-
Endülüs Alimleri
Endülüs İslam medeniyetinin inşasında ve toplumsal gündelik hayatta bilginlerin rolünü detaylıca ele alan bu çalışma, alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. İslam kültür ve medeniyet tarihinin en güzide örneklerinden birinin yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca ortaya konulduğu ve her açıdan Avrupa Rönesans’ının kaynak noktası olduğuna hem fikir olunan Endülüs, bu güzide örnekliğini hiç şüphesiz yetiştirdiği âlim ve bilginler sayesinde elde etmişti. Uzun yıllardır bütün yönleriyle Endülüs üzerine çalışan Prof. Dr. Lütfi Şeyban, elinizdeki bu çalışmada Endülüs’ün bir barış (Convivencia) ve huzur yurduna dönüşmesinde âlimlerin rolünü birincil kaynaklara dayanarak ortaya koyuyor. Bilgilenmenin aydınlatıcı zevkini tadarak okuyacağınızı ümid ederek beğeninize sunuyoruz
122.64 ₺ -
Hz Fatımanın Çeyizi ve Düğünü
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak hayatımızın her alanında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizlere en kâmil örnektir. Aynı şekilde Ehlibeyt'in her bir ferdi de bizler için en güzel örneği teşkil etmektedirler. Bizler düğünlerimizde Şeriatımıza aykırı olan durumları ele alıp Hz. Fâtıma'nın örnekliğinde çözüm bulmak için elinizdeki eseri kaleme aldık. Bu örneklik için ise Hz. Fâtıma'nın hayatından bir bölümü sizlere aktaracağız: "Çeyizini ve Düğününü." Çoğu eserde az veya çok değinilmesinin yanında bizler müstakil bir çalışma ile bu konuyu sizlere aktarmaya çalışacağız. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) hakkında "O Cennetlik Kadınların Efendisidir" buyurmaktadır. Şimdi!.. Hemcinsiniz olan bir hanımefendiyi örnek almak istiyorsanız; "Elalem ne der?"i bırakıp "Allah ne der?" kaygısı duymalısınız. Falancaları değil Peygamber kızının düğününü örnek almalısınız. Çünkü; onun düğünü ve düğün hazırlıkları Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gözetimi altında yapılmıştır. Her bir anı Allah'ın rızasına uygun olmuştur. Ashab-ı Kiram'ın tabiri ile onun düğünü "En güzel düğün"dür.
97.50 ₺ -
Söz Söyleme ve Diksiyon
Yıllarını tiyatroya, Türkçenin doğru ve güzel konuşulmasına adayan Can Gürzap’ın bu kitabı, konuşma sorunlarından beden anlatımına, nefes ve ses çalışmalarından fonetiğe, diksiyondan topluluk önünde konuşma yöntemlerine kadar geniş bir yelpazenin içinde, konuşmanın inceliklerini sunuyor okurlara. Söz Söyleme ve Diksiyon, oyunculuğu meslek olarak seçmiş kişiler, dilimizi doğru ve güzel konuşmak isteyenler, başarının kendini iyi ifade edebilmekten geçtiğine inananlar için gerçek bir rehber…
176.00 ₺ -
Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi
Bir dili öğrenmeye teşebbüs edince öncelikle dilin yapısını ve işlevselliğini bilmek, daha sonra da dilin nasıl öğrenilmesi ve öğretilmesi gerektiğini anlamak lazımdır. Bu yöntemlerin tespiti, geçmişten gelen bir dizi tecrübenin yanı sıra uygulama sonucunda elde edilen bulguların yorumlanmasıyla mümkündür. Kanaatimizce, Arapça dil öğretimi özelinde pek çok sorunun yanıtının aranması gerekmektedir. Arapça öğretiminin kendine özel sorunları ve ihtiyaçları var mıdır? Bu bağlamda Türkiye'de Arapça öğretiminde başarılı olmak için nasıl bir yöntem izlenmelidir? Öğrencilerin dili öğrenmelerinde psikolojik ve bilişsel süreçler nelerdir? Bu öğrenme süreçlerini sağlamak için hangi şartlar oluşturulmalıdır? Dilin ne kadarı hangi boyutları ile öğretilmelidir? Dil becerileri öğrenciye nasıl kazandırılabilir? Eğitimde hangi materyal ve etkinlikler kullanılmalıdır? Daha da önemlisi Arapça dersinin en önemli materyali olan kitap, nasıl olmalıdır? gibi sorular bu çalışmanın ortaya çıkmasındaki temel meselelerdir. Uzun yıllar boyunca Arapça dil eğitimcilerinin ve öğrencilerinin gözlemlenerek ve bilimsel verilere dayandırılarak hazırlanan bu kitabın amacı, bir yabancı dil olarak Arapça öğretiminin esaslarını ortaya koymak ve dil öğretim ölçütlerini tespit etmektir. Halen Arapça öğretiminin yöntemlerinin sorgulandığı ve en uygun yöntemin belirlenmeye çalışıldığı ülkemizde, bu kitabın alanında önemli bir boşluğu dolduracağı, Arapça dil öğreticilerine ve öğrencilerine faydalı olacağı ümit edilmektedir.
78.00 ₺ -
Tevilatül Kuran Tercümesi Fihrist
Ebu Manur el-Matürîdi(Ö. M. 944), Ehl-i sünnet kelamı ile dirayet tefsirinin kurucusu ve Hanefi fıkhının geliştiricisidir. Günümüze ulaşan ilk dirayet tefsirinin müellifidir. İmam Matüridi, Te'vîlat'ında, sahabe, tabiin ve tebe-i tabiin neslinden intikal eden açıklamaları da nakletmiştir. Böylece, muhtemel anlamları akıl yürüterek belirlemeye çalışmak suretiyle te'vil yöntemini uygulamıştır. Eserde, itikadi mezheplere dair bilgilere yer verildiği gibi, fıkhi mezheplere, özellikle Şafii fıkhına ilişkin bilgilere de yer verilir. Te'vîlatü'l Kur'an Tercümesi, Matüridi'nin günümüze intikal eden en hacimli eseri olup tefsire dair erken devir İslam düşüncesi ürünlerinin en önemlilerindendir. Kitap, başta tefsir olmak üzere kelam, mezhepler, fıkıh, usul-i fıkıh gibi temel İslami ilimlerin yanı sıra İslam dışı din ve mezheplere ilişkin değerli bilgiler de içerir. Eserin tamamı 17 cilt olup, 9. cildini takdirlerinize sunuyoruz.
292.50 ₺ -
Oyun ve Eğlenceli Etkinliklerle Din Öğretimi 4 6 Yaş
Erken çocukluk dönemi, bireyin karakter gelişiminin temelidir. İnsan, bu dönemdeki deneyimlerinden yola çıkarak tutum geliştirir çoğu zaman. Herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye, bu dönemde edindiği yöntemleri başka durumlara transfer ederek başlar. Sıkıntıyla, stresle, korkuyla, kaygıyla başlayacağı bir eylemde başarısız olma ihtimali çok yüksektir, hem de tüm yaşamı boyunca... Mutfak aşamasına da şahit olduğum, birçok etkinliğini oluşturucularıyla oynadığım Oyun ve Eğlenceli Etkinliklerle Din Öğretimi etkinlik kitabı, pek çok kazanımın oyun yoluyla eğlenceli bir şekilde edinilmesine katkı sağlayacak, sadece içindeki etkinliklerle sınırlı kalınmayıp farklı etkinliklere uyarlama yapmaya da uygun bir kaynak... Yalnızca öğretmenlerin değil, anne-baba ve diğer yetişkinlerin, erken çocukluk dönemindeki çocuklarla rahatlıkla uygulama yapmasına yardımcı olacak bir kaynak... Seri halini alması temennisiyle... İstanbul Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim Öğretim Görevlisi Nihat TOPAÇ Oyun, çocuğun vazgeçilmezi. Çocukları eğitirken, yeni şeyler öğretirken oyunu mutlaka kullanmalıyız. En güzel eğitim, doğal eğitimdir. Oyun da en doğal en somut kullanılacak bir yöntemdir. Çünkü çocuklar somut şekilde öğrenir. Nesneler kullanılarak, oyunlaştırılarak mevzu dimağlara yerleşir, kalıcı hale gelir. Değerler ve din eğitimi de üzerinde en çok durulan ve en iyi şekilde en doğru şekilde vurgulanması gereken eğitimlerden. Bu bahsedilenleri de bu kitapta bulabilmek mümkün. Şimdinin başarılı öğretmenleri olan sevgili öğrencilerimi bu minvalde verdikleri emeği takdir ediyor ve din ve değerler eğitiminde bir çığır açacaklarını düşünüyorum. Bu kitap vesilesi ile oyunlarla öğrenilen nice bilgileri olsun çocuklarımızın.
143.00 ₺ -
Nuhun Gemisindeki Gençler
İmam Hatip nesli artık biliyor ki, ümmet coğrafyasındaki dertlerimiz birbirinden farklı değil. Bunu ellerimiz birbirine uzandıkça daha iyi anlıyoruz. Yani derdimiz de, mücadelemiz de müşterek; bilinçlenme ve gelecek yürüyüşümüz de... İmam Hatip nesli elinden tuttuğumuz çocuğumuz, kardeşimiz, geleceğimiz. Derdimiz; öncülere, sabikuna ulaşabilmek. Asım'ın Nesliyle, Kur'an Nesliyle, Diriliş Nesliyle bütünleşecek imanlı bir nesil. Karanlıktan aydınlığa yürüyüşümüz bir ibadet; ibadetimiz, iki dünyayı da kazanma çabamız.
48.75 ₺ -
İçimizdeki Çocuk
Bu kitap, içinde yetiştiğiniz ailenin ve yakın çevrenin sizin iç dünyanızı ve şimdiki duygu, düşünüş ve davranışınızı nasıl etkilediğini incelemektedir.
228.00 ₺ -
Ebu Hanife ve Hadis
Bu kitap, öğrencisi Abdürrezzâk'ın el-Musannef adlı eserinde Ebû Hanîfe aracılığıyla naklettiği içtihatların hangi boyutlarda hadis/sünnet/eser merkezli olduğunu tespit etmek ve aynı zamanda Ebû Hanîfe gibi bir fakih üzerinden fıkhü's-sünne örneği ortaya koymak amacı gütmektedir.
65.00 ₺ -
Din Sosyolojisi Ali Akdoğan
Sosyoloji biliminin alanı toplum, konusu toplumda yaşanan olaylar, amacı ise toplumun genel yapısı, işleyişi ve gidişatı üzerine tespit, tahlil ve yorumlarda bulunmaktır. Bu tespit, tahlil ve yorumlar söz konusu toplumun geçmişi, mevcut hali ve geleceğine dair önemli veriler sağlar. Din ise bir insan ve toplum gerçeğidir. Tarih boyunca hemen her insan ve toplumun bir şekilde dinle ilişkisi olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu ilişki çok farklı şekillerde olmakla beraber, bir olgu olarak daima varlığını sürdürmüştür. Aslında işin özü, insanın fıtri olarak inanmaya, bağlanmaya ve yardım almaya muhtaç bir varlık oluşunda yatmaktadır. Bu bağlamda Din Sosyolojisi, hem dini öğretileri hem de topluma dair bilgileri asgari düzeyde vermeyi hedefleyen bir alandır. Bu, aynı zamanda dinle toplumun buluştuğu ortak bir zemini ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle teorik dini bilgilerin sosyal hayatla nasıl buluştuğunun tespit, tahlil ve analizini kendisine konu edinen bilimsel bir alandır. Bu çalışmada, din tanımları, din sosyolojisinin konusu, metodu, tarihçesi, sosyal ilişkiler ve ahlaki değerler, sosyal kurumlar ve din, dini gruplar ve cemaatler, yeni dini hareketler, sosyal değişme ve din, gelenek, modernlik ve din, post-modernizm ve din, küreselleşme ve din başlıklarından hareketle bir disiplin olarak sosyoloji ve onun alt bölümlerinden olan din sosyolojisi alanı incelenerek okuyucunun bilgisine sunulmuştur.
195.00 ₺ -
Buharinin Ebu Hanifeye ve Hanefilere Bakış
İmam Buhârî'nin Sahîh'i, en güvenilir hadis kitabı olarak görülmesi yanında hadisçilerin kabullerini yansıtması nedeniyle ümmet arasında haklı bir şöhrete ulaşmıştır. Bunun yanında o, ehl-i hadisin farklı ekollere yönelik değerlendirmelerini aktarmasıyla da dikkat çekmiştir. Ebû Hanîfe ile Hanefilere bakışı ise bu bağlamda önemli bir yer tutar ve her dönemin tartışma konusudur. Elinizdeki çalışma, bu mevzuyu bilimsel bir bakış açısıyla ülkemiz okuruna sunmaktadır.
195.00 ₺ -
Hoca Ahmet Yesevi Divanı Hikmet
İlk defa 1993 yılında 144 hikmet içeren bir baskı ile okura ulaşan eser, son baskısı ile 256 hikmetlik bir Yesevî külliyatı halini almıştır. Hikmetlerin sayısındaki artış, ilk baskıdan bugüne kadar geçen sürede yeni elyazmalarının bulunması ve öncekilerden farklı yeni hikmetlerin yayınlanması ile ortaya çıkmıştır. Dr. Hayati Bice’nin Özbekistan’dan Türkmenistan’a, Rusya’dan Fransa’ya dünyanın değişik ülkelerindeki yazmaları inceleyerek oluşturduğu metin, bugüne kadar yayınlanmış en kapsamlı Divân-ı Hikmet yayınıdır. Dünyanın Türkçe konuşan insanlarının ortak manevî atası Ahmed Yesevî, bu eserdeki hikmetleri ile dünya Türklüğünün manevî yol göstericisi olmaya devam etmektedir. Hikmetleri anlamak, Türklerin, Ahmed Yesevî’nin türbesinin görkemli kubbesi altında kucaklaşmalarını sağlayacaktır. O kubbe, Orhun’dan Tuna'ya kadar uzanan bütün Türk yurtlarını içine alacak büyüklüktedir.
306.00 ₺ -
Şahı Nakşibend Hacei Hacegan Piri Piran
“Hâce-i Hâcegan, Piri Piran” ŞÂH-I NAKŞİBEND Hâce Nakşi Muhammed Behâeddîn-i Buhârî “kaddesallahu sirrehul bârî” ENÎSÜ’T-TÂLİBİN VE ÜDDETÜ’S-SÂLİKÎN Bu kitab, Hâce Behâeddin Nakşibend hazretlerinin menkıbelerinden bahseder. Şimdiye kadar bu konuda yazılmış kitabların en güzeli, en faydalısı, en büyüğü olup, nakşibendî tarîkatının usulünü en iyi anlatan kitabdır. Bu kitab, dört bölüm üzerine tertîb edilmiştir: Birinci Bölüm: Velâyet ve velî ne demektir. Müellif burada konudaki âyet ve hadisleri de bildirerek ifâdeleri teyid eder. İkinci Bölüm: Hazreti Hâce’nin ilk zamanındaki halleri ve zikr-i silsile-i Hâcegân. Üçüncü Bölüm: Hazreti Hâce Behâeddin Nakşibend’in (kuddise sirruh) sıfatlarını, hallerini, sözlerini ve ahlâkını bildirir; Kitabın telifinden esas maksad da bu bölümdür. Dördüncü Bölüm: Diğer kerâmetleri hakkındadır.
105.00 ₺ -
Mekatibi Şerife Tercümesi Dürrül Mearif
Bu kitabın sahibi Silsile-i Aliyye’nin büyüklerinden olan Abdullah Dehlevî hazretleridir. Kitapta hal tercümesi ile birlikte Mekatib-i Şerîfe ve Dürrü’l-Mearif adlı eserlerinin tercümesi yer almaktadır. Süleyman Kuku
105.00 ₺ -
Hanefi Mezhebinde Namaz
Sevgili kardaşlarım! Bu risâlemizde, büyük emir olan namazdan bahsedeceğiz. İçinizde namazı bilmeyen yoktur. Ama ilminden, amelinden, fazîlet, ehemmiyet, esrâr ve hakîkatlerinden ne kadar bahsedilse, o kadar hoş ve tatlı oluyor. Maksadımız namazı tanıtmak, sevmek ve sevdirmektir. Bu sohbeti dinledikten sonra içinize namazı daha iyi öğrenmek, farzlarına, vâciblerine, sünnetlerine, müstehablarına, müfsid ve mekrûhlarına daha çok dikkat etmek arzûsu düşerse, namaz hakkında yazılmış kıymetli kitablardan birkaçını okursunuz. Çünkü namaza âid mes’eleler çoktur ve bilinmesi lâzımdır.
42.00 ₺ -
Gün Işığı Davüş Şems
Dav’üş-Şems kitabının tercümesine GÜN IŞIĞI dedik. İnşaallahu teâlâ zulmetin nura, karanlığın aydınlığa dönüşmesine vesile olur. Küfür, fısk ve günâh kirlerinin temizlenmesine, îman güneşinin parlamasına sebeb olur ve böylece müellifin kasd ettiği manâ zuhûr eder. Çünkü eser o kadar akıcı, tesirli ve âlimâne bir dille yazılmış ki, sanki kalblere ve beyne yükleme yapılmıştır. İslâmın beş şartı veyâ esası üzerine tertîb ve tedvîn edilmiş olup, içinde bilmediğimiz, duymadığımız çok güzel bilgiler vardır. Süleyman Kuku ( A.Faruk Meyan)
245.00 ₺ -
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen
Öğretmen, aile, öğrenci, sistem ve ülke kültürü başlıklarında eğitim sistemini irdeleyen İzgören, kitabında sistemin tüm paydaşlarına öneriler sunuyor. Ülke geleceğiyle ilgili en önemli başlığın eğitim olduğunu, sistemin doğru kurgulanması durumunda değişimin başlayacağını savunan İzgören, çalışmasında “Eğitim sistemimiz nasıl daha iyi olabilir?” sorusunun da yanıtını arıyor. Keyifli okumalar.
103.20 ₺ -
Sohbetler 1.Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur. Yeni Dizgi
274.35 ₺ -
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbulun Fethi
Osmanlı’da saltanat sırası Sultan II. Murad’a gelmişti. O da kuşattı İstanbul’u, fakat Peygamber müjdesi şehir, Peygamber adaşını bekliyordu: “Hz. Muhammed (sav) Peygamber’in müjdesini Sultan Mehmed gerçekleştirecekti.” Sultan II. Murad, ya bunu hissettiği ya da birileri (bazı kaynaklar Hacı Bayram-ı Veli olduğunu yazar) kulağına fısıldadığı için en verimli çağında tahtı terk etti. Bu görülmemiş derecede büyük fedakârlıkla müstakbel fatihin (oğlu Sultan II. Mehmed) önünü açtı. Ama kaderden henüz izin çıkmamıştı. II. Murad, bir süre sonra saltanat makamına dönmek zorunda kaldı. Yenmesi gerekeni yenip, alması gerekeni aldıktan sonra, her fani gibi o da “terk-i dünya” eyledi. Şimdi sıra onundu… Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, “alınmaz”ı alıp “Fatih” olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü. Ya alacak ya da ölecekti! Ölmedi, aldı. Çünkü o, gemileri karadan yürütmeyi düşünecek kadar geniş ufukluydu...
105.00 ₺ -
Arapça Hikayeler 2.Kur
4 Kur olmak üzere 3 kitaptan oluşan bu setin başlıca özellikleri şöyledir: ''Seçilen hikayelerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edilmiştir. Hikayeler dört kur olarak hazırlanmıştır. İlk iki kur yirmi, diğer kurlar ise on hikayeden oluşmuştur. Hikayelerin önemli bir kısmı Türk ve Arap edebiyatında ortak olan ürünlerden seçilmiştir. Yine dünya klasiklerinden de seçmeler yapılmıştır. Hikayeler sade bir üslupla yazılmış olup Türkçe-Arapça ortak kelimelerden de yararlanılmıştır. İlk iki kurdaki hikayelerde şu yol izlenmiştir. Hikayenin Arapçası verilmiş, altına kelimelerin Türkçesi yazılmış, sonra metnin Türkçesi verilmiştir. Ardından önce çoktan seçmeli sonra da doğru-yanlış şeklindeki alıştırmalar gelmiştir. Alıştırmaların cevapları kitabın sonunda verilmiştir. Üçüncü ve dördüncü kur on hikayeden oluşmakta olup hikayelerden sonra kelimeler ve metin tercümesi yer almaktadır. Bu eserin 2. kur kitabıdır.
201.00 ₺ -
Arapça Hikayeler 3-4.Kur
Okuma alanında en çok ihtiyaç duyulan materyallerden birisi de kurlara göre yazılmış hikâye setleridir. Biz de bu alana katkı sağlamak amacıyla dört kurdan oluşan bu seti hazırladık. Elinizdeki bu setin başlıca özellikleri şöyledir: Seçilen hikâyelerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edilmiştir. Hikâyeler dört kur olarak hazırlanmıştır. İlk iki kur yirmi, diğer kurlar ise on hikâyeden oluşmuştur. Hikâyelerin önemli bir kısmı Türk ve Arap edebiyatında ortak olan ürünlerden seçilmiştir. Yine dünya klasiklerinden de seçmeler yapılmıştır. Hikâyeler sade bir üslûpla yazılmış olup Türkçe-Arapça ortak kelimelerden de yararlanılmıştır. İlk iki kurdaki hikâyelerde şu yol izlenmiştir. Hikâyenin Arapçası verilmiş, Altına kelimelerin Türkçesi yazılmış, Sonra metnin Türkçesi verilmiş, Ardından önce çoktan seçmeli sonra da doğru-yanlış şeklindeki alıştırmalar gelmiştir. Alıştırmaların cevapları kitabın sonunda verilmiştir. Üçüncü ve dördüncü kur on hikâyeden oluşmakta olup hikâyelerden sonra kelimeler ve metin tercümesi yer almaktadır.
201.00 ₺ -
Hastalıklar Öğretmendir
Çevrenizde şahit olmuşsunuzdur; bir gün bir tanıdığınız çok ağır bir hastalık geçirir. Bu hastalıkla birlikte doktor doktor gezer, derdine derman arar, tedavi süreci başlar. Bir yandan da o insanın hayatı gözle görülür bir şekilde değişmeye başlar. Daha sağlıklı beslenir, yürüyüşe spora başlar ama daha da önemlisi ruhun kırılgan yapısına biraz daha özen gösterilir. Hastalanmış insan ilgi ister, sevgi ister. İnsan aslında bunları her zaman ister ama hastalıktan sonra idrak eder.Dr. Elif Güveloğlu, insanların birbirlerine sokulamadığı, açılamadığı bu garip soğuk çağda biraz da ruhumuza bakmaya çağırıyor bizi. Havuçtaki beta karoten, domatesteki likopen oranına, kimyasal katkı maddelerine odaklanmış olanlarımıza bambaşka yerlere bakmayı öneriyor. Çünkü kin, nefret, hırs, öfke, affedememe duyguları her türlü katkı maddesinden daha beter; bağışlama, sevgi, şefkat, merhamet duyguları bütün vitaminlerden daha kuvvetli.Dr. Elif Güveloğlu, kitabının başlığı olarak bir Çin atasözünü seçmiş: Hastalıklar Öğretmendir. Nasıl mı? Kendinize bile itiraf edemediğiniz en derinlerdeki yaraları gösterir size. İçinize ayna tutar. Kininizin, öfkenizin, sevgisizliğinizin, içinize attıklarınızın ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterir. Söylediklerini anlar da düşüncelerinizi, duygularınızı, hayatınızı değiştirebilirseniz hastalık da çeker gider; işi bitmiştir artık!Kanser İyileşir kitabının da yazarı olan Dr. Elif Güveloğlu tam da en ihtiyaç duyduğumuz zamanda iyileşmenin, ruhumuzu okşamanın yollarını gösteriyor. Aslında her türlü hastalığın en önemli ilacı içimizde, kalbimizdeki sevgide…Bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapabileceğimiz Kanser İyileşir kitabında yazıldı. Bu kitapta da ruhumuza, düşüncelerimize neler yapabileceklerimiz var.Kitabın arka kapak yazısı:Sebepsiz çalmaz kapınızı hastalık… Bedeninizin size mutlaka söylemek istediği şeyler vardır… Dilinizin söyleyemediklerini bedeniniz söyler çoğu zaman! Siz de ‘bu yaşta ne romatizması bu’ veya ‘damla alkol almam, sarılık da geçirmedim ne sirozu şimdi’, ‘MS mi? Benim daha çok işim vardı yapacak!’ ya da ‘beslenmeme o kadar da dikkat ediyordum, nasıl bağırsak kanseri oldum’ der durursunuz. Oysa söylemek istedikleri vardır eklemlerinizin, karaciğerinizin, yoldan çıkmış kontrolsüz ‘isyan eden’ hücrelerinizin size! Ve bedeninizin diline kulak verip ruhunuzdaki sesi duyabilirseniz, hastalık gider, görevi bitmiştir çünkü artık…
217.75 ₺ -
Benden Vazgeçme Ya Rab
Hava karardıkça bende bir sen başlar, susamayacak kadar dolu konuşamayacak kadar yorgun gönlünü hissederim mesafelere aldanmadan. Acını anlatamazsın ama “acıyla” anlatabilirsin heybenden dökülenleri. Daha konuşmaya başlamadan ne diyeceğini bilen Rabbine açarsın avuç avuç azabını. Gaflet kalkar, şerrin içindeki hayırları görmeye başlar vicdanın. Ve anlarsın. Aslında Allah senin için çok güzel yollar yaratmış… Ve anlarsın Ateş İbrahim’i yakmadıysa Balık Yunus’u yemediyse Bıçak İsmail’i kesmediyse Deniz Musa’yı boğmadıysa Sen de umutlarını “Kün Fe Yekün” ayetiyle büyütmelisin…
201.00 ₺ -
Antidepresan Tuzağı
Gerçekten depresyon diye bir hastalık var mı? Antidepresan ilaçlar depresyon denen hastalığı gerçekten tedavi ediyor mu? Siz gerçekten depresyonda mısınız? Peki, içtiğiniz antidepresan ilaçlara gerçekten ihtiyacınız var mı? İşte hepsi ve daha fazlası ile ilgili ‘acı’ gerçekler! 1960’lara dek ‘depresyon’ adı altında toplanacak bir hastalık grubunun bulunduğu savının tartışmalı olduğunu biliyor muydunuz? O tarihe kadar depresif belirtiler gösteren hastalar için tercih edilen tanı ismi, ‘melankoli’ ve ‘manik depresif’ hastalıktı. Hatta 1950’lerde kullanımına başlanan ‘imipramin’ için, o tarihlerde hiç kimse antidepresan ilaç adını kullanmıyordu. 1950’lerden önce ise depresif belirtilerle gelen hastalar, ‘barbitürat’ türü yatıştırıcılar ve ‘amfetamin’ türü uyarıcılarla tedavi edilmekteydi. Antidepresanların henüz piyasada boy göstermediği ve bugünkü kadar kitlesel biçimde kullanılmadığı o dönemlerde, depresyonun en korkulan yan etkisi olan intihar oranı açısından bugüne kıyasla herhangi bir korkutucu salgın da söz konusu değildi. Hatta tüm ülkelerde neredeyse her dört insandan birine psikiyatrik tedavi uygulandığı günümüzde, intihar girişimleri, çocuk istismarı, madde bağımlılığı, suç ve şiddetteki artış açısından insanlık tarihinin belki de en kötü döneminden geçiyoruz. Buna ek olarak bugün kullanılan yeni nesil antidepresanların intihar girişimini engelleme konusunda etkisiz oldukları, hatta artırdıkları ile ilgili kanıtlar da var! Bugün bir psikiyatri polikliniğinden “depresyon” teşhisi konulmadan ve elinize bir ilaç reçetesi tutuşturulmadan çıkabilmenizin olasılığı neredeyse sıfıra yakındır! Doğru ya da yanlış olduğu tartışılır olan bu teşhis patlaması, teşhis edilen hastalığı iyileştirdiği ileri sürülen ilaçların satışlarını ve tüketimlerini de patlatmıştır. Peki, nasıl oluyor da antidepresan kullanımının uzun vadede insanlar üzerindeki etkileri çok iyi biçimde anlaşılmamışken bu ilaçları kullanmaya doğru ‘inanılmaz’ bir hücum yaşanıyor? Arkasında güçlü, zengin bir şirketin bulunduğu, tartışmalı bilimsel çalışmalar sonucunda etkisinin kanıtlanmış olduğu ileri sürülen, cicili bicili kutularla ambalajlanmış maddeler gerçekten iddia edilen etkileri gösteriyor mu? Bugün, kitlesel olarak doğal yaşam ortamlarından kopartılmış ve edilgen biçimde yaşatılan iki canlı türü olan tavukların ve insanların, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için antidepresan ilaçlara ve kafeine en çok gereksinim duyan iki canlı türü olmaları ‘garip’ bir benzerlik değil midir? Modern tıbbın psikiyatri bölümü, günümüzde depresyona giren insana çözüm olarak, ancak tavuklara sunduğu düzeyde bir ‘kafein+antidepresan+antihistaminik’ kombinasyonu sunmaktadır. Bu durum birçoğumuzu sarsacak bir durumdur ve daha da acısı, gitgide toplumun daha fazla bir kesimi bu ilaç tedavilerini kullanır hale gelmektedir. En basit kaygıların, en insani endişelerin ‘depresyon’ olarak yaftalandığı bir zamanda yaşıyoruz. Hayatın normal akışı içindeki sıradan üzüntüleri yaşayanların hepsi psikiyatri sektörü nezdinde potansiyel birer hasta. Ve sektöre göre bu devasa potansiyelin tamamı antidepresan ilaçlar kullanmak zorunda! Gerçekten de antidepresan ilaçlarda büyük bir tuzak var. Bu ilaçların kullanımı Türkiye’de 2003 yılında yaklaşık 14 milyon kutuyken, 2012 yılında 37 milyon kutuyu aşmış bulunuyor. Şimdi neredeyse her ev ağzına kadar bu ‘mutluluk’ haplarıyla dolu, onları kullanıyoruz ve ‘mutlu’ olduğumuzu zannediyoruz! Gereksiz depresyon teşhisi ve gereksiz ilaç kullanımı almış başını gitmiş durumda. Psikiyatrist Mutluhan İzmir mesleki hayatı boyunca, uzun süreli antidepresan kullanımının insanlarda yarattığı riskleri, ‘sinsi’ kişilik değişimlerini ve intihar eğilimini gözlemledi. Psikiyatri pratiğinin, insanlara bol miktarda ilaç kullandırma pratiğine dönüştüğüne tanık oldu. Belki toplumun yüzde 5’i için gerçekten gerekli olan bu ilaçların kullanım oranı yüzde 50’leri aşınca dayanamadı! Bu gidişe ‘dur’ demek, halkı tuzaklara karşı uyarmak için bu kitabı yazdı. Antidepresan Tuzağı’nı okuyunca ‘depresyon’ gerçeği ile yüzleşeceksiniz! Belki boş yere içtiğiniz antidepresanlar yüzünden gerileceksiniz ama ‘hasta’ olmadığınızı anlayınca çok sevineceksiniz. Takıntılarınız, korkularınız, endişeleriniz, panikleriniz ya da aşırı stres yüzünden yaşadığınız sıkıntıların gerçek sebebinin ne olduğunu anlayıp sağlığınıza kavuşmanın anahtarını bulacaksınız. Kitabın Bölümleri: 1. MÜKEMMEL ORGAN: BEYİN • Beynimizin biyolojik yapısı nasıldır? • Beyin hücreleri arasındaki müthiş iletişim • Bilginin hafızaya alınmasının sırrı limbik sistemde! • Nöronal plastisite ve beynin biçimlenmesi 2. DEPRESYON VE ANTİDEPRESAN GERÇEĞİ • Antidepresan ilaçlar, depresyonun ‘varlık’ gerekçesi haline mi geliyor? • Depresyon nedir? • Depresyona mahkûm muyuz? • Depresyonu, diğer duygu durum bozukluklarından ayrı olarak ele almak yanlıştır! • Antidepresan direnci böyle gelişiyor! • Yağmurdan kaçarken ‘kafein etkisi’ ile doluya tutulan insanlar! • Kolesterol ile depresyon arasında nasıl bir ilişki var? • Verem ilacından ‘antidepresan’ kavramına • Antidepresan ilaç kullanımı nasıl patladı? • Depresyonda sorunlu teşhisler ve sorunlu tedaviler! • Kaygısız bir insan sağlıklı bir yaşam sürdürebilir mi? • Mükemmel yaşam biçimlerinin değişmez aksesuarı: Mükemmel Egolar • Obsesyon nedir, günümüzde neden artıyor? • Çağımız insanının en önemli sorunu! • Toplu katliamlardaki artış, depresyon ve hiperaktivite/dikkat eksikliğine yönelik ilaçların kullanımının artışına paralellik mi gösteriyor? • Sorun dikkati toplayamamak ise dikkat işlevini sağlıklı biçimde yapamamanın diğer nedenleri nelerdir? • Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan psikostimülan ilaçların yan etkileri
134.00 ₺ -
Yetenekli Çocuklar
Elbette toplum içerisinde yetenekli çocuklar vardır. Çocuklarda var olabilen yetenekler farklıdır. Akademik yetenek, entellektüel yetenek, sanatsal yetenek, mantıksal yetenek bunlardan sadece birkaçıdır. Yeteneğin bu şekilde otuz özelliği bulunmaktadır. Yetenekli insanlara ilişkin ayırıcı tanılar bilinmelidir. Bunlardan sadece bir tanesi bireyin risk alabilme kapasitesidir. Bilimsel ve rasyonel bir tarzda insanın uygun zamanda risk alabilmesi onun yetenekli olmasının alametlerindendir. Örneğin uluslararası düzeyde mal ve eşya taşıyan çok büyük gemiler vardır. İncelendiği zaman görülecektir ki o geminin sahibi neticede bir tek insandır. Elektriği keşfeden dünyaca meşhur Edison’dur. Tıbba damgasını vurmuş nice kabiliyetli insanlar hatırlanmalıdır. Sağlıkla ilgili olarak klinik öncesi, klinik ve klinik sonrası dönemlerde bireye hizmet götürülmesi mecburidir. Böyle olmadığı takdirde yetenekli çocukların ortaya çıkması tesadüflere terk edilebilecektir. Bu kitabımızda yetenekli çocukların tanınması açısından yirmiüç kriter anlatılmıştır. Çocuğunuzda bu özelliklerin olup olmadığını araştırınız. Ancak asla unutulmamalıdır ki çocuğunuzun yetenekli olup olmadığına Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı bir mütehassısın, hatta uzmanlar kurulunun karar vermesi istenmelidir. Zira yetenekli, kabiliyetli çocuklar pekçok yerde keşfedilemediği için anlaşılamamıştır. Okullarda kabiliyeti oranında başarı sağlıyamıyan öğrenciler elbette vardır. Okula isteksiz çocuklar da iyi bir şekilde incelenmelidir. Yetenekli çocukların kazalardan korunması gereği de bir başka önemli konudur. Bu çalışmamızın Bilim, Sanat ve Meslek olan Sosyal Çalışma (Social Work) A.B.D.nın, Psikiyatrik Sosyal Çalışma İhtisası, bilgisi, görgü ve deneyimlerine göre özellikle anne, baba, öğretmen, hekim ve diğer ilgililer için hazırlanmış müracaat kitabıdır.
174.00 ₺ -
Kuranı Kerimden Cevaplar
Kuran Bize Yeter Söylemine Kuranı Kerimden Cevaplar Ömer Faruk Korkmaz
175.00 ₺