-
Ruhul Beyan Tefsirindeki Tüm Kıssalar ve Hisseleri
İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri’nin Rûhu’l-Beyân adlı tefsîri, Osmanlı döneminde yazılan tefsîrlerin en önemlilerinden birisidir. Tefsîrde pek çok hikâye ve menkıbeye yer vermesi özelliği ile yazıldığı günden zamanımıza kadar bu eserin çok tutulmasını ve halk arasında da yaygınlık kazanmasını sağlamıştır.Biz de bu çalışmamızda, Rûhu’l-Beyân tefsirinde geçen kıssaları müstakil bir kitap olarak neşredilmesinin faydalı olacağını düşündüğümüz için tercüme etmeyi uygun gördük. Gayret bizden tevfîk Allâh’tandır.
157.50 ₺ -
Mecmaul Adab İslamdaki Edebler
Mecma'ul-Adab İslam'daki Edebler Eserde hadislerin ve duaların arapça metinleri de bulunmaktadır. Farzların, vâciblerin, sünnetlerin ve müstehabların anahtarının âdâb olduğu kesindir. Hatta "Turuk-u Aliyye" dediğimiz ulvi tarikat yolları da bu üstün adab üzerine tesis edilmişlerdir. Nitekim Şu Hikmetli söz bu hususu açıklamaktadır: "(Allah'a Giden) tüm yollar edebler (ile elde edilmekte)dir." O halde her ibadetin adabını öğrenmek ve onu yerine getirmek hususunda titiz davranmak, kul olmanın temel taşıdır. İslamın esaslarını ve adabını öğrenmeyi arzu eden müminlere ve özellikle günahsız yavrulara hizmet etmeye çalışan bu sermayesiz fakir kardeşiniz Samsun Çarşamba müftüsü Sofizade Seyyid Hasan Hulusi, kitaplarda geçen serpilmiş inci taneleri gibi yazıları ve faydalı bilgileri derleyip bu risaleyi kaleme aldım ve adını da "Mecmaul Adab" koydum Tevfik ve İsmet Allah'tandır.
175.00 ₺ -
Alim Yetiştiren Anneler 2
Bu Eserimizin Giriş Bölümünde Annelik Üzerine Birkaç Konuya Değindikten Sonra İslâm'ın İlk Yıllarında Yaşanan Hadiselere İman Ehli Annelerin Nazarından Değindik. Elimizden Geldikçe Tekrara Düşmemeye Azami Gayret Gösterdik. Bundan Dolayı Bazı Rivayeti Kısaca Aktarıp Asıl Değinmemiz Gereken Meseleye Odaklandık. Misal Hâlime Validemizden Bahsederken Onun Hayatından Değilde Onun Resûlullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'İn Hayatı Üzerinde Ki Etkisine Değindik. Ebû Bekir (Radıyallahu Anh)'In Annesi Ümmü'l-Hayr (Radıyallahu Anhâ)'Dan Bahsederken Annesinin Hayatına Değil Annesinin Onun Üzerinde Ki Etkisine Değindik. Eserimizin "Hanım Sahâbîler" Tarzında Bir Kitap Olmaması İçin Çok Çaba Sarfettik. Çünkü Hanım Sahâbîler Hakkında Eserler Çoktur Ve Tekrara Düşmek İstemedik. Biz Bu Çalışmamızda Bahsi Geçen Annelerimizin Evlatları İle Olan Muhabbetlerinden Hayatlarımıza Alabileceğimiz Derslere Değindik. Ayrıca Bu Eserimiz İle Daha Çok Âlimlerimizin Annelerinin Hayatlarından Kesitler Bulacaksınız. Âlim Yetiştiren Anneler 2 Eserimiz İle Değerli Âlimlerimizin Mübarek Annelerinin Hayatlarına Misafir Olacağız.
78.00 ₺ -
Envarül Aşikin Aşıkların Nurları
Başta Anadolu coğrafyası olmak üzere bütün Osmanlı topraklarında en çok okunan ve sevilen eserler arasına girmiş olan bu kitap, Allâh yolunda seyrü sülük etmek isteyen dervişlerin yol haritası niteliğindedir. Allâh-u Teâlâ'nın ilk yarattığı şey olan Kâinâtın Efendisi'nin (s.a.v) nurundan itibaren bütün yaratılış merhalelerinin anlatıldığı eser, cennet halkının ele alındığı bölümle sona erer. Bu da gösteriyor ki varlığın “Kün (ol)” emri ile başlayan yolculuğu, ahirette-ki menzillerden geçtikten sonra nihayete erecektir. Bu yolun her durağında yolcunun nelerle karşılaşacağı, nasıl hareket etmesi gerektiği, yol tehlikeleri, yolcuya gereken edepler, yol azığı vb. konular güzel örneklerle ve yaşanmış olaylarla ama hepsinden önemlisi tertemiz ve akıcı dille anlatılır.
240.00 ₺ -
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
Bir halkın yükseliş ve düşüşünün sebepleri her zaman karmaşık ve çok yönlüdür. Bu sebeplerden sadece bir kısmı ölçülebilir niteliktedir ve bu şekilde analiz ve keşfe açıktır. Diğer nedenlerse insanların kalplerinde ve iradelerinde gizli olduğu için erişilemez ve izah edilemezler. Hayatını, İslamiyet’i bir hayat nizamı olarak kalplere nakşetmeye adamış büyük devlet adamı Aliya İzetbegoviç, İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri’nde İslami uyanışımızdaki yanlışlara dikkat çekiyor. İslamiyet’in salt teolojik bir yaklaşımdan ibaret olmadığını, dini mesajlar vererek kutsallaştırıp sonrasında da putlaştırılamayacağını tarihi gerçeklerle ortaya koyuyor. İslam’ın dış dünyayı düzenleme ve değiştirme rolünün unutulup, geleneksel ve folklorik bir zaviyeden ele alınışıyla Müslüman toplumların barbarlarca nasıl kolay bir av haline geldiğini gösteriyor.
101.47 ₺ -
Kasasun Nebiyyin Arapça Yeni Dizgi
Ebul Hasen Ali Nedvi 1914-1999 yılları arasında yaşamış Hindistanlı bir alimdir. Kasasun Nebiyyin Ebul Hasen Ali Nedvi’nin aslında dört cilt şeklinde hazırladığı; daha sonra tek ciltte topladığı çalışmadır. Kitabın içeriğini Peygamberlerin kıssaları oluşturmaktadır. Günümüzde ibtidai talebelerinin ders kitabı olarak okutulmaktadır. Arapça dilini geliştirmenin yanı sıra peygamberler tarihini öğrenmeye katkı sağlayan bir eserdir.
122.50 ₺ -
Bir Ömür Böyle Geçti Hayatım ve Hatıralarım
Güzel insanlar bir bir öte dünyaya göçüp gidiyorlar. Geçmişte bıraktıkları hoş bir seda, onlar için sadaka-yı cariye oluyor. Yazdıkları eserler, yetiştirdikleri talebeler, onlar göçüp gitseler de, onların hep güzel hatırlanmalarını sağlıyor. Böyle güzel insanların, hatıralarını yazmaları gerçekten sonradan gelenler için büyük bir nimet. Örneğin rahmetli Ali Ulvi Kurucu’nun hatıraları, her okunuşunda insanı geçmiş iklime götürüyor, tarihe taşıyor, yaşadıkları güzel mekânları hatırlatıyor. Yazılmış her hatıra, tarihe düşülen bir not mesabesindedir. Sonraki nesillere bırakılmış tarihî vesikalardır. Bu gerçekliği her hatıra okuduğunuzda hissediyorsunuz. Nureddin Boyacılar Hoca da tarihe not bırakan, hatıralarını vesika olarak kendisinden sonrakilere bırakacak isimlerden…
142.00 ₺ -
Envarül Aşikin
Altıyüz yıldır elden ele gönülden gönüle dolaşan eserlerin başında gelmektedir. Eser çok yönlü olup bir önemli yanı ise bünyesi içinde güzel bir uslüpla ve değişik bir metodoloji ile "peygamberler tarihini" de vermiş olmasıdır.
66.00 ₺ -
Muvatta Tercümesi 2 Cilt Şamua
İmamların İmamı ve Medine’nin Âlimi Malik Bin Enes Şeyhülislam, ümmetin delili, hicret yurdu Medine’nin imamı, Malik bin Enes bin Malik bin Ebi Amir bin Amr bin Haris bin Huseyl bin Amr bin Haris. Zu Asbah bin Avf bin Malik bin Zeyd bin Şeddad bin Zür’a, bu Küçük Himyer’dir, sonra da Asbahî’dir ki Kureyş’ten Temim oğullarının müttefiğidir. Bunlar da on cennetlikten Talha bin Ubeydullah’ın kardeşi Osman’ın müttefikleridir. Medine’de tabiînden sonra ilimde, fıkıhta, ululukta ve hafızlıkta Malik’e benzeyen yoktu. Sahabeden sonra Said bin Müseyyeb, yedi fakihler, Kasım, Salim, İkrime, Nafi ve o tabakadan olanlar gibi idi. Sonra da Zeyd bin Eslem, İbn Şihab, Ebuzzinad, Yahya bin Said, Safvan bin Süleym, Rebia bin Ebu Abdurrahman ve o tabakadan olanlar gibi idi. Bunlar yok olunca Malik, İbn Ebi Zi’b, Abdülaziz bin Macişun, Süleyman bin Bilal ve akranları meşhur oldu. Malik mutlak olarak bunların arasında idi. Etraftan kafileler halinde ona gelirlerdi. İbn Vehb şöyle demiştir: Malik’ten şöyle dediğini duydum: “Ben ilmi ancak kendi nefsim için okudum, insanların bana ihtiyaç duymaları için değil.” Muvatta’ O, hem hadis hem de fıkıh kitabıdır. İlk kopyası içine 9000 hadis alırdı. Onu defalarca kısalttı. Muvatta’ son şekli ile altı yüz müsned hadis, 222 mürsel hadis, 613 mevkuf hadis ve 285 de tabiî’nin görüşlerini içermektedir. Toplam hadis sayısı 1720’dir. Şeyh Veliyyullah Dehlevî de şöyle demiştir: Muvatta’ kitabı kitapların en sahihi, en meşhuru, en eskisi ve en kapsamlısıdır. Ümmet-i Muhammed onunla amelde, rivayet ve dirayetleriyle içtihatta ittifak etmişlerdir. Müşkül ve kapsamlı yerlerini şerh etmek için ilgi göstermiş, manalarını çıkarmağa ve binalarını yükseltmeğe ihtimam etmişlerdir. Mezhepleri araştıranlar ve insaflı olanlar kesin olarak şunu bilirler ki Muvatta’, Malikî mezhebinin dayanağı ve temelidir; Şafiî ve Hanbeli mezheplerinin de başıdır; Ebu Hanife ve iki arkadaşının mezhebinin de kandili ve lambasıdır. Bütün mezhepler Muvatta’a nisbetle metinlerin şerhleri gibidir. Onlar o büyük ağacın dalları gibidir. İmam-ı Şafii (r.a) bu hususta: “Allah’ın dininde Allah’tan başka Malik’ten daha çok minnettar kaldığım bir kimse yoktur” demiştir. Şu da bilinmektedir ki Sahih-i Müslim, Sünen-i Ebi Davud ve Sahih-i Buharî’nin fıkıhla ilgili kısımları ve Cami-i Tirmizî, Muvatta’ın alıntılarıdır. Enes Bin Malik’in büyük istifadelere vesile olan bu kıymetli eserini değerli ilim adamı, pek çok ilmî ve İslâmî eseri bulunan Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk Türkçeye tercüme etti. 2 büyük boy cilt olan ve 1200 sayfadan oluşan eser, tam metin ve eksiksiz tercümedir. Dili sade, akıcı ve sürükleyicidir. Her kütüphanede bulunmasında büyük fayda görülen Muvatta’ Tercümesi, Kahraman Yayınları tarafından titiz bir baskı ile kültür hayatımıza kazandırılmıştır.
715.00 ₺ -
Kabir Alemi Büyük Boy Ciltli Şamua
Bu kitap, ruhun özellikle kabir âleminde başına gelen bütün olayları, âyet, hadis, sahabe sözleri, büyük müctehidlerin görüşleri ve senedli gerçek hadiselerle aydınlatıyor. Ölümün gerçeği, meleklerin ölü ile olan ilgileri, ruhun mahiyeti ve barındığı âlem gibi enteresan ve değişik konular tahkik edilerek yazılmıştır. Bu sahada en toplu ve sağlam bir kaynaktır. İnsanın dünya ile ahiret arasındaki temayüllerini dengeler. Eserin orijinal adı, “Şerhussudur Bi Şerhi Halil Mevta ve Ehlil Kubur” (Ölüler ve Kabirdekilerin durumlarını açmakla gönüllere açıklık getiren kitap)’dır. Akıcı bir Türkçe ile Bahaeddin Sağlam tarafından tercüme edilip, şamua ve ithal kitap kağıdı, lüks bir cilt içinde milletimizin istifadesine sunulmuştur.
357.50 ₺ -
Müslümanın Para İle İmtihanı
Altınoluk Dergimizde, "Müslümanın Para ile İmtihanı Üzerine” adıyla, Haziran-Temmuz 2012’de, iki sayı devam eden bir mülâkatımız yayınlandı. Sonrasında vâkî olan ısrarlı talepler ve görülen lüzum üzerine de, dergimizde yayınlanan şeklinden daha geniş ve tafsîlâtlı olarak, bir kitapçık hâlinde neşredilmesinin de faydalı olacağı kanaati hâsıl oldu. Bu niyetle, günümüz ticârî ve iktisâdî hayatında en çok düşülen bâzı hatalardan îkaz ve doğruları tavsiye mâhiyetindeki bu kitapçığı, siz kıymetli okuyucularımızın istifâdesine sunuyoruz.
50.00 ₺ -
Kabir Hayatı Sahihu Şerhis Sudur
İmam Suyutî rahimehullah'ın "şerhu's-Sudur" adlı kitabı İslam akidesinin önemli bir kısmını oluşturan ölüm berzah hayatı kabir azabı ruh gibi konularda en geniş kapsamlı eserlerin başında gelmektedir. Zira İmam Suyuti bu konuda eser telif etmiş olan Ibn Ebi'd-dunya Ibn Mende Mervezi İbn Kayyım İbn Kesir İbn Receb rahimehumullah ve diğerleri gibi ilim ehlinin kitaplarından faydalanmak suretiyle bu eseri hazırlamıştır. Lakin kitapta zikredilen rivayetlerin büyük bir kısmı zayıf bir kısmı da uydurmadır. Bu yüzden kitapta zikredilen bütün rivayetlerin isnadlarını araştırarak sıhhat durumlarını tespit etmeye çalıştım ve dipnotlarda belirttim. İmam Suyutu rahimehullah mukaddimesinde şöyle der: Bu kitap berzah alemi hakkında gönüllerin şiddetli arzusuna şifa veren bir kitaptır. Bu kitapta şu konuları işledim: Ölümün fazileti ve şekli ölüm meleğinin ve yardımcılarının özellikleri sekeratta ölünün başına gelen durum; ruhun bedenden ayrılıp Allah'a yükselmesinden sonraki hali ruhun diğer ruhlarla bir araya gelmesi ve bundan sonra nerede yerleşeceği. Kabrin durumu ölüyü sıkıştırması fitnesi azabı genişliği ve darlığı Kabirde kula fayda verecek şeyler..
97.50 ₺ -
El İtkan Fi Ulumil Kuran
Ebü'l-Fadl Celâleddin Abdurrahman b. Ebi Bekr Es-Suyûti Müessesetü'r-Risale Naşirun Tek Renk Baskı ورق شاموا - طباعة لونان
476.00 ₺ -
Et Tibyan Kuran Okuma Adabı
Yaratılış gayemiz, onu anlamak ve onunla Rabbimize ibadet etmek olan Kur’an-ı Hâkim’e karşı dikkat etmemiz gereken edepleri cem eden et-Tibyani fi Adabi Hameleti’l-Kur’an isimli Arapça eser, yalın ve sade bir dille Türkçe’ye tercüme edildi.
56.00 ₺ -
-
Doğu Batı Arasında İslam Aliya İzzetbegoviç
Son yüzyılın en önemli Müslüman düşünür ve devlet adamlarından birisi olan Aliya İzetbegoviç’in başyapıtı sayılan Doğu Batı Arasında İslam, büyük bir bilgi birikimini derin bir tefekkür ile harmanlayarak geniş bir bakış açısı sunuyor. Felsefe, sanat ve sosyoloji gibi disiplinlerin kültürel öğelerle etkileşimlerini temel alan bir düşünce sistematiği inşa eden İzetbegoviç, İslam’ın kuşatıcı ve dönüştürücü özüne doğru bir yol izliyor. Doğu’da ve Batı’da, İslam’ın bütün güzelliklerini tıpkı güneşin hareketlerini takip eder gibi modern dünyanın karanlık yanlarına ulaştırmak isteyen bu eser aynı zamanda örnek bir yaşamın da ürünü. “İslam, adını kanunlarından, emir ve yasaklarından, talep ettiği bedensel ve ruhsal çabadan değil, tüm bunları kapsayan ve aynı zamanda aşan, bir marifet anından, ruhun zaman ile yarışma kuvvetinden, bir mevcudiyetin sunabileceği her şeye tahammül etme dirayetinden, tek kelime ile teslimiyet hakikatinden almıştır. Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır!
130.67 ₺ -
Neyrizinin Siyasetnamesi Miftahus Saade
İslam siyâset düşüncesi, İslam kültür dünyasında bulunan bütün ilimlerden istifade etmekte ve siyâsetnâme ve nasihatnâme edebiyatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarih boyunca yöneticilere adaletli davranmanın ilkelerini ve yönetim âdâbını öğretme/hatırlatma amacını taşıyan bu literatür, içerisinde farklı sâiklerle yazılmış yüzlerce Arapça, Türkçe ve Farsça eseri barındırmaktadır. Şihâb en-Neyrîzî (ö. 800/1397’den sonra) tarafından Muzafferî Hânedanı’ndan Şah Şücâ için 777/1375’te kaleme alınan Miftâhü’s-Sa‘âde fi Kavâ‘idi’s-Siyâde mukaddime, dört bölüm ve hâtimeden oluşmaktadır. Eserde imâmete dair meseleler, saltanat kavramı, padişahların görevleri, vezir, nâib ve memurların âdâbı ile Hz. Ömer ile Ömer b. Abdülazîz gibi adeletle marûf kişilerin hayat hikayeleri ele alınmaktadır. Süleymaniye Ktp. Ayasofya no: 2086’da Farsça tek nüsha halindeki eser, Abdollah Dodangeh tarafından hazırlanarak tercümesiyle birlikte yayımlanmıştır.
36.40 ₺ -
Hz Fatımanın Çeyizi ve Düğünü
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak hayatımızın her alanında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizlere en kâmil örnektir. Aynı şekilde Ehlibeyt'in her bir ferdi de bizler için en güzel örneği teşkil etmektedirler. Bizler düğünlerimizde Şeriatımıza aykırı olan durumları ele alıp Hz. Fâtıma'nın örnekliğinde çözüm bulmak için elinizdeki eseri kaleme aldık. Bu örneklik için ise Hz. Fâtıma'nın hayatından bir bölümü sizlere aktaracağız: "Çeyizini ve Düğününü." Çoğu eserde az veya çok değinilmesinin yanında bizler müstakil bir çalışma ile bu konuyu sizlere aktarmaya çalışacağız. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) hakkında "O Cennetlik Kadınların Efendisidir" buyurmaktadır. Şimdi!.. Hemcinsiniz olan bir hanımefendiyi örnek almak istiyorsanız; "Elalem ne der?"i bırakıp "Allah ne der?" kaygısı duymalısınız. Falancaları değil Peygamber kızının düğününü örnek almalısınız. Çünkü; onun düğünü ve düğün hazırlıkları Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gözetimi altında yapılmıştır. Her bir anı Allah'ın rızasına uygun olmuştur. Ashab-ı Kiram'ın tabiri ile onun düğünü "En güzel düğün"dür.
40.30 ₺ -
Müslüman Hanımın Şahsiyeti
İslam, hiçbir devirde bozulmamıştır. Ancak Müslümanlar, bazı devirlerde İslam’ın özünden uzaklaşarak dalalete düşmüşlerdir. Müslümanlar hiçbir devirde bu zamanda olduğu kadar İslam’dan uzaklaşmamışlardır. Günümüzde özelikle İslam’ın kadınlar ile alakalı olan ahkâmını, hakikatin aksine göstererek, insanları İslam’dan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Bazı kesimler ise İslam medeniyetini ayakta tutan aile yapısını bozmak için, kendi istedikleri düşünceleri İslam’ın emriymiş gibi lanse ederek, kadına, erkeğin vazifelerini; erkeğe de kadının vazifelerini yüklemek suretiyle aile yapısına ciddi zararlar veren bir proje yürütmektedir. Bununla yetinmeyip kadını koruma adı altında kadını erkekle savaştırma yoluna giderek aileyi harap etmektedir. Bu ifsat çalışmalarının neticesi olarak öyle bir hale geldik ki, Müslüman olmayanlarla aramızda iman ettiğimizi söylememizden başka fark kalmadı. Dünya hayatına o kadar daldık ki, dünyaya geliş gayemizi unuttuk. Gideceğimiz ahiret yurduna azık hazırlamak aklımıza bile gelmez oldu. Bu keşmekeş içerisinde biz de, bir nebze İslam’ın ahlakını beyan etme ve dünyaya geliş gayemizin Allah’a kulluk olduğunu hatırlatma babından bir eser telifine ve Peygamber صلى الله عليه وسلم‘in özellikle Müslüman hanımlarla alakalı beyan etmiş olduğu ahlak kaidelerini cem etmeye niyet ettik. Bu hayırlı niyetimizin sonucu olan bu eserde sadece Müslüman hanımlarla alakalı değil, erkek ve kadın arasında ortak olan ahlaki, edebi ve ilmi meselelere de değinmeye gayret ettik.
56.00 ₺ -
İlahi Mesajlar Toprağı Filistin
Bu kitap ürkütücü gerçekleri, kaynak ve delilleriyle ortaya koyarak haykırdığı için Batı’da yasaklandı. O yüzden hiçbir kitabevinde bulunmuyor. Kitabı okuyunca kimlerin, neden yasakladığını görecek, yasaklayanların mı yoksa yazarın mı haklı olduğuna siz karar vereceksiniz. Sadece şu kadarını hatırlatmakla yetinelim: Churchill’in Üçüncü Dünya Savaşı’nın Ortadoğu’da patlak vereceğini ve bunun da İsrail yüzünden çıkacağını söylediği rivayet edilir. Bernard Granotier’nin de herhalde Churchill’in o sözünden hareketle kaleme aldığı Üçüncü Dünya Savaşı’nın Sebebi İsrail adlı bir kitabı bulunuyor. Bu kitap, bizi çok yakından ilgilendiren Ortadoğu’nun dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili vazgeçilmez bir kaynak eser; Batı’nın ve onun efendisi ABD’nin gerçek yüzünü gözler önüne seren bir çalışma. İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin okunmadan Ortadoğu hakkında yapılacak her değerlendirme eksik kalacaktır.
272.00 ₺ -
Çağa Şeref Verenler
Büyük adamlar zor zamanlarda ortaya çıkar ya da zor zamanlar büyük adamları sahneye sürer. Zor zamanlarda hasbilik, maddi refah yıllarında ise hesabîlik öndedir. Bu yüzden münafıklar Mekke devrinde değil, Medine’de boy gösterir. Minarelerin tepesindeki işaretlere, sınırdaki direklere ve de dağlara alem denir. İnsana İslamî sorumluluklarını hatırlatıp, Cennet’in yolunu göstermesi cihetiyle alimler de lafız ve mana itibariyle alemdir. Her dönemde İslâm’a hizmet yolunda memurlar kadrosunda yüz binlerce insan görev almıştır. Lakin küfrün yıkıcı hamlelerine karşı göğsünü siper eden alimlerin sayısı yekûna göre çok azdır. Milyonların istikametine de, hidayetine de o azlar vesile olmuştur. Onların etrafında yetişenler -ümmeti bölmedi bilakis- bölünen ümmete şöyle diyerek camilerde omuz omuza olmaya çağırdı: “’Mesleğim haktır veya daha güzeldir.’ demeye hakkın var. Fakat ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur.” Hasbi Müminler bizden önce geldiler, İslam Milleti’nin varoluş savaşında en ön safta durdular, yılmadılar, korkmadılar, kalemle, kelamla ümmeti uyanmaya çağırdılar. Hayatlarıyla destan yazdılar. Yol açtılar, iz bıraktılar, çağa şeref verdiler, Cennet’e alem oldular. İdeologlar da ideolocyalar da fânidir. Tek bir mevsim yaşayıp yok olurlar. Hz. Adem’den Kıyamet’e kadar bekası bozulmayacak İslam’a tabi olanlara ise Allah Azze ve Celle belli bir vakte kadar “beka” hükmü vermiştir. Bu yüzden ideoloclar “canlı cenazelerin” omuzlarında taşınıp toprağa verilince unutulur. Heykeller, tenleriyle birlikte davaları da ölenleri hatırlamak için dikilir. Alimler, arifler, mümin mütefekkirler ve dava adamları ise bedenleriyle ölür, mücadeleleriyle yaşarlar: “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil”. Önden gidip İslam’a yol açanların hayatında bizim için işaretler, hikmetler ve ibretler var.
69.00 ₺ -
Mekkeden İstanbula Fetih Fatih AYASOFYA
Fatih Ayasofya, Allah Rasûlü’nün ﷺ fethini müjdelediği, kendisiyle birlikte askerini de övdüğü Fatih Sultan Mehmed’in zafer anıtıdır. Ayasofya, yirmi bir yaşında İslâm’ı cihâna hâkim kılacak iradeyi kuşanan devlet adamının fetih mührüdür. Ayasofya, İslâm’a adanmış hayatlara verilen İlâhi armağandır; “Feth-i Mübîn”dir. Ayasofya, Akşemseddin (r.a) ve Molla Gürani (r.a) gibi Allah Rasûlü’nün ﷺ Sünnet-i Seniyyesi’ne bağlı iki ulu hocanın, irfânın Fatih’in şahsında devletleşme tezâhürüdür. Ayasofya, gemileri karadan yürüten muhkem iradenin Hakk’ı Bâtıldan ayıran son sözüdür. Ayasofya, siyâsette Yavuz’u, ilimde Ebussuud’u, donanmada Barbaros’u, şiirde Bâki’yi, mimâride Sinan’ı yetiştiren mukaddesât merkezidir. Ayasofya, İslâm’ın küfre karşı mutlak üstünlüğünü resmetmesi îtibariyle; Müslümanların Allah’ın ﷻ yeryüzündeki halifeleri olduklarının ve dünyaya yeniden adaleti getirecek yegâne ümmetin onlar olacağının alâmetidir. Ayasofya, çan seslerinin kapattığı mâvera yolunun tekbir sesleri ile açıldığı tevhid kürsüsüdür. Ayasofya, Batı’nın büyük olarak ilan ettiği bütün devlet adamlarının, -genç yaşta nâil olduğu muvaffâkiyet îtibariyle- kendisine yâver bile olamayacağı Fatih’in açtığı, korunmasını da bir vasiyetle bütün ümmete havale ettiği mes'ûliyet merkezidir. Ayasofya, Müslümanlar için basit bir mekân değil, ulvi bir mânâ; müze değil, cami; taş değil, ruhtur. Bu yüzden Ayasofya’nın kapanması ya da müze olması Müslümanlıkla yoğrulan bu milletin rûhuna “küfür mührü” vurmakla eşdeğer bir hâdisedir. Ayasofya, denize sürdüğü atının üzerinden Süleyman Paşa’ya “O küfür donanmasını ya al ya da öl de gel” diye emreden, zâlimin sulh teklifini “Ya İstanbul beni ya da ben İstanbul’u alırım.” diyerek reddeden Fatih’in îmanına, cihad şuuruna, İslâm idrâkine ve şecaatine varis olduğumuzda öyle bir açılacak ki, beraberinde mukaddesâtımız üzerine kapatılan bütün kapılar kırılacak.
69.00 ₺ -
Zekat Kitabı
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır.İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. Zekat dinimizde belirli kimselere ödenmesi gereken mali bir borç olmanın ötesinde, insanı manen arındırıp yücelten dini bir vecibedir. İnsanın yaratıcısına olan sevgi ve bağlılığının bir sonucu ve Onun kudret ve yüceliği karşısında boyun bükmenin bir göstergesidir. Bu yüzden zekat Kuran ve Sünnette hep dinin direği sayılan namaz ibadetiyle birlikte zikredilmiş ve onun ibadet boyutu ısrarla vurgulanmıştır.
26.00 ₺ -
Türk Toplumunun Kuran Kültürü
Türklerin Kur'ân kültürünün altyapısını oluşturan Kur'ân eğitimi, içeriği Kur'ân'la irtibatlandırılabilecek Türk atasözü ve deyimleri, Kur'ân eksenli ninni ve bilmeceler, Türk edebiyâtında Kur'ân iktibası, Türklerin Kur'ân araştırmaları, Türklerin, millî kültürlerine asıl rengini veren Kur'ân'a karşı geliştirdikleri davranış kalıplarını kapsayan bu çalışmanın amacı, Kur'ân-ı Kerim'in Türk sosyokültürel hayâtındaki yerini analiz edip Kur'ân'la ilişkileri sorgulamaktır. Kitapta, halkın, Kur'ân'a karşı geliştirdiği davranış kalıpları, sonuçta ulemâ ve aydın kesimin Kur'ân telâkkisine paralel geliştiği için, aydınıyla halkıyla bütün bir toplumun Kur'ân'la ilişkisi irdelenmiştir. Türklerin Kur'ân algısını anahatlarıyla tespit ederek, Mushafçı Kur'ân algısını irdeleyen, Türklerin Kur'ân araştırmalarını anahatları ile sunan, Kur'ân'la ilişkilerde yakalanması gereken düzeyi göstermeye çalışan bu çalışmanın, Türk Kur'ân kültürü sahasında önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.
143.00 ₺ -
Efendimizin Sünnetinde Koruyucu Hekimlik
Bu kitap, Tıbb-ı Nebevi'de, koruyucu hekimliği, bilimsel yönleriyle anlatmaktadır. Dört bölümden oluşan kitapta; I. Bölümde, genel olarak temizlik sünneti ele alınmıştır. Beden, elbise, yakın ve uzak çevre temizliği, su ve abdestteki sağlık mucizeleri genel temizlik konusu içinde yer almaktadır. II. Bölümde, Efendimizin(s.a.v), yeme, içme sünneti bütün yönleriyle ele alınmıştır. Efendimiz, ne yer, ne içerdi? Hangi yiyecek ve içecekleri tercih etmiştir? Hangilerini övmüştür? Yeme, içme şekli nasıldı? Bu yiyecek ve içeceklerin, bugünkü tıpta yeri nedir? sorularına cevap verilmiştir. III. Bölümde, ruh ve kalp sağlığı ele alınmıştır. Ruh sağlığı nasıl korunur? Kalp huzuru, nasıl sağlanır? Ruh hastalıkların sebepleri ve bu sebepleri ortadan kaldıracak çare, tutum ve davranışlar nelerdir? sorularının cevapları, kitap ve sünnet çerçevesinde ele alınmıştır. Ruh sağlığının temel unsurlarından, Allah'a iman, Kur'an okuma, dua, iyimser olma, güzel söz söyleme, öfkeye hakim olma konuları ayrı ayrı işlenmiştir. IV. Bölümde, koruyucu hekimliğin esasını oluşturan genel sağlık konusu ele alınmaktadır. Koruyucu hekimlikte genel sağlık başlığı altında, 1. İbadetlerden namaz ve oruç, 2. Bulaşıcı hastalıklardan korunma, 3. Sağlıklı uyku, 4. Hacamat, 5. Evlenme, 6. Spor gibi konular, bilimsel yönleriyle ele alınmıştır.
35.75 ₺ -
Tekafül Teori ve Uygulama
İnsanoğlu maruz kaldığı maddi tehlikelerin farkına vardıktan sonra bir korunma ihtiyacı hissetmiş ve buna çeşitli çözümler aramıştır. Toplumların gelişmesi ve ticaret hayatının daha faal hâle gelmesiyle bu maddi zararlardan korunma ihtiyacı sigortacılık sistemi ile karşılanmaya başlanmıştır. İslam toplumunda ise âkile ve esnaf sandıkları gibi uygulamalar ile bu korunma ihtiyacı karşılanmıştır. Modern sigortacılık sisteminin; ğarar (aşırı belirsizlik), riba (faiz) ve meysir (kumar) şüphesi nedeniyle caiz görülmemesi nedeniyle buna alternatif olarak tekâfül (İslami sigortacılık) sistemi geliştirilmiştir. Tekâfül (İslami Sigortacılık) Çalıştayının bir ürünü olan bu kitapta, ilk olarak; dünyadaki modern tekâfül uygulamalarına değinilmiş ve fıkhi açıdan tekâfül sistemi değerlendirilmeye alınmıştır. Daha sonra, Türkiye açısından tekâfül sisteminin eksiklikleri tespit edilerek bu sorunların çözümüne yönelik pratik çözüm önerilerinin sunulduğu bu kitabın, alana ilgi duyan; akademisyen, öğrenci ve ilgililere katkı sunmasını ümit ediyoruz
71.50 ₺ -
Seksen Yıl Nasıl Geçti
Kurân-ı Kerîmde, iman edip sâlih amel işleyen ve kullukta bulunup Allaha şerik koşmayan toplumları, Cenâb-ı Hakkın yeryüzünde hâkim kılacağı ifade edilir (en-Nûr, 24/55). Umarım ki yaşadığımız şu günler, bu İlâhî vaadin bir tecellisi ve bir müjdecisidir. Asr-ı saâdetteki Müslümanlar, Mekke devrinde yaşadıkları zorlukların mükâfatını Medine dönemindeki zaferlerle elde ettiler. Umarım ki, Rahmân ve Rahîm olan Allah, büyüklerimizin çektiği ıstıraplara mukabil, sonra gelen nesillere lütuf ve ihsanda bulunur. Bu münasebetle, dayım M. Yahya Kutluoğlunu, uzun gayretler sonunda gerçekleştirdiği hâtıratı dolayısıyla tebrik eder, hürmetlerimi sunar, sağlıklı ömür dilerim.
91.00 ₺