-
Tablolarla Namaz Hikayeleri
Namazla Diriliş Seferberliği dalga dalga genişliyor, büyüyor. Namaz Gönüllüleri halkasına katılan her namaz sevdalısı, bu seferberliğeKimi kelâmıyla, kimi kalemiyle, kimi de fırçasıyla Yazar Cemil Tokpınar.Sabah Namazına Nasıl Kalkılır? İsimli kitabıyla milyonların gönlüne ve gündemine damgasını vurdu. Namaz sevdalılarıyla heyecanını paylaştı. Namaz sevdalısı aydınlar tarafından kurulan Namaz Gönüllüleri platformu pek çok ilke imza attı. Ressam Arif Ergun. İki yıl boyunca çalıştı. Urve bin Zübeyir`in, Abbad bin Bişr`in, Bayezid-i Bestami`nin, Bediüzzaman Said Nursi`nin ve günümüzdeki nice namaz kahramanının muhteşem namazlarını resim sanatıyla anlattı. Dünyada bir ilki gerçekleştirdi ve Namaz Resimleri Sergisi açtı. Yazar Nesrin Çaylı. Bu huzurlu ve huşûlu seferberlikte ben ne yapabilirim? Diyerek namaz seferberliğine katıldı. Namazın her zaman ve her zeminde engel tanımayan yüceliğini gösteren resimler üzerinde aylarca çalıştı. Yaşanmış namaz tablolarını enfes üslübuyla hikâyeleştirdi. Tablolarla Namaz Hikâyeleri sizin de içinizdeki namaz ve ibadet aşkını alevlendirecek.
21.00 ₺ -
Namaz Dinin Direğidir
"Namaz dinin direğidir. Kim onu doğrultursa, dinini ayakta tutmuş olur, kim de onu yıkarsa, dinini yıkmış olur" (Hadis Meali) Bu küçük kitap, büyük bir ehl-i sünnet âliminin namaz, cemaat, Cuma gibi önemli konularda, islâm Âlemi'ne sunduğu bir uyarı beyannâmesi mahiyetindedir.
120.00 ₺ -
Dört Büyük Halife Hülefai Raşidin
Hulefa-i Raşidin yani ilk dört büyük halife Resulullah efendimizin (Salat ve selam olsun ona) en yakın dostları, talebeleri, vezirleridir. Onlar İslam dinini en iyi bilen, en iyi anlamış olan, hayata en iyi uygulayan örnek ve model Müslümanlardır. ... Ashab-ı Kirama sevgi ve onlar hakkında Ehl-i Sünnet mezhebinin inançlarını kalbe yerleştirmek her mü'minin en mühim vazifelerindendir. Ashab, bilgiyi imana, imanı da hayati faaliyetlere tatbik etmiş olduklarından onların hayat menkıbelerini bilmemiz aynı yolda hareketimizi kolaylaştıracak başlıca amildir.
270.00 ₺ -
Hristiyanlığa Reddiye Tuhfetül Erib fir Reddi
Abdullah et-Tercüman, aslen Mayorka adasına mensup bir katolik-fransisken papazı iken, müslümanlığı kabul etmiş ve gerçeğe hizmet için "Tuhfetü'l-Erib (Lebîb) fi'r-Reddi 'ala Ehli's-Salib" adlı bu eseri yazarak eski dindaşlarını Hak Din İslamiyet'e çağırmıştır.
72.00 ₺ -
Gıybet İlleti
"Rakı içer misiniz?.." diye sorsalar, küplere binerek şu cevabı verirler: "Biz sofularız, aslâ içki içmeyiz, haramdır!..." Ama, ölü eti, hem de ölü kardeş eti yemeye gelince, onları kimse durduramaz... Rakıya hayır, ölü eti yemek kadar çirkin olan gıybete evet... İşte sahte dindarların hali budur.. Bu kitap, onların zehirli dillerinden selamette kalamayan bir gıybet-zede tarafından kaleme alındı ve bütün gıybet-zede müslüman kardeşlerine ithaf ve ihda kılındı.
66.60 ₺ -
Genç Müslümana Öğütler
Basit ilmihal bilgilerini bile rabbani alimler yazarlarsa başka bir feyiz ve tesir meydana gelir. Öğüdün mahiyeti ne kadar önemliyse, o öğüdü veren zatın da o nisbette önemi vardır. Çünkü onlar, başkalarına ettikleri nasihati daha önce kendi nefislerine tatbik ederler, bu suretle bilgilerini uygulayan alimler zümresine dahil olurlar. Bu büyük eser de Muhyiddin ibn Arabi Hazretlerinin ebedi saadete talib olanlara ettiği nasihatler mecmuasıdır.
72.00 ₺ -
Ey Oğul Eyyühel Veled
Büyük müceddid, Hüccetü'l-İslam, Zeynü'd-din, alim-i Rabbani, mürşid-i Semedani İmam Gazali kuddise sirrehu'l-ali hazretleri sadece İslam dünyasında değil, bütün insanlık aleminde tanınan, eserlerinden bazıları batı dillerine UNESCO tarafından tercüme ettirilmiş bulunan büyük bir İslam önderidir. Asırlar boyunca milyonlar insan onun eserlerini okuyarak rıza-yı ilahiye muvafık bir yoa girmişlerdir. Bazı nasipsizler, bu büyük şahsiyete saldırmakta, eserlerinde iftiralar atmaktadırlar. Ey Oğul risalesinin başına geniş bir önsöz koyarak, Hazret-i İmam'ın değerini, büyüklüğünü gözler önüne sermiş ve birtakım beyinsiz müfterilerin hezeyanlarını kesin bir şekilde red ve cerh etmiş bulunmaktayız.
60.00 ₺ -
El Burhanül Müeyyed Kurtarıcı Ümmetler
Rabbani alimler ve kamil mürşidler, insanlığa doğru yolu gösteren bir hidayet rehberidir. Onların eteğine yapışan, öğütlerini tutan bahtiyarlar Hakk'ın rızasını kazanır, ebedi saadete kavuşurlar. Kutb-i Rabbani ve Gavs-i Samedani Ahmet er-Rufai hazretlerinin bu eseri sizi felaha ve selamate götürecek nurlu nasihatlerle dolu bir ilim, irfan ve irşad hazinesidir.
66.60 ₺ -
El Ahkamüs Sultaniye İslamda Devlet ve Hilafet Hukuku
İnsanlığın siyasi düşünce tarihinin teml taşlarını teşkil eden birkaç kitap vardır. Eflatun'un Cumhuriyet'i, Aristo'nun Politika'sı, Farabi'nin Erdemli Site'si ve Maverdi'nin el-Ahkâmü's-Sultaniye'si bunlardandır. Bilindiği gibi İslâm, Batılıların anladığı dar manada bir din değil; aynı zamanda bir medeniyet, bir kültür, bir devlet, bir dünya nizamı, bir Weltanschauung'tur. İslam'da geniş bir amme hukuku ve devlet felsefesi kültürü mevcuttur. Bu konuda el-Mâverdi'nin bu eseridir.
210.00 ₺ -
Birkaç Yazı
Bu kitapçıkta yer alan yazılarım, 1976 ile 1980 yılları arasında yayınlanmış olan haftalık Büyük Gazete'den alınmıştır...
72.00 ₺ -
Nüzul-i İsa Bir İtirazın Tahlili
بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على سيدنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين Gerek fikir, gerekse fizik planında insanlığın karşı kaşıya bulunduğu modern meydan okuyuş, kaçınılmaz olarak Müslümanların din algısına da nüfuz etmiş durumda. Zamanı, tarihi, algı ve değerler dünyasını “geleneksel olan” ve “modern olan” şeklinde bir ayrıma tabi tutarak, ilkinin miadını doldurduğunu ve yerini kaçınılmaz olarak ikincisine bıraktığını telkin eden modern zihin yapısı, Müslümanların kendi kaynaklarını, değerlerini ve tarihlerini okuyuşlarını belli bir istikamette dönüştürürken ortaya “yeni” ve “farklı” bir tasavvur çıkarıyor. Tırnak içinde verdiğim bu iki kelime tek başlarına alındığında belki nötr sayılabilecek bir anlatım özelliğine sahipken, bir araya getirildiğinde ilgi çekici bir çekim gücüne kavuşuyor. Öyle ki, bir şeyin (fikir, yaklaşım, tasavvur…) hem “yeni” hem de “farklı” olması, “doğru”, hatta yerine göre “mutlak doğru” olduğunu kabule fazlasıyla yetiyor. İlmî ve metodolojik bakımdan ne kadar zayıf ve tutarsız temeller üzerine bina edilmiş olursa olsun, “yeni ve farklı” olması geçerliliğini ilana kifayet ediyor! Bu iki kelime yan yana geldiğinde oluşan tasavvur dönüşümü, şiddet-i zuhurundan dolayı çoğu zihinlere hafi kalıyor ve işin en vahim yanını da bu nokta oluşturuyor. Din ve onun temel kaynakları adına son derece “masum” gerekçelerle ızhar edilen kimi “yeni ve farklı” yaklaşımların, aslında çalışma ilkelerini modernitenin belirlediği zihin yapısından kaynaklanan arızaların ürünü olduğunun sahiplerine bile gizli kalabiliyor olması gerçekten de “yeni” ve “farklı” bir durum! Müslümanların kendi kaynaklarıyla ilişkilerinin sistematiğini oluşturan ve yüzyıllar içinde “eşyanın tabiatı gereği” belli bir istikamette teessüs etmiş bulunan “edille-i şer’îyye” konsepti, Kur’an ve Sünnet anlayışı, bu iki delilin birbiriyle ilişkisi ve bunlardan teferri eden diğer deliller, Usûl ve Kavaid… “yeni ve farklı” yaklaşımların cazibesiyle yerini “çağdaş değerler” etrafında şekillenmiş algılara bırakabiliyor. Bu da kaçınılmaz olarak “yeni ve farklı” bir Müslümanlığa uzanan bir süreci intac ediyor. İşin başında niyet ve maksat bu olmasa da, varılan nokta çoğu zaman bundan başkası olmuyor. Hz. İsa (aleyhi’s-selâm)’ın ref’i ve nüzulü meselesi, bu hususun kristalleştiği noktalardan birisi. Kur’an-Sünnet ilişkisine ve Tefsir Usulü ilminin ilkelerine karşı çok da duyarlı olmayan “çağdaş” bir yaklaşımla, ilgili Kur’an ayetleri üzerine serdedilen “yeni ve farklı” mülahazalar, “ilmî hürriyet” görüntüsü altında sahibini getirip bütün Ümmet ulemasının karşısına konumlandırıyor. Evet, nüzul-i İsa (aleyhi’s-selâm) konusunda Sahabe döneminden itibaren Ümmet’in üzerinde ittifak ettiği bir kabul, modern zamanlarda Kur’an ve Sünnet’i “yeni ve farklı” bir okumanın nesnesi kılma faaliyetinin sonucu olarak, yerini “yeni ve farklı” bir değerlendirmeye bırakıyorsa, bunun “ilmî özgürlük”ten daha öte bir anlamı olmalıdır. Bu tarz yaklaşımların, -ayrıca ima veya tasrihe ihtiyaç bulunmaksızın- “karşıtaraf”ı oluşturan sahabîsi, müfessiri, muhaddisi, kelâm âlimi ve tarihçisiyle bütün bir Ümmet ulemasını itham anlamına geldiği açıktır. Sözün sahibinin yaklaşımına göre bu itham “yanılgı”dan “cehalet”e, “anlayış kıtlığına”, hatta “tahrif”e kadar uzanır. Hulusi Hatiboğlu hocanın, Fidan Dergisi’nin 63, 64 ve 65. sayılarında yer alan “Hz. İsa’nın Nüzulü Meselesi” başlıklı seri yazısı da bu çerçevede benzerlerinden yeni ve farklı bir mahiyet arz ediyor değil. Hocanın, yazısına, nüzul-i İsa (aleyhi’s-selâm) meselesinin “Temel inanç esaslarından olmadığı halde erken devirlerde İslam’ın inanç esasları arasına girmiş” olduğunu söyleyerek başlaması, vehâmetin ilk basamağını oluşturuyor. İlk bakışta hayli “masum” gibi duran bu hüküm cümlesi, herhangi bir gayri İslamî inanç unsurunun İslam’ın inanç esasları arasına -hem de “erken devirlerde”!- girebileceğini ifade etmesi bakımından sadece “büyük bir iddia” ileri sürmekle kalmıyor, aynı zamanda o “erken devirler”den itibaren modern zamanlara kadar yaşayan bütün İslam ulemasını, gayri İslamî bir hususun İslam’ın inanç esasları arasına girmesine müsaade etmekle, göz yummakla, hatta belki “çanak tutmakla” itham ediyor! Hatiboğlu hoca istediği kadar “ben kimseyi itham etmiyorum” desin; bu ifade tarzının doğrudan yol açtığı sonuç budur. Ebubekir Sifil, Hulusi Hatipoğlu, Nuzulü İsa, Rıhle Yayınları, Rıhle Kitap, 978-605-5634-43-8
91.26 ₺ -
Orta Boy 41 Yasin Türkçeli Fihristli Kod 011
Bu Eserin İçerisindeki Bazı Sure ve Dualar 1. Yâsin 2. Fatiha 3. Bakara 4. Duhan 5. Naziat 6. Mülk 7. Nebe 8. Secde 9. Fetih 10. İnşirah 11. Haşr 12. Rahman kısa sûreler 13. Salaât-ı Tefriciye 14. Salâtı Münciye
40.80 ₺ -
Mekke İlahisi Seçme İlahiler
Sultân-ı müeyyedsin efendim Sen şâh-ı rusül fahr-i mümeccedsin efendim Divân-ı ilâhide ser-âmedsin efendim Menşur-ı “le-amrük”le müeyyedsin efendim Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim Sen Amedü Mahmudu Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda Hükmün tutulur mahkeme-i ruz-i cezâda Gül-bâng-ı kudûmün çekilir arş-ı hudâ’da Esmâ-yı şerîfen anılır arzu semâda Sen Amedü Mahmudu Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Şeyh Galip Dede
56.25 ₺ -
Keşke Onu Anlayabilseydik
Derin bir sadakatin, İhlaslı bir ibadetir, İsrafsız bir hayatın Kibirsiz bir yaşantının, Güçlü bir imanını, Güzel bir ahlakın Geniş bir merhametin, Ulaşılmaz bir takvanı…, Birleşip bütünleştiği nokta, Hz.Muhammed (s.a.v.) *** And olsun ki Allah’ın Resulünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için güzel bir örnek vardır. (Ahzab süresi; 21)
75.00 ₺ -
İslama Giriş
İslam; Emredenin emrine itirazsız boyun eğmektir. Emrettiği farzlardan başlayarak yapılması teşvik edilmiş ve en erdemli amelleri yapmak; yasakladığı haram, yapılması hoş karşılanmayan sonradan dine sokulmuş şeyleri şüpheleri ve hatta dini sakıncası olmadığı halde yersiz ve ihtiyaç fazlası sayılan helalleri bile terketmek suretiyle Alemlerin Yaratcısı olan Allah Teala'ya tam manasıyla teslimiyettir. Din, iman, mezhep, şeriat, tarikat, hakikat, tasavvuf, ihsan kavramlarının hepsi İslam kavramına, bir bütünün parçaları, bir ağacın dalları gibi dahildir. Zarardan kurtularak ebedi cennet yurduna ve büyük zafere ulaşmak için mutlaka şu aşamalardan sırayla geçmek gerekir. Hakkı'a tanımak Onunla amel etmek Onu davet etmek Onun gereklerine sabertmek..
18.75 ₺ -
Hanım Sahabiler
Kur’ân-ı kerîm’de önceki peygamberler döneminde yaşamış değerli kadın şahsiyetlerden bahsedilmektedir. Sünnette de Hz. İbrahim’den günümüze kadar kadınların şahsi yönlerini yansıtan, sahabe hanımlarından söz eden birçok hadis gelmiştir. Kadın şahsiyetler İslam’ın geliştirdiği Müslüman kadının şahsiyetiyle ilgili öğretileri daha iyi açıklayacaktır. Öyle ki; örnek kadın şahsiyetler, sayıca fazla, olgunluk açısından da çok üstündür...
16.50 ₺ -
Allah Dostlarının Örnek Halleri
Kişi sevdiği ile beraberdir Velilerin baş tacı, ikinci bin yılın yenileyicisi İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: Nasihatlerin özü, en kıymetlisi; Allah dostları ile buluşmayı, onlarla birlikte bulunmayı bildirmektir. Bu büyüklerin yolunda gitmedikçe, kurtuluş olamaz. Bunların anladıklarına tâbi olmadıkça, saadete kavuşulamaz. Allah dostu olmak da Ehl-i sünnet vel-cemaatin doğru yoluna sarılmaya bağlıdır. Allahü teâlâ’nın yolundan gidenleri sevmek, onlarla tanışmak, görüşmek, onlar gibi olmaya özenmek, o büyüklerin sözlerini işitmek ve kitaplarını okumak, Cenab-ı Hakk’ın nimetlerinin en büyüklerindendir ve O’nun ihsanlarının en kıymetlilerindendir. Muhbir-i sadık, yani hep doğru söyleyici olan Muhammed aleyhisselâm, “Elmer'ü me'a men ehabbe” buyurdu. Yani, kişi, dünyada ve ahirette sevdiği ile beraber olur. Bunun için din büyüklerini seven kimse, onlar ile beraber olur. Onların Allahü teâlâ’ya manevî olan yakınlığında, onlar gibi olur. Onlar Allahü teâlâ’nın dostlarıdır. Onlarla yağmur yağdırılır. Onlarla rızık gönderilir. Onları gören Allahü teâlâ’yı hatırlar. Allah dostları, kalp hastalıklarının tabipleridir. Bâtın hastalıklarının giderilmesi, bu büyüklerin tedavisi ile olur. Bunların sözleri, yazıları ilâçtır. Bakışları şifadır. Onlarla beraber bulunanlar kötü olmaz....
288.75 ₺ -
Marifetname 2 Hm M. Fuad Başar
“MÂRİFETNÂME”, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ansiklopedik mahiyetteki eseridir. 1703 (H. 1115) yılında Hasankale’de doğan İbrahim Hakkı Hazretleri, zamanının Arap ve Türk âlimleriyle tanışmış ve İstanbul’da saray âlimleriyle görüşerek birçok mevzularda geniş bilgi sâhibi olmuştur. Aynı zamanda Şeyh İsmâil Fakirullah Tillovi’ye intisâb ederek O’nun halifesi olmuştur. Şeyhini ve O’nunla olan münasebetlerini eserinin son bölümünde anlatır. 1780 (H. 1194) yılında vefât eden bu büyük âlim, şeyhinin ayak ucuna gömülmüştür. Rahmetullâhi aleyh. “Mârifetnâme”, Doğu ve Batı dillerine çevrilmiş ve her devirde ilgi görmüş bir eserdir. Ancak ansiklopedik olması sebebiyle astronomi, matematik, anatomi ilimleriyle ilgili bölümlerdeki birçok bilginin bugün eskidiği, bu mevzularda daha ayrıntılı ve güncel eserlerin yazıldığı bilinen bir gerçektir. Bu husus gözönüne alınarak, bu mevzulardaki mâlûmat üzerinde fazla durulmayarak, özellikle tasavvuf ve benzeri dinî mevzulardaki bilgiler olduğu gibi aktarılmaya çalışılmıştır. Böylece eser, gereksiz bir bilgi yığını olmaktan ziyâde, her an başvurulabilecek bir kaynak kitap haline getirilmiştir. Sadeleştirmede “Matbaa-i Âmire” baskısı esas alınmış ve Hazret’in üslûbu mümkün olduğu kadar bozulmamaya çalışılmıştır. Daha önce yapılmış olan sadeleştirmelerin bir kısmında eserle ilgili olmayan bilgiler karıştırılmış, bir kısmında da dinî mevzulardaki mâlûmat eksik bırakılmıştır. Takdim ettiğimiz bu sadeleştirme, bütün bu eksiklikleri ve külfetleri ortadan kaldırmış ve eserin pratik ve kullanışlı hale gelmesini sağlamıştır. Aynı zamanda “madde” başları da küçük başlıklara dönüştürülerek eser daha da pratik hâle getirmeye çalışılmıştır.
362.25 ₺ -
Marifetname Şamua
“MÂRİFETNÂME”, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ansiklopedik mahiyetteki eseridir. 1703 (H. 1115) yılında Hasankale’de doğan İbrahim Hakkı Hazretleri, zamanının Arap ve Türk âlimleriyle tanışmış ve İstanbul’da saray âlimleriyle görüşerek birçok mevzularda geniş bilgi sâhibi olmuştur. Aynı zamanda Şeyh İsmâil Fakirullah Tillovi’ye intisâb ederek O’nun halifesi olmuştur. Şeyhini ve O’nunla olan münasebetlerini eserinin son bölümünde anlatır. 1780 (H. 1194) yılında vefât eden bu büyük âlim, şeyhinin ayak ucuna gömülmüştür. Rahmetullâhi aleyh. “Mârifetnâme”, Doğu ve Batı dillerine çevrilmiş ve her devirde ilgi görmüş bir eserdir. Ancak ansiklopedik olması sebebiyle astronomi, matematik, anatomi ilimleriyle ilgili bölümlerdeki birçok bilginin bugün eskidiği, bu mevzularda daha ayrıntılı ve güncel eserlerin yazıldığı bilinen bir gerçektir. Bu husus gözönüne alınarak, bu mevzulardaki mâlûmat üzerinde fazla durulmayarak, özellikle tasavvuf ve benzeri dinî mevzulardaki bilgiler olduğu gibi aktarılmaya çalışılmıştır. Böylece eser, gereksiz bir bilgi yığını olmaktan ziyâde, her an başvurulabilecek bir kaynak kitap haline getirilmiştir. Sadeleştirmede “Matbaa-i Âmire” baskısı esas alınmış ve Hazret’in üslûbu mümkün olduğu kadar bozulmamaya çalışılmıştır. Daha önce yapılmış olan sadeleştirmelerin bir kısmında eserle ilgili olmayan bilgiler karıştırılmış, bir kısmında da dinî mevzulardaki mâlûmat eksik bırakılmıştır. Takdim ettiğimiz bu sadeleştirme, bütün bu eksiklikleri ve külfetleri ortadan kaldırmış ve eserin pratik ve kullanışlı hale gelmesini sağlamıştır. Aynı zamanda “madde” başları da küçük başlıklara dönüştürülerek eser daha da pratik hâle getirmeye çalışılmıştır.
157.50 ₺ -
-
İslamda Kadın ve Aile
Kadın hakkında çok değişik görüşler ölçüler vardır. Her sistem, her ideoloji, her dünya nizamı, bu mevzuda ahkâm yürütmüştür. Hepsi de, doğru ve hak olan bizim fikrimizdir der. Ama akıl ve mantık mutlak doğrunun tek olduğunu söyler bize. Acba ahangisi doğrudur?.. Kadın konusunda insanın yaratılışının hikmetine ve mutluluğuna uygun yegâne sistem İslâm'dır. Çünkü onun hükümlerini, insanın ve âlemlerin Yüca Yaratıcısı olan Allah koymuştur. Bu ilâhî ahkâmı Peygamber (s.a.) hadîsleriyle açıklamış; Peygamberin vârisleri olan İslâm bilginleri de her devirde insanlığa tebliğ edegelmiştir. Yaratık hakkında en doğru ve en güzel hükümler elbette Yüce Yaratıcı'nın koyduklarıdır. Gerisi lâf u güzaftır...
150.00 ₺ -
Envarül Aşıkın Ahmed Bican Yazıcıoğlu
Envarül Aşıkın'da dini ve ahlaki konular çok tatlı bir dil ve üslup ile anlatılmıştır.
66.60 ₺ -
İlahi Muhabbet
1-Kulun Allahı sevmesine dair şer'i deliller ve şahitler 2-Muhabbetin hakikati, sebebpleri ve kulun Allah'ı sevmesinin mahiyeti. 3-Sevgiye layık olan yanlız Allah'tır. 4-Zevklerin en üstününün ve en iyisinin Allah'ı bilmek ve O'nun Cemaline bakmak olduğu, bu zevkten mahrum olanlar dışında, bu zevki üzerine herhangi başka bir zevki tercih edilmesinin düşünülemeyeceği. 5-Ahiretteki faziletin dünyadaki marifete üstünlüğü 6-Allah sevgisini güçlendiren sebepler 7-Sevgi konusunda insanların farklı olmalarının sebebi 8-Allh'ı bilmekte ve tanımakta halkın anlayışı kusurlarının sebebpleri 9-Allh'a şevki ve ifrat derecede aşkın manası 10-Allah'ın kulunu sevmesi ve bunun anmlamı 11-Kulun allahı sevmesi ve bunun anlamı 12-Allah ile ünsiyetin anlamı 13-Ünsiyetin galebesinden meydana gelen inbisat ve idlalin manası 14-Allah'ın kazasına rızanın hakikati ile fazileti hakkındaki rivayetler 15-Rızanın fazileti 16-Arzulara uygun olmayan bela ve musibetlerde rıza 17-Duanın rızaya aykırı olmadığı 18-Allah'a isyan edilen ülkeden uzaklaşmanın rızaya münafi olmadığı 19-Allah'ı sevenlerin keyif ve kerametleri hikmetli sözleri ve hikayeleri 20-Muhabbet ile ilgili çeşitli konular...
66.60 ₺ -
Ellidört Farz Şerhi Ahmed Kemaleddin Üstün
Elli Dört Farz Şerhi, havas ve avam tabakasından her Müslümanın öğrenip bellemesi gereken temel din emirlerini ve yasaklarını bildiren bir kitaptır. Asıl metni kısa bir liste teşkil eden bu farzların açıklamaları esnasında kitaba binlerece fıkhi, itikadi, ahlaki mesele ve hüküm yazılarak, bir nevi din ve ahlak ansiklopedisi haline getirilmiştir. Neresinden başlansa, ne kadar okunsa mutlaka yararlanılacak, ahiret azığı teminine ve edebi saadete vesile olacak hayarlı ve mübarek bir eserdir.
300.00 ₺ -
Büyük Ahidler El Uhüdül Kübra
Her müslüman bilmelidir ki, yegane kurtuluş yolu itikad ve amelde ehl-i sünnet mezhebidir. O da, yukarıda belirttiğimiz gibi inançta iki, amelde dört hak şubeye ayrılmıştır. Hepsi doğrudur, temelde ve esasta birdir. İnanç ve amelde bunların birini tatbik ve taklid etmek şarttır, zarurettir.
66.60 ₺ -
Salevatı Kübra
Peygamber -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz'in Manevi istirahatgahı olan Markad-i Şerifin üzerine Kaside-i Bürde'nin: "Peygamber -Sallallahu Aleyhi ve Sellem-in her sıkıntı için şefaati umulan bir Habib olduğu" mealindeki beyt-i şerifi yazılmıştır. Ancak O'ndan yardım isteriz. O Aliy ve Azim olan Allah'ın yardımı olmadan hiçbir günahtan dönüş ve hiçbir ibadete kuvvet yoktur. Bütün hamdler alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Ey Allah! Efendimzi ve sahibimiz olan, kutupların kutbu, gavsların gavsı, İlahi kitabların icmalinin icmali, efradın ferdi,ahadın vahidi, nur-u meknun, sırri masun, bütün nurların kendisinden fışkırdığı zat, tüm sırların kendi mahiyetinin künhünden oluştuğu zat, istinad ve medar ancak kendisine ait olan sığınak, şafi ve müşeffa , gece ve gündüz saatlerinde Allah'ı gerçek manada zikredici sadece kendisi olan o Muhammed'e salat ve selam eyle. O Muhammed'e ve ali ashabına öyle bir salat ve selam eyle ki, onunla bizi bütün fitnelerden ve yabancılardan koruyasın ve o sayede bizden günahları ve ağır yükleri silsin. Amin 24-Ekim-2008 25-Şevval-1429 SALEVÂT-I KÜBRÂ - Ahmet Mahmut Ünlü - 9786054814169 - Lalegül Neşriyat
60.00 ₺ -
Ramazanı Şerif Risalesi
Allâh-u Te'âlâ'ya hadsız ve adsiz hamd-ü takdîsler, Muhammed Mustafa'ya (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) ve Al-i ashabına, ma'lûmât-ı İlâhiyye adedince salât-ü teslimler; Başta en yakın vesilemiz, Üstadımız Hacı Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretleri olmak üzere silsile-i meşâyıhımıza ve bu eserimizde kitaplarından ve rivayetlerinden istifade ettiğimiz tüm ulema ve evliyamıza tecziye, tarziye ve tekrîmlerimizden sonra ifade etmek istediğim husus şudur: Yirmi seneyi aşkın süredir çekmekte olduğum şeker hastalığının yıpratmış olduğu bedenim tamamen mukavetini kaybetmiş, hele de üç ay evvel geçirmiş olduğum ağır kalp ameliyatının halsizliği henüz üzerimden kalkmamışken, yaklaşan ramazân-ı şerifin himmet ve bereketi beni "Receb-i şerif ve "Şa'bân-ı şerif risalelerimden sonra bu kıymetli risaleyi derlemeye şevketti. Canımı bana bağışlayan Rabbimden niyaz ederim ki; bu ve bundan önceki risalelerimi, diğer tüm kitaplarımı ve onbinlerle ifade edilebilecek bütün sohbetlerimi ihlâsa mukarin ve rızasına muvafık birer amel-i sâlih olarak dergâh-ı izzetinde ve bârigâh-ı mecd-i ulûhiy-yetinde ahsen-i kabul ile makbul buyursun. Bir takım suratların kapkara kesileceği, diğer birtakımlarınınsa bembeyaz olacağı kıyamet gününde bunlarla yüzümü ak eylesin. Siz okurlarımın dua ve şefaatleriyle beni de tüm sevenlerimle beraber bu mübarek ay hürmetine mağfurîn zümresine ilhak eylesin. Âmîn! Yâ Mu'în! 17-Şaban-1427 10-Eylül-2006
151.25 ₺