-
Dilek Mevsimi
Lily dilek tutmaya inanmıyor.En azından bundan sonra inanmıyor. Kardeşi Anders gittiğinden beri. Çünkü dilek tutmak, yaşanan korkunç şeyleri düzeltemez ve hissettiklerimizi değiştiremez.Lily, dilek tutmanın gücüne inanmasa da imkânsız başka bir şeye inanıyor: Çok sevdikleri bahçelerinde hâlâ Anders ile görüştüğüne. Bunu bir başkası duysa Lily'ye inanmazdı. Tabii Anders hariç.Bu yaz, Lily'nin dilediği gibi geçmiyor ama tıpkı mevsimler gibi dilekler de değişebilir. “Anica Mrose Rissi, bu kitapla âdeta muhteşem bir resim yapıyor ve şarkı söylüyor. Duygusal olarak iyileştirici olduğu kadar, aynı zamanda son derece neşeli bir kitap”. -Rita Williams-Garcia, Newbery ödüllü yazar“Güzel ve dokunaklı olan bu kitap sizi belki ağlatacak ama aynı zamanda kalbinizi de iyileştirecek. En karanlık zamanlarda bile sevginin bize yardımcı olacağını hatırlatan bir hikâye.” -Jasmine Warga, Newbery ödüllü yazar“Her zaman okunacak, sessiz ama güçlü bir hikâye.” -Claire Legrand, yazar
170.20 ₺ -
Fark Et Güçlen Hayatını Kur
Zaman hızla akıyor; işler, hedefler, beklentiler birbirine karışıyor. Gün bitiyor ama zihnimiz susmuyor. Modern hayat, son sürat koşarken neden başladığımızı bile unuttuğumuz bir yarışa dönüştü.Karar Ver, Planla, Harekete Geç’te bireysel değişimin eyleme dökülme sürecine odaklanan Ayça Karaman, bu kez içinde sıkışıp kaldığımız döngüyü durdurup anlamlı bir hayat kurmanın yollarını arıyor. Kontrol etme çabamızın, sürekli kıyaslamanın, dijital dikkat dağınıklığının ve tükenmişliğin ardındaki psikolojik dinamikleri ele alıyor.Fark Et, Güçlen, Hayatını Kur “hep daha fazlası”nı yapmaya çağıran bir kişisel gelişim kitabı değil; aksine, yolda olmanın, bazen durmanın, eksik kalmanın da insana ait olduğunu hatırlatan içten bir anlatı. Çünkü asıl güç, başkalarının temposuna uymakta değil, kendi ritmini keşfedip orada yaşam bulmakta.
219.00 ₺ -
Mademki Bir İnsanım
İnsan olmak, yalnızca var olmak değil aynı zamanda varlığının anlamını aramak, sorumluluğunu taşımaktır. Mademki Bir İnsanım, bu arayışın sesine kulak veren bir kitap. Orhan Karaağaç tarafından hazırlanan bu eserde, Nurullah Genç, Nevzat Tarhan, Savaş Barkçin, Serhat Yabancı, Reshad Strik, Yasin Pişgin, Uğur Batı, Hakan Bilgin, Cem Uçan ve Cihan Çelik, insan olmanın ahlaki, psikolojik ve manevi boyutlarını samimi bir dille ele alıyor. Her bölüm, insana dair temel bir sorunun kapısını aralıyor: Mademki insanım, o hâlde nasıl biri olmalıyım? Bu soru bir muhasebenin değil, bir uyanışın başlangıcıdır. Çünkü insan kendine bakmadan hakikatini bilemez. Bu kitap, günümüzün karmaşası içinde unutulan değerlere yeniden dikkat çekiyor, insana kendini, kalbini ve sorumluluğunu hatırlatıyor.
255.50 ₺ -
Yarın Başlarım Sendromu
Erteleme, aslında hepimizin gizli mesleği. Kimimiz “yarın başlarım” diplomasına, kimimiz “beş dakika daha” uzmanlığına sahibiz. İlginçtir ki işlerimizi sürekli geleceğe postalarken hayatın posta kutusunda fazla beklemeyi sevmediğini unutuyoruz. Bu kitabı okurken kendinizi suçlamanızı ya da yetersiz hissetmenizi istemiyorum. Çünkü erteleme, yalnızca sizin değil, insanlığın ortak hikâyesi. Ama şu anda bu satırları okuyorsanız, bir anlığına da olsa “ertelemeye” ara verdiniz demektir. Hazır motivasyon gelmişken başlayalım o zaman. Psikolog Oya Doğan Yarın Başlarım Sendromu’nda neden sürekli “yarın başlarım” deyip durduğumuzu, ertelemelerimizin altında yatan kaygılarımızı, mükemmeli hedeflemekle başarısız olma korkusu arasında gelip giden ruh halimizi ve bu konuda akla gelebilecek daha pek çok soruyu tek tek ele alıyor. Erteleme döngüden çıkmak isteyenlerin kendilerine doğru soruları sormasına imkân veren bu çalışma her bölümün sonundaki uygulama önerileriyle bizleri yarını beklemeden hemen bugün o ilk adımı atmaya davet ediyor.
175.20 ₺ -
-
EVRİM İlmi Bir Hakikat mı
Evrim anlayışı, etkili olduğu çevrelerde kendisini “bilim”, dini ise “dogma” olarak tanıtmıştır. Böylece evrime karşı çıkmak, sanki bilime karşı durmak ve dogmaya taraftar olmak gibi algılanmıştır. Evrimcilerin “bilim” adı altında yürüttükleri propagandadan etkilenen bazı Müslümanlar ise, Allah’ı inkâr esasına dayanan evrim anlayışıyla Kur’ân-ı Kerîm’i anlamaya kalkışmışlardır. Bu bağlamda, yaratılışla ilgili nasları tevil ederek evrimin yaratılış hakikatine aykırı olmadığını savunmuş, böylece dini yıkmak için uydurulmuş bir anlayışı dinin kendisi hâline getirmişlerdir. İddiaları ve kabulleriyle evrim, ilmî boyuttan uzak olduğundan, çatışma ilimle Kur’ân-ı Kerîm arasında değil, evrimcilerin dogmalarıyla hakikat arasındadır. Yaratılış, binlerce yıldır milyarlarca defa tekerrür ettiği hâlde, yazılı hiçbir kaynakta evrimin varlığına dair kayda değer bir bilgi bulunmamaktadır. Hülâsa, evrim; ateistlerin “Allah Teâlâ yaratmadıysa, peki canlılar nasıl oluştu?” sorusuna cevap bulabilmek için uydurdukları, sonrasında da inanç hâline getirdikleri bir dogmadır. *** İki bölümden oluşan, birinci bölümde her yönüyle evrimi bizzat evrimcilerin eserlerinden hareketle tahlil eden, ikinci bölümde ise Kur’ân-ı Kerîm’deki yaratılışla alakalı âyetlerdeki mucizeleri nazara veren, “Evrim: İlmî Bir Hakikat mi, İdeolojik Aldatma mı?!” başlığını taşıyan bu kitap, akıl sahiplerini bilimsel düşünmenin ufkunda hakikati müşahede etmeye davet etmektedir. Sabırla eseri okuyanlar kitabın sonuna geldiklerinde evrim adlı inanç sisteminden kurtulmakla birlikte Allah Azze ve Celle’nin tefekkür için yarattığı aklı da sadece O’nun yolunda kullanmanın bahtiyarlığına erecektir.
100.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 7
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
149.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 6
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 5
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
156.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 4
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
130.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 3
Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 2
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 1
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
175.50 ₺ -
Sufi Psikolojisi
Hakikat, milyonlarca yıl önce yeryüzüne düşmüş ve parçalara ayrılmış kocaman bir elmas gibidir. Her bir parçayı bulan, elmasın o parçadan ibaret olduğunu zanneder. Oysa hakikat daha büyüktür, bütündedir. Bilimlerin tümünde olduğu gibi psikolojide de hakikatin sadece bir kısmına hâkimiz. Disiplinlerin birbirinden öğrenecek çok şeyinin olduğu günümüzde, “ya bilim, ya maneviyat” tarzı bir indirgemecilik yerine, “hem o, hem de o” yaklaşımı daha doğru görünmekte. Ruhun bilgeliğine ulaşmak için, bilgeliğin ruhuna nüfuz etmemiz gerek. Unutmamalı ki “Her arayan bulamaz, bulanlar sadece arayanlardır.” İbrahim b. Edhem bir gün sarayında uyurken, geceyarısı, tavandan tıkırtılar geldi. Sanki birisi damda yürüyordu.' Kim var orada?” diye bağırdı. "Bir dost,” diye cevap geldi. “Bir deve kaybettim ve onu bu damda arıyorum.” “A ahmak, damda deve mi arıyorsun?” diye bağırdı İbrahim."A düşüncesiz!" diye cevap verdi ses, “Sen Tanrı yı ipek elbiseler içinde, altın sedirde uyuklarken mi arıyorsun?
251.85 ₺ -
Kayıp Coğrafyanın İzinde
“Okuyacağınız metin, beklemediğim bir anda çıktığım zor, gerilimli ve hazin hatıralarla dolu bir seyahatin notları. Uzun yıllardır konuştuğumuz, dert ettiğimiz, andığımız ve anlamaya çalıştığımız Doğu Türkistan’da bizzat yaşadıklarım, şahit olduklarım ve gördüklerimin bana düşündürdükleri, müstakil bir kitap olarak şimdi elinizin altında. Böyle bir kitabı kaleme almaktaki öncelikli hedefim, Müslüman Uygurların karşı karşıya bulunduğu dramı ve gerçekliği, mümkün olduğunca anlaşılır biçimde aktarmak. Doğu Türkistan meselesi, hem sahadan doğru haber almanın zorlukları hem de Çin’in uyguladığı çok boyutlu dezenformasyon sebebiyle, ülkemizde ne yazık ki hak ettiği ilgiyi göremiyor. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” misali, kendi yakın çevremizdeki krizlerin gerisinde ve gölgesinde kalan bir dava Doğu Türkistan. İkinci hedefim, geleceğe ve bizden sonraki nesillere, bugünlere dair bir kanıt ve kayıt bırakmak. İçinden geçtiğimiz dönemde Doğu Türkistan ne durumda? Dünden bugüne neler yaşandı? Yarın neler olabilir? Dönüşümlerin istikameti nereye doğru? Şimdi devam eden süreçlerin somut neticelerini kendi gözleriyle görecek olan istikbalin Müslümanları, 2025 yılında bölgeyi adımlamış birinin satır aralarından epey ipucu yakalayacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü bir hedefim de, Doğu Türkistan havzasının coğrafi, tarihi ve kültürel bakımdan daha iyi anlaşılmasına mütevazı bir katkıda bulunmak. Seyahatname’yi okurken, bölgenin, Türkiye’den bakınca belki hiç göremediğimiz ve fark edemediğimiz bir derinliğinin bulunduğuna şahitlik edeceksiniz. Hatta belki bazı isimler ve mekânlar, sizi daha kapsamlı okumalara sevk eden birer işaret fişeğine dönüşecek.”
254.77 ₺ -
Batı Taklidi ve Müslüman Kimliği
Kılık kıyafetten inanca, düşünce biçiminden örf ve âdetlere kadar birçok sahada hak ile bâtılın birbirine benzemesi, doğrudan hak ile bâtılın birbirine karışması tehlikesini doğurur. Bu iki yolun birbirinden keskin çizgilerle ayrılması ne kadar tabiî ve zarurî ise, bu yollara tâbi olanların da birbirinden ayırt edilebilir olması o kadar elzemdir. Bu eser, gayr-i müslimlere benzemenin tehlikesini anlatmakta ve Müslümanları kimliklerine sahip çıkmaya davet etmektedir. Gayrimüslimlerin tarih boyunca bilinçli olarak yürüttükleri kültürel saldırılara da dikkat çekmesinin yanı sıra bu hususta ayet ve hadisleri merkeze alarak, meselenin dinî boyutunu derinlemesine ele almakta ve kafirlere benzemenin haramlığını ve tehlikesini beyan etmektedir.
140.00 ₺ -
Benim Aptal Niyetlerim
Benim Aptal Niyetlerim, Archy adında bir kaya sansarının otobiyografik romanı adeta. Yoksulluk içinde doğan ve bir kaza sonucu sakat kalan Archy, annesi tarafından köle olarak tefeci tilki Solomon’a satılır. Archy’nin hayatı, Solomon’un yönlendirmesiyle zamanı, okuma yazmayı, ölümün gerçeğini öğrenmesi ve Tanrı’yla hesaplaşması sayesinde değişse de içgüdülerinin yönlendirdiği bir varoluşun özlemini çeker. Archy “gerçek bir hayvan” olmayı arzulamaktadır. Öğrendiklerini unutmasının bir yolu yoksa yazmak çare olacak mıdır?.. İtalyan yazar Bernardo Zannoni’nin romanı, hayvanların konuştuğu ve yuvalarını gözettikleri, ancak hayatta kalma mücadelesinden asla kurtulamadıkları vahşi dünyanın hikâyesi. Albert Camus’nün Yabancısı ve Collodi’nin Pinokyosuyla benzer temaların ürünü bir okuma deneyimi... “Masalsı havasına rağmen, [Benim Aptal Niyetlerim] hiç de öyle sevimli bir hikâye değil... Archy’nin dünyasında yaşam sürekli bir hayatta kalma mücadelesi; Zannoni’nin hikâyesi, düşünme ve içgüdünün hayvanlar için başka anlamlar taşıdığını gösterirken, okuru onların dünyasının gerçekte ne kadar farklı olduğunu düşünmeye teşvik ediyor.” —The New Yorker “Benim Aptal Niyetlerim, sıradan masallardan tamamıyla ayrılıyor; bu antropomorfik anlatıda fantastik bir eğilim olsa da eğlencelik hareketlere veya ahlaki derslere yer yok... Zannoni, Archy’nin çelişkili doğasını özgür irade, Tanrı ve ölüm gibi felsefi açıdan zengin bir dizi temayı keşfetmek için kullanıyor.” —The Rumpus “Zannoni antropomorfik bir pikaresk roman yazmış, ama bu tanım romanın hakkını vermiyor. Bu sevimli olduğu kadar acımasız, farklılıklar, zayıflık ve değişim üzerine bir hikâye...” —Avvenire
219.00 ₺ -
Bilim Ne Değildir
Bilim, her soruya cevap verebilir mi? Doğa bilimleri dışındaki bilgi türleri değersiz midir? Din ile bilim arasında kaçınılmaz bir çatışma mı vardır? Bilim tarihi, dinin bilime engel olduğunu mu göstermektedir? Din, toplumun düşmanı mıdır? Müslüman toplumların geri kalmış olmalarının sebebi İslam mıdır? Sekülerleşme çağında din, birey ve toplum için ne ifade etmektedir? Dinlerin sonu gelmiş midir? Türkiye’nin önemli sosyal bilimcilerinden Alper Bilgili, bu kitabında, eleştirel ve usta kalemiyle Yeni Ateizmin bu ve benzeri birçok iddiasını sorguluyor, tarihsel ve bilimsel kanıtlarla din ve bilim ilişkisine dair gerçekçi bir resim çiziyor. Güçlü argümanlarla desteklenen bu kapsamlı çalışma, bilim-din ilişkisi ekseninde yapılan tartışmaların ideolojilerin esiri olmaktan kurtarılmasına önemli bir katkı sunacaktır. “Alper Bilgili’nin Bilim Ne Değildir? adlı eseri, bilimin doğası, amaçları ve meşru sınırları üzerine yapılan popüler ve akademik tartışmalara Türkiye’den ciddi ve önemli bir katkı niteliğinde. Teorik fizikçi bir okur olarak, metindeki yaklaşım bana bir kuramsal fizikçinin, teoremleri analiz etmedeki titizliğini hatırlattı: ön kabulleri görünür kılmak, bu aksiyomların çelişki üretip üretmediğini sınamak, aksiyomlara dayanan çıkarsamaların doğal sonuçlarını güncel verilerle test etmek. Bilgili, aksiyom-sonuç zincirini adım adım kuran üslubu ve berrak yöntemiyle argümanları sağlam bir çerçevede sunuyor ve din-bilim tartışmasını ‘çatışma’ klişesinin ötesine taşıyor.” Prof. Dr. Emre Onur Kahya İTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi
273.75 ₺ -
Haritacılar
Yıldızlara bak... Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
277.50 ₺ -
Haritacılar Ciltli
"Cordelia haritayı açtı. Haritadaki çizgiler gökyüzündeki yıldızların ışıklarıyla gümüş iplikler gibi parlıyorlardı. Haritayı ters çevirdi ve arkasına karalanmış bir satır yazıyı kaşlarını çatarak okudu: Yıldızlara bak." Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
351.50 ₺ -
Dakika Bekçileri
Merhaba, Benim adım Stevie Clipper. Babam ve ben birer "fıdıl"ız ve bizim işimiz insanlara yardımcı olmak. Bunu yapmak içinse sadece bir dakikamız var. İnsanlar bizi göremez. Kendimizi insanlara göstermeye de çalışamayız. Kulağa mantıksız gelse de kural böyle. Ama ben... Benim kurallarla aram hiç iyi değil. Özellikle de sevdiğim insanın başı büyük dertteyse... "İnsanın içini ısıtan, güldüren ve bir o kadar da maceraya sürükleyen bir kitap." -A. F. Harrold, Çok Satan Yazar
222.00 ₺ -
Gözler Gazze de Yok Edilmeye Tanıklık
7 Ekim'den sonra Gazze'de gerçekten neler olduğunu tam idrak edebilmiş değiliz. İşte bu kitap, bu süreçte Gazze'nin nasıl bir ablukaya alındığını ve dünyanın gözü önünde nasıl bir etnik temizlik sahasına çevrildiğini ortaya koyuyor. Gazze'de başlayan kıyım, hayatını kaybedenlerin sayısıyla değil, insanlık hafızasına kazınan derin yaralarla ölçülebilir. Gözler Gazze'de, bombaların gölgesinde yaşamaya mahkum edilen bir halkın; her gün biraz daha kararan dünyanın gözleri önünde yok edilişine tanıklık ediyor. Khaled A. Beydoun, soykırımın dijital çağda nasıl belgelendiğini, medyanın nasıl büyük bir ikiyüzlülük sergilediğini, Müslümanların katledilmesindeki pervasızlığın nasıl bir bilinçaltıyla şekillendiğini ve Filistin halkının yok edilişine karşı dünyanın hangi sınavlarla yüzleştiğini anlatıyor. Bu kitap, bir çağrı! Emperyal tarihe karşı sessiz kalmamaya, tanık olduğumuz dehşeti inkâr etmemeye, hafızamızı diri tutmaya bir çağrı...
182.50 ₺ -
Aileni Suçlamayı Bırak Olgunlaşmaya Bak
Bir dönem “ailenizi bağışlayın”, “ailenizi sevin” öğütlerini duyduk. Ne yaşadığımıza ne hissettiğimize odaklanmadan kendimizi bunu yapmak zorunda hissettik. Bir dönem iyi ailenin olmadığını, ailemizi affetmeyebileceğimizi, ailemizin yanlış yaptığını duyduk. Acı çektik, uzaklaşmak istedik. Şimdi bu kitapta ise ailenizle olan ilişkilerinizde çocukluğunuza takılı kalmaktansa yetişkin olma sorumluluğunu kazanmamız gerektiğini ruhunuzun derinliklerinde duyumsayacaksınız. Hazırsanız eğer, çocukluktan yetişkinliğe uzanan yolculuğumuz başlıyor… Klinik Psikolog İrem Oturaklıoğlu Kaya, geçmişe takılı kalmak ve birilerini suçlamak yerine hayatımızın sorumluluğunu üzerimize alıp yeni bir rota çizecek gücü bulmamıza yardımcı oluyor. Geçmişle ve kendimizle kavga etmeden, anne babamızı suçlamadan olgunlaşmaya giden yola doğru bir başlangıç…
219.00 ₺ -
Takılı Kalan Zihin
Kendimizi hep aynı yoldan ilerlemek zorunda hissediyor ve sürekli bir şeyleri erteliyorsak, düşünceler bizi hayatı yaşamaktan alıkoyuyorsa, kötü hissetmekten bucak bucak kaçarken bizi iyi yönde besleyecek tüm tecrübeleri de elimizin tersiyle itiyorsak zihnimizde ne olup bittiğine bir bakmamız gerekiyor. Zira hayat zihnimizin içinde değil, dışında... Klinik Psikolog Esra Oras, Takılı Kalan Zihin’de sürekli aynı düşünceler etrafında dönüp durmak olarak ifade edebileceğimiz ruminasyon kavramı üzerinden bazı düşüncelere takılıp kalmamıza bir pencere açıyor. Bizi farkında olmadan sınırlı bir alana, psikolojik katılığa sürükleyen bu alışkanlığa Kabul ve Kararlılık Terapisi çerçevesinde nasıl yaklaşabileceğimizi anlatıyor. Psikolojik katılıktan esnekliğe geçişin yollarını keşfetmek ve uygulamak için bu kitaba bir göz atın. “Psikolojik esneklik, uzun vadeli kazanımlar için kısa vadeli kazanımlardan vazgeçebilme yetisidir.”
146.00 ₺ -
Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği
Bellek, yalnızca geçmişi saklayan bir arşiv değil; kimliğimizi, seçimlerimizi, duygularımızı ve dünyayla ilişkimizi şekillendiren güçlü bir zihinsel araçtır. Sinirbilimci ve psikolog Charan Ranganath, Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği’nde anıları nasıl oluşturduğumuzu, neden bazılarını canlı tutarken diğerlerini unuttuğumuzu titizlikle incelerken dikkat, duygu ve bağlam gibi faktörlerin hatırlama üzerindeki etkilerini açıklıyor. Travmalarla başa çıkmaktan önyargılarımızı aşmaya kadar belleğin dönüştürücü gücünü gözler önüne seren kitap; güncel araştırmalar, popüler kültürden örnekler ve kişisel hikâyelerle daha da zenginleşiyor. Hatırlamanın ve unutmanın ardındaki sinirsel süreçleri keşfetmek isteyen herkes için ilham verici bir rehber... “Ranganath, belleğin yalnızca geçmişin bir kaydı olmadığını; şimdiki zamanımızla derin bir bağ kurduğunu ve beklediğimiz geleceğe giden yolu aydınlattığını ortaya koyuyor. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük önem taşıyan güçlü bir başyapıt.” –Matthew Walker, Niçin Uyuruz’un yazarı “Önde gelen sinirbilimci ve Guggenheim üyesi Charan Ranganath, anılarımızın biliminde bize inanılmaz bir içgörüyle rehberlik ediyor.” –Siddhartha Mukherjee, Gen: Hayli Kişisel Bir Hikâye’nin yazarı “Beynini daha iyi anlamak isteyen herkes için ufuk açıcı bir kitap.” –Robert Sapolsky, Davranış: En İyi ve En Kötü Haliyle İnsan Biyolojisi’nin yazarı “Okurların hatırlamaya dair anlayışını kökten değiştirecek.” –Ethan Kross, Geveze: Kafamızın İçindeki Dırdırcı Ses ve Onu Dizginlemenin Yolları’nın yazarı “Bu, popüler bilimin en iyi hali: Eğlenceli, düşündürücü ve okuru açık fikirli olmaya teşvik ediyor.” –The Financial Times
262.80 ₺ -
Denizin Canavarları
1741: Otuz iki yaşındaki doğa bilimci Georg Wilhelm Steller, Asya’dan Amerika’ya uzanan bir deniz yolu bulmak için Kaptan Bering’in Büyük Kuzey Keşif Gezisi'ne katılır. Zorluklarla boğuşan kaptan ve mürettebat hedeflerine asla ulaşamaz, ancak eşsiz bir keşif yaparlar; nazik bir dev, deniz ineği... 1859: Alaska valisi, adamlarını yüz yıl önce ortadan kaybolduğu söylenen bu devasa deniz memelisinin iskeletini aramaya gönderirken kız kardeşi de yerleşim yerinin kendine özgü doğa bilimleri koleksiyonunu yönetmektedir. İki yıl sonra, Helsinki’den saygın bir profesör, uzak diyarlardan gönderilen bir dizi kemiğin hassas çizimlerini yapması için yetenekli bir illüstratörü görevlendirirken insan kaynaklı yok oluş kavramını ortaya çıkarır. Nihayet 1952’de Zooloji Müzesi, en yetenekli restoratörünü, deniz ineğinin kaderine tanıklık eden ve gelecek nesillerin hayal gücünü ateşleyecek iskeletini yenileme göreviyle görevlendirir. Denizin Canavarları, nefes kesici bir roman, kıtaları ve yüzyılları aşan bir macera. Meraklı ve uysal bir yaratığın uzun zaman önce keşfedilmesiyle hayatı değişen insanların hikâyeleri üzerinden şekillenen bu anlatı, büyük insan hırsının, bilgi arayışının ve insanoğlunun cehaletiyle yok ettiği şeyleri yeniden diriltme dürtüsünün öyküsü. “Belki de kendi suçluluğumuzdan, bugün bile gözümüzden kaçan, neredeyse efsanevi bir deniz canavarının keşfi, yok edilişi ve yeniden dirilişinin harika bir anlatımı. IIda Turpeinen’in romanı, dramı ve kurgusuyla neredeyse Shakespearevari; zaman ve mekân içinde bir o yana bir bu yana sürükleniyor, canlı karakterler ve onların hikâyeleriyle... İnsan ve insan dışı varlıklar, denizin kendisi kadar derin ve derinlikli olan bu güzel anlatının içinde var oluyor...” - Philip Hoare
237.25 ₺ -
Sihirli Diyarlar Kalesi
MİLA KALESİ’NDE FIRTINALAR KOPUYOR Olya ve ailesi, tam beş yüz yıldır Mila Kalesi’nde yaşıyor. Olya’nın atalarına yuva olan bu kale, yıkıcı bir fırtınayla karşı karşıya ve bunun nedenini bulmak Olya’nın görevi.Kubbelerin fırtınada aldığı hasarı kontrol etmek isteyen Olya, Kale’deki kapıların sihirli diyarlara açıldığını keşfeder. Bu diyarları da esir almış olan fırtına, yakın zamanda Kale’yi ve diyarları yerle bir edecektir! Olya’nın Kale’yi ve diyarları kurtarmak içinse yalnızca altı saati vardır.Sihirli Diyarlar Kalesi, çok sevilen Tavuk Bacaklı Ev, Kardan Kız ve Ayıyla Konuşan Kız’ın yazarı Sophie Anderson’dan aile, sevgi ve geçmişle yüzleşme hakkında yepyeni bir serüven.
255.30 ₺ -
Asi Şafak
BEDEL ÖDEMEDEN HİÇBİR ŞEY KAZANILMAZ... Şikigamileri özgürlüklerine kavuşturmak için her şeyi yapmaya hazır olan Kurara, Mikoşima dağlarının derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyor. Canavarların köylere uğrattığı felaket ile yer ve gök şehirlerinin arasındaki savaşın getirdiği yıkımsa hâlâ baki. Kurara eğer Yıldız Tohumu'nu filizlendirmenin bir yolunu bulamazsa bu zamana kadar verdiği mücadele heba olacak. Ve Kurara'nın tahmin ettiğinden de çok kaybedecek şeyi var. "Aksiyon dolu, mükemmel bir veda kitabı." -Lauren James, Çok Satan Yazar
266.40 ₺