-
Meczup Fatih Duman
Nereye gidersem gideyim yanımda kendimi de götürmek zorunda olmak ne kadar kötü. Bunca gidişimin sebebi kendimden kaçacak bir yer bulmak aslında. Bir çare aramak. Ama olmuyor, insan derdinden kaçsa kendinden kaçamıyor. Belki de bunun tek çaresi aklından kaçmak. Kendinden kaçmak için aklını kaybetmek gerekiyor galiba. Ama bir de gitmeyen, terk etmeyen ve hep bekleyenler var. İşte onlar gitmelerin de ayrılığın da ve hatta ölümün de sevdayı bitirmediğini biliyorlar. Cânım kâri, beklemenin güzel olduğunu söylemiştim daha önce. Beklenen güzelse diye de bir şart eklemiştim. Bu kez bir insanın neyi, niye ve ne kadar bekleyeceğini anlatmaya gayret ettim. İşte bu okuyacağın bir bekleyiş öyküsü, sevdanın bir cüzünün de beklemek olduğunu anlatan bir öykü. Zira ben anladım ki sevmek, beklemektir. Gelmeyeceğini bilsen de beklemek...
97.50 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 28-2 Cilt
Ruhul Beyan Tefsir 28-2. Cilt Cüz 28-2 Cuma Suresi 1-11, Münafıkun Suresi 1-11, Tegabun Suresi 1-18, Talak Suresi 1-12, Tahrim Suresi 1-12 ayetler arası tefsir tercümesi yapılmıştır. İsmail Hakkı Bursevi Ömer Faruk Hilmi tercümesi Osmanlı Yayınları Ruhul Beyan tefsiri 28-2. cilt tefsir kitabını incelemektesiniz. Gül Kitap Ruhul Beyan tefsir kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz. Yaratan Rabbinin adıyla oku ! O, insanı "alak " dan yarattı.Oku ! Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
357.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 29-2 Cilt
Ruhul Beyan Tefsiri 29-2. Cilt - Ömer Faruk Hilmi / İçeriği: Nuh Suresi, Cin Suresi, Müzemmil Suresi, Müddesir Suresi, Kıyame Suresi, İnsan Suresi, Müddesir Suresi Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
357.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 29-1 Cilt
Ruhul Beyan Tefsiri 29-1. Cilt - Ömer Faruk Hilmi / İçeriği: Mülke Suresi, Kalem Suresi, Hakka Suresi, Mearic Suresi Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
357.00 ₺ -
Ahkam Tefsiri Tek Cilt
• Bu eser, ahkâm âyetlerinin tümünü kapsar. • Lügat âlimleri ile müfessirlerin söz ve görüşlerinden deliller getirilip lafzî tahliller yapılmıştır. • Kitapta ki mevzûlar, nüzûl sırasına göre düzenlenmiş, nüzûl sebebleri belirtilmiştir. • Âyetler arasındaki bağlantılar ortaya konmuştur. • Âyetlerdeki hükümler, sıraya göre açıklanmış mezhep görüşleri, ihtilâf edilen hususlarda dayanılan deliller incelenip belirtilmiştir. • Ahkâm âyetlerindeki teşriî hikmetlere işaret olunmuştur. • Bu eser, İslâmî geleneğin sağlam üslûbu ile çağımızın kolay üslûbunu harmanlaştırarak okuyucularına kolay bir yol sunmuştur.
609.00 ₺ -
Nebiler Silsilesi 3
Bu kitâblarda âlemlere rahmet Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zuhûruna âdeta birer ikbâl ve bahar müjdesi olan nebîlerin âyetler ışığında ilâhî tecellî akışlarıyla dolu ibretli kıssalarını bulacaksınız!
273.00 ₺ -
İhtimam Arapça Konuşma Sanatı 2
Arapça, Allah-u Zülcelâl Hazretlerinin kullarına hitap ettiği lisanların en sonuncusudur. Belagatiyle mucize arz eden Kuran-ı Mübinin lisanıdır. Muazzam bir kelime haznesi vardır. Kelime zenginliği kadar, kaide zenginliği bakımından da hiçbir lisan ona yaklaşamaz. Dillerin en zengini, en faziletlisi ve en muhteşemidir. Ayrıca Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selllem)’in meramını kendisiyle ifade ettiği lisandır. Bu lisanı konuşmakla kişi, en derin bir hayranlık duyduğu en sevgili Efendisine daha fazla benzemiş olur. Hatta “O olsaydı bu kelimelerle konuşurdu” niyetiyle amel eden kişi ecr u mesûbâta nail olacaktır. Şeriatı derinlemesine anlamak Arapça dilini derinlemesine anlayabilmeye bağlıdır. Bu itibarla, bu lisanı öğrenmek Müslümanlar için farz-ı kifaye mertebesindedir. Bir dili anlamak ile o dili konuşmak ayrı ayrı iki ilimdir. Aynı okumak ve yazmak gibi… Okumasını öğrenmiş olan bir kimse, yazmasını bilemeyebilir. Yazabilmek için ayrı bir eğitim alması gerekir. Keza, bir dilin kaidelerini öğrenerek onu anlayabiliyor olmak, anladığı miktarda konuşabiliyor olmayı gerektirmez. Bunun için ayrı bir eğitim alınması gerekir.
250.00 ₺ -
Beni de Kalbinde Götür
Uzaklar mı yakınlaşmış gönlümde, yoksa yakınlar mı değiştirmiş düşüncelerimi, bilmiyorum... Muhal bir çehreyi mi büyütmüşüm yıllardır hayallerimde ben? Cevabı zor ve yitik şu an her şeyin! Vuslat diye tespih ipliğine dizdiğim yılların hançerleşip kalbimde şifa bulmaz yaralar açacağını hesaba katamayışımın şaşkınlığı var kalemin ucunda bugün. Hür yürümelisin dediysem gönül, bu ne cüret? Annesizliğin ve babasızlığın kavurduğu yüreğiyle, gözünü haramın her türünden sakınmaya ant içmiş bir genç: İsa... İsa’nın yıllar boyunca sözünü dahi etmeye çekinerek kalbinde sakladığı bir sevda... Gerçeklerse kavuşma günü geldiğinde ortaya çıkmayı bekliyor. Ahmed Günbay Yıldız’dan aile ve arkadaşlık bağları, maneviyat, dostluk gibi temalar etrafında şekillenen, yıllara ve yozlaşmış ilişkilere direnen masum bir aşkın hikâyesi: Beni de Kalbinde Götür...
166.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 15. Cilt Orta Boy Ciltli
* Ciltli * 799 Sayfa * A'râf Sûresi (164-206) Enfâl Sûresi (1-40) RUHU’L- FURKAN HAKKINDA GENEL MALUMAT Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU’L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kur’an-ı Azîmü’ş-şan’ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerinin ıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir.
312.00 ₺ -
4000 Sünnet Müstehab Ve Edepler 1.Cilt
Bütün hamdlerKur’ân-ı Kerîmi’nde: “(Ey insanlar!) Eğer siz Allâh’ı seviyor olduysanız, bana hakkıyla uyun ki Allâh da sizi sevsin (sizden râzı olup sevap versin) ve sizin için günahlarınızı örtsün.”(Âl-i İmrân Sûresi:31) demesini Habîbi’ne emir buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sonsuz salât-ü selamlar Irbâzibni Sâriye(RadıyallâhuAnh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: “Sizden kim (benim ardımdan) yaşayacak olursa çok ihtilaf (fikir ayrılıkları) görecektir. (Şerîatte aslı olmayıp dînî konularda) sonradan çıkartılan (bidat) işlerden sakının.Çünkü şüphesiz onlar tam bir sapıklıktır. Artık içinizden her kim buna (ihtilaf zamânına) kavuşursa,benim sünnetime ve hidâyete erdirilmiş olan o râşidhalîfelerin sünnetine sarılsın. (Hattâ bununla da yetinmeyip) siz onları azı dişlerinizle ısırın.” (et-Tirmizî, es-Sünen, el-‘Ilm:16, rakam:2676, 4/408; EbûDâvûd, es-Sünen, es-Sünne:6, rakam:4607, 2/611)buyuran Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, ona hakkıyla tâbi olan sahâbe-i güzînhazarâtının ve kıymetli Ehl-i Beyti’nin üzerine olsun. Âmîn! Elinizdeki bu kıymetli eser kendilerine îtimâd ettiğim ve çok güvendiğim fıkıh âlimlerinden; Hüsamettin Hoca Efendi, Fatih Hoca Efendi, Abdullah Hoca Efendi ve Emin Ali Hoca Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Bu eserde, Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)Efendimiz’inbeyân ettiği hayat düsturları; sünnetler, müstehaplar ve edepler bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Tabî sünnet ve müstehaplarihâta edilemeyecek derecede çok olduğundan bu hususta kimse iddiâda bulunamaz. Lâkin zâhir olan ve herkese lâzım olanlar bu eserde cemedilmişir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserden müstefîd eyleyerek dünyâ ve âhiretimizimâmûr eylesin. Âmîn!
299.75 ₺ -
Ya Malikel Mülk El Mülkü Lillah Akağaç Ahşap Magnet
Magnet yapıştırılmış yüzeyi sayesinde buzdolabı vb. metal yüzeylere tutunabilecek şekilde tasarlanmıştır. İsterseniz masaüstü aparatıyla masanızın köşesinde de bulundurabilirsiniz. Ahşap Magnet Kenarları Süslü Oymalı
36.10 ₺ -
-
Şerhül Akidetit Tahavi Baberti
İmam Allâme Ekmeleddin el-Bâbertînin Şerhu’l-Akideti’t-Tahaviyye İsimli Eseri Ekmelüddîn Muhammed b. Mahmûd b. Ahmed el-Bâbertî er-Rûmî el-Mısrî (ö. 786/1384) 710 yılından sonra Bayburt’ta dünyaya gelen ve tahsil hayatına Anadolu’da başlayan İmam Bâbertî daha sonra Halep’e, oradan (740’tan [1339] sonra) Kahire’ye giderek Kâkî, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî ve İbn Kudâme el-Makdisî gibi meşhur âlimlerden ders okudu. Fıkıh ilminde hocası olan Kâkî kanalıyla Ebû Yûsuf’a kadar uzanan bir zincir içinde yer almaktadır. İmam Bâbertî’nin tefsir, fıkıh, hadis, kelâm ve usûl ilimlerinde, ayrıca Arap dili ve edebiyatına dair kırkı aşkın eseri bulunmaktadır. Aralarında Seyyid Şerîf el-Cürcânî, Molla Fenârî ve Bedreddin Simâvî gibi tanınmış âlimlerin de bulunduğu birçok talebe yetiştirmiştir. Hanefî mezhebinin muhakkik âlimleri arasında önemli bir yere sahiptir. el-Akîdetü’t-Tahâviyye El-Akîdetü’t-Tahâviyye, Ebû Hanîfe (ö. 150/767) ile talebeleri Ebû Yûsuf (ö. 182/798) ve Muhammed eş-Şeybânî (ö. 189/805)’nin görüşleri esas alınarak telif edilen bu eser Hanefî fakihlerinden Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme et-Tahâvî (ö. 321/933) tarafından kaleme alınmıştır. İmam Bâbertî, bu eseri “Şerḥu ʿAḳīdeti Ehli’s-sünne ve’l-cemâʿa” ismiyle şerh etmiştir. Bu eser kelâm ve akaidle ilgili dokuz telifinden en önemlisidir. Bâbertî, aynı zamanda Mâtürîdî itikad ekolünün en güçlü muhakkik ve sarihlerinden biridir. İmam Bâbertî (rah) bu eserinde; İmam Tahavî’nin selef akidesine dair veciz ifadelerini, İmam Maturîdî geleneği çizgisinde tafsilata girmeden şerh etmiştir. Başta Mu’tezile, Mürcie, Haricî ve Şia gibi ehli-i bid’at mezheplere karşı naklî ve aklî delillerle Ehl-i sünnetin görüşlerini müdafaa etmiştir. Ayrıca İhtilaflı bazı kelamî meselelerde Eş’arî ve müfrit Hanbelîlerin görüşlerini reddetmiştir. Günümüzde Arap ülkelerinde İbn Teymiyye ve İbn Kayyim’in “Uluv nazariyesi; Allah’a mekân İsnadı” vb. görüşlerine göre telif edilen ve İmam Tahavî başta olmak üzere yer yer ehli sünnet âlimlerine bir reddiye mahiyetinde yazılan İbn Ebi’l-İz‘in (ö.792) “Şerhu’l-Akidetü’t-Tahaviyye” isimli şerhidir. Son derece sakıncalı olan bu eser Vehhâbiler tarafından terviç edilmektedir. Ve Ehli sünnet itikadının birçok meselesine aykırı görüşler ihtiva etmektedir. İmam Bâbertî’nin şerhi günümüz ilim talebelerinin Ehlisünnet akidesini en sahih bir şekilde öğrenebilecekleri ve muhalif görüşlere karşı okunması gereken en önemli şerhlerin başında gelmektedir.
175.00 ₺ -
-
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 26-2 Cilt
Bu kıymetli eserin yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa’da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: “Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile “Ümmetim için bir tefsir yaz “ diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala’dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır. Tercüme 1-16. cilt: Ömer Faruk Hilmi (Urfa- İmamı Azam Ebu Hanife Camii İmam ve Hatibi- Arapça Farsça Mütercim) Tercüme 17-31. Cilt: Osman Şen (İmam - D.İşl. Başk. Rize ihtisas Kursu)
357.00 ₺ -
Güncel Fetvalar 1.Cilt
1- İcra Yolu ile satılan malı almak caiz midir? 2-Saç boyatmak caiz midir? 3-Dövme yaptırmak caiz midir? 4-Sivil toplum kuruluşlarına zekat verilebilir mi? 5-Midye,ıstakoz,karides,kalamar,gibi deniz ürünleri yenir mi? 6-Yaratmak kelimesini kullanmak caiz midir? 7-Kredi kartı kullanmak caiz mi? 8-Bankanın verdiği promosyonu kullanmak caiz midir? 9-İnternet üzerinden altın alıp satmak caiz midir? 10-Dijital para(Bitcoin) kullanmak caiz midir? 11-Sigara içmek caiz midir? 12-Katılım banklarından ev,araba almak caiz midir?
227.50 ₺ -
Kalbin Sırları ve Faziletleri
İmam-ı Gazali'nin en büyük eseri olan İhyâu Ulumi'd-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. ihyau Ulumi'd-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. Ihyâu Ulumi'd-Din içinde yer alan konula-rın her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. ihyau Uleımi'd-Din' in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü' nün birinci konusu Kalbin Sırları ve Faziletleri'dir. imam-1 Gazali, Kalp, ruh, nefs ve akıl kavramlarını açıklayarak baş-ladığı bu eserinde; kalbin özelliklerini, akıl ve ilim ilişkisini, şeytanın kalbe girişi gibi konuları işlemektedir. "insanoğlunu Allah'a yaklaştıran şey kalptir. İnsanın şerefi ve bütün yaratıklara kendisini üstün kılan meziyeti; Allah'ın kudret ve azametini tanımaya ve onu bilmeye bağlıdır. O halde Allah'ı bilen kalptir." " Kalp, o nesnedir ki, insanoğlu onu tanıdığı zaman, muhakkak nefsini tanımıştır. Nefsini tanıdığı zaman da muhakkak Rabbini tanımıştır."
90.00 ₺ -
Büyük İslam İlmihali Telif
Değerli İslâm alimi Ömer Nasuhi Bilmen tarafından kaleme alınan Büyük İslâm İlmihali, akâid, ibadetler (tahâret ve sular, namaz, oruç, yemin,nezir ve itikaf, zekat ve sadaka-i fıtr, hac ve umre, kurban, hayvan boğazlamave av, kerâhiye ve istihsân), İslâm ahlâkı ve isimleri Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen peygamberlerin sîret ve tarihçeleri olmak üzere toplam 10 kitap(bölüm) hâlinde tasnif edilmiştir. Önce fasiküller hâlinde neşredilen eser daha sonra tek cilt olarak basılmıştır. Şimdiye kadar 2,5 milyondan fazla basılan bu nadide kitap Türkiye’de halkın dinî bilgilere olan ihtiyacını büyük ölçüde gidermiştir. Ömer Nasuhi Bilmen 1883 yılında Erzurum’a bağlı Salasar köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Hacı Ahmed Efendi, annesi Muhîbe Hanım’dır. Küçük yaşta iken babasının vefatı üzerine Erzurum Ahmediyye Medresesi müderrisi ve nakîbüleşraf kaymakamı olan amcası Abdürrezzak İlmî Efendi’nin himayesinde yetişmiştir. Hocalarının vefat etmesi üzerine İstanbul’a giderek Fatih dersiâmlarından Tokatlı Şâkir Efendi’nin derslerine devam edip icâzet almıştır. Beyazıt dersiâmlığı, Fetvâhâne-i Âlî müsevvid mülâzımlığı,Hey’et-i Te’lîfiyye üyeliği, Meclis-i Tedkîkât-ı Şer‘iyye üyeliği, fıkıh ve kelâm müderrisliği, İstanbul müftülüğü ve Diyanet İşleri başkanlığı gibi görevlerde bulunmuş, hayatının sonuna kadar ilmî çalışmalarını sürdürmüştür. 12 Ekim 1971 yılında İstanbul’da vefat eden Ömer Nasuhi Bilmen, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ne defnedilmiştir. Elinizdeki bu kitap en muteber kaynaklara müracaat edilerek meydana getirilen Büyük İslâm İlmihali’nin, günümüz Türkçe’siyle daha fazla istifade edilmesi gayesiyle İsmailağa Te’lif Kurulu tarafından sadeleştirilerek hazırlanan bir çalışmadır. Manası kapalı olan kısımların dipnotlarla açıklandığı ve hadis tahriclerinin yapıldığı bu kıymetli eser sahih dinî bilgi edinmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynaktır.
320.00 ₺ -
İslam Evinde Çocuk Terbiyesi
Müslümanlar, kız çocuklarına, İslâm çağını başlatacak Yavuzları, Ebussuudları, Bakileri, Sinanları, Barbarosları yetiştirecek yarının muallimeleri olarak baksın. Anne diyelim, evlat diyelim, hala, teyze, kardeş diyelim yeniden kadınlara. Kız çocuklarını cahiliyede utancından mezara, modern zamanda para hırsından şehvet arenalarına gömenlere karşı bir onur savaşı başlatalım Hz. Muhammed’in (s.a.v) izinde. İnsanın varlığı kadının, kadın olarak var olabilmesine bağlı diyelim. Kızlar erkek kardeşleriyle birlikte büyüsün, aynı sofraya otursun -miras hariç- aynı kalite ayakkabıyı giysin. Birinin hakkını diğerine vermeyelim. *** İman ve ibadet muvâzenesinde bir hayat yaşayan çocuk sözüyle, aksiyonuyla ahlak âbidesi olur. İslâm’ı esas alarak hayatı yeniler, evi, cemiyeti yeniden kurar, kabuğa değil öze, propagandaya değil hakikate, ütopyaya değil ideale bağlanır. Güçlünün değil, hakikatin izini sürer. Süfli hayata uyum sağlaması noktasında en yakınları dahi ona baskı yapsa yine de eğlence merkezi yerine camiye gider. İstanbul’u uyandıracak, Kudüs’e hürriyet taşıyacak, Roma’yı sarsacak, Bosna’dan Kaşgar’a yürek yolları vuracak, haritaları yeniden çizecek kahramanlar, şahsiyetini iman, ibadet, cihad ve ahlak esaslarının inşa ettiği çocuklar arasından çıkacak. Bu kitap, o çocukların hangi babanın ocağında, hangi annenin kucağında büyük vazifeye nasıl hazırlanacağına cevap aramakta
97.50 ₺ -
Muhtarul Ehadisin Nebeviyye Şamua
Peygamberimiz (sav)’in Dilinden Seçilmiş Hadisler, Dersler Sünnet-i Nebeviyye, Kur'an'dan sonra ilimlerin kadir ve itibar açısından en büyüğü, şeref ve iftihar bakımından en yücesi olduğu için -zira İslam şeriatının temelleri onun üzerine kuruludur- Kur'an'ın kapalı ayetleri onunla açıklanır. Nasıl olmasın ki onun kaynağı heva ve hevesinden konuşmayan, hep vahiyle konuşan zattır. O, kitabı tefsir etmektedir. Peygamber (s.a.v) bize yalnız Rabbinden konuşmuştur. İşte bunun için ben de altı sahih hadis kitabını mütalaa ederken, onlardan Nebevi hadislerin en güzellerini seçmek ve onlardan Hikem-i Muhammediye’den en belirginlerini ayırmak istedim. Bu arada toplumun ihtiyaç duyduğu ve İslam birliğinin gerek gördüğü kelâmları ön plana çıkardım. Seyyid Ahmed El-Haşimî
357.50 ₺ -
Hazreti Osman Ali Eren
Hazreti Osman (Radıyallâhü anh), Sevgili Peygamberimiz’in 4 büyük halifesinin üçüncüsüdür. Tevazu, yumuşak huyluluk, acıma hissi, cömertlik gibi güzel sıfatlara sahip olan Hazreti Osman (Radıyallâhü anh), Peygamberimiz’in iki kızıyla evlenerek Zinnûreyn / İki Nur sahibi ünvanına sahip olan tek sahabidir. Önce Peygamberimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in bir kızı ile evlenmiş, o vefat edince ikinci kızı ile evlenmiş, o da vefat edince Peygamberimiz, “Üçüncü bir kızım olsaydı onu da Osman'a nikahlardım” buyurmuştur. Acizane kaleme aldığımız bu eseri hürmetle takdim eder, duâlarınızı bekleriz.
140.00 ₺ -
-
Şerhül Akidetüt Tahavi Baberti
Baberti Ekmelüddîn Muhammed b. Mahmûd b. Ahmed el-Bâbertî er-Rûmî elMısrî (ö. 786/1384). Tahsil hayatına Anadolu'da başlayan Bâbertî daha sonra Halep'e, oradan (740'tan [1339] sonra) Kahire'ye giderek Kâkî, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî ve İbn Kudâme el-Makdisî gibi meşhur âlimlerden ders okudu. Fıkıh ilminde hocası olan Kâkî kanalıyla Ebû Yûsuf'a kadar uzanan bir zincir içinde yer almaktadır. Önemli eserler vermiş ve bunlardan biri de Tahâvî'nin el-Akidetü'tTahâviyye diye de meşhur olan Akidetü Ehli's-sünne ve'l-cemâ'a adlı eserinin şerhi olup kelâm ve akaidle ilgili dokuz telifinden en önemlisidi
105.00 ₺ -
Peygamberimizin Hayatı 1.Cilt Karton Kapak
Günümüzde insanlığın asıl ızdırabı, kainatın efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manası ile tanımamış, hakiki şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği, hayat bahşeden esaslara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın manevi sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bocalayışı da bundan doğmaktadır. Onu anlamadıkça sevmedikçe ve hayat bahşeden prensiplerini kendisine rehber edinmedikçe de insanlığın bu sıkıntı, sarsıntı ve buhrandan kurtulması mümkün değildir. İnsanlık onu anlamak zorundadır! Dünya Siyer Ödülü birincisi bu eserimiz, onun bir nebze olsun anlaşılmasına vesile olacaksa kendimizi bahtiyar addedeceğiz.
150.00 ₺