-
Ladikli Ahmed Ağa
Ladikli Ahmed Ağa (1888-1969) Ümmi bir insan. Okuması yazması yok: ama, zaman ve mekan duvarını aşan, bilginin ötelerine ulaşan bir gayb adamı deniliyor. İslam tasavvuf literatüründe gayb ricali diye geçen, işlerine güçlerine akıl sır ermeyen has kullara Gayb adamı deniliyor. Hayatın bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen boyutları arasında gidip gelen, akılları zorlayan sırlarla yüklü bir ömür süren Ladikli Ahmed Ağanın hayatınızdan ilginizi kanatlandıracak tablolar sunan bu kitabı okumaya doyamayacaksınız! Yâ Selâm!
210.00 ₺ -
Arapçayı Öğreten Kitap
Arapçanın duayeni Prof. Dr. Mehmet Maksudoğlu’nun kaleminden 40 yıllık bilgi ve birikimin ürünü Türkçe açıklamalar ve bol alıştırmalarla aşamalı bir eğitim metodu 150.000’den fazla satış ile Türkiye’nin en çok satan Arapça kitabı İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Ön lisans programı öğrencileri için sınavlara hazırlıkta yardımcı kaynak Kendi kendine Arapça öğrenenler için kolay anlaşılır bir kaynak Arapça hayatiyetini İslam sayesinde devam ettirebilmiştir. İnsanın insanca yaşamasını sağlayan İslam Medeniyetinin özsuyu, zarfı, kabı, gıdası olan eserler, fikirler Arapça ifade edilmiştir. Teknik sahadaki üstünlüğü eşyayı insana hükmeder hale getirmiş olan, maddi gelişmesinin yanında, manevi iflası görülen Batı Medeniyeti ise, gelişmiş yanını Hıristiyanlığa rağmen gerçekleştirmiştir. Arapça'nın, öğrenilmesi de İngilizcenin öğrenilmesinden daha kolaydır. İngilizce'deki "intonation" (cümle musikisi) derdi, Arapça'da yoktur. Arapça'da, İngilizce'de olduğu kadar "yazıldığı halde okunmayan harf" yoktur. Arapça'da kelimeyi ezberlemek mantıkidir; İngilizce'deki, kelimeyi kelime olarak ezberlemek mecburiyeti yoktur. Arapça yüzyılların ilim dili, medeniyet dili, siyaset ve kültür dili olmuştur. İçinden geldiğimiz İslam Medeniyetinin önemli dillerinden biri olan Arapça öğrenilmesi kolay bir dildir. Ayrıca Prof Mehmet Maksutoğlu Türkiye'de Arapça öğreniminde tanınmış ve uzman bir isimdir.
468.00 ₺ -
Muhtasar İlmihal Karton Kapak
Her şeyin madde ile ölçüldüğü devrimizde, yetişen yavrularımızın rûhî boşluklar içerisinde bulundukları bir hakikattir. Elinizde bulunan bu küçük eserle evlatlarınıza her müzlümanın bilmesi zarûrî olan ilmihal bilgilerini vererek kısmen de olsa mes'uliyetinizin hafiflediğini hissedeceksiniz.
91.65 ₺ -
İslam Alimlerinin Gözüyle Zamanın Kıymeti
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Elinizdeki eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerini dolu dolu geçirme hususunda herkesi teşvik etmektedir. Eserin sahibinin yetmişten fazla çalışmasının bulunması ve çağımızın en önde gelen hadisçilerinden biri olması kitabın kıymetini daha da artırmaktadır.
155.40 ₺ -
Herkes İçine Baksın
Saadettin Acar, kalp varsa insan vardır diyerek bizi sahici, samimi, sessiz ama derin bir yüzleşme için cesaretlendiriyor. “Zihnimiz ve kalbimiz binbir parçaya bölünmüş durumda. Her tarafa yetişmeye çalışıyoruz. Yorgunuz, asabiyiz ve gerginiz… Durup dinlemeliyiz. Durup dinlenmeliyiz. Durup düşünmeliyiz. Ama bir durmalıyız önce. Durmalı ve durulmalıyız. Ve içimize doğru bir yolculuğa çıkmalıyız… Yolu bulmalı, yol olmalıyız. Ne demişti şair: ‘En uzun yoldur, insanın içi.’ Öyleyse herkes içine baksın. Zira çözüm oralarda bir yerde gizli.”
143.00 ₺ -
İdeal Hafızın El Kitabı
“Başarılı Hafız Olma ve Yetiştirme Metodları (1)” isimli kitabımızda Başarılı Hafız nasıl olunur? Başarılı hafız nasıl yetiştirilir? Hafızlığı koruma, nasıl muhafız olunur? gibi soruları tüm ayrıntılarıyla cevaplamaya çalışmıştık. “İdeal Hafız’ın El Kitabı 2” isimli bu eserimizde ise ezber yaparken ezbere yoğunlaşmakta zorlanan hafız adayları için onları motive etmeye yönelik 22 motive edici öneri hazırladık. Hafız yetiştirmeye çalışan hocalarımız ve Kuran kursu yöneticilerimiz için birbirinden değerli, proje niteliği taşıyan tam 41 başarı metodu hazırladık. Çocuğunun hafız olmasını isteyen anne babaların sorumluluklarını 25 madde de özetlemeye çalıştık. Özetle Başarının öznesi olan öğrenci, öğretmen, veli üçlüsünün görev ve sorumluluklarının neler olduğunu bu kitapta toparlamaya çalıştık.
150.00 ₺ -
Sıratül Mühtedin 1.cilt
Bu kitapta bulunan hadisi şerifler, Kur'an-ı Kerim'den sonra en sağlam kitabımız olan, Buhari şeriften seçme bazı hadisi şerifleri derlemiş olan Zübde'tül-Buhari isimli kitaptan derlenen bir kısım hadisi şerifleri cemetmektedir. Siracül Müttekin Tercümesi - Sıratül Mühtedin 1. Cilt - Zübdetül Buhari Tercümesi - Selim Köroğlu - Yasin Kitapevi
325.00 ₺ -
Başarılı Hafız Olma ve Yetiştirme Metotları
Hafızlar için “üçü bir arada!” 1. Başarı 2. Motivasyon 3. Psikoloji 1. Hafız olmak isteyen öğrencilerimiz için tam bir rehber niteliği taşıyan bir eser 2. Hafızlığı bitirenler için hafızlığı koruma yöntemleri 3. Hafız yetiştirmek isteyen hocalarımız için tam bir başucu eseri Bu kitabı okumadan hafızlığa başlamayın! 1. Hafız adayları bu kitapla birlikte hafızlık öncesi ve hafızlık esnasında mutlaka bilinmesi gereken metotları öğrenecek. 2. Hafızlığınızı tamamladıktan sonra hafızlığı koruma metotlarına bu kitapla farklı açıdan bakacaksınız. 3. Ayrıca hafız yetiştirmek isteyen hocalarımız da kitabımızdaki tam 80 eğitim metodundan yararlanabilecekler. 1. Bu kitapla birlikte hafız adayları her gün dersini çok rahat verebilecek! 2. Hocalar da dersini düzenli verebilen öğrenciler yetiştirebilecek! 3. Böylece hem öğrenci hem de hoca Allah'ın izniyle başarılı olacak.
150.00 ₺ -
365 Günde Peygamberimin Arkadaşları
“Sevgili Peygamberimizin, “Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, kurtuluşa erersiniz.” hadisinde buyurduğu üzere, Mutluluk Çağı’ndan gönül dünyamıza inen yıldızlardır onlar… Vefası ve fedakârlığıyla Hz. Hatice, sadakatiyle Hz. Ebu Bekir, adaletiyle Hz. Ömr, edebiyle Hz.sman, cesaretiyle Hz. Ali, kahramanlığıyla Hz. Hamza, onlardan en çok duyduklarımız… Peki ya diğerleri?… Bu kitapta, * İsmini duyduklarınız yanında duymadığınız daha nice Peygamber arkadaşının var olduğunu görecek ve onlardan çok etkileneceksiniz. * Peygamberimizle birlikte yaşadıkları günleri, anlamlı hatıraları, kendilerinden dinleyeceksiniz. * Eşsiz erdemlerini okurken onlara hayran kalacaksınız. Peygamberimizin Arkadaşlarının göz kamaştıran dünyalarına adım atmaya var mısınız?..” 365 Günde Peygamberimizin Arkadaşları Bu kitapta sahabiler kendilerini, diğer sahabileri ve Peygamberimizi anlatıyorlar. Güvenilir kaynaklardan istifade ederek Taha Kılınç’ın sahabilerin kendi dillerinden kaleme aldığı bu eserle çocuklarımız, Peygamberimizin arkadaşlarını yakından tanıyacak, onların üstün ahlâk ve kişilik özelliklerini kendilerine örnek alacaklar. Bir yıl boyunca okunması hedefiyle hazırlanan 365 metinde, Peygamberimize ilk vahyin gelişinden dört halife dönemine kadar uzanan kronolojik bir sıra takip ediliyor. Böylece kitabı baştan sona okuyan çocuklarımız İslam’ın doğuşu ve dünyaya yayılışına da tanıklık edecekler. Ayrıca ‘sahabilere göre okumak isteyenler için’ bölümünden istifade ederek kitapta yer alan her bir sahibinin kendi serüvenini kesintisiz biçimde, tümüyle, okumak da mümkün…
315.00 ₺ -
Siyer Çalışma ve Test Kitabı
Çok sevgili Peygamber âşıkları, yeni eserimizi gördünüz mü? Yazarımız Yasemin Feyizoğlu Hanımefendinin “İnsan-ı Kâmil – Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselam” isimli siyer kitabının Çalışma ve Test Kitabı çıktı! Artık okuduklarınızı unutmadan pekiştireceksiniz: • “Kim, Kimdir?” bölümümüzde sahabî efendilerimizin isimlerini tek tek zihninize yerleştireceksiniz. • 2K-3N bölümümüzle kim, kime, nerede, ne söyledi sorularına hâkim olacaksınız. • Her konuya özel hazırlanmış testlerimizle kendinizi sınayacak, bilginizi sağlamlaştıracaksınız. Tüm bunlar siz kıymetli okuyucularımız ve talebelerimiz için hazırlandı. Bunca emeğin ürünü olan bu eseri mutlaka edinin, siz de bu bereketten istifade edin.
600.00 ₺ -
İslam Yolu Şiratül İslam
Azîz okuyucu kardeşlerim! Biz Ehl-i Sünnet’iz. Din için delilimiz dörttür: Kitab, Sünnet, İcma‘ ve Kıyâs. Bunlardan birini kabûl etmeyen, bil ki, mezhebsizdir, reformcudur. Gül bahçesindeki güller dururken, küllükte, çöplükte biten gülleri koklamayız! İşte o gül bahçesinden, kokusu kıyâmete kadar bitmeyecek bir gül! Tayfaları kaptan yapacak bir rehber! Bu elinizdeki Şir‘atü’l-İslâm Şerhi! İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed Fârûki Serhendî’nin (kuddise sirruh) Mektûbât isimli eşsiz kitabında medh buyurduğu, îmân, akâid, amel, ahlâk ve İslâm dininde âile, komşu, akraba ve cem‘iyyetle ilgili örf ve âdet bilgilerinin sağlam kaynağı, dinimizin temel kitablarındandır. Şerhi ise, en kıymetli yüz otuz küsûr kitabdan istifâde ederek hazırlanmış, pek güzel bir eserdir. Bir müslüman için çok zarûrî olan bu bilgilerle amel edilirse, insan olgunlaşır. Kul olmanın zevkini tadar. Îmân ve ibâdeti, kulluğun borcu, vazîfesi, hatta hılkatinin icâbı bilir. Kalben, rûhen olgunlaşır. Hayata bakışı, davranışları değişir. Nefis ve şeytanın zararlarını, aldatma ve hîle yollarını sezer. Kendini İslâm dâiresinin içinde bulur.
315.00 ₺ -
Mektubatı Mahmudiyye 2 Cilt Takım
Mektûbât-ı Mahmûdiyye; Üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin İslâm davasını birlikte omuzladığı dostlarına yazdığı mektupların toplanıp derlendiği çalışmadır. Üstadımız tarafından dinî terviç adına kaleme alınan bu kıymetli mektuplar, şüphesiz emr-i bi’l-ma‘rûfun satırlara dökülmüş halini göstermekte, Üstadımızın şefkatli bir anne misali, uzak mesafede bulunan manevî kardeşlerine karşı nasıl engin rahmetinin olduğunu da yansıtmaktadır. Aynı zamanda imanın halâvetini, yakînin hikmetini saçan bu mektuplar, kendini insanlığa adamış nazlı bir kulun; güzel ahlâkı, vefayı, âli himmet olmayı nasıl kelimelere sığdırdığını da anlatmaktadır. Osmanlıca olarak Üstadımızın kaleminden dökülen bu mektupların hangi gaye ile yazıldığı yine üstadımızın şu ifadesiyle açık bir şekilde anlaşılmaktadır; “Allah’ı (Celle Celâlühû) seven, onun kullarını da sever. Allah’ın (Celle Celâlühû) kullarını seven, onların hidayeti ve ebedî kurtuluşu için çalışır. Kur’ân-ı Kerîm’den başka hiçbir şeyle uğraşmamakla nimetlendirildiğim hayatımda, büyüklerimden ve hocalarımdan öğrendiklerimi her vakit başkalarıyla paylaşmaya gayret göstermişimdir. Sesimin ulaştığı yere sözle, ulaşamadığına da mektuplar göndererek ifade-i meramda bulunmuştum. Zaman her şeyi maziye çevirse de bir tek, kitaba hüküm geçiremezmiş. Bu hakikatin tecellisi olarak dün yazdıklarımın bugün eskimeden derlenip toplanıp gün yüzüne çıkması ve istifadeye sunulması beni fazlasıyla mesrur etmiştir. Gayret-i Diniyyemin satırlara dökülmüş hali olan bu mektupların, Allah’ımın (Celle Celâlühû) kullarına faideli olmasını dilerken, bütün dostlarımdan hüsn-i hâtimem için dua isteyerek hepsini Allah Teâlâ’ya emanet ederim.” ÖZETLE MEKTÛBÂT-I MAHMÛDİYYE ESERİ Cemâlini muhabbete, Celâlini haşyete, Rahmetini de her türlü mazhariyete vesile kılan Cenâb-ı Hakk’a nihayetsiz hamd ve senalar olsun. Allah’ın Celle Celâlühû merhameti, meleklerin istiğfarı, kulların da duası, zuhûr-u evvel, vücûd-u âhir, makâm-ı âli, şân-ı nâmütenâhi; Peygamberimizin ve O’nun Âl ve Ashâbının üzerine olsun. Ehl-i semanın yerdekilere imrendikleri çağlar maziye dönüştükçe, beşeriyetin, sığınacağı bir limana olan ihtiyacı her zamankinden daha fazla artmaktadır. Gün geçtikçe kararmaya devam eden Ümmet-i İslâm’ın bahtı, artık oturduğu dala balta sallamakla övünüp avunmaktadır. Âlemin her zerrede bir nur, her katrede bir zuhur fark ettiği, Hakk’a ibadeti bir onur itikad ettiği demler, aramızdan birer birer ayrılınca, Cenâb-ı Rahmân her yüzyılda olduğu gibi yeniden kulların yüzüne gülmüştür. Onlara, itaat etmenin güzelliğini anlatacak, zenginlikte, toklukta, rahatta buldukları hazzın çok daha büyüğünün, fakirlikte, açlıkta ve Allah için rahatını terk edip uykusuz ve yorgun düşmekte elde edilebileceğini gösterecek rehberler göndermiştir. Eşyada esma, esmada müsemma görmeye muktedir bu rehberler, insana, ateşle oynarken elini yakmamayı öğretmişlerdir. Yaradan’ın bütün her şeyi kendisi için var ettiği insan, düştüğü kuyudan bu ele tutunarak çıkacak ve imanın ihsan mertebesine yine bu elle ulaşacaktır. Mürid ve muhibbînin bütününde tasarruf eden bu mürşidler, zerreden umman, katreden derya çıkarırcasına sâliklere yol, taliplere yön vereceklerdir. Yolunu bulan sâlik artık uyumak için geldiğini zannettiği bu âlemde uyandırmak için var olduğunu anlayacak “Her şeyi senin için yarattım” diyen Cenâb-ı Vehhâb’a “Ben de her şeyi senin için terk ettim” diyebilecek bir iman kıvamına erecektir. Bir inanç uğruna yaşamanın, onun için ölmekten daha zor hale geldiği, doğruları savunmaktan çekinip yanlışları alkışladığımız bir zaman da bize yeni bir dünya bahşeden Allah’ımıza nihayetsiz şükürler olsun. Ümitlerimizin son kuruşunu harcamaya ramak kala, bizi nazlı dostuyla buluşturup onun sevgisini bahşetmiştir. Böylece acılarımızdan tat, zehirlerimizden panzehir çıkarmanın sırrını bir nebze anlama fırsatına ermiş olduk. Her cevabında binlerce istifham, her adımında sonsuz uçurumların sahibiyken, ilim ve hikmet kıblesine dönüşüverdi içinde yaşadığımız dünyamız. “Her şeyi bırakın! Hayatta yalnızca Allah’ın müşterisi olun” diyen sese kulak verdikçe, zararlarımız kâra, yoklarımız vara, vesveselerimiz de karara dönüştü. Her saniyesinde bin hata, her nefesinde yüz bin isyan taşıyan hayatımız, Onunla ikinci bir hayata dönüştü. Bütün kararlar isabetli, bütün hareketler hikmetli oluverdi bir anda. Her makam ve mekâna uygun edebi ve hikmet dolu yaşayışıyla görülmesi gerekeni görüp, asıl kulak verilecek sesi fark ettik. Aşk ve irfanın kaybolup saklansa da asla ölmeyeceğini onunla öğrendik. İkinci ve ebedî bir hayatın hayırla yâd edilmek olduğunu dinledik bal tadında sohbetlerinde. Yanındakileri kendi elleri ile yedirip doyururken uzaktakileri unutmadı. Mesafelere meydan okudu. Bazen kendi vardı sevenlerin kapısını çaldı. Bazen de mektuplar yazdı gönderdi. Okursanız görecek ve hissedeceksiniz; onun mektuplarında bir yanık kokusu alırsınız. İmanın halâvetini, yakînin hikmetini bulursunuz. Kendini insanlığa adamış nazlı bir kulun, güzel ahlâkı, vefayı, âli himmet olmayı nasıl kelimelere sığdırdığını görürsünüz. Noktasına virgülüne kadar, hayat defterinin, Allah’ın muradına uygun nasıl yazıldığını okursunuz. Tek gayenin HAK, tek sermayenin HAKİKAT, en güzel yolun da TARİKAT olduğunu anlarsınız. Kur’ân’ı okudukça O’na, O’nu tanıdıkça, Kur’ân’a daha fazla hayran olursunuz. Yeniden doğarsınız. “Her dem yeni doğarız. Bizden kim usanası.” demek üzere. Her satırının ve kelimesinin bir Allah dostunun kaleminden çıktığı şuuruyla okunup, derin bir tefekkürle birlikte istifade edilmesini temenni eder, bütün müminlere nihayetsiz terakkiler dileriz. MEKTÛBÂT-I MAHMÛDİYYE’NİN HAZIRLANIŞ ŞEKLİ Üstadımızın mektup gönderdiği kıymetli mühibban tespit edilerek mektupların asıllarına ulaşıldı. Okunması güç olan mektuplar teker teker çözümlendi. Mektuplar, Osmanlıca asıllarından Latince ve Osmanlıca olarak yeniden dizildi. Birden fazla kişiye gönderilen mektuplarda tekrara gidilmeden yalnızca gönderilen şahısların isimleri zikredildi. Âyetlerin referansları ve hadislerin tahricleri yapıldı. Dipnotlar, Latince ve Osmanlıca bölümünde ayrı ayrı belirtildi. Mektuplarda bir kısmına temas edilen hadislerin tamamı dipnotta gösterildi. Mektup gönderilen mühibbanın hal tercümeleri yapıldı.
560.00 ₺ -
Rızık Bolluğu ve Zenginlik için Okunacaklar 2.Cilt
Şu bilinsin ki; yaşadığımız günlerde (2022 yılı) maddî kriz haddini aşmıştır. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ insanların mâneviyâta, cemâatle namaza ve haramlardan sakınmaya önem vermemesinin peşin azâbını âhiretten önce dünyâda kendilerine tattırmayı murâd etmiştir. Ayrıca Müslümanların birçoğu gece-gündüz saatlerinde, özellikle sabah-akşam vakitlerinde duâ ve zikri tamâmen terk etmiş, filimlerle, dizilerle vakit geçirir hâle gelmiş, bu yüzden de Allâh-u Te‘âlâ bereketlerini mahvetmiştir. Zâten Allâh-u Te‘âlâ maddî-mânevî tüm bereketleri îmân ve takvâya bağlamış, aksi takdirde kulları her anlamda kıtlıklarla ve bereketsizliklerle cezâlandıracağını açıklamıştır. Artık bize düşen vazîfe; Ehl-i Sünnet ulemâsının görüşleri üzere îtikadı tashîhden (inancımızı düzelttikten) sonra, fıkıh ulemâsının beyanları vechile; emirleri tutup yasaklardan sakınmak sûretiyle takvâya riâyet etmektir. Zâten bunlar yapıldığında rızık, bolluk ve bereket kendiliğinden gelecektir. Ayrıca fakirlikten kurtulup zenginliğe nâil olmak istiyorsak Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in öğrettiği, sahâbe-i kirâm hazarâtının naklettiği ve değerli meşâyihımızın vasiyet ettiği duâlardan özellikle bu kitapta zikredilenlerle amel etmeliyiz ve bu duâları sabah-akşam saatlerinde ve sâir vakitlerde okumalıyız ki ancak böylece iki cihanda da fakirlikten kurtulup maddî ve mânevî anlamda zenginliğe kavuşarak dünyâ ve âhiret saâdetine nâil olabiliriz. Şu bilinsin ki; maddî anlamda sıkıntısı olanların mânevî olarak da huzur bulamadıkları, birçok kimsenin yuvasının bu yüzden dağıldığı ve maalesef bâzılarının bu nedenle intihâra kalkıştığı müşâhede edilmektedir. İşte biz bu konuda müstakil bir eser telif etmeyi bu nedenle önemsedik ve neşre çalıştığımız diğer kitaplarımız arasından öne aldık. Artık îmân şartıyla, farzları yerine getirdikten sonra bu eserde zikredilen duâ ve zikirleri okuyan kimsenin iki cihanda fakir olması ve mahrûm kalması düşünülemez. Zîrâ bu kitapta nakledilenlerin birçoğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ibârettir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserde yazılan duâ ve zikirlerle amele muvaffak eyleyerek iki cihan zenginliğine kavuştursun. Âmîn! Yâ Mücîbe’s-sâilîn!
243.80 ₺ -
-
Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3 Cilt Takım
Kitap Seti 3 Ciltten Oluşmaktadır Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 1.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 2.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3.Cilt İsmailağa Camii Kitap içeriğinden: … Aziz kardeşim, Mektûbât’ta bazı satırlar var, yani düdüklü tenceredeki duman misalidir. Ama orası bir duman değil, bir kapak. O kapağın altından öyle gürültüler geliyor ki, üüüfff! Kaynıyor, kaynıyor, kaynıyor. Buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor ama denizin altına bir gir, ne balıklar ne balıklar ne balıklar! Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alâkalı olunca Allaaah!.. … Birinci cildin başında bir mektup var. Birileri İmâm-ı Rabbânî’ye bir şeyler yazıyor: “Burada tasavvuf kitapları, tarikat kitapları okuyoruz, hallerden hallere giriyoruz, şöyle zevkler oluyor, böyle zuhûratlar, keşifler oluyor” vesaire (diyorlar). İmâm-ı Rabbânî (Kuddise Sırruh) diyor ki: “Aferin! İyi şeylerle uğraşıyorsunuz. Fakat siz fıkıh ilmini niye ihmal ediyorsunuz? Bir insan sürekli tasavvuf kitapları okuya okuya ayağı kayabilir, dinsiz dahi olabilir. Ama fıkıh noktasında ayağını yere kuvvetli basan Allah’ın izniyle dinden ayrılmaz.’’ … Biz bazen burada derin derin mektuplar okuyoruz. Yani emir olmasa, oku demeseler hiç okumam şahsen. Benim âcizane kararım böyle. Niye? Toplumda nasıl esnenir, oturulur, öksürülür daha bunlardan haberimiz yok. Cemaatle namaz kılıyoruz saf düzenimiz yok. Biz daha buradayız cemaat! Mahmut Efendi (Kuddise Sırruh) “Şu Mektûbât’ı sana Allah okutturuyor. Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh) “Sayenizde Efendi Hazretleri.” “Bu kitap kıyamete kadar okunacak kitaptır. İster tefsir oku ister hadis oku ister fıkıh oku ama bundan vazgeçmek yok.” Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh).
798.00 ₺ -
Hatıralarla Mahmud Efendi Hz Hayatı Ciltli
Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet için adanmış bir ömür... Mahmud Efendi Hazretleri’nin zorlu süreçlerde ve sıkıntılı zamanlarda ortaya koyduğu mücadele dolu hayatı... İlim ile tasavvufu, Şerîat-ı Garrâ'dan kıl kadar ayrılmadan cem ederek Türkiye başta olmak üzere İslam beldelerinde gönüllere taht kuran şahsiyeti ve hizmetleri... Horasan erenleri, Mâveraünnehir uleması ve Buhârâ meşâyıhının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad çığırını devam ettiren, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel mümessili... Derin ilmi, mükemmel ahlâkı ve takvası, harikulâde gayretiyle, zor ve tehlikeli şartlarda muvaffak kılındığı muazzam hizmetleriyle Asrının Müceddidi kabul edilen Mahmud (Ustaosmanoğlu) Efendi Hazretleri'nin hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkan nispetinde söyleşiler yapılarak ihvân-ı kiramın istifadelerine arz edilen geniş anlatımlı bu nadide eseri dağlar misali rahmetlerin nüzulüne, bâhusus değerli ihvanımızın râbıtalarının kuvvetlenmesine, Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne karşı kulluk vazifelerini edâda kamil bir rehber, en-nihaye bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederiz. BESMELE Allâh-u Teâlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar, Habibi Muhammed Mustafa’ya ve onun pâk olan âl-i ashabına salât-ü selamlar olsun. Mevlâmız (Celle Celalühü) Kur’ân-ı Kerîm’inde: AYET 1 “Ey îmân etmiş olan kimseler! Allâh’tan hakkıyla sakının ve sâdık kimselerle (bedenen ve rûhen, madden ve mânen) berâber olun.”1 buyurmuştur. Habibi Muhammed Mustafa (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz de Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: AYET 2 “Şüphesiz Allâh, her yüzyılın başında bu ümmet için onların dînini (sonradan ortaya çıkan bidatlarden temizleyip sünneti ihyâ ederek) yenileyecek bir zâtı gönderir.”2 buyurarak, Rabbimizin Din-i Mübin-i İslâm’ın takviyesi için (kulları arasından hususi seçtiği) dostlarını Ümmet-i Muhammed’e ikram etmiştir. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerifler ışığında Rabbimizin bu asırda dinini tecdid için Ümmet-i Muhammed’e bahşettiği dostlarından birisi asrımızda yaşayan Mahmud Efendi Hazretleri’dir. Daha sonra Mahmud Efendi Hazretlerimizin mücâdele ile geçen hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkânımız nisbetinde ulaşıp görüşebildiklerimizle mülâkat yapmaya çalıştık. Sonrasında orada konuşulanları kâğıda dökerek ihvân-ı kirâmın hizmetine sunmak için birkaç yıldır uğraş içerisindeydik. Hamdolsun ki bugün bu çalışmalarımız meyvesini verdi ve bu kıymetli eseri vücûda getirmeye Allâh-u Teâlâ’nın izniyle muvaffak olduk. Samimiyetle yaptığımız bu çalışma ve gayretlere rağmen bu eser de elbette ki noksandan hâlî değildir. Ama inanıyoruz ki Efendi Hazretlerimizin hayatı ve dostları ile geçen hatıralarını cemetmesi cihetinden eşsiz bir eser olacaktır. Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Hazretleri’nin kıymetli eseri olan Risâle-i Kudsiyye’sindeki: ”Bulam dirsen garib bülbül o yârî, Bu aktab gülşeninde eyle zârî. Gönül ver bunlara feyz ola cârî, Bulur teslim olanlar Feyz-i Bârî. Hemân teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyr idelim.” ”Ey garib bülbül (ey sâlik!) O yâri (Mevlâ’yı) bulayım diyorsan, istiyorsan. Bu kutupların (büyük velîlerin) gülşeninde (gül bahçesinde) öt. Bunlara râbıta et ki feyiz (sana doğru) akıcı ola. Bu zatlara teslim olanlar, gönül verenler Mevlâ’nın feyzini bulur. Hemen teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyredelim.” 3 kıymetli beyitlerini ve tebe-i tâbiîn neslinden olan büyük hadîs âlimi Süfyân ibni Uyeyne (Radıyallâhu Anh)ın: AYET 3 “Sâlihler anıldığında rahmet(ler) yağar.”4 sözünü kıymetli okuyucularımıza ithâf ederken, bu eserin başta (ihvân) kardeşlerimizin (mânevî) râbıta (bağ)larının kuvvetlenmesine vesile olmasını, sonra da Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne kulluk vazifelerini edâda güzel bir rehber ve netice olarak bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederim. 17 Cemâziyelevvel 1443 / 21 Aralık 2021 Ahıska Neşir Heyeti BESMELE TAKDİM Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’inde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 1 “Âgâh olun; şüphesiz Allâh’ın velileri ki, onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve ancak onlar mahzun olmayacaklardır! O kimseler ki iman etmişlerdir ve hakkıyla sakınmakta bulunmuşlardır.”5 Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i kudsîde Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: TAKDİM 2 “Allâh-u Teâlâ buyuruyor ki: ‘Ben kulumun Bana olan zannı yanındayım (Bana nasıl itikat ederse öyle bulur). Kulum Beni andığı zaman Ben (mânen) onunla beraberim, o Beni nefsinde (içinde, gizlice) zikrederse, Ben de onu nefsimde (Zât’ımda) zikrederim. Eğer o Beni bir cemaat içinde zikrederse, Ben de onu onlardan daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. Kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir kulaç yaklaşırım. Kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona (mânen) koşarak gelirim.”6 Mevlâ Teâlâ, Hûd Sûresi’nin 120. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 3 “O peygamberlerin haberlerinden her birini, kendisiyle senin gönlüne (sabır ve) sebat vereceğimiz şeyleri böylece sana peş peşe anlatmaktayız. İşte bunda sana, o hak (ve hakikatleri ihtiva eden bilgiler), büyük bir vaaz(u nasihat), inananlar için de iyi bir öğüt gelmiştir.” Sâlih zatlardan birisi şöyle söylemiştir: “Yaşanmış hikâyelerin dinleyiciler üzerinde gerçekleşen tesiri, diğer yollarla gerçekleşen tesirden daha kâmil ve etkileyicidir. Bu sebeple yaşanmış hikâyeler ve kıssalar, Allâh’ın ordularından bir ordudur ki Allâh-u Teâlâ onlarla ârif olma yolundakilerin kalbini sabitleştirir, güçlendirir.” Âyet-i kerîmenin ifade ettiği “Büyük bir vaaz-u nasihat” olacağını ümit ettiğimiz ibret dolu kıssaların anlatıldığı bu eserin, şeriat ve tarikattaki noksanlarımızın ve kusurlarımızın telâfisine vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz. Üstâdımız Mahmud Efendi Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Kâmil bir mürşidi bulduktan sonra iş tamam değil, bu defa da onu (hakkı ile) dinlemek lazım.” Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilmî ve amelî fazîletleri ile bir ömür buyunca yaptığı hizmetleri, kendisini tanıyanlar nezdinde yakînen bilinmektedir. Bu hizmetlerin semereleri ise inkâr edilemez bir hakikat olarak gözler önündedir. Nitekim Mahmud Efendi Hazretleri, hafızlığını yaptığı altı yaşından itibaren cemaatle namazı hiç bırakmamış, farzlar, vacibler, sünnetler şöyle dursun, İslâm’ın en küçük bir edebini dahi terk etmeye razı olmamıştır. Günlük uykusu birkaç saati geçmeden bütün vakitlerini ilme, zikre ve tebliğe sarf eden Mahmud Efendi Hazretleri, binlerce hoca, on binlerce talebe yetiştirmiş ve milyonları Ehl-i Sünnet yolunda şuurlandırmaya muvaffak olmuştur. O, Horasan erenleri, Mâverâünnehir ulemâsı ve Buhârâ meşâyih-ı kirâmının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad yolunu devam ettirmiş, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel bir mümessili olmuştur. 2009 senesinde Şâm-ı Şerîf’i ziyareti sırasında kendisi şerefine ulemâ meclisi tertip edilmiştir. Bunun ardından 2010 yılında milyonlarca Müslüman’ın üyesi olduğu Hindistan Haydarâbâd Diyobend âlimleri heyeti tarafından, Muhammed Kasım en-Nânûtevî Hazretleri adına Mahmud Efendi Hazretleri’ne “İslâm’a Üstün Hizmet” ödülü takdim edilmiştir. 2011 senesinde ise, Kâbe-i Muazzama’nın tavaf alanını kaplayan elli bine yakın ihvânıyla büyük bir umre yapmıştı. İşte bu uluslararası organizasyonların görüntülerinin sosyal medya aracılığıyla dünyaya yayılmasının ardından İslâm âleminin kendisi hakkında bilgi edinme talebi artmıştır.7 Tarikata yeni intisab eden mürîdânın da oldukça ziyadeleşmesi ve hakkında yeterli bilgiye sahip olma imkânını her zaman bulamaması, Mahmud Efendi Hazretleri hakkında kâfi derecede malumat içeren bir eser hazırlanmasını elzem kılmıştır. Bu vesile ile bir an önce süratli bir çalışmaya giriştik ve ilk olarak;2010 senesinde Efendi Hazretlerimize takdim edilen “İslâm’a Üstün Hizmet Ödülü”nün öncesinde muhtasar bir eser hazırlamaya muvaffak kılındık. Daha sonraki süreçte ise bu çalışmayı biraz daha faydalı hale getirmeye gayret ederek, hem ilave bilgiler içeren, hem de görsel olarak eski günleri yâd eden bir eser hazırlamış, bu çalışmayı daha sonra Arapça diline de çevirerek hizmete sunmuştuk. Bu eser, muhtasar da olsa gerekli malumatı içermekte, halen yurt dışından gelen özellikle Arap ulemâsına hediye edilmektedir. Bununla beraber uluslararası camiada, Mahmud Efendi Hazretleri ile ilgili istenilen bilgiye sosyal medya üzerinden de ulaşılabilmesi için Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça, Almanca, İspanyolca, Özbekçe ve Kazakça dillerinde bir tanıtım sunumu hazırladık. Her ne kadar kemâlâtı ile kendini ispatlamış olan bu zâtı anlatmaya yeterli olmasa da, en azından kendisini tanımak isteyenlere hitap edeceğini ümit ettiğimiz daha geniş bir eser hazırlamak gerektiğini müşâhede ettik. Bu kıymetli zâtın uzun yıllar yanında bulunarak üzüntüsüne ve sevincine ortak olan; talebe, hoca, ihvan ve hizmet edenleri, ondan birçok hikmet, fazilet ve kerâmet gibi husûsiyetlerin zuhûruna şâhit olmuşlardı. Kıymetli, bir o kadar da imtihan dolu bu günleri, hayırla ve gözyaşı ile yâd eden hocalarımızı ve ihvânımızı sohbetlerde dinliyor veya muhtelif yerlerden okuyarak hasbelkader istifade ediyorduk. Efendi Hazretlerimizin hizmetkârları olarak, huzur ve hikmet dolu bu hayatın daha tertiplice nesilden nesile aktarılabilmesi için kapsamlı bir çalışma başlatarak çıktığımız uzun yolculuklar neticesinde ulaştığımız hocefendiler, ihvan ve sevenleri ile röportajlar yaptık. Bununla beraber daha eklenebilecek birçok malumatın olduğu kanaatindeyiz. Siz değerli okurlarımız veya tanıdıklarınızın elinde, bu esere yeni baskılarında katılabilecek malumat olabilir. Bunları bizimle paylaşmak sûreti ile bu eserin daha kapsamlı bir hale gelmesi noktasında sizler de bu kıymetli çalışmada katkı sahibi olabilirsiniz.8 Gâyemiz; sonraki nesillere, kaynağından sâfi bir şekilde hazırlanmış eser bırakabilmektir. Tâ ki onlar da bu kutlu kapının füyûzâtından istifade edebilsin ve bu yolda hevesleri daha da ziyade olsun. Tüm bunlarla beraber elinizdeki 2 ciltlik bu eser için “Efendi Hazretlerimizin hayatındaki her merhaleyi tek tek anlatıyor.” diyemeyiz. Nitekim daha eklenecek çok şeylerin olduğu bilinci ile çalışmalarımızı devam ettirmekte, henüz kendileri ile mülakat yapamadığımız hocaefendi ve ihvanımız ile görüşmelerimizi sürdürmekteyiz.
682.92 ₺ -
Nefs Terbiyesi ve Ahlakı Güzelleştirme
İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâu Ulûmi’d-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. İhyâu Ulûmi’d-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. İhyâu Ulûmi’d-Din içinde yer alan konuların her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâu Ulûmi’d-Din’ in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü’ nün ikinci konusu Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme’ dir. İmam-ı Gazâlî bu eserinde; kalp hastalıklarının birçok kısımlarına işâret ediyor. Özetle onların tedavisi hakkındaki sözün keyfiyetine, hastalıkların hususî ilâcının tafsilâtını yapmaksızın parmak basıyor. Ahlâkın güzelleştirilmesine genel bir bakış sunarak, bedenin ilâcını buna misâl gösteriyor. Tâ ki, bilinmesi insanların zihinlerine yaklaşsın. Tâ ki bununla güzel ahlâkın faziletinin beyanı açıklığa kavuşsun. Sonra güzel ahlâkın hakikatinin beyanı... Sonra ahlâkların riyâzetle değişmeyi kabul etmesinin beyanı... Sonra güzel ahlâka vardıran sebebin beyanı... Sonra ahlâkların tehzibine varan yolların tafsilini bildiren yolların beyanını yapıyor. Sonra nefislerin riyâzeti... Sonra kalp hastalığının bilinmesinin alâmetlerinin beyanı... Sonra insanoğlunun nefsinin ayıplarını bilmesinde vesile olan yolların beyanı... Sonra kalplerin tedavi yolunun beyanı... Sonra güzel ahlâkın alâmetlerinin beyanı... Sonra gelişmenin başlangıcında çocukların riyâzetindeki yolun beyanı... Sonra iradenin ve mücâhede mukaddimelerinin beyanını açıklığa kavuşturuyor.
66.00 ₺ -
Müslüman Gençler İçin İslami Ahlak
Peygamber efendimi (s.a.v.) güzel ahlakı sever ve sahibinin de mükafatlandırırdı.Efendimiz zamanında Tai kabilesine yapılan gazve tamamlanıp esirler peygamber efendimize (s.a.v.) getirdiklerinde onlardan bir cariye ''ey Muhammed, arap kabilelerini bana sövdürmeyip beni serbest bırakmanı rica ediyorum'' diyerek ayağa kalktı.
300.00 ₺ -
Arapçanın Dehlizleri
Arapça, sahili olmayan bir okyanustur. -Arapça dilde katre, alemde derya, gönülde umman olan bir dildir. -Arapça, ilim yolcularının sırt çantasında taşıması gereken kıymetli bir cevherdir. Kitapta, zengin kelime içeriklerine ulaşarak Arapça öğrenme yolundaki ufkunuz genişleyecek ve bu alana dair daha geniş bilgilere ulaşmış olacaksınız. Göz yormayan tasarım ile hazırlanan eserde, Kuran-ı Kerim'deki Kelime Seçimleri yer alıyor. Arapça kelimelerin ve ifadelerin gündelik hayata yansımaları ve kullanımlarının mevcut olduğu eserde, dilin derinliklerine kelime ilişkilerine, kıyaslamalara, ifadelerin ince ve derin anlamlarına ulaşabileceksiniz. Derinlik ve genişliğiyle meşhur Arap dilinin zenginliklerini, kelimelerin kökenlerini, deyimlerin sebeblerini, kelimeler arası ilişkileri ve farklılıkları inceleyen bir eserdir. İbrahim Oruç Hoca'nın uzun yıllara dayanan hazırlığı neticesinde ortaya çıkan eser, Kıyas, Derlemeler, Nedir, Deyimler, Dilbilgisi ve Kur'an olmak üzere 6 ana bölümdür. Eserin tamamı harekeli olup, tüm seviyelere uygundur
502.50 ₺ -
Küresel Krizden Çıkış İslam İktisadı
İslâm, faizi yasaklayarak paranın üretime aktarılmasını temin eder. Üretim de istihdâmın yolunu açar. İslâm; infak, zekat, sadaka gibi kavramlarla zenginle fakir arasında muhteşem bir muvâzene tesis eder. Böyle bir toplumda burjuva ve proleterya diye iki ayrı sınıf oluşmaz. Bunun içindir ki, İslâm cihan devletlerinin hâkimiyet yıllarında -kapitalizmden korunmak için komünizmin ortaya çıkması gibi- varlığını İslâm karşıtlığı üzerine bina eden bir sistem zuhûr etmemiştir. Kapitalizmi kuran ve koruyan irade, İslâm’ın üretim ve istihdam merkezli yapısının sömürüye son vereceğini bildiğinden dolayı, İslâm’ı esas alan yönetim şekillerinin iktidardan uzaklaştırılması için her türlü yola başvurmaktadır. 2008 krizi göstermiştir ki, dünya ekonomisi faizi merkeze alan bir anlayışla daha uzun zaman yoluna devam edemez. Müslümanlar, emperyalist güçlerin büyük güç kaybettiği II. Dünya Savaşı sürecinde hazırlıklı olsaydı bugün siyasi noktada olduğu gibi iktisâdi alanda da refah düzeyini yakalayan bir “İslâm Dünyası” ile karşı karşıya olurduk. Kapitalizm’in sürekli ulusal ve küresel krizlere girdiği bir zamanda Müslümanlar, hem mevcût iktisâdi yapıya hem de İslâm iktisâdına vâkıf ilim adamları yetiştirebilirse yeni dünya, İslâmî ilkeler esas alınarak kurulacaktır. Emeksiz kazanç olan faizi, sömürüyü, değişim aracı olan parayı, niçin faizin haram, neden ticaretin meşru olduğunu, faizin enflasyonla münâsebetini, bir ülkenin İslâm’a ait olup olmamasına göre faizin hükmünün değişip değişmeyeceğini, çıkış yolu olarak faizsiz finansın nasıl ve neye göre tesis edileceğini anlatan, altı ana başlık, bir lahika ve sonuçtan oluşan bu kitap, kapitalizmin kriz nöbetlerine girdiği bir dönemde insanlara kurtuluş için İslâm İktisâdı’nın niçin tek seçenek olduğunu anlatmaya taliptir.
136.00 ₺ -
İki Ayeti Kerimenin Sırları
Cübbeli Ahmet Hocaefendi'nin Yeni Kitabı 29 Harf Sadece Kendilerinde Bulunan, Bütün Dileklerin Kabûlüne ve Hastaların Şifâsına Vesîle Olan... "İki Ayet'i Kerime'nin Sırları"
93.50 ₺ -
Temhidi 2 Arapçaya Giriş 2
Silsiletü’l-Lisan “Arapça Dil Öğretiminde Modern Bir Yöntem” Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan, “el-Lisanu'l-Umm” adlı Arapça eğitim kurumunun, uzun yıllar üzerinde çalışarak hazırlamış olduğu “Silsiletu'l-Lisan” isimli Arapça öğretim seti artık Türkiye'de! Türkiye distribütörlüğünü Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yaptığı “Silsiletu'l-Lisan” adlı Arapça öğretim seti, (Arapçaya Giriş 1-2, Başlangıç Seviyesi 1-2, Orta Seviye 1-2 ve İleri Seviye 1-2) olmak üzere 4 ayrı seviye ve 8 ayrı kitaptan oluşmakta olup, modern Arapça öğretimi konusunda oldukça iddialı bir çalışma. Konu başlıklarının belirlenmesinde ‘Dewey Sistemi’ içerisindeki ana başlıkların seçildiği eğitim setinin üst kurlarında uzmanlık metinleri oldukça başarılı alıştırmalarla desteklenmiş durumda.
410.40 ₺ -
Hikmetli Sözler Orta Boy Ciltli
Mahmud Efendi Hazretleri’nin bütün sohbetlerinde üzerinde durduğu üç ana konu; ilim, amel ve ihlastır. Kendisinin bu hususta defaatle ifade ettiği vechile: * “İlim, amel, ihlas üçü bir arada olsun, bunları cem et, dünyayı fethedersin.“ * “Şeriat üç sacayağı üzerine kuruludur. Bunlar da; ilim, amel ve ihlastır. İlim hocalardan öğrenmekle, kitaplardan okumakla kazanılır, amel de bildiğini yapmakla olur. İhlas için ise mutlaka tarikat lazımdır.“ * “Dersli olan kardeşlerim, tarikata çalışırken görülen şeyler maksuttan değildir. Üç şeyden başkasına itibar yok; ilim, amel, ihlas.“ gibi sözleriyle bu konunun önemine işaret buyurmuşlardır. Biz de sizler için, üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin kıymetli sözlerini uzun süren bir çalışma sonucunda, “İlim“, “Amel“ ve “İhlas“ başlıkları altındaki, konularına göre tasnif ettiğimiz alt başlıklarla beraber cem ettik. Üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin kelâm-ı şeriflerinden istifade etmek isteyenler bu “Sözler“ kitabını ganimet bilmeli ve bu eserde yazılanları okurken kendisini üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin huzurunda kabul ederek okumalıdırlar. Böyle yaptıkları takdirde aynen huzurunda bulunanlar gibi bu sözlerden âzami derecede istifade edeceklerdir inşâallâh. Ali Rıza Bezzâz Hazretleri’nin, Ali Haydar Efendi Hazretleri’ne vermiş olduğu şeyhlik icâzetinde: “Bu zatın elinden tutan, hiçbir kitapta göremeyeceği ve hiçbir âlimden işitemeyeceği ilimlere nâil olur” buyurduğuna ve Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin de: “Bende ne varsa Mahmud'uma verdim” buyurduğuna göre üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin sözlerini kabul kulağıyla dinleyenlerin de ilhama dayalı bu tür manevi ilimlere ulaşacakları muhakkaktır. Nitekim üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri: “Bu sözlerim doğrudur. Vallâhi doğrudur, billâhi doğrudur, tallâhi doğrudur. Kafamdan atmıyorum bunları“ buyurmuştur. Öyleyse biz de İmâm-ı Rabbâni Hazretleri’nin “Mektûbât“ isimli kıymetli eserinde buyurduğu: “Ehlullahın kelamı (kalp hastalıklarına) şifa, onların bakışları (manevi hastalıklara) devadır. Onlar öyle bir kavimdir ki, onlarla oturan asla şakî (mahrum) olmaz” sözünden anlaşılan mana üzere üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri’nin sözlerini okuyup, mûcebince amel etmeye muvaffak kılınmayı ve bu sayede Rabbimizin huzuruna selim bir kalp ile çıkmamıza vesile olmasını Cenâb-ı Allâh’dan niyaz ederiz.
318.00 ₺ -
Fabrika Ayarı
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir. Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır. Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir. Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir. Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir. Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi. Âmin.
143.00 ₺ -
Delilleriyle Büyük Şafii İlmihali 2 Hm
Ahmed bin Hüseyin bin Ahmed El- Asfehani Eş-Şafii Kadı Ebu Şucca Müslüman, imanın özü olan İslam'a dönmedikçe huzur yüzü göremez. İslam'a dönmekte şüphesiz İslam'ı bilmekle olur. İslam'ı bilmek de, okumakla olur. İslam'ın kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in tefsiri herkesin anlayacağı dillere çevrilmiştir. Resulullah'ın sünnetini teşkil eden sünnet ve yine de her iki kaynak olan Kur'an ve Sünnet'in anlaşılmasını gerektiren fıkıh ilimleri günümüzde herkesin bariz bir şekilde anlamalar sağlanarak Türkçe'ye çevrilmiştir. Bu kitap, öz bir şekilde fıkhi konuların hemen hemen hepsini kapsamaktadır. Ayrıca her konu için ayet ve hadisten delil getirilerek açıklanmıştır
375.00 ₺