-
-
-
Babamın Hatıralarıyla Yakın Tarih
Hatırat dinlemek ve yazmak dev bir ekranda büyük bir tarihe şahit olmak gibidir. Bazen hüzün bazen coşkudur hatıratlar. Bazen gürül gürül bazen de zayıf ve sessiz akan nihayet bir denize, ya da çöle karışıp da kaybolan bir nehire benzer. İnsan gibi nehir de fanidir. Kaybolduğunda gözlerde silueti, kulaklarda ise sedası kalır. Hatırat yazmak zordur. Zira binlerce hadise arasında bir ayıklama yapmak, tercihte bulunmak, karanlık noktalara ışık tutmaktır. Anı yaşarken aldığınız bir not yıllar sonra gelenler için bir rehber ya da büyük bir keşif olabilir. Hatıralar irşad eder, yeni nesillere yol açar. Hatırat gelecek zamanlara maziden arz edilen belgeler hükmündedir. Hakikate şahit, masala tekziptir. Yalan söyleyen tarihe, reddiyedir. Hatıralar, eşya ve hadiseyi anlama noktasında okurlara farklı bakış açıları verir. Bilinenden bilinmeyene, söylenenden gizlenene, görünenden görünmeyene kapı açar. Okur, hatıralar iklimine girince bir hendeğe düşercesine hakikatin kucağına düşer. İnsanlar bir köyde ya da kentte doğarlar. Sonra köyüyle, kentiyle öyle iç içe olurlar ki, dağları vadileri, sokakları ve meydanları ile köy/onların zihninde doğar. Nereye gider, nerede yaşar, ne kadar terakki ederlerse etsinler doğdukları, havasını soludukları köyün, kasabanın ya da şehrin ufkundan kopamazlar. Mazinin elemi gider, hazzı kalır, ızdırabı biter, hasreti artar. Bu yüzden “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.” der insan. Hâtırâtta bir hocanın hayatını, o hayatı kuşatan maddi ve manevi saikleri ve din-devlet ilişkileri zaviyesinden Türkiye Tarihi’ni bulacak; Mektep sıralarından günümüze bize tarih diye anlatılan pek çok mevzunun esasında masal olduğunu anlayacaksınız. Bahane üretmeden, mazeret cümleleri kurmadan “Bu şartlarda talebe okumaz.” demeden yüzlerce hafız yetiştiren Kâmil Şenocak hocamızın hatıraları çerçevesinde uzun soluklu bir yakın tarih okumasına buyurunuz.
170.00 ₺ -
İslam Hukuku İftiralar Cevaplar
Yeryüzünün muhtaç olduğu maddi ve mânevi terakki yalnız İslâm’dadır. Çünkü akılla rûhun, maziyle âtinin, dünya ile âhiretin irtibatını yalnız İslâm kurmaktadır. Bunu dün yaptığı gibi yarın da yapacak bir muhtevaya sahiptir. Şarkiyatçılarla İslâm’ı keşfeden Batı, Müslümanların ruh köklerine yönelişlerine mâni olabilmek için dışarıda ve içeride İslâm Hukûku’nu aşağılayan, onu kölelik hukûku olarak yaftalayan bir bakış açışı geliştirdi. Bu yüzden İslâm’ı anlatmaya memur mustagribler fıkıh kitaplarındaki “kuyular bahsi” gibi fevkalâde husûsi bir mevzuyu gösterip; “Bugün hıfzıssıhha merkezlerinin verilerini mi yoksa ‘kuyular bahsinin esaslarını mı, dikkate alacaksınız?” diyerek zihinleri karıştırmaktadır. XVIII. yüzyıla kadar saraylarında dahî helâ yapılmasına direnen Batı’dan, İslâm’ın ne kadar âli olduğunu gösteren “kuyular bahsi” maalesef ki mustagribler için istihza mevzuu olmakta ve bir konu üzerinden binlerce mevzu perdelenmektedir. *** Batı uygarlığının devam ve bekâsını hedefleyen iradenin büyük oyununu gözler önüne seren bu eser, usûl ve esas itibariyle niçin insanlığın tek umûdunun İslâm Hukûku olduğunu da izah etmeye taliptir.
122.40 ₺ -
Kuranı Kerim Tefsiri 7 Cilt Ömer Nasuhi Bilmen
Kuranı Kerimin Meali ve Tefsiri Son dönemin kıymetli âlimlerinden Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Efendi, İslâmî ilimler alanında çok sayıda değerli eserler bırakmıştır. Bu eserlerden biri de “Kur’an-ı Kerîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri” isimli eseridir. Bu tefsirinde Ömer Nasuhi Bilmen Efendi muhtasar ve özlü bir eser meydana getirmiştir. Eserin içeriğine bakıldığında tefsirde, önce sureler ve içerikleri hususunda kısa bilgi verildikten sonra ayetlerin meali yer almakta, ardından her ayetin izah ve tefsiri yapılmaktadır. Bu kıymetli eserin dili, yazıldığı zamana göre değil, müfessirin yetiştiği döneme göredir. Bu itibarla günümüz insanlarının anlayacağı şekilde, anlaşılır bir dille sadeleştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Nitekim bu tür çalışmalar da yapılmıştır. Halkımızın, Ömer Nasuhi Efendinin eserlerine karşı muhabbet dolu bir tutum içerisinde olduğu herkesin malumudur. Bu tefsirle ilgili çalışmayı yaparken elimizden gelen gayreti sarf ettik ve çalışmayı tamamladık. Tevfik Allah’tandır. Fatih Kalender Hüsamettin Vanlıoğlu
2275.00 ₺ -
Mektubatı İmamı Rabbani Tek Cilt
Yeni Dizgi ve Tahkikli Mektubatı Rabbani; İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû)’nun en geniş hacimli olan ve inciden daha değerli marifetleri barındıran üç ciltlik Farsça eseridir. Eser genel olarak Ehl-i Sünnet inancının vazgeçilmez sabiteleri ekseninde kelâmî, fıkhî ve tasavvufî çok önemli bilgiler içermektedir. MEKTUBATI RABBANİ KİMİN ESERİDİR? İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû)’nun farklı zamanlarda müridlerine, dostlarına ve yakınlarına yazdığı mektuplar derlenerek bu kıymetli eser (Mektubatı Rabbani) oluşturulmuştur. İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû), mektuplarında yer yer sorulan sorulara cevap vermiş; bazen gördüğü bir hatayı ikaz etmiş, kimi zaman da İslâm’ın o dönemde bulunduğu durum hakkında Müslümanları uyarıcı ve bilgilendirici bir dil kullanmıştır. Dolayısıyla asırlardır başta mutasavvıflar olmak üzere kelâmcılar, fıkıhçılar, hatta tarihçiler bu eser (Mektubatı Rabbani)’den istifade etmişlerdir. Mektubatı Rabbani Birinci cilt; on yedi yıl içerisinde yazılmış olan 313 mektubun 1025 (1616) yılında Yâr Muhammed Cedîd Talekânî tarafından derlenmesiyle meydana getirilmiştir. Mektubatı Rabbani İkinci cilt; 1028 (1619) yılında Mevlânâ Muhammed Masum (Kuddise Sirruhû)’nun emriyle Abdülhay Hisârî tarafından Esmâ-i Hüsnâ’ya muvafık olarak 99 mektuptan oluşacak şekilde derlenmiştir. Mektubatı Rabbani de bu zata gönderilmiş olan birkaç adet mektup bulunmaktadır. Mektubatı Rabbani Üçüncü cilt; 1031 (1622) yılında Berekât-ı Ahmediyye sahibi Muhammed Haşim Kişmî tarafından derlenmiştir. Bu ciltte de 124 mektup bulunmaktadır. Mektubatı Rabbani (Mektûbât), Arapça ve Türkçe’ye de kazandırılmıştır. 1302 (1887) yılında Muhammed Murad Kâzânî tarafından iki cilt olarak Arapça’ya çevrilmiştir. Bu tercüme 1316 (1901) yılında Mekke’de basılmış, 1963 yılında da İstanbul’da tıpkıbasımı yapılmıştır. Gulam Mustafa Hân’ın Farsça olarak neşrettiği nüshanın da 1977 yılında İstanbul’da tıpkıbasımı gerçekleştirilmiştir. Mektubatı Rabbani’nin Osmanlıca tercümesi Mehmed Emin Tokadî’nin halifelerinden Müstakimzâde Süleyman Efendi (v. 1202/1788) tarafından gerçekleştirilmiş olup İstanbul’da (1277) basılmıştır. Mezkûr zat, Muhammed Masum (Kuddise Sirruhû)’nun mektuplarını da tercüme etmiştir. Ayrıca, Mektubatı Rabbani günümüz Türkçesine de kazandırılmıştır. Mektubatı Rabbani İmam-ı Rabbani Hazretlerinin El yazısı İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ)’NİN HAYATI Mektubatı Rabbani’nin müellifi, Silsile-i Tarîkat-ı Nakşibendiyye büyüklerinden ve aktâb gülşeni’nin kutublarından, hakîkat rumuzlarının kâşifi, evliyanın önderi, ilâhî feyizler masdarı, muhakkık ulemanın umdesi, ilâhî ilimler hazinesi, ulaşanların gavsı, ariflerin kutbu, velâyet-i Muhammediyye’nin burhanı, Şerîat-ı Mustafaviyye’nin hücceti, ikinci bin yılın müceddidi, Mevlânâ Ahmed el-Fârûkî es-Serhendî İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretleridir. Silsile-i Aliyye-i Nakşibendiyye’nin yirmi dördüncü altın halkasıdır. İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ) KİMDİR? İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) aşûrâ günü 10 Muharrem 971 (m. 1563)’de Serhend (Sirhind, Serhind)’de dünyayı teşrif etmiş olup, Emîrü’l-Mü’minîn Ömer el-Fârûk (Radıyallâhü Anh) hazretlerinin mübarek nesebindendir. Nesebinin tamamı sâlih ve fazıl kimseler olup, zamanlarının büyük âlimleriydi. Babası Şeyh Mahdûm Abdulehad (Kuddise Sirruhû) yüksek makamlar ve aklî-naklî ilimler sahibi, devamlı seyahat eden, iyiliği anlatıp kötülükte men eden bir zattı. Şeyh Mahdûm (Kuddise Sirruhû), Hindistan’ın Skendere kasabasında bir müddet kalmaya ve ilim neşrine niyetlendi. Bir gün kendisine o memleketin asil ailelerinden sâliha bir hanım için nikâh talebi iletildi. İlk önce bu talebe bir özürle birlikte olumsuz cevap verse de daha sonra kabul etti ve bu hanımı kendisine nikâhladı. Bu ziyadesiyle sâliha ve iffetli hanımdan da İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) gibi büyük bir zat dünyaya geldi. İmam Rabbani (Kuddise Sirruhû) Şeyh Mahdûm’un yedi oğlundan dördüncüsüdür. Şeyh Mahdûm’un diğer oğulları da nisbet sahibi, sâlih kimselerdi. Nâm-ı meşhûr İmam-ı Rabbani, İzn-i Hak ile tecdid etti bu dini. Yetmiş bin velînin serdarı olan (Mektubatı Rabbani müellifi) İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretleri ikinci bin yılın müceddidi addedilmiştir. Müceddid, “tecdîd” mastarından müştak (türemiş) olup, “yenileyen” anlamına gelir. Ebû Hüreyre’den (Radıyallâhü Anh) rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: » إِنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ لِهَذِهِ الأُمَّةِ عَلَى رَأْسِ كُلِّ مِائَةِ سَنَةٍ مَنْ يُجَدِّدُ لَهَا دِينَهَا « Şüphesiz ki, Allah (Celle Celâlühû) bu ümmete her yüz sene başında ümmet için din(işlerin)i yenileyecek zatlar gönderir. İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû), Mektubatı Rabbani de şöyle buyurmuştur: “Her yüz (sene) başında bir müceddid gelip geçmiştir. Lakin yüz (senenin) müceddidi bin (senenin) müceddidi gibi değildir. Aralarındaki fark yüz ile bin arasındaki fark gibidir; hatta daha da fazladır. Müceddid olan zat, o müddet içerisinde ümmete gelen varidâtın kendisi vasıtasıyla geldiği kimsedir. İsterse o vaktin kutupları, evtâdı, ebdâli ve nücebâsı bulunmuş olsun.” Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi (Kuddise Sirruhû) Risâle-i Kudsiyye’de İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretlerinin tecdid makamı hakkında şöyle buyurmuştur: Husûsa elf-i sânîde müceddid, Ahmedü’l-Fârûki’s-Serhendî ceyyid. Turuk usûlini tasfîye ve tecdîd, O etti feyzi zâhir hem de şâhid. Bu feyzi bul azîz Hakk’a gidelim, Cemâl-i bâ kemâle seyr idelim. İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ) ÇOCUKLUĞU VE İLİM TAHSİLİ İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) daha çocukken kendisinde olağanüstü haller müşahede ediliyordu. Menkuldür ki, çocukluk zamanında kendisine büyük bir hastalık isabet etti. Öyle ki, hanelerinde büyük bir üzüntü meydana gelmiş, neredeyse hayatından ümidi kesmişlerdi. Bu rahatsızlığından dolayı babası Şeyh Mahdûm (Kuddise Sirruhû)’nun senelerce sohbetinden istifade ettiği Şâh Kemâl (Kuddise Sirruhû) hazretlerinin yanına götürülüp dua istendiğinde şöyle buyurdu: “Hiç üzülmeyiniz! Bu çocuk uzun yaşayıp, ilmiyle amil olan büyük bir âlim, eşsiz bir ârif olacak.” Bununla birlikte Şâh Kemâl (Kuddise Sirruhû) birçok kere İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hakkında Şeyh Mahdûm’a (Kuddise Sirruhû) büyük müjdeler vermiştir. Ahmed el-Fârûkî (Kuddise Sirruhû) hazretleri ilk eğitimini babasından aldı. Müthiş bir zekâ ve muhakeme kabiliyeti bulunan Ahmed el-Fârûkî (Kuddise Sirruhû) küçük yaşına rağmen Kur’ân-ı Kerîm hıfzını tamamladı. Dönemin birçok muhakkık ulemasından çeşitli ilimlerde dersler aldı. İlimde bir hayli ilerledikten sonra Siyâlkût’e giderek orada Allâme Abdülhakîm es-Siyâlkûtî’nin de (Kuddise Sirruhû) hocası olan Şeyh Kemâlüddîn el-Keşmîrî (Kuddise Sirruhû)’den ilim tahsil etti. Mezkûr zat mantık, kelâm ve usûl-i fıkıh alanlarında çok mahir bir müderristi. Daha sonra İbn Hacer el-Heytemî (Rahimehullâh)’ın talebelerinden olan Şeyh Yakub es-Sarfî (Kuddise Sirruhû)’dan bazı hadis metinlerini okudu. İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû), aklî-naklî, usûlî-furû’î ilimleri tamamladıktan sonra ilim kürsüsüne oturarak talebelere ders verdi. Bu arada Arapça ve Farsça olmak üzere Risâle-i Tehlîliyye ve Redd-i Şî‘a gibi bazı risaleler kaleme aldı. Babası, henüz on yedi yaşına geldiğinde ilimleri cem etmiş ve ulema arasında belirli bir mekaneti elde etmiş olan Mevlânâ Ahmed el-Fârûkî (Kuddise Sirruhû) hazretlerine Kâdiriyye, Sühreverdiyye ve Çeştiyye tarikatlarından icâzet verdi. Bundan sonra ilim-irfanın yayılması ve saliklerin terbiyesiyle meşgul oldu. Fakat Tarikat-ı Nakşibendiyye-i Aliyye nisbetini elde etmek için ruhunda büyük bir arzu vardı. Çünkü Nakşibendiyye nisbetinin faziletinin farkındaydı. Nakşibendiyye büyüklerinin vasıflarını özellikle babasından dinler, devamlı onların risalelerini okurdu. Haremeyn’i ve Hazret-i Risâlet-penâh Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’i ziyaret etmek için çok arzulu olan İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) yaşlı olan babasını hasrette bırakmak istemediğinden bu ziyaretlerini bir zaman gerçekleştiremedi. Ancak İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû), 1007 senesinde babası vefat ettikten bir sene sonra Mekke ve Medine’ye kavuşmak üzere Serhend’den yola çıktı. Hindistan’ın en meşhur şehirlerinden olan Delhi’ye geldiğinde Şeyh Hasen el-Keşmîrî (Kuddise Sirruhû) onu Mevlânâ Muhammed Bâkî (Kuddise Sirruhû) hazretlerinin huzuruna götürdü. İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretleri şeyhiyle tanışmasına ve inabe almasına vesile olan Şeyh Hasan el-Keşmîrî’ye (Mektubatı Rabbani’den) bir mektubunda şu şekilde teşekkürde bulunmuştur: “Bu fakir, rehberlik iyiliğinizin teşekkürü konusundaki kusurunu itiraf, iyiliğinizin karşılığını vermekteki acziyetini ikrar etmektedir. Nasıl etmeyebilir ki! Zira bütün bu işler o nimete mebni, bütün bu haller o ihsanınıza bağlıdır. Güzel vasıtalığınız sayesinde bana, az kimseye nasip olan şeyler verildi; bereketli aracılığınız sebebiyle çok az kimsenin tattığı zevkleri yaşadım. Bana, çoğu kimseye müyesser olmayan özel bahşişler ve bunların ilimleri verildi. Haller, makamlar, zevkler, vecdler, ilimler, marifetler, tecelliler, zuhuratlar… bunların hepsi benim için yükselme basamakları kılındı. Hak Sübhânehû’nün yardımıyla bu basamaklarla kurb (yakınlık) derecelerine ve vusûl (ulaşma) menzillerine ulaştım. Kurb ve vusûl kelimelerini seçmem ibare darlığındandır. Yoksa bu makamda ne kurb, ne vusûl, ne ibâre, ne işâret, ne şuhûd, ne müşâhede, ne hulûl, ne ittihâd, ne keyfiyet, ne neredelik, ne zaman, ne mekân, ne ihâta, ne sereyân, ne ilim, ne marifet, ne cehâlet, ne hayret… hiçbiri yoktur. Şiir: Kuşumdan ne alâmet ibrâz edeyim sana? Kendisi Anka kuşu gibi mevhûmdur. Anka’nın insanlar arasında bir ismi vardır, Benim kuşumun isminde bile istikrar yoktur. İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ) YÜKSEK HÂLLERİ VE KERAMETLERİ İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) gece-gündüz huzur üzere ibadet ederdi. Tam bir itmi’nân, huzûr ve cem’iyyetle teheccüd namazı kılardı. Teheccüd namazından sonra tam bir huşû’ ve istiğrâk ile murâkabeye otururdu. Sabah namazının sünnetini evde kıldıktan sonra zikre oturur, mescide gidene kadar bu hal üzere devam ederdi. Sabah namazını müridanıyla birlikte kıldıktan sonra işrak vaktine kadar zikirle meşgul olur, işrak namazını kıldıktan sonra evine giderdi. Oruç tutmaya ve nafile ibadetlere çok önem verirdi. İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ) MANEVİ MİRASI İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretleri Müslümanlara iki harikulâde miras bırakmıştır. Birisi eserleri diğeri ise oğullarıdır. İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretlerinin başta Silsile-i Aliyye’nin yirmi beşinci halkası olan Mevlânâ Muhammed Masum (Kuddise Sirruhû) olmak üzere oğullarının hepsi kâmil ve fazıl zatlardı. Oğulları dışında birçok fazilet sahibi zatlar yetiştiren İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) Horasan, Bengal, Medine-i Münevvere, Sehârenfûr, Lâhor, Kâbil, Belh ve Tâlekân gibi önemli merkezlere halifeler göndererek bu bölgelerde İslam’ın tervicine vesile olmuştur. Mevlânâ İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhû) hazretlerinin bir bölümünü mücerreden İslam müdafaasına hasrettiği Farsça ve Arapça dilde yazmış olduğu eserleri vardır. İMAM-I RABBANİ (KUDDİSE SİRRUHÛ) VEFATI Altmış üç seneye harikulâde marifet ve mertebeleri sığdıran Hazret-i İmam-ı Rabbani Ahmed el-Fârûkî (Kuddise Sirruhû) 1034 (1624) yılı Safer ayında vefat etti. Kabri Serhend’de aile mezarlığındadır. Allah (Celle Celâlühû) bizleri şefaatine nâil eylesin… Âmîn MEKTUBATI RABBANİ ESERİNİ NASIL HAZIRLADIK? İmam-ı Rabbani’nin (ö. 1034/1624) dostlarına gönderdiği mektuplarından derlenen, en kapsamalı ve en meşhur mektup külliyatı olan, tasavvufun başlıca kaynaklarından, aslı Farsça olup, Kazanlı Muhammed Murad Minzelevî (1855-1934) tarafından Arapçaya çevrilmiş olan “Mektubatı Rabbani”, asıl nüshadaki haşiyeleriyle birlikte yeniden dizilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Mektubatı Rabbani’nin hazırlanmasında izlenilen metot: Metnin müşkil yerleri, âyetler, hadisler ve şiirler tam bir şekilde harekelenmiştir. Ayet-i Kerîmelerin ve Hadîs-i Şerîflerin tahric ve referansları yapılmıştır. Asıl nüshadaki bazı yan kayıtlar dipnot olarak eklenmiştir. Metinde geçen âyetler, çiçekli parantez () içine alınmıştır. Metinde geçen hadisler tırnak «» içine alınmıştır. Okuyucuya kolaylık sağlaması açısından metinde paragrafladırma ve noktalama işlemi yapılmıştır. Sayfa numaralandırmasında mukabelede kullanılan ve medreselerde meşhur olan eski matbu nüshanın orijinal sayfa numaralarına muvafık kalınmıştır. Metinde Arapça olmayan isimler bizzat o dile mensup bilginler tarafından tetkik edilerek zabtı tespit edilmiştir. Metinde geçen kitap isimleri tırnak «» içine alınmıştır.
580.00 ₺ -
Tahavi Şerhi Baberti Tercümesi
İlimlerin en üstünü; her bilginin aslı, her saadetin kaynağı olan ma‘rifetullahtan bahseden akâid ilmidir. Zira Allah Teâlâ’nın şu âyet-i kerîmesinin ifade ettiği gibi cinler ve insanlar ancak Allah Teâlâ’yı bilmeleri için yaratılmışlardır: “Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” [Zâriyât Sûresi, 56] İmâm Tahâvî’ye (rahimehullâh) ait olan bu akîde metni, akâide dair kaleme alınan eski eserlerden birisidir. Başta tevhid olmak üzere, icmâlî olarak inanç meselelerini ele alan bu eserin en yaygın şerhlerinden birisi Ekmelüddîn Bâbertî’nin (rahimehullâh) şerhidir. Metin ve şerhin iki ayrı tasnifle tercüme edildiği ve kapalı yerlerin dipnotlarla açıklandığı bu eser Ehl-i Sünnet neşriyat dünyasına kazandırılan önemli çalışmalardandır. Tahavi Tercümesi Baberti Tercümesi
125.00 ₺ -
Arapçayı Öğrenenler İçin Kolay Dilbilgisi 1
Kolaydan zora doğru sıralı dil bilgisi eğitimi Örnek cümleler, açıklamalar ve zengin alıştırmalar Arapça Eğitim Setlerinin yanında kullanılan nahiv ve sarf konularını içeren ders kitabı Aracı dilsiz dil bilgisi eğitimi için temel başvuru kaynağı
180.00 ₺ -
Muhtarul Ehadisin Nebeviyye
Eser, müslümanlara günlük hayatlarında lazım gelecek ve ibaresi de kolay olan 2000 civarında hadîs-i şerîf ihtiva eder. Seyyid Ahmed Hâşimî, bu hadîs-i şerîfleri başta Kütüb-i Sitte olmak üzere mûteber hadis kitaplarından seçmiş ve hece harflerine göre/alfabetik olarak sıralamıştır. Her hadisin sonunda hangi kaynaktan alındığı da yazılmıştır.
107.25 ₺ -
Yasini Şerif Cüzü Şamua Kağıt
Cübbeli Ahmet Hoca Efendinin Hazırlamış Olduğu Yasini Şerif Cüzü İÇİNDEKİ HER SÛRENİN FAZİLETLERİ, HAVÂSSI VE DUÂLARI İLE YÂSÎN CÜZÜ
137.50 ₺ -
Sıfırdan Arapça Öğreniyorum
Sıfırdan Arapça Öğreniyorum Necla Yasdıman DDY Yayınları DİYANET İLAHİYAT FAKÜLTELERİ ÖNLİSANS İMAM HATİP ORTAOKULLARI ve LİSELERİ ÖZEL KURSLAR İSLAMİ İLİMLER ve Kendi Kendine Arapça öğrenmek isteyenler için Arapçayı SIFIRDAN başlayarak öğreten kaynak... Bu Eserle ; Arapça telaffuzunuzu düzeltebilirsiniz, Arapça konuşan insanlarla konuşabilirsiniz, Arapça kitap ve dergileri okuyabilirsiniz, Televizyon radyo konuşmalarını anlayacak hale gelebilirsiniz. Sıfırdan Arapça Öğreniyorum eserimiz " Adım Adım Kur'an Dili " adlı eserimizin grameri anlatan ana konularına dokunmadan genel cümle örnekleri ve alıştırmalarından bir kısmını kaldırıp onların yerine PRATİK ARAPÇA ve okuma parçaları ile gramere ait bazı ilavelerden oluşmaktadır. Yine bu eser İmam Hatip ve İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile buna imkanı olmayıp kendi kendine Arapça öğrenmek isteyen ya da kurslara devam edenlerin kolay taşıyıp çok istifade edeceği bir kitap istemeleri neticesinde ortaya çıkmıştır. ÖNSÖZ Elinizdeki eser Adım Adım Kur’an Dili adlı eserimizin grameri anlatan ana konularına dokunmadan genel cümle örnekleri ve alıştırmalarından bir kısmını kaldırıp onların yerine pratik Arapça ve okuma parçaları ile gramere ait bazı ilavelerden oluşmaktadır. Yine bu eser İmam Hatip ve İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile buna imkanı olmayıp kendi kendine Arapça öğrenmek isteyen ya da kurslara devam edenlerin kolay taşıyıp çok istifade edeceği bir kitap istemeleri neticesinde ortaya çıkmıştır. Arap olmayan kardeşlerimizin Arapça öğrenmesinin en büyük amaçlarından biri Kur’an’ı ve dini eserleri orjinalini anlayarak okumaktır. Bu sebeple ağırlık Kur’an ayetlerine verilmiştir. İnternette ve Cd halinde de derslerin anlatımı mevcuttur. Artık günümüzde Arapça öğrenmek sadece vaktini bağışlamak kadar kolaydır. Rabbimizin şu sözü sanki bugünü anlatmaktadır: “Andolsun biz Kur’ân’ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (54/Kamer, 17). Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Hedefi böylece belirledikten sonra, bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Alıştırmaların harfiyen tatbik edilmesi öğrenmeyi çabuklaştıracaktır. Bu eserin arkasından tatbikat olarak çalışılmak üzere diğer çalışmalarımız olan Kur’an Tahlili (Fatiha’dan Nas suresine dek kelime kelime anlam, irab, sözlük, toplu mana ve tefsir) ve bu eserin özeti olan Kur’an Ufku adlı eserlerimizi yayınladık. Bu eserlerin herbirisinde Kur’ân’ın her ayetinin altında o ayete ait “Sözlük”, ayetin her kelimesinin hemen altında ayrı ayrı Türkçe anlamı, onun altında da o kelimenin irabını (fiil, fâil, mef’ul vs. gibi dilbilgisi tahlilini) ve ayetin toplu mealini bulacaksınız. Böylece Kur’ân-ı Kerîm deryasına dalacak, ayetlerin bugüne bakan yönlerini keşfe çıkacak ve ilmi çalışmanın zevkini tadacaksınız. Ayette belirtildiği gibi: “Kur’ân’ı açık açık güzelce (düşünüp anlayarak ağır ağır tertîl üzere) oku... (73/Müzzemmil, 4). “..Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (39/Zümer, 9). Bu eserler hepimizin dünya ve âhiret saadetine vesile olur inşaallah… Şahsen ben hayatımın en mutlu saatlerini Kur’an başında inceleme yaparken geçirdiğimi itiraf ediyorum. Rabbimin hepimizi ilmiyle âmil Kur’ân âlimi yapması ve Kur’ân’ın hepimizin ışığı olması duasıyla ve başarı dileklerimle. Allah yâr ve yardımcımız olsun.
300.00 ₺ -
Adım Adım Kuran Dili
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SATAN DİL KİTABI *İLAHİYAT FAKÜLTELERİ *İMAM HATİP LİSELERİ *ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMLERİ *ARAPÇA DİL KURSLARI *EV GRUPLARI ve Kendi Kendine Arapça Öğrenmek İsteyenler İçin ÖNEMLİ KAYNAK Arapça’yı adım adım sıfırdan ele alıp en ileri gramer kaidelerini de içeren bu eser, bol cümle örnekleriyle konuların tamamen kavranmasını sağlar. Ayrıca 1300’e yakın Ayet-i Kerimeyi tahlil eder. Böylece; Kendi kendinize Kur’an’ın manasını ve hadisleri anlayabilirsiniz. Arapça telaffuzunuzu düzeltebilirsiniz, Arapça konuşan insanlarla konuşabilirsiniz, Arapça kitap ve dergileri okuyabilirsiniz, Televizyon radyo konuşmalarını anlayacak hale gelebilirsiniz. BİRİNCİ BASKIYA) ÖNSÖZ İngilizce, Almanca, Fransızca gibi çeşitli dillerin, çaba gösterildiği takdirde, yeterince öğrenilebildiği günümüzde aynı ilgiyi dünya ve ahiret saadetinin imkanlarını önümüze seren Kur’ân’ı anlamaya vesile olacak bir dile, yâni Arapça’ya göstermemek doğrusu büyük bir eksiklik… İnsanımızın bir kısmı kutsal metnimizin dilini öğrenmenin mümkün olmadığını düşünerek çalışmaya niyet etmiyor. Oysaki, bizim elinizde bulunan bu kitabın hazırlanmasına kadar yaptığımız eğitim sürecindeki tecrübelerimiz derslerimize katılanlara bu işin hiç de sanıldığı kadar zor olmadığını göstermiştir. Tecrübelerimizin ışığında hazırladığımız bu kitapta gramer-tercüme metodunu esas aldık. Anlaşılması zor olan konular, konu bütünlüğü takip edilmeksizin bol örneklerle açıklanmış ve ayrıca alıştırmalarla da bilgilerin pekiştirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Arapça gramer kitaplarında genellikle konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle zamanından önce gramer kuralları verilmemiş metinler sunulmakta, bu ise Arapça’da belirli bir seviyesi olan okuyucuya hitap etmektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da Arapça öğrenmekten vazgeçme noktasına getirmektedir. Biz bu eserimizde, daha iyi anlaşılması bakımından, bol tercümeli örnekler ve alıştırmalarla konuları işledik. Aynı zamanda konuşma ve konuşturma metodunu da ihmal etmedik. Arapça’da okunan metni doğru harekeleme metnin tercümesi için ne kadar gerekliyse, konuşma ve söyleneni anlama da o kadar gereklidir. Bol pratik yapmak ve kulak alışkanlığı kazanmak için Arapça yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının anlaşılmasa bile izlenmesi önemlidir. Bu şekilde, küçük çocukların konuşmayı dinleyerek öğrenmesi gibi meraklılar da, gayretlerine göre, bir veya iki sene içinde kendilerine yetecek kadar Arapça’yı öğrenebileceklerdir. Aynı tecrübelerden geçen biri olarak bu kitabı hazırlamaktaki amacımız; okuyucuların Kur’ân-ı Kerîm’i aslından okuyup anlamalarının hazzını duymalarında, bir nebze de olsa, yardımcı olmaktır. Aynı zamanda bu kitap Arapça konuşmak isteyenlerin ilk adımı atmalarını da sağlayacaktır. Allah’ın Kelâmı iki kapak arasındadır. Bu kelâmın kelimelerinin anlamlarını ve gramer kurallarını öğrenmek imkansız değildir. Üstelik böyle bir çaba en zevkli ve en büyük ibâdetlerden birisidir. Çünkü ibadetlere götüren yol da ibâdettir… Unutmayalım ki, ameller niyetlere göredir... Bu kitap nasıl çalışılacak? Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Hedefi böylece belirledikten sonra, bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Bunun için, konuda geçen her kelimenin okuyucu tarafından alfabetik sıraya göre hazırlanmış kelime defterine kaydedilmesi uygun olacaktır. Diğer taraftan, yine okuyucu tarafından hazırlanacak alıştırma defterine her yeni geçen kelimenin en az üç defa Arapça’sı ve Türkçe’siyle birlikte yazılması, kelimenin kullanıldığı cümlenin de kelimenin altına kaydedilmesi konunun anlaşılması açısından yararlıdır. Çünkü kelimeler cümle içindeki halleriyle daha kolay akılda kalmaktadır. Okuyucu şayet tek başına çalışıyorsa evde, arabada, mutfakta herhangi bir işle meşgulken fiil çekimlerine göz atarak bol bol tekrarlama imkanını elde edecektir. Yalnız değil de arkadaşlarıyla birlikte çalışıyorsa, o takdirde öğrenilen kelimelerle karşılıklı konuşulacak, bilinmeyen kelimeler de sözlükten bulunmak suretiyle kelime hazinesi genişletilecektir. Konuşma ve anlamaya yetecek kadar bol kelime kullanılan bu kitap iyi çalışıldığı takdirde sadece Kur’ân’ın anlaşılmasına hizmet etmekle kalmayacak, aynı zamanda Arapça eserlere girişin anahtarını da vermiş olacaktır. Başarı dileklerimle… Allah yâr ve yardımcımız olsun… Necla YASDIMAN Eylül 2001 İzmir (YİRMİ DÖRDÜNCÜ BASKIYA) ÖNSÖZ Değerli okurlar! Rabbimin izni ve sizlerin desteğiyle “Adım Adım Kur’an Dili”nin yirmi dördüncü baskısını yapmış bulunuyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi 18. baskıda konuların sonunda yer alan mealleri birkaç ayet dışında “Kur’an Tahlili” adlı eserimizdeki meallerle değiştirip yeniden düzenledik. Öğrencilerin daha iyi anlayabilmesi için mealde Kur’an’ın Arapça orjinaline sadık kalmaya gayret ettik. Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Alıştırmaların harfiyen tatbik edilmesi öğrenmeyi çabuklaştıracaktır. “Adım Adım Kur’an Dili”ni hazırlamaktaki asıl hedefimiz; Kur’ân’ı anlayarak okumaya zemin hazırlamaktır. YENİ ESERLERİMİZ: Kur’an Tahlili Kur’an Sözlüğü Kur’an Ufku Ezber Sureleri Sıfırdan Arapça Öğreniyorum Kur’an Tahlili: Bu eser 9 ciltten oluşmaktadır. Fatiha suresinden Nas suresine kadar, kelime kelime anlam, irab, sözlük, toplu mana ve tefsir yapılmıştır. Kur’ân’ın her ayetinin altında o ayete ait “Sözlük”, ayetin her kelimesinin hemen altında ayrı ayrı Türkçe anlamı, onun altında da o kelimenin irabını (fiil, fâil, mef’ul vs. gibi dilbilgisi tahlilini) bulacaksınız. Yine ayetin hemen altında ise toplu meal ve altında “Açıklama” başlığı altında o ayetin tefsirini okuyacaksınız. Böylece Kur’ân-ı Kerîm deryasına dalacak, ayetlerin bugüne bakan yönlerini keşfe çıkacak ve ilmi çalışmanın zevkini tadacaksınız. Ayette belirtildiği gibi: “..Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9)… Kur’an Sözlüğü: “Kur’an Tahlili” adlı eserimizde geçen ayetlerin sure ve ayet sırasıyla kelimeleri ve anlamları çıkartılarak sözlük haline getirilmiş ve bağımsız iki cilt halinde basılmıştır. Kur’an Sözlüğü Eserimizin, Kur’andaki kelime ve anlamlarının tamamını içermesi açısından Türkiye’deki ilk ve tek çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Kur’an Ufku: (Sözlük İlaveli İ’rablı Kur’an ve Meali) Kur’an Ufku eserimiz 3 ciltten oluşmaktadır. Eserimizin içeriği, Fatiha’dan Nas suresine kadar Kur’an’ın kelime kalime anlamı, kelime altında özet i’rabı (grameri) ve toplu mealini içermektedir. Ezber Sureleri: Bu eser, İlahiyat Fakülteleri, İmam Hatip Liseleri, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanların istifade edebileceği, özellikle Diyanet sınavlarına hazırlananların başucu kitabı olarak hazırlanmıştır. Bu eser, Kur’an Ufku eserimizin içinden seçilmiş sureler ve ayetler ve dualardan oluşmaktadır. Sıfırdan Arapça Öğreniyorum: Bu eser, “Adım Adım Kur’an Dili” okuyucularının kitabın taşınmasının zorluğundan dolayı, onun özeti olacak şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Eserin içeriği; grameri anlatan ana konularına dokunmadan genel cümle örnekleri ve alıştırmalarından bir kısmını kaldırıp onların yerine pratik Arapça ve okuma parçaları ile gramere ait bazı ilavelerden oluşmaktadır. Bu eser; İmam Hatip Liseleri, İmam Hatip Ortaokulları, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, özel kurslara devam eden öğrencileri ile, imkanı olmayıpta kendi kendine arapça öğrenmek isteyenlerin pratik ve kolay olarak kullanıp istifade edebilecekleri şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Günümüzde Arapça öğrenmek artık sadece vaktini bağışlamak kadar kolaydır. Rabbimizin şu sözü sanki bugünü anlatmaktadır: “Andolsun biz Kur’ân’ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (54/Kamer, 17). Bize ulaşan haberlerden, bu kitabın kendi kendine çalışanlarının da bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Okurlarımızın, tavsiye edilen metod ile, kitabı bitirdiklerinde başarıyı elde etmiş olduklarını duymak bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Fâtihâ, Yâsin, Tebâreke, Nebe, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti (Âmenerrasûlü), Âyet’ül-Kürsî, Kıyâme, Fecr Sûresi ve aşağısı, namaz sureleri olarak bilinen kısa sûreler de dâhil olmak üzere, Kur’an’dan en fazla okunan sûreler tek tek kelime anlamları verilmek suretiyle kitabın sonunda kaydedilmesi gramer tatbikatını kolaylaştırmaktadır. Birinci baskının önsözünde de belirtiğimiz gibi, Arapça gramer kitaplarında genellikle sarf nahiv şeklinde sınıflandırma yapılarak, konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle, henüz gramer kuralları anlatılmamış metinler zamanından önce verilmekte, bu durum ise Arapça’da belirli bir seviyesi olmayan okuyucuya hitap etmemektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da onların Arapça öğrenme heveslerini kırmaktadır. Biz bu durumu gözönünde tutarak, nevi şahsına münhasır bir metod olmak üzere, adım adım cümle kuruluşuna götüren yeni bir metodu ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken, şu anda Arap ülkelerinin orta okul ve liselerinde okutulan gramer kitapları ve Arap dünyasında yayınlanmış olan ve bizim bibliyografyada bir kısmını zikrettiğimiz, pekçok kitap üzerinde çalıştık. Bu kitaplardan yeri geldikçe alıntılar ve tercümeler yaptık. Tercümede, Arapça cümlenin daha iyi anlaşılması amacıyla, kelime kelime ve birebir çeviri yaptık.. Biz bu eserde dersleri işlerken esas olarak metin bütünlüğünü değil, onun yerine dersin anlaşılmasını hedefledik. Konuların sonunda yer alan bol cümle örnekleri, yine konuyla ilgili ayetler ve ayrıca alıştırmalarla bilgilerin pekiştirilmesini sağlamaya çalıştık. Bu kitapta tüm gramer konularını kapsayacak şekilde 1300’e yakın ayet incelenmiş, böylece geriye kalan tüm Kur’an âyetlerinin de anlaşılmasına zemin hazırlanmaya çalışılmıştır.. Aslında bu kitabın öğrenci tarafından daha büyük bir ilgi ile takip edilebilmesi için resim vb. şeyler ilâve edilebilir, boyutları da küçültülebilirdi. Fakat o takdirde kitabın hacmi yedi sekiz cilde ulaşacak, bu durumda ise maliyetler artacak ve okuyucunun alım gücü zorlanacaktı. Bu nedenle kitap, çok yoğun bilgi içermesine karşın, tek ciltten oluşmuş bulunmaktadır. CD ilâvesinde alıştırmaların cevapları da yer almaktadır. Dost Tv’den yayınlanan “Adım Adım Kur’an Dili” programında da kitap ders şeklinde 60 program halinde işlenmiş, sonradan yayınevi tarafından Adım Adım Kur’an Dili DVD Seti olarak 20 DVD şeklinde okuyuculara sunulmuştur. Sonuçta, bu kitabı alıştırmalarını yapmak suretiyle tamamiyle çalışan bir kimse, bir en fazla iki senede, yaklaşık olarak beş bin kelime öğrenecektir. Bu durumda da, Arapça yazılmış kitapları, dergileri, gazeteleri genel olarak anlayabilecek, bilemediği kelimeleri de sözlükten bakmak suretiyle, tercümeler yapabilecektir. Diğer taraftan, Arapça yayınları dinlemek ve imkân buldukça Arapça konuşan kimselerle pratik yapmak suretiyle de kendisini ifade edecek kadar Arapça konuşabilecektir. Çalışmak bizden, yardım Allah’tandır... Bu bir kitabı çalışmakla hem Allah’ın kitabını anlamaya, hem konuşmaya başlıyorsak doğrusu bu, ucunda böylesine kocaman nimetler bulunduğu için az bir çabadır. Bu eserler hepimizin dünya ve âhiret saadetine vesile olur inşaallah… Şahsen ben hayatımın en mutlu saatlerini Kur’an başında inceleme yaparken geçirdiğimi itiraf ediyorum. Rabbimin hepimizi ilmiyle âmil Kur’ân âlimi yapması ve Kur’ân’ın hepimizin ışığı olması duasıyla… Not: 2017 Nisan ayı itibarıyla eserlerimizin, her türlü baskı, dağıtım, toplu veya perakende satışı velhasılı tüm telif hakları DDY Yayınlarına devredilmiştir. Saygıyla duyurulur. Yrd. Doç. Dr. Neclâ Yasdıman Kasım 2017 İZMİR
960.00 ₺ -
Dinde Deformistler 2
Değerli okuyucu! Din âlimi görüntüsündeki bazı kimseler, eskiden beri bilinen ve yaşanan İslamın yanlış olduğunu, bu yanlışlığı da kendilerinin düzelteceğini söylüyorlar. Peygamberimiz’in ümmetini, hiç bir ayırım yapmaksızın toptan yanlış inanca sahip olmakla suçlayarak, bu ümmetin “Eski sapık ve putperest topluluklar gibi olduğunu” söyleyebiliyorlar. Peygamberimiz’in, “Bir nur kaynağı olamayacağını” ve “Peygamberimiz’le diğer insanlar arasında fark olmadığını” söyleyebiliyorlar. Hâşâ, “Allah’ın, iki yüzlü bir Roma putu olduğunu” ve “Peygamberimiz’in normal bir ruh yapısına sahip olmadığını” söyleyen ve İslamın 5 şartından biri olan hac hakkında, “En mantıksız bir eylem” diyen bir sapığı, “İdeal müslüman” olarak gösteriyorlar. “Kur’an’ın, bütün insanların müslüman olmasını hedeflemediğini” ve “Allah’ın müşrikleri de affedebileceğini” söyleyebiliyorlar. Bunun gibi, İslama zıt daha nice tehlikeli sözler… Okudukça şoktan şoka gireceğiniz bu kitap, işte bu sözleri söyleyenleri tanıtmak için hazırlandı. Tehlikenin büyüklüğünü daha iyi anlayabilmek için, elinizdeki eserin başındaki “Bu kitap hakkında” başlıklı kısa yazıya da bir göz atmanızı önemle tavsiye ederiz… Ali EREN - Dinde Deformistler 2.Cilt
122.50 ₺ -
Dinde Deformistler 1
Değerli okuyucu! Din âlimi görüntüsündeki bazı kimseler, eskiden beri bilinen ve yaşanan İslamın yanlış olduğunu, bu yanlışlığı da kendilerinin düzelteceğini söylüyorlar. Peygamberimiz’in ümmetini, hiç bir ayırım yapmaksızın toptan yanlış inanca sahip olmakla suçlayarak, bu ümmetin “Eski sapık ve putperest topluluklar gibi olduğunu” söyleyebiliyorlar. Peygamberimiz’in, “Bir nur kaynağı olamayacağını” ve “Peygamberimiz’le diğer insanlar arasında fark olmadığını” söyleyebiliyorlar. Hâşâ, “Allah’ın, iki yüzlü bir Roma putu olduğunu” ve “Peygamberimiz’in normal bir ruh yapısına sahip olmadığını” söyleyen ve İslamın 5 şartından biri olan hac hakkında, “En mantıksız bir eylem” diyen bir sapığı, “İdeal müslüman” olarak gösteriyorlar. “Kur’an’ın, bütün insanların müslüman olmasını hedeflemediğini” ve “Allah’ın müşrikleri de affedebileceğini” söyleyebiliyorlar. Bunun gibi, İslama zıt daha nice tehlikeli sözler… Okudukça şoktan şoka gireceğiniz bu kitap, işte bu sözleri söyleyenleri tanıtmak için hazırlandı. Tehlikenin büyüklüğünü daha iyi anlayabilmek için, elinizdeki eserin başındaki “Bu kitap hakkında” başlıklı kısa yazıya da bir göz atmanızı önemle tavsiye ederiz… Ali EREN - Dinde Deformistler 1.Cilt
122.50 ₺ -
-
-
Mülteka Arapça Yeni Dizgi Bilgisayar Yazılı
Mülteḳa’l-ebḥur, Osmanlı coğrafyasında kapsam ve muhteva bakımından uygulamaya esas kabul edilecek hükümlerin sınırlarının nihaî şekilde tesbitine yönelik giderek artan ihtiyaç neticesinde kaleme alınmıştır. Eserin en önemli özelliği, Hanefî mezhep birikiminden gerek fıkhî faaliyetlerin temelini teşkil edecek meseleler gerekse bu meselelere dair “sahih, muhtâr, esah, müftâ bih, ma‘mûlün bih” gibi kavramlarla yapılan tercihler hakkında VIII. (XIV.) asırdan itibaren azalsa da mevcudiyetini sürdüren bir dizi farklılığı ortadan kaldırmasıdır. Mülteḳā Osmanlı coğrafyasının en yaygın fıkıh metnidir. Kitab, bab ve fasıl tasnifine göre düzenlenen eserin tertip bakımından Kenzü’d-deḳāʾiḳ’i örnek aldığı, ancak metnin iç kompozisyonu açısından önceki muhtasarlardan çok daha sistematik olduğu anlaşılmaktadır. Mülteḳa’l-ebḥur, birkaç önemsiz istisna dışında “mütûn-i erbaa”nın içerdiği meseleleri tamamıyla kapsamaktadır.
300.00 ₺ -
-
Esmaül Hüsna ile Şifa
Allahu Tealaya mahsustur. Sonsuz salat ve selam Alemlerin sultanı Muhammed Mustafa sav. efendimizin üzerine olsun. bu risale,Esmâ'ül Hüsnâ'nın faydaları ve esrarı hakkındadır. Biz, bu eserde Esmâ'ül Hüsnâ 'nın bir takım sırlarını ihtiva eden virdleri beyan etmekle siz din kardeşlerimize bir takım sıkıntı ve isteklerinizde yardımcı olmayı murad eyledik. Bu yüzden evvelki büyüklerin âdet edindiği zikir ve virdleri ihtiva eden bu kitapçığı tercüme ederek bazı ilavelerle siz değerli okurlarımızın istifadesine sunduk.
35.00 ₺ -
Dijital Zikirmatik
99.999 a Kadar Ekran Ayarlı Elektronik Tesbih: - Yüzük gibi kullanılmaktadır. - Lcd Ekran - 40 Saniye Sonra Pil Tasarrufu için Uyku Modu - Hac ve Umre de, Kandil Hediyesi, Mevlit Hediyesi ve Kutlu doğum hediyesi olarak dağıtılmaktadır. Sipariş Sonrasında sitemizden bize yazın kısmından dilediğiniz rengi belirtebilirsiniz.
21.00 ₺ -
Benim Yazı Defterim
Bu kitabımız çocuklarımıza Okul Öncesi, Anaokulu ve Medreselerde okutulmak üzere hazırlanmıştır. Böylelikle çocuklarımız çizgilerin, harflerin, sayıların yazılışlarını ve okunuşlarını en kolay bir biçimde öğreneceklerdir.
87.50 ₺ -
Celaleyn Tefsiri Arapça
Hamd almlerin rabbi olan Allah'a salat ve selam onun kulu ve resulü olan sevgili peygamberimiz Muhammed Mustafa, ailesi ve ashabı üzerine olsun. İlgili yakinen bildiği üzere tefsir kitaplarının içinde Celaleyn tefsirinin ayrı bir yeri vardır. Celaleyn'in, çok veciz bir tefsir olmasına rağmen Kuran kelimelerini manaca kendilerine en yakın sözcüklerle açıklaması herhalde onun en mühim özelliği olsa gerekmektedir. Bu sebepledir ki tarih boyu medreselerde ilk okutulan tefsir kitabı olarak kabul görmüş ve Allah'ın sözünün mücmelen manasını öğrenmek isteyenler için hep ilk müracaat kaynağı olmuştur.
422.50 ₺ -
Akaid Risaleleri Tercümesi Kelime Anlamlı
Akaid, İslam inancının temel taşıdır. Bunun sağlam bir zemine oturtulması ise büyük önem arzetmekte-dir. Her müslümanın, inanıcını sağlama almak, şüphelerden ve ehl-i sünnet inancını temsil etmeyen fikir-lerden arındırmak onun ilk görevleri arasında yer almaktadır. Bu sebeple İslam alimleri, ehl-i sünnet ve’l-cemaat akaidini anlatan eserleri, hicri ilk asırlardan beri kaleme almaya başlamışlardır. Elinizdeki bu eserler, ehl-i sünnet ve’l-cemaat akadini anlatan en temel, klasik ve kaynak eserlerdendir. İslam dünyasında, Endülüs’ten Batı Asya’ya kadar bütün medreselerde ders kitabı olarak okutulmuş ve her birinin üzerine onlarca şerh ve haşiye yazılmıştır. Kaynağını Kur’an ve Sünnet-i seniyyeden alan bu akaid eserleri, kuşaklar boyu elden ele ve nesilden nesile aktarılmak suretiyle günümüze kadar ulaşmıştır.
330.00 ₺ -
Sırlarıyla Cuma Sohbetleri 1
Allah’ı tanımak, kudret ve kemalini kavramak; ancak onun güzel isimlerini, sıfatlarını tanımaktan geçer. Bu da insan için en büyük saadettir. Ve en muhteşem sermayedir. Esma-i Hüsna’nın eşsiz, hudutsuz hazinelerini bir nebze de olsa anlamak gayesi ve duası ile..
337.50 ₺ -
Sarf ve Nahiv İlmi Mehmet Talu
Kitabın Yeni Baskısı Kasım 2018 Yeni Dizgi olarak çıkacaktır. Kolay Arapça kitabının devamı olan bu eser, Arap Dili ve Edebiyatı adlı serinin 2. ve 3. ciltlerinin bir arada basılmış halidir. Sarf ve nahiv ilminin klasik medrese ve modern ilahiyat usulü ile anlatıldığı bu kitaptan Arapça dil bilginizi geliştirebilirsiniz.
245.00 ₺ -
-
Namaz Risalesi Hasip Asutay
Bir müslüman için namaza dair konuları öğrenmek en temel vazifelerden biridir. Hacimli kitaplar da kaybolmadan, net ve özlü şekilde bilgilere ulaşmak, bugünkü okuyucu açısından son derece önemlidir. Hasip Asutay tarafından hazırlanan Namaz Risalesi işte bu ihtiyaç dikkate alınarak hazırlandı.
87.50 ₺ -
İzahlı Kadın İlmihali Asım Uysal
Kadınlarla ilgili iman, ibadet, abdest, gusül, hayız, nifas, özür kanı, tesettür gibi diğer dini hükümleri, evli veya evlenecek her erkeğin öğrenmesi ve ailesine de öğretmesi dini bir görevdir. Herkese soramıyacağınız özel ve ailevi meselelerinizi bu kitapta soru-cevap şeklinde çok akıcı ve sade bir dil ile okuyabilirsiniz.
240.00 ₺