-
Metni Akaidin Nesefi (Arapça Cep Boy)
İslâm dininde inanılması gereken esasların bütünü ve bunları konu edinen ilmin adı.
33.00 ₺ -
El Yazma Sohbetler 1. Cilt Takriz Cübbeli Ahmet Hoca
(Silsile-i ‘aliyyemizin 9. halkasında sertâc-ı ‘urefâ olan) Yûsuf el-Hemedânî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne “Bu devir geçer ve gerçek şeyhler âhirete göçerse selâmete ulaşmak için ne yapalım?” diye sorulduğunda o zât: “Her gün onların kelâmlarından sekiz verak (on altı sayfa) okuyun (ki onlardan feyizyâb olasınız). (Kişi) böyle yaptığı takdirde, bu sözler onun gönlünün yaşamasına sebep olur.” diye cevap vermiştir. (Ebû Ya‘kûb Yûsuf ibnü Eyyûb el-Hemedânî, Risâle der Seyr-i Sülûk, Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Farsça Yazmalar, rakam:1028, vr:13a) Hattâ bu söz Ferîdüddin Attâr (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin Tezkiretü’l-evliyâ’yı kaleme almasına vesîle olmuştur. (Ferîdüddîn ‘Attâr, Tezkiratü’l-evliyâ, Mukaddimetü’l-müellif, sh:24-25) Mâlûmunuz Yüce Mürşidimiz ve Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mûtâd olarak yapmış oldukları sohbetleri hanım hoca kardeşlerimiz doksanlı yıllarda yazarak cemetmişlerdi. Evvelâ (ilk olarak) bu mühim hizmeti gördüklerinden dolayı Ümmet-i Merhûme adına kendilerine teşekkürü bir borç addederiz. Sâniyen (ikinci olarak) şunu ifâde etmek isterim ki; gerek Efendi Hazretlerimizin süratli konuşması, gerek hanım kardeşlerimizin yazmaya yetişememesi, gerekse Efendi Hazretlerimizin telaffuz ettiği bâzı kelimeleri doğru anlayamamaları nedeniyle Sohbetler’in fotokopilerinde azîm hatâlar vâki olmuştur. Elbette ki bunda bir kasıt yoktur ama okuyan insanların yanlış anlaması kaçınılmaz olduğu için bunları düzenlemek de aynı şekilde zarûrî olmuştur. İşte bu sadette Ahıska Yayınevi bu işi üstlenip çalışmayı belli bir kıvâma getirdikten sonra neşre hazırlanmasını bu fakîr kardeşinize tevdî ettiler. Ben de şeyhimiz Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Ahmed! Benim adıma çıkacak hiçbir kitap sen görmeden basılmasın.” sözünü yerine getirmek üzere elimden geldiğince gayret ederek sizlere bu eseri arz etmiş bulunmaktayım. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca
291.20 ₺ -
-
El Kavaidul Müşeccia Nahiv 3
Bu kitap, Arap dili nahvini (sentaks / söz dizimi) işlevsel yöntemle kolay anlaşılır bir üslupla öğretmeyi hedeflemektedir. Konular,öğrencilerin rahatça anlayabileceği bir tarzda, kullanımı yaygın kelimeler dikkate alınarak anlatılmıştır. Kurallar, öğrencilerin hazmedebileceği şekilde tedrîcilik prensibi gözetilerek işlenmiştir. Alıştırmalardaki cümlelerin, öğrencilerine seviyesine uygun olmasına dikkat edilmiştir. Böylece öğrencilerin, Arap dili kurallarını mümkün olduğu kadar zorlanmadan öğrenmeleri amaçlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin kendi kendilerine çalışmaları için, kitabın sonuna her konuyla ilgili test ve cevap anahtarı eklenmiştir.
268.00 ₺ -
Muhtasar Sarf Nahiv
Mehmet Talu Hocaefendinin Klasik medrese usulü ile modern ilahiyat usulünü birleştirdiği beş ciltlik çalışmasının bu ilk cildinde: Arapça öğrenmeye yeni başlayanları, geniş ve teferruatlı sarf-nahiv kaideleriyle karşı karşıya getirip, onları teferruat içinde boğup, Arapça öğrenmedeki aşk, heyecan ve azimlerini kırmamak için; Sarf ve Nahiv ilmine giriş mahiyetinde, muhtasar, kısa ve öz bilgiler misalleriyle birlikte verilmiştir.
105.00 ₺ -
Mektubat Arapça Harekesiz Orta Boy Tek Cilt
Mektubat-ı Rabbani kitabımız Ali kara hocamızın kontrol ve tashihinden geçerek harekeli olarak, Eski matbu nushaya sadık kalınarak sayfa tutar bir şekilde, yeni dizgi (Bilgisayarlı) olarak hazırlanmıştır. Ayet ve Hadis-i Şeriflerin kaynakları sayfanın altına dipnot olarak eklenmiştir. Ayet, hadisi şerif ve şiirler koyu olarak belirtilmiş. Ayrıca Mebde ve Mead Risalesi eklenmiştir. Mektubatı Rabbani Arapça Orta Boy Tek Cilt Yaldız Baskılı Şamua Kağıt, Lüx Cilt Yeni Dizgi Bilgisayarlı Harekesiz
245.00 ₺ -
Teknolojik Meselelere Fetvalar
Ebu'd Derda (r.a.) şunları söylemiştir: "Dinle ilgili bir mesele öğrenmeyi bütün gece nafile ibadet etmeye tercih ederim. Alim ve öğrenci hayırda ortaktırlar. Diğer insanlar ise, hayrı bulunmayan bir kuru kalabalıktır. İlim tahsil etmenin cihad olmadığını sananlar, akıl ve basiretlerinde kusur bulunanlardır.
45.00 ₺ -
İslam Yolu Şiratül İslam
Azîz okuyucu kardeşlerim! Biz Ehl-i Sünnet’iz. Din için delilimiz dörttür: Kitab, Sünnet, İcma‘ ve Kıyâs. Bunlardan birini kabûl etmeyen, bil ki, mezhebsizdir, reformcudur. Gül bahçesindeki güller dururken, küllükte, çöplükte biten gülleri koklamayız! İşte o gül bahçesinden, kokusu kıyâmete kadar bitmeyecek bir gül! Tayfaları kaptan yapacak bir rehber! Bu elinizdeki Şir‘atü’l-İslâm Şerhi! İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed Fârûki Serhendî’nin (kuddise sirruh) Mektûbât isimli eşsiz kitabında medh buyurduğu, îmân, akâid, amel, ahlâk ve İslâm dininde âile, komşu, akraba ve cem‘iyyetle ilgili örf ve âdet bilgilerinin sağlam kaynağı, dinimizin temel kitablarındandır. Şerhi ise, en kıymetli yüz otuz küsûr kitabdan istifâde ederek hazırlanmış, pek güzel bir eserdir. Bir müslüman için çok zarûrî olan bu bilgilerle amel edilirse, insan olgunlaşır. Kul olmanın zevkini tadar. Îmân ve ibâdeti, kulluğun borcu, vazîfesi, hatta hılkatinin icâbı bilir. Kalben, rûhen olgunlaşır. Hayata bakışı, davranışları değişir. Nefis ve şeytanın zararlarını, aldatma ve hîle yollarını sezer. Kendini İslâm dâiresinin içinde bulur.
245.00 ₺ -
Fıkhul Ekber Şerhi Ebul Münteha Arapça
Fıkhul Ekber Şerhi Ebul Münteha Arapça Mektebetül Mahmudiyye
26.00 ₺ -
-
Ruhul Beyan Tefsiri 28-1 . Cilt - Tercüme Abdulkadir Dedeoğlu
Bu kıymetli eserin yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa’da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: “Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile “Ümmetim için bir tefsir yaz “ diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala’dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
357.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri 27-1. Cilt - Tercüme Osman Şen
Bu kıymetli eserin yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa’da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: “Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile “Ümmetim için bir tefsir yaz “ diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala’dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
357.00 ₺ -
-
Kamusı Türki Büyük Boy Nadir Eserler Kitaplığı
Osmanlı’nın son devir yazarlarından Şemseddin Sami tarafından büyük bir titizlikle hazırlanan Kâmûs-ı Türkî isimli eser, Türkçenin derli toplu ilk sözlüğüdür. Kelimelerin tertibi hususunda yeni bir anlayış ve modern dilbilimi metotlarını esas alan müellif; Türkçe, Arapça ve Farsça asıllı kelimelerde alfabetik sıraya riayet etmiş, kelimeleri, harekeleri dikkate almadan elifba sırasıyla vermiştir. Sözlükte yer alan 29 bin civarındaki kelimenin yaklaşık üçte biri Türkçe, geri kalanı Arapça, Farsça, Fransızca, Rumca, İtalyanca ve diğer yabancı dillerden Türkçeye giren kelimelerdir. Şemseddin Sami’ye göre bir lügatin, ait olduğu dilin kelime servetini gerçek bir surette gösterebilmesi için, o dilin aslî kelimeleriyle birlikte, kullandığı yabancı kelimeleri de göstermesi gerekir. Bu hâliyle Şemseddin Sami’nin, Kâmûs-ı Türkî’si sadece ismiyle değil, ilkeleri açısından da bütün Osmanlı sözlüklerinden ayrılır ve hâlen Türkçenin en zengin lügatlerinin başında gelir. Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın tahta çıkışının 25. senesine ithaf olunarak 1901’de basılan Kâmûs-ı Türkî, Türk dilinin bir asırdır ellerden düşmeyen baş lügati haline gelmiştir. “Lügatlar lisânın hazinesi mesabesindedir.” diyen Şemseddin Sami’nin klasikleşen bu eseri, Osmanlı Türkçesini asli kaynağından öğrenmek isteyen herkesin, özellikle; akademisyenler, araştırmacılar, avukatlar, öğretmenler ve talebelerin el altında bulundurmaları gereken kaynak bir lügattir. Nadir Eserler Kitaplığı markasıyla yayınladığımız Kâmûs-ı Türkî, ehemmiyetine binaen orta boyda, gayet gösterişli bir cild ve kaliteli kâğıda basılmıştır. Ayrıca müellifin hayatı ve eserleri hakkında geniş bir makale ile Şemseddin Sami’nin eser için yazdığı takdimin (ifade-i meram) günümüz Türkçesine çevirisi de ilave edilmiştir.
1221.50 ₺ -
Aşktır Asıl Şarap
Mürşidler aşkın sâkisi, dervişler de kadehtir. Aşk ise asıl şaraptır. Tasavvuf alanında anlatılan öğretiler ve hikâyeler eşsizdir. Bu kitabın da amacı, yaşayan tasavvuftan neşet eden lezzeti okuyuculara aktarabilmektir. Kitap, bu mistik geleneği Batı’ya taşıyan büyük bir tasavvuf üstadının gerçek öğretilerini içermektedir. Batı dünyasında Muzaffer Ozak, sadece bir avuç dolusu İngilizce kelime bilen fakat öğrencilerinin kalplerini çok iyi okuyan, asıl dili gönlü olmuş, hal dili muhabbete ve ilahî aşka boyanmış bir ziyaretçi idi. Dervişlerine bütün gücü, şefkati ve ilmiyle yıllarca hizmet etti. Muzaffer Efendi, birçok Batılı kalpte keşfettiği Allah’ı bulma arzusundan çok etkilenmiştir. Aşktır Asıl Şarap, onun bu arzuya cömertlikle verdiği cevaptır. Ozak’ın Amerika’da çeşitli zamanlarda yapmış olduğu sohbetler, onun vasıtasıyla İslam’la tanışan Prof. Dr. Robert Frager tarafından derlenmiş ve kitap haline getirilmiştir. Kitapta zevkle okuyacağınız birbirinden ilginç konular ve bu konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak hikâyeler ve menkıbeler bulunuyor. Robert Frager, tasavvuf yolculuğunda yüreğine işleyen anekdotları insanın ortak bir hakikat arayışında olduğunu bildiğinden sarih, akıcı bir dille okuruna sunuyor. "Robert Frager'ın sohbetleri Cennet'in ırmakları gibi temiz, berrak ve tam da ruhun damağına layık."Pir Zia Inayat Khan
112.00 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 16. Cilt Orta Boy Ciltli
* Ciltli * 710 Sayfa * Enfâl Sûresi (41-75) Tevbe Sûresi (1-31) RUHU’L- FURKAN HAKKINDA GENEL MALUMAT Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU’L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kur’an-ı Azîmü’ş-şan’ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerinin ıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir.
312.00 ₺ -
Yaz Boyama Zamanı - Sebzeler Meyveler
Sebze ve meyve türlerini çocuklarımıza öğretecek, boyama etkinliğiyle motor becerilerini geliştirecek, yaş grubuna uygun çizimleriyle eğlendirecek bir boyama kitabı dizisi: Sebzeler Meyveler! Sebzeleri ve meyveleri doğal olarak yetiştiği mevsimlere göre sınıflandıran dizinin bu kitabında çocuklarımız, yazın yetişen sebze ve meyvelerle tanışacak.
24.50 ₺ -
Gönül Çerağını Uyandırmak
“Kalbin, cilalı bir aynadır. Üzerinde biriken toz örtüsünü temizlemelisin, çünkü onun vazifesi ilahî sırların nurunu yansıtmaktır. Kalp âlemlerinin üzerinde, ‘yerin ve göğün nuru olan Allah'ın nuru’ parlamaya başladığında, kalbin çerağı uyanır. Kalbin çerağı; ‘bir fanus içindedir, o fanus da inciye benzer bir yıldız gibidir.’” Tosun Bekir Bayraktaroğlu’nun sohbetlerinden derlenen Gönül Çerağını Uyandırmak kitabı ruhu hatırlama kıvamında olanlara irfan çerağını işaret ediyor. Ayrıca bir irşad vazifesi de gören bu sohbetler, Hakk’ı hiç unutmadan daima diri kalmak isteyenlere adeta bir davet niteliğinde... Eşrefoğlu Rumi’ye, Abdulkadir-i Geylani’ye, Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr’ına ve Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sine sık sık atıfta bulunulan eser; bir talibin yola dair bilmesi ve dikkat etmesi gereken hususlardan, adap ve erkândan, tekâmül sürecinde geçtiği kapılardan bahsederek gönül şehrine girmek isteyenlere bir kapı aralıyor. “…Sonra irfan çerağı kendiliğinden uyanır. Allah'ın sırlarının nuru üzerine parladığında, nasıl sönük kalabilir ki? Yalnızca ilahî sırların ışığı parlasa, sırların gece göğü binlerce yıldızla aydınlanır. İlahî sırların çerağı içinizde uyanırsa, geri kalanı bir anda ya da azar azar zuhur edecektir. Bazılarınız zaten biliyor, bazılarınıza burada anlatacağız. Oku, dinle, anlamaya çalış. Şuursuzluğun karanlık seması, ufuklardan dökülen ilahî mevcudiyet ve dolunayın güzelliği ve huzuruyla aydınlanacaktır. Nur üstüne nur…”
87.50 ₺ -
Ruşeni Dilnüvaz
Bugüne değin neşri beklendiği halde bir türlü neşredilememiş olan Rûşen-i Dil-nüvâz tabiri câiz ise, tasavvuf düşüncesinin üç farklı yüzyılında oluşturulmuş üç ayrı metnin cem edilmiş; ancak ne yazık ki tamamlanamamış halidir. Mahmud-ı Şebüsterî (ö. 1320)'nin ilhama mazhar olduğu söylenen meşhur manzum eseri Gülşen-i Râz'ı kendisinden yaklaşık iki asır sonra Muhammed Lâhicî (ö. 1506) Farsça olarak yorumlamıştır. İslam dünyasında en fazla şerhi yapılan eserlerin başında gösterilen Gülşen-i Râz'ın bu Farisî şerhini son dönem tasavvuf ricali arasında çok müstesna bir isim olan Harîrîzâde Mehmed Kemâleddin Efendi Türkçeye aktarmıştır. Üçüncü devre Melâmîliğine intisap eden bu velûd mutasavvıfın arkasında bıraktığı 41 eserden biri olan Rûşen-i Dil-nüvâz ne yazık ki 156 beyte kadar gelmiş olmasına rağmen yine de çok kıymetlidir. İbnü'l-Arabî'nin öğretilerinin enfes bir dille işlendiği bu muhteşem şerh çevirisi "aşk" yolunun "akıl" yolu yanında üstün niteliklerini ve irfânî zenginliğini göstermektedir. Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu emek mahsulü bu titiz çalışması ile Rûşen-i Dil-nüvâz'ı yazma eserler koleksiyonundan matbuat alemine kazandırarak istifadeye sunuyor. Ayrıca, bu eserinde Harîrî-zâde Mehmed Kemâleddin Efendi'ye dair çok kıymetli biyografik malumat aktarıyor.
140.00 ₺ -
Yumişin Ailesi - Yumişle Boyama Zamanı
Nesneleri tanıtan, kavramları öğreten boyama dizisi... BOYA: Çocuğun motor becerilerini geliştirir. TANI: Çocuğa, nesneleri tanıtır. ÖĞREN: Çocuğa, yaş seviyesine uygun kavramları öğretir.
24.50 ₺ -
Todiş Ne Yiyor - Todişle Boyama Zamanı
Nesneleri tanıtan, kavramları öğreten boyama dizisi... BOYA: Çocuğun motor becerilerini geliştirir. TANI: Çocuğa, nesneleri tanıtır. ÖĞREN: Çocuğa, yaş seviyesine uygun kavramları öğretir.
24.50 ₺ -
Musab Bin Umeyr
İslamiyet’in ilk yıllarında, henüz 25’inde iken katılır iman kervanına… En yakınlarından gördüğü eza ve cefa karşısında dik duruşunu muhafaza eder; zerre kadar geri adım atmadan yoluna devam eder; ta ki Uhud’da şehid oluncaya kadar… Mus’ab, Resulullah’ın şanlı sahabelerindendir… 1500 yıl öncesinden bugünün modern insanına çok şeyler söyler… Sözün özü, ibret alınası bir hayat, gıpta edilesi bir şehadettir Mus’ab’ın… İbret almak, istikamet kazanmak, model görmek isteyenler için… Ömer Döngeloğlu’nun hayatı yorumlayan enfes kaleminden Mus’ab b. Umeyr…
111.00 ₺ -
Nasıl Dayandın Ya Rasulullah
Yer O’nun için... Gök O’nun için... Deniz kıyısındaki kum tanelerinin her biri O’nun için... Tüm alem O’nun, O ise tüm alem için... Kul ve resul planında vücuden en evvel, manen en ahir... O ki Allah’ın sevdiği kulu, son resulü... Hürriyetini bulmak isteyen O’na esir olsun. Allah’a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O’nda... Ferahlık O’nda... Selamet O’nda... Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O’nda... Öyleyse bugün kimin gönlü bunalıyorsa, kim başına gelen imtihanlardan yorgunsa, kim sıkıntılar içinde göğüs kafesi çatlayacakmış gibi hissediyorsa, kim her şeyi olmasına rağmen hâlâ huzursuzsa, kim aldatılmışsa, kim ağlatılmışsa Resulullah’la arasındaki bağa baksın... Kim de hayatına yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa bir besmele çekip bundan sonra O’na biraz daha benzeyebilmek için adım atsın. Allah’ın bizlere yol göstermek için gönderdiği Peygamber Efendimize(sav) tutunursak aklımızdaki birçok soru cevap bulacak, kalbimizdeki birçok şüphe yerle bir olacak ve karanlıklar aydınlanacak.
192.40 ₺ -
Allah ile Konuşturan Namaz
Dünyada nereye bakarsan bak her yer kalabalık... Tek bir yer hariç! Hastaneler tıklım tıklım. Sanki herkes hastalanmış ve doktora gelmiş gibi... Mağazalar insan kaynıyor. Sanki tüm insanlar aynı anda alışverişe çıkmış gibi... Caddelerde adım atacak yer yok. Dünya sokağa dökülmüş gibi... Bir de camiye gidiyorsun bomboş. Sanki namaz farz değilmiş gibi... Çünkü bu asır namazı işine, eşine, yoğunluğuna, yorgunluğuna feda edenlerin asrı… Bahanelerin imanın önüne geçtiği, müsait zaman Müslümanlarının asrı… Öyle ki çoğu insan vakti veren Allah’a vakit ayıramaz hale gelmiş, “çalışmak ibadettir” deyip çalışma uğruna tüm ibadetleri terk etmiş… Kitapları ve videolarıyla milyonlara ulaşan Mehmet Yıldız, Allah ile Konuşturan Namaz’da da akıcı üslubuyla Allah'ı, imanı ve namazı anlatmaya devam ediyor…
196.10 ₺ -
Kalbin Simyası
"Kalbi kararmış olanlar zulmederler; buna karşılık, saf kalpli kimseler kendilerine zulmedeni affetmekle kalmaz, onu itibar ve ahlaken yükseltirler. Kendimizi manevî olarak temizlemek için, önce bu gerçeğin farkına varmamız gerekiyor. İşte elinizdeki, tamamen bununla ilgili bir kitap: Kalbi arındırmanın ve kurtuluşun el kitabı."Neredeyse tamamıyla dış görünüş ve maddiyat odağında seyreden günümüzün dünyası, manevî gelişime daha fazla ihtiyaç duyar hale geldi. İnsanoğlunu boşluğa sürükleyen asıl neden ise manevî dayanak noktalarının kaybolması sonucunda nefsin isteklerinin doğru yönlendirilemeyip kalbin kibir, cimrilik, düşmanlık duygusu gibi birçok olumsuz nitelik tarafından kuşatılmış olması. İşte; ABD'deki ilk Müslüman beşerî ilimler üniversitesi olan Zaytuna College'in kurucusu, dinî meseleleri samimiyetle, ulema-halk ayrımı yapmadan anlatabilen, aynı zamanda sosyal bilimlere dair entelektüel birikimi ve disiplinlerarası metoduyla, kadim İslam geleneğini esas alan bir âlim ve mutasavvıf olan Hamza Yusuf, bu anlam arayışına ket vuran kalbî rahatsızlıkları irdeliyor. Kendisi de önemli bir âlim olan İmam Mevlüd’ün manzum eserinden yola çıkarak, kalbin manevî hastalıklarını teşhis edip bu hastalıklara Kur’ân, gelenek ve ilim eksenli sürdürülebilir tedavi yöntemleri öneriyor.
88.80 ₺ -
Hz. Ömer (R.A.)
“Mucize istersen eğer İslâm’dan önce Ömer İslâm’dan sonra Ömer!” övgüsünün sahibi olan Hz. Ömer(ra) yalnız dostlarını kendisine hayran bırakmakla kalmamış düşmanlarını bile hayran bırakmıştır. Kendisi hilafeti zamanında İslâm’ı üç kıtaya birden taşımış, sosyal ve kültürel hayattaki ilklerin ve yeniliklerin öncüsü olmuştur. Efendimiz’in(sav), “Ömerü’l-Fârûk” olarak vasıflandırdığı bu eşsiz şahsiyet İslâm ile şereflendiği andan itibaren hakkı bâtıldan, imanı inkârdan, hidayeti dalaletten, adaleti zulümden, hayrı şerden ayırmış ve İslâm’daki adaletin yeryüzündeki tecellisi olmuştur. Ömer’in(ra) ölmesiyle adaletin de öldüğü bu Asr-ı Felâket’te onun hayatını kendi hayatımıza düstur edinerek kaybettiğimiz değerleri yeniden diriltmeye çok ihtiyacımız var.
88.80 ₺ -
Paradokya - Düşler Ülkesi 3
Gecenin Gizemli Oyunu’nda heyecan devam ediyor! Diğer kahramanlar gibi sen de Paradokya’ya ne zaman gireceğini merakla bekliyor olmalısın. Düşler Ülkesi’nin gizemi, bilinçaltındaki âlemin kapısını ardına kadar açmış durumda. Paradokslarla çevrili yolculuğun, uykuya daldığın her an başlayabilir. Açtığın her kapı aynı yere çıkıyorsa, geldiğin yer başladığın noktaysa, etrafında gerçekten güveneceğin biri yoksa, bir kısırdöngünün içine hapsolduysan oyunundan nasıl çıkacaksın? Zaman hızla akıyor. Oyundan çıkmak ve yeni maceralara koşmak için fazla vaktin yok. Paradokya’da açılan yeni kapılar, yepyeni maceraların habercisi! Düşler Ülkesi’ne hoş geldin!
206.25 ₺