-
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 2.Cilt
Kuranı Azim ve Tefsirli Meali Şerifi 1.Cilt (Kırık Manalı ve Soru Edatlı) İsmailağa Yayınevi olarak, mürşidimiz Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in 36 senedir Rûhu’l-Furkan Tefsîri’ni kendileriyle birlikte yazdığı ilmî heyet tarafından Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kaleme alınan “Kırık Mânâlı ve Soru Edatlı Kur’ân-ı ‘Azîm ve Tefsirli Meâl-i Şerîfi’ni siz değerli okuyucularımızın istifâdesine arz ediyoruz. Her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmının 6 cilt içerisinde yayımlanacağı bu kıymetli eserin, şu anda çalışması devam eden diğer ciltlerini de inşâallâh en kısa zamanda neşredeceğiz. Allâh-u Te‘âlâ’dan, emeği geçenlere âfiyetle hayırlı uzun ömürler ihsân etmesini, onları bu hizmeti tamamlamaya muvaffak kılmasını ve tüm Müslümanlara ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmını okuyup anlamayı nasîb etmesini niyâz ederiz. HAZIRLAYANLAR Cübbeli Ahmet Hoca, Ahmet Mahmut ÜNLÜ Ahmet Abdullah KOZLU Yusuf ÇELENER
360.00 ₺ -
Hatıralarla Mahmud Efendi Hz Hayatı Ciltli
Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet için adanmış bir ömür... Mahmud Efendi Hazretleri’nin zorlu süreçlerde ve sıkıntılı zamanlarda ortaya koyduğu mücadele dolu hayatı... İlim ile tasavvufu, Şerîat-ı Garrâ'dan kıl kadar ayrılmadan cem ederek Türkiye başta olmak üzere İslam beldelerinde gönüllere taht kuran şahsiyeti ve hizmetleri... Horasan erenleri, Mâveraünnehir uleması ve Buhârâ meşâyıhının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad çığırını devam ettiren, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel mümessili... Derin ilmi, mükemmel ahlâkı ve takvası, harikulâde gayretiyle, zor ve tehlikeli şartlarda muvaffak kılındığı muazzam hizmetleriyle Asrının Müceddidi kabul edilen Mahmud (Ustaosmanoğlu) Efendi Hazretleri'nin hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkan nispetinde söyleşiler yapılarak ihvân-ı kiramın istifadelerine arz edilen geniş anlatımlı bu nadide eseri dağlar misali rahmetlerin nüzulüne, bâhusus değerli ihvanımızın râbıtalarının kuvvetlenmesine, Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne karşı kulluk vazifelerini edâda kamil bir rehber, en-nihaye bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederiz. BESMELE Allâh-u Teâlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar, Habibi Muhammed Mustafa’ya ve onun pâk olan âl-i ashabına salât-ü selamlar olsun. Mevlâmız (Celle Celalühü) Kur’ân-ı Kerîm’inde: AYET 1 “Ey îmân etmiş olan kimseler! Allâh’tan hakkıyla sakının ve sâdık kimselerle (bedenen ve rûhen, madden ve mânen) berâber olun.”1 buyurmuştur. Habibi Muhammed Mustafa (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz de Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: AYET 2 “Şüphesiz Allâh, her yüzyılın başında bu ümmet için onların dînini (sonradan ortaya çıkan bidatlarden temizleyip sünneti ihyâ ederek) yenileyecek bir zâtı gönderir.”2 buyurarak, Rabbimizin Din-i Mübin-i İslâm’ın takviyesi için (kulları arasından hususi seçtiği) dostlarını Ümmet-i Muhammed’e ikram etmiştir. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerifler ışığında Rabbimizin bu asırda dinini tecdid için Ümmet-i Muhammed’e bahşettiği dostlarından birisi asrımızda yaşayan Mahmud Efendi Hazretleri’dir. Daha sonra Mahmud Efendi Hazretlerimizin mücâdele ile geçen hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkânımız nisbetinde ulaşıp görüşebildiklerimizle mülâkat yapmaya çalıştık. Sonrasında orada konuşulanları kâğıda dökerek ihvân-ı kirâmın hizmetine sunmak için birkaç yıldır uğraş içerisindeydik. Hamdolsun ki bugün bu çalışmalarımız meyvesini verdi ve bu kıymetli eseri vücûda getirmeye Allâh-u Teâlâ’nın izniyle muvaffak olduk. Samimiyetle yaptığımız bu çalışma ve gayretlere rağmen bu eser de elbette ki noksandan hâlî değildir. Ama inanıyoruz ki Efendi Hazretlerimizin hayatı ve dostları ile geçen hatıralarını cemetmesi cihetinden eşsiz bir eser olacaktır. Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Hazretleri’nin kıymetli eseri olan Risâle-i Kudsiyye’sindeki: ”Bulam dirsen garib bülbül o yârî, Bu aktab gülşeninde eyle zârî. Gönül ver bunlara feyz ola cârî, Bulur teslim olanlar Feyz-i Bârî. Hemân teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyr idelim.” ”Ey garib bülbül (ey sâlik!) O yâri (Mevlâ’yı) bulayım diyorsan, istiyorsan. Bu kutupların (büyük velîlerin) gülşeninde (gül bahçesinde) öt. Bunlara râbıta et ki feyiz (sana doğru) akıcı ola. Bu zatlara teslim olanlar, gönül verenler Mevlâ’nın feyzini bulur. Hemen teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyredelim.” 3 kıymetli beyitlerini ve tebe-i tâbiîn neslinden olan büyük hadîs âlimi Süfyân ibni Uyeyne (Radıyallâhu Anh)ın: AYET 3 “Sâlihler anıldığında rahmet(ler) yağar.”4 sözünü kıymetli okuyucularımıza ithâf ederken, bu eserin başta (ihvân) kardeşlerimizin (mânevî) râbıta (bağ)larının kuvvetlenmesine vesile olmasını, sonra da Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne kulluk vazifelerini edâda güzel bir rehber ve netice olarak bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederim. 17 Cemâziyelevvel 1443 / 21 Aralık 2021 Ahıska Neşir Heyeti BESMELE TAKDİM Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’inde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 1 “Âgâh olun; şüphesiz Allâh’ın velileri ki, onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve ancak onlar mahzun olmayacaklardır! O kimseler ki iman etmişlerdir ve hakkıyla sakınmakta bulunmuşlardır.”5 Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i kudsîde Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: TAKDİM 2 “Allâh-u Teâlâ buyuruyor ki: ‘Ben kulumun Bana olan zannı yanındayım (Bana nasıl itikat ederse öyle bulur). Kulum Beni andığı zaman Ben (mânen) onunla beraberim, o Beni nefsinde (içinde, gizlice) zikrederse, Ben de onu nefsimde (Zât’ımda) zikrederim. Eğer o Beni bir cemaat içinde zikrederse, Ben de onu onlardan daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. Kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir kulaç yaklaşırım. Kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona (mânen) koşarak gelirim.”6 Mevlâ Teâlâ, Hûd Sûresi’nin 120. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 3 “O peygamberlerin haberlerinden her birini, kendisiyle senin gönlüne (sabır ve) sebat vereceğimiz şeyleri böylece sana peş peşe anlatmaktayız. İşte bunda sana, o hak (ve hakikatleri ihtiva eden bilgiler), büyük bir vaaz(u nasihat), inananlar için de iyi bir öğüt gelmiştir.” Sâlih zatlardan birisi şöyle söylemiştir: “Yaşanmış hikâyelerin dinleyiciler üzerinde gerçekleşen tesiri, diğer yollarla gerçekleşen tesirden daha kâmil ve etkileyicidir. Bu sebeple yaşanmış hikâyeler ve kıssalar, Allâh’ın ordularından bir ordudur ki Allâh-u Teâlâ onlarla ârif olma yolundakilerin kalbini sabitleştirir, güçlendirir.” Âyet-i kerîmenin ifade ettiği “Büyük bir vaaz-u nasihat” olacağını ümit ettiğimiz ibret dolu kıssaların anlatıldığı bu eserin, şeriat ve tarikattaki noksanlarımızın ve kusurlarımızın telâfisine vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz. Üstâdımız Mahmud Efendi Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Kâmil bir mürşidi bulduktan sonra iş tamam değil, bu defa da onu (hakkı ile) dinlemek lazım.” Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilmî ve amelî fazîletleri ile bir ömür buyunca yaptığı hizmetleri, kendisini tanıyanlar nezdinde yakînen bilinmektedir. Bu hizmetlerin semereleri ise inkâr edilemez bir hakikat olarak gözler önündedir. Nitekim Mahmud Efendi Hazretleri, hafızlığını yaptığı altı yaşından itibaren cemaatle namazı hiç bırakmamış, farzlar, vacibler, sünnetler şöyle dursun, İslâm’ın en küçük bir edebini dahi terk etmeye razı olmamıştır. Günlük uykusu birkaç saati geçmeden bütün vakitlerini ilme, zikre ve tebliğe sarf eden Mahmud Efendi Hazretleri, binlerce hoca, on binlerce talebe yetiştirmiş ve milyonları Ehl-i Sünnet yolunda şuurlandırmaya muvaffak olmuştur. O, Horasan erenleri, Mâverâünnehir ulemâsı ve Buhârâ meşâyih-ı kirâmının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad yolunu devam ettirmiş, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel bir mümessili olmuştur. 2009 senesinde Şâm-ı Şerîf’i ziyareti sırasında kendisi şerefine ulemâ meclisi tertip edilmiştir. Bunun ardından 2010 yılında milyonlarca Müslüman’ın üyesi olduğu Hindistan Haydarâbâd Diyobend âlimleri heyeti tarafından, Muhammed Kasım en-Nânûtevî Hazretleri adına Mahmud Efendi Hazretleri’ne “İslâm’a Üstün Hizmet” ödülü takdim edilmiştir. 2011 senesinde ise, Kâbe-i Muazzama’nın tavaf alanını kaplayan elli bine yakın ihvânıyla büyük bir umre yapmıştı. İşte bu uluslararası organizasyonların görüntülerinin sosyal medya aracılığıyla dünyaya yayılmasının ardından İslâm âleminin kendisi hakkında bilgi edinme talebi artmıştır.7 Tarikata yeni intisab eden mürîdânın da oldukça ziyadeleşmesi ve hakkında yeterli bilgiye sahip olma imkânını her zaman bulamaması, Mahmud Efendi Hazretleri hakkında kâfi derecede malumat içeren bir eser hazırlanmasını elzem kılmıştır. Bu vesile ile bir an önce süratli bir çalışmaya giriştik ve ilk olarak;2010 senesinde Efendi Hazretlerimize takdim edilen “İslâm’a Üstün Hizmet Ödülü”nün öncesinde muhtasar bir eser hazırlamaya muvaffak kılındık. Daha sonraki süreçte ise bu çalışmayı biraz daha faydalı hale getirmeye gayret ederek, hem ilave bilgiler içeren, hem de görsel olarak eski günleri yâd eden bir eser hazırlamış, bu çalışmayı daha sonra Arapça diline de çevirerek hizmete sunmuştuk. Bu eser, muhtasar da olsa gerekli malumatı içermekte, halen yurt dışından gelen özellikle Arap ulemâsına hediye edilmektedir. Bununla beraber uluslararası camiada, Mahmud Efendi Hazretleri ile ilgili istenilen bilgiye sosyal medya üzerinden de ulaşılabilmesi için Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça, Almanca, İspanyolca, Özbekçe ve Kazakça dillerinde bir tanıtım sunumu hazırladık. Her ne kadar kemâlâtı ile kendini ispatlamış olan bu zâtı anlatmaya yeterli olmasa da, en azından kendisini tanımak isteyenlere hitap edeceğini ümit ettiğimiz daha geniş bir eser hazırlamak gerektiğini müşâhede ettik. Bu kıymetli zâtın uzun yıllar yanında bulunarak üzüntüsüne ve sevincine ortak olan; talebe, hoca, ihvan ve hizmet edenleri, ondan birçok hikmet, fazilet ve kerâmet gibi husûsiyetlerin zuhûruna şâhit olmuşlardı. Kıymetli, bir o kadar da imtihan dolu bu günleri, hayırla ve gözyaşı ile yâd eden hocalarımızı ve ihvânımızı sohbetlerde dinliyor veya muhtelif yerlerden okuyarak hasbelkader istifade ediyorduk. Efendi Hazretlerimizin hizmetkârları olarak, huzur ve hikmet dolu bu hayatın daha tertiplice nesilden nesile aktarılabilmesi için kapsamlı bir çalışma başlatarak çıktığımız uzun yolculuklar neticesinde ulaştığımız hocefendiler, ihvan ve sevenleri ile röportajlar yaptık. Bununla beraber daha eklenebilecek birçok malumatın olduğu kanaatindeyiz. Siz değerli okurlarımız veya tanıdıklarınızın elinde, bu esere yeni baskılarında katılabilecek malumat olabilir. Bunları bizimle paylaşmak sûreti ile bu eserin daha kapsamlı bir hale gelmesi noktasında sizler de bu kıymetli çalışmada katkı sahibi olabilirsiniz.8 Gâyemiz; sonraki nesillere, kaynağından sâfi bir şekilde hazırlanmış eser bırakabilmektir. Tâ ki onlar da bu kutlu kapının füyûzâtından istifade edebilsin ve bu yolda hevesleri daha da ziyade olsun. Tüm bunlarla beraber elinizdeki 2 ciltlik bu eser için “Efendi Hazretlerimizin hayatındaki her merhaleyi tek tek anlatıyor.” diyemeyiz. Nitekim daha eklenecek çok şeylerin olduğu bilinci ile çalışmalarımızı devam ettirmekte, henüz kendileri ile mülakat yapamadığımız hocaefendi ve ihvanımız ile görüşmelerimizi sürdürmekteyiz.
682.92 ₺ -
Envarül Aşikin Aşıkların Nurları
Başta Anadolu coğrafyası olmak üzere bütün Osmanlı topraklarında en çok okunan ve sevilen eserler arasına girmiş olan bu kitap, Allâh yolunda seyrü sülük etmek isteyen dervişlerin yol haritası niteliğindedir. Allâh-u Teâlâ'nın ilk yarattığı şey olan Kâinâtın Efendisi'nin (s.a.v) nurundan itibaren bütün yaratılış merhalelerinin anlatıldığı eser, cennet halkının ele alındığı bölümle sona erer. Bu da gösteriyor ki varlığın “Kün (ol)” emri ile başlayan yolculuğu, ahirette-ki menzillerden geçtikten sonra nihayete erecektir. Bu yolun her durağında yolcunun nelerle karşılaşacağı, nasıl hareket etmesi gerektiği, yol tehlikeleri, yolcuya gereken edepler, yol azığı vb. konular güzel örneklerle ve yaşanmış olaylarla ama hepsinden önemlisi tertemiz ve akıcı dille anlatılır.
300.00 ₺ -
-
Beş Şehir
Beş Şehir'in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüfleridir. Bu itibarla onların arkasında kendi insanımıza ve hayatımızı, vatanın manevi çehresi olan kültürümüzü görmek daha da doğru olur.
210.00 ₺ -
Risalei Halidiyye Tercümesi Ahıska
Mahmud Efendi Hazretlerimizin, zikri geçen konular ile alakalı feyizli beyânâtları, kelamları ve hikmetli kıssaları... Mevlânâ Muhammed Hâlid Ziyâuddin el-Bağdâdi en-Nakşibendî (Kuddise Sirruhu)nun “er-Risâletü’l-Hâlidiyye fî âdâbi’t-Tarîkati’n-Nakşibendiyye” adlı -aslı Arapça olan- bu eser, Mahmud Efendi Hazretlerimizin bu yolda okunması elzem olarak her daim mürîdânına tavsiye buyurduğu beş eserden biridir. Derslerinde ve sohbet meclislerinde bu kıymetli eseri okuyup okutan kardeşlerimize bir nebze katkıda bulunabilmek ümidi ile bazı çalışmalar yaptık. 1. Mümkün mertebe zikri geçen rivayetlere kaynak göstererek bazı konuların delillerini kısaca ele aldık. 2. Bir takım izaha muhtaç bazı konuları, Mektûbât-ı Rabbânî ve Risâle-i Kudsiyye'den istifade ederek dipnot ile açıklamaya çalıştık. Reşahât ve Nefahât kitaplarından da müfîd kıssaları ara ara konuların arasına serpiştirdik. 3. Özellikle Mahmud Efendi Hazretlerimizin, zikri geçen konular ile alakalı feyizli beyânâtını, kelamlarını ve hikmetli kıssalarını dercettik. Eserde geçen ilk ders (hazırlık dersi) ve Habs-i Nefes konusunu da, Mahmud Efendi Hazretlerimizin dilinden sunduk. Sonuna da hitâmu-hû misk kabilinden Silsile-i Şerife’yi zikrettik. Sa’y-u gayret bizden, muvaffâkiyet Allah-u Teâlâ’dandır.
222.60 ₺ -
-
Kuranı Kerimde Geçen Otuz Yedi Tehlilat
Kurân-ı Kerîmde Geçen ve Bütün Hastalıkların Şifâsı ve Belâların Defi İçin Okunacak Otuz Yedi (37) Tehlîlât (Kelime-i Tevhîd) Kur’ân-ı Kerîm’i bizlerin maddî-mânevî şifâsı için inzâl buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlardan ve: “Şifâsını Kur’ân’dan aramayana Allâh-u Te‘âlâ şifâ vermesin.” (es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:23853, 21/407; el-Kurtubî, et-Tefsîr, 10/315; ‘Alî el-Müttakî, Kenzü’l-‘ummâl, rakam:28106, 10/9) buyuran Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine sınırsız salât-ü selâmlardan sonra! Herkesin mâlûmu olduğu üzere; zikirlerin en fazîletlisi Kelime-i Tevhîd’dir ki tehlîl de Kelime-i Tevhîd söylemekten ibârettir. Ulemânın tesbîti vechile; Kur’ân-ı Azîmüşşân’da 37 âyet-i kerîmede Allâh-u Te‘âlâ’dan başka ilâh bulunmadığını ifâde eden tehlîl zikri mevcuttur. İmâm-ı Beyyûmî ve Hâdimî (Rahimehumellâh) gibi bâzı ulemâ bunları okumanın bâzı havâs ve fazîletlerini beyân etmişlerdir. Abdülhakîm (Rahimehullâh) bu tehlîlâtı evliyânın kutbu Seyyid Ahmed er-Rifâ‘î (Kuddise Sirruhû)dan rivâyet etmiştir. Ahmed Zıyâüddîn Gümüşhânevî (Kuddise Sirruhû) da bütün evliyânın ve ulemânın hızb (vird)lerini cem ettiği 2000 sayfalık “Mecmû‘atü’l-ehzâb” isimli eserinin 1. cildinin 290-294. sayfalarında bu âyetlerin tümünü bâzı ilâvelerle berâber cem etmiş ve bu virde “Hızbü Tehlîlâti’l-Kur’âni’l-‘Azîm” ismini vermiştir. İşte biz bu risâlede sizlere bu hızbi, havâssını ve mânâlarını zikredeceğiz. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu tehliller hürmetine maddî-mânevî her türlü sıkıntıdan ve hastalıktan halâs eyleyip Kelime-i Tevhîd ile çene kapamayı bizlere nasîb eylesin. Âmîn!
82.50 ₺ -
Alıştırmalarla Mecmuatun Nahiv
Mecmuatu'n-Nahiv, 2 ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Avamil ikinci bölümde ise İzhar metinleri yeni dizgileriyle, çok yönlü alıştırma türleri ve Türkçe hap bilgilerle verildi. Kitapta yer alan alıştırma türleri: çoktan seçmeli, bulmaca, tercüme, boşluk doldurma, eşleştirme, soru-cevap. Eserde Arapça metinler için çeşitli boyutlarda Traditional Arabic, Türkçe metinlerde ise çeşitli boyutlarda DIN kullanıldı. İkinci renk olarak mavi tercih edildi, Arapça ifadeler ve zeminler bu renkte kullanıldı. Almalı mı? Öncelikle bu usülle eğitim yapan tüm kurumlara, metinlere alıştırma eklenmiş olması nedeniyle derslerde okutulması adına tavsiyemizdir. Tek başına hiç bilgisi olmayan bir kardeşimiz için, desteksiz olarak çalışmak uygun olmayacaktır. Danışabilecek bir hoca yahut destekleyici Türkçe izahlı bir kitap eşliğinde tek başına da çalışılabilir.
502.50 ₺ -
Kızılelma 1 Kayı Boyundan Cihan Devletine
Osmanlı askerlerini vermiş olduğu söze rağmen diri diri toprağa gömen Timur, nasıl bir mutasavvıf olarak kabul edilebilir? Mülkiyette ortaklığı savunan ve buna kadınları da dahil eden Şeyh Bedreddin kime ve hangi ölçülere göre kahramandır? Tarih ne hikâye ne masal ne de efsanedir. Tarih hamasetle de anlaşılamaz. İnsan tarihi ile kavgalı olduğu müddetçe gerçek kimliğini ve aidiyet duygusunu oluşturması hiçbir zaman tam anlamıyla mümkün değildir. Kişi tarihini inkâr ile entellektüel olamayacağı gibi yanlışların üzerinin örtülmesi ile de gerçekçi olamaz. O halde tarihe bakış nasıl olacaktır? Doğruların doğru kaynaktan alınması ve gerçeklerle yüzleşmekten korkmayarak ama bizi aslımızdan koparmadan özümüzle buluşturarak. Bu şimdi olmayacaksa ne zaman olacak?
156.00 ₺ -
Allahla Tanışma Defteri
GÖZÜNLE GÖRMEDEN İNANMA!Her şey Çetin dedemle zeytinlikte sohbet ederken başladı. Dedem bana ‘Evladım gözünle görmediğin hiçbir şeye inanma!’ dedi.Neeee?! Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmayayım mı?– Ama ben Allah’ı da gözümle görmüyorum ki?!!!Meğer Allah’ı görüyormuşum.Ama gözümle değil de başka türlü görüyormuşum.Nasıl oluyor diye merak ediyorsan doğru yerdesin.Çünkü ben de merak ettim ve dedeme, nineme, anneme, babama onlarca soru sordum.Bu soruların cevaplarını da Allah’la Tanışma Defterim’e yazdım.Bazı insanlar çok soru sorduğumu düşünüyor olabilir.Ama N’eedim? Bari Sorayımdedim!
184.25 ₺ -
Osmanlının Ufkunda Son İslam Devleti
Millet Muhammed Ertuğrul Gazi'nin obasında Yüce Devleti mukaddesatını evini şehrini yurdunu korusun diye kurdu. Her bir mücâhidin gayesi Allah Azze ve Celle'nin adını yüceltmekti. Yüce Devlet yüce kitabın esaslarına riayet ederek güçlendikçe hem İslâm yeni diyarlara taşındı hem de dağılan ümmet yapısında bir toparlanma süreci başladı. Kudüs'ü korumaktan aciz olan Müslümanlar Devlet-i Aliyye ile ayağa kalktı Yemen'de getirilen tekbir sesleri Viyana'da duyuldu. Akıncılar bir zaferden diğerine at sürdü. Yüce devlette sultan ulemâya dini devlete göre değil devleti dine göre yönetmek için müracaat etti. Devlet bir makama memur tayin ederken insanların ırkına ve rengine değil ehliyetine ve liyakatine baktı. Cihat Devlet-i Aliyye'ye toprak katmak için değil zalimlerden mazlumların hesabını sormak ya da erenlerin dervişlerin davet yolunu açmak için yapıldı. Hakimiyetin ulaştığı noktaları hem maddesi hem de mânasıyla mamur kıldı Yüce Devlet. Yüce Devletin köklerinin doğduğu Semerkant'tan yola koyulan Anadolu'da mayalanan akıncı ruhuyla Rumeli'ye ulaşan büyük bir aşk vecd ve sadakat sağanağı ile Hind diyarına ulaşan Müslümanların imanî ilmî siyasi ve ictimaî hallerini yarınlara dair umutlarını ve Hilafet-i Aliyye'ye özlemlerini anlatmaya talip olan bu kitab Devlet-i Aliyye fikrinin yoğrulduğu fiiliyata taşındığı yeniden kuruluş mücadelesinin verildiği yokluğunda acısının çekildiği coğrafyada bazen yaşayanlar bazen de kabirdekilerle konuşarak yazıldı. Millet-i İslâm'da yeniden Devlet-i Aliyye fikrinin canlanmasına katkıda bulunmayı gaye-i asliyye edinen eserin son bölümünde Halifesi olmayan bir ümmetin ne hallere düşeceğinin misali olarak "Arakan" nazara verilmektedir. Müslüman gençleri küresel güçlerin kurduğu örgütlerde toplayarak yok edenlerin baş hedefi kurtaran koruyan ve yücelten Devlet-i Aliyye fikrinin milyonlar tarafından müdafaasına mani olmaktır. Mevsim kış olsa da önümüz bahardır. Şartlar bizi yeniden Yüce Devlet'e götürüyor.
122.40 ₺ -
-
Kalbin Sırları ve Faziletleri
İmam-ı Gazali'nin en büyük eseri olan İhyâu Ulumi'd-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. ihyau Ulumi'd-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. Ihyâu Ulumi'd-Din içinde yer alan konula-rın her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. ihyau Uleımi'd-Din' in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü' nün birinci konusu Kalbin Sırları ve Faziletleri'dir. imam-1 Gazali, Kalp, ruh, nefs ve akıl kavramlarını açıklayarak baş-ladığı bu eserinde; kalbin özelliklerini, akıl ve ilim ilişkisini, şeytanın kalbe girişi gibi konuları işlemektedir. "insanoğlunu Allah'a yaklaştıran şey kalptir. İnsanın şerefi ve bütün yaratıklara kendisini üstün kılan meziyeti; Allah'ın kudret ve azametini tanımaya ve onu bilmeye bağlıdır. O halde Allah'ı bilen kalptir." " Kalp, o nesnedir ki, insanoğlu onu tanıdığı zaman, muhakkak nefsini tanımıştır. Nefsini tanıdığı zaman da muhakkak Rabbini tanımıştır."
102.00 ₺ -
Zamanın Kıymeti Genişletilmiş Baskı
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Bu eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerini dolu dolu geçirme hususunda herkesi teşvik etmektedir. Eserin sahibinin yetmişten fazla çalışmasının bulunması ve çağımızın en önde gelen hadisçilerinden biri olması kitabın kıymetini daha da artırmaktadır.
236.80 ₺ -
Var Mısın
“Gençliğimde gergin, stresli, mutsuz günlerim çok oldu. Kendimi suçlu hissettiğim, değersiz gördüğüm dönemler yaşadım. Şimdi hayatım anlamlı, coşkulu ve şükür duygusuyla dopdolu... Neden? İçinde yaşadığım koşulların iyileşmesinden mi? Geliştirdiğim farkındalıkların sonucu mu?” Doğan Cüceloğlu Doğan Cüceloğlu, yalnızca psikoloji kariyeriyle değil, insan hayatına dokunan ve insana dair her hikâyeden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, şimdi herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi cevaplarını sunuyor. Herkes gibi aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata değer katıyor. Hayatın anlamı nedir? İnsan kendini nasıl geliştirir? Umutsuzluk nasıl aşılır? İçimizdeki öz nasıl ortaya çıkar? Çevremiz bizi nasıl etkiler? Kime akıl danışılır? Yaşam neleri ödüllendirir? Zihin nasıl işler? “Biz” olmak için neler yapılmalıdır? Ömür yolculuğunda neyin önemli olduğunu anlamak, keşif ve merak duygularına sahip çıkmak bir hayatı “kıymetli” kılmak için en önemli meziyetler arasında. Elinizdeki rehber niteliğindeki kitap, yaşamı boyunca bu meziyetlerin peşine düşmüş ve her ânına onları ilmek ilmek işlemiş Doğan Cüceloğlu’nun, Deniz Bayramoğlu ile sohbetlerinden oluşuyor ve herkese şu soruyu soruyor: “Zorluklarla başa çıkmaya, içindeki gücü keşfetmeye VAR MISIN?”
236.00 ₺ -
Alıştırmalarla Nahiv Arapça Dil Bilgisi
Bu nahiv kitabı, birçok nahiv aliminin metoduna uygun olarak; merfûat, mensûbât, mecrûrât, meczûmât ve tâbiler bölümleri altında sizlere takdim edilmiştir. Kitapta ayrıca, Nahvin doğuşu, ekolleri, vaz'ı hakkında kısa bir bilgi verildi. Diğer bir husus ise, öğrenciler özellikle Arapça metinleri i'râb ederken sık sık bazı hatalar yapmaktadırlar. İşte onların Nahiv ilmi açısından olmayacak yanlışları yapmamaları için bu kitabın sonunda Nahvin Olmazları şeklinde bir başlık oluşturuldu. Burada Nahivde olmaması gereken altmış dolayında madde ifade edildi. Bunun çok faydalı olacağı kanaatindeyiz. Konular işlenirken, öncelikle kurallar örneklerle izah edilmeye çalışıldı. Mümkün olduğu kadar örnekler Kur'ân-ı Kerîm'den verildi. Kuralların çoğu için birden fazla örnek zikredildi ve açıklandı. Her konunun sonuna değişik kategoride çeşitli alıştırmalar konuldu. Alıştırmalar bazen öğrenci veya okuyanlara ağır gelse bile, ayet ve hadislerin anlamı Türkçe tercümelerden öğrenilebilir. Bazı metinlerde anlamı zor olan cümle veya paragraflar bulunabilir. Ancak ciddi bir uğraş ile yapılan alıştırmalar daha faydalı olmaktadır.
227.50 ₺ -
Kuran Ufku İrablı Kuran ve Meali 2 Cilt
Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İrab (Kelime Analizi) ve Meal Değerli okurlar! Kur’an "Niçin yaşıyoruz ve hem dünyada hem de ahirette nasıl mutlu olabiliriz?” sorusunun cevabını en doğru şekilde veren tek kitaptır… İnsanın kullanma kılavuzu, yaşama sevincinin reçetesidir… Her an dimdik ayakta, azimli, gözlerinin feri sönmeyen dinamik canlı, heyecanla dolu bir hayat Ölümün sadece başka bir hayata geçis olduğunu fısıldayan, cennete ulaşmak isteyene müjdeler sıralayan, geçici dünyanın sıkıntı ve imtihanlarına gülümseyerek baktırabilen tek eserdir. KUR'AN'I artık gramer özetiyle birlikte kolayca anlayarak okuyabileceksiniz! Kur'an-ı Kerim'de Fatiha Suresi’nden Nas Suresi’ne kelime kelime kırık ve toplu meal, irab (gramer incelemesi) ve sözlükten oluşan bu çalışma Türkiye'de bu sahadaki ilk ve tek eserdir. Dr. Necla YASDIMAN'ın toplam 1840 sayfadan oluşan, 2 ciltli bu muhteşem çalışmasını sizlere sunmanın huzuru içerisinde hepinize iyi okumalar, iyi anlamalar dileriz…
1920.00 ₺ -
Nahiv Arapça Yeni Dizgi
Osmanlı medreselerinin ve klasik müfredatın vazgeçilmez eserlerinden Avâmil, İzhâr ve Kâfiye kitaplarını cem eden kadîm “Nahiv Kitabı”nın Tahkikinde izlenilen yol: Mecmu içerisindeki herbir kitap dört ayrı nüshaya mukabele edilerek hazırlanmıştır. Metin, mahtûtlardaki imlâî farklılıklara işaret edilmeksizin bu dört nüshadan yeni yazım kurallarına göre ispat edilmiştir. Nüshalardaki yan kayıtlar dipnot olarak eklenmiştir. Gerek görülen yerlerde rakamlandırma yapılmıştır. Avâmil metninin tamamı, İzhâr metninin tamamına yakın bir kısmı, Kâfiye metni ve hâşiyelerin sadece müşkil yerlerinde hareke koyulmuştur.Hâşiyelerin içerisinde geçen metin çift parantez » « ile belirtilmiştir. Metinde birden fazla i‘râbı olan bir kelime zikredildiğinde en meşhur olan i‘râb ile harekelendirilmiştir. Metinde geçen âyetler ayet parantezi ?? içerisine alınmıştır. Ayrıca sûre ismi ve âyet rakamı vermek suretiyle âyetlerin Kur’ân’dan yerlerini belirtilmiştir. Metinde geçen hadisler çift parantez (tansîs) içerisine » « alınmıştır. Metne yaptığımız ilaveleri köşeli parantez içerisinde belirtmekle birlikte dipnotta ilavenin nerden yapıldığı bildirilmiştir. Talebeye kolaylık olması için, köşeli parantez içerisinde konularla ilgili başlıklar eklenmiştir. Mukabelede kullanılan ve medreselerde meşhur olan iki matbu nüshanın orijinal sayfa numaraları sayfa kenarlarında yazılmıştır. Kitabın sonuna içerik fihristi eklenmiştir.
320.00 ₺ -
-
Mutünul Akaid Arapça
Bu eserde Akâid konusunda beş temel metin bir kitap haline getirilmiş ve dipnotlarla zenginleştirilmiştir. 1. el-Fıkhü’l-ekber: Ebû Hanîfe Nu‘mân b. Sâbit b. Zûtâ b. Mâh (ö. 150/767) 2. el-Akidetü’t-Tahâviyye: Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme el-Ezdî el-Hacrî el-Mısrî et-Tahâvî (ö. 321/933) 3. Akâidü’n-Nesefî: Ebû Hafs Necmüddîn Ömer b. Muhammed b. Ahmed en-Nesefî es-Semerkandî (ö. 537/1142) 4. Bedʾü’l-Emâlî: Ali b. Osman el-Ûşî’nin (ö. 575/1179 [?]). 5. es-Sevâdü’l-Aʿzam: Ebü’l-Kâsım İshâk b. Muhammed b. İsmâîl el-Kâdî el-Hakîm es-Semerkandî (ö. 342/953).
220.00 ₺ -
İyileşen Çocukluğum İyileşen Anneliğim
“Çocuğuma bağırmak istemiyorum ama kendimi bir türlü tutamıyorum.” “O kadar basit şeylere öfkeleniyorum ki, sonra günlerce vicdan azabı çekiyorum.” “Genç kızken ‘anneme benzemek istemiyorum’ diye ağlardım. Şimdi bakıyorum, aynı annem olmuşum!” “Çocuğum ağladığında çok öfkeleniyorum.” “İçimde nedenini bilemediğim bir öfke var.” “Ne yaparsam yapayım anne olarak kendimi hep yetersiz hissediyorum.” Hayatımıza zehir gibi sızan bu cümlelerin nedenini keşfetmeye hazır mısınız?O halde toparlanın, çocukluğumuza gidiyoruz! Neden öfkeliyiz, neden yetersiz hissediyoruz, çocuğumuzun ufacık yaramazlıklarına neden kocaman tepkiler gösteriyoruz, içimizde bir türlü dolmayan bu boşluk hissinin kaynağı ne? Bağırmayan Anneler kitabının yazarı Uzman Aile Danışmanı Hatice Kübra Tongar hepimizi iç çocuğumuzu bugüne doğurmaya davet ediyor.
187.60 ₺ -
Şerhu Katrin neda ve Bellis sada
Tam adı Katrü’n-nedâ ve bellü’s-sadâ olan eser temel gramer kurallarını özlü ifadelerle anlatan bir giriş niteliğindedir. Eserde benzer konular birleştirilmiş, farklı görüşler ve hatalı bulunan fikirlerle tercih edilen görüşler kısaca belirtilmiştir. İbn Usfûr el-İşbîlî’nin Şerhu Cümeli’z-Zeccâcî’si, Ebû Ali el-Fârisî’nin el-Halebiyyât’ı, Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı ile el-Ünmûzec’i eserin belli başlı kaynakları arasında sayılabilir. Müellif yer yer Sîbeveyhi, Ahfeş el-Evsat, Ferrâ, Ali b. Hamza el-Kisâî, İbn Serrâc, Müberred, Zeccâc ve İbn Harûf’un görüşlerine de başvurmuştur. Yüzyıllarca okunan eser hakkında şerh, hâşiye, nazma çekme ve tercüme türü birçok çalışma yapılmıştır. Katrü’n-nedâ üzerine başta müellifi olmak üzere birçok kişi şerh yazmıştır.
357.50 ₺