-
UMRE Yapmak İstiyorum
Bu kitap, sadece bir UMRE rehberidir. Bu kitap, makbul bir umre yapmak isteyenlere rehber olması gayesiyle hazırlanmış olup, sadece UMRE ile alakalı konulara yer verilmiştir. İstifadesi kolay olsun diye, hacla ilgili hususlara temas edilmemiştir. Çünkü yaygın olan Hac-umre rehberlerinde, hac-umre konuları iç-içe işlendiğinden, bilhassa umreye ilk defa gidenlerin pek istifade edemedikleri görülmektedir.
105.00 ₺ -
YAVAŞLA Kemal Sayar
Büyüğün küçüğü yendiği bir dünyadan, hızlının yavaşı yuttuğu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Afrika sözünde söylendiği gibi, “O kadar hızlı gidiyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor.” Kemal Sayar, daha akıllı telefonların, daha hızlı internetin ve daha hızlı otomobillerin çağında yaşayan bizlere, üzerinde “Yavaşla!” yazan bir tabela gösteriyor âdeta. Hatırlamanın, o geniş şimdide yani anda olmanın, yavaşlığın keşfi ve keyfini sürmenin erdemleri üzerinde düşünmeye çağırıyor bizi. Herkesin zamansızlıktan yakındığı bu çağda; hız yapmanın zaman kazandırmadığını, o hızla benliğimizden, sevdiklerimizden ve biricik hayatımızı duyumsayarak yaşamaktan uzaklaştığımızı anlatıyor. Modern hayatın baş döndürücü hızından uzaklaşmak ve sevdiklerinin gözlerinin içine bakmak isteyenler için, bir kılavuz kitap. Baskı üstüne baskı yaparak çok sayıda okura ulaşan Yavaşla, elinizdeki genişletilmiş yeni basımıyla, sizi yeni farkındalıklara çağırıyor.
200.75 ₺ -
Ümmetin Ayı Ramazan-ı Şerif
Hazreti Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Her kim inanarak ve sevabını Allahü Teâlâ’dan (c.c.) umarak Kadir gecesinde kalkar ve ibadet ederse, o kimsenin geçmiş günahları mağfiret olunur. Her kim de Ramazan-ı Şerif orucunu inanarak ve mükâfatını ancak Allah’tan umarak tutarsa, o kimsenin geçmiş günahları mağfiret olunur.” (Buhari, Savm: 2/228) Ramazan-ı Şerif ayı, on bir ayın sultanı ve ayların efendisidir. Kur’an-ı Kerim’in inişi bu ayda başlamıştır. Ramazan-ı Şerif ayı, Allah’a itaat ve ibadet, iyilik ve ihsan, mağfiret, rahmet ve rıdvan ayıdır. Ramazan-ı Şerif ayı, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni bulundurmaktadır. Ramazan-ı Şerif ayı, mümin kulun din ile dünya işlerini düzenlediği ve Mevla’sına daha fazla yaklaştığı bir aydır. Bu kitabımız ile kendisinde bu kadar üstün vasıflar barındıran Ramazan-ı Şerif ayının ve orucunun hakkıyla idrak ve ifa edilebilmesine vesile olmak amaçlanmaktadır.
174.00 ₺ -
Gönül Yolculuğu
Muhterem; Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin nezih üslubu ile kaleme alınan bu eser, muhabbet ve marifet bağında yaşanacak ihlâs ve takva ile müzeyyen bir kulluk hayatı için kazanılması gereken pek mühim meseleleri ihtiva etmektedir. Gönüllerin bu ölçüleri daha iyi hazmedebilmesi için bütün konular peygamberlerin, sahabe-i kiramın, Hak dostu âlim ve ârif zatların hayatlarından kıssa ve tarihi menkıbe etrafında kısa ve öz bir şekilde ifade edilmeye çalışılmıştır. Bu güzel eserin satırlarına göz attığınızda, ins ve cinin gafilleri dışında, kâinatta yaratılmış ne varsa ‘’Her şeyin O’na Âşık.’’ Olduğunu göreceksiniz. O ki muhabbetin yegane ve mutlak menbâı olan Cenab-ı Hak tarafından sevilmiş ‘’Habibim’’ hitabına ve iltifatına mazhar olmuştur. Bu vesile ile Cenab-ı Hak, varlığı Nûr-i Muhammedi ile başlatmış, nübüvvet takvimini O’nunla hitama erdirmiş, O’nu Fahr-i Alem, Seyydiü’l Beşer, Rasul-i Ekrem ve Rahmeten li’l Alemin eylemiş, hasılı bambaşka bir mahiyette sevmiş ve nasipli gönüllere sevdirmiştir.
200.00 ₺ -
Sorularla Akaid Dersleri
Akâid ve Metnin Tanımı Musannif Hakkında Bilgi Ehl-i Sünnet ve Batıl Mezhepler Hakkında Bilgi Arapça Metin ve Toplu Manası İlmin Sebepleri Mütevatir Haber -İlham, Âlem ve Muhdesin Tanımları Ayan ve Araz 3 Türlü Vücud Vardır Mevla Teâla Hazretlerinin Sıfatları Âfetin Tanımı Emir, Nehiy ve Haber Hakkında Ayeti Kerimeler Kur-an Allah-u Teâla Hazretleri‘nin Kelamıdır ve Mahlûk Değildir Tekvin Sıfatı Sorularla Akaid Dersleri, Güzin Kara, Enes Uner, Savaş Uner
175.00 ₺ -
Kuran Alfabesi Uygulamalı Tecvid
Kuran alfabesiyle birlikte uygulamalı ve en kolay şekli ile Kuranı Kerimi tecvit ile okuma usulü özet şekliyle İman-İslam şartları ve kelime manaları ile birlikte kırk hadisi konu edinmiştir. *Namaz Hocası *Amentü Şerhi *Kırk Hadis *Tecvid
196.00 ₺ -
-
Reşehat Arapça Deri Yeşil
Yazarın, iş tecrübesinden yola çıkarak hazırladığı ve Dünya gazetesinde yayınlanan “Yönetici, Çalışan ve İşe Yeni Başlayanlar İçin Öneriler” başlıklı makalesinin genişletilmiş hâli olan bu kitapçıktaki öneriler, evimizden fazla bulunduğumuz iş ortamında hepimize rehberlik edecek, geleceğimizi şekillendirecek, profesyonelliğe adım atmak için altyapı sağlayarak bizi olgunlaştıracaktır.
325.00 ₺ -
Dua Engel Tanımaz Fatma
Fatma, Ahmet Bulut’un adlandırmasıyla “Allah’ın özel kulları”ndan biri… Kas hastalığından yürüme yetisini kaybeden Fatma, cennette yürümeye kendini adamış bir namaz âşığı… Senai Demirci ve Ahmet Bulut’un girişimleriyle Hacc’a gönderilen Fatma’nın hikâyesi sarsıcı ama en çok da umut verici: Günlük hayatın hayhuyundan bir türlü dönüp bakamadığımız, besleyemediğimiz ruhumuza yeniden dönüşümüzü sağlayacak, atalete uğramış benliğimize soğuk duş etkisi yapıp bizleri Efendimizin(sav) “gözümün nuru” dediği namazla yeniden buluşturacak. Bu nazenin yolculuğa siz de iştirak etmez misiniz? Hacı olduğumu duyanlar beni şöyle boydan aşağı süzdükten sonra şaşkınlıkla bana, “Sen bu halinle hacca nasıl gittin?” diyorlar, ben de tebessümle, “Çok kolay, herkes gibi uçakla,” diyorum. Ve insanların beni en güldüren sorusu şu oluyor, “Ama sen yürüyemiyorsun?” Çoğu zaman gülerek, “Çok mu belli oluyor?” derim. İnsanlar bana diyorlar ki, “Oturduğun yerden bizden daha çok koşturuyorsun Fatma!” Ben de diyorum ki, “Eee, ben ayaklarımı önden boşa yollamadım.”
140.00 ₺ -
Belagati Müyessera Meani Beyan Bedi
Elinizdeki bu eserin başlıca özellikleri şunlardır: - Belâgatin hem Arapça hem de Türkçe, klasik ve yeni birçok temel kaynağı incelenerek hazırlanmıştır. - Klasik tasnife, özellikle de Kazvînî'ye ait Telhîsu'l-Miftâh'ın tasnîfine bağlı kalınarak bölümler meânî, beyân ve bedî şeklinde üçlü tasnifle ele alınmıştır. - Konu seçiminde tarafımızca telif edilen el-Belâgatü'l-Müyessera el-Meânî - el-Beyân - el-Bedî' isimli Arapça eser esas alınmış, buradaki konulara bedî ilminde üç konu daha ilave edilmiştir. - Eserin giriş kısmında kısaca belâgat ilminin tarihçesinden, telif edilen önemli eserleri ve müelliflerinden bahsedilmiştir. - Talebeye belâgat bilgisi verilirken, mâneviyatının da geliştirilmesi hedeflenmiştir. - Âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve Arap şiirinin yanında, âlimlerin hikmetli sözlerinden de örnekler sunulmuştur. - Konunun daha iyi anlaşılması için Arapça örneklerden önce Türk edebiyatından örnekler sunulmuştur.
234.50 ₺ -
Yunus ve Hud Sureleri Tefsiri
Unutmak mayasında olan insan çabucak unutuveriyor. Neden yaratıldığını, yolculuğun nereye olduğunu... Oysa Kur'ân-ı Kerîm en güzel üslupla insana bir yol haritası sunuyor. Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri bu anlatımın güzîde bir örneğini teşkil etmekte. Onunla buluşmaya hazır mısınız?
160.60 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 1.Cilt Rahle Boy Deri
Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU’L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kur’an-ı Azîmü’ş-şan’ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerinin ıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir.
710.20 ₺ -
Hadislerle Müslümanın Edep ve Ahlakı Karton Kapak
“Edep” kelimesi, insanın diğer insanlarla olan münâsebetlerinde veya günlük hayatında güzel ahlâk ve vasıflara sahip olması anlamına gelir. Çoğulu, “Âdab”tır. Fıkıh ıstılahına göre ise Edep, “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in sünnetine uygun olarak yapılan hareketlerdir.” Daha geniş ifadesiyle Allah’ın ve Peygamber’in emir ve yasaklarına uygun biçimde hareket etmektir. İmam Buhârî “el-Edebü’l-Müfred” isimli kitabını; Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in ahlâkî yaşayış ve emirleri ile ilgili hadislerini derleyerek meydana getirmiştir. Genel olarak, bir ahlâk ve âdâp kitabı olma niteliğini taşımaktadır. “el-Edebü’l-Müfred”, günümüz İslam dünyasının her yerinde, alimlerin, ilim öğrencilerinin, vâiz ve hatiplerin ve özellikle de edep ve ahlâkla ilgili hadis okumak isteyen hemen her müslümanın adeta bir el kitabı olmuştur. Bu eser; Kişiyi; ahirete yöneltecek, İslamî edep kurallarını elde etmesini sağlayacak, insanların gönüllerini kötülük ile çirkinlikten alıkoyacak, vücut organlarının korunup manevî eğrilikleri gidermeyi sağlayacak, hayır ile iyilikleri özendirecek ve kötülük ile çirkinlikleri engelleyecek mahiyetteki hadislerden meydana gelen bir kitap olmayı hedeflemektedir.
330.00 ₺ -
Merakıl Felah Şerhu Nuril İzah
Merâkı’l-Felâh Şerhu Nûri’l-Îzâh – مراقي الفلاح شرح نور الإيضاح On yedinci yüzyılın (h. XI) büyük hanefî fukahâsından Allâme Şürünbülâlî’nin (Rahimehullâh), kendisine ait olan ve Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan “Nûru’l-Îzâh” isimli eserine yazmış olduğu “Merâkı’l-Felâh” şerhi iki yazma nüshaya mukabele edilerek yayıma hazırlanmıştır. İmam Şürünbülâlî 994 (m. 1586) yılında Mısır’da bulunan Şübrabilûle beldesinde dünyaya gemiştir. Henüz küçük yaştayken Kahire’de büyük âlimlerden ders almıştır. İlimde derinleşerek dersler vermiş, eserler telif etmiştir. 1069 (v. 1659) yılında Kahire’de vefat etmiştir. Derin ilmi, güzel ahlâkı ve sûfi-meşrepliği ile iştihar etmiş olan İmam Şürünbülâlî eserlerine rağbet edilmesiyle dikkat çeken bir âlimdir. Birçok ilimde mahir olduğu eserlerinden anlaşılan İmam Şürünbülâlî’nin eserleri kullandığı sade dili sayesinde geniş kitlelere hitap etme olanağı bulmuştur. Müellif Merâkı’l-Felâh’tan önce metne İmdâdü’l-Fettâh adında, manası kapalı olan kelimeleri açıklayan bir şerh yazmış, sonra bu şerhi kısaltarak Merâkı’l-Felâh’ı oluşturmuştur. 14 Cemâziyelevvel 1032 (16 Mart 1623) tarihinde metni, 12 Rebîülevvel 1046 (14 ağustos 1636) tarihinde İmdâdü’l-Fettâh’ı, 1054 yılının Receb ayı başlarında (Eylül 1644) da Merâkı’l-Felâh’ı tamamlamıştır. Tahric, tercüme, referans ve iktibaslardan oluşan dipnotlarla beslenen çalışmada metin ve şerh iki farklı kütlede olacak şekilde mizanpaj uygulaması yapılmıştır. Tahkikte izlenilen usûl: Girişte müellifin hayatıyla ilgili malumat verildi. Üstte bulunan Nûru’l-Îzâh metni tam bir şekilde harekelendi. Ayet-i kerîmelerin, hadîs-i şerîflerin ve istişhad edilen şiirlerin tahric ve referansları yapıldı. Manası kapalı kelimeler ve bazı ıstılahlar açıklandı.
430.00 ₺ -
Şafii Mezhebine Göre Dinimi Öğreniyorum - Cep Boy
Âlimin uykusu cahilin ibadetinden hayırlıdır. Çünkü ilimsiz amel eden kimse yaptığından çok bozar. Hadis-i şerif Büyük âlim İmam Şafiî’yi önder kabul eden herkesin bilmesi gereken temel konular…
84.00 ₺ -
-
Meczublar
Cezbe, adı üstünde, çekme, cezbetme, celbetme anlamına geliyor. Meczub da, çekilen, cezb edilen, celb edilen demek oluyor. Yüce Allah, bazı kullarını, rahmâniyyeti harmanlarında evirip çevirerek, savurup kavurarak kendisine öyle bir çeker ki... Bu çekme ve çekilme anında o kulda öyle garib şeyler zuhur eder ki, akıl sır ermez ona. Ve o garib şeyleri hiç bir terazi tartamaz, zira meczubta mükellefiyet (sorumluluk ve yükümlülük) bulunmaz. Onlar Allahın hizmete özel kullarıdır. Bazı meczublardaki esip savurma hali, onlardan iradenin alınmış olmasından kaynaklanır. Bu hizmete özel insanların işine gücüne akıl yatıramazsınız. Eğer bu tür şeyleri akılla halletmeye kalkarsanız, aklınız yanar ve sermayeden de olursunuz. Akıl işi değil bunlar, aşk işi, irfan işi, kemâl işi. Miracda Hazreti Cibril Sidre-i Müntehadan öte nasıl geçemediyse, akıl da öyledir. Onun gidebileceği belli bir sınır vardır. Ondan ötesine geçemez. Geçerse yanar. Akıl her voltajı kaldıramaz. Kitapta yer alan Meczublar listesi ve onlarla ilgili hatıralar; -Tevfik Ceyhan Dede -Konyalı Deli Abdullah Efendi-Maraşlı Hacı Emi Bursalı Terzi Mehmed Efendi -Uzunköprülü Kâmil Dede -Edremit'te Bir Meczub -Aydın -Malatyalı Hacı Ali Efendi -Kemâliyeli Seyyid-i Kübra -Havro -Yalvaçlı Deli Vasfi -Kastamonu'da Hacı Eşref -Nenesi Dede Sultan -Bağdatlı Sâdun -Kûfeli Kara Meymune-Cüheyneli Ebu Nasr-Behlûl Dânâ -Horoz Dede -Sefer Dede -Sümüklü Dede -Saçlı Mehmed Efendi -Nalıncı Memi Dede -Nalıncı Salih Dede Divâne Ahmed Dede -Yetmiş Kuruş Dede -Çöp Atlamaz Baba -Pazar Ola Mehmed Ağa -Ayarcı Mustafa Efendi -Laleli Baba -Kelbi Hasan Baba -Adam ol Mehmed Efendi -AyaşlıNuh Efendi-Divane Şüca-Doğancı Mustafa Baba-Kalıcı Delisi Seyyid Mehmed Efendi-Elfi Kadın-Kadı Delisi-Dalkavuk Osman Efendi-Taslak Efendi Kadı Süleyman Efendi-Bayraktar Dede-Yâ İmam Dede-Hızır Aşak-Ahmed Çelebi-Osman Çelebi-Meczublar Kutbu Unkapani Saçlı Mehmed Çelebi-İsmail Efendi. İyi seyirler.Yâ Selâm!...
175.00 ₺ -
Osmanlı Tarihi Kutulu Set
Devlet-i Aliyye-i Osmâniye, dünyâ târihindeki en büyük devletlerden biridir ve aynı zamanda muazzam bir medeniyetin de kurucusu ve en mühim temsilcisidir. Onu bilmek, onun târihini yazmak; neredeyse dünyayı bilmek ve dünya târihini yazmakla eşdeğerdir. Bugün, bir zamanlar Osmanlı'nın hüküm sürdüğü topraklar üzerinde, kırk beş ayrı ülke vardır ve bu ülkelerde dört yüz milyondan fazla insan yaşamaktadır. Bu yüce devleti anlayabilmek, onun yalnız siyâsî ve askerî târihini bilmekle mümkün olmaz. Hattâ, onun ictimâî, iktisâdî, hukûkî ve idârî teşkilâtını anlamak; dinî, tasavvufî, ilmî ve fikrî husûsiyetlerini öğrenmek, öncelikle şarttır. Günümüzde maalesef Osmanlı Devleti hakkında bilinenler, bilinmeyenlere nispetle çok azdır. Yayınevimiz tarafından neşre hazırlanan Osman Gâzî'den Sultan Vahidüddin Han'a OSMANLI TARİHİ isimli çalışmamız, 6 cilt olarak tamamlanmış bulunmaktadır. Eserde Osmanlı'nın siyâsî, askerî, iktisâdî ve ictimâî târihi; başta pâdişâhlar ve valide sultanlar olmak üzere hânedân mensuplarının ve bazı mühim devlet erkânının hayatları, şahsiyetleri, hizmetleri ve hayrâtı; yabancı devletlerle olan münâsebetler ve teşkilat tarihi mevzuları ele alınmaktadır. Metin, anlatılan hâdiselerle mütenâsip târihî menkıbelerle süslenmiş, kuru ve sıkıcı bir anlatımdan uzak durulmuştur. Arşiv vesîkaları, gravürler, resimler, fotoğraflar ve haritalarla eserimiz, daha da zenginleştirilmiştir.
3705.00 ₺ -
-
Nurul İzah Yeni Dizgi
Nûrü’l-Îzâh ve Necâtü’l-Ervâh, Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin tahâretle namaz ve oruç gibi temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Müellifin önsözde kaydettiği üzere eserde mezhepte tercih ehli olan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eser Nûrü’l-Îzâh, yazıldığı günden günümüze değin çok rağbet görmüştür. NÛRÜ’L-ÎZÂH VE NECÂTÜ’L-ERVÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin (ö. 1069/1659) temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Eserde zekât ve hac yer almadığından Şürünbülâlî bu konulara dair muhtasar bilgileri diğer bir eseri olan Merâkı’l-Felâh’ın sonuna eklemiştir. Müellif Rahimehüllâh, Nûrü’l-Îzâh eserini 14 Cemâziyelevvel 1032 (16 Mart 1623) tarihinde tamamlamıştır. Eserde mezhepte ehl-i tercih sayılan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eserde hükümlerin dayandığı delillere ve diğer mezheplerin görüşlerine yer verilmemiştir. Şürünbülâlî’nin Üç Güzide Eseri Nûrü’l-Îzâh: Şürünbülâlî’nin temel ibadetlerle alakalı kaleme aldığı eseridir. İmdâdü’l-Fettâh: Şürünbülâlî’nin Nûrü’l-Îzâh’taki kapalı ifadeleri açıklamak, görüşlerin delillerini ve hükümlerin illetlerini beyan etmek gayesiyle kaleme aldığı (şerh) eseridir. Merâkı’l-Felâh: Şürünbülâlî’nin şerh sadedinde kaleme aldığı İmdâdü’l-Fettâh’ı muhtasar ederek hazırladığı eseridir. MÜELLİF ŞÜRÜNBÜLÂLÎ (ö. 1069/1659) RAHİMEHÜLLÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî, 994 (1586) yılında Mısır’ın Menûfiye bölgesinde bulunan Şübrâbilûle beldesinde doğmuştur. Bu belde halk arasında Şürünbilâle-Şürünbülâle şeklinde telaffuz edildiği için nisbesi böyle anılmıştır. Künyesi ile birlikte tam olarak ismi, Ebü’l-İhlâs Hasen b. Ammâr b. Alî eş-Şürünbülâlî el-Vefâî el-Mısrî’dir. İlmi Kişiliği Şürünbülâlî Rahimehüllâh, altı yaşındayken babası tarafından Kahire’ye götürülmüş ilk eğitimini orada almıştır. Kahire’de Nûreddin İbn Gânim el-Makdisî, Muhammed b. Hüseyin el-Hamevî, Abdullah en-Nahrîrî, Muhammed b. Mansûr el-Muhibbî, Ahmed b. Muhammed b. Ahmed eş-Şelebî ve Abdurrahman el-Mesîrî gibi meşhur hocalardan ders almıştır. Ayrıca Şâzeliyye tarikatının Vefâiyye kolunun şeyhi Ebü’l-İs‘âd Yûsuf b. Ebü’l-Atâ b. Vefâ’ya da intisap etmiştir. İlim tahsil hayatından sonra Ezher’e müderris olarak tayin edilmiş gerek verdiği dersler ve eserleriyle gerekse örnek şahsiyetiyle devrinin en gözde âlimlerinden biri olmuştur. Yanı sıra devlet adamları ve halk nezdinde büyük itibar kazanmıştır. Allâme Şürünbülâlî Rahimehüllâh, ilmi tahsilinden sonra birçok değerli talebe yetiştirmiştir. Elinde yetişen öğrencilerden bazıları şunlardır: (Oğlu) Hasan eş-Şürünbülâlî, Ahmed b. Muhammed el-Acemî, Ahmed b. Muhammed el-Hamevî, İsmâil b. Abdülganî en-Nablusî, Şâhîn b. Mansûr el-Ermenâvî, Muhammed b. Sâlih et-Timurtâşî, Hasan b. Ali el-Cebertî, Abdülhay b. Abdülhak eş-Şürünbülâlî, Sâlih b. Ali es-Safedî, Ali b. Ali es-Sivâsî ed-Darîr ve Abdürrahîm b. Ebü’l-Lutf el-Hüseynî el-Makdisî gibi âlimlerdir. Vefatı Müteahhirîn Hanefî fakihleri içinde seçkin bir konuma sahip olan Şürünbülâlî Rahimehüllâh, gayet düzgün konuşan, güzel ahlâklı, mütevazi, sûfî meşrepli, mezhep taassubundan uzak ve diğer mezheplerin görüşlerine son derece saygılı rabbanî âlim bir kimseydi. Gerektiğinde Hanefî mezhebine ait görüşleri eleştirmiş, çelişkili veya yanlış nakillere dikkat çekmiş ve kendi indî görüşlerini ortaya koymuştur. Çeşitli kütüphanelerde eserlerine ait kaleme alınan yazma nüshaların binleri bulması; ayrıca son dönem Hanefî ulemâsından İbn Âbidîn’in Reddü’l-Muhtâr’ın da ve Ali Haydar Efendi’nin de Dürerü’l-Hükkâm’ın da ondan çokça nakilde bulunmaları kendisinin ve eserlerinin ne kadar itibarlı olduğunu yansıtmıştır. Şürünbülâlî Rahimehüllâh, 21 Ramazan 1069 (12 Haziran 1659) tarihinde Kahire’de vefat etmiştir. Kabri Karâfetülkübrâ’da Türbetü’l-Mücâvirîn’de dir.
220.00 ₺ -
Gazali
Yıllardır ülkemizde Gazâliye ait birçok eser tercüme edilmiş olmasına rağmen onun hayatını ve fikirlerini, görüşlerini, ilmî yüceliğini, bir değer ve abide olarak doğrudan bize anlatan hiç bir eser yoktu. Bu güne kadar Gazâliyi, bütün yönleriyle her hangi bir kimse bize anlatamamıştı. Halbuki Şiblî gibi büyük bir değer, son asrın çok cepheli âlimi, ilim âleminin hizmetine böyle bir eseri çoktan sunmuştu. Bize düşen görev ise bu eşsiz eseri kültür dünyasına kazandırmak olmalıydı. Böyle bir eserin, İslam dünyasına sayısız eserler kazandıran Şiblî gibi büyük bir âlim tarafından yazılmış olması çok çok önemlidir. Çünkü kısacık ömrüne bu kadar eser sığdıran İmam Gazâlî gibi bir fikir önderinin hayat hikayesini, eserlerini, fikirlerini, talebelerini, yaşayış tarzını vs… anlatmak ancak onun işi olurdu. O, ilim dünyasında kanatlı bir kuş gibi uçan, madde ve mana sırlarına aşina olma derecesine ulaşmış, bu sebeple de kendisine Hüccetül İslâm unvanı verilmiş bir dâhiyi anlatarak, esere çok büyük bir değer kazandırmıştır. Bu eseri okuduktan sonra Gazâlî hazretlerini iyice tanımış olacaksınız. Tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz. Eserin ilmî durumunu göz önünde tutarsanız bunun sebebi kendiliğinden meydana çıkmış olur. Çünkü Şiblî: Meşhur dehası ve üstün ilmî değeri ile Gazâlî’yi o kadar ayrıntılı incelemiş ve o kadar güzel bir üslûp ile okuyucularına nakletmiştir ki, insan bu eseri okurken çok derin ilmî mevzuları bile bir konuşma edası içinde kavramakta ve anlamaktadır.
176.80 ₺ -
İmamların Fıkhi İhtilaflarinda Hadislerin Rolü
Fıkhi konnularda ilgilenen akademik çevrelerin ihtilaf sebepşeri her müslümanın iş hayatında son derece önemlidir. Bu gibi durumlarda Kur'an-ı Kerimden sonra devreye Hadis-i Şerif'ler girer. İşte bu eserin hazırlanmasındaki ana sebeplerde netice ile ilgilidir. Konulara ihtilaf noktrasından bakılacağı için şu yöntemler takip edilir. 1- İmamların nazarında Hadislerin değeri nedir? 2- Hadislerle amel etmek ne zaman caiz olur? 3- İmamların Hadisleri anlamadaki ihtilafları nelerdir? 4- Görünüşte birbiriyle çelişen hadisler karşısında takip edilecek yöntem nedir? 5- Hadislere olan bağlılıkların farklı seviyelerde olmasından doğan ihtilaflar nelerdir? Tüm bunların açıklanması bu kitapta mevcuttur. Bu kitap; İlmi ve akademik çevrelerin başvuru kitabıdır.
102.00 ₺ -
Risale-i Kudsiyye Cep
Kutbu'l Aktâb, Gavsu'l A'zâm, İmâm-u Zaman, Hicri 15. Yüzyılın Müceddidi, Şeyhü'l İslâm İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerîfi Emekli İmâm-Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Hazretlerinin, Mustafa İsmet Garibullah'a (K.S) ait olan Tasavuf kitabı Risale-i Kudsiyye üzerine hazırlamış olduğu terceme ve tasavvufi izahlarından meydana gelmiş güzel bir eserdir.
100.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 16.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
420.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 15.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
420.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 10.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
420.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 9.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
420.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 8.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
420.00 ₺