-
Dersimiz Fatiha
Aşırı derece zeki ama bir o kadar da yaramaz İdris Takacı ve kankası Tacettin Taci, cimcime Sınıf Başkanı Safinur Tazenane, her yere altın kalpli papatya resimleri çizen lepiska saçlı Mahpeyker Çıtırak, haksızlığa hiç gelemeyen gözü kara Cemile Mürdüm ile sıra arkadaşı Nefise Gügüm, ismi sorulduğunda rüzgarda bir çiçek gibi titreyen zerafet abidesi Ayşe Melek, pek meraklı Osman Terazi ve çok acayip sıradışı bir öğretmen Halis Muhlis! Hepsi ve daha fazlası Ümmüş Pörtlek Ortaokulu 5-A sınıfında! – Gün doğumunu neşeli şarkılarla karşılamaları gibi kuşların; müminler de yıldızlar, çiçekler ve ikisi arasına cömertçe saçılmış hadsiz ve hesapsız güzellikler için, “elhamdülillahi rabbilâlemin” derler. “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun...” – Amin! – Amin için daha erken değil mi Tacettin? Daha Fatiha’nın başındayız. – Sonunda da söyleriz öğretmenim.
195.00 ₺ -
EVRİM İlmi Bir Hakikat mı
Evrim anlayışı, etkili olduğu çevrelerde kendisini “bilim”, dini ise “dogma” olarak tanıtmıştır. Böylece evrime karşı çıkmak, sanki bilime karşı durmak ve dogmaya taraftar olmak gibi algılanmıştır. Evrimcilerin “bilim” adı altında yürüttükleri propagandadan etkilenen bazı Müslümanlar ise, Allah’ı inkâr esasına dayanan evrim anlayışıyla Kur’ân-ı Kerîm’i anlamaya kalkışmışlardır. Bu bağlamda, yaratılışla ilgili nasları tevil ederek evrimin yaratılış hakikatine aykırı olmadığını savunmuş, böylece dini yıkmak için uydurulmuş bir anlayışı dinin kendisi hâline getirmişlerdir. İddiaları ve kabulleriyle evrim, ilmî boyuttan uzak olduğundan, çatışma ilimle Kur’ân-ı Kerîm arasında değil, evrimcilerin dogmalarıyla hakikat arasındadır. Yaratılış, binlerce yıldır milyarlarca defa tekerrür ettiği hâlde, yazılı hiçbir kaynakta evrimin varlığına dair kayda değer bir bilgi bulunmamaktadır. Hülâsa, evrim; ateistlerin “Allah Teâlâ yaratmadıysa, peki canlılar nasıl oluştu?” sorusuna cevap bulabilmek için uydurdukları, sonrasında da inanç hâline getirdikleri bir dogmadır. *** İki bölümden oluşan, birinci bölümde her yönüyle evrimi bizzat evrimcilerin eserlerinden hareketle tahlil eden, ikinci bölümde ise Kur’ân-ı Kerîm’deki yaratılışla alakalı âyetlerdeki mucizeleri nazara veren, “Evrim: İlmî Bir Hakikat mi, İdeolojik Aldatma mı?!” başlığını taşıyan bu kitap, akıl sahiplerini bilimsel düşünmenin ufkunda hakikati müşahede etmeye davet etmektedir. Sabırla eseri okuyanlar kitabın sonuna geldiklerinde evrim adlı inanç sisteminden kurtulmakla birlikte Allah Azze ve Celle’nin tefekkür için yarattığı aklı da sadece O’nun yolunda kullanmanın bahtiyarlığına erecektir.
102.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 7
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
149.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 6
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 5
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
156.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 4
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
130.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 3
Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 2
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 1
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
175.50 ₺ -
Sufi Psikolojisi
Hakikat, milyonlarca yıl önce yeryüzüne düşmüş ve parçalara ayrılmış kocaman bir elmas gibidir. Her bir parçayı bulan, elmasın o parçadan ibaret olduğunu zanneder. Oysa hakikat daha büyüktür, bütündedir. Bilimlerin tümünde olduğu gibi psikolojide de hakikatin sadece bir kısmına hâkimiz. Disiplinlerin birbirinden öğrenecek çok şeyinin olduğu günümüzde, “ya bilim, ya maneviyat” tarzı bir indirgemecilik yerine, “hem o, hem de o” yaklaşımı daha doğru görünmekte. Ruhun bilgeliğine ulaşmak için, bilgeliğin ruhuna nüfuz etmemiz gerek. Unutmamalı ki “Her arayan bulamaz, bulanlar sadece arayanlardır.” İbrahim b. Edhem bir gün sarayında uyurken, geceyarısı, tavandan tıkırtılar geldi. Sanki birisi damda yürüyordu.' Kim var orada?” diye bağırdı. "Bir dost,” diye cevap geldi. “Bir deve kaybettim ve onu bu damda arıyorum.” “A ahmak, damda deve mi arıyorsun?” diye bağırdı İbrahim."A düşüncesiz!" diye cevap verdi ses, “Sen Tanrı yı ipek elbiseler içinde, altın sedirde uyuklarken mi arıyorsun?
251.85 ₺ -
-
Kayıp Coğrafyanın İzinde
“Okuyacağınız metin, beklemediğim bir anda çıktığım zor, gerilimli ve hazin hatıralarla dolu bir seyahatin notları. Uzun yıllardır konuştuğumuz, dert ettiğimiz, andığımız ve anlamaya çalıştığımız Doğu Türkistan’da bizzat yaşadıklarım, şahit olduklarım ve gördüklerimin bana düşündürdükleri, müstakil bir kitap olarak şimdi elinizin altında. Böyle bir kitabı kaleme almaktaki öncelikli hedefim, Müslüman Uygurların karşı karşıya bulunduğu dramı ve gerçekliği, mümkün olduğunca anlaşılır biçimde aktarmak. Doğu Türkistan meselesi, hem sahadan doğru haber almanın zorlukları hem de Çin’in uyguladığı çok boyutlu dezenformasyon sebebiyle, ülkemizde ne yazık ki hak ettiği ilgiyi göremiyor. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” misali, kendi yakın çevremizdeki krizlerin gerisinde ve gölgesinde kalan bir dava Doğu Türkistan. İkinci hedefim, geleceğe ve bizden sonraki nesillere, bugünlere dair bir kanıt ve kayıt bırakmak. İçinden geçtiğimiz dönemde Doğu Türkistan ne durumda? Dünden bugüne neler yaşandı? Yarın neler olabilir? Dönüşümlerin istikameti nereye doğru? Şimdi devam eden süreçlerin somut neticelerini kendi gözleriyle görecek olan istikbalin Müslümanları, 2025 yılında bölgeyi adımlamış birinin satır aralarından epey ipucu yakalayacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü bir hedefim de, Doğu Türkistan havzasının coğrafi, tarihi ve kültürel bakımdan daha iyi anlaşılmasına mütevazı bir katkıda bulunmak. Seyahatname’yi okurken, bölgenin, Türkiye’den bakınca belki hiç göremediğimiz ve fark edemediğimiz bir derinliğinin bulunduğuna şahitlik edeceksiniz. Hatta belki bazı isimler ve mekânlar, sizi daha kapsamlı okumalara sevk eden birer işaret fişeğine dönüşecek.”
254.77 ₺ -
Batı Taklidi ve Müslüman Kimliği
Kılık kıyafetten inanca, düşünce biçiminden örf ve âdetlere kadar birçok sahada hak ile bâtılın birbirine benzemesi, doğrudan hak ile bâtılın birbirine karışması tehlikesini doğurur. Bu iki yolun birbirinden keskin çizgilerle ayrılması ne kadar tabiî ve zarurî ise, bu yollara tâbi olanların da birbirinden ayırt edilebilir olması o kadar elzemdir. Bu eser, gayr-i müslimlere benzemenin tehlikesini anlatmakta ve Müslümanları kimliklerine sahip çıkmaya davet etmektedir. Gayrimüslimlerin tarih boyunca bilinçli olarak yürüttükleri kültürel saldırılara da dikkat çekmesinin yanı sıra bu hususta ayet ve hadisleri merkeze alarak, meselenin dinî boyutunu derinlemesine ele almakta ve kafirlere benzemenin haramlığını ve tehlikesini beyan etmektedir.
140.00 ₺ -
İslamda Evlilik Ve Aile Fıkhı
İslam’da evlilik ve aile fıkhı, Allah’ın belirlediği sınırlar içinde aile hayatını düzenler. Evliliğimizde ve aile yaşamımızda karşılaştığımız güncel durumlar karşısında, Kur'an-ı Kerim, hadis-i şerifler ve sünneti seniyye ışığında fıkhi bilgilerin sunulduğu kıymetli bir eser daha değerli okuyucularımızın hizmetine sunuluyor.
227.90 ₺ -
Benim Aptal Niyetlerim
Benim Aptal Niyetlerim, Archy adında bir kaya sansarının otobiyografik romanı adeta. Yoksulluk içinde doğan ve bir kaza sonucu sakat kalan Archy, annesi tarafından köle olarak tefeci tilki Solomon’a satılır. Archy’nin hayatı, Solomon’un yönlendirmesiyle zamanı, okuma yazmayı, ölümün gerçeğini öğrenmesi ve Tanrı’yla hesaplaşması sayesinde değişse de içgüdülerinin yönlendirdiği bir varoluşun özlemini çeker. Archy “gerçek bir hayvan” olmayı arzulamaktadır. Öğrendiklerini unutmasının bir yolu yoksa yazmak çare olacak mıdır?.. İtalyan yazar Bernardo Zannoni’nin romanı, hayvanların konuştuğu ve yuvalarını gözettikleri, ancak hayatta kalma mücadelesinden asla kurtulamadıkları vahşi dünyanın hikâyesi. Albert Camus’nün Yabancısı ve Collodi’nin Pinokyosuyla benzer temaların ürünü bir okuma deneyimi... “Masalsı havasına rağmen, [Benim Aptal Niyetlerim] hiç de öyle sevimli bir hikâye değil... Archy’nin dünyasında yaşam sürekli bir hayatta kalma mücadelesi; Zannoni’nin hikâyesi, düşünme ve içgüdünün hayvanlar için başka anlamlar taşıdığını gösterirken, okuru onların dünyasının gerçekte ne kadar farklı olduğunu düşünmeye teşvik ediyor.” —The New Yorker “Benim Aptal Niyetlerim, sıradan masallardan tamamıyla ayrılıyor; bu antropomorfik anlatıda fantastik bir eğilim olsa da eğlencelik hareketlere veya ahlaki derslere yer yok... Zannoni, Archy’nin çelişkili doğasını özgür irade, Tanrı ve ölüm gibi felsefi açıdan zengin bir dizi temayı keşfetmek için kullanıyor.” —The Rumpus “Zannoni antropomorfik bir pikaresk roman yazmış, ama bu tanım romanın hakkını vermiyor. Bu sevimli olduğu kadar acımasız, farklılıklar, zayıflık ve değişim üzerine bir hikâye...” —Avvenire
219.00 ₺ -
Gafletten Uyanış
Kesin olarak anladım ki tasavvuf ehli, Allah yolunda yürüyen gerçek kimselerdir. Onların hayat tarzı en güzel hayat, yolları en doğru yol ve ahlakları en temiz ahlaktır. İslâm düşünce tarihinin en mühim simalarından olan Gazzâlî, yalnızca eserleriyle değil, aynı zamanda yaşadığı fikrî buhran ve bunlardan doğan arayışlarıyla da adından sıklıkla bahsedilen büyük bir âlimdir. Onun kaleme aldığı el-Münkız mine’d-dalâl, hem bir otobiyografi hem de bir entelektüel muhasebe metni olması bakımından İslâm düşünce tarihinin en özgün örneklerinden biri olmuştur. Hakikat yolunda ilerleyen herkesin yaşadığı aşamaları gözler önüne seren bu metinde Gazzâlî, hayatının dönüm noktalarını, ilim ve hakikat arayışıyla dolu yolculuğunu, yaşadığı şüpheleri ve bunlardan kurtuluş yolunu içtenlikle dile getirir. Kelâm, felsefe, bâtınîlik ve nihayet tasavvufa dair tecrübelerini aktararak zihnî ve kalbî serüveninin hangi merhalelerden geçtiğini ortaya koyar. Vardığı netice, aklî ilimlerin tek başına hakikati kuşatamayacağı; asıl huzur ve yakîn kapısının tasavvufî bilgi ve tecrübeyle aralanabileceğidir. Çektiği tüm fikrî sancılarının eşliğinde Gazzalî’nin otobiyografisini okuyacağımız Gafletten Uyanış, Dr. Salih Kadri Oğul’un samimi gayreti ve yoğun çalışmaları sayesinde okurla buluşuyor.
69.35 ₺ -
Sufilere Armağan
Bismillahirrahmanirrahim kerem sofrasının çağrısıdır. Kerem ve cömertliğinin feyzi, bize söz sofrasını açtı ve kadim bir kıssadaki perdeyi kaldırdı. Bu sayede söz ustasının elindeki kalem de “Allah’ın adıyla/ Bismillah” diyerek söze başladı. Ey okuyucu! Bu yemek yeni pişirilip sofraya kondu, tadına iyi bak, lezzetinden mahrum kalma. Tadına bakamazsan da göz kamaştırıcılığıı ve hoş kokusu can gıdası olarak sana yeter. Bu eser, büyük âlim ve edebiyatçı Molla Abdurrahman Câmî'nin yedi kitaptan oluşan Heft Evreng isimli meşhur mesnevisinin ilk kitabıdır. Yedi büyük mesneviden oluşan bu eserin ilk bölümü olan Tuhfetü’l-Ahrar’ı Molla Câmî âdeta “özgür ruhlara armağan” etmiştir. Fars edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan Molla Câmî, Sufilere Armağan kitabında besmelenin faziletinden başlayarak nefsini terbiye etmek isteyenlere müstakim üzere gidilebilecek bir yol sunar. Tasavvuf edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bu çalışma, günümüz okurunun anlayacağı sade ve akıcı bir dille yayına hazırlanmıştır.
120.45 ₺ -
Bilim Ne Değildir
Bilim, her soruya cevap verebilir mi? Doğa bilimleri dışındaki bilgi türleri değersiz midir? Din ile bilim arasında kaçınılmaz bir çatışma mı vardır? Bilim tarihi, dinin bilime engel olduğunu mu göstermektedir? Din, toplumun düşmanı mıdır? Müslüman toplumların geri kalmış olmalarının sebebi İslam mıdır? Sekülerleşme çağında din, birey ve toplum için ne ifade etmektedir? Dinlerin sonu gelmiş midir? Türkiye’nin önemli sosyal bilimcilerinden Alper Bilgili, bu kitabında, eleştirel ve usta kalemiyle Yeni Ateizmin bu ve benzeri birçok iddiasını sorguluyor, tarihsel ve bilimsel kanıtlarla din ve bilim ilişkisine dair gerçekçi bir resim çiziyor. Güçlü argümanlarla desteklenen bu kapsamlı çalışma, bilim-din ilişkisi ekseninde yapılan tartışmaların ideolojilerin esiri olmaktan kurtarılmasına önemli bir katkı sunacaktır. “Alper Bilgili’nin Bilim Ne Değildir? adlı eseri, bilimin doğası, amaçları ve meşru sınırları üzerine yapılan popüler ve akademik tartışmalara Türkiye’den ciddi ve önemli bir katkı niteliğinde. Teorik fizikçi bir okur olarak, metindeki yaklaşım bana bir kuramsal fizikçinin, teoremleri analiz etmedeki titizliğini hatırlattı: ön kabulleri görünür kılmak, bu aksiyomların çelişki üretip üretmediğini sınamak, aksiyomlara dayanan çıkarsamaların doğal sonuçlarını güncel verilerle test etmek. Bilgili, aksiyom-sonuç zincirini adım adım kuran üslubu ve berrak yöntemiyle argümanları sağlam bir çerçevede sunuyor ve din-bilim tartışmasını ‘çatışma’ klişesinin ötesine taşıyor.” Prof. Dr. Emre Onur Kahya İTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi
273.75 ₺ -
Uçan Anne Terliği
NEREDE BİRLİK ORADA DİRLİK. Tıknaz, Vecihi, İmdat, köpek kovalama ustası bir kedi Kurnaz, yirmi katlı düğün pastası ve uzaklardan uçarak gelen Anne Terliği Ödülü… “Bizim evden başka evde ses yok!” cümlesine tam on ikiden isabet eden bir hikâye. Kaybetmek ve bulmak arasında düğümlenmiş anıları şefkat ile ayırma zamanı! Anıl Basılı’nın karalamaları ve Eda Ertekin Toksöz’ün renkleriyle hayat bulan Uçan Anne Terliği, birbirlerine neşeyle bakanlara ve aramızda dolaşan şans kelebeklerine göz kırpıyor.
115.50 ₺ -
Duygu Orkestrası
“Her duygunun bir sesi vardır… Peki ya sen, kendi orkestranın şefi olmaya hazır mısın?” Deniz’in kafasının içinde kocaman bir orkestra çalıyor: kaygısı bir akordeon, neşesi bir flüt, korkusu dev bir davul, gururu ise coşkulu bir trompet! Ama bazen hepsi aynı anda konuşuyor, ortalık karmakarışık oluyor. Ta ki gizemli bir müzik kutusu ve sevimli Baton ortaya çıkana kadar… Duygu Orkestrası, çocukları kendi iç dünyalarına eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Renkli karakterler, sihirli bir atmosfer ve sürükleyici bir hikâyeyle duygularımızı tanımayı, onları yönetmeyi ve içimizdeki melodiyi bulmayı öğretiyor. Çünkü her çocuk, kendi şarkısının şefi olabilir!
77.00 ₺ -
Haritacılar
Yıldızlara bak... Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
277.50 ₺ -
Haritacılar Ciltli
"Cordelia haritayı açtı. Haritadaki çizgiler gökyüzündeki yıldızların ışıklarıyla gümüş iplikler gibi parlıyorlardı. Haritayı ters çevirdi ve arkasına karalanmış bir satır yazıyı kaşlarını çatarak okudu: Yıldızlara bak." Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
351.50 ₺ -
Bir Robotun Kafası Karışırsa
Bir robotla arkadaş olabilir misin? Efe’nin yeni arkadaşı Bulut, sıradan bir arkadaş değil. O bir yapay zekâ! Çok zeki ve çok hızlı öğreniyor. Ama dikkat! Bazen kafası fena hâlde karışıyor… İşte o zaman kahkahalar başlıyor ve macera tam gaz devam ediyor. Sen de onların peşine takılıp şifreler çözmeye, posterler hazırlamaya ve bol bol gülmeye var mısın? Bu hikâye sana teknolojiyle arkadaş olurken onu akıllıca kullanmanın ipuçlarını verecek.
77.00 ₺ -
Ya Şarjım Biterse
Burak’ın hayatı telefonuna gelen bildirimlerle dönüp duruyordu. Oyunlar, videolar, dijital karakterler… Derken babasının gizemli planı devreye girdi ve Burak kendini ekranın ötesinde, rengârenk gezegenlerle dolu tuhaf bir oyunun içinde buldu.Yanında garip kasklı Fufu ve cebinde mucizevi bir “sarımsak” ile Burak, dijital galaksinin en zorlu seviyelerinde sınavdan geçiyor. Peki gerçek oyunu keşfettiğinde, şarjı bitmeden kendi yolunu bulabilecek mi?
87.50 ₺ -
Hayız İlmihali Zührul Müteehhilin Tercümesi
Eser, kadınların bu konularda yaşadıkları tereddütleri gidermeyi, hataları düzeltmeyi, gündelik hayatta karşılaştıkları meseleler hakkında malumat edinmeyi, güncel ve yeni konuları vuzuha kavuşturmayı, kadınların ibadetlerini doğru bir şekilde yerine getirebilmelerini hedeflemektedir. Hanefi mezhebinde muzille (adet döngüsünü unutup devamlı kanama gören kadın) ile ilgili hükümlerin uygulanması oldukça zor olduğundan, eserin sonuna Maliki mezhebine göre hayız ve nifas hükümleri ilave edilmiş ve muzille kadınların bu konuda Maliki mezhebindeki müstahâze kadın hükümlerine göre amel etmeleri tavsiye edilmiştir. Ayrıca hayızla ilgili sıkça sorulan güncel meseleler müstakil bir başlık altında soru-cevap şeklinde ele alınmıştır. Zühru'l-müteehhilîn kitabı merkeze konularak yapılan bu çalışmada Zühru'l-müteehhilîn'in Arapça metni ile kelime ve toplu manası özenle eklenmiştir. Hanefi mezhebinin güvenilir kaynakları ve Zühru'l-müteehhilîn'in şerhleri esas alınarak kaleme alınan bu eser, hem ilim talebeleri, hem de her seviyeden okuyucu için başucu niteliğindedir.
420.00 ₺