-
Benim Aptal Niyetlerim
Benim Aptal Niyetlerim, Archy adında bir kaya sansarının otobiyografik romanı adeta. Yoksulluk içinde doğan ve bir kaza sonucu sakat kalan Archy, annesi tarafından köle olarak tefeci tilki Solomon’a satılır. Archy’nin hayatı, Solomon’un yönlendirmesiyle zamanı, okuma yazmayı, ölümün gerçeğini öğrenmesi ve Tanrı’yla hesaplaşması sayesinde değişse de içgüdülerinin yönlendirdiği bir varoluşun özlemini çeker. Archy “gerçek bir hayvan” olmayı arzulamaktadır. Öğrendiklerini unutmasının bir yolu yoksa yazmak çare olacak mıdır?.. İtalyan yazar Bernardo Zannoni’nin romanı, hayvanların konuştuğu ve yuvalarını gözettikleri, ancak hayatta kalma mücadelesinden asla kurtulamadıkları vahşi dünyanın hikâyesi. Albert Camus’nün Yabancısı ve Collodi’nin Pinokyosuyla benzer temaların ürünü bir okuma deneyimi... “Masalsı havasına rağmen, [Benim Aptal Niyetlerim] hiç de öyle sevimli bir hikâye değil... Archy’nin dünyasında yaşam sürekli bir hayatta kalma mücadelesi; Zannoni’nin hikâyesi, düşünme ve içgüdünün hayvanlar için başka anlamlar taşıdığını gösterirken, okuru onların dünyasının gerçekte ne kadar farklı olduğunu düşünmeye teşvik ediyor.” —The New Yorker “Benim Aptal Niyetlerim, sıradan masallardan tamamıyla ayrılıyor; bu antropomorfik anlatıda fantastik bir eğilim olsa da eğlencelik hareketlere veya ahlaki derslere yer yok... Zannoni, Archy’nin çelişkili doğasını özgür irade, Tanrı ve ölüm gibi felsefi açıdan zengin bir dizi temayı keşfetmek için kullanıyor.” —The Rumpus “Zannoni antropomorfik bir pikaresk roman yazmış, ama bu tanım romanın hakkını vermiyor. Bu sevimli olduğu kadar acımasız, farklılıklar, zayıflık ve değişim üzerine bir hikâye...” —Avvenire
219.00 ₺ -
Gafletten Uyanış
Kesin olarak anladım ki tasavvuf ehli, Allah yolunda yürüyen gerçek kimselerdir. Onların hayat tarzı en güzel hayat, yolları en doğru yol ve ahlakları en temiz ahlaktır. İslâm düşünce tarihinin en mühim simalarından olan Gazzâlî, yalnızca eserleriyle değil, aynı zamanda yaşadığı fikrî buhran ve bunlardan doğan arayışlarıyla da adından sıklıkla bahsedilen büyük bir âlimdir. Onun kaleme aldığı el-Münkız mine’d-dalâl, hem bir otobiyografi hem de bir entelektüel muhasebe metni olması bakımından İslâm düşünce tarihinin en özgün örneklerinden biri olmuştur. Hakikat yolunda ilerleyen herkesin yaşadığı aşamaları gözler önüne seren bu metinde Gazzâlî, hayatının dönüm noktalarını, ilim ve hakikat arayışıyla dolu yolculuğunu, yaşadığı şüpheleri ve bunlardan kurtuluş yolunu içtenlikle dile getirir. Kelâm, felsefe, bâtınîlik ve nihayet tasavvufa dair tecrübelerini aktararak zihnî ve kalbî serüveninin hangi merhalelerden geçtiğini ortaya koyar. Vardığı netice, aklî ilimlerin tek başına hakikati kuşatamayacağı; asıl huzur ve yakîn kapısının tasavvufî bilgi ve tecrübeyle aralanabileceğidir. Çektiği tüm fikrî sancılarının eşliğinde Gazzalî’nin otobiyografisini okuyacağımız Gafletten Uyanış, Dr. Salih Kadri Oğul’un samimi gayreti ve yoğun çalışmaları sayesinde okurla buluşuyor.
66.50 ₺ -
Sufilere Armağan
Bismillahirrahmanirrahim kerem sofrasının çağrısıdır. Kerem ve cömertliğinin feyzi, bize söz sofrasını açtı ve kadim bir kıssadaki perdeyi kaldırdı. Bu sayede söz ustasının elindeki kalem de “Allah’ın adıyla/ Bismillah” diyerek söze başladı. Ey okuyucu! Bu yemek yeni pişirilip sofraya kondu, tadına iyi bak, lezzetinden mahrum kalma. Tadına bakamazsan da göz kamaştırıcılığıı ve hoş kokusu can gıdası olarak sana yeter. Bu eser, büyük âlim ve edebiyatçı Molla Abdurrahman Câmî'nin yedi kitaptan oluşan Heft Evreng isimli meşhur mesnevisinin ilk kitabıdır. Yedi büyük mesneviden oluşan bu eserin ilk bölümü olan Tuhfetü’l-Ahrar’ı Molla Câmî âdeta “özgür ruhlara armağan” etmiştir. Fars edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan Molla Câmî, Sufilere Armağan kitabında besmelenin faziletinden başlayarak nefsini terbiye etmek isteyenlere müstakim üzere gidilebilecek bir yol sunar. Tasavvuf edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bu çalışma, günümüz okurunun anlayacağı sade ve akıcı bir dille yayına hazırlanmıştır.
115.50 ₺ -
Bilim Ne Değildir
Bilim, her soruya cevap verebilir mi? Doğa bilimleri dışındaki bilgi türleri değersiz midir? Din ile bilim arasında kaçınılmaz bir çatışma mı vardır? Bilim tarihi, dinin bilime engel olduğunu mu göstermektedir? Din, toplumun düşmanı mıdır? Müslüman toplumların geri kalmış olmalarının sebebi İslam mıdır? Sekülerleşme çağında din, birey ve toplum için ne ifade etmektedir? Dinlerin sonu gelmiş midir? Türkiye’nin önemli sosyal bilimcilerinden Alper Bilgili, bu kitabında, eleştirel ve usta kalemiyle Yeni Ateizmin bu ve benzeri birçok iddiasını sorguluyor, tarihsel ve bilimsel kanıtlarla din ve bilim ilişkisine dair gerçekçi bir resim çiziyor. Güçlü argümanlarla desteklenen bu kapsamlı çalışma, bilim-din ilişkisi ekseninde yapılan tartışmaların ideolojilerin esiri olmaktan kurtarılmasına önemli bir katkı sunacaktır. “Alper Bilgili’nin Bilim Ne Değildir? adlı eseri, bilimin doğası, amaçları ve meşru sınırları üzerine yapılan popüler ve akademik tartışmalara Türkiye’den ciddi ve önemli bir katkı niteliğinde. Teorik fizikçi bir okur olarak, metindeki yaklaşım bana bir kuramsal fizikçinin, teoremleri analiz etmedeki titizliğini hatırlattı: ön kabulleri görünür kılmak, bu aksiyomların çelişki üretip üretmediğini sınamak, aksiyomlara dayanan çıkarsamaların doğal sonuçlarını güncel verilerle test etmek. Bilgili, aksiyom-sonuç zincirini adım adım kuran üslubu ve berrak yöntemiyle argümanları sağlam bir çerçevede sunuyor ve din-bilim tartışmasını ‘çatışma’ klişesinin ötesine taşıyor.” Prof. Dr. Emre Onur Kahya İTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi
273.75 ₺ -
Uçan Anne Terliği
NEREDE BİRLİK ORADA DİRLİK. Tıknaz, Vecihi, İmdat, köpek kovalama ustası bir kedi Kurnaz, yirmi katlı düğün pastası ve uzaklardan uçarak gelen Anne Terliği Ödülü… “Bizim evden başka evde ses yok!” cümlesine tam on ikiden isabet eden bir hikâye. Kaybetmek ve bulmak arasında düğümlenmiş anıları şefkat ile ayırma zamanı! Anıl Basılı’nın karalamaları ve Eda Ertekin Toksöz’ün renkleriyle hayat bulan Uçan Anne Terliği, birbirlerine neşeyle bakanlara ve aramızda dolaşan şans kelebeklerine göz kırpıyor.
115.50 ₺ -
Duygu Orkestrası
“Her duygunun bir sesi vardır… Peki ya sen, kendi orkestranın şefi olmaya hazır mısın?” Deniz’in kafasının içinde kocaman bir orkestra çalıyor: kaygısı bir akordeon, neşesi bir flüt, korkusu dev bir davul, gururu ise coşkulu bir trompet! Ama bazen hepsi aynı anda konuşuyor, ortalık karmakarışık oluyor. Ta ki gizemli bir müzik kutusu ve sevimli Baton ortaya çıkana kadar… Duygu Orkestrası, çocukları kendi iç dünyalarına eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Renkli karakterler, sihirli bir atmosfer ve sürükleyici bir hikâyeyle duygularımızı tanımayı, onları yönetmeyi ve içimizdeki melodiyi bulmayı öğretiyor. Çünkü her çocuk, kendi şarkısının şefi olabilir!
77.00 ₺ -
Haritacılar
Yıldızlara bak... Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
277.50 ₺ -
Haritacılar Ciltli
"Cordelia haritayı açtı. Haritadaki çizgiler gökyüzündeki yıldızların ışıklarıyla gümüş iplikler gibi parlıyorlardı. Haritayı ters çevirdi ve arkasına karalanmış bir satır yazıyı kaşlarını çatarak okudu: Yıldızlara bak." Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
351.50 ₺ -
Bir Robotun Kafası Karışırsa
Bir robotla arkadaş olabilir misin? Efe’nin yeni arkadaşı Bulut, sıradan bir arkadaş değil. O bir yapay zekâ! Çok zeki ve çok hızlı öğreniyor. Ama dikkat! Bazen kafası fena hâlde karışıyor… İşte o zaman kahkahalar başlıyor ve macera tam gaz devam ediyor. Sen de onların peşine takılıp şifreler çözmeye, posterler hazırlamaya ve bol bol gülmeye var mısın? Bu hikâye sana teknolojiyle arkadaş olurken onu akıllıca kullanmanın ipuçlarını verecek.
77.00 ₺ -
Ya Şarjım Biterse
Burak’ın hayatı telefonuna gelen bildirimlerle dönüp duruyordu. Oyunlar, videolar, dijital karakterler… Derken babasının gizemli planı devreye girdi ve Burak kendini ekranın ötesinde, rengârenk gezegenlerle dolu tuhaf bir oyunun içinde buldu.Yanında garip kasklı Fufu ve cebinde mucizevi bir “sarımsak” ile Burak, dijital galaksinin en zorlu seviyelerinde sınavdan geçiyor. Peki gerçek oyunu keşfettiğinde, şarjı bitmeden kendi yolunu bulabilecek mi?
87.50 ₺ -
-
-
Ruhul Beyan Tercümesi 7.Cilt
Zamanın büyük velisi ve alimi Şeyh İsmail Hakkı Bursevi El Aydosi El Üsküdari El Celveti Hazretleri ‘Ruhul Beyan fi Tefsiril Kuran’ adlı Arapça eserinde önce şeri esasları ve hükümleri, ardından tasavvufi yorumları zikretmiş, bu arada tergib ve terhibe dair hususlarıda eklemiştir. Önceki tefsirlerde bulunmayan bazı ilaveler yapmış, kendi görüşlerini ‘fakir der ki…’ sözüyle blirtmiş, uygun yerlere Farsça beyitler eklemiştir. Ona göre ‘Ruhul Beyan’ ibare, işaret ve rabbani ilhamın faydalarını bir araya getiren, her türlü ilim ve marifeti ihtiva eden sade bir tefsirdir. Eserde ayetlerde bir veya birkaç kelime halinde ele alınarak sarf, nahiv, iştikak ve mana önünden tahlil edilmiştir. Ruhul Beyanda ibretli kıssa ve hikayelere geniş yer verilmiştir. Bu özelliği sebebi ile eser, vaizler için önemli bir kaynak olmuştur. Nitekim büyük allame Muhhammed Zahid El Kevseri, vaizlerin kalplere rikkat veren hikayeler ihtiva etmesi sebebiyle Ruhul Beyana çok önem verdiklerini söylemiştir. Bunlarla beraber Kuranı Kerimin soru edatlı kelime manaları da yayınevimiz tarafından ilave edilerek gerekli görülen bir takım yerlere kısa izahlar getirilmiş ve siz değerli okurlarımızın hizmetine sunulmuştur.
275.60 ₺ -
Dakika Bekçileri
Merhaba, Benim adım Stevie Clipper. Babam ve ben birer "fıdıl"ız ve bizim işimiz insanlara yardımcı olmak. Bunu yapmak içinse sadece bir dakikamız var. İnsanlar bizi göremez. Kendimizi insanlara göstermeye de çalışamayız. Kulağa mantıksız gelse de kural böyle. Ama ben... Benim kurallarla aram hiç iyi değil. Özellikle de sevdiğim insanın başı büyük dertteyse... "İnsanın içini ısıtan, güldüren ve bir o kadar da maceraya sürükleyen bir kitap." -A. F. Harrold, Çok Satan Yazar
222.00 ₺ -
Gözler Gazze de Yok Edilmeye Tanıklık
7 Ekim'den sonra Gazze'de gerçekten neler olduğunu tam idrak edebilmiş değiliz. İşte bu kitap, bu süreçte Gazze'nin nasıl bir ablukaya alındığını ve dünyanın gözü önünde nasıl bir etnik temizlik sahasına çevrildiğini ortaya koyuyor. Gazze'de başlayan kıyım, hayatını kaybedenlerin sayısıyla değil, insanlık hafızasına kazınan derin yaralarla ölçülebilir. Gözler Gazze'de, bombaların gölgesinde yaşamaya mahkum edilen bir halkın; her gün biraz daha kararan dünyanın gözleri önünde yok edilişine tanıklık ediyor. Khaled A. Beydoun, soykırımın dijital çağda nasıl belgelendiğini, medyanın nasıl büyük bir ikiyüzlülük sergilediğini, Müslümanların katledilmesindeki pervasızlığın nasıl bir bilinçaltıyla şekillendiğini ve Filistin halkının yok edilişine karşı dünyanın hangi sınavlarla yüzleştiğini anlatıyor. Bu kitap, bir çağrı! Emperyal tarihe karşı sessiz kalmamaya, tanık olduğumuz dehşeti inkâr etmemeye, hafızamızı diri tutmaya bir çağrı...
182.50 ₺ -
Aileni Suçlamayı Bırak Olgunlaşmaya Bak
Bir dönem “ailenizi bağışlayın”, “ailenizi sevin” öğütlerini duyduk. Ne yaşadığımıza ne hissettiğimize odaklanmadan kendimizi bunu yapmak zorunda hissettik. Bir dönem iyi ailenin olmadığını, ailemizi affetmeyebileceğimizi, ailemizin yanlış yaptığını duyduk. Acı çektik, uzaklaşmak istedik. Şimdi bu kitapta ise ailenizle olan ilişkilerinizde çocukluğunuza takılı kalmaktansa yetişkin olma sorumluluğunu kazanmamız gerektiğini ruhunuzun derinliklerinde duyumsayacaksınız. Hazırsanız eğer, çocukluktan yetişkinliğe uzanan yolculuğumuz başlıyor… Klinik Psikolog İrem Oturaklıoğlu Kaya, geçmişe takılı kalmak ve birilerini suçlamak yerine hayatımızın sorumluluğunu üzerimize alıp yeni bir rota çizecek gücü bulmamıza yardımcı oluyor. Geçmişle ve kendimizle kavga etmeden, anne babamızı suçlamadan olgunlaşmaya giden yola doğru bir başlangıç…
219.00 ₺ -
Takılı Kalan Zihin
Kendimizi hep aynı yoldan ilerlemek zorunda hissediyor ve sürekli bir şeyleri erteliyorsak, düşünceler bizi hayatı yaşamaktan alıkoyuyorsa, kötü hissetmekten bucak bucak kaçarken bizi iyi yönde besleyecek tüm tecrübeleri de elimizin tersiyle itiyorsak zihnimizde ne olup bittiğine bir bakmamız gerekiyor. Zira hayat zihnimizin içinde değil, dışında... Klinik Psikolog Esra Oras, Takılı Kalan Zihin’de sürekli aynı düşünceler etrafında dönüp durmak olarak ifade edebileceğimiz ruminasyon kavramı üzerinden bazı düşüncelere takılıp kalmamıza bir pencere açıyor. Bizi farkında olmadan sınırlı bir alana, psikolojik katılığa sürükleyen bu alışkanlığa Kabul ve Kararlılık Terapisi çerçevesinde nasıl yaklaşabileceğimizi anlatıyor. Psikolojik katılıktan esnekliğe geçişin yollarını keşfetmek ve uygulamak için bu kitaba bir göz atın. “Psikolojik esneklik, uzun vadeli kazanımlar için kısa vadeli kazanımlardan vazgeçebilme yetisidir.”
146.00 ₺ -
Acil Yardım Treni
İsmet ve ailesi, yeni hayatlarına başlamak üzere Yardımzede Kasabası’na taşınır. Ancak bu kasabada işler biraz farklıdır: Kimse kimseye yarım etmez! Tek çare meydandaki Acil Yardım Treni'ndedir. Ancak trende en insani yardım bile ücret karşılığında verilmektedir. İsmet, Acil Yardım Treni’nin gizemini çözmeye çalışırken hem kahkahalarla gülecek hem de “Yardımlaşmak” üzerine derin sorularla yüzleşeceksiniz. Eğlenceli dili sıra dışı olay örgüsü ve sıcak aile sahneleriyle bu kitap, çocuklara hem macera hem de değer dolu bir okuma deneyimi sunuyor.
115.50 ₺ -
Dedem Tekrar Çocuk Oldu
Bir gece sosyal medyada dolaşırken beyninize bir virüs bulaştığını hayal edin… Uyuduğunuz anda aktifleşen bu virüs, uyku süreniz kadar yılınızı çalıyor! Beş dakika mı uyudunuz? Geçmiş olsun, beş yaş küçüldünüz. Ülke genelinde olağanüstü hâl ilan ediliyor. Papatya çayı içmek, ninni söylemek, koyun saymak ve esnemek ikinci bir emre kadar yasak! Milyonlarca insan gözünü açık tutmaya çalışırken gizemli saldırgan virüsten kurtuluşun anahtarını bir şifreye gizliyor. Kahramanımız Aytek bu şifrenin peşinde maceralar yaşarken okura şu mesaj iletiliyor: “Teknoloji bağımlılığı konusunda uyanık ol!”
115.50 ₺ -
Münacatname
Ey yolunu şaşırmışların yol göstereni! Ey biçarelere çare, avarelere derman kılan! Ey dağılmışları birleştiren, düşmüşleri kaldıran! Tut elimizden… Münâcâtnâmeler edebiyatın en nadide örneklerindendir. Allah’a yakarış ve tazarrunun en coşkun nidaları yankı bulur bu metinlerde; çağlar, coşar… Farsça aslından ilk kez Türkçeye tercüme edilen Fars edebiyatının usta kalemlerinden mutasavvıf şair Hâce Abdullah Herevî’ye ait Münâcâtnâme eseri âdeta dua ve yakarışın üslubunu öğretmekte. Aşkın dolup taştığı, cür’aların soluksuz içildiği bu manzumeler, Türk edebiyatında da çok sevilmiş ve neredeyse her şair tarafından bir beyitle bile olsa işlenmeye gayret edilmiştir. Döküleni toplayan, kırılanı onaran bir merhametin eteğindeki insan, yeniden doğrulmayı öğrenir bu metinlerde. Kendi noksanını bilip kusursuz olan yüce yaratıcıya olan bağlılığın, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “şah damarından yakın” olduğunu hatırlatan bu coşkun metinler insana kendi aczini göstermenin yanı sıra her solukta yeni bir ümit tazelemektedir. Ut ve miskim yoksa da asma dalı getirdim Kara yüzümü ve ak saçımı getirdim Ümitsizliğin küfür olduğunu buyurdun Emrine uydum umut dolu bir gönül getirdim.
91.00 ₺ -
İlahi Huzurda
Sufi bakış açısında İlahi Huzurda olma düşüncesi günümüzde sıkça karşımıza çıkan “bilinçli farkındalığın” (mindfulness) kalbi bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Yalnızca bilinçli olarak huzurda, bu anda ve buradaysak, öğretiler kendini açabilir ve bizler İlahi Olan ile bir bağ kurabiliriz. Dünya çapında meşhur sufi üstatlarından biri olan ve 40 yılı aşkın süredir Hz. Mevlana yolunda hizmet veren Kabir Helminski elinizde tuttuğunuz kitabında tasavvufun temel prensiplerini ve bu fikirlerin nasıl bir mevcudiyet deneyimine ön ayak olabileceğini açıklıyor. Bu ilham verici eserde okuyucular kendi hayatlarında huzurda olma hallerini ve bilinçli farkındalıklarını nasıl geliştirebileceklerini öğrenirken; dış dünyadan gelen uyaranları ve bu uyaranlara verilen içsel tepkileri, sadakat ve zarafet ile hareket etmeyi, kadim manevi bilgelik ile modern psikolojinin paralelliklerini, meditasyon ve tefekkür ile gündelik yaşantılarında daha çok anlam bulmayı keşfedebilecekler. Kendine has netliği ile bu kitap hayatlarımızı daha iyi hale getirme potansiyeline sahip mevcudiyet ve bilinçli farkındalığımızı geliştirmemiz için bize rehber olacak nitelikte. Hz. Mevlana’nın eserlerinden, Benötesi (transpersonal) psikolojisinden, geleneksel sufi literatüründen ve Helminski’nin kişisel deneyimlerinden faydalanılan kitapta, modern dünyanın ihtiyaçları kadim sufi bilgeliği ile entegre ediliyor ve okuyucuya pratik ve evrensel öğretiler sunuluyor.
182.00 ₺ -
İlahi Vuslat
Modern psikolojinin, insanın temel sorunlarını biyolojik ve psikolojik süreçlerinde bulmaya çalıştığı görülür. Nitekim doğum travması böyle bir arayışın sonucudur. Her ne kadar doğum travması dünyadaki mevcudiyetimize ve bu durumla gelen temel sıkıntılarımıza bir izah getirmiş olsa da insanın mutlak anlamda bu dünyada olma sebebine bir açıklık getirememektedir. Aslında insanın ne olduğu sorusu modern psikologların da bulmaya çalışmış olduğu bir muammadır. Ancak getirdikleri açıklamalar insanın kompleks yapısını ve manevi boyutunu devre dışı bıraktığı için pek tatmin edici olmamıştır. Binlerce yıllık birikime sahip olan tasavvuftan yararlanan sufi psikolojisi insanın manevi boyutunu yadsımamış ve insanın temel problemlerine daha ikna edici, net cevaplar vermiştir. İnsanın bütün arzu ve özlemlerine rağmen onun kendi ölümlüğünü ve hiçliğini kabul etmesinden başka bir çözüm sunmayan psikoloji ekollerinden farklı olarak, sufi psikolojisi; insanın müspet yanlarına, onun içindeki ilahi nefhaya ve ölümsüzlüğüne vurguda bulunmuştur. Bu kitap, Hz. Mevlânâ'nın sazlıktan koparılan ney metaforunda anlattığı İlahi Vuslatı, sadece anne karnından dünyaya gelen bebeğin taşımış olduğu Doğum Travması ile izah eden modern psikolojiye kıyasla tasavvufun insanın temel sorunlarına ne derece kapsayıcı ve köklü çözümler üretebileceğini göstermekte.
154.00 ₺ -
Halifenin Rüyaları
Pek çok insan ömrünün üçte birini uykuda geçirir ve uyurken de çoğu kere rüya görürler. Rüyaların gerçekliğinden şüphe etmek, İslam dünyası için mümkün değildir. Çünkü Müslümanlar, gözümüzün gördüğü dünya ile manevi dünya arasındaki kopmaz bağın farkındadır. İkisi arasına keskin bir sınır koymazlar; dünya hayatından daha yüksek olan o âlemi nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar, buna ister dünyanın başlangıcından itibaren olacak olan her şeyin; insan aklının anlayamadığı harflerle üzerine yazılı olduğu Levh-i Mahfûz desinler, ister eşyanın aslının yer aldığı ara dünya olan âlem-i misal adını versinler, bu insanlar için rüyada olan şey, o yüksek âlemde önceden kararlaştırılmış olanlardan başka bir şey değildir. Duyusal olmayanın dünyası da insanların gözünün önünde duran, herkesçe görülebilen dünya kadar gerçektir. İslam tasavvufu üzerine yaptığı önemli çalışmalarla dünya çapında büyük bir şöhrete sahip Annemarie Schimmel’in bu kapsamlı monografisi; İslam’da rüyanın mahiyeti, anlamı, konumu ve tarihi üzerine yapılmış en aydınlatıcı çalışmalarından biridir.
332.50 ₺ -
Müjdelerle Gelen Elçi
Bu güzide kitap; Celvetî şeyhi, âlim, şârih, müfessir, şair gibi vasıflarıyla “hezârfen” lakabını hak eden İsmail Hakkı Bursevî hazretlerinin yazmış olduğu tasavvuf ve özellikle vâridât türü eserlerinden biridir. “Bir deste gül” kabilinden seçilerek “İsmail Hakkı Bursevî Kitaplığı” başlığı ile arz-ı endam edecek serinin ilk eseri, yayınevimizin ikinci kitabıdır. Saff sûresi altıncı âyetinin işârî olarak tefsir edildiği Mecîü’l-Beşîr adlı bu yazma eser, Bursevî hazretlerinin göz nurunu akıttığı ve bereketli kaleminin mürekkep izlerinin bulunduğu müellif hattı nüshasından ilk kez Türkçeye tercüme edildi ve matbu hâle getirildi. Son peygamberin geleceğini muştulayan rivayetlerin zâhir ve bâtın manalarını ihtiva eden bu kıymetli kitap, İbn-i Arabî’nin bazı tespitlerini de mükemmel bir tarzda şerh ve tevil etmektedir. Kütüphanenize değer ve şeref katacak bu hazinenin neşrinden Sufi Kitap olarak büyük bir sevinç duyuyoruz. “Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.” Saff 61/6.
91.00 ₺ -
Reydetül-Esrar: Hz. Alinin Yüz Sözü ve Şerhleri
"Musibet anında sızlanmak, mihneti artırır.", "Kalp zorlandığında kör olur.", "Azgınlıkla zafere ulaşılamaz.", "İntikamla liderlik olmaz.", "Yalancı için mürüvvet yoktur." gibi "Gayb perdesi açılsa yakini, marifeti ziyadeleşmeyecek" kadar kavi bir iman ve itikada sahip Haydar-ı Kerrar ve Damad-ı Nebî Hz. Ali'ye isnat edilen yüz adet özlü söz ve bunların yorumlarını içeren bu güzide eseri; Osmanlı Halvetîliğinin meşhur ismi Cemâl-i Halvetî, Sultan II. Bayezıd'a hediye eylemiştir ve Reydetü’l-Esr’âr ismindeki bu nadide yazma nüsha sadece Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya tasnifinde bulunmaktadır. Fakirullah Yıldız, Ömer Çınar ve Taibe Kıvanç, bu yegâne Arapça nüshayı Türkçeye çevirerek kültür ve irfan tarihimize çok kıymetli bir katkıda bulundular. Sufi Kitap da bu değerli projeyi hayata geçirmek suretiyle, her biri inci, mercan kıymetinde sözleri kendine has üslup ve yorumla yazıya aktaran âriflerin rehberi Cemâl-i Halvetî koleksiyonunun ikinci kitabını neşretmenin sevincini yaşıyor.
157.50 ₺ -
Sübhan
Mesnevî-i Şerîf bize hayat yolunun perde arkasındaki sırlarını gösteren büyük bir cevherdir. Bu cevherin kaynağı ise doğrudan doğruya Hz. Kur’ân ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetidir. Bu yönüyledir ki içindeki her bir hakikat nüvesi semere ve meyve veren bereketli bir ağaç gibidir. Dallarıyla ve budaklarıyla semaya urûc etmiş bu mübarek ağaç, her mevsimin ve her devrin insanlarına ayrı ayrı seslenmekte ve onları beslemektedir. İşte bu kutlu ağacın gölgesinde yetişmiş muhterem zevatın yanında bulunmuş ve onların irfan sofralarından nasiplenmiş kıymetli Hayat Nur Artıran Hanımefendi, şimdi bu güzel ağacın bitmez tükenmez yemişlerinden topladığı mübarek bir heybeyi bugünün insanına takdim etmekte. Kur’ân-ı Kerim’de kıssaları anlatılan Hz. Mûsâ, Hz. İbrahim, Hz. Nûh, Hz. Sâlih, Hz. Yûnus ve Hz. Yûsuf’un (aleyhimüsselam) kıssalarını başta Hz. Mevlânâ olmak üzere, Şems-i Tebrîzî, Ahmed-i Rifâî, İbn Arabî ve Niyazi-i Mısrî hazeratının mübarek sözleriyle ve nutuklarıyla izah etmekte. Sufi Kitap, H. Nur Artıran Hanımefendi’nin, hızla akan ve maddeyi çürüten zamanın, mânâyı yüceltip parlatan hakikatini, aklın ve kalbin tatmin olacağı bir üslupla aktardığı bu eser-i bergüzîdesini okurla buluşturmanın huzurunu yaşamaktadır.
245.00 ₺