-
Günlük
Tanzimat ve Servet-i Fünun edebiyatlarının derbendinde bir Ara Nesil sanatçısı olan Şair Nigâr Hanım, kadınların kendi duygularından açıkça bahsedemediği, erkek duygularını taklit ederek yazdığı bir dönemde bir kadın olarak duygularını çekincesizce yazabilmiş, adını açıkça göstererek kimliğini sahiplenmiştir. Bu açıdan bakıldığında ilk “kadın” şairimizdir ve aynı zamanda Türk edebiyatında en uzun günlük yazan kadın yazar unvanına sahiptir. 25 yaşında başladığı günlük tutma alışkanlığını hayatının sonuna kadar devam ettirmiş ve ölümünden sonra kendi hayatına delil olacak defterler bırakmıştır. İlk dönem günlükleri bütünüyle II. Abdülhamid saltanatıyla örtüşen, son dönem günlükleri ise Balkan Harbi’nin hemen öncesinden I. Cihan Harbi’nin son yılına kadar uzanan Nigâr Hanım’ın defterlerinden sadece kendi hikâyesini değil bir dönemin şemasını da çıkarmak mümkündür. Günlük, içerdiği dönemin bütün hareketliliğine rağmen siyasi amaçlarla kaleme alınmış değildir. Politika Nigâr Hanım’ın öncelikli ilgi alanında görünmez. Ancak tanıklıkları önemlidir. Örneğin bir gün Naciye Sultan’ı ziyaretten dönüşünde defterine şu cümleyi kaydetmiştir: “Bugün Harbiye Nazırı zevcesi Naciye Sultan bu harp ne zaman bitecek diye benden soruyordu”, 8 Şubat 1918. Günlük, edebiyat tarihi açısından da önemlidir. En zengin yanlarından biri titizlikle kaydedilmiş şahıs kadrosudur. Satırlarda izi sürülebilecek edebi simalar kadar dönemin entelektüel bir kadınının okuma listesi de ilgi çekicidir. Ayrıca dönemin sosyal ve kültürel hayatı ve kapsadığı süreçte yaşanan değişimlere dair haritalar verir. Yeme içme, giyim kuşam, gezme mesire, alışveriş mağazalar, tiyatro sinema, tramvay, ısınma, ev döşeme, hizmetkârlarla ilişki gibi pek çok ayrıntıya bu sayfalardan ulaşılabilir ve Günlük toplumsal tarih bakımından zengin malzemeler taşır. Ve elbette merkezinde Nigâr Hanım’ın şahsi hikâyesi vardır. Tanıklıklarıyla bir dönem okuması için hayli zengin malzemeler taşıyan defterlerin asıl odağında Nigar Hanım’ın aile ilişkileri, özellikle eşi İhsan Bey’le iniş çıkışlı evlilikleri, kalabalık sosyal hayatı, edebiyat ve musiki mahfilleri, yazma serüveni ama en çok da acıları vardır. Günlükler hayatı boyunca Nigâr Hanım için bir dert ortağı olur, kimseye anlatamadığı isyanlarını onunla paylaşır, yazarken yalnızlığını unutma imkânı bulur. Elinizde tuttuğunuz çalışma, orijinal metin üzerinden 1628 sayfalık bir hacme sahip olan Günlük’ün kronolojik olarak bir bütün oluşturan ilk sekiz defterini bir araya getiriyor. Geri kalan ve yine kendi içinde bütünlüğü olan beş defter de kısa zaman içinde okuyucuyla buluşmayı bekliyor. Zeynep Berktaş’ın uzun bir süredir titizlikle üzerinde çalıştığı bu defterler Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla zenginleşerek bir bütün olarak ve yeni harflerle ilk kez yayımlanıyor.
281.20 ₺ -
Günlük 2
Türk edebiyatında en uzun süre günlük tutan kadın yazar unvanına sahip Şair Nigâr Hanım’ın günlüğünün ilk sekiz defteri, Zeynep Berktaş’ın titiz çalışması ve Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla gün yüzüne çıktığında geriye kalan defterlerle ilgili çalışmanın da kısa süre sonra okurla buluşacağı vurgulanmıştı. Elinizde tuttuğunuz eserle mevcut günlüklerin yayını tamamlanıyor. Nigâr Hanım’ın son dönem günlükleri olarak niteleyebileceğimiz Günlük II, 20 Ocak 1894 ilâ 19 Mart 1918 tarihleri arasında tutulmuş beş defteri ihtiva ediyor. Günlüğün tamamını teşkil eden malzeme -eksik defterlere, koparılan sayfalara, karartılan satırlara rağmen- hem Nigâr Hanım’ın hayatı hem de yaşadığı dönemi kuşatan meseleler hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu eser sadece bir günlük olarak değil, bir roman gibi de okunabilir. Çünkü bir yandan Nigâr Hanım kendi iç romanını yazmıştır. Bu günlükler sayesinde onun ruhunun en mahrem yerlerinde dolaşma imkânı buluruz. Diğer yandan Nigâr Hanım sayfalar boyunca sadece kendi hayatını anlatmamış, devirle ilgili meseleleri de kendi penceresinden gözlemlemiş ve yazıya dökmüştür. Zengin bir cemiyet hayatı yaşayan Nigâr Hanım İstanbul’un seçkin muhitlerinden Saray çevresine kadar açılan bir yelpazede şehrin sosyal hayatını ve ünlü simalarını takip etme imkânını da vermektedir. Özellikle ikinci cilt okunduğunda Nigâr Hanım’ın gözlem gücü yanında sağlam bir nesir diline de sahip olduğu görülecektir. İkinci cildi teşkil eden günlüklere konu olan en önemli mesele savaştır. Bu ciltte, peş peşe yaşanan, devlet ve toplum hayatımızda büyük hasarlar bırakan Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya Savaşlarının yansımalarını Nigâr Hanım’ın kaleminden okuma imkânı buluruz. Vatanla ilgili meselelerde çok hassas olan Nigâr Hanım savaşa dair endişelerini dile getirir, yardım cemiyetlerinde faaliyet gösterir. Peş peşe gelen savaşların etkisiyle yaşanan maddi sıkıntılar, kıtlık, kesintiye uğrayan gelirler, göçlerle kalabalıklaşan ve yaşanması daha zor hale gelen İstanbul, hastalıklar ve yalnızlık bu cildin en dikkat çekici temalarıdır. Ancak bütün bu zorluklara mukabil, Nigâr Hanım’ın sürdürmeye gayret ettiği hareketli sosyal hayat, salı toplantıları, hanedan üyeleri ve dönemin seçkin isimleriyle geçirilen vakitler ve edebiyatın yanı sıra musiki tutkusu da günlüğün öne çıkan unsurlarıdır. Nigâr Hanım’ın günlüğü Türk edebiyatının bir kadın kaleminden çıkmış en hacimli günlüğüdür ve ilham verici zengin muhtevası sebebiyle başta kadınlar olmak üzere okuyuculara söyleyeceği çok şey vardır.
259.00 ₺ -
Omuzlarımda Dünya
Sibirya gazisi, bilge ve lider bir adam olan Bekir’in erdem ve iyilik timsali oğlu Seyfullah… Yolu ve okulu olmayan uzak bir dağ köyünde bir rüyası, bir hayali var Seyfullah’ın: Oğlu Nurullah’ı okutmak… Engeller, sorunlar ve imkânsızlıklar baba ve oğulun hayallerinden daha büyük. Başarmak için çok çalışmalı, asla yılmamalı ve sabretmeli. Bir kış günü başlayan uzun, meşakkatli yolculuk ve dünyayı omuzlarında taşıyan bir umut. Onlara destek olan ise güzel insanlar ve duanın gücü. Omuzlarımda Dünya, Türkiye’nin, yönetim sanatı ve liderlik alanındaki önemli bilim insanlarından, şair ve yazar Prof. Dr. Nurullah Genç’in ömrünce geçtiği zorlu yolları kendisinden dinlediğimiz ve kayda geçirdiğimiz bir başucu kitabı. Hâtıraları okurken bazen gülümseyecek, bazen hüzünlenecek, çokça düşünecek ve hayata dair yol işaretleri bulacaksınız. Omuzlarımda Dünya’nın sayfalarında, yaşanılması çok daha zor hale gelen yeryüzünün ve çölleşen insanlığın, medeniyetimizdeki ilim ve irfan iklimini aradığını iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Dünya öylesine bir girdabın içinde ki sevgiyi kanatlandıran yeni bir ses, önce başkaları diyebilen yeni bir nefes bekliyor. Dünya, Nurullah Genç’in şiir dolu yüreği, akıcı üslubu ve keyifli anlatımıyla işaret ettiği pencerelerden bakmayı bilenlerin ufkunu bekliyor. Sadece şu cümle dahi insanlığın sloganı olabilseydi, hayatta neler değişirdi bir düşünelim: Yardım etmek üzere uzandığınız her el, kendi elinizdir.
170.20 ₺ -
Kafası Karışıklar Kulübü
Selam! Bu kitaba göz attığına göre senin de kafan karışık. Endişe etme, bu kulüpte herkese yer var. İlişkiler, okul stresi, sınavlar, aile, gelecek planların, sosyal medya... Bunların hepsi seni kaygılı biri haline mi getiriyor? Yoksa şu sıralar depresif mi hissediyorsun? Zaman çok mu çabuk geçiyor? Yoksa hiç akmıyor mu? Rahatlamak için birşeyler mi arıyorsun? Bir terapistle konuşmaya mı ihtiyacın var? Bu kitap sana derin bir nefes aldıracak...
91.00 ₺ -
Başka Bir Gezegen Yok
Daha önce hiç çöp kovanı karıştırdın mı? İçinde neler var? Sence çöpteki kavanozun gerçekten çöp mü, yoksa onu bir kalemliğe dönüştürebilir misin? Atık, geri dönüşüm, kompost, iklim değişikliği, mevsimsel beslenme, ileri dönüşüm... Tüm bu kelimeler ne anlama geliyor? Eğer sen de 2050 yılında okyanuslarımızda balıktan çok plastik olmasını istemiyorsan gel, bu kelimelerin anlamlarını birlikte öğrenelim. Gereksiz tüketimi reddetmeye, azaltmaya, elimizdekileri yeniden kullanmaya, geri dönüştürmeye dair yollarla biricik gezegenimizi korumak için ne yapmamız gerekiyor, elele verip keşfedelim. Çünkü yaşayabileceğimiz BAŞKA BİR GEZEGEN YOK!
98.00 ₺ -
Kiraz Ağacı İle Aramızdaki Mesafe (Fleksi Cilt)
Durup kiraz ağacını selamlıyorum. Babamla birlikte her gün geçtiğimiz sokaktan bakınca onu uzaktan -ama sadece biraz uzaktan- görebiliyorum. Aslında karşımda gördüğüm şey renkli bir leke ama ben onun ağaç olduğunu, yani hayallerimdeki gibi iyi yürekli bir devin saçları olduğunu biliyorum. Tamamen bulanık, ama orada. *** Yazarın kendi yaşam hikâyesinden esinlenerek, küçük bir kızın görme yetisini kaybetmesiyle ilgili kaleme alınmış olan bu roman her yaştan okur için. Küçük Prens, İçimdeki Müzik gibi kitapların hayranları için çok özel bir yeri olacak… Mafalda, dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ve bildiği bir şey var: Gelecek altı ay içinde, görme yetisini tamamen kaybedecek. Mafalda, görünürdeki bu karanlık gelecekte yolunu bulabilecek, okula gidebilecek, futbol oynayabilecek ve kedisine bakabilecek mi? Ailesi ve arkadaşlarının yardımıyla Mafalda, kendisi için önemli olan şeyleri keşfetmeye çalışır. Görme yetisini kaybetse de yapabileceği şeylerin listesini çıkarır… İlham veren bir cesaret ve kararlılık hikâyesi.
112.00 ₺ -
Öteorman
Bren, çok sevdiği ablası Evie’yi bir trafik kazasında kaybeder. Ablasından geriye kalan çok sevdiği antika saatle birlikte kafasında, ablasının yaşamaya devam ettiği bir dünya olan Öteorman’ı kurar. Gerçek ve hayali dünya arasında denge kurmakta zorluk çeken Bren, aynı zamanda okul arkadaşı olan Shaun’un zorbalıklarıyla da baş etmeye çalışıyordur. Ailesinden destek göremediği bu süreçte hayatlarına bir anda giren Cary ona korkularıyla yüzleşmeden onları yenemeyeceğini öğretecektir. Cesaret, dostluk ve kendi sesini bulma hakkındaki bu unutulmaz roman, eşsiz bir dünya ve sınırsız hayal gücü vadediyor.
119.00 ₺ -
Bul Beni Ziba
"Herkes yere düşebilir, önemli olan yere düşmek değil, düştükten sonra tekrar ayağa kalkabilmek ve yoluna devam edebilmektir."Doğum gününü uzun süredir görmediği babasıyla geçirecek olan Ziba, geçmişi telafi edeceklerini ve iyi vakit geçireceklerini umarken yolculukları hiç beklemedikleri şekilde gelişir. İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı yeniden sorguladıkları bu günde kendilerini bazen bir motosiklette, bazen bir vincin tepesinde rüzgâra karşı koyarken bulurlar. Farhad Hassanzadeh, genç yetişkin kurmacası için olağan dışı olan bu hikâyede, genç kahramanın yaşamının doğrudan bir fotoğrafını çekiyor.
91.00 ₺ -
En Yakın Uzak
İki kardeş, Griff ve Dylan, aileleri ile şehre giderken yıkıcı bir aile trajedisi yaşarlar. Bu olaydan sonra iki kardeş mutlu bir yuvaya ve geleceğe sahip olabilecekler midir? Dylan'ın endişe duyduğu bir şey daha var: Küçük kardeşi Griff'in üzüntüsüyle baş etme konusunda yaşadığı sıkıntı. Çünkü o, yaşadıkları trajedi hakkında konuşmak istemez, hatta ailelerini kaybettiğini bir türlü kabullenemez. Ancak Dylan'ın Griff'ten daha cesur olması gerekiyor. Yoluna devam etmeden önce karşı karşıya kalması gereken çok önemli bir gerçek var... “Eğer yapabilecek olsaydım, elime bir uzaktan kumanda alıp kapatma tuşuna basar ve bu korkunç görüntüye son verirdim. Sonra da en yakın uzak yere kadar koşup orada sonsuza dek kalırdım.”
119.00 ₺ -
Canım Arkadaşım
Bir arkadaş yalnızca bir arkadaştan mı ibarettir? Koşarak gidilen sevinçlere, anlamlı bekleyişlere, umut dolu düşlere yaraşır arkadaşlık. Bazen plansız çekilen bir fotoğraf karesinden dolup taşıverir, bazense bir kuşun uçuşunda anlamlanır. Bazen düş sarısıdır, bazense turuncuya çalan bir kırmızı. Bazen gücünü bir ağacın yapraklarından alır, bazense dingin bir sessizlikten. Taiyang ile Yue'nin, Güney Çin'deki Guangzhou eyaletinin varoş sokaklarında başlayıp Ginko ağacının yapraklarından sonsuzluğa uzanan hikâyesi bu. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Taiyang’la, bir atık fabrikasında çalışan Yue’nin yolları tesadüfen kesişir ve aralarında derin bir bağ kurulur. Birbirlerinden farklı olsalar da bu farklılıktan bir arkadaşlık yaratabilecekler midir?
87.50 ₺ -
Genç Houdini - Beyaz Karga Birliği
Dünyaca ünlü bir hokkabaz. Cesaretiyle herkesi şaşırtan kaçış ustası, Korkusuz akrobasi sanatçısı! İşte kahramanımız. Fakat bu efsane nerede başladı? New Orleans, 1886 Adanın Belediye Başkanı, kulaktan kulağa yayılan söylentiler eşliğinde tuhaf, izah edilemez bir hastalıkla boğuşurken, gizemli bir el, adalılar aleyhine çalışarak onları topraklarından göndermeye çalışıyordur… Harry , en yakın arkadaşları Billie ve Artie ile tüm bu esrarengiz olayları araştırmak için Mississippi Nehri’nin derin, karanlık kalbine yolculuk edecektir. Harry, geç kalmadan gerçekleri gün yüzüne çıkarabilir mi? Bunu yapmak için en görkemli kaçışını sergilemek zorundadır!
77.00 ₺ -
Emilia Ağaçta
Linus, diğer adıyla Stoerte, ailesiyle birlikte Hamburg’dan Münih’in bir köyüne taşınır. Stoerte köy hayatının katlanılmaz ve sıkıcı olduğunu düşünürken Emilia ile tanışır. Emilia, köydeki bir ağacın kesilmesine karşı elinden geleni yapan bir ağaç koruyucusudur. Hatta başbakana bile ağacın kesilmemesi için bir mektup yazmıştır! Emilia’nın cesaretine hayran kalan Stoerte ona yardım etmeye karar verir...
63.00 ₺ -
Yeşil Adanın Çocukları
Yeşil Ada’nın Çocukları romanı, Cumhuriyet’in 75. yıl dönümü sebebiyle Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen eser yazma yarışmasında Çocuk Roman Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür. Bir Türk ve Rum çocuğun savaş sırasındaki dostluğunu ve barışa olan özlemini anlatan roman, aynı zamanda 1974 yılında Kıbrıs'ta yaşananlara da ışık tutuyor. Yeşil Ada'nın iki çocuğu olan Cengiz ve Yorgo o savaş günlerinde sevgi dolu yürekleriyle dostluğu ve sevgiyi bize yeniden yaşatıyorlar...Ve biz de diyoruz ki: "Sevgi, dostluk ve barış sınır tanımaz."
77.00 ₺ -
Göğü Yere İndirelim
“Buradaki işim bitti. Yıkılacak yeni duvarlar bulabilmek için artık uzaklara uçmalıyım.” Durmadan başını belaya sokan Deniz, ailesinin de isteğiyle bir Öğrenci Değişim Programı'na katılır. Fakat bir yanlışlık sonucu kendisini Afrika’da bir kabilede bulur… Peki ya Deniz kabile yaşantısına uyum sağlayabilecek midir? Bu yolculuğun sonunda gerçekten bir değişim yaşayacak mıdır? Yoksa babasının anlattığı masalda geçen, yükseklerde kanat çırparak denizin ortasındaki duvarı görünmez kılan alaca kuş, Deniz’in yaşamına da mı konacaktır? Bu yolculukla birlikte dostluğun, kardeşliğin, birlikte yaşamanın ve paylaşmanın önemini kavrayacak Deniz, bizi de gökkuşağının ardına; umuda ve sevgiye götürecek...
77.00 ₺ -
Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk
Okuyacağınız bu modern klasik, Filiz adındaki tavuğun öyküsüdür. Filiz artık emir üzerine yumurtlamak ve tüm yumurtalarının pazara satılmaya götürülmesini izlemek istemez. Her Sabah çiftliğin kapısından geleceğine göz atar, özgürce dolaşan hayvanları izler ve vahşi doğaya kaçarak kendisi için bir yumurta yumurtlamanın hayalini kurar.Özgürlüğü, bireyselliği ve anneliği temel alarak çiftliğin geleneklere sarılı dünyasına başkaldıran, yürekli ve ilham sahibi bir dişi kahramanın hikâyesini anlatan Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk, aynı zamanda evrensel yankının romanıdır ve dünya çapında milyonlarca okura ulaşmıştır. Tavuk, ördek, horoz, köpek, gelincik gibi hayvan karakterleriyle, Hayvan Çiftliği ve Charlotte'nin Ağı gibi İngiliz klasiklerini akla getirir. Sun-mi Hwang'ın günümüz için kaleme aldığı bu fabl, dünya edebiyatı içinde yerini almış unutulmaz bir karakterin yolculuğunu anlatır.
56.00 ₺ -
Ulak - Mayerling Ormanları Derinliklerinde
Ulak Nuri'nin macerası Viyana'nın tekinsiz ve derin ormanlarında devam ediyor! Viyana kuşatması sırasında yeni görevi için, yalnızca bir rehber eşliğinde içinden çıkılabilecek gizemli ve devasa Mayerling Ormanlarına gönderilen Nuri, bir çeşit tekinsizliğin bir parçası oluverir... Vehimi Orhun Çelebi'nin güvendiği Ulak Nuri, şehrin kuşatılabilmesi için görevini yerine getire bilecek mi?
84.00 ₺ -
Dere Yürüyüşü - Hebo 3
“Yaramazlık, ele avuca sığmamak çok kötü şeyler değil Hebo. Dereyi bilirsin, bazen önüne gelen her şeyi yıkar, ağaçları söker, kenarında ki evleri bile alır götürür. Bu onun kötülüğü değildir. Yüreğidir. Kendisidir. Eğer yağmur günlerce yağmışsa, kar suları güneşle bir anda erimişse, derenin yapacağı bir şey kalmaz. Yatağını genişletmek için etrafı kırar döker. O, hedefine ulaşmanın, bir an önce denize kavuşmanın peşindedir.” Hebo serisinin üçüncü kitabı olan Dere Yürüyüşü’nde, gökyüzünden, dereden, yıldızlardan, hakikatten ve çocuklardan başka şeylere yer açmamış kafa dengi bir bilgeyle, küçük bir çocuğun tabiatın ortasında bazen neşeli bazen hüzünlü arkadaşlıklarının izini sürüp aralarında geçenlere tanıklık etmeye devam ediyoruz...
112.00 ₺ -
Çamur Çocuk
"Ama ben geçmişimi anlatmayacağım. Şu anki, kamptaki hayatımı, tam da bugünden itibaren anlatacağım." Bir grup belgesiz göçmen çocuk, mülteci kampındaki yeni hayatlarında sıkışıp kalır. İsimlerini ve nereden geldiklerini bilen, ancak kimlikleri olmadığı için sadece harflerle adlandırılan bu çocuklar, hikâyelerini anlatmak ve bir yuvaya sahip olmak isterler. Kendi aralarında yeni bir aile kurmaya çalışırken eski kimlikleriyle ilgili hatıralarını da canlı tutarlar. Çocuklar seslerini duyurabilecek ve insanları kendilerine inandırabilecekler mi? Ya başaramazlarsa onlara ne olacak? Her yaştan okuyucuyu büyüleyecek etkileyici bir roman.
84.00 ₺ -
Annemin Gölgesi
Sesini hatırlayamadığınız birinin sizinle konuşmasını istemek, denizin ortasında otobüs beklemek gibidir. Komik ve umutsuz bir haldesinizdir, ama aynı zamanda da inatla o otobüsün geleceğine inanmışsınızdır. Bu durum, sizin hâlâ umut dolu olduğunuzu gösterir… Annesini henüz çok küçükken kaybetmiş, babasını ise yanı başındayken bulamayan, gözlerinin içine bakamayan, sesini duyamayan bir çocuk… Şu hayatta tutunacak tek umudu, beyaz kâğıtlar üzerine cümleler kurmakta arar. Bir roman yazmayı, bu romanla aydınlatmayı ister annesinin gölgesini. Sahaflar Çarşısı’na uğradığı bir gün dükkânının eşiğinden adım attığı Vefa Bey ve hayranı olduğu, ona yazma yolculuğunda yoldaş olacak ünlü yazar Sevin ablayla tanışmasıyla adım adım hayatı değişmeye başlar. Annemin Gölgesi annesizliğin karanlığında babasını da kaybetmemeye çalışan genç bir yazarın öyküsü. Kitaplar okuyup hikâyeler yazmanın, kalbimizin derinliklerindeki duygularımızı nasıl iyileştireceğini gösteren, umutlu bir roman.
63.00 ₺ -
Denizler Ötesinde Tarajar
Deniz, büyükbabasına gelen gizemli mektupta sözü edilen Tarajar’ın kim olduğunu çok merak ediyordu. Kimdi Tarajar ve büyükbabasının onunla ne ilgisi vardı? Bu gizemli mektup kimden geliyordu? Bütün bunları öğrenmek ve gerçeğin izini sürmek için, büyükbabasının peşine takılıp okyanusa açıldı. Bu heyecanlı yolculukta neler yaşayacağını, nelerle karşılaşacağını asla tahmin edemezdi. Oysa hayal bile edemeyeceği maceralar, dostluklar ve inanılmaz bir sır onu bekliyordu. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı... Bu yolculukta öğrendikleri Deniz’in hayatını tamamen değiştirecekti... Kültür Bakanlığı ödüllü Yeşil Ada’nın Çocukları’nın yazarı Havva Tekin’den sevgi, bağlılık ve dostluğun anlamını, yaşamın değerini yeniden düşünmenizi sağlayacak sürükleyici bir macera...
91.00 ₺ -
Ben Cosmo
Cosmo’nun ailesi parçalanmak üzere ve onları sadece Cosmo bir arada tutabilir. Cosmo, her ne kadar ne yapılması gerektiğini biliyor olsa da ortada bir sorun var: O bir golden retriever. Akıllı, eğlenceli, insanın içini ısıtan eşsiz bir kahraman! “Bu, yıllardır okuduğum en dokunaklı ve iyi hissettiren, sevmekten başka hiçbir şey yapamayacağınız kitap karşısında şapka çıkarmaktan başka bir şey yapamıyorum.” - Fiona Noble, The Bookseller “Cosmo, bütün iyi köpekler gibi, o kadar komik, can dostu ve sadık bir canlı ki kitabı bitirdiğimde benim en yakın bir arkadaşım oldu. Onun sesini duymayı ve tüylü yüzünü görmeyi çok özledim. Lütfen geri dön Cosmo!” - Jim Gorant, The New York Times Çoksatanı The Lost Dogs’un yazarı
126.00 ₺ -
Ulak - Akıncı Fırtınası
Ulak Nuri ve Hilalilere yeni katılan Johan, başarısız geçen Viyana Kuşatması sonrasında Vehimi Orhun Çelebi’nin emriyle düşmanın arasına casus olarak karışmakla görevlendirilir. Kış tüm ağırlığıyla yaklaşırken Tuna’nın tehlikeli sularında ve Avrupa’nın acımasız topraklarında çıktıkları bu yolculuk onları dondurucu soğuk, cadı avları ve Vatikan’ın Kanonikleriyle karşı karşıya getirir. Ulak Nuri, karşına çıkan zorlukları alt edip kendisine verilen görevi yerine getirebilecek mi?
84.00 ₺ -
Çikolataca Konuşur Musun
Çikolatanın gücünü asla hafife almayın! Okulun yeni öğrencisi Nadima, sınıflarına geldiğinde Jaz çok sevinmişti. En sonunda bir sıra arkadaşı olacaktı. Tek sorun Nadima’yla aynı dili konuşamamalarıydı. Nadima Suriye göçmeniydi. Jaz kısa sürede Nadima ile arasındaki buzları eritmek için bir yol bulur: Çikolata! Ve aralarında güçlüklerin de yaşandığı kahkaha ve macera dolu çok özel bir arkadaşlık başlar. Biraz çikolatadan daha fazlası!
105.00 ₺ -
Derenin Türküsü - Hebo
Kahramanımız Hebo, serinin bu ikinci kitabında, gizli sığınağın izini sürmeye devam ederken, dereyle ve doğayla olan ilişkisi de giderek daha sıkı bir hâl almaya başlıyor. Uzaklara, çıplak ayaklarını bastığı toprağa, avuçlarından kayıp giden gümüş rengi balıklara, uçsuz bucaksız gökyüzüne, Maralı’nın gözleri gibi ışıldayan yıldızlara, kısaca tüm doğaya duyduğu sevgi, Hebo’yu evrenin müziğiyle tanışıklığa götürürken, aynı zamanda ona sonsuz bir gizemin de kapısını aralıyor. Annesinin hastalığıyla başlayan ve yüreğini daraltan hüzünlü günler… Kafa dengi bulduğu Derviş’le hayatına açılan yeni pencere… Ve dağlardan, bulutlardan bile yüksek bir yerlerden gelip, küçücük dünyasını dostlukla dopdolu kılan Maralı… Bütün bunların üstüne Hebo, kendisine korku, heyecan ve merak duygularını bir arada yaşatan Mustafa’yı tanıyor. Sırrını kimselerin çözemediği Beylerin Mustafa’yı…
87.50 ₺ -
Benim İçin Ne Dilersen
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine yapılan bir öğrenci gezisi, öğrencilerin ve öğretmenlerinin samimi, yer yer duygu dolu, yer yer gülümseten hikâyeleriyle birleşiyor. Doğanın ve tarihin güzelliklerine, dillerden dile dolaşan “Yedi Kulplu Kazan” efsanesinin peşinden giden Alman arkeologların gizli planları karışıyor: Kaybolan öğrenciler, gizemli bir defter, heyecan dolu bir macera… Hayatın içinden ve hayata dair ne varsa bulabileceğiniz Benim İçin Ne Dilersen oldukça içten ve içimizden bir roman.
84.00 ₺ -
Kekeme Hamlet
Acaba düzgün ve akıcı bir konuşmam olsaydı, dünyanın en büyük tiyatro oyuncularından biri olabilir miydim? On binler, yüz binler, belki de milyonların önünde hiç takılmadan, hiç kekelemeden, dupduru bir konuşmayla sözlerimi savurabilir miydim sahneden? Hikmet, tiyatro aşığı bir çocuk. En büyük hayali, günün birinde tiyatrocu olup sahnelere çıkabilmek… Ama önünde büyük, hem de doğuştan gelen bir engeli var: Kekemelik. Tıpkı büyükbabası gibi o da kekeme. Hiç odasından çıkmayan, kendisiyle tek kelime bile etmeyen, evin içerisinde bir hayalet gibi dolaşan büyükbabası gibi… Hikmet liseye başladığı yıl önce resim çizmeden duramayan sınıf arkadaşı Turgut, sonra adaşı olan Hikmet öğretmen ve en önemlisi de Hamlet ile tanışınca, bambaşka bir yolculuğa adım atar. Artık kekemeliği ile tam anlamıyla yüzleşmenin zamanı gelmiştir… Kekeme Hamlet sadece dili değil, kalbi de kekeme olanlar için kaleme alınmış; tiyatronun, kitapların, resimlerin ve kalbimizin derinliklerindeki duygularımızın iyileştirici gücünü hatırlatan, umut dolu bir roman.
63.00 ₺ -
Düşler Atlası
“Bir hayalperestin zihni onun en muhteşem oyuncağıdır.” Dünyayı ancak hayalperestler değiştirebilir. Meraklı gözler, kâşif ruhlar ve yaratıcı zihinler sizi ileriye taşır. Peki, hayalleriniz için sınırlarınız nelerdir? Onlara ulaşabilmek için nereye kadar gidebilirsiniz? Peki ya zorluklarla başa çıkma konusunda kendinize ne kadar güvenirsiniz? Mesela beklemek de dahil midir hayallerinize kavuşmaya? Ya derin üzüntüler yaşamak? Doğru cevabı bulduğunuz gün, yeni hayatınızın ilk günü olacak. Serinin son kitabı Düşler Atlası’nda Göğü Yeri İndirelim’den tanıdığımız Deniz ile Yeryüzünün Kalbi’nden tanıdığımız Bamba bir araya geliyor. Mahsur kaldıkları adada bir çıkış yolu ararken, kaderleri adanın yerlisi Ra'yla birleşiyor.
77.00 ₺ -
Ulak - Viyana Kapılarında
Devlerin savaşında, tarihin gerçek savaşçılarından biri olmakta kararlı olan Ulak Nuri, Mohaç Muharebesinde altı yüz elli yedi yıllık Macar Krallığı’nın yok oluşuna tanıklık edip Viyana kapılarına dayanırken hayata dair soruları sormaya devam ediyor... “Peki; zafer, savaş denen bu kâbusun neresinde ? Zaferin mutluluğu, hazzı, görkemi nerede? İnsan zafer için savaşmaz mı? Muzaffer adam, aynı zamanda gururlu ve mesut adam değil midir? Hangi destanda mutsuz bir cengâvere rastlıyoruz ki?”
77.00 ₺