-
İşe Yaramayan Şeyler Üzerine
Çağımızın görünmez salgını olan örtük nihilizme karşı düşünmeye davet… Yasin Ramazan, faydayı mutlak ölçüt haline getiren çağdaş aklın, insanın anlamla olan bağını nasıl zayıflattığını sorguluyor. “Ne işe yarıyor?” sorusunun tüm değerleri belirlediği bir dünyada; sevgi, dostluk, merhamet, özgürlük, inanç ve düşünme gibi “işe yaramayan” şeylerin aslında insan olmanın özü olduğunu hatırlatıyor. Metafiziğin unutulmadığını, umudun irrasyonel değil rasyonel bir tutum olduğunu, düşünmenin bir ahlaki sorumluluk taşıdığını savunuyor. Sosyal medya çağında vasata indirgenen düşünceye karşı özgünlüğün, hızın içinde kaybolan çağımıza karşı yavaş ve derin düşünmenin savunusunu yapıyor. İşe Yaramayan Şeyler Üzerine, faydasız gibi görünen ama insanı insan yapan değerlere adanmış; anlamın, kaos ve fayda arasında hâlâ sessizce yaşadığını hatırlatan güçlü bir entelektüel direniş.
146.00 ₺ -
Shokonun Gülüşü
Choi Eunyoung, Shoko'nun Gülüşü'nde Güney Kore’deki genç kadınların hayatlarını sade ve berrak bir üslupla anlatırken kişisel hikâyelerle politik gerçekleri harmanlıyor. Kitaba adını veren öyküde, bir değişim öğrencisiyle, onu ağırlayan arkadaşının gergin dostluğu, ergenlikten yetişkinliğe uzanıyor. “Uzaklardan Gelen Şarkı”da ise genç bir kadın, bir sevdiğinin ölümünün acısıyla başa çıkmaya çalışıyor ve onun hakkında bilgi edinmek için Rusya'ya gidiyor. “Sır” adlı öyküde, bir feribot kazasından hayatını kaybeden bir öğretmenin ailesi, ölüm haberini büyükanneden saklıyor. Geçmişin yüküyle geleceğin belirsizliği arasındaki tedirgin ruhların ilişkilerini yalın bir bakışla ele alan Choi Eunyoung, Güney Kore edebiyatının parlayan yıldızlarından. “Choi Eunyoung’un merak uyandıran ilk koleksiyonu, kahramanlarının özlemleri, arkadaşlıkları ve ailevi ayrılıklarındaki duygu dünyalarını inceliyor... Eunyoung’un şiirsel üslubu ve sofistike karakterleri okurları büyüleyecek.” ̶ Publishers Weekly “Shoko’nun Gülüşü, gerçekçi, dürüst ve ahlaki bütünlükle anlatılmış, son derece etkileyici bir koleksiyon. Hikâyeler keder yüklü ve karmaşık olsa da asla iç karartıcı değil. Acı dolu bir geçmişe ve bilinmeyen bir geleceğe sahip sıradan bir insanın, soğuk gün ışığında yıllarını nasıl geçirdiğini gösteriyorlar.” ̶ Guardian “Shoko’nun Gülüşü’nü oluşturan yedi öykü, sessizlikler ve yokluklar, kabul edilmeyen veya söylenmeyen şeyler ile dolu. Okur -ve bazen de karakterler- bu boşlukları çözmeye ve orada ne olabileceğini elinden geldiğince tahmin etmeye çalışır. Bazen bu mümkündür. Çoğu zaman ise değildir. Sonuç, kitaba hayat veren güçlü bir tekinsizliktir.” ̶ Washington Independent Review of Books
255.50 ₺ -
Kitapın Yolcuları
Fransa, 1685. Kral, Katolikliği tek yasal din olarak ilan eder. Bir grup Protestan Huguenot, yeni bir vatan bulma umuduyla ülkenin diğer ucuna ulaşmak üzere yola çıkar. Bu grupta, nişanlısı tarafından terk edilmiş Veronika, simyayla ilgilenen Marki, ayakları yere sağlam basan varlıklı de Berle ve yanından hiç ayrılmayan sarı köpeğiyle dilsiz arabacı Gauche vardır. Hepsi Paris’i farklı nedenlerle terk etmiştir. Zaman zaman maceraya dönüşen bu yolculuk, yalnızca onların kaderini değil, tüm insanlığın tarihini değiştirebilir. Hedeflerindeki Pireneler’de, ulaşılması güç bir dağ geçidinde, küçük bir manastırın duvarları arasında, yüzyıllardır saklanan bir Kitap vardır. Bu Kitap’ın dünyanın geleceğini etkileme şansı doğmuştur. Ancak dünya, onun bulunmasına hazır mıdır? “Muhteşem bir yazar.” —Svetlana Alexievich “Olga Tokarczuk, şiirsel hayal gücü ve dilin güzelliğiyle şeylerin ve deneyimlerin kaybolmasına karşı çıkıyor.” —Die Tageszeitung “Olga Tokarczuk geçen çeyrek yüzyılın sayılı Avrupalı romancısından biri.” —The Economist
219.00 ₺ -
Bir Kaşık Zaman
Maya'nın büyükannesi Halmoni hafızasını kaybetse de mutfaktaki hünerlerini kaybetmedi! En güzel Kore yemeklerini büyük bir ustalıkla yapan Halmoni, aile sırrını Maya ile paylaşır ve onu, hazırladığı yemeklerle birlikte geçmişe götürür. Genlerinde böyle bir yetenek olduğunu keşfeden Maya şaşırır ve bu yeteneği, geçmişiyle ilgili merak ettiği sorulara cevap bulmak için kullanmak ister: En çok da annesinin cevapsız bıraktığı babasıyla ilgili sorulara... Acaba Maya, aradığı sorulara cevap bulabilecek mi? Peki ya bu yolcuklar sırasında tanıştığı Jeff ve onun sırları ne olacak? Bir Kaşık Zaman, sizi yemek tarifleriyle bir zaman yolculuğuna çıkmaya davet ediyor.
199.80 ₺ -
Perçin Çocuk
Çocuk işçiler üzerine gerçek bir hikâye…12 yaşındaki John, ailesinin geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır. Bunun için yapımı devam eden Forth Köprüsü inşaatında kendine bir iş bulur. Burada “perçin çocuk” olarak çalışacaktır, yani diğer işçilerle birlikte köprüyü ayakta tutan milyonlarca perçinden sorumlu olacaktır. John’un babası gevşek bir perçin yüzünden hayatını kaybettiği için John, sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunun farkındadır. Bu sorumluluk, yükseklik korkusu ya da diğer işçilerin kötü davranışları John’u pes ettirecek mi? Annesi, küçük kardeşi ve dedesinin ondan beklentileri büyükken John'un dayanmaktan başka seçeneği yoktur.Gerçek kişilere ve olaylara dayanan Perçin Çocuk, yaşanmış olayları ve tarihî kişileri kurguyla harmanlayarak 1889’da İskoçya'nın en büyük insan yapımı harikası olan Forth Köprüsü’nün inşasında bir çocuğun oynadığı rolü anlatıyor.
148.00 ₺ -
Coğrafyanın Mitleri Dünyayı Yanlış Anlamanın Sekiz Yolu
Haritalarımız artık ejderhalar ve deniz canavarlarıyla dolu değil ama dünyayı algılama biçimimiz hâlâ görünmez coğrafi mitlerle şekilleniyor: kıtalar, sınırlar, uluslar, egemenlikler, ekonomik büyüme ideali… Peki ya bütün bu kavramlar gerçekte yalnızca birer kültürel kurguysa? Paul Richardson, Coğrafyanın Mitleri’nde dünya algımızı şekillendiren sekiz temel inancı sorguluyor. Kıtaların çiziminden GSYİH ölçümüne, Çin’in Yeni İpek Yolu projesinden Rusya’nın komşularını tehdit etmeye yazgılı olduğu düşüncesine kadar uzanan örneklerle dünyayı algılayış biçimimizi belirleyen kalıpları açığa çıkarıyor. Dünyayı olduğu gibi değil, nasıl hayal ettiğimizi anlatan bu cesur kitap, okuru bilindik sınırların ötesine geçmeye davet ediyor. “Coğrafyanın Mitleri, düşündürücü, eğlenceli ve sizi farklı düşünmeye zorlayacak bir kitap. Çevremizdeki dünyanın gerçeklerini keşfetmek için büyük bir ihtiyaç.” – Dipo Faloyin, Africa is Not a Country kitabının yazarı “Olağanüstü. Daha ilk bölümde dünyayı görme şeklinizi tamamen değiştiriyor ve bunu yedi kez daha tekrarlıyor. Bir haritaya bir daha asla aynı gözle bakamayacaksınız.” – Jonn Elledge, A History of the World in 47 Borders kitabının yazarı
255.50 ₺ -
Narsist Ebeveynlerle Büyümek
Ebeveynlerimizi seçemeyiz. Ama onlarla nasıl başa çıkacağımızı seçebiliriz. Narsist Ebeveynlerle Büyümek, çocukluklarında sevgi yerine eleştiri, anlayış yerine suçluluk, güven yerine korku bulmuş yetişkinlere el uzatan bir rehber. Uzman psikoterapist Dr. Sarah Davies, narsistik ebeveynliğin ruh üzerindeki yıkıcı etkilerini açıklarken, bu ilişkilerin izlerini fark etmenin, anlamanın ve onlardan özgürleşmenin yollarını da gösteriyor. Kendini sürekli yetersiz hisseden, başkalarının duygularına fazlasıyla duyarlı olan, ilişkilerinde aynı döngüleri tekrarlayan herkese, geçmişin yükünü taşımadan kendi sesini yeniden bulabilmenin mümkün olduğunu hatırlatıyor. Davies’in klinik deneyimlerinden, bilimsel bilgiden ve kendi iyileşme sürecinden beslenen satırlar, farkındalık ve şefkatle örülmüş bir iyileşme yolculuğuna çağırıyor.
292.00 ₺ -
Otağ 5 Selahaddin Eyyubi
Can olmazsa ten ortada kalmaz, ittihad olmazsa vatan yaşamaz. Melikşah’tan sonra Büyük Selçuklu Devleti bir anda birkaç atabegliğe ayrılmış, ülke güçlü emirler arasında mücadele sahasına dönmüştü. Küçük olsun benim olsun prensibi Müslümanlara büyük acılar yaşatmıştı. Bu durumun neticesi olarak Haçlılar Orta Doğu’da kontluklar ve Kudüs Krallığı’nı kurmuşlardı. İşte bu safhada birbiri ardınca kurulan iki devlet üç sultan dikkati çekecekti. Tarihe yön veren bu iki hanedanlık Zengîler ile Eyyûbîlerdi. Sultanlarının hanedanlıkları ayrı olsa da birliktelikleri dikkate şayandı. İhlasları, samimiyetleri, din gayretleri, cihad ehli oluşları temel vasıfları idi. Hedefleri ise Kudüs’tü. Eyyûbîler, Zengî hanedanlığı içinde tarihî roller oynadılar. Mısır’da Şii Fâtımî Devleti’ne son verdiler. İmadüddin ve Nureddin Zengî Kudüs’ü fethetme yolunda büyük adımlar attılar. Urfa Haçlı Kontluğu’nu yıktılar. Onlardan sonra devletin adı Eyyûbî, sultanı ise Selahaddin Yusuf olmuştu. Sadece isim değişmişti, hedef aynıydı. Selahaddin Eyyûbî Kudüs’ü yeniden İslâm âlemine kazandırdı. Üçüncü Haçlı Seferi’ne neredeyse tek başına karşı koydu. Türk tarihine parlak zaferler kattı. Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil yediden yetmişe herkese tarihi sevdirmesiyle ünlendi. Osmanlı’yı anlattığı Kayı serisini tamamladıktan sonra Otağ serisine dünyanın en tanınmış sultanlarından Selahaddin Eyyûbî’yi de ekledi. Elinizdeki Otağ V, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyûbî adlı eserde, âdil ve mücahid bu üç büyük sultanın hayatını ve şanlı mücadelesini okuyacaksınız. Bu kitap, tarihe meraklı herkes için sürükleyici bir serüven, bir o kadar da öğretici ve ibretlerle dolu bir başucu eseridir. Okudukça, Selahaddin Eyyûbî isminin neden tarihe altın harflerle yazıldığını daha iyi anlayacaksınız!
255.50 ₺ -
Dilek Mevsimi
Lily dilek tutmaya inanmıyor.En azından bundan sonra inanmıyor. Kardeşi Anders gittiğinden beri. Çünkü dilek tutmak, yaşanan korkunç şeyleri düzeltemez ve hissettiklerimizi değiştiremez.Lily, dilek tutmanın gücüne inanmasa da imkânsız başka bir şeye inanıyor: Çok sevdikleri bahçelerinde hâlâ Anders ile görüştüğüne. Bunu bir başkası duysa Lily'ye inanmazdı. Tabii Anders hariç.Bu yaz, Lily'nin dilediği gibi geçmiyor ama tıpkı mevsimler gibi dilekler de değişebilir. “Anica Mrose Rissi, bu kitapla âdeta muhteşem bir resim yapıyor ve şarkı söylüyor. Duygusal olarak iyileştirici olduğu kadar, aynı zamanda son derece neşeli bir kitap”. -Rita Williams-Garcia, Newbery ödüllü yazar“Güzel ve dokunaklı olan bu kitap sizi belki ağlatacak ama aynı zamanda kalbinizi de iyileştirecek. En karanlık zamanlarda bile sevginin bize yardımcı olacağını hatırlatan bir hikâye.” -Jasmine Warga, Newbery ödüllü yazar“Her zaman okunacak, sessiz ama güçlü bir hikâye.” -Claire Legrand, yazar
170.20 ₺ -
Fark Et Güçlen Hayatını Kur
Zaman hızla akıyor; işler, hedefler, beklentiler birbirine karışıyor. Gün bitiyor ama zihnimiz susmuyor. Modern hayat, son sürat koşarken neden başladığımızı bile unuttuğumuz bir yarışa dönüştü.Karar Ver, Planla, Harekete Geç’te bireysel değişimin eyleme dökülme sürecine odaklanan Ayça Karaman, bu kez içinde sıkışıp kaldığımız döngüyü durdurup anlamlı bir hayat kurmanın yollarını arıyor. Kontrol etme çabamızın, sürekli kıyaslamanın, dijital dikkat dağınıklığının ve tükenmişliğin ardındaki psikolojik dinamikleri ele alıyor.Fark Et, Güçlen, Hayatını Kur “hep daha fazlası”nı yapmaya çağıran bir kişisel gelişim kitabı değil; aksine, yolda olmanın, bazen durmanın, eksik kalmanın da insana ait olduğunu hatırlatan içten bir anlatı. Çünkü asıl güç, başkalarının temposuna uymakta değil, kendi ritmini keşfedip orada yaşam bulmakta.
219.00 ₺ -
Mademki Bir İnsanım
İnsan olmak, yalnızca var olmak değil aynı zamanda varlığının anlamını aramak, sorumluluğunu taşımaktır. Mademki Bir İnsanım, bu arayışın sesine kulak veren bir kitap. Orhan Karaağaç tarafından hazırlanan bu eserde, Nurullah Genç, Nevzat Tarhan, Savaş Barkçin, Serhat Yabancı, Reshad Strik, Yasin Pişgin, Uğur Batı, Hakan Bilgin, Cem Uçan ve Cihan Çelik, insan olmanın ahlaki, psikolojik ve manevi boyutlarını samimi bir dille ele alıyor. Her bölüm, insana dair temel bir sorunun kapısını aralıyor: Mademki insanım, o hâlde nasıl biri olmalıyım? Bu soru bir muhasebenin değil, bir uyanışın başlangıcıdır. Çünkü insan kendine bakmadan hakikatini bilemez. Bu kitap, günümüzün karmaşası içinde unutulan değerlere yeniden dikkat çekiyor, insana kendini, kalbini ve sorumluluğunu hatırlatıyor.
255.50 ₺ -
Yarın Başlarım Sendromu
Erteleme, aslında hepimizin gizli mesleği. Kimimiz “yarın başlarım” diplomasına, kimimiz “beş dakika daha” uzmanlığına sahibiz. İlginçtir ki işlerimizi sürekli geleceğe postalarken hayatın posta kutusunda fazla beklemeyi sevmediğini unutuyoruz. Bu kitabı okurken kendinizi suçlamanızı ya da yetersiz hissetmenizi istemiyorum. Çünkü erteleme, yalnızca sizin değil, insanlığın ortak hikâyesi. Ama şu anda bu satırları okuyorsanız, bir anlığına da olsa “ertelemeye” ara verdiniz demektir. Hazır motivasyon gelmişken başlayalım o zaman. Psikolog Oya Doğan Yarın Başlarım Sendromu’nda neden sürekli “yarın başlarım” deyip durduğumuzu, ertelemelerimizin altında yatan kaygılarımızı, mükemmeli hedeflemekle başarısız olma korkusu arasında gelip giden ruh halimizi ve bu konuda akla gelebilecek daha pek çok soruyu tek tek ele alıyor. Erteleme döngüden çıkmak isteyenlerin kendilerine doğru soruları sormasına imkân veren bu çalışma her bölümün sonundaki uygulama önerileriyle bizleri yarını beklemeden hemen bugün o ilk adımı atmaya davet ediyor.
175.20 ₺ -
-
EVRİM İlmi Bir Hakikat mı
Evrim anlayışı, etkili olduğu çevrelerde kendisini “bilim”, dini ise “dogma” olarak tanıtmıştır. Böylece evrime karşı çıkmak, sanki bilime karşı durmak ve dogmaya taraftar olmak gibi algılanmıştır. Evrimcilerin “bilim” adı altında yürüttükleri propagandadan etkilenen bazı Müslümanlar ise, Allah’ı inkâr esasına dayanan evrim anlayışıyla Kur’ân-ı Kerîm’i anlamaya kalkışmışlardır. Bu bağlamda, yaratılışla ilgili nasları tevil ederek evrimin yaratılış hakikatine aykırı olmadığını savunmuş, böylece dini yıkmak için uydurulmuş bir anlayışı dinin kendisi hâline getirmişlerdir. İddiaları ve kabulleriyle evrim, ilmî boyuttan uzak olduğundan, çatışma ilimle Kur’ân-ı Kerîm arasında değil, evrimcilerin dogmalarıyla hakikat arasındadır. Yaratılış, binlerce yıldır milyarlarca defa tekerrür ettiği hâlde, yazılı hiçbir kaynakta evrimin varlığına dair kayda değer bir bilgi bulunmamaktadır. Hülâsa, evrim; ateistlerin “Allah Teâlâ yaratmadıysa, peki canlılar nasıl oluştu?” sorusuna cevap bulabilmek için uydurdukları, sonrasında da inanç hâline getirdikleri bir dogmadır. *** İki bölümden oluşan, birinci bölümde her yönüyle evrimi bizzat evrimcilerin eserlerinden hareketle tahlil eden, ikinci bölümde ise Kur’ân-ı Kerîm’deki yaratılışla alakalı âyetlerdeki mucizeleri nazara veren, “Evrim: İlmî Bir Hakikat mi, İdeolojik Aldatma mı?!” başlığını taşıyan bu kitap, akıl sahiplerini bilimsel düşünmenin ufkunda hakikati müşahede etmeye davet etmektedir. Sabırla eseri okuyanlar kitabın sonuna geldiklerinde evrim adlı inanç sisteminden kurtulmakla birlikte Allah Azze ve Celle’nin tefekkür için yarattığı aklı da sadece O’nun yolunda kullanmanın bahtiyarlığına erecektir.
102.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 7
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
149.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 6
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 5
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
156.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 4
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
130.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 3
Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 2
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
123.50 ₺ -
Can Veren Pervaneler 1
“… Tatlı-hoş bir söz, kökleri sağlam ve dalları göğe doğru uzanmış güzel bir ağaca benzer ki o ağaç, Rabb’inin izniyle meyvesini, yemişini her zaman verir… Sevimsiz, kem-çirkin bir söz de yerden koparılmış ve hiçbir sebatı-kararı olmayan kötü bir ağaç gibidir.” (İbrahim Suresi: 14/24-26) Göğe doğru uzanan o dallar meyvelerini vermeye devam ediyor. Ama biz onların gölgesinde serinleyip meyvelerini tatmadan geçiriyoruz ömrümüzü. Klasik şiirimizden günümüze bir esinti getirebilmek muradımız. Daha çok o vesileyle, sahip olduğumuz anlam dünyasından bir haber iletmek mirasçılara. Öyle ya, bu muhteşem birikimin varisleri bizler değil miyiz? Şu kadar var ki, hayli zamandır uzak kalmışız kendi zenginliklerimizden. Bu ayrılık yetsin artık, demeyelim mi? “Can Veren Pervaneler” serisinde Hayati İnanç, eşsiz mısralarla, kıssalarla, aktardığı tecrübe ve anılarıyla mühmel bir hazinenin izini sürüyor.
175.50 ₺ -
Sufi Psikolojisi
Hakikat, milyonlarca yıl önce yeryüzüne düşmüş ve parçalara ayrılmış kocaman bir elmas gibidir. Her bir parçayı bulan, elmasın o parçadan ibaret olduğunu zanneder. Oysa hakikat daha büyüktür, bütündedir. Bilimlerin tümünde olduğu gibi psikolojide de hakikatin sadece bir kısmına hâkimiz. Disiplinlerin birbirinden öğrenecek çok şeyinin olduğu günümüzde, “ya bilim, ya maneviyat” tarzı bir indirgemecilik yerine, “hem o, hem de o” yaklaşımı daha doğru görünmekte. Ruhun bilgeliğine ulaşmak için, bilgeliğin ruhuna nüfuz etmemiz gerek. Unutmamalı ki “Her arayan bulamaz, bulanlar sadece arayanlardır.” İbrahim b. Edhem bir gün sarayında uyurken, geceyarısı, tavandan tıkırtılar geldi. Sanki birisi damda yürüyordu.' Kim var orada?” diye bağırdı. "Bir dost,” diye cevap geldi. “Bir deve kaybettim ve onu bu damda arıyorum.” “A ahmak, damda deve mi arıyorsun?” diye bağırdı İbrahim."A düşüncesiz!" diye cevap verdi ses, “Sen Tanrı yı ipek elbiseler içinde, altın sedirde uyuklarken mi arıyorsun?
251.85 ₺ -
Kayıp Coğrafyanın İzinde
“Okuyacağınız metin, beklemediğim bir anda çıktığım zor, gerilimli ve hazin hatıralarla dolu bir seyahatin notları. Uzun yıllardır konuştuğumuz, dert ettiğimiz, andığımız ve anlamaya çalıştığımız Doğu Türkistan’da bizzat yaşadıklarım, şahit olduklarım ve gördüklerimin bana düşündürdükleri, müstakil bir kitap olarak şimdi elinizin altında. Böyle bir kitabı kaleme almaktaki öncelikli hedefim, Müslüman Uygurların karşı karşıya bulunduğu dramı ve gerçekliği, mümkün olduğunca anlaşılır biçimde aktarmak. Doğu Türkistan meselesi, hem sahadan doğru haber almanın zorlukları hem de Çin’in uyguladığı çok boyutlu dezenformasyon sebebiyle, ülkemizde ne yazık ki hak ettiği ilgiyi göremiyor. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” misali, kendi yakın çevremizdeki krizlerin gerisinde ve gölgesinde kalan bir dava Doğu Türkistan. İkinci hedefim, geleceğe ve bizden sonraki nesillere, bugünlere dair bir kanıt ve kayıt bırakmak. İçinden geçtiğimiz dönemde Doğu Türkistan ne durumda? Dünden bugüne neler yaşandı? Yarın neler olabilir? Dönüşümlerin istikameti nereye doğru? Şimdi devam eden süreçlerin somut neticelerini kendi gözleriyle görecek olan istikbalin Müslümanları, 2025 yılında bölgeyi adımlamış birinin satır aralarından epey ipucu yakalayacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü bir hedefim de, Doğu Türkistan havzasının coğrafi, tarihi ve kültürel bakımdan daha iyi anlaşılmasına mütevazı bir katkıda bulunmak. Seyahatname’yi okurken, bölgenin, Türkiye’den bakınca belki hiç göremediğimiz ve fark edemediğimiz bir derinliğinin bulunduğuna şahitlik edeceksiniz. Hatta belki bazı isimler ve mekânlar, sizi daha kapsamlı okumalara sevk eden birer işaret fişeğine dönüşecek.”
254.77 ₺ -
Batı Taklidi ve Müslüman Kimliği
Kılık kıyafetten inanca, düşünce biçiminden örf ve âdetlere kadar birçok sahada hak ile bâtılın birbirine benzemesi, doğrudan hak ile bâtılın birbirine karışması tehlikesini doğurur. Bu iki yolun birbirinden keskin çizgilerle ayrılması ne kadar tabiî ve zarurî ise, bu yollara tâbi olanların da birbirinden ayırt edilebilir olması o kadar elzemdir. Bu eser, gayr-i müslimlere benzemenin tehlikesini anlatmakta ve Müslümanları kimliklerine sahip çıkmaya davet etmektedir. Gayrimüslimlerin tarih boyunca bilinçli olarak yürüttükleri kültürel saldırılara da dikkat çekmesinin yanı sıra bu hususta ayet ve hadisleri merkeze alarak, meselenin dinî boyutunu derinlemesine ele almakta ve kafirlere benzemenin haramlığını ve tehlikesini beyan etmektedir.
140.00 ₺ -
Benim Aptal Niyetlerim
Benim Aptal Niyetlerim, Archy adında bir kaya sansarının otobiyografik romanı adeta. Yoksulluk içinde doğan ve bir kaza sonucu sakat kalan Archy, annesi tarafından köle olarak tefeci tilki Solomon’a satılır. Archy’nin hayatı, Solomon’un yönlendirmesiyle zamanı, okuma yazmayı, ölümün gerçeğini öğrenmesi ve Tanrı’yla hesaplaşması sayesinde değişse de içgüdülerinin yönlendirdiği bir varoluşun özlemini çeker. Archy “gerçek bir hayvan” olmayı arzulamaktadır. Öğrendiklerini unutmasının bir yolu yoksa yazmak çare olacak mıdır?.. İtalyan yazar Bernardo Zannoni’nin romanı, hayvanların konuştuğu ve yuvalarını gözettikleri, ancak hayatta kalma mücadelesinden asla kurtulamadıkları vahşi dünyanın hikâyesi. Albert Camus’nün Yabancısı ve Collodi’nin Pinokyosuyla benzer temaların ürünü bir okuma deneyimi... “Masalsı havasına rağmen, [Benim Aptal Niyetlerim] hiç de öyle sevimli bir hikâye değil... Archy’nin dünyasında yaşam sürekli bir hayatta kalma mücadelesi; Zannoni’nin hikâyesi, düşünme ve içgüdünün hayvanlar için başka anlamlar taşıdığını gösterirken, okuru onların dünyasının gerçekte ne kadar farklı olduğunu düşünmeye teşvik ediyor.” —The New Yorker “Benim Aptal Niyetlerim, sıradan masallardan tamamıyla ayrılıyor; bu antropomorfik anlatıda fantastik bir eğilim olsa da eğlencelik hareketlere veya ahlaki derslere yer yok... Zannoni, Archy’nin çelişkili doğasını özgür irade, Tanrı ve ölüm gibi felsefi açıdan zengin bir dizi temayı keşfetmek için kullanıyor.” —The Rumpus “Zannoni antropomorfik bir pikaresk roman yazmış, ama bu tanım romanın hakkını vermiyor. Bu sevimli olduğu kadar acımasız, farklılıklar, zayıflık ve değişim üzerine bir hikâye...” —Avvenire
219.00 ₺ -
Bilim Ne Değildir
Bilim, her soruya cevap verebilir mi? Doğa bilimleri dışındaki bilgi türleri değersiz midir? Din ile bilim arasında kaçınılmaz bir çatışma mı vardır? Bilim tarihi, dinin bilime engel olduğunu mu göstermektedir? Din, toplumun düşmanı mıdır? Müslüman toplumların geri kalmış olmalarının sebebi İslam mıdır? Sekülerleşme çağında din, birey ve toplum için ne ifade etmektedir? Dinlerin sonu gelmiş midir? Türkiye’nin önemli sosyal bilimcilerinden Alper Bilgili, bu kitabında, eleştirel ve usta kalemiyle Yeni Ateizmin bu ve benzeri birçok iddiasını sorguluyor, tarihsel ve bilimsel kanıtlarla din ve bilim ilişkisine dair gerçekçi bir resim çiziyor. Güçlü argümanlarla desteklenen bu kapsamlı çalışma, bilim-din ilişkisi ekseninde yapılan tartışmaların ideolojilerin esiri olmaktan kurtarılmasına önemli bir katkı sunacaktır. “Alper Bilgili’nin Bilim Ne Değildir? adlı eseri, bilimin doğası, amaçları ve meşru sınırları üzerine yapılan popüler ve akademik tartışmalara Türkiye’den ciddi ve önemli bir katkı niteliğinde. Teorik fizikçi bir okur olarak, metindeki yaklaşım bana bir kuramsal fizikçinin, teoremleri analiz etmedeki titizliğini hatırlattı: ön kabulleri görünür kılmak, bu aksiyomların çelişki üretip üretmediğini sınamak, aksiyomlara dayanan çıkarsamaların doğal sonuçlarını güncel verilerle test etmek. Bilgili, aksiyom-sonuç zincirini adım adım kuran üslubu ve berrak yöntemiyle argümanları sağlam bir çerçevede sunuyor ve din-bilim tartışmasını ‘çatışma’ klişesinin ötesine taşıyor.” Prof. Dr. Emre Onur Kahya İTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi
273.75 ₺ -
Haritacılar
Yıldızlara bak... Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
277.50 ₺ -
Haritacılar Ciltli
"Cordelia haritayı açtı. Haritadaki çizgiler gökyüzündeki yıldızların ışıklarıyla gümüş iplikler gibi parlıyorlardı. Haritayı ters çevirdi ve arkasına karalanmış bir satır yazıyı kaşlarını çatarak okudu: Yıldızlara bak." Cordelia, kayıp babasının eşyalarını karıştırırken eline geçen haritayı bulduğu günden beri şehrin her tarafını altüst etse de babasını bulamadı. Herkes aksini düşünse de babası mutlaka hayatta olmalıydı. Cordelia'yı bekleyen asıl sürpriz ise babasını aramak için çıktığı yolculukta Haritacılar isimli gizli bir cemiyetle karşılaşması oldu. Sürpriz olmayan şey ise tehlikenin pusuda beklediği... Cordelia, zanaatkârlığı kurtarmak ve babasına kavuşmak için şimdi ezelden beri rakip olmuş zanaatkârları bir araya getirmek zorunda.
351.50 ₺