-
Hz Fatımanın Çeyizi ve Düğünü
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak hayatımızın her alanında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizlere en kâmil örnektir. Aynı şekilde Ehlibeyt'in her bir ferdi de bizler için en güzel örneği teşkil etmektedirler. Bizler düğünlerimizde Şeriatımıza aykırı olan durumları ele alıp Hz. Fâtıma'nın örnekliğinde çözüm bulmak için elinizdeki eseri kaleme aldık. Bu örneklik için ise Hz. Fâtıma'nın hayatından bir bölümü sizlere aktaracağız: "Çeyizini ve Düğününü." Çoğu eserde az veya çok değinilmesinin yanında bizler müstakil bir çalışma ile bu konuyu sizlere aktarmaya çalışacağız. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) hakkında "O Cennetlik Kadınların Efendisidir" buyurmaktadır. Şimdi!.. Hemcinsiniz olan bir hanımefendiyi örnek almak istiyorsanız; "Elalem ne der?"i bırakıp "Allah ne der?" kaygısı duymalısınız. Falancaları değil Peygamber kızının düğününü örnek almalısınız. Çünkü; onun düğünü ve düğün hazırlıkları Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gözetimi altında yapılmıştır. Her bir anı Allah'ın rızasına uygun olmuştur. Ashab-ı Kiram'ın tabiri ile onun düğünü "En güzel düğün"dür.
97.50 ₺ -
Müslüman Hanımın Şahsiyeti
İslam, hiçbir devirde bozulmamıştır. Ancak Müslümanlar, bazı devirlerde İslam’ın özünden uzaklaşarak dalalete düşmüşlerdir. Müslümanlar hiçbir devirde bu zamanda olduğu kadar İslam’dan uzaklaşmamışlardır. Günümüzde özelikle İslam’ın kadınlar ile alakalı olan ahkâmını, hakikatin aksine göstererek, insanları İslam’dan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Bazı kesimler ise İslam medeniyetini ayakta tutan aile yapısını bozmak için, kendi istedikleri düşünceleri İslam’ın emriymiş gibi lanse ederek, kadına, erkeğin vazifelerini; erkeğe de kadının vazifelerini yüklemek suretiyle aile yapısına ciddi zararlar veren bir proje yürütmektedir. Bununla yetinmeyip kadını koruma adı altında kadını erkekle savaştırma yoluna giderek aileyi harap etmektedir. Bu ifsat çalışmalarının neticesi olarak öyle bir hale geldik ki, Müslüman olmayanlarla aramızda iman ettiğimizi söylememizden başka fark kalmadı. Dünya hayatına o kadar daldık ki, dünyaya geliş gayemizi unuttuk. Gideceğimiz ahiret yurduna azık hazırlamak aklımıza bile gelmez oldu. Bu keşmekeş içerisinde biz de, bir nebze İslam’ın ahlakını beyan etme ve dünyaya geliş gayemizin Allah’a kulluk olduğunu hatırlatma babından bir eser telifine ve Peygamber صلى الله عليه وسلم‘in özellikle Müslüman hanımlarla alakalı beyan etmiş olduğu ahlak kaidelerini cem etmeye niyet ettik. Bu hayırlı niyetimizin sonucu olan bu eserde sadece Müslüman hanımlarla alakalı değil, erkek ve kadın arasında ortak olan ahlaki, edebi ve ilmi meselelere de değinmeye gayret ettik.
75.00 ₺ -
El Fıkhul Müyesser
Hindistan ulemasından Şefîkur-Rahman en-Nedvi'nin ibtida talebeleri için hazırladığı Hanefi mezhebinin ibadet bahsini maddeler halinde kolay ibareyle anlatan el-Fıkhu’l-Müyesser’in yeni baskısı Maruf Yayınevi farkıyla yayımlandı.
337.50 ₺ -
Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz
Hz. Peygamber'in (sas) kutlu hayatı olan siyer, bir Müslüman için gerçekten çok büyük ehemmiyet arz eden bir alandır. Hz. Peygamber'in (sas) kutlu hayatına dair bilgiler, tarihte hiçbir şahıs ve dönem ile kıyaslanamayacak kadar ciddi bir müktesebata ulaşmıştır. Bir şekilde Hz. Peygamber'in (sas) hayatını daha doğru ve daha detaylı anlamamıza katkı sağlayacak her türlü çalışmanın siyer ile bir şekilde bağları olmuştur.
28.00 ₺ -
İnsanlığın Kurtuluşu Hac Ömrün Bereketi Umre
Muhammed Emin Yıldırım hocamız kaleme aldığı İnsanlığın Kurtuluşu Hac, Ömrün Bereketi Umre adlı eseriyle Haccın ve Umrenin mana ve maksadına dair çok önemli bir kitabı okuyucuların istifadesine sunuyor.
28.00 ₺ -
Sahabeyi Nasıl Anlamalıyız
Bu eserde Allah Resûlü'nün (sas) mübarek ellerinde yetişmiş ve yeryüzünün en nasipli insanları olan sahâbe efendilerimizdir. - Onlar tarihin belli bir zaman diliminde yaşamış, belli bir mekanda varlık göstermiş ama zaman ve mekana hapsolunmadan her çağa ve zamana seslenmişlerdir. - Bu bağlamda eserimizin birinci bölümünde örnek neslin Kur'ân ve hadislerde nasıl anlatıldığına değinilmiş olup ikinci bölümde de sahâbî efendilerimizi nasıl anlayabileceğimizi ele almaktadır.
28.00 ₺ -
101 Cevapla Kuran Nedir Vahyi Hayata Taşımak
Bazen ruhuna, bazen kalbine, bazen de bedenine yönelik mesajlarla yüklü maddeleri okur. Yani okuyucu bu kitapla vahye ait merak ettiği tüm sorulara yanıt bulur. Bu cevapları Yazar sıralarken ne fazlaca teknik detaya girerek okuyucuyu yorar, ne de çok yüzeysel ele alarak okuyucuyu zor durumda bırakır. Tafsilat ve özet dengesini muhafaza ederek, vakiayı da önceleyerek yüz farklı cevap ile vahyin değişik iklimlerinde bizleri dolaştırıp durur. Kitabın içerisinde ki Kuran ayet ve mesajlarının muhataplara iletilmesi ve açıklanması yetkisini Peygambere veren bir kitaptır. Maddesini çok güzel ifadelerle açıklayan Yazar. bir de orada bize bir müjde verir. Bu maddenin çok önemli olduğunu bunun için de bu meselenin ileride çıkacak olan Sünneti Hayata Taşımak çalışmasın da ayrıca ele alınacağının haberini verir.
31.50 ₺ -
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
Bugün birbuçuk milyarlık İslam ailesinin kaç ferdi Peygamber Efendimizi tanıyor? Bunun hesabını yapmamız zor ama şunu iyi biliyoruz ki; bu koca ailenin her ferdi Onu (s.a.v.) bilmektedir. Onu bilenler çoğunlukta ama tanıyanların o çoğunlukta olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. Onu bilenler Onun ne zaman doğduğunu, ne zaman vefat ettiğini, savaşlarını, çocuklarının isimlerini, hanımlarını, hicretini, miracını ve daha onlarca şeyi biliyorlar. Çok gariptir, bu bilinenlerin çoğunu belki daha fazlasını Mekkede Ona karşı çıkanlar da biliyorlardı. Herhalde Hz. Muhammedin (s.a.v.) amcası Ebu Leheb bizden daha çok Peygamber'in bu özel bilgilerine sahip idi. Ama onlar o yüce ruhu tanıyamadılar, tanıyamadıkları içinde tam anlamı ile tabi olamadılar ve Ona karşı oldular. İşte bilmek yalnız başına yeterli değil, o bilginin marifete, yani aşka dönüşüp sahibini tanıdığı o değerler uğruna fedakarlık yapmaya zorlamalıdır. Önsözünden Allah Resulünün mübarek ellerinde yetişen o örnek neslin en büyük özelliklerinden bir tanesi de hiç şüphesiz Ona (s.a.v.) duydukları aşk ve muhabbettin boyutudur. On-lar kendilerini bir ateş çukurunun kenarından kurtaran, hi-dayet çeşmesinin o tatlı suyu ile buluşturan ve onları bere-ketli bir sofra olan nübüvvet sofrasına kavuşturan Alemlerin Sultanına karşı bir minnet ve vefa borcu olarak öylesine se-viyorlardı ki; en aziz bildikleri şeyleri Onun (s.a.v.) yolunda feda etmekten bir an geri durmuyorlardı. Onu (s.a.v.) gör-medikleri günü ziyan sayıyor, o bereketli sesi duymadıkları günü yaşanmamış kabul ediyorlardı. Bazen meclislerinde birbirlerine Efendimizi anlatarak özlemlerini gideriyor, O-nun (s.a.v.) adını anmadan, hiçbir konuşmaya başlamıyor ve yine adını anmadan konuşmalarını nihayete erdirmiyorlardı. Medinenin gençlerinden olan Hassan b. Sabit şiirde zirve şahsiyetlerden biriydi. Allah Resulü Medineye hicret edince o da ensarî Müslümanlardan oldu, o da evini ve yüreğini Mekkeden gelen iman kardeşlerine açtı. Hassanın o günden sonra şiirlerine konu olan tek bir şey vardı, o da: Hz.Peygamberdi. Hassan yazıp okuduğu şiirlerle sahabenin yüreğinden kopup gelen Peygamber aşkını iyice derinleştiri-yor, her şiiri ile bu aşkın boyutunu daha da ötelere taşıyor-du. Sahabe onu her gördüğünde; Hadi Hassan, bir şiir oku da Efendimizi anlat ve bizlere canlarımızın yoluna feda oldu-ğu Resullullahı medhet derlerdi. Hassan b. Sabit sahabenin bu isteğine şöyle karşılık verecekti: Ve ma medahtü Muhammeden bi makaleti Ve lakin medahtü makaleti bi Muhammedin Allah Resulüne vurgun bir yürek olan Hassan diyordu ki: Ben şiirlerimle Muhammedi övmüyorum Bilakis Muhammed ile şiirlerimi medhedip, güzelleştiriyorum
24.50 ₺ -
Popüler Tarih Türk İslam Tarihi 10 Kitap
Popüler Tarih setinin ilk serisi olan Türk-İslam Tarihi, Türk tarihini İslamiyet'ten öncesinden başlayarak anlatıyor. Milattan önce henüz Orta Asya bozkırlarında göçebe olarak yaşayan Türkler, savaşçı bir toplum olarak hayatlarını sürdürmektedir. Türklerin zaman içinde göçler yoluyla farklı toplumlarla karşılaşmaları değişimleri de beraberinde getirmiştir. İslamiyet'in doğduğu günlerden başlatarak Selçuklular devrine ve Anadolu fetihlerine kadarki sürece uzanan Türk-İslam Tarihi, sadece devletleri anlatmakla kalmıyor onların kültürel, ekonomik ve siyasi yapılarını da irdeliyor.
481.00 ₺ -
Levent İz Peşinde 5 Takım
Komik, saf, deli dolu Levent'in, haylaz kardeşi ve muzır sınıf arkadaşlarıyla birlikte "İz Peşinde" koştuğu, kılıktan kılığa girip başına türlü işler açtığı maceraları hız kesmeden devam ediyor. Bambaşka bir macera serisine hazır olun!
455.00 ₺ -
Çılgın Bilim Adamının Deneyler Kitabı
Bilim dünyası pek çok eğlenceli ve çılgın olayla doludur. Bu kitapta bu olaylardan bazılarını okuyacaksınız. Uşağını hedef tahtası olarak kullanan bilim adamını veya bir ağacı tartan doktor gibi. Kitabın içinde okurların yapması için bir takım deney örnekleri de yer alıyor.
38.50 ₺ -
99 Soruda Lozan
1922-1923 şartlarını düşünerek ve Türkiye'nin o günkü uluslararası konumunu dikkate alarak bugüne kadar yapılan Lozan Konferansı ve Antlaşması değerlendirmeleri anlayışla karşılanmalıdır. Artık Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaştığımız bu yıllarda, Lozan Konferansı ve Antlaşması, uluslararası, bölgesel ve Türkiye açısından yeniden değerlendirilmelidir. Arşivlerin çeşitliliği, yayımlanan sayısız hatıraların varlığı ile yapılan binlerce ' araştırmanın ortaya koyduğu bilimsel gerçekler, bu sürecin yeniden değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu kitap, burada ifade ettiğimiz görüşler çerçevesinde yeni bir "Lozan Konferansı ve Antlaşması" okuma önerisi getirmektedir. Mevcut değerlendirmeleri önemli bulmakla beraber benim önerim, bu sürecin uluslararası sistem ve ilişkiler açısından çok taraflı bir şekilde yeniden okunması ve değerlendirilmesidir. 99 Soruda Lozan, Türk kamuoyunun yıllardır merak ettiklerini 'soru-cevap' tarzında bilimsel bir metotla cevap vermeye çalışan bir eserdir.
118.99 ₺ -
Söz Söyleme ve Diksiyon
Yıllarını tiyatroya, Türkçenin doğru ve güzel konuşulmasına adayan Can Gürzap’ın bu kitabı, konuşma sorunlarından beden anlatımına, nefes ve ses çalışmalarından fonetiğe, diksiyondan topluluk önünde konuşma yöntemlerine kadar geniş bir yelpazenin içinde, konuşmanın inceliklerini sunuyor okurlara. Söz Söyleme ve Diksiyon, oyunculuğu meslek olarak seçmiş kişiler, dilimizi doğru ve güzel konuşmak isteyenler, başarının kendini iyi ifade edebilmekten geçtiğine inananlar için gerçek bir rehber…
176.00 ₺ -
Yüreğime Dokunan Eller
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi. Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da ‘elalem’ ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı. Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum. Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum. Sence ben bunu başarabilecek miyim? Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.
147.75 ₺ -
İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır
k doğar. Büyüdükçe kendini büyük zannedenlerin oturduğu tahtı sallamaya başlar. Minik güzelle baş edemeyen büyükler, öcü, cin ve dev gibi hayali canavarlarla onu uyutmak isterler. Minik güzel büyüdükçe gelenek, ayıp, disiplin, not korkusu gibi gözle görülmeyen silahlarla sindirilmeye çalışılır. Maalesef güzel doğanların büyük bir çoğunluğu daha gençlik çağına gelmeden uyur. Çünkü bizim eğitim adına verdiğimiz bilgilerin çoğu aslında onu uyutmak ve uykusunu derinleştirmekten başka bir işe yaramaz. Bu kitapta dünyaya muhteşem olarak geldikten sonra iyi niyetlerle uyutulan, içindeki güzelin uyuduğunu fark eden ve onu uyandırmak için çırpınan bir sevgi yolcusunun serüveni var. Eğer sen de içindeki güzeli uyandırmak istersen hadi gel arkadaş olalım. Bu kitabı okuyup arkadaşlığımızın tadına bakman amacıyla gözlerini dört dakika ödünç verirmisin? İçindeki güzel uyandırmayı beklerken sen hala neyi beklediğini hiç düşündün mü?
119.25 ₺ -
Kendimi Yaşamak İstiyorum
Merhaba, Şimdi sen bu kitabı eline alıp incelediğine göre ön kapaktaki başlık dikkatini çekmiş olmalı. Sen de artık kendini yaşamak istiyor musun? Başkalarının istediği ve beklediği gibi yaşamak seni de mi yoruyor? İnsanın istemediği bir hayatı yaşamak zorunda bırakılması ne zor değil mi? Kim bilir, senin içinde de ne fırtınalar kopuyordur. Dışarıdan görenler seni mutlu zannederken içindeki ateşin seni alev alev yaktığını nereden bilsinler, ruhunun derinliklerine gömdüğün sessiz çığlıkları nereden duysunlar? Aynı yollardan geçmiş birisi olarak sana kalbimi açıyor ve ellerimi uzatıyorum. Hadi gel, her şeye yeniden başlayalım. Elimizdeki malzeme sadece sevgi olsun! Çünkü sevgi her derde deva olan en güzel ilaçtır. Beni iyileştiren sevgi merhemini senin yaralarına da sürmek istiyorum. Buna müsaaden var mı
176.25 ₺ -
Asla Vazgeçmedim
Küçücük aklımı kurcalayan birçok soru vardı. Babama “Allah bize oturmaya gelir mi?” diye sorduğumda bana kızdı. Öğretmenime “Yağmur yerden havaya doğru yağsa gökyüzünde çiçek açar mı?” dedim, “Geri zekâlı! Otur yerine!” diye bağırdı. İmama “Sen peygamber olsaydın bize yine kızar mıydın?” diye sordum, “Estağfurullah.” deyip kulağımı çekti. Amcamın kızına “Ben okuyup büyük adam olacağım.” dediğimde “Salak, sen önce altını ıslatmayı bırak.” diyerek benimle dalga geçti. Okuyup bunlardan kurtulmak için ortaokula geldiğimde öğretmenim, bir savaşın tarihini ezberleyemediğim için “Saman kafalı, aptal, kuş beyinli!” diye hakaret etti. Hayaller kurdum: Çocukların gülüşüp oynaştığı, kimsenin kimseye hakaret etmediği, büyüklerin küçükleri ezmediği, herkesin birbirine sevgiyle baktığı, öğrencilerin okula gitmek için tatilin bitmesini beklediği… Ben kendimi işe yaramaz, kafası çalışmayan, pısırık, güvensiz, suçlu, korkak sanıyordum. Ta ki donarak ölmek üzere olduğum akşama kadar. Yeniden ayağa kalktım ve hayallerimden ASLA VAZGEÇMEDİM. Sonra ne mi oldu? Haydi gel, bu yolculuğa beraber devam edelim.
176.25 ₺ -
Sen Yanımda Ol Yeter
Kitap yazmak için odama kapandığım bir gün kendime eğitmen yaptığım kızım Zuhal yanıma geldi: “Baba, senin bir sözün var ya.” “Hangisi?” “Eğitim öğrenciye saygıyla başlar.” “Evet kızım.” “Ben de diyorum ki, yazarlık okuyucuya saygıyla başlar.” “Nasıl yavrum?” “Kitabının ilk sayfasında okuyucunun gözlerine dokunmak için izin iste.” Kızımdan aldığım o muhteşem ilhamla diyorum ki, eğer izin verirsen önce gözlerine dokunmak, sonra da yüreğine misafir olmak istiyorum. Müsaade var mı?
176.25 ₺ -
Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne
Derslere Nasıl Âşık Olabilirim? Hiç düşündün mü? Dersler senin düşmanın mı, yoksa dostun mu? Dersleri hor gören başarıyı zor görür Düşünceleri dayatmak insanları birbirinden uzaklaştırır, duyguları paylaşmak insanları birbirine yaklaştırır. Anne-baba ve öğretmenler mantıklarına uygun düşüncelerini çocuklarına dayatırlar. Oysa çocuklar duygularının peşinden koşarlar ve bütün çatışmalar bu yüzden çıkar. Benzinli arabaya ayran doldurduğunda onu çalıştırabilir misin? Bu, arabanın arızalı ya da ayranın bozuk olduğu anlamına gelmez; doğru yakıtı doğru yerde kullanmadığın anlamına gelir. Anne-baba ya da öğretmenin ‘çalış’ dediğinde içinden çalışmak gelmiyorsa; bu, onların yanlış konuştuğu veya beyninin arızalı olduğu anlamına gelmez. Şu anda eline alıp içinde ne olduğunu merak ettiğin bu kitap seninle dersler arasındaki buzları eritecek, derslere âşık olduktan sonra başarmana, hedefine ulaşmana ve parmakla gösterilmene destek olacaktır.
176.25 ₺ -
Sen Hiç Kendini Yaşadın mı
Biliyor musun bugün sende okunanların çoğu taa çocukluğundan itibaren sana yazılanlar, bugün sende görünenlerin çoğu küçüklüğünde ruhuna ekilenlerdir. “Bir tomurcuk gibiydim, ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarıp filizlendiysem, bir çiçek olarak açmak istediysem kopardılar. Yeniden açmayı denedim, tekrar kopardılar. Adım Gül ama ben hayatımda hiç gülmedim. Kendimi yaprakları dökülmüş, dalları kırılmış bir ağaç gibi hissediyorum.” Koskoca bir delikanlı ya da genç kızken sınıfta arkadaşlarının önünde rencide edildin mi? Birine tepki göstermek isteyip de ayıp olur diye tepkini içine gömdün mü? Hakkını yiyenlere isyanını sadece dişlerini sıkacak kadar gösterebildiğin anlarda neler hissetmiştin? Aslında başarısızlık diye bir durum yoktur. Bizim başarısızlık sandığımız şey, öğretmenin dersi anlatma biçimi ile öğrencinin dersi öğrenme biçiminin uyuşmamasından kaynaklanan bir durumdur. “Babama ve kocama olan öfkem gözümü kör etmiş, içimdeki kor ateşin dumanı basiretimi örtmüş. Yaşanmamışlıklara olan hıncım aklımı sis perdesi gibi kapatmış. Korkak, pısırık, tedirgin, endişeli biri olarak yaşamışım bugüne kadar.” Bugüne kadar beynin seni kontrol etti. Şimdi sen beyninin kontrolünü eline alsan ve hayat otobüsünün direksiyonuna geçsen bundan sonra hayatında nasıl değişiklikler olacağını düşünebiliyor musun?
176.25 ₺ -
İlahi Mesajlar Toprağı Filistin
Bu kitap ürkütücü gerçekleri, kaynak ve delilleriyle ortaya koyarak haykırdığı için Batı’da yasaklandı. O yüzden hiçbir kitabevinde bulunmuyor. Kitabı okuyunca kimlerin, neden yasakladığını görecek, yasaklayanların mı yoksa yazarın mı haklı olduğuna siz karar vereceksiniz. Sadece şu kadarını hatırlatmakla yetinelim: Churchill’in Üçüncü Dünya Savaşı’nın Ortadoğu’da patlak vereceğini ve bunun da İsrail yüzünden çıkacağını söylediği rivayet edilir. Bernard Granotier’nin de herhalde Churchill’in o sözünden hareketle kaleme aldığı Üçüncü Dünya Savaşı’nın Sebebi İsrail adlı bir kitabı bulunuyor. Bu kitap, bizi çok yakından ilgilendiren Ortadoğu’nun dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili vazgeçilmez bir kaynak eser; Batı’nın ve onun efendisi ABD’nin gerçek yüzünü gözler önüne seren bir çalışma. İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin okunmadan Ortadoğu hakkında yapılacak her değerlendirme eksik kalacaktır.
320.00 ₺ -
Çağa Şeref Verenler
Büyük adamlar zor zamanlarda ortaya çıkar ya da zor zamanlar büyük adamları sahneye sürer. Zor zamanlarda hasbilik, maddi refah yıllarında ise hesabîlik öndedir. Bu yüzden münafıklar Mekke devrinde değil, Medine’de boy gösterir. Minarelerin tepesindeki işaretlere, sınırdaki direklere ve de dağlara alem denir. İnsana İslamî sorumluluklarını hatırlatıp, Cennet’in yolunu göstermesi cihetiyle alimler de lafız ve mana itibariyle alemdir. Her dönemde İslâm’a hizmet yolunda memurlar kadrosunda yüz binlerce insan görev almıştır. Lakin küfrün yıkıcı hamlelerine karşı göğsünü siper eden alimlerin sayısı yekûna göre çok azdır. Milyonların istikametine de, hidayetine de o azlar vesile olmuştur. Onların etrafında yetişenler -ümmeti bölmedi bilakis- bölünen ümmete şöyle diyerek camilerde omuz omuza olmaya çağırdı: “’Mesleğim haktır veya daha güzeldir.’ demeye hakkın var. Fakat ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur.” Hasbi Müminler bizden önce geldiler, İslam Milleti’nin varoluş savaşında en ön safta durdular, yılmadılar, korkmadılar, kalemle, kelamla ümmeti uyanmaya çağırdılar. Hayatlarıyla destan yazdılar. Yol açtılar, iz bıraktılar, çağa şeref verdiler, Cennet’e alem oldular. İdeologlar da ideolocyalar da fânidir. Tek bir mevsim yaşayıp yok olurlar. Hz. Adem’den Kıyamet’e kadar bekası bozulmayacak İslam’a tabi olanlara ise Allah Azze ve Celle belli bir vakte kadar “beka” hükmü vermiştir. Bu yüzden ideoloclar “canlı cenazelerin” omuzlarında taşınıp toprağa verilince unutulur. Heykeller, tenleriyle birlikte davaları da ölenleri hatırlamak için dikilir. Alimler, arifler, mümin mütefekkirler ve dava adamları ise bedenleriyle ölür, mücadeleleriyle yaşarlar: “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil”. Önden gidip İslam’a yol açanların hayatında bizim için işaretler, hikmetler ve ibretler var.
122.40 ₺ -
Cemil Meriçin Dünyası
Biz hakikatların sadece bir tarafını görmeye mahküm edilmişizdir. Oysa yalnız bir tarafını görmek, hiçbir şeyi görmemektir. Cemil Meriç Cemil Meriç'in Dünyası, onun dünyasına girmek isteyenlere bir davetiye ve onu bütünüyle tanımak isteyenlere bir anahtar kitap niteliğinde. Cemil Meriç hakikatleri peşin olarak verilmiş kabul etmeyen, bir başka deyişle onları 'çantada keklik' olarak, yani bir kere sahip olundu mu, ömür boyu elimizde kalacak bir meta olarak görmeyen; ancak uzun ve sabırlı arayışlar sonucunda kendisine adım adım yaklaşabileceğimiz kısmi ve geçici doğrular olarak gören bir yazar. Mustafa Armağan, Cemil Meriç'in eserlerinden yaptığı bu seçkide, daima 'arayan' cins bir kafanın, aynı zamanda nasıl 'susamış' bir gönüle dönüştüğünü, malumatla dolu bilgi ülkesinden bilgelik bahçelerinin coştuğu irfan diyarına doğru nasıl yoğun bir emekle kulaç attığını gözler önüne seriyor. Geniş bir bahçe, yasaklarla çevrili bir dünya. Ağaçlar, su ve hürriyet içinde dolaşan hayvancıklar. Trenler uğramaz o ücra yere. Petrol lambasının bir tarafında babam otururdu, bir tarafında ben. Konuşmazdık. Bazan ikimiz de okurduk. Bazan yalnız ben okurdum.
131.40 ₺ -
Mekkeden İstanbula Fetih Fatih AYASOFYA
Fatih Ayasofya, Allah Rasûlü’nün ﷺ fethini müjdelediği, kendisiyle birlikte askerini de övdüğü Fatih Sultan Mehmed’in zafer anıtıdır. Ayasofya, yirmi bir yaşında İslâm’ı cihâna hâkim kılacak iradeyi kuşanan devlet adamının fetih mührüdür. Ayasofya, İslâm’a adanmış hayatlara verilen İlâhi armağandır; “Feth-i Mübîn”dir. Ayasofya, Akşemseddin (r.a) ve Molla Gürani (r.a) gibi Allah Rasûlü’nün ﷺ Sünnet-i Seniyyesi’ne bağlı iki ulu hocanın, irfânın Fatih’in şahsında devletleşme tezâhürüdür. Ayasofya, gemileri karadan yürüten muhkem iradenin Hakk’ı Bâtıldan ayıran son sözüdür. Ayasofya, siyâsette Yavuz’u, ilimde Ebussuud’u, donanmada Barbaros’u, şiirde Bâki’yi, mimâride Sinan’ı yetiştiren mukaddesât merkezidir. Ayasofya, İslâm’ın küfre karşı mutlak üstünlüğünü resmetmesi îtibariyle; Müslümanların Allah’ın ﷻ yeryüzündeki halifeleri olduklarının ve dünyaya yeniden adaleti getirecek yegâne ümmetin onlar olacağının alâmetidir. Ayasofya, çan seslerinin kapattığı mâvera yolunun tekbir sesleri ile açıldığı tevhid kürsüsüdür. Ayasofya, Batı’nın büyük olarak ilan ettiği bütün devlet adamlarının, -genç yaşta nâil olduğu muvaffâkiyet îtibariyle- kendisine yâver bile olamayacağı Fatih’in açtığı, korunmasını da bir vasiyetle bütün ümmete havale ettiği mes'ûliyet merkezidir. Ayasofya, Müslümanlar için basit bir mekân değil, ulvi bir mânâ; müze değil, cami; taş değil, ruhtur. Bu yüzden Ayasofya’nın kapanması ya da müze olması Müslümanlıkla yoğrulan bu milletin rûhuna “küfür mührü” vurmakla eşdeğer bir hâdisedir. Ayasofya, denize sürdüğü atının üzerinden Süleyman Paşa’ya “O küfür donanmasını ya al ya da öl de gel” diye emreden, zâlimin sulh teklifini “Ya İstanbul beni ya da ben İstanbul’u alırım.” diyerek reddeden Fatih’in îmanına, cihad şuuruna, İslâm idrâkine ve şecaatine varis olduğumuzda öyle bir açılacak ki, beraberinde mukaddesâtımız üzerine kapatılan bütün kapılar kırılacak.
122.40 ₺ -
Zekat Kitabı
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır.İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. Zekat dinimizde belirli kimselere ödenmesi gereken mali bir borç olmanın ötesinde, insanı manen arındırıp yücelten dini bir vecibedir. İnsanın yaratıcısına olan sevgi ve bağlılığının bir sonucu ve Onun kudret ve yüceliği karşısında boyun bükmenin bir göstergesidir. Bu yüzden zekat Kuran ve Sünnette hep dinin direği sayılan namaz ibadetiyle birlikte zikredilmiş ve onun ibadet boyutu ısrarla vurgulanmıştır.
32.50 ₺ -
Yeniden Müslüman Olmak
Bir arayış içinde olmalı Müslüman. Neyi aradığını bilerek, kim için aradığının farkında olarak aramalı sevdasını. Nitekim arayışında kendi yüreğine dokunuşları, hissedişleri ve duyuşları olmalı. Bunların yanında serzenişleri de vardır elbette. Müslüman, kendi serzenişleri içinde boğulup giden birey gibi davranmamalı. Belki içe dönüklüğünün yanında dışa doğru cılız da olsa bir seslenişi olmalı. Bir ışık patlaması yaşamalı, yaşatmalı veya bir karanlığı aydınlatma meşalesi... Yüreklerinde dert, sızı ve keder taşıyanlar, alevlere doğru koşan kelebeklerin yanmalarına seyirci olamazlar. Biz Müslümanlar, bir tarağın dişleri veya bir bedenin organları gibiyiz. Dertler bizim, sorunlar bizim. Çözüm üretmek de bize düşer. Bu inançla kaleme aldığımız eserin, bireysel dönüşümlere vesile olması dileğiyle.
65.00 ₺ -
Yeni Bir Yöntemle Hadis İlimleri ve Usulü
Metnine bağlı kalmaya çalışılarak (yani metnin olduğu şekliyle yansıtılıp herhangi bir ilave ve ekleme yapılmadan) tercüme edilen bu eser, hadîs ilmi hakkında kısa ve öz bilgiler vermekte olup daha ziyade üniversitede eğitim gören öğrencilerin bir eğitim-öğretim döneminde aldığı hadîs usûlü ve tarihi derslerine yöneliktir. Eserde her bir konu muhtasar olarak işlenmekte ve konuların anlaşılması için de genellikle madde madde sıralanması yoluna gidilmektedir. Ayrıca bazı hususlar çeşitli şekiller üzerinden de gösterilerek esere görsellik katılmaktadır. Konular anlatılırken ilgili hadîslere yer verilmekte ve o konuyla ilgili öne çıkan eser isimleri de sıralanmaktadır. Yani bu kitap, hadîs usulü, hadîs edebiyatı, hadîs ilimleri ve hadîs tarihinin genel konularını muhtasar olarak ele almaktadır. Bu kitap, tercümesinin yanında Arapçası ile de birlikte yayınlandığından asıl metin üzerinde bazı ufak değişiklikler yapılmıştır. Birincisi, başlıkların hemen hemen tamamı yeniden düzenli bir şekilde numaralandırılmıştır. İkincisi, müellifin içindekiler kısmında birinci bölüm için verdiği başlıklar, metin içine yansıtılmıştır. Üçüncüsü, az da olsa metinde ve neredeyse tamamı olmak üzere dipnotlarda harekesi olmayan kısımlar tamamlanmıştır. Son olarak ise dipnotlarda eserde kullanılan kitapların tam künyesi zikredilip yerleri gösterilmiş ve özellikle de müellifin işaret ettiği kadarıyla hadîslerin kaynakları Concordance'a uygun olarak verilmiştir.
182.00 ₺