-
Cevşen Binbiresmaşiiri
Asi ruhlarımızı kurtaracak iksir ondadır; nefis terbiyemizin kesin ilacı, dağdalı gönüllerimizin müsekkini Cevşen′dir. Bizi, kervan göçüp de dağların başında çağrışarak kalmamamız için Cevşen′e çağıran bir münadi olan Senai Demirci, düzayak bir tercüme sunmamasıyla, Cevşen′in kendisine özgü ulvî tadını kelimeleri maharetle dokuyuşuyla muhafaza ederek özgün bir çalışma sergiliyor. Böylelikle, kendine kapanmayacak bir dua kapısı açmak istiyor. Ne güzel ediyor... Elhasıl, Cevşen semavîdir, Muhammedîdir, muhimdir. Çünkü necatımız münacatımızdır. Ve Cevşen bizi çağırıyor...
6.51 ₺ -
Büyük Cevşen Türkçe-Mealli
Dua, kulluğun taçlanmasıdır. Kulun Rabbine doğrudan hitabının unvanıdır. Dua, sözün göğe yükselişidir. Kulun Rabbi katında işitildiğini işitmesidir. Dua, dudağın haccı gibidir. Kulun Rabbine hece hece yakınlaşmasının mecrasıdır. Dua, sesin semâya ağışıdır. Kulun nefesini Rabbinin rızasına katıp eritmesidir. Dua, kalbin Sahibine kavuşmasıdır. Kulun Rabbinin yakınlığını şah damarında taşımasıdır. Dua, kulun Rabbini zikrinin zirvesidir. Hizbü’l Envâri’l-Hakâkı’n-Nûriye, Büyüv cevşen, dilimize duayı, aklımıza düşünmeyi, kalbimize huşû ve huzuru taşımanın yolu olarak, Bediüzzaman Said Nursî tarafından, Mecmuatü’l Ahzab’dan ve Risâle-i Nur’daki tefekkür çağlayanından derlenmiştir. Okuyucuya kolaylık olması için, Arapça ve Türkçesini sayfa tutar tarzda hazırlanan eserin tercümesi yapılırken özellikle Kur’ânî lafızlar muhafaza edilmeye çalışılmıştır. Dualarımızın Rabbimizin huzurunda sahih ve içten bir hitaba dönüşmesini temenni ederiz.
10.73 ₺ -
Büyük Cevşen Celcelutiye'li Hizbül Envari'l Hakaikı'n Nuriye
Hizb-ü Envari’l-Hakaikı’n-Nuriye veya yaygın adı ile Büyük Cevşen, bizzat Bediüzzaman Hazretleri’nin Mecmuâtü’l-Ahzab’dan ve Risâle-i Nur’daki hakikatlerden derlediği bir dua mecmuasıdır. Sarı şamua kağıt ve bilgisayar hatlı yazısı ile okuması kolay Büyük Cevşen, kırmızı ve yeşil olmak üzere iki farklı renkte hazırlanmış plastik kapağı ile tercih imkanı sunarken 9,5x13,5 cm ebadı sayesinde çok kolay taşıma imkanı sağlamaktadır. Piyasadaki benzerlerine ek olarak bu eşsiz dua kitabında Celcelutiye Duası ile Ashabı Bedir ve Şüheda-i Uhud’a da yer verilmiştir. Büyük Cevşen’de yer alan duaların isimlerini ve hikmetlerini şöyle sıralayabiliriz: Birinci Bölüm: Yasin, Fetih, Rahman, Mülk ve Nebe’, Vakıa, Cum’a Sureleri, Haşir ve Bakara Surelerinin son ayetleriyle Hatim Duası İkinci Bölüm: Cevşen-i Kebir Cevşen, Farsça kökenli bir kelime olup, "bir tür zırh, savaş elbisesi" manasına gelmektedir. Bu dua Peygamber Efendimize, Uhud Savaşı sırasında Cebrail (a.s) tarafından getirilmiştir. Cebrail Hz. Muhammed′e (s.a.v.): "Üzerindeki zırhı çıkar ve bu duayı oku. Bu duayı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır." demiştir. Üçüncü Bölüm: Evrâd-ı Kudsiye Şâh-ı Nakşibend Hazretlerinin (as) tanzim ettiği Evrâd-ı Kudsiye‘nin yüz hasiyetinin ve faydasının bulunduğunu belirten Bedîüzzaman Hazretleri, Şâh-ı Nakşibend’in bu duayı, Peygamberimizden (asm) maça âleminde ders aldığını belirtmektedir. Dördüncü Bölüm: Delâili’n-Nur Peygamber Efendimize (asm) mana yönünden en mükemmel ve en cami salavatları kapsayan bir duadır. Beşinci Bölüm: Sekîne Bediüzzaman’ın “esmâ-i sitte-i meşhure” olarak tabir ettiği altı İsm-i Azam’la birlikte bazı ayetlerin yer almaktadır. Altıncı Bölüm: Münâcât-ı Veyse’l-Karâni Veysel Karanî Hazretlerinin münâcâtı Yedinci ve Sekizinci Bölüm: Duâ-i Tercüman-ı İsm-i Azam ve Duâ-i İsm-i Azam Cenâb-ı Hakk’ın pek çok ismi zikredilerek yapılan dualar Dokuzuncu Bölüm: Münâcâtü’l-Kur’ân Hazret-i Osman’ın (ra) tanzim ettiği Münâcâtü’l-Kur’ân’daki duâ cümleleri, doğrudan doğruya ayetteki ifadelerden alınmıştır. Bediüzzaman bunun hakkında, “Bu münâcât aynen Cevşen ve Celcelutiye gibi kudsîdir” demektedir.
8.57 ₺ -
Bütün Dualar
Dua... Bir dilekçe, bir sığınak. Hayatımızın her anıyla ilgili bir çok duayı bulabileceğiniz eser, duları okunuşları ve mealleriyle birlikte veriyor. Yüreğinizde kıpırdayan duları Peygamberimizn dilinden ifadeye kavuşturmak için...
8.23 ₺ -
99 Esma 99 Dua I-II-III
Daha önce üç ayrı cilt olarak yayınlanan 99 Esma 99 Dua, şimdi tam metniyle tek ciltte bir arada… Senai Demirci, sadeliğin içine derinliği koyarak, kendine özgü terkibiyle Esma-i Hüsna geleneğini bugünün diliyle yorumluyor, isimlerin gölgesinde yakarış dillendiriyor. Şimdi, Esma-i Hüsna′nın eşiğine giden yolun, meleklerin bize öğrettiği yoldan geçtiğini hatırlamanın tam zamanıdır: "Biz bilmeyiz; Sen bildirirsin; Sen bildirdiğin için biliriz." Biz "Esma Medeniyeti"nin çocukları; baktığı, dokunduğu, düşündüğü her şeyde Esma ile irtibat ve kuran, Esma eksenli yaşayan ve tefekkür eden bir medeniyetin çocukları olduğumuzu unutmuş gibiyiz şimdilerde. Bu yüzden hayatımız cansızlığa, hayretimiz şaşılığa, umudumuz kararsızlığa, tefekkürümüz malumatfuruşluğa dönüşmüş durumda. Her şeyin Esma′dan başlayıp yine Esma′nın avuçlarına döküldüğünü, her yerde ve her şeyde Esma′yı soluduğumuzu hatırlamaya her zamankinden çok şimdi muhtacız...
10.96 ₺ -
99 Esma 99 Dua III
Esmâ-i Hüsnâ bir mehtaplı gecede görünen güzelliğin arkasıdır. Esmâ-i Hüsnâ, herkesin gördüğünü görmekten fazlasıdır. Esmâ-i Hüsnâ aynalar aynasıdır. Esmâ-i Hüsnâ bir mim faslıdır. Esmâ yoksa, eşya hiçbir şeydir; hiç! Mimli esmâların sonsuz güzelliğinin kıyısına hoş geldiniz. Adamın biri her mehtaplı gecede, alır başını deniz kıyısına gidermiş. Döndüğünde çevresindekiler ona şu soruyu sorarlarmış: "Ne gördün?" "Dünya güzeli deniz kızları gördüm, altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlardı" dermiş her defasında. Bir gece yine tek başına deniz kıyısına vardığında, gerçekten dünya güzeli deniz kızları görmüş, altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlarmış. Döndüğünde çevresindekiler yine sormuşlar: "Ne gördün?" "Hiç" demiş. "Hiçbir şey."
5.82 ₺ -
99 Esma 99 Dua II
İnsan nefsi, doğrudan Allah′ı inkâr, açıkça Rabbi reddetmek gibi düz bir tavra sürüklenmez. Daha sinsi yolları vardır imanı yitirmenin: İntisabı kaybetmek, intisabın izlerini bile bile yok etmek, silmek... Söz gelimi, bir de bakarsınız, ekmeğe "nimet" demeyi çoktan unutturmuşlardır size; yağmur "rahmet" diye zikredilmez olmuştur dilinizde... Yağmurun serinliğince latif bir intisabınızın olmadığı, ekmeğin kokusunca sıcak bir bağınızın olmadığı Rabbinizi nasıl anarsınız? Bunca hazır intisap fırsatı varken, hangi yollardan dolanıp da O′na kulluğunuzu hatırlayabilirsiniz? Kendinizi sırf "tüketici" diye yalınkat bir boyuta indirgediğinizde, Mün′îm ile aranızı nasıl yapabilirsiniz? Gününüzü her yağmurda kötü hissettiğinizde, damlalarca rahmete tutunma fırsatını ayağınızla tepip Rahman ve Rahim′in katına nasıl yürüyebilirsiniz? Esmâ-i Hüsnâ dilimize yerleştikçe, gönlümüz yeniden Rahîmde ağırlanır. Böylece hem eşyanın kalbini kazanmış oluruz; daha çok sever ve seviniriz; hem de eşyaya eşyanın kalıbından öte bir bağla bağlanmış oluruz; bir nevi "gökçekimi"ne tutulmuş oluruz, dünyada daha az çekeriz, daha hafif yaşarız. 99 Esma ve 99 Dua′nın ikinci cildini dikkatinize sunarken, gökçekimine tutulmamızı temenni ediyoruz…
6.51 ₺ -
99 Esma 99 Dua I
Senai Demirci, sadeliğin içine derinliği koyarak, kendine özgü terkibiyle Esma-i Hüsna geleneğini bugünün diliyle yorumluyor, isimlerin gölgesinde yakarış dillendiriyor. Şimdi, Esma-i Hüsna′nın eşiğine giden yolun, meleklerin bize öğrettiği yoldan geçtiğini hatırlamanın tam zamanıdır: "Biz bilmeyiz; Sen bildirirsin; Sen bildirdiğin için biliriz." Biz "Esma Medeniyeti"nin çocukları; baktığı, dokunduğu, düşündüğü her şeyde Esma ile irtibat ve kuran, Esma eksenli yaşayan ve tefekkür eden bir medeniyetin çocukları olduğumuzu unutmuş gibiyiz şimdilerde. Bu yüzden hayatımız cansızlığa, hayretimiz şaşılığa, umudumuz kararsızlığa, tefekkürümüz malumatfuruşluğa dönüşmüş durumda. Her şeyin Esma′dan başlayıp yine Esma′nın avuçlarına döküldüğünü, her yerde ve her şeyde Esma′yı soluduğumuzu hatırlamaya her zamankinden çok şimdi muhtacız... Daha önce üç ayrı cilt olarak yayınlanan 99 Esma 99 Dua, şimdi tam metniyle tek ciltte bir arada…
7.03 ₺ -
Tövbe ve İstiğfar Günlüğü
İstiğfar, insanoğlunun, Yüce Yaratıcı′sına yürümesinde en hızlı ve etkili yolun adıdır. Şeytanın Adem′e secde etmemesiyle birlikte başlayan bir maceranın içerisinde insan, yeryüzüne inmiş ve böylece yaratılmış olarak “noksan ve kusurlu” olduğunu fark etmiştir. Yakarış ve bağışlanmayı dilemek, insanın doğasındaki bu eksikliğin bir meyvesidir. İnsan, Allah′tan uzaklaştıkça, “cife/pislik” tabir edilen çokluğa bulanır. Böylece her soluk alıp verişte varlığını yenilemek ve yinelemek zorunda kalır...
6.29 ₺ -
Tesbihat ve Cevşen Türkçe Okunuşlu
Namaz Tesbihatı ve Cevşen-i Kebîr, Arap harfleri ile okuma imkanı olmayanlar için Türkçe okunuşlarıyla bir araya getirildi. Cep kitapçığı ebadında oluşturduğumuz “Tesbihat ve Cevşen”in namazlarımızı ve dualarımızı güzelleştirmesi dileğimizdir. Bu kitapçığa ayrıca Yâsîn-i Şerîf, Bedir Sahabileri ve Uhud Şehitlerinin isimleri ve Veda Hutbesi de eklendi.
1.48 ₺ -
Rahmet Peygamberinin Dilinden Duaları
Damla damla dökülen gözyaşları, Adım adım huzura yöneliş, Ve dalga dalga yükselen bir nida… “Dua edin kabul edeyim.” Sadık Yalsızuçanlar’ın yayına hazırladığı “Rahmet Peygamberinin Dilinden Dualar” adlı bu kitap, en güzel dua metinlerini ‘Allah’ ve ‘Resulü’nün dilinden bizlere aktarıyor. Âdem’den âleme bütün kâinatın dilinden dökülen ve yeniden hayat bulacağımız cümleler, Yaratıcı’yla olan bağımızı inşa edecek satırlar, Hz. Peygamber’in dua iklimine yapacağımız benzersiz bir yolculuk…
6.17 ₺ -
-
-
Dualar ve Aminler
İbadetler içerisinde özellikle namaz ve hac tecrübesinin kişiye kazandırdığı manevi ve ruhsal açılımlar duadaki yakarış ve samimiyetle birleştiriliyor. Ümit Meriç, bu husustaki duygularını, “Secde namazımın bir ânı değil benim; hayatımın anlamının nihai durağı. Secdeyi öylesine çok, öylesine çok seviyorum ki, namazın diğer rukûnlarından utanıyorum. Affedin beni.” diyerek ifade ediyor. Bu eser insanları tarihleri, kültürleri ve ibadetleriyle bütünleştirip barıştırarak dikkatleri vefa ve duaya çekiyor. Ümit Meriç bu konuda ülkemiz, İstanbul, peygamberler ve atalarımız için ayrı ayrı dua ediyor. İstanbul için ettiği dua da “Allah’ım peygamber müjdesi ile bizim olan bu minare şehrini, kainatın son demine kadar, lütfen ve keremen biz mümin ve Müslim kullarına bağışla.” demektedir. En yalın bir insan tecrübesinin bile her haliyle insanı Rabbiyle beraberliğe yönlendiren bir dua olduğunu bize gösteriyor. İnsanın içinde bulunduğu zamana ve mekana vefa ve sevgi ile bağlanmasının insandaki manevi açılımlar merkeze alınarak dikkat çekiliyor. ÜMİT MERİÇ ile DUALAR ve AMİNLER üzerine… Bu kitap nasıl doğdu? Yıl 1978. Namaza başlayalı henüz bir yıl olmamış. Ama tutamadığım on beş yıllık oruçların kazasına başlamışım. Gecelerden bir gece uyuyacağım. Birdenbire aklıma “karanlığa altın harflerle yazılan” bir cümle düştü. Hazırlığın sonucu olmayan bir şathiyat ve sekr halinde söylenebilecek bir cümle. Uykum var, uyumak istiyorum. Cümle aklımda dönüp dolaşıyor ve beni bırakmıyor. Sonunda kalktım ve yazdım. O gece arka arkaya yıldız işaretiyle birbirinden ayrılabilecek olan otuz kadar cümle geldi. Uyumak niyetiyle yatıyorsunuz, bir cümle daha geliyor. Onu yazıyorum. Uyuyacağım. Tekrar cümle geliyor. Bu durum dokuz ay sürdü. Sonra bitti. Ben o dönemde bana ilham edilen bu cümleleri bir defterde topladım. Bu deftere “Don Kişot’un Defterleri” dedim. Bu ilham bir dönem kesildi. Fakat yine zaman zaman uzun secdelerimde iken yine bir bütün halinde zihnime düşen secdeden kalktıktan sonra yazdığım cümlelerim de oldu. Bunlar bazen ajandalarda, bazen kitapların iç kapaklarında, bazen küçük kağıt parçalarında dağınık vaziyette kaldı. TRT’de ramazan programı hazırlayan eski bir öğrencim, Mustafa Demirci üç yıl önce bir Ramazan programında okunmak için benden dua istedi. Ben de toplumsal boyutu kuvvetli olan on, on beş kadar dua hazırladım. Dua aniden geliyor ve tek kelimesini bile değiştiremiyordum. Emine Eroğlu toplum, “Secdeden önce ve secdeden sonra, geçirdiğiniz değişimleri merak ediyor.” dediğinde duaları kitap haline getirelim dedim. Şu anda öyle bir hal içerisindeyim ki konuşmacı olarak beni çağıranlara, “Artık ben konuşma yapamıyorum ama dua edebilirim.” diyorum. Şimdi dua etmek için yaşıyorum ve ancak dua edebiliyorum. Demek ki hayatınızın merkezinde dua var ve her tecrübenize duayı aktarabiliyorsunuz. Bu çerçeveden bakarsak niçin bu kitabın yayınlanmasını istediniz? Kuantum fiziğinde bir kural var. Mayalanmayla ilgili bir kural bu. Bir örnekle açıklarsak diyelim ki bir rafta on reçel kavanozu yan yana duruyor. Bu kavanozlardan en soldaki şekerlenmeye başlıyor. Uzun bir zaman sonra ikincisi, üçüncüsü vs. şekerleniyor. Beşincisi şekerlendikten hemen sonra ise diğer beş kavanozda bir anda şekerleniyor. Ben bugün beşeriyetin Cenab-ı Zü’l-Celal ve’l-İkram’a karşı yeterince kulluk görevini yerine getirmediğini, ibadet ve dua etmediğini zannediyorum. İstiyorum ki dua eden ve ibadet eden beşeriyet çoğalsın. Yani beşinci kavanoza gelinirse onuncu kavanoza kadar giden yol çok hızla aşılacak ve en sevdiğim duam bir anda gerçek olacak. En çok yaptığım ve tabir maruz görülsün otomatiğe bağladığım duam şudur: “Ya Rabbi beni Müslüman yarattın ve beni İslam’a layık et. Ve bütün beşeriyeti İslam ile müşerref et.” Bana öyle geliyor ki ben bu duayı etmek için yaşıyorum. İnşallah bu kitap insanlara hangi duayı etmek için yaşadığını idrak ettirir. Bu kitap organik bir kitap…Zaman içinde dallanıp budaklandı. Meyvelerinin okuyucularımız tarafından ramazan-ı şerifte afiyetle yenmesini temenni ediyorum. Bu kitabı yazma amacınız nedir? Babam bu ülke için şöyle derdi: Dünya denen mülakata ben bu eseri yazmak için gelmişim. “Dualar ve Aminler” kitabı da bana benzer bir duyguyu ilham ediyor. Hayatı çok seviyorum. Ve hayırlı olur ise daha uzun zaman yaşamak için dua ediyorum. Ama bu kitapta o kadar kendimi buldum ki bundan sonra “ölsem bile gam yemem” kabadayılığını yapabiliyorum.
6.85 ₺ -
Dua Günlüğü
HER GÜNÜ YENİ BİR DUA İLE KARŞILAMAK İSTEYENLER İÇİN; Dua... Bütün sır bu üç harftedir artık. Dua... Yakarma, yalvarma, dileme, isteme, bekleme, sığınma, boyun eğme, kendinden vazgeçme, kendini silme, yok etme, O′nun eşiğinde bir köle olduğunu fısıldama, O′nun kapısından ayrılmadan, orada öylece, günlerce, aylarca, yıllarca bekleme, rahmet ve inayetini umma, alemleri kuşatan sonsuz merhametine, esirgeyiciliğine iltica etme, derdi derman bilme, O′nun koruyuculuğuna yerleşerek, bütün varlığın üzerinde, insan olmanın yüce anlamına gelme... Bu üç harf, kulluğun tüm gizlerini içinde taşır... Allah, kendisine arı bir dille ve saf bir yürekle yalvaran herkesin duasına cevap verir. "Duanız olmasa ne öneminiz var" ifadesi, yakarmanın değerini ve nadideliğini işaret eder. Gelin dua bahçesine birlikte girelim. Orada, başta Rabbimizin Kur′an′ında bildirdiği olmak üzere, Sevgili Peygamberimizin, O′nun sevgili dostlarının, diğer peygamberlerin, Allah dostlarının birbirinden güzel yakarışlarını bulacaksınız.
6.66 ₺ -
Dua Defterim
“Dua sözün sözden öte konuşmasıdır. Dua sözün kıblesi, kalbin haccıdır. Dua sözün miracıdır.” Senai Demirci, “Her Güne Bir Dua”dan sonra bu kitabında da “dua kulluğun sırrıdır” hakikatinden yola çıkarak derlediği müthiş yakarış ve sığınmaları, duaya dönüştürdüğü yaşam kesitlerini ve dua tefekkürlerini paylaşıyor okuru ile...
8.88 ₺ -
-
-
Kuran-ı Kerim Lügatı
Kur′an′da geçen kelime, kavram ve deyimlerin anlamlarıyla birlikte hangi surede ve ayette geçtiğini alfabetik olarak gösteren mükemmel bir kaynak...
59.50 ₺ -
Kuranı Kerim Fihristi
Kur′an-ı Kerim′in sure sure, ayet ayet konularına göre tasnifi. Her kelimenin ayrıntılı anlamı ve yer aldığı ayetler... Bu alanda en kapsamlı eserlerden biri...
133.20 ₺ -
Kuranda İnsan Psikolojisi
İnsan ruhunun derinliklerine uzanan Kur′an, insan psikolojisi ile ilgili bir çok ayet içermektedir. Yazar, Kur′an′ın insanı nasıl değerlendirdiğini bu kitabında çok zengin ve doyurucu şekilde ortaya koymaktadır.
8.88 ₺ -
Zamanın Efendisi
“Bediüzzaman kimdir? Risale-i Nur nedir?” Bu soruların cevabını Üstad’ın “davam” dediği, imanı ve Kur’an’ı hakikatlerin intişarında arayabiliriz. Fakat o “dava”nın “zaman” için ne ifade ettiğine de dönüp bakmak gerekir. Asrın derdi, ihtiyacı nedir? Asrın ve insanının manevi hastalıkları nelerdir? Kur’an’ı asrın idrakine uygun olarak nasıl tefsir ve temsil etmelidir? Hekimoğlu, “Zamanın Efendisi”nde bu sorulara cevap arıyor ve Üstadın hayatını yaşadığı dönemdeki büyük sosyal ve siyasi meselelerle birlikte ele alıyor. Böylece okura “Risale Hizmeti”nin önemini çok daha geniş bir açıdan gözlemleme imkanı sunuyor.
92.50 ₺ -
Yüksek İslam Ahlakı
İslam bir ahlâk, fazilet ve hikmet dinidir. Öyle ki Peygamber Efendimiz “Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır” buyurmuştur. Büyük İslam âlimi Ömer Nasuhi Bilmen, gerek ilmî ve ahlakî otoritesi, gerekse samimi dindarlığı ve tevazuu ile dinî konularda güven kaynağıdır. Ehl-i sünnet mezhebini şahsında tam bir liyakatle temsil ettiği için yaşarken de vefatından sonra da herkesin sevgi ve saygısını kazanmıştır. “Yüksek İslam Ahlâkı” onun şahsında temsil ettiği ahlakî değerlerin kaleme dökülmüş bir özeti gibidir. Bir el kitabı niteliğinde olan bu eser, ahlâkın kaynağının İslam olduğu, aklın ve vicdanın vahiyden beslenmeden ahlakî değer üretemeyeceği, dinsiz ahlâkın mümkün olmadığı tezi üzerine bina edilir. Batılı ahlâkçıların görüşlerine de yer veren Bilmen, “ahlâk” kavramını nazarî, amelî, ferdî, içtimaî, ailevî bütün yönleriyle ele alır.
4.11 ₺ -
Yokuş
Yokuş, Hekimoğlu İsmail′in tefekkürden süzülen, işi yokuşa sürmeyen bir uslupla kaleme aldığı birbirinden önemli makalelerden oluşuyor...
96.20 ₺ -
Yapraklar
“Yapraklar”, yabancılaşmanın karşısında bu milletin içinden bir aydının çağrısı... Dünü, bugünü ve geleceği sorgulayan denemeler, okurken, aydınlandığınızı hissedeceksiniz.
11.10 ₺