-
Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk
Balkanlar′da; Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Macaristan, Romanya... Afrika′da; Tunus, Cezayir, Libya, Mısır... Ortadoğu′da; Suriye, Irak, Lübnan, İsrail, Ürdün... Kafkaslar′da; Kırım, Gürcistan, Azerbaycan... Ve daha birçok devlet… Tüm bu devletlerin ortak özelliği bir zamanlar Osmanlı Devleti′ne yani Devlet-i Aliyye′ye bağlı olmalarıydı. Bu yüzden Osmanlı Coğrafyası denince akla üç kıtadan, yaklaşık yirmi milykilometrekareden oluşan bir coğrafya gelir. TRT 2′de ‘Tarih ve Mekan’ adlı programı hazırlayıp sunan, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, bu kitapta Balkanlar’dan Ortadoğu′ya, Kafkaslar′dan Afrika′ya Osmanlı Coğrafyasını anlatıyor. Uzaklardaki Osmanlı eserlerini, atalarımızın geride bıraktıklarını, üç kıtanın değişik yerlerinde unutulanları bize hatırlatıyor… Bu kitabı okurken; Osmanlı′yı Osmanlı yapan özelliklerin farkına varacak, kimi yerde gururlanacak, kimi yerde derin bir “ah” çekeceksiniz…
20.35 ₺ -
Sahipsiz Sandılar
Anadolu’da yüzbinler can verirken, sislerin uzağında neler kayda geçiriliyordu? 1918. Osmanlı’nın son günleri. Dört bir yanda savaşlar, acılar, sıkıntılar. Tüm bunların arasında yurtdışından gözlemciler, uluslar arası politikadan yerel gerçekliklere, iç çekişmelerden farklı fraksyonlara onlarca yorum, Osmanlı’nın kuruluşundan Birinci Dünya Savaşı’na kadar yaşadığı süreçleri, Hasta Adam olmasına neden olan olaylar ve Binci Dünya Savaşı’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönemde Türk Devleti’nin dış politikasını ele almaktadır. Titiz bir araştırma ile seçilen makalelerin derlemesinden oluşan bu kitap okura Yabancıların gözünden Osmanlı İmparatorluğu’na dair görüşlerine, düşüncelerine, büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki emellerine, Kurtuluş Savaşı’nın yurtdışında nasıl algılandığına dair daha önce gün ışığına çıkmamış bilgiler, kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
88.80 ₺ -
Saray Mücevher İktidar
Sultan V. Murad ve annesi nasıl bir borç girdabındaydı? Sultan V. Murad’ın borçlandığı özel bankeri kimdi? Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişi sırasında haremi nelere maruz kalmıştı? Sultan Abdülaziz hanedanının mücevherlerine ne şekilde ve kimler tarafından el konuldu? Osmanlı Sarayı’nda İki Valide Sultan’ ın ikidar ve mücevher mücadelesi nasıl cereyan etti? Sultan V. Murad’ın borçlarına karşılık Abdülaziz Hanedanı mücevherleri hangi Bankere rehin verildi? Rehin edilen mücevherlerin çeşitleri ve kıymetleri ne idi? Mücevherler banker tarafından niçin Paris’e götürüldü? II. Abdülhamid, V. Murad′la alakalı cevaplamaları için devlet meclisine hangi üç soruyu yöneltti? Padişahın V. Murad’a özel olarak gönderdiği mektubun içeriği neydi? Sultan Abdülhamid neden mücevherlerin peşine düştü? Bir Osmanlı Padişahı ile bir Galata Bankeri’nin uzun süren mücevher pazarlığı nasıl gerçekleşti? II. Abdülhamid’in mücevherlere karşı rehine verdiği padişah mülkleri hangileriydi? II. Abdülhamid’in binbir zorlukla İstanbul’a getirttiği mücevherlerin sonu ne oldu? Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid üçgeninde, yukarıdaki sorular SARAY MÜCEHER İKTİDAR’da cevap buluyor. Mücevherler dünya kurulduğundan bu yana insanoğlu için ihtişam ve gücün sembolüdür. Kitapta ele alınan dönemde ise mücevherler iktidar mücadelesinin kahramanlarından biridir. Zira XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra iktidarı ele geçirmek veya elde tutmak için paradan başka hiçbir şeyin işe yaramayacağını kabul etmek gerekir. Birikmiş iç ve dış borçların olduğu ve paranın bulunmadığı bir ortamda dönemin tahvilleri ve hisse senetlerinden çok daha kıymetli olan mücevherlerin gücüyse tartışılamaz. Bu çalışma, çok kısa ve gizemli zaman diliminde tarih sahnesinde gizli kalmış pek çok önemli detayı içermekte ve bugüne kadar bilinen bazı yanlışları da düzeltmektedir. Bu kitapta Osmanlı İmparatorluğu Arşivleri’nde bugüne kadar saklı kalan belgeler ışığında Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle başlayan, Sultan Murad’ın kısa saltanatıyla devam eden ve Sultan II. Abdülhamid’in taht’a çıkışının ilk yıllarına kadar süregelip nihayetlenen, şimdiye kadar ele alınmamış, mücevher ve iktidar ekseninde bir saray trajedisi Doç. Dr. Arzu Terzi’nin akıcı diliyle okurunun karşısına çıkıyor.
8.91 ₺ -
Abdülhamidin Mirası Petrol ve Arazi
Osmanlı her şeyin farkındaydı amma….. Düvel-i muazzama’nın Bağdat–Musul bölgesindeki petrole ilgisinin artmaya başlamasıyla, bölgedeki zengin petrol yataklarını içine alan önemli arazi parçalarının Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişahın -Sultan II. Abdülhamid’in- şahsi mülkü haline getirilmesinin aynı döneme denk gelmesi şüphesiz bir rastlantı değildir. Zira çalışmada ilk defa gün ışığına çıkarılarak okurların istifadesine sunulan döneme aorijinal fotoğraflardan ve petrol yatakları hakkında verilen detaylı bilgilerden de anlaşılacağı üzere bölge topraklarında kendiliğinden nehir gibi petrol akmaktadır. Böyle bir tablonun dönemin sömürgeci devletlerinin iştihanı kabartmaması ise mümkün değildir. Her detayında tamamen Osmanlı Arşiv belgelerinin kullanıldığı bu eser kendi sahasında bir ilk olma özelliğini de taşımaktadır. Eserde konu edilen bölgedeki gelişmeler aslında günümüzdeki olayların da başlangıcını oluşturmaktadır. Çalışmada sömürgeci devletlerin başta petrol olmak üzere verimli araziler ve doğal kaynaklara sahip olmak, stratejik olarak önemli köşe başlarını tutmak ve bazı merkezleri etkisiz hale getirmek için ilgilendikleri en önemli bölgeler içinde yer alan Bağdat ve Musul bölgesindeki, asıl mücadelenin başladığı II. Abdülhamid dönemine gizemli bir yolculuk yapılmıştır. Bu mücadelenin kaynağı ve tarihi boyutu tam olarak bilindiğinde, Batılıların bugün Ortadoğu diye adlandırdığı bu bölgede niçin huzur ve adaletin hâlâ sağlanamadığı ve hangi çıkarlar uğruna nelerin feda edildiği daha iyi anlaşılacaktır.
24.05 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset
Osmanlı siyasi ve askeri tarihi, üzerinde en çok araştırma yapılan alanlardan biri olmasına rağmen tarihçilikteki son yönelimler sebebiyle giderek ilgi alanı olmaktan uzaklaşmaktadır. Osmanlı siyasi tarihinin değişik meselelerini, bazen genel hatlarıyla belirli zaman dilimi içerisinde, bazen belirli hadiseler zincirinde inceleyen ve her birinin belirli bir tezi ve amacı olan yazılardan oluşan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset′te, iyi etüt edilmemiş, ama yaygınlık kazanmış konular bir ba açıdan değerlendirilmektedir. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü, Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Feridun Emecen, uzun yıllar süren araştırmalarının ürünü olan bu kitabında, Osmanlı Devleti′nin İmparatorluğa dönüşüm sürecini içine alan Klasik Çağ′daki siyaset anlayışını, geleceğe dair öngörüsünü ve planlarını masaya yatırıyor. Öncelikle, merkezi eksenli Doğu-Batı siyasetini, merkez dışı uçlara yönelik yeni politikaları, Osman Gazi′den Kanuni Sultan Süleyman′a kadar bir Cihan Devleti′ne giden aşamaları, Fatih Sultan Mehmet′in akılcı politikalarını, "Şark Meselesi"ni, İmparatorluğun komşu devletlerle ilişkisini, bugüne kadar göz ardı edilen ama merkezi yönetim anlayışının mahiyetini ve uzun vadeli stratejik planlamaların niteliğini gösteren yaklaşımları, detaylarıyla ele alıyor.
20.56 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Savaş
Osmanlı Devleti Bizans’a, Avrupalı güçlere, Memluk ve Safeviler’e karşı nasıl üstünlük sağladı? Savaşlarda nasıl galip gedi? Barutun keşfiyle ateşli silahların önem kazandığı çağda Avrupa’da ilerleyen Osmanlıların farkı neydi? Osmanlı muharebe stratejisinin temeli neydi? Osmanlılar askeri açıdan teknolojik üstünlüğe sahip miydi? Avrupa’da yeni bir dönüşümün habercisi olarak tanımlanan “Askeri Devrim”in neresinde yer aldılar? Osman Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e, beylikten cihan devletine giden yolda askeri gücü ve teknolojisi ile akılcı, uzun soluklu stratejilerin sonucu ortaya çıkan, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun öyküsü, Prof. Dr. Feridun Emecen’in kalemiyle yeniden ele alınıyor. Yeniçerilerin kullandığı ateşli silahlar, savaş usülleri ve taktikler, harp oyunları, top, tüfek üretim ve kullanımının incelikleri, Uzakdoğu’ya kadar uzanan ateşli silah ticaretinde Osmanlı ve Batı rekabeti, Osmanlı askeri teknolojisi ve sistemi üzerine bir başucu eseri. Osmanlı savaş taktiğinin açık olarak şekillendiği I. Kosova ve Niğbolu Savaşı’ndan başlayarak, yine ilk ateşli silahların devreye sokulduğu (Wagenburg/ Araba-kale sistemi) II. Kosova Savaşı, 16. yüzyıl başlarında hafif el silahlarının yani tüfekli piyadenin etkisini gösterdiği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla tüfekli askerlerin savaşın kaderini bir ölçüde tayin ettiği Mohaç ve en son Haçovası meydan muharebelerini tüm detaylarının bulunduğu kitap; Osmanlı savaş tekniklerini, taktiklerini ve Osmanlı askeri teknolojisini merak eden okurlar için kaçırılmayacak bir kitap.
22.20 ₺ -
Osmanlının Gayrimüslim Askerleri
“Hangi alçaktır ki vatanı muhafaza şerefinden mahrum olmak ister? Varsa böyle alçaklar, askere gitmek yerine, soğuk kanlarını kurtarmak için para ödemeyi sürdürsün” İstanbul mebusu Vasilaki Efendi, 2 Haziran 1877 Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik ve en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren, gayrimüslimlerin silâhaltına alınmasıdır. İmparatorluğun nüfus yapısının ve sosyo-ekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi ve siyasi çöküşün hızlanmasına sebep olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalara yol açan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi’yle son bulur. 1835-1919 yılları arasını kapsayan ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu kitabın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur. Ayrıca Osmanlı Mebûsan Meclisi Zabıtları, yayımlanmış belgeler, devrin gazeteleri ve hatıralar ile konuyla ilgili literatürden de geniş ölçüde yararlanılmıştır. Prof. Dr. Ufuk Gülsoy’un kaleme aldığı bu kitap, özellikle askeri ve sosyal tarihimiz ile Türkiye’nin demokratikleşme ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacaktır.
13.70 ₺ -
Osmanlı Zaferleri
Askerlik Osmanlıların′ın seçkin bir özelliğidir′ diyerek kitabına başlayan ünlü Osmanlı Tarihçisi Ahmed Refik, Osmanlıca yazma eserlerinden yararlanarak, tarihimizin kahramanlık sayfalarını anlatıyor. ′Osmanlıların Savaş Yöntemi′nin incelendiği kitapta, Kosava′dan Mohaç′a zafer geçitlerini renkli resimleriyle beraber izliyoruz.
17.02 ₺ -
Cem Sultan
Fatih Sultan Mehmet′in gözde şehzadesi Cem Sultan′ın hayatı, hazin bir tarih misali gibidir. Kardeşi Bayezid ile taht mücadelesine girişen Cem Sultan′ı kader gurbet ellerine sürmüş, karşılaştığı bütün felaketlere rağmen asil şehzade Osmanlı hanedanına leke sürecek en küçük bir davranış göstermemiştir.
6.85 ₺ -
Medya Sözlüğü Arapça-Türkçe-İngilizce
Son yıllarda Orta Doğu'da yaşanan olaylar ve gelişimler, Arap basın-yayın dünyasını ve Arap medyasını takip etmek isteyenlerin, günümüz modern medya Arapçsını anlayabilmeleri için, modern bir Arapça-Türkçe-İngilizce Medya Terimleri Sözlüğü'nün kullanılmasını zorunlu kılmıştır. Elinizde ise bu konuda daha önce tatınlanmış bazı çalışmalar olmakla beraber henüz bu ihtiyacı tam olarak karşılamaya yetecek ideal bir sözlük bulunmamaktadır. Bu çalışmada Arap medyasında, başta siyaset haberi olmak üzere en çok yer verilen savaş, ekonomi, ticaret, seçim, afet, hukuk ve spor haberlerinde sıkça kullanılan (tend, yolsuzluk suçlamaları, seçimlere hile karıştırmak, ezici çoğunluk, canlı bomba, misket bombası, kitle imha silahları, kordona almak, ablukayı delmek, bomba yüklü araç, ödemeler dengesi, afet bölgesi ilan etmek, devrik lider, yargı bağımsızlığı, keskin nişancı, karşılıklı kadeh kaldırmak, sağırlar diyaloğu, güvenlik konseyine üye ülkeler, dünya şampiyonası, penaltı atışı vb.) Arapça ve İngilizce karşılıklarının yanı sıra, ulusal ve uluslararası birçok parti ve örgüt isimlerinin de karşılığını vermeye çalıştık.
630.00 ₺ -
Manevi Sosyal Hizmetler
Dünyada sosyal bilimlerde ve buna bağlı olarak sosyal hizmetlerde meydana gelen hızlı ve çok boyutlu gelişmeler karşısında memleketimizin sosyal bilimcileri, bu gelişmeleri ya çok geriden takip etmekte, ya da bunları hiç görmezlikten gelmektedir. Meselâ bizde sosyal hizmetlerin maneviyatla ilişkisi, uygulama boyutu bir yana, genelde akademik bir merak dahî uyandırmamaktadır. Dolayısıyla sosyal hizmet alanında maneviyatı ve manevî yaklaşımları dikkate alan akademik çalışmaların sayısı da çok sınırlı kalmaktadır. Hâlbuki gelişmiş bütün ülkelerde manevî yaklaşımlar ve açılımlar, bütüncül sosyal hizmet uygulamalarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Hızlı bir değişim sürecinde olan memleketimizde ortaya çıkan toplumsal sorunları giderme anlamında çok yönlü sosyal hizmet türlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu alanda ihtiyaca binaen veya şartların bir gereği olarak ortaya çıkan manevî sosyal hizmetler, önemli bir boşluğu dolduracak niteliktedir. İşte kitabımızda yer alan sekiz (8) değerli bilim adamımız, maneviyat ve sosyal hizmetler arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmaya yönelik bir misyonunun sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Kitapta “Manevî Sosyal Hizmetlerin Çerçevesi” tanıtıldıktan sonra bakıma muhtaçlara, özürlülere, yaşlılara, çocuk ve gençlere dönük manevî sosyal hizmetlerle ilgili toplam on dört (14) makale yer almaktadır.
420.00 ₺ -
Eski İstanbul Manzaraları
İstanbul, Osmanlı medeniyetinin en berrak aynası... Çağdaşları tarafından ′′tarihi sevdiren adam′′ olarak nitelenen Ahmed Refik, bu kitabında akıcı, rahat diliyle eski İstanbul hayatını anlatıyor. Eski İstanbul′u tarihi ve tabii güzellikleriyle tanımak isteyenlere...
4.11 ₺ -
Kuranda Sevgi
Kur’an’ın önemli kavramlarından birisi, belki de en önemlisi olan “sevgi”, insanın doğasında bulunan be bireylerin sevdikleri objelere göre pozitif ya da negatif yönlerde değişebilen bir duygudur. Sevgi, yaşanarak hayata aktarılan ve gönlün dinamiklerinden olan bir ruh halidir. Kur’an-ı Kerim’de insanlık için; şirk, zulüm ve cehaletten uzak yeni bir dünya görüşü sunmaktadır. Yeni dünya görüşünün temelinde ise, insanlığın her zaman muhtaç olduğu “sevgi”, “merhamet”, “şefkat”, “empati”, “diğergamlık/isar”, gibi güzel duygular bulunmaktadır. Elinizdeki çalışmada, son ilahi kaynak Kur’an-ı Kerim’de geniş bir anlam örgüsü içinde yer alan “sevgi” olgusu, semantik bir analizle irdelenerek, insanlara barış, mutluluk ve huzur içinde yaşamanın temel ilkeleri bir kez daha hatırlatılmaktadır.
350.00 ₺ -
Kuran Işığında Reenkarnasyon
Reenkarnasyon, çeşitli dine ve kültürlerde rastlanan batıl bir inanç olup, günümüzde daha çok ruhçu gruplar tarafından savunulmaktadır. Batıllığını bir tarafa bırakıp, bir teori olarak ele alsak dahi, böyle bir şeyi Kur'an'a dayandırmak kanaatimizce son derece yanlıştır. Çünkü ispatı yapılmamış teorilerin bir gün yanlışlığı ispat edilip geçersiz olunca, bu sefer bu teoriye uydurularak yapılan tefsir ve izahlar, zihinlerde şüpheler doğuracak, acaba Kur'an ayetlerinde bugünkü ilme aykırı şeyler mi var? diye, akıllarda sorular oluşmasına neden olacaktır...
147.00 ₺ -
İyi Müslüman Olma Sanatı
Ehl-i Sünnet’in gözbebeği İmam Ahmed b.Hanbel(v.241) der ki: ‘’Zühdün üç şekli vardır. Birincisi farz olan züht, haramı terk etmektir ki, bu âvâmın (halkın) zühdüdür. İkincisi fazilet olan züht, helal olan şeylerden fazla olanı terk etmektir ki, bu havâsın(seçkinlerin) zühdüdür. Üçüncüsü ise selamete götüren züht olup, Allah’tan alıkoyan her türlü meşgaleyi terk etmektir ki, bu da ariflerin zühdüdür. Züht, insanın fıtrî duygu ve ihtiyaçlarını göz ardı etmeksizin, ruhbanlığı çağrıştıran inziva hayatına rağbet etmeden, meşru yoldan mal-mülk sahibi olmak için çalışmak, başkalarına muhtaç olmamak, günahlar konusunda uyanık davranarak haramlardan kaçınmaktır. Başka bir deyişle, sosyal hayatın içerisinde kalınarak topluma hizmet sunan, üretken, katkı sağlayan bir anlayışa sahip olmak; Dünya ve nimetlerinin geçici ve emanet olduğu bilinciyle hareket etmektir. Bütün bunlarla birlikte dünyayı putlaştırmamak, maddenin kölesi olmamak, manevî sorumlulukları yerine getirmede hassas davranarak, takva ve ihlasla dünya hayatını yaşamaktır.
140.00 ₺ -
İslam Fıkıh Mezhepleri
Kur'an ve Sünnet'in hayata yön veren ve onu bütünüyle kuşatan evrensel birer hidayet rehberi olduklarını ortaya koymak için, Sahabe devrinden itibaren müctehid imamlar, kesin bir faaliyet içinde olmuşlardır. Bu iki kaynağın anlam ufkunu keşfetmek için bazı imamların ortaya koydukları usul ve çözüm önerileri kalıcı olmuş, görüşleri, başta fakihleri olmak üzere geniş halk kitleleri tarafından takib edilmiştir. Bugünde İslam'ın temel kaynaklarını doğru anlamak ve yorumlamak için, onların ortaya koydukları usul ve genel anlayış tarzlarını bilmek mecburiyetindeyiz. Mezhep dediğimiz bu genel anlayış tarzları, Kur'an ve Sünnet'e ulaşmak ve onlarla kucaklaşmak için kullanmak zorunda olduğumuz burak ve bineklerimizdir. Bu konudaki tarihi birikim gözardı edilerek Kur'an ve Sünnet'i anlamak ve bu iki kaynaktan zamanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek hükümler çıkarmak mümkün değildir.
140.00 ₺ -
İslam Akaid Metinleri
Bir dinin aslını, özünü ve mahiyetini akait esasları oluşturur. İslam akait esaslarının sade ve anlaşılır bir dille kaleme alan üç klasik akait eserini siz okurlarımızın beğenisine sunuyoruz. Bunlardan ilki başta akait ve fıkıh olmak üzere İslam düşüncesinin sağlam ve sağlıklı olarak şekillenmesinde büyük katkısı bulunan bilge hukukçu İmam 'Azam Ebu Hanife'nin 'el-Fıkhu'l-ekber'i; ikincisi, aynı inanış çizgisindeki allame İmam Ebu Ca'fer et-Tahavi'nin dillere destan 'akait risalesi', üçüncüsü ise 'Sultanu'l-Ulema' lakabıyla ünlenmiş Mücahid alim İzz b. Abdisellam'in seçkin risalesi 'Beyanü ahvali'n-Nas yevne'l-Kıyame' yani, "Kıyamet günü insanların ahvali'. Bu üç eser islam tarihi boyunca önemlerine binaen elden ele dilden dile aktarıla gelmiştir. Biz de bu üç eseri çağımızın anlayacağı bir üslupla, anlaşılır bir çeviri yorumla kültür dünyamıza sunmuş bulunuyoruz. Eserlerin hayırlara kapı aralaması ümidiyle...
268.80 ₺ -
İmanın Psikolojik Yapısı
İnsanın bigane kalamadığı en temel tecrübelerden biri olarak iman, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. Yüzyıllar boyu, bütün dinler, muhatap aldıkları insanları, hep imana davet etmiş, insanoğlu hep imanla şekillenmiştir. Öyle ki iman, günlük hayatta insanların yaygın bir şekilde kullandığı, ne olduğunu sorgulama ihtiyacı dahi hissetmediği aşina bir kavram olmuştur. Herkesin tecrübeyle aşina olduğu bu eski kavram, kelimelerle tarif edilmeye, mahiyeti irdelenmeye teşebbüs edildiğinde, o tanıdık görünümünü kaybetmektedir ki çelişkili gibi duran bu nokta, aslında imanın karakterinden kaynaklanmaktadır. İman etmek, insanın vazgeçemediği bir hal olması sebebiyle, her insan tarafından yaşantıyla bilinmektedir. Ancak basit bir fiil değil, kompleks bir hal olması dolayısıyla mahiyetini belirleme noktasında, problemler ortaya çıkmakta, çok yönlü araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Neticede insanın içinde bulunduğu en zengin ve en kompleks bir hal olarak iman üzerine yapılan tüm açıklamalar, onun sınırsız manasını anlama yolunda belki birer işaret taşı olabilmektedir. Her insan bir meçhul olduğu gibi, her iman da meçhul içinde bir meçhul olmakta, hala bir muamma olmaya devam etmektedir.
224.00 ₺ -
Hocalık Sanattır
Hocalık Sanattır (Öğretmene, Öğretmen Olmak İsteyene ve Tüm Eğiticilere Kılavuz) * Peygamberler beşeriyyetin başöğretmenleridir. * Meslek çilelidir, korkma ve usanma! * Öğrenci, Allah'ın emanetidir, titizlik gösterir. * Emeğine acıma, samimiyetle yapılan hiçbir hizmet karşılıksız kalmaz. * Kimseden karşılık ve vefa bekleme, sabırlı ol, vadeli mükafaat, hesaba sığmayacak kadar çok olacaktır
84.00 ₺ -
Hadiste Emsal
Atasözleri ya da Arap dilindeki karşılığı ile "Emsal" her toplumun dil ve kültüründe vardır. Aynı zamanda da o toplumun mensubu bulunduğu dinlerde ve özellikle semavi dinlerde de yer alır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'den önceki semavi kitaplarda sıkça kullandığına işaret edilmektedir. İncil'in bir sure'resinin adının "Emsal Suresi" olduğunu "el-itkan fi Ulumi'l-Kur'an" müellifi Suyuti ile "el-Burhan fi 'Ulumi'l-Kur'an" müellifi zerkeşi dile getirirler. Bunun en yaygın olarak bilineni ise Hz. Lokman'ın aslında her biri birer hikmet olan ve sonradan mesel (atasözü)haline geldiği söylenen sözlerdir.
154.00 ₺ -
Güncel Hadis Yorum ve Tartışmaları
Sünnet, ufuk Peygamberi’nin ümmetine bıraktığı en güzel miras… Bütün çabalar onu anlamak, bütün himmetler onu yaşamak için…Bir tarif yapmak gerekirse sünnet müslümanca yaşama sanatıdır.Ne demek sanat?Sanat estetiktir,güzelliktir,inceliktir,nezakettir.Sizi kendine hayran bırakan,seyrine doyum olmayan şeydir.İşte sünnet de böyle bir şeydir.sünnet de estetiktir,güzelliktir,inceliktir,nezakettir.Sizi kendisine hayran bırakan,seyrine ve de dinlenilmesine doyum olmayan bir hususiyettir.Çalışmada hadisler hep bu bakışla yorumlandı.Sünnet yaşamak,bu sanat yönü olduğu müddetçe kalıcı ve etkileyicidir. Bu çalışmada ayrıca bazı hadis meseleleri de ele alındı. Öncelikle sünneti nasıl anlamamız gerektiği ortaya konuldu. Ardından özellikle Gazali,İmam Rabbani ve Said Nursi ’nin sünnet anlayışları ele alındı.Bunları okurken sünnetin müslümanca yaşama sanatı olması itibariyle mü’mine kazandırdıkları muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır.Sanki sünnet bu insanların davranışlarında yaşama sanatı haline dönüşmüş,onlar da sünnetin kendilerine kazandırdığı bu hususiyeti yazıya döküvermişler. Son olarak bugün sıkça kullandığımız ve çoğu kere tartışma konusu olan bazı hadislerin sahih olup olmadıklarına yer verildi. Elden geldiğince günümüzde tartışma konusu yapılan hadisler tespit edilmeye çalışıldı.Sahih olup olmadığına,onları nasıl anlamamız gerektiğine dair kısa,ama doyurucu bilgilerin verilmesi amaçlandı.Bugün hadis ve sünnet konusunda sağlam dayanak ve bilginin olmaması istismara müsait bir zemin meydana getirmektedir.Bizim bütün yapmak istediğimiz hadis ve sünnet konusunda Müslüman bilincinin bir seviye kazanmasına katkıda bulunmaktır.
504.00 ₺ -
El Belagatul Muyessera Meani Beyan Bedi Arapça
Elinizdeki bu mütevazi eserin başlıca özellikleri şunlardır: - Belâgat ilminin klâsik ve yeni birçok temel eseri incelenerek hazırlanmıştır. - Klâsik tasnife bağlı kalınarak konular, meânî, beyân ve bedî şeklinde üçlü tasnifle ele alınmıştır. - Âyet-i kerîme ve Arap şiirinin yanında hadîs-i şeriflerden de örnekler sunulmuştur. - Konunun daha iyi anlaşılması için bütün örneklerde bilinmeyen kelimeler izah edilmiştir. - Konuların sonunda alıştırmalar verilmiş, bunların cevapları da kitabın sonuna eklenmiştir.
234.50 ₺ -
Arapçada İrab
Arapça öğrenim veya öğretimi ile meşgul olanlar için, 'i'rab' önemli bir problem teşkil eder. Bir kelimenin sonunun, cümle içindeki konumuna göre farklı harekete veya harflerle telaffuz edilmesi ve yazılması onları çileden çıkarır. Hatta çoğu zaman öğrenci, bu değişikliklerin mantığını kavramaya çalışmak yerine, bunu sorgulamak ister ve bu değişime içten içe isyan eder. İsyan hali tarafların birbirini anlamasına, sevmesine ve saymasına mani olur. Artık öğrenme, zor bir sürece girmiştir. Elinizdeki kitap, bu isyan ve çatışma ortamını, sevgi ortamına dönüştürmeyi, Arapça ile bu dili öğrenmek isteyenler arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamı sağlamayı hedeflemektedir. Bunun için önce peşin fikirlerimizi bir tarafa bırakalım, bu dildeki 'i'rab'ın mantığını kavramak arzusuyla gönlümüzü ve aklımızı ona açalım. Onu anlamaya çalışalım.
91.00 ₺ -
Alternatif Bulmaca Sözlüğü
Alternatif Bulmaca Sözlüğü, piyasadaki sözlükler içinde gerçek anlamda sözlük değeri olan, üzerinde yoğun emek harcandığını hemen hissetiren, kaliteli ve kaynak bir eser. Bulmacanın yanı sıra, yeni bilgiler öğrenmek isteyen herkes için ve okullarda da kullanılabilecek kapasitesiyle; bulunmaz bir bilgi küpü gibi faydalı olacaktır kanısındayım. Biz bulmaca düzenleyicilerin işlerini zorlaştıracak olmasını her ne kadar vurgulamak gerekse de, yapılan çalışmaya hakkını vermek de doğal olmalıdır. Bulmaca sever yazarımız, bulmaca kupürlerindeki soruların başlangıç harflerini esas alarak daktilografik bir sözlük çıkarmak kolaycılığı yerine, harfleri sayılarına göre ayıklamış ve terimleri döküm olarak sunmuş. Açıklamalı ve sınıflandırılmış bölümlerde titiz bir çalışma yaparak, sözcükleri ilgili olduğu maddelere gereğince yerleştirmiş. Ayrıca, her ülkenin kendi bilgilerini ve ülkeyle ilintili kelimelerini de kendi maddesine geçerek, bilgilerin dağınık durmamasını sağlamış. Bu derli toplu alın teri eseri için yazarımızı samimiyetle tebrik ediyorum. Bulmaca Bilim´le yıllardır uğraşan biri olarak, Alternatif Bulmaca Sözlüğü´nü, Bulmaca çözmeseniz de, umulmadık anlarda kurtarıcımız olması için, kütüphanelerinizde okunması gereken kaynak bir eser olarak bulundurmanızı salık veriyorum. - Ercan Altazlı- Bulmaca Bilimci (1948-1999)
238.00 ₺ -
Tıbbi Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım
Multi disiplinler bir yaklaşımla milli kültürümüze ve geleneksel aile yapımıza uygun bir yaklaşımla kaleme aldığı kitapların içinde Prof. Dr. Ali Seyyar’ın “Tıbbi Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım” kitabının ayrı bir anlamı vardır. Bütün bu orjinal çalışmaların, Türkiye’de alanında bir ilk olduğunun altı çizilmelidir. Tek başına bu çalışmalar bile Manevi Bakım’ın bizde de bir bilim dalı haline getirilmesi için, yeterli kaynak sayılabilirler. Hemşirelik Yüksek Okullarında, Tıp ya da İlahiyat fakültelerinde böyle bir dersin bulunması veya bu isim altında müstakil bir bölümün açılması, insanı ruh/beden bütünlüğü olarak ele alma adına modern bir uygulama olabilir. Bütüncül bakım hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan Manevi Bakım anlayışının, gerek sağlık sektöründe, gerekse sosyal bakım hizmetlerinde bundan böyle kurumsal bir nitelik kazanmasını ümit ederim. Dolayısıyla bu önemli çalışmanın, hasta özürlü ve yaşlıların sorunlarıyla ilgilenen özellikle hekimlere, hemşirelere, sosyal hizmet uzmanlarına ve bakıcı personele son derce faydalı olacağını düşünüyorum. Prof. Dr. Faruk Beşer Bakıma muhtaç yaşlı, özürlü ve kronik hastalar genelde geri dönüşümü olmayan bakıma muhtaçlık gerçeği ile baş başa kaldıklarında değişik türde bakım hizmetlerine ihtiyaç duyarlar. Sosyal politika (sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler) merkezli bakım çalışmalarıyla ün yapmış olan Prof. Dr. Ali Seyyar, bu yeni kitabında bakım hizmetlerini, bütüncül bir perspektiften ele alıp, bakıma muhtaç kişilerin manevi ihtiyaçlarını karşılayacak bir bakım modelini tanıtmaktadır. Bu kitap, sadece profesyonel elemanlar için hazırlanmış da değildir. Bizzat bakıma muhtaç olanlar, bakıcı aile fertleri ve yakınları bu kitabın gönül rahatlatıcı mesajlarından yararlanabilirler. Manevi boyutlu bakım dünyasına yolculuk yapmak isteyen herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim. Dr. Mehmet Aksoy Sağlık hizmetleri ile bakım hizmetlerini birbirinden ayırmak imkansızdır. Bakım hizmetleri genel başlık olarak ele alındığında; öz bakım, tıbbi bakım, sosyal bakım, spritüel (manevi) bakım gibi ana alt başlıklara ayrılabilir. III. Özürlüler Şurası, bakım Hizmet Türleri Komisyonu Raporu Prof. Dr. Ali seyyar hocamız, konusu bakım hizmetleri olan “III. Özürlüler Şurası”na beklendiği gibi damgasını vurdu. Yıllarını “Bakım” ve “Bakıa Muhtaç”lara adamış bir bilim adamı olduğundan bazen söylemleri sertleşti bazen herkesi rahatlattı. Kolay değil, bir bilim adamı olarak bu işleri kendine dert edinmiş ve Türkiye’de pek de yerini dolduracak olmadığından, herkes onun sözlerini dinledi. Hocamızın son dönemde damgasını vuran “Manevi Bakım” düşüncesinin önümüzdeki dönemlerde daha çok tartışılmaya açılmasını ve dile gelmesini bekliyoruz. Reyhan Gazel
164.50 ₺ -
Yeni Hadis Usulü Teysiru Mustalahil Hadis
Elinizdeki eserin en önemli özelliği, konuların, hadis kültürü çerçevesinde akla gelebilecek muhtemel her çeşit sorunun önce sorulup sonra da cevabının verilmiş olmasıdır. Eğitim ve öğretimde bu metodun son derece önemli olduğu herkesin malumudur. Konular hakkında geniş bilgi edinmek isteyenlerin başvurabilecekleri kaynak niteliğindeki eserlerin isimlerine yer verilmiş olması da eserin bir diğer özelliğini teşkil eder. Her bhsin sonunda, konu ile ilgili en meşhur bir veya bir kaç eser, müellif adları ile birlikte yer almaktadır. Böyle bir yöntemle, hem konu, hem de literatür zenginliği açısından, okuyucularda ‘temel bir hadis kültürü oluşturmak’ gibi bir hedefin esas alındığı söylenebilir. Eserin diğer bir özelliği, her konu ile ilgili bol bol hadis örneklerinin verilmiş olmasıdır. Teysiru Mustalahi'l-Hadis - Yeni Hadis Usulü - Rağbet Yayınları
646.80 ₺ -
Gerçek Mutluluğa Çağrı
Elinizdeki bu kitapta, bireysel, ailesel ve sosyal hayatta başarı ve mutluluk için neler yapılması gerektiğini, yani dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmanın yollarını göstermeye çalıştık. Gerçek başarı ve mutluluğun nasıl elde edileceğini açıklamaya gayret ettik. Kitap, başta ayet ve hadisler olmak üzere, örnek hikayeler, özlü sözler, konuyla ilgili kitaplar ve internet sitelerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
182.00 ₺ -
Kuranda Hz Peygambere Yapılan Uyarılar
Kur’an-ı Kerim’de, insanların geçmişte yaptıkları yanlışlardan ibret alınarak aynı hataların tekrar işlenmemesi üzerinde ısrarla durulmakta; nüzul sürecinde yaşayanlardan hareketle, günümüzdekilere ve gelecekte yaşayacaklara da hitap edilmektedir. Kur’an’ın bu özelliği, oryantalistler tarafından hazmedilememiştir. Onlar, Kur’an’ın evrenselliğine gölge düşürecek ve insanların ondan şüphelenmelerine yol açacak şekilde şu mesnetsiz iddiaları ileri sürebilmişlerdir. “Kur’an’ın menşei ilahi kaynaklı değildir ve Hz. Peygamber’in zihninin ürünüdür. “ve “Kur’an içersinde yer alan ibareler tamamen nazil olduğu dönemle ilgilidir ve söz konusu mesajlar günümüze hitap etmemektedir.” Elinizdeki bu kitap, “Kur’an’da Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem’ Yapılan Uyarılar”dan oryantalistlerin ve onlar gibi düşünenlerin geçmişten beri süregelen önyargıya dayalı bu iddialarının ne kadar yersiz olduğunu ortaya koymaktadır.
252.00 ₺