-
Ergenlik Döneminde 100 Temel Kural
Eskilerin "Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı!" deyip kabullenmediği; yenilerin "Bizimki yine ergen takılıyor!" diye abarttığı ergenlik döneminin özellikleri nelerdir? Ergenlik, gerçekten problemli bir dönem midir, yoksa geçmiş yıllarda biriken problemlerin dışa vurulduğu bir ruhsal arınma dönemi mi? Ergenin aşırılıkları baskı ve yasaklarla mı, duygusal bağların kuvvetlendirilmesiyle mi çözüme kavuşur? Hepsi bir yana, kimdir ergen… Yetişkin midir, çocuk mu? Ergen; yetişkin bedeninde çocuksu ruha sahip bireydir. Yetişkinlere düşen, bu zor dönemde, elde olmadan sergilediği aşırılıkları, kabalıkları ve taşkınlıkları nasıl yönetebileceği konusunda ona yardımcı olmaktır. Uzman Pedagog Dr. Adem Güneş, yetişkinlerin dünyaya bir ergen gözüyle bakabilmesinin ipuçlarını ve ergenlerle iletişim kurma yöntemlerini tek bir kitapta topladı. Ergenlik Döneminde 100 Temel Kural, bu döneme dair bir farkındalık kitabı…
211.70 ₺ -
Kodlamalı Eğitici Boyama Eğlenceli Hayvanlar
Öğrenmek Kodlamalı Eğitici Boyama Kitabı ile Çocuk Oyuncağı. Sayılara, Şekillere, Renklere ve Okuma-Yazmaya Hazırlık Çalışmalarına Eğlenceli Bir Başlangıç! KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI ile çocukların, · İnce Motor Gelişimi · Hayal Gücü · Yer- Yön Kavramı · Matematiksel Beceri · Resim Yapma ve Yazı Yazma Becerisi · El-göz Koordinasyonu · Adım adım kodlama mantığını kavrama · Dikkat ve Odaklanma · Algoritmik ve analitik bakış açısı · Parça- bütün ilişkisini kavrama · Problemleri Çözme- Problemleri Farklı Yollardan Çözme Yeteneği gelişir. Çocukların erken yaşta temel algoritma ve kodlama dünyasını adım adım keşfedecekleri KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI, eğlenerek öğrenme fırsatı sağlayacak. Zorluk seviyeleri artan çalışmalarla dikkat, algı ve odaklanmayı destekleyen bu eğitici ve eğlenceli kitaplar, çocuklara problem çözme sürecinde sıralı mantıksal adımlar atmayı öğretecek. Okul Öncesi Uzman Öğretmen Ayşe Uzun
70.00 ₺ -
Kodlamalı Eğitici Boyama Eğlenceli Evim
Öğrenmek Kodlamalı Eğitici Boyama Kitabı ile Çocuk Oyuncağı. Sayılara, Şekillere, Renklere ve Okuma-Yazmaya Hazırlık Çalışmalarına Eğlenceli Bir Başlangıç! KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI ile çocukların, · İnce Motor Gelişimi · Hayal Gücü · Yer- Yön Kavramı · Matematiksel Beceri · Resim Yapma ve Yazı Yazma Becerisi · El-göz Koordinasyonu · Adım adım kodlama mantığını kavrama · Dikkat ve Odaklanma · Algoritmik ve analitik bakış açısı · Parça- bütün ilişkisini kavrama · Problemleri Çözme- Problemleri Farklı Yollardan Çözme Yeteneği gelişir. Çocukların erken yaşta temel algoritma ve kodlama dünyasını adım adım keşfedecekleri KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI, eğlenerek öğrenme fırsatı sağlayacak. Zorluk seviyeleri artan çalışmalarla dikkat, algı ve odaklanmayı destekleyen bu eğitici ve eğlenceli kitaplar, çocuklara problem çözme sürecinde sıralı mantıksal adımlar atmayı öğretecek. Okul Öncesi Uzman Öğretmen Ayşe Uzun
70.00 ₺ -
Kodlamalı Eğitici Boyama Eğlenceli Araçlar
Öğrenmek Kodlamalı Eğitici Boyama Kitabı ile Çocuk Oyuncağı. Sayılara, Şekillere, Renklere ve Okuma-Yazmaya Hazırlık Çalışmalarına Eğlenceli Bir Başlangıç! KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI ile çocukların, · İnce Motor Gelişimi · Hayal Gücü · Yer- Yön Kavramı · Matematiksel Beceri · Resim Yapma ve Yazı Yazma Becerisi · El-göz Koordinasyonu · Adım adım kodlama mantığını kavrama · Dikkat ve Odaklanma · Algoritmik ve analitik bakış açısı · Parça- bütün ilişkisini kavrama · Problemleri Çözme- Problemleri Farklı Yollardan Çözme Yeteneği gelişir. Çocukların erken yaşta temel algoritma ve kodlama dünyasını adım adım keşfedecekleri KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI, eğlenerek öğrenme fırsatı sağlayacak. Zorluk seviyeleri artan çalışmalarla dikkat, algı ve odaklanmayı destekleyen bu eğitici ve eğlenceli kitaplar, çocuklara problem çözme sürecinde sıralı mantıksal adımlar atmayı öğretecek. Okul Öncesi Uzman Öğretmen Ayşe Uzun
70.00 ₺ -
Kodlamalı Eğitici Boyama Kitabı Eğlenceli Tatil
Öğrenmek Kodlamalı Eğitici Boyama Kitabı ile Çocuk Oyuncağı. Sayılara, Şekillere, Renklere ve Okuma-Yazmaya Hazırlık Çalışmalarına Eğlenceli Bir Başlangıç! KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI ile çocukların, · İnce Motor Gelişimi · Hayal Gücü · Yer- Yön Kavramı · Matematiksel Beceri · Resim Yapma ve Yazı Yazma Becerisi · El-göz Koordinasyonu · Adım adım kodlama mantığını kavrama · Dikkat ve Odaklanma · Algoritmik ve analitik bakış açısı · Parça- bütün ilişkisini kavrama · Problemleri Çözme- Problemleri Farklı Yollardan Çözme Yeteneği gelişir. Çocukların erken yaşta temel algoritma ve kodlama dünyasını adım adım keşfedecekleri KODLAMALI EĞİTİCİ BOYAMA KİTAPLARI, eğlenerek öğrenme fırsatı sağlayacak. Zorluk seviyeleri artan çalışmalarla dikkat, algı ve odaklanmayı destekleyen bu eğitici ve eğlenceli kitaplar, çocuklara problem çözme sürecinde sıralı mantıksal adımlar atmayı öğretecek. Okul Öncesi Uzman Öğretmen Ayşe Uzun
70.00 ₺ -
3 Kafadar Set 5 Kitap
Aranızda “günlük” tutan var mı? Mutlaka vardır. Kadir de günlük tutuyor, ama herkes gibi deftere değil! Onun günlüğü “Tekno Günlük”. Zaten arkadaşları da ona “Tekno Kadir” diyor. Anlayacağınız her şey teknolojik! Tekno Kadir, arkadaşları Mehmet ve Nadir ile ayrılmaz üçlü: “Gizemli Kapı”nın sırrını araştırıyorlar, “Saklı Hazine”ye ulaşmak için bilmeceler çözüyorlar, “Kayıp Kediler Operasyonu”nu başlatıyorlar, “Tarihin İzinde”n gidip her daim “İş Başında” oluyorlar! “Üç Kafadar” bu arkadaşlar, heyecan ve eğlence dolu maceraları ile karşınızda!
140.00 ₺ -
Leyl Işıkları
İstediği her şeye sahip olabilecek güçte, varlıklı bir aile… Tüm bu servetin ortasında içindeki boşluğu büyüten evlat, Bulut… Yitip giden hayaller, solan sevgiler, huzura kavuşamayan yürekler… Maneviyat ve inanç peşinde bir arayışın öyküsü… Romanlarıyla hayata ayna tutan, eserleriyle yüzbinlerce okur tarafından tavsiye edilen Ahmed Günbay Yıldız, Leyl Işıkları’nda gençliğin modern hayatın karşısında yaşadığı buhranları gözler önüne seriyor…
211.70 ₺ -
Kutül Amare Osmanlının Son Tokadı
I. Dünya Savaşı sırasında General Charles Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri, Osmanlı kuvvetlerinden kaçarak Kut şehrine sığınır. Karşılarında mücadeleden vazgeçmeyen, inatçı, Kûtü’l Amâre’yi İngilizlere bırakmayı aklından bir an bile geçirmeyen Osmanlı birlikleri vardır. Bir yandan açlıkla bir yandan Osmanlı kuvvetleri ile mücadele eden İngiliz birlikleri, Kûtü’l Amâre’yi geçip Bağdat’a ulaşmak için tüm imkânlarını kullanırlar. Ancak İngilizlerin hesap etmedikleri tek şey; her ne pahasına olursa olsun, çetin çatışmalara, esir düşmelere, verilen şehitlere, açlığa, sefalete rağmen Osmanlı’nın Kûtü’l Amâre’yi İngilizlere bırakmayacak olmalarıdır. Kûtü’l Amâre; Süleyman Askeri Bey’in, Mehmet Muzaffer’in, Hamza Osman ile Gazi Osman’ın, Murat Çavuş’un, Mehmet Fazıl Paşa’nın, Albay Nurettin Bey’in ve Halil Paşa ile cefakâr askerlerinin yazdığı destandır… Kûtü’l Amâre; Osmanlı’nın son tokadıdır… “İşte Türk kararlılığının İngiliz inadını kırdığı birinci olayı Çanakkale’de, ikinci olayı burada görüyoruz.” “Bugüne Kut Bayramı adını veriyorum. Ordumun her ferdi her yıl bugünü kutlarken, şehitlerimize Yasinler, Tebarekeler, Fatihalar okusunlar. Şehitlerimizin yüce ruhları şad olsunlar, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcülük etsinler.” Mirliva (Tuğgeneral) Halil 6. Ordu Komutanı
124.10 ₺ -
Hikayelerle Dini Değerler Set 10 Kitap
Çocuklar bu mini mini hikâyeleri keyifle dinlerken söz varlıklarını ve hayal güçlerini geliştirecek, Allah’ın sevdiği güzel davranışları öğrenme yolunda ilk adımlarını atacaklar. Çocukların keyifle dinleyecekleri bu kitaplarda; Allah inancı, dua, iyilik, nimet, şükür, ziyaret adabı, sadaka, sabır, selam gibi pek çok değer, pekiştirici etkinliklerle işlendi. Çocuklar bu hikâyeleri bir çırpıda bitirecek, dinlemeye doyamayacaklar!..
210.00 ₺ -
Baldan Tatlı Öyküler 3
Cüneyd Suavi, çeyrek asırdan bu yana herkes için yazdığı sıcacık öykülerini, elinizde tuttuğunuz ‘Baldan Tatlı Öyküler-3’de bu sefer çocuklar için yazıyor. Ve şu dünyaya küçüklerin gözüyle bakıp; kardeşliği, paylaşmayı, iyilik ve doğruluğu, duanın gücünü anlatıyor onlara. Bize ait değerleri yine sıcak bir üslupla peş peşe sıralayıp, küçükleri büyüten gerçekleri gösteriyor. Böylelikle çocukların gönül dünyalarına seslenirken, “gerçek insan” olmanın formüllerini veriyor. Büyüklere gelince… Eminiz ki onlar da bu öyküleri okuyunca çocukluk yıllarındaki birçok güzelliği tekrar yaşayacaklar. Bazen bir cennet deresi yanında piknik yapıp, dedeleriyle birlikte tuttukları balıkları pişirecekler. Bazen de çalışmanın, emek vermenin değerini anlayacaklar. ‘Baldan Tatlı Öyküler-3’de şimdi ancak rüyalarda görülecek manzaralar bulacaksınız. Bu esrarengiz dünyaya hep beraber girelim isterseniz.
105.00 ₺ -
Baldan Tatlı Öyküler 2
Cüneyd Suavi, çeyrek asırdan bu yana herkes için yazdığı sıcacık öykülerini, elinizde tuttuğunuz ‘Baldan Tatlı Öyküler-2’de bu sefer çocuklar için yazıyor. Ve şu dünyaya küçüklerin gözüyle bakıp; kardeşliği, paylaşmayı, iyilik ve doğruluğu, duanın gücünü anlatıyor onlara. Bize ait değerleri yine sıcak bir üslupla peş peşe sıralayıp, küçükleri büyüten gerçekleri gösteriyor. Böylelikle çocukların gönül dünyalarına seslenirken, “gerçek insan” olmanın formüllerini veriyor. Büyüklere gelince… Eminiz ki onlar da bu öyküleri okuyunca çocukluk yıllarındaki birçok güzelliği tekrar yaşayacaklar. Bazen bir cennet deresi yanında piknik yapıp, dedeleriyle birlikte tuttukları balıkları pişirecekler. Bazen de çalışmanın, emek vermenin değerini anlayacaklar. ‘Baldan Tatlı Öyküler-2’de şimdi ancak rüyalarda görülecek manzaralar bulacaksınız. Bu esrarengiz dünyaya hep beraber girelim isterseniz.
11.55 ₺ -
Baldan Tatlı Öyküler 1
Cüneyd Suavi, çeyrek asırdan bu yana herkes için yazdığı sıcacık öykülerini, elinizde tuttuğunuz “Baldan Tatlı Öyküler”de bu sefer çocuklar için yazıyor. Ve şu dünyaya küçüklerin gözüyle bakıp; kardeşliği, paylaşmayı, iyilik ve doğruluğu, duanın gücünü anlatıyor onlara. Bize ait değerleri yine sıcak bir üslupla peş peşe sıralayıp, küçükleri büyüten gerçekleri gösteriyor. Böylelikle çocukların gönül dünyalarına seslenirken, “gerçek insan” olmanın formüllerini veriyor. Öykülerin baldan tatlı dünyasına hep beraber girelim isterseniz.
11.55 ₺ -
Devletin Derin Aklı
Devletler Ötesi Bir aklın kuruluşuna gidiyoruz. Bozkurt ve Hızır Ata’nın benzerliği neydi ? Hızır Ata’nın Hun Türklerindeki önemineve ilk defaokuyacağınız hikayesine inecek, Eski Türk adetlerinin köklerini bulacağınız bu serüvende, devletler üstü sırları ve daha birçok çarpıçı tarihi gerçeği bu kitapla keşfedeceksiniz. Ulaşacağınız bu sırların günümüze yansımalarını ve bu yansımaların nerelere kadar uzandığını okurken, kitabın akıcı üslubunun sizi heran şaşkınlığa sokabilecek kadar donanımlı sayfaları arasında kaybolmaya başlayacaksınız. Size anlatılanları okurken tek yapmanız gerekense verilen parçaları birleştirmek. Karşınıza çıkacak her şey için şimdiden hazır olun.
147.40 ₺ -
Küçük Kayılar 2.Set 5 Kitap
Küçük Kayılar’ın birbirinden heyecanlı maceraları devam ediyor! Küçük Kayılar Kağan, Doğukan, Batıkan, Ece ve Domrul bu kez tepük turnuvalarına katılıyorlar, Sultan İzzeddin Keykavus’un davetiyle Konya’ya gidiyorlar, kötü niyetli bozguncularla mücadele ediyorlar ve daha bir sürü ilginç macera yaşıyorlar. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan şanlı Türk tarihini, Kayı boyunun yaşamını ve geleneklerini, Anadolu’da yaşayan diğer halkların Kayılarla olan ilişkilerini öğrenmek isterseniz kahramanlarımızla birlikte bu maceraya siz de katılın. Tarihin heyecan dolu sayfalarında yola çıkmanın tam vakti!
385.00 ₺ -
Cengiz Han Rüzgar ve Ateş İmparatorluğu
“Gök Tanrı’nın kılıcı, ateşten kamçısı, yedi cehenneminin ateşi, yeryüzündeki gazabıyım ben!” Doğduğunda bir damla kan pıhtısı vardı avucunda. Ağladığındaysa gözlerinden kanlı yaşlar dökülüyordu. Tabii sadece bu özellikleri değildi tüm dünyaya nam salan… Bir fırtına gibi esip bütün dünyayı toza dumana bulayandı Cengiz Han. Kendi milletinin dışında bütün dünyanın tarihini geri dönülmez biçimde etkileyendi. Bir kabileden dünya fethine girişecek güçte bir millet uyandırandı. En önemlisi de dünya tarafından acımasız ve kana susamış bir fatih gibi gözükse de aslında yalnızdı Cengiz Han. Dostuyla düşmanıyla, zaaflarıyla başarılarıyla, gücüyle güçsüzlüğüyle, zaferiyle yenilgisiyle ve en önemlisi de herkesten sakladığı yüreğindeki en büyük sırrıyla… Türkiye’nin en çok okunan tarihî romanlarının yazarı, okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu, bu romanıyla tarihte çok önemli bir tuğlayı yerine yerleştiriyor. Cengiz Han/Rüzgâr ve Ateş İmparatorluğu; aşkla savaşı bir arada yaşayanların kitabı…
273.75 ₺ -
Yeni Akdeniz Diyeti
Fazla kilo alımının ve kronik hastalıkların önlenmesinde en faydalı beslenme tarzı olan, UNESCO’nun tarihi miras olarak kabul ettiği Yeni Akdeniz Diyeti’ni, ülkemizin konusunun önde gelen uzmanlarından Endokrinolog Prof. Dr. Metin Özata ve Gastroenterolog Uzm. Dr. Atilla Bektaş ortaklaşa anlatıyor.16 ülkeyi kapsayan geleneksel Akdeniz diyeti; Güney İtalya, Yunanistan ve Girit Adası’nda tipik olarak uygulanmakta olup diğer ülkeler ve bölgeler arasında heterojen özellikler gösteriyor. Ülkemizde de Ege Bölgesi’nin beslenme alışkanlıkları geleneksel Akdeniz diyetiyle benzer özellikler taşıyor. Yeni Akdeniz Diyeti masa başında hazırlanmış bir formülasyon diyet değil! Yüzlerce yıl öncesinden gelen, yaşanılan coğrafyanın özelliklerinden de etkilenen, beslenme alışkanlığı ve bir yaşam şekli. Bu beslenme şeklinin Yeni Akdeniz Diyeti olarak adlandırılmasının nedeni, geleneksel Akdeniz diyetinin yeni bilimsel araştırmalarla yeniden şekillendirilmesidir.Yapılan bilimsel çalışmalar, Yeni Akdeniz Diyeti’nin kişide sağlıklı olma halini artırdığını, özellikle fazla kilo, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı gibi kalp ve damar hastalığına neden olan risk faktörlerini ve bu hastalıklara bağlı ölümleri azalttığını gösteriyor. Bu beslenme ve yaşam tarzı yaşadığımız toprakların ürünü olduğu için, uygulayanlara şifa, zindelik, enerji, güçlü bağışıklık ve mutluluk getiriyor.
20.10 ₺ -
Yemezler
Çok değil, olsa olsa otuz yıl kadar önce hayatımızda “bozulabilen” gıdalar vardı. Çürük yumurtanın berbat koktuğunu, günlük sütün fazla bekletilince kesildiğini, tavuğun tencerede bir-bir buçuk saatten önce haşlanmadığını bilirdik. O zamanlar yoğurt dayanıklı beyaz eşya gibi değildi, ekşirdi. Oysa şimdi… Market rafları ve buzdolapları isteseniz de bozulmayan yumurtalar, ekşimeyen yoğurt, bozulmayan UHT süt, yirmi dakikada pişiveren piliçlerle dolu. Endüstri, insanın mikrop fobisini sonuna kadar kullanarak steril gıdalar üretmeyi başardı ve bunu yaparken Batı bilimini de arkasına aldı, dolayısıyla hiç kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. Sonuçta bilim destek verince, bilimsel çalışma verileri ortaya konunca akan sular durur. Buna karşılık, gıdaların değişen (ve fakirleşen) içeriğiyle değişen (ve artan) hastalık profili arasında sıkı bir bağlantı olabileceği üzerinde duran; gıda niyetine tükettiğimiz, doğal içeriğini tamamen yitirmiş, raf ömrü yıllarca bozulmayacak denli uzun olan ürünlerin yarattığı riski irdeleyen olmadı.Bizler de dayatılanı olduğu gibi kabullenmekle yetindik. Gel zaman git zaman geleneksel beslenme alışkanlıklarımızı, neyin yenebilir neyin yenemez olduğunu unuttuk. Batı biliminin verilerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirmenin, belletilen dogmatik beslenme öğretisini sorgulamanın, yıllar içinde bize unutturulanları hatırlayıp hayata geçirmenin ve bu bilgiyi sonraki kuşaklara aktarmanın zamanı geldi. Neyse ki, artık beslenmeyle ilgili daha çok konuşmaya, tartışmaya, sormaya, yanıt aramaya, bakış açımızı değiştirmeye başladık. Bilgi halka açık olduğu sürece değişimin başlayabileceğini gördük.Dr. Yavuz Dizdar beslenme konusundaki okumaları, gözlemleri, paylaşımları, özellikle kanser hastalarıyla ilgili klinik deneyimi ışığında beslenme “ilmi”ni gözden geçiriyor. Batı biliminin 1800’lerin sonlarından başlayan verilerini mercek altına alan Dizdar, biyolojinin ve başta kanser olmak üzere hastalıkların mekanizmalarını farklı bir bakış açısıyla gözden geçiriyor. Doğal döngülerle ve insanın doğasıyla uyumlu olmayan, “bozulmayı bile beceremeyen”, dolayısıyla aslında insanın hak ettiği sağlıklı gıda kapsamına girmeyen endüstriyel ürünler ve Batı biliminin kâğıttan kuleleri için Yemezler! diyor.Kitabın Bölümleri:Giriş: Batı akademisine “beslenme temelinde” samimi bir eleştiri Bölüm 1: Bilimin endüstrileşme süreci Bölüm 2: Beslenmenin genel felsefesi Bölüm 3: Sindirim işlevi ve mekanizması Bölüm 4: Beslenme neden gelenekseldir? Bölüm 5: Beslenme ve hastalık ilişkisi Bölüm 6: Gıdanın endüstrileşmesi, uzun raf ömrünün tarihçesi Bölüm 7: Süt, yoğurt ve ayranın bozulması Bölüm 8: Aşırı fiziksel işlem Bölüm 9: Biyolojinin kötüye kullanılması: Endüstriyel et, piliç ve yumurta Bölüm 10: Şeker neden zararlıdır Bölüm 11: Tarım ilaçları, zararlılarla mücadelenin çok daha ötesi Bölüm 12: Endüstriyel gıda nasıl hasta eder? Bölüm 13: Çıkarımlar Bölüm 14: Beslenmenin ekonomisi, uluslararası boyutta derin ticaret zinciri
184.25 ₺ -
Yaşamın Gizli İşaretleri
Gündelik yaşam sahnelerinin özel bir dili vardır. Elimizdeki bardağın düşüp kırılmasına varıncaya kadar, her yaşam sahnesi bir işarettir. Gün içerisinde semboller ve hadiseler üzerinden insana birçok mesaj ulaştırılır. Birçoğumuz bu özel yönlendirmeleri layıkıyla anlayıp değerlendiremeyiz.Hadiselerin özel dilini çözemeyen, onların getirdiği manidar mesajları fark edemeyen insanlar için bir işaret dili eğitimine ihtiyaç vardır. Bir konuşmacıyı, dinleyen herkesin aynı seviyede anlayamaması gibi, yaşanan hadiseleri de herkesin aynı seviyede yorumlaması beklenemez. Varlık dilsiz değildir, kimine bağırarak kimine fısıldayarak da olsa herkesle konuşur. Hadiseler, akıp giden varlık nehri üzerindeki en hikmetli parıltılardır.Evrende gayesiz tek bir nesne gösterilemediği gibi, rastlantısal hiçbir olay da yoktur. Başa gelen irili ufaklı her hadise birçok gaye ve hikmet taşır. Gündelik her hadise de, Rabbimizin bize gönderdiği özel bir iletidir; anlam, mesaj ve işaretler yüklü birer semboldür. Yaşam, yönlendirici ve haberci işaretlerle dolup taşmaktadır. Hayatın beden dilini okumayı öğrenen biri, her olaydan, her yaşam sahnesinden kendisi için can alıcı yönlendirmeler çıkarabilir.Gündelik hadiselerin taşıdığı özel anlamları, verdiği manidar mesajları doğru okuyabilmek için Kur’an-ı Kerim ayetlerinden, Peygamberimizin (sav) hadislerinden ve sufilerin -çoğu tozlu raflarda kalmış- kişisel tecrübelerinden faydalanarak âdeta bir “kısayol haritası” çıkaran Yaşamın Gizli İşaretleri, ruhundaki yön bulma ihtiyacının farkında olanlara sunulmuş ezber bozan bir “görme ve anlama” atölyesi…
140.70 ₺ -
Vicdan Hayat Kurtarır
Biz Yavuz Dizdar’ı daha çok medyadan, kanser uzmanı ve beslenme konularında görüşler açıklayan doktor olarak tanıyoruz. Bu kitap onun çocukluğunu, mesleğini nasıl seçtiğini, aşklarını, işlerin üzerine nasıl kaldığını, yani yaşama nasıl baktığını anlatıyor.Oysa onun hassasiyeti gelecek, ama özellikle gençlerin geleceği. Mevcut sistemin getirdiği değişiklikler bugünün gençlerini ister istenmez işsiz ve belki de eşsiz bırakacak. Dolayısıyla bu kitap sağlıklı beslenme kitabı değildir, sistemin açmazlarını ve direnç noktalarını tanımlar.Kitabı tıpla ve doktorla ilişkisi olacak herkesin okuması önerilir. Ama bu kitap esas gençlere önerilir, çünkü bu durum özellikle gençlerin sorunudur. Ve en sonunda Yavuz Dizdar kendiyle olan ilişkisini de tanımlar: SÖZLEŞMEBu kitapta detayını bulabileceğiniz bazı başlıklar…* Kızartmayı bırakarak kanserden korunulmaz. * Kanser tanısı konulan vakaların büyük bir kısmı kanser değil. * Hastalık patlamasının bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum. * Doktor öğrendiği her şeyi paraya çevirmeye çalışıyor. * Şaşaalı hastane olması önemli değil. İçinde adam var mı sen ona bak. * 2050’de iki kişiden birinin otistik olması bekleniyor. * Patronlar hile hurda bilen adamları işe almak istiyor. * Özel üniversiteler büyük boy kreş gibiler. * Kokoreç Avrupa Birliği’ne atılmış bir goldür. * Pilicin kanserle ilişkisini Ulusal Onkoloji Kongresi’nde anlatmak istedim, kabul edilmedi. * Herkes halkı suçluyor. Ama halk zaten biziz.
20.10 ₺ -
Vav Uğruna
Bugün kapına “aciz ve günahkâr” bir şekilde geldim, aslına bakarsan yüzüm yok, Ama ardıma bakarsak senden başka “sığınacağım kimsem yok.” Sesime kulak ver! “Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM!” Ömrüm hüsran içinde, tövbelerim utangaç, hasıraltı günahlarımdan arınmak için kapına geldim! Bir sözümüz vardı sana Ya Rahman, Ne tam tutabildik, ne de dönebildik… Ama bugün, Pişmanlık duyan nefsimden, Kovulmuş şeytanın Şerri’nden, Güzel görünen dünya’dan, Karnı doyuran haram’dan, Kalbi kör eden para’dan, Dost görünen düşman’dan, Sana sığınaraktan, Pişmanlık duyaraktan; Tevvab olan sana söz veriyorum ki, Mûnim olan sana söz veriyorum ki, Ubudiyet edilen sana söz veriyorum ki, Muhyi olan Kuran’ına söz veriyorum ki, Aziz olan Nebi’ne söz veriyorum ki, “Bundan sonraki ömrümü “Keşke” dememek için yaşayacağım…” “Ben Pişmanım! Ben Pişmanım! Ben Pişmanım!”Kelimelerle oynamakta ustalık geliştirmiş kimi yazarların tasavvuf üzerine söyledikleri sözlerin yanında, Faruk Yiğit Araz Vav Uğruna başlıklı ilk kitabında Allah’la olan ve olmasını istediği ilişkiyi kalbinin tüm samimiyetiyle haykırıyor, ortaya döküyor. Yazar, yalnızlığından, uykusuz gecelerinden, pişmanlıklarından süzdüğü muhasebelerini, seslenişlerini, öğütlerini paylaşıyor okurla. Bunu yaparken hem şiire, iç döküşlere yer veriyor hem de Kuran’a başvuruyor.Faruk Yiğit Araz, metninin gücünü samimiyetinden, yaşanmışlıklarından alıyor. “Bazen eğiliyorum ya secdeye, bir an gözlerimin önüne günahlarım geliyor, mahcubiyetten bir daha kalkasım gelmiyor…” diyor.Kalbi olmak, Allah’la yakın olmanın gereklerini yerine getirebilmek için günümüz insanın en temel zorluklarından birine şöyle işaret ediyor yazar: “Zira kalabalık, Allah’ı unutturmaktan, kendini kaybetmekten, günaha batmaktan başka bir şey değil. Teknoloji geliştikçe Allah’a olan yakınlığımız azalıyor. Çünkü biz, Modern dünyanın, teknoloji illetinde kaybolan zavallı mahlukatlarız.”Vav Uğruna’yı tasavvuf içerikli olduğu düşünülen klişelerle bezeli emsallerinden ayıran en önemli özelliği, kendisiyle, hayatla, inançla, Allah’la meselesi olan bir insanın, yaşadığı gelgitlere, çelişkilere, yetersizliklerine yer vermesi. Bu bakımdan, ben olmaya çalışan, hayatta kendine bir yer açmaya ve bunun merkezine de Allah’ı ve inancını koymaya çalışan bir insanın ruh dökümünü okumak gibi Vav Uğruna. Faruk Yiğit Araz, günümüzde pek çoklarının soramayacağı cesur bir soruyu soruyor bu kitapta: “Sen bu İslam’ın neresindesin?”
20.10 ₺ -
Uzun Lafın Kısası Hayırlısı
Bu yazı, hayırlı deminde sana ulaşmış ise lütfen başını kaldır ve göğe bak.Senin için hayırla bezenmiş bu gök sana tek bir şey fısıldayacak: Hayır var ise içinde, olan da vardır bir gök diliminde, Hayır var ise zihninde, olan olmuştur bir kavruk yaz mevsiminde, Ve sen talip olduysan bir hayır kervanına, o kervanın başı sana aş da olur, dağ da olur, eş de olur, Niyet ettiğin hayır ise, Rabbindir o yolları sana yoldaş eyleyen de, Tevekkül edip beklediğinse eğer, dere tepe aşıp gelen de olur, Olmuştur her olacak olan ve olacaktır kaderine yazılan… Durmadan koşan mızrak sen ol, çatlayan kısraklardır utanacak olan, Sen su ol çaya renk veren, sen sus ol hayırlısı vakitlerinde konuşan…Hayır ile demlene demlene yürüdüğün bu han yolculuğunda hayrolman dileğiyle…
150.75 ₺ -
Türk Psikiyatristin Divanı
Bu kitapta okuyacaklarınız bütünüyle gerçek! Türkiye’nin gerçeği. Ve sarsıcı. Bu satırları okuyan birçok kişinin de maruz kalıp, utancından, korkusundan anlatamadığı gerçekler belki de. Travmalar, örselenmeler, çıldırmalar… Panik ataklar, aşağılanmalar, başkasının hayatını yaşamalar…Psikiyatrist Zeynep Akıncı Pınar, divanından geçen en can yakıcı, çaresiz hikâyeleri çözüm öneriyle birlikte ele aldı ve benzer sorunları olanlara yol gösterebilmek için Türk Psikiyatristin Divanı’nda okuyucuları ile paylaştı.İşte hiç uyanmak istemeyen zengin kadından 9 yaşında saçları ağaran çocuğa, aile içi çoklu taciz kurbanı kızdan iktidarsız ama azgın damada, kurnaz nişanlıdan ergen kocaya, ters ilişkiden günahsız aşka, anksiyete bozukluğundan şizofreniye, başı sürekli dönen ‘deli’den cinsel freni patlamış adama kadar Türkiye’den en uçlardaki 70 psikiyatrik vaka!Ruhsal bir panorama!Şaşıracaksınız, inanamayacaksınız, yer yer sinirleriniz bozulacak, bu kadar da olmaz diyeceksiniz… Benzer vakaları yaşadıysanız ders çıkarıp bilgilenecek, yaşamadıysanız Allah’a şükredeceksiniz!
167.50 ₺ -
Titreşim Tıbbı
TİTREŞİMSEL İYİLEŞTİRİCİLERLE TANIŞIN, VÜCUDUNUZU AKORT EDİN, FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNÜN!Titreşim Tıbbı… Yeni bir tanımlama ve yeni bir paradigmadan söz ediyoruz. Her ne kadar yeni olarak nitelendirsek de binlerce yıllık kadim bir bilgi. Geleneksel Çin Tıbbı’ndan bölgesel şamanik uygulamalara kadar pek çok yerde ve farklı zaman dilimlerinde uygulanmış ve kullanılmış. Esas aldığı temel bilgi şu: “Her şey enerji ile titreşir ve tüm bu enerjiler bir bilgi içerir.” Fiziksel bedenimiz de bir enerji alanı ile çevrilidir. Bu alan hem bilgi merkezi hem de son derece hassas bir algılama sistemidir. Bizi çevreleyen bu alan, olumlu ya da olumsuz, iç ve dış deneyimlerimiz tarafından ortaya çıkan duygusal titreşimleri de içinde barındırır. Artık bu bilgi, sisteme kayıt olmuş demektir. Bunun etkisi kendini fizik bedende de görünür hale getirir. Yani hayatımız, deneyimlerimiz, yaşadıklarımız, travmalarımız kısaca, “biyografimiz, biyolojimizi belirler”. Akustik terminoloji ile konuşacak olursak, bedenimizden yükselen ses detone yani bozuk değilse sağlığımız yerinde demektir. Eğer fiziksel bedenimizin herhangi bir bölgesinden detone bir ses yükseliyor ise hastalık başlamış demektir. Frekans yoğunluğundaki bir değişiklik, hastalığın özellikleri konusunda da bize birtakım bilgiler verebilir. İşte buradan bilgi alıp yorumlayan tıp paradigmasına “Titreşim Tıbbı” diyoruz. Ve titreşimsel iyileştiriciler sayesinde bedeni akort ediyor, fabrika ayarlarına geri döndürüyoruz. Yani insanlara bütüncül bir şifa sistemi sunuyoruz.
184.25 ₺ -
Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat
Sağlığınız yerinde ise lütfen tıptan uzak durun ama gerçekten hasta iseniz başvuracağınız tek yer de tabii ki modern tıptır. Atalarımızın “Allah doktora muhtaç etmesin ama doktorsuz da bırakmasın” sözü tam da bunun için söylenmiş olmalıdır. Hasta olmamak büyük ölçüde kendi elimizdedir ve bütün mesele de sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmekten ibarettir. Ben bu felsefeyi “Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” sloganı ile özetliyorum. Sağlıklı ve uzun yaşamanın en önemli unsuru da benim “Adam Gibi Beslenme” adını verdiğim, atalarımızın binlerce senedir uyguladıkları beslenme modelidir. Tıbbın babası Hipokrat bu hakikati 2500 sene evvel “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” sözüyle ifade etmiştir. Modern ticari tıbbın beslenmeyle alâkalı tavsiyelerinden uzak durarak ve adam gibi beslenerek tüm kronik hastalıkları önlemek ve erken dönemde hepsini tedavi etmek de mümkündür. Elinizde tuttuğunuz bu kitap da tıptan uzak sağlıklı yaşamanın ne demek olduğunu, bunun nasıl başarılabileceğini, adam gibi beslenerek nasıl sağlıklı olunacağını anlatmaktadır.Gelelim neticeye: * Bu bir diyet kitabı değildir. * Bu kitapta süper gıdalar, mucize kürler gibi şeyler aramayın. * Bu kitapta hastalıklar için de özel formüller, sihirli reçeteler de yok. * Bu kitap okuyucuya insanların binlerce senedir nasıl beslendiklerini hatırlatmaktadır.
268.00 ₺ -
Takıntılardan Kurtulma Rehberi
Uzman Psikolog Selen Can, takıntılarla ilgili aklınıza gelebilecek her soruya cevap veriyor. Elinizdeki çalışma, hem bilgilendiren hem de yöntemleri nasıl uygulayacağınızı gösteren bir eğitim kitabı. Takıntılardan Kurtulma Rehberi, yöntemlerin adım adım anlatıldığı başarı hikâyelerini okuyacağınız bir umut ışığı…Bu kitapta, davranış tekniklerini en doğru şekilde uygulayabilmeniz için, konular örneklerle anlatılıyor. Kitabın en önemli özelliği, doğru davranışları göstermenin yanında, takıntılarla başbaşa kaldığınız anlarda kendi kendinize neler söyleyebileceğinizi ve kendinizi nasıl yönlendirebileceğinizi de öğretiyor olması. Bununla birlikte mükemmeliyetçilik, erteleme sorunu ve olumsuz düşüncelerle ilgili de çözüm önerileri getiriyor.İşte temizlik takıntısından simetri/düzen takıntısına, şüphecilikten dini takıntılara, saldırganlıktan cinsel takıntılara, hastalık takıntısından diğer bedensel takıntılara tüm olumsuz düşüncelerin, davranışların, obsesif kompulsif bozukluğun psikolojisini anlamak ve başa çıkabilmek üzerine eşsiz bir kaynak.Okuyun, uygulayın ve takıntılardan kurtulun!
160.80 ₺ -
Sufilerin El Kitabı
Elinizdeki eser tasavvuf yolcusuna kılavuzluk edecek temel bir başvuru kaynağı. Tasavvuf terminolojisindeki, hâllere, makamlara ve bazı özel nitelikteki kullanımlara tahsis edilmiş yüz kırk üç terimi ele alıyor. Sufilerin kendi aralarında kullandıkları, eserlerinde çoğu kez açıklama ihtiyacı hissetmeden yer verdikleri terimler, özlü, vurucu ve iç bütünlüğe sahip bir üslupla açıklanıyor.Faslı sufi İbn Acîbe, on üç sene seyrü sülûk yaptıktan sonra tamamladığı kitabında, tasavvufî yolculuğun durakları olan makamların ve hâllerin dışında, bu yolculuğa talip olanların edindikleri niteliklere ve yolculukta kat ettikleri mesafelere göre aldıkları isimleri de açıklıyor. Kitap, hemen her terimde uyguladığı ve manevi mertebe açısından üç insan tipini (avam-havas-hâssatü’l-havas: sıradan mümin-manevi seçkin-seçkinlerin seçkinleri) kuşatan yaklaşımı nedeniyle benzerlerinden ayrılıyor, özgün bir nitelik kazanıyor.Kitabı Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Murat Özel tercüme etti.
10.05 ₺ -
Sufilerde Bir Nefs Terbiye Yöntemi Olarak Açlık
“Bu marifete nasıl eriştin?” diye sorulduğunda Bayezid Bistâmî “Aç bir karın ve çıplak bir beden ile” diye cevap vermiştir. Açlık, ilk dönemlerden itibaren tasavvufta marifete eriştiren bir yöntem olagelmiştir.Bir tarife göre tasavvuf, nefsin tüm hazlarını terketmektir. Dünyevi olanı bırakarak İlahi olana ulaşmayı gaye edinen sufiler bu anlayış çerçevesinde “rağbet etmemek” anlamındaki zühdü hayatlarının her alanında uygulamaya çalışmış; bu açıdan zühdü; kıyafette zühd, yeme-içmede zühd, alışverişte zühd, konuşmada, bakmada, işitmede zühd, mülkiyette zühd şeklinde bir bütün olarak benimsemişlerdir.Açlık da zahitliğin kurucu bir unsuru olarak ilk dönemden itibaren farklı şekillerde uygulanmıştır. Sufiler aç kalarak ahlaklanma ve ahlaklanarak da marifetullaha erişme arasında kurdukları irtibat ile açlığı, tasavvufi eğitim sürecinin merkezine yerleştirmişlerdir.
117.25 ₺ -
Sen Ona Aşıksın
Düşün bir, insan kimi seviyorsa ve kim tarafından sevilmeyi arzuluyorsa, ona uygun olmaya çalışır…Düşün bir, insan âşıksa, maşukunu arzular, hayatının her yerini açar ona, bütün varlığını adar… Oturduğunu kalktığını, söylediğini yaptığını, yalanını hakikatini, eylemini, onu başlangıç ve bitiş diye görür de ona göre ayarlar. O, artık onun kamçısıdır, derdidir.Ve düşün bir, dünya hayatında böyle bir kutup bulabilir misin? Buldun say, nefs nefse ne kadar yaşatabileceksin o aşkı? O kutup seni nereye taşıyacak?Oysa düşün bir, aşkın başlangıcı Resulullah olsa, varacağı yer neresidir?“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim.”
160.80 ₺