-
Namaz Benim Huzurum
"Namaz, insanla Allah (cc) arasında O'na ulaşmak için kurulan en sağlam köprüdür." Ahirette kulun ilk hesaba çekileceği amel olan namaz, "İnsanları ve cinleri kendisine ibadet etsinler" diye yaratan Allah'a (cc) sunulan en şümullü ibadettir. Bunun için inanan insan, namazını tam manasıyla eda etmeye çalışmalıdır. Allah'ın seçkin kullarının namazlarında yaşadıkları etkileyici tablolar derlenerek hazırlanan bu eser, yaratılış gayesi kulluk olan insanı namaz hakikatine yaklaştırmayı hedeflemektedir.
5.92 ₺ -
Peygamberimizin Risaleti ve Şahsiyeti
Büyük İslam Alimi İmam Şibli’nin “Asr-ı Saadet” isimli sekiz ciltlik serisinin ikinci kitabı olan “Peygamberimizin Risalet ve Şahsiyeti”nde; Peygamberimizin, İslamiyet'i tebliğe başlamasıyla birlikte bölgede meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik değişimlere işaret ediliyor. İslam öncesi ve İslam sonrası dönemleri karşılaştırmalı olarak sunan İmam Şibli, bu eserinde Peygamberimizin hem bir insan olarak üstün vasıflarını hem de bir Peygamber olarak Allah katından getirmiş olduğu emirleri uygulamadaki hassasiyeti üzerinde durarak Asr-ı Saadet döneminin ilk yıllarındaki hızlı değişimi ele alıyor.
9.99 ₺ -
Peygamberimizin Hayatı
Hindistanlı büyük İslam Alimi olan İmam Şibli’nin sekiz kitaplık “Asr-ı Saadet” serisinin ilk kitabı olan “Peygamberimizin Hayatı”nda; geniş ve detaylı bir zaman ve coğrafya arka planı sunulduktan sonra; Peygamberimizin nezih hayatı en ince ayrıntısına kadar inceleniyor. Titiz bir araştırmacı ve hassas bir din bilgini olan Şibli’nin bu çalışması halen alanında en seçkin ve güvenilir bir kaynak eser olarak gösteriliyor.
9.25 ₺ -
Hidayet
Bir neslin elinden düşürmediği bu kitap, ilk günkü kadar taze ve ilk günkü kadar etkileyici. İslam ve imandan uzak Müslüman ailelerin çocuklarının yeniden kendi özlerine dönüşünün hazin ve ibretli öyküsü...Kırık kalpler, buruk duygular, yeni bir dünyaya umutla uyananlar ve huzura susamışların panaroması... Şule Yüksel Şenler'in kaleminden hisli düşünce damlaları...
70.30 ₺ -
Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yüzler
Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yüzler, tarihin bilimsellikten taviz vermeden de geniş kitlelere sevdirilebileceğini gösteren öncü bir çalışma... "Öyle yazmış bir okuyucu: 'Bu kitapta bakalım başımıza hangi çatıyı yıkacaksınız?' Çatılar bu denli çürük yapılmışsa kabahat kitaplarımın içine gizlenen yaramaz filin olamaz herhalde. Başımızın üstündeki çatıyı kimin çattığını ve nasıl çattığını bilmiyorsak fil ne yapsın." Bir süredir çıktığı her tarih seferinden göz kamaştırıcı ganimetlerle döneyi bilen Mustafa Armağan, Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yüzler adlı yeni tartışmalara yol açacak kitabında, okuyucusunu tarihin labirentlerinde nefes nefese bir serüvene davet ediyor. Osmanlı tarihindeki tartışmalı alanlara alışık olmadığımız yeni bir bakış açısıyla bakmayı deniyor. Baltacı-Katerina gibi asırlık tartışmayı siyasi bir analizle aydınlatıyor. Fatih'e ait olduğu iddia edilen kardeş katliyle ilgili maddenin Kanunnâme'ye sonradan sokuşturulmuş olduğunu iddia ediyor. Çanakkale'nin aslında "geçilmiş" olduğunu belgeleriyle ortaya çıkartıyor. Sultan Abdülaziz ile ünlü besteci Wagner arasındaki ilginç ilişkiye ışık tutuyor, İstanbul'un 29 Mayıs'ta değil, 7 Haziran'da fethedilmiş olduğunu deşifre ediyor. Üstelik bütün bunları akıcı, rahat, edebi bir dille yaparak popüler tarihçilikte örneğine uzun zamandır rastlamadığımız yeni bir yol açmayı başarıyor.
17.39 ₺ -
Osmanlıyı Kuran Şehir Bursaya Şehrengiz
Hepimizin içinde ara sıra sebebini bilemediğimiz bir ‘Bursa’nın daveti’ çınlar. ‘Kalkıp Bursa’ya gitsem, onun diriltici çeşmesinden kana kana içsem ve yenilensem’ deriz sıkıntılı anlarımızda.Aslında hatırlanması bile başlı başına bir kurtuluş reçetesi olarak boy veren boşluğunu hissettiğimiz bir şehirdir o. Daha doğrusu, içimizdeki şehir hasretinin belli başlı parçalarının yeryüzüne hünerle nakşedilmiş bir suretidir Bursa’da aradığımız. Kendi yüzümüzdür. Kaybettiğmiz yüz… Aslında Abdülaziz döneminden itibaren Osmanlılar da bu ‘kayıp yüzü’ aramışlar ve onu Bursa’da bulmuşlardı. Bursa onlar için Osmanlı kudretinin sırrını muhafaza eden bir ‘kara kutu’ydu; kuruluş devrinin saflığını, enerjisini, heyecan ve coşkusunu kubbe ve minarelerine içirmiş bir ‘iç deniz’ gibiydi o. Bu kaynağa ulaşmak ve onun diriltici atmosferinde yıkanmak, 1,5 asırdır rüyamız olmuş. Bu “rüya” devam ediyor olmalı ki, içinde Bursa fokurdayan nesiller onda hâlâ bir şeyler (ne acaba?) bulmak için bir sabah uyanıp ‘Ben Bursa’ya gitmeliyim’ diyebiliyorlar. Bursa, tarihte mühürlediği mektupları onların önüne açacakmış gibi bir tutku ile gidiyorlar. Çanakkale gibi tıpkı… Mustafa Armağan da Bursa’nın cazip davetine koşanlardan biri. Onun için Bursa, tüketilecek ve eskitilecek turistik bir gezi objesi olmaktan fersahlarca uzakta gülümseyen keşfedilmeyi bekleyen bir kıta. Bursa’yı ‘Osmanlıların ilk başkenti’ olarak değil, ‘Osmanlı’yı kuran şehir’ olarak dünyamıza dikmeye çabalaması bu yüzden. Osmanlı’nın 3 kıtada çınlayan görkeminin sırları, Bursa’nın önüne diktiğimiz asırlık surların arkasında, bizi sabırla bekliyor diyor yazar ve ekliyor: Osmanlı’ya bir de Osmanlı’yı kuran şehrin penceresinden bakın!
5.48 ₺ -
Efsaneler ve Gerçekler
TÜRKİYE YAKIN TARİHİNİ BU SERİDEN ÖĞRENİYOR… “Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap! Mustafa Armağan’ın KÜLLER ALTINDA YAKIN TARİH serisi adı altında başladığı “yakın tarih” yolculuğu, EFSANELER VE GERÇEKLER’le devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız. 1930’lu yıllar Cumhuriyet’in Altınçağ’ı sayılır mı? Kurtuluş Savaşında hangi ABD Başkanı’ndan medet ummuştuk? Atatürk Kuzey Irak'a neden girmek istemedi? Karabekir’in Atatürk’ü Cumhurbaşkanlığından indirme formülü neydi? Musul defterini nasıl ucuza kapadık? Atatürk ve Hitler ekonomik ilişki kurmuşlar mıydı? Atatürk hangi karikatürcüye ‘Artık çizme’ demişti? Hangi Cumhurbaşkanı darbecilere silah çekmişti? İnönü Sezer formülü ile mi cumhurbaşkanı seçilmişti? Kim Amerikancıydı: Menderes mi, İnönü mü? Cemal Gürsel, Menderes'e Cumhurbaşkanlığını teklif etmiş miydi? Mevhibe İnönü başını nasıl açmıştı? CHP gençliği hangi Çanakkale rezaletine imza atmıştı? Onuncu Yıl Marşı'nın bestesi çalıntı mıydı? Lozan Sevr’in hafifletilmiş miydi? ve ATATÜRK’ÜN SANSÜRLENEN FOTOĞRAFLARI! Tarihimizin, ama özellikle yakın tarihimizin hayaletlerinin ikide bir karşımıza çıkması bir tesadüf olabilir mi? Yoksa bir yerde hata mı yaptık? Ölüleri gömmeyi unutmuş olabilir miyiz? Hani terk etmekle başımızdan savabileceğimizi zannettiğimiz ölüleri? *** Doğru düzgün defnedilmediği için hayaletlerin cirit attığı tarih alanında uzun soluklu bir yürüyüşe çıkan Mustafa Armağan’ın Küller Altında Yakın Tarih ile başladığı yakın tarih kitaplığı, Efsaneler ve Gerçekler’le devam ediyor. Kitabı okurken her adımda yeni bir hayaletin mezarına kovuluşuna tanık olacaksınız.
9.60 ₺ -
Osmanlıyı İmparatorluk Yapan Şehir İstanbul
“Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan, bu kitabında Osmanlı’yı İmparatorluk Yapan Şehir olan İstanbul’un kabuğunu kırmaya çağırıyor okurunu. Bu kabuk kırılırsa fışkıracak enerjinin geçmişimizi olduğu kadar geleceğimizi de aydınlatacağına inanıyor. Çünkü Tanpınar’ın dediği gibi İstanbul bizim 'hakiki ruh mimarımızdır'. Ayasofya Camii’nin yanı başındaki iki bin yıllık Milion Taşı’nın dünyanın ortasını gösterdiğine inanıyordu Bizanslılar. Görkemli imparator Justinianus Kudüs’teki Süleyman tapınağına rakip olarak Ayasofya’yı inşa etmişti. Ya Fatih’in Büyük İskender’in Zülkarneyn olarak portresini aklının baş ucunda kılıç gibi taşıması neyin göstergesidir sizce? Genç Fatih, daha 32 yaşında iken bir büyük eğitim sitesi inşa etmişti şehrin kalbinde. Vakfiyesi’ndeki sözler Mekke’nin fethinden dönmekte olan İki Cihan Serveri’nin (sav) fem-i mübareğinden dökülen incileri derliyordu adeta: “Küçük cihad bitti, şimdi büyük cihad başladı.” Bunun içindir ki, daha Fatih’in tarihçisi Tursun Beğ’in kaleminden başlayarak İstanbul merkezli bir bakış, Osmanlı’nın dünyaya açılma felsefesinin sütunlarından biri olacak ve Beylerbeyi Sarayı’nda mahpus bulunan sabık padişah II. Abdülhamid’e, kardeşi Reşad’ın İstanbul’u terk etmesi ricası iletildiğinde şu acı sözleri söyletecekti: Fatih’e karşı şehrini kahramanca savunan İmparator Konstantin kadar da mı olamayacağız? Buradan bir yere gitmiyorum. Gerekirse bana bir silah verin, İstanbul’un savunmasına katılayım!
10.28 ₺ -
Yakın Tarihin Kara Delikleri
Mustafa Armağan’ın Küller Altında Yakın Tarih ile başladığı “yakın tarih” yolculuğu, Yakın Tarihin Kara Delikleri'nde çapını genişleterek devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız. * Vahdettin Sevr Antlaşması’nı imzaladı mı? * Misak-ı Millî sınırları var mıydı? * Atatürk hangi mektubunu unutturmak istedi/div> * Mustafa Kemal’in Kerkük’n mesaj neydi? * Mustafa Kemal, Vahdettin konusunda nasıl yanıltıldı? * Kurtuluş Savaşı’na gönderilen Rus altınları borsada nasıl batırılmıştı? * Soykırım iddialarını bitirmeye kararlı Osmanlı Sadrazam'ı kimdi? * Ermeni’nin Ermeni’ye yaptığı tehciri biliyor musunuz? * Menemen kışkırtması neyi örtüyordu? * Menderes idamdan önceki son mektubunda hangi kehanette bulundu? * Atatürk Mehmed Akif'i neden eleştirildi? * Atatürk Masonluğa girmiş miydi? * Çanakkale zaferi Abdülhamid'in gözbebeklerine mi mal olmuştu? Yakın tarihimizi yeni bir gözle, adeta sandıklar önümüze yeni açılıyormuş gibi bir merak duygusuyla okumak, kaynakların satırlarını heyecanla sökmek ve yavuz hırsızların hafızamıza oynadıkları oyunu elbirliğiyle bozmak için seferber olmak... Mustafa Armağan’ın "Küller Altında Yakın Tarih" ile başladığı yakın tarih yolculuğu, "Yakın Tarihin Kara Delikleri"nde çapını genişleterek devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız.
10.97 ₺ -
Ufukların Sultanı Fatih Sultan Mehmed
Mustafa Armağan'ın kaleminden UFUKLARIN SULTANI’NA, bir elinde Homeros’un, öbür elinde Gazâlî’nin eserini okuyan, Doğu'nun ve Batı'nın hükümdarı Fatih Sultan Mehmet'e dair bilmedikleriniz bu kitapta... Bosna’nın fethinden önce, Mayıs 1463’de tebdil-i kıyafet ederek bir derviş kılığında Fransisken rahibi Fra Angel Zuizdovic’le görüştüğü söylenen Fatih’in portresi, her şeyi açıklıyor. Bu görüşmeden, bildiğimiz meşhur ahidname çıkmıştır. Hani şu, 8220;Hiç kimse ne Hıristiyanlara, ne de kiliselerine dokunmayacak, kaçanlara özgürlük ve güvenlikleri verilecek, geri dönebilecekler ve manastırlarında, hâkimiyetim altındaki topraklarda yaşayabilecekler” diyen ve bugün Fonitsa’daki manastırda saklanan altın değerindeki ferman... Fatih’in gayesi, insanlığın yüzünü Doğu’ya veya Batı’ya çevirmek değildi. Önemli olan, insanlığın yüzünü yerlerin ve göklerin yüce yaratıcısına çevirmekti. Onun görevi, toprağı gübrelemek, çapalamak ve aşılamak, velhasıl zemini hazırlamaktı. Ama bunun için de uygun bir toprağın olması gerekiyordu ve fetih işte tam da bunu sağlıyordu. Okuyucusunu her yeni kitabıyla bir kere daha ‘tarihle birlikte düşünme’ye çağıran Mustafa Armağan, Ufukların Sultanı’nda detektörünü Fatih Sultan Mehmed’e çeviriyor ve onu Ufukların Sultanı olarak görmemizi istiyor; yalnız geçmişin ufuklarını değil, bugünün ve yarının ufuklarını da belirleyen bir proje adamı olarak konumlandırıyor onu. Kitapta bugünün içinde bir geçmiş nefes alıp verirken, geçmişin içindeki bugünü de kımıldanır bulacaksınız.
11.84 ₺ -
İnsan Yüzlü Şehirler
Sufi şair Niyazi-i Mısri, "İnsan, önünden varlıkların geçtiği bir ayna gibidir" demişti. Peki insan adlı aynanın önünden şehirler geçtiğinde ne tür akisler bırakır? İnsanın aynasında şehirler nasıl poz verirler? Ya da, insanda yansıyan şehirler ona babak baka insanlaşırsa hangi yüzlere bürünürler? Şehir tutkunu Mustafa Armağan, Las Vegas'tan St. Petersburg'a, Bağdat'tan Konya'ya, Evliye Çelebi'nin atlas renkli dünyasından şehirlerimizin Ramazan'a yansıyan yüzüne kadar uzanana bir çigide bize insan yüzlü şehirler'in şifrelerini sunuyor. İnsan Yüzlü Şehirler'i okurken Mustafa Armağan'ın diğer kitaplarında olduğu gibi yine sürpriz anahtarları bulacaksınız avucunuzda. İnsan Yüzlü Şehirler sizi bekliyor, kapılarını çalmanızı...
106.58 ₺ -
Küller Altında yakın Tarih
“Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!* "Vahdettin haindi" iddialarına dur diyecek gerçekler… * Vahdettin-Mustafa Kemal kördüğümünü çözen telgraf! * Sivas Kongresi zannedilenin tersine mandayı mı savunuyordu? * Atatürk’ün Nutuk metni henüz hatasız olarak yayınlanmış değildir! * Atatürk Hatay’ın bağımsızlığına kavuşması için mücadele vermiti. Peki bu bir istisna mıydı? * Atatürk kadınlara milletvekili seçilme haklarını almaları için askerlik yapma şartını öne sürmüştü! * 1930’ların ortalarına doğru Gazi Mustafa Kemal’in “Atatürk” yapılması, onun yarı yarıya emekliye ayrılması anlamına geliyordu. * 70 yıldır sürekli hortlayan Bursa Nutku, siyasetin tarihi nasıl kullandığını gösteren çarpıcı bir örneği! * 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın Atatürk’le doğrudan bir ilgisi olmadığı gibi onu çocuklara armağan ettiği de doğru değildir! * Cumhuriyet, Osmanlı’dan “büyük devlet” olma ayrıcalığını miras almıştı! * İsmet İnönü ailesinin yolsuzlukları, zamanında ört bas edilmişti! * Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın hanımının Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde maaşı kesilmişti! * Varlık Vergisinin diğer yüzü! Şehir ve Osmanlı tarihi üzerine kitaplarından tanıdığınız Mustafa Armağan bilmediğimiz, daha doğrusu unutulan yüzünü aydınlatmak için bu defa yakın tarihe yöneltiyor projektörünü. En iyi bildiğimizi zannettiğimiz konularda bile bizleri hayrete düşüren noktaları, bir kuyumcu titizliğiyle ortaya çıkartıyor. Eminiz ki, kitabı okuduktan sonra 23 Nisan Çocuk Bayramı da, sinemamızın kurulmasında katkılarıyla Vahdettin de, hatta İstiklal Marşımızın bestecisi de, içkiyi yasaklayan TBMM de farklı yüzleriyle hafızalarınızdaki yerlerini alacaktır. “Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!
11.99 ₺ -
Mecnun Gezenin Leylası
Hekimoğlu İsmail'in kaleminden çarpıcı tesbitler ve incelikli ayrıntılar üzerine derinlikli gözlemler... Denemeleri ve romanlarıyla bir kuşağı etkilemiş olan Hekimoğlu İsmail'in unutulmayan yazılarından oluşan bir eser.Her dava adamı kendi davasının Kays’ıdır. Kays, Leyla’yı sevmiştir. Onun uğruna her şeyini terk etmiştir. İnsanlık tarihinde inancı için her şeyini terk edenlerin sayısı az değildir.Bunların her biri kendi davasının Mecnun’udur. Eğer bir şaıs İslamiyet için malından, uykusundan fedakarlık yapabiliyorsa, ‘Bana ıstırap veren İslam’ın maruz kaldığı tehlikelerdir’ diyebiliyorsa o şahıs da İslam’ın Mecnun’udur. Zaten İslamiyet’i çok iyi yaşayanlara başkaları ‘deli gibi adam’ diyorlar. İşte bu kitap İslam’ın Mecnun’u olanlardan bazı görüntüler vermektedir. Denemeleri ve romanlarıyla bir kuşağı etkilemiş olan Hekimoğlu İsmail’in son dönem denemelerinden oluşan ‘Mecnun Gezenin Leylası’ gündelik hayatımızdaki çarpıklar, İslam ve inanç dünyasına adına yapılan yanlışlıklara dair zekice yapılmış gözlemler bulacaksınız.
14.80 ₺ -
Müslüman ve Para
Sermaye biriktirip. kapitalizme düşman olan Müslümanlar... Her işi para ile görüp paraya düşman olan müslümanlar... İnanan insanların üzerinde fikir üretemedikleri bir konuda, Hekimoğlu İsmai'in ders verici, uyarıcı ve yol gösterici kitabı...
17.39 ₺ -
Akıl ve Gerçek
Eserleriyle ve düşünceleriyle binlerce insana yol göstermiş olan Hekimoğlu İsmail 'aklın ve gerçeğin' yorumunu gündelik hayatın arka planındaki çeşitli olay ve olgular çerçevesinde değerlendiriyor. Soyut olayların somut yorumlarının yapıldığı kitap. kendine ve hayata akıl ve gerçeğin dengesinde bakmak isteyenlerin beğeniyle okuyacağı nitelikte...
96.20 ₺ -
Bir Deliyle Evlendim
Vazoda iki karanfil, biri beyaz, biri kırmızı... 'Neden böyle?' diye sordum. 'İkimiz' demez mi? -Hangisi sen?-Renkler önemli değil, ikisi de karanfil. Biz de, ikimiz de insan... İnsanın olduğu yerde problem vardır, önemli olan problemleri büyütmemek ve çok çok şükretmek... -Benimle evli olduğuna şükrediyormusun? -Hem de çok... Yuva yıkan o kadar kadın var ki... Yuva yıkan pek çok erkek de var deyip, karşısına dikilemezdim, onunşükrüne ben de teşekkür ettim... Hiç kimseye benzzemeyen bu adama deli denmez mi?
92.50 ₺ -
Menan Cinleri
Yeryüzü bozuldu. Eskiden insanlar cin masalları anlatırlardı, şimdi cinler insan masalları anlatıyor. Hekimoğlu İsmail'in hayatın içinden süzerek damıttığı hikayeleri, şaşırtıyor, hayret içinde düşündürüyor. Buyrun 'yaşadığımız dünya'nın hikayelerine, buyrun 'insan masalları'na...
14.80 ₺ -
Cumhuriyet Çocuğu
Hekimoğlu İsmail, Minyeli Abdullah’tan sonra yine bir dönem romanıyla okuyucunun karşısına çıkıyor. Cumhuriyet Çocuğu, Hekimoğlu İsmail’in, Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet sonrasına uzanan batılılaşma sürecini anlattığı son romanı… Âlim bir dedenin terbiyesinde yetişen Yahya’nın yaşadığı olaylar çerçevesinde Cihan Harbi, İstiklâl Harbi, Cumhuriyet ve İnkılâpların halk üzerindeki etkileri can acıtıcı gerçekler ve çarpıcı sahnelerle anlatılıyor. 1914’ten 1940’lı yıllara uzanan süreçte yaşanan çözülme, dağılma ve kopmalar; acılar, ölümler, umutlar… Yahya’nın babası Cihan Harbi’nde şehit olur. İlim âşığı olmasında büyük etkisi olan dedesini de kaybettikten sonra evin tek erkeği kendisidir. Fakat bu cepheye çağrılmasına engel değildir… Yahya da cepheye çağrılır ve cepheden sağ salim döner. Vatan işgalden kurtulmuştur… “İşgalden kurtulan memleketin neredeyse bütün nüfusu dullar, yetimler, gazilerden oluşuyor. Her yere fakirlik, ne yapacağını bilemeyiş, bocalama hâkim. Halk belini doğrultmaya çalışıyor. Ama milleti salgın hastalık gibi ele geçiren açlık, sefalet kolay ortadan kalkacağa benzemiyor. Cepheden dönen askerler ekmek derdine düştü. Çaresiz babalar, çileli analar, acıya batmış çocuklar, yetimler için savaş bitmemiş sayılıyor… …Kolay değil, vatanın kalbinden bir çıban temizlendi. İngiliz ve Fransızlar başta olmak üzere vatanın, milletin namusuna musallat olan vahşiler kovuldu; görüp göreceğimiz en ağır hakaretler, sahiplerine iade edildi. Geldikleri gibi gittiler…” Yazar, romanını yeni ve eski kuşağın temsilcileri ve kurumları etrafında yaşanan çatışmalar etrafında kurguluyor.
9.99 ₺ -
Sevda Geri Dön (Cep Kitap)
Sevda, bir bebek kadar nazlı, bir çiçek kadar nazik. Binbir özenle korunan bir çiçek, ama çevresinden kendisine uzatılan altın tas içindeki zehiri içer. Ardından sevenlerin çığlığı, tekrar hayata döndürmek için bir haykırış...
4.37 ₺ -
Gül ve Hüzün
Gülü dile düşüren bir divanedir bülbül. Sırları yağmalanmış, utancın mağduru gül… İncinen duygularla kanıyorken yüreği, Böyle bir adanışa onay verir mi gönül? Bülbülün feryadıyla inler gittiği diyar, Bu vuslat efsanesi, sürer mahşere kadar. Sararır goncaları, desenler tutmaz ayar, Derler ki bilmeyenler, gülde vefa ne arar?
8.14 ₺ -
Son Kahramanlar Çanakkaleden Kurtuluş Savaşına
oğanlı Dağlarında 87. Alay'dan geriye kalan yalnızca Alay sancağı idi. Çanakkale'de derelere daldırılan mataralara kan doluyordu. Gazze'de siperlerin önünde patlamamış mermi aradık. Felahiye'de Yüzbaşı Muzaffer son sözünü bir zarfın üzerine yazdı: "Kıble ne yöndedir?" Dumlupınar'da Üsteğmen Hamza dikenli telleri elleriyel parçaladı. Onlar yeryüzünün en yalnız insanlarıydılar... Kan, ter ve gözyaşı ile örülmüş günler, binlerce şehit ve gazi.. I. Dünya Savaşı'nın ve Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz anları Recep Şükrü Apuhan'ın kalemiyle bugünlere taşınıyor... Bu kitap, 1914-1922 yılları arasında en çetin imtihanlardan yüzünün akı ile çıkmış bir aşkı anlatıyor. Belki o hüzne, hasrete, o mektupları kaybolan adamlara karışmak isterseniz... Belki o yalnızlığa bir son vermek istersiniz diye...
84.00 ₺ -
Sabıkalı ve Dul
Sabıkalıya Türkiye'de hayat hakkı yok. Ya dula? Dul olan erkekse, dul olması önemli değil. Ya kadınsa? Peşinen yandı demektir. İnsanlığa sabıkalı olmadığı, çilekeş dulların kalmadığı bir dünya dileğiyle.
15.00 ₺ -
Ne Olur İhanet Etme
Bu kitap, roman tekniğine uygun olmayan, ama konu bakımından -okuyanlara göre- harika bir “Roman” Neden harika? Yazılış hikayesinden de anlaşılır. Birbirini seven iki genç vardır. Erkeğin âilesi kızı istemedi. Gençlerin acısı çok büyüktü. Onların durumuna şahit oluyordum. Müstehar isim kullanayım, erkeğin adı Cemal, kızın ismi Fatma. Cemal’le Fatma’nın hikayeleri çok uzun. Önceleri Fatma Cemal’le evlenmeyi hiç istemiyordu. Fakat Cemal Fatma’nın peşini bırakmadı. Her gün telefon, mektup, hediye haber... Cemal’in gözyaşları Fatma’yı Cemal’e âşık etti. Evlenme teklifini kabul etti. Evlilik günlerini bile kararlaştırmışlardı. Fakat ilginç bir şey oldu. Fatma hiç ummadığı bir günde Cemal’in evlendiğini duydu. Fatma aylarca yıllarca kendine gelemedi. Bu olay beni çok üzmüştü. Romanı yazarken hâlâ o genç kızın yaşadığı şoku unutmamıştım. Başka olaylar hem de iç içe önemli olaylar vardı. Ne olur ihanet etme, aslında bir rutuşla uzun bir dizi olabilecek özellikte bana göre. Tabiî ki, kuzguna yavrusu şahin görünürmüş ata sözünü de gözardı etmiyorum.
22.50 ₺ -
Maria
Bu kitabı romandan daha çok, bir fikir kitabı olarak okumanızı tavsiye ediyorum. Sonradan farkettiğim bir hatamı itiraf ediyorum. O da şu: Romana temiz niyetli, insancıl düşünen Hıristiyanlardan birini almadım. Yaşanmış hayattan aldığım için, bu hikayede bana iyi bir Hristiyan anlatılmamıştı. Ben de ayrıca bir araştırma yaparak iyi bir Hristiyan ilae etmeyi akıl edemedim. Allah'a emanet olun dostlar. Allah'ın emanet aldığı kul, ölüme gider ama ebedi olarak ehenneme gitmez.
15.75 ₺ -
Kelepçeli Kalemimden
Bazen bir umut dünyası kurarsın. Birden yıldırım düşer, onu yıkarsın. Olsun der, yeniden kalkarsın. Bazen zarar, bazen kar olur. Bilir misin bu girdabın ismi nedir? İki ayak birbirinin üstündedir. Ağlayıp güldüğün olur ikide bir. Bazen sonbahar, bazen yaz olur. Boşver başarının yarısı hayalle gelir. Ademoğlu yavaş yavaş yükselir. İnsana hayatın kendisi yük gelir. Bazen derya, bazen dağ olur.
14.25 ₺ -
Mahkum Duygular
Biraz Gayret Her şeye bildirmiş, görevlerini Süslemiş göndermiş çiçeklerini Herkesin ödevi, kendine hastır Gülün gül açması, sünnetullahtır. Allah bize demiyor, "Gül sende açsın" Buzda yaşamaya alışacaksın O ne yapmış ise, güzeldir, haktır Bize verilen sınav, sünnetullahtır.
12.00 ₺ -
Kadınları Kadınlarda Eziyor
- İşte ben bunun için "milletvekili olacağım" diyorum - Asıllarının düzeltmediğini vekilleri düzeltemez. Kendini kandırma Ayşegül. - Kadınları da ezenlerin sadece erkekler olduğu sanılır. Halbuki kadınları kadınlar da eziyor. Şunu unutma ! Zalimin dişisi erkeği olmaz. Zalim zalimdir. - Ben ömür boyu ağlayacağımı bilsem, onun karısını ağlatmam.
12.00 ₺ -
İnsanlar da Kayar
Galaksi içinde bir yıldız Dünya'mız. Kimimiz çok kalabalık. Kimimiz yapayalnız! Kimimiz jetle gideriz. Gideceğimiz yere Kimimiz söker atarız beynimizi. Çakılı veririz yere! Ağlarız, güleriz ömür an gibi geçiverir. Kimimiz gül diker, Kimimiz biçiverir! Öylesine dönüp durur bu alem böyle İçinde yükselme imkanı varken Neden alçalıyorsun söyle?
5.67 ₺