-
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
Eserin içeriğini oluşturan yazılar, 1943 ve 1945 Büyük Doğu dergilerinde "Tanrı Kulundan Dinlediklerim" başlığı altında kaleme alınmıştır. Başlıktaki nisbetlendirmenin de ifadelendirdiği gibi eser, Necip Fazıl'ın Efendisinden aldığı feyzin bereketiyle, tarih, fikir, sanat; şiir, roman, hikaye, tiyatro; hâsılı el attığı her mevzuda, "O kapı"ya bağlı "kıymetlendirme ölçüleri"ni billurlaştırdığı bir eserdir.
84.00 ₺ -
Sahte Kahramanlar
Sahte Kahramanlar İman ve Aksiyon Özlediğimiz Nesil İslâm ve Öbürleri Necip Fazıl Kısakürek'in dört ayrı konferansı... Her konferans, farklı tarih ve şehirlerde çeşitli defalar binlerce dinleyiciye hitaben verilmiş olup büyük ilgi doğurmuştur. 1949'da Büyük Doğu Cemiyetinin kuruluşundan itibaren Anadolu'yu bir uçtan öbür uca sarsan Necip Fazıl için, mevzuu ne olursa olsun verdiği her konferans, "Tanzimattan beri gelen sahte inkılapların çürüttüğü ruh kökümüzü kurtarma, kainat çapında hesaba vurma, Türkün ruh ve madde dünyasını Batının da hayran olacağı ve içinde her derde deva bulacağı bir ideolocya planında kurma ideali"ne bağlıdır.
56.00 ₺ -
Para
Para Mukaddes Emanet PARA: (5 Perde )Piyesin baş aktörü, "hayata hakim küçük tedbirlerin, miskin hesapların adamı" bir Banka Patronudur. Para kazanmak uğruna herşeyi meşru görür; ama asla, ahlâksızlığının üstünü örterek namuslu görünmek gibi riyakâr bir tavır içine girmez. Hasılı, ahlâksızlığında samimi bir adamdır. Ayrıca, aile fertlerinden başlayarak, yanında çalıştırdığı ve toplumun çeşitli kademelerinde ilişkide bulunduğu namuslu ve dürüst görünen insanların çoğunluğunun samimi olmadığının da farkındadır. Piyes'te gelişen hâdiselerin merkezinde para, öyle bir ölçüdür ki, insanların bütün içyüzünü olduğu gibi ortaya çıkarmaktadır... Eser, ilk defa 1941-42 kışında İstanbul Şehir Tiyatrosunda sahnelenmiştir. (Tamamlandığı tarih; 15 Aralık 1941) MUKADDES EMÂNET: (4 Perde, 8 Tablo) Piyes, I. Meşrutiyetin ilânından günümüze doğru gelen zamanın panoraması üzerinde, yüzyıllardır bir türlü şuurlandırılamayan Anadolu derdini gözler önüne serer ve dönem dönem ucuza harcanan Anadoluluyu kendi derdine sahip çıkmaya davet eder. (Yazıldığı tarih; 1971)
50.40 ₺ -
Ata Senfoni
At'a olan sevgisini, "dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim." diye belirten Necip Fazıl, belki de sahasında başka bir örneği bulunmayan bu eserinde, tarihi, felsefesi ve bütün estetiğiyle At'ı anlatır. O'nun gözünde At, insandaki maddî ve manevî fâtihlik cehdine Allahın en fazla yakıştırdığı bediî ifade içinde bir kahramanlık sembolüdür. Bu kitap ise bu sembolün, yani, ilk zamanlarında basit fayda planında her türlü yükü sırtlamış bir hizmetçi olarak gördüğümüz At'ın, ayıklana ayıklana neticede yalnız bineğe ve yarışa mahsus Prens Soy haline gelişinin romanı… Eser, 1958 senesinde yazılmış ve ilk defa Türkiye Jokey Kulübü tarafından bastırılmıştır.
73.50 ₺ -
Yunus Emre Necip Fazıl Kısakürek
Yunus Emre Kanlı Sarık YUNUS EMRE : (3 Perde 9 Tablo) Mezarlığı olmayan köyü bulmak için yola çıkan ve ilk bilgi olarak, ölümsüzlüğe giden yolun insanın kendi içinden geçtiğini öğrenen Derviş Yunus'un hikayesi… (Tamamlandığı tarih; 25-26 Temmuz, Cuma gecesi, 1969) KANLI SARIK: (3 Perde 12 Tablo) Eser, Anadolu kapılarının Müslüman Türke açıldığı 1071 Malazgirt Zaferinden başlayarak, "Türkiye Tarihi"ne memleketin doğu ucundaki bir köşesinden terkibî bir bakışın temsilidir. 1967'de yazılan piyeste, Altun Halka'nın yedincisi Ebu'l Hasan Harkaanî'nin kabriyle şereflenmiş Kars şehri, zamanın bir sinema şeridi gibi üzerinde canlandığı bir tarih tablosudur. (Yazıldığı tarih; 1967)
39.00 ₺ -
Kafa Kağıdı
Hayat hikâyesini bazı eserlerinde gereğince yazmış olduğunu, ancak asıl ruh hayatını, ruhunun kafa kâğıdını resimlendirmek istediğini dile getirirken, bu eseriyle geçmiş, özellikle çocukluk günlerinin perdesini bir daha aralar. Kafa Kâğıdı, olayların dış tezahür çizgilerinden ziyâde, onları doğuran ruhî oluşları tesbite yönelik bir otobiyografidir. Yarım kalmışlığı ile ayrı bir "hususiyet" kazanan eser, Ocak 1984'de Milliyet gazetesinde tefrika edilmiş ve daha sonra kitaplaşmıştır.
73.50 ₺ -
Bir Adam Yaratmak
(3 Perde.) Geçirdiği büyük ruh çilesinin sahne destanı… İstanbul Şehir Tiyatrosunun 1937-38 sezonunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenip temsil edilen eser, ilk temsil gecesinden itibaren çok büyük yankı uyandırmış ve 1977 yılında sinemaya da aktarılmıştır. (Tamamlandığı tarih; 8 Temmuz 1937, Perşembe, gece yarısı...)
63.00 ₺ -
Cinnet Mustatili Yılanlı Kuyudan
Bir ansiklopediye geçmiş ifadeyle, "hapisleri üniversite yıllarından çok olan" Necip Fazıl, 1943'den başlayarak 1947-1950-1951-1952-1957-1959 ve 1960 senelerinde cezaevine girdi. Son mahkûmiyet kararı ise vefatı sebebiyle infaz edilemedi. 1955'de "Yılanlı Kuyudan" ismiyle yayınlanmış olan eser, hapishane günlerinin, "büyük sanatkâr"a has, derin ve duyarlı bir iç hayat üzerindeki müthiş tesirini yansıtan bir ıstırap ve gözyaşı günlüğüdür.
91.00 ₺ -
Sahabeden 101 Hatıra
Sahâbîler; Efendimizin talebesi, bizim de hocamızdır. Peygamber Efendimizi kendimize nasıl model alacağımızı ve güzel dinimizi nasıl yaşayacağımızı bize onlar öğrettiler. İyi Müslüman olmak için Allah’ın Resûlünü ve onun izinden giden ashâb-ı kirâmı örnek almak şarttır. Ashâb-ı kirâmı daha iyi tanımak ve örnek alabilmek için, elinizdeki serde, onların davranışlarıyla ilgili, güvenilir hadislerden 101 hâtıra derlenmiştir. Biz, Allah’ın Resûlü’nü ve onun izinde giden sahâbe neslini kendimize model alıp onlar gibi aşamaya gayret edeceğiz. Kıyamete kadar gelecek Müslümanlar da öyle yapacaktır. İnşallah bu silsile böylece devam edip gidecek, her devirde güzel yaşayışıyla genç nesillere örnek şahsiyetler çıkacak, onların yaşama tarzı ve hayata bakışı, sonraki nesillere yön ve şekil verecektir.
56.70 ₺ -
Hikayelerim
Necip Fazıl Kısakürek'in 1925 yılından başlayarak çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış ve bir bölümü 1933'de "Bir Kaç Hikâye Bir Kaç Tahlil", bir kısmı da 1965'de "Ruh Burkuntularından Hikâyeler" ismi altında kitaplaşmış, bütün hikâyeleri… 1983'de "b.d. yayınları" tarafından eksiksiz olarak bütünleştirilmiş ve son şeklini almıştır.
87.50 ₺ -
İslam Tarihi Büyük Boy 8 Cilt
1. Hamur, Sert Kapak Özel Kutulu 8 Cilt İslam Tarihi Büyük Boy (8 Cilt) ÖNSÖZ Bizi, herşeyi yaratan, bitmez tükenmez nimetleri içinde yaşatan Yüce Allah’a hamd ve sena eder; sevgili Peygamberimiz, dünya ve âhirette en büyük rehber ve önderimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam Efendimizi ve bütün ev halkını, kendisiyle sohbet ve İslâm dâvâsına hizmet edenleri sevgi ve saygı ile selamlarım. İtalyan müsteşrik Caetani’nin; İslâmiyet ve Peygamberimiz hakkında bazı müsteşrik, profesör ve rahiplerin yardımlarıyla yazdığı ve Hüseyin Cahid’in dilimize çevirip İslâm Tarihi adıyla yayınladığı 10 ciltlik kitabı beş yıl inceleyerek tesbit ettiğimiz sayısız yanlışlar, isnad ve iftiralar hakkındaki “Reddiye”mizi yazdıktan sonra -ki, onu yazmamış olsaydık Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatına ve İslâmiyete ait bilgileri, başta Kur’ân-ı Kerîm ile hadis ve sünnet mecmuaları olmak üzere, kaynaklarımızdan derleyip yaymak ve yabancı tercümanları aradan çıkarmak gücünü, azim ve cesaretini belki de kendimizde bulamazdık- Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet adını verdiğimiz kitabımız için, ilk işimiz, 31 yıldan beri çalışmakta bulunduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığındaki vazifemizden emekliye ayrılmak oldu. İlk önce, muhtasar birer cilt halinde Mekke ve Medine devirlerini yazmayı kararlaştırıp hemen işe başladık. Mekke devrini bitirdikten sonra, bu kararımızdan vazgeçip Medine devrinin muhtasar bir özeti yerine, onbir ciltlik geniş bir tarihini yazdık ve bu onbir ciltlik çalışmada: - Mekke devrine ait muhtasar ciltte dayandığımız kaynakları her bahis sonunda topluca göstermemizin yerine; okuyanlara itimad gelsin, araştırma yapacak olanlara da kolaylık olsun diye, her sahifenin altında, o bahsin kısmen veya tamamen bulunduğu kaynakları, cilt ve sahife numaraları ile gösterdik. - Kitabımızda kaynakları konuşturmakla yetindik. - Şahsî görüşlerimizle araya girmekten kaçındık. - Karşılaştığımız müphem noktaları, uzun araştırmalar yaparak bulduğumuz bilgilerle aydınlatmaya çalıştık. Her türlü acz ve noksanımıza rağmen giriştiğimiz bu işte, Yüce Allah lutuf ve yardımını bizden esirgemedi, kesmedi. Yalnız Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatının değil, İslâm dininin de bir tarihi niteliğinde sayılabilecek olan; eskilerin de, yenilerin de yadırgamayacakları açık, sade ve akıcı bir dille kaleme alınmış bulunan bu kitabımızdan, her sınıf okuyucunun yararlanacağına ve memnun kalacağına inanıyoruz Hayatımızın en mes’ud, en mutlu devri; her türlü güçlük ve ağırlığına rağmen, bu kitabı yazmakla geçirdiğimiz devir olmuştur. Çünkü, başından sonuna kadar, bütün bir devri, olanca çileleri ve mutlulukları ile, sevgili Peygamberimiz Aleyhisselamın ve ashabının yanında yaşamış gibi idik. Kitabımızı okuyanların da bu kanaate varacaklarını sanıyoruz. Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatını okumak ve öğrenmekte; erkek-kadın her Müslüman için, hatta herkes için, temiz, ibretli ve mutlu bir hayatı örnek edinip kendilerini kötü örneklerin etkilerinden kurtarmak, başka bir deyişle İslâmiyeti öğrenmek, yaşamak, dünya ve âhiret mutluluğunu kazanmak vardır. Peygamberler Peygamberi Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet adıyla okuyucularımıza 8 cilt halinde sunduğumuz bu kitap; 12 cilt olarak hazırlanmış ve Pakistan hükûmetinin Sîret Kitapları Milletlerarası Yarışmasında 1984 yılında birinciliğe layık görülerek ödüllendirilmiş ve sonradan 18 cilde çıkarılmış olan kitabımızın özlü bir özeti olarak hazırlanmıştır. Tevfik ve inayet ancak Allah’tandır. Mustafa Âsım Köksal - M.Asım Köksal - İslam Tarihi 8 Cilt - Erkam Yayınları
2720.00 ₺ -
Çocuklarımıza Karşı Vazifelerimiz
Allah (c.c.) her insana evlat sahibi olma arzusunu vermiştir.Bu arzu ve sevgi beraberinde;bir takım sorunluklar getirir.Evlat sahibi olmak isteyen kimseler de bu sorumlulukları peşinen kabul etmiştir.Çocuk Allah(c.c.)'ın bir niğmetidir.Allah'ımız(c.c.) bir ayet-i kerimesinde:"Mal ve evlatlar dünya hayatını süsüdür."
24.00 ₺ -
Bizi Aldatan Dünya Hayatı
İmtihan için geldiğimiz dünya hayatında,imtihanı kazanmamız, bizleri imtihan edecek olan Allah (c.c.) ın kitabına çok iyi çalışmamıza bağlıdır.Yüce Allah'ımız(c.c.) bir ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor: "Ey inanalar! Muhakkak allah'ın va'di haktır. (Kıyamet kopacaktır). O halde sakın dünya hayatı sizi aldatmasın Sakın çok aldatıcı şeytan sizi Allah'ın afvıyla aldatmasın."
70.00 ₺ -
Saadet Devrinde Mübarek Hanımlar
Toplum hayatının çekirdeği yerinde olan Aile ocaklarının iki rüknünden biri olan kadının, cemiyeti kurmakta erkekten daha çok yeri olduğu muhakkaktır. Bunun İslam da ilk örneği Hz. Hatice (r.a) validemizdir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize maddi ve manevi yardımcı olmuş, tesellide bulunmuş ve yakın destek olmuş ve bu ikili ocaktan, koca bir İslam dünyası doğmuştur. İşte Aile ocağının Mübarek Hanımlarının örnek hayatlarını, akılda kalıcı kıssalarını bu kitapta bulacaksınız. İstifade etmeniz temennisiyle...
96.00 ₺ -
Namaz Kahramanları
Son yıllarda ülke gündemine gelen namaz davasında önemli bir yeri olan “namaz seferberliği” Sabah Namazına Nasıl Kalkılır? kitabıyla başladı. Okuyanlarda muhteşem bir namaz aşkı ve şuuru meydana getiren bu mütevazı kitap, 2005 yılında büyük bir kampanyanın lokomotifi oldu. Türkiye’yi saran bu kutlu seferberlik, kitabın yazarını ve yayınevini kısa zamanda aşarak milletçe benimsenen bir namaz davasına dönüştü. Binlerce insan, vakıf, dernek, kitapçı, sanki kitabı kendisi yazmış gibi sahip çıkarak çevresine ulaştırdı. Bu sevgi ve ilgi seli, namazın cazibesi ve kerametinden başka bir şey değildi. Namaz Kahramanları kitabında bu süreçte yaşanan ikramları, gayretleri, fedakârlıkları özetleyerek seferberliğin kısa bir hikâyesini okuyacaksınız. Bu arada Sabah Namazına Nasıl Kalkılır? kitabını okuyanların yaşadığı güzellikler, kerametler ve hatıralardan verilen örneklerle namazın nelere kadir olduğunu bir kez daha göreceksiniz. Bu kitabı okuyunca namaz aşkıyla dolup taşacak ve onu ülke gündemine getirebilmek için ne yapabilirim diye çırpınacaksınız.
7.00 ₺ -
İmparatorluğun Son Akşamı
Osmanlı’nın en sancılı yılları. İttihat ve Terakki’nin rejim karşıtı çalışmaları, ülkenin dört bir yanında alevlenen ayrılıkçı ayaklanmalar, Meşrutiyet’in ilanı, 31 Mart Olayı, Trablusgarp Savaşı, Babıâli Baskını, Balkanlarda kaybedilen topraklar ve Garbî Trakya Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Teşkilat-ı Mahsusa’nın faaliyetleri ve Arabistan çöllerinde yaşanan amansız mücadeleler. Tüm dünyanın büyük bir savaşa sürüklendiği günlerde “devlet-i ebed müdet” için mücadele eden Kuşçubaşı Eşref ve arkadaşlarının soluk soluğa okunacak öyküsü. “Eşref Kuşçubaşı son dönem tarihimizde dikkati üzerine çeken, cıva gibi bir kahramandı. Hürriyet ateşinin Arapların içinde alevlenmesi amacıyla çalışmalar yaptı. Fakat çok geçmeden, rejim aleyhtarlığının, emperyalistlerin sinsi tahrikleriyle bölücülüğe dönüştüğünü fark etti. Bunlarla mücadele etmek için bir teşkilat kurdu. Miralay Rasim Bey, bu organizasyona Teşkilat-ı Mahsusa adını verdi. Yeni nesiller Eşref Kuşçubaşı’nı tanır ve onun gibi idealist olurlarsa, yeni Kuşçubaşılara kavuşabiliriz. Bunun için Eşref Bey’in hayatını bilmek çok önemlidir. Hakan Kağan konunun altından yüzünün akıyla kalkmış, Eşref Bey’i bize yakından tanıtmıştır. Bu toprağın çocuğu olarak kendisine teşekkür ediyor, yeni eserleriyle ilim ve irfan dünyamızı zenginleştirmesini diliyorum.”
8.91 ₺ -
Kumandan
Ödüllü romancı Okay Tiryakioğlu, yepyeni bir Gazi Osman Paşa romanıyla çıkıyor okurların karşısına:Kumandan. Romanın ana karakteri Gazi Osman Paşa, göğsündeki madalyalarla, mağrur edasıyla ünlü bir komutan olarak çizilmiyor yalnızca; çelişkileri, ümitleri, yalnızlığı ve hayalleriyle, kısacası “kanlı canlı” bir insan olarak öne çıkarılıyor. Tarihi gerçekliği, modern anlatı tekniklerden de faydalanarak kurmaca dünyayla birleştiren Tiryakioğlu, 19.yy’ın sonlarında Tuna nei yakınlarında vuku bulan Plevne Savunması’nı sürükleyici ve heyecan verici bir üslupla dillendiriyor. Elinden bırakamayacağı, tekrar tekrar döneceği iyi bir kitap okumak isteyen tarihi kurmaca meraklılarına duyurulur. Rus ve ona yardıma gelen Romen ordularınca istilaya uğramış bir Plevne, Düşmana karşı amansız bir mücadele veren bir avuç asker, Ve Plevne yamaçlarında ümitle ufku gözleyip İstanbul’dan uzanacak yardım elini bekleyen bir Kumandan... *** Zor zanaat iştir “iyi” bir tarihi roman bulmak; bulup da son sayfasına kadar usanmadan okumak. Kitapçıların raflarını süsleyen çoğu tarihi roman, aksiyon sahnelerinden ibarettir, kişileri de ruhsuz birer karton bebektir, onların iç dünyalarına girmek imkânsızdır çünkü. Böylece yıkıcı savaş sahnelerinden sıkılır, raftaki diğer mahzun tarihi romanların kaderine terk ederiz onu.
16.79 ₺ -
Erdoğan Operasyonu
“Bugün iki düşman gibi görünen ABD ve Rusya perde arkasında yeni bir denge politikası kurmak için anlaştılar. Türkiye’nin bu yeni düzende hangi safta yer alacağını konuşmamız lazım. Çünkü bu yeni süreç, Türkiye’de büyük dönüşümlere sebep olacak.” “Yeni süreçte Erdoğan ve ekibi taye edilecek fakat yine bu partideki bir grup isim iktidara gelecektir. Yeni lider orduyla kavga etmeyen, eşinin başı açık ama başörtüsünü serbest bırakacak, Kürt değil ama Kürtlerle çatışmayan biri olacak…” “Gül ve Erdoğan arasındaki ayrılık, Türkiye’nin stratejik müttefikinin hangi güç olacağı konusundaki görüş farklılığından kaynaklanıyor. Meselâ Gül, İngiltere ile ittifak kurmak isterken, Erdoğan ABD’yi tercih ediyor olabilir. İngiltere Kraliçesi’nin ziyaretini böyle değerlendirmek gerekir.” “Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle, aslında başbakan olmasının önüne geçmek istediler. Şimdi süreç tersinden işliyor. Bu kez iktidara, Gül’ün uyguladığı politikaları takip edecek bir isim geçebilir…”
13.36 ₺ -
Ateşte Yeşerdim
Geniş bir okuyucusu olan tanınmış bir yazarın hayatından önemli sahnelerin de yer aldığı bu kitap; her insana ibret olacak kadar şaşırtıcı, düşündürücü ve duygu yüklü konulardan oluşmaktadır. Bütün olumsuz şartlara rağmen azmin, ümidin ve fedakârlığın sonunda elde edilen başarı, herkese örnek olması niyetiyle kaleme alınmıştır. Yürekleri titreten bu amansız yaşam mücadelesi, çaresizlik içinde çareyi, dert içinde dermanı anlatmaktadır. Bu hayat öyküsünde sabır, azim, umut ve ihanet birbirine karışmıştır. Öyle ki her insana yetecek kadar ibret dersi vardır. Her anı çileyle, dramla ve gözyaşıyla sulanan bu yaşam serüveninde, dayanılmaz çırpınışlar yürekleri burkmakta ve duyguları şaha kaldırmaktadır. En ağır şartlarda bile “nasıl başarıldığını” anlatan bu eser; hayata küsen, başarısızlığı kabullenen ve ümidini yitiren her insana, yeni bir ümit ve şaşmaz bir rehber olacaktır. Dayanabilen yüreklere…
112.00 ₺ -
O ve Ben
Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretleri'ni "Tanıyıncaya Kadar" ve "Tanıdıktan Sonra" diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri "O Ve Ben"i 1975'de şöyle takdim etmiştir: "Bu eser, dünyaya gelişimden bugüne kadar en hususî renkleri, çizgileri ve sesleriyle hayatımın hikâyesi ve asıl O'nu tanıdıktan sonra mânasını anlamaya başladığım vücut hikmetinin bende tecelli eden yakıcı ifadesidir. Bu bakımdan, kendilerini görünceye kadar malik olabildiğim birbuçuk esere nisbetle bugün 60 cildi aşan ve hepsini birden o nura borçlu bildiğim eserler arasında, şimdikini, baş köşeye oturtulması lâzım ve en mahrem iç ve dış iklimlere doğru bir belirtiş olarak takdim ederim." Kitap, 1965 senesinde "Büyük Kapı" ismiyle yayınlanmıştır.
84.00 ₺ -
Çile
Baş eser… 1925'de "Örümcek Ağı", 1928'de "Kaldırımlar", 1932'de "Ben ve Ötesi", 1953'de "Sonsuzluk Kervanı" ve 1969'da "Şiirlerim" ismiyle yayınlanmış şiir kitaplarının bir çok bakımdan kendini ifadelendiremediğini söyleyen Necip Fazıl Kısakürek'in, 1922'de Yeni Mecmua'da yayınlanmış ilk şiirinden başlayarak bizzat kendisi tarafından süzülen, ayıklanan, düzeltilen ve bir araya getirilen bütün şiirleri… Ve Poetikası… Bir yanda belli başlı bir sanat anlayışından tüten şiirler, diğer yanda, bu sanat anlayışının tüttürdüğü şiir mefkûresi…
122.50 ₺ -
Hızır Efendi Hayatı Sohbetleri
“Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayınız, bilakis onlar diri olup Rablerinin katında rızıklandırılırlar” Hitab-ı lahutisinde muhatap olan damadım Hızır Efendi’nin yaşadığı kısa ve kıymetli hayatın satırlar ve sadırlarda yaşamasına vesile olacak bu kitabın neşre hazırlanması beni cidden mesrur etmiştir. Emeği geçenlere Cenab-ı Allah’tan daha nice hayırlara muvaffakiyetler temenni ederim. Hızır Efendinin Hayatı Sohbetleri ve Şiirleri Kitabı - Mahmut EREN - Erenler Vakfı - İsmailağa
175.00 ₺ -
Abdülhamidin Kurtlarla Dansı 1
Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı “kurtlar”la çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adam’ın mirasının paylaşılması konusu 1850’lerde gündeme gelmişti. 1878’de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye’de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz’e yapıldı darbe, sonra Vrad’a. Sanıldı ki, Osmanlı’nın kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş, ‘Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımızı yaparız’ demişti. Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale’den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif’in deyişiyle ‘kıta kapma’ oyunu oynayacaktı. “Kızıl Sultan” demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlı’nın paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa’ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıllık gecikme sayesinde Avrupa’nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti. Osmanlı tarihini yeniden yazmaya koyulan Mustafa Armağan’ın titiz ve akıcı kaleminden Son Sultan’ın Kurtlarla Dansı... Kitabı okuyunca dansın bugün de devam ettiğini fark edeceksiniz... İlk çıktığı 2006 yılından beri baskı rekorları kıran ve yeni nesle Sultan 2. Abdülhamid sevgisini aşılayan en önemli kitap Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı gözden geçirilmiş yeni baskısıyla Ketebe’de. 34 yaşındaki genç Sultanın ülkesinin etrafını çevirmiş aç kurtlarla ve yerli işbirlikçileriyle 33 yıllık efsanevî savaşı ve ölümünden sonraki pişmanlar kafilesi. Yeniden diriliş döneminde mutlaka okunması gereken eskimeyen bir klasik. Son Sultan’ın bugüne mesajını işitmek isteyenlere…
27.74 ₺ -
Bayezid-i Bistami (R.a)
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed’den kılan; İslâm, îman ve Kur’ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ’ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya, O’nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Ebedî saâdet yolunda ilâhî hakîkatleri öğrenip hayatımıza tatbik edebilmek için, vahyin tebliğâtına ve peygamberlerin rehberliğine tâbî olmamız zarurîdir. Peygamberlerin fiilen ve zâhiren mevcut olmadığı zamanlarda ise onların mânevî terbiye vazifesini istîdat ve iktidarları nisbetinde devam ettiren Hak dostlarının irşâdına gönül vermek îcâb eder. Zira Hak dostları, Hazret-i Peygamber’i ve ashâbını görme şerefine nâil olamayanlar için örnek alınacak zirve şahsiyetlerdir. Onların, rahmet lisânıyla gönülleri ihyâ eden irşad ve nasihatleri, esâsen nebevî menbâdan süzülüp gelen rûhâniyet şebnemleri mâhiyetindedir. Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.” buyrulmuştur. (Ebû Dâvûd, İlim, 1) Burada kastedilen âlimler ise, ilmini irfâna, yani mârifetullâha bir basamak yapabilmiş olan ârif kullardır. Zira onlar; “…Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar…” (Fâtır, 28) âyet-i kerîmesi muktezâsınca, Allah korkusuyla yürekleri titreyen, Hakk’a yakınlığın gönül hassâsiyeti içinde bir “takvâ” hayatı yaşayan, müttakî kullardır. Yani Kur’ân ve Sünnet’te “âlim” sayılan zâtlar, Allâh’ı bilen, O’nu kalpte tanıyan ve O’nu sevip sevdiren kullardır. Bütün bu vasıflar ise Hak dostlarını târif etmektedir. Nitekim Hak dostları; Dînin zâhir ve bâtınını lâyıkıyla mezcederek şahsiyetlerine nakşetmiş; takvâ yolunda kalben merhaleler katederek davranış mükemmelliğine ve “peygamber vârisliği” şerefine nâil olmuş; idraklerinin ihâtasını her iki cihan ufkuna genişleterek îman lezzetine ve duygu derinliğine kavuşmuş; bütün gayretleri, insanlığı kötü hâl ve davranışlardan, nefs ve şeytanın tuzaklarından kurtararak fazîlet zirvelerine ulaştırmak olan, örnek şahsiyetlerdir. Bu yüzden o gönül sultanları, -istifâde etmesini bilenler için- büyük bir rahmet vesîlesidirler. Nitekim Süfyân bin Uyeyne Hazretleri ve nice büyük âlim: “Sâlihlerin zikredildiği meclislere rahmet iner.” buyurmuşlardır. Zira Hak dostları anıldığı zaman onların hayatlarındaki ibretli kıssalar ve hikmetli hâtıralar, gönülleri ihyâ eder. O örnek hâllere karşı rağbet artar, ruhlar bu ulvî hâllere meyleder. Bu şekilde bir rahmet, bereket ve sekînet tecellîsi meydana gelir. Allâh’ın velî kulları esmâ-i ilâhiyye tecellîlerine kâmil mânâda mazhar olup, cemâlî sıfatları ahlâka inkılâb ettirdiklerinden, etrafındakilere dâimâ Allâh’ı hatırlatırlar. Nitekim ashâb-ı kirâm: “–Allâh’ın velî kulları kimlerdir?” diye sorduklarında, Allah Rasûlü r Efendimiz: “–(Allâh’ın velî kulları) yüzlerine bakıldığında Allah Teâlâ’yı hatırlatan kimselerdir.” buyurmuştur. (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, X, 78; İbn-i Mâce, Zühd, 4) Hak dostlarının gönül âlemleri, nefsin hevâ ve heveslerini bertaraf etmek sûretiyle Hakk’a teslîmiyette âdeta bir ney hâline gelmiştir. Bu sebeple onlardan duyulan bütün sadâlar, ilâhî nefhanın feyzinden birer akis mesâbesindedir. Nitekim ârif zâtlar; “Sen çıkınca aradan, kalır seni Yaratan.” buyurmuşlardır. Yani bir kul, nefsinin hevâ, heves ve ihtiraslarını bertaraf edip rûhânî istîdatlarını inkişâf ettirdiği zaman, Hakk’a râm olur, ilâhî ahlâk ile ahlâklanır, Cenâb-ı Hakk’ın dostu olur. Bu hâl, âdeta Sakarya’nın Karadeniz’e döküldükten sonra artık Sakaryalığının kalmaması gibidir. Zira o, artık Karadeniz’de kaybolmuştur. Böyle kâmil mü’minlerin görüşleri, duyuşları, düşünüşleri ve ifadeleri, hep ilâhî nûrun cereyânı hâlindedir. Yine onlar, sadece Cenâb-ı Hakk’ın murâdına muvâfık hâl ve davranışlar sergiler, her şeye Rahmânî bir nazarla bakarlar. Tasavvufî tâbiriyle “fenâfillâh”a ererek Hakk’ın dostluğuna nâil olan bu mü’minlere dâir, hadîs-i kudsîde şöyle buyrulur: “…Kulum, Bana en çok kendisine emrettiğim farzları îfâ ederek yaklaşır. Farzlara ilâveten işlediği nâfile ibadetlerle de yaklaşmaya devam eder; nihayet Ben onu severim. Kulumu sevince de Ben, âdeta onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Ben’den ne isterse mutlaka veririm, Bana sığınırsa onu korurum.” (Buhârî, Rikàk, 38) Hak dostları, tıpkı nûrunu Güneş’ten alan Ay gibi, ilâhî ve nebevî ahlâkın güzelliklerini yansıtan berrak bir ayna mevkiindedirler. Bunun içindir ki, onların hâl ve tavırlarını kalbî bir rikkat ve muhabbetle seyredenler, onların âleminde İslâm ahlâk ve irfânının en müstesnâ tecellîlerini müşâhede ederler. Dolayısıyla Hak dostlarının irşad ve nasihatlerinden hisseler almak, hepimiz için büyük bir mânevî kazanç vesîlesidir. Muhterem okuyucularımız! Uzunca bir süredir Altınoluk Dergimizde bâzı Hak dostlarının hikmetli sözlerinin şerh ve îzâhı sadedinde yazılarımız yayınlanıyor. Bu yazılar belli bir hacme ulaştığında, kitap hâlinde siz okuyucularımıza takdim ediliyor. Ancak gelen talepler üzerine, bu yazılarımızı her bir Hak dostu için ayrı bir kitapçık şeklinde yayınlamamızın daha faydalı olacağı kanaati hâsıl oldu. Biz de bu maksatla Altınoluk yazılarımızın başına, o Hak dostunun hayatıyla ilgili bir girizgâh da eklemek sûretiyle, ilk olarak elinizdeki kitapçığı hazırlamış bulunuyoruz. İnşâallah bu serîde, gönül dergâhlarına misafir olduğumuz diğer Hak dostlarıyla ilgili yazılarımızı da müstakil kitapçıklar hâlinde, siz kıymetli okuyucularımızın istifâdesine takdim etmeyi arzuluyoruz. Rabbimiz, velî kullarının gönül ikliminden gönüllerimize hisseler nasîb eylesin. Sevdiklerinin sevgisini yüreklerimizden eksik etmesin. Cümlemizi, sevdiklerinin irşâdı istikâmetinde yaşatsın ve sevdikleriyle haşreylesin. Âmîn!.. Osman Nûri TOPBAŞ - Temmuz 2015 - Üsküdar Bayezid-i Bestami (R.a) - Erkam Yayınları - 9789944838078
50.00 ₺ -
Nazenin Güller
Âdem Saraç'ın kaleminden Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in 25-26 yaşlarına kadar olan hayatlarını anlatan bir eser. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin... Peygamber Efendimizin sevgili torunları... Peygamber Efendimizin sevgili gülleri... Sahâbe-i Kirâm'ın göz bebekleri... Herkesin can attığı canlar... Cennet gençlerinin efendileri... Güzel mi güzel, tatlı mı tatlı, canlı mı canlı; nazenin bir gül buketi gibi çokça örneklerle dolu olan bu eseri, o canlara can atan bütün herkese ithaf ediyoruz... Biz bu çalışmamızda, Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in 25-26 yaşlarına kadar olan hayatlarını anlatmaya çalıştık. Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ve Hüseyin'in çocukluk ve gençlik yılları... O iki gül goncası ne büyük saadet yaşadılar. Mescid-i Nebî'nin cıvıldaşan kuşlarıydılar
70.00 ₺ -
Gülyüze Hasret Hz. Vahşi
Adem Saraç'tan Hz. Vahşi'nin hayatında tablolaşan bir hasretin hikayesi. Aldanışların girdabına düşmüş bir ömür düşünün. Esaret zincirinin muazzam cürümler işlettiği Vahşi'nin hayatını... Bir gün ruhunu ve bedenini saran tutsaklığı söküp alıyor. İslam'ın ruhları dirilten iklimine koşuyor.Yüreğindeki zindanlar aydınlanıyor birden. Bir ışık doğuyor içine; acaba diyor, acaba? İki Cihan Güneşi'nin nazarları değer mi gözlerime? Doya doya bakabilir miyim nur yüzüne? Hayali cihana değer bir tebesüme nail olabilir miyim? Yazık ki bir uyarı gelip çatıyor önüne: Ve o, Gül Yüzlü'nün yakınında iken Gül Yüzlüye Hasretle geçiyor günleri... Vahşi (r. a)ın ızdırabı, içimi burkar diye endişe etmeyin... Eminiz ki onun kararlı duruşu içinizi ısıtacak. İslam olmakla aydınlanan yüzü şavkıyıacak hayalinize. Rasûlullah'ı uzaktan görmek için ışıyan gözlerinden bir umut ışığı doğacak yüreğinize. Artık onun sadece adı Vahşi. Yüreği, kimliği asırları aydınlatan bir Hazret... Hazreti Vahşî'nin aziz hatırasını okumak ister misiniz?
56.00 ₺ -
Makul Çözüm
Aile içinde yaşanabilecek pek çok sorunun çözümü bu kitapta! Makul Çözüm, isminin hakkını verecek ölçüde makul çözümler öneren, güvenilir bir iletişim rehberi. Televizyon programlarıyla geniş kitleler için bir kanaat önderi haline gelen Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın son kitabı Makul Çözüm, Timaş Yayınları tarafından okuyucuya sunuldu. Aile içinde yaşanabilecek hemen hemen tüm sorunlarını kapsayan ve bu sorunlara isminde de dile getirildiği gibi sağlıklı ve makul çözümler öneren kitap güvenilir bir aile içi iletişim rehberi olarak hazırlanmış. Aile içinde sağlıklı ilişkiler kurabilmenin yolunu karşılıklı anlayış ve sevgi-saygı-güven bağında gören kitapta, kaliteli ilişkiler kurabilmenin ipuçları veriliyor. Makul Çözüm, çocuklara özgüven kazandırmanın yollarından saygı eğitimine, ergenlik dönemi sorunlarından eşler arasındaki kıskançlığa ve alkolizmle mücadeleye kadar geniş yelpazeye sahip bir başvuru kaynağı. Kitapta işlenen konular şöyle: Giriş Bilinçli Evlilik İletişimde Bazı Altın Kurallar On İki Sorunlu Kişilik Tipi Bilinçli Ebeveyn Olma Kuralları Birinci Bölüm EBEVEYN ÇOCUK İLİŞKİLERİ 1. Çocuklarda Özgüven 2. Ebeveyn Çocuk İlişkisinde Tutarlılık ve Adalet 3. Çocuklarda Saygı Eğitimi 4. Çocuklara İyilik Yapma Alışkanlığının Kazandırılması 5. Çalışan Anneler ve Çocukları 6. Anne Babası Vefat Eden Çocuklar 7. Boşanmış Aileler ve Çocukları 8. Üvey Anne Çocuk İlişkisi 9. Kekemelik Sorunu Yaşayan Çocuklar 10. Yaramazlık Yapan Çocuklar 11. Çocuklarda Televizyon İzleme Alışkanlığı 12. Çocuklar Bilgisayar Oyunlarından Etkilenir mi? 13. Çocukların Ödevlerine Nasıl Yardımcı Olabiliriz? 14. Kardeşler Arası Çatışmalarda Ailenin Tutumu 15. Kardeşler Arası Dayanışmada Ailenin Rolü 16. Çocukların Arkadaşlarıyla İlişkileri 17. Ergenlik Çağı ve Şiddet Eğiliminin Artışı 18. Gençleri Madde Bağımlılığından Korumak 19. Meslek Seçiminde Ailenin Etkisi 20. Eş Seçiminde Anne Babanın Etkisi İkinci Bölüm EŞLER ARASI İLİŞKİLER 1. Evlilikte Sevginin Önemi 2. Evlilikte Eşlerin Birbirini Tanımasının Önemi 3. Eşlerin Sosyal ve Kültürel Açıdan Denkliği 4. Kıskançlık 5. Fedakarlık 6. Hırs Duygusu ve İş-Aile Hayatı Dengesi 7. Evlilik Arkadaş İlişkilerine Engel midir? 8. Kayınvalideleri ile Birlikte Yaşayan Gelinler 9. Alkol Bağımlılığı ve Aileye Etkisi 10. Eşi Vefat Eden Kadınlar
8.14 ₺ -
Allah'ın Çocuklara Bahşettiği Haklar
Yeni yetişen nesillerin terbiyesini aile değil, devlet vazifesi olarak algılama yanlışlığı modern çağın problemlerinden. Oysa dinimizce çocuklarla ilgili meseleler, özellikle de çocuğun sahip olduğu hemen bütün haklar devlet ve mahkemelerden önce fertleri, özellikle de anne ve babaları ilgilendiriyor. Yani çocuk haklarının neredeyse tamamı anne ve babaların uygulaması gereken ve de uygulayabilecekleri temel hükümler. Devletin vazifesi ise sınırlı. Ailenin olmadığı veya olduğu halde vazifelerini yapamadığıdurumlarda devreye giriyor. Kur’an-ı Kerim “Ey iman edenler. kendinizi ve ailenizi yakıtı insan ve taşlar olan ateşten koruyun” (Tahrim 6) diye buyururken çocukların dünya ve ahirete ait hüsranlarının sorumluluğunu anne ve babalarına yükler. Anneler ve babalar kaçınılmaz olarak İslam’da çocuk hukukunu. yani “Allah’ın çocuklara bahşettiği haklar”ı en iyi şekilde öğrenmek ve uygulamakla mükelleftirler. Prof. Dr. İbrahim Canan, sahasında çok önemli bir boşluğu dolduran ve daha önce “İslam’da Çocuk Hakları” olarak iki baskı yapan eserini ihtiyaçlarından hareketle genişleterek yeniden yayına hazırladı. Yazar. Kur’anî ve nebevî kaynaklarda “çocuk”a ilişkin bütün hükümleri ele alıp değerlendiriyor. Kitabı okuduğunuzda bir anne ya da baba olarak Allah’ın bu çok önemli emanetlerine riayet etmeyi öğrenmenin yanı sıra dinimizde çocuğa verilen önemi, gösterilen şefkati, tanınan ayrıcalıkları da görüyorsunuz. “Çocuklarınızı çok öpün, zira her öpücük için size cennette bir derece verilir, melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar” buyuruyor Efendimiz. Anne ve babalara çocuklara bir öpücüğe varıncaya kadar görünen her hususta eşit davranmalarını emrediyor. “Tıfıl olan (hayrı şerri birbirinden ayıramayan) çocuklarınızı dövmeyiniz diyor. Buluğa ermemiş çocuğun malının anne ve babasına haram olduğunu söylüyor. Ve bir çocuk kimliği şekilleniyor kafanızda. Önemsenen. ciddiye alınan, değer verilen, sevilen, korunan. Ona karşı keyfi davranamayacağınız. Hakları dinen muhafaza altına alınmış. İhlallerin insanın ahiret hayatını perişan edebileceği. Öyle zannediyorum ki çoğu anne ve baba çocuklarına haklarını verme konusunda adil olabilirler. Bir cehaletten kurtulsalar...
7.40 ₺