-
İbiş'in Rüyası
Tarık Buğra'nın bu eseri, onun dil, üslûp ve teknik özelliklerini en iyi belirten romanlarından birisidir. Eser, konu bakımından da tiyatro ve sinemanın ilgisin çekmiş, Devlet Tiyatroları'nda sahneye başarıyla uygulanmış, TRT tarafından da -yazarın söyleyişi ile- "akıl almaz şekilde yozlaştırılarak" dizi film yapılmıştır. Biz, romanı okuyanların, bu TV filmi konusunda yazara hak vereceklerine inanıyoruz.
135.00 ₺ -
Siracı Müttekin Halidiyye Kudsiyye Üçlü Hadis Arapça Osmanlıca
Sirac-ı Müttekin Risale-i Halidiyye Risale-i Kudsiyye Bu eser, Nakşi meşayıhının büyüklerinden Muhammed Halid Ziyâüddin (Halid-i Bağdadî) (kuddise sirruhu) Hazretlerinin Risale-i Halidiyye isimli kitabı ile Es-seyyid Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin Risale-i Kudsiyye'sini ihtiva etmektedir. RİSALE-İ HALİDİYYE Muhammed Halid Ziyaüddin (kuddise sirruhu) Hazretleri Kutlu Nakşi silsilesinin 30. halkası olup hicri 1193 senesinde Musula bağlı Şehruzi'nin Karadağ kasabasında dünyaya geldi. Zamanının birçok âliminden ders alarak kısa zamanda, her sahada derin bir ilme sahip oldu. Züht, takva ve ilimde herkesin takdir ettiği bu zat, Mekke-i Mükerreme'de karşılaştığı bir zatın, kendisine Hindistan tarafını göstererek Senin irşadın orada tamam olacaktır. Şeyhin seni orada bekliyor, oraya yönel demesi üzerine memleketine dönüp, oradan Hindistan'a 6 aylık bir yolculuktan sonra ulaşarak Abdullah Dehlevî Hazretlerine (kuddise sirruhu) intisap etmiştir. Şeyhinden, başta Nakşi tarikatı olmak üzere, diğer bazı tarikatlardan da icazet almış, daha sonra memleketine dönüp orada irşat vazifesine devam etmiştir. Hicri 1241 senesinde Şam'da vefat etmiştir. Cenazesi büyük bir kalabalığın eşliğinde müntesibi olan, zamanın büyük fıkıh alimi İbn-i Abidin tarafından kılınıp Cebeli Kasyun'a defnedilmiştir. Vefatından sonra Nakşi tarikatı Halidiyye ismi ile anılmıştır. RİSALE-İ KUDSİYYE Bu kıymetli eser Sisile-i Zeheb'in 32. halakasında bulunan büyük âlim, zahit ve fazıl Es-Seyyid Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tarafından telif edilmiştir. Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) hicri 1216 yılında balkanlarda bulunan, halen Yunanistan sınırları içinde yer alan Yanya'da doğmuştur.
241.80 ₺ -
Risalei Halidiyye Kudsiyye Osmanlıca
Risale-i Halidiyye Kudsiyye Osmanlıca Muhammed Halid Ziyaüddin (kuddise sirruhu) Hazretleri Kutlu Nakşi silsilesinin 30. halkası olup hicri 1193 senesinde Musul'a bağlı Şehruzi'nin Karadağ kasabasında dünyaya geldi. Zamanının birçok âliminden ders alarak kısa zamanda, her sahada derin bir ilme sahip oldu. Züht, takva ve ilimde herkesin takdir ettiği bu zat, Mekke-i Mükerreme'de karşılaştığı bir zatın, kendisine Hindistan tarafını göstererek: Senin irşadın orada tamam olacaktır. Şeyhin seni orada bekliyor, oraya yönel demesi üzerine memleketine dönüp, oradan Hindistan'a 6 aylık bir yolculuktan sonra ulaşarak Abdullah Dehlevî Hazretlerine (kuddise sirruhu) intisap etmiştir. Şeyhinden, başta Nakşi tarikatı olmak üzere, diğer bazı tarikatlardan da icazet almış, daha sonra memleketine dönüp orada irşat vazifesine devam etmiştir. Hicri 1241 senesinde Şam'da vefat etmiştir. Cenazesi büyük bir kalabalığın eşliğinde müntesibi olan, zamanın büyük fıkıh alimi İbn-i Abidin tarafından kılınıp Cebeli Kasyun'a defnedilmiştir. Vefatından sonra Nakşi tarikatı Halidiyye ismi ile anılmıştır.
189.80 ₺ -
Elveda Gülsarı
Gülsarı, cins ve ünlü bir yorga atın adıdır. Yazar, korkunç bir duygudaşlık yeteneğiyle bir yandan Gülsarı’nın doğumundan ölümüne kadar geçen fırtınalı hayat macerasını, diğer yandan onun biricik yetiştiricisi Tanabay’ın çilesini anlatır. Tanabay can çekişen sevgili atının başında geçmişiyle hesaplaşır. Kendini devrime, mutlu yarınlara adamış, ama siyasi rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sıkıntılar içinde geçirmesine sebep olmuştur. İçerisinde yaşadığı toplum değişim adı altında bütün değerlerini kaybetmiştir. Aytmatov, kendine özgü anlatım tarzı ve etkileyiciliği ile hikâyenin geçtiği tabiatı betimliyor, Kırgız - Kazak Türklerinin töre ve folklorunu ebedileştiriyor.
71.25 ₺ -
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Gün Olur Asra Bedel içerisinde yer alabilecek ancak Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra yayınlanabilen Stalinizmin ve totaliterliğin güçlü bir eleştirisi… “Devletin çıkarlarından daha önemli ne olabilirdi? Bazıları insan hayatının önemli olduğunu sanıyorlardı... Ne laf ya! Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanın da hiçbir yararı yoktur. Ama öte yandan bu insanlar devlet olmadan yaşayamazlar: Sobayı tutuşturan, yakan onlardır. Sobayı yanar tutmakla görevli olanlar da ona yakıt temin etmeliydiler. Her şey buna bağlı.”
52.50 ₺ -
Belki Bir Gün
Sultan III. Selim’in saltanat yılları... Nizam-ı Cedid’in kurulmaya çalışıldığı, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılarak yeni bir yapılanmaya gidişin başlatıldığı sancılı dönem... Devlet şuurunu ve Türkün siyasî tarihteki doğrultusunu olayların ve krizlerin değerlendirilmesinde esaslı bir ölçü kabul eden Bekir Büyükarkın, yeniden büyük devlet olma ümidini “Belki Bir Gün”de, bu kritik olayların ayrıntılarında arıyor... 200 yıl önceki atalarının devlet şuurundan ve gayretinden ilhamını almağa önem veren kahramanlarını sarayda, serhadlerde, İstanbul sokaklarında maceradan maceraya koşturarak, zevkle ve heyecanla okuyuculara bu hedefe erişmenin yollarını işaret etmeğe çalışıyor...
157.50 ₺ -
Bay Markus Burtonun Köpeği
Yazarın içerisinde yaşadığı İngiliz toplumu ve çevresinde yaşayan sıradan insanlar hakkında yazdığı hikâyelerden ilki… Hikâyelerin hepsi aynı dar çevrede ve birkaç aile çerçevesinde gelişir. Eşini kaybeden Markus Burton genç bir Yahudi tüccardan köpek alır, Benci adını verdiği köpek onun arkadaşı olur. Markus’un en yakın arkadaşı bay John Marple ile çok özel bir ilişkisi vardır. Hikâyenin sonunda bay Marple ile Dorothy hanım evlenir, artık hayatta olmayan Bay Markus’un bombardımanda yıkılan evinin bahçesine Benci’nin tunçtan heykeli dikilir.
75.00 ₺ -
Efendi Hazretleri İle Hatıralarım
Efendi Hazretleriyle beraber yaptığımız seferler, ziyaretler; şahid olduğum kerametleri ve tabir ettiği rüyalarım şeklinde kısımlandırdım.
172.25 ₺ -
Eski İstanbul
Ünlü tarihçi Ahmet Refik, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla İstanbul'un şehir hayatını anlatıyor. Fetihten sonra Türk ve Müslüman bir kimliğe bürünen şehrin daha sonraki dönüşümleri, tüm bu değişikliklerin sosyal hayata ve mimariye yansımaları, Evliya Çelebi, Naimâ gibi tarihçilerden referanslarla zenginleştiriliyor. Eski İstanbul'da, saray hayatından başlanarak sokakların güvenliğine, su sorununa, belediye hizmetlerine, gümrüklere, devletin kahve, tütün ve alkolle mücadelesine kadar birçok konuda doyurucu bilgiler veriliyor. Bir yandan da İstanbul'daki gayrimüslimlerin yaşantılarına değinilerek Ermeni, Rum, Yahudi, kültürlerinin şehre getirdiği renk ve Osmanlı idaresinin bu cemaatlere yaklaşımı irdeleniyor. ... Filhakika yasak müthişti. O sene IV. Murat, gizli bir yerde tütün içen on dört kişi yakaladı. Biri mukabele halifesi, biri de kapıcıbaşılardandı. On dördünü de öldürttü. Reha'da tütün içtiği için, ikisi yeniçeri, on dört kişi, Halep'te yirmi kişi, Haccegür'de altı kişi alenen telef edildi. "Bu dühan içenlerin kimi orduda eli ve ayağı kırılıp siyaset olunur ve kiminin otağ önünde kırılır ve kiminin boynu vurulur ve kimini dört pare iderlerdi."
69.35 ₺ -
Mutlu Günlerim Mübarek Gecelerim
Allah’ın yarattığı her gün güzeldir, her gece özeldir. Yine de bazı günler ve geceler vardır ki bunlar diğerlerine göre daha güzel, daha özeldir. Müslümanların haftalık bayramı sayılan cuma günü, “kandil geceleri” dediğimiz mübarek geceler, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bunlardan bazılarıdır. Çocuk edebiyatımızın usta kalemi Yusuf Dursun, inananların büyük bir sabırsızlıkla beklediği bu “kutlu geceleri” ve “mutlu gündüzleri” sizler için kaleme aldı. Kahramanımız Mustafa’nın birbirinden güzel hikâyeleri; arı duru bir Türkçeyle ve açık sade bir anlatımla “günlük” hâline girerek çocukları ve gönlündeki çocukla yaşayanları bekliyor.
5.51 ₺ -
Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
Halil İnalcık, Kemal Karpat, Cemal Kafadar, İlber Ortaylı, Mehmet Genç, Bernard Lewis, Donald Quataert, Linda Darling, Jane Hathaway, Douglas Howard, Rhoads Murphey, Uğur Tanyeli, Jonathan Grant’ın yazılarıyla yeni bir Osmanlı Tarihi yazılıyor… "Osmanlı tarihi" denilince hafızamıza düşen tablo aşağı yukarı şudur: Söğüt'te başlayıp Bursa'da kıvam kazanan kuruluş döneminde Osmanlı, İstanbul'un fethiyle yükselişe geçmiş ve bu süreç, zirvesine ulaşığı Kanuni devrine kadar sürmüştür. Ancak bu 'Altın Çağ', Kanuni'nin 1566'daki ölümüyle sona ermiş ve duraklama dönemi başlamış, 2. Viyana yenilgisi ise gerilemeyi belirgin hale getirmiştir. Bunu 18. yüzyıldaki çöküş, 19. yüzyıldaki parçalanma ve nihayet 1922'deki yıkılış izlemiştir. Bu aşinası olduğumuz tabloda dikkat çeken nokta, Kanuni'nin ölümüne kadar geçen yaklaşık 250 yılı olumlu, ondan sonraki 350 yılı ise olumsuz olarak resmetmesidir. Böylece aslında bizim "Osmanlı tarihi" dediğimiz ve öğretme hevesini duyduğumuz tarih, neredeyse asıl tarihinin yarısı bile değildir, zira duraklama, gerileme, çöküş denilince öğretenin de, öğrenenin de hevesi büyük ölçüde kaçmaktadır. Dolayısıyla böyle yarım yamalak bir tarih okuyarak yetişen insanlardan oluşan bir toplumun çağdaş bir tarih bilincine ulaşmaları elbette beklenemez. Öte yandan Halil İnalcık'tan Linda Darling'e, İlber Ortaylı'dan Douglas Howard'a, Cemal Kafadar'dan Rhoads Murphey'ye, Mehmet Genç'ten Donald Quataert'e, Kemal Karpat'tan Jonathan Grant'e, Uğur Tanyeli'den Cornell Fleischer ve Jane Hathaway'e ve daha pek çok Osmanlı uzmanına göre kitaplarımızda okuttuğumuz "Osmanlı'nın gerilemesi", apaçık bir olgu değil, çözülmesi gereken bir problemdir. Üstelik bir tarihçinin tarihte ilerleme veya gerileme olmasına 'takması' ne kadar bilimsel bir tutumdur? Bir bilim adamı olarak tarihçinin 'ileri' dönemleri kendisine yakın bulurken, 'geri' dönemleri ihmal etmesi ne kadar anlamlıdır? Osmanlı tarihi araştırmalarından tanıdığınız Mustafa Armağan'ın yayına hazırladığı Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak adlı kitap, bu ve benzeri soruları çağımızın yetkin tarihçilerinin kalemlerinden sunuyor sizlere. Ve yaklaşmakta olan bir 'tarih devrimi'nden söz ediyor: Öyle görünüyor ki, bu 'yeni' tarihte artık Osmanlı'yı, ömrünün büyük bir bölümünde gerileme belasıyla boğuşan aciz bir devlet olarak değil, tam tersine, bazı ciddi sorunları bulunsa bile, kendini yenileyen, dönüştüren ve çağa ayak uydurma yolunda ciddi adımlar atan dinamik bir devlet ve toplum olarak değerlendireceğiz. Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak yeni Osmanlı tarihçiliğinin müjdelerini veren öncü çalışmalardan biri..
11.99 ₺ -
Rus ve İngilizlere Karşı Bir Osmanlı Zabiti
Yayına Hazırlayanlar: Ahmet Efiloğlu, Raif İvecan Birinci Dünya Savaşı’nın, hakkında en az bilgiye sahip olduğumuz cephelerinden biri olan Irak Cephesi’nde yazılan Mülâzım-ı sâni Serezli Mehmed Ragıb Efendi’nin günlüğü 93 yıl sonra gün yüzüne çıkıyor. Serezli Mehmed Ragıb Efendi, İstanbul Polis Teşkilâtı’nda çalışırken savaş patlak veriyor ve kendisi vatanî görevini yapmak üzere üsteğmen olarak Irak Cephesi'ne gidiyor. Önce İran sınırındaki Süleymaniye’de Ruslara karşı ve daha sonra Rusların geri çekilmesiyle İngilizlerle savaşan Serezli Mehmed Ragıb Efendi, günlüğünde Irak Cephesi’nde Birinci Dünya Savaşı’nın nasıl geçtiğine dair birçok bilinmeyen bilgiyi sunuyor. Serezli Mehmed Ragıb Efendi, sadece nasıl ve nerede savaşıldığını değil, ordunun içinde bulunduğu çaresizliği, askerlerin açlık ve sefaletle imtihanını, kendisine göre komutanların verdiği isabetsiz kararları ve stratejik bilgileri, özlem ve hasretlerini, yani savaşın en insanî yönlerini bütün samimiyetiyle günlüğüne anlatarak içini döküyor. İçinde birçok detaylı çizilmiş haritanın da bulunduğu ve nerdeyse bir asırdır İngiliz Savaş Müzesi Arşivi’nde muhafaza edilen, tarih severlere ve akademisyenlere yepyeni, çarpıcı birçok bilgiyi sunan bu günlüğü, iki akademisyen tarihçi Raif İvecan ve Ahmet Efiloğlu fark edip yayına hazırladılar.
148.00 ₺ -
Sünnetin Aydınlığında Yürümek
Sünnet, Kurân-ı Kerimle birlikte İslâmın iki temel esasından biridir ve sünnet olmadan, hadis olmadan İslâm düşünülemez Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) söz, fiil ve takrirlerinden oluşan sünnet, daha Efendimiz zamanında zihinlere, hafızalara ve kalplere nakşolmuş, ayrıca yazıya da geçirilmiştir Sahabe-i kiram, büyük bir titizlikle sünnete uymuş, hayatını ona göre tanzim etmiş, sünneti muhafaza etmiş ve hiçbir fazlalık ve eksikliğe meydan vermeden tabiîn-i izama nakletmiştir Dönemlerindeki fitne ateşleri sebebiyle hayatlarını züht ve takva üzerinde İslâma ve İslâmın iki temeli olan Kurân ve Sünnete adayan tabiînin, sayıları binleri aşan dev imamları, Kurân gibi Sünnete de sahip çıkmış ve karıştırmadan, bulandırmadan onu, kendilerinden sonraki nesle intikal ettirmişlerdir İşte elinizdeki bu küçük eser, Hz. Peygamberin, hayatımızı aydınlatan mübarek sözlerinden seçilerek oluşturulmuştur. Eser muhteva olarak, hayatımızın bütün alanlarına dair hadisleri içine almaktadır. Hadislerin gereğince amel etmek ümidiyle
45.50 ₺ -
Hz.Ömer'in Kur'an Anlayışı
Her dönemde olduğu gibi günümüzde de en önemli meselelerden biri Kuranı anlama faaliyetinin nasıl olması gerektiği hususudur. Kuranın anlaşılmasına yönelik yapılan bütün çalışmaların değerli olduğunu düşünmekle birlikte sahabe döneminin ayrı bir öneme haiz olduğu kanaatini taşımaktayız. Çünkü sahabiler Kuranın açıklayıcısı ve uygulayıcısı olan Hz. Peygamberin eğitiminden geçmişler ve yine Kuranın nüzûlüne tanık olmuşlardır. Bu bağlamda Hz. Peygamberle birlikte yaşamış olan sahabenin Kuran anlayışını ve tefsir yöntemlerini ortaya koymak, Kuranı anlama gayreti gösterirken izlenmesi gereken yolların neler olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Bu çalışma Hz. Peygamberin uygulamalarına tanıklık etmiş ve ayrıca Kuran anlayışıyla mümtaz konuma ulaşmış olan Hz. Ömerin Kuran Anlayışını ve Tefsir İlmine Katkılarını konu edinmektedir. Böylece bu çalışma Hz. Ömerin Kuran anlayışının teşekkülündeki etkenleri, tefsir ettiği âyetlerin tefsirlerini derli toplu bir şekilde ortaya koymakta, Kuran ilimlerine yönelik düşüncelerini tahlil ederek sunmaktadır. Ayrıca bu çalışmada, Hz. Ömerin hilâfeti dönemindeki uygulamalarının Kuran anlayışıyla birlikte değerlendirilmesi yapılmış ve bu uygulamaları kendilerine referans gören tarihselci iddianın dayanaklarının tutarlı olup olmadığı tartışılmıştır.
164.50 ₺ -
Nilin Melikesi
Seni suların içinden çekip çıkardı kalbim, Musa koydum ismini, Bir göz aydınlığısın benim için, Nil, bir kandil gibi astı seni içime. Musa koydum ismini, Seni sulardan çıkardım…” Güzellik, bereket, iyilik ve cömertlik onda toplanmıştı. Asiye alçakgönüllüydü, cesurdu. Kavgaları yatıştırıp anlaşmazlıkları çözen, başkalarının selameti için kendini feda eden, haksızlığa isyan edendi o. Bir sütun gibi, çatıyı kurup taşıyandı. Yürüyen bir nehir gibiydi Asiye. Sudan gelen ve suyun içinden yükselen hikmete kucak açan. Çöl/Deniz ve Siret-i Meryem kitaplarında, insanlık tarihinin emsalsiz kadınlarının hayatlarını kaleme alan Sibel Eraslan, bu defa Hz. Musa’ya annelik eden Nil’in Melikesi Hz. Asiye’yi konuk ediyor satırlarına.
296.00 ₺ -
Abdülhamid
Tarihi romanlarıyla bestseller listelerine taht kuran ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu’dan çok konuşulacak, sürükleyici bir roman daha! “Abdülhamid” ile Osmanlı tarihinin en çok merak edilen yıllarına kapı aralamaya hazır olun! Sultan II. Abdülhamid’in sırlarla dolu dünyasına açılan bu kapıdan girdiğinizde kendinizi Ulu Sultan’ın tartışmalar yaratan politikaları arasında koştururken bulacaksınız. Yıllarca Kardeşlik Örgütü’nde eğitim almış üç anarşist yoldaş eşliğinde Paris’te başlayan bu gizli serüven, soluk soluğa bir kovalamacanın ardından İstanbul’daki suikasta uzanacak. Tam her şey bitti derken kendinizi asıl hikâyenin içinde, Sultan Abdülhamid’in karşısında bulacaksınız. İşte şimdi aklınıza takılan soruları sorma vaktidir: 93 Harbi’nde neler yaşandı? Filistin meselesi nedir? Meşrutiyet’e geçiş nasıl cereyan etti? Meclis-i Mebusan neden dağıtıldı? Ve 31 Mart Olayı… Padişah ile genç yoldaşlar hararet içerisinde tartışırken siz de bizzat saraydaymış gibi akıl oyunlarına kapılacak; dostun, düşmanın, ihanetin ve sevdanın nereden çıkacağı belli olmayan bu sürükleyici romanda başrolü oynayacaksınız.
236.80 ₺ -
Kızgın Yanardağlar
Coğrafya canını mı sıkıyor? Berbat haritalardan, kokuşmuş taş yığınlarından, işe yaramaz grafiklerden bıkıp usandın mı? Öyleyse bu kitap tam sana göre! Bu kitapla Kızgın Yanardağlar'ın "hararetli" dünyasına korkusuzca adım atarken sıkıcı coğrafya derslerine de el sallayacaksın… · Şaşırıp kalacaksın! Ateşten kıpkızıl kesilmiş araba büyüklüğünde volkanik taşlar karşısında. · Titreyeceksin! Seni canlı canlı haşlayabilecek gayzerler önünde. · Zar zor nefes alacaksın! Çürük yumurta gibi kokan sülfür yüzünden… · Sevineceksin! Bir patlama sayesinde ölümden kurtulan mahkûm için. Kızgın Yanardağlar, yanardağ püskürmelerine yol açan karmaşık süreçleri, bu doğa olayının etkilerini ve yıkıcı da olabilen boyutlarını ele alıyor. Genel Coğrafya ve Yerbilimleri ile ilgilenenler için zevkle okunabilecek bir çalışma... Coğrafya hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
28.00 ₺ -
Peygamberin (a.s.) Ramazanı
Kur'ân, Peygamber Efendimizin bizim için "en güzel örnek" olduğunu bildirir bize. Yine Kur'ân'dan öğrendiğimiz üzere, Ramazan da ayların en hayırlısı ve en şereflisidir. Peki, insanların en şereflisi (a.s.m.), ayların en şereflisi Ramazan'ı nasıl yaşamıştır? Ramazan'la nasıl bir yakınlık kurmuş; gündüzünü nasıl geçirmiş, gecelerini nasıl ihya etmiştir? Orucundan teravihine, sahurundan iftarına, zikrinden, duasına... Ramazan'da ne yapmış, nasıl yapmıştır? Orucunu nasıl tutmuş, Kur'ân-ı nasıl okumuştur? Orucu ve zikriyle, Ramazan'ın nurunu sair aylara nasıl yaymıştır? Peygamberin Ramazan'ı, bu sorulara cevap veriyor ve ayların en güzelini 'en güzel örnek'in rehberliğinde anlatıyor...
6.75 ₺ -
Perde Perde Tarih
Genellikle tarihi romanlarıyla tanınan Turhan Tan, bu defa denemeleriyle karşımızda. Ünlü tarihçi İngiltere'den Mısır'a, krallardan cariyelere tarihte bir şekilde kendine yer edinmiş birçok ilginç macerayı bizimle paylaşıyor. Tabii ki başrolde yine Osmanlı padişahları ve Osmanlı ülkesindeki akıllara zarar olaylar olmak kaydıyla. Maymunları idam ettiren molla, gözünü kırpmadan oğluna kıyan anne, Paris elçiliğinde gazel okuyan Osmanlı diplomatı, kimsenin kuramadığı yayı bir çırpıda kuran Deli Hüseyin, Sultan İbrahim'in kaftanında taşıdığı cücesi... Bu kitapta anlatılanların birçoğu tarihi değiştiren olaylar değil belki. Ama geçmiş yüzyılları anlamak için bazen sadece savaşlara ve antlaşmalara bakmak yetmeyebiliyor. Bir padişahın kölesiyle yaptığı sıradan bir konuşma, bazen birçok tarihi belgeden daha fazla ufuk açıcı olabiliyor. Perde Perde Tarih, tarihteki absürdlüklerden de ders alınabileceğini gösteren bir kitap...
127.75 ₺ -
Göz Göze Görsel Zeka
TAM 101 GÖRSEL ZEKÂ ETKİNLİĞİ! “Göz boyayan” onlarca başka kitap arasından bu kitap “gözüne takıldı” değil mi? “Gözün aydın!” Bizce bu kitabı “gözün gibi korumalısın”. Göz Göre Göre Görsel Zekâ sayesinde bakıp da göremediklerini; görüp de fark edemediklerini keşfetmeyi öğreneceksin. Hey genç! “Göz görmeyince gönül katlanır” demeyenlerdensen bu kitap tam sana göre. Ne duruyorsun kitaptaki etkinlikleri çöz de “gözün gönlün” açılsın! Dikkat: Bu kitap “göz ardı” edemeyeceğin kadar önemli bir konu hakkında: “Gözünü dört aç!”
28.00 ₺ -
Rahle Boy Yasin-i Şerif
Okunması faziletli sureler. Yâsîn-i Şerîf, Tebâreke, Amme, Fetih, Ruhmân, Vâkıa, Kehf, Secde, Duhân, Cum\'a, Kıyâmet Sureleri. Namaz Sureleri ve Hatim Duası. Gözünüze ve gönlünüze hitap edecek bir tasarım. Dört renkli ve orijinal tezhip. Hat sanatı ve estetiğinin buluştuğu, kolay okumayı sağlayan özel tasarımlı bilgisayar hattı. İçinde geçen sûrelerin faziletlerine dair sahih hadis kaynaklarında zikredilen ifadeler.
3.75 ₺ -
40 Ayet Boyama
Değerli anne-babalar ve eğitimciler, \"Her Şeyi Yaratan Allah\'tır\" ve \"Allah Kimleri Sever?\" isimli iki bölümden oluşan kitabımızla, çocuklar hem Kur\'an-ı Kerim\'de yer alan ifadeleri öğrenmiş olacak hem de boyama etkinliği yapmış olacaklar. Kur\'ani mesajlarla çocukların karakter ve kişilik gelişimine katkıda bulunurken, aynı zamanda onların keyifli dakikalar geçirmesini istiyorsanız, işte bu kitap en büyük yardımcınız olacak.
90.00 ₺ -
Sabır Risalesi
Ey sabırsız nefsim! Sen üç sabırla mükellefsin. Birisi, taat üstünde sabırdır. Birisi, mâsiyetten sabırdır. Diğeri, musibete karşı sabırdır. Aklın varsa (...) merdâne \"Yâ Sabûr\" de, üç sabrı omuzuna al. Cenâb-ı Hakkın sana verdiği sabır kuvvetini eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her musibete kâfi gelebilir ve o kuvvetle dayan. *** Âkıl isen, ibadet cihetinde yalnız bugünü düşün. Ve \"Onun bir saatini, ücreti pek büyük, külfeti pek az, hoş ve güzel ve ulvî bir hizmete sarf ediyorum\" de. O vakit senin acı bir füturun, tatlı bir gayrete inkılâb eder.
3.00 ₺ -
Ehli-i Beyt Risalesi
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-âşinâ nazarıyla görmüş ki, Âl-i Beyti, âlem-i İslâm içinde bir şecere-i nuraniye hükmüne geçecek. *** Âl-i Beytin efradı, itikad ve iman hususunda sairlerden çok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve tarafgirlikte çok ileridedirler. Çünkü İslâmiyete fıtraten, neslen ve cibilliyeten taraftardırlar. Cibillî taraftarlık zayıf ve şansız, hattâ haksız da olsa bırakılmaz. (...) Ehl-i Beyt, işte bu şiddet-i iltizam ve fıtrî İslâmiyet cihetiyle, din-i İslâm lehinde ednâ bir emâreyi kuvvetli bir burhan gibi kabul eder. Çünkü fıtrî taraftardır. Başkası ise, kuvvetli bir burhan ile sonra iltizam eder.
3.75 ₺ -
Vesvese Risalesi
Ey maraz-ı vesvese ile müptelâ! Biliyor musun, vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer; ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür; küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder; havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir; mahiyetini bilsen, onu tanısan, gider. *** Ehemmiyetsiz ve zararsız olan vehmî ve asabî hastalığına ehemmiyet verme. Şifaya dua edilmekle beraber, zararsız, hatarsızdır. Çünkü eğer hatarat, seyyie ise, nasıl ki âyinede temessül eden pislik, pis değil; ve âyinedeki yılan sureti ısırmaz ve ateşin timsali yakmaz. Öyle de, kalbin ve hayalin âyinelerinde rızasız, ihtiyarsız gelen pis ve çirkin ve küfrî hatıralar zarar vermezler.
3.56 ₺ -
Haccın Hikmetleri
Hacc-ı şerif, bil\'asale herkes için bir mertebe-i külliyede bir ubûdiyettir. Nasıl ki bir nefer, bayram gibi bir yevm-i mahsusta, ferik dairesinde, bir ferik gibi padişahın bayramına gider ve lütfuna mazhar olur. Öyle de, bir hacı, ne kadar âmi de olsa, kat\'-ı meratip etmiş bir velî gibi, umum aktâr-ı arzın Rabb-i Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir, bir ubûdiyet-i külliye ile müşerreftir. Elbette, hac miftahıyla açılan meratib-i külliye-i Rububiyet ve dürbünüyle nazarına görünen âfâk ı azamet-i Ulûhiyet ve şeâiriyle kalbine ve hayaline gittikçe genişlenen devâir-i ubûdiyet ve meratib-i kibriyâ ve ufk-u tecelliyatın verdiği hararet, hayret ve dehşet ve heybet-i Rububiyet Allahu ekber, Allahu ekber ile teskin edilebilir.
3.56 ₺ -
Medrese-i Yusufiye Risalesi
Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa, dünyevî bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi, hayatın lezzetini kaçırır. *** Ey hapis musibetine düşen biçareler! Madem dünyanız ağlıyor ve hayatınız acılaştı. Çalışınız, âhiretiniz dahi ağlamasın ve hayat-ı bâkiyeniz gülsün, tatlılaşsın. Hapisten istifade ediniz. Nasıl bazan ağır şerâit altında, düşman karşısında bir saat nöbet bir sene ibadet hükmüne geçebilir. Öyle de, sizin bu ağır şerâit altında herbir saat ibadet zahmeti, çok saatler olup o zahmetleri rahmetlere çevirir.
3.75 ₺ -
Kader Risalesi
Kadere iman, imanın erkânındandır. Yani, herşey Cenâb-ı Hakkın takdiriyledir. Kadere delâil-i kat\'iye o kadar çoktur ki, had ve hesaba gelmez. *** ... En basit ve en aşağı derece-i hayat olan nebâtat hayatı (...) kaderin nizamına tâbidir. Elbette, en yüksek derece-i hayat olan hayat-ı insaniye, bütün teferruatıyla kaderin mikyasıyla çizilmiştir ve kalemiyle yazılıyor. *** Kaderin herşeyi güzeldir, hayırdır. Ondan gelen şer de hayırdır, çirkinlik de güzeldir... Madem hayat, Esmâ-i Hüsnânın nukuşunu gösterir. Hayatın başına gelen herşey hasendir.
4.13 ₺