-
Mektubatı Seydai Tahi
MEKTÛBÂT-I SEYDA-İ TÂHÎ Hamd, evliyasının kalbini sır hazinesi kılan ve onları dünya süslerine, ağyarın kirine meyletmekten alıkoyan Allah’a mahsustur. Allah Teâlâ onların kalplerini mâsivaya bağlanmaktan alıkoymuştur. Böylece onlar da fâil-i mutlakın Allah [celle celâluhû] olduğuna yakînen inanmışlardır. Cenâb-ı Hak lutfu ve keremiyle onların ruhlarını öyle nurlandırdı ki, bu sayede Allah Teâlâ’nın karîb ve mucib olduğuna yakîn ederek O’nun dostluğunu elde ettiler. Salât ve selâm o kimseye olsun ki Muhammed [sallallahu aleyhi vesellem], ona tâbi olmak hidayetin, muhalefet etmek helâkin tâ kendisidir. Yine salât ve selâm Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] iyi ve müttaki olan âline ve hidayet yıldızları olan ashabına olsun. Çok affedici ve her şeyin sahibi olan Allah’ın [celle celâluhû] rahmetine muhtaç olan, bu büyük eşiğin hizmetçisi Abdülkahhâr der ki: Büyük üstat, kutbü’l-âzam, fenâ filllâh ve bekâ billâh makamına ulaşmış, her şeyin sahibi ve yargılayıcısı Allah Teâlâ’nın ipine sımsıkı sarılan, şeyhimiz, mürşidimiz, üstadımız ve sığınağımız Şeyh Abdurrahman-ı Tâhî’nin [kuddise sırruhû] bazı yakınlarına gönderdiği mektupları gördüm. Ve bu mektupları lutfunu bana akıtmasına ve rabıtasının bende hâsıl olmasına vesile olması ümidiyle bir araya getirdim. Başarı Allah’tandır ve hakikatin dizginleri O’nun elindedir.
80.50 ₺ -
Mecdüt Talid
BÜYÜK DOĞUŞ MECDÜ'T TÂLÎD - MEVLÂNÂ HÂLİD-İ BAĞDÂDÎ'NİN [k.s] HAYATI, HALİFELERİ VE MENKIBELERİ Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile… İhlâslı kullarına ihsan ve nimet lutuflarını saçarak onları cennetlerinde ebedî kalacaklardan kılan Cenâb-ı-Hakk’a hamdolsun. Onların yolunu tutan, dilleri ve kalpleri ile onların uygulamalarını örnek alanlara müjdeler olsun. Salât ve selâm, apaçık bir şekilde doğru yola ileten efendimiz, sığınağımız, habibimiz Hz. Muhammed’e [sallallahu aleyhi vesellem] ve kalpleri Rahmân’ın zikriyle huzur bulan âl ve ashabına olsun. İnsanlar arasında Mevlâ’nın affına en çok muhtaç olan Haydarîzâde lakabıyla meşhur, Bağdatlı, Nakşibendî tarikatının Halidiyye koluna mensup Seyyid Sıbgatullah’ın [kuddise sırruhû] oğlu Seyyid İbrahim Fasîh [kuddise sırruhû] der ki: Bu kitap, şeyhimiz, dayanağımız, kutbü’l-vücûd 1, şühûd 2 makamına ulaşmış bir gavs, din ve milletin dayanağı, yakîn 3 ve hakikatin delili, sâliklerin 4 terbiyecisi, zâhidlerin mürşidi, asrının ve zamanının müceddidi, zamanının göz kamaştıran bir serveti, mutlak olarak asrındaki şeyhlerin şeyhi, bütün ufuklarda parlayan tarikatın güneşi, lafız ve mana olarak bütün ilimleri kendisinde toplayan engin bir deniz, göz kamaştıran olağanüstü haller ve açık keramet sahibi, çok rükû ve secde yapan, iki kanat sahibi (zâhirî ve manevi ilimlere sahip), Mevlânâ Ziyâüddin Halid en-Nakşibendî el-Osmânî el-Irâkî eş-Şehrezûrî 5 (v. 1242/1826) hazretlerinin yetişmesini ve menkıbelerini içermektedir. Allah Teâlâ onun yüce nefeslerinin bereketinden üzerimize saçsın. Bu kitabı dostlar için bir hatıra, inkârcı kınayıcılar için bir aydınlatma, kimseye malının ve çocuklarının fayda vermeyeceği, ancak selim bir kalple gelenlerin fayda göreceği o kıyamet gününde de bana bir erzak olması için yazdım. Dürrü’l-Muhtâr adlı kitabın sahibi büyük âlim ve fakih İbn Âbidin 6 (v.1252/1836) gibi bazı seçkin âlimler de Mevlânâ Halid’in [kuddise sırruhû] menkıbeleri hakkında kitap telif etmişlerdir. Bir mukaddime, iki bölüm ve bir hatime ile düzenlediğim bu kitaba "el-Mecdü’t-Tâlîd fî Menâkıbi Mevlânâ Hâlid ismini verdim. Birinci bölüm, Mevlânâ Halid’in [kuddise sırruhû] halleri hakkındadır. İkinci bölüm ise bazı halifeleri hakkındadır. Tevfik ve doğru yola ulaştırmak Allah’tandır. 1 Kutbü’l-aktâb, kutbü’l-ekber, kutbü’l-irşad en büyük veliye verilen isimler olup, halkı Hakk’a götürmekle görevlidirler. İki türlü kutub vardır. 1. Kutbü’l-irşad: Buna, kutbiyyet-i kübrâ denir. İrşad makamı, nübüvvetin bâtınını temsil eder. 2. Kutbü’l-aktâb ve kutbü’l-vücûd: Bu hâtemü’l-evliya olup derecesi bâtın-ı hâtem-i nübüvvettir. Yani vücûd makamı son nebî Hz. Muhammed’in bâtınını temsil eder. 2 Şühûd: Arapça "görmek, müşahede etmek” demektir. Kâşânî, şühûdu, Hakk’ı, Hak vasıtasıyla görmektir, diye tanımlar. Zıddı gaybettir. 3 Yakîn: Şüphe ve tereddüde mahal olmayan doğru ve gerçek. 4 Sâlik: Sözlükte "yolcu” anlamına gelen sâlik, tasavvufta, Allah’a giden yolu tutana, seyr halinde bulunduğu sürece müride denildiği gibi, ilim ve tasavvur ile değil de mücerret hal ile makamlarda seyreden kimseye de denir. Sâlike, ehl-i sülûk de denir. 5 Şehrezûr: Musul vilayetini oluşturan üç sancaktan biri olup Dicle’nin doğusunda bulunan, yerleşim alanı batıya doğru uzanan, kuzeyden güneye bir hilal şeklindedir. Musul, Süleymaniye ve Bağdat ile sınırlıdır. 6 İbn Âbidin: İsmi, Seyyid Muhammed Emin b. Ömer b. Abdülaziz olup 1198 (1784) senesinde Şam’da doğmuştur. Şam’da yetişen âlimlerin ve Osmanlılar’ın en meşhur fıkıh âlimlerinden biridir. İbn Âbidin, zâhirî ilimleri öğrendikten sonra, kelâm ve tasavvuf ilimlerini de zamanin en büyük âlimi ve tasavvuf ehli, Mevlânâ Halid-i Bağdâdî’den öğrenmiş ve onun sohbetiyle şereflenerek kemale ermiştir. 1252 (1836) senesinde elli dört yaşında Şam’da vefat etmiştir.
112.00 ₺ -
Manevi İkramlar Mebde ve Mead
MANEVİ İKRAMLAR 16. yüzyılda Nakşibendîyye yolunda büyük iz bırakmış, örnek ahlakı ve edebiyle günümüze kadar yaşamış İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin kıymetli bir eseridir. Talebesi Muhammed Sıddık Bedahşî tarafından derlenen bu kitap, tasavvuf yolunun inceliklerini anlatmakta, anlaşılması güç konuları örneklerle akla uygun hale getirerek bizlere sunmaktadır. Sade bir üslupla hazırlanan eserde âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler ile ilgili konulara deliller getirilmiş, satırların arasına mutasavvıf şairlerden Farsça ve Arapça mısralar serpiştirilerek bu münevver kitaba ayrı bir lezzet katılmıştır.
140.00 ₺ -
Hikemi Ataiyye
HİKEM-İ ATAİYYE TASAVVUFİ HİKMETLER Alemlerin Rabbi olan Allah’a (c.c) hamd, O’nun yüce resûlü Muhammed’e (s.a.v) sâlât ve selâm olsun. Tasavvuf ilmi değer olarak ilimlerin en yücesi, iftihar vesilesi olarak en büyüğü ve ışık olarak en parlağıdır. Nasıl olmasın ki; o, şeriatın özü ve tarikatın hedefidir. Hakikat nurları onunla parlar. Tasavvuf ilmiyle ilgili yazılmış en kıymetli eserlerden biri de Hikem-i Atâiyye’dir. Zira bu Hikmetler ledünnî hibeler, Rabbâni sırlar ve kudsi fikirlerden bahsetmektedir. Fakih Bennani, "İbn Atâullah’ın (k.s) Hikem’i sanki vahiy gibi… Şayet Kur’an’dan başkasıyla namaz caiz olsaydı Hikem’in sözleriyle caiz olurdu” demiştir.
185.50 ₺ -
Hazret ve Şahı Hazne
HAZRET VE ŞAH-I HAZNE [k.s] HAYAT VE MENKIBELERİ Alemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’ya hamd, Habibi Hz. Muhammed Mustafa’ya [sallallahu aleyhi vesellem] ve Onun âl ve ashabına sonsuz salât ve selâm ederiz. Rabbimize hamdolsun ki Semerkand Yayınevi olarak yeni bir eserle daha karşınızdayız. Elinizdeki eser Silsile-i Zeheb diye nitelendirilen altın silsilenin iki kıymetli şahsiyeti olan (Şeyh Hazret) Muhammed Diyâüddin [kuddise sırruhû] ile (Şah-ı Hazne) Ahmed Haznevî’nin [kuddise sırruhû] değerli menkıbelerinden bir kesiti oluşturuyor. Ahmed Haznevî’nin [kuddise sırruhû] oğlu Şeyh Alâeddin Haznevî tarafından derlenip kaleme alınan bu değerli eser Şeyh Hazret ve Şah-ı Hazne’nin [kaddesallahu esrarahüm] hayatlarından önemli anekdotlar içeriyor. Yayınevimiz tarafından Arapça aslından Türkçe’ye çevrilen bu kitabı okurken, tasavvuf büyüklerinin kutlu dünyasına misafir olacak, hayret dolu yaşamlarına bir kez daha şahitlik edeceksiniz. Umarız elinizdeki çalışma, bu büyüklerin zaman içerisinde unutulan menkıbelerinin tekrar hatırlanmasına bir nebze olsun katkı sağlar ve yollarını yol edinen sufilerin onların yaşamlarından örnek almalarına vesile olur… Muvaffakiyet Allah’tandır.
80.50 ₺ -
Hadaikul Verdiyye Nakşi Şeyhleri
HADÂİKU’L-VERDİYYE - NAKŞİ ŞEYHLERİ İlk insandan bu yana tasavvufî düşünce çeşitli isimler altında, insanın hayatında en yüksek değer olarak daima mevcuttur. İnsanın Allah ile olan derin ilgisini gönüllerde yaşattığı için, hiçbir devirde yolcusuz ve ıssız kalmamıştır. En mükemmel ve en son din olan İslâm’ın insanlığa indirilişinden bu yana, sûfîlik mesleğine gönül verenler, yol demek olan "tarikat”ın fikrî ve manevi müesseseleri etrafında, ahlâkî gelişimlerini tamamlamak için toplanmışlardır. Tarikat kurumları ile tarikat halkasını devam ettiren zatlar, tasavvufî terbiyeye girmeden önce fıkıh, hadis, tefsir gibi zâhirî ilimleri tahsil etmişler, bu ilimlerin tahsili sonrasında kalplerini tasfiye ve ilâhî muhabbeti tahsil için bir mürşid-i kâmil bulup ona intisap etmişlerdir. Tarikat mekteplerinde "seyrü sülûk” adı verilen eğitimi tamamlayan bu zatlar, mürşidleri tarafından toplumu irşad için görevlendirilmişlerdir. İslâm ahlâkının en güzide örnekleri Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun yolundan giden mana erleridir. Hz. Âişe, Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] ahlâkını tarif ederken, "Onun ahlâkı Kur’an’dı” der. Sûfîler Kur’an ahlâkını tasavvufî ahlâk olarak sistemleştirmişler, Kur’an ahlâkının yaşanabilirliğini hem kendi yaşantılarıyla hem de eserlerinde ifade etmişlerdir. Bu eserlerdeki hayat hikâyelerini okumak, yaşama biçimlerini incelemek ve onlardan örnek modeller çıkarmak insanların gönül dünyalarını genişletir. Eser, mübarek zatların hayat hikâyelerini okumak, yaşama şekillerini öğrenmek ve onlardan kendi yaşantımıza örnek tavır ve davranışlar edinmek adına oldukça önemlidir. Bu eseri tercüme etmedeki gayemiz, modern insanın, hayatının çözüme muhtaç alanlarında yardımcı olacağını ümit ve temenni etmemizdir. Bu eser, şahsiyetlerinde taşıdıkları irşad kendileriyle yolu aydınlatan mana erlerini konu edinmesi ve hayatları yönlendirici bir baş ucu eser okuyabilecekleri kalıcı bir eser olması hasebiyle tercüme edilmiştir. Elinizdeki eser Reşehât kitabından sonra, Nakşibendiyye silsilesine mensup şeyhler hakkında bilgi veren en kapsamlı kitaptır. Kitap, Nakşibendiyye’nin Hz. Ali’ye ulaşan iki Alevî silsilesiyle, Hz. Ebû Bekir’e ulaşan Bekrî silsilesindeki zatları ayrı ayrı üç bölümde anlatmaktadır. Ana silsiledeki elli dört zatın hayatları nakledilirken, halifeleri ve halifelerinin halifeleri de verilmiştir. Hadâiku’l-Verdiyye kitabı bu yönüyle, 16. ve 19. yüzyıllar arasında yaşayan Nakşibendî şeyhleri hakkında yazılan en derli toplu ve güvenilir kaynak olma özelliğini taşır. On altı yıldan kısa bir süre içerisinde yetiştirdiği yüzlerce halife ile Nakşibendîliğin geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olan Mevlânâ Hâlid el-Bağdâdî hazretleri ve halifeleri hakkında da geniş bilgiler yer almaktadır. Ayrıca sohbet, hatm-i hâcegân, zikir, rabıta ve murakabe gibi konularda Nakşibendîliğin usulleri yeri geldiğinde açıklanmaya çalışılmıştır. Allah bu eseri telif edenden razı olsun. Cenâb-ı Hak bizlere bu eserde bahsedilen ve övülen manevi iklimlere ulaşmayı ihsan etsin. Tercüme edilmesinde katkısı olan fedakâr ve cefakâr bütün dostlara teşekkürü borç biliriz. Eserin tercümesinde başından beri azimle ve gayretle uğraşan Mehmet Bilgen Bey’e, hem metin tercümesinde hem de Farsça şiir tercümesinde göstermiş olduğu titizlik ve incelikten dolayı Hacı Yılmaz’a, son okumayı yapan, tetkik ve tashih eden Kazım Karaağaç ile M. Hakan Öner ve Hüseyin Okur hocalarıma teşekkür ediyorum. Mehmet Emin Fidan Düzce
560.00 ₺ -
Behcetüs Seniyye Nakşibendi Adabı
BEHCETÜ'S SENİYYE - NAKŞİBENDÎ ÂDABI Tasavvufî düşünce, ilk günden bu yana çeşitli isimler altında varlığını sürdürmüş, insanların hayatında en yüksek değer olarak daima mevcudiyetini korumuştur. Tasavvuf yolu da hiçbir zaman ıssız ve yolcusuz kalmamıştır. İslâm dininin insanlığa indirilmesinden bu yana, sûfîlik mesleğine gönül verenler, bu yol vasıtasıyla en yüksek mertebeleri elde etmişlerdir. Tarikat halkasını devam ettiren kâmil ârifler, tasavvufî terbiyeye girmeden önce fıkıh, hadis, tefsir gibi zâhirî ilimleri tahsil etmişler, sonra kalplerini tasfiye için kâmil bir mürşide intisap ederek ilâhî muhabbeti tahsil yoluna koyulmuşlardır. Tasavvuf mekteplerinde "seyrü sülûk” adı verilen eğitimi tamamlayan bu ârifler, mürşidleri tarafından halkı Hakk’a irşad için görevlendirilmişlerdir. Bu kâmil zatlar; gerek sözleriyle gerek halleriyle ve gerek kaleme aldıkları eserleriyle insanlığa örnek olmuşlardır. Elinizdeki eser, el-Behcetü’s-Seniyye fî Âdâbi’t-Tarîkati’l-Aliyyeti’l-Hâlidiyyeti’n-Nakşibendiyye adıyla meşhur olup büyük İslâm âlimi, ârif, sûfî, Şeyh Muhammed b. Abdullah el-Hânî’ye aittir. Adından da anlaşılacağı gibi bu kitap, Nakşibendî-Hâlidî meşrebini anlatan temel bir eserdir. Mevlânâ Hâlid hazretlerinden sonra yazılan kapsamlı ve değerli kaynak kitaplardandır. Kitapta Nakşî sûfîlerin inanç, ilim, ahlâk, hal, makam, usul, edep ve müridi Allah’a ulaştıran yolları işlenmektedir. Baştan sona Allah dostu kâmil müminlerin yaşadığı, tattığı ve kâinata yaydığı ilâhî muhabbeti ve güzel edebi ele almaktadır. İnsan terbiyesinde varılabilecek en yüksek seviyeyi ve Allah dostlarının bunu nasıl gerçekleştirdiğini gözler önüne sermekte, her seviyedeki insana bunun yolunu göstermektedir. Ayrıca eserde Şâh-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbânî ve Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin hayat ve menkıbeleri yer almaktadır. Hak Teâlâ’nın yardımı, büyüklerin himmet ve bereketiyle bu kıymetli eserin tercümesine muvaffak olduk. Elhamdülillâh. Eserde geçen âyetlerin sûre ve numaralarını belirttik. Ayrıca bütün hadisleri tahriç edip hadis kaynaklarındaki yerlerini gösterdik. Anlaşılması zor ve kapalı olan yerleri dipnotlarda açıkladık. Daha rahat okunması ve takip edilebilmesi için konuya uygun başlıklar ekledik. Konunun bütünlüğünü sağlamak amacıyla bazı yerlerde takdim ve tehir yaptık. Bu çalışmanın, hayırlara vesile olmasını, bakan ve okuyan herkesin istifade etmesini yüce Allah’tan dileriz. Kıymetli okuyucularımızın eseri, güzel bir niyetle okumalarını ve içerdiği kıymetli bilgileri anlayarak hayatlarına geçirmelerini Cenâb-ı Hak’tan niyaz eder, ayrıca okuyucularımızın dualarını talep ederiz. Siraceddin Önlüer
343.00 ₺ -
Sorulu Cevaplı Dini Bilgiler
Sorulu Cevaplı Dini Bilgiler Bu kitaptaki din ilimlerine ait olan soruların bir kısmı, bu ilimlerden imtihana tâbi tutulacak kimselerin muhakeme, delil getirme, şer’î hikmetlere ve işaretlere intikal hususundaki kabiliyetleri ve hızlı düşünmelerinin seviyesini anlamak maksadına dayanmaktadır. Bizim tespit ettiğimiz cevaplar, fikirleri nurlandırmaya, zihinleri keskinleştirmeye vesile olmak, intikal ve delil getirme tarzına da birer örnek olması için hazırlanmıştır. Bununla birlikte bu kitap ile sadece imtihanlara girecekler için bir imtihan örneği ve rehberi ortaya koymak hedeflenmiş değildir. Aynı zamanda diğer araştırmacıların da faydalanmaları düşünülmüştür.
336.00 ₺ -
Nüzhetül Ervah
NÜZHETÜ?L-ERVAH - FARSÇA DİVANÇE VE TÜRKÇE ŞİİRLER Bu eserde; son devrin büyük fikir ve ilim adamlarından olan Ömer Nasuhi Bilmen?in Farsça divançesi ve Türkçe şiirleri bulunuyor. Hakikat arayışında olan âlimlerin, sözlerin en derini olan şiirle duygularını ifade etmesi oldukça anlamlıdır. Eski Diyanet İşleri Başkanlarından olan Ömer Nasuhi Bilmen de ilk gençlik yıllarında Farsça divançe yazacak kadar Farsçaya hakimdir. Bu eserde Farsça şiirlerinin tercümesiyle beraber Türkçe şiirleri de yer almaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen?in şiirlerinden oluşan bu eser Semerkand Yayınları?ndan çıktı.
70.00 ₺ -
Beş Sevgi Dili
Siz eşiniz ile oturup konuşmak istiyorsunuz, ama o size çiçek gönderiyor. Siz ev yemeği yemek istiyorsunuz, ama o size sarılarak doyuyor. Sorun sevginizde değil, sevgi dilinizde! Dünyaca ünlü Dr. Gary Chapman, farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ifade ettiklerini ortaya koyuyor ve bunları şöyle sıralıyor: Kaliteli Zaman, Onay Sözleri, Hediye Alma, Hizmet Eylemleri, Fiziksel Temas Sizin için çok önemli bir şey karşınızdaki için hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ya da sizin gerekli bulduğunuz bir şeyi karşı taraf hiç umursamayabilir. İşte bu kitap sizin ve karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarını anlamanız ve ona göre hareket etmeniz için bir kılavuz. Doğru adımları uygulayın ve doğru dili kullanın, kısa sürede sevginizi ifade etmenin ve karşılığında gerçek sevgiyi bulmanın mutluluğunu paylaşacaksınız. Dr. Chapman, insanın duygusal sağlığına yön veren ve sonsuz sevgi iletişimini belirleyen kilit noktaları, her insanın “sevgi deposu” olduğunu ve bu büyük kaynağı canlı tutmak için küçük sevgi dolu bir adımın bile yetebileceğini anlatıyor. Anahtar sizin elinizde… Hangi yoldan gitmeniz gerektiğine siz karar verin.
152.00 ₺ -
İnancımız Ahlakımız
BÜYÜK İSLAM İLMİHALİN'DEN İNANCIMIZ AHLAKIMIZ Biliyoruz ki bu âlemde hiçbir şey kendiliğinden var olacak bir durumda değildir. Bunlardan hiçbiri ne kendi kendine var olabilir ne de kendi kendine yok olabilir. Dolayısıyla hiçbir şey kendi kendine yokluktan varlığa gelemez. Varlıktan da yokluğa gidemez. Hiçbir yaratık da ne bir zerreyi var edebilir ne de onu yok edebilir. İşte bütün bunları yokluktan var eden, sonra yok eden ve ardından yaptıklarından hesaba çeken kuvvet ve hikmet sahibi yüce bir yaratıcının varlığından asla şüphe edilemez. O yüce yaratıcı biz kullarının kendisinden haberdar olup doğru ve sağlam bir akide üzere yaşamamız için üstün ahlak ve fazilet sahibi Resûlü’nü göndermiştir. Bizleri onun tertemiz hayatını örnek alıp inanç ve amellerimizi doğru şekilde tatbik etmemiz için üstün ahlak sahibi Nebisine ittiba ile memur kılmış, her hususta kendisini örnek almamızı emir buyurmuştur. Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslâm İlmihali’nden derlenen eser Semerkand Yayınlarında…
105.00 ₺ -
Peygamberler Tarihi 2 Cilt Birarada
Bu eserde, peygamberlerin soyları, hayat ve şahsiyetleri, üstün kişilikleri, gönderildikleri kavimlere neler tebliğ ettikleri, nasıl karşılandıkları kavimlerinin tutum ve davranışlarına göre ne gibi akıbetlere uğradıkları kaynaklara dayanılarak açıklanmıştır.
350.00 ₺ -
Fetih Suresi Tefsiri
FETİH SURESİ TEFSİRİ Ömer Nasuhi Bilmen?in kıymetli bir eserini daha sizlerle buluşturuyoruz. Fetih Sûresi Hudeybiye Anlaşması üzerine inmiş bir sûredir. Hudeybiye anlaşması görünüşte Müslümanların aleyhine bir anlaşmaydı. Ama gerçekte büyük bir fetihti. Çünkü Allah?ın (celle celâluhû) rızası o doğrultudaydı. Müslümanlar yenilmiş gözüküyordu, Allah (celle celâluhû) "siz galipsiniz? diyordu. Nitekim çok geçmeden Mekke fethedildi ve gerçek galibin kim olduğu anlaşıldı. Fetih Sûresi Tefsiri de bizi hayırla şerri gözden geçirmeye, dinimize fayda veren şeylerin görünüşteki zararlarına aldanmamaya çağırıyor. Kitapta hem sadeleştirenin, hem de Ömer Nasuhi Bilmen?in önsözüne yer veriliyor. Ayetlerin Arapça metni, Türkçe meali, tefsiri, ve tasavvufi manası birlikte veriliyor. Ömer Nasuhi Bilmen?in yayınevimizden çıkan diğer kitapları şu şekilde: İki Aşk Çiçeği, İstanbul ve Fatih, İslam ve Dünya Dinleri, İslam Akaidi, Beş Yüz Hadis-i Şerif Hikmet Goncaları.
105.00 ₺ -
Sen Gelince Efendim Mevlid Şerhi
EN GELİNCE EFENDİM (S.A.V) | MEVLİD ŞERHİ Cebbarzâde Mehmed Ârif Bey, Îzâhu’l-Merâm alâ Vilâdeti Seyyidi’l-Enâm başlıklı eseriyle Süleyman Çelebi’nin meşhur Vesîletü’n-Necât isimli mevlidine kısa ve öz bir şekilde şerh yapmıştır. Ârif Bey, Mevlid’i son dönem Osmanlı aydını gözüyle ele almayı başaran velut bir müelliftir. Bir mevlid meclisinde şevke gelip Vesîletü’n-Necât’ı şerh etmeye karar veren Ârif Bey, Hz. Peygamber’e [sallallahu aleyhi vesellem] duyduğu içten sevgiyi bu eseriyle gözler önüne serer. Îzâhu’l-Merâm’da Resûl-i Ekrem’in doğumu ve sonrasında gelişen olayları Süleyman Çelebi’nin anlatımıyla ele alırken, kendisinin de ifade ettiği üzere, tamamen yazılı ve güvenilir kaynaklara başvurup bir tür akademik anlayış gözetmiş, böylece dört başı mâmur bir şerh meydana getirmiştir. Eser, Vesîletü’n-Necât üzerine yazılmış bir diğer şerh olan, Hüseyin Vassâf’ın Gülzâr-ı Aşk’ıyla aynı dönemde telif edilmiştir.
126.00 ₺ -
Ramazan ve Teravih
RAMAZAN VE TERAVİH Abdurrahman Altundağ?ın hazırladığı Ramazan ve Teravih kitabında; Ramazan ayının, gece namazının ve teravih namazının faziletiyle beraber sahabelerin bunlarla ilgili uygulamaları anlatılıyor. Her yıl evlerimize bereketli bir misafir gibi gelen Ramazan?la beraber gönüller ferahlar, ruhlar yeniden canlanır. Ramazan ayına özel bir nafile ibadet olan teravih, Peygamber Efendimiz?in (s.a.v) sünnetlerindendir. Ramazan ayının tadı; cemaatle kılınan teravih namazlarında, gece vakti kalkılan sahurlarda, ailece yapılan iftarlardadır. Elinizdeki eser; teravih namazının önemi ağırlıklı olmak üzere Osmanlı?da Ramazan Kültürü, Edebiyatımızda Ramazan ve Teravih konularını da içermektedir.
63.00 ₺ -
Namazım Huzurum
NAMAZIM HUZURUM Selim Uğur’un hazırladığı Namazım Huzurum kitabında beş vakit namazı, namazın fazileti, nâfile namazlar, namaz tesbihatları, ezan ve ezana karşı sorumluluklar, cami ve caminin edepleri gibi günümüzdeki namazla ilgili hassasiyetler anlatılmaktadır. Bu çalışmada cami ve namaz merkezli bir hayat gayreti yle yazılmış deneme ve makaleler yer alıyor, günümüze dair problemlere samimi bir üslupla çözüm önerileri sunuluyor. Metin aralarında Allah dostlarının güzel hallerinden namazla ve camiyle ilgili çarpıcı örnekler bulacak, hayatı nın merkezine namazı koyanların ayrıcalığını fark edeceksiniz. Selim Uğur, Namazım Huzurum isimli eserinde cami ve namaz merkezli bir hayata nasıl hazırlanılması gerekti ği hakkında önemli bilgiler vermektedir. Namazım Huzurum, Semerkand Yayınları’ndan çıktı .
105.00 ₺ -
Hicri Aylar Rebiülahir
HİCRİ AYLAR | REBÎÜLÂHİR Bütün ibadetlerde ve dinî faaliyetlerde hicrî aylar esas alınır. Hac, oruç, zekât, kurban ve bayramlar hep hicrî aylara göre tespit edilir. Mesela hac Zilhicce ayında yapılır, oruç Ramazan ayında tutulur, ramazan bayramı Şevval ayında kutlanır. İslâm âlemi için böylesine ehemmiyeti olan hicri takvim sistemi, biz müslümanların hayatına birçok cihetten yön verir. Bu sebepten de hicri ayların öneminin ve bu aylarda yaşanan olayların bilinmesi çokça mühim bir konudur. Elinizdeki kitapta hicri aylardan biri olan Rebîülâhir’de öne çıkan olaylar kaleme alınmıştır. Kısa ve öz şekilde aktarılan hususlar, bu ayın öneminin idraki noktasında oldukça faydalı olacaktır.
49.00 ₺ -
Hicri Aylar Cemaziyelevvel
HİCRİ AYLAR | CEMÂZİYELEVVEL Hicrî aylar, müslüman takvimini belirler. Yıl içerisindeki pek çok önemli ve bereketli gün ve gece, bu takvimde hayat bulur. Hac, oruç, zekât, kurban ve bayram vakitleri hicrî aylara göre tesbit edilir. Mesela hac zilhicce ayında yapılır, oruç ramazan ayında tutulur, ramazan bayramı şevval ayında kutlanır. Bu sebebten hicrî ayların ve bu aylarda gerçekleşen hadiselerin bilinmesi önemlidir. Siraceddin Önlüer’in titiz çalışması sonucunda hazırladığı "Hicrî Aylar” serisi, bu ehemmiyetin gereği olarak ortaya çıktı. İçerisinde yaşadığımız ayların anlamını ve Âsr-ı saâdet devrinde bu aylarda gerçekleşen hadiseleri bilmek bir yönüyle de müslüman takvimini birlemek anlamına gelecektir. Bu birliktelik bizleri önemli bir farkındalığa ve özene sevkedecektir. Sağlam kaynaklardan derlenmiş ve kısa ve öz bir şekilde aktarılmış hadiselerin yer aldığı Cemâziyelevvel isimli eser Semerkand Yayınları’ndan çıktı.
49.00 ₺ -
Ömrün Bereketi
Yüce İslâm dini, yardımlaşmaya ve dayanışmaya büyük önem vermektedir. Bu yüzden Allah Teâlâ biz müminlerden iyilik ve takva yolunda yardımlaşmamızı istemektedir. Hz.Peygamber’in (s.a.v) hayır yolunda yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini hatırlatan birçok hadisinin ve müjdesinin olduğunu bilmekteyiz. Ayrıca tarih boyunca güzel ahlâkın temsilcileri olan sahâbe-i kirâmın, Allah’ın veli kullarının ilâhî rızaya götüren bu yolda ne kadar cömert davrandıklarının vesikalarını da görmekteyiz. Bir mümin için cömertlik sevilmeye vesiledir. Çünkü Allah Teâlâ cömerttir ve cömertliği sever. Cömertlik başkalarının maddî ve mânevî ihti yaçlarını giderme, onlara Allah için bir şeyler verme ahlâkıdır. Muhammed Yekeler’in kaleme aldığı cömertlik ve sadaka konulu bu eser, cömertliğin insana kazandırdığı güzellikleri anlatı yor. Bu ahlâktan mahrum olanların maddi ve mânevî kayıplarını ele alarak dinimiz, tarihimiz, toplumumuz ve kültürümüz açısından sadakanın önemini gündeme getiriyor.
63.00 ₺ -
Helal Kazanç Hayatımızın Mihenk Taşı
HAYATIMIZIN MİHENK TAŞI - HELÂL KAZANÇ Rızkı helâl yollardan temin etmek ve helâl lokma ile beslenmek, son derece ehemmiyetli bir meseledir. Çünkü helâl lokma, insanlığın mihenk taşıdır. Altının kalitesi mihenk taşı ile test edildiği gibi, insanın kalitesi de helâl lokma ile test edilir. Haram lokma ise, hayatı zehirler, iman nurunu sündürür, kalbi karartır, manen ölmesine sebep olur. Dolayısıyla haram yiyen bir kimse, istese de ibadet edemez, ibadet etse bile zevk alamaz! Esasında helâl de haram da rızıktır. İkisi de gıdadır. Fakat biri şifadır, biri de zehirdir. Hz. Mevlana?nın (k.s) şu sözü bu meseleyi çok güzel ifade etmektedir: "Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki su ise, onu kaldırıp yüzdürür.?
108.50 ₺ -
Edep Bir Tac İmiş
EDEP BİR TÂC İMİŞ Semerkand Yayınları?ndan güzel ahlâka dair kısa, özlü ve faydalı makalelerden oluşan bir eser: Edep Bir Tâc İmiş. Peygamber Efendimiz (s.a.v), "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim? buyurmuştur. Güzel ahlâk Peygamberimiz?in (s.a.v) yaşayış şeklidir, Allah dostlarının şanı ve alametidir. Tasavvuf da güzel ahlâktan ibarettir. Ahirette mîzana konacak en ağır, en faydalı amel, iman ve namazdan sonra güzel ahlâktır. Doç. Dr. Dilaver Selvi?nin sade ve akıcı dille yazdığı eseri, dinî kaynaklara dayanmakla beraber kıssa, şiir ve nüktelerle okunması zevkli hale geliyor.
185.50 ₺ -
Alimlerin Ahlakı Ahlakul Ulema
Âlimlerin edep ve faziletlerini konu alan eserde, ilmi ile amel eden gerçek âlimlerin, peygamberlerin varisleri olduğuna işaret ediliyor. Eser aynı zamanda, ilim ve ahlak serisinin ilk kitabı olma özelliği taşıyor.
52.50 ₺ -
Peygamber Efendimizin Mucizeleri
PEYGAMBER EFENDİMİZİN MUCİZELERİ Bu zamana kadar Arapça yazılmış tefsir, hadis, siyer, delailü’n- nübüvve ve tarih kitaplarında mucize ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) mucizeleri genişçe anlatılmıştır. Bu kitap Resulullah Efendimiz ’in mucizelerini güvenilir kaynaklardan derleyerek sade üslubu ve akıcı diliyle anlatıyor.
157.50 ₺ -
Peygamber Efendimizin Hayatı Mahmudus Siyer
MAHMUDU’S-SİYER - PEYGAMBER EFENDİMİZİN (s.a.v) HAYATI Âyîne-i Rahmânî, Nûr-i pâk-i Sübhânî Sırr-ı Seb’a’l-Mesânî, Sensin yâ Resûlallah Aziz Mahmud Hüdâyî [ k.s] Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla, Biz âciz kullarına her dem rahmetiyle muamele eden Allah Zülcelâl hazretlerinin yine merhametinin en büyük tecellisi olarak ümmeti olma şerefiyle bizi yücelttiği, iki cihanın sultanı Resûlullah Efendimiz’e [sallallahu aleyhi vesellem] binlerce kez salât ve selâm olsun. Son peygamber Hz. Muhammed Efendimiz [sallallahu aleyhi ve sellem], insanlığın ve güzel ahlâkın da son noktası, zirvesidir. Fakat kendi dilinden Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] aslında ilk peygamberdir. Bu yüzden şairler onun bu vasfını sık sık dile getirirler. Mesela Aziz Mahmud Hüdâyî [kuddise sırruhû] hazretleri bu hususu: Nebî idin dahi Âdem dururken mâ u tîn içre İmâm-ı enbiyâ olsan revâdır yâ Resûlallah beytiyle dillendirirken onun mi‘racında peygamberlere imam oluşuna da telmihte bulunur. Resûl-i Ekrem’in son peygamber oluşunu ise şair Rızâyî, Ey Hatm-i Rusül âlemde gelsen n’ola âhir Âdet budur âhirde gelir bezme ekâbir beytinde onun büyüklüğünü gösteren bir delil olarak sunuyor. Hz. Peygamber için söylenen manzum sözler içinde, ona âşık gönüllerin onun ismini anarak "Aman!” deyişlerini, "Muhammed” ve "amân” lafızlarının ebced hesabında aynı değere sahip olmalarına bağlayan şu beyit de müstesna bir yere sahiptir: Amân lafzı senin ism-i şerîfinle müsâvîdir Anınçün âşıkın zikri amândır yâ Resûlallâh *** İşte yer yer böylesi beyitlerle süslenmiş olan Mahmûdü’s-Siyer kitabı, 1870 yılında o zaman Bahriye’de alay kâtibi olan Eyüp Sabri Paşa tarafından kaleme alınmıştır. Yazar giriş kısmında bu eseri neden kaleme aldığını izah sadedinde, kendisinden önce siyer sahasında yazılmış eserlerin bir kısmının Farsça ve Arapça olduğunu belirtiyor. Böylelikle bu eserlerin faziletlerinden istifade edemeyen insanlar için geriye Türkçe olanlar kalıyor. Bunlar arasında mesela Lâmiî Çelebi, Bâkî, Veysî, Nâbî, Nev‘îzâde Atâî gibi isimleri zikredebiliriz. Ancak yazara göre onların çoğunda da seçkin kişilere hitap eden bir üslup ve anlaşılması zor ıstılahlar yer almaktadır. Bu yüzden herkesin kolaylıkla anlayabileceği, zayıf rivayetlerden arınmış bir esere ihtiyaç duyulduğunu belirten Eyüp Sabri Paşa, bunda muvaffak olmaktan dolayı da kendini bahtiyar addetmiştir. Eser devrine göre hakikaten sade bir dil ve anlatıma sahiptir. Ancak yer yer uzayan cümleler, yazarın bir üslup özelliği olarak kaydedilmelidir. Sadeleştirme esnasında mana bütünlüğünü tekrar tesis etme gayretini hiç elden bırakmadan böylesi cümleleri bölmek zorunda kaldık. Bu hususta bir eksiklik yahut kopukluk varsa bu yazara değil, hazırlayana ait bir kusurdur. Yazar eserinde Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] hicretine kadar olan hadiseleri bir bölümde ele alırken hicretten sonraki kısımları yıl yıl ayırmış, bu bölümlerin başlığını da hicretin kaçıncı yılı ise ona göre koymuş. Böylelikle eser bir bölümü hicret öncesi ve kalan on bir bölümü hicret sonrası olmak üzere on iki bölümden teşekkül etmiştir. Bunlardan sonra yazar faydalı gördüğü için sona bir ek bölüm yerleştirmiş, burada Resûlullah Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] akrabaları, aşere-i mübeşşere, vb. şahıslarla ilgili kimi tablolar şeklinde olmak üzere bilgiler ermiştir. Sonrasında Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] türlü işlerini gören sahabeleri sayan yazar, onun şahsi eşyalarını kısa kısa malumatla birlikte bu kısmın sonuna kaydetmiştir. Dolayısıyla sonda yer alan bu ilavenin uhtasar ve faydalı bir tasnif olduğu âşikârdır. Yazarın eserine aldığı âyet ve hadislerin meallerini ve kaynaklarını verdik. Farsça ve Arapça şiirlerin metinlerinin yanına çevirilerini de ilave ettik. Eserin bir başka özelliği de metin içinde yeri geldikçe bizim "ara söz, ilave, ihtar, faydalı bilgi, hikmet” vb. olarak kimini yeniden adlandırdığımız küçük notlarla yazarın açıklayıcı birtakım bilgiler vermesi ve bazı rivayetleri konu bütünlüğünü bozmadan aktarmasıdır. Bu bölümler metinden bağımsız olarak da ayrıca değerlendirilebilirse de kimi yerlerde bu başlıklar altında verilen bilgilerle irtibatlı olarak hemen sonrasında anlatımın devam ettiği görülebilir. Yazar Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] gösterdiği mucizeleri olayların akışı içerisinde anlatmış ve bunlar için ayrı bir bölüm tahsis etmemiştir. Bu hususta ilgili başlıklara müracaat etmek yerinde olacaktır. Eserin yazarı Eyüp Sabri Paşa’yı rahmetle yâdederken okuyana faydalı olması temennisiyle giriştiğimiz bu çalışmada bizi muvaffak kılan Allah’a da sonsuz hamdü senâlar olsun. Gayret bizden, tevfîk Allah’tandır. Kasım 2010 Dr. Fatih Başpınar
416.50 ₺ -
Şu Acayip Sürüngenler
Macera devam ediyor! Türkiye´nin en sevilen popüler bilim dizisi Acayip Şeyler´in 17. kitabının konusu bu sefer gerçekten çok acayip: SÜRÜNGENLER! İguanalar, dikenli çöl kertenkeleleri, bukalemunlar, yılanlar ve tabii kaplumbağalarla dolu bir acayip şeyler serüveni için önden buyrun lütfen!
144.00 ₺ -
Hz Ali Toprağın Babası
HZ.ALİ | TOPRAĞIN BABASI İslâm halifelerinin dördüncüsü, Efendimiz’e (s.a.v) ilk iman edenlerden, Zülfi kar kılıcının yiğidi, ilmin kapısı olan Hz. Ali’nin (r.a) kutlu hayatı , usta öykücü Ali Haydar Haksal’ın kaleminden sizlerle buluşuyor. Allah Resûlü’nün (s.a.v) en yakınlarından olan Hz. Ali’nin hayatı nı klasik bir hayat hikâyesinden ziyade tarihî olayları edebî bir dille yorumlayan Haksal’ın bu nadide eserine Semerkand Yayınları’ndan ulaşabilirsiniz.
112.00 ₺ -
Hz Osman
İslam halifelerinin üçüncüsü, meleklerin kendisinden edep ettiği, yaşarken cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hz. Osman’ın (r.a) hayatı, usta öykücü Ali Haydar Haksal’ın kaleminden sizlerle buluşuyor.
66.50 ₺ -
Hz Ömer
Hz. Ömer (r.a), Peygamberimiz’in (s.a.v) omzundaki yükü hafi fl eten, İslâm’ın en güzel asrında İslâm’a hizmet etmiş, cennetle müjdelenmiş, adaleti ile tanınmış, İslâm’ın ikinci halifesidir. Halifeliği döneminde İslâm’ı çok geniş bir coğrafyaya da yayan Hz. Ömer’in müslüman oluşundan şehadeti ne kadarki hayatı nın anlatı ldığı eser Semerkand Yayınları’ndan çıktı . Hz. Ömer’in müslüman oluşundan şehadeti ne kadar yaşadığı hayatı hep dönüm noktalarıyla doludur. Onun Müslüman olduktan sonraki yaşamı Efendimiz’in (s.a.v) yolunda ilerlemişti r. Kendi oğluna bile ceza vermekten çekinmeyen bu müstesna şahsiyet tüm insanlığa milyonlarca örnek bırakan saadet asrının önderlerindendir. Usta hikâyeci Ali Haydar Haksal’ın yazdığı eser, okuyucuyu kendine çekmekte zorlanmıyor. Hz. Ömer (r.a) gibi hayatı mücadeleyle geçmiş bir sahabiyi bir öykücünün kaleminden okumak da eserin dili ve üslubuyla ilgili bize ipuçları veriyor.
140.00 ₺