-
Gönenli Mehmet Efendi Hazretleri Hayatı Duaları
Yaptığı Kur’an ve İman hizmetleri ile 20. yüzyıl din eğitiminde önemli bir yeri olan Gönenli Mehmet Efendi, bütün yönleriyle örnek bir şahsiyettir. İsteyen ilim, isteyen irfan bulmuştur onda. O, şartlar ne olursa olsun talep edene Kur’an öğretirken, darda kalanlara yardım etmeyi de hizmet bilmiştir. İnsanların gönül dünyasında hizmetleriyle taht kuran, onları doğru ve güzel olana yönlendiren ilim, irfan ve hizmet pınarı Gönenli Mehmet Efendi’nin hayatından kesitler sunularak Kur’an eğitimi ve sosyal faaliyetlerin anlatıldığı bu eser; onun hizmetlerinin nasıl devam ettiğinin de önemli bir işaretidir.
140.00 ₺ -
Unutulmaz Mısralar
Şiir, sözün özüdür; berceste mısralar ise şiirin özü... Şekil, muhteva ve ahenk mükemmeliyeti bakımından şiirde müstesna bir yere sahip olan bu seçkin mısralar, zaman zaman gönlümüzün, hafızamızın ve dilimizin misafiri olurlar. Bu güzeller güzeli unutulmaz mısralar, Divan şiirimizin ustalarından Koca Râgıp Paşa'nın "Eğer maksud eserse mısra-ı berceste kâfidir." mısraında ifade ettiği üzere birer 'eser'; Bâkî'nin "Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş." mısraında ifade ettiği gibi birer 'hoş sadâ' hükmündedir.
70.00 ₺ -
Sultan Vahdeddinin Son Günleri
Mustafa Kemal, Vahdeddin’in ölüm haberini alınca: “…Onurlu bir adam daha vefat etti. İsteseydi Topkapı’nın bütün cevahirini götürür, gittiği yerde kendi ordusunu kurup geri dönerdi…” demiştir. Vahdeddin saltanatını bırakarak, İstanbul’dan nasıl çıktı, nerelere gitti, tekrar padişah olabilmek hülyasıyla ne gibi çalışmalar içinde oldu. Bu arada yaman bir aşkın pençesinde neler çekti ve nihayet günün birinde, bin bir itina ile hazırlattığı baklava tepesinin başına oturamadan nasıl göçüp gitti?
70.00 ₺ -
Başka Masallar
Zebercet oğlu, Zülküf eski ve inatçı bir masalın yapayalnız kalmış kahramanıdır. Zülküf zamanın sahibinden emir alıp da Nişabur yoluna düşeli kaç gün geçmiştir bilinmez. Bilineni şudur ki Zülküf, Nişabur’a doğru giderken zaman içre gittiğinin de farkındadır. Yaşadıklarını düşünür yol boyu. Öyle garip haller, öyle değişik işler gelmiştir ki başına, “Keşke makamından bir demet çiçek mi derdin de düşünürsün” diye sorar kendi kendine. Zülküf nihayet bu masalın zamanının da coğrafyasının da aslında olmadığını anlayıp asıl olanın yolculuk etmek, üstelik içinden içine yolculuk etmek olduğunu keşfedince rahatlar.
45.50 ₺ -
Ansiklopedik Türk Dili Ve Edebiyatı Terimleri Sözlüğü
“Ansiklopedik Türk Dili ve Edebiyatı Terimleri Sözlüğü”; edebiyat, dilbilgisi ve kompozisyon ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi olan yaklaşık iki binden fazla kelime, kavram, ve terim hakkında bilgiler bulunan; başta üniversitelerimiz ile ilk ve ortaöğretim kurumlarımızda olmak üzere Türk dili ve edebiyatı alanında öğreten, öğrenen, araştıran herkesin yararlanması amacıyla hazırlanmış bir başvuru kaynağıdır.
140.00 ₺ -
Fahreddin Paşanın Medine Müdafaası
Birinci Dünya Savaşı’nda Türklerin Çanakkale de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz da kutsal toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros Mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşısında Fahreddin Paşa ve kumandasındaki kahraman Türk Askeri, mütareke şartlarını ve Osmanlı Sarayı’nın emirlerini hiçe sayarak bu toprakları hiçbir karşılık beklemeden dinlerine ve peygamberlerine olan engin sevgi ve saygı ile savunmuşlardır. Allah yolunda; O’nun yüce peygamberini ve mukaddes topraklarını savunmadaki kahramanlıklarının destanını bu eserde bir roman heyecanıyla okuyacaksınız.
175.00 ₺ -
Böyleydi Osmanlının Ramazanı
“Ah nerede o eski ramazanlar” demek için çokça sebebimiz var. Çünkü eski ramazanlar sosyal hayatın tümüyle düzenlendiği bir aydı. Günler öncesinden halkın bu ayı daha rahat ve huzurlu bir şekilde geçirmesi için hükümet tarafından bazı tenbihnâmeler neşredilirdi. Öyle ki insanların ibadetlerini rahat yapabilmesi, oruçlarını daha rahat tutup, düzenli bir şekilde teravih namazlarına devam edebilmeleri için mesai saatleri düzenlenirdi. Ramazan-ı şerifin gelmesi de gitmesi de ayrı bir âlemdi. Berat kandiliyle başlayan hazırlıklar, iftar sofralarının letafeti, şenlenen kilerler, teravih namazları, mahyalar, ramazan davulcuları, yardımlaşmalar ve sonu bayramla biten bir süreç. Osmanlı’nın Ramazanı nasıl idrak ettiğini, "Ah nerede o eski ramazanlar" demenin aslen ne anlama geldiğini ortaya koymaya çalıştık. Bir tek beklentimiz var, o da bu mübarek ayın eğlence hayatıyla uzaktan - yakından alakalı olmadığı ve tamamıyla "ibadet" demek olan Ramazan-ı Şerif´in Levanten kültürden medet umar hale gelmemesi, o kadar…
77.70 ₺ -
Din Ve Laiklik
DİN VE LAİKLİK; alanında yazılan ilk ve en değerli eserdir. Bu eserde; hukuk otoritesi yanında inançlı bir insan olan merhum Ord. Prof. Dr. Ali Fuad BAŞGİL; laiklik hakkındaki düşünce ve görüşlerini, hayatı boyunca elde ettiği deneyimlerinin ışığında, son derece önemli olan önerilerini ve değerlendirmelerini açık olarak ortaya koymaktadır. "Hayatın bilinmeyenleri önünde ilim daima hayrette kalmıştır ve kalacaktır. İnsan, bilgide ne kadar ilerlerse ilerlesin, bir an sonra ne olacağını görüp, kestiremeyecektir. İhtiraslarımın esiri ve hayallerimin oyuncağı olmamak için düşünmeliyim ki, dün yoktum, bugün var oldum. Uykudan uyanır gibi uyandım. Büyüdüm. Ağladım, güldük. Sevdiğim, sevildim. Okudum, öğrendim...
112.00 ₺ -
Konferanslar
Ne yükselme ülküsü, ne rasyonel iş nizamı, ne de ilmi zeka kanunsuzlukla asla birlikte bulunmaz. Çünkü kanunsuzluk; plansızlık ve programsızlıktır. Kanunsuzluk iptidailiktir. Kanunsuzluk irticadır, haşin kuvvetlerin çarpıştığı devirlere dönmektir. Kanunsuzluk hüküm süren yerde emniyet ve güven yoktur. ORD.PROF.ALİ FUAD BAŞGİL Rahmetli Ali Fuad Başgil’in bu eseri 1930 ile 1944 yıllarında memleketin muhtelif şehirlerinde verdiği konferans ve seminerlerinden derlenmiş kıymetli bir eseridir.
77.70 ₺ -
Türkçe Meselesi
Bir memleketin milli dili o memleketin bilfiil yaşayan, yani konuşulan ve yazılan, gönüllere ve zekâya hitap eden dildir. Ve dilin milliyeti, kelime unsurlarında olmaktan çok, büyümesinde ve üslubunda, umumi ahenk ve edasındadır. Nitekim mimari bir eserin milliliği, mesela Süleymaniye camimizin Türklüğü, taşında tokacında değil, inşası tarzında ve terkibindedir. Süleymaniye Camiinin taşı, mermeri şuradan, buradan getirilmiştir diye bunları söküp atmak, o canım şaheseri tahrip etmektir. Tıpkı bunun gibi, Türkçemizin bazı kelimeleri şuradan, buradan alınmıştır diye bunları dilden çıkarmak, bu millet dilini yıkmaktır…
42.00 ₺ -
Ord Prof Dr Ali Fuad Başgilden Mektuplar
Ahmet Emin Yalman'a Açık Cevap Sayın Yalman, Hür Vatan'da neşrettiğiniz açık mektubu okudum. Evvela hakkımdaki iltifatlardan, hususiyle öteden beri sevdiğim ve takdir ettiğim bazı şahsiyetleri bana kader yoldaşı olarak seçtiğinizden dolayı size teşekkür ederim. Bu şahsiyetler arasında bilhassa Bölükbaşı’na karşı müstesna bir bağlılığım ve sevgim vardır. Bu sevgim sırf onun da tıpkı benim gibi tabanlarında memleket toprağının nasırlarını taşımasından ve milletine kanıyla ve gönlü ile bağlı bir memleket evladı olmasından değildir, fakat aynı zamanda 1946'dan beri idealist arkadaşları ile birlikte atıldığı hak ve hürriyet mücadelesinde bin bir güçlüğe, harekete ve işkenceye göğüs germiş ve seciyesinin temizliği ispat etmiş bir adam olmasındandır.
77.70 ₺ -
Demokrasi Yolunda
Demokrasi terbiyesinin ahlâki formülü şudur: İyiliği ve adaleti sevecek, kötülükten ve zulümden nefret edeceksin. Yalnız ve adaleti sevecek, kötülükten ve zulümden nefret edeceksin. Muktedir isen elin, kolunla, değilsen sözlerin ve yazılarınla buna da muktedir değilsen kötülük ve zulüm yapanlardan yüz çevirip onlara selam vermemek ve merhaba dememek suretiyle mücadele edeceksin… Bahtiyar o memlekettir ki, vatandaşları bu terbiye ile bezenmiştir…
140.00 ₺ -
27 Mayıs İhtilali Ve Sebepleri
Dünya çapındaki bilim adamı ve hukukçumuz Ordinaryüs Profesör Ali Fuad Başgil bu eserinde,27 Mayıs 1960 İhtilali’nin sebeplerini tarafsız bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor. İhtilal´den bir ay kadar önce, bizzat Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından Ankara´ya davet edilen ve “Ne yapmamız lazım?” diye görüşüne başvurulan Başgil, o dönemde yaşananların en önemli şahitlerinden biridir. İhtilal´in ülkeye nelere mal olacağını, milletin geleceğini nasıl kötü etkileyeceğini ta o zamandan görmüş, makaleleriyle dersleriyle ve kurduğu derneklerle hem hükümete hem muhalefete, hem de aydınlara anlatmaya çalışmıştır...
84.00 ₺ -
Together With Young
This work of Ali Fuad BAŞGİL has been published many times since it was first published and it addressed to every generation one by one. As there are many things now that the book includes giving every person young or old, there will be through generations. As he mentioned, “…This book is just a guide which can be useful to the young and inexperienced apprentices of scientific and ideal workshop.” Although he said so, this book, although being a guide to young and inexperienced apprentices, is at the consistency to be the guide of old and experienced masters. Especially, by the subjects and the friendly language of the author, this work can always be inspiration to generations. Again as the author mentioned, “This book which will reduce young who are the hope of future from living without will and courage; shows the secrets of being successful.” It will also be a good guide by this sense.
35.00 ₺ -
Gençlerle Başbaşa
Ali Fuad Başgilin bu eseri, yayınlandığı günden bu yana defalarca basılmış ve her nesle ayrı ayrı seslenmiştir. Büyük-küçük her insana verdiği ve vermeye devam edeceği şeyler şimdi olduğu gibi, nesiller boyu da devam edecektir. Kendisinin de belirttiği gibi "…Bu kitap, sadece fikri çalışma atölyesinin genç ve tecrübesiz çırakları için faydalı olabilecek bir rehberdir." Gerçi her ne kadar kendisi böyle söylese de bu kitap genç ve tecrübesiz çıraklara da rehber olmakla beraber, yaşlı ve tecrübeli ustaların da rehberi olabilecek kıvamdadır. Özellikle, seçilen konuların evrenselliği ve yazarının dostane üslubuyla bu nadide eser, nesillere daima ilham olabilecek yapıdadır. Yine yazarın deyimiyle: "Geleceğin ümidi olan gençleri, bunalımdan, iradesiz ve cesaretsiz yaşamaktan kurtaracak olan bu kitap; başarılı olmanın sırlarını göstermektedir." Bu doğrultuda güzel de bir rehber olacaktır. SÖZLÜK İLAVELİ ORİJİNAL METİN
35.00 ₺ -
Hayatüs Sahabe 4 Cilt Tk
Hayatüs Sahabe 4 Cilt 1.Hamur Kağıt Kutulu Takım, Muhammed Yusuf Kandehlevî, Muhammed İlyas Kandehlevî'nin oğlu olup Hindistan'ın Şah Cihan zamanında dindarlığıyla, müderris ve mürşitleriyle tanınmış meşhur bir aileye mensuptur. Hicri 25 Cemâdiye'l-Ûlâ 1335 (20 Mart 1917 Salı) tarihinde Hindistan'ın Dehli vilâyetinde dünyaya gelen müellif, ilim ve amelleriyle şöhret bulan bir aile çevresinde büyümüştür. Büyük alimlerden okumuş, onların terbiye ve murakabeleri altında yetişmiştir. Katıldığı toplantılarda saatlerce konuşuyordu. Konuşmalarının çoğu Hz. Peygamber)in ve sahabilerinin hayatlarından örnekler vermekle geçiyordu. İrşad ve tebliğ vazifesini yerine getirirken birçok uzun konuşmalar ve meşakkatli yolculuklar yaptı. Samimi ve inançlı bir kimse idi. Özellikle Hz. Peygamber'in ve ashabının ve onların tabiinlerinin yaşadığı devirler hakkında derin bir bilgiye sahipti. Bütün hayatı dopdolu olmasına rağmen Hayâtu's Sahâbe ve Emâni'l-Ahbâr adında iki büyük kitap telif etmiştir.
900.00 ₺ -
Fetavayi Hindiyye İslam Fıkhı 12 Cilt Takım
Bu kıymetli eserin meydana getirilmesine, Muhammed Evrengzîb Alem- gir Şah’ın, Hindistan’ın en meşhur âlimlerini bir araya getirerek Hanefi mezhebine uygun ve ona göre fetva verilebilen bir eser talebi sebep olmuştur. Bu eser, Hanefi mezhebine dair birçok muteber kaynaktan derlenerek hazırlanmış; İslâm fıkhı alanında nadide eserlerden biri olmuştur. Eserin hazırlanış biçimi hakkında daha açıklayıcı bilgi kitabın önsözünde verilmiştir. Eserde geçen ıstılahların açıklamaları, kitap ve şahısların tanıtılması, mevzularına göre umumi fihrist gibi hususlar ve ayrıca Fıkıh ve Fıkıh Tarihi ile ilgili bilgiler kitabın sonunda verilmiştir. Eseri hazırlayan âlimler, Alemgir Şah’a nisbet olsun diye eserin ismini “Fetâvâyi Alemgiriyye” koymuşlardır. Ancak daha çok “Fetâvâyi Hindiyye” adıyla meşhur olmuştur. Eserin tercümesi, Aslına sadık kalınarak, Emekli Müftü Mustafa Efe tarafından yapılmış; Emekli Ankara Vaizlerinden İsmail Karakaya tarafın da gözden geçirilerek 16 cilt halinde hazırlanmış ve 30 yılı aşkın bu şekilde basılmıştır. Huzur Yayınevi olarak, okuyucularımızın yararına olacağı düşüncesiyle eseri yeniden gözden geçirip, yeni mizanpaj şekliyle 12 cilt halinde okuyucularımızın istifadelerine sunmuş bulunuyoruz. Huzur Yayınevi böyle şerefli bir hizmeti sunmaktan gurur duymaktadır. Gayret bizden, Tevfik ise sadece Yüce Allah’tandır. İslâm Fıkıh tarihinde FETEVAYİ HİNDİYYE ismi ile meşhur olan bu eser, gerek muhtevası ve gerekse hazırlanışı bakımından eşine ender rastlanan bir şaheserdir. Fetâvâyi Hindiyye'nin bu tercümesi aslına tamamen sadık kalınarak Emekli Müftü Mustafa Efe tarafından yapılmış ve Ankara Merkez Vaizi İsmail Karakaya tarafından tamamen gözden geçirilerek yayına hazırlanmıştır. Bu muhteşem eser 12 ciltde tamamlanmıştır. Eserde geçen ıstılahların açıklamaları, kitapların ve şahısların tanıtılması, mevzulara göre umumî fihrist gibi hususlar son ciltte verilmiştir. Gayret bizden, tevfikse sadece Allah-u Teâlâ'dandır.
5040.00 ₺ -
Tefsiri Kebir 23 Cilt Şamua Tk
Müslümanların, 1400 yıllık süre içerisinde meydana getirdikleri ilim ve kültür birikimi, bir köşeye itilip kendi haline terkedildiği takdirde; hem günümüz insanının bu birikimden istifadesi oldukça zorlaştırılmış, hem de ilim ve kültürümüzü sıhhatli bir zemine ve sağlam bir temele oturtmamış oluruz. Biz, Fahruddîn Râzi gibi asırları kucaklayan, tefsir alimleri içerisinde seçkinliği ve önderliği ittifakla kabul edilerek kendisine İmamü'l-Müfessirîn (tefsîrcilerin imamı, önderi) ve Mefâtihu'l-Gayb adlı eserine de Tefsîru'l-Kebir (tefsirlerin büyüğü) ünvanı verilen bir alimin, Kur'an-ı Kerim-i nasıl anladığı ve nasıl yorumladığını günümüz ilim ve kültür çevresinin istifadesine sunmayı bir görev bildik. İmam Fahruddin Râzî elde ettiği değerli mirası, diğer birçok eserinin yanısıra, bilhassa muazzam tefsirinde bizlerle paylaşmayı arzu etti. Ondan sonra gelen birçok İslâm alimi ve Müslüman gerçekten bu mirastan paylarını bol bol almışlar ama o tükenmemiş, bizlere de kalmış ve bizden sonrakilerin istifadesine âmâde olmaya devam edecektir. Çünkü o, içine dalınmadan tam farkına varılamayan bir derya gibidir.
9000.00 ₺ -
İhyau Ulumiddin 4 Cilt Takım
MÜTERCİM ALİ ASLAN AYDIN Allah'ı unutanları, Allah'ın unutacağı Kur'anî bir düstürdur. Bu bakımdan unutanların unutulacağı bir dünyada, unutulanların inzârı/uyarılmaları vazifesi, pek tabiidir ki İslâm davasının mümessillerince deruhde edilecektir. Nitekim güzel ahlâkı tamamlamakla görevli bir peygamberin ümmeti içerisinde, bu vazifeyi deruhde etmiş, sadece müslümanlara değil, gayri müslimlere dahi güzel ahlâkın fikren ve amelen bir numûne-i imtisali olmuş nice İslâm âliminin yetiştiği ve bu âlimlerin gerek sözleriyle, gerekse eserleriyle insanlığı İslâm'ın pak ve temiz yoluna irşad ederek insanlığın vicdanında müstesna bir mevkii işgal ettikleri de tarihen sabit bir hakikattir. İşte şu anda tanıtımını okuduğunuz İhya-i Ulûm'id-Din (İslâmî İlimlerin Canlandırılması) adlı kıymetli eserin müellifi olan bu mümtaz âlim hayatının, görüşlerinin ve eserlerinin anlatıldığı bölümde de görüleceği üzere devasa bir külliyatın sahibidir ve İhya-i Ulûm'id-Din adlı eserinin bu külliyat içerisinde müstesna bir mevkii ihraz ettiği de bir vakıadır. Âdeta tek başına tüm İslâmî ilimlerin bir ansiklopedisi mahiyetindeki bu esere olan ihtiyacın öneminin idrakinde olan yayınevimiz, sizlerin istifadesine sunmuş. Özel Kutulu İhyau Ulumiddin Tercümesi 4 Cilt 1.Hm - İmamı Gazali - Ali Arslan Aydın - Merve Yayınevi
2500.00 ₺ -
Ansiklopedik Rüya Tabirleri Ciltli
Sahih rüyalar kişinin amellerinin hakikatinden ve işlerinin akıbetinden ha¬ber verir. Bundan dolayı bazı rüyalar uyarı bazı rüyalar müjde niteliğinde olur. Zira rüya, nübüvvet nurunun parçalarından ve o nurdan bâki kalandır. Üç türlü rüya vardır; Allah Teala tarafından müjdeleyici rüyalar. Kişi¬nin duygu ve düşüncelerinden dolayı gördüğü rüyalar. Ve şeytan tarafından sı¬kıntı veren rüyalar. Bu tür rüyalar hakkında hadisi şerifte şöyle buyrulur: "Siz¬den biriniz hoşuna gitmeyen bir rüya görür ise onu anlatmasın hemen kalk¬sın namaz kılsın" Buhari hadis no: 7017 Diğer bir husus ta rüya sadece bilgili, nasihat eden ve sözüne güveni¬len kimseye anlatılması gerekir. Rüyayı tabir edecek kimse rüyada bir şer gö¬rür ise veya tam olarak mahiyetini anlamamışsa ve rüya sadece gören kim¬seyi ilgilendiriyor ise "senin için hayırlı düşmanların için şerli olsun" veya " gelecek hayra ve sakınacağın şerre" delalet eder, demesi uygun olur. Rüya geneli ilgilendiriyor ise " bizim için hayırlı düşmanlarımız için şerli olsun" veya "bize gelecek hayra sakınacağımız şerre delalet eder" demeli¬dir. Rüya tabir eden kimse Kuran'ı kerimin verdiği örneklerden, manaların¬dan ve içindeki teşbihlerden yararlanmalı, nebilerin ve hikmet sahibi kimselerin sözlerini bil¬mesi ve Rasulullah efendimizin hadisi şeriflerini öğrenmesi ve tabirinde meşhur kıssalara başvurması gerekir. Rüyada hoşa gitmeyen bir rüya görülürse uyandığında Ayet el-KürsÎ oku¬nur. Ve sol tarafa tükürülür. Ve "gördüğüm rüyanın dinime ve dünyama geti¬receği şerden İsa'nın Musa'nın İbrahim'in ve Muhammed (aleyhimus¬selam)’ın rabbine sığınırım" denir. Rüyada bir kimsenin avreti ve sır¬ları görülürse bunlar gizlenir ve sadece rüyanın sahibine ve yanında kimse¬nin olmadığı bir zamanda anlatılır.
500.00 ₺ -
Sohbetler Deri 4.Cilt
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifinde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. SOHBETLER KİTABI Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifinde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Haceganda hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
361.80 ₺ -
Sohbetler Deri 3.Cilt
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifinde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. SOHBETLER KİTABI Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifinde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Haceganda hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
361.80 ₺ -
Sohbetler Deri 2.Cilt
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi�nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. �SOHBETLER� KİTABI Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi�nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan�da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
361.80 ₺ -
Sohbetler Deri 1.Cilt
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi�nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan�da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
361.80 ₺ -
Safranla Yazılan Fetih Suresi
Bu sûre-i şerîfeyi misk, zâferan (safran) ve gül suyu karışımından yapılan bir mürekkeple temiz bir kağıda yazıp nuska yaparak üzerinde taşıyan kişi, Allâh-u Te‘âlâ’nın izniyle düşmanın şerrinden, sıkıntı ve darllıktan, fakr-u zaruretten, zarar ve ziyandan korunur. Kısmeti bağlı bir kız veya dul bir kadın için, bu sûre-i celîle misk, zâferan (safran) ve gül suyu karışımından yapılan bir mürekkeple temmiz bir kağıda yazılır ve sonuna da evlenemeyen kişinin ismi annesinin ismi ile birlikte yazılır ve bu kağıt havanın cereyan yaptığı (estiği) bir yere asılırsa, Allâh-u Te‘âlâ’nın izniyle o kişi için yakın zamanda bir kısmet zuhur eder ve hayırlı bir talip çıkar. Bu sûre-i celîle misk, zâferan (safran) ve gül suyu karışımından yapılan bir mürekkeple bir kağıda yazılarak bir ticarethane ya da dükkkanın kapısı üzerine asılırsa, Allâh-u Te‘âlâ’nın izniyle orada ticaret ve kazanç artar. Bu kağıdı koymakla beraber oranın sahibi olan kişi her gün bir defa da sûre-i şerîfeyi okursa artık ebvâb-ı hayr (hayır kapılarınn) ın hepsi o kişiye açılır. Bir kimse bu sûreyi misk, zâferan (safran) ve gül suyu karışımından yapılan bir mürekkeple kağıda yazıp nuska yaparak üzerinde taşırsa, şerlerden uzak olur, depremden korunur ve bol kazançlar elde eder. Not: Bu ve diğer Safran mürekkebiyle yazılan sure-i şerifler elle yazıldığı için tedarik süresi değişebilmektedir.
225.00 ₺ -
Hadiselerin Muhasebesi 1
Eser, «gündelik politika tekerlemeciliği sanatkârın ulvî faaliyetine yakışmayan bir iş olduğu kadar, benim de işim değildir!» diyen Necip Fazıl’ın sosyal ve siyasî olaylar üzerindeki duyuş ve görüş vazifesiyle «Hâdiselerin Muhasebesi» başlığı altında ve (Be-De) imzası kullanarak kaleme aldığı yazılarının 1. cildidir. Bu serinin ilk kitabında, ibretle okunması gereken 1943-1949 yılları arasındaki hâdiselerin muhasebesi yapılmaktadır.
182.00 ₺ -
Çerçeve 5
Çerçeve serisinin beşinci kitabı. Bu Kitap'ta, 10 Mart - 26 Aralık 1978 tarihleri arasında bir gazetede yayınlanmış fıkralar bir araya getirilmiştir.
192.50 ₺ -
Edebiyat Mahkemeleri
EDEBİYAT MAHKEMELERİ DOĞU EDEBİYATI DİL RAPORLARI EDEBİYAT MAHKEMELERİ: Bu başlık altında, 1945 Büyük Doğu dergilerinde neşredilmiş yazılarda, edebiyat dünyamızın ünlü isimlerinden Tevfik Fikret, Yahya Kemal, Mehmet Akif ve Nurullah Ataç, mizah üslûbuyla bir mahkeme mizanseni içinde kritik ediliyor. Ayrıca farklı zaman ve mekanlarda Necip Fazıl nezaretinde yapılan sohbet toplantılarında "Tevfik Fikret" ve ayrı bir bahis olarak "şiir" ele alınıyor. DOĞU EDEBİYATI: Doğu edebiyatına kısa ve genel bir girişten sonra, Arap Edebiyatı bölümünde "Muallakat-ı Seb'a" şairleri; Fars edebiyatı bölümünde ise Baba Tahirden başlayarak ilk şehnameciler ve Firdevsi, hayatı, edebi kıymeti ve eserlerinden örneklerle anlatılıyor, Mısır Edebiyatı bölümünde Papiruslar üzerine yazılmış Annana isimli bir kâhine ait en eski bir hikayenin tercümesi bulunuyor. Eserin son bölümünde ise Doğunun Büyükleri başlığı altında, Nizami, El-Maarri, Ömer Hayyam, İbn-i Fariz ve Sadi ele alınmış ve eserlerinden oldukça hacimli tercümeler yapılmıştır. DİL RAPORLARI: "Zavallı Türkçe" ve "Dil Laboratuarından" ana başlıkları altında bir taraftan lisana dair ölçüler verilirken, diğer taraftan, "teşhis"le birlikte, Türk dilinin içine sürüklendiği kaostan çıkması için çarelerin neler olabileceği üstünde duruluyor.
147.00 ₺