-
Ya Ben İstanbulu Alacağım Ya İstanbul Beni
BEN BENDEN ÖNCEKİ SULTANLARA BENZEMEM! Bizans sarayında İmparator Konstantin, Sultan Mehmedden gelen talebi yanıtlıyordu. Hermaion Tepesi'nde bir av köşkü yapılabilecek kadar toprak istiyor Osmanlı Yazın! Ancak bir dana derisi kadar yer veririm onlara. Dana derisi mi dediniz efendim? Evet, aynen böyle yazın. İşine gelirse kabul etsin Sultan Mehmed. Yaptırabilirse yaptırsın bakalım av köşkünü. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetme sürecini ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatan bu roman, tevazu sahibi bir padişah portresi çıkarıyor karşımıza. İstanbul sevdalısı, müjdelenen padişah... Genç okurların, tarihi belgelere dayanan olayları roman kurgusu içerisinde gözlemlemelerine olanak tanıyor. Gençler, çağ açan bir padişahın yönetici, asker ve şair yanlarını keşfediyor.
17.39 ₺ -
Kızıl Pençe Karabekir'in Gözüyle Kuruluş Yılları
Kâzım Karabekir'in yazdıkları, resmi tarihin şekerlemelerine fazla alıştırılan okuru şoke ederken, aynı zamanda Ulrich Beck'in "düşmansız demokrasi" dediği bir akımın tarihimizdeki öncülüğünü yapıyor. Eser boyunca İstiklal Savaşı yıllarındaki Mustafa Kemal Paşa'ya duyduğu saygıyı sık sık vurgulayan Karabekir Paşa, onun 'asalaklar' dediği türedi bir grup tarafından kuşatıldığını ve en büyük hatasının bu gruba dayanarak iktidar sürme karşılığında milletten ve özgürlük mücadelesinden kopmak olduğunu cesaretle ileri sürüyor. Hem de bu cesareti bugün değil, Tek Parti yönetiminin doruk noktası sayılan 1933 yılındaki çıkışıyla göstermiş olan Karabekir Paşa, alttan alta Mustafa Kemal Paşa'nın çevresini saran ve ülkede terör estiren gizli bir örgütün deşifresini de yapıyor. KIZIL PENÇE adını verdiği bu gizli ve eli silahlı örgütün 1 numarası kimdi? Kimleri kullanırdı? Asker içinde uzantıları var mıydı? Adam vurmaktan kitap yakmaya, insanları ve ailelerini takip ve taciz etmeye kadar çeşitli kademelerde gerçekleşen ve resmi devletin yanı başına konumlanan bu paralel gizli devletin ipuçlarını Kâzım Karabekir'in emsalsiz analizlerinden öğreneceksiniz. Mustafa Armağan KIZIL PENÇE'de Kâzım Karabekir Paşa'nın yazmış olduğu 3 bağımsız metinden yeni bir metin kuruyor. Paşa'nın söylediklerini netleştiriyor, mesajını anlaşılır kılıyor. Böylece Karabekir'in, çeşitli kitaplarına dağılmış bulunan keskin eleştirel bakışını, tek bir kitabın çatısı altında olanca yoğunluğu ve çıplaklığıyla okurun önüne sunuyor. KIZIL PENÇE yakın tarihimizin kırılma dönemi olan 1922-1933 yıllarında yaşananları 'Kral Çıplak' sözüyle anlatılabilecek bir yalınlıkta ortaya koymayı başarıyor. Rahat üslubu ama sarsıcı tezleriyle KIZIL PENÇE'nin, yalan sisinin dağılmakta olduğu günümüzde tarihin normalleşmesi yolunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz.
18.13 ₺ -
Sevgili Peygamberimiz Küçük Boy
ÜSTÜN YARATILIŞ VE DAVRANIŞLARIYLA SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ NE O'NDAN ÖNCE NE DE O'NDAN SONRA O'NUN GİBİSİNİ GÖRMEDİM HZ.ALİ (R.A) O'NU GÖRDÜĞÜMDE, GÜNEŞ DOĞUYOR ZANNEDERDİM RUBEYYİ(R.A)
30.00 ₺ -
İkindi Zamanı Hüzne Çağrı
“Yusuf’u zindana attıran Züleyha, Zindana kendisi girmişti de farkında değildi. ... O Züleyha ki, geçen zamanın farkında olmayarak. Yusuf’u ikindi zamanını bekler gibi bekledi. İstedi ki, Yusuf’u gelsin; isterse ikindi zamanı gelsin. Yüreği Yusuf’un hasretiyle yanan Züleyha. O’nun bu kadarcık bir gelişine bile razıydı. Heyhat! Yusuf geldiğinde... Züleyha gecenin karanlığına girmişti bile. Züleyha bu kadarını hiç aklına getirememişti. Çünkü o, herkesin zamanı aynı işler sanmıştı. Oysa herkesin günü aynı değildi ki... ... Nice sevdalar gün ışığında tohumunu çatlatıp filizlenirken, Nice aşkların üzerine göz göre göre kezzap dökülüyordu. Tıpkı nisan yağmurunun sedefin karnında göz kamaştırıcı inciye dönüşürken yılanın kesesinde zehre dönüşmesi gibi...”
8.25 ₺ -
Düşte Kördüğüm
Rektörün ancak kendine yetecek kadar yayınları vardı. Fakat çevresinde bülbül gibi şakıyan, kalabalık “Sayın”ları vardı. Hepsi birden fark edilmese de üniversitenin kadrosu epeyce kalabalıktı. Uzağındakiler. Yakınındakiler. Göze girenler. Gözden düşenler. Katılanlar. Atılanlar. Satılanlar. O yıllarda üniversite gerçek hüviyetini yitirdiği için bunlar adeta anabilim dalları vazifesini görüyordu.
4.50 ₺ -
Hünkâr Yolu
Tarihin gördüğü en büyük yürüyüşten biriydi onlarınki. Orta Asya’dan başladı, Anadolu içlerine, hatta Ege kıyılarına kadar varıp dayandı. Bu yolculuk, ülkeler, beldeler arasında bir yürüyüş değildi yalnızca. Bilakis, hem sosyolojik, hem manevî düzlemde bir büyük dönüşümün ifadesiydi. Selçuklular, asırlar süren bu büyük yürüyüşleri esnasında, İslâm’ın diriltici nefesiyle bir ‘aşiret’ten ‘devlet’ ve ‘devlet’ten de ‘medeniyet’ çıkardılar. Onların Maveraünnehr’den Anadolu’ya uzanan yolculuğu, bu açıdan eserleri ve hatırası bugün bile taptaze duran İslâmî bir ‘medeniyet’e yolculuk niteliğindeydi aynı zamanda… Hünkâr Yolu, insanlık tarihinin en çarpıcı ‘yolculuk’larından birini, Selçukluların büyük yürüyüşünü anlatan, sürükleyici bir roman. Tarihî gerçeklere dayalı kurgusuyla da, ‘aşiret’ten ‘medeniyet’e bu büyük yürüyüşün dinamiklerini başarıyla ortaya koyuyor…
30.00 ₺ -
Kuran Diliyle Konuşmak
Kur'an Diliyle Konuşmak 4 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde 99 adet fiil, ikinci bölümde 50 isim ve üçüncü bölümde 50 edat yer alıyor. Bu fiil, isim ve edatların en önemli 2 özelliği, günlük hayatta sık kullanılıyor ve Kur'an da geçiyor olmalarıdır. Her bir madde için evvela ayet örneği ve meali, sonra günlük hayattan veya Türk-Arap edebiyatından cümleler, tercümeleriyle verildi. Ardından ise öğrencinin kendisinden bir cümle yazmasını istedik. Son ve dördüncü bölümde ise 10 adet Arapça-Türkçe karşılıklı Kur'an diyalogları yer alıyor. Her bölümün sonunda boşluk doldurmalı çoktan seçmeli 20'şer adet soru ve kitabın sonunda bu soruların cevap anahtarı yer alıyor.
140.00 ₺ -
Kış Çayı
"Merhaba" diye fısıldıyorum; "Ben galiba sizi tanıyorum." "Tek sen değilsin, her giden geminin ardından bakakalan, Madagaskar limanlarından Çin'e yolculuk yapmayı, dünyayı fethetmek üzere ardına bakmadan her giden gemide olmayı özleyen, yelken olmayı, kürek olmayı, dümen, balık, su olmayı arzulayan tek sen değilsin," demek istiyorum ama düğümleniyor kelimeler boğazımda, konuşamıyorum... Bir şiir okur mu acaba Hülya Atakan Kış Çayı'nda İstanbul'dan başlayarak bütün dünyayı, şimdiki zamanın içinden bütün zamanları seyrediyor. Hülya Atakan'ın gözünden İstanbul bütün bir tarihiyle, sayısız öyküleriyle, Yahya Kemal, Tanpınar gibi yazarların eserleriyle, şiir dizeleriyle Osmanlı padişahlarıyla birlikte canlanıyor. Hülya Atakan nereye baksa orada hikâyeler görüyor. Bütün hikâyeleri edebiyat ve tarihle harmanlanıyor. Selimiye Sinan'la, Bağdat Köşkü Sultan Murad'la iç içe geçiyor Hülya Atakan'ın yazılarında. Her mimari eser, her çiçek, meyve, her eşya geçmişten zengin bir insan kalabalığıyla beraber, Atakan'ın bakışında yeniden diriliyor. Kış Çayı, sıradan gezi yazılarından oluşmuyor, bir mekânda içtiğiniz sıcak çay gibi bir his veriyor Hülya Atakan'ın dokunduğu her nesne. Oturduğunuz yerden, Mrs. Dallovvay'le Londra'ya, Marquez'in Kolera Günlerinde Aşk romanıyla Kolombiya'ya, ama hep geçmişe, bu yerlerden geçerek başka bir iç âleme doğru yolculuk yapıyorsunuz bu yazılarda.
251.85 ₺ -
Şahsiyet Zarafet Ahlak
‘‘Edeb bir tâc imiş Nur-u Hüdâ’dan Giy ol tâcı emin ol her beladan’’ dediği gibi şâirin belalardan ve musibetlerden emin olmak için eline, diline ve nefsine sahip çıkmak gerek. İnsanın başına ne gelirse ya dilinden ya da nefsinden gelirmiş. Dolayısı ile insanın haddini bilmesi, bin düşünüp bir konuşması, musibetlerden selamet bulması için birinci şarttır. Dini edebiyat içinde önemli yer tutan âdâp konusu, bir konu olarak kalmamış, müstakil bir kitap olarak farklı veçhelerde okuyucusu ile buluşmuştur. Zira âdâp kuralları her dönem gelişerek değişen ve insan hayatının her döneminde lazım olan kurallardır. Toplum, kendi gibi davranmayan, kendi değerlerine mugayir tavırlarda bulunan mensuplarını posa gibi dışarı atar. Dolayısı ile edep kuralları bir manada bizim, yaşadığımız toplumda tutunabilmemiz için uymamız gereken hayati kurallardır. Emel Sözcüer uzun yıllar Anadolu’da öğrenci yetiştiren bir eğitimci. Toplumda gittikçe bir sorun haline gelen edep mevzusu onun da dikkatini çekmiş olacak ki böyle hacimli ve teferruatlı bir kitap hazırlamış; Şahsiyet, Ahlak, Zarafet. Her bir kavram ve muhtevadaki her konu birbiri ile ilgili ve birbirini tamamlar nitelikte. Sağlam bir karakterin oluşması için olmazsa olmaz olan iyi bir ahlak ve her iki kavramı tamamlayan, insanın adeta aynası niteliğinde zarafetli olma özelliği… İşte bütün bu önemli kavramların altını dolduran tâli konular bu güzel kitabın içerisinde.Neyi, nasıl, ne zaman ve niçin yapmam gerekir diyorsanız bu kitabı okumadan başka bir kitap okumayın! Bu kitap bir derdin, bir çabanın ürünü. Değerlerimize sahip çıkmak, kaybolan değerlerimizin peşinden gitmek adına atılan bir adım. Okuyan her insanla yaşamaya başlayacak olan bu kitap, okuyan herkese, dokunduğu her ruha nefes olacak. Hayatın tüm damarlarına sızarak, Kur’anî ve nebevî kaynaktan coşan cevherlerle, okurunu zarafetle aydınlatacaktır.
315.00 ₺ -
İlla Edep Oyun
OYUN KILAVUZU *Oyun en az ,en çok 6 kişi ile oynanabilir. *Oyun,10-15 yaş(ve üzeri)için tasarlanmıştır. KUTU İÇERİĞİ *60X80 cm oyun platformu. *Oyuncular için 6 adet piyon *İlerleme ve puan çarkı. *50 adet kazanan kartı. *350 adet oyun kartı. *5-75 arası puanlara ait puan kartları. *Kullanım kılavuzu OYUN KURALLARININ YAZILI OLDUĞU KULLANIM KILAVUZU İÇERİSİNDEDİR...
525.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri 16
Rûhu'l-Beyân Tefsîri'l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir tefsir.. İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri bu eseri, Bursa Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu... Ki onda rivayet ve dirayet metodlari; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden İşarî/tasavvufî yorumları var. Ve bu özelliğiyle tefsirler arasında temayüz ediyor. Gönülller mimarı İsmail Hakkı Bursevî'nin bu kıymetli eseri; 23 yıl gibi bir zamanda vücûda geldi. Âyet-i kerîmeler âyetlerle ve hadîs-i şeriflerle açıklandı. Allah dostlarının ibretli menâkıbıyla ve şiirlerle süslendi... Erkam Yayınları, Hazretin Arapça olarak kaleme aldığı M. Ü. İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. H. Kamil YILMAZ başkanlığında kurulan bir komisyona bu müstesna tefsiri tercüme ettirdi. Ruhlara gıda, gönüllere şifa olacağını ümit ettiği Rûhu'l-Beyân'ı anlaşılır bir Türkçe ile dilimize kazandırdı. Hadis-i şeriflerin tahriçleri yapıldı. Farsça şiirler tercüme edildi. Konu birliği olan âyetlere başlıklar verildi. Üslûbunun sadeliği ve mizampajının rahatlığıyla seveceğiniz bir eser meydana geldi... Teknik ayrıntılara girmekten sakınıldı... Ve böylece Rûhu'l-Beyân günümüz insanının idrakine yeniden doğdu. Her seviyeden insanımızın koyalca okuyup anlayabileceği bu kıymetli tefsiri, istifâdelerinize sunmakla bahtiyarız.
525.00 ₺ -
Kısa Surelerin Tefsiri
İman ufkundan bakıldığında çok net olarak görülür ki, bu cihan baştan başa bir iman dershanesi , vukû bulan bütün hâdisler ilahî imtihan tecellileri, hayata da ebediyet diyârına bir yolculuktur. Hiç şüphesiz böyle bir hayat, faniliğin idraki içinde olarak bu cihana gönderiliş hikmetini sezecek bir feraset ister. Bütün bu meziyetlerin kaynağı da Kur’ân-ı Kerîm’dedir. Kur’ân; gayb ve şahâdet aleminin hazinesi, kainatın kendisine muhtaç olduğu, kulun kalp gözünü açan bir kitaptır. Her şuur sahibinin ziyası olan Kur’an-ı okumak ve anlatmak mümin olan her kişinin vazifesidir.Çalışmamız fatiha suresi ile başlayıp namaz sureleri olarak da adlandırılan duha suresinden itibaren olan surelerin tefsirinden müteşekkildir.Tefsir çalışmamızda hazık-mütehassıs mefessirlerin görüşlerini derlemeyi tercih ettik.Hata yapmak vebal altında kalmaktan imtina ederek,kendi yorumlarımızı katmamaya çalıştık.
350.00 ₺ -
Osmanlı'da Strateji ve Askeri Güç
Oryantalist ve Avrupa merkezli görüşe göre gücünün doruğundaki Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa üstünlüğü ve gelişen teknolojik gelişmeler karşısında kendini yenileyemeyip gerilemeye başladı. İleri sürülen tüm bu tezlere göre, Osmanlılar “muhafazakâr” oldukları için dünyada meydana gelen dönüşüm sürecine mesafeli kalmayı tercih ediyor, bu da “teknolojik gerilik” olarak tezahür ediyordu. Oysa Osmanlılar, Avrupa askerî teknolojisindeki gelişmeleri oldukça yakından takip etmiş, Avrupa ve Ortadoğulu rakipleri üzerinde üstünlük kurmuş ve kurdukları bu üstünlüğü asırlar boyu muhafaza etmeyi başarabilmişlerdir. Dahası, sahip olduğu ateşli silah üretim gücü İstanbul’a kendi kendine yetebilirlik noktasında uzun vadeli bir avantaj sağlamıştı. ABD’nin başkentinde bulunan ve ülkenin diplomat ve aydınlarının yetiştirilmesinde önemli payı olan Georgetown Üniversitesi’nde Osmanlı, Avrupa ve Ortadoğu tarihi dersleri veren Macar bir tarihçi dışarıdan bakarak Osmanlı stratejisi ve değişen askerî gücünü yazdı ve Oryantalist ve Avrupa merkezli tezlerin çoğunu çürüttü: Osmanlı’da Strateji ve Askerî Güç... Osmanlı, Habsburg ve Rus askerî gelişmeleri ve serhadları yanı sıra Osmanlı stratejisi, istihbaratı ve diplomasisi üzerine araştırmaları bulunan yazarın arşiv belgelerine dayanarak ortaya koyduğu bu çalışma, Osmanlı Devleti’ni Avrupa bağlamında ele alan ilk eser olması yönüyle dikkat çekiyor.
33.30 ₺ -
-
Ana Baba Okulu
“Kendinizi geliştirmek için ana baba olmaktan daha iyi bir gerekçe bulamazdınız! İşte, eğitimin gerçekten şart olduğu nokta burası...”
150.00 ₺ -
Bayan Beton Çivisi
Adamın biri dünyayı tehdit eden sorunlara karşı uzaylılarla işbirliği yapmayı öneriyor. Sarımsak verip uzaylılardan arsa almayı planlıyor. Hatta insanları Mars’a taşımayı çoktan kafasına koymuş bile. Bu adam Yumurta Mahallesi’ne geldi geleli ortalık karışık. Koca mahalleye kök söktüren Bayan Beton Çivisi artık diken üstünde. Mars’a gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya. Herkes bu tuhaf adamın kim olduğunu merak ediyor… Siz zaten biliyorsunuz. Evet, tabii ki Çılgın Hademe… Çılgın Hademe, soluksuz okuyacağınız maceralarıyla yine çok eğlenceli, yine çok matrak…
67.50 ₺ -
Nükleer Çikolata Fabrikası
Tuhaf bir adam mahalleye yeni kurulan kurbağa fabrikasına kafayı takmış durumda… Fabrikanın derhal kapatılmasını, dondurulan kurbağaların ailelerine tazminat ödenmesini, anne-babasız kalmış kurbağalara da burs verilmesini istiyor… Kurbağa fabrikası yerine, çikolata fabrikası kurulsun ve acılı, ekşili, tuzlu karabiberli çikolatalar üretilsin, diyor. Fabrika müdürü kime çattığının farkında değil! Sizce bu işlerin arkasında kim olabilir? Tabii ki Çılgın Hademe! Çılgın Hademe Peyami Efendi, akla hayale gelmedik projeleriyle yine işbaşında!
90.00 ₺ -
Haremin Son Yüzyılı Sultanlar ve Damatlar
“Enver Paşa’nın eşi Emine Naciye Sultan, Enver Paşa’yı nasıl seçtiğini şu şekilde dile getirmektedir: “Fakat günün birinde Enver Bey’in beni, Sultan Reşat’tan istemesi üzerine annem odama geldi ve bana dedi ki: Kızım artık sen büyüdün. Seni Abdürrahim Efendi’den başka birkaç kişi daha istiyor. Bunların arasında hürriyet kahramanı Enver Bey de var. İşte hepsinin isimleri ve resimleri… Bak düşün ve karar ver.” Emine Naciye Sultan 19. yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun hem ekonomik, hem de siyasi alanda çok zor günler geçirdiği bir dönemdi. Hanedan yaşam standartlarını korumak/idame ettirmek için mücevherlerini, değerli eşyalarını satmaya başlamış, padişahlar iktidarlarını elinde tutmak için türlü siyasi oyunların içine girmişti. Bütün bu gidişat, her kademesi birçok kural ve kaide ile yönetilen harem hayatını da tabii olarak oldukça fazla etkilemişti. Akademisyen-yazar Cevdet Kırpık, bütün bu süre zarfında padişahların, sultanların ve damatların hayatlarının nasıl değiştiğini birinci el kaynaklardan, dönemi yaşamış kişilerin hatıralarından faydalanarak hazırlamış; Haremin Son Yüzyılı’na dair şimdiye kadar yapılan çalışmalarda ele alınmayan birçok detayı gün yüzüne çıkarmış böylece bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynaklık edecek bir eser ortaya koymuştur. - Sarayın çiçekleri sultanlar nasıl yetiştiriliyordu? - Sultanlara damatlar hangi usullerle ve nasıl seçiliyordu? - Eşini kendi seçmek isteyen sultan kimdi? - Kendisine evlenmesi için uygun görülen sultanı beğenmeyen damat adayı kimdi ve bu teklifi nasıl reddetti? - Sultanların nişan ve düğünleri nerelerde nasıl yapılıyordu? - Sultan çeyizlerinde neler vardı? - Hareme/padişaha damat olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdi? - Damatlar sultanları neden boşayamazdı? - İhanetin bedeli neydi? Bu kitabı okurken bütün bu sorunların cevabını bulacak, kendinizi haremin koridorlarında hissedeceksiniz...
240.50 ₺ -
1993 Örtülü Darbe
1993'te neler oldu? Sadece birkaç tanesini sayalım: Uğur Mumcu suikasti, Eşref Bitlis olayı, Başbağlar katliamı ve 33 askerin şehit edilmesi... Tüm bu olayların aynı yıla rastlaması bir tesadüf müydü, yoksa tüm bunlar gizli bir planın parçası mıydı? Hakkı Öznur bu titiz ve detaylı çalışmasında bu soruları sorarak, bize 1993'ün arka planını anlatıyor. Çekiç güç, PKK ve derin devlet arasındaki karanlık ilişkileri gözler önüne seren Örtülü Darbe 1993, geçmişimizin karanlık sayfalarını aralayarak, bize bambaşka bir tarih anlatıyor. Gizli planlar, komplolar ve suikastlerle dolu karanlık bir yılın, derinden ilerleyen bir darbenin nasıl gerçekleştiğini görüyoruz Örtülü Darbe 1993'te. 1993'te neler olduğunu göstererek, Türkiye'nin yakın tarihini anlamanın yolunu açan bir çalışma...
9.94 ₺ -
Yol Ayrımında Statükodan Önce Son Çıkış
Türkiye'nin en önemli anayasacılarından biri olan Osman Can, anayasa tartışmalarına önemli ve çarpıcı bir katkı sunuyor bu kitabıyla. Tarihsel kaynaklara ve dünyadan örneklere başvurarak, ülkemizin nasıl bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, demokratik, sivil ve hayatın içinden bir anayasayı nasıl yazabileceğimizi anlatıyor bizlere. Anayasa neden bu kadar önemli? Anayasal sistemin temel ilkeleri nelerdir? Nasıl bir anayasa? İhtiyacımız olan sivil ve demokratik anayasaya nasıl kavuşabiliriz? Bu yetkin ve titiz çalışmasında tüm bu soruların yanıtlarını arayan yazar, sadece hukukçuların değil her kesimden okurun ilgiyle okuyabileceği bir metinle karşımızda.
44.40 ₺ -
Benim Akıllı Yavrum
Benim Akıllı Yavrum, çocukların doğumdan itibaren gösterdikleri zihinsel gelişimi ve bunun en iyi şekilde tamamlanması için öncelikle ailenin ve sonra da eğitimcilerin neler yapabileceklerini 5 basit adımda anlatıyor. Bu adımlar: 1.Çocuğunuzun zihni nasıl çalışır farkında olun. 2.Zihnini ve yüreğini güçlendiren bir aile iklimi oluşturun. 3.Potansiyelini farkedin ve gelişimini destekleyin. 4.Çocuğunuzun zihin sistemlerini güçlendirin. 5.Eğitim ve öğrenme yolculuğunu izleyin. Vaka örnekleri ile desteklenen Benim Akıllı Yavrum, geleceğin başbakanlarını yetiştirmek isteyen anneler için...
12.00 ₺ -
Yüzyıllık Müjde Hutbe- i Şamiye
Yıl 1911... İslam alemi tam anlamıyla bir keşmekeşin içinde. Yüzlerce politik-ekonomik-kültürel ve bilimsel sorunla boğuşan Müslümanlar, bir ümit ışığı aramakta. O yıl, tüm İslam dünyasından binlerce alim, Şam’da bir ismi dinlemek üzere bir araya geldi. Ve zamanın ışığı Bediüzzaman, Şam’daki Emeviye Camii’nin minberinden ‘Hutbe-i Şamiye’ adıyla anılan, Müslümanların maddi ve manevi hastalıklarını teşhis eden ünlü hutbesini irad etti. Yıl 2011. Tam yüz yıl sonra, Hekimoğlu İsmail, kendine has üslubu ile, Bediüzzaman’ın sunduğu reçeteleri yeniden ele alarak şerh etti: Yüz Yıllık Müjde...
22.20 ₺ -
Sultan Bir Kanuni Romanı
Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Anadolu’dan Rumeli’ye kara ve denizlerin yegâne hâkimi Kanuni Sultan Süleyman Han yedi cihana nam salmaya devam ediyor! Devir Muhteşem Süleyman devridir. Düşmanları bir korkudur sarar. Vehimi çıkar her köşe başından; yamandır, aman vermez. Pargalı ise her vezire benzemez, zekâsıyla savaşır da olmazları oldurur. Hürrem’in tek bir sözüyle kayıplara karışır kimi, kiminin hayatı huzur bulur. Ancak başta Cihan Padişahı vardır ki sefer eyler Bağdat’a, Estergon’a; şanıyla Viyana kapılarına ulaşır. Ne Şarlken tanır ne Ferdinand. Denizler ise Barbaros’tan sorulur. Preveze’den gelen kahramanlık haberleri Kutsal Roma ile Safeviler arasındaki ittifakı körüklerken acaba bu güç savaşında kim galebe çalacaktır? Tarihi romanların vazgeçilmez ismi Okay Tiryakioğlu, Kanuni üçlemesinin ikinci kitabı Sultan’da tarihin en ihtişamlı dönemini soluk soluğa bir anlatımla bugüne taşıyor.
185.00 ₺ -
Terörün Matruşkası KCK
TERÖRÜN MATRUŞKASI KCK, silahlı bir örgüttür. İşte dağdadır, muazzam bir gücü ve Organizasyonu, etkinliği var. Yaptıkları görüşmeleri kendi adına ve kendilerini temsilen yaparlar. Kendi çözme iradesini ve planını ortaya koyarlar. Ben burada sadece işleri kolaylaştırırım, ön açıcı bir rolüm var. Bunu da zaten yapıyorum. Onlar kendi adına hareket ederler.” A. Öcalan KCK nedir? Yasal bir oluşum mu, yoksa bir terör örgütü müdür? Bazı aydınlar, KCK’yı yasal, yarı yasal bir oluşum kabul ederek,apılan operasyonları kıyasıya eleştiriyorlar. Oysa KCK, şiddet üreten bir terör örgütüdür. Bu nedenle yapılan operasyonlar, KCK terör örgütüne yönelik operasyonlardır. KCK; Türkiye, Irak, İran ve Suriye topraklarında, şiddet yoluyla konfederal bir devlet kurmaya çalışan, PKK’nın üst çatı yapılanmasıdır. İçinde; PKK, Kongre-Gel, PJAK, HPG, TAK, DTK ve BDP’yi de barındıran KCK, matruşkaya benzemektedir. Ama şirin Rus matruşkası değil bir terör matruşkasıdır. Bu kitap, KCK’nın nasıl bir örgüt olduğunu, nasıl çalıştığını ve nasıl yapılandığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
12.60 ₺ -
Gönül Yolculuğu
Muhterem; Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin nezih üslubu ile kaleme alınan bu eser, muhabbet ve marifet bağında yaşanacak ihlâs ve takva ile müzeyyen bir kulluk hayatı için kazanılması gereken pek mühim meseleleri ihtiva etmektedir. Gönüllerin bu ölçüleri daha iyi hazmedebilmesi için bütün konular peygamberlerin, sahabe-i kiramın, Hak dostu âlim ve ârif zatların hayatlarından kıssa ve tarihi menkıbe etrafında kısa ve öz bir şekilde ifade edilmeye çalışılmıştır. Bu güzel eserin satırlarına göz attığınızda, ins ve cinin gafilleri dışında, kâinatta yaratılmış ne varsa ‘’Her şeyin O’na Âşık.’’ Olduğunu göreceksiniz. O ki muhabbetin yegane ve mutlak menbâı olan Cenab-ı Hak tarafından sevilmiş ‘’Habibim’’ hitabına ve iltifatına mazhar olmuştur. Bu vesile ile Cenab-ı Hak, varlığı Nûr-i Muhammedi ile başlatmış, nübüvvet takvimini O’nunla hitama erdirmiş, O’nu Fahr-i Alem, Seyydiü’l Beşer, Rasul-i Ekrem ve Rahmeten li’l Alemin eylemiş, hasılı bambaşka bir mahiyette sevmiş ve nasipli gönüllere sevdirmiştir.
200.00 ₺ -
Tatil Sürecinde Çocuk Eğitimi
Tatil, hayatımızın bir gerçeği. Ama, nedense amaçsızlık ve aylaklıkla özdeşleştirildiği için, bir süre sonra ‘can sıkıntısı’ üreten; geliştirmeyi bırakın, gerileten acı bir gerçeği de… Peki, bu mudur olması gereken? Tatil, eğitime ara verilen, verilmesi de gereken bir zaman dilimi midir? Yoksa tatil, eğlenceli, harikulade bir eğitim imkanı mı demektir? Eğer öyleyse, özellikle de ailenin bütün fertlerinin tam zamanlı olarak bir araya geldiği bir tatil dönemi, sevgi ve neşe dolu bambaşka bir eğitime nasıl imkân verebilir? Uzman pedagog Adem Güneş, Tatil Sürecinde Çocuk Eğitimi’nde bu soruların cevabını veriyor. Öğrenmenin ömür boyu, eğitimin de yıl boyu sürdüğü gerçeğinden hareketle, tatili mücevher kıymetinde, keyif ve keşif dolu bir eğitim sürecine dönüştürmenin yolunu anne babalara gösteriyor.
131.25 ₺ -
Sürgün Sultan
“Hamidiye Camii’nin şerefesinde yavaşça dolanan bir müezzin salâ veriyordu. Süvari ve piyadeler cami avlusunda saf tutup Padişahı beklemeye başlamışlardı. Her hafta Padişahı görmek için İstanbul’un değişik yerlerinden gelen insanlar yine gelmişti ve oldukça kalabalıktılar. Namaz saatine yakın kalabalığın içinde fısıltılar dolaşmaya başladı: – Cuma selamlığı olmayacakmış. – Padişah gitmiş. – Vahdettin İngilizlere sığınmış. – Padişah yaban illere gitmiş. Ezan okundu, cemaat sessizce camiye girip namaza durdu. Cuma selamlığı için dışarıda bekleyen görevliler ne yapacaklarını bilmez bir vaziyette öylece kala kaldılar. Abdülmecid Han oğlu Sultan VI. Mehmet Vahdettin artık yoktu! Bulutlar son Osmanlı Padişahının kara bahtına gözyaşı döküyordu.”
7.50 ₺