-
-
Tahtsız Padişah Kösem Valide Sultan
Harem’e giren gözü dönmüş askerlerin tatlı canına kıymak üzere üşüştüğünü gören Kösem Sultan önce söz silahını çekti ve bu gayyadan kurtulmaya çalıştı. Olmayınca, para ve servetine el atıp altınla dolu hazînesini teklif etti. Ancak kapıya dayanmış olan ecel aman vermek istemiyordu. Her saniyesi bir saat gibi gelen bu dehşetli zaman zarfında geriye bir tek yol kalıyordu; tam bir yiğit gibi dövüşmek... Nitekim Kuşçu Mehmed denilen rezille arasında zorlu bir boğuşma patlayıverdi. Zilletin prangasını azı dişleriyle çiğneyip tüküren o asil küheylan, ak saçlarına rağmen nefsi müdafaaya girişmeyi seçiyordu. Nitekim sonu mutlak bir ölüme çıkan bu er meydanında kükremiş bir arslan gibi dövüşüyordu. Bu esnada canı yanan Kuşçu, o sefil hançerini Kösem’in gözüne saplayıverdi. Şimdi ulu Vâlide’nin yorgun ve ateşli başı yaz yağmuruna tutulmuş bir taş gibi terlerken, narin vücudu kızıl kanında yıkanıyordu. Eşsiz Vâlide’nin baş kâtili onu öldü zannederek bıraktı. Tam da bu kanlı odadan uzaklaşmaya başlamışlardı ki, onun inleyerek nefes aldığını farkettiler. Bu kanlı gecenin şansız kâtilleri o dişi kaplanın yılmaz göğsüne çakılı örste hâlâ hayat demirinin dövülmekte olduğunu anlamışlardı.
210.00 ₺ -
Kırkıncı Suikast
Allah Resulü’ne (a.s.m) yapılan saldırılar ve suikastlar yalnızca tarihi bilgi olarak değil ona karşı duyulan, kin, nefret ve öfkeyi göstermesi açısından da oldukça önemlidir. Asr-ı Saadette meydana gelen olaylar araştırıldığında açıkça görüldüğü gibi ona sadece Mekkeli müşrikler değil, hak ve hakikate düşman olan herkes kızıyor, kin ve nefret duyuyordu. İslam’ın yayılması ile maddi manevi çıkarlarını kaybedeceklerini düşünenler öfkeden yerinde duramıyor, Efendimize zarar vermek için ellerinden gelen her türlü kötülüğe başvuruyorlardı. Aradan yüzyıllar geçtiği halde Efendimize ve İslam’a duyulan bu kızgınlık hiç azalmadı. Her asırda ona hakaret etmeye cüret edenler olduğu gibi, şahsına ve hadislerine saldırarak getirdiği davete savaş açanlar eksik olmadı. Onun tüm insanlığa örnek olan yaşantısı, sözleri, hal ve hareketlerini saptırarark onu yanlız tanıtmak sureti ile mahkum etmek isteyenler, bunun için özel eğitim alanlar, ömürlerini bu yola adyanlar iyi bilmelidir ki yaptıkları bu modern suikast girişimleriyle Efendimize zarar vermiyor, bilakis kendilerinin de parçası olduğu insanlığın huzur ve mutluluğunu yok ediyorlar.
96.00 ₺ -
Kara Kasırga
Süsen Yaylası’nın yedi rengi, ufka yaklaşan güneşin füsunuyla can rengine dönüşürken; hançer gibi bir kayanın ucunda çırpınan güneş kan rengindeydi… Ateş büyüyor… Evet… Karanlığın korktuğu tek şey aydınlıktır. Ateş zayıfladıkça, tetikte bekleyen karanlık, üzerine abanacaktır Küçük Kız!.. Bana Küçük Kız deme Kürşat!.. Peki, demem… O hâlde ateşe bir odun daha at. Gerekirse kendimi de atanım Aspasya!.. Yeter ki bu ateş hiç sönmesin…
90.00 ₺ -
İyi İnsan Olmak Yürek İster
şu içinde, bulunduğumuz dünyada ademoğlunun en önemli meselesi hiç şüphesiz ki gerçekten iyi insan olabilmektir. bir şeyi tahrip etmek, yıkmak çok kolay, yapmak ise çok zordur. iyi insan olabilmenin zorluğunu göze alabilmek yürek ister. Bu kitap size bu kahramanlığı ve cesareti sergileyebilmede önemli ipuçları sunmak için hazırlandı. Kitapta o kutlu mücadeleyi zaferle neticelendirmenin yollarını canlı örneklleriyle bulacaksınız.
144.00 ₺ -
-
İnsan Ne Yaptığına Şahittir
Müslüman psikologlar şunu kesinlikle biliyorlar ki; insan psikolojisi üzerine Batı’da yapılan araştırmalar henüz yeteri kadar verimli düzeye ulaşmamıştır. Çünkü onlar, insan psikolojisini incelerken, hakiki kaynağı ihmal etmiş, insan psikolojisinin gizemli ve sırlı noktalarına vakıf olamamışlardır. Oysa hakiki kaynak; Kur'ân ve sünnettir. Kur'ân ve sünnet ışığındaki psikolojik araştırmaların ise ileriye dönük kapısı açıktır. Bu kitap, insan psikolojisi alanında mütevazi ve sade olmakla beraber beş bölümden oluşur; 1- Birinci bölümde; öfkelenme, öfkenin sebepleri, öfkenin sonucunda ortaya çıkan neticeler ve tedavi yollarından bahsedilir. 2- İkinci bölümde; kin tutma, kin tutmanın ne olduğu, sebepleri, neticeleri ve tedavi yollarından bahsedilir. 3- Üçüncü bölümde; hased etme, hasedin sebepleri, netice ve tedavi yollarından bahsedilir. 4- Dördüncü bölümde; korkma, korkunun çeşitleri, nasıl ortaya çıktığı ve tedavi yollarından bahsedilir. 5- Beşinci ve son bölümde ise; strese girme, stresin sebepleri, sonuçları ve strese nasıl hakim olunması gerektiğinden bahsedilir.
84.00 ₺ -
İğde Dalı
Düşler bunca dizginsiz, hayaller böylesine pembe ve gerçekler böyle gri olmasaydı keşke... Uçurumların uğultusuna kapalı kulaklarına pembe tüylü türküler söylendikçe, sabaha daha çok var demektir... N'olur? Sarıçiçekler solmasın. Sarı kurdeleler takılmasın pıtrak dikenlerine. İğde dallarının o zarif eğimi yanlış yorumlanmasın. Ve 'Yan Yol'larda umut çiçeklerini umutsuzluğun kara lastikleri ezip geçmesin... *** "Zavallı yavrum... Öylesine güçsüzüm ki... Gücüm çatsa, tutup elinden, seni mutluluğa uçurmaz mıyım? Tükendik. Sana kanat takmaya gücüm yok. Seni koruyamam... Sana bakamam... İkimiz de el bakıncıyız yaralı ceylanım, bahtı karam... Bir lokmanın hesabını vermeye mahkûm insanlarız... Ah bir tanem!.. İstemez miyim?.. İstemez miyim sanıyorsun?.. Elimden bir şey gelmez. Seni Allah'a emanet ediyorum kızım..."
114.00 ₺ -
2. Abdulhamid Efsanesi Yıldız İstihbarat
Sultan ll. Abdulhamid için tarih ne yalanlara sahne oldu. "Kızıl Sultan, kan emici, Yıldız canavarı, vatan satan adam"... daha nice kuyruklu iftiralar!.. Yalan tarihinin gürültüsünden bıktık. Amcası Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ve şüpheli ölümü, ağabeyi V. Murad'ın tahtta geçirildikten üç ay sonra ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla tahttan indirilerek Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi neticesinde başlamıştı hükümranlığı.Bir yandan dış borçlar, bir yandan iç isyanlar ve kanlı darbe fırtınaları... Zor günlerden geçiyordu imparatorluk. ll. Abdülhamid'in otuz üç yıllık iktidarı boyunca oluşturduğu eserlerinden izlediği politikalara ve Yıldız İstihbarat Teşkilatı'nın ettiği amansız mücadeleden şaşırtıcı jurnallere kadar uzanan bir serüven... İşte size sağanak sağanak tarih... Bilinmeyen yönleriyle Sultan ll. Abdulhamid Han. Bir toz zerresinde bile tarihin doğrusunu arayan Şükrü Altın'ın kaleminden her satırı düşündürücü, her satırı sarsıcı bir eser...
294.00 ₺ -
Hz Alinin 100 Veciz Sözü
Hz. Ali’den bahseden dinî eserlerin hemen hepsinde, O, büyük bir cengâver ve eşsiz bir kahramandır. Hz. Peygamber’e (s.a.v) yakınlığı ve O’nun ilim meclislerine devamı sebebiyle de “ilim şehrinin kapısı” olma övgüsüne mazhar olmuştur. Bir yönden O’nun sözleri de Hz. Peygamber’in (s.a.v) sözleri gibi değerli bulunmuş ve “Sad Kelime-i Hz. Ali” olarak kitaplara geçerek eşsizleşmiştir. Hz. Peygamber’in (s.a.v) mübarek sözleri; kırk hadis, yüz hadis, iki yüz elli hadis, beş yüz hadis olarak yaygınlaşmıştır. Buna benzer bir tarzda Hz. Ali’nin ve diğer üç halifenin de sözleri derlenmiştir. Hepsi bir arada “Sad Kelime-i Çıhâr Yâr-ı Güzîn” adı altında bazen müstakil kitap ve bazen de kitap içinde bir bölüm olarak istinsah edilmiş ve hatta şerhleri yapılmıştır. Hz. Peygamber’in (s.a.v) hadislerinden yüz hadis derleyenlerin maksatları ne ise Dört Büyük Halife’nin yüz sözünü derleyenlerin de maksatları aynı olsa gerektir.
30.00 ₺ -
Hilafetin Çığlığı
Kur’an mucizesini yeryüzüne hâkim kılmak için Allah(c.c.) tarafından görevlendirilen Resulullah Efendimiz’in(s.a.v.) de yeryüzünde halifeleri vardı. Halifeliğin kaldırılmasının üzerinden 91 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ gündemde kalmaya devam etmektedir. Hem Türkiye’ de hem de dünyanın başka yerlerinde hilâfet makamının yeniden kurulması için toplantı ve gösteriler yapılmaktadır. Batı her koldan hilafet makamına saldırıya geçmişti. Haçlılar korktukları halifeliği yıkmak için başta İngilizler olmak üzere çok mücadele verdiler. Onlara göre halifelik bir daha çıkmamak üzere tarihin mezarlığına gömülmeliydi. Müslümanların tefrikaya düşmesiyle sonunda hilafet makamı kaldırıldı. Batı’nın İslâm dünyası üzerindeki katliam ve kıyımlarına dur demenin zamanı ne zaman gelecek? Birçok Müslüman ülkede hâlâ görülen savaş, kan ve acılar ne zaman sona erecek? Müslümanların acı çığlığı ne zaman dinecek?
168.00 ₺ -
Hayatımdan Çık Git
Almina başını ellerinin arasına aldı... Vargücüyle bağırmak istiyordu: - Hayatımdan çık git!
102.00 ₺ -
Gazi Osman Paşa
“Düşman birlikleri top menziline girer girmez; ‘Bismillah! Ateeeeşşşş!..’ emrini verdi. Uzun menzilli Krupp bataryaları aynı anda gök gibi gürlediler. Bu öylesine bir salvoydu ki; sanki on iki top değil de, küffar zulmüne karşı binlerce toptan gürleyen ilahî bir gazaptı... Gökler çatırdıyor, yerler sarsılıyordu... Bu top sesleri, milletin belleğinde bu güne kadar unutulmadan gelen o meşhur ‘Plevne Marşı’ndaki akıl almaz mısranın doğuşuydu sanki: ‘Osman Paşa’nın kolundan beş bin top birden patladı!...’ Oysa, patlayan topu topu on iki toptu... Ama patlayan bu on iki top; rahat ve kendi gücünden emin olarak Plevne üzerine yürüyen şımarık düşman ordusunun ödünü patlatmaya yetmişti...” Plevne ve Gazi Osman Paşa... Bu efsane savunmayı yaptıran ruhu bu eserde bulacak, hüzün ve ibretle okuyacaksınız...
15.00 ₺ -
Firavun Mantığı
Onlar uğursuz saydıkları kurtarıcılarını öldürerek kurtulacaklarını sandılar; bunu başaracak göçleri de vardı, yapabilecekleri her şeyi yaptılar. Böylece başlarında bir uğursuzluk olmayacak, kendi kurdukları sapık düzenleri devam edecekti… Her şey planladıkları gibi giderken, ne bir salgın hastalığa uğrayıp hırpalanarak güç kaybettiler, ne de bir ordu saldırısına uğrayıp yok oldular; onların helak olmalarına sadece bir ses yeterli oldu. İşte inkâr ettikleri, bir türlü kabule yaklaşmadıkları Yüce Yaratıcının gücü öyle bir güçtü ki, onların hazırladıkları orduları, kurdukları planları, kullandıkları mantıkları, hazırladıkları köşkleri, donattıkları villaları bu Yüce Güç karşısında bir işe yaramadı, yaramıyor ve yaramayacaktır. Tarihin derinliklerinde kaldığı zannedilen inkâr planları, köhne söylemleri, köksüz mantıkları Kur’an’la güncelleşip günlük hayattaki yerini alarak günümüzde de devam etmektedir, bunun farkına varabilmek için insanlık O yüce Allah tarafından bütün donanımlarıyla hazırlanmış ve tercihleriyle karşı karşıya getirilmiş, dileyen dilediğini seçmekte serbest bırakılmıştır.
150.00 ₺ -
Evlilik ve Aile Hayatı
Bu eserde, Kur’an ve Sünnet’ten yola çıkarak iyi bir ailenin tesisi ve sağlam temellere oturması için evlilik öncesi ve sonrası nelerin yapılması gerektiğine genişçe yer verilmiştir. Mesela eğitim, terbiye, evlilik, cinsel mutluluk, aile için hak ve sorumluluklar ele alınırken, aile içindeki geçimsizliğe sebebiyet verecek hususlara ve çözüm yollarına da değinilmiştir. Aile hayatında huzur bulmak isteyenlere bir rehber olabilmeyi amaçlayan bu eserin aynı zamanda evlenecek gençlerimize güzel bir düğün hediyesi olacağı kanaatini de taşıyoruz.
240.00 ₺ -
Endüstride İş Veriminin Artırılması
İşçinin-çalışanın, işinden, çalışmasından beklediği başlıca on isteği vardır. İyi bir ücret, bu on hedef içerisinde ancak yedinci sıradadır. Bu husus çok iyi bilinmeli ve kavranmalıdır. Böylece işçi-çalışan ve işveren herşeyin paradan ibaret olduğu gibi bir yanılgıya düşmemelidir. Prof. Dr. G.E. Mayo, ünlü Havthorne Araştırmaları, Chicago, A.B.D. Kitabımızın arka kapağına bu çok değerli bilim adamının tesbitlerinden birisini aldık. Zira artık yurdumuzda bu husus daha iyi bir şekilde değerlendirilmelidir. Önemli olan insanın tanınmasıdır. İnsan çalışması karşılığında sadece para beklememektedir. Bu on istek şöyledir: 1) Yükselme imkanı, 2) İşin emin bir iş olması, işi kaybetme tehlikesinin bulunmaması, 3) Şahsi düşünceleri kullanma imkanlarının mevcutluğu, 4) Bir meslek edinme imkanı, 5) Tatmin edici mevzuatın bulunması, 6) Toplumsal faydaları olan çalışmaların yapılması, 7) İyi bir ücret, 8) İşin çalışma şartlarının uygunluğu, 9) Çalışma zamanlarının, bilinmesi, 10) İşin, hafif ve temiz olması. İşçinin-çalışanın psikososyal özellikleri ve başarılı uyumlarının esasları asla gözardı edilmemelidir. İşadamları, sanayiciler, fabrika müdürleri öncelikli olarak meslekleri ne olursa olsun, bu alanlarda yeni gelişimleri takip edebilmek için hizmet içi eğitim almalıdırlar. Bu alanda yeni gelişimlerden istifade etmelidirler. “Endüstride İş Veriminin Artırılması” adlı bu çalışmamız, bir bilim, sanat ve meslek olan Sosyal Çalışma Anabilim Dalının, Psikiyatrik Sosyal Çalışma, Endüstriyel Sosyal Çalışma (Industrial Social Work) ihtisası, bilgisi, görgü ve deneyimlerine göre halk için hazırlanmış el kitabıdır.
45.00 ₺ -
Düğünümde Ağlama
-Bazı depresyon vak’alarında dedi Doktor Emre, insanların duygusal bağları kopar, sen de benden koptun. Ablamın ölümünden beri çok değiştin! Konu sadece çocuk meselesi olamaz, o hep vardı çünkü. Seni kırdım mı yoksa Serra? - Hayır, katiyen, boşanmayı seni düşündüğümden istiyorum. - Ama bu senin haklılığını ispatlamaz, benim fikrimi sormuyorsun. Eşinin böyle bir karar alması, doktorun gururuna dokunmuştu; insanın içine ürpertiler verecek kadar soğuk bir tonla konuştu. - Bu arzun bir fantezi diyeceğim neredeyse, ciddi hiçbir şeye dayanmıyor çünkü. - Bu karara bir anlık feveranla varmadım.
108.00 ₺ -
Nüzhetül Mecalisden Seçme Dini Hikayeler
İbrahim el-Havvâs anlatıyor: Bir gün rızık aramak için evden çıktım. Bir olta alıp denize saldım… Ard arda tam üç balık tuttum… Hazırlanıp eve gelmek üzereyken kulağıma şöyle bir ses geldi: “Ey İbrahim, bırak bizi! Allah’ı zikredenlerden başka, kendine yiyecek bir şey bulamadın mı?” Bu söz bana çok tesir etmiş olacak ki, oltayı kırdım ve o günden sonra bir daha balık avına çıkmadım… KISSA’DAN HİSSE Bu hikâyelerden hisse alırken, azamî derecede ruhumuzu beslemeye çalışırken, zinhar balık avlamanın günâh olduğunu sanmayalım… Zira balık avlamanın caiz olduğu âyetlerle sabittir. Bu kıssalar bize sadece her şeyin Allah’ı zikrettiğini, binaenaleyh varlıklar içinde en şerefli mevkii işgal eden insanoğlunun zikirden gafil kalmasının doğru olmadığını anlatmaktadır. Hepsi o kadar…
168.00 ₺ -
Diana
Çiçeklerinden tek bir iz kalmamıştı Hande hanımın yüreğinde: -Gelin çiçekleri, hüzün çiçekleri olur dedi: Genç kız gözlerini yumdu. Hayatı boyunca sevebileceği tek erkek olarak gördüğü Onur, acımasızca çiçeklerini koparır mıydı? Hepsini yitirir miydi? Gözlerini ağır ağır açtı; -Umarım, benim çiçeklerim hep canlı kalır.
90.00 ₺ -
Dağların Türküsü
Siz “Kılıç Vadisi”ni gördünüz mü? Delidere’nin üzerine bir dişlek dev gibi abanan ‘Kartal Kayalıkları’nı bilirmisiniz? Yeni biçilmiş buğday tarlalarında, tığ sivriliğindeki ot ve başak sapları üzerinde yalınayak yürüdünüz mü hiç? Anadolu bozkırlarında eriyen güneşin altında, başınızın gölgesinde oturup; bir Ağustos öğlesinin sarı sıcağını açık bir çay gibi içirdiniz mi yanık yüreğinize? Zaman zaman sisler arasında beliren anılarınızda, çocukluk ve gençlik günlerinize kısacık bir gezi yaptınız mı turnaların kanatlarında? Sabırla gözyaşını kurutmayı, acıyı umutla avutmayı; hasrete halhal takmayı, ölüme yakından bakmayı bilir misiniz? Geçmişte kalan çocukluk ve gençlik yıllarınızı günümüze bağlayan son dönemeçtir “Bozburun.” Direnci, sevinci ve kıvancıyla; dağlara türkü söyleten yarı delilerle birlikte dünümüzle günümüz, köy ile şehir arasında bir sarkaçtır bu kitap.... Geliniz biz de “Hamza Aga” ile birlikte dağlara türkü söyletelim. Okuyunca göreceksiniz ki; bu öykü bizim öykümüz, bu türkü bizim türkümüzdür...
72.00 ₺ -
Çocukların Temel İhtiyaçları
Çocuk ve ergen psikiyatrisi (Child And Adolescent Psychiatry) dünya tıp fakültelerinde çok önemli anabilim dallarından birisidir. Bu alanda işin uzmanları, alimleri, öğretim üyeleri yüzbin sahife civarında bilimsel kitaplar yazmıştır. Böylece konu değişik yönleriyle derinlemesine ele alınmıştır. Arzu eden okuyucularımız bu tür literatürleri kişisel kitaplığımızda da görebilirler. Çocuk, sadece bizler için değil, tüm insanlığın geleceği anlamındadır. Öyle ise onların iyi bir şekilde anlaşılması, yetiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için görüldüğü gibi yüzbinlerce sahife kitaplar yazılmakta, satılmakta ve okunmaktadır. Herkesin canı vardır. Bireyin kendi sağlığıyla ilgili olarak bir miktar tıp bilmesi ihtiyaçtır. Buna self-help denilmektedir. Burada kişinin sağlık alanında da kendi kendine yardımı sözkonusudur. İşte halk okulları (adult school), anne baba okulu (mother and father school), evlilik okulu (marriage school) bu amaçla varedilmiştir. Şimdi konumuz çocuk ve ergen psikiyatrisi içerisinde çocukların temel ihtiyaçlarıdır. Sağlıklı, başarılı, mutlu çocuk yetiştirebilmek için şu husus hemen hatırlanmalıdır. 1. Anne karnındaki dönem-intra uterin hayat, doğum anıyla İlgili aşama-perinatal dönem, doğum sonrası-post natal çağ bilinmeli ve gerekli koruyucu tıp tedbirleri alınmalıdır. 2. Tıp hizmetlerinin klinik öncesi, klinik ve klinik sonrası olmak üzere üç şekilde olduğu gözden kaçırılmamalıdır. 3. Beş tip aile modeli bulunmaktadır. Bunlardan birisi doğru diğer dördü ise yanlıştır. Bunların bilinmesi ve ona göre tedbirlerin alınması lazımdır. Elbette bu maddelerin sayısını arttırmak mümkündür. Çocukların temel ihtiyaçları adını verdiğimiz bu kitabımız bu defa halk sağlık eğitimi için özel olarak hazırlanmıştır. Hedefimiz insanlığa gücümüz oranında hizmettir. Bu alanlarda daha geniş bilgi edinmek istiyen okuyucularımız, arzu ederlerse diğer kitaplarımıza da ulaşabilirler. Çocuk ve ergen psikiyatrisiyle ilgili bilgilerin usulüne uygun olarak toplum istifadesine sunulması yolunda tüm gayretlerin birleştirilmesi gereği ortadadır. Bu çalışmamız bir bilim, sanat ve meslek olan sosyal çalışma anabilim dalının, psikiyatrik sosyal çalışma ihtisası, bilgi, görgü ve deneyimlerine göre anneler, babalar, öğretmenler, hekimler ve diğer ilgililer için hazırlanmış müracaat kitabıdır.
108.00 ₺ -
Çocuklarda Görülen Kekemelik
Tarihe malolmuş ünlü bilim kitaplarının birisinde ilk cümle şöyledir: Every people has a muny troubles. Bunun karşılığı şudur. Herkesin kendine göre derdi vardır. Nereden bakarsak bakalım, bu cümle gerçeğin kendisidir. Atalarımız dertsiz kul olmaz demişlerdir. Dünya üzerinde pekçok üniversite ve fakültelerin ortak derslerinden birisinin adı, yaşam biliminin çözümlenmesidir. Bu ve benzer bilgiler insanlara hayatı öğretir. Onlara yani sorun sahibine kurtuluş yollarını gösterir. Psikososyal bilimlerde bunlara ‘kurtuluş reçetesi’ denilir. Yani kişi hangi yoldan giderse selamete çıkabilecektir. Sosyal Tıp, Sosyal Psikiyatri, Psikoterapi, Psikanaliz çalışmalarında bu alanlara ilişkin çok değerli bilgiler vardır. Bedensel, ruhsal ve sosyal sağlık için insana yapılacak hizmetler mevcuttur. Bunlar içerisinde en verimli, kolay ve ucuz olan koruyucu hekimliktir. Yani hasta, sorun sahibi olmadan önce bilinmesi, yapılması lazım gelen yardımlar vardır. “Çocuklarda Görülen Kekemelik” adlı bu kitabımızda, halkımıza, sosyal tıp, sosyal psikiyatri kapsamı içerisinde çok önemli bilgiler, basitleştirilerek sunulmuştur. Bu çalışmamız bir bilim sanat ve meslek olan Sosyal Çalışma Anabilim Dalının, Psikiyatrik Sosyal Çalışma ihtisası, bilgisi, görgü ve deneyimlerine göre anneler, babalar, öğretmenler, hekimler, diğer ilgililer için hazırlanmış müracaat kitabıdır.
30.00 ₺ -
-
Ayrılan Kalpler
Hilye, sırtüstü yatağına uzandı, gecenin karanlığına ve sessizliğine, gönül bahçesini açtı. Söylenen şarkının sözleri net olarak duyuluyordu, yanık ve duygulu bir erkek sesi mızrabını vuruyordu onu dinleyenlerin kalp tellerine. Nikahına beni de çağır sevgilim, İstersen şahidin olurum senin, Bu adam kim diye soran olursa, Eski bir dost dersin sevgilim. Genç kız yüz üstü döndü yavaş yavaş. Bir dal akasya ve bir şarkı katılmıştı anılar galerisine. Hasret hançeri kalbine saplanmış, çıkmıyordu bir türlü, daha derine daha derine iniyordu. Hilye birden yüzünü yastığa gömdü, hıçkırdı hıçkırdı.
114.00 ₺ -
Atasözlerinin Çıkış Hikayeleri
“Derler ki… Gökyüzüne yamanmış el ayası kadar bir bulut, kendisini sürüyüp dağıtacak hafif bir rüzgâr bekliyordu. Ama ne gökte, ne yerde yaprak kımıldatacak bir esinti vardı… Sapsarı bir sıcak; kırışık ensesinden oklanmış sarışın bir dev gibi, bozkıra yüzükoyun uzanmış yatıyordu…” Sevgili öğrenciler; her hikâyemizin altında, o hikâyede geçen kelimelerin günümüz Türkçesini, hikâyelerin özetini ve atasözlerinin anlamını bulacaksınız… Kıymetli öğretmenler; bu çalışmamızı öğrencilerinizle paylaşıp; Anadolu kültürü ve edebiyat açısından inceleyip, değerlendireceğinizi umuyoruz… Değerli okuyucular; “Atasözlerimizin Çıkış Hikâyeleri” adı altında sunduğumuz hikâyelerde, bir “mesel” veya bir “öykü” tadını bulacağınıza inanıyoruz… Bu başucu kitabında, zevkle okuyacağınız (77) Atasözümüzün çıkış hikâyesiyle geçmiş zamana bir yolculuk için var mısınız?...
57.00 ₺