-
Antidepresan Tuzağı
Gerçekten depresyon diye bir hastalık var mı? Antidepresan ilaçlar depresyon denen hastalığı gerçekten tedavi ediyor mu? Siz gerçekten depresyonda mısınız? Peki, içtiğiniz antidepresan ilaçlara gerçekten ihtiyacınız var mı? İşte hepsi ve daha fazlası ile ilgili ‘acı’ gerçekler! 1960’lara dek ‘depresyon’ adı altında toplanacak bir hastalık grubunun bulunduğu savının tartışmalı olduğunu biliyor muydunuz? O tarihe kadar depresif belirtiler gösteren hastalar için tercih edilen tanı ismi, ‘melankoli’ ve ‘manik depresif’ hastalıktı. Hatta 1950’lerde kullanımına başlanan ‘imipramin’ için, o tarihlerde hiç kimse antidepresan ilaç adını kullanmıyordu. 1950’lerden önce ise depresif belirtilerle gelen hastalar, ‘barbitürat’ türü yatıştırıcılar ve ‘amfetamin’ türü uyarıcılarla tedavi edilmekteydi. Antidepresanların henüz piyasada boy göstermediği ve bugünkü kadar kitlesel biçimde kullanılmadığı o dönemlerde, depresyonun en korkulan yan etkisi olan intihar oranı açısından bugüne kıyasla herhangi bir korkutucu salgın da söz konusu değildi. Hatta tüm ülkelerde neredeyse her dört insandan birine psikiyatrik tedavi uygulandığı günümüzde, intihar girişimleri, çocuk istismarı, madde bağımlılığı, suç ve şiddetteki artış açısından insanlık tarihinin belki de en kötü döneminden geçiyoruz. Buna ek olarak bugün kullanılan yeni nesil antidepresanların intihar girişimini engelleme konusunda etkisiz oldukları, hatta artırdıkları ile ilgili kanıtlar da var! Bugün bir psikiyatri polikliniğinden “depresyon” teşhisi konulmadan ve elinize bir ilaç reçetesi tutuşturulmadan çıkabilmenizin olasılığı neredeyse sıfıra yakındır! Doğru ya da yanlış olduğu tartışılır olan bu teşhis patlaması, teşhis edilen hastalığı iyileştirdiği ileri sürülen ilaçların satışlarını ve tüketimlerini de patlatmıştır. Peki, nasıl oluyor da antidepresan kullanımının uzun vadede insanlar üzerindeki etkileri çok iyi biçimde anlaşılmamışken bu ilaçları kullanmaya doğru ‘inanılmaz’ bir hücum yaşanıyor? Arkasında güçlü, zengin bir şirketin bulunduğu, tartışmalı bilimsel çalışmalar sonucunda etkisinin kanıtlanmış olduğu ileri sürülen, cicili bicili kutularla ambalajlanmış maddeler gerçekten iddia edilen etkileri gösteriyor mu? Bugün, kitlesel olarak doğal yaşam ortamlarından kopartılmış ve edilgen biçimde yaşatılan iki canlı türü olan tavukların ve insanların, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için antidepresan ilaçlara ve kafeine en çok gereksinim duyan iki canlı türü olmaları ‘garip’ bir benzerlik değil midir? Modern tıbbın psikiyatri bölümü, günümüzde depresyona giren insana çözüm olarak, ancak tavuklara sunduğu düzeyde bir ‘kafein+antidepresan+antihistaminik’ kombinasyonu sunmaktadır. Bu durum birçoğumuzu sarsacak bir durumdur ve daha da acısı, gitgide toplumun daha fazla bir kesimi bu ilaç tedavilerini kullanır hale gelmektedir. En basit kaygıların, en insani endişelerin ‘depresyon’ olarak yaftalandığı bir zamanda yaşıyoruz. Hayatın normal akışı içindeki sıradan üzüntüleri yaşayanların hepsi psikiyatri sektörü nezdinde potansiyel birer hasta. Ve sektöre göre bu devasa potansiyelin tamamı antidepresan ilaçlar kullanmak zorunda! Gerçekten de antidepresan ilaçlarda büyük bir tuzak var. Bu ilaçların kullanımı Türkiye’de 2003 yılında yaklaşık 14 milyon kutuyken, 2012 yılında 37 milyon kutuyu aşmış bulunuyor. Şimdi neredeyse her ev ağzına kadar bu ‘mutluluk’ haplarıyla dolu, onları kullanıyoruz ve ‘mutlu’ olduğumuzu zannediyoruz! Gereksiz depresyon teşhisi ve gereksiz ilaç kullanımı almış başını gitmiş durumda. Psikiyatrist Mutluhan İzmir mesleki hayatı boyunca, uzun süreli antidepresan kullanımının insanlarda yarattığı riskleri, ‘sinsi’ kişilik değişimlerini ve intihar eğilimini gözlemledi. Psikiyatri pratiğinin, insanlara bol miktarda ilaç kullandırma pratiğine dönüştüğüne tanık oldu. Belki toplumun yüzde 5’i için gerçekten gerekli olan bu ilaçların kullanım oranı yüzde 50’leri aşınca dayanamadı! Bu gidişe ‘dur’ demek, halkı tuzaklara karşı uyarmak için bu kitabı yazdı. Antidepresan Tuzağı’nı okuyunca ‘depresyon’ gerçeği ile yüzleşeceksiniz! Belki boş yere içtiğiniz antidepresanlar yüzünden gerileceksiniz ama ‘hasta’ olmadığınızı anlayınca çok sevineceksiniz. Takıntılarınız, korkularınız, endişeleriniz, panikleriniz ya da aşırı stres yüzünden yaşadığınız sıkıntıların gerçek sebebinin ne olduğunu anlayıp sağlığınıza kavuşmanın anahtarını bulacaksınız. Kitabın Bölümleri: 1. MÜKEMMEL ORGAN: BEYİN • Beynimizin biyolojik yapısı nasıldır? • Beyin hücreleri arasındaki müthiş iletişim • Bilginin hafızaya alınmasının sırrı limbik sistemde! • Nöronal plastisite ve beynin biçimlenmesi 2. DEPRESYON VE ANTİDEPRESAN GERÇEĞİ • Antidepresan ilaçlar, depresyonun ‘varlık’ gerekçesi haline mi geliyor? • Depresyon nedir? • Depresyona mahkûm muyuz? • Depresyonu, diğer duygu durum bozukluklarından ayrı olarak ele almak yanlıştır! • Antidepresan direnci böyle gelişiyor! • Yağmurdan kaçarken ‘kafein etkisi’ ile doluya tutulan insanlar! • Kolesterol ile depresyon arasında nasıl bir ilişki var? • Verem ilacından ‘antidepresan’ kavramına • Antidepresan ilaç kullanımı nasıl patladı? • Depresyonda sorunlu teşhisler ve sorunlu tedaviler! • Kaygısız bir insan sağlıklı bir yaşam sürdürebilir mi? • Mükemmel yaşam biçimlerinin değişmez aksesuarı: Mükemmel Egolar • Obsesyon nedir, günümüzde neden artıyor? • Çağımız insanının en önemli sorunu! • Toplu katliamlardaki artış, depresyon ve hiperaktivite/dikkat eksikliğine yönelik ilaçların kullanımının artışına paralellik mi gösteriyor? • Sorun dikkati toplayamamak ise dikkat işlevini sağlıklı biçimde yapamamanın diğer nedenleri nelerdir? • Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan psikostimülan ilaçların yan etkileri
134.00 ₺ -
7 den 70 e Taş Devri Diyeti
“Dünyada hiçbir gerçek saklı kalmaz. Üstü ne kadar örtülürse örtülsün, halkın kolayca ulaşabileceği, ucuz ve basit tedavilerin kimi zaman servet harcanan pahalı ve karmaşık tedavilerden etkili olabildiği gerçeği gibi… Hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde besin unsurlarını kullandığım Taş Devri Diyeti kitabımın gördüğü büyük ilgi artık “statükocu tıp masalları” yerine gerçekleri duymak istediğimizin ispatı. Ne de olsa Taş Devri Diyeti’ni tabiat ana yazmış, diyet diktatörleri değil! Ben akşam başımı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabilmek için bilgimle ve vicdanımla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeni konu başlıklarıyla genişleterek yeniden kaleme aldığım 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının tıp öğrencilerinden diyetisyenlere, hastalardan hekimlere birçok insanın başvuru kaynağı olmasını umuyorum.” Böyle diyor Ahmet Aydın, sağlıklı beslenmenin başucu kitabında. 7’den 70’e Taş Devri Diyeti, Aydın’ın 30 yılı aşan hekimlik hayatının bir meyvesi, beslenmeyle ilgili tartışmalara koyulan bir ‘son nokta’ aslında. Kitap, doğru ve sağlıklı beslenerek hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu, yüzlerce bilimsel araştırma ekseninde gözler önüne seriyor. Türk halkının en çok muzdarip olduğu hastalıklara tek tek değiniyor, reklâmlarla pompalanan birçok yararsız hatta zararlı yiyeceği mercek altına alıyor. Bu janjanlı gıdaların bizleri nasıl hasta ettiğini cesurca belgeliyor. Beslenme-hastalık ilişkisini 67 farklı başlıkta inceleyen 504 sayfalık bu dev kitap, bu kapsam ve bütüncüllüğüyle Türkiye ve dünyada da bir ilki temsil ediyor. Hamileler, bebek büyütenler, sporcular… Şişmanlar ve depresyondakiler… Kanser, kısırlık, astım, reflü, hipertansiyon, Alzheimer gibi onlarca hastalıktan kurtulmak isteyenler… Özetle yaşlı genç herkes… 7’den 70’e Taş Devri Diyeti hepimiz için en güvenilir başvuru kaynağı! Kitabın Bölümleri: 1. Tarih içinde besinlerimizin değişimi ve kronik hastalıklar 2. Şekerin tarihi 3. Mısır şurubu, tatlandırıcılar 4. Gazlı içecekler, enerji içecekleri, kutu meyve suları 5. Ekmek 6. Yağların insan sağlığındaki önemi 7. Sıvı yağlar 8. Zeytinyağı 9. Kanola yağı 10. Kızartma yağları 11. Tağşiş yağ 12. Margarin 13. Balıkyağı 14. Süt, yoğurt 15. Yoğurttaki süt proteini yüzdesinin azaltılması 16. Yoğurtlar niye ekşimiyor? 17. Süt tozu 18. Süt, enfeksiyon, kaymaklı yoğurt 19. Meyveli yoğurtlar 20. Soya 21. Et, vejetaryen beslenme 22. Tavuk 23. Probiyotikler 24. Su 25. Tuz 26. Beslenme ve fiziksel özellikler 27. Uyku 28. Nefes almak 29. Isıtma kapları, pişirme şekilleri 30. Tarım ilaçları, Yeşil Devrim 31. Genleriyle oynanmış tohumlar 32. Doğal gıda ve organik gıda 33. Mono sodyum glutamat (MSG) 34. Beslenme faciası, reklâmlar 35. Hamilelik öncesi ve hamilelikte beslenme 36. Süt çocuğu beslenmesi I: 0–6 ay arasındaki beslenme 37. Süt çocuğu beslenmesi II: Ek gıdalar 38. Sporcu beslenmesi 39. Şişmanlık, metabolik sendrom (insülin direnci) 40. Gut 41. Kolesterol, kalp-damar hastalıkları 42. Hipertansiyon 43. Kanserden korunma 44. Reflü (göğüs yanması) 45. Çölyak hastalığı 46. Sivilceler 47. Menopoz 48. Kısırlık 49. Prostat hastalıkları 50. Böbrek taşı 51. Osteoporoz (kemik erimesi) 52. Romatizmal ve diğer iltihabi (enflamatuar) hastalıklar 53. Diş sağlığı 54. Enfeksiyon hastalıkları ve beslenme 55. Alerjik hastalıklar 56. Astım 57. Kistik fibroz 58. Depresyon 59. Hiperaktivite, yaygın gelişimsel bozukluk, otizm 60. Mültipl skleroz 61. Unutkanlık, bunama, Alzheimer 62. Baş ağrısı 63. Doğumsal metabolizma hastalıkları 64. Ne yapmalı? Ek I: Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri (Modifiye Taş Devri Diyeti) Ek II: Taş Devri Diyeti’ne yapılan eleştiriler, çok sorulan sorular Ek III: Temel beslenme bilgileri
335.00 ₺ -
5G Nesnelerin İnterneti ve Sağlığımız
Radyasyonun “kötü”, cep telefonlarının “tehlikeli” olduğunu artık sağır sultan bile duydu. Bunu hatırlatmak için yazmadık bu kitabı. Devletler eliyle, resmi kurumlar eliyle izin verilen elektromanyetik radyasyonun şiddeti, insan bedeninin ve doğanın kaldırabileceği seviyelerin çok çok üzerinde. Devamlı yenisi gelen bilimsel araştırmalar da gösteriyor, kanser, kısırlık, depresyon, kalp hastalıkları gibi ciddi bedeli var bu işin. Üstelik an içinde yaşadığımız elektromanyetik dalgaların daha da beterinin getirilmesi planlanıyor: Teknolojinin Beşinci Nesli, 5G. Hiç bilmediğimiz, hiç tanımadığımız bir radyasyon şekli. Şimdikiler gibi, dalga dalga olmayacak. Nokta atışı ışınlar yayacak, ışın kılıcı gibi, mermi gibi. Kalabalık insan gruplarını uzaktan kontrol etmek için kullanılan, esasen askeriye için geliştirilmiş milimetrik radyasyon! 3 ila100 metrede bir, her sokakta, lamba direklerinin üstünde, otobüs duraklarında,evimizin dibinde bir “kutucuk” olacak artık. Tanıştıralım, milyonlarca yeni baz istasyonunuz! Bitmedi, daha “nesnelerin interneti”nden bahsetmedik. Akıllı evler, şoförsüz arabalar, bütün elektrikli cihazlar hatta insan beyinleri hep birbirine bağlı olacak ve bütün bunları “akıllı” cep telefonları yönetecek. Dünya Ekonomik Forumu, 5G ve nesnelerin internetini, siber güvenlik ve doğal afetlerden sonra dünyanın en büyük üçüncü riski ilan etti ve uyardı: Dünyanın etrafına yerleştirilecek en az 20.000 uydu ile radyasyonsuz hiç bir yer kalmayacak! Nesnelerin interneti ile saldırılar çok daha yıkıcı olabilir. Uçak düşürme, arabaları durdurma veya çalıştırma, seçim sonuçlarını değiştirme, tıbbi cihazları uzaktan etkileyerek cinayet işleme gibi sonsuz ihtimaller var! Peki kişisel çabamızla bizler ne yapabiliriz? Bilgi sahibi olmak çok önemli; zaten bunun için yazıldı bu kitap. Bebeğimizin odasından baby-phone’u çıkarmak, fiber optik internet aboneliğine başvurmak, “tasarruflu” diye pazarlanan “tehlikeli” ampulleri çöpe atmakla başlayabiliriz işe. Sonrası mı? Kitabın sayfalarında. Kapatın telefonu, çekin tüm fişleri ve okuyun lütfen. Size emanet olarak verilmiş bedeninizi, çocuklarınızı, ailenizi korumak için okuyun!
160.80 ₺ -
3 10 Yaş İçin Oyun ve Etkinlikler
Oyun terapisi teknikleri ile zenginleştirilmiş uygulamalarla Türkiye’de bir ilk! Elinizdeki bu kitap, onlarca anne baba ve çocuk psikoterapisti tarafından uygulanmış, geliştirilmiş, 3-10 yaş aralığı için tam 70 oyun ve etkinliğin yer aldığı çok önemli bir kaynak, tam bir tecrübe kitabıdır. Bu oyun ve etkinliklerin her biri hem çocuğunuzun gelişmesini, hem de onun bilmediğiniz yönlerini keşfetmenizi, yakınlaşmanızı, problemlerini anlamanızı, yavrunuza ve kendinize daha etkin yollarla yardım etmenizi sağlayacak. Bu tecrübe kitabı sizi çocuklarınızın ruhlarında bugünden yarına biriktirip saklayabileceğiniz güçlü anılar oluşturmaya davet eder.
160.80 ₺ -
30 Günde 10 Yıl
“Anlattıklarımın hepsini bizzat uyguladım. Bu 30 günlük programın sonunda 9 kg verdim, ‘vücut kitle indeksim’ azaldı, kas kitlem arttı, kan şekerim 24 puan düştü, tansiyonum kontrol altına girdi, artık tansiyon ilacı kullanmıyorum. Kolesterol değerlerim de kardiyolog arkadaşlarımı memnun edecek seviyelere geldi. Bu arada belki de en önemlisi; enerji düzeyim tahmin edemeyeceğim kadar arttı. Bu kazanımlar hiçbir ilaç tedavisi veya zayıflama diyeti ile elde edilemeyecek faydalar…” Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu İşte karşınızda Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’nun sizler için geliştirdiği ve bizzat uygulayıp denediği beslenme programı. Vaadi çok net: 30 gün boyunca uygulayın 10 yıl gençleşin! Bu, basit bir zayıflama veya fitness programı değil! Tıbbi kanıtlara dayandırılmış komple bir ‘iyileştirme’ ve ‘yaşlanmayı geciktirme’ programı. Prof. Dr. Yörükoğlu iddialı! 30 günlük bu programın sonunda: • Fazla kilolarınızı vereceksiniz (30 günde 7-10 kg). • Enerji düzeyiniz artacak. • Yüksek ise şeker ve kolesterol düzeylerinde anlamlı (%10-20) azalmalar sağlayacak, ilaç ihtiyacını azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracaksınız. • Hipertansiyon varsa şiddeti azalacak ve ilaç ihtiyacı azalacak. • Cinsel performansınız artacak. • Kalp-damar hastalıkları ve kanser riskinizi % 50 azaltacaksınız. • Daha sağlıklı, genç ve güzel bir görünüm kazanacaksınız. • Yaşam kaliteniz yükselecek. • Yaşlanma süreciniz yavaşlayacak. • Sağlıklı yaşam süreniz artacak. Fazla söze gerek var mı? Deneyin, görün! Kitabın Bölümleri: • NEDEN VE NASIL YAŞLANIYORUZ? • SAĞLIKLI ZAYIFLAMA VE ANTIAGING İÇİN BESLENME REJİMİ • BESLENME YANLIŞLARI VE ZAYIFLAMA DİYETLERİ • ŞEKER BAĞIMLILIĞI • SÜPER GIDALAR • ORUÇ • HAREKET, EGZERSİZ, SPOR • UYKU • 30 GÜNLÜK UYGULAMA • YEMEK TARİFLERİ
134.00 ₺ -
Bir Akşemseddin Romanı
Önce sen sonra sen, Ta içime işleyen bir rüya gibisin ey sevilen… Bulutlar sevda taşıyor hudutlardan hudutlara, Fetih müjdesi fersah fersah duyulur ufukta. Hasret perdesi çekiliyor İstanbul’la arama, Katladığım kağıttan gemiler ümidi taşıyor müjde dolu rıhtımlara… Bir gökkuşağı gibi rengarenk umutlar açıyor seninle ruhumda, Bekliyorum sabırla, çünkü nicedir yadigar bu hasret bana. Sanki sözlerden ve mısralardan gönlüme çizilmiş bir masal ve rüya, Yüreğimin her zerresi adını taşıyor aşılamaz surlara… Her nefeste haykırmak geliyor sevdamı içimden geldiği gibi sana, Ya ben seni almalıyım ya da sen beni artık ne olur anla… Boğazımda düğümleniyor cümleler sana baktıkça, Önce sen sonra sen, Ta içime işleyen bir rüya gibisin ey sevilen…
108.00 ₺ -
Seni Buldum Kendimi Unuttum
"Öyle birine aşina ve maşuk olmalı ki gönlün, O kum taneleri inci diyorsa inci gözükmeli gözüne..." Aşk yolculuğunda daim olabilmek ve saadeti bulabilmek için her şeyi göze almak gerekir. Göze aldıklarını yutmak, yuttuklarını ise unutmak gerekir... Aşk kendinin her hali ile sınanır... Aşığın derdi adeta bir inilti halinde duyulur... Aşkı yanan aşığın olması gereken hal işte tam da budur... Aşk iniltisi ile niyaz... Aşkı aşktan aşk ile aşk için isteme hali... Öyle bir inilti ki kabul edilene kadar dinmeyecek bir serzeniş hali... Vazgeçen nasipsizdir. Nasipsiz kalpsizdir. Kalpsiz ise aşksızdır... Unutma! Sır sessizlikte dinlenir... Bekle...Hu ile vecd sabır ile gelir bekleyene... Dinle! Her mahlük aşkı zikrediyor kendi dilinde... Ve bekle... Hiçlik kapısını muhabbetle çal ve sabırla bekle... Sır çok yakında açığa çıkacak içinde...
90.00 ₺ -
Tarihe Şan Verenler
Bu eserde; başta, Allah'ın alemlere Rahmet olarak gönderdiği Resülü olmak üzere, O'nun nurlu izinde yürüyen şanlı sahabilerle nice İslam-Türk mücahitlerinin akıllara durgunluk veren destanlarını okuyacaksınız. Gözleri ağlatacak, gönülleri tutuşturacak, bir kitap...
210.00 ₺ -
Osmanlı Padişahları ve Devleti Tarihi
Geçmişe dair yazılı ve sözlü eserler; masal, hikaye ve tarih şeklinde karşımıza çıkar. Ancak tarih bir ilim olarak hikaye ve masaldan mutlak surette ayrılmalıdır. Bize düşen bütün vazife tarihin sınırlarını koruyabilmektir. Elbette ki tarihin birçok tarifi yapılabilir, hatta ona durum ve maksada göre bir rol de yüklenebilir. Ama bir tecrübe ve bilgi nehri olan bu ilim çığırından çıkarılmamalıdır. Tarihi basit şekliyle bir muhasebe defterine benzetebiliriz. Ve orada gelir-gider rolündeki zafer ve hezimet doğru olarak yazılmalı ki, neticede hesap doğru çıksın. Zira yarınlara ve gelecek hesabına doğru yatırım yapılabilmesinin başka yolu yoktur. Bu çerçevede; tarih ve özellikle de Osmanlı tarihinin hesaba katılmayan kısımları olabileceğinden, bu durumu nazar-ı itibara almak gerekecektir. Şunu da bilmelidir ki; Osmanlı Devleti sadece bizim değil, eskiden bu çatı altında yer almış din ve kavimlerin de devleti olmuş ve onların geleceklerine de şekil vermiştir. Bugün artık Osmanlı yahut eski tabiriyle Devlet-i Aliyye yoktur ama payitahtları, eserleri ve tesirleriyle hep vardır ve var olmaya devam edecektir. Öyleyse evvelâ Osmanlı devleti ve onun hanedanını hasbelkader tanıyalım.
210.00 ₺ -
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Bugüne kadar Yûnus Emre için nice sözler söylendi, nice eserler, nice kitaplar yazıldı. Söylenenler, yazılanlar, efsane çapında bir şeylerdir... Karşımızda efsaneleşmiş, destanlaşmış bir Yûnus vardır. Şimdi bu aşk kahramanı Yûnus'un gül bahçesinden ıtırlar koklamak istiyoruz ve bu çiçeklerden herkese, daha doğrusu gönlunde bir dilim aşk ateşi olanlara birer demet sunmak istiyoruz. *** Şiir güzeldir. Çünkü ulvi-gayeden alınan ilhamla yazılmıştır. Şiir güzeldir. Çünkü heyecan ve duyguları, îmân coşkunluğu içinde, hünerli bir sanat titizliğiyle, güzel sözler halinde işleyip dile getirmiştir. Şiir güzeldir. Çünkü his ve fikir, rüh ve îmân, ses ve duygu gibi bütün şubelerlyle Allah'ı arar! Gerçekten şair odur ki: îmânın sesine kalemini uydurur. Mânâ alemine dalıp Allah'ını, ezelî ve ebedi sevgilisini bulmaya çalışır. Bu cihan denilen gülistanda bir bülbül gibi dem çeker. "Şair, Allah kapısında en güzel bir dilencidir!" İşte Yûnus Emre bir ömür boyu bu mübarek kapının dilencisi olmuş ve daima Allah aşkı ile çağlamıştır.
210.00 ₺ -
-
Hikmet ve Şifa Kaynağı Kasidei Bürde ve Şerhi
Şiirler vardır ki, gündeliktirler ve eser dahi sayılmazlar. Onu söyleyenler de bilirler ki; modası geçince artık kimse eline bile almayacak ve unutulup gidecektir. Fakat imam Bûsiri'nin Kaside-i Bürde'si için bunu söylemek mümkün değidir. Zira onun müstesna bir eser olarak değerini hiçbir zaman kaybet-meyeceği artık bellidir. Ikinci bine girdikten sonra insanların ona olan teveccühünün daha da artması bunu gösterir. Bir de, bu değerli eser her zaman ve devirde yorumlanması gereken, derin ve ince gerçekleri ele alan bir eserdir. Her şeyden önce dünyanın yaratılış sebebi olup, aynı zamanda ebediyet kapısının da açılmasının vesilesi olacak olan Rasulullah'ı (s.a.v.) anlatmakta ve onu övmektedir. Hakkını yememek gerekir ki, Bûsiri'nin eseri kendi özellikleri içinde bir yenisinin kaleme alınması mümkün görünmeyecek bir Kasidedir.
228.00 ₺ -
Senden Geriye Kalan
Ben beyhude diyarların gizemli şahı... Ben hasrete gam olan gönüllerin sultanı... Ben huzura aç özlemlerin sürgünü... Ben kasvetin hitap dili... Ben biçarelerin temsili, yitirilmişlerin yol arkadaşı, ölümü bekleyenlerin son arzusu, kavuşamayanların sabahlara özlem yansıtan gecesi ve muhabbetin adını alan kanatsız haberciyim... Ben Kim miyim? Ben asla -ben" demeyen, bir çırpıda söylenebilen ve her söylendiğinde sillesini mecaz eyleyenim. Ben Kim miyim? Sinesinde asırlık hasretleri taşıyan. Sırtında ömürlük yıkımları kaldıran. Her çıkmazın sonundaki sitem diliyim. Ben Kim miyim? Ben kurak gönüllerin yağmuruyum, Gaflet diyarlarının ahıyım. Harap ve bezginlerin serzenişiyinn. itham edilenlerin musallat ettiğiyim. Ben Kim miyim? Beni tanımadan beni asla anlayamazsın... Şimdi dinle... Sana gerçek beni anlatacağım.
90.00 ₺ -
Ey Gönül Pişman mısın
İçimdeki bu yangın beni her lahzada bitiriyor. Eriyorum âdeta yaptığım hatanın vicdanıma saldığı cefayla... Canım yanıyor... Öyle yanıyor ki, ben canlı iken etlerim lime lime doğranıyor sanki... Diyorum ki kendi kendime:"Nasıl geri dönüp düzeltebilirim her şeyi? Nasıl zâyi ettiğim emeklerin hakkını ödeyebilirim? Peki ya Allah'ın huzuru! Ölüm kapımı çaldığında ve mahşer ânı gelip çattığında kul hakkını nasıl ödeyebilirim? Ben... Anlayamıyorum... Nasıl böyle bir hata yapabildim? Nasıl bu kadar kör olabildim? Böyle düşüncesiz olabildim... Öyle pişmanım ki! Allah'ım! Bu âciz kul zamanı geri döndüremez elbette... Lâkin hatasını hiç işlememiş hale gelebilmesinin bir yolu yok mudur? Bana bir çıkış yolu göster... Nasıl bu vicdan azabından kurtulabilirim? Bir daha aynı hatayı işlememek üzere teybe etmeye dahi yüzüm yok benim... Zaten... Kendimden ötürü hiç umudum da kalmadı... Bu yüzden de şimdi bu yangını nasıl söndüreceğim? Nasıl yaptıklarımı geri döndüreceğim? Hiç bilmiyorum... Sürekli aynı soruyla ömrümü ve nefeslerimi tüketiyorum: "Söylesene ey gönül, pişman mısın?"'
96.00 ₺ -
Beş Şair
Edebiyatın gökyüzü, irili ufaklı, parlak ve mat yıldızlarla bezelidir. Kayan yıldızlar, arkalarında ışıktan bir iz bırakırlar. Bu izlerden bazıları çok çabuk kaybolurken, bazıları ise daha uzun süreli olurlar... 20. Yüzyıl şiir semalarımızın parlayan ve izleri silinmeyen beş yıldızını, beş doruk şairini bu kitapta zorla bir araya getirdik... Bu şairler ki, hayatları boyunca bir araya gelmek istemeyen, birbirlerine taban tabana zıt, fikir ve sanat kaygılarıyla kıyametler koparan dik başlı, hür fikirli, yüksek seciyeli, çelik inatlı şairlerdi... Fikir ve sanatlarıyla çağdaşları ve kendilerinden sonra gelen şairleri büyük ölçüde etkilemiş bu beş ustanın tarafsız hayat hikâyelerini, zamanın iktidarları ve birbirleriyle olan kavgalarını, düşüncelerini, eserlerinden özenle seçilmiş örnekleri, haklarında yazılanları, fıkra haline gelmiş nüktelerini bu kitapta bulacaksınız...
169.00 ₺ -
Yetenekli Çocuklar
Elbette toplum içerisinde yetenekli çocuklar vardır. Çocuklarda var olabilen yetenekler farklıdır. Akademik yetenek, entellektüel yetenek, sanatsal yetenek, mantıksal yetenek bunlardan sadece birkaçıdır. Yeteneğin bu şekilde otuz özelliği bulunmaktadır. Yetenekli insanlara ilişkin ayırıcı tanılar bilinmelidir. Bunlardan sadece bir tanesi bireyin risk alabilme kapasitesidir. Bilimsel ve rasyonel bir tarzda insanın uygun zamanda risk alabilmesi onun yetenekli olmasının alametlerindendir. Örneğin uluslararası düzeyde mal ve eşya taşıyan çok büyük gemiler vardır. İncelendiği zaman görülecektir ki o geminin sahibi neticede bir tek insandır. Elektriği keşfeden dünyaca meşhur Edison’dur. Tıbba damgasını vurmuş nice kabiliyetli insanlar hatırlanmalıdır. Sağlıkla ilgili olarak klinik öncesi, klinik ve klinik sonrası dönemlerde bireye hizmet götürülmesi mecburidir. Böyle olmadığı takdirde yetenekli çocukların ortaya çıkması tesadüflere terk edilebilecektir. Bu kitabımızda yetenekli çocukların tanınması açısından yirmiüç kriter anlatılmıştır. Çocuğunuzda bu özelliklerin olup olmadığını araştırınız. Ancak asla unutulmamalıdır ki çocuğunuzun yetenekli olup olmadığına Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı bir mütehassısın, hatta uzmanlar kurulunun karar vermesi istenmelidir. Zira yetenekli, kabiliyetli çocuklar pekçok yerde keşfedilemediği için anlaşılamamıştır. Okullarda kabiliyeti oranında başarı sağlıyamıyan öğrenciler elbette vardır. Okula isteksiz çocuklar da iyi bir şekilde incelenmelidir. Yetenekli çocukların kazalardan korunması gereği de bir başka önemli konudur. Bu çalışmamızın Bilim, Sanat ve Meslek olan Sosyal Çalışma (Social Work) A.B.D.nın, Psikiyatrik Sosyal Çalışma İhtisası, bilgisi, görgü ve deneyimlerine göre özellikle anne, baba, öğretmen, hekim ve diğer ilgililer için hazırlanmış müracaat kitabıdır.
174.00 ₺ -
Hiperaktif Çocukların Sosyal Teşhis ve Tedavileri
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik yani hiperaktivite çocuk, genç ve erişkinde görülen psikiyatrik bir sorundur. Bu hastalığın çocukluk döneminde keşfedilmesi ve tedavi edilmesi lazımdır. Böyle olmaz ise aynı hal, genç ve erişkinlik dönemlerinde var olabilmektedir. Bunun için doğru zamanda, doğru teşhis ve tedavi yapılabilmelidir. Tedavide geniş kapsamlı psikiyatrik hizmetlere ihtiyaç vardır. Bilindiği gibi psikiyatride 1) Medikal Psikiyatri. 2) Sosyal Psikiyatri temel çalışma alanlarındandır. Yurdumuz bugün için yeter düzeyde sosyal tıp, sosyal psikiyatri, sosyal pediatri çağına, tüm toplumuna hizmet verebilecek çapta girmiş değildir. Elbette devlet ve üniversite büyüklerimiz bunun için büyük çalışmalar yapmaktadır. Herkesin bu alanda kendisine, ailesine, toplumuna hizmet etmesi lazımdır. Bunun birinci yolu insan sağlığının üç yönlü olduğunun iyice bilinmesinden geçmektedir. İşte burada sözünü ettiğimiz Dikkat eksikliği ve Aşırı Hareketlilik hastalığının bio-pisiko-sosyal yönü mevcuttur. Medikal tedaviye ek olarak sosyal psikiyatri hizmetlerinin de devreye girmesi gerekmektedir. Böylece geniş kapsamlı tıbbi hizmetler (Comprehensive Medicine) modern tıbbın gerçek bir ihtiyacıdır. Bu kitabımızda ele almış olduğumuz konu, halk sağlık eğitimi prensip ve hizmetleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Amacımız yurdumuzda çok önemli bir sağlık sorunu olan dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik hastalığının sosyal tanısına bir hizmettir. Bu çalışmamız Bilim, Sanat ve Meslek olan Sosyal Çalışma (Social Work) A.B.D.nın, Psikiyatrik Sosyal Çalışma ihtisası, bilgisi, görgü ve deneyimlerine göre özellikle anne, baba, öğretmen, hekim ve diğer ilgilililer için hazırlanmış müracaat kitabıdır.
120.00 ₺ -
Çocukların Gizli Dili
Çocukların Gizli Dili Nedir? • Tüm çocukların kullandıkları fakat konuşmadıkları bir dildir, • Çocuğunuzun iç dünyasına açılan inanılmaz bir kapıdır, • Duygusal açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmek için en iyi aracınızdır. Keşfedin: • 10 farklı bebek ağlamasının anlamını, • Çocuğunuzun oyunlarını, hikayelerini veya sanatını nasıl yorumlayacağınızı, • Çocuğunuzun zorbaların kurbanı olmamak için neler yapabileceğini, • Çocuğunuzun çevresinde popüler bir çocuk olabilmesi için yedi sırrı, • Ergenliğe ulaşan çocuğunuz konuşmadığı zaman, nasıl konuşulur. “Çocuğumun Mutlu Olmasını İstiyorum.” Çocuğunuzun duygusal sağlığına ve mutluluğuna olan en önemli pencere açılmıştır. O, çocukların gizli dilidir, tüm çocukların aslında ne istediklerini ifade ettikleri fakat dile getirmedikleri yöntem. Çocuk psikoloğu Dr. Lawrence E.Shapiro’nun, Çocukların Gizli Dili adlı kitabı, çocuğunuzu daha iyi anlamanız ve kendinizi onun yerine koymanız için, uzmanlar tarafından tasarlanmış olan oyunlar ve teknikler ile doludur. Onları çocuğunuzda deneyin! Sonuçlarına hayran kalacaksınız!
195.00 ₺ -
Enver Paşa ve Naciye Sultan
Yazarın işi, bir ideoloji hastalığıyla idrakine deli gömleği giydirip hâdiseleri olduğundan farklı göstermek değildir. Ona düşen olup bitenleri tarafsız olarak ortaya koyup nihaî karan okuyucuya bırakınakhr. Fakat Enver'i yazmak zor bir iştir... Çünkü onun yaşadığı dünya gülünç trajediyle acıklı komedinin harman olduğu büyük ve kanlı bir sahnedir. Öyle ki burada gözü pek ve katı kalpli zalimler, beceriksiz ahmaklar, kazanma hırsıyla dünyayı ateşe veren ihtiras sahipleri birer gerçek ve tehlikeli rol almışlardır. Ancak işler aksi de gitmiş ve hâkim olduğunu sanan şeytanlar ahmak zannettikleri karşısında egilebilmişlerdir. Enver sahnesinde milyonlarca figüran gerçek birer rol sahibi olarak kan ve ateşin içindedir. Bu yüzden de o kıssadan hisse vermenin ötesinde deli bir maceradır. Baş kahraman bu sahnede hep gücünden fazlasını ister ve rakipsizdir. Herkes tükendi derken o bir elmas kılıç gibi kuundan sıyrılıp önüne çıkan merdi-venleri birer basamak gibi atlamaya kalkar ve o Makedonya'da bir silah gibi patlayıp nihayet Pamir tepelerinde mitralyözle vurularak perdeyi indirir. Enver zihinlerde Kelile ve Dimne'yi Köroğlu havasında yaşatır. Bu macerada Don Kişot, Robinson Kruzo, Gulliver ve Giyom Tell hep susmak zorunda kahrlar. Zira Enver öyle bir Kerem'dir ki; Züleyha, Belkıs, Asli ve Şirin Nâciye'sinin şahsmda Binbir Gece Masallan'yla harmanlarur. Onunki, ateşle sudan mâmul bâdeyi içme zevki veren ataldık hikâyesinirı tâ kendisidir.
210.00 ₺ -
Hatice Tarhan Valide Sultan
Hatice Tarhan Valide Sultan yaşadığı çağda Osmanlı'nın en sağlam direği olmuştur. O, Hanedanı yok olup gitmekten kurtaran çilekeş bir Padişah anasıdır. Devletin zor zamanında imdada yetişmiş, kucağında Dördüncü Mehmed'ini büyütmüş bir saltanat nâibesidir. Çağdaşları onu ikinci bir Rabiatü'l-Adeviye, bir iffet abidesi olarak tanımıştır. Onun insana hizmet eden hayrâtını hesaplamak mümkün değildir. Çanakkale istihkamlarını inşa ederek Istanbul'un namusunu kurtaran da yine odur. Ayrıca Kâbe yolundaki hayır eserleri, Istanbul'daki eşsiz câmii ortadadır. Tarihte kendisine bu kadar büyüklüğün nasip olduğu başka bir Valide Sultan olmamıştır.
210.00 ₺ -
Beynini Genç Tut Unutkanlıktan Kurtul
Beyni anlama, hafıza sorunlarının nedenleri ve tedavisi hakkında her şey… Doktor Sevda Sarıkaya “Zihninizi düzenli kitap rafları gibi kullanın, dağınık bir masa üstü gibi değil.” Zihnimiz yorgun… Unutuyoruz… Unutkanlık, yaşadığımız çağda sıkça yaşanan şikayetlerden biri haline geldi. Ve bu unutma hali ileri yaşlarda Alzheimer’e zemin hazırlayabiliyor. Peki nasıl önlem alacağız? Hafızamızı nasıl güçlendireceğiz? İşte en güzel yol haritası elinizde. Bilimsel veriler ışığında, mümkün olduğunca sade bir dille, günlük hayatın içinde yaşanılan hafıza sorunlarını, bunların nedenlerini, unutkanlıkla başa çıkmanın ve Alzheimer hastalığını ötelemenin yollarını gösteriyor bize Dr. Sevda Sarıkaya. Hafızamızın zinde kalması için beslenme ve hareketin önemine değiniyor ve zihin diyeti reçeteleri sunuyor. Alzheimer ve Demans hastalığı ile ilgili merak edilenleri ve korunma yollarını, hasta yakınlarının yaşadığı sorunlara nasıl çözüm bulabileceklerini detaylıca anlatıyor. Davranış Nörolojisi ve Demans üzerine çalışan Nöroloji Uzmanı Dr. Sevda Sarıkaya, sistematik hafıza eğitimiyle beynimizi genç tutmanın ve unutkanlığı ‘tedavi etmenin’ mümkün olduğunu söylüyor. Adım adım çözümler sunuyor. Öyleyse bu kitabı okumayı sakın unutmayın!
43.55 ₺ -
Gelin Çeyizi Evliliğe İlk Adımlar
GELİN ÇEYİZİ EVLİLİĞE İLK ADIMLAR Her genç evlilikle yeni bir yolculuğa çıkar. Tüm güzelliklerinin yanında elbette ki bu yolculuğun da zorlukları, aşılması gereken engelleri var. Bu sebeple büyükler, yol hazırlıksız ve azıksız olmaz, demişler. İşte bir ömür sürme niyeti ile çıkılan bu evlilik yolu, hazırlıklar doğru yapıldığında, eksiklikler giderildiğinde her türlü sorunun en az zararla atlatıldığı, mutluluk ve huzurun hâkim olduğu bir yuvaya dönüşebiliyor. Aileler mutlu olsun, yuvalardan neşe saçılsın niyetiyle kaleme alınan Gelin Çeyzi’nde; eş seçimi, nişan, nikâhın korunması, düğün hazırlıkları, kaynana kayınbaba ile ilişkiler, eşler arası iletişim, anne baba olmak… gibi evlilik arefesinden başlayıp çocuk sonrası döneme kadar geçecek süreçler ele alınıyor. Neslihan BEYHAN’ın kaleme aldığı Gelin Çeyzi, evliliğe hazırlananlara ve evli olanlara yol gösterecek ilk bilgileri kısa ve anlaşılır bir üslupla ele alan rehber bir kitap. Evliliğin bir ömür sürmesi; yuvalarda sevgi, saygı, mutluluk ve huzurun daim olması amacıyla hazırlanan bu eser, her genç kızın çeyizinde bulunması gerekenlerden.
94.50 ₺ -
Kudretli Sultan 2. Abdülhamid Han
Sultan 2 Abdülhamid Han! Herkes onu, kendi siyasi tercihine göre yorumlamış, Ulu Hakanla, Kızıl Sultan arasına sıkıştırılıp, kavga odağına dönüştürülmüştür. Resmî Tarihin (ki ders kitaplarında somutlaşır) yıllar boyu Kızıl Sultan dediği Abdülhamid Han, alternatif tarihte Ulu Hakana dönüşmüştür; Resmî Tarih'in vatan haini ilan ettiği Sultan Vahdettin ise, büyük vatansever olarak selamlanmıştır. Tarihe günlük siyaset karıştırmanın, tarihi, güncel ya da ideolojik çatışmaların kaynağına dönüştürmenin sayılamayacak kadar büyük mahzurları var. Dine ve tarihe, siyasi ve ideolojik kalıpların dışına çıkarak bakmak gerekiyor. Öyle yapmaya çalıştım. Tek taraflı bir değerlendirme olmaması için de, geçmişten ve günümüzden konuya ilişkin makaleleri kitabıma koydum.
208.00 ₺