-
Siyeri Ali
Bu kitapta kronolojik olarak tarihte bir gezi yapacağız. Önce “Hazret-i Ali kimdir? Neler yapmıştır? İlmî derecesi nedir? Tarihe nasıl not düşmüştür?” vb. gibi meseleleri tahkik edip inceledikten sonra analizini yapmaya çalışacağız İnşallah. Şunu da belirtelim ki; insanların dini inançları, düşünceleri, fikir ve yorumları, siyasî duruşları bizi fazla da ilgilendirmemektedir. Herkesin fikrine (ifrat yoksa) saygı göstermek görevimizdir. Ancak Hz. Ali’nin (ra) hayatı Resûl-i Zi’şan Hazretleri’yle (sav) iç içe olduğundan biz bu eserimizi yazarken birbirinden ayırmadan bu yüce iki zatın yolculuğuna şahitlik etmeye çalışacağız. Allah’ın koyduğu temel prensipler, Resûlullah’ın çizmiş olduğu sırat-ı müstakim yolundan çıkmış, gayesi din olmayan, tamamen din-i mübin-i İslâm’ı tahribe çalışanlara karşı da ne dilimiz, ne de kalemimiz susmayacak, ihkak-ı hak için elimizden gelen irşad görevini sonuna kadar yapmaya çalışacağız. Bunu yaparken de 1400 yıldan bu tarafa gelen sahih nakiller, kaynaklar temel başvurumuz olacaktır. Bu eserde olduğu gibi -165 kaynağın ışığında bu eser yazıldı- şüphe dahi duyduğumuz hiçbir eser, hiç bir kaynak ve ilmî olmayan yapıtlara tevessül etmeden büyük bir gayret ve araştırma sonucu bu çalışmamızı inşaallah tamamladık.
210.00 ₺ -
Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber sav
Kainat'ın Sevgilisi, Peygamberin Sultanı, Allah'ın Habibi Muhammed Mustafa Salla'llahu aleyhi ve Sellem'e aşık olmayan var mı? Rehberimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimizi tanımak O'nu sevmek sevginin en üst noktasıdır. O, tanındıkça daha çok sevilmiş ve sevildikçe de sevenlerin kurtulmasına vesile olmuştur. O'nun sevgisi dünya hayatına güzel bir nizam verdiği gibi ahiret mutluluğuna da ayrı bir lezzet bahşedecektir. Peygamberimiz sevmek insanı kurtaracaktır. Bu sevgi insanı ayrı bir insan haline getirecek adeta melekleştirecektir. O'nu sevenler, herkes tarafından sevilmiş, O'na bağlananlar herkes tarafından hürmetler görmüştür. Sevgili Peygamberimizin adını ananların dilleri ve gönülleri nurlandığı gibi, şemailini hayaline alanların da dünyaları aydınlanmıştır.
72.00 ₺ -
Salavatı Kübra Tercüme ve Şerhi
Salavat-ı şerife, Hz. Peygamberimiz ile, her an ve her mekânda iletişim üzere olmaktır. Resülullah üzerine Salât ve Selam getirmek, ona yakınlıktır ve duaların kabûlüne delildir. Bu münasebetle Allah (c.c.)'a yakınlığa sebeptir. Bunun için "salânın huzurlu kalp ile okunması gerekir. Huzur-u kalp ise, salât ve selâmın yerinin ve manasının tam anlaşılması ve açıklığa kavuşmasıyla mümkündür ki; İlahî sırlara vakıf Kutb-u Rabbani Abdülkadir Geylâni Hazretleri'nin evrad-ı şerifesini ve "Salat-ı Kübra" isimli "Delâil-i Hayrat'ını sevenlerin, salihlerin ve din kardeşlerimizin, din-i mübini okurken mânâ ve ışıklarını tefekkür etmesi için huzurlu kalp üzere olması gereklidir. İyi biliniz ki, salavat-ı şerifenin fazilet ve faydaları, mükafatı ve sevapları, hasıl ettiği manevi meyveleri sayılamayacak kadar çoktur. Aklın bunları kavraması zordur. Anlamaya akıl kafi gelmez. Hatta otorite sahibi araştırmacılar ve büyük müfessirlerin bazıları: "Cenab-ı Fahr-i Resül üzerine salât, "efdal ibadetlerdendır," demişlerdir. Zira, Hz. Muhammed'in üzerine bizzat Allahı.) Teala hazretleri salât selam getirmiş melâike-i kırâmın ve insanların salât ve selam getirmelerini de emretmiştir.
180.00 ₺ -
Sahihi Buhari Muhtasarı
Buharî, halk arasında Sahih-i Buhari diye şöhret bulan el-Cami‘u’s-Sahih adlı eseri 600.000 kadar hadis arasından seçerek 16 yılda meydana getirdiğini, her bir hadisi (veya babı) yazmadan önce mutlaka boy abdesti alarak iki rekât namaz kıldığını söylemiştir. Eserini tamamladıktan sonra onu devrin en büyük hadis otoriteleri olan Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main ve Ali b. el-Medini’ye göstermiştir. Bu âlimlerin hepsi es-Sahih’i beğenmiş, dört hadis hariç içindekilerin sahih olduğuna şehadet etmiştir. Ukayli, “Bu dört hadis hakkında son söz Buharî’nindir. Onlar da sahihtir” demiştir. Buharî, el-Cami‘u’s-Sahih’te bir hadisi çeşitli yerlerde değişik isnadlarla tekrar ettiğinden, eserdeki hadislerin yerlerinin eksiksiz tesbit edilmesi kolay olmadığı gibi sahabe ve tâbiin sözleri hariç muallak, mütabi‘ ve mükerrerlerle birlikte kitapta 9082 rivayetin ve 25.000’den fazla isnad zincirinin bulunması eserden yararlanmayı güçleştirmektedir. Bu güçlüğü gidermek amacıyla erken dönemlerden itibaren muhtelif çalışmalar yapılmış, bunlardan bazılarında tekrarlar ve isnadlar gibi sadece hadis uzmanlarını ilgilendiren hususlar ayıklanmıştır. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri de Zebidî’nin et-Tecridü’s-Sarih’i, Sahih-i Buharî’nin en meşhur muhtasarlarındandır.Yazıldığı günden günümüze kadar gerek Sahih-i Buharî ve gerekse Tecrid-i Sarih adlı eser, İslâm dünyasının her yerinde alimlerin, ilim talebelerinin, vaizlerin, hatiplerin, özellikle de hadis okumak isteyen hemen her Müslüman’ın âdeta bir el kitabı olmuştur.
294.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Karton Kapak
Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslâm olduğunda hemfikiriz. İslâm'ı en doğru şekilde anlamanın yolu ise okumaktan geçer. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak. İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslâm Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür. Bu vesile ile Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden olan gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslâm aleminde yaygın bir şöhret kazanmış bulunan ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİYÂZÜ'S SÂLİHÎN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.
159.50 ₺ -
Riyazüs Salihin Salihler Bahçesi Büyük
Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslâm olduğunda hemfikiriz. İslâm'ı en doğru şekilde anlamanın yolu ise okumaktan geçer. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak. İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslâm Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür. Bu vesile ile Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden olan gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslâm aleminde yaygın bir şöhret kazanmış bulunan ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİYÂZÜ'S SÂLİHÎN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.
510.00 ₺ -
Ayet ve Hadislerle Peygamberler Tarihi 2 Cilt
Ayet ve Hadislerle Peygamberler Tarihi 2 Cilt Hâfız İbn Kesîr, bu kitâbında Kur’ân’ı Kerim âyetleri ve hadisler ışığında peygamberlerin genel ve özel yaşamını, toplumlarına karşı verdikleri tevhid mücâdelesini, dâvet şeklini, karşılaştıkları sıkıntıları, başlarına gelen olaylar karşısında sergiledikleri dimdik duruşu, sabrı, metaneti, özveriyi, bağlılığı, ihlâsı, dürüstlüğü; başta her Müslüman olmak üzere herkesin bilmesi ve araştırması gereken konulardan, karşılaştığı olaylardan ve ele aldığı işlerden bazen detaylı ve bazen de kısa bir şekilde söz etmiştir. Ayrıca kaynak olarak verdiği tarihî olayları ve konuyla ilgili hadisleri sağlamlık bakımından bütün boyutlarıyla kuşatarak ele almıştır. Hâfız İbn Kesîr’in tarih, tefsir ve hadis kitaplarını dikkatlice ve titizlikle okuyan herkes, onun gerek konuyu ele alış tarzı ve gerekse anlayış yönünden Kur’ân, sünnet ve tarih ilimlerini şahsında toplamış bir âlim olduğunu hakkıyla anlar. Okuyucuya yeni ufuklar açacağına inandığımız Hâfız İbn Kesîr’in, “el-Kasasu’l-Enbiyâ” adlı bu eserin Türkçeye kazandırılması; insanlığa hidâyet rehberi olarak gönderilen peygamberlerin yolunu izlemek durumunda olan başta biz Müslümanlar olmak üzere herkesin, onları en doğru ve en güvenilir bir kaynaktan öğrenmeleri kaçınılmaz bir zaruret olmaktadır. İşte bu eser bu düşünceyle Türkçeye tercüme edilmiştir.
594.00 ₺ -
Peygamber Efendimizin Savaşları
Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) en güzel ahlak üzere yaratılmıştır. Güzel ahlakın başında ise “Şecâat-i Kudsiyye” gelir. Yani Allah rızası için yiğitlik ve kahramanlık göstermek, cihad etmek, Allah’ın ve Müslümanların düşmanlarına hadlerini bildirmek, Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılmak için kılıç kuşanmak, savaşmak demektir. Peygamber Efendimiz (a.s.m.), hem “rahmet peygamberi”, hem de “cihad peygamberi”dir. Efendimiz (asm), bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Ben harp peygamberiyim, ben Rahmet peygamberiyim” Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) hayatının hicretten sonraki safhası hep cihadla geçmiştir. Ömrünün sonuna kadar elinden kılıç düşmemiştir. Mekke devresi, imanının tesis edildiği devredir. O devrede Müslümanlar azınlıktı, maddî mukabele edildiği takdirde o az tâifenin imhâ olması ihtimal dahilindeydi. Bu bakımdan önce îman sûrunun muhkem inşa edilmesinden sonra, hicreti müteâkip cihad emir farz olmuştur.
120.00 ₺ -
Peygamber Efendimiz sav den 100 Konuda 100 Hadis
Bu eseri hazırlarken binlerce hadis içinden yüz tanesini seçmiş bulunuyoruz. Eser; 40 hadis, 100 hadis, 250 hadis, 500 hadis, Riyazü’s Salihin Tercümesi, Tecrid-i Sarih Tercümesi, Hadislerle İslam ve diğer hadis kitaplarından istifade edilerek hazırlanmıştır. Yararlandığım tüm kaynakları kitabın sonunda belirttim. Seçtiğimiz Hadis-i Şerifleri daha geniş bir anlamla ifade etmek mümkün iken, kitabın hacmi tasarlanan ölçüyü aşmaması için kısa tutulmuştur. Aslında kitap yazmak, tarihe bir damga vurmaktır. Birkaç asır sonra elbette bu eserler tahlile tabi tutulacak bugünkü Türkiye’nin ve burada yaşayan insanların inanç, ahlak ve muamelatları hakkında bir kısım bilgilere ulaşılabilecektir. Yani bu eser aynı zamanda tarihe de ışık tutacaktır.
132.00 ₺ -
Perdelerin Ötesi
Hikmetli olaylar, insanların imân duygularını kuvvetlendiren, insana azim ve cesaret veren hâdiselerdir. Bunların okunması, anlatılması neticesinde insan, Allah’a daha samimi bir şekilde imân etmekte, Allah’ın yüceliğini daha güzel anlamaktadır. BU YOLDA ÖLÜRÜM YA!... Karıncaya sormuşlar: - Nereye gidiyorsun? - Hacc için Mekke’ye gidiyorum! - Bu küçücük ayakla mı gideceksin? Karınca cevap vermiş: - Kâbe’ye gidemesem de hiç olmazsa bu yolda ölürüm ya! Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.
114.00 ₺ -
Ölüm ve Ötesi
Kitap Adı : Ölüm ve Ötesi Yayınevi : Çelik Yayınevi Yazar Adı: Hüseyin S. ERDOĞAN Kategori Adı : Ahiret Hayatı
21.00 ₺ -
Oruç Sırları ve Fazileti
Allah, orucu kullarını korumak ve kurtarmak için, dostlarını himaye için bir kale ve bir kalkan kılmıştır. Oruç sayesinde onlara cennet kapılarını açmıştır. Oruç ibadeti, başka hiçbir ibadete benzemez. Çünkü bu, belli şeylerden uzak kalmak, belli bir zaman dilimi içerisinde, yeme, içme ve şehevi istek ve arzulardan uzak bulunmaktır. Bu açıdan başlı başına bir sır/gizli ibadettir. Dolayısıyla oruç tutanların alacakları ecirler, sayı ve hesaba gelmeyecek ve elektronik hesaplamalar ile değerlendirilemeyecek derecede fazladır. Çünkü Allah oruç tutanlara öylesine bir ecir akıtacak ki, bunun herhangi bir yerde dur ve durağı yoktur. Bunun belli bir sınırı olmaması da değerlidir. Çünkü oruç yalnızca Allah için tutuluyor, aynı şekilde Allah’a nisbet olunmakla da şeref kazanmış oluyor. Gerçi tüm yapılan Allah için yapılmaktadır. Hepsinin ayrı bir durumu, ayrı bir değeri ve yeri vardır.
51.00 ₺ -
Onlar Nasıl Kuldu
Nebîler Sultanı; geceler boyu, mübarek ayakları şişip üzerinde durulmayacak hale gelinceye kadar namaz kılar ve ibadette ısrar ederdi. Kendisine bunun sebebi sorulunca; "Ben şükreden bir kul olmayayım mı?" buyururlardı... Putperestler hariç hemen herkes, "Ben Allah'ın kuluyum!" der. Ama nasıl kul? Azîz ve Celîl olan Allah bütün insanlara hitaben şöyle buyurur: " — Ey insanlar, sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibâdet (kulluk) edin. Tâ ki takva sahibi olasınız." [Bakara:21] Bu eserde; Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in, Ashab-ı Kiram' ın ve Cenab-ı Hakk' ın Veli kullarının, kul olmakta ulaştığı mertebeleri okuyacak ve takva sahibi olmanın insana verdiği mutluluğu hissedeceksiniz...
120.00 ₺ -
-
Nurul İzah ve Tercümesi
Surunbilali ve Eb-ul Zeyd El Şibli'nin eseri olan Nurul İzah asırlar boyunca İslam ilmihalleri arasında kendine saygın ve güvenilir bir yer bulmuş, medreselerde eğitim görülen dönemlerde temel eğitim kaynaklarından biri olmuştur. Eserin tercümesinde sade ve duru bir dil kullanılarak günümüzün okuyucusuna kolaylık sağlanmış, ayrıca bunun yanı sıra eserin orjinal Arapça metnini okumak isteyenler ve Arapçası'nı geliştirmek isteyenler için Arapça metinler de tercümenin yanına konmuştur.
36.00 ₺ -
Müslümanca Yaşama Sanatı
Elinizde bulunan bu mütevazı kitap; yanlış yollara sapan kimselerin hakikati görmelerine, inançlarını veya amelî vazifelerini düzeltmelerine, muğlak meselelerde doğru çözüm yapmalarına yardımcı olma düşüncesiyle kaleme alınan yazıların bir araya toplanmış olmasıyla meydana gelmiştir. Güvenilir kaynaklardan alınıp buket hâline getirildikten sonra din kardeşlerimize takdim edilmiş bulunmaktadır. Gayemiz, hak rızâsı için halka hakikatleri açıklamaktır. Hak ve hakikatler, ittibâ olunmaya daha lâyıktır. Tevfik ve inâyet ancak Allah Teâlâ hazretlerindendir. Kur’ân ola hâl-ü harekâtında delilin, Ahkâmına gafil beşer, ahkâmına râm ol; Fermân-ı hakikattir o düstûr-ı celilin, Fermânına râm ol da zaferyâb-ı merâm ol. İsmail Safâ
330.00 ₺ -
-
Mişkatul Mesabih Cilt 6
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 5
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 4
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 3
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 2
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 1
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mezhepler Tarihi Hayati Ülkü
Mezhep kelimesinin lûgat mânası; gidilen, tutulan yol; felsefe çığırı veya bir dinin şubelerinden biri, anlamına gelmektedir. Batı dillerinde buna doktrin, ekol veya sistem adı verilir. İstılah’ta ise mezhep; bir Müçtehid’in çıkardığı ahkâmın hepsine denilir. Dinde genel olarak bu anlamda kullanılır. İşte elinizdeki bu kitap, İslâm’da çeşitli sebeblerden dolayı meydana gelen hadiseleri sizlere aksettirmeye çalışmaktadır. İmamet, Fikrî ve Fıkhî sahada münakaşalar ve münazaralar sonunda ortaya çıkan meseleleri, fırkaları ve mezhepleri ele alarak milâdî yedi ile onbeşinci asırlar arasında meydana gelen siyasî olaylara ve siyasî tarihe kısmen de olsa bir ışık tutmaktadır. Cenâb-ı Hakk’ın lütfu ile -Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz ve O’nun güzide ashabından sonra- yüce dinimizin siyasî olaylar dışında ne gibi güçlüklerle karşılaştıklarını ve bu güçlüklerin, siyasî olaylara nasıl itildiğini anlatabilmek için bu eseri kaleme aldım. Böylece, hemen herkesin, bilhassa İslâm dini ile meşgul olan kimselerin, arzu ettikleri bir sahayı zannımca doldurmaya çalıştım. Maksadım, elinizdeki bu kitabımla sizlere İslâm’da meydana çıkan bütün mezhepler hakkında -kısa da olsa- bir bilgi vermektir. Hayati Ülkü
120.00 ₺