-
Paşaların Hesaplaşması
Demokratikleşme yolunda ilerleyen Türkiye’de askerî vesayet-sivil vesayet tartışmaları alevlenirken, nedense tarihimiz üzerindeki vesayet yeterince ciddiye alınmıyor. Oysa resmi ideoloji asıl rengini tarihi biçimlendirmekteki becerisinde gösteriyor. Tarihi tek bir anlatı çerçevesinde sunmak ve ona alternatif getirmeye çalışanları ‘hain’, ‘satılmış’ ve ‘işbirlikçi’ olarak suçlamak eski bir alışkanlığımız. Mustafa Armağan Paşaların Hesaplaşması’nda demokrasimizin gelişmesinin önündeki en önemli engellerden birinin vesayetçi tarih olduğunu söylüyor ve bundan nasıl kurtulabileceğimizin örneklerini ortaya koyuyor. İsmet Paşa’nın nasıl kahraman yapıldığından başlayarak Kâzım Karabekir, Fevzi Çakmak, Refet Bele, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy gibi Milli Mücadele’nin önde gelen isimlerin sonradan nasıl unutturulduğuna ve Çerkez Ethem’in neden hain ilan edildiğine kadar pek çok ilginç ayrıntıyı bulabileceğiniz Paşaların Hesaplaşması, yakın tarihin yeni bir gözle okunması için kolay bulunamayacak bir rehber niteliğinde. Darbeler tarihi ve Menderes’in dramı, ezanın yeniden Arapça okunması sürecinde yaşananlar, Kürt açılımı sürecinde Kürtlerin tarihine yeniden bakma gereği, Atatürk’ün Kürtlerle ilgili 1919’daki sözlerinin nasıl sansürlendiği, Dersim isyanının bilinmeyen yönleri, Mondros, Sevr ve Lozan’ın arka planları, ilk Meclise asılan Sancağ-ı Şerif fotoğrafının neyi anlattığı, İlk Kurşun ve Hasan Tahsin efsanesi, Kudüs, Filistin ve Gazze’nin nasıl kaybedildiğine ilişkin yeni bilgiler Paşaların Hesaplaşması’nda ele alınan konulardan bazıları.
11.99 ₺ -
Fetih ve Fatih
Şimdiye kadar İstanbul’un fethi hakkında çok şeyler yazılıp çizildi, Fatih Sultan Mehmed ve fütuhatı hakkında da. Ancak şimşekleri dahi kıskandıracak denli hızlı yaşanan bu dönemde neler olup bittiğini fethi ve Fatih’i merkeze oturtarak ele alan çalışmaya rastlamak kolay değil. Elinizdeki derleme, fetih ve Fatih döneminin İstanbulu’ndan eğitimine, toplumsal hayatından bilimsel faaliyetlerine, hukukundan sanat ve edebiyatına, kuşatmalarından fetih kronolojisine kadar uzanan renkli boyutlarını önünüze sermeyi amaçlıyor. İşte Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan Semavi Eyice’ye, Halil İnalcık’tan Yusuf Halaçoğlu’ya, Nevra Necipoğlu’ndan Necdet Öztürk’e, Ahmet Şimşirgil’den Oktay Aslanapa’ya, Selçuk Mülayim’den İskender Pala’ya, Abdülkadir Özcan’dan Gönül Tekin’e, Aykut Kazancıgil’den Cahit Baltacı’ya kadar alanının uzmanlarından tarihimize damgasını vurmuş bir devrin ışıltılı portresi… Fatih Sultan Mehmed kimdi? Fetih öncesi ve sonrasında nasıl bir İstanbul manzarası vardı? Fatih döneminde yürütülen kanunlaştırma hareketleri ve kültür-sanat çalışmaları hangi açılımlara sahne olmuştu? Bir taraftan bir büyük devlet fikrini gerçekleştirecek tedbirler alınırken, diğer taraftan cihanşümul hâkimiyet politikaları nasıl yürütülmüştü? Şair Fatih’in iç dünyası hangi derinliklere kök salmıştı? Kendisinden sonra 450 yıl devletin dayanacağı en önemli kurumlardan olacak medreseleri hangi sağlam temeller üzerine oturtmuştu? Osmanlı araştırmalarından tanıdığınız Mustafa Armağan’ın yayına hazırladığı Tüm Yönleriyle Fetih ve Fatih adlı kitapta, bu ve benzeri soruların cevapları yetkin tarihçiler ve uzmanların kalemlerinden istifadenize sunulurken, yarınki “Fatih”lerin yol haritası da çıkarılmış oluyor. Özenle ve dikkatle okuyacağınız, yıllar boyu başucunuzdan eksik etmeyeceğiniz bir eser…
16.10 ₺ -
Avrupa'nın Zihin Tarihi
Avrupa’nın Zihin Tarihi Hilmi Yavuz’un Mimar Sinan Üniversitesi'nin bütün bölümlerinde 25 yıl verdiği Uygarlık Tarihi dersinin sonucunda oluşmuş birikimin okurla buluşmasıdır. Batı Uygarlığının, dolayısıyla Avrupa Medeniyetinin tarihinin kronolojik veya deskriptif bir tarihi değil, uygarlık tarihinin öne çıkan ve insan topluluklarını ‘insani’ kılan kurumlarının teorik arkaplanını inşa etmenin, analitik tarihidir. Kronoloji üzerinden değil, kavramlar üzerinden ilerlemektedir. İlk bölümde kültür, doğa, din, büyü, bilim gibi kavramları uygarlık tarihinin dönemselleştirmesi problematiği üzerinden okurken; ikinci bölümde Avrupa medeniyetinin inşasını oluşturan üç temel kavram olan Antik Yunan, Roma Kültürü ve Hristiyanlık’ın felsefi izlerini sürüyor. Bunun yanırıra Rönesans, Bilim Devrimi, Feodal Toplum ve Ortaçağ’ın Avrupa’nın zihin tarihini nasıl dönüştürdüklerini de tartışarak Avrupa’ya ait kavramların Osmanlı Türk modernleşmesinde nasıl alımlandığını ve Türk modernleşmesinin çizgisini nasıl etkilediğini de ortaya koyuyor. Avrupa’nın Zihin Tarihi, tarihi kavramlar üzerinden okuma olarak özetlenebilecek olan yöntemiyle Türkiye’de bu alanda yapılmış ilk ve tek çalışmadır.
14.80 ₺ -
Tarih Boyunca Şehit Öyküleri
Vatan savunması için hayatlarını feda eden şehitlerin; şehitliğe gidiş öyküleri kaleme alınıyor.
5.60 ₺ -
-
Destanlaşan Çanakkale
Çanakkale savaşları; tarihin akışını değiştiren, Türk'ün şan ve şerefini zirveye taşıyan görkemli bir destandır. Elinizdeki eserde, dünya tarihinde ve Türk milletinin belleğinde abideleşen bu büyük zaferin destanını bulacaksınız.
7.00 ₺ -
Bir Hilal Uğruna Çanakkale
Çanakkale Savaşı'nda, cephede ve cephe gerisinde yaşananlar ele alınmaktadır.
15.40 ₺ -
Bilinmeyen Yönleriyle Muhteşem Osmanlı
Muhteşem bir medeniyete sahip olan Osmanlı'nın; şan, şeref ve faziletle dolu tarihinden çeşitli örnekler ele alınmaktadır.
16.10 ₺ -
Gazi Padişahlar İmparatorluğun Kurucuları
Osman Gazi, Orhan Gazi, Murad Hüdavendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed, Murad Gazi, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid… Beyliğin ve hanedanın kurucusu Osman Gazi’den itibaren Osmanlı Devleti’ni gücünün doruğunda olduğu 16. yüzyıla hazırlayan ilk sekiz padişah… Hepsi de imparatorluğun gücünün tescil edildiği savaşlarda bizzat bulunmuş gazi kurucular… “Adalet, insaf ve hoşgörü”nün sembolü olan bu padişahlar, devlete adını veren kurucu lider Osman Gazi’den başlayarak, beylikten imparatorluğa yükselişte ve ahenkli bir Osmanlı toplum yapısının kurulmasında önemli başarılara imza atmışlardır. Peki bu gazi padişahlar askerî başarıları veya başarısızlıkları dışında “insani” yönleriyle ne kadar tanınıyordu? Yönettikleri ülkeye ve topluma, fetihleri dışında, din, eğitim, ilim, kültür, sanat ve bayındırlık alanında yaptıkları kalıcı hizmetler nelerdi? Hangi padişah döneminde komşuluk ilişkilerine önem verilmiş, hangi dönemde kılık kıyafet ve mali alanda ilk düzenlemeler yapılmıştı? At sırtından indikten ve savaş elbiselerini üstlerinden çıkardıktan sonra, bu gazi padişahların, gündelik hayatlarında ne yaptıkları, nasıl bir hayat sürdükleri konusu Marmara Üniversitesi profesörlerinden Necdet Öztürk tarafından, 15. yüzyıl Osmanlı tarih yazarlarının kalemlerinden kesitlerle ilk defa bu eserde derli toplu bir şekilde anlatıldı; Gazi Padişahlar…
18.50 ₺ -
Gel Söyleşelim Cümle Geçen Demleri
“Kendimi hiçbir zaman bir röportaj yazarı olarak görmedim; ama işiniz gazetecilik ve dergicilikse, ses alma cihazınızı yanınızdan eksik etmeyeceksiniz. Esasen soru sormasını, yani röportaj yapmasını bilmeyen gazetecilik de yapamaz.” BeşirAyvazoğlu Kültür ve edebiyat dünyamızın usta kalemlerinden Beşir Ayvazoğlu, Gel Söyleşelim ismini uygun gördüğü röportaj kitabında, tarih, edebiyat, mimari, resim, klasik sanatlar ve kültür tarihi gibi alanlarda birbirinden kıymetli aydınlarla yaptığı söyleşileri bir araya getiriyor. Bir kısmı Osmanlı bakiyesi olan bu aydınların hiç bilinmeyen ve merak edilen dünyalarını gelecek nesillere aktararak geçmişle gelecek arasında bir köprü vazifesi üstleniyor. Nefis bir üslupla hazırlanan bu eser sayesinde Âsım Şakir Gören, Nuri Arlasez, Erol Akyavaş, M. Uğur Derman, Ekmeleddin İhsanoğlu, Sezer Tansuğ, Suphi Saatçi, Cemal Kafadar, Cengiz Aytmatov, Ahmet Güner Sayar, Bahtiyar Vahapzade, İnci Enginün, Zeynep Kerman, Çelik Gülersoy ve Erol Üyepazarcı’yı daha yakından tanıyacak, bugüne kadar hiçbir kitapta yer almamış bilgilere ulaşarak “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer” mısraının anlamını yürekten hissedeceksiniz. Gel söyleşelim cümle geçen demleri cânâ Sami
13.70 ₺ -
Kızıl Pençe Karabekir'in Gözüyle Kuruluş Yılları
Kâzım Karabekir'in yazdıkları, resmi tarihin şekerlemelerine fazla alıştırılan okuru şoke ederken, aynı zamanda Ulrich Beck'in "düşmansız demokrasi" dediği bir akımın tarihimizdeki öncülüğünü yapıyor. Eser boyunca İstiklal Savaşı yıllarındaki Mustafa Kemal Paşa'ya duyduğu saygıyı sık sık vurgulayan Karabekir Paşa, onun 'asalaklar' dediği türedi bir grup tarafından kuşatıldığını ve en büyük hatasının bu gruba dayanarak iktidar sürme karşılığında milletten ve özgürlük mücadelesinden kopmak olduğunu cesaretle ileri sürüyor. Hem de bu cesareti bugün değil, Tek Parti yönetiminin doruk noktası sayılan 1933 yılındaki çıkışıyla göstermiş olan Karabekir Paşa, alttan alta Mustafa Kemal Paşa'nın çevresini saran ve ülkede terör estiren gizli bir örgütün deşifresini de yapıyor. KIZIL PENÇE adını verdiği bu gizli ve eli silahlı örgütün 1 numarası kimdi? Kimleri kullanırdı? Asker içinde uzantıları var mıydı? Adam vurmaktan kitap yakmaya, insanları ve ailelerini takip ve taciz etmeye kadar çeşitli kademelerde gerçekleşen ve resmi devletin yanı başına konumlanan bu paralel gizli devletin ipuçlarını Kâzım Karabekir'in emsalsiz analizlerinden öğreneceksiniz. Mustafa Armağan KIZIL PENÇE'de Kâzım Karabekir Paşa'nın yazmış olduğu 3 bağımsız metinden yeni bir metin kuruyor. Paşa'nın söylediklerini netleştiriyor, mesajını anlaşılır kılıyor. Böylece Karabekir'in, çeşitli kitaplarına dağılmış bulunan keskin eleştirel bakışını, tek bir kitabın çatısı altında olanca yoğunluğu ve çıplaklığıyla okurun önüne sunuyor. KIZIL PENÇE yakın tarihimizin kırılma dönemi olan 1922-1933 yıllarında yaşananları 'Kral Çıplak' sözüyle anlatılabilecek bir yalınlıkta ortaya koymayı başarıyor. Rahat üslubu ama sarsıcı tezleriyle KIZIL PENÇE'nin, yalan sisinin dağılmakta olduğu günümüzde tarihin normalleşmesi yolunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz.
18.13 ₺ -
Osmanlı'da Strateji ve Askeri Güç
Oryantalist ve Avrupa merkezli görüşe göre gücünün doruğundaki Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa üstünlüğü ve gelişen teknolojik gelişmeler karşısında kendini yenileyemeyip gerilemeye başladı. İleri sürülen tüm bu tezlere göre, Osmanlılar “muhafazakâr” oldukları için dünyada meydana gelen dönüşüm sürecine mesafeli kalmayı tercih ediyor, bu da “teknolojik gerilik” olarak tezahür ediyordu. Oysa Osmanlılar, Avrupa askerî teknolojisindeki gelişmeleri oldukça yakından takip etmiş, Avrupa ve Ortadoğulu rakipleri üzerinde üstünlük kurmuş ve kurdukları bu üstünlüğü asırlar boyu muhafaza etmeyi başarabilmişlerdir. Dahası, sahip olduğu ateşli silah üretim gücü İstanbul’a kendi kendine yetebilirlik noktasında uzun vadeli bir avantaj sağlamıştı. ABD’nin başkentinde bulunan ve ülkenin diplomat ve aydınlarının yetiştirilmesinde önemli payı olan Georgetown Üniversitesi’nde Osmanlı, Avrupa ve Ortadoğu tarihi dersleri veren Macar bir tarihçi dışarıdan bakarak Osmanlı stratejisi ve değişen askerî gücünü yazdı ve Oryantalist ve Avrupa merkezli tezlerin çoğunu çürüttü: Osmanlı’da Strateji ve Askerî Güç... Osmanlı, Habsburg ve Rus askerî gelişmeleri ve serhadları yanı sıra Osmanlı stratejisi, istihbaratı ve diplomasisi üzerine araştırmaları bulunan yazarın arşiv belgelerine dayanarak ortaya koyduğu bu çalışma, Osmanlı Devleti’ni Avrupa bağlamında ele alan ilk eser olması yönüyle dikkat çekiyor.
33.30 ₺ -
Selçukluları Yeniden Keşfetmek
Yeterince araştırmaya konu olmuş ve hâlâ da olmaya devam eden Osmanlıların aksine, unutulmuş, bir nevi tarihe terk edilmiştir Selçuklular... Her anlamda Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı bir dönemin hükümranları olan Selçuklular, tarihin hangi sahnesinde kalmıştır? En az Osmanlılar kadar bu coğrafyada yaşayan Türklerin atası olup, Türklerin İslâmlaşma sürecini yönettiklerinden dolayı özellikle Müslüman Türk kimliğinin başlangıç noktasında yer alan Selçuklular hakkında neden yeterli bilgi ve bilince sahip değiliz? Osmanlılardan önce Aral Gölü kıyılarından çıkıp da kısa süre içerisinde bütün Ortadoğu’yu egemenlikleri altına almayı başaran Selçuklular kimdir? Nereden gelmiş, hangi coğrafyada hâkim olmuş, nasıl başarılı olmuşlardır? Müslüman oluşları, devletleri, siyasal kavrayışları, din anlayışları ve Osmanlı hoşgörüsüne de kaynaklık edecek olan idari hoşgörüleri... Ve dahası... Osmanlı siyasal iktidarında da güçlü ve merkezî bir konumu bulunan vezirlik kurumunun Selçuklu’daki temelleri nasıl atıldı? Selçukluların Anadolu’daki fetih faaliyetlerine Bizanslıların tepkisi ne oldu? Selçukluların tarih sahnesine çıktığı dönemde bölgenin siyasi haritası nasıldı? İslâmiyet’in özellikle Türkler arasında yayılma sürecinde başat bir rol üstlenen Selçukluların kısa sürede bütün Ortadoğu’ya yayılması İslâm dünyasında ilk etapta muayyen bir “istila” korkusu yaratmış mıydı? Osmanlılar döneminden bildiğimiz taht mücadeleleri, kardeş kavgaları, saray entrikaları ve iktidar hırsları Selçuklular döneminde nasıl kayıt altına alınmıştı? Anlaşılmayı ve araştırılmayı bekleyen bir alan olması itibariyle dikkatleri zaten üzerine çeken Selçuklular, Ege Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Ersan ve Arş. Gör. Mustafa Alican tarafından günümüze taşındı; Selçukluları Yeniden Keşfetmek/Büyük Selçuklular... Her okurun anlayabileceği bir üslupla, soru-cevap şeklinde kaleme alınan ve alanında ilk olan bu eser, tarihe meraklı tüm okurlara Selçukluları anlatacak...
18.50 ₺ -
Fetih ve Kıyamet 1453
"Ya ben Şehri alırım ya da Şehir beni" FATİH SULTAN MEHMED 1453 yılına dönmeye, İstanbul'un Fethi'ne tanıklık etmeye hazır mısınız? Tarih alanında pek çok önemli çalışmaya imza atan Prof. Dr. Feridun M. Emecen’den İstanbul’un fethi üzerine muhteşem bir araştırma… Hem Doğu hem de Batı dünyası için büyük önem arz eden bir şehir İstanbul… Bir yanda köklü bir imparatorluk Bizans, diğer yanda da Doğu’nun yükselen gücü Osmanlılar ve küçük yaşta babası tarafından tahta çıkarılan ve katı bir siyasi mücadelenin içine itilen Fatih Sultan Mehmed... Bu beklenmeyen başarı, İstanbul’un fethi, bir bakıma Batı dünyasının siyasi ve askerî ilerlemesine Müslüman dünyasının bir cevabı niteliğindeydi. Bununla da bitmeyecekti; İslam dünyasının en güçlü temsilcisi olan Osmanlı Türklerine Orta Avrupa’ya kadar uzanacak yeni hedeflerinin kapıları da açılacaktı. Peki adı tarihte yer etmiş bu başarılı padişah Fatih Sultan Mehmed kimdi? Şahsi dünyası, kişisel görüşleri, 21 yaşında “Fatih” olmasını sağlayan etkenler nelerdi? İstanbul’u almak için kurduğu hayaller neydi, kuşatmaya hazırlık aşamalarında neler yaşanmış ve fetih nasıl gerçekleşmişti? Gemiler gerçekten de Haliç’ten bir gecede yürütülmüş müydü? Kuşatma boyunca yaşananları Doğu ve Batı dünyası nasıl yorumlamıştı? İstanbul’un fethinin kıyametle kurulan tarihsel bağlantısının ardında yatan sebepler nelerdi? Kıyamet beklentisi niçin İstanbul’un fethiyle özdeşleştirilmişti? Bu ve bu şanlı fetih üzerine merak edilen daha pek çok soru, ilk defa yayınlanan belgeler, özel savaş resimleri, haritalar ve akıcı bir üslupla Prof. Dr. Feridun M. Emecen tarafından araştırılıp yazıldı; Fetih ve Kıyamet / 1453…
96.20 ₺ -
Geçmiş Ayrıntıda Saklıdır
Yakın tarih denildiğinde adı ilk akla gelen târihçilerden CEMİL KOÇAK, "Geçmiş Ayrıntıda Saklıdır"da literatürde pek rastlanmayan, ama birbirinden değerli bilgiler içeren “eskimiş” anıları, günlükleri ve kitapları yeniden hayata döndürüyor. Eskimiş, solmuş, unutulmuş, köşede kalmış, zamânında dahi gözden kaçmış, bugün ise hatırlanması bile mümkün olmayan, dahası yayınlandığı sırada önemli bulunmuşsa da artık terk edilmiş, bâzıları tanınmamış, bâzıları zor hatırlanabilir kitaplar, günlükler, gazete tefrikası olup orada kalmış, dergi koleksiyonlarında saklanmış anılar, kısaca kaybolmuş seslerin yeniden duyulabilmesini sağlıyor. Tüm bunları büyük bir titizlikle yaparken okurlarına geçmişi ayrıntıda aramayı hatırlatıyor. Tarihseverlerin dikkatini çekecek kitaptan bazı başlıklar: İttihatçıların ve itilâfçıların anıları, Balkan savaşlarını yaşayanların gözünden anlatan hâtıralar, Türkiye'de her geçen gün efsaneleşen Çanakkale'nin gerçek tarihi üzerine eserler, Türkiye'de yaşamış asker, diplomat ve bilimadamı Almanlar üzerine ayrıntılı bilgiler, Milli Şef İsmet İnönü üzerine yazılan, ama yayınlanamayan bir biyografinin ilginç hikâyesi, Nazi karşıtlarının İstanbul'daki faaliyetleri. Son pâdişah Vahdettin'in torunu Hümeyrâ Özbaş ile ve Türkiye'de görev yapmış Alman subaylarından Hans Rohde'nin oğlu Dieter Rohde ile Türk-Alman ilişkilerinden Hitler Almanyası'na kadar ayrıntılı bilgilerin bulunduğu çarpıcı röportajlar. "Geçmiş Ayrıntıda Saklıdır" tarihe farklı bir gözle bakmak isteyen ve tarihin yaşayanların gözünden nasıl okunacağını merak eden herkes için ideal bir kaynak niteliğinde.
162.80 ₺ -
Osmanlı Hoşgörüsü
Osmanlı İmparatorluğu'nun yüzyıllar boyunca sergilediği diyalog ve hoşgörü anlayışı, bugün tüm dünya için dikkate alınması gereken bir model olarak ortaya çıkıyor. Kemal H. Karpat ve Yetkin Yıldırım'ın editörlüğünü üstlendiği Osmanlı Hoşgörüsü işte bu noktada hem Osmanlı tarihinin altın sayfalarını gözler önüne seriyor hem de gelecek için ümit vaat eden bir perspektif sunuyor. Hem ülkemizde hem de dünyada hoşgörü ve diyalog adına hâlâ yapılacak çok şey var. Osmanlı Hoşgörüsü bu bakımdan yetkin bir kaynak ve verimli bir kılavuz niteliğinde. Geçmişi anlayarak, geleceğe ümitle bakmak isteyen okurlar için...
17.76 ₺ -
Kahveniz nasıl olsun
"Kahvemden bir yudum aldıktan sonra yazmaya başladım. Habeşistan'dan başlayıp Yemen, Hicaz ve Mısır üzerinden istanbul'a ulaşan, oradan da bütün dünyayı kuşatacak kollara ayrılan uzun yolda zevkli bir yolculuktu bu. Doğrusu Yemen-lstanbul arasındaki menzillerde fazla oyalanmadım ve istanbul'dan ayrılan kollara da sapmadım. Çünkü benim asıl derdim, kahvenin istanbul macerasıydı. Zaten kitaba, istanbul'a kahve getiren ilk gemilerin Şeyhülislâm Ebussuud Efendi tarafından verilen bir fetva üzerine Tophane Limanı'nda batırılmasıyla başlanıyor, oradan geriye dönüşlerle kahvenin istanbul'a ulaşıncaya kadar yaşadığı macera kısaca anlatıldıktan sonra istanbul'da yeniden demir atılıyor." Beşir Ayvazoğlu Beşir Ayvazoğlu, kültür tarihine yönelttiği derinlikli bakışı, Kahveniz Nasıl OlsunP'la. bir adım öteye götürüyor. Gündelik hayatımızın, dilimizin, meclisimizin en önemli nesnelerinden biri olan "kahve" bu kitabın ortasında duruyor. Tarihi, kokusu, imgesi ve etrafında oluşan sosyoloj isiyle. Kahve, bir kez daha tüm kokusuyla. Gün yetmedi taştıkça taşan neşvemize imrendi o gün kahvede kim varsa bize 'dostlarla' dedim, 'sohbetimiz bal gibidir ey kahveci gel katma şeker kahvemize'
108.77 ₺ -
At Üstünde Selçuklular Türkiye Selçuklularında Ordu ve Savaş
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye başlamış, Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Asya ve Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar, yükselen bu gücün farkına vararak ilk Haçlı Seferleri’ni Selçuklulara karşı düzenlemişlerdi. Henüz yeni kurulan devlet, kısa zamanda Haçlılara karşı verdiği mücadelelerin sonunda bölgedeki çoğu İslam toprağına hakim olmuştu. Dahası Selçuklular; Batı Anadolu dahil bütün Ortadoğu ülkeleri, Akdeniz sahilleri, Kuzeybatı Afrika, Hicaz ve Yemen'den Rusya içlerine kadar yayılan hakimiyetin, muazzam bir kültür ve medeniyetin temsilcisiydiler. “Selçukluların Asya ve Anadolu’daki bu başarısının sırrı neydi?” “Haçlı Seferleri’ne karşı ne gibi taktikler uygulamışlardı ki başarıyı elde etmişlerdi?” “O zamanlarda bile var olan casusluk faaliyetlerinin Selçuklular neresindeydi?” “Bizans gibi köklü bir imparatorluğa karşı bu devlet nasıl üstünlük sağlamıştı?” “Selçuklu askerî teşkilatı nasıl bu kadar gelişmişti de birçok devlet tarafından örnek alınır olmuştu?” Savaşlarda izledikleri taktiklerden kullandıkları silah ve gereçlere, denizcilik alanında sağladıkları gelişmelerden İslamiyet’in yayılışındaki etkilerine kadar pek çok konuyu, özellikle “Kim bu Selçuklular?” konusunu Doç. Dr. Muharrem Kesik birinci el kaynaklardan araştırdı ve yazdı.
62.90 ₺ -
Sarayda İktidar Mücadelesi
Veliahd Murad Efendi ve annesi nasıl bir borç girdabındaydı? Murad Efendi’nin borçlandığı özel bankeri kimdi? Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişi sırasında haremi nelere maruz kalmıştı? Sultan Abdülaziz hanedanının mücevherlerine ne şekilde ve kimler tarafından el konuldu? Osmanlı Sarayı’nda İki Valide Sultan’ın iktidar ve mücevher mücadelesi nasıl cereyan etti? Sultan V. Murad’ın borçlarına karşılık Abdülaziz Hanedanı mücevherleri hangi Bankere rehin verildi? II. Abdülhamid, V. Murad’la alakalı cevaplamaları için devlet meclisine hangi üç soruyu yöneltti? Padişahın V. Murad’a özel olarak gönderdiği mektubun içeriği neydi? Sultan Abdülhamid neden mücevherlerin peşine düştü? Bir Osmanlı Padişahı ile bir Galata Bankeri’nin uzun süren mücevher pazarlığı nasıl gerçekleşti? II. Abdülhamid’in binbir zorlukla Paris’ten İstanbul’a getirttiği mücevhelerin sonu ne oldu? Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid üçgeninde yukarıdaki sorular, Sarayda İktidar Mücadelesi'nde cevap buluyor. Bu çalışma, çok kısa ve gizemli zaman diliminde tarih sahnesinde gizli kalmış pek çok önemli detayı içermekte ve bugüne kadar bilinen bazı yanlışları da düzeltmektedir. Kitapta Osmanlı Devlet Arşivleri'nde bugüne kadar saklı kalan belgeler ışığında Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesiyle başlayan, Sultan Murad'ın kısa saltanatıyla devam eden ve Sultan II. Abdülhamid'in tahta çıkışının ilk yıllarına kadar süregelip nihayetlenen, şimdiye kadar ele alınmamış, mücevher ve iktidar ekseninde bir saray trajedisi Doç. Dr. Arzu Terzi'nin akıcı üslubuyla okurun karşısına çıkıyor.
9.62 ₺ -
Avrupa Tarihi Roma İmparatorluğu'ndan Hitler Almanyası'na
Avrupa, halihazırda içinde yaşadığımız dünyanın değerlerini ve hakim anlayışını belirleyen en önemli kıta durumunda... Ancak bu kıtanın geçmişi hakkında yazılmış Türkçe kitap sayısı oldukça az... Elinizdeki kitap bu amaçla, İlkçağ’dan 20. Yüzyıl'a kadar uzanan süreçte Avrupa’nın yaşadığı bazı önemli olaylar incelenerek hazırlandı. Dünyanın en görkemli imparatorluklarından biri olan Roma’nın kuruluşu ve düşmanlarına karşı elde ettiği zaferler, filmlere konu olan 300 Spartalı'nın ilginç hikayesi ve yaşantılarından çarpıcı örnekler, Roma'ya kök söktüren Kartaca'ya dair detaylı bilgiler, kendisini suyun kaldırma kuvvetini bulduğu için tanıdığımız Arşimed’in Roma’ya karşı uyguladığı kuşatma taktikleri, Ortaçağ'da çocuklardan oluşan ordunun kuruluş hikayesi, Habsburg Hanedanı'nın tarihi, Amerika kıtasının ilk kaşifleri Vikingler, Akdeniz'i paylaşmak için karşı karşıya gelen iki büyük amiral; Barbaros ve Andrea Doria'nın hesaplaşması, Avrupa Tarihi'nde İnebahtı Savaşı, Osmanlılar ve Avrupa mizahı, Almanya'nın kuruluş hikayesi ve Hitler Almanyası'nın bilinmeyen yönleri... Birçok çarpıcı başlıkta Avrupa tarihini resimler, fotoğraflar eşliğinde okumak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir kitap...
12.34 ₺ -
Osmanlıda Siyasi Çözülme
Osmanlı konusunda yapılan çalışmalar ve belirtilen kanaatler, maalesef belirli peşin hükümlerden yola çıkılarak ortaya konmaktadır. Yani, ya onu reddetmek ve belirli sistem kalıpları içerisinde hapsetmek ya da her şeyiyle benimsemek şeklinde bir eğilim bulunmaktadır. Hissiyattan uzak, ilmi ve objektif verilere dayanarak bir değerlendirme yapmak en doğru yoldur. Osmanlı'nın hukukî ve siyasî sistem olarak en belirgin kaynağı İslam'dır. Çeşitli dönemlerde padişah veya diğer devlet adamlarının etkisiyle bu sistemin bazı prensipleri ihlâl edilmiş ya da Osmanlı sistemi kuruluş olarak İslâm'ın arzu ettiği müesseseleri tamamen yerine getirmiştir. Bütün bunlara rağmen Osmanlı, İslâm kültür ve medeniyetinin son büyük temsilcilerindendir. Eser, bir medeniyet değişiminin tahlilidir.
9.00 ₺ -
Tarihin Gölgesinde
Gazeteci Yazar Taha Akyol soruyor, Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı geçmişe ve günümüze dair akılda kalan sorulara, gündemi sarsacak cevaplar veriyor... Kanuni Sultan Süleyman'dan Hürrem Sultan'a, dizilerde yanlış anlatılan Harem'den Osmanlı Medeniyeti'nin inceliklerine, Arap Baharı'ndan Osmanlı'nın modernleşme sürecini anlatan "İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı"nın detaylarına, Ortadoğu'daki Yahudi Sorunu'ndan İsrailoğulları'nın tarihine, Osmanlı Padişahları’nın özelliklerinden Hanedan'ın Sürgün Öyküsü’ne tarihle alakalı pek çok sorunun cevabı İlber Ortaylı’nın tartışmalara yol açacak sözleriyle... KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VE DEVRİ Kanuni Sultan Süleyman diğer padişahlardan ayıran özellikler neydi? Batılılar neden Harem'i çarpıtarak anlatıyorlar? Şehzade Mustafa’nın katlinde Hürrem Sultan’ın rolü nedir? Osmanlı’nın Türk düşmanı olduğu yalanını, kimler neden çıkardı? Matbaanın Osmanlı'ya geç gelmesinin gerçek nedenleri nedir? İMPARATORLUĞUN EN UZUN YÜZYILI 16. yüzyılda dünyaya hâkim olan Osmanlı 19. yüzyılda neden “hasta adam” durumuna düşüyor? 19. yüzyıl neden Osmanlı İmparatorluğu’nun “En Uzun Yüzyılı”dır? Osmanlı’da sanayi devriminin gerçekleşmemesinin ardında ne gibi gerekçeler var? Sultan Abdülhamit’in tarihimizdeki önemi nedir? İSRAİLOĞULLARI VE YAHUDİ TARİHİ Hıristiyan Ortaçağı’nda ortaya çıkan Yahudi düşmanlığının sebepleri nelerdir? İsrailoğulları ilk defa nerede ortaya çıktılar? Neden sürgün edildiler ve nereye gittiler? Yahudilerin dünyayı ele geçirme planlarının yazılı olduğu iddia edilen Siyon Protokolü gerçek mi? Osmanlı Sarayı’nda Musevi doktorların seçilmesinin sebebi nedir? Osmanlı'nın Yahudileri iskan politikası doğru muydu? Arap milliyetçiliği nasıl doğdu? BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE MİLLİ MÜCADELE Osmanlı Birinci Dünya Savaşı'nda neden yenildi? Anadolu’dan başlatılan bu küçük hareket nasıl oldu da başarılı oldu? Lozan Antlaşması’yla ilgili tartışmalara dair yorumlarınız nedir? Ve daha birçok sorunun cevabı TARİHİH GÖLGESİ'nde..
11.31 ₺ -
Boğaziçindeki Mücevher Dolmabahçe Sarayı
Bir saltanat sarayı. Osmanoğulları'nın miras bıraktığı görkemli mimari yapılardan biri. Bir saltanatın en görünür olduğu geçit alam. Sadece o değil. Kültür ve medeniyet yaşantısının renkten renge büründüğü ”saray”. içinde yaşayanların ”mekânın poetikası”nı da çattıklarını görürüz orada, incelikle. Bütün eşya, mekân, ışık, ses gündelik hayatın sosyolojisi içinde insana ve eşyaya koşar. Çevresini aydınlattığı kadar kendi masalım da söyler. İskender Pala, her sabah Boğaziçi'nin iki yakasından birinde Beylerbeyi'yle selamlaşan, İstanbul şiirinin en lirik mısrası gibi insanları yıllardır gözleyen bir saraydan, Dolmabahçe Sarayı'ndan sesleniyor. Dolmabahçe Sarayı'nın, yani ”Boğaziçi'ndeki Mücevher”in kitabım, eşyaları konuşturarak, onların ağzından hikâye ediyor ve her gün önünden binlerce insanın geçip gittiği mekânın ruhuna ortak olmaya çağırıyor. Okuyarak yaşamak, yaşarken yol almak için, bir kılavuz, kitaptan daha ötesi. ”Bazen bir çocuk, bazen bir cariye, bazen bir ruh veya mana. Onlar bir zamanlar sarayın kahramanıydılar ve şimdi sizinle konuşmak üzere hayata döndüler. İstiyoruz ki bu kitabın bölümleri size rehberlik edebilsin ve cümleler, yolculuklarınızı anlamlı kılsın, sonunda sizi bir sarayla buluştursun.”
54.75 ₺ -
Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Taht Kavgaları
Alanındaki uzmanlığı, sadece akademideki sıfatlarıyla kanıtlanan bir akademisyen değil Şerafettin Turan. Osmanlı tarihinin enteresan bir dönemine odaklanıyor Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Taht Kavgaları. Bir döneme odaklanan ama konuyu derinlemesine ele alan bu metni incelediğimizde, aslında tarihin bütününe dair büyük "Muhteşem" sıfatıyla anılan Kanuni Sultan Süleyman'ın oğulları arasındaki taht kavgasının, izini kaynak metinlerle, araştırmalarla, yeri geldiğinde fetvalarla sürüyor Şerafettin Turan. Akademik metinlere ait, hepimizin kafasındaki anlatım ezberlerini de akıcı dili ve duru Türkçesiyle yerle bir ediyor. Okunan, okunurken zevk veren bir yapıt çıkarıyor karşımıza; baskısı yenilendikçe kendini yenileyen, bilgilerini güncelleyen ve dilini incelten bir Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Taht Kavgaları. Şehzade Mustafa, Bayezid ve Selim arasında yaşananlar; Hürrem Sultan, Mahidevran Hatun, Rüstem Paşa'nın rolleri ve yaptırımları; Osmanlı'nın en şatafatlı ve güçlü olduğu dönemin perde arkasında yaşananlar bu araştırmada sahih bir biçimde anlatılıyor. Şehzadelerin taht kavgalarına yol açan nedenler, Şehzade Bayezid'in Selim'e ve babasına karşı cephe alışı, imparatorluğu iç savaşa götüren sebepler, Konya Savaşı, Bayezid'in İran'a sığınması ve akabinde öldürülmesi, taht kavgasının doğurduğu iç karışıklıklar ve taht kavgaları nedeniyle yapılan yönetim değişiklikleri, kitabın ana konularını teşkil ediyor. Uzun padişahlık döneminde dışarıyla uğraştığı kadar içeriyle de uğraşan Kanuni Sultan Süleyman'ın "padişah, baba, şair" olarak da:portresi gözler önüne seriliyor.
135.05 ₺ -
Nâr-ı Aşk
Sultan kızı, sultan kardeşi, amcam I. Abdülhamid’in en gözde yeğenlerindenim; güzelliğim dillere destan… On sekiz yıllık hayatım boyunca ne arzu ettiysem yerine getirildi. İsteklerime amade, etrafımda pervane gibi dönen nedimeler, cariyeler… Tüm bunlara rağmen bendeniz, Beyhan Sultan öyle bedbahtım ki! Gönlüm aşk ateşiyle yansa da derdimi kimselere diyemem… *** Ben Şeyh Galip; tasavvuf ehli, aşk ehli bir şair… Yirmi yaşında divan sahibi oldum, yirmi altı yaşında Hüsn ü Aşk’ı yazdım. Ama asıl aşkı, aşkla yıkanan Konya’da, Beyhan Sultan’ın suretinde buldum. O gün onun gül yüzüne nazar ettim de pervane misali yanmaya durdum. Kendi ayaklarımla bile bile aşkın yangınına girdim… *** Mine Sultan Ünver’den 18. yüzyıl İstanbul’unda bir aşk masalı… Nâr-ı Aşk tasavvuf, saray hayatı, ıslahat hareketleri ekseninde soluk soluğa okuyacağınız bir roman…
9.60 ₺ -
Kanuni ve Şarlken
Bir yanda şanlı padişah Kanuni Sultan Süleyman, diğer yanda Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken… İkisi de birer şair… İkisi de geniş görüşlü… Daha da önemlisi ikisi de kendi kıtalarının en güçlü adamları… Kanuni Sultan Süleyman'ın Yeniçerilerinin yırtıcılıkları ve yetenekleri sayesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları tarihinde hiç olmadığı kadar genişlemişti. Bu arada Avrupa’da iç karışıklıklar devam etmekteydi. Şarlken ile Papa arasındaki gerilim gitgide artıyor ve tahta yeni çıkmış olan Fransız kralı I. Francis, Şarlken'in topraklarını karadan ve denizden tehdit altında tutuyordu. Avrupa ayaklarının üzerinde durmaya çalışır, Osmanlılar ise dizginlenemez bir canlılıkla topraklarını genişletirken, Macaristan’dan Rodos’a, oradan da her iki tarafın da Türklerin muzaffer olacaklarına inandıkları Viyana’ya kadar çeşitli çarpışmalar ve epik zaferlerle şekillenecek olan drama için koşullar olgunlaşmış durumdaydı. Kendi kıtalarında gösterdikleri üstün başarılarla güçlerine güç katan bu iki hükümdar, sonunda tarih sahnesinde karşı karşıya geliyordu… Belgrad ve Rodos’un fethi, Mohaç Meydan Muharebesi’nin ve Viyana Kuşatması’nın ayrıntıları... Çok satan kitaplarıyla tanınan ABD’li tarihçi James Reston, dünyayı sarsan yılları – Rönesans çağını sonlandıran ve İslamiyet’i Viyana kapılarına taşıyan, Avrupa ile Osmanlı arasındaki epik çatışmayı – birbirinden etkileyici ve bir o kadar da inandırıcı karakterlere süslüyor. Batılı bir yazarın kaleminden okuyacağınız Kanuni-Şarlken çekişmesi; Kanuni’nin en iyi arkadaşı ve sağ kolu İbrahim Paşa, ne zaman ne yapacağı belli olmayan, belagat sahibi Martin Luther; sefahat düşkünü Papa X. Leo; hırslı I. Francis; kaba saba ve kendine güvensiz VIII. Henry ve diğerleri. Bu karakterlerin huysuzca, kimi zaman da eğlenceli olabilen karşılıklı ilişkileri, Reston’ın ayrıntıları kaçırmayan gözüyle birleşince; titiz bir araştırmanın sonucu olan bu tarihî hikâyeye romanlara has bir gerilim ve canlılık katıyor.
15.41 ₺ -
Gerçek Tarihin Peşinde
Osmanlı hangi tarihte kuruldu? Padişahın özel odasında ne gibi şifreler var? Kanunî Nuh’un gemisini aramış mıydı? Günümüzde Kanuni’ye ne gibi iftiralar atılıyor? “Muhteşem Yüzyıl” mı? “Muhteşem Rezalet” mi? Mithat Paşa bizim Neron’umuz muydu? Eyüp Sultan’ın kardeşi hangi ilimizde yatıyor? Özgürlük Heykeli’ni Sultan Abdülaziz mi yaptırdı? Mimar Sinan, Mihrümah Sultan’a gerçekten aşık oldu mu? Tarihine hayret nazarlarıyla bakmayanlar ondaki canlılığı, renkliliği ve ilginçliği de göremezler. Oysa tarihe delici bir nazarla bakıldığında bugün olup bitenlerden çok daha fazla hayret edilecek olaya rastlamak mümkündür. Eski ABD başkanlarından Harry Truman’ın dediği gibi “Bilmediğimiz geçmiş dışında dünyada yeni bir şey yoktur”. Mustafa Armağan asıl tarihteki olaylara hayret etmeyenlere hayret eden araştırmacı zihinlerden biri. Öğrencilerin nasıl olup da tarih derslerinde esneyebildiklerini, tarihin, idrakimizi diken diken edecek nice süngülenmiş olayla örülü olduğunu ve aslında insanlardaki merak duygusu bilenirse tarihin bize söyleyebileceği çok sözü bulunduğunu iddia eden Armağan, bu yeni kitabında “okurlarıyla birlikte” gerçek tarihin peşine düşüyor, tarih okyanusundan bulup çıkardığı incileri onlarla cömertçe paylaşıyor. Gerçek Tarihin Peşinde tarihimizde bilinmeyen, unutulan ve yitirilmiş gerçeklerin fark edilmesi yönünde cesurca bir girişim. En önemlisi de, “bu tarih”in, Türkiye’nin geldiği noktaya yakışmadığı kanaatinde.
11.31 ₺ -
Düello / Menderes ve İnönü
"Tek kaygım, İkinci Dünya Savaşı’ndan kurtardığımız ülkenin Üçüncü Dünya Savaşı’nın öncesinde yönetimsiz kalışıdır… Abartmayayım ama bir yıl sonra duruma bütünüyle egemen olacağız. Bize teslim olacaklardır.” İsmet İnönü “Bunlar boş sözlerdir. Bugüne kadar bu memleketin hürriyetini elinden alan onlardır ve hürriyeti getiren Demokrat Parti’dir.” Adnan Menderes Türk siyasal yaşamının en önemli aktörlerinden Adnan Menderes ve İsmet İnönü'nün soluk kesen mücadelesi üzerine eşsiz bir araştırma... 14 Mayıs 1950 genel seçimleriyle başlayan, 27 Mayıs 1960 askerî müdahalesiyle son bulan, Menderes ve İnönü arasındaki DÜELLO'nun; dönemin gazetelerinde, dergilerinde ve en önemlisi Meclis Zabıtları'nda yer alan ayrıntıları ilk defa bu kitapta… Adnan Menderes'in Demokrat Parti'yi kurmasından beraber başlayan ve 27 Mayıs Darbesi'ne kadar devam süreci Doç. Dr. Şerif Demir büyük bir titizlikle araştırdı ve kaleme aldı. Tamamı birinci el kaynaklara dayanan bu eser Türk Siyasi Tarihi'ni derinden etkileyen ve hala üzerinde sis perdesi olan yılları merak edenler için yazıldı. -İnönü ve Menderes'in ilk karşılaşmalarında ne yaşandı, İnönü'nün Menderes'le ilgili düşünceleri neydi? -İnönü’nün Millî Şef kimliği karşısında Adnan Menderes ne yaptı? -Menderes’in İnönü’yü siyaset dışına itme çabalarının sebebi neydi? -Adnan Menderes halkın gözünde nasıl “kahraman” olmuştu? -İktidarının zirvesinde olan Adnan Menderes’e erken seçimleri kabul ettiren sebepler neydi? -İki lider arasında dönem dönem esen “Bahar Havası” ne derece samimiydi? -27 Mayıs Darbesi öncesi DP ve CHP arasındaki atışmaların gerçek nedenleri neydi? -İnönü'nün ihtilal hakkında ne düşünüyordu? -İsmet İnönü Adnan Menderes’i hangi siyasetçiyi örnek göstererek tehdit etti, Menderes’in cevabı ne oldu? -Adnan Menderes’in idamında İnönü'nün rolü neydi? -27 Mayıs Darbesi'nde medyanın ve askerin rolü neydi? Bunlar ve daha birçok sorunun cevabı DÜELLO’da…
8.23 ₺