-
Osmanlı Klasik Çağında Hanedan
Osmanlı Klasik Çağı Serisi tamamlanıyor. Kısa sürede büyük beğeni toplayan ve üniversitelerde ders kitabı olan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset ile Osmanlı Klasik Çağında Savaş kitaplarından sonra birçok kitaba ve belgesele danışmanlık eden Prof. Dr. Feridun Emecen, Osmanlı Klasik Çağında Devlet ve Hanedan kitabıyla seriyi tamamlıyor. Son günlerde tartışılan Osmanlı Padişahlarını, Osmanlı'da Harem'i, Osmanlı İmparatorluğu'nun dış politikasını, sömürgeci devletlerden farkını bilimsel ve akıcı bir şekilde kaleme alan Emecen ayrıca Kanuni Sultan Süleyman dönemine kitabında geniş yer ayırıyor. Bu kitap tarihçiler tarafından çok tartışılacak...
20.28 ₺ -
Milleti Sadıkada İsyan
Türkiye'de ilk defa yayınlanan Ermeni İsyancılarının mektuplarıyla Ermeni Meselesi'ne farklı bir bakışİSYAN/Ermeni Komitelerinin Mektupları 1878-1923 yıllarına ait Başbakanlık Osmanlı Arşivinden seçilmiş 100 mektuptan oluşmaktadır.Mektuplarda Ermeni komitelerinin terör eylemlerine dair her türlü bilgi vardır. İngiltere, Fransa gibi devletlerden istenen yardımlar, isyan için yapılan hazırlıklar, şiddet eylemlerine yönelik çalışmaların hepsi mektuplarda ayan beyan gözükmektedir.Prof. Dr. Haluk Selvi'nin hazırladığı kitap alanında bir ilktir.
255.50 ₺ -
1915 Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu
ABD'nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Guenter Lewy kaleme aldığı, Ermeni lobisinin yayınlanmasına engel olmak için yoğun gayretler sarf ettiği, yayınlandığı zaman büyük tartışmalar çıkartan, hakkında davalar açılan kitabı artık Türkçede. Yıllardır çarpıtılmış şekilde sunulan Ermeni meselesi'ni yeni bilgilerle okumak, 1915'te neler olduğunu anlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun!
328.50 ₺ -
Erken Modern Çağ / Dünya Savaş Tarihi 2 (1500-1763) Ciltli
“Olağanüstü… Mükemmel yapılmış bir tarih araştırması ve en önemli savaşların ustalıkla hazırlanmış görselleri bir arada.” New York Times Birçok dile çevrilen, uzman tarihçiler tarafından hazırlanan, Türkiye'de ilk defa özel çizim renkli, üç boyutlu savaş haritalarıyla, illüstrasyonlarla tarihin bir araya geldiği DÜNYA SAVAŞ TARİHİ dizisi devam ediyor. Erken Modern Çağ, 1500’den 1763’e Asya, Avrupa ve Amerika’da geçerli muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, hafif ateşli silahların gitgide savaş meydanlarını ele geçirdiği bir çağda mücadeleyi kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü, erken modern dönem orduların bireysel unsurları olan piyade ve süvarileri, bunların giydiği ve kullandığı teçhizatı ve işbirliği içinde nasıl harp ettiklerini inceliyor. İkinci bölümde, teknolojik gelişme ve barutun doğurduğu değişimleri ve mızraklı piyadenin yerini gün geçtikçe iyi talimli tüfekli askerlere bıraktığı savaş meydanlarının bu değişimlerden nasıl etkilendiğini ele alıyor. Osmanlı askerleri bu bölümde inceleniyor. Marlborough dükünün Blenheim Zaferi’ni (1704) ve Rossbach’taki (1757) Prusya Zaferi’ni sahneye taşıyan üçüncü bölüm, generalliğin ne olduğunu ve muharebenin başında birlikleri doğru yerleştirmenin hayatî önemini tartışıyor. Kitabın dördüncü bölümü, ağır kuşatma topları ve hücum metrislerinin yanı sıra, en ileri istihkâmlara karşı girişilen kuşatma harekâtlarında kullanılan özel teknik ve araç gereçlere yer veriyor. Tarih boyunca yaşanan en kanlı savaşlardan biri olarak gösterilen, Kanuni Sultan Süleyman devrinin en büyük kuşatmalarından, Hospitalier Şövalyeleri ile Osmanlı leventlerini karşı karşıya getiren Malta Kuşatması (1565) ve Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlılar’ın büyük bir titizlikle hazırlandıkları ama istedikleri sonucu alamadıkları II. Viyana Kuşatması (1683) bu bölümde yer alıyor. Son bölüm, deniz savaşlarını enine boyuna, askerlerin yanlarında taşıdığı silahlarla savaştığı gemilerden İnebahtı’daki (1571) Osmanlı-Haçlı mücadelesi ve İspanyol donanmasının Downs’ta (1639) kendinden daha ufak, daha hızlı ve daha gözü pek bir Felemenk filosu tarafından imha edilmesine kadar geniş bir yelpazede irdeliyor. Dünya Savaş Tarihi 2: Erken Modern Çağ, çağın savaş, silah ve taktiklerini tasvir eden özel olarak hazırlanmış renkli ve siyah beyaz çizimler eşliğinde, ‒ Osmanlı’nın gözü kara yeniçerileri, Gustavus Adolphus’un İsveç ve Büyük Friedrich’in Prusya kuvvetleri gibi ‒ düşmanları karşısında zafere ulaşan orduların kullandığı yöntemleri ve diğer orduların neden bu denli başarılı olamadıklarını bütün ayrıntılarıyla betimliyor. Bu kitap, erken modern çağ askerî dünyasına ilgi duyanların en sıkı dostlarından biri olacaktır. Alanında uzmanlar tarafından hazırlanan bu kitapta bulacaklarınız… •Taktikler, savaş teknikleri, silahlar ve askeri gereçlerin siyah-beyaz ve renkli çizimlerle hikayeleri… •Tarihin akışını değiştiren 20 savaşın detaylı analizleri, öncesi-sonrası ve renkli haritalarla savaşların taktikleri; Malta Kuşatması, Viyana Kuşatması, İnebahtı Deniz Savaşı gibi OsmanlıTarihi’nin dönüm noktaları… •Kanuni Sultan Süleyman, Büyük Friedrich, Turgut Reis, Kara Mustafa Paşa, Kılıç Ali Paşa, Yedi Yıl Savaşları, İngiliz İç Savaşı, Haçlı Donanması, İspanyol Armadası, Hospitalier Şövalyeleri, Yeniçeriler vb. Erken Modern Çağ’a damga vurmuş kişiler, özel birlikler, olaylar… Yazarlar: Christer Jörgensen, Michael Pavkovic, Rob Rice, Frederick Schneid, Chris Scott
657.00 ₺ -
Hürrem ve Mihrimah Sultan
Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde, ismi üzerinde en çok tartışılan hanım sultanlardan birisi... Onu amansızca eleştirenler de var, aşkına sahip çıkışından dolayı göklere çıkaranlar da. Fakat her iki kesimin de üzerinde ittifak ettiği bir husus var ki, o da onun Kanunî ile tanıştıktan sonra, Osmanlı siyasetine doğrudan etki eden ilk hanım sultan oluşu ve Roxelana’dan Hürrem Sultan’a yaşadığı yolculuğudur. Bu yolculuk, aynı zamanda, Osmanlı’nın en ihtişamlı devrine, Batılıların tabiriyle “Muhteşem Süleyman”ın zamanına denk geldiği iiçin de manidardır. Ayrıca bu tabloda eksik bir şey var: Bir kadın... Güneş olan Kanunî’nin ve Ay olan Hürrem’in “Güneş ve Ay” olan kızları; Mihrimah. Peki, bu güçler dengesinde, o, nasıl bir yer bulacaktır kendisine? İşte bu roman, bilinen hikâyeyi, hiç bilmediğimiz bir yönüyle ele alıyor. Aynı devirde yaşayan, fakat fıtraten birbirinden çok farklı olan iki kadının gözünden; haremi, Osmanlı’yı ve zirvede yaşanan olayları aktarıyor bize.
9.80 ₺ -
Tarihe Giriş
İnsanlarda tarih merakı insanlık tarihi kadar eskidir. Her ne kadar tarihini tespit etmek mümkün olmasada. İnsanların ilk ilgilendiği tarih, masal ve efsanelerden oluşuyordu. Halk kendinin bilincine vardığı zaman, tarih bilinci yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Tarihle ilgili genel kabul görmüş yargılar şöyledir. Tarih, evrenin vicdanıdır. Tarih bilinci öncelikle bilgi ve zihniyet meselesidir. Tarihsiz toplumlar talihsiz toplumlardır. Tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini kaybeden milletler, hafızasını kaybetmiş sayılır. Tarih canlı bir olgudur. İnsanı anlamak için tarihi bilmek gerekirİnsanlarda tarih merakı insanlık tarihi kadar eskidir. Her ne kadar tarihini tespit etmek mümkün olmasada. İnsanların ilk ilgilendiği tarih, masal ve efsanelerden oluşuyordu. Halk kendinin bilincine vardığı zaman, tarih bilinci yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Tarihle ilgili genel kabul görmüş yargılar şöyledir. Tarih, evrenin vicdanıdır. Tarih bilinci öncelikle bilgi ve zihniyet meselesidir. Tarihsiz toplumlar talihsiz toplumlardır. Tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini kaybeden milletler, hafızasını kaybetmiş sayılır. Tarih canlı bir olgudur. İnsanı anlamak için tarihi bilmek gerekir…
77.00 ₺ -
Çağrı Bey - Selçuklular’ın Kuruluş Hikayesi
Arka kapak tanıtım metni; Bundan yaklaşık 1000 yıl önce Asya'nın bozkırlarında Oğuzlar’ın Kınık Boyu’na mensup bir topluluk, yerleşebilecekleri yeni yurtlar bulmak ümidiyle bölgeden bölgeye sürüklenmekteydi. İlk bakıldığında hiç kimse, gelecekte dünyanın en büyük devletlerinden birini kuracaklarını hayal bile edemezdi. Ancak gelişen olaylar, devlet kurma fikrini akıllarına sokmuş, üstelik bu konudaki en büyük yardımcıları diğer bir Türk devleti olan Gazneliler olmuştu. İslâm’ın Horasan ve Mâverâünnehir coğrafyasındaki etkinliği, bu iki bölgenin her alanda daha da gelişmesine neden olmuştu. Bu hâkimiyet sürecinde Tâhîrîler, Saffârîler, Sâmânîler ve son olarak Gazneliler için önemli merkez durumuna gelen Horasan’ın yeni sahipleri Büyük Selçuklular Devleti olacaktı. Tuğrul ve Çağrı Bey kardeşler tarafından Horasan merkezli kurulan devlet, vakit kaybetmeden fetih faaliyetlerine başlamış ve özellikle batıya doğru hızlı bir şekilde genişlemişti. Devletin kurulmasından kısa süre sonra ulaşılan geniş sınırlara paralel olarak, ilim, kültür ve medeniyet sahasında da büyük ilerlemeler kat edilmişti. Ancak devletin her alanda göstermiş olduğu büyük gelişmeye rağmen, Selçuklular Tarihi ve medeniyeti günümüzde hak ettiği ilgiyi maalesef görememektedir. Cihan Piyadeoğlu, birinci elden kaynakları araştırarak Selçuklular'ın Kuruluş Hikayesi'ni yazdı. Selçuk Bey’in torunu Çağrı Bey üzerine Türkiye'de yapılmış en kapsamlı araştırma olan bu kitap, bir devlet hayali peşinde koşan bozkır savaşçılarını yakından tanımak isteyenler için başvuru kaynağı...
12.78 ₺ -
Tarihi Değiştiren Günler
Tarihi Değiştirenler Serisi tüm hızıyla devam ediyor… Serinin 9. Kitabı tarihte dönüm noktası olan günlere odaklanıyor… “O sırada Türkiye’de ne oluyordu?” bölümüyle de okurlara karşılaştırmalı tarih imkanı sağlıyor… Süveyş Krizi, Vietnam Sendromu, Neil Armstrong, Baas Partisi, Keşmir Sorunu, Kore Savaşı, Uzun Yürüyüş, Bağımsızlık Bildirgesi, Büyük Bunalım, New Deal, İran İslam Devrimi, Amerikan İç Savaşı, Cemal Abdül Nasır, 11 Eylül Saldırıları, Mahatma Ghandi, Başkan Kennedy, Kıbrıs Barış Harekâtı, Mehmet Ali Ağca, İnebahtı, Çernobil, Petrol Krizi, Normandiya Çıkartması, Saddam Hüseyin, Pearl Harbor Baskını, El Kaide, Everest, Apartheid, Gagarin, Perestroika, Başkan Mao, Konstantinopol, Waterloo, Küba Füze Krizi, Savaşların Anası, Afganistan'ın İşgali, Berlin Duvarı, Haçlı Seferi, Sivil İtaatsizlik, Tiananmen Olayları, Macar Ayaklanması, Prag Baharı, Nelson Mandela, Enosis, Politbüro, Klonlama, İnternet, Viyana Kuşatması, Filistin-İsrail Barışı, Napolyon, Soğuk Savaş, JFK, Albaylar Cuntası, Martin Luther King, Ekim Devrimi ve daha onlarcası... BU İSİMLER VE KAVRAMLAR HAYATIMIZA NASIL GİRDİ DERSİNİZ?
11.49 ₺ -
Aşık Paşazade Tarihi
Âşık Paşazâde Tarihi, Osmanlı tarihinin ilk ve en önemli kaynaklarından birisi olarak kabul edilir. Bu konuda Aşık Paşazâde’den önce yazılan bazı eserler varsa da bunların çoğu günümüze ulaşamamıştır. Ulaşanlar da farklı özellikler arzetmektedir. Bu açıdan Âşık Paşazâde Tarihi kendi alanının en iyi ve orijinal metinlerinden birisi olarak görülür. Bir beylikten büyük bir imparatorluğa dönüşümün tarihini anlatan Âşık Paşazâde, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş yıllarından başlayarak II. Beyazıt devrine kadarki dönemi anlatmaktadır. Eser, dilinin akıcılığı, olayları aktarmaktaki mahareti ile üslup bakımından da önemli ve etkileyici bir eserdir. Eserin bir diğer önemli özelliği Âşık Paşazâde’nin, teferruatlı bilgi vermekten kaçınması ve olayların özünü aktarmakla yetinmesidir. Asıl adı Derviş Ahmed olan ve Âşıkî mahlasını kullanan kitabın yazarı, kesin olmamakla birlikte 1400 yılında doğmuş ve yine kesin olmamakla birlikte 1502 yılında vefat etmiştir. Amasya’da doğan Derviş Ahmed, çeşitli akınlara katılmış, fetihten sonra da İstanbul’a yerleşmiş ve vefatına kadar burada kalmıştır. İstanbul’da dedesi adına yapılan caminin haziresindeki türbeye defnedildiği, ama bunun da doğum ve vefat tarihleri gibi kesin olmadığı belirtilmiştir. Derviş Ahmed Âşıkî, II. Murad döneminde Sırbistan ve Belgrad seferlerine katılmış, Fatih Sultan Mehmed döenminde de bazı seferlerde bulunmuştur. Kitabın yayıncısı olan ve 47. sayısı yayınlanan Mostar dergisi, tarih alanının klasiklerinden biri kabul edilen Âşık Paşazâde Tarihi kitabıyla yayıncılık alanındaki ilk eserini de vermiş oldu. Bu önemli eseri sadeleştirip yayına hazırlayan Cemil Çiftçi, gerekli görülen yerlere dipnotlar eklemiş, kitabın sonuna da, metinde geçen bazı isimler ve deyimleri açıklamıştır. Bu da kitaba benzerlerine göre bir ayrıcalık vermiştir.
210.00 ₺ -
Tarih Aynasında Osmanlı
Maveraünnehir'den, Viyana'ya; Cezayir'den, Kırım'a şefkat ve merhametle, hakkı ve adaleti tesis için zalimin hasmı, mazlumun hizmetkarı bir medeniyetin tarih aynasında iz bırakan önemli vakalarını ve son yüzyılını etkileyici, sıcak bir yaklaşımla inceleyen yazıların kıymeti bugünden geriye bakıldığında daha iyi anlaşılıyor. Gününü anlamlandırmanın mazi ile yüzleşmekten geçeceğini bilenler için Muzaffer Taşyürek'in akıcı bir üslupla kaleme aldığı yazılarından oluşan 'Tarih Aynasından Sayfalar'ı, ilgiyle okuyacaksınız.
122.50 ₺ -
Tarihten Sayfalar
Tarihi sadece siyasi ve askeri tarihten ibaret görmenin yanlışlığı ortadadır. Tarih, savaşların ve fetihlerin olduğu kadar, bu olayların arkasındaki insanın ve onun ruh dünyasının yaşadığı yerdir aynı zamanda, Muzaffer Taşyürek, tarihe bu dikkatle bakan ve tarihteki birçok önemli olayın arkasındaki manevi dinamikleri bulup çıkartan bir tarihçi. Elinizdeki kitapta da Kuran-ı Kerim ile tarih arasındaki ilişkiden İmam-ı Âzam'ın hayatına, Hacegan diyarı Buhara'dan Yavuz Sultan Selim'e kadar birçok önemli olay, şahıs ve mekan resmediliyor. Sürükleyici üslubuyla tarih okuma iştahınızı kabartacak bir eser Tarihten Sayfalar.
122.50 ₺ -
Sarıkamış Destanı (Kar Kelebekleri)
Osmanlı tarihinin kara günleriydi... Üç kıt'ada gölgesi ferahlık veren büyük çınarın dalları koparılıyordu... Sarıkamış'ta ordu Ruslara karşı büyük bir hamle için seferber olmuştu ve aylardan Aralık'tı... Kar Kelebekleri de Nusret Özcan'ın kaleminden bu aziz şehitler için bir başka ağıt...
59.50 ₺ -
Ortaçağ Dünya Savaş Tarihi 1 500-1500
“Olağanüstü… Mükemmel yapılmış bir tarih araştırması ve en önemli savaşların ustalıkla hazırlanmış görselleri bir arada.” New York Times Birçok dile çevrilen, uzman tarihçiler tarafından hazırlanan, Türkiye'de ilk defa özel çizim renkli, üç boyutlu savaş haritalarıyla, illüstrasyonlarla tarihin bir araya geldiği DÜNYA SAVAŞ TARİHİ ile başlıyor... Dünya Savaş Tarihi 1: Ortaçağ (500–1500), ateşli silahların savaş meydanlarını ele geçirmesine değin Avrupa ve Ortadoğu’da hâkim muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, eldeki kısıtlı teknolojik imkânlarla savaş kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Kitap, ortaçağ savaşlarının belli başlı unsurlarını içeren beş bölümden oluşuyor: piyade, süvari, emir-komuta, kuşatmalar ve deniz savaşları. Her bölüm, dört büyük savaşı mercek altına alarak muharebe tarzlarının etkinliği, tehlikeleri ve doğasını sergiliyor. İlk bölümde, Casilinum (554), Arsuf (1191), Bannockburn (1314) ve Agincourt (1415) savaşları sahneye taşınarak hafif piyadenin askerî rolü değerlendiriliyor. Hafif piyade, okçu ve mızrakçıların kullanılış tarzları tartışılıp, teknolojik yeniliklerin ortaya çıkışı ‒ 15. yüzyılda top ve arkebüzün devreye girişi gibi ‒ ele alınıyor. İkinci bölüm, süvarinin önemini ve hücum kıtaları olarak oynadıkları rolü inceliyor ve disiplinli mızraklı piyade formasyonlarının oluşumu ve tüfeğin savaş meydanlarında gitgide önem kazanması karşısında nasıl güçten düştüğünü tarif ediyor. Niğbolu Savaşı’nın (1396) detaylı bir şekilde bu bölümde inceleniyor. Üçüncü bölüm, bambaşka doğalara sahip birliklerin savaş meydanında nasıl bir arada kullanıldığını, kumandanların muharebenin hararetli anlarında askerlerini nasıl yönettiğini ve çarpışmaların başlamasından önce orduyu doğru yerleştirmenin önemini enine boyuna irdeliyor. Yeniçeriler hakkında detaylı bilgiyi bu bölümde bulabilirsiniz. Dördüncü bölümde, İstanbul’un Fethi (1453) gibi klasik örneklerle birlikte, kuşatma savaşlarında serpilen özel teknik ve araç gereçlere bir göz atılıyor. Son bölüm, deniz savaşlarının önemini ele alıp, gemileri yüzer platformlar haline getirip topun deniz araçlarına taşınmasını sağlayan gelişmeye ışık tutuyor.
657.00 ₺ -
Osmanlı Devletinde Kölelik
İnsanlığın tarih sürecince yapmış olduğu kötülüklerin en çirkini, insan neslini koruma gayesiyle kurulmuş olan kölelik müessesesinin, kendi hemcinsini her türlü haktan mahrum edecek, hatta yaşama haklarına son verecek şekilde uygulamasıdır. Genelde hukuk açısından kölelere herhangi bir maldan daha fazla yer vermeyen kölelik müessesesinin, İslâm dininde değişik bir tarzda yer alıp yirminci yüzyıla gelinceye kadar Müslümanlar arasında tatbik edilmiş olması bir hakîkat olmakla beraber, bunun nasıl olduğu hakkındaki bilgi pek azdır. Çağımız insanları için tamamen yabancı veya sadece Batı ülkeleri ve özellikle Amerika daki kölelik sisteminin, roman ve filmlerde işlendiği şekilde olduğu zannedilen kölelik müessesesi, zamanımızın Müslümanları tarafından da aynı şekilde mülâhaza edilmektedir. İslâmiyeti bir hayat nizâmı olarak benimsemiş kişiler, zaman zaman İslâmî kölelik konusunda muhatap oldukları sorulara cevap vermekte zorlanmaktadırlar.
13.40 ₺ -
Türk Memlukler Döneminde Saray Ağalığı Üstadarlık (1250-1382)
Memlükler ( 648-923/1250-1517), tarihte kurulmuş en büyük Müslüman-Türk devletlerinden biridir.BU devleti kuran Türk asıllı Memlükler, Aynicalut savaşı'nda Moğollar'ı hezimete uğratarak onların ilerleyişini durdurmuş, Suriye ve civarındaki Haçlı prensliklerini ortadan kaldırarak da bölgedeki Müslüman hakimiyetini kesin bir şekilde temin etmişlerdir. Dönemin tarihçileri tarafından "Türk Devleti" (ed-Devletü't-Türkiyye) olarak nitelendirilen Memlükler, Osmanlı Devleti'nin de bir çok bakımdan istifade ettiği güçlü bir askeri ve idari teşkilat kurmuşlardır.Abbasiler'den itibaren Müslüman devletlerin teşkilatları içeri- sinde görülmeye başlayan ve Selçuklu-Eyyubi kanalıyla Memlükler Devletine geçen saray ağalığı (Üstadarlık), bu teşkilatın en önemli unsurlarından biri olarak dikkati çekmektedir. Bu çalışma, saray ağalığını, başındaki idarecilerden en alt kademedeki görevlilerine, işleyişi ve üstlendiği vazifelerden kurumsal hususiyetlerine kadar bir çok açıdan derinlemesine ele almaktadır.
13.40 ₺ -
Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçek tarihini Prof. Dr. Halil İnalcık'ın kaleminden okuyun. Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı'nın devlet politikası, diplomatik ilişkileri ve Avrupa’ya karşı verdiği savaşların detayları... Bir Osmanlı Padişahı nasıl yetişir, ne gibi özelliklere sahiptir ve kendini nasıl geliştirir, yönetim biçimini nasıl belirler, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman'ın yönetim anlayışı nasıldır... Avrupa Türklerden neden korkuyordu, “Türk korkusu”nun temelleri nelerdir… Türkler Avrupa’yı nasıl fethettiler, yaşayan en büyük Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık okurları için yıllarca araştırdı ve yazdı... 60 yılın ürünü olan bu eser Osmanlı hakkında yeni bilgiler veriyor… Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bireye benzer. Osmanlı tarihi, Türk tarihinin görkemli bir dönemidir. Avrasya imparatorluklarına kadar inen bir tarihî gelişimin son halkasıdır. Avrasya’da Çin ve Hint medeniyetleriyle alışverişte bulunmuş atalarımızın nihayetinde İslâm medeniyeti içinde oluşturduğu yüce bir devlet ve kültür kompleksidir. Bu kitapta okurlar; Kuruluş ve İmparatorluk Devrinde Osmanlı, İslâmlaşma, Osmanlı padişahları, ordu sistemi ve imparatorluktan Cumhuriyet'e geçiş dönemine dair başlıkların yanında, 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Avrupa devletler dengesinde büyük bir devlet olarak oynadığı rol üzerinde detaylı bilgi bulacaklardır. Prof. Dr. Halil İnalcık Köprülü ve Barkan zamanın büyük âlimiydiler, Halil İnalcık tüm zamanların büyük âlimi… Bernard Lewis Harvard’da onuruna düzenlenen sempozyumda söylenen şu söz bence de çok doğrudur: “Onun çalışmalarını çıkarır ve bir kenara koyarsanız Osmanlı tarihinde hiçbir şey kalmaz.” Mark L. Stein
59.13 ₺ -
Büyük Oyun
"Kuran-ı Kerim yok edilmedikçe Avrupa’ya barış gelmeyecektir" William Ewart Gladstone 19. YÜZYIL... Kırım Savaşı'nda karşınıza çıkar. Eflak ve Boğdan’ın bağımsızlık mücadelesinde karşınıza çıkar. Bulgaristan olaylarında, Mısır’ın işgalinde karşınıza çıkar. Ermeni sorununun uluslararası alana taşınmasında, Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmeleri sürecinde de karşınıza çıkar. O Türkleri Avrupa'dan atmaya çalışan bir Haçlı Savaşçısı... O İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone. Uzun yıllar Sultan Abdülaziz ve Abdülhamid'le mücadele eden, Osmanlı Devleti'ni yıkma planları yapan İngiliz siyasetçi... 19. YÜZYIL emperyalizmin doruk noktasında uygulandığı bir yüzyıldı. Batılı devletlerin aralarında yaptıkları bu emperyal mücadele yine Avrupalı tarihçiler tarafından “BÜYÜK OYUN” olarak tanımlandı. Hiç şüphesiz emperyal politikalarının odağında Osmanlı Devleti bulunuyordu. İngiltere’nin dış politikasını değiştirerek Osmanlı Devleti’ni yıkıma sürükleyen en önemli isim ise William Ewart Gladstone oldu. Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca uzun yıllar Gladstone'u araştırdı, öğrencilik yıllarını, üniversite eğitimini, politik yaşamını inceledi ve en önemlisi Osmanlı Devleti'nin parçalanmasındaki rolünü tüm detaylarıyla yazdı. Bir İmparatorluğun yıkılışının nedenlerini görmek ve 19. yüzyılda çizilen ve günümüze kadar gelen yeni dünya düzenini anlayabilmek için BÜYÜK OYUN'u mutlaka okumalısınız.
365.00 ₺ -
Tılsımlı Gömlekler
Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonundan TILSIMLI GÖMLEKLER, Topkapı Sarayı’nın, Padişah Elbiseleri Koleksiyonu’nda bulunan seksen yedi adet tılsımlı gömlek, bir takma yaka, beş takke, on yazılı örtü ile yaklaşık yüz parçayı içeren tasarımıyla göz kamaştıran koleksiyonluk bir kitap... Doç. Dr. Hülya Tezcan’ın araştırmaları Ersu Pekin’in göz alıcı tasarımıyla birleşerek ortaya muhteşem bir eser çıkardı… Sarayda padişahların ve saray ehlinin normal kıyafetlerinin altına giydikleri tılsımlı gömleklerin, kişileri nazara, her türlü kötülüğe karşı koruduğuna, hastalara şifa verdiğine inanılırdı. Savaşa veya sefere çıkılmadan önce üzerinde Fetih Suresi veya fethi müyesser kılacak farklı bazı ayetlerin yazılı olduğu tılsımlı gömlek giyilirdi. Saraya ait bu koleksiyonda Cem Sultan'dan III. Murad’a kadar belgeli, Veysel Karani'den Abdülkadir Geylani'ye kadar onlara atfedilen, İslâm sembolizminin örneklerini taşıyan pek çok gömlek bulunur. Tılsımlı Gömlekler kitabında gömleklere daha çok sanatsal açıdan yaklaşılmış, üzerlerindeki hat ve motiflerin muhteviyatı üzerinde hususiyetle durulmuştur. Kitabelerde adı geçen sultanların ve devlet büyüklerinin bu gömlekleri ne sebeple yaptırmış olabilecekleri araştırılmıştır. Kaynaklarda o kişilerin hayatıyla ilgili bilgilere ulaşılmaya çalışılmış ve bazı gömleklerin ne amaçla hazırlandığı hakkında tatminkâr yorumlar yapılabilmiştir. Kitapta her eser için katalog bilgisi verilerek son kısım kataloga ayrılmıştır. Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan iki sultan gömleği de kataloga dâhil edilmiştir. Bu iki gömlekten birisi 15. yüzyıl başına ait olması ve Osmanlı padişahlarının erken dönem modasını yansıtması bakımından çok mühimdir. İkincisi Türk ve İslam Eserleri müzesinin kuruluşu sırasında Türk müzecilere danışmanlık yapan Alman Frederick Sarre’nin Avrupa’da satılmak üzereyken Türk devletinin satın alması konusunda yardımcı olduğu gömlektir. Ünlü müzeci Sarre’nin yayınlarında bahsettiği fakat akıbetinin ne olduğunun bilinmediği bu gömleğin Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde olduğu tespit edilerek kitaba konmuştur. Tılsımlı Gömlekler, üzerlerindeki yazı ve süslemelerle hat ve tezhip sanatında ulaşılan mertebeyi gösteren, dönemin sosyal yaşamını ortaya koyan adeta konuşan tarih niteliğindedir. Çözülemeyen şifreli kodlarıyla gizemini hâlâ koruyan giysiler, geçmişle günümüz arasında köprü kuran eşsiz bir kültür mirasıdır.
116.80 ₺ -
Cemaat
Cemaat, sadece beş vakit namazı camide kılmak için toplanmaktan mı ibarettir? Gerçek cemaat, Ehli Sünnet velCemaat itikadı üzere hak olan dört mezhebin tarifiyle İslamî tatbikat mıdır? Bu asrın Müslümanlarının cevabını aradığı ve çözmeleri gereken en önemli konularından biri de bu olsa gerektir. Eser bu sorunun cevabını tafsilatıyla işlemektedir. Müslümanlık sadece avam tabakasının dîni değildir. Sadece havas tabakasının da dîni değildir. Hepsinin dînidir. En âdi bir cahilin, dîne bağlanması, alnını Allah için yere koyması, zinadan sakınması gerekli olduğu gibi, en âlî bir âlimin veya zenginin de başını Allah için yere koyması, zinadan, faizden ve bütün günahlardan arınması farzdır. İşte cemaatin manası, her tabakadan insanları biraraya getirmek, kalblerini birleştirmek ve İslam ruhuyla ihyâ etmektir. Günde beş vakit namaz kılmakta cemaatleşmek bunun içindir. Gençlerimizin şuurlanması gerekir. Şuurlanmak da câmideki cemaatten başlar. İmamın şuuru cemaate, cemaatin şuuru imama intikal eder. Cemaat ferdleri imamlarının ilmi nispetinde, imam da cemaatin ğayreti nispetinde şuurlanır. Herşeyden önce bilelim ki İslam, Allah Teâlâ'nın emr ve yasaklarına boyun eğmekle, boyum eğmek de cemaatleşmekle mümkün olur. Eserde cemaatin her yönü, hem ibadet hem itikad kanadından izah edilmiştir; bahse mevzû' her hükmün temel mesnedi, sahih, hasen hadisler ve şârihlerin şerhleridir. Meseleler ele alınırken, mümkün mertebede dört mezhebin ittifâkî yolları alınmakla beraber, ihtilaf olduğu takdirde Hanefî mezhebinin fıkıh kitablarından nakledilmiştir. Eserde hiçbir şahıs veya grubun lehinde veya aleyhinde kalem oynatılmamış olup, bilakis vahdete ve kardeşliğe teşfik edilmiştir. Eserde ayrıca cum'a namazı ile ilgili bütün bilgiler en sağlam ölçüler dahilinde aktarılmıştır. Özellikle dâr-ul-harb meselesi ve Türkiye'de cum'a namazının sahiliği konusunun işleniş şekli takdire şâyandır. Eser, Müslümanların birliğini bozan fitnelerin hadîs-i şerîfler ışığında tafsilatı şerhedilmesinin ardından şu cümlelerle hitam bulur: Rabb'imiz bir; kıblemiz bir; Peygamberimiz bir; dînimiz bir; maksadımız bir, yani: İ'lâu Kelimetillâhi hiyel'ulyâ... Öyleyse tefrika ne için?!.. Nifaksız cemaat olalım... Müslüman, hangi mezhebde, hangi meşrebde, hangi ırkta olursa olsun; İslam Dîni'ni hâkim kılmak için, olduğu gibi safa gelmeli... ve bir tek can olmalıdır... Milli bütünlük...
135.00 ₺ -
Endülüs Tarihi
Endülüs, Müslümanların yaklaşık 9. yüzyıl boyunca hüküm sürdükleri ve bu müddet zarfında göz alıcı bir kültür ve medeniyet merkezi haline getirdikleri yarımadanın ismi-dir. Arap ve İslâm tarihçileri Endülüsten İslâm memleketlerinin süsü olarak bahsetmiş-ler ve düşüşünden sonra tıpkı kayıp bir cennet gibi hasret ve hüzünle anmışlardır. Arap ve Müslüman tarihçilerin, 9 yüzyıl boyunca aralıksız olarak süren İslâm hakimiyeti hakkında birçok kitap yazmalarına rağmen bu külliyatın büyük bir bölümü haçlıların cehaleti ve taassubu sonucu yok olmuş ve İslâmın bu topraklarda geçirdiği 900 yıllık serüvenin üstüne adeta kara bir örtü örtülmüştür. Bu taassup ve düşmanlığı anlamak için bugün İspanyada okutulan çeşitli tarih kitaplarına göz atılacak olursa, bu kitaplarda Vandal, Roma ve Vizigotların hâkimiyeti anlatıldıktan sonra İspanyayı 900 yıl boyunca yöneten İslâmî devletlerin, bir iki sayfayla geçiştirildiği görülecektir. Oysa bu dönem boyunca Müslümanların kurmuş olduğu kültür ve medeniyet tüm İspanya milletleri için övünç ve iftihar vesilesi olup, İslâmın İspanyada bıraktığı mu-azzam eserler bu ülkenin önemli gelir kaynaklarından birini teşkil etmekte ve her yıl iki milyondan fazla ziya-retçi bu eserleri ziyaret etmektedir.
9.10 ₺ -
Anahatlarıyla Dinler Tarihi
Yaşayan dünya dinlerini konu alan bu çalışma, mevcut dinleri taraftarlarının yaşamlarında yansımasını bulduğu şekliyle okuyucuya tanıtmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle bu kitapta dinlerin nihai kökeni ve dinlerdeki hakikat sorunu ele alınmamakta ve Tanrının, Mutlak Varlığın, meleklerin, peygamberlerin ve onların mesajlarının gerçekte olup olmadığı hususu tartışma konusu yapılmamaktadır. Bu çalışma, inceleme konusu yaptığı dinleri içeriden bir bakış açısından hareketle tarih, inanç ve uygulama/ibadet olarak üç ana bölüm halinde ilgili dinin kendi taraftarının yaşamında yansımasını bulduğu şekilde ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu eserin, başta yaşayan dünya dinleriyle ilgili çok az ya da hemen hemen hiç bilgisi olmayanlar olmak üzere dünya dinlerini tarihleri, inanç yapıları ve ibadetleri bağlamında tanımak ve anlamak isteyenlere yararlı olacağını ümit ediyoruz.
208.00 ₺ -
Erken Modern Osmanlılar
İMPARATORLUĞUN KURUCULARI... 1453’te İstanbul’un fethedilmesinden 1839’da Tanzimat’ın ilan edilmesine kadar olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemi hakkında yepyeni bir değerlendirme. Geleneksel görüşe göre bu yıllar, gücünün doruğundaki imparatorluğun küreselleşme ve Avrupa üstünlüğü karşısında kendini modernleştirmeyi başaramayıp gerilemeye başladığı bir dönemdir. Bu kitabın yazarlarıysa bu görüşe karşı çıkarak aslında Osmanlıların nasıl kendi koşulları içinde modern hale geldiklerini gösteriyorlar. Osmanlıları siyasetçi ve diplomat, askeri reformcu, sanatçı ve tarihçi kimlikleriyle inceleyen yazarlar, bir yandan da Osmanlıların içinde yaşadıkları mahkeme, mezarlık, bahçe gibi maddi dünyaları ayrıntılı olarak ele alıp yeniden tarif ediyorlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun entelektüel tarihinde bir dönüm noktasını ifade eden bu kitap öğrenciler, akademisyenler ve Osmanlı dünyasıyla ilgilenen herkes için temel bir metin haline gelmeyi vaat ediyor. "Bu kitabın yazarları, erken modern Osmanlı Devleti ve toplumunun kendine özgü bir hikâyesi olduğunu ve bu hikâyede bir modernleşme arayışından, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmadan ve Batı’yla rekabetten çok daha fazla şey bulunduğunu kavramışlardır. Bu kitaptaki makaleler erken modern Osmanlı Medeniyeti’nin karada ve denizde kendi sınırlarını ne kadar eksiksiz bir şekilde çizmiş olduğunu göstermektedir." Virginia H. Aksan-Daniel Goffman “Modern Osmanlı’nın doğuşuna tanıklık eden bu çalışma, takriben 16. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın başlarını kapsayan çağa odaklanıyor. Osmanlı siyasetinden diplomasiye, askeriyeden haritacılığa, Osmanlı saray tarihçiliğinden kültürel hayata kadar geniş bir içeriğe sahip olan Erken Modern Osmanlılar, alanında uzman zengin bir akademik kadro tarafından hazırlanmış olmakla beraber her bir bölümü okurlar için kapsamlı ve tatmin edici.” Donald Quataert Yazarlar: Virginia Aksan, Daniel Goffman, Palmira Brummett, Gábor Ágoston, Molly Greene, Douglas A. Howard, Baki Tezcan, Najwa Al-Qattan, Leslie Peirce, Edhem Eldem, Dina Rizk Khoury, Shirine Hamadeh
25.55 ₺ -
Rüyadan İmparatorluğa Osmanlı İmparatorluğunun Öyküsü
Kuruluşundan 1923’e kadar Osmanlı tarihi... Caroline Finkel′in Osmanlı arşivleri yanında Osmanlı′nın hükmettiği topraklardaki devletlerin de arşivlerinde çalışarak yazdığı, Osmanlı′nın 600 yıllık tarihini, detaylarıyla anlatan dev eser... Sırasıyla İngiltere ve Amerika’da yayımlanan ve tarihçiler tarafından olumlu eleştiriler alan kitap, ciltli, özenli baskısıyla şimdi Türkçe’de. “Tarih yazımını eski büyük geleneği olan Osmanistik çerçevesinde kaleme alınmış, kendi şartları içinde değerlendirildiğinde geniş okuyucu kitlesinin yanında uzmanları bile uyaracak ve bazı konuları hatırlatacak bir eser...” İLBER ORTAYLI "Caroline Finkel′ın yapıtının çok uzun süre Osmanlı İmparatorluğu′nun tek ciltlik standart tarihi olarak kalacağına şüphem yok." ANDREW MANGO Osmanlı tarihleri ilk padişah Osman’ın kuracağı hanedanın rüyasını gördüğünü kaydederler – rüyada Osman’ın göbeğinden çıkan tam gelişmiş bir ağaç onun torunlarının gücünü ve topraklarının büyüklüğünü simgeler. Osman’ın soyu göçebe kökenlerinin becerilerini, fethettikleri Bizans’ın emperyal dünya görüşüyle birleştirdi. Sonuçta altı yüzyıl boyunca, en güçlü döneminde Macaristan’dan Basra Körfezi’ne, Kuzey Afrika’dan Kafkaslar’a kadar uzanan bölgeleri kontrol eden, çok etnisiteli bir devlet doğdu. Osmanlı’nın moderniteye geçişi Habsburglar ya da Romanovlar’ınki kadar karmaşık bir süreçti. Osmanlılardan askerî cesaretleri nedeniyle korkulur, devlet idarelerine ise saygı duyulurdu; Kanunî Sultan Süleyman ve II. Abdülhamid gibi padişahlar dönemlerine egemen kişilerdi. Ancak, padişahın ve ailesinin gözden uzaklığında örneklendiği gibi, imparatorluğun işleyişi bir sır perdesiyle örtülmüştü. Bugün bile modern Türkiye’yi ve komşularını ziyaret edenler Osmanlı’nın miras bıraktığı anıtsal mimariye ve incelikli sanat eserlerine hayranlık duyarken, Avrupa ve Ortadoğu halklarının çoğunluğu Osmanlı geçmişlerinin tarihlerini ve kültürlerini nasıl biçimlendirdiğini görmekte zorluk çekmektedir. Osman’ın vizyonunun gerçekleşmesi, zamanla çöküntüye uğraması ve Birinci Dünya Savaşı’nın muharebe alanlarında yok olması, modern dünyanın kavranması için temel önemde, gerçekten dramatik bir destandır.
131.40 ₺ -
Osmanlı Denizgücü
Prof. Dr. İdris Bostan’ın danışman editörlüğünde hazırlanan bu kitap 16. yüzyıl tarihinin yeniden değerlendirilmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa, Avrupa-Asya ve dünya tarihine daha fazla dahil edilmesini öneriyor. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’daki yayılması evrensel egemenlik iddiaları, Doğu Akdeniz’de güç elde etmeye yönelik politikalar ve Doğu ticaretinin kontrolünü ele geçirme mücadelesi bağlamında inceleniyor. Bu yeniden kavramlaştırmanın amaçları, Osmn Devleti’ni bir başrol oyuncusu olarak görmek, Keşifler Çağı temasında öne çıkarılmamış cephelere dikkat çekmek ve Avrupa-Asya dünyasındaki ilişkiler anlayışını fark söyleminin oluşturduğu sınırların ötesine taşımaktır. Kitabın odak noktaları ticaret ve siyasettir; Osmanlı İmparatorluğu’nun biricik, etkisiz ve diğerlerinden uzak bir devlet olduğu görüşünü desteklemektense akademik tartışmalar ile ortaçağ sonundaki ve erken modern dönemdeki devletlerle ilgili mukayeseli analizlerde Osmanlı Devleti’nin ve Osmanlı seçkinlerinin ticarette bilinçli hareket ettikleri görüşünün yer almasına imkân tanımaktadır. “Bu kitabın dikkate değer bütün tespitleri arasında bana göre belki en önemli olanı, daha çok Avrupalılar için “Coğrafi Keşifler Çağı” olması gereken 16. yüzyıl başlarında Doğu Akdeniz Havzasında yürütülen üstünlük mücadelesinde artık etkinliğini kaybetmiş Memlükler’le sahneye yeni çıkan Safeviler’in, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Osmanlılara karşı savaşırken bölgede söz sahibi olmak isteyen Venedik ve Portekiz’le işbirliği yapmalarına dikkat çekmesi yanında, yeniden şekillenen Akdeniz Dünyasındaki Osmanlı egemenliğinin Kızıldeniz’e taşınma teşebbüslerinde, bölgedeki uluslararası siyasetin ve siyasi dengelerin değişmesinde ve şimdiye kadar pek dikkat edilmeyen Osmanlı iç ve dış ticaretinin etkin konuma gelmesinde Osmanlı Denizgücünün rolüne işaret etmesidir.” İDRİS BOSTAN “Osmanlı Devleti’nin rakipleri arasında bir deniz imparatorluğu olması konusunda sunduğu ikna edici görüşler Osmanlı İmparatorluğu’ndaki merkantilizmin genellikle göz ardı edildiği 16. yüzyıl genel tarihi için taze bir nefes.” VIRGINIA H. AKSAN “Brummett′in özellikle "Batı" tarihçiliğinde ortaya çıkan çarpıtmayı (kendi ifadesiyle distortion′u) sergilemesi bu alanda onarılması gereken önyargıları belirlemiştir ki çok önemli ve cesaretli bir görev olarak takdir edilmelidir.”
25.55 ₺ -
İmparatorluğun Sonu 1914
* Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdi? * Savaş öncesinde İngiltere, Fransa ve Almanya ile ne gibi pazarlıklar yapıldı? * Enver Paşa savaşa katılarak neler kazanmak istiyordu, neler kaybetti? Enver Paşa "Bir çocuğumuz oldu" derken müjdeli mi yoksa kara bir haber mi veriyordu? * Osmanlı Donanmasına katıldıktan sonra adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen Alman gemileri Goben ve Breslau′nun gizli görevleri neydi? * Almanya′nın Osmanlı ile ittifak yapmasının ardındaki gerçekler nelerdi? * Bugüne kadar Türkiye′de üzerinde az araştırma yapılan Alman Askeri Misyonu′nun Osmanlı ordusundaki görevi neydi? * II. Wilhelm′in Almanların en gözde generallerinden biri olan Liman von Sanders′i İstanbul′a göndermesinin nedeni neydi? * Alman İmparatorluğu, Osmanlı′nın hangi gücünden yararlanmak istiyordu, ne kadar başarılı oldu? Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan, Alman Askeri Misyonu heyetinin başındaki General Liman von Sanders’in emireri Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivi’ndeki (Politisches Archiv des Ausvärtiges Amtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğu′nun savaşa giriş sürecini, savaş süresince yaşananları ve sonuçlarını bu kitapta anlatıyor.
175.20 ₺ -
Yurtsuz İmparator Vahdeddin
Prof. Dr. Metin Hülagü’nün kaleme aldığı “İngiliz Belgeleriyle Vahdettin Osmanlı Hanedanı” adlı kitap büyük gürültü kopartacak. Kitap hem şahsiyeti hem de izlemiş olduğu siyaseti bakımından bu devrin önemli isimlerinden biri olan Sultan Vahdeddin’in hayatı, karakteri, İngiltere’ye iltica edişi ve İstanbul’dan ayrılışı gibi hususlar yanında Saltanat’ın kaldırılışı, Veliahd Abdülmecid Efendinin halife seçilmesi, Hilafet’in ilgası ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesi ve maddî yardım arayışları konuları üzerinde duruluyor. Tarihin karanlıkta kalan birçok noktasına ışık tutacak ve beraberinde yeni tartışmalar başlatacak olan çalışma Londra’da bulunan Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) uzun yıllar süren bir çalışmanın ürünü... * Sultan Vahdeddin′in Milli Mücadeleye Bakışı... * Sultan Vahdeddin-Mustafa Kemal arasındaki derin ilişki… * Sultan Vahdeddin neden Osmanlı topraklarını terketti? * Mustafa Kemal′in saraydaki casusları kimlerdi? * Sultan Vahdeddin′in Saltanat ve Hilafet vazgeçmemesi... * Sultan Vahdeddin’in İstanbul’dan Ayrılış Nedenleri... * Sultan Vahdeddin’in Mekke’de Yayımladığı Beyanname... * Osmanlı Hanedanı′nın sürgünde yaşadıkları acı olaylar... * İtalya′nın faşist lideri Mussolini Vahdettin′e niçin para teklif etti? * İtalya ve Almanya, Atatürk′e kaç kez suikast girişiminde bulundu? B Planları neydi? * Vahdettin dünya liderlerine yazdığı mektuplarda ne tip ricalarda bulunuyordu? Ve daha birçok sorunun cevabı BELGELERİYLE bu kitapta…
113.15 ₺ -
Adriyatikte Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575 1620
Prof. Dr. İdris Bostan’ın uzun yıllar süren araştırmaları sonucu ortaya çıkan Adriyatik’te Korsanlık kitabı korsanlığın geçmişine ışık tutuyor. 16. yüzyılın başlarından itibaren Adriyatik’te saldırılarını arttıran Uskoklar ve onların Osmanlı hedeflerine yönelttikleri saldırılar, Adriyatik’te Osmanlı korsanlığının doğmasına ve Uskoklar kadar onların yardımcısı olduklarına inandıkları Venediklilere yönelmesine yol açmıştı. Bu durum ise korsanlık h ketlerinin ortaya çıkmasına ve giderek önem kazanmasına sebep oldu. Hatta Adriyatik’in dışında da olsa gerek Mağribli ve gerekse Moralı Osmanlı korsanlarının Adriyatik’e girerek buradaki ticaret ve korsanlık hareketlerine katılmışlardı. Prof. Dr. İdris Bostan, Batılı tarihçilerin şimdiye kadar korsanlar üzerine sadece kendi arşivlerindeki belgelere dayanan araştırmalarına ek olarak Osmanlı arşivlerini de kullanıldığı, alanında bir ilk olan Adriyatik’te Korsanlık kitabını Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, muazzam Osmanlı belgeleri külliyatına sahip Venedik ve İspanya arşivlerindeki Osmanlı belgelerini inceleyerek kaleme aldı. Batılılar tarafından "haydut" olarak gösterilen Osmanlı korsanlarının yanlış tanıtıldığını belirten, Osmanlı korsanları hakkındaki imajın düzetilmesi gerektiğini belirten İdris Bostan Adriyatik’te Korsanlık kitabında; Osmanlı Devleti′nin korsanlığa bakış açısı, Adriyatik′teki politikası, Venediklilerin korkulu rüyası haline gelen Novalı Levendler, Osmanlılara karşı yapılan ittifaklar, İnebahtı Savaşı gibi birçok konuyu ilk defa günyüzüne çıkarılan arşiv kaynaklarından istifade ederek ayrıntıları ile anlatılıyor.
36.50 ₺ -
Kurtuluş Savaşı
DÜNYADAKİ TÜM ULUSLARA ÖRNEK OLAN KURTULUŞ SAVAŞI TÜM YÖNLERİ VE GERÇEKÇİLİĞİYLE BU KİTAPTA! Bu belgesel kitap, Prof. Dr. Osman Özsoy’un 12 yıllık çalışmasının ürünüdür. Yerli yabancı çok sayıda kaynağa ve belgeye dayanarak hazırlanmıştır. 2115 dipnotu,1300 a belgesiyle Kurtuluş Savaşı’nın Birinci Dünya Savaşı& 8217;ndan 29 Ekim 1923’e kadar olan sürecini tüm yönleri ve gerçekçiliğiyle anlatan bu referans eser, tarihe olan ilginizi daha da artıracaktır. İnsanlık tarihi o güne kadar böyle bir savaş görmedi. Bu savaş her yönüyle bir ilkti. Birinci Dünya Savaşı, senaryosu çok evvelden yazılmış bir oyunun sahnede sergilenmesiydi. Amaç; Türkleri yaşadıkları topraklardan söküp atmaktı. O günün en güçlü devletleri, Osmanlı’yı yok etme hayallerinde son aşamaya geldiklerini düşünürken, her şeyi planlamışlar, Türk Milletinin gücünü ve bir alev gibi ruhunu saran bağımsızlık ateşini hesaba katmayı unutmuşlardı. O güne kadar gelişmeleri sessizce izleyen Anadolu insanı, İzmir’in işgaliyle ayağa kalktı. İş başa düşmüştü. Türk Kurtuluş Savaşı, imkânsızı başaran, olağanüstü çabaya dayanan, bir milleti tek yürek haline getiren bir inanç savaşı oldu. İstanbul’a işgalcilerin ayak basması üzerine, Osmanlı tarihinde hiçbir paşaya verilmeyen yetkilerle Anadolu’ya gönderilen Mustafa Kemal Paşa, “geldikleri gibi giderler” derken, Türk Milleti’nin Çanakkale’de şahit olduğu azmine güvenmekteydi. Bağımsızlık mücadelesini, oluşturduğu bir parlamento etrafında yürüten, bu konudaki yetkiyi de tamamen temsile dayalı bir yöntemle ve günümüzün çağdaş demokrasilerini kıskandıracak şekilde savaş ortamında gerçekleştiren dünyanın ilk ulusu Türk Milleti olmuştur. Kurtuluş Savaşı başlarken Türk Milleti’nin karşısında yer alan dünyadaki hiçbir iktidar sahibi, savaşın sonunda yerini koruyamamıştır. Bu büyük zafer, dünyadaki tüm ezilen uluslara da hem örnek, hem de bir umut oldu. Saltanattan Cumhuriyete KURTULUŞ SAVAŞI, tüm olumsuz şartlara rağmen bir halkın vatanını nasıl kurtardığını tüm detaylarıyla ve akıcı bir üslupla ele almaktadır. Okurken milletinizle gurur duyacaksınız.
18.93 ₺