Mutfak Kültürü

Beslenme, kuşkusuz, en temel hayatî fonksiyonlarımızdan biridir. Doğru ve dengeli beslenmenin vücut sağlığı üzerindeki olumlu etkisi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Yeryüzü Allah’ın sunduğu nimetlerle bir besin cenneti görünümündedir.
Çeşit çeşit sebzeler, meyveler, baharatlar, hayvansal gıdalar hem metabolizmamızın ihtiyaçlarını gidermeye, hem de damak zevkimizi tatmin etmeye hazır, bizleri bekliyor. Ama biz insanlar zaman zaman doğal besinlerden uzaklaşıyor, tasarrufumuza bırakılan nimetleri doğru kullanma hususunda bocalıyoruz.

Her geçen gün doğal ve dengeli beslenmenin vücut sağlığı açısından ne denli önemli olduğunu ortaya koyan yeni örneklerle karşılaşıyoruz. Ne yazık ki bu örneklerin çoğunu, kötü beslenme alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan hastalıklar oluşturuyor. Obezite tabir edilen aşırı şişmanlığa ya da bulimia, anoreksiya gibi yeme bozukluklarına yakalananların sayısı maalesef gün geçtikçe artıyor. Bütün bunlar sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmenin ne derece önemli olduğunun birer göstergesi. Yıllardır romanlarıyla okurlarının gönlünde özel bir yere sahip olan Dr. Sevim Asımgil, “Benim Müslüman Yavrum” ile “Fert ve Ailede Mutluluk Yolu”ndan sonra, bu kez kızı Merve Şahin’le birlikte hazırladığı “Mutfak Kültürü” adlı kitapla “mutfak” olgusunun önemine dikkat çekiyor.

“Mutfak Kültürü”nü okuyucuya sadece doğru ve dengeli beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgi veren bir kitap olarak tanımlamak doğru olmaz. Bunun yanı sıra vitamin, protein, karbonhidrat, yağ ve mineral kaynakları olan besinlerle ilgili sağlık sırları, akla gelebilecek her türlü hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinlerin özellikleri, doğru pişirme ve saklama yöntemleri, doğal ecza deposu olan baharatlar, şifalı otlar ve elbette mutfakla ilgili bir kitap için olmazsa olmaz sayılan Türk Mutfağı’nın klasikleşmiş yemek tariflerinden seçilen örnekler “Mutfak Kültürü”nün ilk göze çarpan özellikleri arasında sayılabilir.

“Mutfak Kültürü”, ayrıca mutfağın kültürel anlamı üzerine de söz söyleyen bir kitap. Mutfağı, kültürün taşıyıcısı olarak ele alan yazarlar, yeme içme adabı ve sofra düzeni konusunda dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili bilgilere yer vermeyi de ihmal etmemişler. Belki bundan daha önemli olan ise, “Mutfak Kültürü”nün bencilliğin ve israfın ayyuka çıktığı günümüzde, helal lokma yeme, israftan kaçınma ya da nimeti paylaşma gibi hem sosyal hem de dini bağlamda hassasiyet gösterilmesi gereken değerlere vurgu yapması.

Sonuç olarak “Mutfak Kültürü” mutfak denilince akla gelecek birçok şeyi bir araya getiren önemli bir başvuru kaynağı. Unutulmamalı ki sağlıklı ve dengeli beslenme, ancak “beslenme” konusunda bilinçlenmekle mümkündür.