-
Meriç′in Gelini
Meriç toprak taşımıyor, sadece vatan özlemi ile her türlü tehlikeyi göze alarak yollara düşmüş taze gelinlerin kanına giriyor, kan ağlıyor Meriç. İnsanlık dışı zülüm ve baskıların, vatan sevgisinin, aşkın, acının ve hasretin hamuruyla bir ailenin anavatana kaçış öyküsü.
7.03 ₺ -
Dilara
Beyaz bir gelinlik içerisinde Dilara... Her genç kızın hayalinde var olan şekliyle... Sosyete çevresine girmek için can atan onca insanın yanında o sihirli havaya girmekten korkan ve kaçınan kenar mahallenin genç ve güzel bir kızın örnek hayatı...
7.03 ₺ -
Cem
Mavi gözlü, uzun kirpikli, yakışıklıydı; Tez canlı ama vakurdu; İlk İmparator Fatih'in gözdesiydi... İki eski başkent, Bursa ve Konya, abisiyle taht mücadelesine meydan oldu; Adına hutbe okuttu, sultanlık ilan etti... İsyanında başarılı olamadı, Rodos Şövalyelerine sığındı; Kandırıldı; bu, 13 yıllık esaretin başlangıcıydı; Başının değeri her yıl Papa'ya ödenen 40.000 altında... İtti kadehi, takmadı haçı, vermedi dünya krallığına dini; "Sultanlık olmazsa dervişlik de hoştur." tesellisi; Evlat ve vatan hasreti yol ağzıydı. 36 yıllık ömründe 36 padişahtan biri olamadı; Tahtına kavuşamayan imparatordu...
6.85 ₺ -
Cam ve Elmas
Sadık Yalsızuçanlar Harakanlı bilge Ebu′l-Hasan’ın yaşamını çarpıcı bir dille anlattığı yeni kitabı “Cam ve Elmas” ile yeniden okuyucusuyla buluşuyor. Kars′taki Harakani dergâhında geçen olaylar, kente bir belgesel filmin çekimleri için giden ekipteki kameramanın gözünden –daha doğrusu, kalbinden- anlatılıyor. İki epigraf ile açılıyor “Cam ve Elmas”; biri Ebu’l-Hasan Harakani’nin ta kendisinden: “Yeryüzünde yolculuk edenin ayağı; gökte yolculuk yapanın ise kalbi su toplar.” Aynı Harakanlı’nın kendi hayatı gibi. İkincisi ise Wittgenstein’dan. “Yüreğimin büklümleri hep birbirine yapışmaya çalışır, ben de yüreğimi açmak için büklümleri hep yeniden çekip koparmak zorunda kalırım.” Aynı “Cam ve Elmas”ın anlatıcısı gibi. Kitapta yüreğinin büklümleri birbirine karışmış bir adam var; bir belgesel çekimi için Kars’a giden, orada Harakani dergâhının bugünkü şeyhi ile “göz göze” gelen ve Harakanlı’nın iklimine giren... Yalsızuçanlar, Harakanlı’nın hayatından sunduğu etkileyici kesitler ile bedeni bugünde ama ruhu kim bilir nerelerde dolaşan anlatıcısının tecrübelerini art arda sıralıyor. Harakanlı Bilge’nin, Gazneli Mahmud ve İbn Sina gibi çağdaşlarıyla ilişkileri ayrı sarsıyor okuyucuyu, Bistamlı Bayezid ile zaman üstü boyutlardaki buluşması da ayrı... Evet, farklı zamanlarda yaşamış bu iki derviş buluşuyor, çünkü onlar farklı bir zincirin halkaları. Harakanlı öyle biri ki on iki yıl süreyle yatsıdan sonra Bistam’a, Bayezid’in türbesine gider, ‘Ona verdiğin giysiden bana da bir koku bağışla’ diye yakarır ve Harakan’a dönerek, sabah namazını yatsının abdestiyle kılar. Ve Bistamlı da öyle ki Harakanlı Ebu’l Hasan daha dünyaya dahi gelmeden, Harakan’dan geçerken durur, havayı koklayarak soluklanır. Yoldaşları, “Efendim, bunu neden yapıyorsunuz?” diye sorduklarında, “Ben bu kasabadan bir erin kokusunu alıyorum” der, “adı Ali, künyesi Ebu’l Hasan’dır, benden üç basamak yukarıdadır.” Cam ve Elmas”ı bugünün okuyucusu için bunca anlamlı kılansa bu zamanda yaşayan türbedarın, yani Harakani dergâhının bugünkü şeyhinin tüm varlığa ve hayata bilgece bakışı... Ve belki de ondan da ötesi, çekeceği belgesel için planlar hazırlayan, kareler seçen kameramanın “Ben bunları anlayamıyorum. Bana düş gibi geliyor. Dayanamıyorum” sözlerinin ardına gizlenmiş karmaşık, samimi ve çok çarpıcı keşifleri. Sadık Yalsızuçanlar’ın yine TİMAŞ Yayınları tarafından geçtiğimiz yıl yayınlanan romanı “Gezgin”, TEDA Projesi kapsamında Almancaya çevriliyor. Yalsızuçanlar, Ekim 2006′da Almanya′da “Der Wanderer” adıyla yayınlanacak romanı için 5 Ekim 2006’da Frankfurt Merkez Kütüphanesi′nde gerçekleştirilecek okuma etkinliğinin ardından Berlin, Hamburg, Essen, Zürich ve Viyana′da çeşitli programlara katılacak.
10.73 ₺ -
Çağı Aydınlatan Nur Bediüzzaman
Bediüzzaman, çağını aydınlatan bir nur… Bir toplum mimarı… Bir Hak yolcusu… Bir Rasûlullah âşığı… Bir ibadet sevdalısı… Bir Peygamber varisi… Bir Ümit süvarisi… “Her türlü soruya cevap verilir” diyen bir âlim… Arif Akpınar, Bediüzzaman’ın çağları aşan misyonunu, akıcı ve samimi bir anlatımla biyografik roman tarzında sunuyor. Bediüzzaman’ı çarpıcı kişilik özellikleri ve davasıyla tanıtıyor. “Çağı Aydınlatan Nur”, “kâinatı ilâhi isimlerle konuşturan adamın” gönüllerde yaşadığını hissettirecek bir eser…
8.88 ₺ -
Bir Devrin Romanı
Kadın yazarların annesi Halide Nusret, edebiyatçı Pınar Kür’ün teyzesi, romancı Emine Işınsu’nun annesi ve Cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden. “Bir Devrin Romanı”; hâlâ çok konuşulan ve daha da çok konuşulacağa benzeyen bir devrin tarihine tanıklık eden entelektüel bir öğretmenin, edebiyatçının ve en önemlisi de bir kadının kendi çarpıcı yaşam öyküsü…Öncü kadın yazarlarımızdan Zorlutuna, daha on sekiz yaşında bir genç kız iken işgale ve istiklalimizin kaybına dair isyanlarını hece veznine dökmüş ve Yahya Kemal’in şiirlerini ezberlediği ender şairlerimizden biri. Bu da eserin edebî değerine değer katan taraf… Romanı gerçekçi kılan en önemli unsur ise, Zorlutuna’nın pek çok kişinin gitmemek için istifayı göze aldığı yerlerde yıllarca kalıp yöre halkının dertlerine ortak olmuş, yurdun dört köşesini karış karış teneffüs etmiş bir öğretmen olması. Halide Nusret, Trablusgarp Harbi’ni, 31 Mart Vak’ası’nı, Birinci Cihan Harbi’ni, Cumhuriyet yıllarını ve sonrasında Türk modernleşmesinin en sancılı dönemlerini cesaret ve samimiyet çerçevesinde satırlara döküyor bu kitabında.
11.65 ₺ -
Vuslat
Vuslat! Bazen ana-babadan, bazen yardan ayrılık yakar insanı. Fakat öyle ayrılıklar vardırki kişiyi ölmez sevgiliye kavuşturur. "Vuslat"böyle bir duygunun adı.
59.50 ₺ -
Yürekte Büyümek
"Annenin karnında değil de yüreğinde büyümek" Nalân çok farklı dünyaların içindeydi... Sözle yüz ifadesinin arasındaki çelişkilerdeydi beyni.. Bakışların dili, beden dili ve sözcükleri oluşturan harflerin dili birbirleriyle uyumsuzluk içindeydi. Bu, çocuk yüreğinin dünyasında fark edilebilen bir çelişki miydi? "Annemin karnında değil, beni hayatına alan insanların yüreklerinde büyümek..." Ferit′in söylediği gibi, "Çiçekler dallarında mı sevilmeliydi" yoksa?.. Bunca mutluk görüntüsü verebilmek için çırpınan bu çocuğun gözlerindeki buğu, neyin ifadesiydi?... Romanlarıyla hayata ayna tutan Ahmed Günbay Yıldız, yeni kitabı Yürekte Büyümek ile okurlarının karşısında...
66.60 ₺ -
Yıllar Geriye Dönse
Ünsal, annesinin vefatından sonra babasına en fazla ihtiyaç duyduğu zamanlarda beklenmedik bir durumla karşılaşır… Göz bebeği İstanbul’u terk etmek zorunda kalır ve Ankara’ya anneannesinin yanına yerleşir… Gül, annesini dışladığı bir dünyanın içinde özgür bir yaşamın peşinde umursamaz ve sorumsuzca gezerken başına gelen bir olayla, yaşamının tüm seyri değişir… Farklı nyaların insanları olan Ünsal ve Gül’ün yolları aynı duygu dünyasında birleşir… Yıllar Geriye Dönse, kalplerde derin iz bırakarak belleklerden silinmeyecek bir Ahmed Günbay Yıldız romanı…
173.90 ₺ -
Yanık Buğdaylar
Her şey bir depremle başladı. Şiddetli bir yer sarsıntısının sebeb olduğu bir felaket... Ve felaketten pay alanlarla çıkar sağlayanlar. İyi ile kötünün bitmeyen kavgası.İyisi ile kötüsü ile bizim insanlarımız. Ve bizim ülkemizin bir köşesinde kırsal kesimde birbirini izleyen nesiller arası olaylar dizisi. Yetmiş yıllık tarihimizin sembollerle ifade edilen bir minyatürü... Problemlerin çıkış noktasını da göreceğimiz bu romanda. kendinizden de izler bulacak. mutluluğa atılan adarı hissedeceksiniz.
196.10 ₺ -
Ülkemin Açmayan Çicekleri
Modernizmin çelişkili dünyasından evlerde beslenen hayvanlara karşı sokaklarda bile yer bulamayan insanlar! Kendini bu, "Ülkenin Açmayan Çiçekleri"ne adayan Esra, aynı zamanda sıkıntılarıyla, sevinçleriyle ve sürprizleriyle dolu hayatıyla bir okuma seyri yaşatıyor bize.
133.20 ₺ -
Üç Deniz Ötesi
Üç Deniz Ötesi′nde bir masal ülkesinin varlığına inanan; o ülkeye ulaşmak için onca acı ve ızdıraba razı olan roman kahramanı, anlatılanların birer yalan olduğunu acı biçimde öğrenir. Esaretin birinden kaçarken diğerine yakalanmıştır. Vatan sevgisi ve evlat hasreti ise çabasıdır. Aradığı manevi huzuru Üç Deniz Ötesi′nde de bulamayarak kutlu bir yolculuğa karar kılar. Bu yolculuğa katılmak istemez misiniz?
23.68 ₺ -
Sular Durulursa
“Sular Durulursa”, Ahmet Günbay Yıldız′ın 13. romanıdır. Yazarın ik romanı olan “Yanık Buğdaylar”, 1975 yılında yayınlanmıştı. O günden bu yana geçen 19 sene içinde Ahmed Günbay ismi okuyucuları arasında adeta bir efsane oldu. Kitaplarının 19 sene içinde toplam 300 baskı yapmasının sebebi, okuyucunun büyük ilgi ve teveccühüdür. Ülkemizde böyle sevilen romancı sayısı fazla değildir. ′Sular Durulursa′ ile yazar, okuyucularının karşısına yepyeni bir konu ile çıkarken, heyecan fırtınasını da beraberinde getirmektedir. Sizi bu romanı okumaya davet ediyoruz.
196.10 ₺ -
Sokağa Açılan Kapı
Siz, her tarafınız insanla doluyken çekilen yalnızlığı yaşadınız mı hiç? İnsanları anlamaya çalışırken, anlaşılmadığınızı fark ettiniz mi hiç? Aslında vereceğiniz cevaplar hayatın vazgeçilmeyen süsleri belki de… İşte bu gibi cevapları arayan insanın modern hayatın cenderesinde çektiği sıkıntıların hikayesi olan kitap, bu yüzden sizi daha fazla saracak. Sokaklardan evlere giden yolların zorlaştığı ortamda, ′sokağa açılan kapı′nın hangi tarafındasınız?
177.60 ₺ -
Siyah Güller
“.... Hayat, birbiri ardına açılan kapıların arasında yapılan yürüyüş misali... Bir sonraki kapıda bizi nelerin beklediğini öğrenmek için kapıları açmaya devam etmek zorundayız; bazen dert kapılarında esen fırtınalarda üşüyerek, bazen de mutluluk meltemlerini ruhumuzda hissederek...” “Hayatın içinden” romanlarıyla gençlerin büyük ilgi ve beğenisini kazanan Ahmed Günbay Yıldız, 22. romanı “ Siyah Güller” ile okuyucunun karşısına çıktı. Yıldız, yeni romanında, gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkan “mafya” olgusunu konu edinmiş bu kez... Kuralların yapanlar tarafından çiğnendiği bir ortamda, hızlı kentleşme ile çözülen ahlaki değerlerin insanı idealden nasıl uzaklaştırdığını vurgulayan Ahmed Günbay, mevcut durumun fotoğrafını tespit etmekle kalmıyor, “olması gereken” yöne doğru şekillendiriyor kurgusunu... Sonuçta bir çırpıda okunuverecek keyifli bir roman çıkmış ortaya...
196.10 ₺ -
Sitem
Bu güne kadar yüz binlerce okura ulaşan bu roman, bir çok genç kızın içine düştüğü açmazı gözler önüne sermektedir. Bu öyle bir açmaz ki, etrafında cazibe ve özentilerden oluşan tuzaklarla dolu... Açmazdaki genç kızlar ise bizim insanlarımız...Usta yazar Ahmet Günbay Yıldız, bu eseri ile insanımızın içinde bulunduğu şartları sebep-sonuç ilişkileri içinde çok boyutlu işlerken, çözümü de gösteriyor. Gençleri ahlaksızlık girdabına çekmeye çalışan zihniyete karşı mücadele eden idealist bir öğretmenin gayretlerini bulacaksınız bu kitapta. M.E.B. tarafından tavsiye edilmiştir.
140.60 ₺ -
Sevmekten Korkuyorum
“Ben sana tutkunum kır çiçeğim… Bülbülün güle dil döktüğü gibi değil benim sana gönül verişim… O sevdanın mahremiyetini düşünmedi hiç… Benim sana olan sevdam, sadece kalbimle şu karaladığım sayfalar arasında… Bülbül sabırsız… Ben seni ve sana olan hislerimi kalbimin derinliklerine gömüyorum… Sarı, mor, eflatun renklerin, yalnızlığımın simgesi… Desenlerin, yüreğime kazıdığım duyguların asilliğini taşımakta… Seni seviyorum yalnızlık çiçeğim…” “Nevruz” ileride kiminle evleneceğini merak ettiği günlerde rüyasında gördüğü çiçeğin adıydı. O bir sırdı; ta ki bir gün karşısına çıkana kadar…
133.20 ₺ -
Sevdalar Sözde Kaldı
Çile, pişmanlık ve acı… Büyük kalpleri avlayan aşk ve ölüm… Dillerde kalıp yüreğe inemeyen sevdalar… Baba hasretiyle yanan bir gönül… En kırılmaz bağları koparan sahte nazarlar… Son nefeste yaşanan dönüşümler… Geride kalan ruh kırıkları… Okurları tarafından severek ve tekrar tekrar okunarak vazgeçilmez bir klasik haline gelen Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden gençleri anlayan ve anlatan derslerle dolu sürükleyici bir roman…
185.00 ₺ -
Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi
Gençliğinin en dalgalı günlerini yaşıyordu Ercan. Nakış Baba’nın kapısını çalmıştı yine. O’na kimselere açamadığı sırrını verdiği gün, başka bir sırra; Nakış Baba’nın efsunlu sırrına ortak olmuştu. “Gerçek aşk nedir” diye sorduğunda Ercan, “Aradığın sorunun cevabı burada” der gibi elindeki günlüğünü ona uzatmıştı Nakış Baba... İlayda, Bahar Hemşire ve Sultan… Hepsi birer aşkın öznesiydi… Ahmet Günbay Yıldız’ın “Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi” adlı son romanında, ümidi hiç yitirilmeden satır satır yaşanmış bir aşk hikâyesinin beklenmedik seyrini bulacaksınız.
133.20 ₺ -
Sahibini Arayan Mektuplar
Yıllardır beklenendi Can.. Nergisçe yolu gözlenendi. Ansızın çıkıp gelişiydi bir genç kızı yeniden dirilten. Nergis′e can vermeyi kim istemezdi... Dilde destanlaşan bir çocukluk aşkının öyküsü bu. Kalbur üstü yüreklerin ihanete boyun eğişi değil. Yüreklerden mektuplara arz edilen bir sevdanın dost eliyle parçalanışıydı bu. Bin parçaya bölünen bir yüreğin ve hep bekleyen bir çift nemli gözün öyküsü... Nergis yılların özlemini gömdüğü yerden çıkarırken, hasretin karanlığından gurbet ellere deste deste umut yazarken, can cananına can katacak mıydı? Ahmet Günbay Yıldız′dan duygusal bir roman daha. Yazar 21. romanıyla okuyucularının karşısına çıkıyor. Bu romanda sizden çok şey var...
66.60 ₺ -
Ona Secde Yakışıyor
Geçtiğimiz aylarda “Sevmekten Korkuyorum” adlı romanıyla okurlarına ulaşan kıymetli yazarlarımızdan Ahmed Günbay Yıldız, şimdi de “O’na Secde Yakışıyor” adlı son romanıyla okurlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Yazarımız romanında, yaşadığı sıkıntılardan dolayı isyana düşebilme ihtimali olan bir gencin, kendini saptırmaya çalışan şeytanî seslere karşı verdiği mücadeleyi ve yaşadığı olayların birer imtihan vesilesi olduğunu idrak edip, manevi hayatına yön veriş sürecini anlatıyor. Romanımızın kahramanı Saltık Buğra yaşadığı muhitte korkusuzluğu ve kahramanlığıyla tanınır. Askerden geldikten sonra nişanlısı Sanem’in evlenme arifesinde haince öldürülmesiyle hayatı farklı boyutlarıyla yaşamaya başlayacaktır. Sevdiğini toprağa verdikten sonra ailesinin ve Agah Dede’nin tavsiyesi üzerine İstanbul’a amcasının yanına gelir. İstanbul’daki en yakın dostu kuzeni ve süt kardeşi olan Serdem’dir. Serdem, Saltık Buğra’nın içinde bulunduğu ruh halinin farkındadır ve bu durumun Saltık’ın hayatında herhangi bir yer teşkil etmeyen İlahî değerlerin farkına varıp hayata geçirmemesinden kaynaklandığını ona anlatmak için elinden geleni yapar. Serdem’in dostane çabalarıyla Saltık gerçekle bağdaştıramadığı İlahî emirleri gururundan dolayı uygulayamadığını anlar ve Rabbine secde etmenin güzelliğini yaşamaya başlar. Kahramanımız hayatına Sanem’den sonra kimse giremez diye düşündüğü sırada Meryem’le tanışır… İki farklı inancı paylaşan Saltık ve Meryem hidayet üzere ortak bir noktada buluşurlar… Yaratıcı huzurunda O’na en yakın oldukları ânın secde ânı olduğunu anlayarak hayatlarıyla ilgili önemli bir karar alırlar… “O’na Secde Yakışıyor” , kulun, Rabbi huzurunda kalbinde zerre kadar kibir ve gurur olmaksızın secde edişine ve huşû içinde: “Yüceler Yücesi Rabbim! Seni kullara ait olan bütün noksan sıfatlardan tenzih ediyor, Seni en güzel isim ve sıfatlarınla anıyorum” diyebilmesine, dikkatleri çekiyor.
118.40 ₺ -
Mavi Gözyaşı
Ahmed Günbay Yıldız bu eserinde değişik bir kompozisyonla karşımıza çıkıyor. Yaratılışın tabii bir sonucu olarak, hiç karşılık beklemeyen, hep kendinden veren babanın sevgisi... Ve kendilerini büyütene kadar üzerlerine titreyen bu babaya yüreklerindeki sevgiden yeterince pay ayıramayan evlatlar... Bir de bir genç kızın nakış nakış işlediği tertemiz sevgisi... Ahmed Günbay Yıldız′ın bu eseri bir sevgi mozaiği...
166.50 ₺ -
Kiralık Hayaller
Ahmed Günbay Yıldız′ın “Kiralık Hayaller” adlı yeni romanında, memleketini terk etmek zorunda kalmış onurlu bir gencin hayallerini gerçekleştirme uğrunda verdiği hayat mücadelesinin beklenmedik serüvenini bulacaksınız. “Asalet neydi? İnsanlar asaletleriyle mi doğarlardı? Yoksa kişi yaşamaya çalıştığı hayatla mı hak etti bu sıfatı? Kral çocukları, padişah çocukları, paşa çocukları… Ya da hayatın imkânlarıyla kuşatılan insanların vazgeçilmez hakları mıydı yoksa asalet?..” Cesur ama toy bir delikanlı olan Semih′in zihnini meşgul eden ve cevabını bulmaya çalıştığı sorulardı bunlar… Semih, yaşadığı ilçede haksızlıklara karşı kararlı duruşuyla temayüz etmiş ve tüm tehditlere rağmen vazgeçmemişti yürümeye çalıştığı yoldan. İlçe′nin en güçlülerinin karşısına çekinmeden çıkmış, düşündüklerini korkusuzca dile getirmişti herkesin titrediği ağalar karşısında… Ve bedel olarak memleketinden sürgün edilmişti. Onun tek hayali vardı artık: Önünde herkesin saygıyla eğildiği biri olarak doğduğu topraklara geri dönmek…
177.60 ₺ -
Kayıp Sabahlar
Ahmet Günbay Yıldız’ın kaleminden; aile ilişkileri, ahlak, insana verilen değer üzerine düşündürücü bir roman… Her istediğini elde edebilen ancak mutlu olamayan bireyler; maddiyat hırsının peşine düşülerek işlenen suçlar; yaşanan ahlaki çöküntüye inat onurunu, çalışma azmini ve saflığını yitirmeden iyiliği ve güzelliği yaymaya çalışan insanlar romanın temel taşlarını oluşturuyor. Varlıklı ancak parçalanmış, geçmişinde karanlık sırlar barındıran bir ailenin kızları, onların arkadaşları ve söz konusu ailelerin yollarının kesişmesi çevresinde gelişen olaylar. “Kayıp Sabahlar”, maddiyat, ahlak, doğruluk, aile ilişkileri gibi kavramları sorgularken, okuyucu soluksuz ve düşündürücü bir serüvene davet ediyor.
207.20 ₺ -
İstanbul Yüzlü Kadın
“Gece şafağa dokundu dokunacaktı ama Dolunay önündeki yeni dünyanın sevinci ve tedirginliği içinde çırpınışlar veren yüreğini direnişe çağırıyordu, camın ardındaki puslu dünyayı pırıltılı gözleriyle kurcalarken…” Dolunay, tüm engellere rağmen gökyüzündeki bulutları dağıtıp, kalemiyle dünyasını aydınlatabilecek mi? Ahmed Günbay Yıldız, İstanbul Yüzlü Kadın’da ahlak, aile ilişkileri, cinsiyet ayrımı gibi kavramları sorgularken, okurlarını soluksuz ve düşündürücü bir serüvene davet ediyor…
185.00 ₺ -
Hülyalar Hüzün Açtı
Ahmed Günbay Yıldız’dan inançları ve günlük yaşamın sorunları arasına sıkışmış idealist bir insanın öyküsü. Akademisyen Harun Bey, hem üniversite ile olan sorunlarını hem de eşi ve çocuklarıyla olan uyuşmazlıklarının üstesinden gelmeye çalışmaktadır.“Harun Bey, eşi Şeyma, oğlu Hakan ve kızları Hale ile Şule… Kozmopolit bir aile, Harun Bey, dini hayat ile sonradan tanışmış, gayretli bir dindar. Eşi ve kız çocukları ise onun bu değişiminden rahatsızlık duyuyorlar. Tek tesellisi oğlu Hakan olan Harun Bey, bu yetmezmiş gibi üniversitedeki işinden de atılır. Kader büyük bir imtihandan geçirmektedir Harun Bey’i. Acaba o bu sınavı kazanacak mıdır?”
148.00 ₺ -
Gurbeti Ben Yaşadım
Gerçekler karşımıza ansızın ve acımasızca çıkabilirler. Çekilen çileleri gönül gergefinde işleyenler, sizin yaşadığınıza kendi hasretlerini de eklediğinde, asıl gurbeti ona yaşatmış olduğunuzu fark edersiniz. Yaşanmış bir olaydan hareketle kurgulanan bu roman sizi gerçek bir hayat öyküsüne karışmaya davet ediyor.
185.00 ₺ -
Güneşe Matem Düştü
Hacer Hanım, bir yandan kendisi gibi öğretmen olan eşi İsmet′in ticaret hevesi ve para kazanma hırsı ile mücadele ederken bir yandan da gençlik aşkı uğruna bütün insani değerleri feda eden babasıyla sınanır. Bunlarla beraber Ankara′da büyütmeye ve terbiye etmeye çalışır oğlu Boran gençlerin saplandığı hırs ve heves bataklıklarında bocalamakta, annesinin temsil ettiği ahlak anlayışına isyan etmektedir... Ahmed Günbay Yıldız. “Güneşe Matem Düştü” romanı ile şefkat, af, özveri, sadakat, iffet gibi insani değerleri ön plana çıkararak vardığı sonuçlarla okuyucularının kalbini bir defa daha kazanmayı hedefliyor.
148.00 ₺