-
Hocalık Sanattır
Hocalık Sanattır (Öğretmene, Öğretmen Olmak İsteyene ve Tüm Eğiticilere Kılavuz) * Peygamberler beşeriyyetin başöğretmenleridir. * Meslek çilelidir, korkma ve usanma! * Öğrenci, Allah'ın emanetidir, titizlik gösterir. * Emeğine acıma, samimiyetle yapılan hiçbir hizmet karşılıksız kalmaz. * Kimseden karşılık ve vefa bekleme, sabırlı ol, vadeli mükafaat, hesaba sığmayacak kadar çok olacaktır
28.00 ₺ -
Gerçek Mutluluğa Çağrı
Elinizdeki bu kitapta, bireysel, ailesel ve sosyal hayatta başarı ve mutluluk için neler yapılması gerektiğini, yani dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmanın yollarını göstermeye çalıştık. Gerçek başarı ve mutluluğun nasıl elde edileceğini açıklamaya gayret ettik. Kitap, başta ayet ve hadisler olmak üzere, örnek hikayeler, özlü sözler, konuyla ilgili kitaplar ve internet sitelerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
91.00 ₺ -
Hıdır Kişisel Gelişiyor
Hıdır, kendi hâlinde bir devlet memurudur. Eşi ve akıllı kızı Nisan’dan başka sahip olduğu tek şey, gözü gibi baktığı 1991 model beyaz Şahin arabasıdır. Hıdır bir gün Ferrari’sini Satan Bilge kitabını keşfeder: “Kararı ver; Doğu felsefesiyle, Amerikan iş bitiriciliğini birleştir. Sonra gelsin başarı ve mutluluk”. Böylece “kişisel gerilim” yolculuğuna başlar. “Birçok Amerikalı’nın ve Amerikan vatandaşı olmak için can verecek birçok Türk’ün ‘kişisel gelişim’ kitaplarını” okur. Çoğu çok satan, Amerikan kültürünü işleyen bu kitapları okudukça “gelişim” gösterir. Ses tonu, bakışları, davranışları, konuşma tarzı yani “beden dili” hızla değişir. Bu değişim nedeniyle sürekli komik duruma düşer. Hıdır’ın başlıca isteği kişisel gelişimini tamamladığını ispat edip terfi alarak şeflik makamına yükselmektir. Hak ettiğini düşündüğü bu terfii üstleri ona kendiliklerinden bahşetmeyince, Hıdır, Genel Müdür Yardımcısı’yla bizzat görüşerek hakkını aramaya çalışır. Ancak kafası okuduğu kitaplardan ezberlediği cümlelerle doludur; yaptığı denemeler trajikomik durumlara yol açar. Ahmet Şerif İzgören, Hıdır’ın yaşadıkları üzerinden, “kişisel gelişim” başlığıyla yayımlanan kitaplarla dalga geçiyor. Bu kitapların insanları kendi benliklerinden uzaklaştırdığını, hayal kırıklığına uğrattığını mizahi bir dille anlatıyor. Bireysel başarıyı ve rekabeti temel alan bu zihniyeti, kişisel gelişim uzmanı denilen insanların kendi hayatlarındaki başarısızlıklarını da vurgulayarak eleştiriyor: “Size kitap yazan adamların çoğu sizin kadar mutlu değildir, ondan emin olun. Pozitif enerji deyip duranların belki yüzü hiç gülmüyordur.”
79.20 ₺ -
Dikkat Vücudunuz Konuşuyor
İletişim denilen şey, doğal ve kendin olmaktır. İnsanlarla kurduğunuz ilişkinin içine yapaylık girerse dostlukları, içten ve insanlık dolu bir hayatı unutun. Bu kitapta size Amerikan tarzı kitaplarda olduğu gibi yapaylık pompalamaya çalışmadım. Onların kültürüyle bizim kültürümüz arasında dağlar kadar fark var. Bizimki saygı ve sevgi üzerinedir, onlarınki ise para ve güç. Kitap sizin şu anki tavırlarınızı sakın değiştirmesin. Sakın fazla etkilenmeyin. İletişim insanlar arasında köprü kurmaktır, insanları yönetmek ve baskı kurmak değil. Kitaptaki otorite oyunlarını, nelerle karşı karşıya olduğunuzu, sizi patlamış mısır gibi tüketmeye çalışan modern kültürü göstermek için anlattım. Sadece bunları fark etmeyi ve bunların etkisi altında kalmamayı öğrenin. İnsanların anlık hareketlerine bakarak sakın kişilikleriyle ve duygularıyla ilgili kararlar vermeyin ve kendiniz olun. Sevgiyle, insanlıkla, içtenlikle dolu kendiniz... *** İnsanların beden dili birçok ipucu veriyor. İstiyorum ki gençler sizin mesajlarınızı alsınlar. Sizin için “ilim ve bilim çeşmesi” sıfatı az gelir. İshak Alaton Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sizi Dikkat Vücudunuz Konuşuyor kitabınızla tanıdım. Müthiş bir kitap. Alıp eve gittim, o gece saat üçte bitirdim. Sonra beş kere daha okudum. Diğer kitaplarınızı da ikişer defa okudum. Artık akıllandım; her gün iki bölümü üç-dört defa okuyorum, kitap geç bitiyor. İlker Sağlık İş Adamı Bu kitap, “en çok satanlar” kadar, “en çok okunanlar” listesindeki yerini yıllardır koruyor. Mehmet Öz Bilim ve Sanat Kitabevi Yatağa uzanırken uykunuzu getirsin diye elinize aldığınız bir kitabın bütün gece sizi uyutmadığı oldu mu? Dikkat Vücudunuz Konuşuyor böyle bir kitap. Dr. Öner Göv Yıllardır yerli veya yabancı uzmanların verdiği üst düzey birçok eğitim programına katıldım. Bu kitaba konu olan seminer kadar etkileyici olanıyla karşılaşmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Atilla Okumuş Jumbo AŞ Genel Müdürü İş yaşamındaki başarılarını uzun süredir yakından izlediğim Ahmet Şerif İzgören’in deneyimlerini okumak çok etkileyiciydi. Herkesin, hayatla ilgili çok şey öğreneceği bir kitap. Prof. Dr. Vahap Katkat Bu kitap için keyifli ve etkileyici kelimelerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Farkında olmadığımız bir hayatın bize sunuluşu, demek daha doğru olur. Prof. Dr. Cihan Akçaboy Okuduğunuz ve unutamadığınız kitaplar iki elin parmakları kadardır. Bu, kesinlikle onlardan birisi. Bu kitap alanında bir BEST SELLER. İsmail İğdeli
79.20 ₺ -
Yusuf Üçlemesi Yumurta Süt Bal DVD Seti
Semih Kaplanoğlu'nun beş yıla yayılan bir sürecin ardından ortaya çıkardığı Yusuf Üçlemesi, tüm filmler, ekstra dvd ve Kaplanoğlu'yla yapılan bir nehir söyleşiden oluşan özel setiyle sanatseverlerle buluşuyor. Sette "Yumurta" ve "Süt"ün yanı sıra, üçlemenin son halkası olan ve Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı'yla ödüllendirilen "Bal" da ilk kez DVD formatında sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Üç filmin set görüntüleri ile oyuncu ve film ekibiyle yapılan söyleşilerin yer aldığı "ekstra dvd", Üçleme'nin kamera arkasını gözler önüne seriyor. Sinema yazarı Uygar Şirin'in Kaplanoğlu'yla yaptığı nehir söyleşi kitabı "Yusuf'un Rüyası" ise yönetmenin dünyasına giriş için bir bir anahtar niteliğinde. Kaplanoğlu bu kitapta çocukluğundan bugüne tüm hayatını anlatırken, sinema anlayışı, film yapma süreci ve nasıl film çektiğiyle ilgili ipuçlarını da paylaşıyor. Yusuf Üçlemesi seti yıllar boyu tekrar tekrar seyredilecek ve okunacak bir başucu eseri... Set İçeriği: DVD 1 Yumurta DVD 2 Süt DVD 3 Bal DVD 4 Ekstra Dvd Kitap Yusuf'un Rüyası
29.60 ₺ -
Yusufun Rüyası
Beş yıla yayılan bir sürecin sonunda tamamladığı Yusuf Üçlemesi'nin ("Yumurta", "Süt", "Bal") ardından, Semih Kaplanoğlu sadece Türkiye sinemasında değil dünya sinemasında da güçlü bir yer edindi ve bu yeri "Bal"ın Berlin'de kazandığı Altın Ayı'yla tecsilledi. Kaplanoğlu, sinema yazarı Uygar Şirin'le yaptığı bu nehir söyleşide önce İzmir'de başlayan çocukluğundan bugüne tüm hayatını anlatıyor. Ardından okru senaryo yazımından oyuncu seçimine, ses tasarımından festivallerde yaşananlara kadar Yusuf Üçleme'nin yapım ve çekim sürecinin her aşamasından adım adım geçiriyor. Ece Ayhan'dan Erol Akyavaş'a, Alim Şerif Onaran'dan Orhan Pamuk'a Türkiye'nin önemli kültür-sanat insanlarının irili ufaklı roller üstlendiği bu serüvende, Kuşadası'nda kargalardan haberler veren Süreyya Nine'den 90'larda bir reklam ajansının gürültüsüne, Çamlıhemşin'de film setini işgal eden arılardan 12 Eylül döneminde bir sinema okulunda okuyan öğrencilere kadar pek çok ses duyacaksınız.
27.41 ₺ -
Don Kazakları
Yazar Servet Somuncuoğlu’nun bir küçük iz üzerine Kazakların peşine düşmesinin yarattığı bir sevgi öyküsü. 1700’lü yıllarda Rusya’daki vatanlarından ayrılmak zorunda kalan Kazaklar ve Malakanlar ülkemize yerleşip Anadolu’yu ikinci bir vatan bilirler. Taa ki 1962 yılında gerçekleşen geri dönüş yaşanana kadar. Rusya’ya geri dönerler dönmesine ama kalplerinin bir yarısı bu topraklarda kalır. Yazar Servet Somuncuoğlu kitabı yazış nedenini önsözde şöyle anlatıyor:u kitaba biraz da macera olsun diye başlamıştım. İşte bu macera tutkusuyla Kazakların ve Malakanların hikayesine ulaştım. Bu hikayeyi de paylaştım sizlerle. Tarih; bir bilinmezler ve açmazlar dünyası değil, aksine son derece zevkli ve keyifli yolculukların ülkesi. Bu ülkede izler aramak, izlerin peşinden bilinmeyene ulaşmak her zaman mümkün. Bir küçük işaretin beni ve sizi nereye götüreceğini bilmek için, satırlarıma devam ettim. Şimdi gerçeklerle düşlerin birbirine karıştığı yolculuğumuz, içinizden geldiği gibi devam etsin, derleyip toparladığımız bu küçük izin peşinden...
8.14 ₺ -
Cennet Kafenin Sahibi
Genç Dergi'nin sevilen yazarı Harun Kırkıl'ın zeka ile yoğrulmuş, latif nüktelerle bezenmiş hikaye ve denemelerini bir araya getiren bu kitap, okumayı sevenlerin bir solukta bitireceği cinsten. Okurken çok keyif alacak, kurguları karşısında birçok defa tebessüm edeceksiniz. Harun Kırkıl'ın nev-i şahsına münhasır hikayelerinden birkaçının başlığı şöyle: "Biz Kuluz, ‘Cool’ Bir Şey Yani", "Kampanya: Eski Kocanızı Getirin; Değiştirelim", "90-60-90", "Bir Apartman Uğruna Ya Rab! Ne Konaklar Yıkılıyor", "Bana Bir Şey Olmaz Deme O.K. mi?", "Amerikan Evliyalarından Hollywood Menkıbeleri", "Mel Gibbson Saadetten Aday Olsun”.
73.50 ₺ -
Dert Çağrısı
Genç Dergi Editörü Mehmet Lütfi Arslan'ın Dert Çağrısı isimli kitabı, ebedi gençliği bulmak için "dert kardeşliği"nde buluşmaya, hemdert olmaya, "dertdaş" olmaya davet ediyor bizleri. Bu kitap aynı zamanda 42 sayıdır Genç Dergi’nin şahsında dile getirilen duygu ve düşüncelerin özeti, “gönüllüler ordusu”nun eskimeyecek kılavuzu niteliğinde. Eskimeyecek diyoruz, çünkü kanaatimiz o ki şu cümlelerle dile getirilen bu çağrının eskimesi mümkün değil: "Dert yüklü bir şarkı besteleyelim birlikte… Her duyduğumuzda kalp atışlarımızı hızlandıran bir şarkı olsun bu. Yedi iklim dört bucağa şarkımızı salalım. Ulaşılmadık yürek, erişilmedik mekan, kat edilmedik mesafe bırakmayalım. Derdimizin şarkısı mest edinceye dek gönülleri… Derdimiz diyelim; derdimizle ağlayıp derdimizle gülelim… Yüreğimizde titrek titrek yanan bu ışıkla bir başka gönül daha buluşsun diye… Işığımız hiç sönmesin diye… Hiç bitmeyelim, geri kalmayalım, yorulmayalım diye… İnsan olmanın gerçek anlamını kavrayalım, insan olalım diye… Derdimizi bilelim, derdimizi söyleyelim. Derdimizle bilinip, derdimizle tanınalım. Adımıza dertliler desinler. Derdimiz, farkımız olsun. Var mısınız?"
80.50 ₺ -
Her Şeye Rağman Yola Devam
Yaşadığımız hayat, çoğu zaman istediğimiz gibi yürümez; bazen umutsuzluğa kapılır, mücadelemizi sürdürmek yerine bir köşeye çekilip kara kara düşünmeyi tercih ederiz. Oysa zafer; zorluklar karşısında yılmayan, direnişini sürdüren insanlarındır. Büyük başarılar, gayret ve sabırla filizlenirler… ‘Her Şeye Rağmen Yola Devam’da azmin zaferini, kararlılığın gücünü göreceksiniz. En umutsuz anında hayata tutunanlar, size de başarıya ulaşmak için ümit aşılayacaklar…
4.45 ₺ -
Ninnilerden Seçmeler
İlköğretim öğrencileri için sahasının uzmanları tarafından hazırlanmış olan kaynak kitaplar. Eğitimcilerin onayından geçmiş yedi kaynak eser...
2.06 ₺ -
Türkülerden Seçmeler
İlköğretim öğrencileri için sahasının uzmanları tarafından hazırlanmış olan kaynak kitaplar. Eğitimcilerin onayından geçmiş yedi kaynak eser...
2.06 ₺ -
Şeytanın Düdükleri
Tanrı kendini yok edebilir mi... İkinci bir tanrı yaratılabilir mi... Evreni yaratmadan önce neredeydi... Tanrı düşünebilir mi... Kuran çevirisinde okudum. "tanrı kalplerini mühürledi" falan diyor..Sonra da "hadi imana gelin" diyor... Kalbi mühürlü zaten, nasıl inansın... Ne anlamı var inanca davet etmenin...? Bir süre cehennemde kalıp sonra cennete gidenler olacak mı..? Kimler sonsuza dek cehennemde kalacak...? İnsan ömrü ne kadar uzun olursa olsun yine de sınırlı, sonsuz bir cehennem cezası adalet mi yani..? Eski kitaplarda son peygamberden söz edilmiş mi... Mesela incilde... İncile inanan bir arkadaşım var. Kabul etmiyor bunu, "yok öyle bir şey" diyor... Ben kıyametin kopuşunu görecek miyim... Ondan etkilenecek miyim..? Güncel, insanın aklında şüphe bırakan daha birçok sorunun cevabı bu kitapta… OKUMA PARÇASI / tek peygamber yetmiyor muydu? din dersinden anımsıyorum... yirmi beş mi ne peygamber gelmiş... tek peygamber gelseydi, tek din olsaydı olmaz mıydı..? şunu da merak ediyorum, bu peygamberlerin getirdikleri birbirinden çok mu farklıydı... olmazdı... olamazdı... insanlık da bir çocuk gibi... büyüdü, gelişti... her zamanın kendine özgü özellikleri var... beş yaşındaki çocukla on sekiz yaşındaki delikanlı bir mi..? bu yüzden ana okulu var, ilkokul var, ortaokul var, lise var, üniversite var... çocuk büyüdükçe okullar da, verilen derslerde büyüyor... gerçi okutulan dersin adı aynı... mesela matematik, ama düzeyi farklı... ilkokuldaki çocuklara limit, türev, logaritma dersi verilir mi..? hepsine aynı dersi vermek için ilkokul seviyesini esas alsak, bu sefer de üniversiteliler sıkılır, anlamsız bulur, ilerleme de olmaz... işte insanlık da böyle... konunun bir yönü bu... gelelim ikinci yönüne... eski zamanlarda iletişim, ulaşım, haberleşme imkanları son derece kısıtlıydı... ne yol vardı, ne iz... ne uçak, ne tiren, ne telefon, ne mektup, ne de posta... peygamber bir bölgede mahpustu adeta... başka yerlere gitmesine, mesajını iletmesine imkan yoktu... ne kendisi gidebilirdi, ne de bir başkasını gönderebilirdi... kaldı ki, gelen bir din, inen bir kitap bir süre sonra aslını yitiriyordu... şimdiki gibi koruma imkanları yoktu... yazının bulunması bile çok sonraları oldu... gelen mesajı bilgisayarın diskine kaydetmek, sonra da “sidi”lere yazdırıp arşivlemek mümkün değildi! iki bin yıl önce gelen incil bile aslını koruyamazken, adem aleyhisselama gelen bilgileri nasıl koruyacak, nasıl yayacaktı insanlar... ne zaman ki insanlık ilerledi, iletişim imkanları arttı, toplumların düzeyleri birbirine yakınlaştı, işte o zaman tek kitap, tek yasa yetmeye başladı... bu nedenle, peygamberimiz son peygamber, kuran son kitap... iner inmez yazıldı kuran, fazla zaman geçmeden çoğaltılıp gerekli yerlere dağıtıldı... inen kitapların, gelen peygamberlerin dinleri birbirine benziyor muydu..? tüm peygamberlerin getirdikleri ortak bir paydada birleşir, aralarındaki fark ayrıntılardadır... bu da olmalıydı zaten, çünkü hitap ettikleri kitlelerin kültürel düzeyleri, yaşantıları, bilgi birikimleri bir hayli farklıydı birbirinden... bak, elbiseler bile mevsimlere göre ayrı ayrı... ilaçlar, hastalıkların özelliklerine göre verilir... bunun gibi, kalbin ve ruhun gıdası olan iman hakikatleri ve ibadetler de zamana, zemine, muhatap kitlesine göre değişti...
4.11 ₺ -
İsa Gelince Haber Ver
Tanrı insansız yapamaz mı..?, Ben ibadet etsem ne olur, etmezsem ne olur ki.., Tanrı, "benden isteyin, size yanıt vereyim" diyor.. Kuranda okudum bunu.. Ben diledim, istedim ama bana vermedi..?,Her ölenin ruhunu Azrail mi alıyor?, İslam dini zamanla eskiyor mu?, Sev güzelim, beklentisiz sev!, Öküzün boynuzundaki dünya.. Son peygamber Hz. İsa mı?, "On sekiz bin alem" ne demek?, Nerede bu alemler?, Kim saymış da söylemiş?, Tanrı güzelse bu çirkinler ne?, Melek, cin, şeytan..., Yalan söylüyorum! Tanrı nasıl biri?, İsa gelince haber verir misin? Güncel, insanın aklında şüphe bırakan daha birçok sorunun cevabı bu kitapta… OKUMA PARÇASI / tanrı nasıl biri? tanrıyı hayal etmeye çalışıyorum kaç zamandır, olmuyor... nasıl biri acaba..? zihnimde bir boşluk var sadece... bu da beni rahatsız ediyor... seni hayal edebiliyorum, bir insan imgesi biçimleniyor hayalimde... tanrı da kurgulanamaz mı..? bir yolu yok mu bunun..? hayır, yok. ne yaparsan yap tanrıyı hayal edemezsin, gözünde canlandıramazsın. her kurgu hatalıdır. çünkü, senin hayalin sınırlı, sınırsız olan allahı içine alamaz. bir sayısı sonsuzu içine alabilir mi hiç? okyanuslar bardaklara sığmaz. senin zihnin ancak boyutları olan varlıkları tasarlayabilir. allah ise, maddeden uzaktır, cismi yoktur. yarattıklarına asla benzemeyendir... her ne ki hayaline geliyor, allah olamaz. senin hayalin ancak gözlemleyebildiklerinden bir kurgu yapabilir. gözlemlediklerin ise, yaratıklardır, maddelerdir, cisimlerdir... onun zatını asla kavrayamazsın, ancak var olduğunu bilebilirsin. eserlerinden anlayabilir, özelliklerini, niteliklerini tanıyabilirsin. zaten kuranda anlatıyor kendini. eserlere bakarak fiilleri, fiilleri düşünerek isimleri, isimlerinden yola çıkarak sıfatları, sıfatlarından hareketle “şanları” anlayabilir, bilebilirsin, elbet sınırlı bir biçimde. şimdi kendine bak... sanatlı yaratılmışsın, yiyorsun, içiyorsun, görüyorsun, işitiyorsun... belli ki senin üstünde yaratma, güzelleştirme, biçimlendirme, rızıklandırma gibi fiiller etkili olmuş. yaratma fiili yaratıcıyı, güzelleştirme fiili güzeli, biçimlendirme fiili biçimlendiriciyi, rızıklandırma fiili rızıklandırıcıyı gösteriyor, bildiriyor. yani halik, mücemmil, musavvir, rezzak isimleri... yaratıcı, güzelleştirici, biçimlendirici, rızılandırıcı olanın hayat, ilim, irade, kudret, görme, işitme, konuşma, var etme gibi sıfatlara, niteliklere sahip olması gerekir, aksi halde yaptıklarını yapamazdı. peki niçin yaratıyor, biçim veriyor, güzellik veriyor, rızıklandırıyor? çünkü merhamet sahibidir o, çünkü acizlere nimetler vermekten hoşlanıyor, çünkü seni kendine ayna yapıp üstünde sanatını görmekten memnun oluyor, çünkü eserlerini görmek ve göstermek istiyor... işte bunlar da “şanları” allahın... halleri, öz nitelikleri... kuşkusuz, bu eserlerin bir ustası, bu eylemlerin bir öznesi, bu niteliklerin bir niteleneni, bu şanların bir sahibi olacak. yarattıklarına benzemeyen, tamamen kendine özgü, eşsiz, benzersiz, akıllarca kavranamayan, hayallere sığmayan bir zat bulunacak. çünkü, fiil failsiz, isim müsemmasız, sıfat mevsufsuz, şan sahipsiz olamaz.
4.11 ₺ -
Sen Bir İstisna mısın
İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir.Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları′ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık “Özel İnsanlar Arıyorum” dizisinin sekizinci kitabı olan sen bir istisna mısın? isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta. Kitaptan Bazı Başlıklar: Seni sana karşı yalnız bırakamazdım.. Sen garip bir adamsın... Ölmeyi öğrenmek istiyorum... "İnsan ölünce uyanacak" ne demek? Ne diyorsun şu misyonerlere? Elif lam mim ne demek? Firavunu nasıl bilirsin? Beklentisiz sevebilir misin? "Kurana sarıl" diyorsun, iyi de kuran ne? Şeytanın dırdırları hiç bitmeyecek mi?
4.11 ₺ -
Var Oldum da Ne Oldu
İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir.Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları′ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık “Özel İnsanlar Arıyorum” dizisinin dokuzuncu kitabı olan var oldum da ne oldu! isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta. Kitaptan Bazı Başlıklar: Kendine gel derin adam! Ruh içimizde bir yerde mi? Nasıl özgür birey olurum? Ben de insanım, unutma! Kuran niçin teknik buluşlardan daha çok söz etmiyor? Kuran hayata ne getirdi? Sıradan biri olmak istemiyorum...
4.11 ₺ -
Liseliyim Delikanliyim
Zaman zaman güleceğiniz, bazen derin derin düşüneceğiniz, bazen gözlerinizin dolduğunu hissedeceğiniz. bazen üzüntünün, bazen sevincin tadına varıp, çoğunlukla ümidin ferahlığını bulacağınız bir kitap…Mahir Pekşen’in kaleminden, sade ve yalın bir anlatımla okurunu lise yıllarına, o başımızda pembe hayallerin uçuştuğu bulutsu yıllara götüren ve ardından tatlı bir tebessüm bıraktıran bir çalışma. “Liseliyim Delikanlıyım” okurlarını tahta sıraların ve kara tahtanın tek aksesuar olduğu ve hayatımızın en anlamlı dönemine davet ediyor.
5.48 ₺ -
Taaşukı Talat ve Fitnat
Hacıbaba, üvey kızı Fitnat′ı tüm kem nazarlardan korumak için adeta eve hapsetmiştir. Ne Fitnat′ın dışarı çıkmasına ne de eve nakış ustası Şerife Hanımdan başkasının girmesine izin verir. Oysa Talât kafes arkasından gözüne kestirdiği Fitnat′a ulaşabilmek için akıl almaz çarelere başvurmaktadır... Edebiyat tarihçilerimiz tarafından "ilk Türk romanı" olarak kabul edilen Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat İstanbul sokaklarının cumbalı, kafesli evlerle süslendiği dönemlerden kalma bir aşk hikayesi...
2.74 ₺ -
Define
Asaf Paşa, II. Meşrutiyet ilan edilince, Jön Türklerin el koymasından endişe ettiği mal varlığını altına çevirerek son derece esrarengiz usûllerle bir yere gömer ve definenin adresini remizlerle bir Fuzuli Divanı’nın satır aralarına yerleştirir. Ölüm döşeğinde, o yıllarda yurt dışında yaşamakta olan kızı Hadiye Hanıma ulaştırılmak üzere evin kahya kadınına teslim edilen Fuzuli Divanı, yıllar sonra Erzurum Hastanesi baştabibi Şakir Feyzi’nin eline geçer… Define, Eylül romanının gölgesinde kaldığı için keşfedilmemiş olsa da güçlü bir macera romanı…
2.74 ₺ -
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Romanlarında okurlarını hem eğlendirmeyi hem de eğitmeyi amaçlayan Ahmet Mithat Efendi Tanzimat devrinin karakteristik tiplerini resmeder.Romanın kahramanlarından Felâtun Bey ile Râkım Efendi iki arkadaştır. Yanlış batılılaşmayı temsil eden ve kimlik bunalımı yaşayan Felâtun Bey, kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak görür. Râkım Efendi ise tam tersi, ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa harcamayan biridir. Doğu ve batıya ait değerleri kişiliğinde birleştirmiştir… Roman, çaresiz fakatemiz aşklar ile karşı karşıya kalan Râkım Efendi ile menfaatler üzerine kurulu ilişkiler içinde yaşayan Felâtun Beyin maceraları üzerine kurgulanır…
5.92 ₺ -
Sergüzeşt
Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber bir esir gemisine bindirilerek İstanbul’a getirilir ve bir konağa satılır. Bu konak artık, küçük Dilber’in yeni zindanıdır..Samipaşazade, 1888’de yayınlanan Sergüzeşt romanında, o yıllarda rağbet gören “esaret” konusunu işlemiş ve esaretin insanlık dışı olduğunu gözler önüne çalışmıştır. Roman, alınıp satılan, oradan oraya sürüklenip horlanan bir genç kızla onu ezen, hakir gören zengin tabaka arasındaki çelişkiler üzerine kurgulanır.
3.70 ₺ -
Kan Damlası
İstanbul halkı bir sabah, Tarabya′daki İngiliz Köşkü′nde ve Anadolu Hisarı′nda aynı yöntemlerle işlenmiş iki ayrı cinayetle uyanır. Maktullerin avuçlarına bırakılan "Numara Bir", "Numara İki" kayıtları ve alınlarındaki kan damlası, cinayetlerin devamının geleceğine işarettir...Define′nin devamı olan Kan Damlası cinayet, macera, merak, heyecan ile dil ve üslup güzelliğini bir araya getiren güçlü bir Mehmet Rauf klasiği.
2.96 ₺ -
Vatan Yahut Silistre
Her zerresi vatan sevgisiyle dolu olan İslam Bey, gönlündeki tüm aşkları bir yana bırakarak savaşa koşar. Ne var ki gidenlerin geri dönemeyeceğini bilen Zekiye, İslam Bey′i yanlız göndermeyi düşünmemektedir...Namık Kemal′in en ünlü eseri olan Vatan Yahut Silistre, defalarca basılmış, yüzlerce, belki de binlerce kez oynanmıştır. Konusunu yakın tarihimizden alan bu oyun döneminin simgesi niteliğindedir.
2.96 ₺ -
Kutadgu Bilig Saadet ki Aya Benzer
Türk-İslam tarihinin bu ölümsüz eseri, kimilerine göre devlet adamlarına yöneticilik sanatına ilişkin bilgiler veren bir siyasetname; kimilerine göre insanlara hem bu dünyada hem de öteki dünyada mutluluğun formülünü sunan bir nasihatname; kimilerine göre ise davranış kurallarını anlatan bir adap kılavuzudur. Yusuf Has Hacip, dokuz yüzyılı aşkın bir süre önce kaleme aldığı bu eserde sosyal meseleleri inceleme biçimiyle ve kullandığı samimi dille hâlâ gönüllere hitap edebilmekte, ibretli dersler vermektedir.
3.33 ₺ -
Yunus Emreden Seçmeler
Yunus Emre, yedi asırdan beri, bilhassa Anadolu ve Balkanlar Türkiye′sinde hemen bütün "halk"ın sevgilisi olmuştur. Yunus Emre, halk diliyle tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir.Daha Orta Asya asırlarında Ahmed Yesevi ile başlayan halk tasavvuf şiiri, Türkistan, Horasan ve Anadolu′da yüz yılı aşan bir işleniş çağından sonra, en üstün seviyesine Yunus Emre′den varmıştır. Canlar canını buldum Bu canım yağma olsun Assı ziyandan geçtim Dükkanım yağma olsun Ben benliğimden geçtim Gözüm hicabın açtım Dost vaslına eriştim Gümanım yağma olsun
3.77 ₺ -
Gülistan
Onüçüncü yüzyılın bir tanığı olan Şirazlı Sadi′de sembolik ve şiirsel bir sesten ziyade; dolaysız. yalın ve gerçekçi eda buluruz. Osmanlı medreselerinin bu başlıca ders kitabı, gerçekçi, hikmetli ve şiirseldir.Temaları ve bu temleri işleyiş tarzı bakımından hem geleneksel, hem güncel, hem de hakikidir. Okurken keyif alacağınız Gülistan′da, herkesin gerçekliklerine tekabül eden bir kişi, bir kelime, bir kurgu, bir renk, bir ahenk var. Bostan ve Gülistan birbirini bütünleyen iki önemli şaheserdir.
7.40 ₺ -
Seyahatnameden Seçmeler
Tarihin en önemli seyyahlarından Evliya Çelebi, elli bir yıllık seyahat hayatı boyunca gezdiği yerleri ve gördüklerini samimi ve nükteli bir üslupla kayda geçirmiştir. Seyahatnâme, Evliya′nın gezdiği memleketlerdeki yaşantıyı, o coğrafyada yaşayan dilleri, dinleri, kültürleri ayrıntılı bir biçimde okuyucuya aktarır. Evliya Çelebi, maceracı bir ruha sahiptir. Osmanlı ordusunun gerçekleştirdiği, birçok sefere katılmış, sık sık saray erkânında bulunmuş, hem Osmanlı tebaasında, hem de yönetim katında yaşananlara şahit olma imkânını yakalamıştır. Bu nedenle Evliya Çelebi Seyahatnâmesi bizim için çok önemli bir tarih, kültür, coğrafya, folklor ve gelenek görenek kaynağıdır.
4.11 ₺ -
Dede Korkut Kitabı
"Destanlar devri çoktan kapandı" diyen doğru söylüyordu. Ne var ki, bir metin masal çağının kuytularına sızıyorsa, onda, çağları aşan bir nefha esiyorsa, kendi çağını sürekli açıyor, demektir.Dede Korkut Kitabı, okudukça çoğalan ve bize bir milletin bütün macerasını birkaç hikaye çerçevesinde yansıtan bu tür metinlerdendir. Batı Türklerinin kökenini oluşturan Oğuz′ların hayatını konu alan hikayeler, hem birer halk hikayesi hem de masal özelliği gösterir.
5.14 ₺