-
Bir Genç Kız Yetişiyor
Gençlik, hayat için bir dönüm noktası, bir varoluş şeklidir. Genç kız, bu devrede şahsiyetini ararken karmaşık bir fikir dünyası ve bunalımlı bir ruh yapısı içerisindedir. Enerjiktir, yahut öyle olmak ister. Kendisinde böyle bir potansiyel vardır. İşte bu potansiyel, tolum-aile-genç üçgeninde iyi değerlendirilmediği zaman, gençliğin problemleri başlar. Bu kitap genç kızlarımızın problemlerine yaklaşıyor ve bazı işaret taşları gösteriyor...
8.40 ₺ -
Nur Dede Anlatıyor - 3
Nur Dede'nin tatlı sohbetleri çocukları, gençleri, yaşlıları kendine bağlıyor. En zor meseleleri bile kolayca anlayabileceğimiz bir üslupla izah ettiği için Nur Dede'nin sohbetlerini çok seviyoruz. Nur Dede Anlatıyor 1 ve Nur Dede Anlatıyor 2 kitapları bunun için çok sevildi, çok okundu. Mehmed Paksu hoca, şimdi de Nur Dede Anlatıyor 3'ü kaleme aldı. Biliyorsunuz Nur Dede bütün kitaplarında, bütün yazdıklarında, hayatı boyu yaptığı sohbetlerinde tek konu üzerinde durmuş: İman... Bu kitapta da, iman eksenli konular yer alıyor. Ömrümüzü nasıl uzatabiliriz? Cennet ne kadar ucuz? Hz. Adem cennetten neden çıkarıldı? Hızır Peygamber yaşıyor mu? Niçin korkuyoruz? Rüya nasıl yorumlanır? Bu kitabı da, diğerleri gibi zevkle, ibretle okuyacak ve hayatınıza rehber edineceksiniz.
5.60 ₺ -
Nur Dede Anlatıyor - 2
Mehmet Paksu, Nur Dede`yi bize tanıtan bir kitap yazmıştı. Ardından da Nur Dede Anlatıyor kitabıyla, Nur Dede`nin tüm insanlığa faydalı görüşlerini, akıcı ve anlaşılır bir üslupla ele alıp okurların istifadesine sunmuştu. Bu kitaplar çok sevildi, çok okundu. Şimdi de Nur Dede Anlatıyor 2 huzurlarınızda. Nur Dede bütün kitaplarında, bütün yazdıklarında, hayatı boyu yaptığı sohbetlerinde tek konu üzerinde durmuş: İman... Allah bize neler vermiş, neler verecek? İman nasıl yenilenir? Kaç çeşit şükür vardır? Peygamberimizin her şeyi mucize miydi? Ölüm ne kadar güzeldir? Huyumuz nasıl değişir? Bu eserde, bizleri ilgilendiren hayati ve önemli konular iman ekseninde ele alınıyor ve aklımıza takılan pek çok konuya ışık tutuyor. Çocuktan gence, gençten yaşlıya, kadın erkek herkesin rahatlıkla anlayacağı bu eser, hayatımızın klavuzu olacak nitelikte bir çalışma.
5.60 ₺ -
Nur Dede Anlatıyor - 1
Nur Dede bütün kitaplarında, bütün yazdıklarında, hayatı boyu bütün sohbetlerinde tek konu üzerinde durmuş: İman... * İman nedir, varlıklar bizi Allah`a nasıl ulaştırır? * Allah`ın isimlerini nasıl okumalıyız, nasıl anlamalıyız? * Allah`ı nasıl tanımalı, Ona nasıl iman etmeliyiz? * Kur`an-ı nasıl okumalı, nasıl öğrenmeliyiz? * Peygamber bize ne getirmiş, neler öğretmiş? Bu hayatî ve önemli konuları siz gençlerimize aktarmak ve ulaştırmak için yardımcı olmaya çalıştık, kolayca istifade edebilesiniz diye...
5.60 ₺ -
Bir Genç Kızın Günlüğü
17 yaşımdan beri nereye gidersem yanımda götürdüğüm ajandalarım oldu. Aslında nereye gidersem sıkıntılarımı, buhranlarımı, hüzünlerimi de götürürdüm. Ajandam ise o en sıkıntılı anlarımda duygu ve fikirlerimi paylaştığım, hayatın anlamını sorduğum ve sorguladığım vazgeçilmez dostumdu. Kendime dost olmak, kendimi anlamak, bütün yaşadıklarımın anlamını bilmek için, günlüklerimi kullandığım ajandam, beni bana gösteren aynam oluyordu. Yapraklarında ben vardım. Yaşadıklarım, etkilendiklerim... Bir anlamda kendimi içinden çıkarıp karşıma alıyor, kendi kendime sohbet ediyorum. Hayatım bir mektuptu.Okumaya çalıştığım bir mektup.beni etkileyen, sarsan,yaralayan, sevindiren herşeyi ajandalarımda kendimle paylaştım.Yüreğimi tanırsam, nelerden hoşlanıp neleri kabul ettiğimi öğrenebilirsem, bana beklenmedik bir darbe vurmayacaktı.
7.00 ₺ -
Yolumuzu Aydınlatan Işık
Zübeyir Gündüzalp, bir bayrak, bir alem, bir sembol insandır. Hayatını inceleyen, sözlerini okuyan, kendisini tanıyanları, dinleyen herkes bu kanaate varacaktır. Bu kitapta Zübeyir Gündüzalp"ın bazı notları yer almaktadır. İkinci bölümde ise onu tanıyan, onunla beraber hizmet etmiş olan bazı şahsiyetlerin hatıraları bulunmaktadır. Her iki bölüm birlikte mütalaa edilirse nasıl bir büyük şahsiyetin çıktığı daha iyi görülecektir.
5.60 ₺ -
Genç Kızlara Özel
Hiç içinizdeki yaşadığınız fırtınalara kulak vediniz mi? Dışardaki fırtınaya karşı tedbir alan insan, içindeki fırtınaya ne tedbir alıyor dersiniz? Belkide şu an "İnsan`ın içinde de fırtına kopar mı?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Tabii kopar, biz eğer duyamıyorsak, o halde duygularımızın sesine kulak vermiyoruz. Ne dersiniz, duygularımızı bugün dinleyelim, onların sesini duyalım . Ama önce bu duygular nelerdir.Onlar mı? Fıtrat, ruh, kalp, vicdan, akıl, hayal, dil, göz, kulak, merak, işte bunlar bizim duygularımız bakalım onlar bizden neler istyor, biz onlara neler ikram ediyoruz? Ve sonuçta kopan fırtınalar.
5.95 ₺ -
Gerçeği Arayan Genç Kız
Genç kız saçlarını yoldu. Sonra feryad-ü figan eyledi. Bir çocuk gibi ümitsizce hıçkırdı. Hayatının baharı bir anda hazana döndü. O güzelim dünyasının yemyeşil ovalarında kar.. Dağlarında kış.. Sokaklarında rüzgar, fırtına ve bora.. O sokaklarda yalnız başına ölüm korkusuyla başbaşa, iç içe..Ilgıt ılgıt esen huzur yeli fırtınıya döndü. Saadet dolu günler yerini hazin bir firaka terk etti. Hasreti damla damla yudumladı. Gözyaşlarını ırmak ırmak akıttı. Elem ve kaderi yüreğinde yavaş yavaş hissetti. Ve bütün gücüyle isyan etti. "Niçin ölüyoruz? Madem ki ölecektik öyleyse dünyaya niçin geldik? Öldükten sonra acaba nereye gideceğiz? Ölüm nedir? Ölüm ötesi nasıl bir alemdir? Ah şu ölüm, ölüm. Neden, neden varsın? Nereden geldik nereye gidiyoruz? Her şeyden önemlisi bütün bu işleri kim yapıyor? Bu hayatın anlamı nedir? Çözmeliyim, çözmeliyim bu hayatın sırrını" Bu düşünceler zinciri kızı Atakent`deki Çelik apartmanının on numaralı dairesinin kapısına yöneltti. Zili çaldı. Sorular yumağı halindeki beynini adeta içeri attı. İşte bu genç kızın sorduğu sorulara verilen cevaplar elinizdeki bu kitabın oluşmasına vesile oldu.
4.90 ₺ -
Öğrencime Mektuplar - 3
Çoğu bir zamanlar öğrencimdi. Bir kısmı da okuyucum... Hayat okulunun ızdıraplı sınıflarında zorlu imtihanlardan geçtiler. İnançla, sabırla zorlukları aştılar. Hakka ve halka faydalı insanlar oldular. Onlar bana güvendiler, içlerini açtılar. Ben de bütün samimiyetimle yüreğimi açtım onlara... Bir aile gibi olduk. İstedim ki, yazdıklarım dosyamda sararıp kalmasın. O çileli ve acılı günlerin hatırası olan mektuplar, başkalarını da dostluk halkamıza katan bir mesaj olsun. Bu kitabı, mektuplarına cevap yazdığım o güzel insanlara ithaf ediyorum. Ve onların şahsında sevgi ailemize dahil olan siz değerli okuyucularıma...
5.95 ₺ -
Öğrencime Mektuplar - 2
Çoğu bir zamanlar öğrencimdi. Bir kısmı da okuyucum... Hayat okulunun ızdıraplı sınıflarında zorlu imtihanlardan geçtiler. İnançla, sabırla zorlukları aştılar. Hakka ve halka faydalı insanlar oldular. Onlar bana güvendiler, içlerini açtılar. Ben de bütün samimiyetimle yüreğimi açtım onlara... Bir aile gibi olduk. İstedim ki, yazdıklarım dosyamda sararıp kalmasın. O çileli ve acılı günlerin hatırası olan mektuplar, başkalarını da dostluk halkamıza katan bir mesaj olsun. Bu kitabı, mektuplarına cevap yazdığım o güzel insanlara ithaf ediyorum. Ve onların şahsında sevgi ailemize dahil olan siz değerli okuyucularıma...
5.95 ₺ -
Peygamberimi Seviyorum - 1
Peygamberimi Seviyorum. Çünkü, Onu neler sevmedi, kimler sevmedi ki... Onu herşey sevdi, her varlık sevdi. Bulutlar, sevdi onu güneşten koruyarak... Ağaçlar sevdi onu, toprağı yarıp yerinden çıkarak... Kurtlar sevdi onu, çobanlara rehber olarak... Güvercinler sevdi onu, önünde yuva yaparak Örümcekler sevdi onu, huzurunda ağ örerek... Develer sevdi onu, görünce önünde çökerek... Geyikler sevdi onu,verdiği sözde durarak... Dağlar sevdi onu, heyecanından titreyip sallanarak... Toprak sevdi onu, ayağını vurunca bağrından su fışkırtarak... Kuyular sevdi onu, Kupkuru iken sularla çağlayarak... Aylar sevdi onu, bir işareti ile ikiye ayrılarak... Güneşler sevdi onu, batmasını geciktirerek... Melekler de sevdi onu, Savaşlarda yardım ederek... Cinler sevdi onu,sesini duyunca hayran kalarak... İnsanlar sevdi onu can atarak, canlarını vererek.. Bebekler sevdi onu, birdenbire dile gelerek... Ama asıl onu Rabbi seviyordu, ona "Habibim" demişti en çok sevdiğini ifade ederek... Peygamberimizi sevmek, imandır, ibarettir, Cennettir, huzurdur, mutluluktur.
6.30 ₺ -
İslam Büyüklerinden Gençliğe Sesleniş
Lokman Hekim`den Hz. Aliye, Abdulkadir Geylanî`den İmam-ı Gazalî`ye, İmam- Rabbani`den Hz. Mevlana`ya; İbrahim Hakkı Hazretlerinden Bediüzzaman Said Nursî`ye, Şair Nabî`den Kabusname`ye gençlere İslam büyüklerinden canlı örnekler, hayatî dersler, aydınlatıcı nasihatler, yüzyılların eskitemediği tecrübe birikimleri... Kitapta "Ey oğul!" hitabıyla başlayan bu seslenişler, eğitimde tarihi bir gelenektir. Muhatap, kadın erkek her yaştan ve her seviyeden bütün insanlıktır. arklı zamanlarda, farklı alimlerin oğullarına verdikleri bu nasihatlari birarada okurken, ayrıca o asırların kültürünü de öğrenecek, babaların yavrularına vermek istedikleri temel bilgilerin neler olduğunu günümüzün ana babalarıyla kıyaslayarak anlama fırsatını da elde etmiş olacaksınız.
3.50 ₺ -
Siyasetin Şerrinden
Bediüzzaman Said Nursî “Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah`a sığınırım” ifadesini ilk kez 1910`lu yılların sonunda kullanmıştı. Ama hayatı boyunca hem sözleri hem fiilleriyle bu çizgisini asla değiştirmedi. Görüş ve eserlerinde hep bunu ders verdi. Belki de gerçek siyaset buydu. Peki ya günümüz insanı siyasete nereden ve nasıl bakmalı? Akla karanın birbirine karıştığı, gizli kapılar ardındaki pazarlık ve tezgâhların siyasî hayata yön verdiği ve en önemlisi yalan, tarafgirlik ve çıkarcılığın siyasetin kaçınılmaz parçası haline geldiği bir zeminde açık ve temiz siyasetin gerçekleştirilmesi ne kadar mümkün? Değer kaygısı olan insanların siyasî aktörlüğe soyunurken başkalaştığına, aktör değil piyon haline dönüştüğüne dair örneklere niçin her geçen gün yenileri eklenmekte? Elinizde tuttuğunuz kitapta şerli siyasetin karanlık, sinsi ve aldatıcı yüzüne ışık tutuluyor. Dünden bugüne ilkeli bir duruşun gerekleri ve sonuçları sunuluyor. Yazarın Aklım Kalbimde Kaldı isimli eserinin ardından “Düşünce” kitaplarının ikincisi olan Siyasetin Şerrinden çok önemli bir ihtiyacı karşılayacak ve özellikle gençlerin Risale-i Nur ve siyasetle/devletle ilgili sorularına cevap teşkil edecek bir kitap
5.25 ₺ -
Fıtratın Aşk Çağrısı
"Sen, canının bile sahibi olmadığını söyle! Sen değişmedikçe güneşin yüzünün ağarmayacağını, toprağın çatlamayacağını, anaların doğuramayacağını bil! Seni ruhunla baş başa getirecek, onunla tanıştıracak şeyin senin "aşk"ın olduğunu bir an bile aklından çıkarma! Aşkın çağrısına kulak ver ve "kul" ol! Kul ol, güçlü ol! Kul ol, bir damla gibi okyanusa kavuş! Varlığınla yüzleş. Hâlâ varlığın duruyorsa, tövbe et, tövbe et, tövbe et! Bu "fıtratın aşk çağrısı"dır. Bu çağrı insanlık çağrısıdır. Bu çağrı selamdır, emandır ve sonsuz mutluluktur." D. Ali Taşçı, "Fıtrat", "Aşk" ve "Çağrı" başlıklarından oluşan üç bölüm altında topladığı denemelerinde insanı, sırlarıyla tanışmaya, fıtratıyla barışmaya ve aşkla kendini bulmaya davet ediyor. Önünüze yepyeni kapıların açılacağı, fırtınalı bir yolculuğa davet ediyor.
5.60 ₺ -
İçimdeki Hafız
Bu kitap, büyük acıların ve hüzünlerin yaşandığı "gidemeyenlerin ülkesi"nde, her şeye rağmen "saklı umutlar" a saklanan insan gibi insanlara ve kardelenlerin ikiz kardeşi genç yüreklere tutunarak yazıldı. Madem, "Yoktan da vardan da ötede bir var vardır", öyleyse her şeye rağmen, bu ülkede aşka ve umuda giden hep bir yol vardır" Hiç kimselerin geçmediği, kuşların bile şarkı söylemeyi unuttuğu bu kıyılarda, ansızın bir "hafız" düşüyor aklıma şimdi. O"nu nasıl tarif etmeliyim, hangi acının yada hangi sevincin içinde saklamalıyım bilemiyorum. Ama bir şeyi çok iyi biliyorum, dizelerin içinden yüreğime bir deva gibi akan bu "hafız"ı yada diğer adıyla "yağmur"u çok iyi saklamalıyım. Çünkü bu "yağmur nereye çiselerse oraya gerçek hayatı / hayatını taşır" Çünkü bu yağmur, kuruyan derelerime baharı getiriyor, aşka da hayata da yeni bir anlam katıyor. Çünkü, "dev çınarlar duramaz" onun selleri karşısında. Bu "yağmur"u tarife ne şiirler, ne şarkılar yetiyor, işte bu yüzden "aşka" teslim oluyorum. Ben bu "Hafız"da yok oluyorum"
3.85 ₺ -
Bir Ayrılık Bir Gurbet
Gurbet" Nasıl bir şeydir ki olmadık anlar onu hatırlatır. Sevgiyle gülen yüz sararır. Mutlulukla bakan göz, hüzünle yaşlanır. Ve o an" Gözler söyler: "Ah şu gurbet"" Neler hatırlatmaz ki onu" Bir yol" Eskimiş bir eşya" Yaşlı bir sima" Sararmış bir çiçek" Omuzlarda uçuşan bir yaprak" Kulakta uğuldayan bir rüzgar" Ve o an" Yürekler söyler: "Ah şu gurbet"" Hayallere dalmış bir ana. Ak yaşmağına gizlice akan yaşlarına kaderi mendil yaparken. O an" Sabırla söyler: "Ah şu gurbet"" Bu çalışma "Ah şu gurbet" dedirten cümlenin kısa bir öyküsü. Gurbet öyküsü" Kalabalıklar içinde garip kalmanın, yalnız olmanın öyküsü"
3.85 ₺ -
Derin Millet Manifestosu
Bu kitap son yıllarda Türkiye"nin gündemini meşgul eden belli başlı konulara içinde yaşadığı toplumun kültür derinliğiyle yaklaşan bir kalemin seslenişi" Konular ne kadar birbirinden farklı olursa olsun, görülmeyeni gösteren söylenmemişi söyleyen bir aydın dikkati ve orijinalitesi bütün yazıların ortak özelliği olarak beliriyor. Popüler kültür ve kültürel yozlaşmayla kaybolan özelliklerimiz, Küreselleşmenin getirdikleri ve götürdükleri, Avrupa Birliği ile İlişkiler, Büyük Ortadoğu Projesi"nin bölgedeki etkisi, Siyaseti, bürokrasisi ve üniversitesi ile Türkiye"nin bugünkü manzarası" "Derin Millet Manifestosu" yankısını bekleyen bir "aydın çığlığı""
3.85 ₺ -
Sonsuz Yürüyüş
Her birimizi tek başımıza bir kayığa oturttular. Cahildik biz; ellerimizde kürekler... Tanımadığımız bir sahilden uzaklaştırıp karşı kıyıya yönelttiler bizi... Küreklere asıldık ve elimizden geldiğince ilerlemek için uğraştık. Biz açıldıkça, akıntı da şiddetlenerek aynı yönde bizi sürüklüyordu. Sahilden, yeni hedeften uzaklaşıyorduk.Uzlaştıkça, bizim gibi akıntıya kapılan kürekçilere daha sık rastlar olduk. Bazıları, sahilden uzaklaştığının farkında, durmadan kürek çekiyordu; bazıları kürekleri fırlatıp atmıştı. Kimileri akıntıya karşı çabalıyordu, kendince savaşıyordu, ama çoğu kendini akıntıya bırakmıştı. İlerliyorduk. Akıntı bizi götürüyordu. İlerledikçe daha ilerdeki, akıntının aşağılarındaki yolcuların ardından bakarken, (Sanki hedef onlara yetişmek veya geçmekmiş gibi) bize gösterilen yönü unuttuk. Tam akıntının ortasında, aşağı doğru kapılıp giden kayıkların sıkışıklığında, yönümüzü iyice kaybettik. Her taraftan tayfalar, neşeli zafer çığlıklarıyla, sarhoşcasına, yelkenliler ve kürekli kayıklarla önümüzden geçiyor, akıntıdan aşağılara gidiyorlardı. Birbirlerine ve bize, "Başka bir yön olamaz zaten" diye teminat veriyorlardı: "İşte hepimiz bu tarafa gidiyoruz; yönümüz burası o halde!" Biz de onlara inanıyorduk ve onlarla birlikte ilerliyorduk. Çekmekten vazgeçtiğimiz kürekleri kayığın içine alıp keyiflenmiştik bu yüzden. Nasılsa akıntı, bizi gitmemiz gereken yere götürüyordu! Oldukça uzaklara gittik. Öyle uzaklara ki, içlerinde yolumuzu iyice şaşırdığımız hızlı akıntıların gürültüsünü duyduk. kayıkların orada nasıl parçalandığını gördük. Biz sonsuz bir yolculuğa çıkmıştık!
6.65 ₺ -
Aynaya Bakınca Söylenen
Kalbimizi kullanmayı ve onun hünerlerini bilmeyi unuttuk. Öfkelerimizi ve sevinçlerimizi neye göre ayarladığımızı hatırlamıyoruz artık. Sadece durduğumuz kapının önündeyken kapının ardını merak ediyoruz. Yürüyüp geldiğimiz çeşit çeşit koridorların bize hiçbir şey ifade etmemesini anlayamıyoruz. Geride bıraktıklarımızın, donandıklarımızn, doyduklarımızın, ağladıklarımızın, hüzünlendiklerimizin "neden" lerini düşünmüyoruz. Sadece ve sadece o kapıyı geçmek ve duvarın arkasında olmak istiyoruz. Bilmiyoruz ki, bu kapı, bir adım önce geçtiğimiz kapıdan pek farklı değil! Sadece hep yürümek istiyoruz kalbi ve bilgiyi geride bırakarak sadece yürümeye ayarlanmış bir adım nereye götürür ki insanı?
3.85 ₺ -
Yusuf Yüzlü Yürekler
Hani biz silecektik notalardan bütün hüzünlü nağmeleri!.. Hani biz silkinsek dünya da silkinecekti ya kötülüklerden!.. Hani biz iyiyi bilenler, iyiyi önde görenler, sabırla yoğurulup, acıyla savrulup, tüm siyahi ağıtları toplayıp... Hani biz meydanlara dökülüp doğruları haykırınca ve herkes inanınca düzeleceğine dünyanın... ve düzelince dünya, kollarımıza güneşleri dolduracaktık? "Yusuf yüzlü güzeller" biz olacaktık Olamadık ey düşümdeki masum yüzlü, mahzun gönüllü çocuk... Olamadık! Gökyüzünden yıldız toplayarak uyumayı unuttuk. Geceye dalmayı, lacivertin huzuruna tüm gamları satmayı, çimene basmayı, meyveyi dalından yemeyi ve daha neleri unuttuk da böyle karaya çalan kızıl alevler doldu gönlümüze...
3.85 ₺ -
Bediüzzamanca Bakışlar (Bakış Öyküleri)
Hayat hepimizin dünyasında farklı yansımalı bir aynadır. Bu aynayı çoğu zaman görerek yaparız. Bu aynada neler yok ki... Bu aynada istediğimize uygun, bakışımıza göre neleri görmez, neleri seyretmeyiz ki... Bakışa göre, baktırana göre değişen tılsımlı bir büyüdür sanki hayat. İnsana bu hayat büyüsünde düşen bakmayı iyi tespit edebilmek. Fakat insan da hayat içinde her şeyden daha çok gizemli bir başka bilmece. Hayata yalnız kendi dünyasından baktığı sanılır. Oysa hayata hep başkalarının perspektifinden bakar insan. İnsan bazen iyi baktıranlarla tanışır, bazende tam tersi olur. O zaman kaybeden yine insandır. "Bediüzzamanca Bakışlar" insanın bakışta kaybetmemesi için bir adım. Bediüzzamanca bakmaya alışmak için bir giriş. Bediüzzamanca Bakış, kamil insan olma yolunda bir basamak. Bu basamağı çıkmak da bizim elimizde.
3.85 ₺ -
Hayata Dilekçe
Sadece benim değil, benim neslin hayalleri çalındı... Umutları, sevgileri, aşkları çalındı. Kandırıldık. Büyüyecektik, gelişecektik, Avrupa, hatta Amerika'ya yetişecek, sözde "Küçük Amerika" filan olacaktık, "her mahallede bir milyoner" barındıracaktık... Vakıa mahallelerimizde milyonerler çoğaldı, ama milyonun beş para değeri kalmadı. Gerçeği fark ettiğimde hayalsiz, sevdasız, aşksız umutsuz kala kalmıştım. Anladım ki, sevgilerimizi, hayallerimizi, umutlarımızı sadece kullandılar, sömürdüler, tükettiler. Her şeyimizi lüks yaşantılarına kaynak yaptılar. Bu yüzden politik - diplomatik, siyasal ve ideolojik palavralara inanmıyorum! Bunlara kafa patlatmıyorum, bu konuları sık yorumlamıyorum. Kendi içime döndüm. İmanımla yüreğimi yeniden inşa ettim.
7.70 ₺ -
İnsanı Kurcalayan Yazılar
Hiç titremeyecek misiniz? Yüreğiniz o saniye bir fazla atmayacak mı? Kendinizden utanmayacak mısınız? Çocuğunuz bir sabah ansızın "sevgi ne demek anne?.." dediğinde sarsılmayacak mısınız? Diş dişe, öfke öfkeye, kıran kırana yaşanan bu dünyada bir de sevmelerin olduğunu çocuklarınıza ne vakit öğreteceksiniz? Yiyerek, içerek, kavgalaşarak ihtiyarlıyorsunuz. Ancak, daha çok alarak, ezerek, sömürerek, yok ederek yaşamaktan usanmadınız mı? Bir de başkalarını düşünmek bu kadar zor mu? Sahi, günün birinde çocuğunuz "Sevgi ne demek baba?.." dediğinde titremeyecek misiniz? Bu sualin arkasında başka sorular vardır. Ve mutlaka sorulacaktır. Kaçamazsınız!
6.30 ₺ -
Sen İstanbul Olsaydın
Sen, İstanbul olsaydın... Ben; sende konacak bir dal Bulamayan bir martı gibi Çığlık çığlığa atardım kendimi denizlere... ..... Sen istanbul olsaydın... ve zindanım olsaydın!
5.04 ₺ -
Sevgi, Aşk & Mutlu Evlilik
Hayatımızda pek çok unsurun girdiği modern zamanlarda, bu yeniliklerden menfi anlamda etkilenenlerin başında, evlilik kurumunun geldiği muhakkak. Evlenmek kadar evliliği korumanın, evliliği korumak kadar bu durumdan mutlu olmanın ayrı bir sanat olduğu günümüzde, evliliklerin sağlam zemine oturması ve uzun ömürlü bir birlikteliğe dönüşmesi için; • Kadın ve erkeğin, birbirini tanıması • Kadın ve erkeğin, hayatı ortak yaşanacak bir alan olarak kabul etmesi, • Kadın ve erkeğin, mutluluğun özel bir anlamı olduğunu bilmesi ve hayatlarını onun anlamlandıracağına inanması, • Kadın ve erkeğin, birlikte yaşamanın birçok fedakârlığa göğüs germek olduğunu bilmesi, Kadın ve erkeğin, birbirini bütünleyerek, destekleyerek ve onore ederek hayatlarını birleştirmeye ve bu şekilde devam ettirmeye karar vermeleri gerekmektedir
10.50 ₺ -
Şecaatname
Âsafî Dal Mehmed Çelebi (Bey, Paşa) tarafından kaleme alınan Şecâatnâme'de Osmanlı Devleti'nin büyük kumandanlarından Özdemiroğlu Osman Paşa'nın 1578-1585 yılları arasında İran cephesindeki faâliyetleri anlatılmaktadır. Eser, manzum mesnevî tarzında yazılmış hacimli bir kitaptır. Eserin asıl kıymeti ise hemen her mühim hâdisenin bir veyâ birkaç minyatürle tasvir edilmiş olmasıdır. Kitap, Prof. Dr. Abdülkadir Özcan'ın eser ve müellifi hakkında derin bir vukûfiyetiyle yaptığı incelemenin ardından, Şecâ‘atnâmenin orijinal metninin indeksi ve tıpkıbasımı verilmek sûretiyle yayınlanmıştır. Bu kıymetli araştırma, eserin kaynak değeri, müellifinin kim olduğu meselesi ve muhtevâsı gibi mevzulara ışık tutmaktadır.
170.95 ₺ -
Manzum Surnameler
Osmanlı saray düğünleri ve şenliklerini anlatan, Osmanlı devrinde yazılmış eserlere "Sûrnâme" adı verilmektedir. Sûrnâmeler; şehzadelerin sünnet düğünlerini, padişah kızlarının veya kız kardeşlerinin evlenme merasimlerini, padişah çocuklarının doğumları vesilesiyle yapılan şenlikleri ayrıntılı bir biçimde anlatan eserlerdir. "Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri" umumî başlığı altında, bir seri halinde yayımlanacak 8 kitabın birinci cildi olan "Manzûm Sûrnâmeler"i neşretmiş bulunuyoruz. Bu eser, sûrnâmelerin bugüne kadar kütüphanelerde tesbit edilen manzum olanlarının ki toplam altı eserdir, (Âlî, Nâbî, Rif'at, Es'ad, Hızır ve Tahsîn Sûrnâmeleri) metninin verildiği ve bu orijinal metinlere dayanılarak incelemelerin yapıldığı, her sûrnâmenin sonuna ayrıntılı bir indeks de konulan bir eserdir. Bu hacimli kitap, diğer 7 cildin de girişi mahiyetindedir.
345.15 ₺ -
İntizami Surnamesi
Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri" serisinin ikinci kitabı olan "İntizâmî Surnâmesi", Surnâme-i Hümâyûn olarak da anılmaktadır. Sultan Üçüncü Murad'ın şehzadesi Mehmed (Sultan Üçüncü Mehmed) için 1582 yılında yaptırdığı, Osmanlı tarihinin gelmiş geçmiş en muhteşem sünnet düğünü, bu eserde mensur olarak anlatılmaktadır. 16. asrın pek bilinmeyen şairlerinden İntizâmî tarafından kaleme alınan eser tarih, edebiyat, edebiyat tarihi, folklor, sosyoloji, iktisat, devlet yönetimi, gelenek ve görenekler, Osmanlı kültür hayatı vs. açısından çok zengin bir kaynak durumundadır. Bu eserde, İntizâmî Surnâmesi'nin bilinen dört nüshasına ve bu konuda yazılan diğer muhtelif eserlere dayanılarak bu muhteşem sünnet düğününün geniş bir incelemesi yapılmıştır. Daha sonra ise eserin en mühim nüshaları olan Topkapı Sarayı ve Süleymaniye Kütüphanesi nüshalarının transkripsiyonlu metinleri verilmiştir.
274.30 ₺