-
Olaylar ve Düşünceler
Yaşadığımız günlerin içinde Türk dış ve iç siyasetini mercek altına alan yazılarıyla sosyal ve siyasal hayatımıza farklı bir bakış getiren Kâmran İnan “Olaylar ve Düşünceler”de onurlu bir politika çabasının fikri haritasını çiziyor. Kitap. daha iyi bir yarın için bugün gelişen olayları çok iyi analiz etmemiz gerektiğini ortaya koyarak önümüze yeni vizyonlar koyuyor.
4.11 ₺ -
One Column Ahead
‘The year 1999 wouldn’t have been a spectacular year in most of the countries in the world. but it was full with excitement for Turkish public. and it was an extraordinary year for those who follow developments in Turkey closely. Fehmi Koru. as a Turk who makes his living as a journalist writing both for a Turkish paper as well as for Turkish Daily Nes. one and only English language paper in the country. took double thrill.He was meeting and discussing the events with politicians and bureaucrats during the day. and exchangin pleasantries with foreign diplomats and dignitaries at nightly receptions.This has been the first collection of articles by a Turkish journalist in English and it chronicles the events of that fateful year:1999’ Who is Koru? Turkish journalist. Studied theologyand journalism. received his master’s degree from the Center for Middle Eastern Studies of Harvard University. Worked as a research affiliate at the Center for International Studies of Massachusetts Institute of Technology. Edited daily Milli Gazete (1984) and Zaman (1986-1987). was the chief editorial writer and Ankara Bureau Chief of Zaman until 1998. He has been with daily Yeni Safak since the beginning of 1999. He also wrote for Turkish Daily News (1998-2000). His journalistic work has been published in five books. ill in Turkish. His article ‘Democracy and Islam: The Turkish Experiment’ came out in Sept/Oct 1996 issue of ‘Muslim Politics Report’ of Council on Foreign Relations. ‘ONE COULMN AHEAD’. which is printed in English and soft cover. is consisting of 334 pages and representing the insight of the leading events that took place in 1999 in Turkey.
8.22 ₺ -
Gölge İktidarı
Şamil Tayyar, Ergenekon Soruşturmasının Perde Arkasını Deşifre Ediyor… GÖLGE İKTİDAR - 1 Numara’nın İzinde… Ergenekon Soruşturması devam ederken, Bakanlar Kurulu’ndan bir üyenin soruşturmaya müdahale ettiği söyleniyordu. Hatta Cemil Çiçek’in ismini ortaya atanlar oldu. Bu kişi Cemil Çiçek değildi. Şimdi bu iddiada yer alan ismi açıklıyorum… İstanbul’da ifademi alan Savcı eriya Öz, bana tanık koruma kapsamı içine alınmam konusunda teklifte bulundu. Ben bunu kabul etmedim. Örgütün 1 Numarası hakkında bildiklerimi sordular. 1 Numara ve 2 Numara’nın kim olduğunu söyledim. Bu kişi Süleyman Demirel değil, en büyük holdingin başındaki isim de değil. Bunlar ancak 1 Numara’ya bağlı olabilirler… Ergenekon’un içinde ciddi bir çatışma başladı. Bu örgüt Susurluk’un devamı değil, 9 Mart Cuntası’nın devamı. 9 Mart’ta, iki kuvvet komutanı son anda cuntadan desteğini çektiğinde nasıl ki darbe başarısız olmuşsa, bugün de üst düzey iki komutanın tutumu ile örgüt çökme noktasına geldi. Şemdin Sakık’ın bana gönderdiği mektubu gösteriyorum size. Burada, Abdullah Öcalan’la Ergenekon arasındaki ilişkiden bahsediyor. Ben bu mektubu gösterdikten sonra, Sakık Diyarbakır’da sorguya çekildi. Sonradan öğrendim, Sakık’a “bu konuya bir daha girme” demişler. Bir gün, Bülent Ecevit’in özel koruma ekibinden bir doktor beni aradı. Verdiği bilgiler korkunç şeylerdi. Ecevit’in Başkent Hastanesi’nden ayrılıp GATA’ya geçmesinin perde arkasını size anlatayım, inanamayacaksınız… Baykal’ın Abdüllatif Şener’i Çankaya’ya aday göstermek istemesi büyük bir projenin ilk adımıydı. Şener’i ikna ettiler. Bu ikna sürecinde Ergenekon veya bağlantılı isimlerin önemli rolü var.
11.99 ₺ -
Sil Baştan
İkinci Dünya Savaşı′ndan sonra kurulan dengelerin anlamını kaybettiği, yeni güç dengelerinin nasıl oluşacağının kestirelemediği bir zaman diliminde yaşıyoruz.Geleceğin nasıl şekilleneceğini tahmin etmeden, güç odakları arasındaki ilişkilerin biçimini belirlemeden, herhangi bir tavır almak mümkün değildir. Bu kitapta, ülkemizin iç ve dış sorunları tarihi bir perspektif içinde irdelenirken, terörden ekonomiye kadar dünya ölçeğinde yaşanan sorunların analizi yapılmaktadır.
6.17 ₺ -
Dünyanın Yeni Efendileri
Irak’a yönelik ikinci bir savaşın başladığı şu günlerde Avustralyalı savaş muhabiri, gazeteci-yazar John Pilger, tarafından kaleme alınan bu kitapta. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği Küresel yağmacılığın gerçek yüzü acı örneklerle ortaya konuluyor. “Dünyanın Yeni Efendileri” olarak görülen ABD ve İngiltere’nin Endonezya, Irak ve Afganistan’da yaptığı tahribat akıllara durgunluk verecek nitelikte. John Pilger’in Küresel Yağmacı devletlerin Dünya Bankası ve IMF aracılığıyla ülkeleri nasıl esir duruma düşürdüğünü. Saddam ve Suharto’nun nasıl desteklendiğini ve halkın alın terinin nasıl hortumlandığını anlattığı kitabı Türkçe’de. “Dünyanın Yeni Efendileri: Küresel Yağmacılığın Gerçek Yüzü” isimli kitapta. özellikle Irak’ta yaşananların yer aldığı bölümdeki gerçekler yürek yakıyor. “Bedel Ödemek” başlıklı bölümde Irak’ta değil kitle silahları 12 yıldır devam eden ambargo sebebiyle insanların kendilerin savunmak için normal silah elde etmelerinin bile imkansız hale getirildiği vurgulanıyor. Birinci Körfez savaşından sonra konulan çağdışı ambargo ile birlikte Irak’ın dünya ile bağlantısının kesildiği. savaş boyunca ABD ve İngiltere’nin zayıflatılmış uranyum kullanılan bombalarla ülkeyi zaten yok ettiği ve halkın büyük bir bölümünün uranyum sebebiyle kansere yakalandığı vurgulanıyor. Uygulanan ambargo nedeniyle ülkeye ilaç girmediğini. tifo. dizanteri. kanser gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların dahi “Dünyanın Efendileri” tarafından “söz konusu ilaçlar kitle imha silah üretiminde kullanılır” iddiasıyla Irak’a gönderilmesine yasak getirildiği ifade ediliyor. Dünyanın önde gelen yayın organları arasından yer alan The Guardian. The İndependent. The New Yort Times. The Los Angeles Times. Associate Television ve Reuter gibi gazete. televizyon. dergi ve haber ajanslarından çalışan Avustaryalı bir gazeteci. “küresel yağmacı” olarak kabu edilen ABD ve İngiltere’nin maskesini düşünen bir kitaba imza attı. Birleşmiş Milletler Medya Ödülü’ne layık görülen ve çalışmalarını Londra’da yürüten Avustralyalı savaş muhabiri. gazeteci-yazar John Pilger. Türkçeye çevrilen “Dünyanın Yeni Efendileri” adlı kitabında “Küresel Yağmacılığın gerçek yüzünü” ortaya koyuyor.
8.23 ₺ -
Virüs Saldırıyor
Biyolojik silahlar ‘fakirin nükleer silahı’ olarak adlandırılmıştır. Gerektiğinden çok daha fazla psikolojik etkiyesahip bir kitle imha silahıdır. Hafif rüzgarlı, kapalı bir gecede küçük bir tekne tam Washington Dc.’nin kuzeyinde Potomac nehri üzerinde demir alır.Tekne Theodor Roosvelt Memorial’in aşağısında nehri geçerken 10 kg. şarbon sporu yayan aerosol jjeneratörünü çalıştırır. Sporlar şehrin üzerine saçılır. Beş gün içerisinde Washington’da yüz binlerce insan ölmüştür. İngiltere’de aynı gün öğleden sonra geç saatlerdeyiz. Washington’daki felaketin ilk haberleri daha birkaç saat ortaya çıkmayacaktır. İnsanlar işlerinden evlerine yöneldiklerinden sokaklar kalabalıktır. Bir uçak, Londra’nın batısına doğru bir rota takip ederek kuzeye yönelir. Saatte 10 km. hızında bir günbatısı esmektedir. Uçak Thames’i geçerken aerosol spreylerini açır.. İki ya da üç gün sonra bütün dünya Amerika krizdeyken, Londra’da insanlar yüksek ateş, üşütme ve başağrılarıyla birlikte hasta düşecektir. Veba teşhisi konulur; hastahanelerdeki antibiyotik stokları tükenmeye başlar. Birhafta içerisinde binlerce insan ölecektir. Dünyaya korku ve panik hakimdir.. “Kıyamet silahlarının, sivillere karşı bir intikam amacıyla kitlesel olarak kullanılması tahminlerimizin ötesinde sonuçlarla yüz yüze kalacağımızı gösteriyor.
7.54 ₺ -
Dark Majesty
Kendi kendini kandırma, bir yalana inanma eğilimi gösterme, aksini gösteren tüm delillere rağmen "her şeyin yolunda gittiği" duygusunun rahatlığına teslim olma, "Gizli Kardeşlik" mensuplarının cephaneliğindeki en etkili silahlardan biri zaten. Bir insanın değerler sistemini sarsan, kendini güvensiz hissetmesini sağlayacak olan gerçek, aynı zamanda inkâr edilmesi gereken gerçektir. Birçoğu, bunu görmezden gelmeleri gerektiğini, aksi halde kendilerine deligözüyle bakılacağını, duygusal bir travma geçireceklerini düşünür. Bu kitabı okur okumaz, -eğer halen farkında değilseniz- gerçekten dünyamıza yönelik, bir avuç seçkin tarafından kurgulanan olağanüstü bir komplo olduğuna inanacaksınız. Buna dair dağlar kadar delil, kitabın sayfalarında sizi bekliyor olacak. Sizleri ve beni derinden etkileyen bir "dünya komplosu" mevcut. Gerçeğin ta kendisi.
7.54 ₺ -
Sonuçlardan Sebeblere Sebeplerden Faillere
Dünya ölçeğinde, yönetimler üstü yapılar kurulmuşken ve bu yolla küresel bir kontrol sağlanmaya çalışılırken, Türkiye de kendisine bir rota tayin etmek zorunda.Prof. Dr. Mahir Kaynak, Sonuçlardan Sebeplere, Sebeplerden Faillere′de, Türkiye′nin edilgen değiş, etken bir aktör konumuna yerleşmesine yol gösterebilecek isabetli gözlemleriyle geçmişe ve geleceğe projeksiyon tutuyor. Yeni bir ekonomi-politiğin ipuçlarını veren değerlendirmelerden Ortadoğu′daki son gelişmelere, Türkiye-AB ilişklerinden ABD′nin bu ilişkilerdeki belirleyici rolüne kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan yazıları ile olayları tersinden okuyor. Görünenlerin ötesine yönelen derin bakışıyla Prof. Dr. Mahir Kaynak, okuyucuyu sonuçlardan sebeplere, sebeplerden faillere uzanan bir mantık silsilesine davet ediyor.
8.57 ₺ -
Büyük Ortadoğu Kuşatması
Büyük Ortadoğu Projesi... Şimdilerde herkes bu projeyi konuşuyor. Proje tüm belirsizliklerine rağmen daha başlangıçta geniş bir ilgi doğurmuş durumda.Tedirginlikle ve "acaba"larla bütünleşen bu ilgi kamuoyunun tüm kesimleri tarafından algılanmaya çalışılıyor. Hiç şüphesiz proje beraberinde bir dizi soruyu taşıyor: Niçin gündeme şimdi getirildi? ABD′nin bölgeye ilişkin niyetleri nedir? Proje hangi ayakları kapsayacak ve ne gibi yöntemlerle uygulanacak? Uygulanabilir mi, uygulanamaz mı? İlgili projeden Türkiye nasıl etkilenecek ve Türkiye′ye biçilen rol nedir? Bunlar ve bunlar gibi sorular kafayı meşgul etmeyi sürdürüyor. İşte bu kitap, bu tür sorulara bir cevap bulmak, kafalarda doğan ve doğabilecek başka sorulara ipuçları getirmek için kaleme alındı. BOP′u tarihsel arka planı ile ele alan bir bakıştan projenin günümüzde uygulanma potansiyellerine dek bir dizi cevabı kendi içinde tartıştı ve ortaya çıkan tabloyu geleceğe yönelik bir öngörü-analiz denemesi olarak yerli yerine oturtmaya çalıştı. Kitaptan Bazı Başlıklar: "Yeni Dünya Düzeni"nin Ortadoğu Ayağı Olarak BOP NATO’nun Mutasyonu: Neo-Emperyal Saldırganlığın Hegemonya Ordusu Aydınlar Büyük Ortadoğu Projesi’ni Tartışıyor Yazar Attila İlhan: "Amerikalılar dünyayı filmleri gibi sanıyorlar, kendi çektikleri filmlerde hep kendileri kazanıyorlar. Zannediyorlar ki her yerde öyle olacak." Yarın Dergisi Yazarı A. Altay Ünaltay: "BOP, küresel kapitalizme yandaş büyük sermayeler ve onların siyasal aygıtlarını oluşturma projesidir" Zaman Gazetesi Dış Politika Yazarı Kerim Balcı: "BOP diye bir şey yok. Ortada plan değil, temenni var." Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkan Vekili Aydın Cıngı: "Ortadoğu, ABD’nin gücünü sınadığı bir laboratuar konumundadır." Gerçek Hayat Dergisi Yazarı İbrahim Kiras: "Amerikan sosyal mühendislerinin kafasında Batılı değerlerin egemen olduğu bir Ortadoğu tasavvuru var"
9.60 ₺ -
Siyaset Üzerine Konuşmalar
Hükümdar’ın yazarı Niccolò Machiavelli, bugünkü manasıyla siyaset biliminin, modern siyasî kültürün tohumlarını ekmiş, realpolitik teoriyi ortaya koymuş bir kuramcı, devlet adamı ve sanatçıdır. Son beş yüzyıldır, her bir çağı yoğuran “düşünce” içinde, Machiavelli yerini bulmuş, bütün tartışmalarda taraf olmuş, şiddetle eleştirilip şeytan damgası yiyecek denli yerildiği de söylediklerinin dünya durdukça “gerçek” addedildiği de görülmüştür. Kimdir Machiavelli? İtalya’nın millî birliğini sağlamak için burjuvaziyi örgütlemek isteyen ve bu yüzden Papalığa başkaldıran bir vatansever mi, sırf devlet kademesindeki eski mevkiine ulaşmak için iktidara sevimli görünmeye çalışan bir düşkün mü, gözü dönmüş bir zındık yahut ahlâksız, hırslı ve çıkarcı bir sefil mi? Machiavelli’nin düşüncesini şekillendiren ortam olan 15. yüzyılın İtalya’sında Donatello ve Boticelli gibi sanatçıların eserleri “insanı” kutsarken, Cicero, Horatius, Vergilius gibi Antik Çağ şair ve düşünürlerinin eserleri Latince ve Yunanca’dan tercüme ediliyor, Machiavelli’yi en çok etkileyen kişilerden Petrarca ve Dante’nin “vahiy” temelli dünya görüşünü reddeden görüşleri Rönesans hümanizmasının temellerini atıyordu. Amerika kıtası yüzyıl sonunda keşfedilmişti. Bu görüş ve gelişmeler ışığında hedef, öteki dünyayı değil bu dünyayı kurtarmaktı. Ruh yerine madde, inanç yerine akıl, emek ve yetenek yüceltiliyordu. Toplumsal yaşam önem kazanmıştı. Bütün bunların siyasî yansıması olarak Fransa ve İspanya’da çağdaş ulusal devlet oluşumunu tamamlıyordu. Günümüz Almanya ve Avusturya topraklarında Kutsal Roma Germen İmparatorluğu vardı. Ancak İtalya siyasal birliğini tamamlayamamış; Milano, Napoli, Venedik, Cenova gibi şehir devletleri ile feodal yapının izlerini taşıyan Papalık Devleti arasında siyasî ve ekonomik manada bölük pörçük bir haldeydi. Hukukçu bir babanın oğlu olarak 1496 yılında Floransa’da doğup, klasik Yunan ve Latin eğitimi görmüş olan Niccolò Machiavelli, devlet kademesinde çeşitli görevlerde bulunmuş; bu vesileyle adı geçen devletlerin, bu arada Osmanlı Devleti’nin yönetimlerini inceleme ve bunları birbirleriyle kıyaslama fırsatı yakalamıştır. Machiavelli’nin, Avrupa’nın Osmanlı Devleti’ne karşı güdeceği siyaset ve Avrupa’nın doğu karşısındaki geleceği meselelerinde en önemli görüşleri ortaya koyan ilk kişilerden olduğu söylenebilir. O, doğuyu Osmanlı kanadından gözlemlemiştir. Serahsi’nin Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir isimli eserinde teferruatıyla açıkladığı, Osmanlı dış siyasetinin temel noktaları olmuş ilkeleri, İtalya’ya yönelik iç siyaset ilkelerine dönüştürmüştür. Yüzyıl sonunda İtalya’dan sürülmüş olan Medici ailesi 1512’de tekrar iktidara döndüğünde, sürgün yolu bu kez Machiavelli’ye görünmüştü. İşte Rönesans döneminin yöneticilere önerilerde bulunan kitaplar geleneğinden gelen Hükümdar bu dönemde Medici ailesine ithafen yazılmıştır. Eserin kaleme alınmasında bir yandan Machiavelli’nin görevine geri dönme arzusu, diğer taraftan da İtalyan ulusal birliğinin Mediciler eliyle sağlanması gibi toplumsal bir amaç olduğu düşünülebilir. Kendisinin birinci amacı kısmen gerçekleşmiş ve sürgün hayatı sona ermiş, diğer amacını gerçekleştirmek yolunda öne sürdüğü görüş ise siyaset sözlüğüne “Makyavelizm” kavramını kazandırmıştır: Amaca giden her yol mubahtır. Machiavelli felsefî tutumu bir yana bırakılacak olursa daha ziyade bir siyaset kuramcısıdır ve İtalyan millî birliğinin sağlanması yolunda teklif ettiği yönetim biçimi mutlak monarşi, yönetici ise “Hükümdar”dır. Hiçbir kurum, kişi, yasa, sınıf, ilke, kuralın engelleyemeyeceği, din, ahlâk ve değerlerin etki alanı dışında bir Hükümdar. Zira, insan doğası gereği bencildir; nankör, içten pazarlıklı, ürkek, doymak bilmez, çıkarcı, muhteristir. Onu dize getirecek yönetici, bu yolda her türlü araca başvurabilecektir. Yalan söylemesi gerekirse söyleyecek, adam öldürmesi gerekecekse öldürecek, gerektiğinde din ve ahlâka aykırı davranacaktır. Eserde yönetim biçimleri, askerlik, hükümdarın tebaasına, ordusuna, bakanlarına, ruhban sınıfına, yakın çevresine karşı güttüğü tutumların nasıl olması gerektiği gibi siyasetin pratik konularına dair tavsiyeler ve sınıflandırmalar bulunmakta. Batı Düşüncesi serimizde oluşmakta olan Siyaset Kitaplığında Thomas More’un Ütopya’sı, Eflatun’un Devlet’i, Aristo’nun Politika’sından sonra Machiavelli’nin Hükümdar’ını okuyucumuza sunuyoruz. Machiavelli’nin Türkçe’de ilk kez yayımlanan bir başka eseri, Discorsi adıyla tanınan Titus-Livius’un İlk On Kitabı Üzerine Konuşmalar ise Siyaset Üzerine Konuşmalar ismi ile kütüphanemizdeki yerini alıyor.
105.00 ₺ -
İslam-Siyaset İlişkileri
İslâm toplumu canlı ve hareketli olduğu dönemlerde, ihtiyaçları doğrultusunda kendi meselelerini kendisi ortaya koyuyor ve yine kendisi çözmeye çabalıyordu. Bu meseleler miadlarını ve tabii ömürlerini doldurunca da yerine lüzumlu ve güncel olanlarını koyuyor, eskilerini kültür deposuna kaldırıyordu. Yabancıların dışardan empoze ettikleri çözümler konusunda da son derece dikkatli davranıyordu. Bu eserde İslâm siyasî düşüncesinin iyi bir özeti ve modern dönemde din-siyaset ilişkileri tartışılmaktadır.
116.25 ₺ -
İslamcıların Siyasi Görüşleri I
II. Meşrutiyet devrinde müstakil bir siyasî-dinî-fikrî hareket haline gelen İslâmcılık düşüncesi bu eserde ana metinlerden yola çıkılarak ele alınıyor. İslâmcıların hilafet, meşrutiyet, istibdat, muhalefet, meclis, fırka (parti) kavram ve kurumları konusundaki temel yaklaşımları karşılaştırmak ve tenkitçi bir metodla ele alıyor. Tamamı üç cilt olması planlanan serinin bu ilk ve genişletilmiş ikinci baskısı olan kitapta; üç bölüm halinde İslâmcıların İttihat ve Terakki, ilmiye ve tarikatlarla, matbuatla münasebetleri de işleniyor.
135.00 ₺ -
Siyasetname
Nizamülmülk'ün meşhur eseri, hem muhteva hem de etkileri itibariyle siyasetname ve vasiyetname türünün en iyi örneği. Doğrudan sultana hitaben kaleme alınan metin aynı zamanda bir siyasî düşünce ve siyasî üslup metni. Selçuklular devrinde İslâm'ın çatısı altında İslâmiyet öncesi Türk ve İran siyasî geleneklerinin, Maveraünnehir kültür havzasının, Hint bilgeliğinin, Bizans siyasî kurumlarının harmanlandığını da görmek mümkün. Türkçe'de tam tek tercüme.
78.75 ₺ -
Kerberos
“İstihbarat Grup Komutanı Cem Ersever hem Hikmet Köksal Paşa’ya hem de Hayri Kozakçıoğlu’na istediğini yaptırabiliyordu.” “Ali Ozansoy Jandarmadaki memuriyetini bırakarak istifa etti ve Hanefi Avcı’nın vasıtasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sözleşmeli personel olarak girdi.” “Maaş bordrolarına bir dönem doğrudan JİTEM yazılıyordu, daha sonra JİTEM adı faili meçhuller ve Susurluk ile ilgili haberlerde çıkmaya başlayınca hemen düzelttiler, bir daha da yazılmadı.” Abdulkadir Aygan, itirafçı olduktan sonra JİTEM'de sivil memur olarak göreve başladı, birçok faili meçhul eylemde fiilen yer aldı. Ve şimdi JİTEM'de bulunduğu dönemdeki cinayetleri, işkenceleri, hedefleri, çapraşık ilişkileri anlatıyor... Araştırmacı gazeteci Uğur Balık, Abdulkadir Aygan'ı konuşturmakla kalmıyor, JİTEM'in varlığını kanıtlayan belgeleri de sunuyor. Üstelik Aygan'ın çarpıcı itirafları, JİTEM'in kanlı eylem mağdurlarının konuşmaları ile de destekleniyor. Kerberos / Bir Tetikçinin Anatomisi dikkatlerden kaçmayacak bir yakın tarih deşifresi...
14.80 ₺ -
Derin Siyaset Vesayetin Çöküş Süreci
Vesayetin Çöküş Süreci Derin Siyaset Ünal Tanık Türkiye değişiyor... Bunu herkes söylüyor. Ama bu değişimin köşe taşları nedir, bu yeterince görülmüyor. Seksen yıllık vesayet rejimi birkaç yılda nasıl çözüldü? Türkiye daha birkaç yıl önce hayal bile edilemeyen bir aşamaya nasıl ulaştı? Derin Siyaset’te bu soruların cevabını bulacaksınız. • • • • Hem darbe yapan Cemal Gürsel, hem darbe sonucu idam edilmekten yaş haddiyle kurtulan Celal Bayar merkez sağda kimin liderliğini destekledi? • Sol siyasette Mahir Kaynak’ı deşifre eden güçler, bunu sağ siyasette neden yapmadılar? • Bir oy nasıl Türkiye demokrasisini kurtardı? • Ergenekon’da bir numara kim olabilir? • Hükümet Ergenekon konusunda hangi hataya düştü? • Heybeliada Ruhban Okulu neden açılamıyor? • Deniz Feneri davasının içyüzü nedir?
7.00 ₺ -
Siyasal İletişim
Siyasetin bilimselleşmeye başlamasıyla birlikte temelleri atılan siyasal iletişim, küreselleşme sürecinin "bilgiyi" ön plana çıkarmasıyla daha da önem kazanmıştır. Habermas`ın ifadesiyle "yönlendirilebilir ve düzenlenebilir siyasal toplum anlayışının" benimsenmesi, siyasal iletişime de ciddi görevler yüklemiştir. Demokrasi kültürünün yerleşmesinde siyasal iletişimin "ikna etme, anlama ve anlatma" fonksiyonlarına çok iş düşmektedir. Toplumsal barışın sağlanması için gerekli olan uzlaşma ve işbirliğinin yaygınlaşmasında da siyasal iletişim önemli katkılar sağlamaktadır. Siyaset ile iletişim arasındaki ilişkiyi inceleyen bu kitap,bilimsel temele dayalı siyasal iletişim faaliyetlerinin nasıl yapılması gerektiğini ve seçimlerden başarıyla çıkmanın yollarını anlatmaktadır. Etkin bir siyasal iletişim uygulamasının yol haritasını çizen kitap, siyasal davranış, siyasal kültür ve katılma, seçim kampanyaları, ikna, kamuoyu araştırmaları ve Türk seçmaninin profili gibi temel konularda da detaylı bilgiler içermektedir.
7.00 ₺ -
0002 Plakalı Günler
Hepimiz her gün, başbakan muhabirlerinin yaptığı haberleri okuyor, izliyoruz. Ama başbakan muhabirlerinin vermedikleri yahut veremedikleri haberler de var. İşte onlardan birkaçı: Abdullah Gül neyin tiryakisi? Abdullah Gül gizlice takip edildiğini fark edince ne yaptı? Tayyip Erdoğan`ın Avusturya`da atlattığı trafik kazası... Tayyip Erdoğan kime, neden baskın yaptı? Ecevit`i şok eden “Öcalan kaçtı!” şakası... Ecevit`in Rahşan korkusu... Mersinli belediye memuresinin Erbakan`ın abdestini bozdurma sevdası... Mesut Yılmaz`ın kravatındaki, gazetecileri meraklandıran sır... Türkiye`nin en kıdemli başbakanlık muhabiri olarak Erhan Seven, başbakanların hayatları üzerinden, yakın döneme dair ilginç ayrıntılar sunuyor bu kitabında... `28 Şubat gecesi iki gazetecinin özel sevinci` gibi, `Zafer Mutlu`nun Salih Memecan`a Ecevit sansürü` gibi, Türkiye`de gazeteciliğe dair de ilginç ayrıntılar...
7.00 ₺ -
Alperen
55 yıllık hayatı elim bir kazayla sona erdi. Sivas`ın Şarkışla ilçesi Elmalı köyünde mutedil ve sakin başlayan bir hayatın ardından yaşanan fırtınalarla dolu bir ömür… Yaşadığı her zorluk, aştığı her engel, onu örnek bir dava adamı haline getirdi. 1980 askerî darbesinin ardından işkence koğuşlarında tomurcuklanıp, siyaset meydanlarında açan bir gül oldu. Alperen oldu. Alperenler yetiştirdi. Dava arkadaşlarının gönlünde “Muhsin Başkan” olarak yer etti. “Koca Reis” dendi. “Siyasetin Yiğidosu” olarak anıldı. “Alperen” adlı bu kitapta, Muhsin Başkan`ı daha yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. Çocukluk ve gençlik dönemindeki yakınları ve dostlarının, 1980 öncesi dava arkadaşlarının, 7,5 yıl aynı mahpus damını paylaştığı çilekeşlerin, siyaset döneminde birlikte hareket ettiği yoldaşlarının ve aile bireylerinin gözünde ve gönlünde yaşayan hatıraları okuyacaksınız
5.95 ₺ -
Hesaplaşma Yüzyılı
Ortadoğu’da başlayan yeni süreç, Sünni-Şii çatışmasını mı hedefliyor? ABD-İngiltere-İsrail, İslam Dünyası için tarihi bir trajedi olabilecek ayrışmayı nasıl planlıyor?İsrail, Kuzey Irak’ta kimlerle ortak çalışıyor? Ankara, Kürt meselesinin çözümü için hangi pazarlıkları yapıyor? Nükleer silahlanma bölgeyi nasıl bir sona yaklaştırıyor? Türkiye, nükleer güç olma yolunda ne tür adımlar atıyor? Refik Hariri’yi kimler öldürdü? Ahmet Şah Mesud ve Şeyh Yasin suikastı, Arafat’ın şüpheli ölümü... Gizli işkence merkezleri ve CIA uçakları... Türkiye fotoğrafın neresinde? Ortadoğu’da karanlık ilişkiler ağı ve 40 milyar dolarlık Stoffel skandalı. İbrahim Karagül’ün kaleminden...
8.23 ₺ -
Darbeli Demokrasi
Mahir Kaynak, Türkiye’deki darbelerin arka planını anlatıyor! “Askeri darbeler ülkeyi yönetenlere karşı yapılmaz, ülkeyi yönetenler tarafından yapılır. Ne zaman? Anarşi ve terörü, darbe olmasını isteyenler çıkarır. Nasıl? Ağca’yı hapishaneden kaçıranlar bellidir. Aynı kişiler, devletin içinden adam kaldırdılar. Kimler? Bu ülkede, bir gün evvel sağcı yatanlar, ertesi gün solcu kalktılar! Neden? Kürtlerin serbest bırakılması, tamamen Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgilidir. Niçin?” Türkiye’de meydana gelen askerî darbeleri önceden rapor eden, 9 Mart cuntasını çökerten Prof. Dr. Mahir Kaynak yine ezberleri bozuyor... “Türkiye’deki askeri darbelerde müşahede ettiğim olgu şu oldu: Mesela 1960 darbesine bakıyoruz. Darbeden sonra Türkiye’de, iktidar veya güç odakları açısından değişen hiçbir şey olmadı. İş âlemi büyük ölçüde bu darbeyi destekledi, basın destekledi. Oysa bunun tersi olması gerekliydi. Menderes iktidarının liberal bir iktidar olduğu ve bu nedenle de iş âleminin onun bir darbeyle devrilmesinden rahatsız olacağı söylenmeliydi. Ama tam tersi oldu. Buradan şu sonucu çıkarıyoruz; darbeler zannedildiği gibi sisteme ve mevcut olan güç odaklarına karşı hareketler değildir, sistemin içinden gelenlerin yaptığı bir harekettir...”
5.82 ₺ -
Dünyayı Kimler Yönetiyor
“Bütün gerçekler üç aşamadan geçerek sınanır. Önce komik bulunur, sonra şiddetli bir direnişle karşılaşır ve üçüncü aşamada kesin doğru olarak kabul edilir. Arthur Schopenhauer, Filozof, 1788-1860 Soğuk Savaş sonrası Yeni Dünya Düzeni fikrini ortaya atanlar nasıl bir model öngörüyorlardı? Uyuşturucu, eroin, organ nakli, kaçak insan ticareti, fuhuş gibi yasa dışı yollardan gelen kara paralar kimlerin kontrolünde? Opus Dei ve Vatikan çok güçlü sermaye yapılarına rağmen, niçin dünyayı kontrol etmede etkin değiller? Küresel sermaye ve büyük aileler medyayı nasıl istedikleri gibi manipüle ediyorlar? Dünyayı yönetiminde etkin olduğu farz edilen gizli örgütler aslında sadece birer görüntüden mi ibaretler? Küresel İmparatorluğun gizli kurmayları Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kimleri kullanıyor? Derin dünyanın politik büroları kimler?
9.25 ₺ -
Terör Kıskacında Türkiye
"Terör kıskacında Türkiye, isminden de anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin yakın tarihine başka bir açıdan bakmayı amaçlıyor. Terörü, kendi doğallığı içerisinde ortaya çıkmış bir ifade biçimi olarak değil de bir ülkeyi istenen istikamete doğru çekiştirmenin bir yöntemi olarak görüyor. Ne zaman kendi kanatlarıyla uçmaya kalksa Türkiye, rengi-kokusu-ağırlığıyla temel özellikleri değişse bile karşısına hep terör çıkıyor. Bir ara ‘ideolojik’ amaçla yapılırken, ya da ‘mezhep çatışması’ biçiminde kendini gösterirken, daha sonra ‘etnik’ bir havaya bürünüyor terör; ASALA oluyor, PKK oluyor... Sonuç aynı: Türkiye karşısına çıkan terör yüzünden savruluyor..." Fehmi Koru HALİT ESENDİR′in kaleme aldığı bu kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Osmanlı’dan günümüze siyasi yapı, Tek Parti dönemi, darbeler ve demokrasinin önünü tıkayan nedenler, ikinci bölümde son aylarda artan terör olayları, provokasyonlar, çeteler ve Derin Devlet ilişkisi ele alınıyor. Son bölümde ise deneyimli gazeteci Halit Esendir, Türkiye′nin içinde bulunduğu ateş çemberinden nasıl çıkabileceğine dair öneriler sunuyor.
6.85 ₺ -
Derin Devlet
Almanya′da Baider Mainhoff, İtalya′da Kızıl Tugaylar üyelerini bir gecede çökertmek nasıl bir derin devlet operasyonudur? ABD Başkanı Kennedy hangi derin devletlerin yaptığı ittifak sonucu öldü? Susurluk kazası kimin eseri? Sır perdesi hâlâ aralanmış Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Necip Hablemitoğlu vb. cinayetler hangi istihbarat örgütünün operasyonu? Dünyanın en iyi yapılanmış derin devleti hangisi? PKK ve Abdullah Öcalan hangi derin devletin kucağında büyüdü? Derin devletler niçin mafyaya ihtiyaç duyarlar? Aklınızı kurcalayan tüm bu soruların cevabını deneyimli gazeteci Ömer Lütfi Mete ile eski istihbaratçı Mahir Kaynak veriyor.
8.14 ₺ -
Büyük Ortadoğu Projesi
Eğer Büyük Ortadoğu′da Avrupa etkili olursa, Avrupa dünyanın en etkili gücü olur. Eğer Rusya kontrol ederse, Rusya en büyük güç olur. Eğer Amerika bu bellgeleri kontrol edemezse bırakın büyümeyi küçülmek zorunda kalır ve dünya üzerindeki etkinliği azalır. Burada iki soru var. AB ve ABD′nin ilişkileri ne olacak? Başlangıçta bu proje sadece Amerika′nın projesiydi. Ancak ABD′ye bazı mukavemetler olunca devreye NATO girdi. NATO dünyanın en büyük askeri ittifakı. Ne var ki, ortaya çıkan sonuç NATO′nun sadece Batı′nın bir uzlaşması olduğunu gösteriyor. İkinci soru, Irak Savaşı sonrası BOP hangi aşamada? Dünyada artan Amerikan karşıtlığı acaba BOP′un bir sonucu olabilir mi? Her şeye rağmen ortada bulanık olan bir şeyler var. BOP′un dünü ve bugünü ile yarın ne olacağını bu kitaptan öğrenebilirsiniz... Emin Gürses ve Mahir Kaynak’ın konuşulan "Büyük Ortadoğu Projesi" genişletilmiş 8. baskısıyla artık TİMAŞ’ta.
6.51 ₺ -
Casuslar
Özellikle Soğuk Savaş yıllarında üretilen casusluk romanları ve filmleri, belirli bir "casus" imajı oluşturmuştur zihinlerimizde. Bu casus imajını ise tümüyle dönemin şartları belirlemiştir. Soğuk Savaş yılları esnasında - Amerikan jargonuna göre - "Şeytan İmparatorluğu"na karşı; yani SSCB ve tüm sosyalist sisteme karşı cansiperane savaş veren ve sonuçta girdiği mücadelede mutlaka "kötülere" galebe çalan yarı - mitolojik, efsanevî bir varlığa dönüşmüştür casusluk. “007 James Bond” ise bu imajın zirve noktası olmuştur. Ancak casusluk ne Soğuk Savaş ile birlikte ortaya çıkmış, ne onunla birlikte son bulmuş bir meslektir. Tersine, çok eski çağlardan beri varlığını koruyan ve giderek de kurumsallaşıp uzmanlaşan, son derece teknik ve kendine özgü şartları olan bir meslektir casusluk. Onu diğer mesleklerden ayıran ise kartvizitinde "casus" yazmamasıdır!
11.31 ₺ -
Suikastler
İktidar savaşları başladığından beri siyaset en acımasız yöntemlere sahip olmuştur. Suikast, sonu ölümle biten bir eylem olarak, siyasi mücadelenin en sert araçlarından birisidir İlkel kabilelerdeki liderlik mücadelelerinden, monarşik yapılara hatta modern dünyanın “demokratik” devletlerine varıncaya kadar siyaseti etkilemeye çalışan güçler, önlerindeki rakiplerini ya da kendileri için “sorun teşkil eden” kişileri yok etmek için sık sık “suikast” yöntemine başvurmuşlardır. Bundaki amaçları o kişilerde simgelenen kesimlerin arkasında olan sınıf ve politikaları tasfiye edebilmek ve etkisizleştirebilmektir. Suikastlar siyasi amaçlar gözetilerek yapıldığı için kitapta olayın siyasi sonuçlarına ve analizine yöneldik ister istemez. Bu anlamda her suikast yönetici elitlerin veya düşman cephelerin bazen açık bazen de gizli olarak süren savaşının bir parçasıydı. Biz hep tercihimizi “gizli” olandan, “bilinmeyen”den yana kullanmaya ve bu gibi yanları öne çıkarmaya çalıştık. Suikastlar, komplocu organizasyon ve eylemlerin en keskin ve acımasız biçimlerinden biridir. Her suikast kendi başına bir komplodur da aynı zamanda. Sadece hedefte tek kişi göründüğünden, suikastlar çoğunlukla “kişisel husumet” ve “çılgın katil” perdesinin arkasına gizlenebilmiştir. Oysa suikastlar tarihsel açıdan bakıldığında “derin hesaplaşmaların kanlı bilançolarını sadece bir dışavurumudur.
10.28 ₺ -
İstihbarat Teknikleri
Aktörleri - Örgütleri ve Açmazları Günümüzde istihbaratın alanı, sınırlanamaz biçimde her yerdir. Romanya Devlet Başkanı Çavuşesku örneğinde olduğu gibi insanın dişlerinin arası bile istihbarat zemini olabilmektedir.Gültekin Avcı istihbarat dünyasına ilgi duyanların aşina olduğu HAARP, ECHELON, JPALS gibi teknikleri konu ettiği kitabında CIA ve MOSSAD′ın gerçekleştirdiği çarpıcı eylemler ve fiyaskoların yanı sıra dünyadan ve Türkiye′den meşhur istihbarat ajanlarının öykülrine; Korkut Eken, Ahmet Cem Ersever ve Mehmet Eymür gibi isimlere ilişkin değerlendirmelere de yer veriyor.
6.66 ₺ -
Kıyamet Komplosu
Neresinden bakarsanız bakın, söz konusu olay eli maket bıçaklı bir grup çılgın korsanın eylemi olmaktan öte anlamlar taşıyor. Gerek olay öncesi bazı gelişmeler, gerekse de olay sonrası yaşananlar hesaba katıldığında 11 Eylül′ün arkasında bambaşka güçlerin imzası olduğu fark edilecektir. Bize göre 11 Eylül′den sonra "komplo teorisi" terimi, bütün olumsuz çağrışımlardan kurtarılmalı, anılan terime bir tür iade-i itibar yapılmalıdır. Dünyanın bundan sonraki sürecinde "saçmalayan" kişiler ihtiyaç daha da artacağa benziyor... İşte elinizdeki kitap da bunu yapmaya çalışıyor. Söz konusu komplonun nasıl ve niçin gerçekleştirilmiş olabileceğini tartışıyor. Kafalarda doğan ve doğabilecek sorulara cevap arıyor. Birçok açıdan ele alınan 11 Eylül olayı, kitapta ya adı bizzat "komplo teorisyenine” çıkmış kişiler ya da bu konuda "aykırı" yaklaşımlarıyla dikkat çeken isimler tarafından anlatılıyor. Belki komplolar -büyük ihtimalle- bundan sonra da olacak. Ne var ki, konu tüm yönleriyle tartışıldıkça, olayları insanlara yutturmaları da pek kolay olmayacak...
10.28 ₺