-
Vampirler Cadılar Hayaletler
Böööööö N'oldu? Korkmadınız mı? Korkmazsınız tabi. Çünkü elinizde tuttuğunuz bu kitabı henüz okumadınız. Bu kitapta kan grubu ayırt etmeyen vampirlerin, bastığı yeri titreten devlerin, ne kadar dudağı varsa havaya doğru büzerek "Aauuuu" diye uluyan kurt adamların, kollarını havaya kaldırıp gözlerini belirterek yürüyen zombilerin, oraya buraya uçuşan hayaletlerin, kısacası şu ana kadar "Tu destur" dediğiniz bütün öcülü böcülü mevzuların gerçek öyküsünü okuyacaksınız. Ayrıca kimlerin kara büyü yaptığını, abrakadabra sözünün ne manaya geldiğini, cadılığın hiç de öyle sadece yellozluk alameti olmadığını öğreneceksiniz. Bırakın, aklınızın kapıları gıcırdayarak ardına kadar açılsın. Sakın yağlamaya kalkmayın. Çünkü şu ana kadar merak ettiğiniz tüm bu gizemli mevzuların sırrı, bu kitabın içindeki gıcırtılarda saklı... Şimdi, emrivaki gibi olmasın ama kitabın arkasını okumayı bırakıp kapağını açın ve sarmaşıklarla çevrili eski bir evin mezarlıklı bahçesine ilk adımınızı atın. Çünkü sadece bu kitapta yaşayan bir adam, başkasına sorduğunuzda "Saçmalama bee" dedirtecek tüm sorularınızın cevaplarını bir bir vermek için, sallanan sandalyesinde oturmuş sizi bekliyor. Hadi bakalım, kapıya usulca yanaşıp, tokmağını yankılı yankılı "Takk Takk Takk" diye vurun. Görünmeyen birinin "Gıcıığğrtt" diye açtığı kapıdan yüzünüze vuran serin ve küf kokulu bir rüzgârla beraber içeri buyurun. Hoş geldiniiiizz Ha ha ha ha ha haa
6.42 ₺ -
Ne Demiş Dostoyevski
Kitabın ilk basımı "Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler" adıyla yayımlanmıştır. Hayata bir büyük düşünürün gözüyle bakabilmeniz için... Dostoyevski'yi tek bir kitapta okuyabilmeniz için... Temel eserlerini özenle taradık ve bir düzen içinde sıraladık. Özlü bir kitap çıktı ortaya. Bir solukta okunabilir... Ama siz yine de dikkat edin okurken... Çünkü bu kitap ruhunuza dokunabilir. Dostoyevski çağları aşan bir heybetle kurulmuştur edebiyat dünyasına. Yepyeni, özgün bir yol çizer kendine. "Altın devrin kalemi" diye yazılır tarihe adı. Hayatın acı tatlı her yönünü görür ve gösterir. Tezatları, kararsızlıkları, hataları, pişmanlıkları ve daha bin türlü halleriyle insan vardır bütün eserlerinde. Sanat yönünün yanı sıra derin bir düşünürdür o. İnsanı ilgilendiren konularda kendine özgü fikirleri vardır. Bazen kendisi söyler bunları, bazen de kahramanlarına söyletir. Başkalarını yargılamaya hakkın yoktur. Çünkü bir insan, karşısında duran suçlu gibi kendisinin de bir suçlu olduğu, ortadaki suçta belki en büyük payın kendisinin olduğu bilincine varmadan başkalarını yargılayamaz. Bunu anladıktan sonra yargıç olabilir ancak. Ne denli garip olursa olsun, gerçektir bu. Çünkü ben doğru bir insan olsaydım, karşımda duran suçlu belki de hiç olmayacaktı. İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki, ama öte yandan, bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam. Günümüzde herkes kopmuştur toplumdan, kendi kabuğuna çekilmiştir. Herkes birbirinden uzaklaşıyor, saklayabildiğince şeyi de kendine saklıyor. Sonunda insanlardan kaçmaya başlıyor kişi. Kendi başına para biriktirirken şöyle düşünüyor: "Şimdi ne güçlüyüm! Hiçbir şeyden korkum yok artık!" Oysa ne denli zengin olursa, onu yok edecek güçsüzlüğün içine o denli gömüldüğünü bilmez çılgın. Çünkü tek kendine güvenmeye alışmıştır. Toplumdan kopmuş, ruhuna insanların yardımına inanmamayı, insanlardan bir şeyler beklememeyi öğretmiştir. Paralarının, onların ona verdiği hakların kaybolmasından korkar yalnızca. Çağımızda insanlar, gülünç bir inatla, kişiliğin gerçek güvenliğinin yalnız başına çalışmakta değil, tüm insanların beraberliğinde olduğunu anlamamakta diretiyorlar. Ama hiç kuşku yok ki, bir gün gelecek, bu ürkünç yalnızlık da sona erecek, insanlar birbirinden kopmalarının anlamsızlığını bir anda anlayacaklar. Bunca zaman karanlıkta nasıl oturduklarına, ışığı görmediklerine şaşacaklar. Durmadan dinlenmeden çalış. Gece yatağa girdiğinde aklına "gerekeni yapmadın" diye bir düşünce gelirse hemen kalk, yap. Çevrendeki insanların hepsi kötüyse, seni dinlemek istemiyorlarsa, ayaklarına kapan, af dile onlardan, çünkü seni dinlememelerinin asıl suçlusu gene sensin. Kötülükle konuşamıyorsan, sessizce, küçük düşürerek nefsini hizmet et onlara, umudunu hiçbir zaman yitirme. Herkes seni bıraksa, zor kullanarak kovsa bile, yalnız kalınca yere kapan, toprağı öp, göz yaşlarınla ıslat onu. Yapayalnız olduğun için seni hiç kimse görmeyecek olsa da toprak göz yaşlarının meyvesini verecektir. Dünyada bütün insanlar doğru yoldan çıksa, Tanrı yolunda yalnız sen kalsan bile sonuna dek inan, yalnız başına adaklarını yerine getir, Tanrıyı öv. Senin gibi bir kişi çıkarsa karşına -dünya budur işte- coşkunlukla kucakla onu, birlikte Tanrıyı övün. İki kişi olsanız da, onun gerçeği tamamlanmış olur. Kokuşmuş ve hastalık halini almış sistemi değiştirmek dahilerin işidir. Muhammed sistemi zorlayacak ve devirecek güce erişinceye kadar putlara dokundu mu? Sistemi ezip ayakları altına aldıktan sonradır ki putları devirdi. Neden? Putlar bir semboldü. Ben ne yaptım? Sembolden, yani kocakarıdan işe başladım. Bir engeli aşmak istedim. Ama aşamayıp gerisinde kaldım. Çok şeyi var şimdi insanın, ama mutluluğu azaldı.
6.93 ₺ -
Ne Demiş Goethe
Goethe'yi kim tanımaz. Onu bütün dünya tanıyor... Daha gencecik yaşında, yazdığı kitaplarla Avrupa'yı sallamış ünlü bir yazar o. İlginç hayat hikayesi, anlamlı sözleri, mektupları, şiirleri ve daha neler neleri... Bu kitapla, siz de büyük bir yazarı daha yakından tanıyabilir, ruha dokunan düşüncelerini keyifle okuyabilir, koskoca Goethe'yi cebinizde taşıyabilirsiniz. Ne demiş Goethe, "Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!"
6.93 ₺ -
Zonk
Dikkat Bu kitabı okuduktan sonra hepinize olanlar olacak Mesela birine selam vermek yerine, "Aman borçlu çıkarım şimdi, neme lazım." deyip tırıs tırıs kaçmak yok artık yok. Geçtin "Koş Necdet Abi kavga var" diye el âlemin seyrine bakmak da yok. Sonra öyle, ziyaret saatleri dışında hastanın yanına kaçmak için, kapıdaki görevliye Andersen'den masallar anlatıp adamı hasta etmek de yok. Fatura kuyruklarının en arkasından en öne geçmek için, vay efendim ocakta yimeeem vardı, vay efendim kalbim kriz geçiriyor, gibi uyanıklıklar ise külliyen yok... Hâlihazırda ne kadar olan biten varsa, bu kitapta yok "El âlem ne derse desin. Hade hade hadeee..." durumları bu kitabın railara oturmasıyla beraber kalkmış, bütün bayramlık ağızlar, geçmeyici bir emre kadar toptan kapatılmıştır. Görgüsüzlüğün verdiği geçici rahatlıktan dolayı kenara köşeye saklanmış her türden davranış ve de davranamayış, bu kitapta sotaya yatmış Mine tarafından zonklatılıyor... İnsanın sinirini minirini, gamını kasavetini, çıbık makarna gibi hup diye içine çekiveren bu kitabın daha ilk sayfasını çevirdiğinizde, içiniz dışınıza çevrilecek. Sakın okumakla biter sanmayın Asıl her şey okuyup bitirdikten sonra başlayacak... "Şu hayatta daha bir gün görmedim be" diyenler Okuyun ve gününüzü görün
6.42 ₺ -
Osmanlı Mimarisi Türkçe Metin Kısmı
Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıldan itibaren sanayi alanında kalkınma faaliyetlerinin hızlandığı görülür. Tanzimat'tan sonra fabrikalarda buhar makinelerinin kullanılması, sanayide gözle görülür bir gelişme yaşanmasını sağlamıştır. Devlet bu süreçte sanayinin ve teknolojik faaliyetlerin en büyük teşvikçisi olurken bir taraftan da bu teknolojiye ayak uydurmakta zorlanan küçük esnafı canlandırmak için...
432.25 ₺ -
İbn Hazm
İbn Hazm, milletler tarihini, dinleri, fırkaları çok iyi bilir ve bunları tartışır. O, nesir ve nazımda kudretli bir şairdir, şiirleriyle büyük şairlere yaklaşır. Edebi nesirleri, mana üstünlüğü, hayal güzelliği, kelime ustalığı, parlak üslup akıcılığı ile seçkindir. Yazdığı nesir yazıları, edebi eserleri, üstün ifade, parlak tabir, güzel tasvir, sağlam ve doğru mana ve derin fikirlerle doludur. Ruhların coşkunluğunu, yüreklerin atışını, gönüllerin heyecanını, duygu fışkıran ibarelerle, parlak ve kıvrak ifadelerle tasvir eder. Bu bakımdan o nesir ustaları, arasında birinci sırada sayılır. Onun nesiri, bir söz kalabalığı, kelime gürültülerinden ibaret edğildir. Parlak ve düzgün şık kelimelerle bürünmüş, güzel ve derin manalar yüklü bir ifadedir. İbn Hazm, sadece fıkhı yeni bir renk almış, fukaha arasında yetişmiş bir edip olmakla kalmaz. O, zamanında İslam diyarının cenneti sayılan bir ülkede yetişmiş kişidir ki şimdi orası yalnız anılarımızda yaşamaktadır. O, anısı kalplerde hala kanayan, gönülleri hasretle yakan, gözleri yaşartan, imanlı yürekleri türlü üzüntülerle dolduran Endülüs’dür. Orası gerçekten İslam tarihinin en acılı bir tarajedisi olmuştur.
260.00 ₺ -
Mektuplar
Cahit Zarifoğlu’nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır.bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şairdostlarına bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır. Zarifoğlu’nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunun anlaşılması konusunda bize önemli imkanlar sunmaktadır.
175.00 ₺ -
Bilinmeyen Tarih
Tarih, uçsuz bucaksız bir bilgi denizi... Şehzadeler, paşalar, savaşlar, olaylar ve isyanlara adını vermiş isimler... Bu kelimelerin aslında tam olarak ne oldukları, nereden geldikleri, ne ifade ettikleri pek çoğumuz için büyük bir muamma... Peki ya bu muammanın cevapları nelerdi? Bu kitap başka bir kitap, içindekilerse başka bir tarih... Bilmediklerinizin peşine düştüğünüzü bu yolculukta tarih denizine attığınız her bir oltada yeni bir bilgiyi yakalama imkanını bulacaksınız. *Düzmece Mustafa'nın düzmeceliği nedir? *Kara Murat neden karaydı? *Neden Saadettin Köpek? *Patrona Halil'in asıl mesleği neydi? *Öküz Mehmet Paşa bu lakabı neden aldı? *Vaka-yı Vakvakiye'nin aslı nedir? *Çırağan Sarayı'nın adı nereden geliyor? *Demirbaş Şarl'a bu lakabı kim verdi? Ve daha birçok aklınıza takılan soru... Öğrenciler, öğretmenler ve tarihseverler, ders çalışırken, kitap okurken karşınıza çıkan bilmediğiniz, anlamını merak ettiğiniz birçok kelimenin cevabı bu kitapta...
7.77 ₺ -
Osmanlı'nın Kayıp Atlası
Kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme ve çöküş... Üç kıtaya yayılmış, onlarca ayrı kültür, din, dil, ve etnisiteye sahip halkları 600 küsür yıl beraberce yaşatmayı başarmış bir cihan devletinin, kitaplarımızda içine sıkıştırıldığı kalıp bu. Bu kalıptan çıksa çıksa bir karikatür çıkabilirdi, nitekim çıkan da o olmuştur. Peki neden yapılmıştır bu beyin amaliyatı? Bir daha bu topraklarda "Osmanlı" benzeri bir oluşumun ortaya çıkması istenmemişti de ondan. Bu tehlikeli 'millet'in, ecdadının bir zamanlar neler yaptığını öğrenirse sıkıştırıldığı kalıpları kırmak gibi bir alışkanlığı olur, bu da kurulmak istenen düzenin altına bomba koymak anlamına gelirdi. Onun içindir ki, Osmanlı yıllar yılı kötülendi, aşağılandı, küçük görüldü, artıları bile eksiye dönüştürüldü.
11.15 ₺ -
Yiğit Mustafa
ünahkar Baba, günah bataklığında sürüklenen bir aile babasının yanında çalıştığı bir genç vesilesiyle kurtuluşa eriş hikayesi…
105.00 ₺ -
Kırımlı Murat Destanı
Kırım’ın kaderi bu: Güneş her akşam hüzünle terk eder Kırım’ı. Her sabah acı bir günün üstüne doğar...Kırımlı Murat Destanı, Karasupazar’ın en heyecanlı ve en cesur delikanlısı Murat’ın ve Kırım Halkının bağımsızlıkları için verdikleri destansı mücadele…
105.00 ₺ -
Cimcime Tavşan
Piyesler, çocukların hayal gücünü geliştiren, sözel ve sosyal zekâlarını destekleyen yönleriyle iyi birer eğitim aracıdır. Bu kitapta tiyatromuzun ustalarından Hasan Nail Canat’ın çocuklar için yazıp oynadığı Cimcime Tavşan, Minderella, Kavuklu’nun Rüyası, Elveda Öğretmenim ve Çevrentoloji isimli piyesleri bulacaksınız. Çocukları güldüren, güldürürken düşündüren bu piyesler, ilkokul öğrencileri tarafından rahatlıkla sahnelenebilir. Evet Değerli Okuyucularımız Okul Tiyatroları Bu Piyeslerle Şenlenecek.
16.45 ₺ -
Bir Küçük Osmancık Vardı
Osmancık, ailenin biricik çocuğudur. Kötü emellerine yenik düşmüş, gözlerini para hırsı bürümüş bir çete tarafından kaçırılır. Ailesi Osmancığın hayatından çok endişe etmektedir. Bir an evvel biricik yavrularına kavuşmak isterler ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdırlar. Fakat bunu yapmak o kadar kolay olacak mı? Masum ve korumasız bir çocuk olan Osmancık, onu çok seven ailesine kavuşabilecek mi? "Bir Küçük Osmancık Vardı" bir solukta okunacak heyecan dolu, duygu yüklü bir ilk gençlik romanı..
94.50 ₺ -
Bir Avuç Ateş
Bir Avuç Ateş, inançlı bir ailenin, evin büyük oğlu Kenan’ın hırslarıyla olan büyük imtihanının hikâyesi…“Bugün sana gelemiyorum. Çünkü yüreğim kanarken sana gelemem. Yüzüme bakınca, yüreğimi en iyi sen görürsün. Gözlerimden ıstırabımı en iyi sen okursun. Belki otuz yıl önce, bir bayram sabahı, annemin avuçlarına kapanıp ağladığım gibi ağlarım bugün... O zaman sen yıkılırsın. Hayır! Görme ağladığımı, duyma hıçkırıklarımı, ben ağlayacak bir köşe bulurum...”
77.00 ₺ -
Mine Kızlar Yurdunda
Kulağa hoş geliyor doğrusu. Tam da biz yaştaki kızlara göre. Bir parça da romantik. MAVİ MENEKŞE KIZ YURDU. Tuttum bu ismi. Mavi Menekşe Kız Yurdu’nun mavi parmaklıklı bahçedemirlerindeki karları okşarcasına avuçladım. Artık üşüyen ellerimin değdiği bu parmaklıklara “hapishane penceresi” yakıştırması yapmayacağım. Çünkü burayı çok seviyorum. Mutluluğu seviyorum!
21.00 ₺ -
Çılgın Kızlar Kantini
Genç olmak bazen çok zevkli, bazen çok zor... Okul, dershane, ev... Dersler, sınavlar, ödevler... Her gün ne yapmamız, nasıl davranmamız gerektiğini söyleyen anneler, babalar, öğretmenler...Başımızın belası sivilceler... Genç olmak bazen gerçekten hem çok zevkli hem çok zor... En iyisi, unutun hepsini... Burası "ÇILGIZ KIZLAR KANTİNİ"...
7.13 ₺ -
Aman Öğretmen Duymasın
Aman Öğretmen Duymasın da; • Öğretmenlerin öğrencilere sık sık söyledikleri sözler ve bu sözlerin gerçekte ne manaya geldiğine ilişkin ipuçları; • Öğretmen ile öğrenciye, hapishane ile okula dair ironik bir karşılaştırma; • Günlük yaşantı içinden cevaplarını hiç düşünmediğiniz ilginç sorular; • Okula ve hayata dair dile getirilmeyen sözler; • Doğru yazım üzerine mizahî bir kılavuz; • Okula gitmeme-geç kalma mazeretleri; • Ödev yapmama bahaneleri; • Komik test soruları, bulacaksınız. Bu kitabı okurken, düşünecek, gülecek ve eğleneceksiniz…
10.50 ₺ -
Naz Bitti
Ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç, Herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır. Sen aklıma düştükçe içim nasıl izdiham, Terk edilmiş bir evin ilk günü kadar ağır. Düşman ki kırdan gelir, bir ikon kadar yalnız, Şehrin gerdanı için demet demet nergisle, Kaç uyuşuk baharın yorduğu solgun evler, Yılışarak gerinir toz kaldırır sessizce…
5.07 ₺ -
Gülce
Ömer Lütfi Mete’den leylaya, Mevla’ya ve dünyaya dair şiirler… Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar adım çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha ittieni, ha itecek Uçurum kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır
146.00 ₺ -
Bütün Şiirleri
Bu kitapta, Türk edebiyatının önemli kadın şair ve yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna’nın bugüne kadar çeşitli adlarla yayınlanan kitaplarındaki şiirlerinin yanı sıra dergilerde kalan, kitaplarına girmeyen tüm şiirlerini bulabileceksiniz. Bu yönüyle Halide Nusret’in bütün şiir dünyasını ortaya koyan ilk kitaptır. Türk şiirinin büyük ismi Yahya Kemal’in, şiirlerini ezberlediği nadir şairlerden olan Halide Nusret’in şiirleri, kadın edebiyatımızın bir başka yönünü ortaya koymasıyla da okunmaya değerdir.
10.14 ₺ -
Gün Solar Akşamın Mateminde
Romanlarıyla baskı üstüne baskı yapan Ahmet Günbay YILDIZ şimdi de şiirleriyle karşınızda. Bu duygu yüklü şiirler sizi başka diyarlara götürecek...Yıkma gönül sarayım Eski üslubu asla bulamazsın Sular geriye akmaz En içli ezgilerin olsa yüreğinde Kendine anlatamazsın... Gün gelir şiirlerine sığmam Mısralarında beni anlatamazsın Gün solar akşamın mateminden eleri uyuyamazsın...
6.08 ₺ -
Gelirim
Barış rüzgârları eserse ufuklarda, Baharlarda özgür açarsa çiçekler, Kardeşlik türküsünün korosunda coşunca diller, Bil ki o gün efsane muştularla gelirim…
5.41 ₺ -
Ateş Semazenleri
Söz, incinin mercanla buluştuğu derinliktir. Yürek bir tahtırevan, sessizlik ve serinlik… Kalem ise son limanıdır deniz fenerlerinin. Nilüferler büyümüştür içinde her birinin… Usta şair Nurullah Genç’in bu kitabında, söz sahilinde umut savrulacak kum gibi… Şiir ise binbir yerinden çatlamıştır, tohum gibi… “Ateş Semazenleri”, kâğıtla kalemin umut, hüzün ve aşk dolu son dansıdır… Benim değil o eski ateş semazenleri… Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri… Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların, Rengi değişti sevda ikliminin, suların, Geçmişini arayan o divane köprüler, Akşamın kollarında yıkıldı birer birer… Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil… Gün batımına mahkûm umutlar benim değil…
160.60 ₺ -
Çanakkale Her Şey Yanıp Gül Oldu
Çanakkale, bu ülke insanları için bir dönüm noktasıdır. Öyle bir savaştır ki Çanakkale, ona dokunduğu zaman ressamın fırçası, şairin kelimeleri, bestekârın nağmeleri kan kırmızıya dönüşür. Gül bülbül′ün göğsünden akan kanın çiçeğidir, Çanakkale ise her şeyin yanıp kül olduğu bir büyük destan. Bu destanı bir de, bütünüyle Çanakkale’ye adanmış bu kitaptan okuyun. Bir mahşerin ortasında bir çukura düşen Gelibolu’ya âşık boynu bükük bir kelebeğin içinde bile "Ah Vatan!" sızısını hissedeceksiniz. Çanakkale şimdi bir sevdalı Türkiye’dir Ey hoyrat bir kavgada yar kapısı bulanlar, Ey hayal cümbüşünü karanlıktan alanlar, Ey bahriyeli umut, piyadeler buyruğu, Ey zehirli sularda nergis arayan kuğu, Bedbaht emek, baykuşa yuva kuran sermaye, Kime verildiğinden habersiz dertli paye, Ey mânâ evreninde boynuma ilmek olan, Ey gayesi tepinmek, tıkınmak, gülmek olan, Ey ibrişim tutkular zindanına girenler, Ey düşmana en mahrem sırlarını verenler, Bu destanın bayrağı gönderinden iner mi? Çanakkale kutlu bir meşaledir; söner mi? Sönmeyecek; karanlık bilmese de, niyedir. Bu eflâtun sessizlik güller mahzun diyedir. Dünyayı yenenlerin yenildiği, o eşsiz, Çanakkale şimdi bir sevdalı Türkiye’dir.
138.70 ₺ -
Gül ve Ben
Kan ve gözyaşlarıyla beslenen çağımızda, şerha şerha çatlamış çorak topraklarımıza bir rahmet gibi ′Yağmur′ düştü önce... Ve çiçeklerin adını unuttuğumuz bir zamanda ′Gül ve Ben′ geldi...Renksiz kokusuz naylon çiçeklere gül adını koyduğumuz bir zamanda, bülbülerin sustuğu, gülzarın tarümar olduğu bir zamanda. ′Yağmur′la yıkanmış topraklarımıza gül dikmeye geldi Nurullah GENÇ... Ve gördük ki, ′Gül, Yağmur′un bir sonraki adıdır′...
109.50 ₺ -
Rüveyda
Yağmur şiiriyle ismini duyuran Nurullah Genç seçme şiirlerini bir araya getirdiği “Rüveyda” isimli kitapta da en çok beğenilen şiirlerine yer veriyor. “Aşkım İsyandır Benim, Rüveyda, İntihar Etme Leyla, Yanılgı Saatleri, Siyah Beni de Götür” gibi 15 yıllık birikimden oluşan eserler arasından seçilen bu şiirler sizi başka diyarlara götürecek. RÜVEYDA Sular köpürmemeliydi Rüveyda Kırılmamalıydı ıslak dalları hasret servilerinin Ben zehire alışkınım, şerbete değil Rüyalar nefret eder avare duruşumdan Kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde Sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber Ben her gece bir mehdi türküsüyle çilekeş Yargılamak için zeval kayıtlarını İnkılap bekliyorum.
146.00 ₺ -
Sensiz Kalan Bu Şehri Yakmayı Çok İstedim
“Yağmur” şiirinin yazarından sevgiye, aşka ve özleme dair yepyeni şiirler. Saçların dikildi karşıma bir sokak ötesinde, Her telinde parmaklarımın izleri parlıyordu, Benzersiz kokunu alıyordu kıvrımlarından rüzgar, Gözleri doluyordu saçlarına bakan kedilerin, Her biri bir kenarda darmadağın, Çömelip kalıyordu, yutkunuyordu, Rengi kaçıyordu pencerelerde perdeler…
54.75 ₺ -
Yağmur
Nurullah Genç, Yağmur′la Gelen Adam... Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR′ Nurullah Genç′e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N′at-ı Şerif Büyük Ödülü′nü kazandıran ′Yağmur′ şiiriyle birlikte şairin diğer seçme şiirlerinin yer aldığı bir eserdir. YAĞMUR Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü…
219.00 ₺