-
Ahmet Haşim Bütün Şiirleri
Hazırlayan: İnci Enginün - Zeynep Kerman Edebiyatımızın en cazip ve etkisi günümüz şiirinde de kuvvetle devam eden şairi Ahmet Haşim, birçok şiirinde "melâl"in şiirini yapmış ve okuyucularını derinden kavramıştır. "Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz" mısraının isyanı "Ve mâî gölgeli bir beldeden cüdâ kalarak, Bu neyf ü hicre müebbed, bu yerde mahkûmuz" mısralarının yalnızlığa sığınış ve katlanışı takip eder. Yalnızlığı "O Belde"sinde, nice okuyucusunu da beraberinde sürükleyerek yaşayan Ahmet Haşim, aynı zamanda duyularıyla yaşayan ve onları denemelerinde dile getiren eşsiz bir şair ve denemecidir. Haşim'le konuşmayı büyük bir zevk olarak niteleyen yakın dostlarından Nurullah Ataç bir yazısında "Eseri, sözleri kendi kitabındadır, başka yerde değil. Onu anlatacak münekkitler bekleyeceğimize o kitabı açıp okuyalım" der. Haşim'in kitapları hep okundu. Şairler de şiir sevenler de onun şiirinde daima yeni hazlar buldular, dünyayı onun mısralarıyla daha da anlamlı gördüler: Gün bitti. Ağaçta neş'e söndü. Dallar ateş oldu. Kuş da yakut. Yapraklarla kuşun parıltısından Havzın suyu ergûvâna dündü. Elinizdeki kitap Haşim'in şiirlerinin yeniden gözden geçirilerek hazırlanmış şeklidir.
150.00 ₺ -
Şarktan Haber
Pakistan’ın büyük millî şairi ve son dokuz yüz sene zarfında İslâm âleminde yetişen gaziler, alimler ve ediplerin bir hülasası ve numûnesi olarak görülen İkbal fikrileriyle günümüze ışık tutmaya devam ediyor. İkbal'in Şarktan Haber ismiyle yayınladığımız bu eseri onun Peyam-i Maşrık ve Zebûr-i Acem isimli iki güzel şiir kitabından oluşmaktadır. Bu iki eser, İkbal’in diğer eserleri gibi düşünen bir dimağa her okuyuşta ayrı bir cihan açacak kadar derin bir eserlerdir. Şarktan Haber, doğu ve batının eski ve yeni fikir diyarlarını adım adım ve müstesna bir nüfuz ile dolaştıktan sonra yolculuğuna Konya'da Hazret-i Mevlânâ'nın yeşil kubbesi üzerinde yuva kurarak son veren devlet kuşunun içten gelen terennümlerinden oluşmakta
140.00 ₺ -
Ney′in Feryadı
Elinizdeki kitabın konusu, Mesnevî üzerine yapılan şerhlerden biri olan Hoca Neş’et’in Nay-nâme adlı eseridir. Hoca Neş’et’in bu eseri, İran Edebiyatı’nın büyük ismi Abdurrahmân Câmî’nin Şerh-i Dü Beyt’inin tercümesidir. Farsça 115 beyit ve mensur parçalardan oluşan eser Hoca Neş’et tarafından beyit beyit ve bölüm bölüm Türkçe’ye tercüme edilmiş ve mütercim yeri geldikçe kendi bilgisini de çevirisine ilâve ederek metnin anlaşılmasını sağlamıştır. Kitap iki ana bölümden oluşmuştur: I. Bölüm’de Hoca Neş’et’in hayatı ve eserleriyle ilgili bilgi verilmiş, daha sonra Nay-nâme’nin şekil ve muhteva özelliklerine değinilmiştir. II. Bölümde ise Nay-nâme’nin sadeleştirilmiş metni yer almaktadır.
105.00 ₺ -
Çaresizliği Bırak
Sadece gel, uyan derin uykularından Bil sevildiğini ama candan Ölesiye ön kabullerden sıyrılarak gel Fark etmez her ne olursan yine de gel Çaresizliklerini bırak Amaçlarını kuşanarak gel Bisiklet hediyesi alan çocuğun neşesiyle Katıl bizlere" Bak ve gör, yaşam ümitlerimizi Modelle elde ettiğimiz mutlulukları Sevinçleri, beklentileri, gözlemle yaşadığımız hayalleri Hayata tat katma teknolojilerini Böylelikle ansızın ufkun açılacaktır Sevmenin yaşamanın anlamı farklılaşacaktır Her şey daha başka gelecektir sana Merak etme çok tat alacaksın her şeyden Ve özellikle yaşamaktan Acı çekmekten ve ölümden bile Çünkü algıların değişecektir.
4.90 ₺ -
Şiirlerle Bediüzzaman
Yıldızname Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine, Name-i nurunu hikmet bak ne takrir eylemiş. Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler; "Bir Kadir-i Zülcelalin haşmet-i sultanına, Birer bürhan-ı nurefşanız vücud-u sania, Hem vahdete, hem kudrete şahitleriz biz. Şu zeminin yüzünü yaldızlayan Nazenin mu'cizatı çün melek seyranına; Bu semanın arza bakan, Cennete dikkat eden Binler müdakkik gözleriz biz. Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız. Müsebbihiz, zikrederiz abidane Kehkeşanın halka-i kübrasına mensup birer meczuplarız biz.
5.04 ₺ -
Sevda Çiçekleri
Şiir, billurlaşan duygularımızın coşkun pınarı gibi akar durur gönlümüzde. Ruhumuzun derinliklerinden gelerek, kalbimizin zümrüt ve pırlanta -misal duygularıyla kucaklaşır...Oradan kaleme kağıda dökülür...Harf harf, hece hece... Bazen aşk olur, sevda olur, hüzün olur bağrı yanık aşığın dilinde... Bazen acı olur, keder olur, hüzün olur... Kimi zaman bir tutkudur, bir özlemdir şiir... Kimi zaman da bir duadır, yakarıştır, niyazdır... Kalbin en saf ve temiz köşelerinden Allah`a yükselen yalvarışlar,ağlayışlar olur şiir... İşte Ali Çeleğen`in "Sevda Çiçeleri"; saf berrak gönül pınarından coşkuyla akan sevgi, aşk, acı, hüzün, tutku, özlem, dua ve yakarış çağlayanı...
6.30 ₺ -
Gözlerinde Sakla Beni
Bir şiir istediniz benden.Kesik kesik, hafif, uçarı, üç noktalı.Nereye gidecekti bu şiirler...Bir de mısralarca acılarım...Sonsuz...Söz, çeker miydi bunca yükü? Hangi mısra avuturdu beni? Kuşların kanat çırpışını, bulutların akınını, istasyonların uzun, kesik, karanlık düdük seslerini mi yazacaktım? Her şiir bir yolculuk muydu? Her yolculuk, her anım, her uzaklaşış hasret miydi? Hasret neydi peki? Bir ses, bir nefes beklemek mi? Bir kapı önündeydik. Uzun mu sürecekti bu bekleyiş? Her şiir bir yolculuk mu dediniz? Peki siz yolculuğa hazır mısınız sahi? Hasret ne peki? Yolculuk ne? Ayrılık, kavuşmak ne? Bu gece uzun mu sürer? Bu zifiri karanlık?.. Yolculuk nereye? Mısralarda beraber olmak için, yüreğimin yüreğine değmesi için, "için için" sana, özellikle sana merhaba!
5.95 ₺ -
Efendimize Şiirler
Kalp O"nu tanımaya görsün. "Birisi kalbe Resulullah"ı (S.A.V) hatırlamaya görsün ve yürek O"nun Kokusunu almaya görsün kendinden geçer" diyor büyüklerimiz" ve kendine gelmez o hep Allah Teala ile olur. O"na ulaşır, Rıza-i ilahi dairesi içinde bulacağını bulmuştur artık o" Bir insanın yürek coğrafyasına bir cemre gibi düşüşünü seyretmek O"nun" Ve bir hatırlatma yolunda buna sebep olmak, olmak ve O"na yaraşır ümmet şuuruyla emaneti teslim etmek Allah"a" ne büyük bir bahtiyarlıktır Allah"a"Ne büyük bir bahtiyarlıktır. İşte hatırlatma yolunda, Sevgili Efendimizi anma yolunda bir kutlu yolcu, bizi Sultanlar Sultanı"nın (S.A.V.) otağına götürüyor. Sevdalıları Ona ilan-ı aşk ediyor, "Ya Resulallah" diyor. Mahşer günü çok yalvaracağız. "Ya Resulallah" deyip inim inim inleyeceğiz. Tanıdık bir ses olabilmemiz için yaşarken Ona çok seslenmek gerek. Abdullah Arıdoru, Ona, Efendimize sesleniş örnekleri sunuyor. Onu seven bir gönlün, Onu seven kalplere diyeceği çok şey var. Resulallah"ı sevme ve Allah Teala"nın rızasına erme yolunda yolumuzdaki her türlü şerden o yolun sahibine sığınıyor ve hayatın ve ölümün güzelliklerini diliyoruz.
6.30 ₺ -
Güldeste (En Güzel Şiirler)
Şairlerini aşan şiirler vardır. Bu muhteşem şiirleri bulup okumak, herkes için her zaman mümkün değildir. Bu kitapta şairini aşmış şiirlerden bir güldeste yapıp sizlere sunmak istedik. Edebiyat öğretmeni olarak yıllarca zevkle, hislenerek, coşarak, heyecanlanarak ve hecanlandırarak okuduğumuz şiirlerden bir gül demeti yapıp sizlere takdim ediyoruz. Yüze yakın şairin en güzel eserlerini bir arada bulmak hem şiir meraklılıkları hem şairler için iyi bir şans. Seçtiğimiz şiirlerin ezberlenebilir nitelikte olmasına gayret ettik. Zamanın süzgecinden geçmiş olması da bizim için önemliydi. Yalnız kaldığımız, hislendiğimiz, öfkelendiğimiz, isyan veya aşk duygularımızın depreştiği zamanlar bu şiirler imdadımıza yetişecektir. Bu şiirleri okurken ruhunuzu keşfedecek ve yüreğinizin derinliklerinde çağlayan billûr ırmakların sesini duyacaksınız.
10.50 ₺ -
Yâristanbul
Ezel ve ebed içre gönlümde yâr İstanbul Gönül verip sevdiğim, gönlümü Yâristan bul Düşersem yârden ayrı, yalnız sana düşeyim Ağyâra meyledersem, gönlümü yar, İstanbul
4.20 ₺ -
En Güzel Anne Şiirleri
Anne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak, Gözleri buğulu, nemli ve her zaman zar zar.. Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak, Hep hüzünlü eser onun ikliminde rüzgar. Kışlar gibi titrer o güneş yüzlü nevhayal, Simasında alacakaranlık endişesi... Her mevsim ayrı bir ızdırap, ayrı bir melal; Dilinde özleyişlerin sihirli bestesi. Sinesi sımsıcak, çehresi de imalıdır; Semtinde herdem bir büyülü rayiha eser. Duyguyla süzülmüş gözleri hep hummalıdır; Altın şakaklarında sarı güller gibi ter. Elemi çok olsa da şekvası işitilmez, Bir Eyyub sabrıyla göğüsler hiç olmazları... Onda ızdırap bitmez, acılar dinmek bilmez, Sönmeyen bir azimle aşar aşılmazları. Kanmaz asla sevmeye; o, sevgiye susuzdur; Şaire "su" dedirten hisle "evlet" der inler. Herkes derin uykularda iken o uykusuzdur, El açar Yaratan'a balalarını diler...
6.30 ₺ -
Naz Bitti
Ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç, Herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır. Sen aklıma düştükçe içim nasıl izdiham, Terk edilmiş bir evin ilk günü kadar ağır. Düşman ki kırdan gelir, bir ikon kadar yalnız, Şehrin gerdanı için demet demet nergisle, Kaç uyuşuk baharın yorduğu solgun evler, Yılışarak gerinir toz kaldırır sessizce…
5.07 ₺ -
Gülce
Ömer Lütfi Mete’den leylaya, Mevla’ya ve dünyaya dair şiirler… Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar adım çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha ittieni, ha itecek Uçurum kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır
146.00 ₺ -
Bütün Şiirleri
Bu kitapta, Türk edebiyatının önemli kadın şair ve yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna’nın bugüne kadar çeşitli adlarla yayınlanan kitaplarındaki şiirlerinin yanı sıra dergilerde kalan, kitaplarına girmeyen tüm şiirlerini bulabileceksiniz. Bu yönüyle Halide Nusret’in bütün şiir dünyasını ortaya koyan ilk kitaptır. Türk şiirinin büyük ismi Yahya Kemal’in, şiirlerini ezberlediği nadir şairlerden olan Halide Nusret’in şiirleri, kadın edebiyatımızın bir başka yönünü ortaya koymasıyla da okunmaya değerdir.
10.14 ₺ -
Gün Solar Akşamın Mateminde
Romanlarıyla baskı üstüne baskı yapan Ahmet Günbay YILDIZ şimdi de şiirleriyle karşınızda. Bu duygu yüklü şiirler sizi başka diyarlara götürecek...Yıkma gönül sarayım Eski üslubu asla bulamazsın Sular geriye akmaz En içli ezgilerin olsa yüreğinde Kendine anlatamazsın... Gün gelir şiirlerine sığmam Mısralarında beni anlatamazsın Gün solar akşamın mateminden eleri uyuyamazsın...
6.08 ₺ -
Gelirim
Barış rüzgârları eserse ufuklarda, Baharlarda özgür açarsa çiçekler, Kardeşlik türküsünün korosunda coşunca diller, Bil ki o gün efsane muştularla gelirim…
5.41 ₺ -
Ateş Semazenleri
Söz, incinin mercanla buluştuğu derinliktir. Yürek bir tahtırevan, sessizlik ve serinlik… Kalem ise son limanıdır deniz fenerlerinin. Nilüferler büyümüştür içinde her birinin… Usta şair Nurullah Genç’in bu kitabında, söz sahilinde umut savrulacak kum gibi… Şiir ise binbir yerinden çatlamıştır, tohum gibi… “Ateş Semazenleri”, kâğıtla kalemin umut, hüzün ve aşk dolu son dansıdır… Benim değil o eski ateş semazenleri… Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri… Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların, Rengi değişti sevda ikliminin, suların, Geçmişini arayan o divane köprüler, Akşamın kollarında yıkıldı birer birer… Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil… Gün batımına mahkûm umutlar benim değil…
153.30 ₺ -
Çanakkale Her Şey Yanıp Gül Oldu
Çanakkale, bu ülke insanları için bir dönüm noktasıdır. Öyle bir savaştır ki Çanakkale, ona dokunduğu zaman ressamın fırçası, şairin kelimeleri, bestekârın nağmeleri kan kırmızıya dönüşür. Gül bülbül′ün göğsünden akan kanın çiçeğidir, Çanakkale ise her şeyin yanıp kül olduğu bir büyük destan. Bu destanı bir de, bütünüyle Çanakkale’ye adanmış bu kitaptan okuyun. Bir mahşerin ortasında bir çukura düşen Gelibolu’ya âşık boynu bükük bir kelebeğin içinde bile "Ah Vatan!" sızısını hissedeceksiniz. Çanakkale şimdi bir sevdalı Türkiye’dir Ey hoyrat bir kavgada yar kapısı bulanlar, Ey hayal cümbüşünü karanlıktan alanlar, Ey bahriyeli umut, piyadeler buyruğu, Ey zehirli sularda nergis arayan kuğu, Bedbaht emek, baykuşa yuva kuran sermaye, Kime verildiğinden habersiz dertli paye, Ey mânâ evreninde boynuma ilmek olan, Ey gayesi tepinmek, tıkınmak, gülmek olan, Ey ibrişim tutkular zindanına girenler, Ey düşmana en mahrem sırlarını verenler, Bu destanın bayrağı gönderinden iner mi? Çanakkale kutlu bir meşaledir; söner mi? Sönmeyecek; karanlık bilmese de, niyedir. Bu eflâtun sessizlik güller mahzun diyedir. Dünyayı yenenlerin yenildiği, o eşsiz, Çanakkale şimdi bir sevdalı Türkiye’dir.
124.10 ₺ -
Gül ve Ben
Kan ve gözyaşlarıyla beslenen çağımızda, şerha şerha çatlamış çorak topraklarımıza bir rahmet gibi ′Yağmur′ düştü önce... Ve çiçeklerin adını unuttuğumuz bir zamanda ′Gül ve Ben′ geldi...Renksiz kokusuz naylon çiçeklere gül adını koyduğumuz bir zamanda, bülbülerin sustuğu, gülzarın tarümar olduğu bir zamanda. ′Yağmur′la yıkanmış topraklarımıza gül dikmeye geldi Nurullah GENÇ... Ve gördük ki, ′Gül, Yağmur′un bir sonraki adıdır′...
102.20 ₺ -
Rüveyda
Yağmur şiiriyle ismini duyuran Nurullah Genç seçme şiirlerini bir araya getirdiği “Rüveyda” isimli kitapta da en çok beğenilen şiirlerine yer veriyor. “Aşkım İsyandır Benim, Rüveyda, İntihar Etme Leyla, Yanılgı Saatleri, Siyah Beni de Götür” gibi 15 yıllık birikimden oluşan eserler arasından seçilen bu şiirler sizi başka diyarlara götürecek. RÜVEYDA Sular köpürmemeliydi Rüveyda Kırılmamalıydı ıslak dalları hasret servilerinin Ben zehire alışkınım, şerbete değil Rüyalar nefret eder avare duruşumdan Kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde Sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber Ben her gece bir mehdi türküsüyle çilekeş Yargılamak için zeval kayıtlarını İnkılap bekliyorum.
138.70 ₺ -
Sensiz Kalan Bu Şehri Yakmayı Çok İstedim
“Yağmur” şiirinin yazarından sevgiye, aşka ve özleme dair yepyeni şiirler. Saçların dikildi karşıma bir sokak ötesinde, Her telinde parmaklarımın izleri parlıyordu, Benzersiz kokunu alıyordu kıvrımlarından rüzgar, Gözleri doluyordu saçlarına bakan kedilerin, Her biri bir kenarda darmadağın, Çömelip kalıyordu, yutkunuyordu, Rengi kaçıyordu pencerelerde perdeler…
54.75 ₺ -
Yağmur
Nurullah Genç, Yağmur′la Gelen Adam... Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR′ Nurullah Genç′e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N′at-ı Şerif Büyük Ödülü′nü kazandıran ′Yağmur′ şiiriyle birlikte şairin diğer seçme şiirlerinin yer aldığı bir eserdir. YAĞMUR Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü…
211.70 ₺ -
Sepia
İbrahim Sadri… Uzun, hüzünlü sessizliğini bozuyor ve “Sepia” ile geri dönüyor. “Sepia”da yine hüzün, yine ayrılık, yine sevdalar, yine kentler ve öteler var… Şairin ötelere açılan gözlerinden kalbine akan ve oradan da Sepia olarak varlık alanına düşen dizeler… Kimi zaman dize formatında kimi zaman düzyazı. Ama hep duygu yüklü... İbrahim Sadri yine yüreklere dokunuyor… Sevdalara, ayrılıklara, kavuşmalara ve hasretlere dair… SEPİA Kırgın bir gül Ansızın sofalarda sesin Arkasından ağlanılan Bir resim gibisin Kanar ya bazen derininde bir yer insanın Cam kırığıdır batar ya hatıraların Solaksındır sakarsındır Aslında arkasındasındır bütün yaşadıklarının Bir resim gibisin Kahverengi Sepia Solgun sonbahar tadında Soğuk havalarda çay içilen küçük tabureler üstünde Köşebaşı kasaba kahvehanelerinde İçinden şehzadeler mor cübbeli dervişler geçen hikayelerin Akşam lakırdılarında bir efsane olur arkanda bıraktıkların
4.38 ₺ -
Adam Gibi
"Şiir yazmaktan çok, şiir söyleyen bir adamın dizeleri var bu kitapta... O söyleme damarı tâ Yunus′tan bugüne uzanıyor. Arada Emrah′a, Sümmani′ye, Mahzuni′ye, Veysel′e, Abdürrahim Karakoç′a ve diğer gönül ustalarına uğrayarak... Şiirin çok içerden bir yerden geldiğine inanan bir adamın dizeleri bunlar; yazarken de söylerken de... Biraz geldiği gibi, biraz da olduğu gibi yazılan dizeler bunlar aynı zamanda... Hayat da böyle bir şey değil mi zaten? Biraz olduğu gibi, biraz da geldiği gibi... Şiirin, bize kalbimizi ve cesaretimizi hatırlatıp durduğunu unutmadan..."
5.48 ₺ -
Türk Halk Şiiri Antolojisi
Türk şiirinin bilinen en eski yazılı örnekleri olan Orhun Kitabeleri’nden bugüne gelinceye kadar, bir milletin geçmişten geleceğe uzanan hikâyesi; sözlü kültürden ve folklordan beslenen “Türk Halk Şiiri” ile farklı bir boyutta hayat bulur. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan halk edebiyatı üzerine, bugüne kadar yerli ve yabancı birçok araştırmacı tarafından çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar içerisinde önemli bir yekûn tutan antolojiler hazırlanırken çok sayıdaki şair veya şiir arasından yapılacak seçimde hangi kıstasların esas alınacağı, şairler hakkındaki biyografik bilgilerin yetersiz oluşu ve buna benzer problemlerle karşılaşılmaktadır. Antolojiler tıpkı uçsuz bucaksız bir bahçenin binlerce çeşit çiçeğinden yapılmış bir demet gibi, mutlaka kompozisyonu hazırlayan elden izler taşıyan seçkilerdir. KTÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Çelik’in farklı yazılı kaynakları tarayarak yaşayan halk şairleriyle yapılmış birebir görüşmelerinin ışığında titiz bir çalışmayla hazırladığı Türk Halk Şiiri Antolojisi; bilinen ve farklı kaynaklarda adı geçen en fazla halk şairini kronolojik olarak bir araya toplamaktadır. Kitabın ismi “Türk Halk Şiiri Antolojisi” olmakla birlikte, Türk dünyasının halk şiiri örneklerinin tamamını bir kitaba sığdırmak mümkün olmadığından, çalışma İslâmiyet’in kabulünden önceki Türk edebiyatı ürünleri ile Azerbaycan’ı da içine alan Osmanlı coğrafyasında 20. yüzyıla gelinceye kadar ortaya çıkan Türk halk şiiri ile sınırlandırılmıştır. Hece ölçüsüyle şiir yazmış tekke şairlerinin bu türdeki şiirleri de çalışmaya dâhil edilmiştir. Eser hazırlanırken şairleri en iyi tanıtıcı özelliğe sahip şiir örneklerinin seçilmesine özen gösterilmiş, Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Veysel gibi halk şairlerine, şiirlerinin fazlalılığı doğrultusunda daha geniş yer ayrılmıştır. Araştırmacılar için bir başucu kitabı niteliğindeki eser; İslam Öncesi Türk Şiiri, İslam Sonrası Türk Şiiri ve Anonim Halk Şiiri olmak üzere üç ana bölümden, ayrıca şiirleri okurken kılavuzluk edecek kapsamlı bir sözlük ile çalışmayı hazırlarken faydalanılan ve araştırmacıları kaynaklara yönlendirecek geniş bir bibliyografyadan oluşmaktadır. Türk Halk Şiiri Antolojisi lüks ve temiz baskısı, okuma kolaylığı sağlayan çift sütun sayfa düzeniyle teknik açıdan göz doldururken, halk edebiyatı ile ilgilenen araştırmacılar ve öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak, ayrıca her kesimden kitapseverin zevkle okuyabileceği özel bir kitap olarak Timaş Yayınları’ndan okuruyla buluşuyor.
18.59 ₺ -
Yoksulların ve Şairlerin Kitabı 3
“Cahit Koytak şiirinin baskın yönü şüphesiz değdiği her şeyi şiir olarak yazabileceğine duyduğu sürekli ve ısrarlı inançtır. Söz ile söyleme arzusu, duyuruş ile yaygınlaştırıp yayma, buluş ile acemilik, doğu ile batı, ilahiyat ile mitoloji, pervasızca yan yana getirilir iç içe odalarda aynı sedirlere oturtulur benzer müzikler dinlettirilir…” İlk baskısı bir haftada tükenen Yoksulların ve Şairlerin Kitabı’ndan böyle bahsediyordu şair Ömer Erdem. Yirmi yıllık uzun bir aradan sonra yeniden şiirlerini kitaplaştıran Koytak, Yoksulların ve Şairlerin Kitabı - III ile bu aşkın serüvene kaldığı yerden devam ediyor, üçleme bu kitapla tamamlanıyor.
328.50 ₺ -
Yoksulların ve Şairlerin Kitabı 2
“Cahit Koytak şiirinin baskın yönü şüphesiz değdiği her şeyi şiir olarak yazabileceğine duyduğu sürekli ve ısrarlı inançtır. Söz ile söyleme arzusu, duyuruş ile yaygınlaştırıp yayma, buluş ile acemilik, doğu ile batı, ilahiyat ile mitoloji, pervasızca yan yana getirilir iç içe odalarda aynı sedirlere oturtulur benzer müzikler dinlettirilir…” İlk baskısı bir haftada tükenen Yoksulların ve Şairlerin Kitabı’ndan böyle bahsediyordu şair Ömer Erdem. Yirmi yıllık uzun bir aradan sonra yeniden şiirlerini kitaplaştıran Koytak, üçlememenin ikinci kitabı Yoksulların ve Şairlerin Kitabı - II ile bu aşkın serüvene kaldığı yerden devam ediyor.
328.50 ₺ -
Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 1
“Yazdığım her şeyin bir bütünün parçası olduğunu düşünüyorum. Onu hissederek yazıyorum. Büyük bir define haritasının kayıp parçalarını keşfedercesine, her yazdığım şey o bütünün dolmayı bekleyen bir parçası gibi doğuyor bende. Aslında bütün gerçek şairlerin böyle bir bütünlük içinde yaşadıklarına inanıyorum ama ben bunu kendimde çok baskın bir şekilde hissediyorum.” diyen Cahit Koytak; şiire hasredilmiş ömür mesaisinde her şeyi şiir olarak gören, her şeyi şiire dönüştüren bir şair. Kadim zamanlarda hikayelerin, tarih kitaplarının hep şiir olduğu zamanlarla yarışır gibi şiir yazıyor. Modern şiirin bireyselliğini kırıyor ve okura şiir okutturmayı başarıyor. “Söylemesi bile fazla, böyle bir şiirin varlığından tarifsiz bir sevinç duyuyorum. Bu bir ‘telgraf’ da sayılabilir: İlk Atlas yeniden basılsa, Cahit Koytak dergilerdeki şiirlerini de kitaplaştırsa, gönlümüz has şiirle yıkansa! Çok şey mi istiyorum? Sanmam, nihayet istediğimiz şiir!” 2004 yılında Haydar Ergülen Cahit Koytak şiiri için bunları söylüyordu. 2009’da kaldığı yerden devam ediyor: “Koytak'ın şiirlerini tehlikeli ustalık ürünleri olarak görüyorum. Onun şiirlerini el yazısı olarak değil, aynı zamanda alın yazısı olarak yazdığını da düşünüyorum. Bu onun nasıl bir vicdana sahip olduğunun gösteriyor. Sadece kendi dünyasını değil, farklı dünyaların şiirlerini kaleme alıyor.”
16.90 ₺