-
Rumelinin Esaret Günleri
I. Balkan, II. Balkan ve I. Dünya Savaşı yıllarında (1912–1918) Doğu Trakya, Ege ve Vardar Makedonya’sını kapsayan bölgelere geziler yapan Filov’un yeni kurtarılan topraklarda yaptığı bu gezilerin amacı, o topraklarda bulunan eski eserleri incelemek ve Ulusal Arkeoloji Müzesi’ne getirmekti. B. Filov, Bulgarların ele geçirdiği topraklarda birçok caminin Hıristiyan tapınağına dönüştürülmesi aşırılığına kararlıca karşı çıkar. Selimiye Cami’nin korunması için yazdığı raporda özellikle cami kütüphanesine dikkat edilmesi, askerin Edirne’ye girişi sırasında bunların yakılmasını önlemek için tapınağın hemen kapatılmasını ve korunmasını önerir. Filov’un çektiği ve ilk defa yayınlanan fotoğraflarla görsel açıdan da oldukça zengin olan bu günlük, kaleme alındığı dönemin önemli bir tanığı olarak siz Timaş okurları için gün yüzüne çıkıyor…
12.95 ₺ -
Babam Abdülhamid
Tanzimat’tan II.Meşrutiyet’e, imparatorluğun en çalkantılı yıllarında tahtta bir padişah; II.Abdülhamid… İftiralar, yalanlar ve bir padişahı tahttan indiren olaylar… Ardından başlayan acı, gözyaşı ve hasretle dolu sürgün yılları… Osmanlı’nın tarihine babası Abdülhamid’in yanında bizzat tanıklık eden, merak edilen yılları ve padişahı anılarına taşıyan bir sultanın; Şadiye Sultan’ın hatıratından… “Ben, babamı, hiçbir zaman padişah olduğu için sevmedim. Hayatımın baharında, kalbimin bütün mevcudiyeti ile ve derin bir aşkla babamı sevdim. O sevgidir ki, işte bana bunları yazmak hissini veriyor.” Şadiye Osmanoğlu
96.20 ₺ -
Saray Hatıralarım
Kapalı kapılar ardında kaldığı için hep merak edilen gizemli Osmanlı Sarayının adap ve geleneklerini, haremi ve o dönemdeki saray içi ilişkileri çok yakın mesafeden gözlemleyebilmiş, sarayda muallimelik yapmış bir kadın Safiye Ünivar’ın kaleminden roman tadında bir hatırat... Osmanlı’nın son yıllarında Sultan V. Mehmed Reşad’ın sarayında yaşamış; sultanlara, şehzadelere, diğer saraylılara muallimelik yapmış Safiye Ünüvar’ın kaleminden dökülen anılar Saray Hatıralarım… Sarayda on yılını geçiren muallime Safiye Ünvar’ın anıları, Osmanlı’nın az bilinen bir dönemine ışık tutarken saray içi etkinlikleri, sarayda yaşananları, ilişkileri, merak edilen ‘harem’in nasıl bir eğitim yeri olduğunu en ince detaylarıyla anlatıyor...
8.14 ₺ -
Yedi Şairden Hatıralar
“Bu kitabım, Türk fikir ve kalem dünyasına hem eski vadide, hem de yeni alanda en değerli şiirler hediye eden yedi şair arkadaşın; Abdullah Cevdet, Samih Rifat, Celal Sahir, İhsan Hamami, Halil Nihat, İbrahim Alaettin, Enis Behiç gibi edebiyatımızı cilt cilt esrelerle dolduran, fakat öldükten sonra her biri, ihmallerimiz yüzünden unutulan bu bahtsız sanatkârların hatıralarını rahmetle anmak, hayatlarını ve eserlerini kısaca genç nesillere tanıtmak gayesiyle hazırlanmıştır.” Hilmi Yücebaş "Abdullah Cevdet - Sâmih Rifat - Celâl Sahir - İhsan Hamamî-Halil Nihat - İbrahim Alâettin - Enis Behiç " Adlarını zikrettiğimiz şairler, Türk edebiyatının seçkin ve önemli kalemleridir. Bu eser, rengini bu kalemlerin mürekkebinden almış, kokusunu bu beyinlerin zekâ pırıltılarıyla bulmuş bir güldestedir… Zaman, nisyan tozlarını bu güldestenin üzerine serpiştirmişse de güzelliğine halel getirememiş; gül yaprağı zarafetindeki anılar, fıkralar ve şiirler bu eser içinde mahfuz kalmıştır… Kitabın kapağını araladığınızda dimağınızın derinliklerine sinen bir kokunun başınızı döndürdüğünü hissedecek ve maziye doğru yol alan bir seyyah olacaksınız… Bu yolculuğa, âşık Ömer neslinden olduğunu söyleyen tam kırk yıl kalemiyle coşkun fikirler, ince duygular işlemiş, edebiyattan felsefeye, bazen de siyasete geçerek ismini herkese tanıtmış, telif ve tercüme olarak ciltlerle kitap neşretmiş bir müellif ve birinci sınıf bir şair olan Doktor Abdullah Cevdet Bey ile başlayıp Sâmih Rifat ile devam edeceğiz. Türk şiirinin son yıllar içinde geçirdiği türlü değişmelerin hepsinde, ince, derin duygusu; geniş, ışıklı anlayışı ile, gerçekten yürekten şair olduğunu gösteren Sâmih Rıfat gazel de yazmış, Hâmit yolunda da şiirler söylemiş, Servet-i Fünûn gidişinde de onu açanlarla yarışa girmiş, tekke ve saz şairleriyle de boy ölçüşmüş, bütün bunlarda üste çıkmıştır. Şairliğin bir şekil işi değil, bir iç duygu meselesi olduğuna en canlı bir ispat istenirse Samih Rifat’ı gösterebiliriz. Fakat Samih Rifat’ın benliğini milletleştiren, şairliği, edebiyat bilgisi, gazeteciliği, idare adamlığı, hatta mebusluğu değil, asıl tarihçiliği ve dilciliğidir. Tarihin öte yanındaki gizlilikleri bile dil yoluyla ortaya çıkarmaya çalışan bu büyük adam, kendini dilciliğin tarihde ölmezleştirecek büyük bir buluşla milletini övündürmüş, dünyaya kendini tanıtmıştır. Sâmih Rıfat’tan sonra, Türkiye’nin “Musset”si Celâl Sâhir; Divan şiirinin son “Dede Efendi”si diyebileceğimiz İhsan Hamamî; mizah ve hicivlerini ruhundaki asalet, mizacındaki zarafetle süsleyen Halil Nihat; eğitim, şiir, edebiyat, mizah, biyografi, lügat ve ansiklopedi gibi birçok alanda değerli eserler veren İbrahim Alâattin; özlü ve duygulu bir şair olan Enis Behiç’in eşliğinde edebî yolculuğumuz son bulacaktır… Kokusu dimağınızdan sonra tüm benliğinizi saran bu güldesteyi, aynı hazzı duymaları için tanıdıklarınıza da takdim edeceksiniz…
129.50 ₺ -
Her Gün Bir Ediple
Cumhuriyet’in ilk yıllarını Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Vâlâ Nurettin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Mithat Cemal Kuntay, Ercüment Ekrem Talu gibi dönemin önde gelen simalarından dinlemek isteyenler için keyifli bir eser. Bâb-Âli’nin usta kalemi Refik Ahmet Sevengil’in yaptığı sohbet tadındaki röportajlarda sarf edilen samimi cümleler insanı kavrıyor, mazideki kültür dünyamıza götürüyor… “En büyük şairimiz kimdir?” sorusuna Faruk Nafiz “Fuzulî”, Mithat Caml “Akif” diyor; konu “En büyük romancımız?”a gelince Vâlâ Nurettin “Halide Edip” ile “Yakup Kadri” arasında kalıyor… Edebiyat dünyamıza içten bir yolculuk için buyurun, bu hoş sohbete siz de katılın…
6.16 ₺ -
Bir Çerkes Prensesin Harem Hatıraları
“Ben Osmanlı Devleti ile birlikte bedbaht olmuş, velinimetinden zorla ayrılmış, çok büyük haksızlıklara uğramış, ruhen ve bedenen çökmüş bir insanım. Hatıramı kaleme almamın elbet bir nedeni var, ama bunu izah etmek pek güç... Ömrümün büyük bir kısmını geçirdiğim ve içinde tarihi hadiselere şahit olduğum saray hayatının bana öğrettiği en önemli şey, sır saklamaktır. Bu sürgün yıllarında, kağıt üzerinde yaşadıklarımı anlatmam sadece Zat-ı Şahaneye ve Kadınefendi Hazretleri'ne karşı olan derin saygım ve hürmetim sebebiyledir. Onlara yapılan hakaretlere pek üzülüyor, bedbaht oluyorum. Bu yüzden, hatıratımı yazıp ilk önce aileme, sonra devlete ve bu topraklar üzerinde yaşayan insanlara bırakıyorum. Onlar hayatımın şahitleri olsun.” Prenses Leyla Açba Osmanlı İmparatorluğu’nun son padişahı Sultan Vahdettin'in haremlerinden Nazikeda Kadınefendi'nin nedimelerinden Prenses Leyla Açba’nın Fransızca ve Osmanlıca kaleme aldığı hatıraları, sırlarla dolu harem hayatını ve yakın tarihimizin tartışmalı noktalarını birinci ağızdan bir tanıklıkla dile getiriyor. Rus işgali üzerine Osmanlı İmparatorluğu'na göç etmiş büyük bir Kafkas hanedanına mensup Leyla Hanım'ın çocukluk ve ilk gençlik yılları II. Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı çevresinde geçer. Saltanatın kaldırılmasına kadar Sultan Vahdettin hareminde nedime olarak hizmet eden Leyla Açba birçok önemli olaya tanıklık eder, bir kısmını şahitlerden dinleme fırsatı bulur. II. Abdülhamit’in tahttan indirilişi ve Yıldız Sarayı'nın basılması; Mustafa Kemal Paşa’nın huzura çıkarak Sabiha Sultan'ı istemesi ve Sultan Vahdettin tarafından Samsun'a gönderilmesi; Şehzade Yusuf İzzettin Efendi’nin Alman İmparatoru Wilhelm'in önünde Enver Paşa’yı tokatlaması ve gizemli ölümü; Sultan Vahdettin’in ülkeyi terk edişi gibi yakın tarihimizin tartışmalı konularının yanında harem hayatı, aşklar, moda, düğünler, Ramazan ayı adetleri gibi dönemin kültürel hayatına ilişkin detayları fevkalade hoş bir anlatımla okuyacaksınız.
17.13 ₺ -
Dağı Delen Irmak
Söyleşi: Emin Tanrıyar. “Türkiye'de sosyal bilimler denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Kemal Karpat'ı değerli kılan yalnızca eserleri değil, belki de o eserleri de mümkün kılan hayat öyküsüdür.” Şahin Alpay “Karpat'ın hem Batı hem Doğu kültürüne vakıf olmasının ve her iki dünyada da el üstünde tutulmasının ipuçları, kişisel tarihinde gizli.” Can Dündar Bir zamanlar Doğu ile Batı’nın sınırı kabul edilen Tuna’nın güneyinde, Romanya'nın küçük bir köyünde doğan Kemal H. Karpat, yaşam rotasını Batı, çalışma eksenini ise Doğu olarak belirledi. Önüne açılan doğal ve kolay yolları izlemedi; belki de tüm yaşamını derinden etkileyecek bir sezgiyle, önüne çıkan 'dağı delmek' ve hiç yürünmemiş bir yolda yürümek istedi. Kendini geçmişle bugünkü politik süreçler arasındaki bağları araştırmaya, güncel olanı tarihin ışığı altında incelemeye adadı. Uzun bir ömrü kapsayan bu yoğun çaba, Romanya’da azınlık, Türkiye’de muhacir ve Amerika’da göçmen olan genç bir entelektüeli, yaşayan en büyük tarihçilerden birine dönüştürdü. Yapıtları yirmiden fazla ülkede yayınlanan büyük bir Türk tarihçisine... Bu kitap, o tarihçinin 87 yıllık yaşamını, dünya çapında bir tarihçinin oluşum sürecini kendi ağzından anlatıyor.
244.20 ₺ -
Sultan II Abdülhamidin Sürgün Günleri
Yayına Hazırlayan: N.Metin Hülagü Timaş Hatırat serisi birinci el kaynaklarla devam ediyor... Son dönem Osmanlı tarihinin en çok tartışılan konularından birisi şüphesiz II. Abdülhamid ve dönemidir. Elinizdeki kitap bu dönemi ve padişahı daha yakından tanımaya yarayacak ipuçlarını verecektir. 1869'da dünyaya gelen Atıf Hüseyin Bey 1892 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye'ye kaydolmuş ve buradan Tabip Yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. Atıf Hüseyin Bey Sultan Abdülhamid Selanik'e sürgüne gönderdildiği zaman kendisine ve aile efradına bakmakla görevlendirilmiştir. Atıf Hüseyin Bey, Sultan Abdülhamid'le ilgilendiği yıllar boyunca günlük tutmuştur. Tamamı 12 Defter olan, yaklaşık 9 yılı kapsayan bu günlükler, Sultan Abdülhamid'in sürgündeki Selanik yıllarından başlayarak İstanbul Beylerbeyi Sarayı'na nakline ve burada da ölümüne kadar sürmektedir. Prof. Dr. Metin Hülagü'nün Türk Tarih Kurumu Arşivi'nden alarak yayına hazırladığı, Abdulhamid üzerine en güvenilir kaynaklardan birisi olarak literatüre kazandırılan günlükler, Abdülhamid'in hastalıkları, ilaçları, hastalıklara karşı başvurduğu tedavi şekilleri ve özellikle kullandığı bitkisel tedavi metotları hakkında bilgi edinmenin yanısıra özel hayatı, düşünce ve inanç yapısı, hisleri, sevgi ve nefretleri, kişiliği ve daha çok Avrupa ülkelerine ait hatıraları, şahsî ve siyasî yaklaşımları konusunda bulunmaz bir kaynaktır.
20.56 ₺