Kitaplar

Hayatı Güzel Ve anlamlı Yaşamak

Hayatı Güzel Ve Anlamlı Yaşamak Hayatı güzel ve anlamlı yaşamaya çalışan birinin kaleminden çıkan bu kitap; - "Mutluluğu nasıl yakalayabiliriz?" sorusunun cevabını, - Sevginin muhteşem gücünü, - Zamanı verimli ve etkin kullanabilmeyi, - Dengeli ve uyumlu bir hayat geçirebilmeyi, - Evlilikte aranan eşi bulmayı ve aranan eş olarak kalmayı, - Çalışma hayatında verimli bir insan olabilmeyi, - Dengeli beslenerek, stresten uzak kalarak uzun ve verimli bir ömür geçirebilmenin altın kurallarını örnekler ve akıcı bir ömür geçirebilmenin altın kurallarını örnekler ve akıcı bir üslupla anlatıyor.

Hayatın Bütününde Başarı

Evrendeki her şey gibi insan hayatı da kendi içinde bir bütündür; ancak bu bütünün farklı alanları vardır. Bu alanlar; okul, aile ve iş hayatıyla, sosyal hayattır. Bunlar arasındaki dengeyi ve ince çizgiyi iyi ayarlamak lazım. Çünkü bu alanlar arasında, sürekli bir etkileşim söz konusudur. İnsanın evinde yaşadıkları iş hayatını, işinde yaşadıkları ve hayatını etkiler. Aslında çoğunlukla hayatın bir yönü iyi işlerse, diğer yönleri de iyi işler. Bir yönünde aksaklık olursa, bu, diğer yönlere de yansır. Hayatın Bütününde Başarı adlı bu kitap, toplam beş bölümden oluştu. Birinci bölümde, önce iç başarının temel kavramları açıklandı. Sonra da iç başarı üzerine bina edilmiş, herkesin günlük hayatta kolayca uygulayabileceği bir dış başarı formülü sunuldu. İkinci bölümde okul başarısı, üçüncü bölümde de aile başarısı üzerinde duruldu. Özellikle evliliği düşünenler ve evliliğini sürdürmek isteyenler buradaki bilgilerden çok yararlanacaktır. Dördüncü bölümde, sosyal yaşamın önemi dile getirildi. Sosyal yönden gelişmek isteyen kimselerin mutlaka okuması gereken bir bölüm. Beşinci bölümde, iş başarısının sırları açıklandı. İşinde başarılı olmak isteyenlerin bu bölümü dikkatle okuyup iş hayatına uygulaması gerekir.

Hayatın Pusulası

HAYATIN PUSULASI Amerikalı araştırmacılar, Amazonlarda yerli rehberler eşliğinde araştırma gezisindedir. Yolculuğun başında rehberlerine bir işaret levhası verip, bunu yüksek bir ağacın tepesine asmasını ve böylece yollarını kaybederlerse, bu kılavuz tabelaya bakarak, yönlerini bulacaklarını söylerler. Yerliler bu isteğe bir anlam veremez; ama yine de söyleneni yaparlar. "İşaret Levhası" ağacın tepesine asıldıktan sonra yola koyulurlar. Bir müddet gittikten sonra Amerikalılar heyecanla bağırır; "Durun, kaybolduk!" Yerli rehber, bütün şefkatiyle Amerikalıya dokunarak; "Hayır" der, "Kaybolmadınız, bakın buradasınız" Amerikalı hiddetle; "Öyle değil be adam" der "İşaret "Levhamız kayboldu" Yerli bütün sükunetiyle cevap verir; "O zaman niçin biz kaybolduk diyorsunuz? İşaret Levhamız kayboldu desenize. Biz, insanız. Kaybolamayız" Hepimiz bir şekilde tutturmuş bir yol, gidiyoruz. Sevgili Yılmaz Erdoğan "Bu yol nereye gider?" diye soruyor ve devam ediyor; "Yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir. Ve yaşamak hızlı bir ölme biçimidir" Hızla o kaçınılmaz sona doğru gidenler ikiye ayrılıyor. Gerçekten ölenler ve ölümsüzler kervanına dâhil olabilenler. Gerçek ölüm tarihiniz; adınızı minnetle yâd eden son kişinin öldüğü gündür. O da ölünce siz hiç yaşamamış gibi olursunuz. Bedeniyle yaşayıp, bedeniyle ölenlerden geriye kalan bir avuç toprak. Ama hayat bir avuç toprak için yaşanmayacak kadar kutsal. Ölümsüzler kervanına katılanlar, varlıkları varlığımıza armağan olanlar, "Baki kalan şu kubbede bir hoş seda bırakanlar", varlıklarıyla gurur duyulanlar, yoklukları arananlar, başkalarının hayat filminde figüran olmayıp, kendi başrollerini kapanlar ise; hayat pusulasına sahip olanlar oluyor. Adına hayat denilen şu ölümsüzlük oyununda; hayatınıza anlam katacak, doğru işaret levhalarıyla karşılaşmanız dileğimle.

Her İnsan Hükümdardır

Düşünce, dünyadaki her şeyin dümenidir ve bu düşünce gemisinin dümenini elinde bulunduran kaptan da kişinin kendisidir. Ruhsal yapı ve düşünce, bedene hâkimdir. İnsanoğlu karakterini ve yapısını, bu düşünce gücüyle bir heykeltıraş gibi yontar ve şekillendirir. Kendi nefsine düşünce gücüyle hâkim olabilen insan, başarma gücünün kendinde olduğunu kavrayacak ve kendin hükümdarı olmaya başlayacaktır. Bunu başarmak ve düşünce dümenine yön vermek, birkaç temel hakikati bilmek bunları uygulamakla sağlanır. Bu kitapta, sohbet havasında anlatılan olaylar, insalara bu esasları öğretmek gayesiyle kaleme alınmıştır.

Her Sabah Yeniden Doğun

KALDIRIN BAŞINIZI YUKARI! Bulutları hedef seçecek kadar yukarıda olmalı başınız. Ama önce bunu hak edecek bir hayat düşleyin. Sonra düşlediğiniz hayatı yaşayabilmek için çalışın, üretin ve art arda başarılara imza atmayı hayal edin. İster yönetin, ister yönetilin. Ama her ikisinde de insan olduğunuzu, dünyanın en değerli varlığı olduğunuzu sakın unutmayın. Kişiliğinizi geçici menfaatler uğruna ayaklar altına düşürmeyin. Karşınızdaki insanlarla konuşurken, kafanızı önünüze eğmeyin. Gözlerinizi, ayaklarınıza bakar halde aşağıya değil; yıldızlara bakarcasına yukarı kaldırın. Dik tutun başınızı, hem de öylesine dik tutun ki; başınız bulutlara erişsin. Her gün sorun kendinize: "Dünyada sizden daha değerli yaratılan başka bir canlı var mı?" diye. Dünyada yönetilen değil, yöneten iseniz; öncelikle yönettiklerinizin de sizin gibi birer "insan" olduklarını unutmayın. Başını karşınızda önüne eğecek emir kullarını değil, yüreklerinde yer bulacağınız insanları yönetin lütfen. Alçak gönüllü ve tevazu sahibi olun. İnanın, bunları yapmak hiç de zor değil. Siz zaten insan olarak bu güçlerle donatılmışsınız. Önemli olan hemen harekete geçebilmenizdir. Unutmayın; zalim krallar, Firavunlar, Nemrutlar hep toprak oldular. Ama aradan geçen yüzlerce yıla rağmen, hala nefretle anılıyorlar. Siz yüreklerde köşk kurmak mı, yoksa nefretle anılmak mı istiyorsunuz? Elinizdeki kitap, bu sorunun cevabını vermeniz noktasında size yardımcı olacaktır. Zaten bir gün öleceksiniz; onun için yaşamınızın devam ettiği her sabahı size sunulan en büyük ikaramiye gibi görün ve Ve her sabah yeniden doğun

İmaj İletişim Beden Dili

İMAJ İLETİŞİM BEDEN DİLİ Kitapları birçok üniversitede kaynak kitap olarak okutulan Ercan Kaşıkçı, İmaj-İletişim-Beden Dili konulu bu yenilenmiş kitabıyla yine değerli bir kaynak kitap oluşturdu. Yüreğini Bedenine Yansıt isimli bu kitabıyla iletişimdeki duygusal faktörlerin önemine sıklıkla değinen yazarımız, kitabını hazırlarken dünya ve ülke gündemi olmuş olayları da analiz ederek, çıkarılabilir kitabıyla yakın tarihe de bir iletişimci gözüyle değinmiş oldu. Yaptığı analizlerle, sıklıkla medyanın da kendisinden destek istediği yazarımız, bu kitabında medyaya destek olduğu konulardan örnekler de sunuyor. Kitabında beden dilini, iletişimi anlatmakla kalmayıp, analiz ettiği olaylarla konuların detaylarını nasıl dikkatle incelenmesi gerektiğini de ortaya koyuyor. Herkesin edinmesi gerekli olan bu değerli kaynak kitapta bulabileceğiniz bazı başlıklar şunlardır: - İmajın Önemi ve Hayatımızdaki Yeri 1. Renklerin Hayatımıza Etkileri 2. Neden Kimse Bizi Anlamıyor? 3. Beden Dilinde Hangi Davranış Ne Anlama Geliyor? 4. Yalanın Beden Dili Nasıldır? 5. İş Görüşmesinde Beden Dilini Kullanma? 6. İş Hayatına Girerken Beden Dilini Nasıl Kullanmalıyız? 7. Market Aktivite Çalışmalarında Beden Dili Kullanımı - Satış ve Pazarlama İşinde Beden Dilinin Önemi 1. Güvenliğimiz Açısından Beden Dilimizin Önemi? 2. Amerika-Irak Savaşı'nda Beden Dilleri Neler Anlatıyordu? Daha birçok konu başlığını bulacağınız bu kitapla iletişime yeni bir pencereden bakacaksınız.

İşin Sırrı

İŞİN SIRRI Hüsamettin Kavi - BEMKA A.Ş Zeynep Bodur - Kale Grubu Lütfü Küçük - Eku Fren Kampana Nalan Erkarakaş - Ciner Grubu Murat Erkul - Erkul Kozmetik Süleyman Kosif - Kosifler Şirketler Grubu Murat Yanıklar - türkticaret.net Vehbi Varlık - İnoksan Celal Beysel - Floteks Plastik İskender İskenderoğlu - İskender Kebap Ahu Büyükkuşoğlu Serter - Farplas Mehmet Ali Aydınlar - Acıbadem Sağlık Grubu Serdar Tavukçu - Yapı Teknolojileri A.Ş Murat Turan - Pelit Aslan Kontrplak Fabrikası A.Ş Girişimci, yeni kaynaklarla, yeni teknolojilerle toplumu tanıştırır. Bu sayede daha önce kullanılmayan veya az kullanılan kaynaklar ekonomiye kazandırılır, üretimde artış meydana gelir. Yeni açılan veya yeniden yapılandırılan bir şirket ülkenin istihdam hacmini arttırır ve tüm bunlar sonucunda da iktisadi kalkınma pozitif bir ivme kaydeder. En önemlisi, temelde üretmek ve üretken olmak vardır. "İşin Sırrı" kitabında değerli tecrübe ve görüşlerini okuyucuyla paylaşan 14 Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) mensubu ve bugün itibariyle TÜGİAD üyesi olan 630 Türk Genç Girişimci, "Güçlü bir Türkiye ve Büyük TÜGİAD vizyonunun temel taşları ve güçlü emsalleri olarak iş hayatımızda yerini almıştır. TÜGİAD önderliğinde hazırlanan "İşin Sırrı" kitabı, genç girişimcilerin yanı sıra Türkiye üretiminin % 90'ini oluşturan KOBİ'lere ilham vermek arzusuyla yayınlandı. Deneme-yanılma yollunun maliyeti çok arttıran, pahalı ve riskli bir yöntem olduğunun bilincinde olan genç girişimcilerimiz, hedefleri çoğaltmak, cesareti arttırmak, hızlı ve yerinde adımlar atılmasına imkân sağlamak üzere deneyimlerini okuyucuyla paylaştı. "İşin Sırrı" ile girişimcilik ruhunu kazanma yolunda atılacak adımlarda sorulacak pek çok sorunun cevabı veriliyor.

İyi Fikir Her Zaman Kazandırır

İYİ FİKİR HER ZAMAN KAZANDIRIR Bugün, küresel ekonominin yeni kuralları var. Ürün teknolojileri ve pazarlama yöntemlerinde, keşifler devri sona erdi. Teknolojinin küresel dağılımı sonucu, ürün ve hizmetlerin hepsi birbirlerine benziyor. Markalar açısından mutlak iktidardan söz etmenin imkânı kalmadı. Daha düne kadar esamesi okunmayan beyin gücüne dayanan şirketler, dünkü iktidarın sarsılmaz sanayi devi şirketlerinin bu ünlerini geride bıraktırıyor. Vasat, iktidarını hızla kaybediyor. İletişim olanaklarının artışı, dünyayı hızla küresel bir köye çevirirken internet ve teknolojideki ilerlemeler, iş dünyasının ve ekonominin bildiğimiz işleyiş kurallarını her geçen gün değiştiriyor. Günümüzün pazarlarını ulusal olmaktan çıkarıyor, sanal ortama ve uluslararası alana taşıyor. Tüketiciler, ürünün nerede üretildiğine değil, kim ürettiğine bakıyor. Yerli-yabancı ayrımı yapmak anlamını yitiyor, dünya piyasalarında rekabet edebilme kavramı önem kazanıyor. Dünya hızla değişiyor ve her değişim, yeni fikirlerin doğmasına neden oluyor. Ayakta kalmanın tek yolu yeni fikir ve ürün geliştirmekten geçiyor. Günümüz şirketlerine patronlar değil, parlak fikri olanlar yön veriyor. Kazanmak için her zaman iyi fikirlere ihtiyacınız bulunuyor. İşte karşınızda Türkiye'yi değiştiren en parlak iş fikir ve buluşları...

Kazandıran Beden Dili

Günümüz dünyasında beden dili ve iletişim becerilirinin önemi her geçen gün biraz daha artıyor. Günlük yaşamdan iş dünyası kadar her yerde, beden dilimiz, en etkili prezantasyon aracımız haline geldi. Kazanmanın yolu doğru görüntüden geçtiğine göre, sahip olduğumuz bu gücün farkına varıp onu doğru kullanarak kendi görüntümüzü oluşturabiliriz. Acaba görüntümüzün bize karşı olmaması için beden dilimizi ve sesimiz nasıl kullanmalıyız.? Dış görünüşümüz iyi olabilir, hareketlerimiz de doğru olabilir. Ama kendimizden hoşlanmıyorsak, bu imajımızı bozacaktır. Kendi kendimizi nasıl algıladığımız, dışsal ambalajımız kadar önemlidir. "İnsanlar, kendilerini hissettikleri yaştadır" sözü bir gerçeği dile getirir. Kendisini genç hisseden, zihninde genç bir insanın fotoğrafını gören kimsenin beden duruşu da genç olma eğilimindedir. Kendisini kötü hisseden ve düşünen kimsenin bedeni de buna uyum sağlar. Bir NLP ilkesine göre "Beden, zihin ve ruh aynı sistemin parçalarıdır, birlikte hareket eder ve birbirlerini etkilerler. Diğerini etkilemeden, birinde değişiklik yapmak imkânsızdır." Dışsal imajınızın ışımasını istiyorsanız, dahili, iç görüntünüzüm de ışıması gerekir. İmajımız içten dışa doğru oluşmalıdır. Önce kendimize şu soruyu sormalıyız: "Nasıl bir soru sormak isterdim?" "Kendimi nasıl biri olarak görmek isterdim?" sonra da zihnimizde bu olmak istediğimiz bu kişinin net bir portresini çizin. Unutmamak gerekir net bir portre yüzlerce ayrıntıdan oluşur. Kazandıran Beden Dili'nde sizi hayalinizdeki portreye ulaştıracak ipuçlarını bulabilirsiniz.

Kendine Yardım

Antik Yuna felsefecilerinden, teknolojik buluşların mucitlerine, Rönesans dönemi ressam ve heykeltıraşlarından endüstri döneminin öncü sanayicilerine kadar, dünya uygarlığını temelini oluşturmuş büyük adamların hayat öykülerinden alınacak derslerin günümüz insanına çok şeyler kazandıracağı muhakkaktır. Bu eser, hangi konum ve yaşta olunursa olsun, belirlenmiş hedefe inanç, sabır ve çabayla ulaşılacağını; ne kadar imkânsız ve zor görünürse görünsün, insanın kendi gücüyle elde edemeyeceği hiçbir şeyin olamayacağını ispatlıyor.

Kişisel Değişim Stratejileri

Bir grafik departmanı şefi, bir seminer programından sonra, nasıl iki büyük şirket kurucusu oldu? Günde 3 paket sigara içen, yollardır kendisiyle barışık olmayan ve kişisel gelişim seminerlerinin gereğine inanmayan bir ajans yöneticisi, her yönüyle nasıl değişti? Hayatında "günlük" dahi yazmamış olan büyük bir gazetenin İnsan Kaynakları Müdürü, gazetede denemeler yazan, hayatı dolu dolu yaşayan bir insan haline nasıl geldi? Bu ve buna benzer ilginç hikâyeleri öğrenmek, değişimi yakalamak ve başarıya ulaşmak istemez misiniz? İşte bu kitap sizin için.

Kişisel Gelişim El Kitabı

Kişisel gelişim; başarı ve motivasyondan yönetime, kişisel gelişimden zihinsel ve ruhsal zekaya kadar bir dizi konuyu kapsar. Bu konuların her biri, kişinin mevcut durumunu bulunduğu noktadan bir ileri seviyeye taşımayı hedefler. Ülkemizde geçmişi oldukça yeni olan kişisel gelişim alanındaki çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu alandaki eserleri değerlendirmek amacıyla bu çalışmada; kişisel gelişim, başarı, motivasyon, yönetim, liderlik ve zeka gibi konulardaki telif ve tercüme eserler ele alınıp değerlendirilmiş ve bu konuda yazılmış kitapların bir listesi verilmiştir. Bunun için 1990 yılından beri konuyla ilgili yaklaşık 60 bin eser tarayıp bunlar içerisinden 500'e yakını seçilmiş, tasnif edilmiş ve okurum isfidesine sunulmuştur. Kişisel gelişimle ilgilenen herkesin başucu kitabı olacak bir eser.

Mutluluk ve Başarı Yolları

Günümüz insanı, hayatın güzelliklerini yeteri kadar fark edemiyor. Stres, kuşku, kaygı, hırçınlık, gerginlik, iş yoğunluğunun altında ezilme, suçluluk duygusu ve kendini yetersiz görme gibi çok sık yaşanan olumsuz duygular, insanı yıpratmakta ve bunalıma sürüklemektedir. Aslında çok kazanmak isteyen her işadamının, güzel ve bakımlı olmaya çalışan her kadının, çalıştığı yerde en üst konuma çıkmak isteyen her elemanın, okulunun en başarılısı olmak isteyen her öğrencinin ve sanatının zirvesine ulaşmak isteyen her sanatçının zirvesine ulaşmak isteyen her sanatçının amacı, mutlu olmaktan başka nedir ki? Elde etmek istedikleriyle ve ulaşmak istedikleri hedefleriyle iç huzura kavuşmak ve mutlu olmak değil midir? Peki, o zamana kadar beklemeyecek miyiz? Mutluluğumuzu ertelemeye hakkımız yok!..

Görevimiz Başarmak

"Hangi iş olursa olsun, o işi en güzel şekilde ve bütün Gücünle yap!" sözü, görev bilincimizin ilkesi olmalıdır. Üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getiren kimse Hangi konumda olursa olsun ilerliyor demektir. görev alanı sonsudur. Hayatımızın her döneminde vardır. O bizi, her zaman ve her yerde kuşatan varlığımızın bir parçasıdır. Görev en özlü haliyle o kadar bağlayıcıdır ki, insan görevi başındayken kendini bile düşünmez. Yapılacak görevini bilir ve bunu fedakârlık gibi bir düşünceye kapılmaksızın yerine getirir. Görev, kendini adamaktır.

Genç Girişimcilerin Başarı Sırları

Başarıya kimi zaman öykünme, kimi zaman da gıptayla bakıyor insan. Pek çoğumuz, başarıyı bir anda ortaya çıkıveren bir süreç olarak değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeyi yaparken, "Onun yerinde ben de olabilirdim." gibi sıradan ve aslında çok fazla üzerinde düşünülmemiş cümleler kuruyoruz. Oysa başarı, geniş zamana yayılan uzun bir maraton. Ancak nefesi yetenler çizgiyi geçebiliyor. Girişimcilerin dünyasına ışık tutan "Genç Girişimcilerin Başarı Sırları" adlı kitap, bu Çok uzun maratona hazırlanan yeni girişimciler için deneyimlerin aktarıldığı bir başvuru kaynağı. Kitapta başarıyı "başarı" yapan cesaret, risk, özgüven, azim, inanç gibi kavramların önemi ortaya çıkıyor. Öykülerin sahipleri Türkiye'nin aydınlık yüzünü simgeleyen genç girişimciler. Kimisi sıfırdan aldığı bir işletmeyi çok büyük bir firma kimliğine kavuşturmuş; kimisi ise ikinci kuşak olmanın hakkını vererek, aile büyüklerinden devraldığı işletmeyi daha da ileriye taşıyabilmiş. Bu kitapta; Orhan Turan-ODE Murat Akdoğan-Baymak Hayati Kaya-Kale Radyatör Erdem Çenesiz- Ece Seramik Lütfü Aygüler-Balnak A.Ş. Dündar Yetişener-Fibrobeton Bedii Okyay-Galatasaray Holding Celal Aras-Aras Holding Hamdi Akın-Akfen Holding Fatih Üçkuzular-Solaris A.Ş. Yılmaz Küçük Çalık-Küçük Çalık Holding Erol Demirer-Demirer Holding'in başarılarını ve girişim öykülerini bulacaksınız.

Geleceğin Meslekleri

Bu çalışma, mesleklerle ilgili bir rehber kitap olmanın ötesinde, insanlık tarihinin dünü, bugünü ve yarını hakkında geniş bir perspektif sunmaya çalışmaktadır. Bir yandan düne ait bilgiler yorumlanırken diğer andan bu bilgiler ışığındaki gelişmeler ve yarının dünyasına ait gelişmeler anlatılmakta, geleceğin emanetçisi gençlerin yarının dünyasına güvenle adım atmalarını sağlayacak verilerle onlara yol gösterilmeye çalışılmaktadır. Çünkü geleceğin dünyasının nasıl şekilleneceği konusunda ortaya konulabilecek bir tablo, aslında gelecekte hangi mesleklerin önem kazanacağına dair de önemli ipuçları vermektedir. Bu düşünceden hareketle, kitabı hazırlarken, yarının dünyasında önem kazanacak ve mesleklere ait bilgiler ve gelişmeler detaylı bir şekilde verilmeye çalışılmıştır.

Fırsatı Yakalayın

Zayıf iradeli ve kararsız kişilerin sürekli dillerine doladıkları ifade, "fırsat bulamama" sözüdür. Oysa hayat, fırsatlarla doludur. Hayatın her safhası, her ticari muamele, her müşteri bir fırsattır. Dikkatli gözler, her tarafta bu fırsatları görür ve yakalarlar. Newton'dan önce de insanların kafalarına birçok kereler elma düşmüştü, ama insanların sıradan olarak gördüğü bu olaya büyük bir fizik kanununun farklına varan ilk o olmuştu. Fırsatı gözlemek için uyanıklık, yakalamak için kabiliyet ve cesaret, faydalanmak için kuvvet ve sebat, bir işte muvaffakiyeti sağlayan unsurlardır. Bir fırsatı yakalayanlar hem kendileri hem de başkaları için başka fırsatlar da kapılar aralarlar ve böylece insanlığa faydalı olurlar. Unutmayın, her gün daha önceden yapılmamış ve bundan sonra da yapılamayacak birçok iyi şeyi yapmak için karşımıza fırsatlar çıkabilir.

Etkili ve Güzel Konuşma Sanatı

Bu kitap: - Kendisiyle ve çevresiyle barışık olma yolunda adımlar atmak isteyen, - İnsanlarla doğru ilişki kurmanın, kendisini hızla öne çıkaracak bir yol olduğuna inanan, - İnsanları ikna etmenin, hırslı olmaktan daha önemli olduğu gerçeğini anlayan, - İşverenleri, müşterileri kendinden üst düzeydekileri, dinleyicileri ve benzeri kişileri etkileyen şeyin, bildiklerini aktarma şekli olduğunu anlayan * Yöneticiler * Eğitimciler * Danışmalar * Topluluklarda Konuşanlar * Halkla İlişkiler Sorumluları * Reklâmcılar * Satış - Pazarlamacılar * Politikacılar * Sivil İnisiyatif Üyeleri * TV - Radyocular Ve Sanatçılar içindir.

Düşünmeyi Öğrenmek Öğrenmeyi Düşünmek

Göreceksiniz; kendinizi daha iyi tanımakla kalmayıp, aynı zamanda belki varlığını dahi unuttuğunuz beyninizle barışık olmanın ipuçlarını da bulacaksınız. Beyniniz hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz? Beyninizi daha etkin çalıştırmanın yöntemleri var mıdır? Öğrenme, düşünme, hatırlama ve unutma nasıl olmaktadır? Öğrenilen bir bilgi beyinde nasıl bir değişikliğe uğrayarak kaydedilmektedir? Daha hızlı ve etkin bir şekilde öğrenmek mümkün mü? Yaratcı olmak için ne yapılması gerekir? Kendimizle ve başkalarıyla nasıl daha iyi ve sağlıklı iletişim kurabiliriz? Hafızayı kuvvetlendirmek mümkün mü? Daha iyi ve sağlıklı kararlar nasıl verebiliriz? Hedeflerimizi daha hızlı ve emin bir şekilde nasıl gerçekleştirebiliriz? Bütün bu ve benzeri soruların cevabını bulacağınız bu kitapta beynin o çok yabancısı olduğumuz çalışma düzeni içinde öğrenme ve düşünme işini nasıl gerçekleştirdiğini keşfedeceksiniz.

Duygularla Güçlenmek

Duygu ve akıl, zihin ve beden arasındaki dengeye hepimizin ihtiyacı var ama bunun nasıl sağlayacağımızı biliyor muyuz? Bu dengeyi oluşturmaktaki sihirli sözcük, Duygusal Zekâ. Daniel Goleman'ın literatüre kazandırdığı bu kavram her geçen gün daha da önem kazanmaya başladı. Başka insanları tanımak, kalp ile aklın barışıklığı, kafa ile bedenin uzlaşma halinde olması kişelerarası ilişkilerin ve iş dünyasının en önemli taleplerinden biri. Bu kitapta bilimin bu konuda yaptığı en son araştırmaları destekleyen bilgiler bulacaksınız. Ayrıca kendi duygularınızın nasıl olduğunu ölçmenize yarayacak örneklerle dolu kapsamlı bir test programı da; kuytuda kalmış duyguların nasıl canlandırılacağını, duygularınızı kontrol eden başka insanları nasıl daha iyi tanıyabileceğinizi gösterecektir. Bu kitapta anlatılanlarla; Güçlü ve zayıf yönlerinizi dengeleyebilirsiniz. Kendi duygularınıza dönüşler yapıp bunları daha dengeli kullanmayı öğrenebilirsiniz. Başkalarının duygularını daha iyi algılayabilme ve analiz edebilme kabiliyetinizi geliştirebilirsiniz. Duygu ve akıl arasında olması gereken dengeyi kurabilirsiniz.

Doğrucu Beden Dili

Bu kitapta beden dili ve iletişim alanında merak ettiğiniz konulara güncel yaklaşımlarla, yerli ve yabancı örneklerle cevap verilmektedir. Eser; - Kültürlerarası beden dili farklılıkları, - Cinsiyet farklılığından kaynaklanan beden dili farklılıkları. - Beslenmenin davranış üzerinde etkileri, - Batıl inançlar ve davranışlar, - İş dünyasında beden dili, imaj, liderlik... Gibi konuları ele almaktadır. İşadamlarının, satış temsilcilerinin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve insanlarla iletişim kurması gereken herkesin bir şeyler bulacağı ve esprili öyküler-fıkralar ışığında rahatlıkla okuyacağı bir eser...

Doğru ve Güzel Konuşma

Bu kitap: - Kendisiyle ve çevresiyle barışık olma yolunda adımlar atmak isteyen, - İnsanlarla doğru ilişki kurmanın, kendisini hızla öne çıkaracak bir yol olduğuna inanan, - İnsanları ikna etmenin, hırslı olmaktan daha önemli olduğu gerçeğini anlayan, - İşverenleri, müşterileri kendinden üst düzeydekileri, dinleyicileri ve benzeri kişileri etkileyen şeyin, bildiklerini aktarma şekli olduğunu anlayan * Yöneticiler * Eğitimciler * Danışmalar * Topluluklarda Konuşanlar * Halkla İlişkiler Sorumluları * Reklâmcılar * Satış - Pazarlamacılar * Politikacılar * Sivil İnisiyatif Üyeleri * TV - Radyocular Ve Sanatçılar içindir.

Değişim Kuşağındakiler

Son yıllarda özellikle Anthony Robbins'in Sınırsız Güç kitabının Türkçeye kazandırılmasıyla başlayan kişisel gelişim alanındaki çalışmalar, Dtephen Covey, Edvard De Bono, Tony Buzan ve Og Mandiro gibi kişilerin eserleriyle doruk noktaya ulaştı. Gerek bu kişilerin kitaplarını okuyanlar, gerekse onların düşüncelerinden esinlenenlerin seminerleri çığ gibi büyüdü. Etkilenip hayatını değiştiren, yeni alışkanlıklar edinen insanlarla sürekli karşılaşır olduk. Ülkemizde bu alanın gelişmesinde büyük pay sahibi olan sınırlı sayıda insan var. Elinizdeki bu eser, Türkiye'de kitap ve seminer çalışmalarıyla bu alana büyük katkıları olan; Doğan Cüceloğlu, Cengiz Eren, Oğuz Saygın, Muhammed Bozdağ, Mümin Sekman, Tamer Dövücü ve Turgay Biçer'in değişimi yaşamak ve yaşatmak konusundaki düşüncelerinden kesitler sunmaktadır. Eser, aynı zamanda kişisel gelişimde değişim konusu üzerine yapılmış ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Bu çalışmadaki amaç, değişim arayışında olup da ne yapacağını bilmeyenlere yol göstermek, kimlerden yardım alacağına dair bilgi vermek ve değişimi yaşayanların hayatlarından modeller sunmaktır. Vu alandaki kişilerin düşünceleri, içinizde potansiyel olarak duran o muhteşem değişim volkanını ateşlemenizde ilk kıvılcım vazifesi görecektir.

Çoklu Zeka

ÇOKLU ZEKA (MI) Zeki bir insan mısınız? Y ada kendinizin zeki bir insan olduğunu söyleyebilir misiniz? Cevaplarınızı düşünürken aklınıza ilk gelenler, okul notlarınız, karmaşık zekâ bulmacaları, soru işaretleri ve okul yılları tecrübeleriniz sanırım. Belki daha önce birkaç bulmaca dergisinde, kendinizi birkaç zekâ oyunlarında sınadınız. Sonucu kendinize bile söyleyemediniz mi, yoksa içinizden "hadi canım sen de!" mi dediniz? Yoksa benim matematiğim her zaman iyidir. Ben gerçekten zekiyim mi diyorsunuz? Ya etrafınızdaki insanlar! Size hiç ne kadar zeki olduğunuzu söylediler mi? Ya da tam tersi beceriksiz olduğunuz mu durmadan hatırlatıldı. Cevaplarınız "saçmalama" laflarıyla mı kesildi? 'Zeki olmak bana göre değil? Pek de zeki değilim ' diyenlerden misiniz? Evet gerçekten zekisiniz! Hem de düşündüğünüzden daha fazla. Elinizdeki bu kitap size zeki olduğunuz alanları gösterecek kapsamlı bir yol haritası. Bu kitapta okuyacağınız her satır yaşamınızda zekânızı ortaya koyabileceğiniz pek çok yön olduğunu size gösterecek. Çoklu Zekâ Teorisi sizlerin ne kadar güçlü bir beyne zaten sahip olduğunuzu size gösteriyor. Tek yapmanız gereken bunun farkına varmak ve kendinizi kutlamak.

Çoçuklar için İnovasyon

Bu kitap, bugünümüzü ve geleceğimizi şekillendirmekte olan inovasyon konusunda çocuklarımızı bilgilendirmek ve onların birer inovatif girişimci olarak yetişmelerine katkı sağlamak amacıyla hazırlandı. İnovasyonu kısaca; farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamak olarak tanımlayabiliriz. İnovasyon, ülkelerin kalkınması ve toplumların ilerlemesi için ön şart. Yapılan pek çok araştırma, ülkelerin inovasyon sayesinde ekonomik büyümeyi sağladıklarını, toplumsal refah ve yaşam kalitesini artırdıklarını, işsizlik ve eşitsizlik gibi sorunların üstesinden gelmeyi başardıklarını gösteriyor. Bunun için çocuklarımızın eski köye yeni adet getiren, başımıza icat çıkaran, aklın yolunun bir değil, bin olduğuna inanan ve bu yolları araştırıp ortaya çıkararak; ülkesi, toplumu ve kendisi için en yararlı olanları hayata geçiren bireyler olarak yetişmesi gerekiyor.

Çalışanlara Altın Öğütler

Bu eser çalışan herkese çalışmanın yalnız anlamını öğretmekle kalmıyor, kişilerin çalışmanın zevkine varmasını da sağlıyor. Her gün çalışma zevkini yükseltmek, çalışma verimimizi artırmak mümkündür. Ve bu imkan yalnız bir kişi için değil, herkes ve hepimiz için geçerlidir. Hayatta en basit işi yapan kişi için bile, o işin çerçevesi içinde başarılı olmak ve büyük işler yapabilmek imkanı vardır. Yalnız önemli olan, o işin bütün imkanlarını görebilmek ve o imkanları gerçekleştirmektir. İş dünyasının önemli yazarlarından Prof. Herbert N. Casson'ırı alanında klasik olmuş bu eseri, size bu imkanları göstererek, hayatta yalnız ilerlemenizi değil, üstelik yaptığınız işi de ilerletmenizi sağlıyor. İş hayatında kazanmak ve karşınıza çıkacak fırsatlardan gereğince yararlanmanızı kolaylaştıracak ÇALIŞANLARA ALTIN ÖĞÜTLER'de, işinizde ilerlemenizin formülleri olan yaşanmış tecrübeleri bulacaksınız.

Cesur Sorular

"Yaşam, yetenek ve lütuflarımızın bir kutlaması olarak yaşanmalı" Yanıtlar değildir yaşamı değiştiren... Yaşamı değiştiren sorulardır. Bu kitap size yeni yanıtlar vermek için yazılmadı. Bu kitap siz kendi yanıtlarınızı bulabilesiniz diye yazıldı. Bu kitapta yaşamınızı bir kutlamaya çevirmek için yanıtlamanızı bekleyen 101 soru bulacaksınız. Bu soruları yanıtlayarak ve yazılanları yaşama geçirerek, olabileceğiniz her şey olmak yolunda, yaşamın ustası olmak yolunda bir adım daha atabilirsiniz. "Ve en ilginç yanıtlar, soruları yok edenlerdir..." Bu, Türkiye'nin ilk yaşam koçu Dost Can Deniz'in ve onun şirketi MareFidelis Yaşam Koçluğu, Eğitim ve Danışmanlık'ın vizyonu. Dost önce Endüstri Mühendisi, sonra İşletme "Master"ı oldu. Bankacı oldu, yöneticilik yaptı. Yöneticiliğin aslında kendini yönetmek demek olduğunu fark edince kendi içine doğru uzunca bir yolculuğa çıktı. Bu yolculukta üç tutkusuyla tanıştı: Kendi potansiyelinin sınırlarını araştırmak, başkalarına da bunu yapmaları için yardım etmek ve her alanda özgürleşmek. Bunları kendi yaşamının gerçeği haline getirmek ve vizyonunu gerçekleştirmek için kurumlara, profesyonellere, sanatçılara, yöneticilere ve yaşamını bir kutlama haline getirmek isteyen bütün cesur insanlara yaşam koçluğu yapıyor. Bunu yaparken de Graduate School Of Coaching'den aldığı, yaşam, şirket ve liderlik koçluğu eğitiminden yararlanıyor. Yolculuk ise devam ediyor.

Bunları Kimseye Anlatamamıştım

BUNLARI KİMSEYE ANLATAMAMIŞTIM "Akşam oldu, güneş battı, bizim buralara karanlık çöktü. Herkes evine, yuvasına çekildi. Benim de üzerime karanlık çökmüştü. Yüreğim nasırlaşmış, beynim durmuştu. Okulun duvarları sanki üstüme yıkılıyor, evin havası ise beni boğuyordu. Annemle babama gıcıklık olsun diye ders çalışmıyordum. Herkesle kavga halindeydim. O gün sen geldin. Elimi tutup gözlerinle yüreğime "Merhaba" deyince üstüme çöken karanlık dağılmaya başladı, zihnim açıldı. İçimdeki hazineyi keşfettim. Kendimi fark ettim ve kendimle buluşup kucaklaştım. Her şey değişmeye başladı. Yüreğime bahar geldi. Evimize de bahar geldi. Derslerin beni başarıya götüren dostlar olduğunu anladım. Öğretmenlerimin benim için gösterdikleri çabayı daha iyi gördüm. Kısaca kendimle barıştım ve etrafımda kavga edecek kimse kalmadı. İçimde oluşturduğun aydınlık öyle güçlü ki onu örtebilecek hiçbir karanlık yok artık. Teşekkür ederim, bende zaten var olan beni bana tekrar hatırlattığın için."