-
Ali Aba Divanı
AL-İ ABA DİVANI Ehl-i Beyt konusu biz müslümanlar için oldukça hassas. Çünkü Hz. Peygamber s.a.v.’in yakınları olan Ehl-i Beyt, hayatı boyunca Resûlullah Efendimiz’e hizmet etmiş, onun peşinde her türlü sıkıntılara göğüs germiş, bu noktada diğer müslümanlara örnek olup yol göstermiştir. Bu anlamda günümüzde ihtiyaç duyduğumuz en kritik önceliklerden biri de Ehl-i Beyt’e hürmet ve edep. Çünkü onların izinden gidip İslâm ahlâkı ile vasıflanmak, çağın doğurduğu tüm fitne ve karışıklar arasından bizlere Kur’an ve Sünnet’in münir yolunu gösterecektir. Böylesine ciddi ve önemli bir husus için Semerkand Yayınları’ndan farkındalık uyandıracak bir eser hazırlanmış. Çalışma ismini Efendimiz s.a.v.’in; Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin radıyallahu anhüm’ü abâsının altına alarak, "Allahım bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir, onları günahlardan temizle” diye dua ettiği hadis-i şeriften neşet ederek alıyor. Bununla beraber değerli eser, edebî alanda ayrı bir yere sahip olan Ehl-i Beyt şiirleri geleneğine de vurgu yapıyor. Asırlardır pek çok mesnevi, gazel, kaside, rubai ile bu şerefli, temiz aileye duyulan özlem ve muhabbet dile getirilmiş, sayısız mısra kaleme alınmıştır. Bu manada Semerkand Yayınları’ndan çıkan Âl-i Abâ Divanı hem Ehl-i Beyt’e yazılan şiirleri bir arada bulup istifade etmek hem de bir geleneği yaşatmak adına oldukça değerli. Divan hazırlanırken okuyucunun hakkını gözetmek adına büyük bir kolaylık düşünülmüş. Her şiirin altında verilen sözlük çalışması, anlaşılması güç kelimeler için ayrı bir zaman harcamayı gerektirmiyor. Sözlük çalışmasının sayfa altlarında dipnotta verilmesi de oldukça güzel olmuş. Okuyucuyu yormuyor ve durmadan sayfa değiştirmek zorunda bırakmıyor. Kapak tasarımı ve cildiyle de dikkat çeken eser, kitapsever dostların birbirlerine hediye olarak verebileceği latif bir armağan olarak da değerlendirilebilir. Özellikle şiire yatkınlığı olanlar tarafından mutlaka evinde bulundurulması gereken kitap, farklı şairlerin dilinden değişik üslupları görmek adına da değerli.
245.00 ₺ -
Sen Yoktun Efendim
SEN YOKTUN EFENDİM Ey Medine minberinde "Ümmeti ümmeti” diye hüznü giyen sevgili! Ey Mekke mihrabında Âlemlerin hesabına Allah diyen sevgili! Bize lutf-i ilâhî bahşedilen kapına Diz çöktük biat ettik; Rabb’inden bize ne getirdiysen "âmennâ!” Duyduk, itaat ettik! Yâ Resûlallah Sen hâlâ kırk yaşındasın, Ve hâlâ ümmetinin başındasın.
108.50 ₺ -
Şemsüş Şumus
GÜNEŞLER GÜNEŞİ ŞEMSÜ'Ş ŞÜMÛS - MEVLÂNÂ HÂLİD-İ BAĞDÂDÎ'NİN (k.s) HAYATI, HALİFELERİ VE MENKIBELERİ Nakşibendî terbiye yolu, Hâce Muhammed Bahâeddin Nakşibend hazretlerinin [kuddise sırruhû] temel usullerini belirlediği manevi bir terbiye sistemidir. Bu yol, onun adına nisbet edilerek "Nakşibendîlik” diye anılmaktadır. Nakşbendî Tarikatı Bahauddin Nakşbendî'den sonra Ahrariyye, Müceddidiyye gibi isimler almıştır. Mevlânâ Hâlid hazretlerinden [kuddise sırruhû] sonra ise "Hâlidiyye” ismiyle anılıp yayılmıştır. Hâlidiyye kolu, Nakşibendî yolunun devamıdır. Mevlânâ Hâlid hazretleri de [kuddise sırruhû] bu silsile içerisinde bu yolun yenileyicisi, bir kolbaşı durumundadır. Mevlânâ Hâlid hazretleri [kuddise sırruhû] İslâm âlemine birçok hizmette bulunmuş, bu yola çok hizmet etmiş kâmil bir mürşiddir. Mevlânâ Hâlid’in [kuddise sırruhû] hakkında bilgi veren eserler olduğu gibi hayatı ve menkıbeleri hakkında müstakil eserler de vardır. Bunlardan biri daha önce tercümesini sunduğumuz Mecdü’t-Tâlîd adlı eserdir. Diğeri ise elinizdeki Şemsü’ş Şümûs (Güneşler Güneşi) adlı eserdir. el-Hac Hasan Şükrü Efendi tarafından kaleme alınan bu eser, bir mukaddime ile iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Mevlânâ Hâlid’in [kuddise sırruhû] hayatı, kerametleri ve vasiyetleri zikredilmektedir. İkinci bölümde ise Anadolu’daki halifelerinden Muhammed Kudsî ve kitabın sonunda da Hâlidiyye koluna intisap eden âlimler hakkında bilgiler verilmiştir. Eserin temin edebildiğimiz nüshasının kapak sayfasında, Hasan Şükrü Efendi için "mütercim” ifadesi kullanılmıştır. Önsözde ise, "Mevlânâ Hâlid hazretlerinin menkıbelerinin Türkçesi şu zamana kadar bulunmadığından Türk halkı onun feyzinden hakkıyla istifade edememiştir” denmesi eserin Arapça veya Farsça’dan Osmanlı Türkçesi’ne çevrildiğini akla getirmektedir. Ayrıca eserin, İbrahim Fasîh [kuddise sırruhû] tarafından kaleme alınan Mecdü’t Tâlîd ile; anlatılan menkıbeler, halife ve âlimlerin zikrediliş sırası gibi hususlarda benzeyen yönleri vardır. Bu husus Hasan Şükrü Efendi’nin eseri, Mecdü’t-Tâlîd’den istifadeyle üzerine ilavelerde bulunarak hazırladığını düşündürmektedir. Eserin ikinci bölümünde 61. menkıbeden 65. menkıbeye kadar olan ve Memiş Efendi diye bilinen Bozkırlı Muhammed Kudsî Efendi’nin [kuddise sırruhû] hal tercümelerinden ve kerametlerinden bahseden kısım zannımızca ya aynı zatın oğlu Muhammed Bahâeddin b. Muhammed Kudsî Efendi [kuddise sırruhû] tarafından kaleme alınmış ya da onun emriyle yazılmıştır. Çünkü bu kısımda, geçmiş halifelerin, mürşidlerinin hatıralarını canlı tutmak, muhabbeti kuvvetlendirmek ve duaya mazhar olabilmek için onların hayatlarını anlatan eserler kaleme aldıkları söylenmektedir. Bunu yazan kimse ardından kendisinin de onların bu âdetlerine uyarak Şeyh Muhammed Bahâeddin’in [kuddise sırruhû] babası Bozkırlı Şeyh Muhammed Kudsî hazretlerinin [kuddise sırruhû] hayatını kaleme aldığını ifade etmektedir. Halbuki Hasan Şükrü Efendi ile Bozkırlı Şeyh Muhammed Kudsî hazretleri [kuddise sırruhû] aynı dönemde yaşamamıştır. Bundan dolayı en azından bu kısmın onun oğlu olan Muhammed Bahâeddin Efendi tarafından veya onun emriyle kaleme alındığı anlaşılmaktadır. Biz de bu düsturdan yola çıkarak büyüklerin bereketli hayat hikâyelerini anlatan bu eseri günümüz Türkçesine aktardık. Hayırlara vesile olması temennisiyle. Eser Sazak
105.00 ₺ -
Benim Adım Sena
… Ben buraya vaaz yapmaya gelmedim. Ben buraya konferans vermeye gelmedim. Ben buraya, Çanakkale Harbi’ni vermeye geldim. Ben buraya, cephede askerlere “Hücum” emri vermeye geldim. Her türlü küfre karşı, her türlü zulme karşı, şu memleketi sömüren odaklara karşı. Adres vermeye gerek yok. Siz sineği bile namlayan (vuran) insanlarsınız. Onun için artık kürsüdekinden her şeyi açık seçik beklemeyin. … Sen buraya vaaz dinlemeye gelmedin. “İcâzet merasimi varmış, gidelim, takılalım’’ vesaire. Öyle değil. Ben buraya vaaz etmeye gelmedim. Git eve anan baban sana vaaz etsin, git ninen, deden sana vaaz etsin icabında. Benim âcizâne burada konuştuğum bir vaazdır, Eyvallah ama bir yerde vaaz hududunu taşırıyorum. Bak, dikkat et! Ben şu an burada Resûl-i Ekrem’in (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) dediği gibi olmanın sancısını çekiyorum. … Resûl-i Ekrem’den (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) topla, bu tarafa gel. Genelde İslâmiyet’te, özelde Nakşibendî tarikatında ilim zikirden önce gelir. “Ben buraya geldim, bu hocayı dinledim, hem de tarikat dersi yapayım.” Veyahut da “Hocanın konuştuklarını dinlemeye gerek yok, ben dersimi bitireyim bir an önce’’ vesaire, câiz değildir. O tesbihi koynuna koy, cebine koy, çantana koy. İlim zikirden üstündür. Sen, zikrin nasıl yapılacağını ilimle öğrenirsin. Sana namazın nasıl kılınacağını tesbih öğretmiyor. Sana tahâretin nasıl alınacağını tesbih göstermiyor. Sana nasıl giyineceksin, nasıl Allah’ın en şerefli kulu olacaksın tesbih öğretmiyor. Tesbihe şiddetle ihtiyaç var; amma velâkin ilim olmadan (sadece) tesbihle olmuyor. Diyelim ki Mevlâ’yı zikretmek eğer bir ekmek ise ilim de havadaki oksijendir.
127.50 ₺ -
Nüzhetül Ervah
NÜZHETÜ?L-ERVAH - FARSÇA DİVANÇE VE TÜRKÇE ŞİİRLER Bu eserde; son devrin büyük fikir ve ilim adamlarından olan Ömer Nasuhi Bilmen?in Farsça divançesi ve Türkçe şiirleri bulunuyor. Hakikat arayışında olan âlimlerin, sözlerin en derini olan şiirle duygularını ifade etmesi oldukça anlamlıdır. Eski Diyanet İşleri Başkanlarından olan Ömer Nasuhi Bilmen de ilk gençlik yıllarında Farsça divançe yazacak kadar Farsçaya hakimdir. Bu eserde Farsça şiirlerinin tercümesiyle beraber Türkçe şiirleri de yer almaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen?in şiirlerinden oluşan bu eser Semerkand Yayınları?ndan çıktı.
70.00 ₺ -
Beş Sevgi Dili
Siz eşiniz ile oturup konuşmak istiyorsunuz, ama o size çiçek gönderiyor. Siz ev yemeği yemek istiyorsunuz, ama o size sarılarak doyuyor. Sorun sevginizde değil, sevgi dilinizde! Dünyaca ünlü Dr. Gary Chapman, farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ifade ettiklerini ortaya koyuyor ve bunları şöyle sıralıyor: Kaliteli Zaman, Onay Sözleri, Hediye Alma, Hizmet Eylemleri, Fiziksel Temas Sizin için çok önemli bir şey karşınızdaki için hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ya da sizin gerekli bulduğunuz bir şeyi karşı taraf hiç umursamayabilir. İşte bu kitap sizin ve karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarını anlamanız ve ona göre hareket etmeniz için bir kılavuz. Doğru adımları uygulayın ve doğru dili kullanın, kısa sürede sevginizi ifade etmenin ve karşılığında gerçek sevgiyi bulmanın mutluluğunu paylaşacaksınız. Dr. Chapman, insanın duygusal sağlığına yön veren ve sonsuz sevgi iletişimini belirleyen kilit noktaları, her insanın “sevgi deposu” olduğunu ve bu büyük kaynağı canlı tutmak için küçük sevgi dolu bir adımın bile yetebileceğini anlatıyor. Anahtar sizin elinizde… Hangi yoldan gitmeniz gerektiğine siz karar verin.
152.00 ₺ -
Alimlerin Ahlakı Ahlakul Ulema
Âlimlerin edep ve faziletlerini konu alan eserde, ilmi ile amel eden gerçek âlimlerin, peygamberlerin varisleri olduğuna işaret ediliyor. Eser aynı zamanda, ilim ve ahlak serisinin ilk kitabı olma özelliği taşıyor.
52.50 ₺ -
Şu Acayip Sürüngenler
Macera devam ediyor! Türkiye´nin en sevilen popüler bilim dizisi Acayip Şeyler´in 17. kitabının konusu bu sefer gerçekten çok acayip: SÜRÜNGENLER! İguanalar, dikenli çöl kertenkeleleri, bukalemunlar, yılanlar ve tabii kaplumbağalarla dolu bir acayip şeyler serüveni için önden buyrun lütfen!
144.00 ₺ -
Hz Osman
İslam halifelerinin üçüncüsü, meleklerin kendisinden edep ettiği, yaşarken cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hz. Osman’ın (r.a) hayatı, usta öykücü Ali Haydar Haksal’ın kaleminden sizlerle buluşuyor.
66.50 ₺ -
Hz Ömer
Hz. Ömer (r.a), Peygamberimiz’in (s.a.v) omzundaki yükü hafi fl eten, İslâm’ın en güzel asrında İslâm’a hizmet etmiş, cennetle müjdelenmiş, adaleti ile tanınmış, İslâm’ın ikinci halifesidir. Halifeliği döneminde İslâm’ı çok geniş bir coğrafyaya da yayan Hz. Ömer’in müslüman oluşundan şehadeti ne kadarki hayatı nın anlatı ldığı eser Semerkand Yayınları’ndan çıktı . Hz. Ömer’in müslüman oluşundan şehadeti ne kadar yaşadığı hayatı hep dönüm noktalarıyla doludur. Onun Müslüman olduktan sonraki yaşamı Efendimiz’in (s.a.v) yolunda ilerlemişti r. Kendi oğluna bile ceza vermekten çekinmeyen bu müstesna şahsiyet tüm insanlığa milyonlarca örnek bırakan saadet asrının önderlerindendir. Usta hikâyeci Ali Haydar Haksal’ın yazdığı eser, okuyucuyu kendine çekmekte zorlanmıyor. Hz. Ömer (r.a) gibi hayatı mücadeleyle geçmiş bir sahabiyi bir öykücünün kaleminden okumak da eserin dili ve üslubuyla ilgili bize ipuçları veriyor.
140.00 ₺ -
Tuhfetül Ahrar
Molla Câmî, klasik Türk edebiyatının önemli temsilcileri tarafından eserleri örnek alınmıs bir sair ve yazardır. Onun Türkçe manzum kırk hadis ve Türk tezkirecilik geleneginin olusumunda katkısı büyüktür. Kendisinin Anadolu’daki söhretinde kuskusuz, Nevâî ve Lâmiî Çelebi’nin Câmî’nin önemli eserlerinden yaptıkları manzum ve mensur tercümelerinin de payı vardır. Fâtih Sultan Mehmed’in sairi Istanbul’a daveti, 2.Bayezid’in mektupları ve takdir mahiyetindeki destekleri; külliyatının özel kütüphaneler için yazdırılması gibi eserlerine gösterilen ilgi, onun itibar ve saygınlıgını ortaya koyar. En önemli eserleri, edebiyat nazariyesine dair risâleleri ve bazı mesnevileri tercüme ve serhedilmistir.
126.00 ₺ -
Pendname
Pendnâme, Hz. Mevlana Celâleddin Rûmî’nin (k.s) feyiz aldıgı büyük mutasavvıf sair Seyh Ferîdüddin Attâr (k.s)’ın kaleme aldıgı bir ahlâk kitabıdır. Din, tasavvuf ve ahlâk konularının ele alındıgı bu eserde, Attâr ,bizlere çesitli nasihatler vermektedir. Herkesçe anlasılabilir bir üslûpla yazıldıgından, kendisini defalarca okutan bu kıymetli kitap sark klasikleri arasına girmis ve bu üslûpla yazılan diger yapıtlara ısık tutmustur. Mehmet Ali Özkan’ın çevirisiyle bizlerle bulusan bu degerli eser, unutulan degerlerimiz içinden yolumuza bir ısık tutacaktır
70.00 ₺ -
Baharistan Molla Cami
Klasik Fars edebiyatının son büyük şairi sayılan ve "Hatemü’ş-şuarâ” lakabıyla anılan Molla Câmî [kuddise sırruhû], nazım ve nesir alanında birçok eser kaleme almıştır. Sayısız şair tarafından övgüye mazhar olan Câmî, Hindistan’dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada büyük saygı görmüştür. Elinizdeki eser de Molla Câmî tarafından kaleme alınan bu güzel çalışmalardan biridir; tertip ve üslûp bakımından da oldukça önemlidir. Dil ve anlatım yönüyle sade ve anlaşılır olarak yazılan bu güzide kitap, hem didaktik manada seçkin bir yere sahiptir hem de şairler tezkiresi niteliğinde edebiyat ve tarih alanında ayrı bir konuma haizdir. İçindeki hikâye örgüleriyle bilgi, tecrübe ve nasihat aktaran meşhur kitap, okunması gereken şark klasikleri arasında yer alır. Titiz bir çalışma ile siz değerli okuyucularımıza sunulan Bahâristân, eğitici ve öğretici yönüyle Osmanlı döneminde oldukça rağbet gören Farsça eserlerden biridir.
140.00 ₺ -
Aşk ve Gül Gülşenname
14.yüzyılın büyük şairlerinden Gülşehri, Türk-İslam edebiyatının önemli isimlerindendir. Kitaplarında verdiği mesajlarla asırladır insanlara yeni ufuklar açmış ve hakikat yolunda insanlığa ışık tutmuştur. Kaleme aldığı eserlerde manevi aşkın şevk ve zevkinden yola çıkarak tasavvufun inceliklerini anlatan, öğüt ve nasihat yoluyla insanları doğru yola davet eden Gülşehri, elinizdeki bu kitapta marifet ve irfan yolunun temel esaslarını anlatmıştır. Attar'ın Mantıku't Tayrına benzer şekilde kaleme alınan bu seçkin eser, sade ve akıcı üslubuyla; aşk, sadakat ve teslimiyet gibi konuları incelikle işleyen baş ucu kitaplardandır. Eser, mürşid-i kamili simgeleyen hüdhüd'ün diğer kuşlara rehberlik ederek onları Hak Teala'yı simgeleyen ankaya (simurg) götürmek için yol göstericilik yapışını konu alır.
171.50 ₺ -
Şiirden Şuura
Bu kitapta Divan edebiyatından Tasavvuf edebiyatına, Halk edebiyatından Tanzimat edebiyatına, Cumhuriyet döneminden günümüze, yüzden fazla şairimizin duygu ve düşünce anlamında insana yol gösterip kılavuzluk edebilecek binlerce mısra, beyit, dörtlük ve bendi yer almaktadır. Her biri birer eser niteliğine sahip berceste, müfred ve sehl-i mümteni özelliği taşıyan bu şiir parçaları, manevî anlamda insanın düşünce ufkunu genişleterek ifade gücünü zenginleştirecek; şiire, şiirlere, şairlere ve onların eserlerine açılan birer kapı, uzanan birer yol olabilecek hüviyete sahiptir. Birer ‘hoş sadâ’ hükmündeki bu müstesna mısralar; çoğu zaman duygularımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi, istek ve arzularımızı kısa yoldan özlü bir şekilde anlatmamıza, bazen ders alıp bazen ders vermemize de yardımcı olacaktır. Şiiri ve şairaneliği seven okuyucular için uzun soluklu bir derleme çalışması olan Şiirden Şuûra, şiirlerin kalbi olarak da isimlendirilebilir. Şiirlerin kalbine iyi yolculuklar…
210.00 ₺ -
Sevda Çağlayanı
O bir Öğretmen idi; öğretiyordu… O bir sevgi ve muhabbet eriydi; seviyor, seviliyor ve sevdiriyordu. insanın özü sevgi ve muhabbet üzerine kurulmuştur. Sevgi ve muhabbet içinde olanlar, sevgi ve muhabbet gülleri yetiştirirlerdi. Her taraf sivri dikenler istilâ etse de, o dikenlerin özünde ya da içinde mutlaka güller filiz verecektir. Yeter ki güzelim güle, gülümsemesi için uygun bir ortam hazırlansın. Onun yapmaya çalıştığı da buydu işte; gülistan oluşturmak… Abdülkerim Öğretmen’in gözünde ve gönlünde her öğrenci bir tomurcuktu, bir güldü; okul da gülistan, yani gül bahçesi… Ona göre her fert gül adayı iken, her toplum da gülistan adayı idi. Bütün mesele onların içlerindeki insanlık özünü, aslın ve güzelliğin merkezini bulmak ve bütün güzelliği ile onlar ortaya çıkarmaktı. Bu da sevgisiz olmazdı. Sevgi de yetmez, sevda çağlayanı olmak lâzımdı! Kumru, böyle bir güzelliğin eşiğindeydi işte…
245.00 ₺ -
Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi Çelik Yayınevi
ŞARK'IN EN SEVGİLİ SULTANI; Neredeyse bütün ömrünü Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın Haçlılardan geri alınmasına adayan büyük kumandan, Çölde çadırda yatarken kendisine bir saray yapmayı teklif edenlere; "Allah'ın evi esir iken, muhasara altındayken ben nasıl saray düşünürüm!" diyen sadık insan. 1187'de Kudüs'ü fethederek, 88 yıllık Haçlı işgaline son veren muzaffer komutan, SELAHADDİN EYYUBİ...
174.00 ₺ -
Musab Bin Umeyr İmanın Sancağı
Mus'ab şehirlerin anası Mekke'de varlık içinde yüzen bir ailede dünyaya gelmişti. Şehrin bu yakışıklı ve narin delikanlısı çok çetin bir zamanda peygamberlik ayının hakikat güneşinden alıp sunduğu iksirle nurlandı. İman ve irfan yolunda ve hakikatin kaynağı Nebî'nin ardınca ve hep dikenler üzerinde yürüdü. Yoksul düşmüş olmasına rağmen, özellikle Medine'de İslam'ın temellerini atmada fevkalâde hizmetleri oldu.
162.00 ₺ -
Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne Baba Rehberi 3 Kitap Set
Önsöz Her yönüyle iyi yetiştirilmiş bir çocuk, güvenli bir gelecektir. Mükemmel bir aile terbiyesi için anne baba ve çocuk arasında, bebeklik yıllarından itibaren kurulacak sağlıklı ve kalıcı bir iletişime ihtiyaç vardır. Çocuğun ruh ve beden olarak tanınması bu iletişim için son derece önemlidir. Bir çocuk, henüz ilk yaşlardan (hatta bebeklik döneminden) itibaren anne baba tarafından duygusal bakımdan doyuma ulaşacak şekilde ilgi ve sevgiyle yetiştirilirse, ruhen daha sağlıklı ve toplumun sağlam temelini oluşturan mutlu bir birey olacak; kendisini, ailesini ve çevresini mutlu edecektir. Anne ve baba, çocuğun ilk öğretmenidir. Çocuk, anne ve babasından neyi, nasıl görür ve öğrenirse o şekilde yetişir. Çocuğun eğitiminde anne baba faktörü; çevreden, okuldan, öğretmenden çok ama çok önce gelir. Dolayısıyla çocuğun gelişmesinde ve yetişmesinde anne ve babanın sorumluluğu oldukça büyüktür. Bu nedenle, anne ve babalığın başlı başına özel beceri gerektiren bir meslek, ücret olarak paha biçilemeyen bir iş, üstün bir sanat olduğunu söylemek yanlış olmaz. Unutulmamalıdır ki, ancak görev ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek iyi örnek olabilen anne ve babalar, ruh ve beden olarak sağlıklı nesilleri yetiştirebilirler. Çocuğun, doğumdan okul öncesi dönemine kadar ailesiyle birlikte geçirdiği yıllar, bir yönüyle çocuğun ilk öğretmen olan anne-babanın yanında temel eğitimini aldığı dönemlerdir. Anne-babaların sorumluluklarını görev, görevlerini sorumluluk bilinciyle yerine getirmeleri; tutum ve davranışlarıyla çocuğa örnek olabilecek bir hayat yaşamaları bu dönem için son derece önemlidir. Çocukların öğütten çok iyi örneklere ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın öncelikle anne-babalar tarafından karşılanması gerekmektedir. Bu yüzden anne-babalara yardımcı olmak için güncel bir konuyu ele almaya çalışarak Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne-Baba Rehberi adlı kitabı hazırladım. Elbette çalışmamın, bu alanda yapılmış ilk çalışma olmadığı gibi son çalışma olmayacağının da bilincindeyim. Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne-Baba Rehberi adlı çalışmanın birinci kitabında bebeklikten, okula başlama çağına kadar olan dönemde çocuğun gelişimi ve ilk dönem eğitimi ve karşılaşılabilecek sorunlarla ilgili olarak anne-babalara yardımcı olabilecek bilgiler ve pratik yaklaşımlar yer alıyor. Mesleğim gereği yıllardır eğitimle iç içe olmamın verdiği imkânla, öğrencilerin tutum ve davranışlarında gözlemlediğim çoğu olumsuzlukların temel sebebinin aile (anne-baba) kaynaklı olması böyle bir eseri yazmam konusunda beni teşvik etti. Tecrübelerim ve gözlemlerimden yararlanmak, ailem ve yakın dostlarımın da yardımlarını almak suretiyle hazırladığım bu çalışmayı anne babaların hizmetine sunmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım. Kitabı hazırlarken bu alanda yazılmış eserlerin dil sorununu (pedagojik terimler ve ifadeler), hitap ettiği kesimin belli bir eğitimi almış olması gereği gibi hususları göz önünde bulundurarak açık, anlaşılır, herkesin anlayabileceği bir dil kullanmaya çalıştım. Çocuk eğitimi konusunda şu gerçek hiçbir zaman akıllardan çıkarılmamalı: İçinde yaşadığı toplumun inanç ve ahlakî değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden haberdar olan anne babalar; bilgili, ilkeli, kararlı, tutarlı, her yönüyle çocuğunu tanıyabilen anne-babalar, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirirler. Mutlu ve başarılı çocuklar, sağlıklı bir toplumun bireyleridir ve maddî ve manevî bakımdan güçlü bir milletin temelini oluştururlar. “Çocuklarınızı edep ve sevgiden mahrum bırakmayınız.” kutlu sözünün, çocuğun yetiştirilmesi sürecinde anne babalar için önemli bir ışık, bir yol haritası olduğu da asla unutulmamalıdır. Anne ve babaların, görev ve sorumluluklarının bilincinde olan mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmesi temennisiyle... Mustafa USLU 2014 - İstanbu MUTLU VE BAŞARILI ÇOCUK YETİŞTİRMEK İÇİN ANNE-BABA REHBERİ Çocuk Aile Ve Okul - (2. kitap) Önsöz Çocuk yetiştirmek, birçok yönüyle muhteşem bir sanattır. Anne-babalar ise bu sanatı icra eden birer sanatkârdır. Bu muhteşem sanatın ve sanatkârlığın bilincinde olan anne-babalar, çocuklarını yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak adına tam bir sorumluluk bilinciyle hareket ederler. Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için gerekli kazanımları elde etmek gayesiyle öncelikle kendilerini yetiştirmeye gayret ederler. Çünkü bu anne-babalar, çocuğunun ilk öğretmeni olduklarını, aynı zamanda iyi yetişmiş bir çocuğun güvenli bir gelecek olduğunu çok iyi bilirler. Sorumluluk bilinci, ailedeki huzurlu ortam ve anne-babanın örnek kişiliği; çocuğun gelişiminde, yetişmesinde ve eğitiminde çok önemli rol oynar. Bunun farkında olan anne-babalar; evde, okulda ve hayatta mutlu ve başarılı olmaları için özverili bir şekilde çocuklarıyla ilgilenirler. Bu konuda kendilerini yetiştirmek amacıyla yaşayarak edindikleri tecrübelerden, yaptıkları gözlemlerden, araştırmalardan en verimli şekilde yararlanırlar. İlgili anne-babalar için hazırladığım Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne-Baba Rehberi adlı çalışmanın ikinci kitabında çocukların aile ortamında elde edecekleri kazanımlar ve anne-babaların karşılaşabilecekleri sorunları ve çözüm yollarını belirtmeye çalıştım. Bununla birlikte çocuğun yetişmesinde önemli ve belirleyici bir dönem olan okul hayatını da “okul öncesi – ilkokul – ortaokul ve lise” çağlarına göre ele aldım. Okul yılları, ilkokuldan –hatta okul öncesinden- itibaren bilinçli, dolu ve doyurucu biçimde geçen çocuklar, anne-babalarından da elde ettikleri olumlu kazanımlarla, ilgi, bilgi, beceri ve kapasiteleri doğrultusunda başarılı olurlar. Özellikle okullardaki eğitim öğretim sürecinde her anne-baba gerekli-gereksiz değil, gerektiği gibi ve bilinçli bir şekilde yer almalıdır. Okul, aile, öğrenci işbirliği; çözümsüz görünen birçok sorunun kolay bir şekilde çözülmesini sağlayacaktır. Anne-babanın eğitim öğretim sürecinde, çocuklarının psikolojik yapısını bilmesi, karşılaşılması mümkün sorunlara karşı önceden bilgi sahibi olması anne, baba ve çocuk arasındaki iletişimi güçlendireceği gibi, okuldan geçen ve hayat başarısına doğru giden yolda öğrenciye büyük bir destek olacaktır. Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne-Baba Rehberi adlı çalışmanın ikinci kitabı bu sebepten büyük önem taşımaktadır. Çocuğun yetişmesinde sorumluluk kimde olmalıdır? Huzurlu aile ortamının çocuk için önemi nedir? Aileler; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerindeki çocuklarının eğitim öğretimlerine destek olmak için nelere dikkat etmeli? Eğitim öğretim sürecinde çocukların sosyal, psikolojik, duygusal durumları nasıl olmalıdır? Bu dönemde çocukların anne-babalarından beklentileri nelerdir?... gibi pek çok konuda anne-babaların belki bildikleri, fakat önemsemedikleri konuları “Çocuk, Aile ve Okul” başlığı altında ve ağırlıklı olarak tecrübelerime dayanarak ela aldım. Dil ve anlatım olarak eğitim seviyesi ne olursa olsun her anne ve babanın konuları kolayca anlayıp, kendilerini sorgulayarak uygulamaya geçebilecekleri kanaatindeyim. Ayrıca çocuk eğitimi konusunda şu hatırlatmayı önemine binaen bir kez daha yapmak istiyorum: İçinde yaşadığı toplumun inanç ve ahlakî değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden haberdar olan, bilgili, ilkeli, kararlı, tutarlı, her yönüyle çocuğunu tanıyabilen anne-babalar, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirirler. Mutlu ve başarılı çocuklar, sağlıklı bir toplumun bireyleri olarak maddî ve manevî bakımdan güçlü bir milletin temelini oluştururlar. “Çocuklarınızı edep ve sevgiden mahrum bırakmayınız.” kutlu sözünün, çocuğun yetiştirilmesi sürecinde anne babalar için önemli bir ışık, bir yol haritası olduğu da asla unutulmamalıdır. Görev ve sorumluluklarının bilincinde olan anne-babaların evde, okulda, hayatta mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmeleri temennisiyle... Mustafa USLU 2014 - İstanbu MUTLU VE BAŞARILI ÇOCUK YETİŞTİRMEK İÇİN ANNE-BABA REHBERİ Çocuk Ve Hayat - (3. Kitap) 1. Hamur, 4 Renkli Resimli Baskı İntegral Kapak 144 Sayfa Önsöz Anne-babalar, çocuğun doğumundan itibaren ‘mutlu ve başarılı çocuk yetiştirmek için’ nelere dikkat etmelidirler? Sorusuna karşılık olabilecek konuları ele aldığımız Anne-Baba Rehberi’nin üçüncü kitabında, çocukları hayata hazırlama konusunda ve hayatta karşılaşılabilecek bazı sorunların çözümü noktasında birtakım ipuçları verilmektedir. Doğumundan itibaren gerekli gelişimi sağlanan ve ailedeki temel eğitimini alan çocuk, huzurlu bir aile ortamında eğitim öğretimini tamamlarken anne-babalar, meslek seçiminde, ergenlik, dini hayat, okuma alışkanlığı, sosyal hayat, evlilik gibi konularda nelere dikkat etmeli; zararlı alışkanlıklardan çocuğu nasıl korumalıdır? İlgili anne-babaların bu konularda cevabını aradığı pek çok sorunun cevabını bu kitabımızda bulmak mümkündür. Kitabımızın temel hedefi, anne-babaların çocuklarını yeterince tanımalarına ve onlarla en güzel iletişimi kurmalarına vesile olmaktır. Unutulmamalıdır ki anne ve babasıyla yeterli iletişimi kuramayan, duygusal olarak tam bir doyuma ulaşamayan (her ne kadar maddî ihtiyaçları karşılansa da) çocuklar; mutluluğu çeşitli arkadaş ve çevrelerde aramaktadırlar. Bu gençler, zaman zaman yanlış seçimler yapabilmekte ya da toplum ahlakını olumsuz etkileyecek tutum ve davranışlar sergileyebilmektedirler. Böyle bir durumda anne-babalar, kolay olanı dile getirmekte “Çocuğumu çevre bozdu” ya da “Çocuğum arkadaş kurbanı oldu” gibi bahaneler bulmaktadırlar. Oysa aile ortamında mutlu ve huzurlu olan (ailesinin duygusal bakımdan doyurduğu ve gerekli sorumluluk bilincini kazandırdığı bir çocuk/genç) hiçbir zaman başkalarının peşine takılmayacak, mutluluğu ve huzuru başkalarının yanında aramayacaktır. Henüz ilk yaşlardan (hatta bebeklik döneminden) itibaren anne-baba tarafından duygusal bakımdan doyuma ulaşacak şekilde yetiştirilirse, ruhsal bakımdan daha sağlıklı ve toplumun sağlam temelini oluşturan mutlu bir birey olacak; kendisini, ailesini ve çevresini mutlu edecektir. Anne ve babaların çocuklarından beklentileri de onların yetişmesinde önemli yer tutmaktadır. Çocuğun ilgi, bilgi, beceri, yetenek, fiziksel yapı ve gücünü göz önünde bulundurmadan ondan büyük başarılar bekleyen anne-babalar da çocuklarını yanlış yönlendirebilmekte ya da kendileri gibi onların da hayal kırıklıkları yaşamasına neden olmaktadırlar. İçinde yaşadığı toplumun moral ve ahlak değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden habersiz yetişen nesiller, kendilerini düşünce, ruh ve beden sağlığı bakımından olumsuz etkileyecek arkadaş ve çevrelerin etkisinde kolaylıkla kalmaktadırlar. Gençlerin zararlı alışkanlıklar kazanmamasının temelinde sağlam bir aile terbiyesi vardır. Mükemmel bir aile terbiyesi için anne-baba ve çocuk arasında, çocukluk (hatta bebeklik) yıllarından itibaren kurulacak sağlıklı ve kalıcı bir iletişim gerekmektedir. Bunu da ancak sorumluluğunun bilincinde olan anne-babaların yapması mümkündür. Bu yüzden görevlerini sorumluluk, sorumluluklarını görev bilinciyle yerine getirmeye gayret eden anne-babalara yardımcı olmak için ‘Mutlu ve Başarılı Çocuk Yetiştirmek İçin Anne-Baba Rehberi’ni kaleme aldım. Çalışmamızın bu alanda yazılmış ilk kitap olmadığı gibi son kitap olmayacağının da bilincindeyim. Mesleğim gereği, yıllardır, öğrencilerin tutum ve davranışlarında gözlemlediğim çoğu olumsuzlukların temel sebebinin aile (anne-baba) olmasının böyle bir eseri hazırlamam konusunda beni teşvik ettiğini de hatırlatmak isterim. Unutulmamalıdır ki içinde yaşadığı toplumun inanç ve ahlakî değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden haberdar olan bilgili, ilkeli, kararlı, tutarlı, her yönüyle çocuğunu tanıyabilen anne-babalar, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirebilirler. Mutlu ve başarılı çocuklar, sağlıklı bir toplumun bireyleridir ve maddî ve manevî bakımdan güçlü bir milletin temelini oluştururlar. “Çocuklarınızı edep ve sevgiden mahrum bırakmayınız.” kutlu sözünün, çocuğun yetiştirilmesi sürecinde anne-babalar için önemli bir ışık, bir yol haritası olduğu da asla göz ardı edilmemelidir. Anne ve babaların, her dönemde gerekli hassasiyeti göstererek, görev ve sorumluluklarının bilincinde olan mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmeleri temennisiyle... Mustafa USLU
420.00 ₺ -
Mesela Hayat
Meselâ Hayat bir hikâyedir… Öyle bir hikâyedir ki bazen tebessüm ettirir, bazen hüzünlendirir; ders verir, teselli eder, öfkelendirir, şaşırtır, sevindirir, düşündürür, umutlandırır. Yolunuzu bağdan, bahçeden geçirir; dağ yollarından şehrin kalabalık caddelerine ulaştırır. Siz, geçip gittiğiniz yerlerde tanıdığınız ve tanımadığınız insanlarla karşılaşırsınız. Kimisi aradığınız kendiniz, kimisi unuttuğunuz bir dostunuz, kimisi yitirdiğiniz bir yakınınız olabilir. Onların yaşadıklarını görür, birikmişlerini öğrenirsiniz. Yaşadıkları, yaşadıklarınız; birikmişleri birikmişlerinizdir. Sade bir üslup ve akıcı bir dille köyden şehre, eğitim ortamlarından iş hayatına, birbirinden farklı hayatlardan kesitler sunan, uzun veya kısa, birbirinden güzel, etkileyici tam yirmi dört hikâyeden ibaret olan Meselâ Hayat; hikâye içindeki hikâyelerlerle okuyucuyu çeşitli mecralara taşıyacak, üstün insan olmanın ayrıcalığını yaşatacaktır. İyi okumalar…
133.00 ₺ -
Yoldaki Mühendis 2
Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi. Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor. Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor. “…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…” Abdullah Galib Bergusi
197.60 ₺ -
Yoldaki Mühendis 1
Abdullah Galib Bergusi. Filistin Direniş Hareketi Kassam'ın Batı Şeria ve Ramallah’ta bilinen en meşhur komutanı. Kod adı Yoldaki Mühendis ya da Gölgeler Prensi olan Bergusi, Filistin tarihinde en çok ceza alan kişi. 67 müebbet ve ayrı ayrı onlarca yıl hapis cezası... 2003 yılından beri tek kişilik hücrede yaşıyor. Tutsak alınmadan önce İsrail’in tüm istihbaratını peşinden koşturan Filistin’in bu meşhur komutanı bedeni tutsak alınsa da zindanda kalemiyle kelimeleriyle direnmeye devam ediyor. “Uzun zamandır tek kişilik karanlık bir hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymakta acizim… Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm… Ölümle konuştum… O da benimle konuştu… Çok defa ölüme dokundum… Fakat el-Kahhâr olan Allah'ın yardımıyla ölüme galip geldim… Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi. Mescid-i Aksa'nın kandillerinin yakılacağı yağın Filistin'e, özgür savaşçıların toprağına gelmesi çok yakındır… Aydınlık yarınlar yakındır. Siyonistlerin, Allah'ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'dan gitmeleri yakındır. Filistin'in emperyalizmden, işgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.” Abdullah Galib Bergusi
197.60 ₺ -
Kalp Coğrafyamızı Korumak
İslam, Müslümanlar arasında kardeşliği inşa eden bir dindir. İslam, Müslümanlar arasında bölünüp parçalanmayı asla kabul etmeyen bir dindir. Hazreti Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem, birbirini yeni tanıyan iki topluluk arasında tarihte eşine rastlanmaz bir “kardeşleşme”yi gerçekleştiren önderdir. Hazreti Peygamber sallalahü aleyhi ve sellem, iki Müslüman kabile arasında kavga edildiğini görünce derin hüzünler yaşayan bir önderdir. Bu kitap, ülke ülke bizi içine alıp kavuran “Tefrika” illetine karşı bir kalbi isyanı dile getiriyor ve herkesi yüreğine bir kere daha bakmaya çağırıyor. Bu kitabı, kalb coğrafyamıza karşı yüreğimizi sorgulayarak okumakta yarar var. Değil mi ki Allah Teala bize, “Kalblerimizde mü'minlere karşı bir kine yer bırakma” diye dua etmemizi öğütlüyor. Bu duayı çok çok okumakta yarar var.
112.00 ₺ -
İstikamet
İstikamet; iyi ve kötünün bitip tükenmek bilmeyen kavgası olan hayatta bir yanda “onulmaz bir sevdanın, ölçüsüz hayallerin, yanlış hesapların, yersiz isteklerin, öfkenin, hasedin, çaresizliğin” diğer yanda “samimiyetin, gayretin, ümidin, sadakatin, iyiliğin, fedakârlığın, sevincin, hüznün ve olmaz denilen olmuşların” yaşandığı hayal ve hakikat mücadelesinden ibaret bir yüzleşmenin öyküsüdür. “Böyledir hayat. An gelir, vakitli vakitsiz, gönül teline bir el dokunur. Envaiçeşit nağmeler dökülmeye başlar. Neşeli, hüzünlü. En çok da hüzünlü…”
119.00 ₺ -
İslam Kültüründe Annelik Ve Bebek Bakımı
Birer hanım olarak da hakîkatlerimiz var. Bir kardelen çiçeği gibi narin, hassas, duygulu, azimli ve çekici olmak gibi… Fakat yüce Allah azze ve cellenin bize hediye ettiği bir vasıf var ki, son derece kıymetli: Annelik. Dikkatle baktığımızda, fıtratımızdaki tüm özelliklerin, iyi anne olabilmemiz için verildiğini görürüz. Şefkatin, sabrın ve sevginin kalbimizde bu kadar yoğun olması, bir insanı lâyıkıyla yetiştirebilmemiz için… Eğer, anneliğin erişilmesi en zor kariyer olduğunu unutmamışsak, ne güzel. Evet. Ulaşılması en zordur, zira sadece Allah’ın lûtfetmesiyle mümkün olur. Hiçkimse, kendi çabalarıyla anne olmaz. Bir hanımın mutluluğu, anne olduğunda kemâl bulur. Yaratılış gayesine uygun bir hayatı benimseyen her kadın, anne olduğunda bir nevi taçlanır. O tacın hakkını vermek için, anneliğin son derece önemli ve ulvî bir meslek olduğunu unutmamak gerekir. Bu kitap size, mesleğin kadrini ve inceliklerini hatırlatmakla kalmayacak, nasıl başarılı olabileceğinize dair de ipuçları verecektir.
175.00 ₺ -
Hocamız Selçuk Eraydın
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tasavvuf öğretim üyelerinden muhterem hocamız Selçuk Eraydın için, 1995 yılındaki vefatından 16 sene sonra, Tasavvuf İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi’nin 2011/27. sayısını hâtıra ve armağan olarak yayınlamıştık. Hocamızın dostları tarafından büyük bir ilgi ve memnuniyetle karşılanan bu sayının nüshaları kısa zamanda tükendi. Ancak hocamızı tanıyıp sevenlerin bu yazılara ulaşma konusundaki ısrarlı talepleri yazıları müstakil bir kitap hâlinde yayınlamayı gerekli kıldı. Hocamıza armağan olan bu çalışmanın geniş kitlelere ulaşmasına vesile olmak için bu yazıları yeniden neşrediyoruz. Bu yazılar okunduğunda Selçuk Eraydın hocamızın nasıl bir çile, dava ve gönül insanı olduğu yeni nesiller tarafından daha iyi anlaşılacaktır. Selçuk hocamızda, günümüz gençliğinin, özellikle de öğretmen ve akademisyenlerin örnek alacağı pek çok haslet vardır. Duygu dünyasının zaafa uğradığı, hayatın sıradanlaştığı, manevî hedeflerin ve dava şuurunun aşındığı, ferdiyetçi hayatın yaygınlaştığı dönemlerde Selçuk hocamız gibi dava şuuruna sahip model insanların heyecanına ihtiyaç vardır. Selçuk bey hem ilmî çalışmalarıyla, hem sohbet, vaaz, konferans gibi toplumsal hizmetleriyle örnek bir hocamızdı. Yazdığı ve anlattığı konuları sadece akademik bir faaliyet olarak görmeyip aşk ile yaşayan bir insandı. Hocası Mâhir İz’in tam bir halef ve vekiliydi. Hocası gibi Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Efendinin manevî sofrasından beslenmişti. Yine Sâmi Efendi’nin bağlılarından Bandırmalı Tatlıcı Ali (Öztaylan) ile çok özel bir dostlukları vardı. Hocamız için tasavvuf akademisyenliği sadece “meslek” değil, belki bir “hayat tarzı”, bir aşk ve heyecandı. Onun diline pelesenk ettiği Tasavvuf edebiyatının bazı beyit ve mısraları aynı zamanda hayat felsefesini oluşturuyordu: Sanman taleb-i devlet ü câh etmeye geldik Biz âleme bir yâr için âh etmeye geldik Sen çıkınca aradan, kalır seni yaradan O aradan çekildi. Ama onu yaradan, onun güzel vasıflarını ve hatıralarını ârif kullarının gönlünde yaşatmaya devam ediyor. Rûhu şâd olsun, makamı cennet olsun. Prof. Dr. H. Kâmil Yılmaz
122.50 ₺ -
Gençlerle Tarih Yolculuğu
Delikanlının, yaşadığı hayatla ilgili aklına ciddi sorular geliyordu. Ben kimim? Sadece anne-babamın evladı olmaktan öte, ben kimim? Kimin nesliyim? Birbirine dolaşmış iplik yumakları gibi karmakarışık his ve fikirlerden kurtulup da bu soruların cevaplarını bir türlü bulamıyordu. Delikanlı bu sorularına cevap bulabilmek icin derin düşüncelerle önündeki tarih kitabının sayfalarına bakmaya devam ediyordu. Uyku ile uyanıklık arasında, âdeta bir zaman tüneline girmişçesine bir rüya görmeye başladı.
175.00 ₺ -
Bahar Gelince
‘Niyet hayır, akıbet hayır’ düşüncesiyle siz bir kapı aralarsınız, araladığınız o kapının ardından başka kapılar açılır. Kendinizi hayatın dört mevsiminin, renklerinin, kokularının ve nimetlerinin arasından geçirecek bir yolun başında bulursunuz. Yürüyeceğiniz bu yolda yüzleşeceğiniz hayaller, ümitler, sevinçler, üzüntüler ve kırgınlıklar hayatın kendisidir. Yolculuğunuz sırasında doğru istikamette samimiyet, azim ve gayretle ilerleyip emek vererek tabiatla bütünleşebilir; insana huzur veren renk renk, burcu burcu kokan çiçekler ve meyvelerle ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Gönül dünyanızı tatlı bir bahar esintisiyle dolduracak bu kitap; sadece tüketmek yerine üretmeyi tercih ederek fıtrat gereği, ‘sadık yâr’ kara toprağın bağrına başını koyanların hikâyesidir.
129.50 ₺