-
Çağları Aşan Mevlana Çağrısı
Mevlânâ çağırıyor! Çünkü Mevlânâ bir çağrı insanıdır. Halkı Hakk’a, aşka, hoşgörüye, gönül inşâsına ve en önemlisi ümîde çağırmaktadır. Onun bu çağrısının yılları aşarak eskimeden, pörsümeden, bozulmadan ve bayatlamadan günümüze ulaşması, onun çağırdığı şeyin solmayan bir renk, bozulmayan bir âhenk, ve ebediyet âlemine açılan bir hevenk olmasından ve çağrı uslûbundaki etkileyicilik, kuşatıcılık ve çekiciliktendir. Çağırdığının gücü ve çağrısının üslûbu ona ebediyet kazandırmıştır. Yorgun gönüller, ümidsiz zihinler ve solgun gözler onun sözlerinde ve eserlerinde ışık, aydınlık ve heyecan bulmuşlardır.
157.50 ₺ -
İslamla Hayat Bulanlar
Kimisi Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Kimisi Amerikalı, İngiliz, İspanyol, Filipinli…dünyanın dört bir tarafından. Kimisi Gonzales’miş, Yakup olmuş, kimisi, Henri’ymiş Abdülgaffar olmuş. Hayat hikayelerinin ortak özelliği, İslamla hiçbir bağı olmayan, hatta düşmanca duygular besleyen önyargılı toplumların içinden çıkan insanların İslam’la buluşması. Daha doğrusu yeniden doğması.
129.50 ₺ -
Buharide Temizlik
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ Bizleri maddî ve mânevî pisliklerden temizleyen ve üzerimizdeki nimetlerini tamamlayan Cenâb-ı Hakk’a nihâyetsiz şükürler, sonsuz hamd ü senâlar olsun! Kendisinden sonra gelecek olan “kardeşleri”ni görmeyi hasretle arzu eden, Kıyâmet günü onları abdest âzâlarındaki nûrdan tanıyacağını haber veren ve onlara ikrâm etmek için Havz’ının başında hazırlık yapan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm olsun! Âyet-i kerimede: “…Allah Teâlâ temizlenenleri sever!” buyruluyor. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) de: “Allah (c.c) temizdir, temizliği sever!” “Temizlik imanın yarısıdır.” buyuruyorlar. Melekler de temizlikten hoşlanır, kirlilikten rahatsız olurlar. İnsanın rûhu da ancak temizlikte huzur bulur. O hâlde bir Müslüman için temizlik, vazgeçilmez bir düsturdur. Hayatın temelidir. Ümmet-i Muhammed’in alâmet-i fârikasıdır. Müslümanın elbisesi temizdir, bedeni temizdir, mekânı temizdir, kalbi temizdir, rûhu temizdir, aklı temizdir, duyguları temizdir, lisânı temizdir, lokması temizdir… Hâsılı bir Müslümanın her şeyi temizdir. Bunların nasıl temizleneceğini de bizlere Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri, Rasûlü (s.a.v) vâsıtasıyla öğretmiştir. Abdest ve gusül ile maddî olarak başlayan temizlik, namaz, Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ve tavâf gibi ibadetlerle mânevî âleme geçer, mü’minin dünyasını arındırır; kalbini, rûhunu ve âhiretini nurlandırır. Vücûdun dışını temizleyen abdest ve gusül, insanın rûhuna da anında sirâyet eder. Bu sebeple mü’minler devamlı abdestli bulunmaya dikkat ederler. Hatta yatarken bile abdest alırlar ki rûhları bedenlerinden ayrılıp gittiğinde uyanıncaya kadar abdestli bulunsun. Mü’min abdest aldığında nasıl bir mânevî hâl kazanıyor ki şeytanlar ondan uzaklaşıyor ve melekler kendisine yaklaşıyor. Abdestsizlik hâli de nasıl bir mâhiyet arzediyor ki melekler bundan rahatsız oluyor ve o insandan uzaklaşıyorlar. Bunlar dünya gözüyle görülemeyen ancak sâdık haberle bilinebilen hususlar. Buraya kadar bahsettiğimiz temizlikler su ile yapılıyor. Ama Cenâb-ı Hak su ile birlikte toprağı da Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’e temiz ve temizleyici kılmış. Bu sebeple su bulamadığımızda temizliğimizi toprakla yaparız. İşte bu kitapçıkta abdest, gusül ve teyemmümle alâkalı mühim bilgi ve hükümleri bulacağız. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bu hususta bizlere neler öğretmiş onu göreceğiz inşaallah. Bu eser, İmâm Buhârî (r.a)’in Sahîh’inin muhtasarı (özeti) olan Tecrîd-i Sarîh kitabının temizlikle alâkalı bölümlerine yapılan kısa bir şerhten ibarettir. Bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçen Sami Kaya, Veli Yasin Tabak ve Muhammed Yenigün kardeşlerime çok teşekkür eder, gayretlerimizin hepimiz için birer sadaka-i câriye olup bizleri Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e yaklaştırmasını Cenâb-ı Hak’ın lûtf u kereminden niyâz ederim. Cenâb-ı Hak bedenlerimizi, rûhlarımızı, kalplerimizi ve hislerimizi tertemiz eylesin! Temiz bir vaziyette huzûruna kabûl buyursun! Bu gayretlerimizi de sadaka-i câriye eyleyip onlardan nice mü’minlerin istifâde etmesini nasîb ve müyesser eylesin! Âmîn! Dr. Murat Kaya 20 Kasım 2015 Küçük Çamlıca
175.00 ₺ -
Buharide İman ve İlim
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i âlemlere rahmet olarak gönderen ve bizleri O’na ümmet eyleyen Cenâb-ı Hakk’a nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun! Allah’ın dînini en güzel şekilde tebliğ ve tebyîn eden, ebedî kurtuluşumuza vesîle olan ve âlemlere nûr saçan bir kandil kılınan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm olsun! Hadîs ilmi, bütün yakînî ilimlerin başı, dînî ilimlerin dayanağı ve esâsıdır. Dînî ilimlerin ikinci kaynağı olması bakımından Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en mühim ilimdir. Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir ve beyân eder. Hadîs-i şerîfler, karanlıkları aydınlatan ışıklar, hidâyete götüren yol işâretleri ve her tarafı aydınlatan dolunay mesâbesindedir. Kim onlara boyun eğer, muhâfaza eder ve şuuruna varırsa, doğruyu bulur, hidayete kavuşur ve kendisine pekçok hayırlar ve lûtuflar ihsân edilir. Kim de hadîs-i şerîflerden yüz çevirir ve onlara sırt dönerse, azar ve boşluğa düşer; zarar ve ziyânını artırmaktan başka bir şey yapmaz. O Yüce Peygamber r, yerine göre bazı şeyleri yasaklamış, bazı şeyleri emretmiş; îkâzlarda bulunmuş, müjdeler vermiş, temsiller getirmiş ve nasihatlarda bulunup hatırlatmalar yapmıştır. Bu hâliyle hadîs-i şerifler ve Sünnet-i Seniyye, en az Kur’ân kadar mühimdir. İslâmî ahkâmın bilinmesi için hadis bilgisi zarûrîdir. Yani şer’î esasları ve hükümleri öğrenebilmek için, Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’inden başka bir yol yoktur. Maslahatlar ise tecrübe, sâdık nazar, istintaç gibi yollarla da öğrenilebilir. Her asırda ıslahatçıların, ümmetin gidişâtını değerlendirmek ve sapmaları tesbit etmek için kıstas olarak mürâcaat edecekleri vazgeçilmez asıl (temel ölçü), hadîs-i şerîfler ve Sünnet-i Seniyye’dir. Îtidâl hâli ancak Sünnet vâsıtasıyla korunabilir. Eğer Sünnet yolu terkedilir, nebevî irşadlara sırt çevrilirse, ümmet ifrat ya da tefrîte düşer, denge bozulur. “Muhakkak ki sizin için Allah Rasûlü’nde pek güzel bir örnek vardır!” âyet-i kerimesiyle bizlere takdim edilen fiilî örneğin ihmâl edilmesi, dînî hükümlerin hayata tatbîkini imkânsız kılar. Hz. Ömer t şöyle buyurur: “Bazı insanlar gelip Kur’ân’daki müteşâbih âyetleri öne sürerek sizinle tartışacaklar. Onlara karşı hadis-i şerîf ve Sünnet-i Seniyye ile mücâdele edin! Zîrâ ashâb-ı sünen yani hadîs-i şerifleri bilen kişiler, Allah’ın kitâbını en iyi bilen kimselerdir.” (Dârimî, Mukaddime, 17/121) Hevâ ehli sapık fırkalardan bir grup Ali bin Ebî Tâlib t ile tartıştı. İbn-i Abbâs v ona: “-Ey Ebü’l-Hasen, Kur’ân-ı Kerîm veciz bir kitap olup pekçok mânâyı aynı anda ihtivâ ettiği için herkes kendi anlayışına göre delil getirebilir. Sen bir âyet okursun, onlar da başka âyetler okurlar. Onlarla Sünnet’ten delil getirerek tartış! Zîrâ onlar Sünnet adına yalan söyleyemezler!” dedi. Diğer bir rivâyete göre Ali bin Ebî Tâlib t İbn-i Abbâs v’yı Hâricîler’e göndermiş ve ona şöyle buyurmuştur: “-Onlara git ve kendileriyle tartış! Ancak onlara Kur’ân’dan delil getirme! Zîrâ o çok yönlüdür. Onlarla, Sünnet’ten delil getirerek tartış!” (Süyûtî, Miftâhu’l-cenne, s. 59) Kur’ân, özlü ve mûcizevî bir kitap olduğu için çok yönlüdür. Bu sebeple zayıf akıllı insanlar da kendilerine göre âyetleri anladıklarını zannedebilirler. Onlara âyet-i kerimenin hakîkî mânâsını anlatmak imkânsız hâle gelir. Sünnet-i Seniyye ise Kur’ân’ın tefsiri olduğu için son derece açık ve nettir. Onu herkesin kendi anlayışına göre sağa sola çekmesi, bir kaçış yolu bulması çok zordur. Bu sebeple sapık fırkalar ilk olarak hadîs-i şerîflere, Sünnet-i Seniyye’ye ve ashâb-ı kirâma saldırırlar. Onları îtibarsız hâle getirdiklerinde Kur’ân-ı Kerîm’e kendi hevâ ve heveslerine göre rahatça mânâ yükleyebileceklerini düşünürler. Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir kişiye Sünnet’ten bahsedildiğinde o: «Bırak bunları, sen bize Kur’ân’dan haber ver!» (Diğer bir rivâyette) «Sen bize Kur’ân’la cevap ver!» derse, bil ki o kişi kendisi sapıtmış olduğu gibi insanları da saptırmaktadır.” İmâm Evzâî g şöyle buyurur: “Bunun sebebi Sünnet’in Kur’ân üzerinde hüküm koyucu (yani onu açıklayıcı ve tefsir edici) olarak gelmesindendir.” Yine Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir şahıs, tâbiînin büyüklerinden Mutarrif bin Abdullah’a; «Bize sadece Kur’ân’da olanlardan bahsedin!» deyince ona şöyle seslenir: «-Vallâhi biz Kur’ân’ın yerine başka birşey koymak arzusunda değiliz. Bilâkis, Kur’ân’ı bizden daha iyi bilen zâtın (îzâhlarını öğrenmek) istiyoruz».” Kur’ân-ı Kerîm ile birlikte Sünnet-i Seniyye’ye uymak da vâciptir. Dînin düzeni, ancak Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’ine uymakla mümkün olur. Kurtuluşa erenler (fırka-i nâciye), hem îtikadda hem de amelde Kitap ve Sünnet’ten açık olarak anlaşılan, sahâbe ve tâbiînin büyük çoğunluğunca kabul edilen esaslara sarılanlardır. Rasûlullah r Efendimiz’e uymamak ise helâki muciptir. Şu hadîs-i şerif bunu ifade etmektedir: “Benimle sizin durumunuz şuna benzer: Bir adam ateş yakar. Ateş etrafı aydınlatınca pervâneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlar. Adamcağız onlara mânî olmaya çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak pek çoğu ateşe düşer. Ben, ateşe düşmemeniz için sizi belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe atılmak için koşuyorsunuz!” (Buhârî, Rikâk, 26) Dîne ehemmiyet vermeme ve onu ihmâl etmenin en büyük sebebi, Sünnet ile amelin terkedilmesidir. Rasûlullah Efendimiz r bu hususta şöyle buyurmuşlardır: “Benden önce Allah’ın gönderdiği her peygamberin, mutlaka ümmetinden havârîleri ve arkadaşları olmuştur. Bunlar onun sünnetiyle amel ederler, emirlerini de yerine getirirlerdi. Onlardan sonra öyle nesiller gelmiştir ki, yapmadıklarını söyleyip, kendilerine emredilmeyeni de yapmışlardır. Kim bu gürûha karşı eliyle mücâhede ederse mü’mindir. Kim onlarla diliyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Kim de onlarla kalbiyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Bunun gerisinde artık hardal tanesi kadar iman yoktur.” (Müslim, Îmân, 80) Bu sebeple Rasûlullah r Efendimiz’in hadîs-i şerîfleri ve Sünnet-i Seniyyesi ile alâkalı çalışmalara ağırlık vermek îcâb eder. Biz de İmâm Buhârî’nin Sahîh isimli eserinin muhtasarı olan Tecrîd-i Sarîh’e yaptığımız kısa şerh çalışmasıyla bu sahaya mütevâzı bir katkıda bulunmayı arzu ettik. İstifâdenin daha kolay olması için küçük kitaplar hâlinde neşrini düşünerek öncelikle İmân ve İlim kitaplarını muhterem okuyucularımıza arzediyoruz. İnsan için en mühim şey îmân ve ilimdir. Îmân ondan istenen esas vasıf olup ilim de îmânın hizmetçisidir. İlim, îmânın nasıl olacağını gösterdiği gibi nasıl muhâfaza edilip îcâbının nasıl yerine getirileceğine de ışık tutar. İbrâhîm u dua ederken mârifetullâhı ibadetten evvel zikreder ve şöyle buyururdu: “Yâ Rab, bana bir hikmet ihsân eyle ve beni sâlihler zümresine ilhâk buyur!” (eş-Şuarâ, 83) Onun, “bana hikmet ihsân eyle” duâsı, eşyânın hakîkatinin bilinmesiyle tefekkür gücünün gelişmesine işârettir. “Beni sâlihler zümresine ilhâk buyur” duâsı ise ifrat ve tefritten sakınmak sûretiyle amelî gayretin gelişmesine işâret etmektedir. Böylece İbrâhîm u ilmi, amele takdim etmiştir. Bu ve benzeri Kur’ânî deliller, usûl (akâid) ile alâkalı bilgilerin fürû (ahkâm) ile alâkalı ilimlerden evvel öğretilmesinin vacip olduğunu gösterir. Bu sebeple İmâm Buhârî g önce vahyi, sonra îmânı, ondan sonra ilmi ele almış, bunlardan sonra da abdest, gusül, namaz, zekât, hac gibi mevzûlara geçmiştir. Son olarak, bu eserin ortaya çıkmasına vesîle olan Sami Kaya ve Veli Yasin Tabak kardeşlerime çok teşekkür eder, bu yoldaki gayretlerimizin hepimiz için birer sadaka-i câriye olup bizleri Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e yaklaştırmasını Cenâb-ı Hak’ın lûtf u kereminden niyâz ederim. Cenâb-ı Hak, bütün kullarına hidâyet lûtfederek İslâm’ı istikâmet üzere yaşamayı nâsîb buyursun! Âmîn! Dr. Murat Kaya 20 Nisan 2015 Üsküdar
187.50 ₺ -
Birinci İstişare
İnsan; “Hâlikın yarattığı, Ahsen-i takvim sırrına mazhar, en yüce mahluk,Bütün mevcudât onun, Emirlerine müsahhar.Hayat, akıl, dil, ilham, Ona bahşolunmuştur.İş, düzen, vücut, imkân Ona arzolunmuştur. İlim, fazilet ona, Farz olarak verilmiş. Nizam ve san’atla, o,Huzura getirilmiştir...
70.00 ₺ -
İlim Risalesi
Kitabın Yenilenmiş Baskısıdır. İslam dini ilim dinidir. Dünya üzerinde ilk defa okuma yazma seferberliğini Hazreti Kur'an ilan etmiştir. Çünkü,Peygamberimiz'e (s.a.v.)Allah(c.c.) tarafından gönderilen vahyin ilk ayeti "oku"diye başlamaktadır. "Yaratan Rabbinin ismiyle oku, ki o insanı pıhtılaşmış kandan yarattı." "İlim talebi her müslüman erkek ve kadına farzdır." "Amelsiz ilim,meyvesiz ağaç gibidir."
122.50 ₺ -
Ashabı Kiram Cilt 2
Ashâb-ı Kiram Menâktbı ne demek? Peygamber Efendimize çağdaş olma, onu görme ve ona inanma bahtiyarlığına ermiş mü'minierin mübarek hayatlarından destansı öyküler demek... Bugünün insanı, onların tarihçe-i hayatlarını tekrar tekrar okumaya, onlarla sohbetleşmeye, İhtirasların terbiyesi için muhtaçtır. Onları bir bir seçen şuurlu kalem, tercihini bu bilinçle yapıyor. Sevenlerini saadet çağı ikliminde nefeslendirmeyî arzu ediyor.
171.50 ₺ -
Ashabı Kiram Cilt 1
Ashâb-ı Kiram Menâktbı ne demek? Peygamber Efendimize çağdaş olma, onu görme ve ona inanma bahtiyarlığına ermiş mü'minierin mübarek hayatlarından destansı öyküler demek... Bugünün insanı, onların tarihçe-i hayatlarını tekrar tekrar okumaya, onlarla sohbetleşmeye, İhtirasların terbiyesi için muhtaçtır. Onları bir bir seçen şuurlu kalem, tercihini bu bilinçle yapıyor. Sevenlerini saadet çağı ikliminde nefeslendirmeyî arzu ediyor.
177.80 ₺ -
Nebiler Silsilesi Ders Kitabı 1
Nebiler Silsilesi Ders Kitabı 1 Kur’ân-ı Kerim’de mübarek isimleri geçen peygamberlerin hayatından hikmet ve ibret tabloları. Nebîler Silsilesi’nden ihtisar edilerek ders kitabı formatında hazırlanan iki cilt ve bunlara ait soru kitapçıkları. Hz. Mevlânâ der ki; “Kur’ân-ı Kerîm peygamberlerin hal ve evsafından ibarettir. Onu huşû ile okuyup tatbik edersen, kendini nebîlerle, velîlerle görüşmüş farz et.” Bu kitaplar Kur’ân kurslarında okuyan, ilim ve irfan yuvalarında tahsil gören gençlerimizle onları eğiten hocalarımızın istifadesi için hazırlandı.
280.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Arapça Yeni Dizgi
Arapça olarak basılan bu eserimizin tashih, tahriç ve tahkikleri yapılmıştır. Riyazüs Salihin Arapça Yeni Dizgi Bilgisayarlı Renkli Baskıdır
280.00 ₺ -
Menakıb-ı İmam Ebu Hanife
Menâkıb-ı İmam Ebû Hanife İmam Ebû Yûsuf İmam Muhammed İmam Zehebî Elimizdeki bu eser, dünya Müslümanlarının yarısının, hatta daha fazlasının dinde İmam olarak kabul ettikleri İmam A’zam Ebû Hanîfe ve onun en büyük ve güzîde iki talebesi olan İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed b. Hasan’ın hayatları, eski tabirle menkîbeleri hakkındadır. Hanefî mezhebinin bu üç büyük imamının doğum, nesep, fıkıh ve hadiste hoca ve talebeleri; ibâdet, verâ, takvâ, ahlâk yönünden fazîletleri, ilmî mücadeleleri, cerh ve ta’dil imamlarının onlar hakkındaki kanâatleri, diğer imamlarla aralarında geçen hâdiseler… Kitabı daha da önemli hale getiren ise yazarı İmam Zehebî, İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük hadis ve tarih âlimlerinden olmasıdır. Kitabı tahkîk eden zât ise bu toprakların 20. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük müdekkik ve münekkitlerinden olan İmam Muhammed Zâhid el-Kevserî’dir. İmam Kevserî, Hanefî mezhebinin ilk imamlarının tamamı hakkında çalışmaları vardır. İmam Ebû Hanîfe’nin bizim üzerimizdeki hakkı çok büyüktür. Bir büyük zâtın buyurduğu gibi, her gün en az bir Fatiha, üç İhlâs sûresi okuyup İmam Ebû Hanîfe’nin ruhuna hediye etmek her Müslümana lazımdır. Biz de bir nebze olsun onun bizim üzerimizdeki hakkını ifa etmek için bu kitabın tercümesini Müslüman kardeşlerimizin istifâdesine sunmaya çalıştık. Muvaffâkiyet Allah’tandır.
163.20 ₺ -
Hadislerle Kadın İşaretün Nisa 2 Cilt Takım
Toplumun temeli olan aileyle ilgili hadislerin bir araya geldiği, açıklamalarında günümüzün sorunlarına da değinilen, nebevî rehberliğin ışığını evlere taşıyacak bir başucu eseri.
1428.00 ₺ -
Adım Adım Kuran Dili
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SATAN DİL KİTABI *İLAHİYAT FAKÜLTELERİ *İMAM HATİP LİSELERİ *ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMLERİ *ARAPÇA DİL KURSLARI *EV GRUPLARI ve Kendi Kendine Arapça Öğrenmek İsteyenler İçin ÖNEMLİ KAYNAK Arapça’yı adım adım sıfırdan ele alıp en ileri gramer kaidelerini de içeren bu eser, bol cümle örnekleriyle konuların tamamen kavranmasını sağlar. Ayrıca 1300’e yakın Ayet-i Kerimeyi tahlil eder. Böylece; Kendi kendinize Kur’an’ın manasını ve hadisleri anlayabilirsiniz. Arapça telaffuzunuzu düzeltebilirsiniz, Arapça konuşan insanlarla konuşabilirsiniz, Arapça kitap ve dergileri okuyabilirsiniz, Televizyon radyo konuşmalarını anlayacak hale gelebilirsiniz. BİRİNCİ BASKIYA) ÖNSÖZ İngilizce, Almanca, Fransızca gibi çeşitli dillerin, çaba gösterildiği takdirde, yeterince öğrenilebildiği günümüzde aynı ilgiyi dünya ve ahiret saadetinin imkanlarını önümüze seren Kur’ân’ı anlamaya vesile olacak bir dile, yâni Arapça’ya göstermemek doğrusu büyük bir eksiklik… İnsanımızın bir kısmı kutsal metnimizin dilini öğrenmenin mümkün olmadığını düşünerek çalışmaya niyet etmiyor. Oysaki, bizim elinizde bulunan bu kitabın hazırlanmasına kadar yaptığımız eğitim sürecindeki tecrübelerimiz derslerimize katılanlara bu işin hiç de sanıldığı kadar zor olmadığını göstermiştir. Tecrübelerimizin ışığında hazırladığımız bu kitapta gramer-tercüme metodunu esas aldık. Anlaşılması zor olan konular, konu bütünlüğü takip edilmeksizin bol örneklerle açıklanmış ve ayrıca alıştırmalarla da bilgilerin pekiştirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Arapça gramer kitaplarında genellikle konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle zamanından önce gramer kuralları verilmemiş metinler sunulmakta, bu ise Arapça’da belirli bir seviyesi olan okuyucuya hitap etmektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da Arapça öğrenmekten vazgeçme noktasına getirmektedir. Biz bu eserimizde, daha iyi anlaşılması bakımından, bol tercümeli örnekler ve alıştırmalarla konuları işledik. Aynı zamanda konuşma ve konuşturma metodunu da ihmal etmedik. Arapça’da okunan metni doğru harekeleme metnin tercümesi için ne kadar gerekliyse, konuşma ve söyleneni anlama da o kadar gereklidir. Bol pratik yapmak ve kulak alışkanlığı kazanmak için Arapça yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının anlaşılmasa bile izlenmesi önemlidir. Bu şekilde, küçük çocukların konuşmayı dinleyerek öğrenmesi gibi meraklılar da, gayretlerine göre, bir veya iki sene içinde kendilerine yetecek kadar Arapça’yı öğrenebileceklerdir. Aynı tecrübelerden geçen biri olarak bu kitabı hazırlamaktaki amacımız; okuyucuların Kur’ân-ı Kerîm’i aslından okuyup anlamalarının hazzını duymalarında, bir nebze de olsa, yardımcı olmaktır. Aynı zamanda bu kitap Arapça konuşmak isteyenlerin ilk adımı atmalarını da sağlayacaktır. Allah’ın Kelâmı iki kapak arasındadır. Bu kelâmın kelimelerinin anlamlarını ve gramer kurallarını öğrenmek imkansız değildir. Üstelik böyle bir çaba en zevkli ve en büyük ibâdetlerden birisidir. Çünkü ibadetlere götüren yol da ibâdettir… Unutmayalım ki, ameller niyetlere göredir... Bu kitap nasıl çalışılacak? Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Hedefi böylece belirledikten sonra, bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Bunun için, konuda geçen her kelimenin okuyucu tarafından alfabetik sıraya göre hazırlanmış kelime defterine kaydedilmesi uygun olacaktır. Diğer taraftan, yine okuyucu tarafından hazırlanacak alıştırma defterine her yeni geçen kelimenin en az üç defa Arapça’sı ve Türkçe’siyle birlikte yazılması, kelimenin kullanıldığı cümlenin de kelimenin altına kaydedilmesi konunun anlaşılması açısından yararlıdır. Çünkü kelimeler cümle içindeki halleriyle daha kolay akılda kalmaktadır. Okuyucu şayet tek başına çalışıyorsa evde, arabada, mutfakta herhangi bir işle meşgulken fiil çekimlerine göz atarak bol bol tekrarlama imkanını elde edecektir. Yalnız değil de arkadaşlarıyla birlikte çalışıyorsa, o takdirde öğrenilen kelimelerle karşılıklı konuşulacak, bilinmeyen kelimeler de sözlükten bulunmak suretiyle kelime hazinesi genişletilecektir. Konuşma ve anlamaya yetecek kadar bol kelime kullanılan bu kitap iyi çalışıldığı takdirde sadece Kur’ân’ın anlaşılmasına hizmet etmekle kalmayacak, aynı zamanda Arapça eserlere girişin anahtarını da vermiş olacaktır. Başarı dileklerimle… Allah yâr ve yardımcımız olsun… Necla YASDIMAN Eylül 2001 İzmir (YİRMİ DÖRDÜNCÜ BASKIYA) ÖNSÖZ Değerli okurlar! Rabbimin izni ve sizlerin desteğiyle “Adım Adım Kur’an Dili”nin yirmi dördüncü baskısını yapmış bulunuyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi 18. baskıda konuların sonunda yer alan mealleri birkaç ayet dışında “Kur’an Tahlili” adlı eserimizdeki meallerle değiştirip yeniden düzenledik. Öğrencilerin daha iyi anlayabilmesi için mealde Kur’an’ın Arapça orjinaline sadık kalmaya gayret ettik. Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Alıştırmaların harfiyen tatbik edilmesi öğrenmeyi çabuklaştıracaktır. “Adım Adım Kur’an Dili”ni hazırlamaktaki asıl hedefimiz; Kur’ân’ı anlayarak okumaya zemin hazırlamaktır. YENİ ESERLERİMİZ: Kur’an Tahlili Kur’an Sözlüğü Kur’an Ufku Ezber Sureleri Sıfırdan Arapça Öğreniyorum Kur’an Tahlili: Bu eser 9 ciltten oluşmaktadır. Fatiha suresinden Nas suresine kadar, kelime kelime anlam, irab, sözlük, toplu mana ve tefsir yapılmıştır. Kur’ân’ın her ayetinin altında o ayete ait “Sözlük”, ayetin her kelimesinin hemen altında ayrı ayrı Türkçe anlamı, onun altında da o kelimenin irabını (fiil, fâil, mef’ul vs. gibi dilbilgisi tahlilini) bulacaksınız. Yine ayetin hemen altında ise toplu meal ve altında “Açıklama” başlığı altında o ayetin tefsirini okuyacaksınız. Böylece Kur’ân-ı Kerîm deryasına dalacak, ayetlerin bugüne bakan yönlerini keşfe çıkacak ve ilmi çalışmanın zevkini tadacaksınız. Ayette belirtildiği gibi: “..Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9)… Kur’an Sözlüğü: “Kur’an Tahlili” adlı eserimizde geçen ayetlerin sure ve ayet sırasıyla kelimeleri ve anlamları çıkartılarak sözlük haline getirilmiş ve bağımsız iki cilt halinde basılmıştır. Kur’an Sözlüğü Eserimizin, Kur’andaki kelime ve anlamlarının tamamını içermesi açısından Türkiye’deki ilk ve tek çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Kur’an Ufku: (Sözlük İlaveli İ’rablı Kur’an ve Meali) Kur’an Ufku eserimiz 3 ciltten oluşmaktadır. Eserimizin içeriği, Fatiha’dan Nas suresine kadar Kur’an’ın kelime kalime anlamı, kelime altında özet i’rabı (grameri) ve toplu mealini içermektedir. Ezber Sureleri: Bu eser, İlahiyat Fakülteleri, İmam Hatip Liseleri, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanların istifade edebileceği, özellikle Diyanet sınavlarına hazırlananların başucu kitabı olarak hazırlanmıştır. Bu eser, Kur’an Ufku eserimizin içinden seçilmiş sureler ve ayetler ve dualardan oluşmaktadır. Sıfırdan Arapça Öğreniyorum: Bu eser, “Adım Adım Kur’an Dili” okuyucularının kitabın taşınmasının zorluğundan dolayı, onun özeti olacak şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Eserin içeriği; grameri anlatan ana konularına dokunmadan genel cümle örnekleri ve alıştırmalarından bir kısmını kaldırıp onların yerine pratik Arapça ve okuma parçaları ile gramere ait bazı ilavelerden oluşmaktadır. Bu eser; İmam Hatip Liseleri, İmam Hatip Ortaokulları, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, özel kurslara devam eden öğrencileri ile, imkanı olmayıpta kendi kendine arapça öğrenmek isteyenlerin pratik ve kolay olarak kullanıp istifade edebilecekleri şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Günümüzde Arapça öğrenmek artık sadece vaktini bağışlamak kadar kolaydır. Rabbimizin şu sözü sanki bugünü anlatmaktadır: “Andolsun biz Kur’ân’ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (54/Kamer, 17). Bize ulaşan haberlerden, bu kitabın kendi kendine çalışanlarının da bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Okurlarımızın, tavsiye edilen metod ile, kitabı bitirdiklerinde başarıyı elde etmiş olduklarını duymak bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Fâtihâ, Yâsin, Tebâreke, Nebe, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti (Âmenerrasûlü), Âyet’ül-Kürsî, Kıyâme, Fecr Sûresi ve aşağısı, namaz sureleri olarak bilinen kısa sûreler de dâhil olmak üzere, Kur’an’dan en fazla okunan sûreler tek tek kelime anlamları verilmek suretiyle kitabın sonunda kaydedilmesi gramer tatbikatını kolaylaştırmaktadır. Birinci baskının önsözünde de belirtiğimiz gibi, Arapça gramer kitaplarında genellikle sarf nahiv şeklinde sınıflandırma yapılarak, konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle, henüz gramer kuralları anlatılmamış metinler zamanından önce verilmekte, bu durum ise Arapça’da belirli bir seviyesi olmayan okuyucuya hitap etmemektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da onların Arapça öğrenme heveslerini kırmaktadır. Biz bu durumu gözönünde tutarak, nevi şahsına münhasır bir metod olmak üzere, adım adım cümle kuruluşuna götüren yeni bir metodu ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken, şu anda Arap ülkelerinin orta okul ve liselerinde okutulan gramer kitapları ve Arap dünyasında yayınlanmış olan ve bizim bibliyografyada bir kısmını zikrettiğimiz, pekçok kitap üzerinde çalıştık. Bu kitaplardan yeri geldikçe alıntılar ve tercümeler yaptık. Tercümede, Arapça cümlenin daha iyi anlaşılması amacıyla, kelime kelime ve birebir çeviri yaptık.. Biz bu eserde dersleri işlerken esas olarak metin bütünlüğünü değil, onun yerine dersin anlaşılmasını hedefledik. Konuların sonunda yer alan bol cümle örnekleri, yine konuyla ilgili ayetler ve ayrıca alıştırmalarla bilgilerin pekiştirilmesini sağlamaya çalıştık. Bu kitapta tüm gramer konularını kapsayacak şekilde 1300’e yakın ayet incelenmiş, böylece geriye kalan tüm Kur’an âyetlerinin de anlaşılmasına zemin hazırlanmaya çalışılmıştır.. Aslında bu kitabın öğrenci tarafından daha büyük bir ilgi ile takip edilebilmesi için resim vb. şeyler ilâve edilebilir, boyutları da küçültülebilirdi. Fakat o takdirde kitabın hacmi yedi sekiz cilde ulaşacak, bu durumda ise maliyetler artacak ve okuyucunun alım gücü zorlanacaktı. Bu nedenle kitap, çok yoğun bilgi içermesine karşın, tek ciltten oluşmuş bulunmaktadır. CD ilâvesinde alıştırmaların cevapları da yer almaktadır. Dost Tv’den yayınlanan “Adım Adım Kur’an Dili” programında da kitap ders şeklinde 60 program halinde işlenmiş, sonradan yayınevi tarafından Adım Adım Kur’an Dili DVD Seti olarak 20 DVD şeklinde okuyuculara sunulmuştur. Sonuçta, bu kitabı alıştırmalarını yapmak suretiyle tamamiyle çalışan bir kimse, bir en fazla iki senede, yaklaşık olarak beş bin kelime öğrenecektir. Bu durumda da, Arapça yazılmış kitapları, dergileri, gazeteleri genel olarak anlayabilecek, bilemediği kelimeleri de sözlükten bakmak suretiyle, tercümeler yapabilecektir. Diğer taraftan, Arapça yayınları dinlemek ve imkân buldukça Arapça konuşan kimselerle pratik yapmak suretiyle de kendisini ifade edecek kadar Arapça konuşabilecektir. Çalışmak bizden, yardım Allah’tandır... Bu bir kitabı çalışmakla hem Allah’ın kitabını anlamaya, hem konuşmaya başlıyorsak doğrusu bu, ucunda böylesine kocaman nimetler bulunduğu için az bir çabadır. Bu eserler hepimizin dünya ve âhiret saadetine vesile olur inşaallah… Şahsen ben hayatımın en mutlu saatlerini Kur’an başında inceleme yaparken geçirdiğimi itiraf ediyorum. Rabbimin hepimizi ilmiyle âmil Kur’ân âlimi yapması ve Kur’ân’ın hepimizin ışığı olması duasıyla… Not: 2017 Nisan ayı itibarıyla eserlerimizin, her türlü baskı, dağıtım, toplu veya perakende satışı velhasılı tüm telif hakları DDY Yayınlarına devredilmiştir. Saygıyla duyurulur. Yrd. Doç. Dr. Neclâ Yasdıman Kasım 2017 İZMİR
960.00 ₺ -
Müminlere Vaazlar 2 Cilt Takım
"İmanım var, inancım var." demekle ne kadar övünür dururuz. Fakat onun işe yarayıp yaramadığına hiç bakmayız. Peygamberimiz'in bize öğrettiği dualardan birisi de; "Yâ Rabbi! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan gönülden, kabul olunmayan amelden, dinlenmeyen ve kabul olmayan duadan sana sığınırım." demesi ne kadar güzeldir. Öyle değil mi aziz kardeşim? Bu dünyaya her gün bir sürü insanın gelip bir sürü insanın da mezarlara konmakta olduğunu hepimiz görüp bilmekteyiz. Eğer "Öldükten sonra iş bitti." dersen iman ve İslâm'dan çok uzak olduğunu iyi bil... Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Cenâb-ı Hakk'tan istediği her hayrı biz de isteriz. Onun Hakk'a sığındığı bütün şerlerden, biz de Hakk'a sığınırız. Hakkımızda hayırlar ihsan buyursun. Dünya ve âhiretin bütün şerlerinden muhafaza buyursun. Âmîn.
269.50 ₺ -
Hadislerle Nasihatler 1-2 2 Cilt Takım
Bir insan ne kadar zengin olup dünya bilgilerine sahip olsa yine de ona Allah'ı tanıtacak, mârifet-i ilâhiyyeye eriştirecek ve onu hak yolda, İslâm yolunda tutacak bir alime, bir mürebbîye, bir mürşide ihtiyacı muhakkaktır. İlmi bilen ve bildiren çok kimseler vardır ki kuru gürültüden başka bir şeye yaramazlar. Çünkü ilimden murad Hakk'ı tanımak ve bilmektir. Hakk'ı bilmeyi de öyle kolayca bir şey sanma. Hidâyet-i ilâhiyyeye erişmemiş olanların bilgilerini görüyoruz ki kulu Hakk'tan uzaklaştıyor ve Hakk'ı münkir oluyor; cehennemin yolunu, şeytanın yolunu seçiyor. Böyle ilim olacağına olmaması daha iyi değil mi? İnsanın bu hayat âlemi hepimizin bildiği gibi fâni bir hayattır. Şimdiye kadar kimseye bâki kalmayan bu hayat bundan sonra da kimseye bâki kalmayacaktır. Fakat o içimizde saklı duran yedi başlı ejderhadan daha beter nefis, hepimizi nasıl perişan etmektedir? Cahilleri bir türlü kandırır, fenalıklara sevkeder. Alimleri başka türlü kandırıp kibire, gurura, ucuba ve hasede boğar. Tacirleri hırsa boğar. Memurları da ibadetten alıkoyar. İki cilt halindeki bu eser Mehmed Zahid Kotku rahmetullahialeyh Hocaefendi'nin hadislerle ortaya koyduğu güzel ahlak düsturlarını da içeren müstesna bir eseridir.
294.00 ₺ -
-
Feyzül Furkan Kuran Meali Cep Karton Kapak
Kur'ân-ı Kerîm, Yaradanımız'ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl, son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların, özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir. Allah'ı tanımak, Kur'an'ı tanımakla; Kur'an'ı tanımak ise onu okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. "Allah var" deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur'an'a inandığını söyleyip de Kur'an'sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan, son ilahî kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O, bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar, çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane "okuduğumu anlayamıyorum" idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış, gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş, iniş gayesini ve Allah'ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü'l-Furkân… Mealde, gerekli fıkhî, itikâdî, tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış, böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır. Kur'an'ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak, O'na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…
266.00 ₺ -
Allaha Yakın Olmak Varlık Mertebeleri ve İnsan-ı Kamil
Allah her şeyi kuşatmıştır ve insana şahdamarından daha yakındır. Ancak insanların çoğu Allah’a olan bu yakınlıklarının farkında olmadıkları için O’nu hep kendilerinin dışında aramaktadırlar. Oysaki aradıkları şey kendi içlerinde gizlidir. Bu yüzden nefsini en iyi bilen Rabbini en iyi bilendir. Nefsi bilmenin yolu ise seyr u sülûktan geçer. İnsan sülûk ederek Rabbine yaklaşır ve sonunda Rabbi kulun tutan eli, gören gözü, işiten kulağı durumuna gelir. Kul kendisinden görüp işitenin aradığı sevgili olduğunu fark eder, aradaki ayrılık kalkar. Artık Allah’a yakındır.
12.06 ₺ -
Sahihi Müslim Tercüme ve Şerhi 10 Cilt Takım
İslam hukukunda şerî deliller hiyerarşisinde Kur’an-ı Ker’im’den sonra Peygamber Efendimiz’in hadisleri gelmektedir. Bu ehemmiyetinden ötürü İslâm âlimleri Resûlullah’tan rivayet edildiği bildirilen hadisleri en ince ayrıntısına kadar tetkik etmişlerdir. Sahabe döneminden itibaren sahifelere yazılan hadisler, hicri II. asırdan itibaren hacimli eserler olarak telif ve tasnif edilmeye başlanmıştır. Çok çeşitli ve zahmetli hadis toplama faaliyetlerinin ardından pek çok hadis kitabı yazılmıştır. Bunların içinde, ehli- sünnet âlimlerince en sahih olma unvanı Ebû Abdillah Muhammed b. İsmâîl el-Buhârî ile elinizde çevirisi bulunan Ebu’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc’ın “el-Câmiu’s-Sahîh” adlı eserlerine verilmiştir. İmam Buhârî ve İmam Müslim’in Sahîh’lerinin mevcut hadis kitapları içinde en sahih olanları olarak kabul edilmesinin başlıca sebebi, onların hadis ilminde birer otorite olmaları, hadisleri seçmede ve tasnif etmede gösterdikleri metodolojik üslup ve gayretleridir. İmam Müslim’e ait bu eşsiz eser, son dönem fıkıh ve hadis alimlerinden Ahmed Davutoğlu tarafından tercüme edilmiştir. 1912 Bulgaristan’ın Şumnu vilâyeti doğumlu olan Davutoğlu, Mısır’da Ezher Fakültesinde eğitim görmüş, Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi ile yakın dostluk kurmuş, daha sonra ailesiyle Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelip imam hatiplik, vaizlik, Süleymaniye kütüphanesi memurluğu, İmam Hatip okulu öğretmenliği ve İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü hocalığı gibi görevlerde bulunarak 7 Nisan 1983 tarihinde vefat etmiştir. Mütevazi ve çalışkan kişiliği ile tanınan Davutoğlu, pek çok eser kaleme almış, çevirilerde bulunmuştur.
4200.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri 10 Cilt
Büyük mutasavvıf müfessir İsmail Hakkı Bursevî’nin Ruhu’l-Beyân adlı tefsiri, zamanımızın âlimlerinden Muhammed Ali es-Sâbûnî tarafından, “Tenviru’l-Ezhân min Tefsîri Rûhi’l-Beyân” adıyla ihtisar edilmiştir. Arapça olarak telif edilmiş bulunan bu tefsirde Farsça ifadeler de yer almaktadır. İş’arî tefsir metoduyla yazılmış olan tefsirde, Kur’an-ı Kerim’deki pek çok nükteler, incelik ve sırlar açıklanmış, birçok müteşabih âyetin tevilleri yapılarak okuyucuya manevî ziyafet verilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte bu tefsirde, rivayet ve dirayet yöntemleri de izlenmiş, kendisinden önceki pek çok değerli tefsirden yararlanılmıştır. Tefsirin ihtisar edilen tercümesine gelince, milletimizin büyük çoğunluğu ve hatta istisnasız bütün fertleri tarafından okunmalı ve feyzinden yararlanılmalıdır. Böylece hem büyük mutasavvıf âlim İsmail Hakkı Bursevî’nin değerli görüşlerinden yararlanılmış, hem de Kur’ân-ı Kerim’in meâli öğrenilmiş olur. Aslında Kur’ân, manasını bütün insanlığa duyurmak ve anlatmak için indirilmiş ilâhî bir sözdür. Allah’ın yüce kitabı Kur’ân-ı Kerim’in içine aldığı prensipleri ve gerçekleri araştırıp öğrenmeyen kişi sorumludur. Sonsuz bir mucize ve muazzam bir hazine olan Kur’ân’ın hakikatlerinden ve ışığından mahrum kalmak ne korkunç bir bedbahtlıktır! İşte Bursevî’nin feyz kaynağı Rûhu’l-Beyân’ın Türkçe tercümesi, Kur’ân-ı Kerim’i anlamamızı büyük ölçüde gerçekleştirecektir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular.
3375.00 ₺ -
Envarül Aşıkin Aşıkların Nurları
Dünyevî ve uhrevî kurtuluşumuzun ana maddeleri şunlardır: 1 - Tashih-i İ'tikad, yâni inançları düzeltmek. Bu da Ehl-i sünnet mezhebine bağlı olmakla olur. 2 - Namazın ikâmesi 5 vakit namaz (erkeklerce) dâima cemaatle kılınacaktır. 3 - İbadeti yaratılışının hikmet ve sebebi bilmek, en büyük vazifemiz yaratıcımız olan Hak Teâlâ'ya ibadet ve kulluktur. 4 - İhlâs, yâni katışıksızlık. Allah Teâlâ'ya karşı daimâ ihlâslı olacağız. Sırf O'nun yüce rızâsı için ibâdet edecek, hayırlarda bulunacağız. 5 - İslâm dâvasına Hizmet edeceğiz. Onu asla kendi şahsi veya siyasal menfaat veya nüfuzumuz uğrunda İstihdam ve İstismar etmiyeceğiz ve ettirmeyeceğiz. 6 - Nefsimizi Temizlemek, Ahlâkımızı Güzelleştirmek. Bu da din büyüklerimizin irşad ve nasihatlerini can kulağıyla dinleyip tatbik etmekle olur. Yukarıda kısaca temas ettiğim mevzûlarda derinleşmek isteyenler, büyük Ehl-i sünnet âlimlerinin te'lif ve tasnif ettikleri -bu kitap gibi- ahlak, öğüt, irşad ve mev'ize kitaplarına mürâcat etmelidirler.
330.00 ₺ -
Hz Hasan Ve Hz Hüseyin
Varlığın sebebi olan Cenâb-ı Peygamber, mübarek torunları hakkında şöyle buyuruyorlar: “Hasan ve Hüseyin’i seven beni sevmiş ve onlara düşmanlık eden muhakkak bana düşmanlık etmiş olur!” Allah’ın Resûlü o solmaz çiçekleri böyle, bu muhabbetle sevmişlerdi. Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahu anh), bir gün sahabilere şöyle seslendi: “Ey ahali! Allah’ın Sevgilisi Cenâb-ı Muhammed Mustafa’yı (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ehl-i Beyti’ni koruyunuz! Onlara sakın eziyet ve zulüm etmeyiniz. İyi biliniz ki, ben Hazret-i Peygamberin akrabasını ziyaret etmeyi kendi akrabamı ziyarete tercih eder ve onları bütün yakınlarımdan daha çok severim!..” Allah ve kemâl yolunun büyük kahramanı, velîlerin başbuğu Hazret-i Abdülkadir Geylânî de can ve gönülden haykırıyor: “Benim için pek muhterem, elimden tutacak öyle beş şahsiyetim var ki, bu hayatta veba ateşini, âhirette cehennem şiddetini onlarla söndürürüm. O yüce zatlar da: Allah’ın Resûlü Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem), Aliyyül-Murtazâ, Hasan, Hüseyin ve Fâtıma i Zehra’dır. Allah’ın salât ve selâmı onlara olsun!” Onlar ki, şanlı ve ebedi Peygamberimizin ilahi bakışlarının aydınlığı altında birer saadet incisi olarak yetiştiler ve en büyük mana kahramanı oldular.
144.00 ₺ -
Tefekkür Düşünmenin Fazileti
“Bir anlık/saatlik tefekkür, doğrusu bir yıllık nafile ibadetten üstündür.”(Hadis-i Şerif) Kaldı ki Yüce Rabbimizin Kitabında; tefekkür, düşünme, ibret alma, dikkatli ve titiz olarak incelemeyle ilgili olarak çok teşviklerde bulunulmuş ve buna ilişkin hükümler yer almıştır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın.”(Âl-i İmran, 3/191.) Rasulullah (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın yarattığı varlıklar hakkında düşünün/ tefekküre dalın. Ancak Allah’ın zatı hakkında tefekküre dalmayın/düşünmeyin. Çünkü siz gerçekten gereğince Allah’ı takdir edemezsiniz.” Bu kitabımızda; tefekkürün önemini, değer ve faziletini gerek âyetler ve gerekse hadislerle açıklamaya gayret göstereceğiz.
90.00 ₺ -
Kıyamet ve Ahiret Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat
İmam-ı Gazâlî, yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir din âlimidir. Gazâlî’nin eserleri günümüzde de değerini korumakta, en çok okunan ve başvurulan İslamî temel kaynak eserler arasında yer almaktadır. İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâ-u Ulûm’id-din, İslam dünyasında son derece önemli ve müstesna bir değere sahiptir. Her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. Yüzyıllar boyunca Müslümanların ellerinden düşmeyen ve kitaplıklarında baş köşede duran bu rehber nitelikli büyük eseri, şimdi yepyeni bir formatla size sunuyoruz. İhyâ-u Ulûm’id-din içinde yer alan konuların her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak sadeleştirilerek, başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâ-u Ulûm’id-din ciltleri içindeki konuların yer aldığı kitapları bundan böyle yanınızda taşıyarak okuyabilecek, kitaplığınızda şık ve müstesna bir yer tutacak olan İhyâ-u Ulûm’id-din kitaplarına sahip olabileceksiniz. İhyâ-u Ulûm’id-din içinde yer alan en önemli bölümlerinden biri de, “Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat”tır. “Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat” kitabını, İhyâ Kitaplığı dizisinin ilk kitabı olarak değerli okurlarımıza sunuyoruz.
144.00 ₺ -
Umre Sohbetleri 2
ISBN: 9786055456801 Dil: Türkçe Sayfa Sayısı: 263 Cilt: Karton Kapak Kağıt Cinsi: Ivory Ebat: 13,5 x 19,5 cm Umre Sohbetleri 2. Cilt Zamanın uleması tarafından 15.Asrın müceddidi ilan edilen muhterem üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu), çeşitli zamanlarda hac ve umre vazifelerini eda etmek için Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere ziyaretlerinde bulunur, kadın-erkek cemaate sohbet yapardı.Bu sohbetlerin derlenerek kitap haline gelmesi ise; üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri( Kuddise Sirruhu)'nun sohbetlerine gönül verip dinleyen ve yazıp not alan kardeşlerimizin çalışmaları neticesinde gerçekleşmiştir. Not alan kardeşlerimizin çalışmaları neticesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca diğer baskılardan farklı olarak Efendi Hazretlerimizin, Mescid-i Nebevi ziyareti ve orada yaptığı duaları da ilave ettik. Herkesin bu feyizli sohbetlerden nasibdar olabilmesi niyeti ile hazırlanan bu çalışmalarının, maddi-manevi terakkilerimize vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz eder, dualarınızı bekleriz.
83.20 ₺ -
İhyau Ulumid Din Tercümesi
İhyâu Ulûmid'd-Dîn Tercümesi Yayınevi: ERKAM YAYINLARI Yazar: İmam Gazali İhyâu Ulûmid'd-Dîn Tercümesi- İmâm-ı Gazâlî ✔ İmâm-ı Gazâlî’nin mühteşem eseri İhyâu Ulûmi’d-Dîn iki yıllık bir çalışmanın neticesinde yeniden yayına hazırlandı. ✔ Uzun başlıklar sadeleştirildi. ✔ Kelimeler günümüz diline uyarlandı. ✔ Arapça metinler gözden geçirildi. ✔ Kaynaklar tespit edilmeye çalışıldı. ✔ Gözü yormayan ayvori kağıt kullanıldı. ✔ 8 Sempatik Cilt olarak basıldı , Ebat 11 cm x 15 cm İmam Gazâlî,İhyâ’da, bir Müslüman’ın mutlaka bilmesi gereken hususları; “ibadetler”,“âdetler”, “helak ediciler” ve“kurtarıcılar” ana başlıkları altında toplayarak derinlemesine incelemiştir. Gazâlî, ele aldığı konuları kuru bilgi yığını şeklinde anlatmamış, ilmin irfân ile meczedilmesi lüzumuna her vesileyle işaret etmiştir. O, namazı ve orucu, zekâtı ve haccı anlatırken esrârına işaret etmiş; alış-veriş, evlilik ve yolculuk gibi insânî muâmelelerin âdâbına riâyeti fevkalâde önemsemiştir.
2200.00 ₺ -
Hazreti Muhammed Mustafa SAV Ders Kitabı
Hz. Muhammed (s.a.v) Ders Kitabı Memleketimizde ve muhtelif ülkelerde büyük alaka gören "Hz Muhammet Musta" (S.a.v) adlı iki ciltlik eserimizin muhtelif islami eğitim ve öğretim müeseselerinde, üzerindeki emaneti tebliğ edeceğimizin istikbalimizin aynası olan gençlerimize bir ders kitabı olarak okutulması yönündeki tavsiye ve teşfikler bizim eseri yeniden ele alıp bir ders kitabı şeklinde hazırlanmasına sevk etmiştir Eser orta öğretim seviyesi talebeleri ölçü alınarak kısmen kısaltılıp sadeleştirilmiş ve tek cilte toplanmıştır ancak islam ve kuran kültürünün bizden sonraki nesillere aktarılmasını zaruri gördüğümüz kelime ıstılah ve tabirler muhafaza edimiştir eser yedi kısma ayrılmış ve her kısmın sonunda bilgi, ezber, açıklama , yorum karşılaştırma ve dikkat gerektiren "klasik sorular", "boşluk doldurma sorular", "çoktan seçmeli sorular" olarak 50 adet üç tür soru hazırlanmıştır Soruların seçiminde ve hazırlanmasında, talebelerin bilgileri artırmaya yönelik olması; onalrı, hadiselerin hikmetleri üzerinde tefekkür etmeye sevk etmesi ve günümüzle irtibat kurmaya yardımcı olamasına ehemmiyet verilmiştir. Acizlik ve zayıflıktan kaynaklanan bütün kusur ve hatalarımız bağışlanması niyazıyla Rabbimizin sonsuz rahmet ve merhametine irtica ederiz.
544.00 ₺ -