-
Büyük İslam Tarihi 15 Cilt 2. Hamur
Büyük İslâm âlimi müfessir, muhaddis ve müverrih (tarihçi) ünvanları ile tanınan İbn Kesîr'in "el-Bidâye ve n-Nihâye" isimli eseri "Büyük İslâm Tarihi" adıyla sunulmuştur. Tarihçi İbn Kesîr, yegâne İslâm Tarihi kaynağı bu eserinde İslâm Tarihinin her yılını kendi zaman ve şartları içerisinde kronolojik olarak değerlendirmiş, muhaddis ve müfessirliğinin verdiği dirayetle sağlam kaynaklardan istifade ederek tarihin bütün dönemlerini birer ibret levhası olarak gözler önüne sermiştir. Büyük tarihçi, tarihî hadiseleri doğru değerlendirebilmesi için doğruluğundan emin olmadığı rivayetleri kitabına almış, bunları eleştiri süzgecinden geçirerek olayların yanlışlığını ortaya koymuş okuyucunun doğru bilgi edinebilmesini sağlamıştır. Bu eserle tarih okumanın zevkini tadacaksınız.
6497.00 ₺ -
Hayatüs Sahabe 4 Cilt Takım
Muhammed Yusuf Kandehlevi' nin eşsiz eseri Hayatüs Sahabe titiz bir çalışma sonucu Dr.Hüseyin Okur' un tercümesiyle Semerkand Yayınlarından çıktı. Efendimiz s.a.v 'in yol arkadaşlarını, İslamın ilk nesli Ashabı Kiramın faziletli hayatını öğrenmek için okumanız gereken kıymetli bir eser. Okumak, dostluktur.
1290.00 ₺ -
Hz. Ademden Bugüne İslam Tarihi (8 Cilt)
HANGİ TARİH? "... Her ümmet, dinî inançlarından ve hayatının gerçeklerinden hareketle kendini tanıtan bir tarihe sahiptir ki; onun saf kalabilmesi, fertlerinin zevk ve meyilleriyle uyum içinde bulunması ve gelecek nesillerin ondan ilham alarak yetişmesi için tarihini kendi inançlarını aykırı olan herşeyden korumaya özen gösterir." "Ne yazık ki bazı sapık eller geçmişte İslam ümmetinin tarihi ile oynamıştır. Öyle ki yeni safhasıyla da İslam Tarihi'ni, eski dönemlere ait saptırılmış tarihin bir devamı olarak ve günümüz Avrupa'sının tarihi ile de bir benzerlik içerisinde akıp gitmekte olduğunu görüyoruz. Dünya tarihi, Avrupa'da cereyan eden tarihe uydurularak üç kısma ayrılmaktadır: Eskiçağ, Ortaçağ, Yeniçağ. Evrenseldir diye ileri sürülen bu tarih elbette ki Avrupa'dan başka bir yere ait olamaz ve başkasını da kapsayamaz." BİZİM TARİHİMİZ "İslam Tarihi'ne gelince... Bunu da faziletlerimizin, manevi değerlerimizin, inançlarımızın ve kavramlarımızın ışığında üç kısma ayırmamız mümkündür: 1- İslam Öncesi Tarih: Peygamberleriyle birlikte yaşamış onları izleyip yollarından yürümüş cemaatler istisna edilecek olursa uzun sürmüş bir 'Cahiliye Dönemi'dir. 2- İslam Tarihi: Hz. Muhammed'in (S.A.V) ve sonraki Raşid Halifeler'in dönemini kapsar. 3- Yeni Tarih: Hükümdarların İslami çizgiden saptıkları, hükümetlerin anarşi ve cehalet içinde bocaladıkları ve yabancılara körü körüne uyguladıkları "İkinci Cahiliye" dönemidir. Bu dönemde salih amellerde bulunmuş kimseler olduysa da devirleri kısa sürmüştür. İşte bu bilgiler ışığında görüş mesafimizin netleşebilmesi ve özgün kişiliğimizin ortaya çıkabilmesi için tercih etmemiz gereken tarih budur." HZ. ADEM'DEN BUGÜNE İSLAM TARİHİ Günümüzde "İslam Tarihi" adıyla yayınlanan pek çok eser sadece Hz. Peygamber (S.A.V) dönemini, kısmen de Hulefa-i Raşidin devrini ihtiva etmektedir. Sekiz ciltlik bu eser ise insanın yaratılışından başlayarak modern çağa kadar tüm İslam coğrafyasının tarihini kapsamaktadır: • İnsanın ilk yaratılışı • Peygamberler dönemi • Cahiliye dönemi • Hz. Muhammed'in (s.a.v) dönemi • Dört halife dönemi • İslam devleti • Emeviler dönemi • Abbasiler dönemi • Memluklar dönemi • Osmanlılar dönemi • Modern çağ MAHMUD ŞAKİR VE ESER HAKKINDA Mahmud Şakir, 1933 yılında Şam'ın Hırista kasabasında doğdu. Dımışk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünden mezun oldu. Coğrafya öğretmenliği yaptı. Müslüman toprakları tanıtmak amacıyla İslam ülkeleri adlı tarih serisini hazırladı. 1972'de Riyad'taki İmam Muhamed Bin Suud İslami İlimler Üniversitesi ile sözleşme imzalayarak İslam Tarihi Kürsüsünde ders vermeye başladı. Aynı zamanda bu bilim dalında eserler verdi. Üniversite yönetimine, İslam Tarihinin yeniden ve gerçeklere uygun şekilde yazılması için ilmi bir komisyon kurulması teklifinde bulundu. Ancak bu teklifi ırkçı eğilimler yüzünden kabul edilmedi. Bunun üzerine üniversitedeki görevinden ayrılarak kendi imkanlarıyla "İslam Tarihi"ni kaleme aldı. Derin bilgisi ve geniş ufkuyla, yıllarca yaptığı seyahatler ve geniş araştırmalar sonucu bu ünlü eserini ortaya koydu. • Yazar, ilim adamlarının güvenine mazhar olmuş, Siret-i İbn-i Hişam, El-İbâr (İbn-i Haldun), Tarihu'l-İslam (Hasan İbrahim Hasan), Tarihu'l-Hulefa (İmam Suyûtî), Tarih-i Taberî, El-Bidaye ve'n-Nihaye (İbn-i Kesir), El-Kamil (İbn'ul-Esir) gibi kaynaklardan faydalanılmış ve olaylar belgelendirilmiştir. • Mahmut Şakir'in bu eseri araştırmacı-yazar ve mütercim Ferit Aydın tarafından akıcı bir üslup ve büyük bir titizlikle Türkçe'ye çevrildi. • Okuma rahatlığını sağlamak için ithal kitap kağıdına basıldı. Genciyle yaşlısıyla herkesin rahatlıkla okuyabileceği büyüklükte punto ve karakter kullanıldı. • Konu ile ilgili harita, tablo ve çizimlere yer verildi. • Kitapta belirtilen kaynaklara okuyucunun daha kolay ulaşabilmesi için, söz konusu kaynakların Türkçe çevirilerindeki karşılığı verildi.
1820.00 ₺ -
Mezhepler Tarihi Muhammed Ebu Zehra
Alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e salat ve selam olsun. Ayrıca onun, hidayet önderleri olan, yaşayışlarıyla doğru yolu gösteren ve izlerinden gidilen ashabına salat ve selam olsun. O ashab ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) haklarında şöyle buyurmuştur: "Benim ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz. " islam mezhepleri hakkında bir kitap yazmak yönünde, pek çok talep aldım. Anlaşılması güç bazı meselelerin kolaylıkla anlaşılmasını sağlayan, bazı hususları aydınlığa kavuşturan, kültürlü kesimin anlatmakta zorluk çekmeyeceği ve islam mezheplerinin fikri önemini ortaya koyan bir kitap... İslam mezhepleri, değişik yönelişleri olan bazı türlere ayrılmışrır. Bu türleri, kabaca üç grupta toplayabiliriz. İtikadi mezhepler, siyasi mezhepler ve fıkhi mezhepler'dir. Muhammed Ebu Zehra.
270.00 ₺ -
Ana Hatlarıyla Türk İslam Sanatları ve Estetiği
Bu eser sahasında tektir. Şu anda yirmiyi (20) aşkın Üniversitenin başvuru kaynağıdır. Sanata bakış açısı, geçmişten günümüze oranla daha hoşgörülü olmakla birlikte, günümüz Müslümanlarının çok ta barışık olduğu söylenemez. Hatta dindar çevrelerin daha da soğuk olduğunu söyleyebiliriz. Bu problem eğitim ve öğretim alanında da gözle görülmektedir. Hatta sanat ve tarih adına konuşlanmış kurumlar bile bu konuyu es geçmektedir. Oysa “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuştur.” denmektedir. Ortaya konulan bu eser yukarıdaki problemleri bir nebzecik olsun hafifletmeyi amaçlamaktadır. Bununla birlikte çalışmamızda din-sanat, İslam-sanat ilişkilerine değinilmekte, birey ve toplum hayatında sanatın taşıdığı öneme vurgular yapılmaktadır. Sanatı sevdirmek ve daha geniş kitlelere hitap etmek yayınevimizin başlıca hedeflerindendir.
190.40 ₺ -
XV-XVI. Yüzyıllarda Osmanlı Medreseleri (2 cilt)
Bu doktora çalışmasının üzerinden 25 yıl geçti. Zamanla yarışan bir çalışmanın neticesi olan bu tezin başlangıçta karşılaştığı birçok zorluklar içinde en önde geleni şüphesiz ki bu çalışmadan önce Osmanlı Medreseleri hakkında örnek bir çalışmanın bulunmayışı ve bu konudaki kaynak fikdanı idi. Ancak konunun içine girdikçe kaynakların ve bilgilerin hacmi o kadar büyüdü ki, eseri telif ederken bilgiler arasında seçim yapmak zarureti hasıl oldu. Bu baskıda hem daha önce kullanmadığımız fişleri değerlendirmek, hem de yeni bilgilerle çalışmaya zenginlik kazandırmak mümkün oldu. İlk baskısını bazı zaruretlere binâen üzerinde daha geniş çalışmalar yapamadan neşretmiştik. İlk baskısı 3000 adet olarak basılan eserin, üzerinden çeyrek asır geçtikten sonra sahaflarda bile bulunamaz hâle gelmesi ve yurt içinden ve dışından eserin tekrar basımının beklenmesi beni bu baskıyı hazırlamaya mecbur etti.
525.00 ₺ -
İslam Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi
Medeniyetin, maddî ve manevî bütün unsurlarını bünyesinde toplayıp geliştiren İslâm, ilahi bir sistemdir. Bu sebeple Müslümanlar, ilahî vahyin, tedricî bir surette geliştirmeye çalıştığı medenî anlayışı, bir hayat nizamı olarak kabul ettiler. Siyasî bir çevre içinde ortaya çıkan İslâm, nev-i şahsına münhasır bir özellik taşır. Tabir caizse o, ilahî bir medeniyettir. Bu, onun birçok müessesesinin temelinde ilahî hükümlerin bulunduğu mânâsına gelmektedir. Bilindiği gibi "İslâm Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi", Hz. Peygamber den bu yana geçen, bütün Müslüman toplumların yaşayış tarzını, ekonomik, sosyal, dinî, idarî, fikrî, teknik vs. gibi müesseselerini incelemektedir. Bu sayede biz, ilk Müslüman toplumlardan başlayıp günümüze kadar gelen ve değişik zaman ile mekân içindeki toplumun nasıl yaşadığını, nasıl düşündüğünü, neler yapmak istediğini, neyi başarıp neyi başaramadığını tesbit etme imkânını bulmaktayız. Bu bakımdan müesseseleri, "toplum ve devletlerin tarih sahnesinde kuruluş,
262.50 ₺ -
Ehl-i Beyt İslâm Tarihinde Ali-Fatıma Evlâdı
İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v.) soyu, bilindiği gibi kızı Hz. Fatıma ile Hz. Ali'den devam etmiştir. Bu kutlu soy, gerek mensuplarının seçkinliği ve üstün nitelikleriyle, gerekse siyasî anlamda her zaman İslâm ümmetinin dikkatini üzerinde toplamıştır. Hem mezhep ve fıkra olarak hem de millet olarak bütün müslümanları birleştiren EhI-i Beyt sevgisi, Türkler nazarında Peygamber sevgisinin ayrılmaz bir unsuru olarak telakki edilmiştir. Peygamber torunlarının maruz kaldığı zulümler asırlar boyunca tasavvuf edebiyatının işlediği temel konular arasında yer almıştır. Özellikle Osmanlılar bu aile mensuplarının tespiti için nakiplik adıyla bir müessese dahi kurmuşlardır. Elinizdeki kitapta, belki de dünya tarihindeki bu en önemli ailenin siyasi ve içtimaî hayatları yetkin ve akademik bir tarzda ele alınmakta, şecere ve soyları da bütün ayrıntılarıyla ortaya konmaktadır.
262.50 ₺ -
Hacı Abdullah Petricî'nin Hıristiyanlık Eleştirisi
19. yüzyıl, Osmanlı Devletinin sadece siyasî ve askerî alandaki istilalara karşı değil, aynı zamanda Batılı devletlerin kültürel istilasına karşı da mücadele verdiği bir dönem olmuştur. Bu mücadele, özellikle Hıristiyan âlemi ile sınır oluşturan ve bünyesinde farklı din ve mezhepleri barındıran Balkanlar’da daha yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir. Kendisi de Balkanlar’dan olan Hacı Abdullah Petricî, özellikle o dönemde yaygın olan Protestan misyonerlik faaliyetlerini hedef alarak, Hıristiyanlığın eleştirisine dair hem Türkçe hem de Arapça eserler kaleme almıştır. Bu çerçevede, Türkçe yazılan ilk reddiyeler arasında yer alan İzâhü’l-merâm önemli bir yer işgal etmektedir. Burhânü'l-hüdâ fi reddi kavli'n-nasâra ile Risâletü's-samsamiyye adlı eserleri ise, dönemin önemli reddiye metinleri arasındadır. Hıristiyanlığın temel doktrinlerini (teslis inancı, Hz. İsa'nın ulûhiyeti ve enkarnasyon) ve İncil'in tahrifi meseleleri Hacı Abdullah Petricî'nin eleştirilerinin merkezini teşkil etmiştir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) önceki kutsal metinlerde müjdelediği (tebşirat) konusuna da değinen Petricî, misyonerlik faaliyetlerine maruz kalan Müslümanları İslâm'ın üstünlüklerini keşfetmeye çağırmıştır. Eleştirilerini hem klasik İslâm reddiye literatüründen hem de kendi çağında yazılmış olan Hıristiyan araştırmalardan istifade ile kaleme alan Petricî, bu yönüyle kendi çağındaki gelişmeleri de takip eden bir ilim adamıdır.
161.00 ₺ -
Orta Çağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri
Miladi 12. asırda İslam dünyasını gezen Benjamin (1165-1173) ve Petachia (1170-1187) adlı Yahudilere ait bu seyahatnameler Bizans, İslâm ve Türk tarihi hakkında bilgiler de içermesi sebebiyle, sadece Yahudi tarihi açısından değil, ortaçağ dünya tarihi açısından da önem taşımaktadır. Benjamin, İspanya’dan başladığı yolculuğuna Roma, Yunanistan, Konstantiniye (İstanbul), Kıbrıs gibi Eski Roma ve Bizans’a ait önemli şehirleri gezmiş ve bu şehirlerin tarihî mekânları, ticarî ve sosyo-kültürel yapıları hakkında önemli bilgiler vermiştir. Seyyahlar, özellikle de Benjamin gezdikleri yerlerde yaşayan Yahudiler hakkında çok kapsamlı bilgiler vermişlerdir. Bu sebeple ortaçağ Yahudi tarihi araştırmacıları, XII ve XIII. asırda İtalya, Bizans, Filistin, Mezopotamya ve Ortadoğu’da yaşayan Yahudi topluluklarıyla ilgili konularda Benjamin ve Petachia’dan mutlaka faydalanmaları gerekir. Okuyucu bu seyahatnamelerde ortaçağ Yahudilerinin o dönemde cemaat halinde yaşadıkları yerleşim birimlerini, nüfusunu, meslek ve kazanç yollarını, mabetlerini (sinagoglar), eğitim-öğretim kurumlarını, mezar ve ziyaretgâhları ile cemaat liderleri gibi, Yahudilerin ortaçağdaki dinî, ticarî, sosyal ve kültürel hayatlarının değişik yönleriyle ilgili çok değerli bilgiler bulacaktır. Seyahatnamelerde Türk ve İslâm tarihiyle de ilgili bilgiler de bulunmaktadır. Meselâ Benjamin, Selçuklu sultanı Sencer’in Rey’i istilâ eden Oğuz boylarıyla yaptığı savaşı 20 yıl kadar sonra olayın şahidi bir Yahudiden dinlemiş ve rivayet etmiştir. Onun ifadelerinden, Nîşâbur ve çevresinde yaşayan Yahudilerin Oğuzlar’la iyi ilişkiler içerisinde olduğunu anlıyoruz. Seyyahlar gezdikleri coğrafyadaki, gerek Epikurus, Karaî ve Sâmirî gibi Yahudi mezhepleri gerekse Dürzî –ki Dürzîler’le ilgili İslâmî kaynaklar dışında bilgi veren ilk yabancı kaynak Benjamin’dir-, Haşîşî ve İslâm dünyasında ortaya çıkan diğer i’tizâlî (heterodox) cereyanlarla ilgili olarak, bu alanlarda çalışmalar yapan dinler ve mezhepler tarihi araştırmacılarına da ilk elden bilgiler sunmaktadır.
140.00 ₺ -
Sıra Bizde
Sıra Bizde Sevgili Peygamberimizin Hendek Harbi sonrasında, değişen şartları, görülen İslam ufuklarının tesbit ve tescil eden bir kutlu beyanıdır: Artık Mekkeli müşrikleri üzerimize gelme gücü kalmamıştır. Şimdi sıra bizde Bu tesbit İslam aksiyonunun asıl şimdi devreye girdiği bildiriyordu. Önceleri koruyucu olan Ensar, şimdilerde kurucu nesil konumunda tarihteki yerini alıyordu. İslam ve Müslümanlar gündemdeydi. Sıra Bizde bir sorumluluk çağrısıdır. İslamın önündeki engelleri, çağdaş yöntemleriyle aşma sorumluluğu Topluma hizmet sırasının kendisine geldiğini hisseden herkese bir davettir bu kitap
65.00 ₺ -
İslam Tarihinden Yapraklar
Aziz okuyucu, o örnek insan ve eşsiz Peygamberin saadet çağında, onun yüksek şahsiyeti etrafında ve seçkin arkadaşları (ashâb-ı kiram) arasında yaşanan nice örnek hadiseden birkaç tanesini dile getirmek istedim. Bu maksatla güvenilir hadis, siyer ve tarih kaynaklarından süzerek kaleme aldığım otuz makaleyi bir kitap haline getirdim. O sönmeyen nurdan bir parıltı gösterebilmiş, Yaradana hürmet, yaratılmışa şefkat ateşinden aziz okuyucunun gönlüne bir kıvılcım sıçratabilmişsem ne mutlu bana...
7.48 ₺ -
Bütün Yönleriyle Asrı Saadette İslam 4 Cilt Takım
Peygamberimizin yaşadığı dönemi tanımlamak için kullanılan Asr-ı Saadet, "mutluluk çağı" anlamına gelir. Bu kavram, İslâm kültüründe özel olarak İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.) e vahyin gelişinden sonraki dönemi tanımlamak için kullanılır. Bu dönemin, Hz. Muhammed in peygamberlik görevini almasıyla başladığı, vefatıyla sona erdiği kanaati yaygındır. Kimileri bu dönemi, Hulefa-i Raşidîn denilen dört halife devrinin sonuna kadar uzatır, bazı ilim adamları, Emevî halifesi Ömer b. Abdülazîz devrini de bu dönemin içine katarlar. Asr-ı Saadet, Hz. Muhammed in, Yüce Allah tan aldığı Kur an ayetlerini insanlara tebliğ ettiği ve kendi gözetim ve denetimi altında hayata geçirdiği dönemdir. Bu dönem, Dünyadaki tüm Müslümanlarca Altın Çağ olarak kabul edilir ve İslâm ın sadece bu dönemde eksiksiz ve mükemmel yaşandığına inanılır. Bu dönemde yaşanan hayat ve ortaya konan örneklik, Müslümanlar tarafından ilk ve en önemli kaynak olarak kabul edilir. Her Müslüman ın zihin dünyasının oluşumundaki en büyük pay hiç şüphesiz ki Asr-ı Saadet e aittir. Asr- Saadet dönemi her Müslüman için kutlu çağdır. İçinde hayatın her alanına ilişkin örneklikler taşır. Dünyadaki tüm Müslümanlar, yüzyıllardır o dönemdeki hayatın bir benzerini yaşamak ve yaşatmak için çaba sarfederler. İslâm Medeniyetini inşa eden ana unsurlardan en önemlisi, Asr-ı Saadet adı verilen bu özel zaman diliminde ortaya konan ilkelerdir. Asr-ı Saadet in Müslümanların ilim, ahlak, düşünce ve toplumsal hayatlarının oluşumunda özel ve belirleyici bir öneme sahip olduğunda hiç şüphe yoktur. Bunun bir çok sebebi sayılabilir. Ancak belirtilmesi gereken sebeplerden ilki, bu dönemde, tüm Müslümanlar için pek çok yönüyle örnek alınması gerekli bir hayatın yaşanmış olmasıdır. Ayrıca İslâmi hayat ve düşünce dünyasının her alanına ilişkin ilk uygulamaların bu dönemde hayat bulmuş olması da Asr-ı Saadet in önemini artıran faktörlerin başında gelir. Müslümanlar tarafından oluşturulmuş ve zaman içinde gelişip özel akım veya disiplin niteliğini kazanmış her önemli hareket, kendine Kur ân-ı Kerim yanında Hz. Muhammed in tatbikatına sahne olan Asr-ı Saadet ten de bir dayanak bulma ihtiyacını hissetmiştir. Tefsir den Fıkıh a, Tasavvuf tan Kelam a ve diğer fikrî ve ilmî faaliyet biçimlerine kadar Müslümanların düşünce ve davranışlarını yönlendiren her önemli oluşumun, köklerini Asr-ı Saadet e dayandırması, bu özel dönemin niçin farklı bir öneme sahip olduğunu yeterince açıklar. Siyaset ve genel toplumsal örgütlenme modelleri için de durum farksızdır. Bugünün şartlarında dahi, İslâm ın genel ilkelerinden hareketle toplumsal örgütlenme modeli üzerine kafa yoranlar, kendilerine Asr-ı Saadet ten meşru ve ikna edici dayanaklar bulmak durumundadırlar. Bu durum, İslâmî metodoloji açısından böyle olması gerektiği gibi, Müslüman aklı ve vicdanı tarafından genel kabul görmesi açısından da böyledir ve böyle olmak zorundadır. Ensar Yayın Grubu, bütün İslâm alimlerince tartışmasız olarak İslâm tarihinin en önemli dönemi olarak kabul edilen bu zaman diliminde yaşanan hayatı, bütün yönleriyle inceleyen önemli bir eser yayınladı. Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet te İslâm, adıyla yayınlanan bu çalışma, dünyadaki tüm Müslümanlarca örnek alınan bu önemli dönemdeki ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal hayatı incelemeyi amaçlıyor. Özel bir kağıda, renkli resimlerle desteklenmiş olarak 4 cilt halinde yayımlanan bu eser, İslâm ın yüzyıllar önceki saf halinin nasıl olduğu ve Hz. Peygamber in örnek ve önderliğinde nasıl yaşandığı sorusuna cevap olarak hazırlanmış. İlk döneme ait kaynak eserlerde dağınık olarak yer alan bilgiler, belirlenmiş konular ekseninde incelenerek okuyucuların istifadesine sunulmaya çalışılmış. Bu çalışma, ilk dönemdeki Müslümanların bireysel ve toplumsal hayatlarını, yaşadıkları ortamı, çevreleriyle ilişkilerini, vahyi (Kur ân ı) ve onun yorumu olan Sünneti nasıl anladıklarını, kurumsallaşmayı nasıl sağladıklarını, ekonomik, kültürel ve ticari hayatlarının nasıl olduğunu anlatmayı amaçlamış. Prof. Dr. Vecdi Akyüz ün editörlüğü altında hazırlanan Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet te İslâm ın konuları, belirtilen bu amaca uygun şekilde seçilmiş ve konusunda uzman bilim adamları tarafından kaleme alınmış. Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet te İslâm ın hazırlanışına katkıda bulunan yazarlar ve inceledikleri konular şunlar: Asr-ı Saadet Öncesinde Mekke Toplumu / Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Asr-ı Saadet Öncesi Medine de Sosyo-Ekonomik Hayat / Prof. Dr. Muhammed Hamidullah Asr-ı Saadet te Peygamberimiz in Kur ân ı Tefsiri / Prof. Dr. Suat Yıldırım Asr-ı Saadet te Kur ân ve Sünnetin Anlaşılması / Prof. Dr. M. Sait Şimşek Asr-ı Saadet te Resûlullah ın Davranışlarının Bağlayıcılığı / Prof. Dr. Hayreddin Karaman Asr-ı Saadet te Siyâsi Olayların Panoraması / Ali Bulaç Asr-ı Saadet te İslâm a Davet Metodu / Prof. Dr. Ahmet Önkal Asr-ı Saadet te İdari Hayat / Prof. Dr. Hüseyin Algül Asr-ı Saadet te Adliye Teşkilatı / Prof. Dr. Fahrettin Atar Asr-ı Saadet te Sosyal Hayat / Prof. Dr. Mücteba Uğur Asr-ı Saadet te Bir Arada Yaşama Projesi: Medine Vesikası / Ali Bulaç Asr-ı Saadet te Dinler ve Gelenekler / Prof. Dr. Ali Osman Ateş Asr-ı Saadet te Müşrikler ve Müşriklerle İlişkiler / Prof. Dr. M. Ali Kapar Asr-ı Saadet te Hıristiyanlarla İlişkiler / Doç. Dr. Nadir Özkuyumcu Asr-ı Saadet te Yahudilerle İlişkiler / Doç. Dr. Nadir Özkuyumcu Asr-ı Saadet te İslâm Hukukunun Oluşumu / Prof. Dr. Hayreddin Karaman Asr-ı Saadet te Devlet ve Piyasa İlişkisi / Doç. Dr. Cengiz Kallek Asr-ı Saadet te Vergi / Prof. Dr. Mehmet Erkal Asr-ı Saadet te Devlet Bütçesi / Prof. Dr. Celal Yeniçeri Asr-ı Saadet te Toprak Hukukunun Teşekkülü / Ali Bulaç Asr-ı Saadet te Oluşan İslâm Ahlakı / Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı Asr-ı Saadet te Tüketicinin Korunması / Dr. Hüseyin Arslan Asr-ı Saadet te Kadın ve Aile Hayatı / Prof. Dr. Rıza Savaş Asr-ı Saadet te Hz. Peygamber in Aile Hayatı ve Evlilikleri / Prof. Dr. Rıza Savaş Asr-ı Saadet te Hz. Peygamber in ve Ailesinin Geçimi / Prof. Dr. Celal Yeniçeri Asr-ı Saadet te Eğitim / Prof. Dr. Selahaddin Parladır Asr-ı Saadet te Yazı ve Vahiy Kâtipleri / Prof. Dr. Mustafa El-A zamî Asr-ı Saadet te Çevre Bilinci (Ekolojik Sünnet) / Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar Asr-ı Saadet te Camiler, Mescidler ve Fonksiyonları / Prof.. Dr. Ahmed Güner Asr-ı Saadet te Suffa Ashabı / Yrd. Doç. Dr. Akif Köten Asr-ı Saadet te Halk İnançları / Doç. Dr. Ali Çelik Asr-ı Saadet te Âdâb-ı Muaşeret / Prof. Dr. M. Zeki Duman Asr-ı Saadet te İçki ve Yasaklanışı / Doç. Dr. Nadir Özkuyumcu Asr-ı Saadet te Ordu ve Savaş Stratejisi / Doç. Dr. Mustafa Ağırman Asr-ı Saadet te Kölelik ve Cariyelik / Prof. Dr. Vecdi Akyüz - Dr. Nihat Engin Asr-ı Saadet te Denizcilik / Erşahin Ahmet Ayhun Asr-ı Saadet te Spor / Prof. Dr.Vecdi Akyüz Asr-ı Saadet te Mizah / Yrd. Doç. Dr. Akif Köten Asr-ı Saadet te Eğlence ve Düğün / Yrd. Doç. Dr. Akif Köten ...
1462.50 ₺ -
-
Kerbela-Kanayan Bir Yara Gönül Sızlatan Bir Facia
Bir kere Hz. Hasan ile Hüseyin Resûlullah´ın huzurunda oynarlarken Cebrail (as) gelip Hz. Hüseyin´e işaret ederek "Yâ Muhammed! Senden sonra ümmetin senin şu oğlunu öldürecektir" demiş, bunun üzerine Resûl-i Ekrem teessüründen ağlamış ve çocuğu (Hz. Hüseyin´i) bağrına basmıştı. Sonra Cebrail (as) "Yâ Resûlallah! Yanınıza şu toprağı bırakıyorum" demiş. Resûl-i Ekrem, toprağı alıp koklamış, "bu toprakta gam, gussa, belâ kokuyor!" buyurmuş ve Ümmü Seleme´ye hitaben "ey Ümmü Seleme! Bu toprak ne zaman kana tahavvül ederse bil ki o anda bu oğlum katlolunmuştur" buyurmuş. (Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, VII, 253.) Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri bir gün Resûl-i Ekrem (sav)´ in huzuruna girmişti. O esnada Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin onun yanında oynuyorlardı. Hz. Peygamber´e, "onları seviyor musun ey Allah´ın Resûlü!" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) bu soruya şöyle cevap verdi: -Nasıl sevmem! O ikisi benim, dünyadaki reyhanlarımdır. (Zehebî, Siyeru A´lâmi´n-Nübelâ, III, 282; Suyûtî, Tarîhu´l-Hulefâ, s. 188.)
65.00 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Tarihi 4
Beş asır boyunca Müslümanlar'ın önderliğini temsil eden Abbasi halifeliği, İslam tarihinde Osmanlılar'dan sonra en uzun ömürlü devlettir. Abbasiler, uzun süre Müslümanların siyasi hayatına hakim olmuş, son anına kadar da İslam dünyasının manevi liderliğini sürdürmüştür. Bu tarihi süreçte dini, sosyal ve kültürel alanda çok büyük değişimlere şahit olunmuştur. Değişimlerin yaşanılan sürecin siyasi hayatıyla doğrudan irtibatı bulunmaktadır. Binaenaleyh asırlar boyunca gerek İslam aleminde, gerekse o dönemin bilinen dünyasında meydana gelen gelişmelerin ortaya konulabilmesi, Abbasi siyasi tarihinin bilinmesiyle doğrudan alakalıdır.
130.00 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Tarihi 2
Unutulmamalıdır ki, Hulefa-i Raşidin dönemi Hz. Peygamberden (sav) sonraki İslâm tarihi sürecinin en önemli kısmına tekabul etmektedir. Gerek ilk Müslümanların siyasî, sosyal ve dinî faaliyetleri, gerekse İslâm dininin pek çok kıtada yayılış tarihinin iyi ve doğru anlaşılabilmesi, bu zaman diliminin sağlıklı bir şekilde anlaşılmasıyla doğrudan ilgilidir. Kanaatimizce bütün bir İslâm tarihi sürecinde olduğu gibi, ilk dönem hadiselerinin de aynı şekilde hiç bir ön yargı taşımadan, samimi gayretle açıklanmaya ihtiyacı vardır.
104.00 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Tarihi 3
İslâm tarihinde Muaviye b. Ebû Süfyanın Hz. Hasandan halîfeliği devralmasıyla başlayıp Mervan b. Muhammedin öl-dürülmesine kadar geçen döneme Emevî Asrı adı verilir. Gerek Hz. Peygamber (sav) devrinde yaşamış sahâbe ile ondan sonraki nesil arasında bir zaman köprüsü olması, gerekse bu süreçte meydana gelen hadiselerin Müslüman-ların zihninde derin izler bırakmış olması sebebiyle, Emevîler devleti İslâm tarihinin üzerinde en fazla tartışma yapılan dönemini teşkil eder. Bu tarihi sürece dair akademik, entellektüel ve popüler ilgi ve alâka günümüzde de etkisini sürdürmektedir. ...
84.50 ₺ -
Altıparmak Peygamberler Tarihi
Dünyanın yaratılışından ve Hz. Adem’den başlayarak bütün hak peygamberleri geniş bilgilerle müslüman vatandaşlarımıza sunan bu eserde, baştan başa Kur’ân-ı Kerim ayetleri, Hadis-i kudsî ve Peygamberimizin mübarek hadisleri kaynak olmuştur. Bunun dışında daha birçok İslami kaynaklara başvurulmuştur. Her müslümanın başucunda bulunması gereken kitaplardan biridir.
357.50 ₺ -
İslam Edebinden Bir Demet
İslam tarihinde birbirinden güzel edep, ahlak ve terbiye örnekleri mevcuttur. Cemiyet hayatı içinde pek çok kardeşimiz, bu güzelliklerden ya habersiz ya da sahip oldukları bilgileri eksik veya çarpık. Merhum Abdulfettâh Ebû Gudde, bu bilgileri bir araya toplayarak kardeşlerimizin hizmetine sundu. Bu ahlâk kurallarını hayata aksettirmek için ihmalkâr davranmamak gerekir. Bu kurallar basite alınmamalıdır. Aile ve kardeşler arasında bu tür kurallara gerek yok anlayışı edep ve ahlak zaafiyetine sebebiyet verecektir.
66.60 ₺ -
Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi
Bu çalışmada, İslam'ın insana ve onun mukaddes değerlerine verdiği önemi müşahede edeceksiniz. Bu eseri, İslam'ın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olarak kabul ettiğimiz Veda Hutbesi'ni esas alarak kaleme aldık. Veda Hutbesi ise ilahi vahyin özetidir. Dolayısıyla bu kitapta sadece insan haklarını değil, onun yanında Kur'ani mesajın özetini de bulacaksınız. Ve istedik ki Veda Hutbesindeki mesajlar, ona her zamankinden ve herkesten daha fazla muhtaç olan günümüz insanı tarafından da okunsun, anlaşılsın ve yaşansın...
80.50 ₺ -
Mukaddes Zaman ve Mekanlar
Dinler tarihçileri kutsiyet inancının önemini "Tanrı inancına yer vermeyen dinler görülmekle beraber kutsiyet inancına yer vermyen din bulunmamaktadır" diyerek dile getirmişler ve dini kısaca "kutsalın tecrübesi" diye tanımlamışlardır. Diğer taraftan Tanrı'yı olduğu gibi kutsiye de inkar eden kesimler ve ideolojiler bile bazı zaman ve mekanları takdisten kendilerini kurtaramamaktadırlar. Kur'an ve hadislerde ise Allah'ın el-kuddüs olduğu belirtilmiş, Allah'ın dışındaki varlıklardan bilhassa zaman ve mekanlar mukaddes ve efdal gibi tabirlerle ifade edilmiştir. Aynı şekilde insanlar sosyal hayatta bir zamanın, mekanın veya nesnenin fevkalade "değer"ini vurgulayacakları zaman çoğu kere kutsal tabirine başvurmaktadır. Şu halde kutsal nedir? Allah'ın dışındaki varlıklara kutsiye atfedilebilir mi? Allah'ın kutsiyesi ile diğer varlıkların kutsiyesi aynı anlamda mıdır? Kur'an ve hadislerde kutsiyet hangi tabirlerle ifade edilmekte ve nelere kutsiyet atfedilmektedir? Bu konudaki hadislerin hadis tekniği açısından sıhhati ve yorumu nedir? İşte bu çalışmada kutsiyetin mahiyeti, bu konudaki anlayış ve problemler, kutsiyetin Kur'an ve hadislerdeki tezahürleri zaman ve mekanlarla sınırlı tutularak geniş bir bakış açısıyla incelenmeye çalışılmıştır.
136.50 ₺ -
Ömerini Arayan Yüzyıl
Büyük zulümlerin yaşandığı bir çağdayız. Siyasî, iktisadî eşitsizlikler diz boyu. Gücünü adaletin temini için kullanması gerekenler, güçlerinden menfaat devşirme telaşında. Yerkürenin her bir yerinde ve bütünüyle küresel düzlemde böylesine eşitsizliklerin yaşandığı bir dünyanın, bir `lider` olarak Hz. Ömer`den alacağı çok dersler var. Hz. Ömer, halifeliği döneminde İslam`ı, Arabistan sınırlarını aşıp üç kıtaya hükmeder hale nasıl getirdi? O destansı adaletini nasıl tesis etti? Kısa bir zamanda, üç kıtaya adaleti ve merhameti taşırken, sorumluluğu altındaki devleti, toplumu, orduyu nasıl yönetti, nasıl sevk ve idare etti? Ömer`ini Arayan Yüzyıl, İslam`ın yol açtığı dönüşümün mücessem örneği olarak Hz. Ömer`in liderlik ve yöneticiliğini, modern liderlik teorileri ışığında irdeliyor. Hz. Ömer`in liderliğinden bugünün dünyasının, özellikle de bugünün yöneticilerinin alacağı hangi dersler var peki? Cevabı, elinizdeki kitabın iki kapağı arasında, okunmayı bekliyor
11.20 ₺ -
Abide Şahsiyetleri ve Müesseleriyle Osmanlı
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey'den Osmanlı üzerine mufassal bir eser Büyük rüyalar görmek için muazzam medeniyetleri besleyen damarlardan yararlanmak gerek... İşte Osmanlı; bir büyük sevdanın yaşanmış örneği. Adını tarihe şerefle, şanla yazdıran bir medeniyet. Dörtyüz çadırla kurulan bir beyliği, cihan devleti idealine taşıyan düşünce yapısı neydi? Sultanların rüyasını süsleyen yüce ufuk, devlet adamlarının yüzüne şavkıyan umut neydi? Osmanlı tarihinde herkesin aralayamadığı bir perde var. Bu kitabı okudukça, o perdenin gerisindeki esrara vakıf olabileceğinizi düşünüyorsunuz. İlmî kudreti besleyen irfanı. O mükemmel san'atı ma'mûr eden Muhammedî ahlakı. O ahlakı dokuyan gönül erlerini. Padişahların güç devşirdiği gönül sultanlarını yakından tanıyorsunuz... Devlet adamlarının ve maneviyat büyüklerinin hayatından seçilmiş ibret levhalarını temaşa etmeye hazır mısınız? Bu kitapta cihangir bir devletin dünyaya hükmeden sultanlarının bir kısmını bulacak, onların hâkim oldukları beldelerde rızâ-yı ilâhî için yaptıkları merhamet, şefkat ve muhabbet dolu hizmet ve kahramanlıklarını, topluma yön veren nasihat ve fiillerini, târihe bir armağan olarak bıraktıkları hayat hikâyelerinin hikmetli ve ibretli yönlerini, hulâsa onların örnek şahsiyetlerini sergileyen gönül âlemlerine âit satırları okuyacaksınız. Onların dört yüz atlı ile kurduğu şanlı devlet, ulu bir çınar olmuş, dalları üç kıt’ayı gölgesine almış ve altı asır şerefle yaşamış, sonra da ardında birçok yetim devletçik bırakmış ve târih isimli kabristanda şanlı bir türbe şekline bürünmüştür. Şimdi bize düşen, bu şanlı türbenin lâyık bir türbedârı olmaktır. Abide Şahsiyetleri ve Müesseleriyle Osmanlı - Osman Nuri Topbaş - 9789756736265
455.00 ₺ -
Faziletler Medeniyeti 1
Özellikle İslam tarihinin Hz.Muhammed (s.a.v.)'in döneminden günümüze kadarki zaman diliminde yaşanmış fazilet örenklerini içeren bu eser, aynı zamanda bu örneklerin günümüze bakan yönünü ele almaktadır. İki cilt halinde hazırlanan eser, fazilet tablolarının güzelliklerini günümüz insanının idrakine sunmaktadır. Bu fazilet örnekleri, başta Hazret-i Peygamberin yüce şahsındaki misallerden, sonra da o misallere birer pürüzsüz ayna durumunda olan ashabın, velilerin, alimlerin ve salihlerin numune davranışlarından oluşmaktadır. Ayrıca, sadece peygamberlerin ve takva yolunda yürüyen Hak dostlarının menkıbeleriyle yetinilmemiş, zaman zaman idari ve ictimai hadiseler içinde yoğrulan tarihi şahsiyetlerin ve cihana yön veren insanların gerçekleştirdiği birçok fazilet örnekleri de sunulmuştur. İşte o fazilet örnekelerinden birisi: Mekke Fethi’ne doğru yapılan yolculuk esnasında bütün bir beşeriyete ibret olacak muazzam bir hadise yaşanmıuştır; Bu hadise Allahın nazarı ile yaratılana bakış tarzının bir eseridir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ordusu sel gibi akıyordu. Arabistan’ın dört bir tarafından yeni müslüman olmuş kabîleler kâfile kâfile İslâm ordusuna katılıyorlardı. Deyim yerindeyse bir mahşer ortamı yaşanıyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) ordusuyla Arc mevkiinden hareket edip Talub’a doğru yol alırken, yolda yavrularının üzerine gerilmiş ve onları emzirmekte olan bir köpek gördü. Hemen ashabından Cuayl bin Süraka’yı yanına çağırarak onu bu köpek ve yavrularının başına nöbetçi dikti. Anne köpeğin ve yavrularının, fetih coşkusu içinde geçen İslâm ordusu tarafından ürkütülmemesi husûsunda tembihte bulundu. İşte islam medeniyetinin insana kazandırdığı fazilet numunesi bir hadise... Bu eserde bütün faziletlerin kendisinde toplandığı Hz. Muhammed (s.a.v.) in en güzel şekilde anlatabilme gayreti vardır.
367.50 ₺ -
Faziletler Medeniyeti 2
Özellikle İslam tarihinin Hz.Muhammed (s.a.v.)'in döneminden günümüze kadarki zaman diliminde yaşanmış fazilet örenklerini içeren bu eser, aynı zamanda bu örneklerin günümüze bakan yönünü ele almaktadır. İki cilt halinde hazırlanan eser, fazilet tablolarının güzelliklerini günümüz insanının idrakine sunmaktadır. Bu fazilet örnekleri, başta Hazret-i Peygamberin yüce şahsındaki misallerden, sonra da o misallere birer pürüzsüz ayna durumunda olan ashabın, velilerin, alimlerin ve salihlerin numune davranışlarından oluşmaktadır. Ayrıca, sadece peygamberlerin ve takva yolunda yürüyen Hak dostlarının menkıbeleriyle yetinilmemiş, zaman zaman idari ve ictimai hadiseler içinde yoğrulan tarihi şahsiyetlerin ve cihana yön veren insanların gerçekleştirdiği birçok fazilet örnekleri de sunulmuştur. İşte o fazilet örnekelerinden birisi: Mekke Fethi’ne doğru yapılan yolculuk esnasında bütün bir beşeriyete ibret olacak muazzam bir hadise yaşanmıuştır; Bu hadise Allahın nazarı ile yaratılana bakış tarzının bir eseridir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ordusu sel gibi akıyordu. Arabistan’ın dört bir tarafından yeni müslüman olmuş kabîleler kâfile kâfile İslâm ordusuna katılıyorlardı. Deyim yerindeyse bir mahşer ortamı yaşanıyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) ordusuyla Arc mevkiinden hareket edip Talub’a doğru yol alırken, yolda yavrularının üzerine gerilmiş ve onları emzirmekte olan bir köpek gördü. Hemen ashabından Cuayl bin Süraka’yı yanına çağırarak onu bu köpek ve yavrularının başına nöbetçi dikti. Anne köpeğin ve yavrularının, fetih coşkusu içinde geçen İslâm ordusu tarafından ürkütülmemesi husûsunda tembihte bulundu. İşte islam medeniyetinin insana kazandırdığı fazilet numunesi bir hadise... Bu eserde bütün faziletlerin kendisinde toplandığı Hz. Muhammed (s.a.v.) in en güzel şekilde anlatabilme gayreti vardır.
420.00 ₺ -
Adalet Ustaları 1
Hazreti Muhammed adaleti hâkim kılmak için neler yaptı? İslam devletlerinde her dinden insana adaletle muamele edilir miydi? Hazreti Muhammed’in “Ben Adil Sultan zamanında dünyaya geldim” diyerek övdüğü zat kimdi? Hazreti Ömer neden adaletin simgesi olarak anıldı? Döneminde neler yaşandı? Nizam-ı Âlem olarak anılan Osmanlı düzenini ayakta tutan sır neydi? Kanuni cenazesinde hangi emanetlerin kabrine konmasını vasiyet etti? Osmanlı kadıları nasıl yetiştirilirdi? Davalarda neye göre hüküm verirlerdi? Mahkemede Yıldırım Bayezid’in şahitliği neden kabul edilmedi? Osmanlı mahkemelerinde ne tür cezalar verilirdi? İşkence var mıydı? “Kadıların yakılması” emrini veren padişah kimdi? Hakkında idam fermanı verilen şeyhülislamlar kimlerdi? Neden ölümle cezalandırıldılar? Tebdil-i kıyafet gezen padişahların başından geçen enteresan olaylar neydi? Osmanlı adalet terazisini bozan rüşvet vakaları nasıl yaşandı? “Pax Ottomana” adı verilen Osmanlı dünya düzeni nasıl tesis edildi? Padişahlara adalet hususunda yapılan ilgi çekici ikazlar nelerdi?
21.00 ₺