-
Fatihten Bugüne Mektuplar
Asırlar öncesinden günümüz gençlerine Fatih Sultan Mehmed'in sesi ve nefesiyle bir mektup gönderiliyor. Bir davanın heyecanı ve gayretiyle Oğuzhan Gürhani yeni kitabını kaleme alıyor. Bu kitabında gençliğe şairane bir üslupla Fatih Ata'dan mektuplar kaleme alıyor. Kaleme alınan bu mektuplarla gençlere bir fikriyat verilmeye; düşünce yapılarına, fikir ufuklarına bir nebze de olsa katkıda bulunulmaya çalışılıyor. Gençlere; Geleceğe nasıl bakılması gerektiğini, Başarılı ve önde olmak için neler yapılması gerektiğini, Yeni zamanın şartlarında eski ihtişamın nasıl yakalanabileceğini, Zorluklar karşısında nasıl davranılacağını, Gayretin, azmin ve sabrın ne yaman bir yardımcı olduğunu anlatan Fatih'ten Bugüne Mektuplar kitabı dikkatleri çekecek türden.
75.00 ₺ -
Bırak ve Rahatla
Bazen öyle anlar olur ki duygularımızı yönetemeyiz… Duygularımız bizi yönetir… Öfkemizle baş etmekte zorluk çeker; sevdiklerimizi kırar, incitir, sonra pişman oluruz… Kaygılarımız yaşamımızı esir alır; adım atmakta zorluk çeker, kararsızlıklar yaşarız… Sabah uyandığımızda ‘iyi bir gün geçirmeye’ niyet eder; günü iç daralmaları ile kapatırız… İyi düşünmek yetmez; iyi hissetmekte zorluk çekeriz… İç seslerimiz bir türlü susmaz; hayata tebessüm edemeyiz… Bir telaş, bir acelecilik içinde yaşar; yeryüzünü kendi gözlerimizle seyredemeyiz… Ve tüm bunların değişmeyeceğine inanır, kalitesiz bir yaşama kendimizi mahkûm ederiz… Halbuki, duyguların zarara uğramış yanlarını onarmak, onarılmış duygularla bir iç genişliği içinde yaşamak mümkündür… Değersizlik hislerimizden, yetersizliklerimizden, güvensizliklerimizden ve içimizde yıllar boyunca birikmiş tüm hoşnutsuzluk duygularından arınabilir, ruhsal özgürlüğümüze yeniden kavuşabiliriz… Adem Güneş,Bırak ve Rahatla’da kendimizi nasıl onarabileceğimizi anlatıyor… Altı haftalık bir program içerisinde ‘Duygusal Farkındalık Eğitimi’ sunuyor… Peki ama nasıl? Telaşlı yaşamı bırakıp biyolojik ritmi düzenleyerek ‘sakinliğe’ erişmek… Bastırılmış duyguları bırakıp ‘ruhsal özgürlüğü’ hissetmek… Kaygılı bedeni bırakıp ‘iç genişliği’ elde etmek… Bırak ve Rahatla, geçmişini onarmak ve gerçek kendiliğini bulmak isteyen herkes için…
244.20 ₺ -
Kadın ve Evlilik
Türkiye’de kadınlar üzerinde en büyük tesire sahip yazarların başında Şule Yüksel Şenler gelir. Hayatı ve yazdıklarıyla dikkatleri üzerine çeken, geniş kitleleri derinden etkileyen Şule Yüksel Şenler kadınlar için sembol bir isimdir. Şenler, kalemiyle verdiği mücadelede bedeller ödedi ama açtığı çığırın peşinden kitleleri sürükledi. Yazılarıyla, konuşmalarıyla, kitaplarıyla, özellikle birkaç neslin kült kitabı haline gelenromanı Huzur Sokağı‘yla Türkiye’deki değişimin/dönüşümün öncülerinden oldu. Yetiştirdiği, emek verdiği insanlar ülke yönetiminde söz sahibi bugün. Kadın ve Evlilik, yazarın kadın sorunlarına ağırlık verdiği, tecrübeleriyle günümüze ışık tutan bir eser. Yazdığı döneme has sorunlarla birlikte bugüne ışık tutacak yol göstermeleriyle ve hayatımıza dokunan yönleriyle önemli bir çalışma. Evlilik hayatına dair gözlemleri, genç kızların yaşadığı sorunlar, kadınların ailede ve toplumdaki yerinin/tavrının ne olması gerektiğine dair öngörüleri bugünün de ihtiyaçlarına cevap niteliğinde. Kitaptan Alıntılar Evet, bugüne kadar bu mevzuda sayısız müşahedeme dayanarak üzüntü ve esefle kaydetmek isterim ki erkekler, samimi arzu ve isteklerinde ziyadesiyle haklı olmakla beraber, iman hakikatlerine kavuştuktan sonra hanımlarına karşı hal ve harekât tarzlarında çok kere tamamen yanlış bir rota takib etmelerinin cezasını neticede pek nâhoş bir şekilde çekmekte ve hanımı ile çocuklarına da fazlası ile çektirmektedirler. Evlilik sonrası hidâyete nail olan erkeklerin yanıldıkları bir tek nokta varsa, o da hanımlarının hidâyetini kolaylık bakımından kendi hidâyetleri ile bir tutmaları, onların İslâmî emirlere riayetlerini, kendilerininki kadar basit zannetmeleridir.. Kadınlar hakkındaki bu yanlış zan, dirayetsiz bir doktorun, hastaya yanlış teşhis koymasına ve dolayısıyla yanlış tedâvi tatbik etmesine benzemektedir.
251.60 ₺ -
Selahaddin Eyyubi
“Ve ey kahraman gazi oğul, adın bundan böyle ‘dinine bağlı’ manasına gelen ‘Selahaddin’dir. Sen ki Ehlisünnet’in insaflı, adaletli ve gerektiğinde keskin kılıcısın.” Hemen hemen günlerinin çoğu harp meydanlarında geçen, Ortadoğu’daki Haçlı varlığının belini kıran ve onu asla eski gücüne kavuşamayacak hâle getiren, böylece Ortadoğu-İslâm dünyasının kudretini bütün Avrupa’ya gösteren bir Mücahit Sultan… “Kudüs’ü fethedinceye kadar bir daha üzerimdeki kara giysileri çıkarmayacak ve hiç gülmeyeceğim!” diye yemin ettiğini işitmeyen kalmamıştı. Nitekim en önemli zaferiydi Kudüs. Orada hüküm süren Hıristiyan egemenliğine son vermekle birlikte en güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen’i etkisi altına almıştı. Buna rağmen, “Ben kral değilim! Ben Müslümanların hizmetkârı, onların en altındaki ferdim!” diyecek kadar mütevazıydı. Aslında o; medresedeki hücresinde, kitaplarının başında olmayı tercih ederdi. Ama bu yanıyla mücadele edip ismini “ünlü kumandan ve siyaset adamı” olarak tarihin tozlu sayfalarına yazdırdı. Ödüllü yazar Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden; hilalin gölgesinde geçen bir ömür, Selahaddin Eyyubi.
284.90 ₺ -
Osmanlı Gerçekleri 2
KAYI serisi ile 7’den 70’e herkese ulaşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ dizisinin ikinci kitabıyla da, Osmanlı’nın kuruluşundan yıkılışına kadarki tartışmalı konuları akıcı üslubu, soru cevap usulü ve temel kaynak referansları ile açıklamaya devam ediyor… • Osmanlı padişahları Yavuz Sultan Selim’den evvel halife unvanını kullandılar mı? • Yavuz Sultan Selim mukaddes emanetleri zorla mı alıkoydu? • Yavuz, seferlerinde neden hep doğuyu seçti? • Safevi Devleti’nin hükümdarı Şah İsmail Türk müdür? • Osmanlı fetihlerindeki başarı sırları nelerdir? • Osmanlı’nın yeni fethettiği yerlerde uygulamış olduğu istimalet politikası ne demektir? • Osmanlılar 200 bin kişilik orduların ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorlardı? • Osmanlı Devleti’nin resmî dili ne idi? * Osmanlılar Türkleri kötülediler veya ötelediler mi? • Yeniçeriler ile ilgili ilginç detaylar… • Tarihin tartışmalı isimlerinden biri: Şeyh Bedreddin saltanat hırsının kurbanı mı oldu? • Osmanlı sarayında bulunan köle ve cariyelerin akıbetleri ne oldu? Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ II’de okurlarının zihnine takılan daha pek çok ilgi çekici meseleyi aydınlatıyor… Onu okudukça tarihi daha çok seveceksiniz!
218.30 ₺ -
Hz Mevlana ile Aile Terapisi
“Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.” Hz. Mevlânâ Günümüzde dünya bir medeniyet krizi yaşıyor, aileler dağılıyor, çocuk ruh sağlığı sorunları geometrik hızla artıyor, nikâh karşıtı akımlar hızla yükseliyor. Öyleyse eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor. Mesnevî Terapi‘de, Hz. Mevlânâ’nın asırlar aşan bilgeliğini modern psikolojiyle bağdaştırarak insanın anlam arayışında kendi iç hakikatini görmesini vurgulayan Prof. Dr Nevzat Tarhan, bu kez merceğini aileye tutuyor. Aile içi ilişkilerde neyi nasıl yapabileceğimizi Hz. Mevlânâ’nın yaşamı veMesnevîhikâyeleri ışığında ele alıyor. Merkeze kadim bilgeliğin temsili mahiyetindeki olay ve anekdotları koyarak eşler arası dinamiklerin, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimlerinin nasıl gelişmesi gerektiğine değiniyor. Hikâyelerden çıkardığı ruha şifa önerilerle hem eşlere hem de ebeveynlere bir manevî gelişim haritası sunuyor. “Aileyi korumak günümüzün en önemli meselelerinden biri. Hz. Mevlânâ ise çağlar aşan hikmetli bakışıyla bireyin ve toplumun dönüşümünü sağlayacak anahtarlar sunuyor. Yakaladığı ezber bozucu örneklerle sadece kendi dönemine değil bugünün ihtiyaçlarına da cevap verecek öneriler getiriyor. O insandaki eğilimleri görüyor, tespit ediyor ve hikâyeleştirerek bugüne aktarıyor. Ondan alacağımız çok ders var.” Prof. Dr. Nevzat Tarhan
259.00 ₺ -
Otağ 3 Sultan Alparslan
“Ey Allâh’ım, sana müvekkil oldum ve bu cihatla sana yaklaştım, senin katında secdeye kapanıyor ve yalvarıyorum. Bu sözlerim, gerçek duygularımı ifade etmiyorsa beni yanımdaki yardımcılarımı ve askerlerimi yok et! Eğer içtenliğimi kabul ediyorsan düşmanlara karşı bu cihatta bana yardım et ve beni muzaffer bir sultan kıl!” Sultan Muhammed Alparslan Ahmet Şimşirgil, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün safhalarını anlattığı KAYI serisinden sonra, şimdi de OTAĞ serisi ile eski Türklerin tarihini anlatmaya devam ediyor. Orta Asya’nın derinliklerindeki Türk imgesi, ezber bozan bilgiler ışığında bir kez daha parlıyor. Şimşirgil, serinin OTAĞ III- Horasan’dan Anadolu’ya Selçuklular/Sultan Alparslan adını verdiği üçüncü kitabında Cend’den atılan Selçuklu okunun Malazgirt’te Sultan Alparslan komutasındaki orduyla Anadolu’ya düşerek bu toprakları nasıl yurt edindiklerini tüm yönleriyle anlatıyor. • Anadolu kapısını Türklere açan Selçuklular kimlerdi? • Yeni bir vatanın kapıları nasıl açıldı? • Dukak ve Selçuk konusunda ezber bozan bilgiler! • Büyük Selçuklu Devleti’nin temellerini atan Dandanakan Savaşı’nda neler yaşandı? • Amidülmülk Kündürî ve Selçuklu sarayında dini çatışmalar! • Selçuklu devlet teşkilatının temellerini atan ünlü vezir Nizâmülmülk kimdir? • Muhammed Alparslan’ı sultan yapan büyük savaş! • Romanos Diogenes ve Türkler üzerine seferleri! • Malazgirt Savaşı’nı meydana getiren sebepler nelerdi? • İmparator Romanos Diogenes’in hazin sonu! • Yiğitliği, mertliği, İslam’a bağlılığı ve siyasî/askerî dehasıyla Türk coğrafyasına damgasını vuran Sultan Alparslan nasıl vefat etti, vasiyeti neydi? Tüm bu soruların cevaplarıyla birlikte Türklerin efsanevi komutanı Sultan Alparslan ve Malazgirt Savaşı’nı Ahmet Şimşirgil’in kaleminden roman tadında okuyacaksınız!
207.20 ₺ -
Başlarım Senin Aşkına
Dünyanın boş ve aldatan yüzüne dönüp “başlarım senin aşkına!” dedikten sonra Allah’a yönelip “RABBİM önceden hazır değildim şimdi iznin olursa seve seve BAŞLARIM SENİN AŞKINA” diyeceğiniz bir kitap… Hakikatler gönlünde bir sarsıntı oluşturmuyor mu, yoksa uyanmak için hâlâ yerin göğün sarsılmasını mı bekliyorsun? Ve anlarsın zor sorular ancak kaliteli öğrencilere sorulurmuş İmtihanın bu yüzden ağırmış, anlarsın. Ve anlarsın ateş İbrahim’i yakmadıysa, Balık Yunus’u yemediyse, Bıçak İsmail’i kesmediyse, Deniz Musa’yı boğmadıysa, Kuyular Yusuf’ları almadıysa, Sen de anlarsın umutlarını kün fe yekün’le büyütmen gerektiğini. Ve anlarsın, Allah azze ve celle geciktiriyorsa, güzelleştiriyordur. Sabret… Sabret… Anlıyorsun değil mi?
184.25 ₺ -
Derin Sultan
* Masonların Abdülhamid'e darbe suikast planları neydi? * Kendisinden toprak talep eden Siyonizm'in lideri Herzl’i azarlayarak huzurundan kovdu mu? * İngiltere’ye karşı İRA’yı Sultan Abdülhamid mi kurdurdu? * İttihatçılar Yahudilere toprak satması için Abdülhamid'e baskı yaptılar mı? * Sultan Abdülhamid Ermenilerin bombalı suikastinden nasıl kurtuldu? * Kaç evlilik yaptı, çocukları kimlerdi, akıbetleri ne oldu? * Ünlü Yahudi ailesi Rothcschildlere devlet nişanı taktı mı? * Yahudiler onun döneminde Filistin'de yurt edindiler mi? * İstihbarata neden önem verdi ? * Hafiye teşkilatını neden kurdu? * Basında sansür uyguladı mı? * Yıldız mahkemesi rakiplerinden kurtulmak için tertiplenen bir düzmece miydi? * Mithat Paşanın öldürülmesi ile bir bağlantısı var mı? * Abdülhamit’i tahttan indirmek için kadın kılığında Çırağan Sarayı'na girenler kimlerdi? * Enver paşa Sultan Abdülhamid’i tahttan indirdiği için sonradan pişman oldu mu? Sultan II. Abdülhamid Han 19. Yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı tahtına geçmiş, 33 yıl gibi uzunca bir süre Padişahlık yapmış ve bu döneme damgasını vurmuştur. II. Abdülhamid dönemiyle ilgili yazılan tarihi kaynaklarda tam bir mutabakat sağlanamamış ve bu dönem tarihçiler açısından büyük tartışmalara neden olmuştur. II. Abdülhamid dönemi değerlendirmelerinin müelliflerin dünya görüşüne göre farklılaşarak aşırı övgü veya yergi içerebileceğini unutmamak gerekir. Nitekim II. Abdülhamid dönemini çalışan araştırmacılar içinde Sultan’ı şiddetle eleştiren ve baskıcı bir yönetim kurmakla suçlayanlar olduğu gibi, hemen her kararını başarılı bir siyasi hamle olarak yorumlayıp kayıtsız şartsız alkışlayanlar olduğu da görülmektedir. II. Abdülhamid, tahttan indirildiği tarihten 1940’lı yılların sonuna kadar olumsuz bir şahsiyet olarak değerlendirilirken, bu tarihten sonra durum tersine dönmüş ve Sultan bir devlet adamının ötesinde fevkalade bir şahsiyet olarak sunulmuştur. Abdülhamid döneminde yaşamış şahsiyetlerin hatıratlarında da Sultan’dan farklı farklı şekillerde bahsettikleri görülmektedir. Hakkında onlarca araştırma yapılmasına rağmen Sultan II. Abdülhamid dönemi üzerindeki tartışmalar devam etmekte, bu gizemli Sultan tarihin derinliklerindeki yerini korumaktadır. Bu kitap, II. Abdülhamid ve dönemi üzerindeki tartışmalara farklı bir boyut kazandırma amacı gütmemekle beraber, dönemin kaynakları detaylıca incelenerek büyük bir titizlikle hazırlanmıştır. Kitapta; Abdülhamid döneminde gelişen önemli ve tartışmalı olaylara yer verilerek bu olaylar objektif bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır.
24.00 ₺ -
Kerime
1932… Anadolu’da bir kasaba… Ezanın Türkçe okunma kararının alındığı yılda başlıyor Kerime’nin hazin hikâyesi. Kerime sessiz ve korkak… Ağabey Mehmet… Yüreğini kavuran gizli günahlarının bedelini ödeyemeyeceği gerçeğinin altında eziliyor günbegün… Ailenin küçük kızı Nezihe… Umutsuz bir aşkın peşinde felaketine sürüklenip gencecik hayatını bir adam uğruna karartıyor… Ve çevresine müşfik, ailesine hayatı zindan eden Kerime’nin babası Kâtip Efendi… Tek arzusu; mutlu olmak, gerçek aşkın varlığına inanmakken, annesinin ve mahallenin baskısıyla kendinden yaşça büyük, dul bir adamla evlenen Kerime, hayatın girdabında kayboluyor… Kerime, yeni bir Yaprak Dökümü…
203.50 ₺ -
Aşk Çölü
Bütün savaşların esas kahramanları kadınlardır. Ve savaşlar yalnızca insanları değil, türküleri de öldürür. 1911… Yemen… Birbirinden zorla ayrılan iki kardeş. Çöl ve ateşin kavurduğu, yemenisine sarılmış küçücük bir kız. 2014… İstanbul… Yemen türküsünün kayıp mısrasını arayan bir kadın. Geç gelen aşkın ve umudun peşinde bir adam. Okurlarının, “geçmiş ve bugünün kadınını en iyi konuşturan yazar” olarak andığı Bahadır Yenişehirlioğlu, binlerce askerin şehit olduğu Yemen Cephesi’nin gölgesinde, birbirinden ayrı düşen iki kardeşin hikâyesini Yemen türküsüne ve bugüne ustaca bağlıyor. Havada bulut yok, bu ne dumandır? Mahlede ölü yok, bu ne şivandır? Şu Yemen elleri neden yamandır? Giden gelmiyor, acep nedendir? Hüzün, sevinç, paylaşmak, tarih, kardeşlik ve ölümsüz sevdalar… AŞK ÇÖLÜ; Bahadır Yenişehirlioğlu kaleminden…
203.50 ₺ -
Dervişin Teselli Koleksiyonu
Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanın bir tarafında Abdulkadir Geylani’den Yunus Emre’ye, İmam Gazali’den Mevlana’ya ve İbn Arabi’ye birçok gönül doktoru… Halkanın diğer tarafında Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegaard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âşıkları… Halkanın bir başka yanında ise Geothe’den Cibran’a, Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Sadi Şirazi’den Rilke’ye ve Proust’a acılarını kelimelerin büyülü dünyasında dindirmeye uğraşan kalem erbabı… Bu teselli halkası öylesine geniştir ki, dindiremeyeceği keder, zayıflatamayacağı acı, sevdiremeyeceği dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatımlar anlatımları, teselliler tesellileri takip eder. Derviş uyandığında yalnızca güneş doğmamıştır, kendi içsel karanlıklarından da aydınlığa çıkmıştır. Dervişin Teselli Koleksiyonu doğunun ve batının binlerce yılda oluşturduğu teselli birikimini yaralı gönüllere cömertçe ulaştıran bir çalışma. Teselliden kasıt zihnin düşünceler yoluyla uyuşturulması değil, bilakis acı karşısında uyumayı seçen zihnin uyandırılması… Kadim teselli ustalarıyla, teselliye muhtaç gönülleri buluşturmak, bu kitabın varoluş sebebi!
217.75 ₺ -
İllegal Düzenin İmparatorluğu BARONLAR
Putin’in gizemli geçmişinden anlatılmamış hikayesine, Hollywood şöhretlerinin kirli geçmişlerinden, saklı tutulan ahlaksız düzene, bildiğiniz devletin bilmediğiniz savaşına, haberlerde size izletilen siyasetin ve siyasetçilerin ötesinde bir düzene şahit olmaya hazır mısınız? O zaman ajanların itiraflarından, para baronlarının açığa çıkmış mektuplarına, liderlerin hiç fark etmediğiniz siyasi oyunlarından, illegal düzen imparatorluğuna kadar birçok şeyin konuşulduğu bu masaya sizi davet ediyorum. Bu masaya oturmak için kitabın ilk sayfasını açmanız yeterli. Zaten bir daha kalkamayacaksınız.
105.00 ₺ -
-
Can Veren Pervaneler 4
İçinde bulunduğumuz modern çağda öyle bunaldık, modern kültür adıyla savrulduğumuz kültürsüzlük içinde öyle daraldık ki âsûde zaman ve mekânlardan bir teselli arar olduk. Hayhuy içinde hayatın manasını da lezzetini de yitirip yarış atı gibi sadece koşuyoruz. Edebiyatımızın gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle manalarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, onların "aşk” deyince, "maşuk” deyince neyi kastettiklerinin anlaşılması en büyük arzumuzdur. Birer mütefekkir olan şairlerimizin mısralarından günümüze şifa damlaları sunmaya çalıştık. Azdan çoğa işaret var. Birkaç yüreğe merak düşürebilirsek bu kitap maksadına ulaşmış olacak. Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını "İşte geldik gidiyoruz - Can Veren Pervaneler 4” kitabıyla vermeye devam ediyor.
84.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 3
Sevgili Peygamberimizin âşıkları, O’nun güzel ahlakını asırlar boyunca saf, temiz hislerle kaleme aldıkları; mana içinde mana yüklü beyitlerle, kıtalarla anlattılar. Eskiden olduğu gibi bugün de, yarın da bu aşk, bu muhabbet hiç bitmeyecek. Edebiyatımızın ilk öncülerinden günümüze kadar gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen çok hususi numuneler bu kitapta paylaşılarak; istikbâlimizin ümidi evlatlarımıza bu hususta destek olmak amaçlandı. Bu vesileyle, bu müstesna eserlerin sahipleri bir daha hürmetle yâd edileceklerdir. Divan edebiyatımız, her yönden örnek alınacak mükemmel eserler hazinesidir. Bu paha biçilmez hazineden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle kısa izahatlarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, böylece bu sanat dalımızın yaşatılması en büyük arzumuzdur. Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “Bu Sevdadan Usanmazım - Can Veren Pervaneler 3” kitabıyla vermeye devam ediyor.
72.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 2
Kim gidici değil ki... Biz de gideceğiz ve buluştuğum zaman “sizi alkışladılar efendim” diyeceğim. Önce Nabi’ye, sonra Şeyh Galib’e ve dahi Baki’ye... Evet onları sizler adına selamlayacağım. Gösterdiğiniz iltifatı bir postacı gibi taşıyacağım. Yaptığımız iş eskilerin tabiri ile “nâkilane asar, raviyane ahbar” olmaktır. Türkçeden Türkçeye çevirirsek eserleri nakletmek, haberleri rivayet etmek... Araya da girmemek şartıyla tabii... Çerâğ-ı meclisi pervâne yane yane arar Murâd ü matlabı sûziş değilse yâ ne arar Niye arıyor pervane? Yanmak istiyor da ondan. İstese serin serin gezer, kim karışabilir ona? Biraz etrafında dolanıyor, keyf ediyor, o onun eğlencesi, sonra atıyor kendini alevin kucağına. ….. Hukukçu, yazar, televizyon programcısı, sunucu Hayati İnanç, verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını “Gönülden Gönüllere Can Veren Pervaneler” kitabıyla vermeye devam ediyor. Tamamen resimli olarak hazırlanan kitap her biri bir gravür titizliğinde sanat eseri tablo ile süslendi. Uzun söze ne hacet, sizi sürprizlerle dolu sayfalarla baş başa bırakıyoruz.
42.00 ₺ -
Can Veren Pervaneler 1
Divan Edebiyatı, geçmiş kültürümüzün eşsiz ve engin hazinelerinden biridir. Divan edebiyatını anlarsak kültürümüzü, neler kaybettiğimizi ve neleri kazanabileceğimizi çok daha iyi anlarız. İşte bu eser bu konuda tam bir rehber. “Can Veren Pervaneler” unutulmaya yüz tutmuş muhteşem mirasımız Divan Edebiyatı’nı küllerinden yeniden doğurmaya namzet ve okuyan herkese can verecek bir eser… Bir sebeple o kadar iltifat ettiği şair Bâkî’ye öfkelenen Kanuni merhum, şiir kudretini konuşturarak onu memleketine sürgün yönünde ferman ısdâr eder: Tabii biri şairlerin sultanı biri de Osmanlı Sultanı fakat ikisi de gönüllerin sultanı olunca ortaya aşağıdaki şaheserler çıkmış: “Baki bed / Azm-i bülend / Bursa’ya red / Nefy-i ebed” [Bâkî kötü adam; yüksek kararım odur ki -memleketi olan- Bursa’ya gönderilsin, bir daha da gözüm görmesin.] Bu müstesna edebiyat için yine kendi kaleminden netice-i kelâm: “Geçmiş Zaman Olur Ki Hayali Cihan Değer.” İşte “Can Veren Pervaneler”, işte Divan Edebiyatı…
120.00 ₺ -
Son Söz Gerçek Tıp Dersleri 2
Bu eser 2 ciltlik eserin 2. cildidir. Son Söz -Gerçek Tıp derslerinin ikinci kitabı da Gerçek Tıp kitabının yazarı Nebevi Tıbbın çağımızdaki en önemli temsilcisi merhum Dr. Aidin Salih Hanımefendi nin NHI İstanbul Doğal Sağlık Enstitüsü’nde sınırlı sayıda özel talebesine verdiği dersleri içeriyor.
99.90 ₺ -
Dijital Dünyada E-beveyn Olmak
Dijital dünyada e-beveyn olmak” derken ne kastediyoruz? İnternet artık hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası. Bir yanıyla çok zengin bir fırsatlar dünyası, bir yanıyla da önü alınmazsa büyük risklere gebe bir mayın tarlası. Hadi biz yetişkinler bu mayın tarlasında bir şekilde güvenle yol alabiliyoruz. Peki çocuklarımız? Onların bu dünyada var olmalarının önüne geçmek ne mümkün ne de gerçekçi. O halde zaman zaman kendimizi çocuklarımızdan daha acemi hissettiğimiz bu dünyada onları nasıl koruyacağız? Adeta herkesin “orada” olduğu bu fırsatlar ve riskler evreninde tek çözüm, çocuğunuzun elinden tutup caddenin güvenli tarafında birlikte gezmek… El tutma yaşını geçtiyse, en azından onun birkaç adım arkasından yürümek… Takip mesafesini doğru ayarlamak… Eğitimci Salih Uyan, işte bu evrende çocuklarının güvenliğini sağlamak isteyen anne babalara sesleniyor. Dijital dünyanın kendine has özellikleri, bizi bu dünyayla bağlantılı hale getiren akıllı telefonlar, oyunlar, sosyal medya…. Medya üzerinden üretilen sanal gerçeklik, siber zorbalık ve bütün bunların çocuklarımızın kişilik gelişimine, sosyal uyumuna, dil gelişimine etkileri gibi konuları masaya yatırıyor. Hem bir eğitimci hem de bir “dijital dünya göçmeni” olarak, bizleri dijital dünyanın yerlileri olan, doğdukları andan itibaren kendilerini bu âlemde bulan çocuklarımıza nasıl rehberlik edebileceğimiz üzerine birlikte kafa yormaya davet ediyor. Kimi zaman esprili, kimi zaman bizi bize gösteren ince dokunuşlarla ve çözüm önerileri getiren bir bakışla… Kitaptan Alıntılar * Çocuğunuzun teknolojiyi kullanabiliyor olması, kuralsız bir şekilde kullanması gerektiği anlamına gelmiyor. Şimdiye kadar anne-babalık vazifenizi layıkıyla yaptınız. Onu tek başına dışarı göndermediniz, eve geç gelmesine müsaade etmediniz, tanımadığınız arkadaşlarıyla uzaklara gitmesine göz yummadınız. Ama asıl ebeveynlik şimdi başlıyor. Kendimden biliyorum. Z kuşağı çocuğuna ebeveyn olmak insanı bayağı bir zorluyor. * Teknoloji hızla ilerlerken panik yapmayın. Siz zaten çocuklarınızı nasıl koruyacağınızı biliyorsunuz. Bu içgüdüsel bir davranış sizin için. Çocuğunuz yeni yürümeye başladığında kendisine ve etrafa zarar vermesin diye çözümler ürettiniz. Muhtemelen mutfak dolaplarına çocuğun açamayacağı kilitler taktınız. Çocuğunuz ilk kez bisiklete binerken düşmesin diye yanında durup onu tuttunuz. Caddeden karşıya geçerken elini bırakmadınız. Hava karardığında hâlâ eve gelmemişse cama çıkıp beklediniz. O halde teknolojik cihazların kullanımıyla ilgili de bir şeyler yapabilirsiniz. 8 yaşındaki çocuğunuzun tek başına herhangi bir kafeye gidip, tanımadığı insanlarla konuşmasına izin veriyor musunuz? Eğer vermiyorsanız, internette tanımadığı kişilerle iletişim kurmasına da izin vermeyeceksiniz demektir. 15 yaşındaki çocuğunuz gece yarısına kadar arkadaşlarıyla dışarıda takılabiliyor mu? Eğer buna izin vermiyorsanız, yatağında akıllı telefonuyla gece yarılarına kadar arkadaşlarıyla sohbet etmesine nasıl izin verebilirsiniz? Yapmamız gereken tek şey, zaten yıllardır normal hayatta yürüttüğümüz ebeveynlik görevimizi, dijital ortama transfer etmek. “Ben teknolojiden anlamıyorum” deyince sorumluluktan değil suçluluk duygusundan kurtuluyoruz sadece. Biraz gayretle herkes çocuğunun dijital dünyadaki ayaz izlerini takip edecek kadar temel bilgiye sahip olabilir. * Aklınıza muhtemelen şöyle bir soru gelecek. “İyi de televizyon seyretmeyen çocuk bir günde 1000 kelime duyuyorsa, seyreden çocuk 10,000 kelime duyuyor. Nasıl kelime hazinesi daha zayıf olabilir?” Bu sorunun cevabı aslında basit. Dil iletişim yoluyla gelişir. İletişim için de karşılıklı diyalog gerekir. Eğer çocuğunuz televizyondaki spikerle konuşmuyorsa, iletişim yok demektir. Konuşuyorsa da başka bir problem olabilir. * Çocuğunuza elbette güvenin. Ama güvenle boş vermişlik arasında ince bir çizgi olduğunu ve akıllı cep telefonlarının tam da bu çizginin üzerinde olduğunu sakın unutmayın!
214.60 ₺ -
Tarih Çeşmesinden Binbir Damla
Yusuf Özcan’ın Semerkand Dergisi’nin Binbir Damla isimli köşesinde yayımlanan tarihî kıssalar, hikâyeler bu kitapta toplandı. Tarih çeşmesinden damlayan ibret dolu damlalar bir araya getirildi. Tarihten ders almak, kıssadan hisse çıkarmak, hikâyelerle mesaj vermek geleneğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle sözlü geleneğimizde ibretli hadiseler ezberlenerek nesilden nesillere aktarılmıştır. Bu silsileden kopmamak da dinî ve millî mirasımızdan faydalanmanın en kolay yollarından biridir. Yusuf Özcan menkıbeleri büyük bir ilmi titizlikle tek tek birincil kaynaklarından alarak günümüze taşıyor. Naklettiği her sözün ve olayın kaynağını veriyor.
280.00 ₺ -
Muhtasar Osmanlı Tarihi
Dünya tarihindeki en büyük devletlerden biri ve aynı zamanda muazzam bir medeniyetin de kurucusu olan Osmanlı Devleti, altı asır boyunca otuz altı padişahla kıtalara adaletle hükmetmiştir. Osmanlı’yı bilmek, siyasi ve askerî tarihinin yanında, içtimâî, iktisâdî, hukûkî, idârî teşkilâtını; din, tasavvuf, maârif ve fikir hayatının hususiyetlerini; ezcümle yeterli seviyede kültür ve medeniyet tarihini bilmekle mümkün olur. Bugün, bir zamanlar Osmanlı’nın hüküm sürdüğü topraklar üzerinde, kırk beş ayrı ülke vardır ve bu ülkelerde dört yüz milyondan fazla insanın yaşadığını düşünürsek Osmanlılar hakkında bilinenlerin, bilinmesi gerekenler yanında çok az olduğunu görürüz. Ömer Faruk Yılmaz tarafından kaleme alınan Muhtasar Osmanlı Tarihi adlı eserde Osman Gazi’den son padişah Sultan Mehmed Vahidüddin Han’a kadar geçen sürede Osmanlı Tarihi’nin siyasi, sosyal, askeri ve iktisadi durumu; başta padişahlar ve valide sultanlar olmak üzere hanedan mensuplarının ve bazı mühim devlet erkânının hayatları, şahsiyetleri, hizmetleri ve hayrâtı; yabancı devletlerle olan münâsebetler ve teşkilat tarihi gibi birçok mevzû ele alınıyor. Üç kıtada sancak dalgalandıran; vakıflar kurup hayır müesseseleri inşa eden; Müslim, gayrimüslim her insana şefkat ve merhamet kanatları açan Osmanlı Devleti tarihini her yaştan insanın severek ve beğenerek okuyacağı Muhtasar Osmanlı Tarihi, kısa, öz ve akıcı bir üslûpla kaleme alınmıştır. Vekâyinameler, arşiv vesikaları, gravürler, resimler, fotoğraflar ve haritalarla daha da zenginleştirilen çalışma kuru ve sıkıcı bir anlatımdan uzak sade bir dille anlatılıyor. Çamlıca Basım Yayın tarafından her seviyeden okuyucunun alakasına sunulan bu kitap Osmanlı tarihini merak edenlerin kütüphanelerinde bulundurması gereken evladiyelik bir eserdir. Bu muazzam çalışma ile tarihimize ve dolayısıyla İslam tarihine yön veren ecdadımız Osmanlıların tarihini severek okuyacak, anlayacak ve onların hatıralarını yâd etmiş olacaksınız
305.55 ₺ -
Şiddetsiz İletişim Bir Yaşam Dili
yeni basım ve yeni kapakla... Yaşamın tüm alanlarında güçlü ve tatmin edici ilişkilerin tadını çıkarmak için… Çoğumuz, doğduğumuz günden itibaren, insanlarla olan iletişimimizde “doğru/yanlış” çerçevesi içinde rekabet etmek, yargılamak, talepte ve teşhiste bulunmak üzere eğitiliriz. Bize öğretilen düşünme ve konuşma şekli, en iyimser haliyle bile iletişimi aksatır, hem kendi içimizde hem de başkalarına karşı yanlış anlaşılmalar ve hayal kırıklıkları yaratır. Şiddetsiz İletişim, kendimizi ifade etme ve başkalarını dinleme biçimimizi yeni bir çerçeveye oturtmamıza ve ilişkilerimizde derinlerdeki ihtiyaçları duyabilmemize rehberlik eder. Sözlerimiz, alışkanlık haline gelmiş ve otomatik tepkiler olmaktan çıkıp ne istediğimizin farkında olma temeline dayalı bilinçli cevaplara dönüşür. Şiddetsiz İletişim/Bir Yaşam Dili’nde M. B. Rosenberg, anlattığı hikâyelerle, paylaştığı deneyimlerle karmaşık iletişim sorunlarını, öfke ve şiddete götüren düşünce kalıplarını anlamayı, anlaşmazlıkları barışçıl görüşmelere dönüştürebilmeyi, kendimizi tam ifade edebilmeyi, korku, utanç veya suçluluk duygusu yerine empatiyle ilişkilerimize farkındalık ve derinlik kazandırmayı öğreneceğimiz uygulanabilir pratik yollar sunuyor.
224.00 ₺ -
Evlendikten Sonrada Muhabbet Olsun
Sevgi emek ister, sevgili muhabbet etmek ister. Muhabbete de hizmet gerek. Muhabbeti istiyorsun sevdiğine adım adım yaklaş, onun adımlarını saymadan ve beklemeden. Ona hizmet et. Elinle, ayağınla, dilinle, gözünle, kulağınla, aklınla ve tabiî ki gönlünle. Muhabbet yolundaki taşlara dikkat et. Sevgi gönülden doğar, akılla beslenir büyür. Akıl sevgiyi beslemezse o sevgi kısa zamanda ölür gider. Evlilikte gönül ve akıl işbirliği çok önemlidir. Gönül ve akıl el ele verirse sevginiz hiç azalmaz, gün geçtikçe artar. Sevdiğin neden hoşlanır, nasıl mutlu olur, neye kızar, niçin kırılır, onun için ne yapman lazım. Nerde hata yapıyorsun? Sor soruları, bul cevabı, yap hizmeti, bakalım sevgi ölüyor mu? Yuvasında muhabbet isteyenler için işte size adım adım muhabbet. "Eşimle muhabbet edemiyoruz" diyenlere rehber bir kitap. Muhabbetiniz bol olsun diye...
190.40 ₺ -
Deccal Tabakta
“Doğal yapıyı bozan, zayıfla güçlü arasındaki makası büyüten, her biri doğal denge için görevlendirilen mahlûkatın yok edilmesine neden olan bu mühendislik planına; kısır hibrit tohumlara ve GDO denilen kalıtım mühendisliğine karşı çıkmak insanî bir zarurettir. Bu başkaldırı, insanın sorumluluklarının başında gelir.” Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Derneği Genel Başkanı Kemal Özer’in kaleme aldığı Deccal Tabakta olay yaratacak bir kitap. Gıdalarımız üzerinde oynanan kirli oyunu ve bu oyunun soğukkanlı deccalî oyuncularını deşifre ediyor. İnsanlığın en ivedi ve hayati meselesi olan gıda emperyalizmini, Allah’ın yarattığı tertemiz gıdalarımızın nasıl kirletildiğini mercek altına alıyor. Umudu da hiçbir zaman elden bırakmayarak okuyucuya ‘ gerçek kurtuluş’ reçeteleri veriyor. Günümüzde şeytanın rolünü, gıdayı silah olarak kullanan dev tröstler üstleniyor. Ruh ve bedenimize müdahale etmek, fıtratımızla, genlerimizle oynamak istiyorlar. Amaçları, minicik bebekleri, insan denen o güzel halifeyi ‘organizma’dan ‘mekanizma’ya dönüştürmek. Onlar acımasız, para da çok umurlarında değil. Sahip olmak, her şeye sahip olmak, kıyametten sonra da yaşamak arzusundalar. Yaratılışın sırrına vakıf olamadıkları için, yaşam kaynağı tohumları ele geçirmek ve kirletmek istiyorlar. Rockefeller, Rothschild, Monsanto, Cargill, IMF, Dünya Ticaret Örgütü, CFR, Bush ya da Obama fark etmiyor. Hepsi ‘organik’ olarak birbirine bağlı. ‘Dünyanın kurtuluşu’ olarak sundukları ise hibrit, transgenik, ebter ve genetiğiyle oynanmış tekno-gıdalar. Kadınları kısırlaştıran, çocukları hasta eden, çiftçileri köleleştiren, doğayı mahveden kirli, ucube, yasak gıdalar… “Bu şeytani gıdaları yemektense şerefli bir şekilde ölmeyi tercih ederim” diyorsanız bu kitabı okuyun. Çünkü Deccal Tabakta sizi vicdanınızla baş başa bırakıyor. Global Devlerin Oyunu’nu nasıl bozacağınızı, sofranıza habersiz oturan Deccalî güçlerle nasıl savaşacağınızı, nasıl insan kalacağınızı anlatıyor. Kemal Özer’in kitaptaki son sözü ise şöyle: GDO, insanlık için tarifsiz bir musibettir. Çünkü GDO sayısız hastalık demek, kölelik demek. İnsanlığın ortak mülkü tohumları birkaç küresel gücün insafına terk etmek demek. Bağımsızlığından vazgeçmek demek. Kısırlaştırılmayı kabul etmek demek. Bitkilerin ve hayvanların bedduasını almak demek. Dünyayı yaşanamaz bir yer haline getirmek demek. Her mideyi misket bombası ile doldurmak demek. Beden ve ruh sağlığından vazgeçmek demek İnsan ve hayvanlarda yamyamlaşma belirtileri demek. Kötülük ve belâ demek, zulüm ve haksızlık demek, bağımlılık demek. Dedelerimizden aldığımız emanete ihanet demek. Ona rıza göstermek şeytana rıza göstermek demek… Karşı durmazsak bu belâlar gelir hepimizi bulur! Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: Isınma… GENİMLE OYNAR MISIN? İkinci Bölüm: Siyasi… DECCAL TABAKTA! Üçüncü Bölüm: Ekonomik… BİR AVUÇ DOLAR! Dördüncü Bölüm: Sosyal… GDO’YA NEDEN KARŞIYIZ? Beşinci Bölüm: Sağlık… TÜRKÜM, DOĞRUYUM, KISIRIM, KANSERİM! Altıncı Bölüm: Çevre… KURT(ÇUK)LARLA DANS! Yedinci Bölüm: Dinî… “HELAL” OLSUN SANA “HELAL” OLSUN! Sekizinci Bölüm: Sonuç… YA BİTER YA DA BİTER!
83.75 ₺ -
Sahih Nebevi Tıb
Şüphesiz sözlerin en güzeli Allah'ın Kelam'ı, yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in yoludur. Bu çalışmanın amacı şifalı bitkiler ansiklopedisi, anatomi veya fizyoloji kitabı sunmak değildir. Tıp ve tedavi konusunda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, ashabından ve tabiinden sadece sahih olarak gelenleri bir araya getiren bir kaynak eser sunmaktır. Tıbbı nebevi konusuyla dolaylı yoldan alakası olan çevre sağlığı, temizlik, anatomi ve fizyoloji konularıyla ilgili rivayet ve açıklamalarla veya bitkilerin faydalarına dair uzun uzadıya izahlara gidilmedi. Hadis kitaplarından doğrudan olarak tıp ve tedavi konusunda gelen rivayetlerden sahih olanları ile rivayetlerde adı geçen bitkilerin, tecrübe ile sabit olmuş bazı faydalarına dair tıbbı nebevi kitaplarında geçen bazı pratik bilgiler zikredildi. Tıbb-ı Nebevi alanında müstakil eserler yazan muhaddislerin eserleri de incelendi ve bu çalışmada zayıf rivayetlerden ve tedavi hususunda şaibeli görüşlerden kaçınıldı. Allah Azze ve Celle'den bu eseri iman ve tevhid ehline faydalı kılmasını dileriz.
227.50 ₺ -
Gidersen Veda Etme
Bilinmezlerle perdelenen iftiralar, yıkılan yuvalar, evladına hasret kalan analar… Gözleri görmeyen bir delikanlı ile kalbine duvarlar ören bir genç kızın imkânsız aşkı… Gerçek huzurun peşinde, arayış içindeki kalplerin bir ömürlük hikâyesi… Bambaşka dünyalara ait insanların kesişen kaderlerinin hikâyesi bu… Türk edebiyatının en üretken yazarlarından Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden gerçek körlüğün kalplere inen bir perde olduğunu anlatan, sürprizlerle dolu, çarpıcı bir roman: Gidersen Veda Etme… Giderken sadece kalbimi değil karanlıkta parıldamaya başlayan düşlerimi de alıp beraberinde götürmüşsün. ‘Solmayan bir çiçek var,’ derdin, hatırlıyor musun? ‘O çiçek, umut çiçeğidir,’ derdin ya hani?.. Dünyamı daha da karanlıkların içinde bırakmak için o çiçeği de yüreğimden acımasızca koparıp götürmüşsün.
236.80 ₺ -
Allahın Boyasıyla Boyanmak
Modern insan hayata rehber olan Kur’an’ın verdiği mesajları acaba ne kadar anlayabiliyor? Kişisel gelişim hedefini büyük başarılar elde etmek, makam ve mevkie ulaşmak, maddi güç sahibi olmak olarak mı anlamalı? Ahlak, dürüstlük, diğerkamlık, erdem, Allah ile ve toplumla barışıklık olarak kişisel gelişimin hangi noktasında? Din Psikolojisi Profesörü Hüseyin Peker, Allah’ın boyası ile boyanan, yani kendini gerçekleştiren verimli ve huzurlu insanın Kur’an’da nasıl ele alındığını, hangi özelliklerinin ön plana çıkarıldığını ayetler ve hadisler eşliğinde aktarıyor…
12.00 ₺