-
Yürekte Büyümek
En renkli anılarıyla geçen çocukluk... Yaşamı sorgulatan bir sevda… Yiten bir kardeş… Savrulan hayatlarla dağılan bir aile… Tutsaklık… Ve beklenmedik bir anda yeniden alevlenen bir aşk… Kitapları yüzbinlerce okuru tarafından tekrar tekrar okunan ve mutlaka tavsiye edilen, romanlarıyla hayata ayna tutan Ahmed Günbay Yıldız’ın kaleminden, bir nefeste okunacak, ibretlerle dolu, sürükleyici bir roman…
259.00 ₺ -
Sosyolojik Savaş
Türkiye ve Türk-İslam dünyası, kimlikleri silah olarak kullanan; doğası sosyolojik olan; kültür, nüfus ve coğrafya bütünlüğünden yoksunlaştırma temelli bir savaş türü ile karşı karşıyadır. Etnisiteye ve dini alt kültürlere referanslı yeni kimlikler tanımlayan bu savaş türü, yapay azınlıklar oluşturan; kültürü, nüfusu ve coğrafyayı mozaikleştirerek; etnik, dini ve kültürel çeşitliliği daha çok yansıtan bir coğrafya ve sosyolojik boyutta heterojen bir yapı inşa eden bir stratejiye dayanıyor. Spontane görünümlü etnik ve radikal akımlar, gerçekte arkasında bir irade ve strateji olan akımlardır. Osmanlı bu stratejinin manipüle ettiği kimlik çeşitliliğini bir arada tutabilme ve sürdürebilme yeteneğini kaybederek dağılmıştır. Günümüzde de aynı paket stratejinin bir devamı olarak, Türkiye ve İslam dünyası, alt kimlik fay hatlarının ürettiği sosyolojik depremlerle sarsılıyor. Bu sarsıntıların kaynağında ise kimlikleri, kimlikler arası ilişkileri, dayanışmaları yıkıma uğratarak, farklı kimlikleri birbirlerine karşı-Amin Maalouf’un tabiriyle-ölümcül kimliklere dönüştüren sözünü ettiğimiz bu savaş türü yatıyor. Türkiye ve İslam dünyası son derece sofistike bu savaş türüne nasıl mukabele edecek? İslam’ın merkez ülkesi olarak Türkiye’nin, bu tehdit stratejiye sadece askeri güç unsurları ile mukabelesinin başarı şansı var mıdır? Uygun mukabele için, klasik güvenlik kurumlarının yanında, aynı zamanda birer sosyolojik güvenlik kurumu olması gereken milli eğitim, üniversitelerimiz toplum bilim bölümleri, milli savunma ve diyanet kurumları, sivil toplum ve düşünce kuruluşları; kitle iletişim kurumları mevcut yapısı ile ne kadar fonksiyoneldir? Bu ve benzeri can alıcı soruların karşılığını, elinizdeki kitapta bulacak, bütün ezberleri bozacaksınız. Elinizdeki kitap, İslam’ın sunduğu evrensel kimlik çerçevesini; dolayısıyla Türkiye ve İslam dünyasının asimetrik gücü olan sosyolojik kapasitesini hedef alan, sadece klasik silahların değil, sosyolojik silahların da kullanıldığı bu savaş türünü “sosyolojik savaş” kavramı ile tanımlıyor ve bu kavram çerçevesinde uygun mukabele stratejisini ayrıntılı olarak ele alıyor.
185.00 ₺ -
28 Şubattan 15 Temmuza
Siyasetin neredeyse her on yılda bir darbelerle ve muhtıralarla kesintiye uğradığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Askeri vesayetin, adeta Demokles'in kılıcı gibi siyaset kurumunun tepesinde durduğu ve arada bir onu "hizaya çektiği" bir coğrafyada... Eğer Türkiye'nin son yirmi yıllık siyasi tarihini parantez içine alacak olsak, muhtemelen iki önemli tarih ön plana çıkacaktır: 28 Şubat 1997 ve 15 Temmuz 2016. Başlangıç noktası, literatüre "postmodern darbe" diye geçen 28 Şubat'ta, dönemin hükümeti istifaya zorlanmış ve "irtica" etiketiyle birçok insan baskı ve zulüm görmüştü. Parantezin kapandığı nokta olan 15 Temmuz 2016 ise, askeri vesayetin de sona erdiği tarih olarak tarihe geçmiş oldu. Bir bakıma, iki parantez arasında, Türkiye kendini yeniden inşaa etti ve sivil siyaseti hâkim kıldı. Adnan Tanrıverdi, 2000'li yılların başlarından itibaren, "askeri vesayet"in sona ermesi adına, bizzat emekli bir asker olarak en ön sırada mücadele edenlerden biri. Yazar, son yirmi yıl boyunca, Türkiye'deki iç ve dış siyasette yaşanan gelişmelere dair görüş ve önerilerini kamuoyuyla sıcağı sıcağına paylaştığı birçok metin kaleme aldı. Bu kitapta, bu metinler, tematik bir bütünlük de göz önünde bulundurularak bir araya getirildi. Türkiye'nin son yirmi yılına dair siyasi bir hatırat okumak isteyenlere...
185.00 ₺ -
Sakıncalı Asker
Bu ülkenin 28 Şubat’la hesaplaşması henüz bitmedi. Aslında belki de yeni/den başlıyor. Son günlerde Meclis Araştırma Komisyonu’nun gündeminde de 28 Şubat var. Peki bu süreçte subay, astsubay ve askeri öğrencilerin maruz kaldığı “yıldırma” ve “bezdirme” girişimleri aslında neye tekabül ediyor? Fişlemeler, zorunlu istifaya veya emekliliğe yol açan uygulamalar “psikolojik terör” yani “mobbing” olarak adlandırılabilir mi? “Mobbing” konusunda yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Dr. Şaban Çobanoğlu, bu kez 28 Şubat’ta mobbinge uğrayanların hikâyelerinin peşine düştü. “Eski asker”lerle yaptığı mülakatlarla saklı kalmış olayları gündeme taşıdı, yaşanan tasfiye sürecini analiz etti. “Sakıncalı Asker”, 28 Şubat paşalarının kendi evlatlarına uyguladığı baskının hikâyesi, bir dönemin yarım kalmış hesaplaşması…
88.80 ₺ -
Yeni Komşumuz: Kürdistan
Ortadoğu’da isyanların ve iç savaşa doğru giden ayaklanmaların yaşandığı bir dönem... Diktatörler devriliyor, rejimler yıkılıyor, sınırlar değişiyor. Yanı başımızda, Süleymaniye, Erbil ve Duhok’u çevreleyen topraklarda Kürdistan, federasyondan bağımsızlığa giden yolda ilerliyor. Yeni Komşumuz Kürdistan, Irak sınırının öte yanına bir bakış… Bazıları için sadece Kandil ve civarındaki PKK kamplarından ibaret bir potansiyel tehdit, bazıları için ise Osmanlı mirası olan Kürdistan, Simla Yerlikaya için yüzyıllardır aynı kaderi paylaştığımız Kürtlerin ülkesi. Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin dilinden savaş sonrası Irak’ı anlamak, savaşın saramadığı yaralara ve büyüyen, gelişen, devletleşen bir Kürdistan resmine bakmak… Bu kitap Irak Kürtlerinden Türkiye’ye bir selam... TRT Türk’ün Erbil temsilcisi Simla Yerlikaya, Kürdistan’ın kalbinden, Erbil’den, izlenimlerini anlatırken, aslında “Birbirimizden hiç de farklı değiliz” diyor.
55.50 ₺ -
Sahipsizler (Ciltli Şömizli)
Elinora Gassbeek’in Küçük Lale Yetimhanesi’nin müdiresi olduğu bunca yılda, Bebek Terk Etme Kuralları bir kez olsun çiğnenmedi. Ta ki, 1886 sonbaharında beş bebek akıl almaz koşullarda tek edilinceye kadar: biri teneke alet kutusunda, biri kömür kovasında, biri piknik sepetinde, biri buğday çuvalında ve sonuncusu tabut şeklindeki bir sepette. Bu bebekler Lotta, Egg, Fenna, Sem ve Milou’ydu. Acımasız müdire, çocuklara ‘Sahipsizler’ diye hitap ediyor fakat bu yetenekli en iyi arkadaşlar grubu, farklı olmanın onları özel kılan ve bir arada tutan şey olduğunu biliyor. Gizemli bir beyefendi, onları sahiplenmeye çalıştığında, çocuklar Amsterdam’ın donmuş kanallarında gözüpek bir maceraya atılırlar. Korsan gemileri, saatçiler, zalim kötü adamlar ve kuklalarla dolu bu kaçış hikâyesinde onları eve götürecek şey sadece bir ipucu kırıntısı…
270.00 ₺ -
Ortanca
Waterstones 2020 Çocuk Kitapları Ödülü adayı 2020 CILIP Carnegie Madalyası adayı The Times Haftanın Çocuk Kitapları seçkisi On bir yaşındaki Maggie, dış dünyadan bir duvarla ayrılan Fennis Wick'te yaşar. Sınırın ötesinde şiddetli sessiz savaş sürer ve kirli, tehlikeli gezginler dolanır. En büyük kardeşi Jed saygı duyulan ve özel biridir. Bir kahraman. Küçük kardeşi Trig’i herkes çok sever. Fakat Maggie yalnızca ortancadır, görünmez olan ve geride bırakılan. Sıcak bir Eylül günü, Maggie aç, yardım çığlığı atan bir gezgin olan Una ile tanışır ve Maggie’nin bütün bildikleri altüst olur. Maggie’den ustaca ve mizahi biçimde unutulmuş ortanca olmanın, ailesi tarafından bile duyulmayan bir çocuk olmanın nasıl olduğunu dinleriz. Bu yasak arkadaşlığın, sadakatin ve ihanetin anlatıldığı kitap distopya okurları için mükemmel bir tercih.
172.50 ₺ -
Ortanca (Bez Cilt Şömizli)
Waterstones 2020 Çocuk Kitapları Ödülü adayı 2020 CILIP Carnegie Madalyası adayı The Times Haftanın Çocuk Kitapları seçkisi On bir yaşındaki Maggie, dış dünyadan bir duvarla ayrılan Fennis Wick'te yaşar. Sınırın ötesinde şiddetli sessiz savaş sürer ve kirli, tehlikeli gezginler dolanır. En büyük kardeşi Jed saygı duyulan ve özel biridir. Bir kahraman. Küçük kardeşi Trig’i herkes çok sever. Fakat Maggie yalnızca ortancadır, görünmez olan ve geride bırakılan. Sıcak bir Eylül günü, Maggie aç, yardım çığlığı atan bir gezgin olan Una ile tanışır ve Maggie’nin bütün bildikleri altüst olur. Maggie’den ustaca ve mizahi biçimde unutulmuş ortanca olmanın, ailesi tarafından bile duyulmayan bir çocuk olmanın nasıl olduğunu dinleriz. Bu yasak arkadaşlığın, sadakatin ve ihanetin anlatıldığı kitap distopya okurları için mükemmel bir tercih.
221.25 ₺ -
Liste (Ciltli)
"Yılın kurgusu."―Eoin Colfer, çok satan Artemis Fowl serisinin yazarı Fahrenheit 451 ve Seçilmiş Kişi genç okurlar için bir araya geliyor! Sen artık kelime ustasısın. Meydan okumaya hazır mısın? Ark şehri, Dünya’daki son güvenli yerdir. İnsanların hayatta kalması için Ark’taki herkes 500 kelimeyle sınırlı Listeye göre konuşmak zorundadır. Letta dışında herkes... Kelime ustasının çırağı Letta, var olan bütün kelimeleri yazıp okuyabilme ayrıcalığına sahiptir. Özgürlük, müzik ve ananas gibi yasaklanmış kelimeler ona hiç bilmediği bir dünyayı anlatır. Ustası bir gün ortadan kaybolunca Ark’ın yöneticileri Letta’ya yeni Kelime Ustası olduğunu söyleyerek ondan Listedeki kelimeleri azaltmasını isterler. Daha sonra Letta, yasaklanan tüm kelimeleri bilen bir gençle tanışır. Letta sonuçları tehlikeli olabilecek bir seçimle karşı karşıya kalır; ya hiçbir şey yapmadan durup dilin yavaşça yok olmasını seyredecektir ya da özgürlüğe, belki de sürgüne giden yolda bir yabancıyı takip edecektir.
288.75 ₺ -
Oasis
Yakın bir gelecekte, bir virüs insan ırkını yok olmanın eşiğine sürükleyecek. Kontrol girişimlerimizden daha hızlı yayılan hastalığın getirdiği çaresizlikle çöküşe sürüklenen bir toplumda, ayakta kalan son şehir yaşamayı başaranların umut ışığı olacak. Dış dünyadan etrafını çeviren duvarlarla ayrılan insanlığın son kalesi bu şehrin adı Oasis. İktidarın ne pahasına olursa olsun uygulamaya başladığı güvenlik politikası şehir sakinlerinin yaşamını yeni ve tekinsiz bir yolculuğa sürükler. Böylesi bir dünyaya gözlerini Seylan Şehri'nde bir Safkan olarak açan Quincy Emerson, yedi yaşında Oasis'in tüm gençlerine uygulanan genetik teste tabi tutulur. Test sonucu Quincy'nin potansiyel virüs taşıyıcısı olma ihtimali barındıran genetik işaretlere sahip olduğunu gösterir. Ailesinden koparılarak Oasis'in alt sınıf gençlerini barındırmak üzere inşa edilmiş acımasız Uzak Bölge Yurtları'na gönderilen Quincy'nin hayatı, fiziksel şiddet, ayrımcılık ve elektrik santralindeki beden işçiliğinin inanılmaz yorgunluğundan oluşan bir rutine dönüşür. Fakat Oasis'in duvarları ardında bir şeyler kök salmakta ve Quincy'i alıp götürmek için hazırlanmaktadır. Kaderin genlerde yazmıyor olma ihtimali yepyeni dünyalara bir kapı açar...
240.00 ₺ -
Genesis
"Yedi yaşımdan beri tüm hayatım ‘hayatta kalmak’ üzerine kurulmuştu. Ve şimdi o hayat benden alınmak üzereydi."Quincy Emerson, Oasis için büyük bir tehditti. Kanında bulunan X geni, virüsü aktif hâle getirebilir ve tüm insanlığı yok edebilirdi. Kaçtığı Oasis topraklarının acımasız ve kanlı ellerine yeniden düşmesi planlarında yoktu. Yeniden yaşadığı açlık, sefalet ve şiddetle daha da hırslanmış olan Quincy artık tek başına değil. Ona yardım eden insanlar ve onu koruyan Kole var. Peki Quincy güvenmek istediği bu insanlar için kendini tehlikeye atabilir mi? En önemli soru ise şu: Oasis'in kirli sırlarının arasında Genesis'e ait bilgiler bulması hem onun hem de çevresindekilerin kurtuluş bileti mi, yoksa ölüm çemberi mi olacak?
221.25 ₺ -
Liste
"Yılın kurgusu."―Eoin Colfer, çok satan Artemis Fowl serisinin yazarı Fahrenheit 451 ve Seçilmiş Kişi genç okurlar için bir araya geliyor! Sen artık kelime ustasısın. Meydan okumaya hazır mısın? Ark şehri, Dünya’daki son güvenli yerdir. İnsanların hayatta kalması için Ark’taki herkes 500 kelimeyle sınırlı Listeye göre konuşmak zorundadır. Letta dışında herkes... Kelime ustasının çırağı Letta, var olan bütün kelimeleri yazıp okuyabilme ayrıcalığına sahiptir. Özgürlük, müzik ve ananas gibi yasaklanmış kelimeler ona hiç bilmediği bir dünyayı anlatır. Ustası bir gün ortadan kaybolunca Ark’ın yöneticileri Letta’ya yeni Kelime Ustası olduğunu söyleyerek ondan Listedeki kelimeleri azaltmasını isterler. Daha sonra Letta, yasaklanan tüm kelimeleri bilen bir gençle tanışır. Letta sonuçları tehlikeli olabilecek bir seçimle karşı karşıya kalır; ya hiçbir şey yapmadan durup dilin yavaşça yok olmasını seyredecektir ya da özgürlüğe, belki de sürgüne giden yolda bir yabancıyı takip edecektir.
240.00 ₺ -
Auden Dare’ın Sıra Dışı Renkleri
Auden Dare, hayata alışılmadık bir perspektifle bakıyor: O, renkleri göremiyor. Doğuştan sahip olduğu, nadir görülen bu durum, Auden için her şeyi daha da zorlaştırıyor. Artık hiçbir yerde pek yağmur yağmıyor, su savaşları her zamankinden daha da yakın... Auden taşınmak zorunda kaldığı yeni kasabada tuhaf olayların ortasında bulacak kendini: Babasına dair sırlar, beklenmedik dostluklar... Peki ya yağmurlar? Hayal ettiğinden daha büyük olan bu keşif yolculuğunda kuraklıkla savaşan dünyanın geleceğini değiştirebilecek mi? “2016’nın en iyi gençlik kitabı. Heyecan verici… Bethell bütün klişeleri altüst ediyor. Takip edilmesi gereken bir yazar.” -Telegraph “Sıra dışı bir roman. Anlatım muhteşem. Patricia Forde’nin Liste kitabının hayranları çok sevecekler.” -Children’s Book Ireland “Bu kitap, sınıf sistemi, gücün kötüye kullanılması, teknolojiye duyulan aşırı güven ve kişisel bilgilerin paylaşılması gibi birçok tartışmaya dair düşündürüyor. Güzel bir hikâye.” -The Bookbag “Kitap, toplumun, sınıfın ve çevrenin fikirlerini keşfeden lirik bir masal hissine sahip.” -Bookseller “Neil Gaiman’ın Yokyer tonları bu fantastik hikâyeyi renklendiriyor, lirik bir macera.” -Booktrust
195.00 ₺ -
Sahipsizler
Elinora Gassbeek’in Küçük Lale Yetimhanesi’nin müdiresi olduğu bunca yılda, Bebek Terk Etme Kuralları bir kez olsun çiğnenmedi. Ta ki, 1886 sonbaharında beş bebek akıl almaz koşullarda tek edilinceye kadar: biri teneke alet kutusunda, biri kömür kovasında, biri piknik sepetinde, biri buğday çuvalında ve sonuncusu tabut şeklindeki bir sepette. Bu bebekler Lotta, Egg, Fenna, Sem ve Milou’ydu. Acımasız müdire, çocuklara ‘Sahipsizler’ diye hitap ediyor fakat bu yetenekli en iyi arkadaşlar grubu, farklı olmanın onları özel kılan ve bir arada tutan şey olduğunu biliyor. Gizemli bir beyefendi, onları sahiplenmeye çalıştığında, çocuklar Amsterdam’ın donmuş kanallarında gözüpek bir maceraya atılırlar. Korsan gemileri, saatçiler, zalim kötü adamlar ve kuklalarla dolu bu kaçış hikâyesinde onları eve götürecek şey sadece bir ipucu kırıntısı…
247.50 ₺ -
Son Kelime
İklim değişikliğinin harap ettiği bir dünya, korkuyla yönetilen bir toplum ve bunlara karşı gelecek cesarete sahip bir kız... Letta'nın hayatı her zamankinden daha büyük tehlikede. Ark'ın yeni yöneticisi dilin kullanımını beş yüz kelimeyle sınırladı ve geceleri bebeklerin kaybolduğuna dair söylentiler dolaşıyor. Letta büyük bir risk alarak kendini gizlice okullarda dil öğretmeye ve dili canlı tutmaya adar. Felaket yaşandığında ise Letta suçu üstlenir ve Marlo'yla kaçak zorunda kalır. Bu kaçışta dili sonsuza dek yok etmeyi planlayan korkunç planı keşfederler... "Yaratıcı yaklaşımı, anlatımının güzelliği ve dilinin dikkatli kullanımıyla sağlam temeller üzerinde parlayan bir eser." -The Literary Review "Aynı Açlık Oyunları serisindeki gibi, sahip olduğu karanlık atmosferle insanı derinden kavrayan bir anlatı." -Inis Magazine"İnsan doğası ve gezegenimizin geleceği hakkında temel soruları sordurtan bir eser." -BookTrust UK"Fantastik sevenlerin kucaklayacağı bir yapıt." -Irish Independent"Sayfalarını nasıl çevirdiğinizi fark edemeyeceğiniz ölçüde muazzam sürükleyici bir eser: Umarım bu cesur ve canlı kahramanımız Letta'dan duyduğumuz son ses olmaz." -School Library Association
157.50 ₺ -
Bir Yaz Gecesi Rüyası (Antik Okul)
Shakespeare’in keskin üslubu ve zekasıyla kaleme aldığı vazgeçilmez bir komedya. Eski Yunan’da geçen bir düğünün merkezinde aşk ve evlilik kavramlarının karmaşası üzerine yazılmış bu eser, evrensel temalarıyla nesilleri güldürmüş, pek çok kez sinemaya uyarlanmış bir Shakespeare klasiği.
93.75 ₺ -
Bir Atın Hikayesi (Antik Okul)
Ünlü Amerikan yazarlarından William Faulkner, Mark Twain için “Amerikan edebiyatının kurucusudur, bizler onun yalnızca yansımalarıyız.” der. Güçlü mizah duygusunu sayfalara yansıttığı, birbirinden sürükleyici hikâyeleriyle Mark Twain, okurlarını eğlenceli bir okuma macerasına davet ediyor. Dünyadaki ilk, tek kişilik gösterileri yapan sanatçı olarak bilinen Mark Twain’in espri anlayışına hayran kalacaksınız.
41.25 ₺ -
Kodin (Antik Okul)
Panait Istrati, bütün yazma serüvenini dostluğa armağan etmiş bir yazar. Kendisini temsil eden Adrien’in maceraları, hayat tecrübelerinden beslenmiş. Kodin’de, dostluğun belki en hüzünlü hâlini okuyacaksınız. Kim iyidir? Kötü diye kime denir? Acımasız yaşam koşullarıyla mücadele eden güçlü bir adamın, küçücük bir çocukla ilişkisi nasıl sürprizler doğurabilir? Bu sorulara cevap ararken iyi düşünmek gerektiğini gösteren, sarsıcı bir roman.
71.25 ₺ -
Hastalık Hastası (Antik Okul)
Hastalık hastası Argan, tedavisini daha ucuza getirebilmek için, mesleğinde çok başarılı olduğunu zannettiği genç bir doktorla kızını evlendirmek ister. Oysa Argan’ın kızı Angélique, başka bir genç adamla evlenmek istemektedir. Argan’ın karısı ve doktoru da onun kuruntularından faydalanıp servetine el koymak niyetindedir. Hizmetçi Toinette ise her şeyin farkında olan tek kişidir. Dolayısıyla düğümü çözebilecek kişi de Toinette’tir, ama nasıl? Moliére’in kendi hayatından yola çıkarak kaleme aldığı bu oyunu okurken çok eğleneceksiniz…
30.00 ₺ -
Minka Abla (Antik Batı)
Yaşamının tek amacı, insanları sevmek ve onlara yardım etmek olan yoksul bir köylü kızı, Minka Abla… Doğanın ve kendisine biçilen hayatın acımasızlığı arasında sıkışmış, fakat her şeye rağmen iyi olma savaşını sürdürmekten vazgeçmemiş bir kahraman. Yoksulluk ve sefalet içindeki insanlara kendini adayarak insanlığı yüceltmeye çabalayan, bu uğraşında sevgi dışında hiçbir dayanağı olmayan bir iyilik savaşçısı. Panait Istrati, sıradan insanların kendi çabalarıyla hayatta kalma mücadelelerini açık ve samimi bir dille sunuyor okuyucuya.
22.50 ₺ -
Günlük
Tanzimat ve Servet-i Fünun edebiyatlarının derbendinde bir Ara Nesil sanatçısı olan Şair Nigâr Hanım, kadınların kendi duygularından açıkça bahsedemediği, erkek duygularını taklit ederek yazdığı bir dönemde bir kadın olarak duygularını çekincesizce yazabilmiş, adını açıkça göstererek kimliğini sahiplenmiştir. Bu açıdan bakıldığında ilk “kadın” şairimizdir ve aynı zamanda Türk edebiyatında en uzun günlük yazan kadın yazar unvanına sahiptir. 25 yaşında başladığı günlük tutma alışkanlığını hayatının sonuna kadar devam ettirmiş ve ölümünden sonra kendi hayatına delil olacak defterler bırakmıştır. İlk dönem günlükleri bütünüyle II. Abdülhamid saltanatıyla örtüşen, son dönem günlükleri ise Balkan Harbi’nin hemen öncesinden I. Cihan Harbi’nin son yılına kadar uzanan Nigâr Hanım’ın defterlerinden sadece kendi hikâyesini değil bir dönemin şemasını da çıkarmak mümkündür. Günlük, içerdiği dönemin bütün hareketliliğine rağmen siyasi amaçlarla kaleme alınmış değildir. Politika Nigâr Hanım’ın öncelikli ilgi alanında görünmez. Ancak tanıklıkları önemlidir. Örneğin bir gün Naciye Sultan’ı ziyaretten dönüşünde defterine şu cümleyi kaydetmiştir: “Bugün Harbiye Nazırı zevcesi Naciye Sultan bu harp ne zaman bitecek diye benden soruyordu”, 8 Şubat 1918. Günlük, edebiyat tarihi açısından da önemlidir. En zengin yanlarından biri titizlikle kaydedilmiş şahıs kadrosudur. Satırlarda izi sürülebilecek edebi simalar kadar dönemin entelektüel bir kadınının okuma listesi de ilgi çekicidir. Ayrıca dönemin sosyal ve kültürel hayatı ve kapsadığı süreçte yaşanan değişimlere dair haritalar verir. Yeme içme, giyim kuşam, gezme mesire, alışveriş mağazalar, tiyatro sinema, tramvay, ısınma, ev döşeme, hizmetkârlarla ilişki gibi pek çok ayrıntıya bu sayfalardan ulaşılabilir ve Günlük toplumsal tarih bakımından zengin malzemeler taşır. Ve elbette merkezinde Nigâr Hanım’ın şahsi hikâyesi vardır. Tanıklıklarıyla bir dönem okuması için hayli zengin malzemeler taşıyan defterlerin asıl odağında Nigar Hanım’ın aile ilişkileri, özellikle eşi İhsan Bey’le iniş çıkışlı evlilikleri, kalabalık sosyal hayatı, edebiyat ve musiki mahfilleri, yazma serüveni ama en çok da acıları vardır. Günlükler hayatı boyunca Nigâr Hanım için bir dert ortağı olur, kimseye anlatamadığı isyanlarını onunla paylaşır, yazarken yalnızlığını unutma imkânı bulur. Elinizde tuttuğunuz çalışma, orijinal metin üzerinden 1628 sayfalık bir hacme sahip olan Günlük’ün kronolojik olarak bir bütün oluşturan ilk sekiz defterini bir araya getiriyor. Geri kalan ve yine kendi içinde bütünlüğü olan beş defter de kısa zaman içinde okuyucuyla buluşmayı bekliyor. Zeynep Berktaş’ın uzun bir süredir titizlikle üzerinde çalıştığı bu defterler Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla zenginleşerek bir bütün olarak ve yeni harflerle ilk kez yayımlanıyor.
351.50 ₺ -
Günlük 2
Türk edebiyatında en uzun süre günlük tutan kadın yazar unvanına sahip Şair Nigâr Hanım’ın günlüğünün ilk sekiz defteri, Zeynep Berktaş’ın titiz çalışması ve Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla gün yüzüne çıktığında geriye kalan defterlerle ilgili çalışmanın da kısa süre sonra okurla buluşacağı vurgulanmıştı. Elinizde tuttuğunuz eserle mevcut günlüklerin yayını tamamlanıyor. Nigâr Hanım’ın son dönem günlükleri olarak niteleyebileceğimiz Günlük II, 20 Ocak 1894 ilâ 19 Mart 1918 tarihleri arasında tutulmuş beş defteri ihtiva ediyor. Günlüğün tamamını teşkil eden malzeme -eksik defterlere, koparılan sayfalara, karartılan satırlara rağmen- hem Nigâr Hanım’ın hayatı hem de yaşadığı dönemi kuşatan meseleler hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu eser sadece bir günlük olarak değil, bir roman gibi de okunabilir. Çünkü bir yandan Nigâr Hanım kendi iç romanını yazmıştır. Bu günlükler sayesinde onun ruhunun en mahrem yerlerinde dolaşma imkânı buluruz. Diğer yandan Nigâr Hanım sayfalar boyunca sadece kendi hayatını anlatmamış, devirle ilgili meseleleri de kendi penceresinden gözlemlemiş ve yazıya dökmüştür. Zengin bir cemiyet hayatı yaşayan Nigâr Hanım İstanbul’un seçkin muhitlerinden Saray çevresine kadar açılan bir yelpazede şehrin sosyal hayatını ve ünlü simalarını takip etme imkânını da vermektedir. Özellikle ikinci cilt okunduğunda Nigâr Hanım’ın gözlem gücü yanında sağlam bir nesir diline de sahip olduğu görülecektir. İkinci cildi teşkil eden günlüklere konu olan en önemli mesele savaştır. Bu ciltte, peş peşe yaşanan, devlet ve toplum hayatımızda büyük hasarlar bırakan Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya Savaşlarının yansımalarını Nigâr Hanım’ın kaleminden okuma imkânı buluruz. Vatanla ilgili meselelerde çok hassas olan Nigâr Hanım savaşa dair endişelerini dile getirir, yardım cemiyetlerinde faaliyet gösterir. Peş peşe gelen savaşların etkisiyle yaşanan maddi sıkıntılar, kıtlık, kesintiye uğrayan gelirler, göçlerle kalabalıklaşan ve yaşanması daha zor hale gelen İstanbul, hastalıklar ve yalnızlık bu cildin en dikkat çekici temalarıdır. Ancak bütün bu zorluklara mukabil, Nigâr Hanım’ın sürdürmeye gayret ettiği hareketli sosyal hayat, salı toplantıları, hanedan üyeleri ve dönemin seçkin isimleriyle geçirilen vakitler ve edebiyatın yanı sıra musiki tutkusu da günlüğün öne çıkan unsurlarıdır. Nigâr Hanım’ın günlüğü Türk edebiyatının bir kadın kaleminden çıkmış en hacimli günlüğüdür ve ilham verici zengin muhtevası sebebiyle başta kadınlar olmak üzere okuyuculara söyleyeceği çok şey vardır.
333.00 ₺ -
Omuzlarımda Dünya
Sibirya gazisi, bilge ve lider bir adam olan Bekir’in erdem ve iyilik timsali oğlu Seyfullah… Yolu ve okulu olmayan uzak bir dağ köyünde bir rüyası, bir hayali var Seyfullah’ın: Oğlu Nurullah’ı okutmak… Engeller, sorunlar ve imkânsızlıklar baba ve oğulun hayallerinden daha büyük. Başarmak için çok çalışmalı, asla yılmamalı ve sabretmeli. Bir kış günü başlayan uzun, meşakkatli yolculuk ve dünyayı omuzlarında taşıyan bir umut. Onlara destek olan ise güzel insanlar ve duanın gücü. Omuzlarımda Dünya, Türkiye’nin, yönetim sanatı ve liderlik alanındaki önemli bilim insanlarından, şair ve yazar Prof. Dr. Nurullah Genç’in ömrünce geçtiği zorlu yolları kendisinden dinlediğimiz ve kayda geçirdiğimiz bir başucu kitabı. Hâtıraları okurken bazen gülümseyecek, bazen hüzünlenecek, çokça düşünecek ve hayata dair yol işaretleri bulacaksınız. Omuzlarımda Dünya’nın sayfalarında, yaşanılması çok daha zor hale gelen yeryüzünün ve çölleşen insanlığın, medeniyetimizdeki ilim ve irfan iklimini aradığını iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Dünya öylesine bir girdabın içinde ki sevgiyi kanatlandıran yeni bir ses, önce başkaları diyebilen yeni bir nefes bekliyor. Dünya, Nurullah Genç’in şiir dolu yüreği, akıcı üslubu ve keyifli anlatımıyla işaret ettiği pencerelerden bakmayı bilenlerin ufkunu bekliyor. Sadece şu cümle dahi insanlığın sloganı olabilseydi, hayatta neler değişirdi bir düşünelim: Yardım etmek üzere uzandığınız her el, kendi elinizdir.
240.50 ₺ -
Kafası Karışıklar Kulübü
Selam! Bu kitaba göz attığına göre senin de kafan karışık. Endişe etme, bu kulüpte herkese yer var. İlişkiler, okul stresi, sınavlar, aile, gelecek planların, sosyal medya... Bunların hepsi seni kaygılı biri haline mi getiriyor? Yoksa şu sıralar depresif mi hissediyorsun? Zaman çok mu çabuk geçiyor? Yoksa hiç akmıyor mu? Rahatlamak için birşeyler mi arıyorsun? Bir terapistle konuşmaya mı ihtiyacın var? Bu kitap sana derin bir nefes aldıracak...
135.00 ₺ -
Başka Bir Gezegen Yok
Daha önce hiç çöp kovanı karıştırdın mı? İçinde neler var? Sence çöpteki kavanozun gerçekten çöp mü, yoksa onu bir kalemliğe dönüştürebilir misin? Atık, geri dönüşüm, kompost, iklim değişikliği, mevsimsel beslenme, ileri dönüşüm... Tüm bu kelimeler ne anlama geliyor? Eğer sen de 2050 yılında okyanuslarımızda balıktan çok plastik olmasını istemiyorsan gel, bu kelimelerin anlamlarını birlikte öğrenelim. Gereksiz tüketimi reddetmeye, azaltmaya, elimizdekileri yeniden kullanmaya, geri dönüştürmeye dair yollarla biricik gezegenimizi korumak için ne yapmamız gerekiyor, elele verip keşfedelim. Çünkü yaşayabileceğimiz BAŞKA BİR GEZEGEN YOK!
120.00 ₺ -
Kiraz Ağacı İle Aramızdaki Mesafe (Fleksi Cilt)
Durup kiraz ağacını selamlıyorum. Babamla birlikte her gün geçtiğimiz sokaktan bakınca onu uzaktan -ama sadece biraz uzaktan- görebiliyorum. Aslında karşımda gördüğüm şey renkli bir leke ama ben onun ağaç olduğunu, yani hayallerimdeki gibi iyi yürekli bir devin saçları olduğunu biliyorum. Tamamen bulanık, ama orada. *** Yazarın kendi yaşam hikâyesinden esinlenerek, küçük bir kızın görme yetisini kaybetmesiyle ilgili kaleme alınmış olan bu roman her yaştan okur için. Küçük Prens, İçimdeki Müzik gibi kitapların hayranları için çok özel bir yeri olacak… Mafalda, dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ve bildiği bir şey var: Gelecek altı ay içinde, görme yetisini tamamen kaybedecek. Mafalda, görünürdeki bu karanlık gelecekte yolunu bulabilecek, okula gidebilecek, futbol oynayabilecek ve kedisine bakabilecek mi? Ailesi ve arkadaşlarının yardımıyla Mafalda, kendisi için önemli olan şeyleri keşfetmeye çalışır. Görme yetisini kaybetse de yapabileceği şeylerin listesini çıkarır… İlham veren bir cesaret ve kararlılık hikâyesi.
120.00 ₺ -
Öteorman
Bren, çok sevdiği ablası Evie’yi bir trafik kazasında kaybeder. Ablasından geriye kalan çok sevdiği antika saatle birlikte kafasında, ablasının yaşamaya devam ettiği bir dünya olan Öteorman’ı kurar. Gerçek ve hayali dünya arasında denge kurmakta zorluk çeken Bren, aynı zamanda okul arkadaşı olan Shaun’un zorbalıklarıyla da baş etmeye çalışıyordur. Ailesinden destek göremediği bu süreçte hayatlarına bir anda giren Cary ona korkularıyla yüzleşmeden onları yenemeyeceğini öğretecektir. Cesaret, dostluk ve kendi sesini bulma hakkındaki bu unutulmaz roman, eşsiz bir dünya ve sınırsız hayal gücü vadediyor.
180.00 ₺ -
Bul Beni Ziba
"Herkes yere düşebilir, önemli olan yere düşmek değil, düştükten sonra tekrar ayağa kalkabilmek ve yoluna devam edebilmektir."Doğum gününü uzun süredir görmediği babasıyla geçirecek olan Ziba, geçmişi telafi edeceklerini ve iyi vakit geçireceklerini umarken yolculukları hiç beklemedikleri şekilde gelişir. İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı yeniden sorguladıkları bu günde kendilerini bazen bir motosiklette, bazen bir vincin tepesinde rüzgâra karşı koyarken bulurlar. Farhad Hassanzadeh, genç yetişkin kurmacası için olağan dışı olan bu hikâyede, genç kahramanın yaşamının doğrudan bir fotoğrafını çekiyor.
97.50 ₺