-
Sahibini Arayan Mektuplar
Yıllardır beklenendi Can.. Nergisçe yolu gözlenendi. Ansızın çıkıp gelişiydi bir genç kızı yeniden dirilten. Nergis′e can vermeyi kim istemezdi... Dilde destanlaşan bir çocukluk aşkının öyküsü bu. Kalbur üstü yüreklerin ihanete boyun eğişi değil. Yüreklerden mektuplara arz edilen bir sevdanın dost eliyle parçalanışıydı bu. Bin parçaya bölünen bir yüreğin ve hep bekleyen bir çift nemli gözün öyküsü... Nergis yılların özlemini gömdüğü yerden çıkarırken, hasretin karanlığından gurbet ellere deste deste umut yazarken, can cananına can katacak mıydı? Ahmet Günbay Yıldız′dan duygusal bir roman daha. Yazar 21. romanıyla okuyucularının karşısına çıkıyor. Bu romanda sizden çok şey var...
81.40 ₺ -
Ona Secde Yakışıyor
Geçtiğimiz aylarda “Sevmekten Korkuyorum” adlı romanıyla okurlarına ulaşan kıymetli yazarlarımızdan Ahmed Günbay Yıldız, şimdi de “O’na Secde Yakışıyor” adlı son romanıyla okurlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Yazarımız romanında, yaşadığı sıkıntılardan dolayı isyana düşebilme ihtimali olan bir gencin, kendini saptırmaya çalışan şeytanî seslere karşı verdiği mücadeleyi ve yaşadığı olayların birer imtihan vesilesi olduğunu idrak edip, manevi hayatına yön veriş sürecini anlatıyor. Romanımızın kahramanı Saltık Buğra yaşadığı muhitte korkusuzluğu ve kahramanlığıyla tanınır. Askerden geldikten sonra nişanlısı Sanem’in evlenme arifesinde haince öldürülmesiyle hayatı farklı boyutlarıyla yaşamaya başlayacaktır. Sevdiğini toprağa verdikten sonra ailesinin ve Agah Dede’nin tavsiyesi üzerine İstanbul’a amcasının yanına gelir. İstanbul’daki en yakın dostu kuzeni ve süt kardeşi olan Serdem’dir. Serdem, Saltık Buğra’nın içinde bulunduğu ruh halinin farkındadır ve bu durumun Saltık’ın hayatında herhangi bir yer teşkil etmeyen İlahî değerlerin farkına varıp hayata geçirmemesinden kaynaklandığını ona anlatmak için elinden geleni yapar. Serdem’in dostane çabalarıyla Saltık gerçekle bağdaştıramadığı İlahî emirleri gururundan dolayı uygulayamadığını anlar ve Rabbine secde etmenin güzelliğini yaşamaya başlar. Kahramanımız hayatına Sanem’den sonra kimse giremez diye düşündüğü sırada Meryem’le tanışır… İki farklı inancı paylaşan Saltık ve Meryem hidayet üzere ortak bir noktada buluşurlar… Yaratıcı huzurunda O’na en yakın oldukları ânın secde ânı olduğunu anlayarak hayatlarıyla ilgili önemli bir karar alırlar… “O’na Secde Yakışıyor” , kulun, Rabbi huzurunda kalbinde zerre kadar kibir ve gurur olmaksızın secde edişine ve huşû içinde: “Yüceler Yücesi Rabbim! Seni kullara ait olan bütün noksan sıfatlardan tenzih ediyor, Seni en güzel isim ve sıfatlarınla anıyorum” diyebilmesine, dikkatleri çekiyor.
166.50 ₺ -
Mavi Gözyaşı
Ahmed Günbay Yıldız bu eserinde değişik bir kompozisyonla karşımıza çıkıyor. Yaratılışın tabii bir sonucu olarak, hiç karşılık beklemeyen, hep kendinden veren babanın sevgisi... Ve kendilerini büyütene kadar üzerlerine titreyen bu babaya yüreklerindeki sevgiden yeterince pay ayıramayan evlatlar... Bir de bir genç kızın nakış nakış işlediği tertemiz sevgisi... Ahmed Günbay Yıldız′ın bu eseri bir sevgi mozaiği...
214.60 ₺ -
Kiralık Hayaller
Ahmed Günbay Yıldız′ın “Kiralık Hayaller” adlı yeni romanında, memleketini terk etmek zorunda kalmış onurlu bir gencin hayallerini gerçekleştirme uğrunda verdiği hayat mücadelesinin beklenmedik serüvenini bulacaksınız. “Asalet neydi? İnsanlar asaletleriyle mi doğarlardı? Yoksa kişi yaşamaya çalıştığı hayatla mı hak etti bu sıfatı? Kral çocukları, padişah çocukları, paşa çocukları… Ya da hayatın imkânlarıyla kuşatılan insanların vazgeçilmez hakları mıydı yoksa asalet?..” Cesur ama toy bir delikanlı olan Semih′in zihnini meşgul eden ve cevabını bulmaya çalıştığı sorulardı bunlar… Semih, yaşadığı ilçede haksızlıklara karşı kararlı duruşuyla temayüz etmiş ve tüm tehditlere rağmen vazgeçmemişti yürümeye çalıştığı yoldan. İlçe′nin en güçlülerinin karşısına çekinmeden çıkmış, düşündüklerini korkusuzca dile getirmişti herkesin titrediği ağalar karşısında… Ve bedel olarak memleketinden sürgün edilmişti. Onun tek hayali vardı artık: Önünde herkesin saygıyla eğildiği biri olarak doğduğu topraklara geri dönmek…
222.00 ₺ -
Kayıp Sabahlar
Ahmet Günbay Yıldız’ın kaleminden; aile ilişkileri, ahlak, insana verilen değer üzerine düşündürücü bir roman… Her istediğini elde edebilen ancak mutlu olamayan bireyler; maddiyat hırsının peşine düşülerek işlenen suçlar; yaşanan ahlaki çöküntüye inat onurunu, çalışma azmini ve saflığını yitirmeden iyiliği ve güzelliği yaymaya çalışan insanlar romanın temel taşlarını oluşturuyor. Varlıklı ancak parçalanmış, geçmişinde karanlık sırlar barındıran bir ailenin kızları, onların arkadaşları ve söz konusu ailelerin yollarının kesişmesi çevresinde gelişen olaylar. “Kayıp Sabahlar”, maddiyat, ahlak, doğruluk, aile ilişkileri gibi kavramları sorgularken, okuyucu soluksuz ve düşündürücü bir serüvene davet ediyor.
277.50 ₺ -
İstanbul Yüzlü Kadın
“Gece şafağa dokundu dokunacaktı ama Dolunay önündeki yeni dünyanın sevinci ve tedirginliği içinde çırpınışlar veren yüreğini direnişe çağırıyordu, camın ardındaki puslu dünyayı pırıltılı gözleriyle kurcalarken…” Dolunay, tüm engellere rağmen gökyüzündeki bulutları dağıtıp, kalemiyle dünyasını aydınlatabilecek mi? Ahmed Günbay Yıldız, İstanbul Yüzlü Kadın’da ahlak, aile ilişkileri, cinsiyet ayrımı gibi kavramları sorgularken, okurlarını soluksuz ve düşündürücü bir serüvene davet ediyor…
222.00 ₺ -
Hülyalar Hüzün Açtı
Ahmed Günbay Yıldız’dan inançları ve günlük yaşamın sorunları arasına sıkışmış idealist bir insanın öyküsü. Akademisyen Harun Bey, hem üniversite ile olan sorunlarını hem de eşi ve çocuklarıyla olan uyuşmazlıklarının üstesinden gelmeye çalışmaktadır.“Harun Bey, eşi Şeyma, oğlu Hakan ve kızları Hale ile Şule… Kozmopolit bir aile, Harun Bey, dini hayat ile sonradan tanışmış, gayretli bir dindar. Eşi ve kız çocukları ise onun bu değişiminden rahatsızlık duyuyorlar. Tek tesellisi oğlu Hakan olan Harun Bey, bu yetmezmiş gibi üniversitedeki işinden de atılır. Kader büyük bir imtihandan geçirmektedir Harun Bey’i. Acaba o bu sınavı kazanacak mıdır?”
199.80 ₺ -
Gurbeti Ben Yaşadım
Gerçekler karşımıza ansızın ve acımasızca çıkabilirler. Çekilen çileleri gönül gergefinde işleyenler, sizin yaşadığınıza kendi hasretlerini de eklediğinde, asıl gurbeti ona yaşatmış olduğunuzu fark edersiniz. Yaşanmış bir olaydan hareketle kurgulanan bu roman sizi gerçek bir hayat öyküsüne karışmaya davet ediyor.
236.80 ₺ -
Güneşe Matem Düştü
Hacer Hanım, bir yandan kendisi gibi öğretmen olan eşi İsmet′in ticaret hevesi ve para kazanma hırsı ile mücadele ederken bir yandan da gençlik aşkı uğruna bütün insani değerleri feda eden babasıyla sınanır. Bunlarla beraber Ankara′da büyütmeye ve terbiye etmeye çalışır oğlu Boran gençlerin saplandığı hırs ve heves bataklıklarında bocalamakta, annesinin temsil ettiği ahlak anlayışına isyan etmektedir... Ahmed Günbay Yıldız. “Güneşe Matem Düştü” romanı ile şefkat, af, özveri, sadakat, iffet gibi insani değerleri ön plana çıkararak vardığı sonuçlarla okuyucularının kalbini bir defa daha kazanmayı hedefliyor.
199.80 ₺ -
Günahın Rengi
“Nişanlıydı... Son günlerde yaşadıkları inanılmazdı... İki katlı ahşap binanın alt katındaki geniş salonda, nişanlısının annesi ve babası vardı. Aslında deliler gibi âşıktı nişanlısına... Bir yandan, buhranlar içindeki düşüncesiyle boğuşuyor bir yandan da hayallerini nişan takılmadan önceki günlerine dönebilmek için zorluyordu… Odasına çekilmiş ve kapısını üzerine kilitlemişti. Misafirlerin yanına inmesi gerektiğini biliyordu, fakat inmiyordu her nedense... Kafasının içinde hapsettiği ve dışarıya sızmasına asla izin vermediği sıkıntıların kıskacında sıkışıp kalmıştı. Yasin’i seviyordu hâlâ... Duygularındaki yoğunluk, sevdasının belgesi gibiydi. Bütün bunlara rağmen, evlerine düğün gününü kararlaştırmak için gelenlerin yanlarına inmeyişi, diğer yandan parmağındaki nişan yüzüğünü yorgun uğraşlarla bir an önce çıkarmak için acele edişi, inanılmazdı... Nihayet parmağındaki yüzüğü çıkardı. Avucunun içine aldığı yüzüğü seyrederken içli bir soluk tazeledi. Sıra kulağındaki küpelerle kolundaki bileziklerdeydi...”
199.80 ₺ -
Gönül Yarası
Gönül Yarası yazarın değişik bir romanı, çilelerin yoğurup pişirdiği insanlarımızın eşyaya rahmet dolu bakışları...Ve bu bakışla yetişen nesillerin ümit yüklü mesajları... Zevkle okuyacağınız bir eser, gönül yarasının bir nesil sonrasında müjdeye dönüşmesinin destansı hikayesidir. -
214.60 ₺ -
Figan
Bir değil bin destandır Anadolu... Destanlara kahramanlar yetiştirmiştir binlerce. İşte FİGAN, o destandan bir damlacık... Ermenilerin ihaneti ve masum Anadolu insanı...Yakın tarihe bir ipucu... En çok okunan yazar unvanını kazanan Ahmed Günbay Yıldız bu romanda Ermeni mezalimi karşısında Anadolu insanının figânını yazdı. Sizden öncekiler bu eseri defalarca okudular. Siz de okuyun, seveceksiniz.
199.80 ₺ -
Ekinler Yeşerdikçe
Kibriti çakmadan önce ekinlere baktı. Buhar buhar kaynaşan toprağın sinesinden, sihirli bir kokuyu soluklanarak filizlenmişler. Yeşilin insan ruhunu büyüleyen tonlarıyla haykırıp açığa çıkmış hepsi de… Şimdi köyün eteklerindeki tarlalar, yeşeren ekinlerle bir başka endamda… Seyirde bekleyen gözleri kamaştıran sihirli bir tablo görünümünde. İşte aşk… İşte bu eşsiz sanatın sevdaya düştüğü yürekleri sahibine götüren yollar.
222.00 ₺ -
Dallar Meyveye Durdu
Bir nesil... İlimden, irfandan uzak tutulan, kurusun diye susuz bırakılan bir nesil... Kuruttuk diye sevindikleri bir anda, yeniden meyveye duran bu neslin hikayesi... M.E.B. tarafından tavsiye edilen bu romanı mutlaka okuyun.
214.60 ₺ -
Çiçekler Susayınca
Cıvıl cıvıl çocukluk çağından gençliğin umut dolu günlerine doğru uzanan hayat çizgisinde nice insanlar kaybolup gitmiştir. Pırıl pırıl sevecen bakan gözleriyle herkesi güzel gören nice genç kızlar ve delikanlılar kötülerin tuzaklarına ve çirkin emellerine kurban gitmiştir.
259.00 ₺ -
Boşluk
Huzursuzdu. İçinde günden güne büyüyen boşluğun deryasında çalkalandı. Sokaklarda gayesiz gezinip durdu. Kurtuluşu zehir dolu kadehlerde aramaya başlamıştı. Korkuyu yitirdi... En sevdiği köpeği Toni′yi de... Gönlünde devleşen boşluğu, su gibi harcadığı paralarla doldurmak istiyordu. Arzularının peşinden koştu…Koştu…Yoruluncaya kadar. Kendisine lanse edilen hayat şekliyle boşluğa itilmiş, amaçsız, gayesiz bir nesil... Ve beklenmedik bir zamanda, olmadık yerde filizlenen tomurcuklar.
222.00 ₺ -
Bir Dünya Yıkıldı
Çaresiz, başıboş bir hayat... Yıllardır ihmal edilen insanlık ve yıkılan bir dünya... Romanlarında toplum gerçeğini tüm detaylarına inerek ele alan yazar, bu romanda da neşterini ustaca kullanıyor...
181.30 ₺ -
Benim Çiçeklerim Ateşte Açar
Edebiyatımızın ilklerinden Ahmet Günbay Yıldız; kendine özgü üslubu ile yine farklı ve çarpıcı bir konuyla çıkıyor okurunun önüne. Güzel İstanbul′un, taptaze umut çiçeklerinin yeşerdiği üniversitelerinin birinde, birbirinden bağımsız tutku ve arayışların yaşandığı genç dünyalara tanıklık ediyor bu kez yazar. Birinin, sınır tanımaz arzularının kıskacında savruluşu ve sonu gelmez med-cezirlerle tükenişi... Diğerinin ise, elde ettiği iç derinliğin bütünlüğünde adım adım zirveye yürüyüşü...
214.60 ₺ -
Azat Kuşları
Halkımızın gerçeklerini, onların derdini, kederini ve sosyal meselelerini ele alarak işleyen romancımız Ahmet Günbay Yıldız′ın ′Azat Kuşları′ kısa zamanda üst üste yeni baskılar yaptı... Bu roman, romancının gözlemlerine dayanan ve halka mâl olmuş gerçek bir hayat hikayesidir. Sosyal değerleri dumura uğratılan küçük bir köy örneğiyle, koca bir toplumdaki çözülüşü ve ferdî çözüm arayışlarını gündeme getiren yazar, aynı zamanda çözüm için birtakım ipuçları da vermektedir.
236.80 ₺ -
Aynada Batan Güneş
Hayat, zorluklarla örülmüş çetin bir imtihan alanı; veya bir yarış pisti. Ayrılığı, çileyi ve zorlukların her türlüsünü omuzlamaya hazır olmayanların bu alanda tutunması ise oldukça güç. Bu güçlüklerin üstesinden gelmeye azmedenlerin elinden bırakamayacakları bir duygu çağlayanı “Aynada Batan Güneş”, caddelerin yürünmez olduğu, sokakların kan gölüne döndüğü bir dönemde, gençlerin kararmış ruhlarına aydınlığın tükenmez kaynağından bir demet pırıltı aksettirmeye çalışanların hikayesi...
333.00 ₺ -
Aşka Uyanmak
Hayatın olumsuzluklarıyla karşı karşıya gelerek bunlarla mücadelede yol göstericisi olmayan, yanlız bırakılan gençlerin açmazlarını ele alan bu roman, yepyeni tahlil ve ifade zenginliğiyle okuyucusunu sürükleyecektir.
222.00 ₺ -
Afedersin Hayat
Kavramlar sahi bu kadar ikiyüzlü müydü? Yoksa, istediğimiz gibi yorumlayışımız mıydı onları özünden koparıp birer karmaşa haline getiren? Bilmiyorum doğrusu. Bildiğim tek şey, işimize gelmeyen gerçekleri kendimize uyduruşumuz!...Maskeler utanç vericidir benim bildiğim. Utançsa, gerçeklerden gocunduğu için doğar suçlu vicdanlarda. Sahi, utandın mı yaptıklarından? Daha şimdiden hayal eder gibiyim, mektubumu okurken neler hissedeceğini... ′Afedersin Hayat!...′ diyeceksin kahırlanıp; ama hayat yaşanmışları yok etmez ki! Evliliklerde ilan gerekir benim bildiğim... Eş, dost, anne, baba... Herkesin duyumuna açık bir ilan... Sorumsuz yaşamak mutluluk gibi görünse de başlangıçta, her istediğini yapmak, sonuçlarını da göze almayı gerektirir; bunu öğrendin mi hiç olmazsa?
181.30 ₺ -
Sarıkamış Beyaz Hüzün
Bu kitap; okurları tarihin acılarla dolu bir sayfasına, 90 yıl önce bütün olanaksızlıklara ve karakışa rağmen Osmanlı askerinin vatanını korumak adına inançla ve azimle verdiği mücadeleye tanıklığa davet eden bir hüznün hikâyesidir. Sarıkamış′la ilgili birçok bilinmeyen olay günışığına çıkıyor... Harekât öncesi göz ardı edilen raporlar… 31. ve 32. Tümen’in birbirleriyle çarpışması... Rus Çarı II. Nikolas′ın hatalı emir üzerine tutuklanmaması... Osmanlı askerinin ve halkın tek vücut olarak, karakışa yani tüm imkânsızlıklara karşı gösterdiği insanüstü mücadele… Milletlerin hafızalarında bazı yer adları âdeta mermere kazınmış gibidir. O yer adları, yıllar geçip gitse de milletlerin hafızasından silinmez. Her an hatırlanarak, nesilden nesile aktarılır. Bu yerlerden bazıları Galiçya, Yemen, Sarıkamış, Çanakkale, Dumlupınar ve Sakarya’dır… Bu adlardan birini veya birkaçını duyduğumuzda gönül telimiz hep titrer, bir garip oluruz. Tarihimiz nice zaferlerle doludur. Zaferlerimizin yanında yenilgilerimiz de vardır. Bir millet, zaferleriyle övünürken, yenilgilerden de gerekli dersleri çıkarmaya çalışır… Sarıkamış Harekâtı, her türlü imkânsızlıklar içinde, kırık bir ümidi gerçekleştirmeye yönelik, sonu hazinle biten bir harekâttır... Bu harekâtta askerimiz Rus’tan çok tabiat ile mücadele etmiştir. Bu topraklarda yaşayan herkesin ya bir akrabası ya da bir yakını bu harekâttan etkilenmiştir. Binlerce şehit kâh Ruslarla çarpışarak kâh iklimle, karakışla, imkânsızlıklarla mücadele ederek vatanı savunmuştur… . Sarıkamış/Beyaz Hüzün′de bir hüznün hikâyesini, 90 yıldır unutulanları okurken kâh gururlanacak, kâh ağlayacaksınız...
203.50 ₺ -
Medine Müdafaası Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
“Evlatlarım! Bir söz verdik. ′Kutsal şehri isyancılara vermeyeceğiz′ diyerek, elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Ta ki son mermi, son er ve son kana dek… Bu azim, bu kararlılık bize dayanma gücü verecektir. Bunu hiç unutmayın! Ümitsiz olmayınız. Bakın, bayrağımıza iyi bakın. Herhangi bir bayrak değildir o. Şu an devletimizin düşen birçok kalesi var. Ele geçirilen birçok şehri var. Ama burası son kaledir. Devletimizin son direnme tasıdır. Belki bizim bu gayretimiz diğerlerine de örnek olursa, her yerde ittifak etmiş düşmanlara, yedi düvele karşı koyarız!” Fahrettin Paşa Birinci Dünya Savaşı’nda askerimiz birçok cephede çarpıştı. Bu çarpışanlardan bazıları da Medine’deydi. Etrafları kuşatılmıştı. Yokluk içindeydiler. Ancak onlar ellerinden geleni sonuna dek yapmak için kararlı ve azimliydiler… Çamurlu su içtiler, hurma çekirdeklerinden ekmek yaptılar. En önemlisi çekirge yediler… Sadece düşmanla değil, açlıkla, susuzlukla ve sıcakla da çarpıştılar. MEDİNE MÜDAFAASI / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa, işte bu kahraman askerleri ve binbir zorluk içinde görevini hakkıyla yapmaya çalışan Fahrettin Paşayı anlatmak için kaleme alınmıştır. Bu kitap; okurları tarihimizin acılarla dolu bir sayfasına, cesur, inançlı, şerefine düşkün, görevine sadık, bayrağına, vatanına, milletine bağlı askerlerin verdiği mücadeleye tanıklığa davet eden bir fedakârlık öyküsü…
185.00 ₺ -
Elveda Balkanlar
Sarıkamış-Beyaz Hüzün kitabının yazarından… Balkanlar tam 500 sene boyunca, dağıyla taşıyla, kurduyla kuşuyla, tozuyla toprağıyla bize yar olmuş diyarlardı. Bu nazlı diyarlar 93 Harbi diye bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı ile elimizden çıkmaya başlamış, fetih için başlayan gidiş, son yüzyılda büyük bir muhacerete dönüşmüştü. “Elveda Balkanlar” unutulan vatanı, Balkan Harbi′ni, Balkan Göçü′nü, Edirne′nin işgal edilişini ve kurtuluşunu tüm ayrıntılarıyla anlatmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu kitap Balkanlar′dan, anavatanlarından göç edenlerin ve Kuşçubaşı Eşref′in etrafında bir avuç isimsiz kahramanın Edirne′nin işgalden kurtarılması için verdiği insanüstü mücadelenin öyküsüdür. "Ey Balkanlar, bu ayrılık yürekten midir? Nasıl gideceğiz? Neyle gideceğiz? Biz gitsek, yüreğimiz burada kalacak. En önemlisi buralar bizsiz, buralar öksüz kalacak. Hey gidi Koca Osmanlı. Buralar sensiz kalacak. Aysız, yıldızsız kalacak. Kur’an’sız, mescitsiz, camisiz kalacak. En önemlisi hey Koca Osmanlı, Balkanlar duasız kalacak! Bizler yetim, bu diyarlar da öksüz kalacak. Bir yanımız hep eksik olacak…" Balkan Muhacirlerinden Yusuf “Enver Bey siz şimdi İstanbul’a dönün… Biz de başımızı alıp gidelim. Ne olacak? Belki bir yerde beklenilmeyen bir savaş olur, erir gideriz; zaten Edirne’yi kurtarmak için yola çıktığımız zaman ahdimiz bu değil miydi? Biz bu yola çıkarken, başımıza geleceklere peşin peşin razı olmuş insanlarız… Ama bugün elimize geçen fırsatı kaçırırsak, tarih bize lanet eder. Bu fırsat, düşmanın kucağında ve bıçağında olan milletdaşlarımızın son ümididir. Tarihin tükürüğünü yüzümde duymak istemiyorum.”
240.50 ₺ -
57. Alay Galiçya Ölümsüz Alayın Öyküsü
"Ölüm en çok 57. Alay′a yakışırdı sanki. O alay ki düşmana savaş meydanını dar etmiş, nasıl dövüştüğümüzü gören düşman çareyi kaçmakta bulmuştu. Çünkü 57. Alay, muharebe meydanında var olmak için ölüme meydan okumuştu. Ölmekle hayat bulacağını çok iyi anlayan kahraman alayımız, bu sebepten Arıburnu Çıkarması′nın ilk iki gününde üçte ikilik mevcudunu yitirmişti. Çok iyi hatırlarım; bölüklere kumanda edecek subay bulamayınca, tabur imamlarına kumandanlık görevi verilmişti." Onlar Çanakkale Cephesi′nden sonra yine ateşe atılmak için sekiz haftalık bir yolculuğun ardından tam 33 bin asker ile Galiçya′ya gittiler. Vatanları için olmasa da, savaşmaya mecburdular. Görevlerini hakkıyla yerine getirdiler. Bu görev esnasında tam 12 bin şehit verdiler, bunlardan 95′i subay, 7 bini er idi. Diğerleri ise "kayıp" diye tarihe geçtiler. Süleyman Nazif′in dediği gibi, Çanakkale bundan sonra bir isim değil, bir tarih olacaktır. Galiçya da onun zeyli. İsmail Bilgin′in kaleminden, vatan topraklarından kilometrelerce uzakta savaşan askerlerimizin, 57. Alay′ın öyküsü...
277.50 ₺ -
57. Alay Çanakkale
EFSANE ALAY ÇANAKKALE’DE KURULUYOR Göremediği bebeğinin mektuba çizilmiş ayak izi koynunda, yarımadayı aylarca arşınlayacak, Kara Emin; Alay’ın Rum Doktoru Dimotriyati ile İmamı Hasan Fehmi’nin dostlukları; Ve şehitliğe koşan genç Mehmetçikler… 57. ALAY, 25 Nisan 1915 sabahı emir almamasına rağmen komutanları Mustafa Kemal’in kişisel inisiyatifiyle Conkbayırı’nda büyük kara çıkarmasını durduran Osmanlı alayıdır. Bu alay Çanakkale’de yok olmayacak ve Galiçya ile Filistin’de de mühim görevler alacaktır. İsmail Bilgin’in Genelkurmay’da yaptığı araştırmalar sonucu hazırladığı ve sarsıcı savaş sahneleriyle 57. Alay Çanakkale romanı okurun hafızasından çıkmayacak.
296.00 ₺ -
Türkiyenin Zihin Tarihi
İslam büyük ve muhteşem bir medeniyetse eğer, Osmanlı da büyük ve muhteşem bir kültürdür. Bu mirasın, her nasılsa, bugün bize yaşayarak kalanı ile yetinsek bile; bu onun büyüklüğünü, sezgisel düzeyde de olsa, idrake yeterlidir. Osmanlı’nın kuşatıcı estetik ve entelektüel mirası üzerine yazılanlar, maalesef, çoğu defa bilineni tekrarlamaktan veya deskriptif olmaktan öteye gitmiyor. Halbuki, onun sistemli, kavramsal ve analitik bağlamda yeniden inşası gerekiyor. Şayet bu yapılmazsa Osmanlı kültürünün büyüklüğünü, sezgisel idrakimize değil, zihinsel idrakimize mâl etmemiz mümkün olamayacaktır. İşte bu noktada doğan ihtiyaca karşılık Türkiye’nin Zihin Tarihi, Osmanlı kimliği ve kültüründen yola çıkarak Türkiye’nin zihin tarihini; dönemin aydın ve entelektüelleri, edebiyatı, saray ve kent kültürü, Batılılaşma ve Oryantalizmle etkileşimi başlıkları çerçevesinde irdeliyor. “Türk Kültürü Üzerine Kuşatıcı Bir Söylev” alt başlığıyla sunulan çalışma, Osmanlı kültürü ve zihin tarihinin, günümüz Türkiye’sinin ve Türk toplumunun oluşumu üzerindeki etkisini Hilmi Yavuz’un engin birikimi ve eşsiz üslubuyla sunuyor. Resmî ideolojinin ve arşiv belgelerinden yapılan okumaların ötesinde bir medeniyetin ruhuna nüfuz ederek onu anlamaya çalışan Yavuz, bambaşka bir Türkiye haritası çiziyor.
51.80 ₺