-
Ahkam Hadisleri 2 Cilt Takım İmamı Azam Ebu Hanife
İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin mezhebinin delillerinin Kütüb-i Sitte imamlarına veya bazılarına muvâfakat ettiği hadisleri içeren bu eserin (Ukûdü'l-Cevâhiri'l-Münîfe) müellifi, son asırlarda yetişmiş en büyük hadis hâfızlarından Seyyid Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî (ö. 1205/1791)’dir. Hadis, fıkıh, lügat, tasavvuf ve nesep ilimlerinde çok büyük alimdir. İmam Ebû Hanîfe’nin rivâyet ettiği hadisler Kütüb-ü Sitte’de yoksa diğer hadîs musannefâtına tek tek müracaat eder. İmam Zebîdî “Mukaddime” kısmında: “Bu kitabı yazma amacım, “Ebû Hanîfe Kıyas’ı, Resûlullah (Sallallâhu aleyhi ve sellem)’in hadîsleri üzerine takdim eder” diyen doğru yoldan sapmış bazı mutaassıp kimseleri reddetmek içindir. Ömrüme yemin olsun ki böyle bir iddiayı ona nispet etmek doğru değildir” der. İmam Ebû Hanîfe şöyle derdi: “Anam babam feda olsun. Resûlullah’dan (Sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadîs geldiği zaman başım-gözüm üzerinedir. Biz ona muhâlefet etmeyiz. Sahâbeden bir fetvâ geldiği zaman ise onlardan birisi ile amel ederiz. Sahâbe dışında bir başkasından bir görüş gelirse, onlar nasıl içtihat ettilerse biz de içtihat ederiz.” “İmam-ı Azam Ebu Hanifenin Rivayet Ettiği Ahkam Hadisleri”nde (Ukûdü'l-Cevâhiri'l-Münîfe) tekrarları hariç olmak üzere toplam 615 hadis vardır. Tercüme esnasında senedde ravinin isminin geçtiği yerde cerh-ta’dil kitaplarından durumunu dipnotta gösterilmiştir. Ayrıca açıklanması gereken kelime, mevzu ve hadisleri yeri geldikçe “Açıklama” adı altında izah edilmeye çalışılmıştır. Kitabın sonunda İmam Ebû Hanîfe’nin (Rahmetullâhi Aleyh) hocalarının durumlarını özet olarak hususi başlık altında verilmiştir.
1700.00 ₺ -
Tesettür Risalesi
Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: Ey Adem! Sana ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir salta-natı göstereyim mi? Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı. Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi. İnsanoğlunu yaratıcısından daha iyi kim bilebilir? Her semavi din, kendi dönemi içinde insanlara, fıtratlarına en uygun olan yaşam biçimini sunmuştur. Nitekim son peygamber Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)in getirmiş olduğu semavi din yani İslam, kıyamete kadar insanoğlunun fıtratına en uygun yaşam biçimi olarak kalacaktır. Allah Teâlâ bizlere neyi emrediyorsa o yapılmalı, neyi yasak ediyorsa ondan kaçınılmalıdır. Böyle olursa insan fıtratını bozmak isteyen şeytanın değil, Yaratıcısının kendisi için çizmiş olduğu doğru yolda yaşar ve kazananlardan olur. Aksi takdirde dünyada zarar, ahirette ise ebedi bir mahrumiyet. İşte bu yüzden Müslüman kadının hayatındaki olmazsa olmazlardan biri tesettürdür ve hiçbir şekilde taviz verilemeyecek alandır. Riayet edilmemesi durumunda tüm kötülükler baş gösterir ve insanı ebedi hüsrana sürükler. Allah muhafaza eylesin! Bu eser, Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) anlattığı, Allah’ın razı olacağı tesettürü; ayet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerle açıklamaktadır.
130.00 ₺ -
Abdülhamidin Kurtlarla Dansı 3
100. vefat yıldönümünde hasret, minnet ve rahmetle andığımız Sultan II. Abdülhamid’i Türkiye’ye ve Arap dünyasına tanıtan ve bugüne kadar 400 bin okura ulaşan Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı serisi yeni ufuklara yelken açıyor elinizdeki kitapla. “Biz Hasta Adam değiliz. Sadece yatağından taşan bir nehre benziyoruz”, demiş ve eklemişti Ulu Hakan: “Görevimiz, nehrin taşan kollarını tekrar yatağına toplamaktır. Bunu başarabilmek için ihtiyacımız olan zindeliği ancak İslamiyetin gücünde bulabiliriz.” Hem o nehrin taşırılma ve yeniden yatağına döndürülme hikayesi bugün de devam etmiyor mu? Sultana yönelik ihanetler, darbe girişimleri ve suikastler bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve temsil ettiği millete yöneltilmiyor mu? Sultana Firavun ve Yezid diyen hainler aynı yaftaları Erdoğan’a yapıştırmak için seferber olmadılar mı? Tarih bugündür ve Yıldız Külliyesi ile Beştepe Külliyesini bir asır sonra buluşturan sır kitapta açığa çıkıyor. Okurken tarihin ışığında geleceğe yürüyen bir milletin kendisine lider inşa etmedeki azim ve kararlılığına şaşıracaksınız. Bugüne kadar imza attığı 50 kitapla milyonlara seslenen Mustafa Armağan, son kitabı Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı-3’te inanılmaz zenginlikteki tarihî malzemeden nefes nefese bir macera çıkarıyor ve okurunu Sultan’ın kavranması neredeyse imkânsız ufuklarına zevkli olduğu kadar kahredici bir yolculuğa çıkarıyor. İlk kez göreceğiniz bilgi, belge ve görselleriyle tadına doymayacağınız bir kitap tutuyorsunuz elinizde.
26.28 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsirinden MİRAÇ
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) EN BÜYÜK MUCİZELERİNDEN MİRAÇ Meleklerin ettiği senâ, Peygamberlerin bile sonuna varamadıkları hamd, kevn-ü mekânın Hâlık'ına ins ve cinin Râzık'ına olsun. Bu fakir, hakir ve kusuru çok her an Hakk'a mutaçtan, 1993 yıllarında bazı hoca kardeşlerimin ricası üzerine Ruh'ul Beyân'ın eski nüshalarından noksan ve ilave olmadan tamamen kitaba sadık kalarak Mi'raç bölümünün tercümesini kaleme aldık. Bu Mir'aç makamı makamların en yücesi iken ehl-i siyer bu meseleyi kısa geçmişlerdir. Fakir bu bapta ne kadar rivayetler varsa bilhassa Ruh'ul Beyân'daki Mi'raç bölümünü Allah Teâlâ'nın izniyle, mürşidimin himmetiyle Türkçe olarak tercüme ettik. Bu sebeple bu Mi'raç kitabı sair siyerlerden yani Mi'raç kitabı sair siyerlerden yani Mi'raç konusunda mümtaz olur inşallah. Bu eserler İslam dinine hizmetlerde bulunduğuna şüphe götürmez bir gerçektir. Bu kitabın adını, Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Ve Sellem)'in en büyük mucizelerinden olan Mi'raç ile isimlendirdik. Peygamberlerin sonuncusunun ismi şerifine telif ettim. Onun lütfu keremi hazinesinden umarım ki, büyük şefaatine ve yüksek yardımına mazhar olup vefatım sırasında şehadet telkinine kavuşayım. Âlim ve fâdıllardan rica ederim ki, bu kitapta vâki olan hatayı düzeltip beni ayıplamayalar. Ey Kerimû!, Ey Rahimû! İhsanı bol Bizi dostla dostluğuna kıl kabul. Amin.
140.00 ₺ -
Müntehab Ehadis Hadislerden Demetler
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a âittir. Salât ve selam, peygamberlerin efendisi ve Hâtem’ün Nebiyyîn olan Muhammed sallallahu aleyhi vesellem ve onun ev halkı, onun bütün sahabeleri ve onlara kıyamete kadar ihsan ile tâbî olan, onların dâvetiyle dâvet edenler üzerine olsun. Şu bir gerçektir ki, bugün İslam âleminde en geniş, en etkili ve en faydalı (İslam’a) davet çalışması merkezi (Hindistan’ın) Delhi (şehrinin) Nizamuddin (semtin)’de bulunan Tebliğ Cemaatinin davetidir. Bunu hiçbir abartı yapmadan ve kimseye yaranmaya çalışmadan söylüyorum. Bu davetin çalışma ve tesir sahası sadece Hind diyârı ve Asya kıtası değildir. Bütün kıtalar, İslam memleketleri ve gayri müslim ülkelerdir. Dâvetler, hareketler, inkilâbî ve ıslahî çalışmaların tarihi bize haber vermek-tedir ki, bir dâvet ve hareketin üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra veya onun faâliyet alanı genişledikçe (özellikle onun sebebiyle îtibarlı ve etkili olmanın, önder ve lider olmanın menfaatleri görünmeye başladıkça) o davet ve harekete pek çok eksiklikler ve yanlış maksadlar karışmakta, asıl hedeften sapma ve gaflet baş-göstermektedir. Bunlar o dâvetin faydalı olmasını ve etkisini ya azaltmakta yada tamamen yok etmektedir. Ancak bu (sözünü ettiğimiz) tebliğ-i dâvet şu ana kadar (bu satırları yazan kişinin bildiği ve müşahede ettiği kadarıyla) büyük ölçüde bu gibi imtihan ve belâlardan korunmuştur. İnsanlığın faydası için fedakârlık cezbesi, rızâ-i ilâhiyi talep, sevab kazanma şevki, İslam ve müslümanlara hürmet ve onların değerini tanımak, tevâzu ve alçak gönüllülük, farzların edâsına önem vermek ve bu hususta terakki etme arzusu, yâd-ı ilahi ve zikri ilâhiyle meşgûliyet, faydasız ve gereksiz meşgûliyet ve amellerden mümkün olduğu kadar sakınmak, maksada ulaşmak ve Allah’ın rızasını kazanmak için uzun uzun seferler yapmak ve meşak-katlere katlanmak bu dâvetin içindeki esaslardır ve bu esaslarla amel edilmektedir. Cemâatin bu husûsiyeti ve imtiyâzı, kurucusu ve ilk dâvetçisi (olan Hz. Mevlâna İlyâs Kandehlevî rahmetullahi aleyh’)in ihlası, Allah’a teveccühü, duaları, fedakârlığı ve en önemlisi de Allahu Teâlâ’nın rıza ve kabuliyetini talebinden sonra bu ilk dâvetçinin dâvet için gerekli kıldığı ve dâima telkîn ve tebliğ edile gelen usûl ve kâidelerin de bir neticesidir. O usûller şunlardır: Kelime-i Tayyibe’nin mânâları ve talepleri üzerinde düşünmek. Farzlar ve ibadetlerin faziletleriyle ilgili ilmi öğrenmek. İlim ve zikrin faziletlerini hâtırda bu-lundurmak. Zikri ilâhi ile meşgûl olmak. Müslümana saygı göstermek, müslümanın hakkını tanımak ve edâ etmek. Her amelde niyeti düzeltmek ve ihlaslı olmak. Mâlâyaniyi (faydasız söz ve işleri) terketmek. Allah yoluna çıkmanın ve sefer yapmanın faziletlerini ve teşviklerini hatırda bulundurmak ve buna arzu duymak. İşte bu esas ve özelliklerdir ki, bu dâveti siyasi ve maddî hareket olmaya, bir takım menfaatler elde etmeye, makam ve mevkiye ulaşmaya vesile olmaktan ko-rumuş, böylece o katkısız bir dînî dâvet ve rızâ-ı ilahiyi elde etme vasıtası olarak kalmıştır. Dâvet ve cemaat için gerekli kılınan bu esâs ve usûller, Kur’an ve hadisler-den alınmışlardır. Bu usûller, rızâ-i ilahiyi elde etme ve dini muhafaza için bir bekçi ve muhâfız derecesindedirler. Bütün bunların kaynakları Allah’ın kitabı ile Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in sünnetleri ve hadislerdir. Bu ayetleri, hadisleri ve kaynakları, başlı başına ayrı bir kitapta toplama ihtiyacı vardı. Allah’a şükürler olsun ki, hadis kitapları üzerinde geniş ve derin bakışı ve araştırması olan, hayra dâvetin ikinci dâvetçisi ve bu yolun kurucusu Mevlâna Muhammed İlyâs rahmetullahi aleyh’in câneşîni ve oğlu Mevlâna Muhammed Yûsuf rahmetullahi aleyh bu usûllerin, kâidelerin ve ihtiyatların kaynaklarını bir kitapta topladı. Bu hususta, tam mânasıyla, konuları baştan sona kadar araştırarak, son bir gayretle çalıştı. Nihayet bu kitab, sadece o usûl ve kâidelerin ve yol gösterici esasların kaynağının mecmuası olmakla kalmayıp bir mevsûa (ansiklopedi) haline gelmiştir. Hiçbir tercih ve kısaltma yapılmaksızın kaynakların hepsi derecelerinin farklılıklarına göre zikredilmiştir. Şu da Allah’ın takdirinden ve tevfikindendir ki, şimdi bu kitab onun saîd ve sevimli torunu Mevlevî Sa’d efendinin (Allah ömrünü uzun etsin ve daha fazlası için tevfik versin) teveccüh ve gayretiyle daha çok istifâde edilmesi için yayınlanmaktadır. Allahu Teâlâ onun bu çalışmasını ve hizmetini kabul etsin ve insanların bu kitaptan bol bol istifâde etmesini nasib etsin. Ebu’l Hasen Alî en-Nedvî RaiBareli 20 Zilkade 1418 H.
325.00 ₺ -
Orta Boy Mavi Kuranı Kerim Kod 123M
AYFA'nın geliştirmiş olduğu bu teknoloji sayesinde Kur'ân-ı Kerîm'i ister sayfa sayfa, ister sûre sûre isterseniz de Cüz cüz Hafız İlhan Tok'un sesinden dinleyebileceksiniz. - Kur'ân-ı Kerîm'i QR kod ile dinleyebilmek için yapmanız gereken tek şey iOS, Android ya da Windows Mobile İşletim sistemi yüklü cihazınızın Store'undan herhangi bir QR code uygulaması indirmek. TAVSİYE ( İNİGMA ) ADLI PROGRAM Eser Özellikleri Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu'ndan Onaylı ve Mühürlü Milyonlarca insanın Kur'ân-ı Kerim okumasını öğrendiği hattan Okuması çok kolay bilgisayar hatlı Gül desenli özel tasarım Özellikle gençlere hitap eden renk Pembe , mavi ve lila özel cilt Uzun ömürlü cilt ISBN – 978-6055-256-043 Toplu alımlarda özel indirimler uygulanır
202.50 ₺ -
Orta Boy Pembe Kuranı Kerim Kod 123P
Okuması Çok Kolay Bilgisayar Hattı Lüks Suni Deri Cilt Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu'ndan Onaylı ve Mühürlü Milyonlarca insanın Kur'ân-ı Kerim okumasını öğrendiği hattan Okuması çok kolay bilgisayar hatlı Gül desenli özel tasarım Özellikle gençlere hitap eden renk Pembe özel cilt Uzun ömürlü cilt 4 Renk Ofset Baskı Ürün Adet Ağırlığı : 1,50 Kg ISBN – 978-9944-933-940 Toplu alımlarda özel indirimler uygulanır
202.50 ₺ -
Nebevi Vasiyetler
Cübbeli Ahmet Hocaefendi'nin Kaleme aldığı bu risale, İbni Arabî Hazretleri'ne âit "el-Fütûhâtü'l -Mekkiyye" isimli eserin 8.Cildinin 321-326. sayfalarının tercemesidir. Rasûlüllâh ( Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)'in Alî (Radıyallâhu Anh)'a Tevcih Ettiği NEBEVÎ VASİYETLER... Özellikler; 1- Basım Tarihi: 17.04.2018 2- Kaçıncı Basım: 1. BASKI 3- KağıtTipi: Kitap Kağıdı 4- Cilt Tipi: Karton Kapak 5- Ebat: 13.5CM –19,5 CM 6- Sayfa sayısı:136 SAYFA
88.00 ₺ -
Yasini Şerif Cüzü CAH Şamua Çanta Boy
Yasini Şerif Cüzü İÇİNDEKİ HER SÛRENİN FAZİLETLERİ, HAVÂSSI VE DUÂLARI İLE YÂSÎN CÜZÜ
134.75 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 19.Cilt Rahle Boy Ciltli
Ruhul Furkan 19.Cilt Ruhul Furkan Tefsiri Çıkan Son Cildi 19.Cilt RUHUL FURKAN TEFSİRİ HAKKINDA: Allame, fadıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Ayet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHUL FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ: Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kuran-ı Azimüş-şanın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kuran-ı Kerimi gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. AYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEAL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerininıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir
480.60 ₺ -
-
Mecmuatül Ahzab Arapça 3 Cilt Deri
Mecmuatü'l Ahzab, Büyük Dua Kitabı Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi ks. Orjinal El Yazması Arapça, 14x20 cm Ebat, 3 Cilt Deri Tipi Termo Cilt, Özel Kutulu, 1880 Sayfa NOT: Bu Kitap Orjinal El Yazması Ve Sadece Arapça Olup Önsözü, Kitapla İlgili Açıklama Kısmı, FİHRİST/İçindekiler Kısmı İle Sayfa Numaraları Türkçedir. Diğer Kısımları Tamamen Arapçadır! BU KİTAPLAR Süleymaniye kütüphanesinde bulunan nushanın tıpkısı basılmışdır. Sadece eserle ilgılı türkçe açıklama eklenmiştir. Ve sayfa numaraları türkçe yazılmıştır Türkçe fihrist eklenmiştir. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hz. K.s Bu Kitapta Bir Çok Şeyhlerin Evradını da Bu Kitaplara Toplamış Ve En Muteber Olan Virdlerini Yazmıştır. Mesela şeyh vefa, Şeyh Bekri Ve Halveti, Onların Çeşitli Münacaatlarını yazıp almıştır... Bütün Bu Dualar Peygamberimizin hadisi şerifleriyle takviye edilmiş bu hadislerin bir çoğu hz. enes tarafından rivayet edilmiştir... Bu Kitabın içinde Gavsi Geylaniyye, Mevleviyye, Bedeviyye, Rufaiyye, Dusukiye, Kübreviye, Ekberiye, Halvetiye, Celvetiye, Sadiye, Gazaliye, Melamiye, Vahşiye, Suhreverdiye, Hamzeviye, Şabaniye, Gülşeniye, Sünbüliyye, Uşşakiyye, Kaside-i Celcelutiyye gibi çok önemli kaynaklar mevcuttur... -Bir Çok Alimlerin Ve Bilhassa Meşayıhın Virdleri Evradları Bu Kitapta Toplanmıştır... Büyük Alimler Tarafınfan Hazırlanan Manalı Dualar Bu 3 Ciltlik Kitapta Yazılmıştır... Bu Hizbler dikkat ve itina ile düzeltilmiş ve her bir duanın ismi ayrı ayrı yazılmıştır. Mesela Hizbi Bahr Yani Denizde Okunacak hizb, Hizb-i Nasr: yardım için okunacak hizb, Hizbi ekber, Hizbi Behaiyye, Kenzi Azam, Hizbi Nevevi, Hizbi Konevi, Hizb-i Ebussud, Hizb-i Mevlana, Hizb-i sühreverdi, Hizbi Masun, Hizb-i İbni Meşiş gibi bazı tarikatta muteber olan kitaplardan mübarek dualar bu kitaptadır... KİTAP TAMAMEN ARAPÇA OLUP Ayrıca Aranan Dualar Ve Hizipler Kolay Bulunması İçin Fihrist Bölümü/İçindekiler Türkçe İlede Yazılmıştır...
1440.00 ₺ -
Yasini Şerif Cüzü Şamua Kağıt
Cübbeli Ahmet Hoca Efendinin Hazırlamış Olduğu Yasini Şerif Cüzü İÇİNDEKİ HER SÛRENİN FAZİLETLERİ, HAVÂSSI VE DUÂLARI İLE YÂSÎN CÜZÜ
137.50 ₺ -
İstanbul Celseleri 1
Eserin Orjinal İsmi: İstanbul Celseleri-1 Şia’nın Peşaver Geceleri İsimli Kitabına Reddiye “İslâm Dünyası’nın, emperyalist Batı’nın çok yönlü askerî, ekonomik, kültürel… tasallutuna maruz bulunduğu günümüzde Sünnî-Şiî ihtilafını “körükleyici” faaliyetlerde bulunmak Müslümanların menfaatlerine hizmet etmez.” Bu cümlenin bir hakikati ifade ettiğine inanır ve gereğini yapmanın her Müslüman üzerine vecibe olduğunu düşünürüm. Ancak biraz tarih bilen, Şia’yı biraz tanıyan herkes gibi ben de “olan”la “olması gereken”i birbirinden titizlikle ayırdetme sorumluluğunun, özellikle son dönemde yaşadıklarımız da dikkate alınınca “ertelenemez” bir başka vecibeyi omuzlarımıza yüklediğinin farkındayım. Sünnî-Şiî ilişkileri konusunda hâlâ hülyalı temennilerin toz pembe dünyasında yaşamakta olanları acı gerçekle yüzyüze getirip uyarmak! Önsöz’den.
21.84 ₺ -
Ahlak Risalesi
Ey Allah'ım! Beni Ahlakların en güzeline hidayet et! Ahlakların en güzeline ancak sen hidayet edersin. Benden huyların kötülerini uzaklaştır. Çünkü senden başka, benden kötü ahlakı uzaklaştıracak yoktur. (Hadisi Şerif, Müslim)
122.50 ₺ -
Vicdanımın Vasiyetidir
Millet Olmayı 15 Temmuz’da Öğrendik Ümmet Olmayı Kudüs’te Öğreneceğiz! Kendi vicdanıma seslenişimdir, vasiyetimdir! Hiç durmadan kendime hatırlatarak, diyorum ki: “Eğer insan olarak kalmak ve haysiyetli bir şekilde yaşayarak ölmek istiyorsan Kudüs’ü unutma… Eğer Müslümanım diyorsan (diyorsak), Kudüs senin davandır, unutma! Eğer ümmet olma iddian varsa, o sana Peygamberinin vasiyetidir, UNUTMA…” O mübarek beldede, Kudüs’te, bırakın açlığı, başını yastığa; “Üzerime bomba yağar mı? Evim gece baskın yer mi? Alıp götürülürsem bir daha geri döner miyim?” korkusu olmadan geçirilen bir tek anları yok Filistinli kardeşlerimizin! İşte bu yüzden önce vicdanımıza seslenerek, kendimizi bu vebalin altında göreceğiz, sonra da etrafımızda kim varsa vasiyet edeceğiz, “Kudüs bize Peygamber vasiyetidir. Bizim davamızdır. Bu davayı yerde koymayın!” diye. Hira’dan tek başına inmiş gibi yalnız kalsak da, taşlansak da… Efendimizin tavrıyla bu davaya sahip çıkacağız. Elinizde tuttuğunuz kitap bir davanın dillendirilişidir. Tuğrul Selmanoğlu kaleminden adeta Kudüs için yazılmış bir manifesto okuyacak ve kendinizi bir davanın kalbinde bulacaksınız! Ve Kudüs sizin de en uzun soluklu “ah”ınız olacak!
12.06 ₺ -
Kasidei Bürde Tercümesi
İmam-ı Busiri’nin kasidesinin şöhret bulması, içermiş olduğu edebi şiir sanatından ziyade, belden aşağısının felç olması ile mübtela olduğu hastalıktan kurtuluşuna vesile olmasıdır. Titiz çalışmamız neticesinde daha evvelden ders olarak okuturken zihnimize uğramayan bazı işkaller tesbit ederek cevaplarını bulmaya çalıştık. Şerhlerde geçen lügat tespitlerine yaslanmaksızın çeşitli lügatlara müracaat ederek murad olan hakiki veya mecazi manayı, farklı tesbitler durumun ada doğru zahir, daha zahir olan manayı açıklamaya çalıştık. Haddimiz olmayarak bahri basit vezninde olan bu kasideyi, aynı heceler ile terceme etmeye çalıştık. Çok Çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. “Bir lisanki, bir kelimesi, bir sigası aynı anda hem zat, hem zaman, hem mekan ifade eder, bunun başka bir lisana tercemesi nasıl kabul olur.” Sözü Mehmet Akil’e aittir. Tevfik Allah’ındır.
422.50 ₺ -
Hazreti Ebubekir Ali EREN
Peygamberlerden Sonra İnsanların En Faziletlisi Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki “Ebubekirin imanı diğer insanların imanı ile tartılsa, Ebubekir’in imanı ağır gelir”. Adem Aleyhisselam’dan kıyamete kadar gelecek insanlar içinde, -peygamberlerden sonra- Allah indinde insanların en üstünü Ebûbekir radıyallahü anh Efendimiz Hazretleri’dir. Bu eser, Peygamberimiz'in dört büyük halifesinin birincisi olan bu mübârek zatı anlatabilmek ve tanıtabilmek gayesiyle hazırlandı. Bu eserimizle, okuyucunun kalbinde onun sevgisinin artmasına vesile olabilirsek kendimizi bahtiyar addederiz. O sevgi insanı cennete çekecek olan bir sevgidir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyuruyorlar.
140.00 ₺ -
Şerhül Akaid Tercümesi Fatih Kalender
Matüridi alim Ömer Nesefi’nin Akaid-i Nesefi veya Metn-i Akaid ismiyle bilinen risalenin en meşhur şerhi, Eş’ari Alim Sa’düddin Taftazani tarafından yazılmış olan elinizde ki bu eserdir. Yıllarca medreselerde özellikle Osmanlı medresele-rinde okutulmuş, üzerine birçok şerh ve haşiye yazılmıştır. Üslup olarak Ehli Sünnetin iki farklı savunma mekanizmasını esas alan Allame Taftazânî Maturidi ve Eş’arî mezheplerini esas tutarak hak inanç esaslarını açıklamış ve kuvvetlendir-miş batıl mezheplere karşı deliller getirerek onların yanlış olduklarını ortaya koymuştur. Bazen ehli sünnet tarafından ortaya konulmuş delilleri eleştirerek doğrusunu ortaya koyarak ehli sünnet kelam anlayışına ciddi bir ölçüde katkıda bulunmuştur. Şerhu’l-Akaid’in medreselerde okutulmasını sağlamak ve geleneği devam ettirmek amacıyla şerh ve metin tercüme edildiği gibi, kelime anlamı olarak da tercüme edilerek içeriğin daha net anlaşılmasına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Bu şekilde yapılmasının amacı daha rahat anlaşılması ve hataya düşülmesinin önüne geçmektir. Ehli sünnetin yolundan devam etmesine ve günümüzde yeni yeni türeyen sapkın inançlara karşı, hak yolu müdafaa et-meye vesile olacak böylesi önemli bir şâheserin anlaşılması dinî bir ihtiyaçtır. İşte elinizdeki bu eser, bu ihtiyacı bir nebze olsun karşılayabilmek için hem kelime anlamı hem de toplu anlam olarak tercüme edilerek siz değerli okuyucularımızın hizmetine sunulmuştur.
330.00 ₺ -
Namaz Kılmayı Öğreniyorum Kızlar İçin
Namaz Kılmayı Öğreniyorum Kızlar İçin 3 Boyutlu Değerli Anne-Babalar; Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ibadet duygusunu aşılamak her anne-babanın vazifesidir. Hazırladığımız bu küçük eserde verdiğimiz kısa ve öz bilgileri resimlerle anlatarak çocuklarımıza namazı kolay bir şekilde öğretebilmeniz hedeflenmiştir. Bu eserden en iyi şekilde faydalanabilmek için çocuklarımıza resimlerdeki kılınma şekillerini göstererek anlatalım ve onların da bunları yapmalarına yardımcı olalım. Eserimizde namazda okunacak dualara yer vermedik. Çocuklarımıza bunları “İlmihal Kitapları”ndan öğretebiliriz.
217.75 ₺ -
Namaz Kılmayı Öğreniyorum Erkekler İçin
Namaz Kılmayı Öğreniyorum Erkekler İçin 3 Boyutlu Değerli Anne-Babalar; Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ibadet duygusunu aşılamak her anne-babanın vazifesidir. Hazırladığımız bu küçük eserde verdiğimiz kısa ve öz bilgileri resimlerle anlatarak çocuklarımıza namazı kolay bir şekilde öğretebilmeniz hedeflenmiştir. Bu eserden en iyi şekilde faydalanabilmek için çocuklarımıza resimlerdeki kılınma şekillerini göstererek anlatalım ve onların da bunları yapmalarına yardımcı olalım. Eserimizde namazda okunacak dualara yer vermedik. Çocuklarımıza bunları “İlmihal Kitapları”ndan öğretebiliriz.
217.75 ₺ -
Mektubatı Masumiyye 2 Cilt Takım
MEKTUBAT-I MASUMİYYE; Mektubatını türkçeye tercüme etmeye kalkıştığım Muhammed Masûm hazretleridir. İkinci binde dini kuvvetlendiren ve ilk zamandaki gibi taze ve temiz hale getiren İmam-ı Rabbani hazretlerinin, Rabbani ve kayyumiyet sıfatlarına ortak olacak kadar büyük halîfesi ve oğludur. Kaim makamıdır. Her güzel ilme sâhib, her eşsiz ma’rifete ehil, şerîatın en güzel elbiseleriyle ilelebed süslüdür ve süslü kalacaktır. Babasının sırdaşı, kendinden sonra gelenlerin en büyüğü ve imamı, namazların çoğunu Arşın üstünde edâ eden, kâinât ve içindekilerin ma’nen onunla varlıkta bulunduğu kayyûm-i âlemdir. Mektûbâtını okuyunca, ilminin derinliğini, ma’rifetinin, yalnızlık sıkıntısı çekecek derecede olduğunu, tecelli cinsinden olan bütün zuhûrlara kavuştuğunu, babası gibi kullukta en yüksek makâmı ihraz ve isbât ettiğini, bununla beraber tevazuunu, ihtiyac ve niyâzını göreceksiniz ve gayr-i ihtiyârî: Baba nurdur ve oğul nur, Bunun için dediler nûrun alâ nûr. Beytini terennüm edeceksiniz. Mektûbât cinsinden eserler, bilhassa ikinci bin sırasında ve sonrasında meşhûr oldu. Yeni bir çığırdır.
490.00 ₺ -
-
Helalini Arayan Genç
Helalini Arayan Genç İslamın Kızı, feminizm havarilerine değil, müminlerin annelerinin şahsında İslamın bütün kızlarına, "Evlerinizde oturun; eski cahiliyede olduğu gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın; zekatı verin; Alla ve peygamberine itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister" diye buyuran ilahi fermana kulak ver.
122.40 ₺ -
Delailül Hayrat ve Hizbul Bahir
Elinizdeki bu eser, bir çok müslümanın vird (günlük zikir ödevi) yaptığı meşhur bir eserdir. Orjinal Arapça Metnidir. Arapça Yeni Dizgi olarak tasarlanıp tashih edilip daha kolay okunmasına gayret ettik. Sünnetlerin terk edildiği, zikrin ve salavatın unutulduğu şu ahir zamanda, sünnetin ihyasında ve salavatın çoğaltılmasında bizim de bir nebze katkımız olmasını umarak eserimizi sizlere takdim ediyoruz. Ya Rabbi! Bu eserimizi tüm kardeşlerimiz, aile fertlerimiz, anne baba ve üzerimizde maddi manevi hakkı olan tüm geçmişlerimizin, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şefaatine nail olmasına vesile eyle, rızana vasıl eyle, meşayıhımızla ve sevenlerimizle birlikte cemaline kavuştur.
140.00 ₺ -
Sevadül Azam Tercümesi Karton Kapak
Medreselerde akide kitabı olarak okutulan eser “ Ezici çoğunluğun kitabı manasına gelmektedir ve Ehli Sünnet ve’l cemaat duruşunu Cehmiyye, Mutezile, şia ve diğer batıl görüşlere karşı müdafaa etmiştir. Kendisinden evvelki akaid eserlerinden farklı olarak daha önce temas edilmemiş konuları da içeriğinde barındırmaktadır. Tüm Metin altmış iki maddeden oluşmuştur.
105.00 ₺ -
El Ezkar Dualar ve Zikirler
45 yaş gibi bir insan ömrü için çok kısa sayılabilecek bir zaman aralığına 42'yi aşan eseri sığdırmış olan İmam Nevevî'nin "el-Ezkar" adlı kitabı, zikir ve dua konularında en çok ilgi gören eserlerdendir. Dua ve zikirlerle ilgili rivayetlerin ve hadislerin seçiminde Buharî ile Müslim'in "el-Camiu's-sahîh"leri ve Ebu Dâvûd, Tirmizî ile Nesaî'nin "es-Sünen"lerini esas almış, çok az bir kısmını da “Kütüb-i Meşhure”den nakletmiştir. Bu arada diğer hadis kitaplarına da başvurmuş, Nevevî’nin ifadesine göre cüzler ve müsnedlerdeki hadislere çok az yer vermiştir. İmam Nevevî bu eserinde bir müslümanın günlük hayatında karşılaşabileceği ve namaz, oruç, hac, evlenme, yolculuk, cihad gibi çeşitli durumları içeren zikir ve dua ile ilgili hadisleri bir araya getirmiştir. Günlük hayattaki çeşitli davranışları da ihtiva eden dua ve zikirleri konularına göre 22 bölüm ve 349 bab halinde sıraladığı bu eserde 1260 hadise yer vermiştir. Bu değerli eserde gerekli görülen açıklamalar genel olarak aşırı detaya girilmeden kısa ve özlü olarak dipnotta yer verilmiştir. Dipnotta konuyla ilgili açıklama yapılırken, genellikle günümüzün ihtiyaçları ve şartları göz önünde bulundurulmuştur. Açıklamalar, anlaşılır bir dille ifade edilmeye çalışılmıştır. Yine müellifin Şâfiî mezhebine mensup olması hasebiyle yer verdiği fıkhî görüşlerin bulunduğu yerlerde Hanefî mezhebinin de görüşlerine dipnotta yer verilmiştir. Okuyucuya kolaylık olması için hadisin nerelerde geçtiği ile ilgili tahric çalışmasında detaylı kaynak gösterimi yapılmıştır. Kitabın daha anlaşılır ve daha kolay okunabilmesini sağlamak amacıyla diğer baskılarda görülmeyen alt başlıklara fazlaca yer verilmiş, ayrıca herhangi bir kısıtlamaya ve geçiştirmeye yer vermeksizin bu eserin tam metin tercümesi yapılmıştır. Bu çok önemli eseri; okuma, kavrama, yaşama ve her zaman O'nu anma dileğiyle…
420.00 ₺ -
Zaman Aynası Namaz
Said Nursî, vaktin kalbine dayıyor can kulağını. Varlığın göğsünden hayatın bileğine vuran nabızda tutuyor başparmağını. İnsanın varoluş sancısını uyandırarak, namazın gölgesine çağırıyor kalbi. Kalbin gizli ağlayışlarını duyarak, sonsuzluğun göğüne uzatıyor ümitleri. Ali Mermer ve Senai Demirci, yarım yüzyıla varan ders halkası birikimleriyle, Dokuzuncu Söz’ün dip seslerine kulak kesiliyor, Kur’anî göndermelerini yokluyor, Risale-i Nur’un göz gezdirdiği ufka açılıyorlar. Said Nursî’nin ardı sıra bıraktığı ‘nüve’ metnin neşvünemasına şahitlik ediyorlar. Risale-i Nur’un, vahye tutunan ve esmaya uzanan metnine refakat ederek, namazı “zaman aynası” olarak okuyorlar. Her iki yazar, Risale-i Nur’un şerh ve izah görevine mütevazı bir katkıda bulunuyorlar. Dokuzuncu Söz’ün bakış açısından yeni metinlerin doğması ümidiyle ‘Said Nursi ile Kur’ân Okumak’ta ısrar ediyorlar.
120.00 ₺