-
İslamın Silahsız Askeri
“Sivil İtaatsizlik” ya da “silahsız mücadele”… Dünya çapında iki büyük savaşla birlikte irili-ufaklı pek çok yerel savaşların yaşandığı geçtiğimiz iki yüzyıldan miras; halen sürmekte olan yerel/ulusal savaşlar… Yani. kan. ölüm ve acı.. Mücadele etmenin başka yolu yok mu? Başka yolu varsa. bunun örnekleri var mı?Hint asıllı gazeteci-yazar Eknath Easwaran’ın kaleme aldığı Badşah Han’ın biyografisi böyle bir örneği anlatıyor. Easwaran’ın İsam’ın Silahsız Askeri: Badşah Han” isimli biyografik eseri; basıldığı tarihte The Washington Post ve The L.A. Times Book Review gibi saygın gazetelerde geniş yankı uyandırdı. Hindisdan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı silahsız. şiddetsiz. kansız bir direniş başlatan Mahatma Gandhi’nin en büyük destekçisi. takipçisi ve bu felsefenin en iyi uygulayıcılarından biri olarak kabul ediliyor Badşah Han. Badşah Han. Gandhi’yi bile hayrete düşüren bir şeyi başarmış; intikam duygusunun bir meziyet. insan öldürmenin sıradan bir olgu olarak algılandığı Patan Aşireti’nden yüzbin kişilik silahsız bir ordu kurmuş ve Gandhi’nin “sivil itaatsizlik” eylemine dahil etmişti. Gandhi ile Badşah Han’ı bir araya getiren sadece siyasi hedeflerinin ortak olması değildi. Samimi ve dindar bir Müslüman olan Badşah Han; Gandhi’nin şiddet içermeyen eylemi ile. İslam’ın barışçı özü arasında ortak noktalar bulmuş ve bunu eyleminin odak noktasına yerleştirmiş bir kişilik. Badşah Han. eyleminin özünü ve hareket felsefesini şu şekilde özetliyor: “Benim gibi bir Müslüman’ın ya da Patan’ın şiddetten uzak durma felsefesini benimsemesinde şaşılacak bir şey yok. Bu yeni bir felsefe değil. Hz. Muhammed (s.a.v) bundan bin dört yüz yıl önce Mekke’de kaldığı dönemde bu felsefeyi uygulamıştır.” Barışın silahsız askerleri…iki dev şahsiyet..Gandhi ve Badşah Han ve tarihin en büyük sivil direnişi ve zaferlerinden birine ait bilinmeyen yönler…
6.85 ₺ -
Politika Sözlüğü
Napolyon’un müdebbir veziri Talleyrand, sevgili imparatorunun; elinin ağırlığının oturduğu yerin ağırlığından fazla olduğunu zannettiği ve bunu etrafındakilere ifade ettiği demlerde; “Efendim, süngü ile her şeyi yapabilirsiniz, ama üzerine oturamazsınız” demiş… Bu söz, idarecinin, elinde bulunduğu gücün değil, işgal ettiği makamın ağırlığına ve idare edilen nezdindeki değerine işaret ediyor. Halk ile güç arasında kurulan ve adına da siyaset denilen sihirli denge bu olsa gerek… Zekeriya Yıldız, “Politika Sözlüğü”’nde politik kavramları vukufiyetle tahlil ederken, aynı zamanda “gönlünü çıkarıp avucuna koyarak, başkaları önünde mahcup olmadan dolaşabilen” ideal bir devlet adamının prototipini çıkarıyor.
11.10 ₺ -
Türkiye Perspektifi
Türkiye, kendisinin ürettiği suni gündemlerden oluşan duvarı bir türlü aşmayı başaramıyor. Sürekli bu engele toslarken, bir yandan da farkında olmadan bu duvara yeni "gündemler", yeni tuğlalar ekleniyor. Aslında bulunduğu noktanın çok ötesinde misyonları başarabilecek bir potansiyele sahip Türkiye... Bütün mesele, bu gücü ortaya çıkarıp, yerinde saymanın aslında gerileme olduğunu fark edebilmekte bitiyor. Geçmiş yüzyılların tecrübesini 21. yüzyıla aktaracak, toplumun ve devlet mekanizmalarının standardını bilgi toplumuna göre şekillendirecek, küreselleşmeye giden süreçte edilgen olmayı etkin potansiyeliyle doğru yöne kanalize edecek bir Türkiye, "duvar"ın arkasını görmeye cesareti ve ihtiyacı olan Türkiye′dir. Türkiye′nin yazılarıyla konuşulan ismi Cüneyt Ülsever, bu kitapta, gündem duvarının arkasını analiz etmeye yönelik düşüncelerini bir arada sunuyor. Geride bıraktığımız yüzyılın geniş bir değerlendirmesi ve eşiğinde olduğumuz yüzyıla dair önemli perspektifleriyle Türkiye′nin koordinatlarını veren bir çalışma...
5.48 ₺ -
Türkiye Gerçeği
‘Türkiye Gerçeği’ adlı son kitabında devlet yönetimine ve mekanizmasına ilişkin sorunları Türkiye özelinde dile getiren İnan, Türkiye’nin pek çok can alıcı sorununa ve çözüm yollarına parmak basıyor. 50 yıllık devlet hizmetinin ve siyasi yaşamının ardından emekliliğe ayrılan deneyimli devlet adamı Kâmran İnan; deneyimlerini okurlarıyla paylaşmaya devam ediyor. Türkiye içinden ve dışından hakkımızda yapılan olumsuz propagandaları, olayları bizzat yaşamış bir devlet adamını gözlemlerinden okuyunca çok şaşıracak, bugün neden bu hallerde olduğumuzun gerçek yüzünü daha iyi anlayacaksınız. Kitaptan çarpıcı başlıklar: Yarım yüzyıllık devlet tecrübesinin ardından Kâmran İnan niçin milletinden özür diliyor? Parti liderliği koltuğuna oturan bazı kısa boylular, devleti kendi boylarına indirdiler… İrtifa kaybederek geldik. Türkiye’de hainler, hırsızlar ve cahiller prim alıyor, teşvik ediliyor. Avrupa’da bulunan dört milyona yakın insanımızı, kendi haklarını ve milli menfaatleri koruyacak şekilde teşkilatlandıramadık.
3.43 ₺ -
Hukuk Devlete Sızabilir mi?
12 Eylül döneminde Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Savcılığı görevinde bulunan Ümit Kardaş, Türkiye ve dünya ölçeğinde “hukuk devleti” olma, “devletin hukukla sınırlanması” sorununu tartışıyor. Dünyanın ve Türkiye’nin hukuk karşısındaki durumunu ele almaksa; hukuk ve ahlak, insan temelli bir küreselleşme, ulus-devletin ulus üstü ve ulus altı değişimler karşısındaki gidişatı, küresel organizasyonlar, uluslararası sistemin adalet ve insanlık değerlerini gözetir biçimde yeniden tasarlanması, mafya ve organize suçluluk, Osmanlı’dan bugüne miras kalan Kürt sorunu ve hukuk devletini gerçekleştirme yolları gibi konu başlıkları üzerine düşünmeyi gerektiriyor. “HUKUK DEVLETE SIZABİLİR Mİ?”nin yaptığı tam da bu. Askeri, adli ve idari kurumların doğasına nüfuz etmiş bir hukuk adamı, bu önemli temalar üzerine kapsamlı bir bakış sunuyor ve hepimizi yeniden düşünmeye davet ediyor.
9.60 ₺ -
Siyasal İslamın Geleceği
Graham E. Fuller, İslam ülkelerinde geçirdiği on dört yıl boyunca edindiği bilgi ve deneyimlerini “Siyasal İslamın Geleceği” adlı kitabında bir araya getirdi. 1980’li yıllarda CIA’in Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş ve CIA’in Ortadoğu masası şefliğini yapmış olan yazar Graham E. Fuller, İslam ülkelerinde -ve bu arada Türkiye’de- geçirdiği on dört yıl boyunca edindiği bilgi ve deneyimlerini “Siyasal İslamın Geleceği” adlı kitabında bir araya getirdi. Geçtiğimiz yıl Palgrave Macmillan tarafından The Future of Political Islam adıyla yayınlanan kitap Türkiye’de de yankı bulmuştu. Kitabın dilimize kazandırılması akademik çevrelerce önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kitap hakkında ne dediler? "11 Eylül sonrasında İslam hakkında yapılan tartışmalar genellikle keskin ve verimsizdi. Graham Fuller′in ölçülü, bilgece ve duyarlı sesi işte bu nedenle dinlenmelidir. Batı ile İslâm dünyası arasındaki tehlikeli, değişken ve karmaşık ilişkiyi anlamak için "Siyasal İslamın Geleceği”ni okuyun. Prof. Akbar S. Ahmed, Amerikan Üniversitesi, İslami Araştırmalar İbni Haldun Kürsüsü, Washington DC Kitapta yer alan ana başlıklar: “İslâm Tarihinin Derin Istırabı, İslâmcılık Eylem Halinde, İslâmcı Karşıt Kutuplar, İslâmcılık ve Küresel Jeopolitik, İslâm ve Terörizm, İktidarda İslâmcılık: İran, Sudan ve Afganistan, Siyasette İslâmcılık, İslâmcılık ve Batı, Küresel Güçlerin Siyasal İslâm Üzerindeki Etkisi, Siyasal İslâm′ın Geleceği: Açmazlar ve Seçenekler”
11.10 ₺ -
Siyaset Yılları
Bu kitapta yazılanlar günlük notlardan alınmıştır. Olayların içinde yaşayan bir kimsenin olabileceği kadar objektif olmaya; tecrübe ve ders çıkarılacak, geçmişi değerlendirmeye ışık tutacak gelişmeleri öne çıkarmaya çalışılmış. Siyasete, Meclis’e girecek gençlerimiz için bir kaynak olabileceği umuduyla, tecrübenin değeri paylaşmada ve yanlışların tekrar edilmesini önlemededir. Bizdeki rejim darboğazları da ders almamaktan, aynı yanlışların tekrarından kaynaklanmıştır. Beşer hafızasını canlı tutabilmek için yazılı metinlerle onu beslemek gerekir.
8.91 ₺ -
Cenevre Yılları
Deneyimli devlet adamı ve politikacı Kamran İnan, 12 Eylül’ün arifesinde atandığı Cenevre Büyükelçiliği yıllarına ait hatıra ve izlenimlerini anlattığı bu kitapta dönemin siyasi atmosferine ilişkin dikkat çekici anekdotlar aktarıyor. Politikacılarımızda pek alışkanlık olmamasına rağmen, Kamran İnan, düşünen ve yazan bir sima. Politika ve devlet adamlığıyla geçen yıllara ilişkin düşüncelerini, görüşlerini ve hatıralarını sık sık kaleme alan, kitaplaştıran bir isim. Daha önce de; “Hayır Diyebilen Türkiye, Dış Politika, Devlet İdaresi. Olaylar ve Düşünceler” isimli kitaplarla genç kuşaklara engin devlet tecrübesini aktarmayı görev bilen İnan, Cenevre Yılları’nda 12 Eylül askeri darbesine götüren ortama ilişkin gözlemlerine geniş yer veriyor kitabında. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Cenevre’de geçirdiği dört yıl zarfında dünya siyasetine, ülke meselelerine ve ülkemizin dışarıdaki temsiline ilişkin konularla ilgili sorumlu bir devlet adamı tavrıyla yapıcı eleştiri ve tekliflerine yer veriyor Kamran İnan.
6.85 ₺ -
Devlet İdaresi
enüz kaideleri ve sınırları belirli olmayan yeni bir dünya düzenine giriyoruz. Bu yeni dünyada Türkiye’nin de yeri ve ufku değişiyor. Peki, Türkiye bu değişmelerin neresinde? Bu kitapta 20. yüzyıl Türkiye’sinde devlet idaresinin işleyişini ele alan yazarın, politikacı kimliğine uygun olarak, bir sohbet üslûbu içerisindeki anlatımını ilgi ile okuyacaksınız.
7.40 ₺ -
Hayır Diyebilen Türkiye
Türk diplomasi lugatında, maalesef “Hayır” kelimesi yoktur. İnsanımız dış ilişkilerde Türkiye’nin gür sesini duymaya hasret kaldı. “Hayır Diyebilen Türkiye” içlerindeki isyanı dışa vuramayan insanlarımızın hislerinin tercümanı. “Hayır diyebilmek gücü Türk milletinde mevcuttur” diyen yazar, uzun yıllar Türk diplomasisinde ve siyasetinde aktif olarak yer almış bir kişi sıfatıyla, çok önemli tespitlerde bulunuyor.
4.11 ₺ -
Dış Politika
Değişen dünyada Türkiye’nin dar kalıplardan, dış politikadaki tutuculuktan kurtulması, önüne gelen fırsatları değerlendirmesi ve kendisini bekleyen rolü üstlenmesi için bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Ele aldığı konu itibariyle çok önem taşıyan bu kitap, pratiğe yönelik bir tecrübenin ürünüdür.
5.92 ₺ -
Tabana Kuvvet
“Gazeteciliği masa başı görevi olarak görmediğim gibi, karşıma çıkan her gezi fırsatını ′yeni bir şeyler′ görüp öğrenme vesilesi olarak değerlendirdim. ‘Tabana Kuvvet’, 30 yıllık bir seyyahın her gittiği yerde tuttuğu notlardan ve izlenim yazılarından oluşuyor. Bu kitapta notlarını okuyacağınız gezilerin büyük bölümü politikacı-gazeteci kafilesi içinde geçti. Fakat hiçbir zaman ′müzeci′ bir turist gibi olmadım ben; bu sebeple gezdiğim ülkeler hakkında fazla ansiklopedik bilgi bulamayacaksınız. Bu kitapta sadece malumat bolluğuyla karşılaşmayacak. bir meraklı seyyahın, bazen dostlarıyla birlikte çıktığı, çoğu kez bir devletlinin peşinde geçen gezilerine, onun ayak izlerini takip ederek sizler de katılmış gibi olacaksınız. O halde, hep beraber tabana kuvvet!”
8.88 ₺ -
Değişen Türkiye
ABD Başkanı Clinton. Avrupa’ya yaptığı son ziyaretinde, Türkiye’nin Avrupa ile Ortadoğu ve Asya arasındaki konumuna atıfta bulunarak, Türkiye’nin bölgenin gelecekte yeniden şekillendirilmesindeki önemine dikkat çekti. Aslına bakılırsa bu yeni bir şey değildi. Türkiye, Soğuk Savaş döneminde, Sovyetlerin Akdeniz ve Ortadoğu’ya yayılmasının engellenmesinde kilit rol oynamıştı. Fakat bunlardan daha önce, Türkiye oldukça zorlu bir seyahate başlamıştı. 75 yıldan uzun bir süre önce, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, batılı çağdaş toplumlar arasındaki yerini almak için yola çıkmıştı. Bu şekilde ülke kendisini Doğulu-İslami geçmişinden kopardı. O tarihten bu yana, Atatürk’ün uğrunda mücadele verdiği davayı izliyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde bu çabalar, Türkiye’nin Batı ittifakına katılma yolunda attığı adımlarla daha da pekişti. Soğuk Savaş’ın ardından Türkiye, tarihinde ilk kez Kemalist devlet geleneğinin prensiplerini sorgulamaya başladı. Bununla birlikte, yeni dış siyaset ve güvenlik politikası ihtiyaçları kendisini gösterdi. Bunlar da kaçınılmaz olarak halkı, Türkiye’nin bölgedeki rolü üzerine geniş kapsamlı tartışmalara yöneltti. Bunların bir sonucu olarak Amerika ve Avrupa, dış hatları belli belirsiz seçilebilen değişen bir Türkiye ile karşı karşıya kaldılar. Heinz Kramer, işte bu değişimi etkileyen güçleri ve bunların Türkiye’nin, Amerika ve Avrupa ilişkilerindeki etkisini irdeliyor. Esas olarak, Atatürkçü geleneğe yönelik etnik ve dini itirazlar üzerine yoğunlaşıyor. Merkezi yönetimin karşısındaki başlıca engeller olan, Kürt sorununun doğuşunu ve siyasal İslam’ın gelişimini mercek altına alıyor. Kramer’e göre liberal demokrat politikalar, yeni bin yılın başlarında Türk siyaseti için daha istikrarlı bir ortam yaratabilir. Kramer aynı zamanda Sovyet imparatorluğunun dağılmasıyla birlikte Türkiye’nin önüne çıkan seçenekleri irdeliyor. Türkiye’nin Orta Asya Türk dünyası ile olan tarihi bağlarının günümüze yansımasını ve bununla birlikte Ortadoğu, Amerika ve geleneksel Avrupa ilişkilerini masaya yatırıyor. Bir Avrupalı olan Kramer’e göre, Amerika ve Avrupa, yakın dönemde bölgesel ve uluslararası ilişkilerde daha iddialı bir Türkiye portresini dikkate almak durumunda kalacaklar. Türkiye’ye yönelik müttefik politikalar, devamlı ve üst düzey politik diyalog kurulması da dahil olmak üzere yeniden düzenlenmelidir. Kitabın hazırlanmasında yazara, Türkiye’nin politik, idari ve eğitim kurumlarında son yirmi yılda önemli görevler almış uzmanlar, gazeteciler, eğitmenler vb. yardımcı olmuştur.
12.21 ₺ -
Sistema
“Sistema”yı okuyanlar şaşırabilir. Bu beklenen bir şey olmalı. Çünkü şimdiye kadar alıştıkları mantık bağlantılarının ötesinde yeni bir ilişkiler ağının ortasına düşecekler. Mantığın bulanıklaştığı bir dünyanın içinde yeniden elle tutulur bir dizgeyi görünür hale getirmek için “Sistema” önemli bir ışık kaynağı olabilir. “Sistema”yı okumak politik kurgu yazarı olarak tanınan Burak Turna’nın düşünme biçimini görmek açısından da değişik bir deneyim yaşatabilir okuyucularına. Bununla beraber kitabın bir refleksiyon çalışması ve bu işin doğası gereği zorlayıcı bir metin olduğunu da belirtmek gerek.
5.92 ₺ -
Senatör
Türk dış politikasının kurmaylarından, tecrübeli devlet ve siyaset adamı Kâmran İnan, Senatörlük yıllarını anlatıyor. Liyakatsiz yöneticiler, doldurulamayan koltuklar, suiistimal edilen vazifeler ve kaçırılan fırsatlar… En önemli anlarda ortadan kaybolan diplomatlar, kişisel menfaatler uğruna feda edilen ulusal çıkarlar… Her geçen gün artan “faili meçhul” cinayetler, ülkede yaratılmaya çalışılan kaos ortamı… Dış politika kulislerinden şimdiye kadar açıklanmamış gerçekler… Adalet Partisi teşkilatı içinde yaşananlar… Amerikan silah ambargosu kaldırılabilir miydi? Demirel ambargonun kaldırılmasını sağlayabilecek açıklamayı neden yapmadı? Malatya olayları üzerine “Şark İstiklâl Mahkemeleri yeniden kurulmalı, idam sehpaları işlemelidir” diyen kimdi? Kâmran İnan bir Moliere piyesine benzettiği Türk siyasetinin neden demokratikleşemediğini veciz bir dille ifade ediyor: “Türkiye′de siyasi partilerde lider değişmez, gerekirse partili, hatta halk değiştirilir, ama lider değişmez!”
10.96 ₺ -
Rusyasız Dünya
Rusya Federasyonu Eski Başbakanı Yevgeni Primakov bu kez güncel dünya politikasının arka planını Türk okuyucusuyla paylaşıyor. Dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde bizzat Rus dış politikasına yön veren Primakov, Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle şekillenen yeni dünya düzeninin nereye doğru gittiğini yorumluyor. Enerji savaşlarından İran krizine, Ortadoğu’daki çatışmalardan Obama dönemi ABD’sine dünya jeopolitiğini farklı bir açıdan ele alıyor. Dünya politikasına ilgi duyanların soluksuz okuyacağı bir eser. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünya siyasetinin ABD’nin hükmettiği tek kutulu bir düzene dönüştüğü yönünde yaygın bir kanı oluşmuştu. Ancak 11 Eylül sonrası Bush yönetiminin küresel olarak tepki görmesi, Irak ve Afganistan’da yaşanan askeri başarısızlıklar, son krizle birlikte ABD ekonomisinin tökezlemesi, Rusya’nın siyasal istikrara kavuşması, Çin ve Hindistan gibi diğer küresel aktörlerin ortaya çıkışı bize yeni bir denklem kurmamız gerektiğini gösterdi. Yaşanan süreçte özellikle Rusya’nın hafife alınması yapılan tüm hesapları alt üst etti. Rusya’yı süper güçler listesinden çıkarmaya çalışmanın, onun kaynaklarını, dinamiğini, gelişme potansiyelini azımsamanın tek açıklaması siyasi öngörüsüzlüktür. SSCB’nin dağılmasında sonra bile Rusya, yüzölçümü olarak dünyada birinciliği korumaktadır. Gezegende çıkarılan doğal kaynakların % 50’si Rus toprakları altında yatmaktadır. Rusya, yüksek bir entelektüel birikime sahiptir ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesinden biridir. Nihayetinde, nükleer silah ve onun ulaşımı konusunda, ABD ile kıyaslanabilecek seviyededir. Bu kitapta Rusya’yı ABD’den ayıran önemli sorunlar analiz edilmiş, Amerikan dış politika stratejilerinin Moskova’dan nasıl göründüğü gösterilmiş ve oğul Bush’un Devlet Başkanlığı döneminde bu stratejilerin fikir babalarının kimler olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bununla birlikte boru hatları üzerinden yürütülen mücadele, Rusya’nın enerji stratejileri, Ortadoğu sorununa bakış açısı, nükleer anlaşmazlıklar, uluslar arası askeri harekâtlar ve yeni çok kutuplu dünya düzeni değerlendirilmiştir.
7.88 ₺ -
Canpolat
Zülfü Canpolat, Muhsin Yazıcıoğlu'nun Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde, Elazığ ve çevresindeki hareketin efsanevi lideri… Bilgeliğin, müziğin, tasavvufun ve bir amaç uğruna hayatı hiçe saymanın içinde gençliğini idrak eder. 12 Eylül, bir karabasan gibi ülkenin üzerine çökünce, kendini bir anda cehennemin ortasında bulur, işkencelerle her gün insanlığına kıyılır. Ancak “milletine hizmet” yolunda bir an geri durmaz. Elazığ'dan Türkiye sathına, giderek Avrupa'ya açılır. Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Pars Narkoterör projelerine katkıda bulunur. Türkiye'nin yakın tarihinin ve siyasal-kültürel yaşamının bir boyutunu oluşturan gelenek içinde ismi ehlince bilinen Zülfü Canpolat'ın, Elazığ'dan Kurtlar Vadisi'nin mimarı olmaya uzanan çarpıcı yaşam öyküsü Sadık Yalsızuçanlar'ın kaleminden bu kitapta… • İhtilal sonrası hapishanelerde neler yaşandı? • Diyarbakır'da 12 Eylül mahşeri nasıl yaşandı ve faili meçhul cinayetler neden hâlâ çözülemedi? • Muhsin Yazıcıoğlu başbuğ varisiyken neden MHP’den ayrılıp BBP'yi kurdu? • Ülkücü camia açısından 28 Şubat ve Abdullah Çatlı ne ifade ediyor? • Avrupa Nizam-ı Âlem federasyonu nasıl kuruldu? • Kurtlar Vadisi dizisi nasıl ortaya çıktı? • Polat Alemdar karakteri gerçek hayatta kim? • Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Pars Narkoterör'ün arkasında kimler var? • Hollywood, Kurtlar Vadisi Irak filmi için kimi tehdit etti?
6.85 ₺ -
Ne Kadar Naziksin
Kıtlıktan çıkmış gibi yemeğe saldırdığın oluyor mu? Ablana telefon geldiği zaman nazikçe not mu alıyorsun yoksa ablanın tuvalette olduğunu mu söylüyorsun? Kıyafetlerinin gittiğin yere uygun olduğundan emin misin? Yeni bir ortama girdiğinde iyi bir ilk izlenim bırakmanın püf noktalarını biliyor musun? Peki bazı kültürlerde bir takım hareketler ve sözlerin senin hiç tahmin etmeyeceğin anlamlara geldiğinden haberin var mı? Ne kadar naziksin? kitabıyla komik bir kedinin rehberliğinde pırıl pırıl bir genç olmaya hazır mısın?
92.50 ₺ -
Hiç Kızmayan Öğretmen
Öğretmenimiz, anne ve babamızdan sonra ilk ciddi eğitimimizi aldığımız, hatta kimi davranışlarını örnek edindiğimiz kişidir.Öğretmenlik, zevkli ve neşeli olduğu kadar zor ve zahmetli bir meslektir aynı zamanda... Öğretmenlik, hiç kızmayan öğretmen olmakla anlam kazanır. Sabırlı, hoşgörülü ve sonunda başaran olmak gerçek öğretmenliktir. BU KİTAP, mesleğini severek ve isteyerek yapan, gayretli, hoşgörülü, sabırlı ve idealist bir öğretmenin uygulayıp güzel sonuçlar aldığı metodlrdan oluşuyor. Eğitim ve öğretim görevi yürüten herkesin ihtiyacı olan bilgi ve tavsiyeler bu kitapta!
4.80 ₺ -
Öğretmenlikte Yeni Teknikler
25 yılı aşkın meslek hayatında birçok öğretmen yetiştiren Halit Ertuğrul öğrencilerinden eğitim problemleri ve uygulamalardaki tıkanıklıkları konu alan birçok mektup almaktadır. Bu mektuplar ülkemizdeki eğitim panoramasını gösteren birer belge niteliğindedir. “Son Gelişmelerle Öğretmenlikte Yeni Teknikler” ismiyle kaleme alınan bu kitap öğretmenlerin yazarımız Halit Ertuğrul’la paylaştıkları eğitim problemleri ve bunların çözüm önerilerinden oluşmaktadır. Her öğretmenin bu çalışmadan istifade edebileceğini ve birçok problemlerin cevabını bu kitapta bulabileceğini umuyoruz.
9.25 ₺ -
Güzel Konuşma Pratiği
Konuşmaya sıkılanlar... Konuşurken hata yapanlar... Nasıl başlanacağını, nasıl devam edileceğini ve sonunda ne söylenmesi gerektiğini öğrenmek isteyenler... Kısaca dinlenir bir konuşmacı olmak isteyenler için ideal bir kitap.Herkes güzel konuşmayı sever, güzel konuşmak ister. Güzel ve etkili konuşabilmenin sırlarını öğrenmek istiyorsanız, bu kitap sizin için...
5.55 ₺ -
Kendinizi ve Başkalarını Motive Etmenin 1001 Yolu
“İnsanların niçin başarmak istediklerini bilmek, onları amaçlarını ulaşmaya motive edebilmek için gereklidir.” Sizi başarıya götürecek ve etkili olduğu ispatlanmış motivasyon yollarını bu kitapta bulacaksınız.
5.48 ₺ -
Hedefe Yürürken
Bu eserde, hedeflerine ulaşabilmek için ömürleri boyunca azimle çalışan ilim, sanat ve siyaset adamlarının hayret ve hayranlık uyandıran hikaye ve yorumlarını bulacaksınız. Bu eserle kendinizi daha güçlü, daha hazırlıklı, daha kararlı bir hale taşıyacaksınız.
7.03 ₺ -
Başarı Yolunda 70 Altın Kural
İş, okul ve aile hayatı gibi, sosyal hayatın tüm kademelerinde başarıya ulaşmak için, işte size 70 altın kural…
5.55 ₺ -
Etkili Öğretmenin Temel Davranışları
Deneyimli bir eğitimci ve uzman bir araştırmacı olan Recep Şükrü Apuhan yılların deneyim ve gözlemlerini araştırmalarıyla da birleştirerek öğretmenler için rehber olacak bu kitabı hazırladı...
5.92 ₺ -
İnsan İlişkilerinde En Etkili Davranışlar
Yaşamak bir anlamda başkalarıyla karşılaşmak değil mi? Bu karşılaşmadaki tavırlarımız. tepkilerimiz işimizi kolaylaştıracak veya zorlaştıracak. Karşılaşmalardaki hatalarımız birçok şeyi imkansız kılacak... İlişkilerimizdeki isabet birçok şeyi kolaylaştıracak... İşte bu kitapla karşılaştığınıza memnun olacaksınız.
7.40 ₺ -
Kendime Engel Olmayacağım
“İnsan kendisi için neyi mümkün görürse onu başarır” Yenilenmiş, gözden geçirilmiş 11. baskı. Kendisi ile hesaplaşmak isteyenler için büyük bir fırsat.
6.29 ₺ -
Hayatın Kalbine Yürü
İnsan kendine inandığı, savunduğu, doğru ve güzel bildiği değerlere, düşüncelere, teşebbüslere yiğitçe ve şerefle katılabilmeledir. İnsan olma sanatının baş döndürücü incelikleri bu katılıştadır. Bu katılış yoksulluk getirebilir, ölüm getirebilir, yanlızlık getirebilir ama şahsiyet abidelerinin yükseldiği kaide budur. Bize düşmanlarınmızı bile haysiyetli, saygıya layık gösteren, onları kendilerini, savundukları şeylere katmış olmalarıdır. Hayata verdikleri anlamın içini gerektirdiğinde canları ile dolduranlar hayatı güzelleştiriyorlar, dünyayı değiştiriyorlar. Hayatın kalbine yürüyenler için her netice bir zaferdir. Çünkü yürüyüş demek zaten zafer demektir. Bu kitap nice hatıra ve olaylarla o büyük yürüyüşü anlatıyor. O ZAFERDEN BAHSEDİYOR....
5.14 ₺