-
Kayıp Cennet 12 Adalar
12 Adalar, yüzyıllardır pek çok devlet tarafından fethedilmiş, uğruna savaşlar yapılmış, jeopolitik olarak önemli yere sahip bir konumdadır. Osmanlı İmparatorluğu da bu öneme binaen Adalar’a pek çok sefer düzenlemiş, bölgeyi fethetmiştir. Fakat daha sonra Batılı devletlerin türlü planlarıyla önce İtalya’ya sonra ise Yunanistan’a verilmiştir. Tarihçi-Yazar Yılmaz Altunsoy, belgeler ışığında 12 Adalar’ın tarihini ve günümüzdeki siyasi önemini inceliyor, barış eksenli bir çözüm reçetesi sunuyor.
120.00 ₺ -
Kapına Geldim
Ellerim bağlı bir halde kendime geldiğimde, lüks eşyalarla döşenmiş salonun duvarında loş ışık huzmeleri halime ağlıyor gibiydi. Kendimi paralayan bir çığlıkla haykırdım “Burası da neresi!” diye. Ürkütücü yüzlü, keskin bakışlı, merhamet duygusundan eser olmayan iri yapılı bir kadın anında başıma dikiliverdi. -Sakin ol yavrucak, dedi. Hayatın başındayken, senin gibi genç ve güzel bir kızın erken veda etmesini istemezsin herhalde. Bak güzelim, burası ‘mutluluk evi’dir. Buraya senin gibi güzel kızlar gelir, müşterisini bekler. Beynime şimşek gibi giren bir kıvılcım, bir anda bedenimi ateş topuna çevirmişti. Ondan sonrasını duyamamıştım zaten... El değmemiş kutsal duygularımın katledileceği bu kahrolası mekânda inliyordum kendimi yırtarak “Öldürün de kurtarın beni!” diye. İşte o andan sonra gerçekleşti, akılları durduran hadiseler zinciri...
97.50 ₺ -
İtbarak
Türkler “Barak” derlerdi, kara tüylü köpeğe, Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe. Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı. Onu da köpeklerin, atası sayarlardı. Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi, Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi. Kuzey-batı Asya’da güya “İt-Barak” vardı, Türklerse İç Asya’da, onlara uzaklardı. Başları köpek imiş, vücutları insanmış, Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış. Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş, İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş. Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti, Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti. On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi. Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi. Oğuz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beğ”e il verdi, Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi... Oğuz Kağan Destanı
18.75 ₺ -
İnsanı Uçurumdan Kurtaran Sözler
Amel ve fiil deyince çoğu insanın aklına eliyle yaptıkları gelir. İki dudağın arasından çıkıveren sözler, pek amel sınıfından görülmez. Halbuki, kişiyi mü’min kılan da, iman dairesi dışında tutan da, son tahlilde, dildir. Dil, bu dünya hayatında ahiretin kapısı gibidir; doğru kullanılırsa cennete açılan, yanlış kullanılırsa cehenneme götüren bir kapı... İnsanı Uçurumdan Kurtaran Sözler, bu konudaki âyetler ve hadisler ışığında, dilin bizi cehennem adlı en büyük uçurumdan kurtarma imkânına dikkat çekiyor. İnsanı Uçuruma Götüren Sözler ile bizi ‘dilin âfetleri’ konusunda da uyaran Mehmed Paksu’nun kaleminden, bizi tevbeye, gayrete ve ümide yönelten bir kitap elinizdeki…
90.00 ₺ -
İkra Fatih Duman
Ben yalnızca derdimden anlayacak bir kişi arıyorum, tek bir kişi... Ve işte tam da onun için yazıyorum. Cânım kâri, sen varsın, biliyorum. Çok uzak bir şehirde belki ya da bir defa yüzünü görme ihtimalim hiç olmasa da ve hiç tanımayacak olsak da birbirimizi ben yine de senin var olduğunu ve bir yerlerde hayalime ortak olduğunu, dualarıma ‘âmin’ dercesine yazdıklarımı okuduğunu biliyorum. Zira, bence yazmak da dua etmek gibi... Ve bizim gibilerin kitaplara sevdası şunun için biliyorum, zira kelamın da, kalemin de ve gönlün de sahibi olan, “Oku” diyor hepimize. Biz, “Neyi?” diye bile sormaktan aciziz oysa. Ya da hadi itiraf edelim; gafiliz... Ama mademki O, sözüne “Oku” diye başladı, işte onun içindir sevdamız kitaplara... Ama ben yine de eski bir İstanbul kıraathanesinde, tahta iskemlelere oturup da ince belliden demli çaylarımızı yudumlarken dertleşip de söylemek isterdim sana bunları... Cânım kâri! Sen var ol, ol ki hayalime bir sırdaş olduğuna inanayım.
127.50 ₺ -
İçimizden Bir Peygamber
Allah Resulü’nün hayatı, sadeliği içinde harikalığı, harikalığı içinde sadeliği barındıran ve ikisinin de renkleri birbirini kapatmayan bir cennet elbisesi gibidir.Bu elbisenin her bir nakşının içerisine sinmiş olan denge, sosyal hayatın içinde bir pusula vazifesi görür arayışta olanlar için... Evinde, sokağında, ailesinin yanında veya arkadaşlarıyla sohbetinde hep bu dengenin güzel kokusu hissedilir bütün uhreviliğiyle.Elinizdeki eserde işte bu nurlu pusula, hayatın tüm alanlarına verdiği ışıkla ele alınıyor. İçimizden bir Peygamberin yaşadığı hayatı, tavırları, sözleri, ahlakı aktarılıyor arayışta olan zihinlere...
8.33 ₺ -
Hoşça Kal Ülkesi
Doksanlı yılların sonlarında ülkeyi kavuran bir ihtilalin acımasız seyrinde başlayan bir aşkın hikâyesini dinlemek ister misin? İstanbul, Frankfurt ve Bursa üçgeninde “hoşça kal!” ile örülmüş sonsuz bir gidişi anlatacağım sana. Bilmelisin ki çıkmazlarda karşılaşılan çarenin amansız sancısında bir arayıştır bu... Bu hikâyede aşkı asıl sahibine teslim etmeye niyet etmiş, ancak yüreğindeki sevdadan kurtulamayan genç bir kızın hülyasına kapılacaksın. Aynı anda kendi yurdunda unutturulduğu özünü arayan ve korkularıyla yüzleşemeyip yine korkularına kaçan iki genç adam bulacaksın. Doğuda yitirilen canların ardında kendi derdine düşmüşlerin kederini hissedeceksin. Belki olmaz diyeceksin, belki de her sevdanın hakikatine inanıp sürdüreceksin serüvenini.
97.50 ₺ -
Harp Sanatı Muallimi Fatih Sultan Mehmed
Namık Kemal, Tanzimat Dönemi’nde düşünce, sanat ve siyaset alanlarında oldukça önemli bir konuma sahiptir. Namık Kemal’in bu dönemde yapmış olduğu çalışmalar ve vermiş olduğu eserler Türk edebi ve fikir dünyasına yeni boyutlar kazandırmıştır. Namık Kemal’in kaleme aldığı önemli eserleri arasında, Fatih Sultan Mehmed Dönemi’nin siyasi tarihini irdelediği ve nihayetinde nitelikli bir ‘Fatih Sultan Mehmed’ okuması sağlayan çalışması da yer alıyor. Bir Harp Muallimi Fatih Sultan Mehmed kitabında: II. Mehmed’in şehzadeliği sırasındaki eğitim süreci, Sahip olduğu ince zekâsı, Tahta çıkış süreci, Fatih’i fatih eden hâllerinin inceliği, Fatih’in İstanbul’a niyet etmesi ve bunu başarmak için bütün imkânlarını seferber etmesi, Harp sanatında bir deha olduğunu ispat edercesine İstanbul’un fethi esnasında geliştirdiği askerî icatları değerlendirilip aktarılıyor.
22.50 ₺ -
Hanım Sahabeler
Bu kitabın önceki baskısı Hanım Sahabeler Ansiklopedisi yeni baskıda adı Hanım Sahabeler olarak değişti Günümüz Müslüman kadını, kendisine empoze edilmeye çalışılan, ancak fıtratı ile tutarlı olmayan şahsiyet ve kimlikler altında ciddi bir rol karmaşası yaşamaktadır. Bu gün insanlığın, bilhassa yeni nesillerin yetiştirilmesinde en önemli rol sahibi olan kadının örnek alabileceği şahsiyetlere her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Hz. Peygamber’in (a.s.m.) rahle-i saadetlerinde terbiye görmüş, Güllerin Efendisi’nin eğitiminden geçmiş sahabe neslinin örnek hayatı bu ihtiyaca en güzel şekilde cevap verecek örnek hayatlardır. Çözümsüz gibi görünen ya da çözümü İslam dışında aranan nice problemin çözümü, yolumuzu ve karanlık dünyamızı aydınlatan yıldız mesabesindeki sahabilerin örnek hayatlarında saklıdır. Bu hayatlar, yaşamımızın her karesi için canlı ve pratik çözümlerlerle süslü birer hazinedir. En başta Allah Resûlü’nün (a.s.m.) hane-i saadetlerinde yetişen kızları torunları... Hz. Ebû Bekir, Hz. Osman, Ebû Hüreyre, Zeyd b. Sâbit gibi yıldızların anneleri... İslam’ın ilk günlerinde Müslüman olup işkencelere maruz kalan Nehdiyye binti Ümeyye. Dikenler arasında nadide bir gül gibi açan Büsre binti Saffân. Eşini gerdekten şehâdete uğurlayan Cemile binti Abdullah. Allah Resûlü’nü (a.s.m.) evinde ağırlayan Ümmü Eyyûb. Yâd ellerde eşini kaybedip inancından taviz vermeden bir başına ayakta duran Ramle Hatun. Eşi, kardeşi, oğlu şehit olmuşken, "Allah Resûlü (a.s.m.) hayatta olduktan sonra bütün musibetler hafif kalır" diyerek darlık ve zorluklara meydan okuyan Peygamber âşığı Hint binti Amr. Hemşire, doktor, âlime Ümmü Atiye. Ve kadınlar aleminin gökkubbesinde yıldız misali parıldayan daha nice hanım sahâbeler... Gelin o yıldızlar sizin âleminizi de aydınlatsın.
22.50 ₺ -
Güzel Davranış Romanları 10 Kitap
Yazdığı romanlarla ve çocuk hikâyeleriyle milyonlarca insanın gönlünü fetheden usta kalem Yavuz Bahadıroğlu, çocuklar ve gençler için güzel davranışları roman üslubuyla kaleme aldı. Hem eğlendiren, hem düşündüren, hem de hayata dair faydalı bilgileri öğretirken damaklarında güzel tatlar bırakan on çocuk romanını özel bir kutuda okuyucularına sunuyor. Arkadaşlıktan vatan sevgisine, vefadan dürüstlüğe kadar birçok erdemin ele alındığı romanlar kitaplığınızın en güzel köşesinde yer almaya aday… Nesil Çocuk Yayınları imzası ile hazırlanan on kitap; Üç Kaçak Yolcu, Yaramaz Ayı Zirzop, Vatan İçin, Sular Altında Bir Ülke, Şehzade Murat, Bizim Can, Heyecanlı Yolculuk, Doktor Olacağım, Can’ın Hatıra Defteri ve Canavar Robot’tan oluşuyor.
450.00 ₺ -
Güneş Batmadan
Dünyama Bahar Geldi adlı kitabın yeni baskıda adı (Güneş Batmadan) olarak değişmiştir. İnsanlar ömür boyu asude bir bahar ülkesinde yaşamak için koşturur dururlar. Kim istemez dünyasına bahar gelmesini? Rengârenk çiçeklerin açtığı, kelebeklerin uçuştuğu, pırıl pırıl ışıkların oynaştığı, yemyeşil güzelliklerin çevreyi kuşattığı bir mutluluk atmosferi herkesin en büyük arzusu. İşte "Dünyama Bahar Geldi", her ruhun aradığı huzur ve mutluluğu bulanların gerçek hikâyeleri.
97.50 ₺ -
Gülnihal
Kaleme aldığı kitapları büyük bir ilgiyle takip edilen Ferudun Özdemir, bu sefer bir romanla okurlarının karşısına çıkıyor. Gülnihal, dün ile bugün arasında köprü kuran, bugünün insanına dünün atmosferinden esintiler sunan bir roman... Bir şarkının sözlerinden yola çıkarak mazisinde araştırmaya çıkan Murat, İstanbul’a ve özellikle Eyüp Sultan semtine dair bir çok bilinmeyeni keşfediyor. Murat bu yolculuğuna, Ali dedenin ruhaniyetinin bilgelik ve hikmet dolu rehberliğiyle devam ediyor. Ali dede ile Gülnihal’in zamanın ötesine geçen vefa ve sadakat dolu aşkı da gönül dünyasına ışık olmaktan geri durmuyor. Diğer taraftan kalbe ve ruha Allah aşkı sağanaklarını besteleriyle yağdıran İsmail Dede Efendi, Zekâi Dede Efendi gibi gönül ehillerini de tanıma fırsatı sunuyor. Roman ayrıca sıkıntılı ruh hâllerinin çepeçevre sardığı zamanlarda şükretmenin ne kadar büyük bir teselli kaynağı olduğunu gösteriyor ve sıkıntı imtihanını sabır çiçeğiyle süslemenin tatlılığını okuyanların gönlüne nakşettiriyor.
48.75 ₺ -
Gül Kokulu Resulden Mucizeler
Sa’d bin Ebu Vakkas, Yüce Allah tarafından henüz dünyadayken cennetle müjdelenen on kişiden biriydi. O anlatıyor: “Uhud Harbi sırasında Allah Resulü ile beraberdik. Peygamberimiz, o gün yayı kırılana kadar ok attı. Daha sonra oklarını bana vererek: ‘Haydi at!’ dedi. Verdiği okların arka kısmında, onların uçuran tüyler bulunmuyordu. Buna rağmen atmamı istiyordu. Attığım bütün oklar, sanki kanatlıymış gibi uçtuktan sonra, müşriklerin vücuduna yerleşiyordu. Tam o sırada, Katâde bin Numan'ın gözüne bir ok saplandı. Gözü çıkıp yuvasından aşağı aktı. Efendimiz hemen onun yanına koştu ve Katâde’nin yuvasından çıkan gözünü, mübarek elleri ile yerine koydu. Katâde’nin gözü bir anda şifa buldu, hatta öbür gözünden güzel görmeye başladı.” … Bulutlar ve melekler, tâ küçük yaşlardan beri onu gölgelemişti. Örümcek ve güvercinler, saklandığı mağaranın ağzında yuva yaparak müşrikleri yanılttı. En vahşî hayvanlar bile ona itaat etti, bir insan gibi konuşup derdini ona döktü. Çölde susuz kalan İslam ordusu, mübarek parmaklarından akan suyu içerek hayata tutundu. Ay onun işaretiyle ikiye ayrılırken, taşlar onun avucunda Rabbimizi zikretti. En ağır hastalar bile yine onun eliyle şifa buldu. Çünkü o ‘En son’ ve ‘En büyük’ Peygamberdi. Bizleri de canından fazla seviyordu.
12.75 ₺ -
Gönlüme Hu Düştü
O gecenin esrarında, satırlara damlayan gözyaşlarım içinde heba ettiğim gençliğimi arıyordum. Önümde dolup boşalan çay bardağı, elimde kalem, mazinin dehlizlerine dalıp gitmiştim. Kaleme aldığım bu hikâye o kadar sarsıcıydı ki, yazdıklarımın titreten gerçekliği karşısında kendimden geçiyordum. Yüreğime kor gibi düşen bu hazin hatıraları kâğıda dökmek, dayanılmaz yaşanmışlığı yeniden solumak gibiydi. Aslında bu hikâye yalnız benim değil, hayatını harap etmiş herkesin hikâyesiydi. Kendime geldiğimde sabah ezanları okunuyordu. Penceremi açtım, o mest edici İlâhî kokuyu ciğerlerime çektim. Önümde ise hatıralarımla dolu bir tomar kâğıt, bir de ne zaman doldurduğumu bilemediğim soğumuş bir bardak çayım duruyordu. Altmışı aşkın kitaplarında yaşanmış, ibretli hayatları kaleme alan Halit Ertuğrul, bu defa Gönlüme Hû Düştü eseriyle duyguları yeniden ateşliyor...
112.50 ₺ -
Gençlerin Gözünden Allah Resulü sav
Bu kitabı yazarken, gençlik yıllarımı hatırlamadan edemedim. Tam yarım asır önce ortaokul ya da lise yıllarındayken, kendime bir soru sorup dururdum: “Gençliğe adım atarken ‘ÖRNEK’ olarak kimi seçmeliyim? Kime benzemeliyim ki hayatım ona göre şekillensin?” O günlerde belki yaşım gereği, düşündüğüm tek şey meşhur olmaktı. Herkes beni tanıyıp sevmeliydi. Saygı duymasalar bile bana özenmeliydi. Zaten uzun yıllar boyu önüme konan örnekler hep meşhur kişilerdi: Müzisyenler, aktörler, sanatçılar… Yani herkes tarafından alkışlananlar… ‘68 Kuşağı’ndan biri olarak, sonunda bir gitarla yola çıktım. Ve en değerli yıllarımı o nedenle harcadım. Ama sonra fark ettim ki ‘gerçek alkış’ meleklerin alkışlarıymış. Allah’ın ve Resulünün rızasındaymış. Madem hakikat budur, ben de Allah Resulü’nün hayatından bahsederek ‘EN GÜZEL ÖRNEK’i göstermeye çalıştım. Öyle bir örnek seçmek, ebedî gençliğin anahtarıdır.
82.50 ₺ -
Gemide İsyan Sunguroğlu
Sunguroğlu Gemide isyan romanında kahramanlar, Foça Korsanlarına Karşı macerasından sonra tekrar buluşup Rodos adasındaki korsanlara karşı mücadeleye girişirler. Eser ilk üç eser kadar olmasa da, daha sonra yazılacak diğer Sunguroğlu maceralarına göre hacimli eser sayılabilir. Gemide isyan ve daha sonraki romanlarda maceralar ressam Refet Kartal tarafından yer yer resimlendirilmiştir.
82.50 ₺ -
Fatih Hatıratı
İstanbul payitahtının en güzide semtidir, Fatih. Her şey bir yana Peygamber Efendimizin (a.s.m.) “Ne güzel kumandan!” buyurduğu Fatih Sultan Mehmet Han, ismiyle anılan bu semtte medfundur. Fatih Camii ve civarı İstanbul’un Mekke’si, Eyüp Sultan Camii ve Haziresi İstanbul’un Medine-i Münevveresi ve Hazreti Pir Yusuf Sümbül Sinan Camii ve Türbesi ise İstanbul’un Kerbela’sı olarak kabul görmüştür. Ancak Fatih Camii ve civarının İstanbul’un yüzünü aksettiren ve şehrin, hatta bu memleketin nasıl bir halde olduğunu gösteren ve ortaya koyan acayip bir hali vardır. Fatih semti, her bakımdan yaşayan ve maneviyatı diri olan bir yerdir. Öyle ki; Gönenli Mehmet Efendi, Fatih Camii ve civarı için “Burası öyle feyizli ve bereketli bir yer ki, Fatih’te talebelik yapıp muvaffak olamamış, hatta talebe olmaz bundan diye kovduğumuz kişiler bile gittikleri yeri ihya ediyorlar. Varın artık düşünün burada ilim irfan sahibi olan adamın halini” buyurarak Fatih’in önemine dikkat çeker. Ayrıca Fatih semtinin mübarek ve sahipli olduğuna işaret buyurarak da keyfekeder Fatih’ten evini taşıyanlara, bu beldenin manevi sahipleri tarafından inkisar edildiğini söyler... İslam dünyasından bahsediyorsak bunu Osmanlı ve Türkiyesiz konuşamayız. Bunu konuşmak için İstanbul’la söze başlamak zorundayızdır. Zira İstanbul kitabının Fatiha’sı da Fatih semtidir vesselam...
97.50 ₺ -
Fabrika Ayarlarımıza Dönüyoruz
Her insanın fıtratı onu bekleyen yazgıyla uyumludur. Bir kişinin yaşayacaklarını kaldırabilmesinde, hayatta başarıyı ve mutluluğu yakalayabilmesinde; ‘fıtrat’ını, yani ‘fabrika ayarları’nı, ömür boyu muhafaza etmesi önem taşır. Zira, kişi fıtratını muhafaza ettiği ölçüde içsel ve çevresel kaynaklarını sorunlar karşısında verimli bir şekilde kullanabilir. İşte, Fabrika Ayarlarımıza Dönüyoruz adlı bu kitap; kişinin hayatını zorlaştıran, onu gereksiz yere yoran; duygusal ve düşünsel açıdan yük veren ağırlıkları atmaya, hayatın geri kalanında karşılaşılan olaylara sağduyulu ve hikmet boyutunu hatırlayarak bakabilmeye ve bunları fıtrata dönüştürmeye yardımcı olmaya çalışıyor. Ayrıca; kaygılı, stresli ve korku dolu anlarda acil bir müdahale yöntemi olarak ne yapılması gerektiğini EFT (Duygusal Özgürleştirme Tekniği) ve RET (Hızlı Göz Hareketleri Tekniği) uygulamalarıyla anlatıyor...
15.00 ₺ -
Ezanla Diriliş
Bu kitapta, insanı hayrete düşüren, ibret dolu, yaşanmış bir "namaz serüveni" anlatılmaktadır. "Ezanla Diriliş", mafya liderlerini ele verdiği için ülkesinden kaçarak Türkiye’de bir otele sığınan bir Alman kadının gerçek öyküsüdür. Öldürülme korkusuyla bunalıma girdiği bir anda, "ezanın gizemli büyüsü"ne kapılarak hayatının nasıl değiştiğini anlatmaktadır. Korkunun, dehşetin ve ümidin kol kola nefesleri kestiği bu kitapta, "ezanla diriliş"e, "namazla şahlanış"a şahit olacaksınız. Kitap bittiğinde çok şeylerin değiştiğini göreceksiniz. Dayanabilen yüreklere..
112.50 ₺ -
Eyvah Çocuğum Bağımlı Mı
Bağımlılık, insanın içinden gelen dürtülerini kontrol edememesi sonrasında, bir nesneye karşı aşırı muhtaç hale gelmesidir. Kişi, bu nesneleri gözünde öylesine büyütür ki; onlar olmaksızın hayatını sürdüremeyeceğini, verimli olamayacağını ve işe yaramayacağını düşünür. Bağımlılık “Aşk gibi bir şey” sanki! Bir insan, tek başına, herkese karşı gelmeyi göze alarak, onun için, onunla daha fazla olabilmek için, o şey elinden gitmesin diye bu kadar çok mücadele verebilir mi? İşte çocuğunuz bunu yapıyor! O, çocuğunuzun içinde büyüttüğü özgür bir şeydir. Dünyasını sarıp sarmalayan, kendi hayal ettikleri içinde hareket eden bir ruhtur. O bağımlı olduğu şey var ya! Cenneti oluyor onun. Sonunun nasıl biteceğini bilmediği masalı. Sadece yaşadığı günlük hayatın sıkıntılarını ıskalamak için dua ettiği inancı oluyor. Onunla kafayı birazcık olsun dinlendirebilme ihtimali için, geri kalan tüm hayatını gözünü bile kırpmadan silebileceği bir sevgi oluyor zamanla. “Rüyamda görsem inanmazdım böyle davranacağıma.” diyen anne babalar olmayın, içinizin penceresinden karanlığa bakmayın, gemileriniz hep umuda yolculuk etsin diye söylediğimiz çoğu öneriyi, devleştirdiğiniz gerekçelerinizin arkasına itiyorsunuz. Bağımlılıkların adı ne olursa olsun zemininde hep aynı mantık var: bilinçsizlik ve yalnızlık! Teknolojinin zirvesine yol aldığı günümüzde, sevgi bağlarımızı hızla büyütelim, ne dersiniz? Ümidim o ki, Rabbimizin emrettiği şekliyle çocuk büyütmenize vesile olabileyim... Yavrularınızı, o emirdeki tarife uygun davranarak büyütün lütfen: “Nadide bir çiçek gibi...” Psikolojik Danışman Mehtap Kayaoğlu’nun yılların tecrübesiyle hazırladığı bu kitap, bir yandan bağımlılıkla mücadele hâlindeki ailelerin başucu kitabı olurken, diğer yandan bu tehlikeye maruz kalma riski olan bütün aileler için yol gösterici bir rehber özelliği taşıyor. Kitapta; Bağımlılık nedir ve neden bağımlı olunur? Bilgisayar ve oyun bağımlılığı, İnternet ve sosyal medya bağımlılığı, Sanal/gerçek cinsel bağımlılığı Uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı, gibi bağımlılık çeşitleri yer alarak, klinik vaka örneklerini görecek ve çocukları bağımlılık tuzaklarından uzak tutacak etkili önerileri okuyacaksınız.
142.50 ₺ -
Esma i Hüsna ile Çocuk Terbiyesi
Ayşegül Akakuş Akgün 9 Ay 99 Esma kitabının devam niteliğini taşıyan yeni kitabı Esmaü'l-Hüsna ile Çocuk Terbiyesi çok yakında raflarda! Esma-i Hüsna ile Çocuk Terbiyesi; çocuklarını tanımak ve gelişim süreçlerini bilmek isteyen aileler için kaleme alındı. Kitapta; bedensel, bilişsel, kişisel, sosyal, duygusal, din ve ahlak gibi pek çok konu irdeleniyor. Çocuklara sünnete ve hadislere göre terbiye vermenin tarihsel ve günümüz örneklerini sunuyor. Çocuklarda olmasını ve olmamasını istediğiniz davranışlar ve dahası bu kitapta…
150.00 ₺ -
DEM Bir Telli Baba Romanı
“Bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil... Her şey bir hayalle başladı aslında. Önce aşkı hayal ettim. Sonra bir âşık ve hayalime aşk ettim sonra. Sana anlattıklarım bir hurafeye dönüşmüş garip bir mezarın hikâyesi... İnanmak zor belki, lakin inanmamak daha zor. İstanbul; aşkın gönle düştüğü şehir, aşkın hayalle örtüştüğü, ölümle buluştuğu şehir... Her taşında bir aşkın izi var. Aşk var kâri, aşk var. Şükür ki var. Ve ben işte İstanbul’un bu aşklarının efsaneye düşmüş hâlini anlattım sana. Aşk... Ve ölüm... Ve hikâye... Bil ki aşk için gönül lazımdır, gönlü bilmek lazımdır ve bilmek için de ölmek lazımdır. Demem o ki aşk gönlün, ölüm de ömrün zekâtıdır. Ve aşk gönlün; ölüm de ömrün kirini alır da gider. Bu yazdıklarımın hepsi doğrudur demiyorum sana. Doğru ve gerçek olanları da var elbet. Lakin ben yalnızca hayal ediyorum. Zira bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil.” Fatih Duman, Dem’de, sizi, Telli Baba’nın gizem ve hüzün dolu öyküsünü okumaya davet ediyor...
120.00 ₺ -
Çocuk Neyi Neden Yapar 2
Sıradan gibi gelen çocuk davranışlarının birçoğu onun duygu dünyasından izler taşır yetişkine... Kimi zaman kardeşini iterken... Kimi zaman köşede bir yerde sessizce oynarken... Kimi zaman huysuzca her söylenene itiraz ederken... Bazen şımarıp, bazen yılışırken... Bazen yemek yiyip bazen yemezken... Bazen ödevlerin yapıp bazen yapmazken... Aslında bir mesajı vardır yetişkine çocuğun. Çocuk davranışlarını okuyabilen ebeveynler, çocukların verdiği mesajları doğru anlarken bir taraftan da birlikte yaşamanın keyfini sürerler. Mesajları doğru okuyamayan ebeveynler ise, çocuğuyla sürekli bir çatışma, huzursuzluk, bağırtı çağırtı içinde bulurlar kendilerini. İşte Pedagog Dr. Adem Güneş, sıradan gibi görünen birçok çocuk davranışının hangi anlamlar içerdiğini ebeveynlerle paylaşarak, çocuk davranışları anlamada çaresiz kalan ebeveynlere pratik bir bilgi kaynağı sunuyor. Çocuk davranışlarının nedenlerini ve çözüm önerilerini yalın ve anlaşılır bir dille anlatıp çözüm önerileri veriyor.
172.50 ₺ -
Çocuk Eğitiminde Pozitif İletişim
Eş eşi ya terapi eder ya da terapiye muhtaç eder. Günümüzde eşler birbirlerini varolduğu hali ile kabul etmedikleri içindir ki, evlilikler incitici bir mücadele alanına dönüşüyor. Kişiler birbirlerini değiştirmek, dönüştürmek ve başkalaştırmak için mücadeleye girerken, koca bir yaşam, yıpranmışlıklar içinde geçip gidiyor. Kimi zaman, kadın erkekleştikçe, erkek pasifleşiyor; erkek pasifleştikçe, kadın agresifleşiyor. Kimi zaman ise, erkek agresifleştikçe, kadın çaresizleşiyor; kadın çaresizleştikçe arada çocuklar eziliyor. Halbuki mutluluğun temel esası ‘koşulsuz saygı’ ve kişinin ‘varolduğu hali ile kabul edilmesi’dir. Ve insan gördüğü, baskı ve zorlamalar kadar değil, ‘kendi olmasına izin verildiği kadar’ insandır. Sağlıklı çocuk da, ceza ile korkutularak veya mükâfat ile yönlendirilerek ‘davranış kazandırılmış’ çocuk değildir. Sağlıklı çocuk; bir davranış ‘yanlış’ olduğu için o davranıştan uzak durabilecek ‘iradeyi’ kazanmış çocuktur. İşte bu kitap bütün bunlardan bahsediyor. Belki de, aile içinde pozitif bir yaşam için gözden kaçırılan ayrıntıları sunuyor.
142.50 ₺ -
Çocuk Bu İhmale Gelmez
Çocuk, merhametin ve sevginin simgesidir. Günahsızlığın, mutluluğun, enerjinin ve samimiyetin temsilcisidir de... Çocuk yetiştirme biçimi ne olursa olsun; bazen bilerek ya da bilmeyerek çocuğun gelişimi sekteye uğratılabilir. Bazen bencillikler, sorunlar ve ihtiraslar; bazense hayaller çocukları görmezden gelmeye, onları kişisel çıkarlar doğrultusunda, farkında olmadan, kullanmaya neden olabilir... İşte Çocuk Bu İhmale Gelmez tam da bunlardan bahsediyor. Çocuğun gelişimini ve mükemmelliğini sekteye uğratan, yer yer farkında olunmayan ihmal ve istismar vakalarının fark edilmesini sağlayıp; ihmal ve istismarın önlenmesinde bir zırh görevi gören ‘mahremiyet bilinci’nin çocuğa nasıl kazandırılacağını anlatıyor. Ayrıca mahremiyet donanımını elde etmiş çocuklar yetiştirme gayesinde olanlar için de çeşitli yol ve yöntemler sunuyor... “Çocuklarıyla birlikte büyür anne babalar... Sağlıklı büyüyen çocuklarla büyümeli anne babalar...”
142.50 ₺ -
Çare
Hayat birbirinden ilginç ve ibretli olaylarla doludur. Yeni Bir Hayat, tecrübeli bir eğitimcinin karşılaştığı birbirinden güzel ve ders yüklü olayları anlatıyor. Şu karmakarışık dünyada, kendisine bir çıkış yolu bulmuş ve "yeni bir hayat"a başlamış insanların huzur dolu dünyalarını işleyen yazar, henüz ümitlerin bitmediğini, çarelerin tükenmediğini ve keşfedilecek nice cevherin bulunduğunu gösteriyor. Kitapta, başıboş bir genç iken doğru yolu bularak imrenilecek bir hayat yaşayan Düzceli Mehmet'in şehit oluşundan başlayarak Kıbrıs Savaşında pilotumuza yol gösteren Mahzenli Ali Efendi'ye kadar heyecan verici, yaşanmış hayat hikâyeleri bulunuyor. Bu gerçek hikâyeleri, defalarca okuyacak, bıkmayacaksınız.
97.50 ₺ -
Çantacı Necmiden Nükteler
İman hakikatlerini tebessümle takdim eden ve bu asrın dertleri ile daralan kalpleri ferahlatan ‘Genç Bir İhtiyar’ Çantacı Necmi. Edepli mizahın gücünü çok iyi fark edip, iman enerjisinin gücüyle ve seyahatleriyle tanınan Çantacı Necmi, bir gün Edirne’deyse, bir gün Hakkâri’de iman hakikatlerini anlatıyor. Şinasi ıspanaktan mı geldi? Havuzda ders yapılır mı? Haram gol olur mu? Tavuk ibadet eder mi? Çantacı Necmi’den Nükteler’de aykırı soruları sorduran, gündelik hayattaki pek çok konuyu esprili, şakacı ve akıcı bir üslupla anlatan Çantacı Necmi, okuyucularını tebessüm ettirirken düşündürüyor.
90.00 ₺ -
Çanakkalede Üç Muhammed
Amaçsız, başıboş ve asi ruhumla beyhude bir ömür tüketirken, bir grup kafadarla Çanakkale gezisine gitmiştik. Savaşların geçtiği yerlerde dinlediğim, dedelerimin kahramanlık dolu sarsıcı hikâyeleri ve kardeşlik bağı hayatıma anlamlı sayfalar açmıştı. Bütün dünyamı kuşatan bu esrarlı duygu, varoluş nedenimi yeni baştan sorgulamama da sebep olmuştu. Dizginlerini kırmış bir küheylan gibi şahlanan gözü pek Osmanlı torunları; aşklarını, hayallerini ve memleket hasretlerini bir tarafa koyarak yollara düşmüştü. Bu cesur yiğitlerin bizleri yaşatmak için ölümü tercih etmeleri beynimde fırtınalar koparmıştı. Özellikle de yedi düvele meydan okuyan ölümsüz destanları iksirli bir ilaç gibi damarlarıma yayılarak bütün duygularımı yaratılış ayarlarına geri çevirmişti. Allah ve Peygamber aşkının yürükleri ateşleyerek, vatan derdine düşen iki yüz elli bin şehidin içinde; bilhassa da ‘Üç Muhammed’in yürek paralayan hikâyesi beni derin bir uykudan uyandırmıştı. Eminim ki bu kitapta sizin de içinizde yeni “ben”ler doğacak, hayatın anlamı belki de ilk kez yürek kıvrımlarınızda bitmeyen bir heyecana dönüşecektir.
105.00 ₺