-
Celaleyn Tefsiri Tercümesi 2 Cilt Takım
CELALEYN TEFSİRİ - TEFSİRÜL CELALEYN Celâleyn Tefsiri, Celâleddin el-Mahallî tarafından kaleme alınıp, vefat etmesiyle yarım bırakılan ve meşhur talebesi Celâleddin es-Süyûtî tarafından tamamlamış olan Kur’ân-ı Kerîm tefsiridir. Muhtasar bir şekilde yazılmış olan bu eser, tefsirlerin özü manasında “Lübbü’t-Tefâsîr” diye anılmakta olup, günümüze değin çok okunan tefsirlerden biri olarak özelliğini korumaktadır. Lübbü’t-Tefâsîr (Celâleyn Tefsiri) Bu kıymetli esere “iki Celâl’in tefsiri” manasında Celâleyn Tefsiri denilmiştir. Zira Celâleddin el-Mahallî, ömrünün sonlarına doğru Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir etmek için başladığı Tefsîrü’l-Kur’ân çalışmasının yarısını yazdıktan sonra vefat etmiş ve talebesi Celâleddin es-Süyûtî ise 1 Ramazan 870 (17 Nisan 1466) tarihinde başladığı çalışmasını 40 günde tamamlamıştır. Bu tefsir üzere yapılan incemeler de Kur’ân-ı Kerîm âyetleriyle tefsirdeki harflerin sayısının birbirine eşit olduğu, Müddessir sûresinden sonra ise tefsir kısmındaki harflerin daha fazla geldiği tespit edilmiştir. Bir dirayet tefsiri olan Celâleyn Tefsiri; dil, üslûp ve ihtisar bakımından bir bütünlük arz etmektedir. Ancak bazı kelimelerin açıklamasında az sayıdaki değişiklikten başka temelde önemli bir fark yoktur. Misal olarak; Mahalli Rahimehüllâh, “sırât-ı müstakîm” ibaresini “cennete götüren yol”, “senden önceki peygamberlerin de yolu olan tevhid yolu” manasını verirken; Süyûtî Rahimehüllâh ise “İslâm dininin yolu” ve “hak yol” olarak beyan etmiştir. Ayrıca Mahalli Rahimehüllâh, “ruh” kelimesini “insanın içine işlemesiyle onu hayat sahibi kılan latif bir cisim” olarak açıklarken; Süyûtî Rahimehüllâh ise “bedenin kendisiyle canlandığı şey” diye beyan etmiştir. Açık-sade bir dille kaleme alınan bu nadide eser (Celâleyn Tefsiri)’nde âyetler, ilâhî maksadın ayrıntılar içinde kaybolmasına meydan vermeyecek biçimde kısa ve anlaşılır bir üslûpla tefsir edilmiştir. Süyûtî Rahimehüllâh, bu dirâyet tefsirinde izlenen metot hakkında mukaddimede şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kelâmından anlaşılanı zikretmek-anlatmak, tercih edilen görüşe dayanmak, gerekli görülen yerlerin i‘rabını yapmak, meşhur kıraatlerdeki farklılığa dikkat çekmek ve bütün bunları özlü bir şekilde vermek.” Celâleyn Tefsiri’nin İki Yarısının Hangi Müfessire Ait Olduğu Celâleyn Tefsiri’nin hangi yarısının iki büyük müfessire ait olduğu hususunda kaynaklarda farklı rivayetler mevcuttur. Kâtib Çelebi ve birçok müellife göre Bakara sûresinden İsrâ sûresine kadar olan kısmı Mahallî Rahimehüllâh, daha sonraki kısmı Süyûtî Rahimehüllâh yazmıştır. Fâtiha sûresi de imam Süyûtî tarafından tefsir edildiği için eserin sonuna konulmuştur. Ancak bu görüşün gerçekle ilgisi yoktur. Zira bizzat Süyûtî Rahimehüllâh, mukaddimede ve İsrâ sûresine ait tefsirin sonunda belirttiğine göre Mahallî Rahimehüllâh, Kur’ân-ı Kerîm’i Kehf sûresinden başlayıp Nâs sûresine kadar tefsir etmiş, ardından Fâtiha sûresinin tefsirine başlamış, fakat ömrü yetmediğinden eserini bitirememiştir. Süyûtî Rahimehüllâh’tâ Bakara sûresinden İsrâ sûresinin sonuna kadar gelen sûreleri tefsir etmiş ve Mahallî Rahimehüllâh’a ait olan Fâtiha’yı tefsirin sonuna koymuştur. Celâleyn Tefsiri’nin Kaynakları Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı. Tabersî’nin Mecma‘u’l-Beyân’ı. Fahreddin er-Râzî’nin Mefâtîhu’l-Gayb’ı. Kâdî Beyzâvî’nin Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl’i. Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin el-Bahrü’l-Muhît’i. Buhârî, Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd ve Hâkim’in hadis mecmuaları. Celâleyn Tefsiri’nin Özellikleri Âyetlerin âyetlerle (Kur’ân’ın Kur’ân’la) ve sünnetle açıklanması yönteminden büyük ölçüde yararlanılmıştır. Hadîs-i şerifler bazan mânen rivayet edilmiş ve bazan da bilinen hadislere atıfta bulunulmuştur. Âyet-i kerîmelerin nüzûl sebepleri belirtilmiş ve çoğu zaman, “Sebebin özel olması hükmün genel olmasına engel değildir” düsturu uygulanırken zaman zaman nüzûl sebebine dayanılarak âyetlerin özelleştirildiği görülmüştür. Kelimeler, eş anlamlılarıyla ve hemen hemen âyetlerdeki kalıplarıyla açıklanmıştır. İki müellifin aynı zamanda dilci olması hasebiyle, sarf ve nahivle ilgili açıklamalara bolca yer verilmiştir. Yer yer kelime ve cümlelerin i‘rabı yapılmış, bu durumda anlamlar nahiv kaidelerine göre değil nahiv kaideleri onlara tâbi kılınarak verilmiştir. Celâleyn Tefsiri’nde farklı kıraatlere dikkat çekilmiş; kıraat imamlarının isimleri zikredilmeden kıraat farklılıklarının mânaya yansıması üzerinde durulmuş, bunlardan kaynaklanan çeşitli i‘rab şekillerine işaret edilmiş ve zaman zaman şâz kıraatlere de temas edilmiştir. Her iki müfessir ahkâm âyetlerinin tefsirinde fıkhî birikimlerini ortaya koymuş ve açıklamalarda mensubu bulundukları Şâfiî mezhebini öne çıkarmıştır. Neshin kabul edildiği Celâleyn Tefsiri’nde, Kur’ân’ın Kur’ân’la ve Kur’ân’ın sünnetle neshine yer verilmiştir. Eserde bazı müteşâbih âyetler te’vil edilmiş, bunların bir kısmı Selef’in anlayışına aykırı olmakla eleştirilmiştir. Hurûf-ı mukattaa hakkında ise, “Bunlardan murat olunanı en iyi Allah bilir” denilerek bu konuda Selef âlimlerinin yolu izlenmiştir. Müstakil bir âyet sayıldığı halde besmelenin tefsiri yapılmamış ve besmelenin herkes tarafından bilindiği kaydedilmiştir.
265.64 ₺ -
-
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 2.Cilt
Kuranı Azim ve Tefsirli Meali Şerifi 1.Cilt (Kırık Manalı ve Soru Edatlı) İsmailağa Yayınevi olarak, mürşidimiz Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in 36 senedir Rûhu’l-Furkan Tefsîri’ni kendileriyle birlikte yazdığı ilmî heyet tarafından Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kaleme alınan “Kırık Mânâlı ve Soru Edatlı Kur’ân-ı ‘Azîm ve Tefsirli Meâl-i Şerîfi’ni siz değerli okuyucularımızın istifâdesine arz ediyoruz. Her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmının 6 cilt içerisinde yayımlanacağı bu kıymetli eserin, şu anda çalışması devam eden diğer ciltlerini de inşâallâh en kısa zamanda neşredeceğiz. Allâh-u Te‘âlâ’dan, emeği geçenlere âfiyetle hayırlı uzun ömürler ihsân etmesini, onları bu hizmeti tamamlamaya muvaffak kılmasını ve tüm Müslümanlara ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmını okuyup anlamayı nasîb etmesini niyâz ederiz. HAZIRLAYANLAR Cübbeli Ahmet Hoca, Ahmet Mahmut ÜNLÜ Ahmet Abdullah KOZLU Yusuf ÇELENER
114.40 ₺ -
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 1.Cilt
Kuranı Azim ve Tefsirli Meali Şerifi 1.Cilt (Kırık Manalı ve Soru Edatlı) İsmailağa Yayınevi olarak, mürşidimiz Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in 36 senedir Rûhu’l-Furkan Tefsîri’ni kendileriyle birlikte yazdığı ilmî heyet tarafından Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kaleme alınan “Kırık Mânâlı ve Soru Edatlı Kur’ân-ı ‘Azîm ve Tefsirli Meâl-i Şerîfi’ni siz değerli okuyucularımızın istifâdesine arz ediyoruz. Her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmının 6 cilt içerisinde yayımlanacağı bu kıymetli eserin, şu anda çalışması devam eden diğer ciltlerini de inşâallâh en kısa zamanda neşredeceğiz. Allâh-u Te‘âlâ’dan, emeği geçenlere âfiyetle hayırlı uzun ömürler ihsân etmesini, onları bu hizmeti tamamlamaya muvaffak kılmasını ve tüm Müslümanlara ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamâmını okuyup anlamayı nasîb etmesini niyâz ederiz. HAZIRLAYANLAR Cübbeli Ahmet Hoca, Ahmet Mahmut ÜNLÜ Ahmet Abdullah KOZLU Yusuf ÇELENER
114.40 ₺ -
Merakıl Felah Tercümesi Kelime Manalı 2 Cilt
Hicri on birinci yüzyılın büyük hanefî fukahâsından Allâme Şürünbülâlî’nin (ö. 1069/1659), kendisine ait olan ve Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Nûru’l-Îzâh isimli eserine yazmış olduğu “Merâkı’l-Felâh” şerhi İsmailağa Fıkıh ve Te’lîf Kurulu tarafından tercüme edilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
258.10 ₺ -
Başarılı Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Usulleri
“Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın devam ve bekası Emr-i bi’l-Ma‘rûf Nehy-i Ani’l-Münker’in devamına, Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın inkirâzı (yıkılması) Emr-i bi’l-Ma‘rûf Nehy-i Ani’l-Münker’in terkine bağlıdır.” Ali Haydar Efendi (Kuddise Sirruhû) İslam’ı anlatabilmenin iki şartı vardır: İslam’ı bilmek. İslam’ı anlatmayı bilmek. İşte bu kitapta İslam’ı anlatmayı bilmenin usulleri anlatılmıştır. Bu kitabın okuyucuya kazandırdıkları: İslam’ı insanlara nasıl sevdiririm? Hitâbet, akıcı konuşma ve muhâtabı tanıma yolları. Resmî makam, kahvehane, tekel bayii vb. 17 farklı mekânda konuşma örnekleri. 66 maddede etkili konuşma ve sözü dinlenir olmanın yolları. Özgüven eksikliğini giderme ve çekinmeden tebliğ yapma yolları. 38 maddede Resûlullâh’ın (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) hataları düzeltme yolları. İnsanları hizmete ve İslam’a destek vermeye teşvik yolları. Gözü namahremden koruma yolları. Maddî sıkıntıdan kurtulmanın yolları. Tebliğ yaparken, öncelik sırasını bilmenin yolları. Tartışma kuralları ve heyecanı yenmenin yolları. Öfkeyi kontrol altına almanın yolları. Resûlullâh’ın vazifelendirmede takip ettiği yollar. Anne-babaya, eşe, çocuklara ve namahrem kadınlara tebliğ yolları. Dua, telkin, ilgi, hediye, tebessüm, disiplinli olma, ses tonu, beden dili, takdir etme ve benzeri birçok usullerin gücünü ve insanoğlu üzerindeki etkisini öğrenmek ister misiniz?
73.66 ₺ -
Büyük İslam İlmihali Telif Heyeti
Değerli İslâm alimi Ömer Nasuhi Bilmen tarafından kaleme alınan Büyük İslâm İlmihali, akâid, ibadetler (tahâret ve sular, namaz, oruç, yemin,nezir ve itikaf, zekat ve sadaka-i fıtr, hac ve umre, kurban, hayvan boğazlamave av, kerâhiye ve istihsân), İslâm ahlâkı ve isimleri Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen peygamberlerin sîret ve tarihçeleri olmak üzere toplam 10 kitap(bölüm) hâlinde tasnif edilmiştir. Önce fasiküller hâlinde neşredilen eser daha sonra tek cilt olarak basılmıştır. Şimdiye kadar 2,5 milyondan fazla basılan bu nadide kitap Türkiye’de halkın dinî bilgilere olan ihtiyacını büyük ölçüde gidermiştir. Ömer Nasuhi Bilmen 1883 yılında Erzurum’a bağlı Salasar köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Hacı Ahmed Efendi, annesi Muhîbe Hanım’dır. Küçük yaşta iken babasının vefatı üzerine Erzurum Ahmediyye Medresesi müderrisi ve nakîbüleşraf kaymakamı olan amcası Abdürrezzak İlmî Efendi’nin himayesinde yetişmiştir. Hocalarının vefat etmesi üzerine İstanbul’a giderek Fatih dersiâmlarından Tokatlı Şâkir Efendi’nin derslerine devam edip icâzet almıştır. Beyazıt dersiâmlığı, Fetvâhâne-i Âlî müsevvid mülâzımlığı,Hey’et-i Te’lîfiyye üyeliği, Meclis-i Tedkîkât-ı Şer‘iyye üyeliği, fıkıh ve kelâm müderrisliği, İstanbul müftülüğü ve Diyanet İşleri başkanlığı gibi görevlerde bulunmuş, hayatının sonuna kadar ilmî çalışmalarını sürdürmüştür. 12 Ekim 1971 yılında İstanbul’da vefat eden Ömer Nasuhi Bilmen, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ne defnedilmiştir. Elinizdeki bu kitap en muteber kaynaklara müracaat edilerek meydana getirilen Büyük İslâm İlmihali’nin, günümüz Türkçe’siyle daha fazla istifade edilmesi gayesiyle İsmailağa Te’lif Kurulu tarafından sadeleştirilerek hazırlanan bir çalışmadır. Manası kapalı olan kısımların dipnotlarla açıklandığı ve hadis tahriclerinin yapıldığı bu kıymetli eser sahih dinî bilgi edinmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynaktır.
152.90 ₺ -
Halebi Sağir Kelime Anlamlı Tercümesi 2 Cilt Takım
Osmanlı fukahâsından İbrahim el-Halebî’nin (rahimehullâh), Gunyetü’l-Mütemellî isimli kitabının muhtasarı mahiyetinde olan eser, İsmailağa Fıkıh ve Te’lif Kurulu tarafından kelime manalı ve toplu olarak tercüme edilip yayıma hazırlanmıştır. Müellifin Mukaddimesi: Bütün hamdler, “ibadeti, saadet köşkünün anahtarı, ululuk ağacının yükselme mahalli, güzel yüce mertebe ve ziyadeye/cennet ve Cemâlullâh’a ulaşmanın işaret mahalli kılan ve namazı ibadeti ayakta tutan direkler, yükseklerinin zirvesi ve hükümlerinin umdesi yapan” Allah Teâlâ’ya mahsustur. Salât ve selam, yaratılmışların en faziletlisi, gözünün nuru namazda kılınan efendimiz Muhammed (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in, Âl’inin ve dinin gümüş ve altın madeninden kurtuluşa eren ashâbının üzerine olsun. Sonra, zengin Rabbinin rahmetine muhtaç olan İbrahim b. Muhammed b. İbrahim el-Halebî şöyle der: “Münyetü’l-Musallî” kitabını şerh etmiş, ismini “Gunyetü’l Mütemellî” koymuştum. Fakat onda yeni başlayanlar ve sınırlı kapasitesi olanlar için bıkkınlığı gerektirecek bazı uzatmalar gördüm. Bu sebeple talebelere kolaylık, istekli olanlara bahşiş olsun diye onun inci gibi delillerini kısaltmak, faydalı meselelerini çoğaltmak istedim. Her istekte kendisinden yardım istenen, sadece noksan sıfatlardan münezzeh kemal sıfatlarla muttasıf olan Allah Teâlâ’dır. Başlangıç ondan olduğu gibi, dönüş de sadece O’nadır. O bana kâfidir ve ne güzel vekildir.
312.12 ₺ -
Şerhül Emali Tercümesi Kelime Manalı
Resûlüllâh Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Ferâizi öğrenin ve insanlara öğretin, çünkü ferâiz ilmin yarısıdır.” (İbn Mâce, Ferâiz, 1) İslâm miras hukukundan bahseden “Ferâiz” ilmine dair kütüphanelerimizde birçok yazma ve matbu eser bulunmaktadır. Bu alanda yazılmış klasik Arapça metinlerden en meşhuru Hanefî fukahâsından Muhammed Secâvendî’nin (rahimehullâh) telif etmiş olduğu el-Ferâizü’s-Sirâciyye isimli eserdir. Yüzyıllardır medreselerde okutulan eser üzerine birçok şerh ve tercüme çalışması yapılmıştır. el-Ferâizü’s-Sirâciyye metni ve tercümesinin birlikte sunulmasının yanı sıra meselelerin şemalarla açıklandığı bu çalışmamızın, İslâm miras hukukunda bilgi edinmek isteyenler için faydalı olacağı ümidindeyiz.
49.30 ₺ -
Mektubat Tercümesi 1.Cilt Kırık Manalı
İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû) hazretlerinin kadîm eseri “Mektûbât”ın, Farsça asıl nüshasıyla kontrol edilerek, terimlerinin açıklandığı ve Mahmud Efendi (kuddise sirruhû) hazretlerimizin sohbetlerinden kesitlerin yer aldığı tercümesidir. İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruhû)’nun en geniş hacimli eseri Mektûbât'tır. Eser genel olarak Ehl-i Sünnet inancının vazgeçilmez sabiteleri ekseninde kelâmî, fıkhî ve tasavvufî çok önemli bilgiler içermektedir. İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû) mektuplarında yer yer sorulan sorulara cevap vermiş, bazen gördüğü bir hatayı ikaz etmiş, kimi zaman da İslâm’ın o dönemde bulunduğu durum hakkında müslümanları uyarıcı ve bilgilendirici bir dil kullanmıştır. Dolayısıyla asırlardır başta mutasavvıflar olmak üzere kelâmcılar, fıkıhçılar, hatta tarihçiler bu eserden istifade etmişlerdir. Muhterem üstadımız Hacı Mahmud Efendi (kuddise sirruhû) Mektûbât’ın her âlime gerekli olduğu konusunda şöyle buyurmuştur: “Mektubatsız hoca, silahsız askere benzer.” Eser, İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû)’nun farklı zamanlarda müridlerine, dostlarına ve yakınlarına yazdığı mektuplar derlenerek oluşturulmuştur. Birinci cilt, on yedi yıl içerisinde yazılmış olan 313 mektubun 1025 (1616) yılında Yâr Muhammed Cedîd Talekânî tarafından derlenmesiyle meydana getirilmiştir. İkinci cilt 1028 (1619) yılında Mevlânâ Muhammed Masum (kuddise sirruhû)’nun emriyle Abdülhay Hisârî tarafından Esmâ-i Hüsnâ’ya muvafık olarak 99 mektuptan oluşacak şekilde derlenmiştir. Mektûbât’ta bu zata gönderilmiş olan birkaç adet mektup bulunmaktadır. Üçüncü cilt ise 1031 (1622) yılında Berekât-ı Ahmediyye sahibi Muhammed Haşim Kişmî tarafından derlenmiştir. Bu ciltte de 124 mektup bulunmaktadır. 1302 (1887) yılında Muhammed Murad Kâzânî tarafından iki cilt olarak Arapça’ya çevrilen eser 1316 (1901) yılında Mekke’de basılmış, 1963 yılında da İstanbul’da tıpkıbasımı yapılmıştır. Gulam Mustafa Hân’ın Farsça olarak neşrettiği nüshanın da 1977 yılında İstanbul’da tıpkıbasımı gerçekleştirilmiştir.
148.48 ₺ -
Tahavi Şerhi Baberti Tercümesi
İlimlerin en üstünü; her bilginin aslı, her saadetin kaynağı olan ma‘rifetullahtan bahseden akâid ilmidir. Zira Allah Teâlâ’nın şu âyet-i kerîmesinin ifade ettiği gibi cinler ve insanlar ancak Allah Teâlâ’yı bilmeleri için yaratılmışlardır: “Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” [Zâriyât Sûresi, 56] İmâm Tahâvî’ye (rahimehullâh) ait olan bu akîde metni, akâide dair kaleme alınan eski eserlerden birisidir. Başta tevhid olmak üzere, icmâlî olarak inanç meselelerini ele alan bu eserin en yaygın şerhlerinden birisi Ekmelüddîn Bâbertî’nin (rahimehullâh) şerhidir. Metin ve şerhin iki ayrı tasnifle tercüme edildiği ve kapalı yerlerin dipnotlarla açıklandığı bu eser Ehl-i Sünnet neşriyat dünyasına kazandırılan önemli çalışmalardandır. Tahavi Tercümesi Baberti Tercümesi
55.68 ₺ -
Tam Kayıtlı Halebi Sağir Tercümesi Fatih Kalender
Osmanlı fukahasından İbrahim el-Halebî’nin (rahimehullâh), Gunyetü’l-Mütemellî isimli kitabının muhtasarı mahiyetinde olan eser, İsmailağa Fıkıh ve Telif Kurulu tarafından tercüme edilerek, sayfa uyumlu mizanpajıyla yayıma hazırlanmıştır.
147.90 ₺ -
Fıkhul Ekber Şerhi Tercümesi
Kuşkusuz ki en önde gelen vâcip; kişinin leh ve aleyhine olanları bilmesi, Allah Teâlâ’yı isimleri ve yüce sıfatlarıyla bilmesi, zâtı hakkında vâcip, câiz ve mümkün olmayanları bilmesi,Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesi üzere inancını tashih etmesi ve daima onların yolunda olmasıdır. İman bu şekilde tashih edilmedikçe hiçbir ilmin faydası yoktur. Bu yüzden ahirette kişiyi kurtaracak olan akîdeyi öğrenmek ve Allah Teâlâ’nın mağfiretine sığınmak herkese gereklidir. İmâm Âzam Ebû Hanîfe (rahimehullâh)a nispet edilen el-Fıkhü’l-Ekber kitabı akâid hakkında Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat yolu üzere ilk tasnif edilenler kitaplardandır. Temel akâid meselelerini biraraya getiren eser üzerine birçok şerh çalışması yapılmıştır. Bunlardan birisi de Manisalı âlim Ebu’l-Müntehâ (rahimehullâh)ın şerhidir. Metin ve şerhin tercüme edildiği bu çalışma sadece klasik bir çeviri olmayıp kelâm edebiyatının en önemli eserlerinden referansların bulunduğu kaynak bir kitap niteliğindedir.
49.30 ₺ -
Tesettür Risalesi
Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: Ey Adem! Sana ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir salta-natı göstereyim mi? Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı. Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi. İnsanoğlunu yaratıcısından daha iyi kim bilebilir? Her semavi din, kendi dönemi içinde insanlara, fıtratlarına en uygun olan yaşam biçimini sunmuştur. Nitekim son peygamber Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)in getirmiş olduğu semavi din yani İslam, kıyamete kadar insanoğlunun fıtratına en uygun yaşam biçimi olarak kalacaktır. Allah Teâlâ bizlere neyi emrediyorsa o yapılmalı, neyi yasak ediyorsa ondan kaçınılmalıdır. Böyle olursa insan fıtratını bozmak isteyen şeytanın değil, Yaratıcısının kendisi için çizmiş olduğu doğru yolda yaşar ve kazananlardan olur. Aksi takdirde dünyada zarar, ahirette ise ebedi bir mahrumiyet. İşte bu yüzden Müslüman kadının hayatındaki olmazsa olmazlardan biri tesettürdür ve hiçbir şekilde taviz verilemeyecek alandır. Riayet edilmemesi durumunda tüm kötülükler baş gösterir ve insanı ebedi hüsrana sürükler. Allah muhafaza eylesin! Bu eser, Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) anlattığı, Allah’ın razı olacağı tesettürü; ayet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerle açıklamaktadır.
53.94 ₺ -
Müteşabih Nasların Tevilinde Ölçü
Müteşabih Nasların Tevilinde Ölçü İmam Gazali rahimehullahın telif ettiği İlcamül avam adlı eserin nüshasıdır.
52.78 ₺ -
Ehli Sünnet Akaidi İsmailağa
Ehl-i Sünnet vel CemAat alimlerinin üzerinde icma etmiş oldukları itikadİ prensipleri içeren eser, klasik akaid kelam kaynaklarının ihtiva ettiği ilahiyat, semiyyat ve nübüvvet meselelerini anlaşılır bir dille anlatmaktadır.
60.32 ₺ -
-
Kadınlara Mahsus Haller İmam Birgivi
Kadınlara Mahsus Haller Hayız, Nifas, İstihaza Fatih Kalender Hüsameddin Vanlıoğlu isbn: 9786052370100
67.28 ₺ -
Telhis ve Muhtasar Dersleri
Arap Edebiyatı Hakkında yazılmış Telhıs kitabı kısa bir metin olup Meâni, Beyan ve Bedi ilimlerini işlemektedir. Meâni ilmi kelamın belâğatını esas alıp Belâğat ise, Kelamın halin gereğine uyumlu olması diğer bir ifade ile bu uyum hususunda yanlışlıktan kaçınma melekesidir. Bunun kazandıracağı şey ise bu konuda doruk noktada olan Kuran-ı Kerim'deki ifadelerin güzelliğini anlayabilme ayrıca zahir ve olağan olmayan ifadelerde de olağanüstü olan ifadeyi gerektiren hal ve nükteyi tesbit edebilmektir. Beyân ilmi ise halin gereğine uyumlu olan bu kelamın gerek kinaye, mecaz ve teşbihini sanatlar dahilinde farklı açıklık yolları ile (çok açık, az açık, açık) ifade edebilme diğer bir ifade ile kişinin manayı kapalı olmayacak şekilde ifade edebilme melekesidir. Bedî ilmi ise bu anlatılanların dışında lafızlarla alâkalı güzellikleri işlemektedir.
194.30 ₺ -
Aile İlmihali Heyet
İslamiyet kişinin hayat fonksiyonlarının belirmesinden, vefat edipte teçhiz ve defin işlemi gerçekleşinceye kadar hayatının her safhasını tanzim eden bir din olarak, nesebi en önemli unsurlardan biri saymış ve aile ile ilgili meseleleri özel bir önem atfetmiştir. Kişi, kulluk imtihanı için gelmiş olduğu fani dünyada, ailesine ilişkin birçok mesuliyet yüklenmiştir. İşte bu denli öneme sahip aile olgusunun Allah Teala rızasına uygun olarak devam ettirilmesi için Aile İlmihali adı altında sunmaya çalıştığımız bu bilgilerin tüm müslümanlara yarar sağlayacağını umuyoruz. İSMAİLAĞA FIKIH KURULU Fatih Kalender - Hüsameddin Vanlıoğlu - Abdullah Hiçdönmez - Emin Ali Yüksel Siraç Yayınevi - Aile İlmihali
123.54 ₺ -
-
Cuma Namazı ve Zuhri Ahir
Neden zuhr-i âhir namazı ile uğraşıyoruz? ‘Köylünün sürüsünün tamamı telef oldu, gitti; Bir kişi de kendine ait olan alaca danayı arıyor!’ Bizim yaptığımız da öyle mi, O kadar mı basit? Asla hayır! Dini tamir davasındaki din tahripçileri işe, dini meseleleri ve onların gerçekte yetkili olan sahiplerini yani müctehid imamlarımızı, fakıhlerimizi, müfessirlerimizi, akaid âlimlerimizi, muhaddislerimizi ve Şeriat dairesindeki tasavvuf ve tarikat büyüklerini sırasıyla ve belli bir tertiple tartışma mevzuu yaparak başladılar. Böylece önce edepler, sonra sünnetler, sonra vacipler, daha sonra da farzlar ve nihayet iman dövülmeye ve dinamitlenmeye başlandı. Hatta daha da önce evvela, müctehidler ve her sahadaki din âlimleri, sonra Sahabe radıyallahu anhum, sonra Efendimiz sallâllâhü aleyhi ve sellem ve nihâyet Allah Teâlâ hedef tahtası yapıldı. Bir mevzi düşünce sıra sonrakine geldi. İşte birileri de buna benzer bir şekilde tâlî gibi görünen böylesi meseleler üzerinden merkeze ulaşmanın, işi imana getirmenin yollarını arama, Müslümanlarda uyandırdıkları vesveselerle eskiye itimadı yok ederek küllî bir şekkin ve sarsılmanın önünü açma çabasındadır. İmana nispetle tâlî olan meseleler, Resmi İslam anlayışını aslında Müslüman olan memleketin vatandaşlarına inandırma vazifesiyle muvazzaf kılınan birilerince temel mesele olan imanın çökertilmesine birer sıçrama taşı yapılıyorsa, onların ıslahı, tamiri ve tahkimi de çok büyük bir ehemmiyet arz eder. Aslî meselenin tahribine yol ve menfez yapılan tâlî mesele, sanki onun vazgeçilmez bir parçası halini alır; onu deşifre etmek, imanı muhafaza etmenin vesilesi haline gelir. Cuma Namazı ve Zührü Ahir - Siraç Yayınevi - Sirac Yayınevi - Siraç Kitapevi - İsmailağa İlmi Heyeti - İsmailağa Telif Heyeti
58.00 ₺ -
İman ve Küfür
Bazı zümrelerce kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılsa da iman, tabi olarak küfrün reddini ihtiva eder. O yüzden de "Küfürden teberri etmek" -yani kalben küfrü reddeden kimsenin, ihtiyaç olduğunda bunu lisanen beyan etmesi- iman edebilmek için bir zarurettir. Neşrini yaptığımız el-Fevâidü'l-Mühimme fî Beyâni İştirâti't-Teberri fî İslâmi Ehli'z-Zimme isimli bu eser günümüzde ihmal edilen bu çok mühim mevzuun tedkikini yaptığı için büyük bir ehemmiyeti haizdir. Ancak bu risalenin asıl ehemmiyetii asrımızın bir büyük fitnesini deşifre etmesindedir; 'Cennete girmek için Müslüman olmaya gerek yoktur' herzesinin zimnen kabul ettiği 'küfre rıza'. Bu risale sayesinde; öncesinde ehli küfre tebliğ ve davet muhtevası ile takdim edilen, zamanla kasıtlarının aslında ehli küfre kendilerine eşit olarak gördükleri ikili görüşme faaliyetleri olarak yorumladıkları anlaşılan, sayesinde her dinin kurtuluşa ereceği şekilde bir herzenin müdafaasının yapılabildiği, hatta 'Hristiyan olun! Boşu boşuna namaz külfetine girmeyin' telkinlerini yapan insan görünümlü mikropları üreten habis bir ur haline gelen 'diyalog' kavramının bu haliyle asrın fitnesi haline gelen 'küfre rıza'nın bir türü haline geldiği anlaşılacaktır. İfrat - Tefrit Arasında İman ve Küfür - Müslüman Olabilmek İçin Küfürden Beri Olduğunu Açıklama Şartı - Siraç Yayınevi
46.98 ₺ -
Bir İslam Şiarı Sakal
Sahîh-i Buhârî'de "Sakal Bırakma (i'fâ) Bâbı"na şöyle zikredilir: "['Sakalı bırakmak' kelimesindeki 'Bırakma' fiilinin kökü olan] kelime 'İnsanlar çoğaldı' ve 'Malları çoğaldı' misallerindeki gibi [çoğalma anlamında] kullanılır."
148.48 ₺