- 
                    Gafletten UyanışKesin olarak anladım ki tasavvuf ehli, Allah yolunda yürüyen gerçek kimselerdir. Onların hayat tarzı en güzel hayat, yolları en doğru yol ve ahlakları en temiz ahlaktır. İslâm düşünce tarihinin en mühim simalarından olan Gazzâlî, yalnızca eserleriyle değil, aynı zamanda yaşadığı fikrî buhran ve bunlardan doğan arayışlarıyla da adından sıklıkla bahsedilen büyük bir âlimdir. Onun kaleme aldığı el-Münkız mine’d-dalâl, hem bir otobiyografi hem de bir entelektüel muhasebe metni olması bakımından İslâm düşünce tarihinin en özgün örneklerinden biri olmuştur. Hakikat yolunda ilerleyen herkesin yaşadığı aşamaları gözler önüne seren bu metinde Gazzâlî, hayatının dönüm noktalarını, ilim ve hakikat arayışıyla dolu yolculuğunu, yaşadığı şüpheleri ve bunlardan kurtuluş yolunu içtenlikle dile getirir. Kelâm, felsefe, bâtınîlik ve nihayet tasavvufa dair tecrübelerini aktararak zihnî ve kalbî serüveninin hangi merhalelerden geçtiğini ortaya koyar. Vardığı netice, aklî ilimlerin tek başına hakikati kuşatamayacağı; asıl huzur ve yakîn kapısının tasavvufî bilgi ve tecrübeyle aralanabileceğidir. Çektiği tüm fikrî sancılarının eşliğinde Gazzalî’nin otobiyografisini okuyacağımız Gafletten Uyanış, Dr. Salih Kadri Oğul’un samimi gayreti ve yoğun çalışmaları sayesinde okurla buluşuyor. 66.50 ₺
- 
                    Sufilere ArmağanBismillahirrahmanirrahim kerem sofrasının çağrısıdır. Kerem ve cömertliğinin feyzi, bize söz sofrasını açtı ve kadim bir kıssadaki perdeyi kaldırdı. Bu sayede söz ustasının elindeki kalem de “Allah’ın adıyla/ Bismillah” diyerek söze başladı. Ey okuyucu! Bu yemek yeni pişirilip sofraya kondu, tadına iyi bak, lezzetinden mahrum kalma. Tadına bakamazsan da göz kamaştırıcılığıı ve hoş kokusu can gıdası olarak sana yeter. Bu eser, büyük âlim ve edebiyatçı Molla Abdurrahman Câmî'nin yedi kitaptan oluşan Heft Evreng isimli meşhur mesnevisinin ilk kitabıdır. Yedi büyük mesneviden oluşan bu eserin ilk bölümü olan Tuhfetü’l-Ahrar’ı Molla Câmî âdeta “özgür ruhlara armağan” etmiştir. Fars edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan Molla Câmî, Sufilere Armağan kitabında besmelenin faziletinden başlayarak nefsini terbiye etmek isteyenlere müstakim üzere gidilebilecek bir yol sunar. Tasavvuf edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bu çalışma, günümüz okurunun anlayacağı sade ve akıcı bir dille yayına hazırlanmıştır. 115.50 ₺
- 
                    MünacatnameEy yolunu şaşırmışların yol göstereni! Ey biçarelere çare, avarelere derman kılan! Ey dağılmışları birleştiren, düşmüşleri kaldıran! Tut elimizden… Münâcâtnâmeler edebiyatın en nadide örneklerindendir. Allah’a yakarış ve tazarrunun en coşkun nidaları yankı bulur bu metinlerde; çağlar, coşar… Farsça aslından ilk kez Türkçeye tercüme edilen Fars edebiyatının usta kalemlerinden mutasavvıf şair Hâce Abdullah Herevî’ye ait Münâcâtnâme eseri âdeta dua ve yakarışın üslubunu öğretmekte. Aşkın dolup taştığı, cür’aların soluksuz içildiği bu manzumeler, Türk edebiyatında da çok sevilmiş ve neredeyse her şair tarafından bir beyitle bile olsa işlenmeye gayret edilmiştir. Döküleni toplayan, kırılanı onaran bir merhametin eteğindeki insan, yeniden doğrulmayı öğrenir bu metinlerde. Kendi noksanını bilip kusursuz olan yüce yaratıcıya olan bağlılığın, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “şah damarından yakın” olduğunu hatırlatan bu coşkun metinler insana kendi aczini göstermenin yanı sıra her solukta yeni bir ümit tazelemektedir. Ut ve miskim yoksa da asma dalı getirdim Kara yüzümü ve ak saçımı getirdim Ümitsizliğin küfür olduğunu buyurdun Emrine uydum umut dolu bir gönül getirdim. 91.00 ₺
- 
                    İlahi HuzurdaSufi bakış açısında İlahi Huzurda olma düşüncesi günümüzde sıkça karşımıza çıkan “bilinçli farkındalığın” (mindfulness) kalbi bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Yalnızca bilinçli olarak huzurda, bu anda ve buradaysak, öğretiler kendini açabilir ve bizler İlahi Olan ile bir bağ kurabiliriz. Dünya çapında meşhur sufi üstatlarından biri olan ve 40 yılı aşkın süredir Hz. Mevlana yolunda hizmet veren Kabir Helminski elinizde tuttuğunuz kitabında tasavvufun temel prensiplerini ve bu fikirlerin nasıl bir mevcudiyet deneyimine ön ayak olabileceğini açıklıyor. Bu ilham verici eserde okuyucular kendi hayatlarında huzurda olma hallerini ve bilinçli farkındalıklarını nasıl geliştirebileceklerini öğrenirken; dış dünyadan gelen uyaranları ve bu uyaranlara verilen içsel tepkileri, sadakat ve zarafet ile hareket etmeyi, kadim manevi bilgelik ile modern psikolojinin paralelliklerini, meditasyon ve tefekkür ile gündelik yaşantılarında daha çok anlam bulmayı keşfedebilecekler. Kendine has netliği ile bu kitap hayatlarımızı daha iyi hale getirme potansiyeline sahip mevcudiyet ve bilinçli farkındalığımızı geliştirmemiz için bize rehber olacak nitelikte. Hz. Mevlana’nın eserlerinden, Benötesi (transpersonal) psikolojisinden, geleneksel sufi literatüründen ve Helminski’nin kişisel deneyimlerinden faydalanılan kitapta, modern dünyanın ihtiyaçları kadim sufi bilgeliği ile entegre ediliyor ve okuyucuya pratik ve evrensel öğretiler sunuluyor. 182.00 ₺
- 
                    İlahi VuslatModern psikolojinin, insanın temel sorunlarını biyolojik ve psikolojik süreçlerinde bulmaya çalıştığı görülür. Nitekim doğum travması böyle bir arayışın sonucudur. Her ne kadar doğum travması dünyadaki mevcudiyetimize ve bu durumla gelen temel sıkıntılarımıza bir izah getirmiş olsa da insanın mutlak anlamda bu dünyada olma sebebine bir açıklık getirememektedir. Aslında insanın ne olduğu sorusu modern psikologların da bulmaya çalışmış olduğu bir muammadır. Ancak getirdikleri açıklamalar insanın kompleks yapısını ve manevi boyutunu devre dışı bıraktığı için pek tatmin edici olmamıştır. Binlerce yıllık birikime sahip olan tasavvuftan yararlanan sufi psikolojisi insanın manevi boyutunu yadsımamış ve insanın temel problemlerine daha ikna edici, net cevaplar vermiştir. İnsanın bütün arzu ve özlemlerine rağmen onun kendi ölümlüğünü ve hiçliğini kabul etmesinden başka bir çözüm sunmayan psikoloji ekollerinden farklı olarak, sufi psikolojisi; insanın müspet yanlarına, onun içindeki ilahi nefhaya ve ölümsüzlüğüne vurguda bulunmuştur. Bu kitap, Hz. Mevlânâ'nın sazlıktan koparılan ney metaforunda anlattığı İlahi Vuslatı, sadece anne karnından dünyaya gelen bebeğin taşımış olduğu Doğum Travması ile izah eden modern psikolojiye kıyasla tasavvufun insanın temel sorunlarına ne derece kapsayıcı ve köklü çözümler üretebileceğini göstermekte. 154.00 ₺
- 
                    Halifenin RüyalarıPek çok insan ömrünün üçte birini uykuda geçirir ve uyurken de çoğu kere rüya görürler. Rüyaların gerçekliğinden şüphe etmek, İslam dünyası için mümkün değildir. Çünkü Müslümanlar, gözümüzün gördüğü dünya ile manevi dünya arasındaki kopmaz bağın farkındadır. İkisi arasına keskin bir sınır koymazlar; dünya hayatından daha yüksek olan o âlemi nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar, buna ister dünyanın başlangıcından itibaren olacak olan her şeyin; insan aklının anlayamadığı harflerle üzerine yazılı olduğu Levh-i Mahfûz desinler, ister eşyanın aslının yer aldığı ara dünya olan âlem-i misal adını versinler, bu insanlar için rüyada olan şey, o yüksek âlemde önceden kararlaştırılmış olanlardan başka bir şey değildir. Duyusal olmayanın dünyası da insanların gözünün önünde duran, herkesçe görülebilen dünya kadar gerçektir. İslam tasavvufu üzerine yaptığı önemli çalışmalarla dünya çapında büyük bir şöhrete sahip Annemarie Schimmel’in bu kapsamlı monografisi; İslam’da rüyanın mahiyeti, anlamı, konumu ve tarihi üzerine yapılmış en aydınlatıcı çalışmalarından biridir. 332.50 ₺
- 
                    Reydetül-Esrar: Hz. Alinin Yüz Sözü ve Şerhleri"Musibet anında sızlanmak, mihneti artırır.", "Kalp zorlandığında kör olur.", "Azgınlıkla zafere ulaşılamaz.", "İntikamla liderlik olmaz.", "Yalancı için mürüvvet yoktur." gibi "Gayb perdesi açılsa yakini, marifeti ziyadeleşmeyecek" kadar kavi bir iman ve itikada sahip Haydar-ı Kerrar ve Damad-ı Nebî Hz. Ali'ye isnat edilen yüz adet özlü söz ve bunların yorumlarını içeren bu güzide eseri; Osmanlı Halvetîliğinin meşhur ismi Cemâl-i Halvetî, Sultan II. Bayezıd'a hediye eylemiştir ve Reydetü’l-Esr’âr ismindeki bu nadide yazma nüsha sadece Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya tasnifinde bulunmaktadır. Fakirullah Yıldız, Ömer Çınar ve Taibe Kıvanç, bu yegâne Arapça nüshayı Türkçeye çevirerek kültür ve irfan tarihimize çok kıymetli bir katkıda bulundular. Sufi Kitap da bu değerli projeyi hayata geçirmek suretiyle, her biri inci, mercan kıymetinde sözleri kendine has üslup ve yorumla yazıya aktaran âriflerin rehberi Cemâl-i Halvetî koleksiyonunun ikinci kitabını neşretmenin sevincini yaşıyor. 157.50 ₺
- 
                    Müjdelerle Gelen ElçiBu güzide kitap; Celvetî şeyhi, âlim, şârih, müfessir, şair gibi vasıflarıyla “hezârfen” lakabını hak eden İsmail Hakkı Bursevî hazretlerinin yazmış olduğu tasavvuf ve özellikle vâridât türü eserlerinden biridir. “Bir deste gül” kabilinden seçilerek “İsmail Hakkı Bursevî Kitaplığı” başlığı ile arz-ı endam edecek serinin ilk eseri, yayınevimizin ikinci kitabıdır. Saff sûresi altıncı âyetinin işârî olarak tefsir edildiği Mecîü’l-Beşîr adlı bu yazma eser, Bursevî hazretlerinin göz nurunu akıttığı ve bereketli kaleminin mürekkep izlerinin bulunduğu müellif hattı nüshasından ilk kez Türkçeye tercüme edildi ve matbu hâle getirildi. Son peygamberin geleceğini muştulayan rivayetlerin zâhir ve bâtın manalarını ihtiva eden bu kıymetli kitap, İbn-i Arabî’nin bazı tespitlerini de mükemmel bir tarzda şerh ve tevil etmektedir. Kütüphanenize değer ve şeref katacak bu hazinenin neşrinden Sufi Kitap olarak büyük bir sevinç duyuyoruz. “Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.” Saff 61/6. 91.00 ₺
- 
                    SübhanMesnevî-i Şerîf bize hayat yolunun perde arkasındaki sırlarını gösteren büyük bir cevherdir. Bu cevherin kaynağı ise doğrudan doğruya Hz. Kur’ân ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetidir. Bu yönüyledir ki içindeki her bir hakikat nüvesi semere ve meyve veren bereketli bir ağaç gibidir. Dallarıyla ve budaklarıyla semaya urûc etmiş bu mübarek ağaç, her mevsimin ve her devrin insanlarına ayrı ayrı seslenmekte ve onları beslemektedir. İşte bu kutlu ağacın gölgesinde yetişmiş muhterem zevatın yanında bulunmuş ve onların irfan sofralarından nasiplenmiş kıymetli Hayat Nur Artıran Hanımefendi, şimdi bu güzel ağacın bitmez tükenmez yemişlerinden topladığı mübarek bir heybeyi bugünün insanına takdim etmekte. Kur’ân-ı Kerim’de kıssaları anlatılan Hz. Mûsâ, Hz. İbrahim, Hz. Nûh, Hz. Sâlih, Hz. Yûnus ve Hz. Yûsuf’un (aleyhimüsselam) kıssalarını başta Hz. Mevlânâ olmak üzere, Şems-i Tebrîzî, Ahmed-i Rifâî, İbn Arabî ve Niyazi-i Mısrî hazeratının mübarek sözleriyle ve nutuklarıyla izah etmekte. Sufi Kitap, H. Nur Artıran Hanımefendi’nin, hızla akan ve maddeyi çürüten zamanın, mânâyı yüceltip parlatan hakikatini, aklın ve kalbin tatmin olacağı bir üslupla aktardığı bu eser-i bergüzîdesini okurla buluşturmanın huzurunu yaşamaktadır. 245.00 ₺
- 
                    Ey OğulEy Oğul! Tasavvufun başlıca iki özelliğinin olduğunu bil! İstikamet ve mahlukâta karşı ciddiyet. Her kim istikamet üzere olur, insanlara karşı güzel ahlakı kuşanır ve onlara müsamaha ile yaklaşırsa işte o kişi sufidir. Elinizdeki bu kıymetli eserin ilk bölümü, büyük İslam düşünürü İmam Gazzâlî’nin bir öğrencisinin samimi sorusu üzerine kaleme aldığı Eyyühe’l-Veled adlı meşhur eseridir. Bu eser, sadece bir nasihatname olmanın ötesinde; eğitim, ahlak ve ilim yolunun tüm inceliklerini anlatmaktadır. Nizamiye Medreselerinin meşhur hocası Gazzâlî, Ey Oğul kitabında ilmin yalnızca teoriden ibaret olmadığını, ahlak ve irfanla tamamlanması gerektiğini etkileyici bir dille aktarır. Bu yönüyle eser, bugünün eğitim anlayışı için de canlı bir örnek niteliğindedir. Eserin ikinci bölümüne ise konu itibarıyla birinci bölümü destekler mahiyette yine Gazzâlî’nin İhyâu Ulûmi’d-dîn adlı başyapıtındaki ilim talebelerine yönelik tavsiyelerini içeren kısmı ekledik. Kitap, bu hâliyle ilim yolcularına nasihatler içeren bir rehber hüviyeti kazandı. Alanlarında uzman M. Fatih Yazar ve M. Maşuk Acar tarafından titizlikle tercüme edilen bu eserin, okuyucularımız için faydalı olmasını diliyoruz. 70.00 ₺
- 
                    Müslümanlık İnce İnsanlıktırTasavvuf, bugünün insanına ihtiyacı olan en büyük şeyi yani sevginin nasıl talim ve meşk edileceğini söyler. Müslümanlık İnce İnsanlıktır, Ömer Tuğrul İnançer’in Hakk’a ayna olan nutuklarından seçilmiş bir demettir. Fiziken aramızdan ayrılsa da Tuğrul İnançer, yazdıklarıyla bugün de gönüllerimize hitap etmeye; sosyal, ekonomik ve kültürel meselelerimize ışık tutmaya devam ediyor. Onun her satırı geçmişin zarafetini yansıtırken bugünün Müslümanına da dinî ve ahlaki meselelerin önemini yeniden hatırlatıyor. Tekke ve zaviyelerde asırlardır diri tutulan nezaket ve zarafetin örneklerini yaşayarak gösteren İnançer bu kitabında, evlilikten faize, ana-baba hakkından evlat hukukuna, ibadet ahlakından sosyal sorumluluklara, para ile imtihandan adalet ve zulüm dengesine kadar pek çok konuda kalıplaşmış yanlışlara karşı inananları daha dikkatli olmaya davet ediyor; zihinleri berraklaştırıp ezberleri yeniden düşünmeye çağırıyor. Tüm bunları kendine özgü, nüktedan ama her zaman dobra ve uyarıcı üslubuyla yapıyor. Dileriz ki bu eser, hakikatin sesine tercüman olan Tuğrul İnançer’in irşad halkasının genişlemesine vesile olur. 182.00 ₺
- 
                    Hakiki Mutluluğun SırrıMarifet ne çok şey bilmek ne de lafı çoğaltmaktır. Marifet, kalbin Rabbini tanımasıdır. Büyük İslam düşünürü İmam Gazzâlî’nin İhyâu Ulumi’d-din eserinden sonra herkesin anlayabileceği bir sadelikle kaleme aldığı Kimyâ-yı Saâdet, klasik İslam düşüncesinin ahlak, tasavvuf ve nefs terbiyesi alanındaki en etkili metinlerinden biri olmuştur. Gazzâlî bu eserinde, dinî ilimlerin zahiri ile yetinmeyip onları ruhi bir temellendirmeyle buluşturma gayretindedir. Bilginin hikmete, ibadetin ihlasa, ahlakın davranışa dönüşme gerekliliği üzerinden bir mutluluk reçetesi sunar. Bu yönüyle Kimyâ-yı Saâdet, İslam düşünce geleneğinde bilginin pratiğe dönüştüğü nadir örneklerden biridir. İnsanın saadet arayışının ve ruhsal dönüşümünün kadim rehberi olan Gazzâlî’nin bu zamansız eserini, Farsça aslından Dr. Serhat Gültaş herkesin anlayabileceği akıcı bir dille çevirdi. Hakiki Mutluluğun Sırrı ismiyle Türkçeye aktardığımız Kimyâ-yı Saâdet serimizin ilk kitabıyla bu ölümsüz eserin bölümlerini kitaplar halinde yayına hazırlamaya devam edeceğiz. 119.00 ₺
- 
                    Neden İman Ederizİman, kalpte önce beyaz bir parıltı olarak belirir. Kul salih ameller işledikçe bu parıltı büyür ve artar, sonunda kalbin tamamı bembeyaz olur. Hz. Ali İslâm, insanın hem aklına hem kalbine hitap eden, hayatın her yönünü kapsayan bir kulluk çağrısıdır. Bu çağrı sadece bilgiyle değil bilinç, yöneliş ve iç dünyada gerçekleşen bir değişimle tamamlanır. Dolayısıyla kulluk, sadece dışa yansıyan davranışlardan ibaret değil, insanın içinde adım adım inşa edilen bir süreçtir. Bu yolculuğun ilk ve en önemli adımı, inancın sağlam temeller üzerine kurulmasıdır. Çünkü doğru bir inanç olmadan ibadetler yönünü bulamaz, ahlaki olgunluk ise kalıcı hâle gelemez. İşte elinizdeki bu eser, bu yolculuğun ilk ve en temel adımını ele almakta, sahih inancın ne olduğunu, nasıl yerleşeceğini ve insanın iç dünyasında nasıl karşılık bulması gerektiğini açıklamaktadır. Bu kitapta Allah’ın sıfatlarından kadere, nübüvvetten ahiret gününe kadar birçok temel akâid meselesi sade ama derinlikli bir üslupla ele alınmıştır. Neden İman Ederiz? başlığıyla Türkçeye kazandırılan bu bölüm, Gazzâlî’nin başyapıtı İhyâu Ulûmi’d-dîn eserinin İbadat kısmından seçilmiş ve Dr. Kutbeddin Akyüz’ün titiz çalışmasıyla okuyucuya sunulmuştur. 122.50 ₺
- 
                    Hippi NihatBenim Hindistan’da gördüğüm o sıra dışı haller aslında “Allahsız”dı. Allah lafı edilmezdi. O sebeple her şeyin başı öncelikle bir olan Allah’a inanmaktır. Din, bir insanın ulaşacağı mananın çok ötesinde bir muhtevaya sahip. Bu kitap, kariyerinde başarılı bir mühendis ve teknokrat olabilecekken birdenbire her şeyi bırakıp Hindistan’da meşhur guru Osho’ya mürit olmayı seçen bir gencin manevi yolculuğuna ışık tutuyor. 1960’lı yıllarda Varoluşçu düşünce sistemine paralel olarak ortaya çıkan ve yeryüzündeki tüm sınırları reddeden “hippilik” anlayışıyla birleşen melez bir yaşayış tarzı, aslında “kerim” olan âdemoğlunun sonsuzluk hasretinin bir tezahürü olarak “Hippi Nihat” özelinde söylenecek olursa Hakk’ı bulma ve arama çabasıdır. Osho'nun ashramında başlayıp Anadolu irfanında nihayete eren bu hatırat, yalnızca bir dönemin ruhunu değil, bir insanın hakikati arama çabasını, düşüşlerini ve dönüşlerini anlatıyor. 119.00 ₺
- 
                    Ölüm ve ÖtesiEy Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalplerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki Sen bol ihsan sahibisin! (Âl-i İmrân Suresi, 8) Yani, bundan önce bize imanı ilettiğin gibi ölüm anında da kalplerimizi saptırma, iman üzere sebat ettir. Allah Teâlâ, insanı dünya hayatında belirli bir süre için var etmiş, ona takdir ettiği rızkı ulaştırmış ve yazılı olan amellerini tamamlamasına fırsat vermiştir. İnsanoğlunun dünyadaki bu yolcuğu “Her nefis ölümü tadacaktır.” ayetinin tecellisiyle bir gün son bulacaktır. Ölüm ve Ötesi ismiyle dilimize kazandırdığımız bu kitap, özellikle modern dünyanın tuzaklarına düşen insanlara, kalplerini ölüm bilinciyle tekrar diriltme çağrısını muştulamaktadır. Büyük İslam düşünürü Gazzâlî, bu kitabında ölüm ve ahiretin gerçekliğini çarpıcı örnekler ve kuvvetli delillerle açıklıyor. 91.00 ₺
- 
                    Marifet KapısıOsmanlı devlet kademelerinde görev yapmış zevatın yakın akrabalarından biri olan Cemâl-i Halvetî İslami ilimlerin pek çoğunda kesb-i hüner sahibidir. Bu yönüyle yaşadığı 15. yüzyılda Halvetilik gibi en yaygın tarikatın İstanbul'da temsilciliğini üstlenebilmiş ve kendi adıyla anılan kolunun kurucusu olmuştur. Tasavvuf tarihi açısından çok önemli bir yere sahip olan Cemâl-i Halvetî'nin ilk defa yayımlanan bu eserinde, Gazzâlî'den İbnü'l-Arabî'ye irfan dünyasının pek çok büyük şahsiyetinin risaleleri şerh edilmektedir. Cemâl-i Halvetî’nin tasavvufî yaklaşımları ile kaleme aldığı bu eser, ilahi hakikatlerin yorumu ve insan ruhunun manevî mertebeleri üzerinde kapsamlı bir işari tefsir yöntemini benimsemektedir. Zühd, ihlas, tevekkül, teslimiyet ve ilahi aşk gibi tasavvufî kavramlar, geniş bir ilmî bakış açısıyla ele alınmaktadır. Eser, klasik tasavvuf literatürüne yeni bir katkı sunarken, Halvetî’nin işari tefsir ve tasavvufî yorumlarına da ışık tutmaktadır. İlk defa yayımlanan bu yedi risale, ilim ve marifet yolculuğunda olanlar için hem akademik bir kaynak hem de tasavvufî düşüncenin zengin mirasına açılan bir kapıdır. 147.00 ₺
- 
                    Dilin AfetleriAllah (cc) her söz söyleyenin dilinin yanındadır. Yani söylenenleri bilir. Öyleyse kişi, söyledikleri hakkında Allah’tan (cc) korksun. Dil, Allah’ın (cc) insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri ve ilahi sanatların en zariflerindendir. Sadece bir iletişim aracı olarak tanımlanamayan dilin insan hayatındaki etkisi ve gücü çok büyüktür; nitekim küfrü de isyanı da bünyesinde barındırır. Hz. Peygamber’in (sav) bir hadisi bu gerçeği çok veciz bir şekilde dile getirir: "Allah’a (cc) ve ahiret gününe iman eden, ya hayır söylesin ya da sussun." Büyük İslam düşünürü İmam Gazzâlî’nin çağları aşan meşhur eseri İhya’nın Mühlikat kısmında yer alan Dilin Afetleri, konuşmanın sınırlarını ve susmanın erdemini akıcı ve rahat anlaşılır bir üslupla ele alıyor. Gazzâlî, dilin insan üzerindeki etkilerini ve kontrolsüz sözlerin manevî tehlikelerini vurgularken, sükûtun faziletine ve insana sağladığı huzura dikkat çekiyor. Bu çalışma, dilin gücünü itidalli bir şekilde kullanmanın gerekliliğini herkesin anlayabileceği sade ama etkili bir Türkçe ile anlatıyor. 105.00 ₺
- 
                    Allah a YönelişKendi döneminin âlimlerinin de sûfîlerinin de kutbu olan Hâris el-Muhâsibî, ünlü mutasavvıf Cüneyd-i Bağdâdî’nin hocasıydı. Bu kitap, onun verdiği bir öğütler demetidir: Akıllı ve takvâ sahibi kimselerden başkasıyla arkadaşlık etme! Yumuşaklığı dost, sabrı yoldaş edin! Hoşgörülü ve bağışlayıcı ol! Kimseye hâlinden sızlanıp yakınma! Dinini dünya malıyla değiş tokuş etmeye kalkma! Yalnız kalmak için kendine zaman ayır! Bu dünya hayatını âhiretin için bir binek yap! Âhiret hayatını asıl yurdun, yuvan olarak gör! Hasan-ı Basrî hazretleri şöyle der: Yüce Allah müminler için cennetten başka bir rahat ve huzur yeri yaratmamıştır. 119.00 ₺
- 
                    Abherul AşıkinŞüphesiz ki iman edip salih ameller işleyenler için Rahman, kalplerde ebedi bir sevgi yaratacaktır. Bu sevgi, Müminlerin yüreklerindeki derin muhabbetin ta kendisidir. Ey Allahım, kalplerimizi yakınlığının nuruyla aydınlat, ruhlarımızı lütfunla ferahlat, gözlerimizi muhabbetinle parlat ve kulaklarımızı münacaatının lezzetiyle doldur. Ruzbihân-i Baklî'nin aşkı ve âşıkların hâllerini anlattığı eserine verdiği "abher" ismi, nergis çiçeğinin metaforik anlamına delalet eder. Nergis, göz şeklinde olduğu için tasavvufi metinlerde genellikle müşahede ve görme (didar) mazmunu olarak kullanılır. Müellif, bu esere "Âşıkların Abheri" ismini vererek, eserini ilahi aşk ve müşahede yolunda yürüyen saliklere ithaf etmiştir. Ruzbihân-i Baklî'nin eserlerinin her bir sayfasında ilahi aşkın coşkusunu, aşk yolunda çekilen çilelerin yüceliğini ve bu yolda yürüyen âşıkların samimi dualarını bulmak mümkündür. Bu eser de okuyucusunu manevi bir yolculuğa çıkarırken, kalbindeki ilahi aşk çerağının fitilini ateşleyecektir. Sufi Kitap olarak, eserleri daha önce dilimize aktarılamamış, 13. yüzyıl irfan sahasının kıymetli isimlerinden, döneminde kendi adıyla anılan tarikat kuracak kadar ilmi derinlik sahibi, âlim ve mutasavvıf Ruzbihân-ı Baklî'nin tasavvuf alanındaki öncü eserlerini Türkçeye kazandırmaya devam edeceğiz. Onun eserleri, ilahi aşkın derinliklerine dalmak isteyen her okuyucuya ilham kaynağı olacaktır. 126.00 ₺
- 
                    Tasavvufun ZaferleriYasemin Çiçek tarafından yayına hazırlanan bu eser, Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye azalığında bulunan İzmirli İsmail Hakkı ile Tetkîk-i Mesâhif-i Şerîfe ve Müellefât-ı Şer‘iyye Heyeti riyasetindeki Şeyh Safvet'in ahlak ve tasavvuf kitaplarındaki hadislerin sıhhati konusunda aralarında geçen ilmi tartışmaların bir neticesidir. 1920 yılında başlayıp 1925’te sona ermiş olan bu münazara; modernleşme ile birlikte mevcut din anlayışının dönüştürülmesinin zorunlu olduğu fikrinin devam ettiği şartlarda, iki mühim ve etkili âlimin tasavvuf literatürünü kendi cephelerinden değerlendirmeleri üzerinedir. Tartışmalarda İzmirli İsmail Hakkı başta felsefe ve kelam olmakla birlikte birçok ilim dalında yetkin bir Darülfünun hocası kimliği ile mutasavvıflar ve tasavvuf kitaplarıyla ilgili tenkitlerini ileri sürmüştür. Şeyh Safvet Efendi ise Ezher’de eğitim almış tarikat şeyhliği ve birçok ilmî heyette idarî görevleri olan bir âlim kimliğinin yanı sıra mebusluk yapmış siyasî bir şahsiyettir. İslam dünyasının modernleşme sürecinde ortaya çıkan meselelerinden biri olan ahlak ve tasavvuf kitaplarındaki hadislerle ilgili tenkitleri cevaplamış, iddalarını savunmuş ve itirazlarını dile getirmiştir. "Tasavvuf daima muzafferdir." düsturuyla yola çıkan bu eserde, hadis, fıkıh ve usul gibi temel İslami ilimlere dair günümüzde de tartışılan pek çok hususa Osmanlı Türkçesinin selis üslubuyla cevaplar bulacaksınız. 255.50 ₺
- 
                    Mercan Resiflerinin ÖtesiTürkiye’de artık bir klasik haline gelen Su Üstüne Yazı Yazmak kitabının yazarı Muhyiddin Şekûr Mercan Resiflerinin Ötesi ile “Sufi Günlükleri” serisine devam ediyor. Yazar her zamanki gibi yine İlahi Rahmet’in hayatın her anına nüfuz edişini ve gündelik hayatın içine gizlenmiş irşadları fark etmeye dair dikkatli bakışıyla ayrıntı gibi görünen işaretlerin peşine düşüyor. Yirmi birinci yüzyılda yaşamanın en büyük açmazlarından olan dikkat dağınıklığıyla ilgili incelikli uyarılarda bulunuyor. Ama bunu tasavvufi metinlerde pek de sık rastlamadığımız bir biçimde bazen bir televizyon programı, bazen The Matrix gibi kült bir film, bazen de gün içinde son derece olağan biçimde karşımıza çıkan “Kaf Dağı’ndan gelen bir kuş” üzerinden resmediyor. Ve bütün bu işaretlerin kişinin kendi gerçeğine ve nefsine karşı son derece dürüst ama aynı zamanda ümitli bir yerden bakarak nasıl okunabileceği konusunda şefkatli bir el uzatıyor. Muhyiddin Şekûr’u bizlerle tanıştıran Ayşe Şasa, İbn Arabî’den ilhamla, “Mucizeler bir kere başladı mı bitmek bilmez,” diyordu. Muhyiddin Şekûr da “O’nun iyiliğinin kalbe işleyişi o kadar berrak ve keskindir ki buna nail olan kimse, ilahi rahmeti tattığını kesin ve şüphesiz olarak bilir,” diyerek dik yokuşların aynı zamanda olağanüstü fırsatlar da barındırdığını hatırlatıyor. Dünya denilen suretler âlemi ile mercan resifleri arasında benzerlik kuran Şekûr, görünenin ötesinde uçsuz bucaksız bir hakikat denizi olduğunu fısıldıyor. İrşadım ilerledikçe, kalbim Allah’ın cömertliği karşısında şükranla doldu. O'nun yardımının dünyeviden uhreviye her yönden ve her seviyede geldiğini görüyordum. En nihayetinde “anlamamıza” ve böylece özgürleşerek gerçekten yaşamaya başlamamıza yardım eden Rahmetinin ne kadar bol olduğunu görüyordum. Bu âlem, arayışta olan her birimiz için olağanüstü fırsatlar sunar. 175.00 ₺
- 
                    
- 
                    Allah Kulunu SeverseSufi Kitap, 15. yüzyılın büyük mutasavvıfı ve Halvetî pirlerinden Cemâl-i Halvetî’nin bugüne kadar ne Arapça ne de Türkçe olarak neşredilmiş olan üç risalesini Türk okuruyla buluşturuyor. Yazma Eserler Kütüphanesi’nden kitapçıların raflarına büyük emekler ve göz nuruyla çıkan bu kitap Cemâl-i Halvetî Kitaplığı’nın üçüncü eseridir. Üç kıymetli mütercim arkadaşımızın titizlikle Arapça’dan çevirerek kisve-i taba bürünen bu üç risale sırasıyla Allah sevgisini, insanın bâtınındaki dört mertebeyi ve İbn Arabî’nin sırlı bir beytini konu ediniyor. Habbetü’l-Mehabbe adlı risale “Allah bir kulu sevdiğinde hiçbir günah ona zarar veremez” mealindeki hadisin sırlarını tevil ediyor. Sirâcü’s-Sâlikîn adlı risale ise insanın manevi boyutunda nefs, kalp, ruh ve sır mertebelerini izah ediyor. Hepimizin ilgisini çekecek bir bahis de var bu kısımda: Halvetîlerce çok önem verilen rüyaların engin manalarına odaklanıyor. Bazı rüyalarda görülen nesnelerin, hayvanların ve olayların ne manaya geldikleri açıklanıyor. Son risale ise evliyalar rehberi İbn Arabî’nin “Rab haktır, kul da haktır.” diye başlayan ve adeta bir bilmeceyi andıran esrarlı bir beytini konu ediyor. Yükte hafif ama bahâda ağır bu yakut değerindeki üç risale bize nice manaların kapısını aralamakta. 91.00 ₺
- 
                    Geleneğin PeşindeProf. Dr. Mahmud Erol Kılıç bu kitabında başta Müslümanlar olmak üzere düşünen ve gerçeği arayan tüm insanlara dört boyutlu bir yapıya sahip olan dinin/İslam’ın aslî ve nihaî amacını hatırlatıyor. Kaybolmaya yüz tutmuş bulunan Geleneğe sarılmanın ne kadar elzem olduğu konusunda son derece hayati bir ikazda bulunuyor ve şöyle sesleniyor: “Din çok boyutlu bir yapıdır. Dinin Hakikat boyutu onun esas ve kurucu yönüdür. Ancak toplumların geneline bakıldığında dinin bu metafizik yönünün ihmal edildiğini görüyoruz. (…) Dinimiz son yıllarda yaygın bir şekilde sosyo-politik bir olguya, bir protest slogana, siyasal ütopyalara, devlet yönetimi şeklinde telakki edilerek ideolojik bir fikre indirgenmiştir. (…) Dinin ve onun metafizik boyutu olan tasavvufun aslî ve nihai gayesi onu kendi hakikatine yani Allah’a ulaştırmaktır. Bir başka deyişle onu gerçek insan haline getirmektir. Din ve tasavvuf denilen şeyin ana gayesi Allah ile insan arasında daima mevcut bulunan irtibatı tesis etmektir. (…) Bunun da bir yolu, yöntemi vardır. Rabb ile kulu arasındaki irtibatı gösteren ve talim eden yolun adı tasavvuftur.” 175.00 ₺
- 
                    Nefsani İsteklerin Kırılması"Mutedil bir tabiatta en efdal olan, midenin ağırlığını hissetmeyecek ve açlığın elemini duymayacak kadar yemektir. Hatta kişi midesini unutmalı ve açlık kendisine asla tesir etmemelidir. Çünkü yemekten gaye hayatta kalmak ve ibadet için güç kazanmaktır. Midenin ağırlığı ibadetten meneder. Açlık acısı da kalbi meşgul eder ve onu ibadetten men eder. Öyleyse gaye kişinin, meleklere benzemek için kendisinde yiyeceğin tesiri kalmayacak şekilde yemesidir. Çünkü melekler yemeğin ağırlığından ve açlığın eleminden mukaddestirler. İnsanın gayesi meleklere uymaktır. İnsan için açlık ve tokluktan kurtuluş söz konusu olmadığında, bunların ikisinden en uzak durum orta yoldur. Bu da itidaldir." Hüccetü'l-İslâm İmam Gazzâlî Hazretlerinin İhyâ adlı eserinin Mühlikat başlığının üçüncü kısmı olan bu kitap oburluğun ve cinsi şehvetin afetlerinden bahsederek Müslümanlara sırat-ı müstakim ve itidali göstermekte... 91.00 ₺
- 
                    Eyyühel Bülbül"'Aşkın feyzi olmasa insan kaybolur; dünyada baş iken kuyruk olur.' mealinde bir beytin vârid olduğunu; insanın aşk sebebiyle gayrısından üstün olduğunu; keza bülbülün de gayrısında bulunmayan aşk eserinden dolayı diğer kuşlardan şerefli olduğunu; bu yüzden güller ve çiçekler açtığında ötüşünü kesmediğini, kendini kaybedinceye kadar gece ve gündüz onları koklamaya devam ettiğini; bugününü dünden ayırt edemeyecek kadar aşk ve nazar ehlinden olduğunu; onda, eserdeki güzelliği mütalaa etme kudretinin mevcut olduğunu ve onun güle olan aşkının özünde sevgiliye âşıklık olduğunu; gülün Hazreti Peygamber'in -sallallâhu aleyhi ve sellem- terinden yaratılmış olduğunu ve sevgilide olan şeyin gülde de mevcut olduğunu; şüphesiz Hazreti Peygamber'in -sallallâhu aleyhi ve sellem- bütün güzel sıfatları ve eserleriyle zahir ve sırlarının hepsiyle tecelli edici olduğunu bildirmiştir." İsmail Hakkı Bursevî Hazretlerinin kalbine gelen otuz dört adet vâridatın izah edildiği bu kıymetli yazma eser, ilk kez Türkçeye çevrildi. Âhir zamana işaretler içeren bu sırlı kitabın muhtevasının, hacmine nazaran çok derin ve katmanlı olduğunu belirtmemiz gerekir. 105.00 ₺
- 
                    Mübarek AnnelerimizEzvâc-ı Tahirât’ı kaçımız tam olarak biliyoruz ya da şöyle soralım kaçımız o iffet âbidelerinin isimlerini tek tek söyleyebilir? Merhum Ömer Tuğrul İnançer sohbetlerinde bazen hazır bulunan kişilere hitaben Hz. Peygamberimiz'in zevceleri olan mübarek annelerimizin isimlerini sorardı. Eksiksiz sayan olursa bundan çok memnun olur ve onların en güzel şekilde bilinmesini arzu ederdi. İşte elinizdeki kitap, müminlerin mübarek annelerini birer birer anlatırken, onlara gösterilmesi gerek saygının da keyfiyetini ortaya koyuyor. Bilhassa, Müslüman kadınlar için rehber niteliğinde olan bu çalışma, Müslüman erkeklere de kılavuzluk yapmakta. Efendimiz'in çok evliliğinin hikmetlerini izah ederken, kalplere sokulmaya çalışılan tereddütleri, şüpheleri ve vehimleri de izale etmekte. Netice itibarıyla, “ezvâc-ı mutahharât” vesilesiyle bir kere daha Fahr-i Kainat Efendimiz’e ve onun nurefşân sünnetine işaret edilmekte. “Ne konuşursak konuşalım, Efendimiz'in zevceleri, ‘mübarek annelerimizden’ de konuşsak, yine gayemiz Efendimiz'dir. Dünyada Efendimiz'den başka konu yoktur. Ötekilerin hepsi boştur. Risâletpenah Efendimiz konuşulmazsa, Allahu Teâlâ konuşulamaz. Allah'ın zikrinin olmadığı bir konu da gönlü tatmin etmez. Allah, bizlere ve toplumumuza onun şefaatiyle inayet etsin. İnşallah Efendimizi unutma, hatırlamama, tanımama günahından, vebalinden, hatasından, kusurundan kurtulduğumuzda örnek ‘alacak’ değil, vaktiyle olduğumuz gibi örnek ‘olacak’ hâle geliriz. Ezvâc-ı Tâhirât validelerimizin şefaatlerini Allahu Teâlâ’dan niyaz ederiz.” 182.00 ₺
- 
                    Devrana Girip Seyran EdelimTasavvuf; tarihin tozlu sayfalarına gömülü, raf ömrünü doldurmuş ölü bir düşünce değil, aksine yaşayan bir evren algısıdır ve meseleleri geçmişe olduğu kadar günümüze de aittir. Alper Çeker; Halvetiye’nin kollarından olan Uşşâkîlik merkezli bir bakış açısından şamanizm, çilecilik, düşler, bilgi sosyolojisi, felsefe, hermetizm, gnostisizm, edebiyat ve sanat gibi başlıkların tasavvufla ilişkisini çağdaş insanın algısına hitap eden bir dille kaleme aldı. Kitabın özgün taraflarında biri de kaynakçasını başka kitapların değil, yazarın dinleme talihine erdiği, çağdaş sufilere ait sohbetlerin; yani yazılı kaynaklarda karşımıza çıkmayan sözlü kültürün oluşturuyor olması. 105.00 ₺
 
                             
                         
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                     
                     
                     
                     
                     
                    