-
Notr Dame'ın Kamburu
Notre Dame Kilisesi’nin kambur zangocu Quasimodo, güzel çingene kızı Esmeralda’ya âşık olmuştur. Ne var ki velinimeti rahip Claude Frollo da bu kıza karşı ilgisiz değildir. Esmeralda’nın âşık olduğu Yüzbaşı Phoebus da bu üçgene eklenince, “Sevmek sahip olmak mıdır yoksa fedakârlık mı?” sorusunu akla getiren üç farklı insan ve üç farklı aşk gözler önüne serilir. Victor Hugo’nun 15.yy Paris’ine ilişkin bir çok tasvire yer verdiği “Notre Dame’ın Kamburu”nda, olayların yanı sıra dönemin mimarisi ön plana çıkarılır ve bunun üzerinden tarihsel bir anlatım ortaya koyulur
18.38 ₺ -
İdam Mahkumunun Son Günü
3 Şubat 1829 tarihinde Fransa’da imzasız incecik bir kitap yayınlandı. Bir idam mahkûmunun yaşadığı son günlerde kafasından geçenlerin anlatıldığı bu kitap seyirlik bir gösteri niteliğindeki idamları ilk defa idama mahkûm edilmiş birinin bakış açısıyla ele alıyordu. Hâkimlerden sonra bizler de onları düşüncelerimizle yargılarken, hiç düşünmüş müydük; acaba ne hissediyorlar, hücrelerinde yalnız kaldıkları zaman kafalarına hangi düşünceler üşüşüyordu? İnsanın kendi içiyle diyalogunun var olduğu bu ilk roman, suçlu dediğimiz insana uzaktan bakmak yerine, bu insanın hayatına girmemizi sağlıyor, onun da bir insan olduğunu fark ettiriyor.
5.56 ₺ -
Sefiller
Victor Hugo İhtiyaçları fazlalaşan insanlar, kaynakların sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan savunmasız birinden bile irkilir. İş ve ücretler, yiyecek ve barınma, cesaret ve iyi niyet; hepsi sahip olmadıkları şeylerdir. Işık gölgeye dönüşür ve karanlık yüreklerini doldurur. Bu karanlık, insanın içindeki zayıflığı ele geçirir ve onu utanç verici işlere zorlar. Artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. Ümitsizlik ve çaresizlikle hepsi kötülük ve suça yönelir. Hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer pislik gibi gözükür. Fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları… Onlar Sefiller‘dir; toplumdan dışlananlar… “Bana Sefiller kitabının tüm halkar için yazılmış olduğunu söylerken haklısınız. Sosyal sorunlar sınırları aşıyor. İnsan soyunun yaraları, yeryüzünü kaplayan o geniş yaralar, haritalardaki o mavi ya da kırmızı çizgilerde durmuyor hiç. İnsanoğlunun bilgisizlik ve umutsuzluk içinde bulunduğu, çocuğun kendisini eğitecek bir kitap ve ısıtacak bir ocak bulamadığı için acı çektiği her yerde Sefiller kapıyı çalar ve şöyle der: ‘Sizin için geliyorum! Açın kapıyı bana!’ Uygarlığın, içinde yaşadığımız şu alabildiğine karanlık saatinde, sefilin adı ‘insan’dır. O insan, bütün iklimlerde can çekişiyor ve bütün dillerde inliyor.”
157.50 ₺