-
Nesillerin Öyküsü Serisi 16 Kitap
1. ŞİRİN KÖY 2. KÜÇÜK KIZ 3. KÜÇÜK KELEBEKLER 4. YILAN YAVRUSU 5. KIRMIZI ELBİSELİ KIZ 6. SATILIK ÇOCUK 7. TOPAL KARINCA 8. KÜÇÜK KIZIN UMUDU 9. HAYAL ÇOCUK 10. KONUŞAN SERÇE 11. KARDEŞ SEVGİSİ 12. DEPREMİN ARDINDAN 13. AĞLAYAN KÖPEK 14. ALİ'NİN DÜNYASI 15. ANNE BÜYÜKLERE BİR ŞEY SÖYLE 16. BABA SEN DE BİR ŞEYLER SÖYLE
60.75 ₺ -
Gençliğe Hatıramdır Serisi 18 Kitap
1. GENÇLİĞİN İMANINI SORULARLA ÇALDILAR 2. BİZE NASIL KIYDINIZ 3. MAHKUM DUYGULAR 4. BURASI DA CEZAEVİ 5. İSLAMDA ERKEK 6. NE OLUR İHANET ETME 7. ÜLKEMİ ARIYORUM 8. BİZ BU VATANIN NESİ OLUYORUZ (BASKISI YASAKLANMIŞTIR) 9. KELEPÇELİ KALEMİMDEN 10. AĞLATAN YOLLAR 11. RUHUMUN PENCERESİ 12. İNSANLAR DA KAYAR (YAYINDAN KALDIRILMIŞTIR) 13. TELEFONLA REPORTAJ 14. ÖNSE SORU SORARLAR 15. İSİMSİZ KİTAP 16. VİCDAN AZABI 17. MARİA 18. İDAMLIK GENÇ
176.94 ₺ -
Civciv Ailesi Mavi Seri 6 Kitap
6 KİTAP TAMAMI RENKLİ KUŞE KAĞIDA LÜKS BASKILI 1-CİVCİV AİLESİ KIR GEZİSİNDE 2-SUYA DALAN CİVCİV 3-CİVCİV AİLESİ YARDIM EDİYOR 4-EŞYASINI KAYBEDEN CİVCİV 5-CİVCİV AİLESİ DAĞILIYOR 6-ÇİMİÇİMİ MEŞUY OLUYO Çocuk kitabı yazmaya onbeş yıl cesaret edemedim çünki, çocuk farklı bir dünya. Çocuk ruhunu anlamak yetmez, neyi nasıl vereceğimizi de bilmeliydik. Kendimde çocuk kitabı yazacak kapasiteyi göremedim. İnsan, yanlış yapsa bile, yaptığının doğru olduğuna inanarak yapar. İnsanın kendisine güvenerek adım atması gerekir. Eksikliğini farkedincede geri adım atmasını bilmeli. * * * Nice geri adımlar vardır ki, insanı ileriye taşır! * * * Civciv Ailesi’ni yazma hikâyem. Çocukluğumda masal dinlemeyi çok severdim. Dedemin anlattığı masallar ruhuma yazılmış, bilinç altı kayt düşmüş. Bunu farkettiğim zaman, yaşım orta yaşa merdiven dayamıştı. İdam edilen Irak Devlet Başkanı Saddam’ı çok düşündüm. O bir zamanlar çocuktu. Onun beş yaşındaki halini hayal ettim, masum, şeytanlık bilmeyen tertemiz bir çocuk. Gülen, oynayan, burnu aktığında koluyla silen, her çocuk gibi çevresinden ilgi bekleyen seven sevilen... Sonra! Sonra ne oldu da, bu çocuk büyüdükten sonra bir zalim, bir cani, bir katil oldu? Saddam çocukken, ona merhamet duygularını karektere dönüştürerek kitaplar okutulsa, resimlerle acıklı olaylar anlatılsa, Allah sevgisi ve korkusu da düzeyli bir akışla verilse acaba, Saddam Hüseyin, Halepçe’de beş bin insanı öldürebilir miydi? O insanlara, özellikle masumlara kıyabilir miydi? Annesinden ayrılan bir çocuğun nasıl acı çektiğini bilebilseydi, biraz büyüdüğünde de babasından ayrılığı... Kuzey Irak’taki Kürt ve Türkmenistan Türkleri, genciyle, yaşlısıyla, Saddam’ın bir gecelik acımasız keyfi uğruna öldürülür müydü? Halepçe’nin bombalandığı gecenin ertesi gününde ve sonrasında, uzun süre kendime gelemedim. Bir insan! Hem de insan! Böylesine bir cinayeti nasıl işlerdi? O bir zamanlar çocuktu ve “Bir oyuncak bebeğin boğazını kopar.” deseler koparamazdı. En azından ürperirdi... Sonra... Sonra ne oldu da böyle oldu? Evet, çocuk beş yaşını bitirmeden karekterine insani özellikler yerleştirmeliydi. Gelin görünki, kendimi yetersiz görüyordum. Sonra çocukları gözlemlemeye başladım. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vessellemin konuyla ilgili tavırlarını öğrendim, çocuk psikolojisi üzerine kitaplar okudum, psikoloji üzerine dersler gördüm. Uzun yıllar sonra yazdım Civciv Ailesi’ni. Bizden yazması, sorumluluk duygusunda olanlar da çocuklara okusunlar ve okutsunlar. Civciv Ailes kitabını yazmamda, ayrılan çiftlerin birbirine çocuklarını göstermemesi, gece yarısı sokağa atılan kadınlar ve çocuklar da tetikleyici oldu. Çocukların bilinç altına işlenenler çok etkili oluyor. Size iki çocuktan örnek vermek istiyorum. Birinin adı Mehmet. Dört yaşında beni ortalama üç aydır görmemişti. İkinci dereceden yakınım. Üç ay sonra beni gördüğünde ilk söylediği söz şu oldu. “Biliyor musun erkekler namaz kılmaz kadınlar kılar.” dedi. Anladığınız gibi bu çocuğun annesi namaz kılıyor babası kılmıyordu. Ve çocuk babasını modellediğinden onun namaz kılmadığını fark etmiş, kendisininde kılmaması gerektiğini belkide çoktan beynine kodlamıştı. İkinci çocuk. Adı Harun. O da üçüncü dereceden akraba çocuğu. 3 yaşında. ona bir masal anlattım. “Bir kuş varmış, bir de onun yavrusu. Bir çocuk yavrunun annesini vurmuş kanadı kırılmış. Zavallı kuş bir camın önüne düşmüş. Üşümüş üşümüş. Sonunda donmuuuş.” Özetini anlattığım bu masaldan haftalar sonra onunla telefonda konuşmak istedim. Telefona geldiğimde bana ilk sorusu şu oldu: “Yavyunun annesi üşümüş mü? Pencerenin önünde mi? Evet Civciv Ailesi renkli, resimli, kuşe kağıda çizen Demirhan Kadıoğlu. Anaokullarına duyrulur. CİVCİV AİLESİ MAVİ SERİ 6 KİTAP 1-CİVCİV AİLESİ KIR GEZİSİNDE 2-SUYA DALAN CİVCİV 3-CİVCİV AİLESİ YARDIM EDİYOR 4-EŞYASINI KAYBEDEN CİVCİV 5-CİVCİV AİLESİ DAĞILIYOR 6-ÇİMİÇİMİ MEŞUY OLUYO Bir hatırlatma Bu Civciv Ailesi’nde, eşya korumayı öğretmek amacıyla, kiminde başörtü gözlük vs. vardı. Fakat bir gün, bu başörtülü Civciv, Emine Şenlikoğlu Civcive tesettür giydirdi şeklindeki başlıklarla bazı televizyon kanallarında Ana Haberlerde birinci haber oldu. Paranoyaklığın tarihe geçmesi gereken en büyük örnekti o gün. Tabiki sahiplenen T.V kanallarıda vardı. Not: Bir gün, bu serilerin 15. baskı yaptığını görürsem, kırmızı, lacivert, gibi serileride yazacağım inşaallah. Haydin dostlar, çocuklarımıza kitap okutalım anlatıp öğretelim. Bir düşünür diyor ki; “Çocuğa yapılan yatırımdan daha faydalı yatırım yoktur.” çocuklarımız, bizden sonraki asırlara mesajlarımızı taşımalı. Bunun için temel çok sağlam atılmalı. Çocuklarınızı şimdiden okuyucumuz yapın.
22.50 ₺ -
Civciv Ailesi Beyaz Seri 6 Kitap
6 KİTAP TAMAMI RENKLİ KUŞE KAĞIDA LÜKS BASKILI 1-CİVCİV AİLESİNİ TANIYALIM 2-ÖZÜR DİLEYEN CİVCİV 3-KARŞILIK BEKLEMEYEN CİVCİV 4-SORU SORAN CİVCİV 5-HASTALANAN CİVCİV ÇİMİÇİMİ 6-CİVCİVİN RÜYASI Çocuk kitabı yazmaya onbeş yıl cesaret edemedim çünki, çocuk farklı bir dünya. Çocuk ruhunu anlamak yetmez, neyi nasıl vereceğimizi de bilmeliydik. Kendimde çocuk kitabı yazacak kapasiteyi göremedim. İnsan, yanlış yapsa bile, yaptığının doğru olduğuna inanarak yapar. İnsanın kendisine güvenerek adım atması gerekir. Eksikliğini farkedincede geri adım atmasını bilmeli. * * * Nice geri adımlar vardır ki, insanı ileriye taşır! * * * Civciv Ailesi’ni yazma hikâyem. Çocukluğumda masal dinlemeyi çok severdim. Dedemin anlattığı masallar ruhuma yazılmış, bilinç altı kayt düşmüş. Bunu farkettiğim zaman, yaşım orta yaşa merdiven dayamıştı. İdam edilen Irak Devlet Başkanı Saddam’ı çok düşündüm. O bir zamanlar çocuktu. Onun beş yaşındaki halini hayal ettim, masum, şeytanlık bilmeyen tertemiz bir çocuk. Gülen, oynayan, burnu aktığında koluyla silen, her çocuk gibi çevresinden ilgi bekleyen seven sevilen... Sonra! Sonra ne oldu da, bu çocuk büyüdükten sonra bir zalim, bir cani, bir katil oldu? Saddam çocukken, ona merhamet duygularını karektere dönüştürerek kitaplar okutulsa, resimlerle acıklı olaylar anlatılsa, Allah sevgisi ve korkusu da düzeyli bir akışla verilse acaba, Saddam Hüseyin, Halepçe’de beş bin insanı öldürebilir miydi? O insanlara, özellikle masumlara kıyabilir miydi? Annesinden ayrılan bir çocuğun nasıl acı çektiğini bilebilseydi, biraz büyüdüğünde de babasından ayrılığı... Kuzey Irak’taki Kürt ve Türkmenistan Türkleri, genciyle, yaşlısıyla, Saddam’ın bir gecelik acımasız keyfi uğruna öldürülür müydü? Halepçe’nin bombalandığı gecenin ertesi gününde ve sonrasında, uzun süre kendime gelemedim. Bir insan! Hem de insan! Böylesine bir cinayeti nasıl işlerdi? O bir zamanlar çocuktu ve “Bir oyuncak bebeğin boğazını kopar.” deseler koparamazdı. En azından ürperirdi... Sonra... Sonra ne oldu da böyle oldu? Evet, çocuk beş yaşını bitirmeden karekterine insani özellikler yerleştirmeliydi. Gelin görünki, kendimi yetersiz görüyordum. Sonra çocukları gözlemlemeye başladım. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vessellemin konuyla ilgili tavırlarını öğrendim, çocuk psikolojisi üzerine kitaplar okudum, psikoloji üzerine dersler gördüm. Uzun yıllar sonra yazdım Civciv Ailesi’ni. Bizden yazması, sorumluluk duygusunda olanlar da çocuklara okusunlar ve okutsunlar. Civciv Ailes kitabını yazmamda, ayrılan çiftlerin birbirine çocuklarını göstermemesi, gece yarısı sokağa atılan kadınlar ve çocuklar da tetikleyici oldu. Çocukların bilinç altına işlenenler çok etkili oluyor. Size iki çocuktan örnek vermek istiyorum. Birinin adı Mehmet. Dört yaşında beni ortalama üç aydır görmemişti. İkinci dereceden yakınım. Üç ay sonra beni gördüğünde ilk söylediği söz şu oldu. “Biliyor musun erkekler namaz kılmaz kadınlar kılar.” dedi. Anladığınız gibi bu çocuğun annesi namaz kılıyor babası kılmıyordu. Ve çocuk babasını modellediğinden onun namaz kılmadığını fark etmiş, kendisininde kılmaması gerektiğini belkide çoktan beynine kodlamıştı. İkinci çocuk. Adı Harun. O da üçüncü dereceden akraba çocuğu. 3 yaşında. ona bir masal anlattım. “Bir kuş varmış, bir de onun yavrusu. Bir çocuk yavrunun annesini vurmuş kanadı kırılmış. Zavallı kuş bir camın önüne düşmüş. Üşümüş üşümüş. Sonunda donmuuuş.” Özetini anlattığım bu masaldan haftalar sonra onunla telefonda konuşmak istedim. Telefona geldiğimde bana ilk sorusu şu oldu: “Yavyunun annesi üşümüş mü? Pencerenin önünde mi? Evet Civciv Ailesi renkli, resimli, kuşe kağıda çizen Demirhan Kadıoğlu. Anaokullarına duyrulur. CİVCİV AİLESİ BEYAZ SERİ 6 KİTAP 1-CİVCİV AİLESİNİ TANIYALIM 2-ÖZÜR DİLEYEN CİVCİV 3-KARŞILIK BEKLEMEYEN CİVCİV 4-SORU SORAN CİVCİV 5-HASTALANAN CİVCİV ÇİMİÇİMİ 6-CİVCİVİN RÜYASI Bir hatırlatma Bu Civciv Ailesi’nde, eşya korumayı öğretmek amacıyla, kiminde başörtü gözlük vs. vardı. Fakat bir gün, bu başörtülü Civciv, Emine Şenlikoğlu Civcive tesettür giydirdi şeklindeki başlıklarla bazı televizyon kanallarında Ana Haberlerde birinci haber oldu. Paranoyaklığın tarihe geçmesi gereken en büyük örnekti o gün. Tabiki sahiplenen T.V kanallarıda vardı. Not: Bir gün, bu serilerin 15. baskı yaptığını görürsem, kırmızı, lacivert, gibi serileride yazacağım inşaallah. Haydin dostlar, çocuklarımıza kitap okutalım anlatıp öğretelim. Bir düşünür diyor ki; “Çocuğa yapılan yatırımdan daha faydalı yatırım yoktur.” çocuklarımız, bizden sonraki asırlara mesajlarımızı taşımalı. Bunun için temel çok sağlam atılmalı. Çocuklarınızı şimdiden okuyucumuz yapın.
22.50 ₺ -
Esir Evliler
Esir Evlilerle ilgili sayısını bilemeyeceğim kadar olay dinledim, mektuplar aldım. Bizzat gördüğüm şahıslarda oldu. Kitapla ilgili olarak bir ipucu vereyim. Evlilik travmaları herkeste farklı yansıyabiliyor. İlk gece, hayatı kararanlar, intihara itilenler (hatta intihar edenler bile) oluyor. Bilememek can alıcı bir olaydır. En büyük katil cehalettir. Yazılış hikayemden bu ipuçlarıyla yetiniyorum. Evlenecek genç kız ve erkekler, öğretmen ve psikologlara kadar herkese tavsiye edilmesi gereken bir konu kitabın konusu. Söylemesi ayıp olmasın, Esir Evliler çok satan kitaplar arasına girdi, medya gözü bu kitaplarımı görmese de okuyucu gözü gördü. Unutmayın, evlenecek kişilere, bu kitabı okumasını mutlaka söyleyin.
9.75 ₺ -
Bir Adımlık Koşu
Birinci baskısından önce bir baskı yaptık. Eleştirmenim Editörümüz Yaşar Kaplan’a kitabımı eleştirmesini rica ettim. “Neden basmadan önce birine okutmadınız? Bazı şiirleriniz güzel fakat çoğunlukla şiirleriniz ya şiir değil ya da hatalar var.” şeklinde eleştiri getirdiler. Ve hangi şiirin hangi dizesi şiire aykırıysa orayı işaret edip “Bu şiire çalışmalı.” ibaresini düşmüş. Çok memnun kaldığım bu eleştiriden sonra sabahlara kadar çalışıp “Hatalı” denilen noktaları düzelttim. Şair olmak isteyenlere, üzerinde baskı rakamı olmayan, buna (sıfır baskıda diyen var) kitapla, baskı belirten kitabı karşılaştırarak okumalarını tavsiye ederim. Duygulandığım zaman, yorgun olduğum zaman okur bazı şiirlerime, yazılış günlerini hatırlar hatırlar ağlarım. Beni taş zannedenler ağladığıma inanmasalarda durum bu. Kendimi bazen kaya gibi, bazen de hayâl, rüya gibi, anti maddeye dönüşüyorum gibi hissediyorum. Size benziyor muyum? Bence benziyorum. Yapıtaşlarımız aynı. Merhameti olan ve gözyaşını tanıyan her insan ağlar. Canlıların Ezildiği Yerde Adalet Askıda demektir. Şairler yakalarsa bunu da şiire yansıtır.
12.00 ₺ -
Sevgide Hiç Vefa Yok mu?
Bu kitabı eşini aldatan altı kişiye okuttum. Hepsi de “Eğer ben bu kitabı daha önce okusaydım asla bu hatayı yapmazdım.” dediler. Beni çok iyi tanıyan okuyucularım “Sen de mi zinaya “Aldatmak” diyorsun?” diye mırıldanıyorlar. Siz hiç merak etmeyin canlarım, ben yanlış yaparım, fakat bilerek akidevi bir yanlışın Y’sini bile yazmam söylemem. Arkadaşlık, aldatma, beraberlik bunların hepsi için zina yapanların zina yaptı ifadesinden ürkmesinler diye, zanilerin buldukları psikolojik savaş kurallarından bir çözüm yoludur. Bu kitap çok satan kitaplar arasına çıktığı hafta girdi. Yazılış sebebini özür diliyerek anlatamayacağım.
9.75 ₺ -
Bunalım
Foto öykü bu kitap. Bir öykü. Bir gencin intihara kadar süreklediği aşkının hikayesi Olay Doğu’da geçiyor. İstanbul’da dinledim, Eşimin köyü olan Antalya Akseki’nin Değirmenlik köyünde fotoğraflarını çektim. Senaryo ve fotoğrafları bana ait olmasının sebebi, kendi hayallerime göre fotoroman yapabilir miyimi öyküyle denemek istedim. Şimdi fotoroman yapıyorum. Fotoğraflarını çektim. Romanın çekimlerinde öyle ilginç olaylar oldu ki, öğrenince gerçekten çok etkileneceksiniz. Fotoromanın konusu, oğlu Hırıstiyan olan dul kadının ve kardeşlerinin hikâyesi. Buraya nerden geldim. Bunalım’dan. Önce küçük işler yapmayanlar büyük işler yapamazlar. Foto öykü İslâmi kesimde ilk. Eskiden foto öykü var mıydı bilmiyorum ama fotoraman vardı. Sonra hemen hemen kalktı. Fakat inanıyorum ki, internetten sonra, fotoraman geri gelecek. İlk adımı ben atayım da, bu konuyu hızlandıralım, diyorum. Biraz karıştırdım ama zararı yok. Bazen labirentlerde dolaşmak ufku açarmış.
10.50 ₺ -
Harcandık
Harcandık’ın yazılış hikâyesini çok özetle ifade etmek zorundayım. Bir gün, beni telefonla arayan genç mutlaka konuşmamız gerektiğini söyledi. Bu gençle iki üç ayda bir telefonda konuşuyorduk. Bu defa sesi çok ürkütücüydü. Ağlamaktan da yer yer konuşamıyordu. “Bilmiyorsunuz, hocam neler oldu bilmiyorsunuz. Ben artık yaşayamam. Ne yapacağımı bilemiyorum.” Dakikalarca ağladı. Onunla konuşmak istediğimi söyledim. Ve onunla görüştüm. Bana anlattıklarından dolayı serhoş oldum. Günlerce kendime gelemedim. Anlatılan her şey roman yapılmaz. Olayların doğru olup olmadığını gencin sırrını saklayarak öğrendim. Kendi tecrübelerimde vardı. Mesela, selamı almayanlar oldu. Suçum televizyona çıkmışım. Elinde imkan olsa bana neler yapacak. Kim bu? Şartlanmış taassup ehli kişi veya kişiler. Aldanmak çok kolaydır. Boşuna söylenmemiş, kırk söz bir büyü yerine geçer diye. Harcandık romanını imkanım olsa milli eğitimden, Kur’an kurslarına kadar her yerde okuturdum. Harcandık romanı piyasaya çıktı. Şimdi ikinci cildi nitelikli devamını yazacağım. Harcandık II demek yerine ilk romanı okumayanlar eksiklik hissetmesinler, ilk kitabı aramak onları yormasın diye. Neden Harcandık’ın devamını yazıyorum biliyormusunuz, yeni çok farklı gelişmeler oldu. Romanın adını ne koysam diye çok düşündüm. İnşaallah BİLSEYDİM olacak. Allah izin verirse 2008’de çıkmış olur. Harcandık, iyi giden kitaplar arasında.
15.00 ₺ -
Kılavuz İslamı Doğru Anlamak 4Cilt
Değerli kardeşim, Kılavuz: İslâmı Doğru Anlamak isimli kitabımın yazılış hikâyesini anlattıktan sonra sizden bir ricam olacak. Önce, Klavuz: İslâm-ı Doğru Anlamak ne demek? Çağımızda çok kılavuz var. O kadar çok ki, sanıyorum zor sayılır. Bu kılavuzların içinde eğrisi var doğrusu var. Bizim insan olarak en baş kılavuzumuz Allah rasulüdür. Sonra da, İslâmı doğru anlamak. Resûlullah’ın gölgesinde, İslâmı doğru anlamak bizi ona götürecek kılavuzdur.
75.00 ₺ -
-
Beyaz Devrim Kalemle Başlar
Bazı okuyucularım tefonda, bazıları da konferaslarımda bana yazar olmakla ilgili sorular soruyolar. "Ben bu konuda cevap verecek konumda değilim. "desemde ikna olmuyorlar. Ne biliyorsam o kadarını anlatmamı istiyorlar. Sorular ve cevaplar yıllarca devam etti, hala devam ediyor. Yıllar sonra, bir edebiyatçı iddiasıyla değil ama, yazarın neler yapmaması gerktiğini (en azından bazı yanlışları) öğrenmiş biri olarak bildiklerimi yazmaya karar verdim.
15.00 ₺ -
Eşler Arası İlişkide İletişim Stratejisi
İnsan, bilinmeyen, ama bilindiği sanılan varlık. Ya da bazen bilinen bazen derinlerde yaşayan. Tez’im için psikolojik ağırlıklı bir konu söyledim Hocama. Hocam Dr. Mahir Ünal da “Eşler Arası İlişkide İletişim Stratejisi” olsa iyi olur, dedi. Konu üzerinde uzun uzun araştırmalar yaptım. Bir yıl sonra tezimi ünivesiteye teslim ettim. Tezim beğenildi ve tez danışmanı Hocam kitap yapmamı tavsiye etti. Ben de yaptım. İyi ki yapmışım, emeğim geniş kitlelere ulaşıyor. Derin araştırmalar yaptım. Öyle, masabaşında veya internetten indirilen (Çoğunlukla neidüğü belirsiz) bilgilerle değil, eşler üzerinde canlı canlı araştırmalar yaptığımdan, Eşler Arası İlişkide İletişim Stratejisi’ni sizlere iftiharla sunuyorum.
6.75 ₺ -
Alinin Dünyası
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.88 ₺ -
Ağlayan Köpek
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.88 ₺ -
Depremin Ardından
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.88 ₺ -
Kardeş Sevgisi
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
6.00 ₺ -
Konuşan Serçe
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.88 ₺ -
Topal Karınca
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
6.00 ₺ -
Satılık Çocuk
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.13 ₺ -
Küçük Kelebekler
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
4.13 ₺ -
Küçük Kızın Umudu
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle.
6.00 ₺ -
Son Pişmanlık Fayda Eder
Ölüm ânı gelene kadar her pişmanlık gerçekten fayda eder. İnsan hiç bir şey yapamasa bile, başkasına pişmanlığını anlatır. Son Pişmanlık Fayda Eder -Binbaşının Kızı- ismiyle çıktı. Çünkü en sevdiğim, adeta ruhumun kitabı, malesef umduğum kadar gitmedi. Okuyanların öve öve bitiremedikleri kitap neden gitmedi, gençlere, her ırkın gençlerine, alevilere sünnilere neden ulaşmadı?! İmza günlerinde takip ettim, birincisi kapaktan kaybediyor. Kapağın ilgi çeken hiç bir yönü yok. İsmine bazı insanlar son pişmanlığı okuyunca devamını da kendi uydurup “etmez.” diyor. Son Pişmanlık Fayda Eder isimli kitap, Son Pişmanlık Fayda Etmez oluyor. Evet son pişmanlık fayda etmez de var ama o konu ölüm anını kast ediyor, halbuki benim kastım başka... Yansıtılan başka... Kapakta değişti. Bundan sonra ne olur durumu bilmem. Binbaşının Kızı ve ya göbek adı Son Pişmanlık Fayda Eder benim en sevdiğim romanlarımdan biri. Ben kitaplarını kutsar gibi her kitabının harika olduğunu söyleyenlere şaşarım. Bir yazarın her kitabı harika olmaz. Fakat kişi bazan yazarken harika bir kitap yazmayı ister ama isteklerle sonuçlar bazen aynı olmayabiliyor. Şimdi gelelim Son Pişmanlık Fayda Eder yada yeni ismiyle Bin Başının Kızı Kürdo’nun yazılış hikayesine... 1988’de Halepçe katliamında Türkiye’ye sığınanlar arasında Binbaşının kızı da vardı. Onun hayat hikayesini dinlediğimde “Ben bu konuyu roman yapmazsam ölürüm.” dedim. O tarihe kadar, duyduğum gördüğüm, izlediğim filmlerde dahil, bu en ilginç bir hayat hikayesiydi. Gerçekten ucunda ölüm olacağını bilsem inanın caiz ise ölümüne yazardım. İşte hikayesi bu. Biraz ipucu ver diyorsanız. Ölümüne yazılan kitapları ipuçları boğar. Tek kelime ile şunu söyleyeyim, bu kitabı yazmayı bana nasib ettiği için Rabbime binlerce kez şükürler olsun, derim sık sık. Unutmadan bir şey daha söyleyeyim. Her romanım için yüzlerce tebrik gelmiştir, şu işe bakınki, göz bebeğim Binbaşının Kızı Kürdo veya Son Pişmanlık Fayda Eder’den sadece çok az mektup aldım. Mektupun birinde şu ibare vardı. “Ömrümde bu kadar güzel kitap okumadım. Ayrıca Saddam’ın sonunu yıllar öncesinden görmüşsünüz sizi tebrik ediyorum.”. Ben göremezdim, Saddam’ın yaptıkları fiilleri gösterdi. Sonra Türk genci diye sevdiğine verilmeyen kürt kızın acısı... Yalnız kadının dramı ve çok ilginç olaylar örgüsü...
6.75 ₺ -
Şirin Köy
Çocukluğumda bir komşumuz vardı. Birçok oğlu vardı, sayısı zihnimde on iki çocuk olarak yer etmiş. Kadın ilginç bir kadındı. Onu şimdi izliyorum, bilinç altımdaki görüntüsünden. Ne kadar zeki bir kadın ya Rabbi! Hem zeki, hem de zekasını kullanıyor. Çürütmüyor Hakk’tan gelen nimeti. Bu kadın çocuklarına her gece masal anlatırdı. Ertesi gün biz de onun çocuklarının önüne geçip, “Annen ne anlattıysa ne olur onu bize anlat.” derdik. Yıllarca bu kadını hiç hatırlamadım. Çocuk eğitimi konusuna, gençlere, yaşlılara psikolojik açıdan bakmaya başladıktan sonra adını bilmediğim ama kendisine hayranlığım bilinç altımda yerleşmiş olan kadını hatırladım. Hatıraları ziyan eden yazar bence “yazan olur ama yazar olamaz.” hatıralarımı da hayellerimi de ziyan etmem. Ayet, Hadisi Şerif, Sahabi Sözleri, Kıyas-ı Fukaha ve müçtehid sözlerinden sonra en önem verdiğim şey, insanların tecrübeleri, eleştiri ve tavsiyeleridir. Tabiî ki küfretmeden eleştiriyorlarsa. Onun için, bu kadını Nesillerin Öyküsü kitabında baz olarak ele aldım. İkincisi dedem. Dedem çok şakacı, köyün imamlığını yapmış, haftada bir hatmeden, 70 yıllık evli eşini bir kez bile incitmemiş, altı çocuğundan birine bir kez bile vurmamış, çok sevimli bir dedeydi. Onu avam olan dede rolünde örnekleyerek Nesillerin öyküsüne yerleştirdim. Selim’e nenem de farklı bir kadındı. Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı olurdu. Yaşlılar öyle olursa güzeldir aksini çocuklar sevmez. Aksi bir yaşlı kadın koydum Nesiller öyküsüne. Bu kadında hayatımdan geçti aslında. Biz çocukken beştaş oynardık, İslâm’ı bilmeyen zavallı kadın, yaptığınız haram, Allah’a vuruyorsunuz.” diye peşimizin peşine düşerdi. Bu kadın da var Nesiller Öyküsü’nde. Bu bölüm büyüklere ibret olsun diye. Nesiller öyküsünde, çocuklara ayrı bir yer verdim. Masallar, kıssalar, şiirler, olaylar Çocuklar bu seriyi çok sevdi. Bu seri de 16 adet kitap var. 14 ailenin tümünü içine alır tarzda, çizgili, anne ve babaların, çocuk ve gençlerin, hatta ruhu yaşlanmamış olanların okuyacağı türden bir karma. Dizi film yapmak istiyorum. (sponsor bulsam hemen dizi yaparım.) kendi gördüklerimi de koydum Nesiller Öyküsü’ne. Çocuklar için söylenen masalları kendim yazdım. Alıntı yaptıklarım varsa kaynak gösterdim. Çocuklarda anne babalarda bu seriyi çok sevdi. Nesiller öyküsünde, Anne Babalara özel iki kitap var. Birisi, Anne Büyüklere Bir Şey Söyle, ikincisi; Baba Sen de Bir Şeyle Söyle. Şirin Köy (Serinin ilk kitabı) Bu kitaptaki şiirlerden birkaçını çocuklarınıza ezberletirseniz çok iyi olur. Şirin Köy Küçük Kız Serinin hikayesi, (ikinci kitap olmasına rağmen) bu kitapta başlıyor. Küçük Kelebekler Yılan Yavrusu Kırmızı Elbiseli Kız Satılık Çocuk Topal Karınca Küçük Kızın Umudu Hâyel Çocuk Konuşan Serçe Kardeş sevgisi Depremin Ardından Ağlayan Köpek Ali’nin rüyası Anne Büyüklere Birşey Söyle Baba Sende Birşeyler Söyle Anne Büyüklere Birşeyler Söyle kitabında neler var? Bazı başlıklar sunuyorum. • Anne Büyüklere Bir Şey Söyle. Yetim Emine’nin hikâyesi • Çocuğunu Tanımayan Anneler • Bazı Annelerle Görüştüm • Ve Onları Unuttuk • Çocukluğumdaki Çocuklar • Ne Dediler • Arada Kalmışlar • Çocuk Bunalıma Girerse • İnsanlık Manen Hasta • Çocuklarımızı Harcıyorlar • Annesi Dövülen Çocukların Durumu • Çocukluk Dünyamın Fırtınası • Açılmayan Duygular • Cinsel Konulara Dikkat • Çocukların Testi Baba Sende Birşeyler Söyle • Babalara mektup niyetine başlandı kitap oldu • Hürafeler balalarıda vurdu • Babalarda kendilerine soru sormalı • Baba okulu da eğitir • İlgide sevgi ister • Sevgi insanın yağmurudur • Bazı erkekler bütün erkekleri lekeliyor mu? • Çocuktan kompleks kaldırılmalı ama nasıl? • Saygı saygıdan doğar • En büyük emek kiminse, en büyük hakta onundur • Güzel sözler • Babalara sorunuz var mı? • Feministlerin erkeklerden nefret telkini • Babalar dikkat! Şeytan devlet kurdu • Yazarlarla söyleşi. Hekimoğlu İsmail, Yavuz Bahadıroğlu Prof. Dr. Ümit Meriç, Hasibe Turan, Ali Eren, Cemil Tokpınar, • Örnek bir öz baba • Örnek bir üvey anne v.s. Sinirli ve geçimsiz çocuk görürseniz, bilinki mutsuz eşlerin çocuklarıdır onlar. Bu kitapta her şeyi unutsanız da ne olur bu gerçeği unutmayın. Bu mesaj bize gerçeği görenlerden geldi.
4.13 ₺ -
Çingene
Çingenenin yazılış hikayesi taa çocukluğumda başlar. Romanda yazdım ama burada da değineyim. Çocukluğumda ailece gece yarısı yolda kaldık. Kar diz boyunu aşıyordu. Köyümüzün yolunu bulmamız mümkün değildi. Bize en yakın köye “Çingene köyü.” derlerdi. Bu köyde Çingene olmayan asil romanlar vardı. O köye gidilmeye karar verildi. İsterse verilmesin, donmamıza az kalmıştı. Yanımızdaki kadınlardan biri, “Ayy onların evinde nasıl yatarız, pistirler, yorganları bitlidir... Ya bizim paralarımızı çalarlarsa... Hem zaten bizi içeri almazlar ki gibi sözlerin ardı arkası gelmedi. Bir ahşap evin kapısını çaldık... Bize kapıyı açan kadının candan ilgisiyle karşılaştık. İçeri bir girdik ki ev mis gibi temizlik kokuyor. Bize bir hizmet bir ilgi... Yemek... Tertemiz yorganlar... Romanların aleyhinde konuşan o gece nasıl yer üstünde kaldı bilmem. Gözlerim kadını yazdım zaten. Yıllar sonra İstanbul’a geldik. Önce Çağlayan’da yaşadık, yıllar sonra Kasımpaşa’ya taşındık. Kasımpaşa’da “Çingene” denilen Hazreti Adem’in öteki torunlarından komşularımız vardı. Gerçekten Romanların bazıları Çingeneleşmiş. Ama öyle Romanlar da var ki, asilliği, dürüstlüğü bizden farklı değil. Ne de olsa, aynı Adem’in torunlarıyız. Benim anlayışıma göre, çingenelik sıfattır ırk değildir. Ben istersem çingene olabilirim fakat Roman olamam. Çünkü ırkımı değiştiremem, ama karakter yapımı değiştirebilirim. Çünkü karakter külterel birikimle oluşur. Fakat öyle asil öyle dürüst, öyle güzel ahlaklı Romanlar tanıdım ki, içlerinde çoğumuzun hayran kaldığı kendi ırkımızın bazılarından çok daha üstünler dahi vardı. İçlerinde bizden çok daha asillerine rasladım. İçlerindeki hırsız, yüzsüz, kaptı kaştıcılar var diye her ırkın bütün insanlarının bu kadar hakaret görmesi benim canımı çok sıkıyordu. Üzülüyordum... Mutlaka bir şeyler yapmalıydım. Karar verdim, Kasımpaşa’da oturan Roman çarşafla kapanan ve kapandıktan sonra çok hakaretler gören, kapanmadan önce dansözlük yapan hanımın hayatını roman yapacaktım. Dansöz olduğu dönemlerde, “Sen çingenesin.” diyen olmamış ona. Fakat kapandıktan sonra kendi ailesi bile “Çingenelere döndün.” demeye başlamış. İslâm’a dönüş yapan herkes, ilk dönemlerinde dik duruşlu vakur olur ama asla burnu dik olmaz. Ne varki, o izzetin habercisi dik duruşu herkes başaramaz. Bırakın duruşu, yırtmaçlı etek bile giyerde, yinede kendisini tavizsiz görür. Bahsettiğim hanım ilk yıllar çok iyiydi. Hayatını da dinledim. Araştırmalarımı da yaptım. Anlattığı her şey doğruydu. Fakat birgün şöyle birşey söyledi. “Yaşasın be, demek İslâm’ı yolda da şöhret olmak varmış. Romanım yazılınca şöhret olurum.” işte bu sözle film koptu. Şöhret hastalarından... Şöhret uğruna İslâm’ı kullananlardan nefret ederim. Anında onun romanını yazmaktan vazgeçtim. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum Serpil Özkasap’la tanıştım. Mücahid ruhluydu. İhlaslı bir dönüşü olmuştu. Onun hayatına Kasımpaşa’da tanıdığım arkadaşın hayatını monte ederek, Romanların çilesini dile getirdim. “Çingenesin diye sınıftan koğulan çocuklardan, çingene gelini diye horlanan gencecik masum kızlara, kadınlara kadar çok önemli konuları işledim. Ve de çingene ırkı konusunda araştırma yaptım. Bu kitabı kim okursa okusun beyninde beyaz devrim olacaktır. Çingene romanımın yazılış hikayesi insanlık hikâyemle bağlantılı efendim.
17.25 ₺ -
Geçmişin İzleri
Yazılış hikayesi şöyle: Bazı öyküler, anılar yazardım. Bunlar Mektup Dergisi’nde veya başka bir yayın organında yayınlanırdı. Bazıları da sanıyorum hiç yayınlanmadı. Bu kitapta Seher Şeniz isimli, eski ve meşhur oryantalle karşılaşmam ve intiharıyla ilgili çok önemli bir öykü var. Geçmişin İzleri kitabının çıkışında bu öykü tetikleyici rol oynamıştır.
6.75 ₺